Tumgik
#Dizi kıyafetleri
magazinesek · 1 year
Link
#AfraSaraçoğlu
#YalıÇapkını
#AfraSaraçoğluStili
#DiziModası
#TrendyolAfraSaraçoğlu
#YalıÇapkınıDizisi
#Modaİkonu
#StilTercihleri
#AfraSaraçoğluTarzı
#DiziKıyafetleri
0 notes
sexcxsblog · 2 months
Text
NASIL BAŞLADI 13
Aradan uzun aylar geçti ben 17 yi bitirmeye ramak kalmıştı. Semih abim üniversiteyi başka şehirde okuyordu ve hala bitmemişti. Ara tatil ve yaz tatilleri dışında pek eve gelmez geldiği zaman da dışarda arkadaşlarıyla takılırdı. Benimle hiç konuşmuyordu. Yaşadığımız şeyler ve beni kendi gözünde sürekli arkadaşlarına vermesi herhalde şimdi kafasına dank etmiş yüzüme bile bakmıyordu. Mesut abi ile Ali abi bir şehirde birlikte işe girmiş ve tarihe karışmışlardı. Fikret abi ise karısının oyuncağı kum çuvalı olmuş ne derse yapıyordu. Öyle aslan bşr erkek nasıl bu denli pısırık oldu anlayamadım. Büyük ihtimalle kısır oluşu özgüvenini sarmış evliliği sona ermesin diye her şeyi alttan alıyordu. Bu durum üzücü olsa da bana yaptıklarından sonra hak etmişti. Babam hem Semih abimi hem de küçük kardeşim Selim’i okutmak için harıl harıl çalışıyordu. Fikret abinin babasına olan borcunu bitirmiş ama para tatlı geldiği için başka işlerde de çalışmaya devam etti. Tır şöförlüğü yapıyordu artık. Bazen bir hafta bazense iki hafta sonra eve gelirdi. Küçük kardeşimle beraber yaşıyorduk çoğu zaman. Gözümde çok silik bir çocuktu. Sabah okula gider akşam gelince gecelere kadar çocuklar ile oyun oynar eve yatmaya gelirdi. Bildiğin otel gibi. O yüzden benim sex hayatıma hiçbir zaman şahit olmadı. Dedim ya sadece uyumak ve yemek yemek için eve gelirdi.
Ama aradan geçen zamanda o da artık ergenliğin o yoğun duygularına kapılmış eve sokmadığım çocuk evden çıkmaz olmuştu. 16 sına yeni basmış azgın teke gibi evde dolanıyordu. Abimin laptopunu sahiplenmiş büyük ihtimalle porno izliyordu. Ben de uzun bir süre yarrak yemediğim için amımın ve götümün deliği eski halini almıştı. Dışarı gönlümce çıkamıyordum. Babam eskisi gibi evde olmadığı için yasak koymuştu. Evde temizlik yemek yapmaktan başka bir şey yapmıyordum. Günün geri kalan vakitlerinde televizyon izliyor ordaki erkekleri düşünüp azıyordum. Erkeksizlik çok zordu.
Geçenlerde bir gün kardeşim okuldan sonra eve geldi. Üstü başı pis içinde kıyafetleri yırtılmış. Noldu diye sordum. Arkadaşı ile kavga ettim dedi. O haline çok üzüldüm.
-üstünü çıkar banyo edeyim seni
-abla saçmalama çocuk muyum ben
-çok konuşma elimde büyüdün az yıkamadım seni
Zor bela ikna edip duşa soktum. Ama ayakta duramadığı için tabure getirdim. Üstünde sadece boxerla tabureye oturdu. Bende beyaz bir t-shirt altımda da yine beyaz bir tayt ile yanına geldim. Suya açıp yavaş yavaş yıkamaya başladım. Çok pis dayak yemişti. Her yeri boya ağzı yüzü kan içindeydi.
-nasıl oldu bu
-boşver abla
-söylesene
-kız meselesi abla işte kurcalama
Kardeşimi yıkarken su ister istemez üstüme gelmişti. Evde tek olduğumdan ne kilot ne de sütyen takardım sevmezdim de işin doğrusu. Islanan yerlerde memelerim olduğu gibi belli oluyordu. Nedendir bilmem ama kardeşimi bir tehdit olarak görmüyordum benim gözümde bir çocuktu bir de elimde büyümüştü. Ama herhalde kardeşim böyle düşünmüyor. Göğüslerime kaçamak bakışlar atıyordu. Önünü de eliyle gizliyordu. Ben çok aldırmadım. Çocuk diye. Her yerini yıkadıktan (avret yerleri hariç) sonra
-avret yerlerini yıka sonra üstünü yıka gel de yaralarına merhem süreyim
-tamam abla geliyorum birazdan
Banyodan çıktım. Üstümü değiştirdim atletimsi bir şey giydim salona geçtim. Atlet biraz büyük olduğundan memelerimi zor kapıyordu. Zaten çoğu annemindi. Kardeşim altına şort giyip yanıma geldi ben de yaralarına merhem sürüyor kanamış yerlere yara bandı takıyordum. Bu arada kardeşim kaçamak bakışlarla yine memelerimin yarısını zar zor kapatan atletime kaçamak bakışlar atıyordu.
-bir daha kavga ettiğimi duymucam tamam mı selim
-tamam ablacım
Uzun zaman sonra ablacım demişti. Ben televizyonun karşısına geçtim güzel bir dizi arıyordum kardeşimde tam karşımda duruyordu. Çoktan odasına geçer diye düşünmüştüm ama oturuyor çaktırmadan beni seyrediyordu. Ona da hak vermek lazımdı. Bana hiç o niyetle bakmıyordu ya da görmüyordu beni. Şimdi ise gözleri açılmıştı.
-e ablacım senin sevgilin var mı
-ne sevgilisi be evden çıktığım mı var nerden yapıcam
-çıksan var ya herkes seninle sevgili olmak ister
-diyorsun keşke ama işte çok zor
-boşver ablacım hem olsaydı kıskanırdım seni
-niyeymiş o
Bir an duraksadı. Kekeleyerek
-bir sen varsın yanımda ondan
-ya selimm gel buraya
Yanıma geldi. Sarıldım ben de. Büyük ihtimalle memelerimin yumuşaklığını hissetmişti ve hoşuna da gitti galiba uzun bir süre bırakmadı beni.
-tamam yeter bu kadar duygusallık ödevin yok mu senin
-var ama sana sarılmak bana iyi geliyor
-görende ilk defa sarılıyoruz zanneder eşek sıpası
-nolur biraz böyle yatalım mı
-iyi tamam
Biraz kenara kaydım yanıma geldi sarıldım. Başı göğsümün bir tık üstündeydi. Çataldan her yerim görünüyordu. Memelerim onu baya azdırmış olmalı ki hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. O şekil beraber yattık. Ben uyumuşum. Uyandığım kaşık pozisyonundaydık. Kardeşim siki kalmış amımı zorluyordu. Bir eli de göğsümdeydi. Aha dedim bu da beni sikmek istiyor belli. Bir anda doğrulunca kardeşim koltuktan yere düştü.
-iyi misin selim
-iyiyim ablacım çok iyiyim
Önünü saklamaya çalışıyordu. Sonra odasına doğru gitti. Elimi amımın olduğu yere attığımda bir ıslaklık vardı. Galiba kardeşim götüme sürtünerek oraya boşalmıştı. Odasına doğru giderken. Alıcı göz ile baktım. Gerçekten de büyümüştü. Esmer teni spor yaptığı için hacimli vücudu çok güzel görünüyordu. Belki de erkeksizliğimin ilacı oydu.
79 notes · View notes
gokveyas · 21 days
Text
çığlık atıcam şimdi.
ne güzel erken çıktım işten gidip dinlenecektim, kırılan kitaplık rafımdan dolayı kitaplarımı başka yere yerleştirecektim, kahve içip dizi izleyecektim, dün aldığım yeni kıyafetleri dolaba dizecektim. görüyorsunuz değil mi ne kadar da meşgul bir insanmışım ben böyle.
0 notes
darkyayincilik · 7 months
Text
Selen Görgüzel Kendine Yatırım Yapıyor
Oyunculukta gösterdiği büyük başarının ardından müzik kariyerine ağırlık veren Selen Görgüzel son şarkısı ‘Umurumda Değil’ ile listelerde. Sesi ve yeteneğiyle dikkat çeken Selen Görgüzel ustalardan ders alarak ve sahne kıyafetleri için kesenin ağzını açarak kendisine yatırım yapıyor… Yıllardır birçok dizi ve sinema projesinde rol alarak oyunculuk alanında kendini kanıtlayan Selen Görgüzel…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
nomex-tulum · 10 months
Text
Koruyucu İş Elbiseleri
Koruyucu iş elbiseleri, çalışanların güvenliğini ve sağlığını korumak amacıyla tasarlanan özel kıyafetlerdir. Bu elbiseler, bir dizi endüstriyel ortamda, inşaat sahalarında, tehlikeli kimyasallarla çalışılan yerlerde veya elektrikli ekipmanlarla uğraşılan yerlerde kullanılır. Koruyucu elbiseler, potansiyel tehlikelere karşı koruma sağlayarak iş kazalarını önlemeye yardımcı olur. Bu elbiseler, genellikle darbelere, kesilmelere, alevlere, kimyasal sıçramalara ve diğer potansiyel tehlikelere karşı dirençli malzemelerden üretilir. Başlıca koruyucu iş elbise türleri arasında iş kıyafetleri, iş ayakkabıları, baş koruyucular, göz koruyucular, iş eldivenleri ve iş kulaklıkları bulunmaktadır. İş kıyafetleri genellikle alev geciktirici özelliklere sahip olup, işçinin cildini potansiyel yangın risklerinden korur. İş ayakkabıları, ayakları darbelerden, düşmelerden ve kesilmelerden koruyan çelik burunlu veya çelik tabanlı modeller içerebilir. Baş koruyucular, sert şapkalar veya koruyucu baş bantları şeklinde olabilir ve başın darbelere karşı korunmasına yardımcı olur.
0 notes
korelist · 11 months
Text
Tumblr media
BACKSTREET ROOKIE // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb: 7,5 Benim Puanım: 7
Drama: Backstreet Rookie (English title) / Convenience Store Saet-Byeol (literal title)
Hangul: 편의점 샛별이
Director: Lee Myung-Woo
Writer: Hwalhwasan (webcomic), Geumsagong (webcomic), Son Geun-Joo
Date: 2020
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: Ji Chang-Wook, Kim You-Jung, Han Sun-Hwa, Ahn Sol-Bin, Kim Min-Kyu, Eum Moon-Suk, Kim Sun-Young
İmdb: 7,5
Benim Puanım: 7
2020 SBS Drama Awards - December 31, 2020
Excellent Actress (Kim You-Jung)
Bende birçok izleyici gibi Ji Chang-Wook’un bir an önce ajans değiştirmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Kendisi bu konu ile ilgili her ne kadar “hayranların istedikleri rollerdense beni tatmin eden işler içerisinde olmayı tercih ediyorum.” dese de işlerin reytingleri ortada. Backstreet Rookie de konusu, çekimleri ve hikayesi ile zayıf kalan bir diziydi. Komedi ve abartı unsurlarına ağırlık vermiş olsa bile yeterli olmamış diye düşünüyorum. Aşk hikayesi demeye ise asla dilim varmıyor. Yine bir Webtoon hikayesinin ekmeğini yemişiler.
Dizinin orijinal ismi olan “Pyeonuijeom Saetbyeoli”’in marketin Saet-Byul’ü gibi bir anlamı var. Jung Saet-Byul(Kim You-Jung) liseye giderken ilk görüşte Choi Dae-Hyun (Ji Chang-Wook) ‘a aşık oluyor. Okul dışında yanlarından geçen bu aşık olduğu adamın dudaklarına yapışıveriyor. Sahneyi de oldukça abartılı çekmişler. Kızımız uçarak adamın üzerine atlıyor falan, neyse. Dizi Kore’de bölümlük yayınlanırken bu sahne üzerine hoop yine başlıyor spekülasyonlar.  Kim You-Jung 1999 doğumlu gencecik bir çıtır olduğundan “Love in the Moonlight” dizisinde Park Bo-Gum ile çektikleri öpüşme sahnesinde 17 yaşındaydı. Bu o zaman hem dizi yapım ekibinin hem de partnerinin topa tutulmasına neden olmuştu. Bu dizide de lise kıyafetleri ile kendinden çok büyük bir erkek ile öpüştüğü için topa tutuluyor. Burada ufak bir Goblin dizisini hatırlatmalıyım. Kore’nin kült yapımlarından biri olan Goblin’de liseli bir kızın devasa yaş farkı olan bir adamla aşkı anlatılıyordu. Ki oyuncular arasındaki yaş farkı da bir o kadar vardı. Sanırım niyet önemli. Ve kesinlikle kalite olarak karşılaştırılamayacağını biliyorum, yalnızca yüzeysel benzerlik nedeni ile araya girdim. Bu konuyu bir kenara bırakırsak yeni nesil oyuncular arasında Kim You-Jung’u çok başarılı buluyorum. Dizilerle hatta dönem dizileri ile büyümüş bir oyuncu olarak birçok oyuncuya taş çıkarttığında görebilirsiniz.
Çok fazla konuyu dağıtmadan geri döneyim, Saet-Byul bu sansasyonel sahne sonrasında hayatı yokuş aşağı giden bir kızı canlandırıyor. Babasını erken yaşta kaybediyor ve kardeşine bakmak için okulu bırakıyor. Yıllar sonra Dae-Hyun’un çalıştığı markette iş başvurusunda buluyor. Choi Dae-Hyun (Ji Chang-Wook) ise kendisini tamamen işine adamış 30larında market yöneticisidir. Ailesiyle birlikte büyük bir market markasının franchise’ını işletmektedir. Hayatta çok amacı olmayan, tek istediği marketin iyi satışlar yapması müşterilerin mutlu olmasıdır. Dizinin ağır eleştiriler almasının bir diğer nedeni de Choi Dae-Hyun’un yakın arkadaşı olan Han Dal-Sik (Eum Moon-Suk) karakteridir. Bob Marley hayranı olduğu için onun gibi giyinen karakter, dramanın ırkçılıkla suçlanmasına neden olmuş.
Bu kadar tepkiye etki olarak dizideki bütün romantik yakınlaşmaları çıkartmışlar. Hikaye olarak da bakıldığında romantik bir durum olmayınca anlatmaya çalışılan aşk da izleyiciye hiç geçmiyor. Kaldı ki kızımız aşık olduğu adamın yanında işe başlıyor beyimiz kendisinden oldukça büyük ve uzun süredir de bir kız arkadaşı var. Yoo Yeon-Joo (Han Sun-Hwa) çok zengin bir ailenin kızı, Dae-Hyun’un bundan haberi olmamasını geçtim çift olarak asla uyumlu değillerdi. Oyuncu yada oyunculuk olarak söylemiyorum. Yanlış anlaşılmasın, senaryo gereği karakterler birbirine uygun değillerdi. Dizinin bu kısmında hangisinin birinci hangisinin ikinci kız olduğu birbirine karıştı.  Son bölümlere kadar ikisinin de ön planda olması çok tatsızdı. Dae-Hyun dizinin başından sonuna kadar Saet-Byul’a kız kardeşi gibi davrandı. Hiç iki kadın idare etme gibi bir mevzuya girilmedi. Hal böyle olunca da evin küçük kızından büyük aşık moduna geçemedi.
Finalde havada kalan ya da koca sezon boşa izletilen şeylerde vardı. Yoo Yeon-Joo’nun şirketteki kötü adam figürü gereksiz bir iki yükseldi, sonra bir anda bitti. Niye geldi niye gitti belli olmadı. Saet-Byul’un okuldan arkadaşı Kang Ji-Wook (Kim Min-Kyu) da diziye çok yüksekten giriş yapanlardandı. Karizmatik, zengin, yetenekli, kibar… herşeyi toplamış ona vermişler. Sonra sessiz sedasız azalarak yok oldu. Son olarak da Saet-Byul’un kız arkadaş grubu! 3 kişilik bu grup dizinin daha ortalarına gelmeden bir anda 2 kişi kaldı. Kızlardan birini bir anda senaryodan çıkardılar. Hiç anlam veremedim.
Toparlayıp bitirmem gerekirse; diziyi keyifle izledim. Bu kadar gömdükten sonra ne kadar inandırıcı olacak emin değilim ama sıkılmadım. Ortalama, çerezlik bir diziydi. Benim açımdan Ji Chang-Wook’a bakış açımı biraz değiştirdi. Oyuncuyla “The sound of Magic” ile tanıştığımda çok beğenmiştim. Sonra izlediğim dizileri ve takip ettiğim showlarda hatta vlog videolarında bir şey fark ettim. Oyuncu hep aynı. Şaşırması, korkması, birini dinlerken ki mimikleri… Bu beni bir miktar, çok az bir miktar soğutmadı değil. Şimdi 2023 dizisi “The Worst Evil” duyurulmuş. Çok içten umuyorum ki bu sefer şeytanın bacağını kıracak, hadi bakalım.
OST:
April - Crazy
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
0 notes
kurtlukiraz · 1 year
Link
Selam, 1 aylık vlog ile beraberiz. Birlikte tatil bavulumuzu boşalttık, temizlik yaptık. Yakın zamanda satın aldığım bütün kıyafetleri denedik. Arada Meksika yemeği yedik falan filan. Keyifli seyirler. Denediğim ürünler; Pembe Bluz Su Yeşili Bluz Beyaz Bluz Mavi Palazzo Pantolon Bej Palazzo Pantolon Siyah Palazzo Pantolon Kot Şort Bej Keten Şort Koleksiyonum; Uygulama Link; Web Link; Youtube Ekipmanlar Uygulama Link; Web Link; (Komisyonlulink) Bana destek olmak için kanalıma abone olmayı unutmayın. Beni sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın. İnstagram: TikTok: Twitter: Dolap: İletişim: [email protected] Diğer Makyaj videolarım için: Alışveriş Videolarım için: Dizi Film Önerileri: Vloglar için: Far Paleti İncelemeleri; #günlükvlog #evvlog #vlog #vlogger #temizlikvlog #temizlikvlogları #haul sinem ayten özgür, haftalık vlog, günlük vlog, haftasonu vlog, gezi vlogları, benimle bir gün, benimle hazırlanın, günlük vlog, gezi videoları, haftalık vlog, haftasonu vlog, pazar vlog, alışveriş vlogları, gratis alışverişim, watsons alışverişim, alışveriş vlog, benimle bir gün, günlük vlog, gezi videoları, haftalık vlog, haftasonu vlog, pazar vlog, alışveriş vlogları, yemek vlog,
0 notes
gundemburadadedim · 1 year
Link
Selam, 1 aylık vlog ile beraberiz. Birlikte tatil bavulumuzu boşalttık, temizlik yaptık. Yakın zamanda satın aldığım bütün kıyafetleri denedik. Arada Meksika yemeği yedik falan filan. Keyifli seyirler. Denediğim ürünler; Pembe Bluz Su Yeşili Bluz Beyaz Bluz Mavi Palazzo Pantolon Bej Palazzo Pantolon Siyah Palazzo Pantolon Kot Şort Bej Keten Şort Koleksiyonum; Uygulama Link; Web Link; Youtube Ekipmanlar Uygulama Link; Web Link; (Komisyonlulink) Bana destek olmak için kanalıma abone olmayı unutmayın. Beni sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın. İnstagram: TikTok: Twitter: Dolap: İletişim: [email protected] Diğer Makyaj videolarım için: Alışveriş Videolarım için: Dizi Film Önerileri: Vloglar için: Far Paleti İncelemeleri; #günlükvlog #evvlog #vlog #vlogger #temizlikvlog #temizlikvlogları #haul sinem ayten özgür, haftalık vlog, günlük vlog, haftasonu vlog, gezi vlogları, benimle bir gün, benimle hazırlanın, günlük vlog, gezi videoları, haftalık vlog, haftasonu vlog, pazar vlog, alışveriş vlogları, gratis alışverişim, watsons alışverişim, alışveriş vlog, benimle bir gün, günlük vlog, gezi videoları, haftalık vlog, haftasonu vlog, pazar vlog, alışveriş vlogları, yemek vlog,
0 notes
kimnegiydi · 1 year
Text
Tumblr media
Yalı Çapkını son bölüm kıyafetleri #yalicapkini
1 note · View note
terasmagazin · 2 years
Text
Yargı dizisi oyuncu kıyafetleri ve markaları! Yargı son bölüm Ceylin ve Ilgaz kıyafetleri
Yargı dizisi oyuncu kıyafetleri ve markaları! Yargı son bölüm Ceylin ve Ilgaz kıyafetleri
Kanal D ekranlarındaki sevilen dizi Yargı, 2. sezonuyla her pazar evlere konuk olmaya devam ediyor. İzlenme rekorları kıran Yargı dizisinde Ceylin ve Ilgaz ikilisi de merak edilenler arasında. Zarif şıklığı ve hal ve hareketleriyle izleyicinin beğenisini kazanan Yargı’daki Ceylin’in kıyafetlerini nereden aldığını öğrenmek isterseniz yazımızı inceleyebilirsiniz. 2. sezonuyla reytinglerde üst…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
netbilge · 2 years
Text
Gönül Dağı Son bölüm kıyafetleri, Gönül Dağı dizi kıyafetleri, Gönül Dağı Dizi sponsorları
Gönül Dağı Son bölüm kıyafetleri, Gönül Dağı dizi kıyafetleri, Gönül Dağı Dizi sponsorları
Gönül Dağı Son bölüm kıyafetleri, Gönül Dağı dizi kıyafetleri, Gönül Dağı Dizi sponsorları Gönül Dağı Taner kıyafetleri, Gönül Dağı Ramazan Montu fiyatları, Gönül Dağı Asuman Giydiği Kıyafetler, Veysel, Ramazan, Taner Kıyafetleri Merak ettiğiniz kıyafeti bu adresten sorabilirsiniz. Güncel kıyafetler hikayelerde paylaşılmaktadır anlık. İNSTAGRAM BİLGİ İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ.
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mekanikturk · 3 years
Text
Yanlış Koordinat
Gecenin karanlığı, büyük bir ışık huzmesiyle bölündü. Otogarın iki sokak arkasındaki kahvenin önünde sigarasını içip Erzurum soğuğuna içinden küfreden Selami ışık huzmesini ilk görendi. Mavi ve beyazın birbirine karıştığı güçlü ışık, kahvenin karşısındaki boş arsada bir top gibi büyüyordu. Kahvenin yanındaki kuruyemiş dükkanının sahibi Enver de dışarı çıktı. Selami'ye baktı. 
Selami Abi bu ne? 
Bilmiyorum ki, trafo mu patladı acaba? 
Orada trafo mu vardı? 
Yoktu. 
Enver, Selami'ye ters ters baktı. Selami'nin düşünüş biçimi, o an aklına gelen herhangi bir bilgiye göre şekilleniyordu. Batak oynarken ne zaman ihaleyi alsa, batardı. Ya da bir gece önce televizyonda izlediğiniz filmi anlatsanız, Selami anlattığınız filmi değil kendi sevdiği filmi anlıyordu. Mahalledeki esnafların tüm uyarılarına rağmen vergiyi anlamadığı ve hesaba katmayı reddettiği için üç kez batmış, baba yadigarı elma tarlalarını bu şekilde kaybetmişti. Selami'nin cevapları vardı, fakat soruları hiçbir zaman bilmiyordu. Bu dümdüz hayat Selami'nin yaşlanmasını da önlüyordu. 64 yaşına gelmesine rağmen, kafasının yanlarındaki birkaç beyaz teli saymazsak, saçları simsiyahtı. Dinçti. Suratında her zaman keskin ve anlamsız bir gülümseme olurdu. Selami, düpedüz bir denyoydu. 
Işık huzmesinin küresi büyüdü, büyüdü, mavi brandalı bir Dodge kamyonet boyutuna ulaştı. Işığın şiddeti arttı ve bir anda kayboldu. Selami ve Enver, kaybolan ışık huzmesinin yerde açtığı kusursuz çukurda peydah olan adama bakıyorlardı. Adam dev gibiydi. Bir dizi yerde, bir dizi yere paralel, çökmüş halde duruyordu. Çıplaktı. Bacakları ve kolları kaslıydı. Saçları biryantinliydi. 
Enver ve Selami'nin yanına şimdi kahveden beş genç daha gelmişti. Enver, "Bu orospu çocuğu niye çıplak?" dedi. Gençlerden biri "Bizim anamız bacımız var ulan" deyip atıldı. Birkaç adım gerisinden de diğer gençler takip ediyordu. "Oğlum senin tillahını sikerim, burası müslüman mahallesi, burada böyle dolanamazsın" diyen ilk genç dev gibi adama yumruk atmaya çalıştı. Dev gibi adam mekanik ve çevik bir hareketle ayağa kalktı, gencin yumruğunu yakalayıp bileğini kırdı ve genci boş arsanın arkasına fırlattı. Genç henüz havadayken acılı bir ananskiii sesi duyuldu. Arkasından gelen dört genç bunu görünce durdu. Fakat birbirlerine bakıp gaza geldiler. Dördü aynı anda saldırdı. Dev gibi adam aldığı darbelerde göz bile kırpmadan dört genci haşat etti. Kahvedekiler komple dışarı çıkıp bu hüzünlü gösteriyi izlemeye başlamıştı. Mekanın eskileri olarak sorumluluk almak zorunda hisseden Enver ve Selami dev gibi adamın yanına tedirgin adımlarla yürüdü. Enver ne söyleyeceğini düşünüyordu. Selami dan dun muhabbete girdi: "E oğlum böyle olmaz ki, dal taşak gelmişsin bir de mahallenin çocuklarını dövüyorsun? Yakışıyor mu?" 
Dev gibi adam önce Enver'e sonra Selami'ye baktı. Gözlerini Selami'ye dikti: "Kasketini, gömleğini, şalvarını ve botlarını istiyorum."  
Selami yiyebileceği dayağın şiddetiyle geçen sene aldığı botun parasını karşılaştırıyordu. Erzurum'un soğuğuna katlanmak için hiç olmayacak bir parayı bu bota bağlamıştı. Ama bot da bottu ha. Bununla çığ altında 4 gün kal, fırın gibi ayakla evine dönerdin. Enver koluyla Selami'yi dürtüyordu: "Ver Selami Abi. Hem dayak yemeyiz hem de herif böyle dal taşak gezmemiş olur." 
Selami botun parasını düşünüyordu. Arkadaki gençlerden birine döndü: "Kemal, koş git Mehmet'in dükkandan içlik, pantul, gömlek, mont, ayakkabı kap gel. Bak abinin boyuna uygun olsun ha!" Sonra dev gibi adama döndü, "Bizden, bizden merak etme" dedi, sırıttı. Kemal koşa koşa gidip geldi. Kıyafetleri dev gibi adamın önüne bıraktı. Dev gibi adam kıyafetleri giyerken Selami'ye "Sarah Connor nerede?" diye sordu. 
Sara? Sara yok bizim mahallede. Aşağı mahallede sara hastası biri var, Bekir, o mu acaba? 
Sarah Connor'ı arıyorum. 
Nereli bu arkadaş? 
Los Angeles. 
Oooo sen yanlış gelmişsin koççum. Bura Erzurum. 
Erzurum neresi? 
Memleketimiz. Yiğidin harman olduğu yer. 
Bunu dedikten sonra Selami arkasını döndü, onları izleyen gençlere gururla gülümsedi. Arkadakilerden biri alkışlayınca diğerleri de zoraki alkışlamaya başladı. Sönük, insanın içinde patlayan osuruk gibiydi bu alkışlar. 
Sarah Connor'ı bulmam lazım. 
Yav gel bir çayımızı iç, sonra bulursun. 
Selami dev gibi adamı kolundan tuttuğu gibi kahveye soktu. Hep beraber bir masaya oturdular. "Çayla bizi İsmet" diye bağırdı Selami. Dev gibi adama döndü: 
Sen kimlerdensin evlat? 
Ben T1 model bir suikast cyborg'uyum. Buraya Sarah Connor'ı bulmaya ve onu öldürmeye gönderildim. 
Nereden gönderildin? 
Nereden değil, hangi zamandan. 2029'dan geliyorum. 
Vay, vay, vay! Demek bunları bulduk ha. Helal olsun. 
Sarah Connor'ı bulmam lazım. Nasıl bulurum?
Sen tam nereye gidecektin? 
Los Angeles. 
Yav orası da epey mesafe. Amerika değil mi orası? Burası Türkiye. Sen bu Sarah'ı niye öldüreceksin peki? Namus meselesi mi? 
Skynet olarak bilinen yapay zeka ağı, yakın gelecekte kendi bilincinin farkına varacak ve insanlığı ortadan kaldırmak için küresel bir nükleer savaşı tetikleyecek. Sarah'nın doğacak olan oğlu John, hayatta kalanları toplayıp organize edecek ve Skynet'e ve onun makineler ordusuna karşı bir direniş hareketine liderlik edecek. İnsan direnişi zafere yakınken beni direnişi baştan bitirmek için bu zamana, 1984'e yolladılar. Sarah Connor'ı öldürürsem John hiç doğmayacak ve insanlara liderlik edemeyecek. Bunun için geldim. 
Masanın yanında ayakta dikilen gençlerden biri "Yalnız bu bir paradoks abi, büyükbaba paradoksu" dedi. Selami bir hışımla gence dönüp "Sus lan zibidi, abin bir şey anlatıyor, saygısız" diye payladı. Sonra T1'e dönüp "Gençlerimiz bazen nerede konuşacağını, misafire nasıl davranması gerektiğini bilmeyebiliyor tabii, gençtir, kusur bulmayacağız."  Selami konuşmaya devam etti: 
Şimdi T1 kardeş, sen yanlış gelmişsin. Amerika nere Erzurum nere. Allahtan 1984'ü tutturmuşsunuz. Şimdi senin evvela İstanbul'a gitmen lazım. Ankara'dan Amerika'ya uçuş yok. Biz seni İstanbul'a yolcu ederiz, otogar na şurası. Sen oradan uçakla Amerika'ya gidersin. Elimizden bundan başka bir şey de gelmez. 
Selami dönüp masadaki ve ayaktakilere baktı. Herkes kafasını onaylayan bir tonda salladı. 
Çayını da içmedin? 
Cyborg'um ben. Yemeğe ve içmeye ihtiyaç duymam. 
Pek güzel, pek güzel. Hazımsızlık da yok, ne iyi. Şimdi senin paran pulun da yoktur. Nasıl yapsak ki? 
Selami eğilip Enver'e bir şeyler söyledi. Kahveci İsmet de bu konuşmaları dinliyordu. 
Bizim gönlümüz seni mağdur etmeye el vermedi T1 kardeş. Sen bu paraları al. Gençlerden biri seni otogara götürsün. Sen oradan İstanbul'a gidersin. Artık ondan sonrası da Allah kerim. Hadi bakalım, yolcu yolunda gerek. Otobüs yarım saate kalkacak. Emin, abinizi otogara götürün. 
Emin ve birkaç arkadaşı Selami ve Enver'in masanın üzerine bıraktığı parayı aldılar. T1'le beraber kahveden çıkıp otogara doğru yürümeye başladılar. 
Masanın etrafındakiler dağıldı. Kimi at yarışı bültenine bakıyor, kimi 101'e dördüncü arıyordu. Masada Selami ve Enver kalmıştı sadece. Enver, Selami'ye döndü: 
Selami Abi, bu herif nükleer savaş, insanlığı bitireceğiz falan dedi. Biz yanlış bir iş mi yaptık acaba? 
Yav yok, daha gideceği memleketi tutturamamış yarram, ne insanlığı bitirmesi. 
Selami, soğuyan çaydan bir yudum aldı. Yüzü ekşidi. İsmet bizi çayla be güzelim, dedi. Enver'e döndü: 
Cyborg ne amına koyyim? 
4 notes · View notes
ramazanserdar · 3 years
Text
MEDYADAN AL EĞİTİMİ…
Okullar açıldı, uzun bir tatil sonrasında öğrenciler ders başı yaptı.
İyi de hiç kapanmamıştı ki “okullar” açılsın.
Gazetelerde, televizyonlarda, internette “eğitim” zaten tüm hızıyla devam ediyordu.
Siz eğitimin(!) sadece okullarda mı verildiğini zannediyordunuz yoksa?
Medyadan sadece haber almıyoruz artık.
Hayatımız ile ilgili önemli kararları da medyayı takip ederek alıyoruz.
Öyle bir hale geldik ki çocuklarımızın eğitiminide medya sayesinde gerçekleştiriyoruz.
Kimse kimseyi kandırmasın.
Aile terbiye etmiyor…
Okul terbiye etmiyor…
Toplum terbiye etmiyor…
Çünkü “medya” sayesinde toplum, “eğitme” işine son verdi.
Eğitim vermek, izlenecek bir yol göstermekdemektir ama bunu yapabilmek için önce izlenecek yolu tanımak gerekir.
Hayatın kendisi amaçsız başıboş dolaşmak olmuşsa,
Saygısızlık almış başını gitmişse,
Ulaşılması gereken bir hedef bir amaç yoksa, nasıl yol gösterilebilir ki?
Medya, neye inanmamızı istiyorsa ona inanıyoruz.
Medya, neyi kötülememizi istiyorsa onu kötülüyoruz.
Medya, neyi sevmemizi istiyorsa onu seviyoruz.
Medya, nelerden hoşlanmamız gerektiğini istiyorsa onlardan hoşlanıyoruz.
Medya “öğretiyor” bize her şeyi…
Mutlu olmayı bile.
“Şu arabayı alırsan...”
“Şu evde oturursan...”
“Şu kıyafetleri giyersen…”
“Şuraya tatile gidersen…”
“Şu parfümleri, mücevherleri, saatleri kullanırsan…”
Yani, -beni takip edersen, beni izlersen mutlu olursun- diyor, bizler de mutlu olmak için tüm bunlara sahip olmanın yollarını arıyoruz.
Ve bu uğurda çoğu zaman sonu dramlarla biten, parçalanan aileler bırakıyoruz geride…
Dizilerdeki hayatların içinde yaşıyoruz bir de…
Bir zamanlar severek okuduğumuz romanların, şimdilerde, dizi çekmek uğruna lime limeedilmiş hallerini izlerken, dizi kahramanlarıyla seviniyor, yine onlarla üzülüyoruz.
Sanal bir dünyada yaşıyoruz ama gerçek gözyaşları döküyoruz.
Sanal bir hayatın içinde gerçek acılar çekiyoruz…
Dizilerdeki karakterler gibi bir kendini beğenmişlikhali içindeyiz.
Herkes kendine hayran, herkes kendini beğenmiş…
Tek derdimiz -başkalarının da bizi beğenmesi- olmuş.
-Yeterince zayıf mıyım?
-Yeterince modaya uygun giyiniyor muyum?
-Başkaları beni gördüklerinde yeterince kıskançlık duyacaklar mı?
Tek amacımız görülmek...
Arabamızla, eşyalarımızla, kıyafetlerimizle sadece görülmekiçin yaşıyoruz.
Olduğumuz gibi değil, olmak istediğimiz gibi davrandığımız için zorluklar yaşıyoruz hayatın her alanında.
Kısacası hepimiz “Medya” sayesinde “eğitiliyoruz” zaten.
Okullarımız ise bu gerçek(!) okulların arasında hala eğitim vermeye çabalıyor.
Ne diyeyim, 2021-2022 Eğitim(!) yılı hepimize hayırlı olsun…
Ramazan S.TOPRAKTEPE
2 notes · View notes
darkyayincilik · 7 months
Text
Selen Görgüzel Kendine Yatırım Yapıyor
Oyunculukta gösterdiği büyük başarının ardından müzik kariyerine ağırlık veren Selen Görgüzel son şarkısı ‘Umurumda Değil’ ile listelerde. Sesi ve yeteneğiyle dikkat çeken Selen Görgüzel ustalardan ders alarak ve sahne kıyafetleri için kesenin ağzını açarak kendisine yatırım yapıyor… Yıllardır birçok dizi ve sinema projesinde rol alarak oyunculuk alanında kendini kanıtlayan Selen Görgüzel…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
nomex-tulum · 1 year
Text
İş Güvenliği Ekipmanları
İş yerlerinde güvenlik her zaman öncelikli olmalıdır. İşte bu noktada iş güvenliği ekipmanları devreye giriyor. İş sağlığı ve güvenliğini önemseyen her işletme, çalışanlarının sağlığını korumak ve iş kazalarını önlemek için güvenlik ekipmanlarını kullanmalıdır. Başta kişisel koruyucu ekipmanlar (KKE) olmak üzere, bir dizi ürünü içerir. Bu ürünler, işçilerin başlarından ayaklarına kadar korunmasını sağlar. Bunlar arasında i�� kıyafetleri, eldivenler, koruyucu gözlükler, kulak koruyucuları ve daha birçok ürün bulunur. Her işletmenin ihtiyaçlarına ve sektörüne göre özelleştirilebilir. İşte bu yüzden doğru ekipmanı seçmek ve çalışanlara uygun şekilde eğitim vermek kritik öneme sahiptir. Unutmayın, iş ekipmanları sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda iş yerinizin verimliliğini ve çalışanlarınızın memnuniyetini artırmanıza yardımcı olur. Sağlığınızı ve güvenliğinizi koruyarak daha sağlıklı ve başarılı bir işyeri oluşturabilirsiniz.
0 notes
korelist · 1 year
Text
Tumblr media
THE BEAUTY INSIDE // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb puanı: 7,6 Benim puanım: 8
Drama: The Beauty Inside
Hangul: 뷰티 인사이드
Director: Song Hyun-Wook, Nam Ki-Hoon
Writer: Im Meari
Date:  2018
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: Seo Hyun-Jin, Lee Min-Ki, Lee Da-Hee, Ahn Jae-Hyeon, Lee Tae-Ri, Moon Ji-In, Kim Hee-Jung
 Konusu 2015 yapımı aynı isimli filmden esinlenilmiş bir kore dizisidir. Filmde her sabah farklı bir bedenle uyanan bir adamın hoşlandığı kıza açılmaya çalışması konu edilmişti. Dizide bunu biraz değiştirmişler. Bu sefer başrolümüz bir kadın; Han Se-Kye (Seo Hyun-Jin) çok meşhur bir model/oyuncudur. Ortalama ayda bir kere farklı bir vücutta uyanır ve 1 haftaya yakın o şekilde yaşamak zorunda kalır. Bu nedenle kariyerinde kaçan oyuncu olarak adı çıkmıştır. Zaten dizi Se-Kye’nin ödül töreni sırasında değişmeye başladığını fark ederek kaçması ile başlıyor.
Se-Kye’nin bir havayolu şirketinin yüzü olarak sözleşmesi vardır. Sözleşme gereği havayolu şirketinin başkanı olan Seo Do-Jae (Lee Min-Ki) ile seyahat etmesi gerekmektedir. Birlikte bir etkinliğe katılmaları zorunludur. Bu seyahat sırasında Do-Jae ile ilgili bir sırrı tesadüfen öğrenir. Seo Do-Jae gençken geçirdiği bir kaza sonrasında yüz körlüğü yaşamaktadır. İnsanları; sesleri, kıyafetleri ve yaka kartları ile ayırt edebilmektedir. Dizide, yüzü ayda bir değişen bir kadın ve yüzleri ayırt edemeyen bir adamın ilişki anlatılıyor diyebiliriz.
Öncelikle dizide tarafların ikisi de oldukça zengin oldukları için; ortamda fakir kız, zengin erkek dramı yoktu. Buna bağlı olarak ailelerin çocuklarına hayatı zindan etmesi gibi bir durumda söz konusu değildi. Aşk üçgenleri, gereksiz kafa karışıklıkları da yoktu. Karakterler ekonomik olarak yere sağlam bastıkları gibi duygusal olarak da ne istediklerini bilen güçlü bireyler olarak yazılmıştı. Bu durum dizinin bir miktar fantastik olmasından da kaynaklanıyor olabilir. Zaten hali hazırda başrol kadın karakteri bir bakıyorsunuz 10 yaşında çocuk bir bakıyorsunuz 40 yaşında bir adam olabildiği için, ayrıca bir 3.şahıs koymaya gerek görmemişler.
Seo Do-Jae’nin tarafına bir göz atacak olursak; üvey kız kardeşi Kang Sa-Ra(Lee Da-Hee) içten içe abisinin onunla ilgilenmesini isteyen küçük bir kız çocuğu gibi hissetse de dimdik onun karşısında durup ona rakip olmaya çalışan bir kadındır. Oyuncuya bayılıyorum. Hem güzel hem eğlenceli hem sevimli sempatik bir kadın. Bence diziye kendince güzel bir hava katmış.
Diğer yanda bütün işlerini halleden sekreteri Jung Joo-Hwan(Lee Tae-Ri) de oldukça eğlenceli bir karakterdi. Han Se-Kye tarafına geçersek, onun bu sırrını bilen 2 yakın arkadaşı vardı. İlki aynı zamanda menajeri olan Yoo Woo-Mi(Moon Ji-In) idi. Bütün kayıp zamanlarını bir şekilde telafi eden fedakar ve verici bir arkadaştı. Aynı zamanda onu ailesi gibi gözetir. Diğeri ise Ryu Eun-Ho (Ahn Jae-Hyeon)’dur. Bu karakter ise herkesin sevgilisidir. Bütün yarı zamanlı işlerde çalışır, hayır işleri yapar. Hayali papaz olmaktır. Ailesine bunu kabul ettiremediği için zamanının çoğunu çalışarak geçiriyordur. Özellikle bu karaktere bayıldım. Son derece naif, doğal ve karizmatikti. İzlerken öyle bir arkadaşım olmasını isteyerek bol bol özenerek izledim. Oyuncuyu ilk önce “Cinderella and the four knights” dizisinde parlak dudak olarak izlemiştim. Oyunculuk anlamında dağlar denizler geçmiş diyebilirim.
Başrol karakterin değişimleri sırasında Kim Min Suk, Ra Mi Ran gibi tanıdık isimler görebilirsiniz. Ama bunun hazzını yaşamak istiyorsanız filmi izlemenizi, hatta izlemediyseniz daha önce izlemenizi öneririm. Çünkü filmde o zaman yeni yeni adını duymaya başladığımız oyuncular şu an oldukça tanınan isimlere dönüştü. Bu yüzden adeta bir yıldızlar geçidiydi diyebilirim.  “Bunu tanıyorum, aaa kim oynamış, vay arkadaş..” tadında heyecanla filmi izleyebilirsiniz. Dizi ise, oldukça keyifle izlediğim ilklerime girmese de kalitesini belli eden bir yapım oldu.
OST:
Rothy - Cloud
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
0 notes