Tumgik
#Değişim Geçirmiş
sinema-karakterleri · 2 months
Text
Yeşil Dev / Hulk - Bruce Banner Kimdir?
Yeşil Dev (Hulk), Marvel Comics tarafından yaratılmış bir süper kahramandır. Asıl kimliği Bruce Banner olan Hulk, öfkesine yenik düştüğünde yeşil bir devre dönüşen bir bilim adamıdır.
Yeşil Dev (Hulk), Marvel Comics tarafından yaratılmış bir süper kahramandır. Asıl kimliği Bruce Banner olan Hulk, öfkesine yenik düştüğünde yeşil bir devre dönüşen bir bilim adamıdır. Yeşil Dev (Hulk) Özellikleri: Öfkesine Bağlı Güç: Hulk’ın gücü öfkesiyle doğru orantılıdır. Ne kadar öfkeli olursa, o kadar güçlü olur. Bu gücün sınırı yoktur. Dayanıklılık: Hulk, inanılmaz bir dayanıklılığa…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mistikyol · 1 year
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
SONSUZLUK SEMBOLLERİNDEN BİRİNİ SEÇ!
İnsan ruhunun sonsuz yolcuğunu anlatan bu sembol senin ruhsal gelişimin için neler söylüyor?
1. SONSUZLUK SEMBOLÜ: Pek çok ruhsal dersle yüklü yoğun bir hayat planın var. Bu yüzden zaman zaman kendini yorgun hissediyorsun. Asla vazgeçmeden devam edebiliyor olman, her şeye rağmen vicdanen rahat olman ve sadece kalbinin kabul ettiği şeyleri hayatına alman sayesinde ruhsal olarak ciddi bir olgunlaşma yaşıyorsun. İlişkilerinde çok daha iyi iletişimler kurduğunu ve zihinsel olarak daha dingin olduğunu fark edeceksin. Muhteşem bir müjdeyle rahatlayacak ve hayatın sana çok daha cömert davrandığını görerek mutlu olacaksın. ŞÜKRETTİKÇE DAHA ÇOK ŞÜKREDECEK GELİŞMELERİ KENDİNE ÇEKECEKSİN.
2. SONSUZLUK SEMBOLÜ: Ruhsal olarak  madde dünyasının kısıtlayıcı gerçekliğine kendini çok da ait hissetmiyorsun. İçinde bambaşka ve farklı bir enerji var ve bazen bunu nasıl aktaracağını bilemiyorsun. Anlaşılamadığını ve belki de kalabalıkların içinde yalnız kaldığını hissediyor olabilirsin. Önümüzdeki günler farklı renklerini hayata geçirebilmek adına çok güzel fırsatlar getiriyor. Seni çok daha iyi anlayacak ve seninle aynı frekansta olan ruh dostlarınla buluşacaksın. Potansiyelini gösterebileceğin fırsatlar ayağına gelecek. KENDİNE DEĞER VERDİKÇE TÜM DÜNYA DA SENİN DEĞERİNİ TAKDİR EDECEK.
3. SONSUZLUK SEMBOLÜ: Çevrendeki herkesten farklı düşünebilen, durumlara çabuk adapte olabilen ve ruhsal olarak yaşamı büyük bir hediye olarak kucaklayan bir insansın. Zihinsel gücünü doğru konulara odaklamayı başarırsan hedeflediğin her şeye kolaylıkla ulaşabilirsin. Tek yapman gereken ruh halini negatife kaptırmamak. Fiziksel olarak aktif kalmalı ve zihnini meditasyon yaparak sakinleştirmelisin. Bunları yaptığın zaman çok yakında çok istediğin bir hedefine ulaşacaksın. Etrafında enerjini düşürmeye çalışan ve kıskançlığa dayalı konuşmalar yapabilen insanlara hedeflerinden bahsetme. Niyetine ulaşana kadar sessiz kalmalısın. TİTREŞİMİNİ YÜKSELTTİKÇE HAYATIN OLUMLU YÖNDE DEĞİŞECEK.
4. SONSUZLUK SEMBOLÜ: Ruhsal ışıltını yaşama sunmak için gelmiş özel bir insansın. Zor bir çocukluk veya ilk gençlik geçirmiş olsan da olgunluk döneminde rahata kavuşacaksın. Elini attığın her şeye güzellik katan, estetik anlayışı gelişmiş ve hayatı güzelleştiren bir enerjin var. Bulunduğun ortamı, çalıştığın yeri veya yaşadığın evi değiştirecek ve farklı ama sana çok daha uygun bir mekana gideceksin. Değişim yaşamına bir hız kazandıracak ama sonuçta senin için çok daha olumlu gelişmeler olacak. İçinde endişe ve gereksiz kuruntular tutma. DAHA İYİ YAŞAM KOŞULLARININ SANA GELECEĞİNE İNAN!
5. SONSUZLUK SEMBOLÜ: Ruhun sevginin her türlüsünü deneyimlemeye geldiği için bu konuda inişli çıkışlı da olsa bir çok tecrübe yaşıyorsun. İçinde tüm canlılara ve doğaya bitmeyen bir şefkat ve sevgi duyuyorsun. Sendeki bu derin duyguları takdir edebilen aynı sevgi frekansında insanlarla anlaşabilirsin. Çevrende o frekansta olmayan bazı insanlar zaman zaman enerjini düşürebilir. İşte en büyük sınavın onlara karşı da mesafeli bir tutumla ama kendini yıpratmadan durabilmek. Duygularını dengeleyebildiğin zaman  o kadar güçlü oluyorsun ki aklına koyduğun her şeyi başarabiliyorsun. ÇOK MUTLU OLMAYI GERÇEKTEN HAK ETTİĞİNİ BİL VE ONA GÖRE YAŞAM TERCİHLERİ YAP!
6. SONSUZLUK SEMBOLÜ: Ruhun madde dünyasında bolluk ve bereketi deneyimlerken cömertliği ve paylaşımı öğrenmek için bu dünya yolculuğunu seçti. Buna bağlı olarak bazen para ile ilgili konularda sınanabilirsin. Kıtlık ve yokluk inancından kurtulup bol para akışı içinde yaşamayı hak ettiğin inancına doğru ilerlemelisin. Hayat yolunda aslında yokluk değil tam aksine sana bolluk içinde bir yaşamı hediye edebilir ama algını bunun mümkün olduğuna odaklamalısın. Sen cömert kalbinle maddi gücünü sağlamlaştırarak çevrendeki pek çok insana da kapılar açacaksın. Uzun ve rahatlatan yolculuklar yapacak ve frekansınla uyumlu ortamlarda bulunacaksın. DOĞRU ATILIMLARI YAPARAK MADDİ BOLLUĞA KAVUŞACAKSIN!
#mistikyolyoutube #mistikyol #sonsuzluk #sonsuzluksembollerindenbiriniseç #ruhsalmesaj #kişiliktesti #mistikyolruhsalmesaj #kişiselgelişim #olumlama #meditasyon #didemçiloğlu #cemçiloğlu
2 notes · View notes
cevap · 5 months
Text
Kitap Basımı: Yayıncılık Dünyasında Estetik ve Teknoloji Harmanı
Günümüzde kitap basımı, modern teknolojinin etkisiyle önemli bir dönüşüm geçirmiş durumda. Kitap basımı, sadece metinleri kağıda dökmenin ötesine geçerek, estetik bir deneyimi de beraberinde sunuyor. Gelişen baskı teknolojileri sayesinde kitaplar, daha kaliteli, dayanıklı ve görsel açıdan çekici hale gelmiştir.
Geleneksel ofset baskı yöntemlerinin yanı sıra dijital baskı teknolojileri de yaygın olarak kullanılmaktadır. Dijital baskı, küçük baskı adetlerinde esneklik sağlamasıyla öne çıkarken, ofset baskı yüksek kaliteli büyük baskı projelerinde tercih edilmektedir. Her iki yöntem de kitapların hızlı bir şekilde basılmasını ve okuyuculara ulaştırılmasını sağlamaktadır.
Kitap basım sürecinde kullanılan kağıt, mürekkep ve ciltleme malzemeleri de teknolojinin etkisi altında değişim göstermiştir. Çevreci ve sürdürülebilir malzemelerin tercih edilmesi, kitap basım endüstrisinde önemli bir trend haline gelmiştir. Ayrıca, özel efektler, kabartma, lak, özel kağıt türleri gibi detaylarla kitapların görsel çekiciliği artırılmaktadır.
Kitap baskı günümüzde estetik ve teknolojiyi bir araya getiren dinamik bir süreç halini almıştır. Yayıncılar, hem geleneksel kitapseverlere hitap edebilmek hem de yeni teknolojileri kullanarak genç okuyuculara ulaşabilmek adına sürekli olarak gelişen bir sektörde faaliyet göstermektedirler.
0 notes
mafaweb · 6 months
Text
YouTube tarihçesi ve kökenleriYouTube, günümüzün en popüler video paylaşım platformlarından biridir ve milyonlarca kullanıcı tarafından her gün aktif bir şekilde kullanılmaktadır. Peki, YouTube nasıl ortaya çıktı ve nasıl bu kadar büyük bir platform haline geldi?YouTube'un kökenleri, 2005 yılında eski PayPal çalışanları olan Steve Chen, Chad Hurley ve Jawed Karim tarafından atılmıştır. İlk olarak videoların kolayca paylaşılmasını sağlamak amacıyla tasarlanan platform, kısa sürede büyük bir ilgi görmüş ve popüler hale gelmiştir.2006 yılında Google tarafından satın alınan YouTube, daha da büyüyerek dünya genelinde milyarlarca kullanıcıya ulaşmıştır. Günümüzde video paylaşımının vazgeçilmez adresi haline gelen YouTube, geçmişten günümüze birçok değişim geçirmiş ve internetin en büyük fenomenlerinden biri haline gelmiştir.Bu sebeplerden dolayı, YouTube tarihçesi ve kökenlerini anlamak, bu platformun bugünkü popülaritesini ve etkisini daha iyi kavramamıza olanak sağlar.YouTube'nun işleyişi ve temel özellikleriYouTube, video içerikleri yayınlamak, izlemek ve paylaşmak için mükemmel bir platformdur. YouTube'un, milyonlarca videoyu depolaması ve erişilebilir kılması, onu internet kullanıcıları arasında popüler hale getirmiştir. YouTube'un işleyişi oldukça basittir. Herhangi bir kullanıcı, bir Google hesabıyla giriş yaparak, kendi video içeriğini yükleyebilir ve diğer videoları izleyebilir. YouTube'un temel özellikleri arasında, video içeriklerini yükleyip saklama, abone olma ve videoya beğeni veya beğenmeme gibi özellikler bulunmaktadır. Ayrıca, YouTube'da arama yaparak istenilen konu veya içerikteki videolara erişmek mümkündür. Aynı zamanda, kullanıcılar videoları paylaşabilir ve diğer sosyal medya platformlarında da paylaşım yapabilirler. Bu, YouTube'un kullanımı ve erişimi açısından oldukça önemli bir özelliktir.YouTube'un işleyişi ve temel özellikleri, kullanıcı dostu bir ara yüzle birleşerek, kullanıcıların video içerikleri paylaşması, izlemesi ve etkileşime geçmesi için harika bir platform sunmaktadır. YouTube, internetin en büyük video platformlarından biri olarak, kesintisiz bir video deneyimi sunmayı hedeflemektedir.Eğer siz de video içeriklerini paylaşmak veya izlemek istiyorsanız, YouTube'un sunduğu temel özellikler sayesinde kolaylıkla bu deneyimi yaşayabilirsiniz. Kendi içeriklerinizi paylaşarak, kitlelerle etkileşime geçebilir ve izleyicilerinizle bağlantı kurabilirsiniz. YouTube ile video yayınlama ve paylaşmaYouTube, dünyanın en büyük video yayınlama ve paylaşma platformlarından biridir. YouTube'a video yüklemek ve paylaşmak oldukça kolaydır. İlk adım olarak, YouTube'a giriş yapmanız ve sağ üst köşede bulunan Video Yükleyin seçeneğine tıklamanız gerekir. Ardından, bilgisayarınızdan yüklemek istediğiniz videoyu seçebilirsiniz. Video yüklenirken, başlık, açıklama ve etiketler eklemeyi unutmamalısınız. Bu adımları takip ettikten sonra, videoyu yayınlamak için Yayımla düğmesine tıklamanız gerekmektedir.YouTube'da video paylaşmak da oldukça basittir. Videoyu yükledikten sonra, videoyu izlemek istediğiniz kişilerle paylaşmak için Paylaş düğmesini kullanabilirsiniz. Videoya tıkladıktan sonra, altında bulunan Paylaş düğmesine tıklayarak videoyu sosyal medya platformlarıyla, e-postayla veya bir bağlantıyla paylaşabilirsiniz. Ayrıca, videoyu gömme kodu alarak veya paylaşım bağlantısını kopyalayarak farklı platformlarda paylaşabilirsiniz.YouTube'da video yayınlama ve paylaşma, içerik oluşturucuların kendi görüntülerini ve mesajlarını milyonlarca insanla paylaşmalarını sağlayan güçlü bir araçtır. Bu süreçte, video içeriğinizin kalitesine, başlık ve açıklamaya verdiğiniz özene ve hedef kitlenizi nasıl etkileyeceğinizi anlama becerinize özellikle dikkat etmelisiniz.YouTube ile video yayınlama ve paylaşma sürecinde, yaratıcı olmak ve izleyicilerinizle bağlantı kurmak da oldukça önemlidir. Hedef kitlenizin ilgisini çekecek bir başlık seçmek, video açıklamanızı dikkatlice yazmak ve etiketleri doğru şekilde kullanmak, video içeriğinizin daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayacaktır.
YouTube'da popüler içerik kategorileriYouTube, çeşitli içerik kategorileriyle milyonlarca kullanıcıyı her gün etkileyen bir platformdur. YouTube'da bulunan popüler içerik kategorileri, her biri farklı ilgi alanlarına hitap eden geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu kategoriler arasında eğitim, yemek tarifleri, makyaj ve güzellik, oyun ve teknoloji, müzik, seyahat ve fitness gibi birçok farklı alan bulunmaktadır.Özellikle son yıllarda eğitim içerikleri oldukça popüler hale gelmiştir. YouTube üzerinde eğitim videoları, akademik konulardan kişisel gelişime kadar geniş bir içerik yelpazesi sunmaktadır. Ayrıca yemek tarifleri ve mutfakla ilgili videolar da oldukça ilgi görmektedir. Yemek tarifleri kategorisi, özellikle evde yemek yapmayı seven izleyiciler tarafından sıkça takip edilmektedir.Müzik kategorisi de YouTube'da oldukça popülerdir. Ünlü müzisyenlerin resmi kanalları, müzik klipleri, canlı performanslar ve konser kayıtları, YouTube'un müzik tutkunları için önemli bir kaynak haline gelmiştir. Ayrıca oyun ve teknoloji kategorisi de genç izleyiciler arasında oldukça popülerdir. Oyun incelemeleri, oyun oynama ipuçları, teknoloji ürünleri ile ilgili içerikler bu kategoride bulunmaktadır.YouTube'da bulunan popüler içerik kategorileri, platformun geniş ve çeşitli içerik sunumunu göstermektedir. Kullanıcılar, kendi ilgi alanlarına uygun videoları kolayca bulabilir ve takip edebilirler. Bu çeşitlilik, YouTube'un herkes için cazip bir içerik platformu olmasını sağlamaktadır.YouTube'da para kazanma ve gelir modelleri YouTube, bugün milyonlarca insanın video içeriği oluşturduğu ve bu içeriği izleyen bir platform haline geldi. Peki, YouTube'da para kazanmanın yolları nelerdir? Reklamlardan gelir elde etmek, YouTube'da en yaygın gelir modelidir. Kanalınızda belirli bir abone ve izlenme sayısına ulaştığınızda, YouTube size reklam geliri payı sağlar. Bu nedenle yüksek kaliteli ve ilgi çekici içerikler üreterek izleyici kitlenizi artırmak çok önemlidir. Markalı içerik ve sponsorluk anlaşmaları, YouTube'da para kazanmanın bir başka yoludur. Kanalınızda belirli bir popülerlik seviyesine ulaştığınızda, markalı içerik veya sponsorluk anlaşmaları yaparak para kazanabilirsiniz. Bu tür anlaşmalar genellikle markaların ürünlerini tanıtmak veya belirli bir konsept etrafında içerik üretmek için gerçekleşir. Ürün ve hizmetlerin satışı, YouTube'dan para kazanmanın diğer bir yoludur. Eğer bir ürün veya hizmet satıyorsanız, YouTube'da kendi ürünlerinizi veya hizmetlerinizi tanıtmak için video içerikleri üretebilir ve bu şekilde gelir elde edebilirsiniz. YouTube kullanım ipuçları ve stratejileriYouTube kullanımı için en iyi ipuçlarından biri, video içeriğinizi düzenli olarak yayınlamaktır. Sık ​​sık video paylaşmak, izleyicilerin ilgisini çekmek ve abone sayısını artırmak için önemlidir. Ayrıca video içeriğinizin kalitesini artırmak için yaratıcı olmaya özen gösterin. Özgün ve ilgi çekici içerikler üreterek, izleyicileri etkileyebilirsiniz.YouTube kullanıcıları genellikle etkileşimli içerikleri tercih eder. Video yayınlarken, izleyicilerle etkileşime geçmeyi unutmayın. Onların yorumlarına yanıt vermek, video içeriğiniz hakkında geri bildirim almanızı sağlar. Ayrıca izleyicilerinizin önerilerini ve isteklerini dikkate alarak, daha fazla ilgi çekebilirsiniz.YouTube kanalınızı tanıtmak ve genişletmek için sosyal medya platformlarını aktif olarak kullanabilirsiniz. Facebook, Instagram, Twitter gibi platformlarda paylaşımlar yaparak, kitle oluşturabilir ve izleyici kitlenizi artırabilirsiniz. Bu sayede YouTube kanalınızın görünürlüğünü artırabilir ve daha fazla abone kazanabilirsiniz.YouTube'da başarılı olmak için sabırlı olmanız da önemlidir. İlk başta düşük izlenme ve abone sayısı sizi yıldırmasın. Kaliteli içerik üretmeye devam ederek, zamanla izleyici kitlenizi büyütebilir ve başarılı bir YouTube kanalına sahip olabilirsiniz.
0 notes
gomecpostasi · 1 year
Text
Yazar İsmail Sarıçay’dan yeni kitap ’Kalemin İzi’
Tumblr media
Balıkesirli Eğitimci yazar ve BAYŞAD üyesi İsmail Sarıçay’ın 9’ncu kitabı ’Kalemin İzi’ adlı eseri kitap raflarında yerini aldı. Balıkesirli yazarlar eser üretimine devam ediyor. Eğitimci İsmail Sarıçay’ın ’Kalemin İzi’ adlı eseri Sidas yayınlarından çıktı. Daha önce İciklerde Düğün, İşkence Medeniyeti, İciklername, Canbaz ile Gambaz, Sidas, Tarihi Türk İdealleri, Hac Anıları ve Eğitim Mimardır adlı eserleri yayımlanan Sarıçay, Kalemin İzi’n de günlük gazetelerde yayımlanan günlük makalelerini bu kitapta topladı. Eğitimci Yazar Sarıçay, 3.Altıeylül Kitap Fuarında Balıkesir Yazarlar ve Şairler standında yeni basılan eserini okuyucularıyla buluşturdu. Okuyucular yazarın kitabını imzalı olarak almanın mutluluğunu yaşadılar. Fuar da stantları gezen Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı ve Başkan Yardımcıları Feyyaz Çiftçi, Kadir Uzun ve Fikrettin Kocaman BAYŞAD standını ziyareti esnasında diğer yazarların kitaplarını incelerken, Yazar Sarıçay’ın son eseri ’Kalemin İzi’ hakkında yazarla görüş alışverişinde bulundu. Eğitimci Yazar Sarıçay son eseri hakkında şu ifadelere yer verdi. “Yıllarca kalemin dilinden veya izinden, film şeridi gibi akan, olaylar ve değerlendirmelerimiz, “Kalemin izinden” eserimizle, siz değerli okuyucularımızın, okuyup değerlendirmelerine bırakıyoruz. On yıllarca takip ettiğimiz dünya ve ülkemizdeki olayların ve değerlendirmelerimizin, bugünlere nasıl ışık tuttuğunu, bu eseri okudukça göreceksiniz. Bu eserde, yakın geçmişte dünyanın, bölgemizin ve Türkiye’nin geçirmiş olduğu tarihi değişim, gelişme ve olayları, zamanında yazılan yazılarımızla, gerçekleşen sonuçları, daha iyi değerlendirecek ve anlayacaksınız. Kısaca kalemimizin bıraktığı izlerle, tarihe ve geleceğe not düştük. Bu notları okuyup değerlendirecek olan, siz değerli okuyucularımızdır. Kısaca; “Ahvali yazdık kalemin iziyle. Tarihe not düştük kâğıt yazıyla”
0 notes
blog3rdew · 2 years
Text
Forza Horizon
Forza Horizon 5 ucuz ’i (FH5) incelemeye başladığımı söylediğimde dostlarımın büyük bir kısmı oyunun FH4’ün benzeri gibi göründüğünü düşündüklerini söyledi. Aslında bu ifade çok da yanlış değil. Hatta bu noktada FH5’in aslında “makyaj operasyonu” görmüş bir FH4 olduğunu söyleyebilirim. Yaşam döngüsünün ortasına doğru gelmeye başlayan FH4, bu güncelleme ile birlikte yeni nesle selam çakarak ideal ve nokta atışı değişimler geçirmiş. Fakat asıl büyük değişimin Forza Horizon 6 ile gelebileceğine inanıyorum.
Peki nedir bu değişimler? Aslında en büyük değişim -sizin de bildiğiniz gibi- yeni lokasyonumuz Meksika. Birleşik Krallık’tan tam yüzde 50 oranında daha büyük olan bu haritada farklı farklı bölgeler bulabiliyorsunuz. Ve inanın bana, haritanın bu büyüklüğünü kemiklerinize kadar hissedebiliyorsunuz. Meksika’da zaman geçirmeye alıştıkça, Birleşik Krallık gözünüzde küçük bir kum havuzuna dönüşmeye başlıyor. Ciddiyim, FH4’ü tekrar denemek istediğinizde bu farkı net olarak hissedeceksiniz.
0 notes
sondakikadunyacomtr · 4 years
Photo
Tumblr media
Sitemize "Küçük dilinizi yutmanıza neden olacak 10 Türkçe arajman şarkı!" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. Küçük dilinizi yutmanıza neden olacak 10 Türkçe arajman şarkı! Son Dakika Son Dakika Dünya
1 note · View note
onderkaracay · 3 years
Text
Tumblr media
🇹🇷 Partisiz Parlamenter Sistem
Kendini yönetemeyeni yönetirler.
İnsanlık tarihi hiç bir zaman yozlaşmış temsil sistemleri ile olumlu değişime uğramamıştır.
Temsil mecliste partilerin parmak hesabı sayısı olmayıp millet çıkarına mücadeleyi temsile taşıyabilmektir.
Kendi özgürlüklerine kendi reyleri ile son vermek demokrasi değildir.
Bugünlere Atatürk'ün söylediklerinin tersini yaparak geldik. O zaman çarenin kendi yaptıklarımızın tersini yaparak yeniden Atatürk'ün istediği çizgiye gelerek yarım kalan devrimi tamamlayabiliriz.
Siyaset ile uğraşanlar milleti bölmeye o kadar eğilimliler ki neredeyse herkes kendi partisini açmanın peşine düşmüştür.
Artık bunca tecrübeden sonra anlaşılması gereken çok partili sistem bu ülkeye fayda yerine zarar vermektedir.
Atatürk'ün zamanında da çok partili sistem denendi bir faydası o gün görülmediği için kapatıldı. Bu tecrübe bile bize ders olmadı.
Demokrasi temsilde adalet demektir.
İktidar gücünü elinde bulunduran partinin çıkarlarına uygun kanun değişiklikleri temsilde adaleti ortadan kaldırmaktadır.
Partilerin yönetimleri temsilde adil bir yöntem ile seçilmiyor ki o partilerden kim kazanırsa kazansın bunu meclise taşıyabilsin. Bugün her bir siyasi parti kodlanmış bir kişiye teslim edilmiş durumdadır.
Bugün hala 12 Eylül askeri faşist darbenin yaptığı siyasi partiler yasası hüküm sürmektedir. Son yirmi yıldır ülkemizi yöneten partinin ilk sözü siyasi partiler yasasını değiştirme sözüdür. Yerine getirdi mi? Hayır. İktidar olunca o sözü unutup nimetlerinden faydalanmayı tercih etti. Bilinçli bir seçmene sahip olmadığımız için sözünü tutmayan bu partiye millet gereken cezayı sandıkta bugüne kadar vermedi.
Milli birlik ve beraberliği ideolojiler ve o ideolojileri sahiplenen siyasi partiler yok eder.
"Siyasi partiler sanıldığı gibi demokrasinin vazgeçilmez unsurları değildir. Demokrasi tüm yurttaşları kapsayan ve birleştiren örgütlenme ile mümkündür. Siyasi partiler halkın farklı kesimlerini kendi çatıları altında, kendi çıkarları için ayrıştıran, çatıştıran dolayısıyla bir kesimi diğer kesim için tehdit unsuru olarak gösteren tehlikeli örgütlerdir."
1919 tarihinde daha Cumhuriyeti ilan etmeden Amasya Genelgesi yayınlandığı zaman Mustafa Kemal bunu öngörerek 'Bizim partilere ihtiyacımız yok, milli birliğe muhtacız.' demiştir.
Her siyasi parti tek bir kişinin hakim olduğu örgütlerdir.
Bir kişinin niyetine ne bir siyasi parti ne devlet teslim edilemez.
Farklı fikirler milleti ayrıştırıyor ise bunu demokrasi ile açıklamak mümkün değildir.
Tek kişinin hakim olduğu yönetimlerin diktatörlüğe dönme ihtimali çok yüksektir.
Anadolu gibi çok stratejik bir toprak için bu çok tehlikelidir.
Emperyalizmin ve kapitalizmin amacı da sömürmek istediği ülkelerde yönetimin kontrol amacıyla tek bir kişide olmasını ister. Bu sebep bile tek başına bizim bu beladan kurtulmamız için yeterlidir.
Dünyada ne kadar sömürge altında ülke varsa hepsi ya kral, ya sultan, ya başkan türü tek kişiye teslim edilmiş yönetimlerdir.
Bizim için aslında en önemli örnek ülkenin kaderi Padişaha teslim edilmiş ve sonu hüsran ile bitmiş Osmanlı İmparatorluğudur.
Tarih en iyi laboratuvardır.
Atatürk sonrası devrimin yarım kalması ikinci dünya savaşı sırasında yaşanan sıkıntılar içeride ki işbirlikçileri harekete geçirmiş ve milleti çok partili sisteme geçerek demokrasinin yok olmasının önünü açmıştır.
Nitekim her darbe, her ekonomik kriz çok partili dönemin başlaması sonrasında yaşanmıştır.
Liberal kapitalist serbest piyasa ekonomisi işsizlik gibi bilinçli muhtaçlık üreterek bu muhtaçlığı sermaye lehine kullanan bir sömürü düzenidir.
Tüm siyasi partiler bu düzenin partileridir.
Kimsenin midesi kimseden büyük değildir. O zaman birileri paralarının hesabını bilemezken birileri çöpte ekmek arıyor, işsiz olduğu için intihar ederek yaşamına son veriyorsa bu sistemle devam edemeyiz.
Çünkü çok partili sistem sadece demokrasiyi değil sosyal hukuk devletinin zarar görmesine sebep olmuştur.
Yeter söz milletindir diye iktidar olan Demokrat Parti her mahallede bir milyoner üreteceğiz diyerek bugün bize en büyük tehdit olan işbirlikçi yerli kapitalist sermayenin sebebidir.
Ülke yetmiş yıldır bu zihniyetin elinden kurtulabilmiş değildir. Partiler değişmiş her gelen kendi zengin ve yandaş tayfasını üretmiştir.
O zaman çare nedir?
Kurtuluş kuruluş ayarlarına dönerek yarım kalan devrimi tamamlamaktır.
Bunun ilk şartı siyasi partilerin kapatılarak tamamından kurtulmakla mümkündür.
Partisiz Parlamenter Sistem nedir?
Her il ihtiyacı olan vekili seçerek meclise gönderir. Meclis içinden Cumhurbaşkanını vekil oylarıyla seçer. Başbakan ve Bakanlar vekil oylarıyla seçilir. Hükümet kurulur ve geriye kalan her vekil hükümete millet yararına muhalefet eder.
Hukuk hükümetin ve meclisin faaliyetlerini bağımsız bir güçle millet adına sürekli denetler.
Partisiz parlamenter sistem de milletvekili dokunulmazlığı yoktur.
Yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığı vardır.
Bu sistemin faydaları saymakla bitmez.
📍 En önemli faydası milletin vekilini kendi seçecek olmasıdır. Bugün parti başkanları vekil adaylarını seçiyor, millet ise sandığa giderek onay vermek zorunda kalıyor. Burada bir kere demokrasi baştan yok ediliyor. Tek bir kişi bunları seçeceksiniz diye millete dayatmada bulunuyor.
📍 Siyasi partiler olmayacağı için hazine yardımı da olmayacaktır. Seçimler öncesi gereksiz reklam afiş ve gürültü kirliliği ortadan kalkacaktır.
📍 Millet her gün siyaset konuşmak zorunda kalmayacaktır. Senin partin benim partim ortadan kalkacak, bizim ülkemiz hakim olacaktır.
📍 Her insanımız kime oy verdiğini bilecek, bir sonraki seçimde oyunu geri alabilecektir. Bu sebeple yeniden
seçilebilmek için her vekil millete hizmet etmek zorunda kalacaktır.
📍 Başbakan'ın, bakanların birileri adına çalışması mümkün olmayacaktır.
📍 Parti başkanlarının gözüne girmek yerine vekiller milletin gönlünde yer etmek için gayret göstermek zorunda kalacaklardır.
📍 Darbelerin, krizlerin, vurgunların sonu gelecektir. Borç ve tüketim ekonomisi yerine kamulaştırma yaparak yeniden milli üretim ekonomisi inşa edilecektir.
Herkes için zengin olması gereken sermaye sahipleri değil devlettir.
Temsilde ve yasada eşitlik için partisiz parlamenter sistem şarttır.
Çoğulcu yönetimin gerçekleşmesi için partisiz ve aracısız milletin kendi kendini yönetmesine ihtiyaç vardır.
Aksi takdirde 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' sözü bugün olduğu gibi anlamını yitirir.
Söz konusu vatanın ve milletin geleceğidir.
Önder KARAÇAY
3 notes · View notes
hececiler · 3 years
Text
İki Defa Survivor'a Katılan Voleybolcu Sahra Işık'ın Geçirdiği Değişimi Görünce Hayli Şaşıracağınız Kesin!
İki Defa Survivor’a Katılan Voleybolcu Sahra Işık’ın Geçirdiği Değişimi Görünce Hayli Şaşıracağınız Kesin!
Survivor’a iki defa katılarak azimi ile herkesi etkileyen Sahra o denli bir değişim geçirmiş ki, görseniz kendisini asla tanıyamazsınız. Sahra Işık Aybirdi’nin muazzam değişimine şahit olmak istiyorsanız, buyurun içeriğe… 2014 ve 2018 yıllarında Survivor’a katılan Sahra’yı hepiniz hatırlıyorsunuzdur… Hepiniz diyorum zira voleybolcu Sahra Işık hayli hırslı bir yarışmacıydı ve geniş de bir hayran…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
seohyunturkey · 3 years
Text
NOBLESSE MEN 2021,ŞUBAT-MART SAYISI RÖPORTAJI TÜRKÇE ÇEVİRİSİ
SEOHYUN - NOBLESSE MEN 2021,ŞUBAT-MART SAYISI RÖPORTAJI TÜRKÇE ÇEVİRİSİ
Fotoğraf çekimi yapmayalı uzun zaman oldu. Nasıl hissediyorsunuz?
SEOHYUN: Eğlenceliydi. Ekibi ve seti çok özledim. Sanırım ben bir işkoliğim. Çalışmak bana enerji veriyor. Dinleniyorsam, hasta gibi hissediyorum (gülüşmeler).
“Yere uzanma pozu”nu yapmak istemezsiniz diye endişeliydim.
SEOHYUN: Daha sonra gönüllü bir şekilde uzanacağım..(gülüşmeler) En çok o çekimi/pozu sevdim.
Dayanıklılığınız yüksek. Çekimin sonunda ekibe yorulmamalarını söyleyerek seslendiniz. Geçen yılın 2. yarısında yayınlanan JTBC dizisi Private Lives’tan beri nasılsınız?
SEOHYUN: İnsan Seo Juhyun’un özel hayatının tadını çıkarıyorum (güler). Seohyun ve insan Seo Juhyun arasındaki dengeyi bulduğum bir zaman bu. Bugünlerde dışarı çıkamadığım için evin içinde eğlenecek bir şeyler arıyorum. Yemek yaptıkça, güzel yemekler konusunda meraklanıyorum, bu yüzden de online alışveriş yapıyorum. Birçok kitap okuyorum.
Genellikle ne tür kitaplar okursunuz?
SEOHYUN: Şiir ve roman gibi çok çeşitli türler okurum. Kitaplıkta uyuyan kitapları uyandırmanın vakti. Eskiden kişisel gelişim kitapları okurdum.
Kişisel gelişim kitapları okumanızla ünlüydünüz (gülüşmeler).
SEOHYUN: Evet. Öyle yapıyordum çünkü kendimi korumam gerektiğini düşünüyordum. Bugünlerde farklı türler okuyarak duygusal boşlukları doldurmalıyım sanırım. Bazı günler hiçbir şey düşünmeden TV izliyorum. Sıradaki projeme başlamadan önce biraz zamana ihtiyaç duydum. Tabii ki, spor yaptığım ve diğer programlarımı gerçekleştirdiğim günler de var. Son zamanlarda yeniden piyano ve gitar çalmaya başladım ve köpeğim Ppoppo ile sık sık dışarı yürüyüşe çıkıyorum.
Bence zaten yeterince meşgulsünüz.
SEOHYUN: Haha! Meşgulüm. Yalnızken bile bir şeyler yapıp duruyorum. Hatta annem “Neden sürekli bu kadar meşgulsün? diye soruyor. Aslında annem de aynıdır. Hareketsiz duramayız (gülüşmeler).
Seohyun ile tanıştıklarında insanların “beklenenin dışında” dediklerini duydum. Beklenmedik olan nedir?
SEOHYUN: Sessiz ve içe dönük olduğum düşünülürken konuşkan ve eğlenceli olmam.
Sıkıcı olduğunuzu mu düşünüyorlar (tanışmadan önce)?
SEOHYUN: Sanırım öyle (gülüşmeler):
Bu, röportajlarınızda okuduğum en şaşırtıcı şeydi. “Artık hiçbir şeyden korkmuyorum.” 30 yaşınıza girmeden önce ve sonra bunu röportajlarınızda çok söylemişsiniz. Önceleri neyden korkuyordunuz?
SEOHYUN: Korku değişkendir. Sahneye çıkmadan önce kalabalığa baktığımda, “iyi iş çıkarabilir miyim?”...ya da ilişkilerde, “ya bu insanı incitirsem? Ya ben incinirsem?” Geçmişte birçok şey yaşadım (?) Şimdi tamamen gittiğini söyleyemem ama bence o korkuyla bir sonraki seviyeye geçtim. Korkularımın üstesinden gelecek cesarete sahibim.
Sizi böyle düşündüren neydi?
SEOHYUN: Özel bir nedeni yoktu. İncinmiştim ve zor zamanları tecrübe etmiştim ve sanırım doğal bir şekilde yavaş yavaş büyüdüm.
2 yıl önce Namoo Actors ��irketine geçmenizin sebebinin bağımsız bir hayat yaşamak istemeniz olduğunu söylemişsiniz. Oraya geçtikten sonra hayatınız nasıl değişti?
SEOHYUN: Çok değiştim. Önceleri bir şeyi ne kadar yapmak istediğim ya da neyi daha çok sevdiğim üzerine bile düşünmeden programım üzerine çalışıyor oluyordum. Şimdi düşünmek için yeterli zamanım var. Böylelikle, bir sanatçı olarak Seohyun ile insan Seo Juhyun yavaş yavaş ayrılmış oluyor. Önceleri ikisini bir olarak düşünürdüm. O şekilde yaşamanın güzel yanları da kesinlikle var, ancak yorucu… Sanırım hayatımı kendimi çok fazla tutarak ve kendime bağırarak yaşadım. Şimdi ise başarısız olsam da sorun değil ve eğer başarısız olursam bunu çabucak tecrübe etmeyi tercih ederim. Çok kez deneyimlerim ve daha iyi hissederim.
Bence bu pozitif bir değişim. Yüzünüz şu anda çok rahat görünüyor.
SEOHYUN: Doğru. Sanırım bu yıl ve içinde bulunduğum zaman en mutlu zamanlar. Geçen yıl da öyleydi ve şimdi de öyle.
Çok fazla şey seçmek zorundaysanız, sorumluluk almanız gerekir. Bir baskı hissediyor musunuz?
SEOHYUN: Bence bir seçimin verdiği sorumluluk, doğal bir şey. Ne yaparsam yapayım bunu mu seçeyim yoksa diğerlerinin seçtiği yoldan mı gideyim konusuna gelince, kendi seçimlerimin hayatını yaşamak istiyorum. Düşündüğüm şeyi yaparsam, daha az pişman ve daha fazla sorumlu hissederim.
MBTI kişiliğiniz ENTJ imiş. Liderlik yeteneğine sahip bir “önder”. Liderlik yeteneğine sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?
SEOHYUN: Sanırım evet. Girls’ Generation’da her zaman en genç üyeydim, bu yüzden grup yaşamında fikirlerim ile ilgili çok fazla ısrar etmezdim. Onların fikirlerini takip etmenin doğru olacağını düşünürdüm. Ama böyle yapmadığınız zamanlar da olur. Unnielerimi ikna etmek için uğraştım. Sanırım bu benim asıl kişiliğim. O zamanlar bilmiyordum ama zaman geçtikçe kendimde keşfettiğim birçok yeni şey oldu.
İlk solo albümünüzün çıkış parçası “Don’t Say No”ydu. Herkes “Hayır” derken “Evet” deme cesaretine sahip misinizdir?
SEOHYUN: Evet. Önceleri öyle olmadığını düşünüyordum ama yalnızca kendimi tanımıyormuşum. Kişiliğim değişmedi, aslında zaten öyle biriymişim. Aynı düşünmüyorsanız, çabucak reddedebilirsiniz. Bu yüzden bugünlerde bence en önemli şey, kendinizi tanımak.
Son zamanlarda kendinizle ilgili keşfettiğiniz başka bir şey var mı?
SEOHYUN: Pişmanlığımın olmadığı... Bir şeyi yapmayı kendiniz seçerseniz, pişmanlık da duymuyorsunuz. Bu, çabayla değişti. Bu kadar çok deneme yanılma yaşadım. Bence yetiştirilmişim çünkü zor zamanlar geçirdiğim zaman kolay bir şekilde vazgeçmiyorum. Bir gün yine zor olacak, değil mi? Sorun değil, çünkü üstesinden gelebilecek güvene sahibim.
Seohyun, Seohyun’a çok güveniyor olmalı.
SEOHYUN: Doğru. Ve kendimi çok sevmeye çalışıyorum (kendi kendine kollarını dolayarak sarılır). Narsistik anlamda “En çok kendimi seviyorum” şeklinde değil de kendimi olduğum gibi sevmeyi alışkanlık haline getirdim. Önceden bir şeyde iyi olmam gerektiğinde “Neden yapamadım ki?” diyerek kendimi suçlardım. Tabii ki hatalar yapabilirim, kendimi neden suçlardım merak ediyorum (güler). İyi olduğunuz şeye odaklanmak ve gelişimsel bir düşünce yapısına sahip olmak, iyi olmadığınız şeye göre hayatınızda daha pozitif bir etkiye sahip oluyor. Zor zamanların ortasında bile kesinlikle pozitif bir şey vardır. Zaman nasılsa geçiyor ve negatif düşüncelerden olumsuz etkilenmek/onlar tarafından yenilip bitirilmek yerine buradan bir şeyler çıkarabilirsiniz. Kendime sabretmeyi öğrettikçe, hayatım da daha mutlu hale geldi.
Peki Seohyun’un “Şunda iyiyim” dediği şey nedir?
SEOHYUN: Mutlu olmak yapabileceğim en iyi şey. Şimdilik bu, oyunculuk. Şarkıcı olarak başladığım için bu daima benimle ve şu anda oyunculuğu seviyorum. Yaptıkça daha da yenilenmiş hissediyorum. Yalnızca eğlenme ve keyif almaktan fazlası bu. Her işte, her birinde, “Ben çok kutsanmış/şanslı bir insanım, iyi iş çıkarmalıyım, çok çalışmalıyım” şeklinde hissediyorum. Bir karakteri canlandırıyorsam, o kişinin hayatı bana gelir. Biz normalde yalnızca bir kişinin hayatını yaşarız, ama oyunculuk mesleğinde hayal dahi edemeyeceğim karakterleri canlandırabiliyorum. Kalbimi açabiliyor ve insanları hiçbir önyargı olmadan görmek ve anlamak için farklı karakterlerle tanışabiliyorum. Bir aktör olarak en çok bunun için minnettarım.
Duydum ki bir karakteri canlandırdığınızda, konuşma ve davranış şekillerinizi de değiştiriyormuşsunuz
.SEOHYUN: Bir hayat bana geldiği zaman çalışabildiğim kadar çok çalışır ve o kişi olmayı denerim. Bir karakter ile aylarca çekim yaptıktan sonra bitse bile izleri kalır. Bu izler bana hayatıma geri dönüp baktırır ve bende birçok pozitif etkileri vardır.
<Private Lives> Cha Jooeun sizde ne gibi izler bıraktı?
SEOHYUN: Tereddütler?(gülüşmeler) Basit bir şekilde seçmek ve pişmanlık duymadan yaşamak. Eski kişiliğime dönüp baktığımda, düşüncelerle dolu bir insandım. Yaptığım şeyler hakkında yan yana 100 iyi şey ve 10 kötü şey yazar ve onları karşılaştırır ve bunu yapıp yapmama konusunda derince düşünürdüm. Cha Jooeun karakteri ile karşılaştığım zaman mantıklı olmaktan ziyade duygusal yanına odaklanma konusunda düşündüm. “Bu ve onun hakkında tartışma. Bir şeyi yapmak istiyorsan yap, istemiyorsan yapma!” şeklinde. Önceleri bir insan nasıl bu kadar basit olabilir anlamazdım, ama Cha Jooeun’u canlandırdığım zaman net bir şekilde anladım. Oyunculuk sayesinde farklı olabilmeyi seviyorum.
JTBC Knowing Bros programına katıldığınızda Cha Jooeun’u canlandırırken utanmaz olduğunuzu söylediniz.
SEOHYUN: Doğru (gülüşmeler). Bu, çalışırken/rol yaparken ortaya çıkan bir şey mi yoksa zaten içimde olan bir özellik miydi ortaya çıktı bilmiyorum.
<Private Lives>tan önce yer aldığınız <Hello Dracula> projenizden de etkilendim. Hayatlarında yüzleşmek istemedikleri problemlerle yüzleşen insanların hikayelerini anlatıyor. Seohyun, homoseksüel olduğunu annesinden saklayan iyi bir kızı canlandırıyor. Dizinin yapımcısı Kim Dahye Seohyun’un hüzünlü bir yanının olduğunu ve dimdik/dayanıklı olduğunu söylemiş.
SEOHYUN: Hüzünlü bir yanım var mıdır gerçekten bilmiyorum ama sanırım dayanıklı bir insanım. Güçlü bir mantalitem/düşünme şeklim var. Çıkış yaptığımdan beri dışarıda spor yapar gibi düşüncelerimi de geliştirmem gerektiğini düşünüyordum. Bu daha çok bir zorlamaydı ve kendi koruma alanımı oluşturdum(güler). Daha güçlü biri haline geldim ve buna dayandığım için kendime minnettarım.
Genç Seohyun zor zamanlar geçirmiş olmalı. 
SEOHYUN: Yakın bir zamanda 10 yıl önce yazdığım günlüğüme baktım ve içinde tek bir boş sayfa bile yoktu. O zamanlar hayatımı nasıl yaşadığımı merak ediyordum. Sıkı programlarım varmış, İngilizce çalışmak, kitap okumak, internet dersleri, raporlar, meditasyon yapmak gibi. İnsanlar için beni gözlemlemek ne kadar sıkıcı olmuş olmalı(gülüşmeler). Biraz rahatlasam/gevşesem bile kendimi koruyabileceğimi fark ettiğim zaman, kalbimde biraz huzur buldum. Soru: 10 yıl önce o günlüğü yazan Seohyun'a bir işaret gönderebilecek olsaydın? Cevap: Üzgünüm ama olduğun gibi yaşa(gülüşmeler). Önceki ben olmadan, bugün de ben de olamazdım. Önceden yaşadığım tecrübeler şu an olduğum beni yarattı. "Zor olsa da özenle ve sabırla yaşa. Kendine inanıyorsan, bir gün rahata ulaşacaksın" böyle söylerdim. Ah, bu eğlenceliymiş.
Biz kızınız olsaydı aynı şeyi yapar mıydınız? (gülüşmeler)
SEOHYUN: Bilmiyorum. Sanırım kızıma daha rahat yaşamasını söylerdim. Ben bu konuda kendime karşı acımasızım. (gülüşmeler)
Kendinizi bir oyuncu olarak kabul ettirdiniz, fakat hala bir Girls’ Generation üyesisiniz. Fanların istediği ve sizin gitmek istediğiniz yön arasında bir boşluk var mı?
SEOHYUN: Üyelerimiz uzun zamandır aktifler ve fanlarımızla birlikte büyüdük. Bir araya gelmemizin üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçti ve sanırım fanlar ve artistlerin ötesinde bir şeye sahibiz. Okul üniforması giyen ve “yarın final sınavım var” diyen bir fan birdenbire bir yetişkin oldu. Her birimizin fanlarla paylaştığı konular ve çevresi tamamen değişti. Şimdi birçok insan "Lütfen şunu da yap" demekten ziyade insan Seohyun'u destekliyor.
Güçlü bir güven var?
SEOHYUN: Evet. Uzun bir zaman boyunca kurulan bir güven ilişkisi olduğundan bu güven sağlam. Soru: Bazen "Fanların ne istediğini düşünüp karar vermek yerine istediğin şeyi yap." derler. Cevap: Şirketim değişse de SNSD Seohyun hala geçerlidir. Ancak hala SNSD'nin nasıl bir formda gelişmesi gerektiği konusunda düşünüyoruz. Önceleri grup olarak hayat daha önemliydi ve müziğe çok fazla odaklanmıştık ve bir yılda 3-4 albüm çıkarıyorduk, ancak şimdi her birimiz ne istediğimizi net bir şekilde biliyoruz ve her birimizin hayatı önemli. "Ayrı ve birlikte"nin dengesi hakkında düşündüğümüz bir dönem bu. Son zamanlarda unnielerimle buluştuk ve bununla ilgili konuştuk. Biraz daha beklerseniz fanlar için yakın zamanda hediye gibi bir şey olacak diye düşünüyorum.
2020 yılı, Hello Dracula ve Private Lives ile Seohyun’un cesur oyunculuk dönüşümünün ön plana çıktığı bir yıldı. Size teklif olarak gelen senaryolarda da bir değişim olduğunu tahmin ediyorum.
SEOHYUN: Bugünlerde baktığım birkaç senaryo var ve onları okuduktan sonra şaşırdım.  Oyunculuk kariyerim kısa ve çok fazla projem olmadı, ancak istediğim bir karakter imajına sahibim. Daha çok, iyi ve masum roller. Ancak bugünlerde bana gelen senaryolarda, “Beni bu rolü oynarken mi hayal ettiniz?” oluyorum ve bunun için minnettarım.
Bir ipucu verecek olsanız?
SEOHYUN: Güçlü kişilikler ve çok güçlü karakterlerle merak uyandıran senaryolar var. Bunları okumaktan keyif alıyorum.
ING Çeviri: seohyuned
TR Çeviri: Lady Seohyun Turkey
Tumblr media
2 notes · View notes
sinema-karakterleri · 2 months
Text
Chloé Bourgeois - Arı Mucizesi
Chloé Bourgeois, Miraculous: Tales of Ladybug & Cat Noir adlı animasyon dizisinde yer alan bir karakterdir.
Chloé Bourgeois, “Uğur Böceği ve Kara Kedi” dizisinde Marinette Dupain-Cheng’in kibirli ve popüler sınıf arkadaşıdır. Chloé, dizide genellikle zorba bir karakter olarak gösterilir ve Marinette ile rekabet halindedir. Ayrıca, Arı Mucizesi sahibi olarak Kraliçe Arı süper kahramanı olmuştur, ancak daha sonra bu rolü bırakmıştı Chloé Bourgeois, Uğur Böceği ve Kara Kedi adlı animasyon dizisinde yer…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
din0dan · 4 years
Text
Chat Odaları ve İletişim Bağlantısı
Tüm ilişkilerin tatmin edici bir sonu yoktur. Gerçek uluslararası alanda, insanlar uygun ilişkiyi bulmaktan daha önce bazı kalp molalarından geçerler. Bu bilinen bir gerçek olmasına rağmen, birçok insanın bir bölünme ile başa çıkmada problemleri vardır. İşte bir kesintiye uğramak ve geçmek için bazı öneriler.
 Fotoğraflar: Er ya da geç bir mahkemede olduğunuzda, eski sevgilinizle birlikte bir miktar piksel çekerdiniz. Ayrıldığınızda, yapmanız gereken birincil onları mahvetmektir. Yeni kararlı sevginizin gelecekte belli olmayan bir zamanda onları bulma olasılığı vardır. Antika sevginizin modern sevgilinizin koroner kalbine batmasına izin vermeyin.
Müzik: Blues'u kapatın. Hüzünlü aşk şarkıları, dikkat ettiğiniz her çalma listesinden silinmelidir. Onlar zaten ayrılıktan sahip olduğunuz ağrıyı derinleştirir. Neşeli şarkıları yükselterek öfkeye geç.
Filmler: Sevgilinizle birlikte bolca zaman geçirmiş olabilirsiniz. Ayrıldığınızda, bu sefer istediğiniz bir şeyi yaparak yatırım yapmanız gerekir. Filmleri boş zamanlarınızda izlemek mükemmel bir fikirdir. Ama olumsuz bir bitirme ile romantizm ve film izlemekten kaçının. Daha çok komedileri izleyin ve ayrılık mavilerinizi kaçırın.
Vintage arkadaşlarla chat sohbet ve iletişim kurun: Bir ilişkiniz olduğunda, muhtemelen arkadaşlarınız için nadiren size verilen bir şeydir. Bir kesim, antika dostları yakalamak için iyi bir zaman olabilir ve yaşadığınız sorunları yapmak için mükemmel bir zamana sahip olabilir. Ama onlarla eski sevgilin ya da bölünme hakkında konuşmaktan kaçının. Ayrıca hiç bitmeyen bir sözlü değişim olarak büyüyebilir.
1 note · View note
avcihazal · 5 years
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Prenses zorlu inişinden sonra biraz yürümeye çalışmış. Başı döndüğü için fazla ilerleyememiş o sırada tacını düşürmüş. Hali kalmadığında yaşlı bir çift onu fark etmiş.
Çift, prensesi evine getirip yaralarını sarmış sıcak yemek vermiş. Prenses kendine geldiğinde eski, fakir bir kulübede olduğunu fark etmiş. Tacını düşürdüğü için onun prenses olduğunu anlamamışlar. Bu durumu gizleyebileceğini düşünüp onu hapseden insanlardan kaçtığını anlatmış.
Çift onu evlerine kabul etmiş, kısa zamanda tüm köy halkının arkadaşı olmuş. Herkesin yardımına koşuyormuş.
Prenses sevdiği insanlara yalan söylediği için mutsuzmuş. Daha önce kraliyet dışına çıkmadığı için halkın fakirliğini bilmiyormuş. Kraliyette lüks içinde yaşarken köydeki insanların imkansızlıkları onu bir şeyler yapmak için harekete geçirmiş.
Önce yakın çevresindeki insanlardan başlamış. Okuma yazma bilmeyen halktan haksız yere alınan vergilerin farkına varılmasını sağlamış. Bilinçlenen köy halkı vergi için gelen kraliyet çalışanlarına karşı ilk defa haklarını aramışlar.
Kral halktaki bu değişimin sebebini her yerde aradığı kızı olduğunun farkındaymış. Köyün çevresine Prensesin kayıp ilanlarını astırmış. Köyde ilanları gören halk Prensesin bunu gizlemesine üzülmüş ama kimse onu ele vermemiş.
Prenses halka okuma yazma öğretmeye ve işlerini kolaylaştıracağını düşündüğü icatlar yapmaya başlamış.
Günler geçtikçe Kral yalnızlaşıyormuş. Prenses tüm halkına huzur getirmiş, Kral dışında. Bilinçlenen halka daha fazla eziyet edemeyeceğini bilen Kral, yaptıklarını düşünmeye başlamış. En başta kendi kızını sırf tehdit olarak gördüğü için kuleye kapatmasının bile korkunç bir davranış olduğunu kabullenmiş.
Zamanla pişmanlığı artan Kral, Prensesi huzuruna çağırmış. Ondan yaptığı tüm zalimlikler için özür dilemiş ve tacını kızına teslim edip artık yönetimde olmayacağını açıklamış. Prenses başta buna şaşırsa da babasının pişmanlığını görüp onu affetmiş. Tabi halktan da özür dilemesi karşılığında.
Prenses kısa zamanda Kraliyette büyük bir değişim başlatmış. Baskıcı ve halkı ezen yönetimi kaldırmış. Halkın söz sahibi olduğu, yöneticilerini kendilerinin seçtiği bir düzen kurmuşlar…
SON
Hikaye yazmada berbat biri olduğumu biliyorum, bana tahammül ettiğiniz için teşekkür ederim. Bu hikayem tüm cesur kadınlara gelsin. Bir yılın sonunda nihayet bitirdim.  
66 notes · View notes
piyanokokusu · 5 years
Note
seni eski hesabımdan takip ediyordum baya beğendiğim bir bloktun hesabımı yeni açtım ve bir yerde denk geldi girip bakıyım aynı mı falan diye ve bence aşırı değişmişsin eski samimiliğin yok sanki artık paylaştıkların birileri beğensin birileri rb yapsın birileri yorum yapsın diye gibi geliyor eskiden sadece seni yansıttığını samimi bulduğum bloğunu herkesler ele geçirmiş artık üzüldüm
içimden gelen beni yansıtan ne varsa onu paylaşıyorum, insanlae zamanla değişir, gelişir. değişim güzeldir:) yine de teşekkür ederim düşünceni paylaştığın için, bloğumda hissetmediğim şeye yer vermiyorum
2 notes · View notes
biyolojisozluk · 5 years
Text
Bitkiler saatin kaç olduğunu biliyor ve arkadaşlarına da haber veriyor
Bitkiler aleminin sırlar dolu dünyasından yeni bir haber..
Birden fazla zaman diliminde seyahat etmiş ve jet lag (Vücut saatinin yolculuk sonrası değişime uyum sağlayamaması) geçirmiş olan herkes biyolojik saatlerimizin ne kadar güçlü olduğunu anlayacaktır. Aslında, insan vücudundaki her hücrenin, 24 saatlik bir döngü boyunca vücudun ürettiği birçok proteinin sayısında günlük bir yükseliş ve düşüş üretebilen kendi moleküler saati (sirkadiyen saatleri)…
View On WordPress
1 note · View note
mavihuydurbende · 5 years
Text
Bir zamanlar, parlak tüyleri, rengârenk kanatları olan bir kuş varmış. Uzun lafın kısası, bakanları neşeye boğarak göklerde özgürce uçmak için yaratılmış bir hayvanmış.
Günün birinde kadının biri bu kuşu görüp ona kapılmış. Ağzı hayranlıktan bir karış açılmış olarak, kalbi deli gibi çarparak, gözleri heyecandan parlayarak kuşun uçuşunu seyretmiş. Kuş, onu yanına çağırmış ve ikisi birlikte, nefis bir uyumla uçmuşlar. Kadın kuşa tapıyor, onu kutsal sayıyor, yüceltiyormuş.
Ama günün birinde düşünmüş kadın: "Belki de uzak dağları keşfetmek ister?" Korkuya kapılmış. Aynı duyguyu başka bir kuşla yaşamayacağından korkmuş. Ve kıskanmış - kuşun uçabilme yeteneğini kıskanmış.
Kendini yalnız hissetmiş.
"Ona bir tuzak kurayım," diye geçirmiş içinden. "Bir dahaki sefer, kuş tekrar gelirse, artık gidemesin."
Kadın kadar âşık olan kuş, ertesi gün tekrar sevgilisini görmeye gelmiş. Ne var ki tuzağa düşmüş ve bir kafese hapsedilmiş.
Kadın her gün gelip, kuşu seyrediyormuş. Vurgunmuş ona ve onu gösterdiği arkadaşları, "Ne şanslı bir insansın!" diye haykırıyorlarmış. Ne var ki, tuhaf bir değişim baş göstermiş: Artık sahibi olduğundan, kalbini çalmasına ihtiyaç kalmadığından, kadının kuşa olan ilgisi sönmüş. Uçamayan, hayatının anlamını dile getiremeyen hayvancık sararıp soluyor, parlaklığını yitiriyor, çirkinleşiyormuş ve kadın da karnını doyurup kafesini temizlemekle yetiniyormuş.
Günlerden bir gün, kuş ölmüş. Kadın son derece üzülmüş buna ve o andan itibaren onu aklından çıkaramamış. Ama kafesi hatırlamıyormuş bile; onu ilk kez, mutluluk içinde bulutlarla yarışırken gördüğü gün varmış sadece zihninde.
Kendini iyice dinlese, kuşun onu heyecanlandıran tarafının dış görünüşü değil, özgürlüğü, hareket eden kanatlarının enerjisi olduğunu fark edermiş.
Kuşun yokluğunda, hayatı da anlamını yitirmiş ve ecel kapıyı çalmış.
"Niye geldin?" diye sormuş kadın, ölüme.
"Tekrar onunla birlikte göklerde uçabilesin diye," diye karşılık vermiş ölüm. "Her seferinde gidip gelmesine izin versen, ona olan sevgin ve hayranlığın iyice artardı; ancak şimdi, ona kavuşabilmek için bana muhtaçsın."
Paulo Coelho - 11 dakika
2 notes · View notes