Tumgik
#Edip Tepeli
turkish-dramas · 1 year
Text
Tumblr media
Edip Tepeli: Tv Series, Biography
2 notes · View notes
movienized-com · 7 months
Text
Gülcemal
Gülcemal (Serie 2023) #MuratUnalmis #MelisSezen #EdipTepeli #NilayErdonmez #AtillaSendil #CahitGok Mehr auf:
Serie Jahr: 2023- Genre: Drama Hauptrollen: Murat Ünalmış, Melis Sezen, Edip Tepeli, Nilay Erdönmez, Atilla Şendil, Cahit Gök, Nilüfer Açıkalın, Samet Kaan Kuyucu, Meltem Akçöl, İpek Ayaz Kortunç, Sabahattin Yakut, Gökçem Çoban, Melike Küçük … Serienbeschreibung: Verlassen von seiner Mutter als Kind, schwor sich ein Mann Jahre später, Rache an seiner Mutter und ihrer neuen Familie zu nehmen,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
turkishcelebritynews · 7 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Destan Tv Series Cast
1 note · View note
ertan2618 · 8 months
Text
Tumblr media
Bu da Geçer Ya Hû! Dini Hikayeler
Dervişin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaşır. Karşısına çıkanlara kendisine yardım edecek, yemek ve yatak verecek biri olup olmadığını sorar. Köylüler kendilerinin de fakir olduklarını, evlerinin küçük olduğunu söyler ve Şakir diye birinin çiftliğini tarif edip oraya gitmesini tavsiye ederler.
Derviş yola koyulur,birkaç köylüye daha rastlar.Onların anlattıklarından Şakirin bölgenin en zengin kişilerinden biri olduğunu anlar. Bölgedeki ikinci zengin ise Haddad adında başka bir çiftlik sahibidir.
Derviş Şakir’in çiftliğine varır. Çok iyi karşılanır, iyi misafir edilir, yer içer, dinlenir. Şakir de aileside hem misafirperver hem de gönlü geniş insanlardır…
Yola koyulma zamanı gelip Derviş, Şakir’e teşekkür ederken, “Böyle zengin olduğun için hep şükr et.”der. Şakir ise şöyle cevap verir: “Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Bazen görünen gerçeğin ta kendisi değildir. Bu da geçer…”
Derviş Şakir’in çiftliğinden ayrıldıktan sonra bu söz üzerine uzun uzun düşünür. Bir kaç yıl sonra dervişin yolu yine aynı bölgeye düşer. Şakir’i hatırlar, bir uğramaya karar verir. Yolda rastladığı köylüler ile sohbet ederken Şakir den söz eder. “Haa o Şakir’mi” der köylüler, “O iyice fakirledi, şimdi Haddad’ın yanında çalışıyor.”
Derviş hemen Haddad’ın çiftliğine gider, Şakir’i bulur. Eski dostu yaşlanmıştır, üzerinde eski püskü giysiler vardır. Üç yıl önceki bir sel felaketinde bütün sığırları telef olmuş, evi yıkılmıştır. Toprakları da işlenemez hale geldiği için tek çare olarak selden hiç zarar görmemiş ve biraz daha zenginleşmiş olan Haddad’ın yanında çalışmak kalmıştır. Şakir ve ailesi üç yıldır Haddad’ın hizmetkarıdır.
Şakir bu kez Derviş’i son derece mutevazi olan evinde misafir eder. Kıt kanaat yemeğini onunla paylaşır… Derviş vedalaşırken Şakir’e olup bitenlerden ötürü ne kadar üzgün olduğunu söyler ve Şakir’den şu cevabı alır: Üzülme… Unutma,bu da geçer…”
Derviş gezmeye devam eder ve yedi yıl sonra yolu yine o bölgeye düşer. Şaşkınlık içinde olup biteni öğrenir. Haddad birkaç yıl önce ölmüş, ailesi olmadığı içinde bütün varını yoğunu en sadık hizmetkarı ve eski dostu Şakir’e bırakmıştır. Şakir Haddad’ın konağında oturmaktadır, kocaman arazileri ve binlerce sığırı ile yine yörenin en zengin insanıdır.
Derviş eski dostunu iyi gördüğü için ne kadar sevindiğini söyler ve yine aynı cevabı alır: “Bu da geçer…”
Bir zaman sonra Derviş yine Şakir’i arar. Ona bir tepeyi işaret ederler. Tepede Şakir’in mezarı vardır ve taşında şu yazılıdır: “Bu da geçer…”
Derviş, “ölümün nesi geçecek?” diye düşünür ve gider. Ertesi yıl Şakir’in mezarını ziyaret etmek için geri döner; ama ortada ne tepe vardır nede mezar. Büyük bir sel gelmiş,tepeyi önüne katmış, Şakir’den geriye bir iz dahi kalmamıştır…
O aralar ülkenin sultanı, kendisi için çok değişik bir yüzük yapılmasını ister. Öyle bir yüzük ki, mutsuz olduğunda umudunu tazelesin, mutlu olduğunda ise kendisini mutluluğun tembelliğine kaptırmaması gerektiğini hatırlatsın… Hiç kimse Sultanı tatmin edecek böyle bir yüzük yapamaz. Sultanın adamları da bilge Derviş’i bulup yardım isterler. Derviş, Sultanın kuyumcusuna hitaben bir mektup yazıp verir. Kısa bir süre sonra yüzük Sultan’a sunulur. Sultan önce bir şey anlamaz; çünkü son derece sade bir yüzüktür bu. Sonra üzerindeki yazıya gözü takılır, biraz düşünür ve yüzüne büyük bir mutluluk ışığı yayılır: “Bu da geçer” yazmaktadır.
‘Buda geçer Ya Hû’ sözünün aslı bundan bin küsür sene önceye , Bizans dönemine uzanır. Bizanslılar fena bir işe uğradıkları zaman ‘Buda geçer’ manasına gelen ‘k’afto ta perasi’ demektedirler. İbare Selçuklular zamanında İran taraflarına geçer; ama Farsçalaşıp ‘in niz beguzered’ olur. Osmanlılar devrinde Türkçe söylenip ‘bu da geçer’ yapılır. Derken tekkelerde ve dergâhlardada benimsenir ve sonuna ‘Ya Allah’ manasına gelen bir ‘Ya Hû’ ilave edilip ‘BU DA GEÇER YA HÛ’ haline gelir…
Hayat inişli çıkışlıdır.Her zaman bulunduğumuz durumun gelip geçici olabileceği aklımızdan çıkmamalıdır.
20 notes · View notes
sonmuzik · 1 year
Text
Gülcemal 10. Bölüm Fragmanı Yayınlandı!
Tumblr media
Gülcemal 10. Bölüm Fragmanı Yayınlandı! Deva İle Evlenecektir!
Gülcemal 10. Bölüm Fragmanı yayınlanmıştır. Fox TV ekranlarında büyük beğeniyle izlenen Gülcemal dizisinin yeni bölümü 15 Haziran Perşembe akşamı saat 20.00'de izleyebilirsiniz. Deva’nın hayatını kurtarması üzerine Gülcemal herkesi şok eden bir karar verir. Deva ile evlenecektir. Ancak ne Gülendam ne de İbrahim bu karara razıdır. Armağan ise annesinin Deva ve kendisini attığı tehlike üzerine soluğu Zafer’in yanında alır. Ancak anne oğul arasında yaşanan tartışma Zafer’i ölümle burun buruna getirir. Zafer’in durumu kardeşleri birleştirirken Deva ve Gülcemal evlenmek için herkesi karşılarına alır. Gülcemal 9.Bölüm 2. Fragmanı Yayınlandı! Aşk’mı Yoksa Yıllardır Güttüğü Kin’Mi Galip Gelecektir? Yapımını MF Yapım’ın, yönetmenliğini deneyimli isim Yusuf Pirhasan’ın üstlendiği, senaryosunu Eda Tezcan Çalışkan’ın kaleme aldığı dizi; annesinin küçükken terk edip karanlık bir canavara dönüştürdüğü Gülcemal (Murat Ünalmış) ile güzeller güzeli Deva'nın (Melis Sezen) nefretle başlayıp giderek ateş, tutku ve fırtınanın girdabına savrulan aşkını konu alıyor... Gülcemal'in annesiyle olan savaşında, hiç hesapta olmayan aşk mı yoksa yıllardır güttüğü kin mi galip gelecektir? Bedellerle dolu bu yolda Gülcemal, gaddar bir avcıyken açık bir ava mı dönüşecektir? Peki Deva? Nihayet teslim olduğunda, anlayacak mıdır bu aşkın imkansız olduğunu? Gülcemal 10. Bölüm Fragmanı Yayınlandı! Deva İle Evlenecektir! Oyuncular: Murat Ünalmış, Melis Sezen, Edip Tepeli, Nilay Erdönmez, Atilla Şendil, Cahit Gök, Nilüfer Açıkalın, Samet Kaan Kuyucu, Meltem Akçöl, İpek Ayaz Kortunç, Sabahattin Yakut, Gökçem Çoban, Melike Küçük Read the full article
2 notes · View notes
aykutiltertr · 6 months
Video
youtube
Karaçalı Eyvah Eyvah Ata Demirer Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Kastamon...  Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın Aboneler İstek Şarkı İsteyebilirler. Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=1H2Eq8uv_M8 Lise Üniversite Koroları Müzisyenler Solistler Vokalistler Yorumlara isteklerini Yazabilirler. Karaçalı gibi girdin aramıza Karaçalı gibi girdin aramıza Al kızını koy çuvala Al kızını koy çuvala Salla salla vur duvara Salla salla vur duvara Al kızını koy çuvala Al kızını koy çuvala Salla salla vur duvara Salla salla vur duvara Kara diken gibi girdin aramıza, Kara diken gibi girdin aramıza, Al kızını koy çuvala, Al kızını koy çuvala, Salla salla vur duvara Salla salla vur duvara Al kızını koy çuvala, Al kızını koy çuvala, Salla salla vur duvara Salla salla vur duvara Eyyvah Eyvah Madde Tartışma Oku Değiştir Kaynağı değiştir Geçmişi gör Araçlar Vikipedi, özgür ansiklopedi Eyyvah Eyvah Eyvah Eyvah filmin afişi Yönetmen Hakan Algül Yapımcı Necati Akpınar Senarist Ata Demirer Oyuncular Ata Demirer Demet Akbağ Salih Kalyon Meray Ülgen Bülent Şakrak Tanju Tuncel Hande Dane Şehsuvar Aktaş Bican Günalan Özge Borak Alican Yücesoy Can Kahraman Müzik Fahir Atakoğlu Görüntü yönetmeni Gökhan Atılmış Sanat yönetmeni Mete Yılmaz Kurgu Mustafa Gökçen Yapım şirketi BKM Film Dağıtıcı UIP Cinsi Sinema filmi Türü Komedi Renk Renkli Yapım yılı 2009 Çıkış tarih(ler)i 26 Şubat 2010 Süre 104 dakika Ülke  Türkiye Dil Türkçe Hasılat 16,401,863 $ Devam filmi Eyyvah Eyvah 2 Eyyvah Eyvah, yönetmenliğini Hakan Algül'ün yaptığı 2009 yılı yapımı sinema filmi. Filmde Çanakkale Geyikli'de klarnet çalarak hayatını devam ettiren ve beklenmedik olayla İstanbul'a gelen Hüseyin ve ona kucak açan Firuzan'ın hayatı anlatılmaktadır. Konusu İstanbul'a gelen, Çanakkale'nin Geyikli köyünde ninesi ve dedesiyle büyüyen biri olan Hüseyin (Ata Demirer) klarnet çalarak geçimini sağlamaktadır ve Hemşire Müjgan'a âşıktır ancak beklenmedik bir olay onu köyünden ayırır. Bunun üzerine İstanbul'a gelen Hüseyin'e, İstanbul’un gece kulüplerinde assolistlik yapan Firuzan (Demet Akbağ) sahip çıkar. Ancak hayatı yoğun ve karışık olan Firuzan'ın, Hüseyin’le tanışınca hayatına hem kahkaha hem macera dâhil olacaktır.[1] Oyuncular Oyuncular Filmdeki Karakterleri Ata Demirer Hüseyin Badem Demet Akbağ Firuzan Özge Borak Müjgan Tanju Tuncel Hatice Nine Salih Kalyon Halil Dede Şehsuvar Aktaş İrfan Gökhan Atılmış Haldun Eskiciler Meray Ülgen Ali Rıza Şeker Tarık Ünlüoğlu Edremit Caner Alkaya Melek Hande Dane Sema Alican Yücesoy İbrahim Okan Çabalar Berber Murat Bican Günalan Ramiz Şener Kökkaya Belediye Başkanı Ayşenil Şamlıoğlu Necla Teoman Kumbaracıbaşı İspanyol Münir Canar Yakup Serra Yılmaz Mersedes Burak Yıldız Fuat Şeker Ali Savaşçı Fatih Tevfik Yapıcı Muharrem Selçuk Uluergüven Davut Cengiz Bozkurt Halit Beyti Engin Kasap Hâzım Körmükçü Can Bülent Seyran Taksici Bülent Şakrak Meto Bala Atabek Jale Kahraman Sivri Murat Serezli Rafi Emeksiz Bengü Ergin Ayfer Dündar Göktay Tosun Edip Tepeli Beyazıt Öztürk Merve Atılmış Filiz Kaya Hamdi Alp Aziz Aslan Doğan Akdoğan Yavuzhan Doğan Uğur Biçer Onur Atilla Ergun Kuyucu Cenk Tunalı Elif Erol Hakan Karsak
0 notes
futbolpenceresi · 7 months
Text
FUTBOLUN KIRMIZI ANLARI
Futbolda her bileğe basma, kaval kemiğine darbe gibi oyuncuyu sakatlama riski olan hareketlerin, ceza sahası içinde ele çarpmaların hepsi aynı değildir. Her biri ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bu tip faülleri ve ele çarpmaları aşırı efor sarfı kaynaklı kontrolsüz hareketin olup olmaması ve savunmada/hücumda yapılmasına, pozisyonun oluşumunda mücadele eden oyuncuların paylarının ağırlıklarına göre sınıflayabiliriz.
Aşırı efor sarfetmek oyuncuya hücumda ya da savunmada hamle avantajı sağlarken kontrolsüz hareket etme olasılığını ve bu nedenle sakatlama olasılığı olan faül yapma ve penaltıya yol açabilecek elle oynama/ele çarpma riskini arttırır.
Bu hareketleri savunmada/hücumda, aşırı efor kaynaklı kontrolsüz hareketin var/yok olmasına göre, bunların bileşiminden oluşan dört sınıfa ayırabiliriz.
Savunmadayken savunma oyuncusunun yaptığı hataların ilk grubunu aşırı efor sarfetmenin var olduğu durum oluşturur. Aşırı efor sarf etmek bu oyuncuya avantaj sağlar. Ama öte yandan kontrolsüz hareket olasılığını ve bundan kaynaklanan sakatlayıcı faul yapma riskini arttırır. Ayrıca top ceza sahası içindeyken aşırı efor sarf eden savunma oyuncusunun denge sağlamak için kullandığı ve açıkta kalan eline çarpabilir.
Oyuncunun, aşırı efor sarf etmenin avantajını kullanma hakkına, serbestliğine sahipken, bu durumdan kaynaklanan hatalar için bedel ödememesi ve cezalandırılmaması adil değildir.
Hızla kaleye dripling yapan hücum oyuncusuna yetişmek için arkasından aşırı efor sarf ederek var gücüyle koşan savunma oyuncusu dengesini kaybettiği için veya konrolsüz hareketle, hücum oyuncusunu düşürürse, kasıt olmasa bile kırmızı verilmesi gerekir. Aşırı efor sarf etmenin avantajını tepe tepe kullanırken bu yüzden artan risklerin gerçekleşmesi durumunda ceza ödememesi adil olmaz.
Aynı şekilde çizgiye hızla inen hücum oyuncusunu önlemek için aşırı efor sarf edip orta yapmasını önlemeye çalışırken topun destek eline çarpması durumunda da, pozisyon ceza sahası içindeyse penaltı verilmelidir. Çünkü o destek eli aşırı efor sarfı nedeniyle orada açıkta kalmıştır. Aşırı efor avantajını(ortayı ve olası bir golü önleme) kullanma hakkına sahipken aynı nedenle açıkta kalan eli için de bedel ödememesi haksızlık olur. O el olmasa o avantaja yol açan aşırı efor kaynaklı vücut dengesi ve onun sağladığı avantaj da(ortayı ve olası bir golü önleme) olmayacaktı.
Yani aşırı efor sarfı iki uçlu bıçak gibidir. Bir ucundaki avantaj ile diğer ucundaki riskler birbirinin ayrılmaz parçalarıdır. İkisi birlikte ortaya çıkar. Avantaja izin verip dezavantaja hiç dokunmamak olmaz.
Ayrıca aşırı efor kaynaklı hataların savunmada yapılması durumunda cezalandırılmaması FİFA’nın hücum futbolunu ve bol gollü maçları özendirme politikasına aykırıdır.
Aşırı efor sarfı kaynaklı kontrolsüz hareket ve sakatlanmaya yol açabilecek ciddi faullere hücumda veya savunmada yapılmasına göre farklı ceza tarifeleri uygulanabilir. Biribirinin kopyası olan iki hareketin hücumda yapılanına daha düşük, savunmada yapılanına daha yüksek ceza verilebilir. Bu, adalet ilkelerine aykırıdır ama kamu yararı için (seyircinin daha çok hücum ve gol içeren seyir zevki) böyle bir asimetri futbolun düzenleyici kurumları tarafından kural haline getirilebilir.
Bir savunma ve hücum oyuncusunun mücadelesinde dört durum vardır. Her ikisinin de aşırı efor sarf ettiği durum, her ikisinin de aşırı efor sarf etmediği durum, savunma oyuncusunun aşırı efor sarf ettiği, hücum oyuncusunun etmediği durum ve bunun tersi.
Bu tür pozisyonlara örnek vermek gerekirse, ilk akla gelenlerden biri FB’li İrfan Can’ın aşırı efor sarfı nedeniyle kontrolsüz hareketle Can’ın ayakları altına düşen Trabzonspor’lu savunma oyuncusunun bileğine basmak zorunda kalması ve haksız bir şekilde kırmızı kartla cezalandırılması.
Bu pozisyonun ve faulün oluşmasının müsebbibi savunma oyuncusudur. Aşırı efor sarfı nedeniyle kontrolsüz hareket yapmış ve sakatlanma riskine yol açmıştır. İrfan Can’ın pozisyonda bir rolü, aksiyonu yoktur. Dolayısıyla bu pozisyon, sakatlama tehllikesi olan bileğe basma içerse bile cezalandırılmamalıdır.
FB-Alanya maçında Osayi’nin rakip oyuncunun bileğine bastığı pozisyon İrfan Can’ın pozisyonundan yarım gömlek daha ağırdır. Bu pozisyonda Alanya oyuncusunun çok ciddi bir aşırı efor sarfı yoktur ama ayağıyla Osayi’nin ayağının altına doğru hamle yaptığı için aynı anda hamle yapan Osayi ayağına basmak zorunda kalmıştır. Pozisyonun oluşmasında hem Alanya oyuncusunun hem de Osayi’nin katkısı vardır ama faullük (tehlikeli) hareketi yapan Osayi olduğu için cezalandırılması gerekir. Ama pozisyonda her ikisinin de dahli olduğu için ceza en fazla sarı kart olmalıdır. https://www.tumblr.com/benimpencerelerim/712360717486063616/futbolun-kirmizilari-ek?source=share
Bir başka pozisyon Galatasaray İstanbulspor maçında GS’li Kazımcan’ın savunmada aşırı efor sarf edip yerde kalması ve kontrolsüz hareketle rakip oyuncunun bileğinin bükülmesine yol açan darbesidir. Bu pozisyon kesinlikle net bir kırmızıdır. Hem savunmada yapılmıştır, hem aşırı efor avantajını kullanmıştır, hem de kontrolsüz hareketle sakatlama riski olan ciddi bir faul yapmıştır.
Erman Toroğlu Kazımcan’ın pozisyonunu yorumlarken hareket ayağa mı topa mı diye sorguluyor. Kasıt varsa ve faul de varsa zaten kesin kırmızı kart olmalıdır. Ama kasıt var ve temas yoksa da sarı kart olmalıdır. Tek kriter kasıt olup olmaması değildir.
Yine buna benzer bir pozisyon bu defa GS’li oyuncuya Konyaspor maçında yapılmıştır. Konyaspor sağbeki Ahmet Oğuz GS’li oyuncu Dubois’e oranla çok fazla aşırı efor sarf etmiş ve kontrolsüz hareketle sakatlama riski yüksek bir şekilde GS’li oyuncunun bileğine basmıştır. Pozisyonun oluşumunda GS’li oyuncunun payı yok denecek kadar azdır. Bu pozisyonda da Konya’lı oyuncuya kesinlikle ve net bir kırmızı kart gösterilmeliydi. Hem aşırı efor sarf etmiş, hem kontrolsüz hareket yapmış, hem sakatlama olasılığı olan ciddi bir faül yapmış hem de bütün bunları savunma adına yapmıştır. Ve pozisyonun oluşumunda GS’li oyuncunun payı, katkısı yok denecek kadar azdır.
Her iki oyuncunun da aşırı efor sarf ettiği ve kontrolsüz hareketle sakatlama, sakatlanma riskine yol açtığı bir pozisyon örneği de yine bir GS maçında oluşmuştur. Her iki oyuncu da sağ ayaklarıyla ve var güçleriyle topa hamle yapmışlar, GS’li oyuncu Kerem Aktürkoğlu topu uzaklaştırmış ama anlık görüntüde rakip oyuncunun aynı anda, eşzamanlı olarak uzanan ayak kemiğine darbe var görüntüsü ortaya çıkmıştır.
Bu tür pozisyonlarda anlık bir fotoğraf yanıltıcı olmakta, büyük (bütün) resmin gözönünden uzaklaşmasına, dikkate alınmamasına yol açmaktadır,  Fotoğraftan pozisyonun gelişimi, kimin aşırı efor sarf ettiği, kimin kontrolsüz hareket yaptığı gibi ayrıntılar anlaşılamaktadır. Ayrıca maçın herhangi bir anında gerçekleşen bir olay sonrasında maçta yaşananlar da o olayın doğru/yanlış cezalandırılmasının gölgesi altında kalmaktadır. Maçın erken dönemlerinde herhangi bir takım lehine/aleyhine verilen, verilmeyen cezalar nedeniyle maçın sonraki kısmında ilgili takım lehine/aleyhine kararlar alınsa bile adalete, adil bir maça gölge düşmektedir.
Örneğin Fenerbahçe-Alanyaspor maçındaki Osayi’nin doğru bir şekilde sarı kartla cezalandırıldığı pozisyonda doğru ceza kırmızı kart olsa ve verilmeseydi, bu pozisyondan sonra gelişen pozsiyonlarda Fenerbahçe aleyhine verilen,  nizami golün iptal edilmesi, penaltının verilmemesi gibi kararlar sonucunda puan kaybedilmesine bakılarak Fenerbahçe’nin kazanacağı bir maçı kaybettiği veya berabere bitirdiği ve hakkının yendiği sonucu çıkarılamayacaktı. Osayi’nin atılması gerekirken atılmaması ve oyunda kalması olmasa belki de bu pozisyonların hiçbiri olmayacak ve Fenerbahçe fark yiyecekti. Kritik bir pozisyonda yapılan fahiş bir hata maçın bütün seyrini değiştirmiş olacaktı.
Fotoğraf-Bütün Resim metaforu giderek kapsamı genişleyen, büyüyen bir olaylar hiyerarşisi için de geçerlidir. Nasıl anlık fotoğraf,ancak bir videoyla(büyük resim) tamamı anlaşabilen sürecin(pozisyonun gelişimi ve ayrıntıları)  çok küçük bir parçasıysa bir pozisyonun videosu da koca bir maçın küçük bir parçası, bir maçın tamamı da takımın bir sezondaki maçlarının tamamının küçük bir parçası ve bir takımın bütün sezon maçları da koca bir ligdeki tüm maçların(rakiplerin tüm maçları) sadece küçük bir parçası, kesitidir. Ligin tamamı büyük resmi için Denizli’deki teşvik çantalı sezonda Fenerbahçe’nin Denizlispor ile 1-1 berabere kalarak son anda Galatasaray’ın şampiyon olduğu sezonu örnek verebiliriz. Bütün sezon boyunca Fenerbahçe lehine sürekli hatalar yapıldığı ve Fenerbahçe’nin bu hatalar sonucunda şampiyonluk yarışı içinde kaldığı, aslında gerçek yerinin daha alt sıralarda olduğu unutulmuştur. Sosyal medyada yapılan karşılaştırmalarda kısaca bahsedilen tüm bu zaaflar sergilenmekte, maçın tamamını ve maçın akışı içinde yapılan hataların daha sonraki hatalı kararlardaki payını hiç gözönüne almayan yorumlar çoğunlukla da bilinçli olarak, salt haklı çıkmak için pervasızca yapılmaktadır..
Maçın belli bir anında yapılan hatanın daha sonra gelişen pozisyonlar için haksız yorumlar yapılmasına neden olmasının bir örneği Galatasaray Gaziantep maçında yaşanmıştır. Kerem Aktürkoğlu pozisyonunun olduğu Gaziantep maçında GS oyuncusu Abdülkerim Bardakçı haksız bir şekilde kırmızıyla sonuçlanan tamamen uydurma bir ikinci sarı kartla oyundan atılmıştır. Galatasaray aleyhine verilen %100 haksız bir kırmızı kart varken, Abdülkerim Bardakçı haksızlığından hiç bahsedilmeden Kerem Aktürkoğlu’nun pozisyonunun anlık bir görüntüsüne başvurulmakta ve size de bu kıyaklar geçildi savunmasına başvurulmaktadır. Ne de olsa %90′ı müslüman olan büyük Türk Milleti’nin ahlaklı mensuplarıyız hepimiz. ağaç gibi@GibiAgac·21s@baransoluk ve @BaySheIby adlı kullanıcılara yanıt olarak Bu pozisyonda kerem pas atarken adam son anda ayağını araya sokuyor. Işık hızı ile hareket edemiyorsa zaten yapacak bir şey yok. Fotoğrafa bakınca bile anlaşılan bir şey. Ama tabi işinize ne gelirse.  Kaldı ki biz bu maçta haksız kırmızı görmüştük.
Ayrıca, bu pozisyonda gerçekten ayağa darbe olsa bile pozisyon Osayi’nin pozisyonuna benzemektedir. Pozisyonun oluşumunda her iki oyuncunun da dahli vardır ve her ikisi de aşırı efor sarf ederek kendilerine avantaj sağlamaya çalışmaktadır. Ve bu hareketlerin bedelini her ikisi de ödemek zorundadır. Rakip hücum oyuncusu sakatlanma riskine maruz kalmakla bedel ödemektedir.GS’li oyuncu ise savunmada olduğu ve hücum futbolu teşvik edildiği, hücum oyuncuları kollandığı için, eğer, gerçekten fotoğraftan anlaşılmayan bir ayağa darbe varsa, sarı kartla cezalandırılmalıdır. Kırmızı kart, pozisyonun oluşumunda her ikisinin de eşit katkısı olduğu için çok ağır bir karar olurdu. Kısacası her sakallıyı dede sanmak ciddi hatalara yol açar. Her ele çarpma, her bileğe basma, her kaval kemiğine darbe aynı değildir. Her biri ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Başta kasıt olup olmaması, aşırı efor sarfının ve/veya kontrolsüz hareketin olup olmaması, hareketin savunmada ya da hücumda yapılması, pozisyonun oluşumunda oyuncuların payları ve bunların ağırlıkları değerlendirmede kullanılacak başlıca ölçütlerdir.
https://twitter.com/kadirgulec06/status/1637649370454564865?s=20 https://twitter.com/kadirgulec06/status/1637860965663268868?s=20 Belözoğlu@emremedia05·5s MHK Başkanı Lale Orta:  pozisyonun daha net bir açıdan gösterilmesini istedim Gs taraftarı : hayır rakibe haksız bir kırmızı kart gösterilmesi gerekiyordu, istifa et
0 notes
magazinxhaberler · 1 year
Text
25. Afife Tiyatro Ödülleri sahiplerini buldu
Tumblr media
Bu yıl 25'inci kez düzenlenen "Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri" törenle sahiplerine verildi. Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşen ödül töreninde sunuculuğu Ayşecan Tatari ve Edip Tepeli üstlendi. "25. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri"nde, "Yılın En Başarılı Oyunu" kategorisinde kazanan "1984" oldu. "Yılın En Başarılı Yönetmeni" kategorisinde ise "aynı oyunla Murat Daltaban ödülün sahibi oldu. "Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu" kategorisinde ödül, "Aşkın En Kısa Gecesi" oyunuyla Özlem Zeynep Dinsel'e verildi. "Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu" ödülüne ise "III. Richard: Niçin Yaptım"la Hakan Gerçek layık görüldü. Gecede "Yardımcı Kadın Oyuncu" ödülünü "Fosforlu Cevriye" oyunuyla Binnur Şerbetçioğlu, "Yardımcı Erkek Oyuncu" ödülünü "Çember'in Anası" ile Tolga İskit, "Sahne Tasarımı" ödülünü "1984" oyunuyla Burat Etöz ve Cem Yılmazer, "Giysi Tasarımı" ödülünü "Tartuffe" oyunuyla Eylül Gürcan, "Sahne Müziği" ödülünü "Fosforlu Cevriye" oyunuyla Oğuzhan Balcı, "Genç Kuşak Sanatçısı" ödülünü "Talihsiz Çocuk Parkı Yaralanmaları" oyunuyla Yunus Eski, "Işık Tasarımı" ödülünü "1984" adlı oyunla Cem Yılmazer, "Hareket Düzeni (koreografisi)" ödülünü ise "Fosforlu Cevriye" oyunuyla Maral Ceranoğlu aldı. ÖZEL ÖDÜLLER SAHİPLERİNE TAKDİM EDİLDİ Yapı Kredi Özel Ödülü'nün sahibi oyuncu Merve Dizdar'a ödülü usta oyuncu Zihni Göktay verdi. Dizdar, ödül konuşmasında jüri üyelerine teşekkür ederek, "Oyun bitince perde kapanır, beraberce oynamaya devam edeceğimize inanıyorum ve sizleri çok seviyorum." dedi. Haldun Dormen Özel Ödülü'nün sahibi "1923 Müzikali" ekibinin ödülünü ise Haldun Dormen ve Kerem Alışık birlikte verdi. Gecede Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü Prof. Dr. Cevat Çapan'a, Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü ise "Güzel Son" isimli oyunuyla Hakan Tabakan'a takdim edildi. Magazine X Haberler Read the full article
0 notes
patlicangil · 1 year
Text
Edip Tepeli kimdir? Edip Tepeli bakın kimle evli? Edip Tepeli, 8 Nisan 1989 tarihinde İzmir'de dünyaya gelmiş Türk dizi sinema ve tiyatro oyuncusudur. Sefirin Kızı dizisinde Kavruk karakteri ile yıldızını parlatan edip tepeli şimdilerde ATV ekranlarında yayınlanan Destan dizisinde Batuga Tegin karakterin hayat vermektedir. 2017 yılında kendisi gibi oyuncu olan Ayşecan Tatari ile New York'ta evlenen Edip Tepeli hakkında merak edilen pek çok detay... https://www.begonya.com/edip-tepeli/?feed_id=162428&_unique_id=651279d1ad227
0 notes
turkish-dramas · 7 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Destan Tv Series Cast
0 notes
movienized-com · 4 months
Text
Kopuk
Kopuk (Serie 2024) #KaanYıldırım #BiranDamlaYılmaz #SerayKaya #MustafaAçılan #SarpAkkaya #EnginAlkan Mehr auf:
SerieJahr: 2024- Genre: Drama Hauptrollen: Kaan Yıldırım, Biran Damla Yılmaz, Seray Kaya, Mustafa Açılan, Sarp Akkaya, Engin Alkan, Kadir Çermik, Melisa Doğu, Evliya Aykan, Sahra Şaş, Merve Çağıran, Edip Tepeli, Cem Söküt, Umut Kaya, Hakan Çelebi, Hakan Yufkacıgil, Güneş Hayat, Cansu Tuman … Serienbeschreibung: Die Serie ‘Kopuk’ handelt von den verschlungenen Wegen der Rechtswelt und der Suche…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
turkishcelebritynews · 7 months
Text
Tumblr media
Destan Tv Series
1 note · View note
dakikamagazin · 2 years
Link
Gülcemal dizisinin merakla beklenen ilk fragmanı yayınlandı
1 note · View note
sonmuzik · 1 year
Text
Gülcemal 9.Bölüm 2. Fragmanı Yayınlandı!
Tumblr media
Gülcemal 9.Bölüm 2. Fragmanı Yayınlandı! Aşk'mı Yoksa Yıllardır Güttüğü Kin'Mi Galip Gelecektir?
Gülcemal 9.Bölüm 2. Fragmanı yayınlanmıştır. Fox TV ekranlarında büyük beğeniyle izlenen Gülcemal dizisinin yeni bölümü 8 Haziran Perşembe akşamı saat 20.00 itibariyle sizlerle. Yapımını MF Yapım’ın, yönetmenliğini deneyimli isim Yusuf Pirhasan’ın üstlendiği, senaryosunu Eda Tezcan Çalışkan’ın kaleme aldığı dizi; annesinin küçükken terk edip karanlık bir canavara dönüştürdüğü Gülcemal (Murat Ünalmış) ile güzeller güzeli Deva'nın (Melis Sezen) nefretle başlayıp giderek ateş, tutku ve fırtınanın girdabına savrulan aşkını konu alıyor... Gülcemal'in annesiyle olan savaşında, hiç hesapta olmayan aşk mı yoksa yıllardır güttüğü kin mi galip gelecektir? Bedellerle dolu bu yolda Gülcemal, gaddar bir avcıyken açık bir ava mı dönüşecektir? Peki Deva? Nihayet teslim olduğunda, anlayacak mıdır bu aşkın imkansız olduğunu? Gülcemal 9.Bölüm 2. Fragmanı Yayınlandı! Aşk'mı Yoksa Yıllardır Güttüğü Kin'Mi Galip Gelecektir? Deva'nın Gülcemal ile çalışmayı kabul etmesi aralarındaki bağın kuvvetlenmesine neden olur. Gülcemal Deva için silahı bırakır ve artık bir canavar gibi davranmayacağına söz verir. Gülcemal'in değişmeye başlaması başta Vefa olmak üzere herkesi endişelendirir. Büyük bir güvenlik açığı verilmiştir. Zafer ise oğlunu kaybetmiştir. Armağan onu terk etmiştir. Belediye ihalesi ondan alınmış ve çok ciddi bir tazminat ödemeyle karşı karşıya kalmıştır. Gülcemal 8. Bölüm 2. Fragmanı Yayınlandı! Hakikatimi Gören Nadir İnsanlardansın! Üstelik tüm şehir arkasından konuşmaktadır. O kaybederken Gülcemal kazanmaktadır. Deva ile ortak kuracağı marka için bir lansman hazırlar. Zafer Armağan'a kendini affettiremeyince tüm öfkesini Gülcemal'e yöneltir. Artık Deva'yı ondan almanın vakti gelmiştir. Geçen sefer yarım bıraktığı işi tamamlamaya karar verir. Ancak bilmediği şey Deva'yı attığı ölümcül planın içine oğlunun da dahil olduğudur. Oyuncular: Murat Ünalmış, Melis Sezen, Edip Tepeli, Nilay Erdönmez, Atilla Şendil, Cahit Gök, Nilüfer Açıkalın, Samet Kaan Kuyucu, Meltem Akçöl, İpek Ayaz Kortunç, Sabahattin Yakut, Gökçem Çoban, Melike Küçük Read the full article
1 note · View note
benimpencerelerim · 2 years
Text
FUTBOLUN KIRMIZI ANLARI
Futbolda her bileğe basma, kaval kemiğine darbe gibi oyuncuyu sakatlama riski olan hareketlerin, ceza sahası içinde ele çarpmaların hepsi aynı değildir. Her biri ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Bu tip faülleri ve ele çarpmaları aşırı efor sarfı kaynaklı kontrolsüz hareketin olup olmaması ve savunmada/hücumda yapılmasına, pozisyonun oluşumunda mücadele eden oyuncuların paylarının ağırlıklarına göre sınıflayabiliriz.
Aşırı efor sarfetmek oyuncuya hücumda ya da savunmada hamle avantajı sağlarken kontrolsüz hareket etme olasılığını ve bu nedenle sakatlama olasılığı olan faül yapma ve penaltıya yol açabilecek elle oynama/ele çarpma riskini arttırır.
Bu hareketleri savunmada/hücumda, aşırı efor kaynaklı kontrolsüz hareketin var/yok olmasına göre, bunların bileşiminden oluşan dört sınıfa ayırabiliriz.
Savunmadayken savunma oyuncusunun yaptığı hataların ilk grubunu aşırı efor sarfetmenin var olduğu durum oluşturur. Aşırı efor sarf etmek bu oyuncuya avantaj sağlar. Ama öte yandan kontrolsüz hareket olasılığını ve bundan kaynaklanan sakatlayıcı faul yapma riskini arttırır. Ayrıca top ceza sahası içindeyken aşırı efor sarf eden savunma oyuncusunun denge sağlamak için kullandığı ve açıkta kalan eline çarpabilir.
Oyuncunun, aşırı efor sarf etmenin avantajını kullanma hakkına, serbestliğine sahipken, bu durumdan kaynaklanan hatalar için bedel ödememesi ve cezalandırılmaması adil değildir.
Hızla kaleye dripling yapan hücum oyuncusuna yetişmek için arkasından aşırı efor sarf ederek var gücüyle koşan savunma oyuncusu dengesini kaybettiği için veya konrolsüz hareketle, hücum oyuncusunu düşürürse, kasıt olmasa bile kırmızı verilmesi gerekir. Aşırı efor sarf etmenin avantajını tepe tepe kullanırken bu yüzden artan risklerin gerçekleşmesi durumunda ceza ödememesi adil olmaz.
Aynı şekilde çizgiye hızla inen hücum oyuncusunu önlemek için aşırı efor sarf edip orta yapmasını önlemeye çalışırken topun destek eline çarpması durumunda da, pozisyon ceza sahası içindeyse penaltı verilmelidir. Çünkü o destek eli aşırı efor sarfı nedeniyle orada açıkta kalmıştır. Aşırı efor avantajını(ortayı ve olası bir golü önleme) kullanma hakkına sahipken aynı nedenle açıkta kalan eli için de bedel ödememesi haksızlık olur. O el olmasa o avantaja yol açan aşırı efor kaynaklı vücut dengesi ve onun sağladığı avantaj da(ortayı ve olası bir golü önleme) olmayacaktı.
Yani aşırı efor sarfı iki uçlu bıçak gibidir. Bir ucundaki avantaj ile diğer ucundaki riskler birbirinin ayrılmaz parçalarıdır. İkisi birlikte ortaya çıkar. Avantaja izin verip dezavantaja hiç dokunmamak olmaz.
Ayrıca aşırı efor kaynaklı hataların savunmada yapılması durumunda cezalandırılmaması FİFA’nın hücum futbolunu ve bol gollü maçları özendirme politikasına aykırıdır.
Aşırı efor sarfı kaynaklı kontrolsüz hareket ve sakatlanmaya yol açabilecek ciddi faullere hücumda veya savunmada yapılmasına göre farklı ceza tarifeleri uygulanabilir. Biribirinin kopyası olan iki hareketin hücumda yapılanına daha düşük, savunmada yapılanına daha yüksek ceza verilebilir. Bu, adalet ilkelerine aykırıdır ama kamu yararı için (seyircinin daha çok hücum ve gol içeren seyir zevki) böyle bir asimetri futbolun düzenleyici kurumları tarafından kural haline getirilebilir.
Bir savunma ve hücum oyuncusunun mücadelesinde dört durum vardır. Her ikisinin de aşırı efor sarf ettiği durum, her ikisinin de aşırı efor sarf etmediği durum, savunma oyuncusunun aşırı efor sarf ettiği, hücum oyuncusunun etmediği durum ve bunun tersi.
Bu tür pozisyonlara örnek vermek gerekirse, ilk akla gelenlerden biri FB’li İrfan Can’ın aşırı efor sarfı nedeniyle kontrolsüz hareketle Can’ın ayakları altına düşen Trabzonspor’lu savunma oyuncusunun bileğine basmak zorunda kalması ve haksız bir şekilde kırmızı kartla cezalandırılması.
Bu pozisyonun ve faulün oluşmasının müsebbibi savunma oyuncusudur. Aşırı efor sarfı nedeniyle kontrolsüz hareket yapmış ve sakatlanma riskine yol açmıştır. İrfan Can’ın pozisyonda bir rolü, aksiyonu yoktur. Dolayısıyla bu pozisyon, sakatlama tehllikesi olan bileğe basma içerse bile cezalandırılmamalıdır.
FB-Alanya maçında Osayi’nin rakip oyuncunun bileğine bastığı pozisyon İrfan Can’ın pozisyonundan yarım gömlek daha ağırdır. Bu pozisyonda Alanya oyuncusunun çok ciddi bir aşırı efor sarfı yoktur ama ayağıyla Osayi’nin ayağının altına doğru hamle yaptığı için aynı anda hamle yapan Osayi ayağına basmak zorunda kalmıştır. Pozisyonun oluşmasında hem Alanya oyuncusunun hem de Osayi’nin katkısı vardır ama faullük (tehlikeli) hareketi yapan Osayi olduğu için cezalandırılması gerekir. Ama pozisyonda her ikisinin de dahli olduğu için ceza en fazla sarı kart olmalıdır. https://www.tumblr.com/benimpencerelerim/712360717486063616/futbolun-kirmizilari-ek?source=share
Bir başka pozisyon Galatasaray İstanbulspor maçında GS’li Kazımcan’ın savunmada aşırı efor sarf edip yerde kalması ve kontrolsüz hareketle rakip oyuncunun bileğinin bükülmesine yol açan darbesidir. Bu pozisyon kesinlikle net bir kırmızıdır. Hem savunmada yapılmıştır, hem aşırı efor avantajını kullanmıştır, hem de kontrolsüz hareketle sakatlama riski olan ciddi bir faul yapmıştır.
Erman Toroğlu Kazımcan’ın pozisyonunu yorumlarken hareket ayağa mı topa mı diye sorguluyor. Kasıt varsa ve faul de varsa zaten kesin kırmızı kart olmalıdır. Ama kasıt var ve temas yoksa da sarı kart olmalıdır. Tek kriter kasıt olup olmaması değildir.
Yine buna benzer bir pozisyon bu defa GS’li oyuncuya Konyaspor maçında yapılmıştır. Konyaspor sağbeki Ahmet Oğuz GS’li oyuncu Dubois’e oranla çok fazla aşırı efor sarf etmiş ve kontrolsüz hareketle sakatlama riski yüksek bir şekilde GS’li oyuncunun bileğine basmıştır. Pozisyonun oluşumunda GS’li oyuncunun payı yok denecek kadar azdır. Bu pozisyonda da Konya’lı oyuncuya kesinlikle ve net bir kırmızı kart gösterilmeliydi. Hem aşırı efor sarf etmiş, hem kontrolsüz hareket yapmış, hem sakatlama olasılığı olan ciddi bir faül yapmış hem de bütün bunları savunma adına yapmıştır. Ve pozisyonun oluşumunda GS’li oyuncunun payı, katkısı yok denecek kadar azdır.
Her iki oyuncunun da aşırı efor sarf ettiği ve kontrolsüz hareketle sakatlama, sakatlanma riskine yol açtığı bir pozisyon örneği de yine bir GS maçında oluşmuştur. Her iki oyuncu da sağ ayaklarıyla ve var güçleriyle topa hamle yapmışlar, GS’li oyuncu Kerem Aktürkoğlu topu uzaklaştırmış ama anlık görüntüde rakip oyuncunun aynı anda, eşzamanlı olarak uzanan ayak kemiğine darbe var görüntüsü ortaya çıkmıştır.
Bu tür pozisyonlarda anlık bir fotoğraf yanıltıcı olmakta, büyük (bütün) resmin gözönünden uzaklaşmasına, dikkate alınmamasına yol açmaktadır,  Fotoğraftan pozisyonun gelişimi, kimin aşırı efor sarf ettiği, kimin kontrolsüz hareket yaptığı gibi ayrıntılar anlaşılamaktadır. Ayrıca maçın herhangi bir anında gerçekleşen bir olay sonrasında maçta yaşananlar da o olayın doğru/yanlış cezalandırılmasının gölgesi altında kalmaktadır. Maçın erken dönemlerinde herhangi bir takım lehine/aleyhine verilen, verilmeyen cezalar nedeniyle maçın sonraki kısmında ilgili takım lehine/aleyhine kararlar alınsa bile adalete, adil bir maça gölge düşmektedir.
Örneğin Fenerbahçe-Alanyaspor maçındaki Osayi’nin doğru bir şekilde sarı kartla cezalandırıldığı pozisyonda doğru ceza kırmızı kart olsa ve verilmeseydi, bu pozisyondan sonra gelişen pozsiyonlarda Fenerbahçe aleyhine verilen,  nizami golün iptal edilmesi, penaltının verilmemesi gibi kararlar sonucunda puan kaybedilmesine bakılarak Fenerbahçe’nin kazanacağı bir maçı kaybettiği veya berabere bitirdiği ve hakkının yendiği sonucu çıkarılamayacaktı. Osayi’nin atılması gerekirken atılmaması ve oyunda kalması olmasa belki de bu pozisyonların hiçbiri olmayacak ve Fenerbahçe fark yiyecekti. Kritik bir pozisyonda yapılan fahiş bir hata maçın bütün seyrini değiştirmiş olacaktı.
Fotoğraf-Bütün Resim metaforu giderek kapsamı genişleyen, büyüyen bir olaylar hiyerarşisi için de geçerlidir. Nasıl anlık fotoğraf,ancak bir videoyla(büyük resim) tamamı anlaşabilen sürecin(pozisyonun gelişimi ve ayrıntıları)  çok küçük bir parçasıysa bir pozisyonun videosu da koca bir maçın küçük bir parçası, bir maçın tamamı da takımın bir sezondaki maçlarının tamamının küçük bir parçası ve bir takımın bütün sezon maçları da koca bir ligdeki tüm maçların(rakiplerin tüm maçları) sadece küçük bir parçası, kesitidir. Ligin tamamı büyük resmi için Denizli’deki teşvik çantalı sezonda Fenerbahçe’nin Denizlispor ile 1-1 berabere kalarak son anda Galatasaray’ın şampiyon olduğu sezonu örnek verebiliriz. Bütün sezon boyunca Fenerbahçe lehine sürekli hatalar yapıldığı ve Fenerbahçe’nin bu hatalar sonucunda şampiyonluk yarışı içinde kaldığı, aslında gerçek yerinin daha alt sıralarda olduğu unutulmuştur. Sosyal medyada yapılan karşılaştırmalarda kısaca bahsedilen tüm bu zaaflar sergilenmekte, maçın tamamını ve maçın akışı içinde yapılan hataların daha sonraki hatalı kararlardaki payını hiç gözönüne almayan yorumlar çoğunlukla da bilinçli olarak, salt haklı çıkmak için pervasızca yapılmaktadır..
Maçın belli bir anında yapılan hatanın daha sonra gelişen pozisyonlar için haksız yorumlar yapılmasına neden olmasının bir örneği Galatasaray Gaziantep maçında yaşanmıştır. Kerem Aktürkoğlu pozisyonunun olduğu Gaziantep maçında GS oyuncusu Abdülkerim Bardakçı haksız bir şekilde kırmızıyla sonuçlanan tamamen uydurma bir ikinci sarı kartla oyundan atılmıştır. Galatasaray aleyhine verilen %100 haksız bir kırmızı kart varken, Abdülkerim Bardakçı haksızlığından hiç bahsedilmeden Kerem Aktürkoğlu’nun pozisyonunun anlık bir görüntüsüne başvurulmakta ve size de bu kıyaklar geçildi savunmasına başvurulmaktadır. Ne de olsa %90′ı müslüman olan büyük Türk Milleti’nin ahlaklı mensuplarıyız hepimiz. ağaç gibi@GibiAgac·21s@baransoluk ve @BaySheIby adlı kullanıcılara yanıt olarak Bu pozisyonda kerem pas atarken adam son anda ayağını araya sokuyor. Işık hızı ile hareket edemiyorsa zaten yapacak bir şey yok. Fotoğrafa bakınca bile anlaşılan bir şey. Ama tabi işinize ne gelirse.  Kaldı ki biz bu maçta haksız kırmızı görmüştük.
Ayrıca, bu pozisyonda gerçekten ayağa darbe olsa bile pozisyon Osayi’nin pozisyonuna benzemektedir. Pozisyonun oluşumunda her iki oyuncunun da dahli vardır ve her ikisi de aşırı efor sarf ederek kendilerine avantaj sağlamaya çalışmaktadır. Ve bu hareketlerin bedelini her ikisi de ödemek zorundadır. Rakip hücum oyuncusu sakatlanma riskine maruz kalmakla bedel ödemektedir.GS’li oyuncu ise savunmada olduğu ve hücum futbolu teşvik edildiği, hücum oyuncuları kollandığı için, eğer, gerçekten fotoğraftan anlaşılmayan bir ayağa darbe varsa, sarı kartla cezalandırılmalıdır. Kırmızı kart, pozisyonun oluşumunda her ikisinin de eşit katkısı olduğu için çok ağır bir karar olurdu. Kısacası her sakallıyı dede sanmak ciddi hatalara yol açar. Her ele çarpma, her bileğe basma, her kaval kemiğine darbe aynı değildir. Her biri ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Başta kasıt olup olmaması, aşırı efor sarfının ve/veya kontrolsüz hareketin olup olmaması, hareketin savunmada ya da hücumda yapılması, pozisyonun oluşumunda oyuncuların payları ve bunların ağırlıkları değerlendirmede kullanılacak başlıca ölçütlerdir.
https://twitter.com/kadirgulec06/status/1637649370454564865?s=20 https://twitter.com/kadirgulec06/status/1637860965663268868?s=20 Belözoğlu@emremedia05·5s MHK Başkanı Lale Orta:  pozisyonun daha net bir açıdan gösterilmesini istedim Gs taraftarı : hayır rakibe haksız bir kırmızı kart gösterilmesi gerekiyordu, istifa et
0 notes
merzifontarihi · 2 years
Text
‼️‼️ONAYLI LİSTE ‼️‼️ Yiyecek İÇİN ÇEKİNMEDEN ARAYIN LÜTFEN🙏🏻🙏🏻🙏🏻 Hatay Cihat demirli:0532 327 44 55 Ekrem koz:0505 261 08 50 Seyit ali büyük :0505 808 38 66 Ömer akmanşen: 0532 470 42 53 Yiyecek için Gaziantep Mehmet nezir Gül: 5320602727 Murat Süt: 05522328923 Mustafa Yıldız: 05053112848 Can Ekmen: 05303497139 Yasin Tepe: 05055070709 Hasan Tevke: 05056444201 Yiyecek için Kahraman maraş Sebahattin dülger:0505 257 22 35 Ertuğrul karalar :0532 502 42 15 Kadir altunkaya: 0532 509 0524 Dilaver dörtok: 0505 436 40 12 Emrullah uzun 0505 886 2322 Yusuf kahraman 0505 582 6616 Levent yazıcı 0505 689 47 07 Yiyiecek için Kilis Özgür türk 0505 501 64 03 Hamdi bediroğlu 0505625 98 27 Mehmet emin akkurt 0507 803 7979 Murat yiğit 0505 557 8899 Yiyecek için Malatya Halil ibrahim topçu 0537 359 6721 Mustafa kışhan 0553 595 4290 Hatice özdemir 0533 742 0725 Hüseyin burak fettahoğlu 0505 388 36 40 Yiyecek için Adana Cemal Özdemir: 0505 221 91 03 Fatih Paça: 0505 386 05 77 Ramazan Barın: 0533 396 55 30 Yaşar Koçak: 0533 680 87 20 Halil İbrahim Yaşar: 0505 352 52 30 Yiyecek için Adıyaman Cevdet Vural: 0505 397 41 94 İlkay Aydın: 0505 479 01 26 Ramazan Aşçı: 0533 511 00 57 Mehmet Türkmen: 0505 240 84 50 Yiyecek için Mersin Fehmi rasim çelik. 0505 408 40 58 Selman ışık 0536 663 46 03 İlyas tosun 0505 579 3131 Adem koca 0532 399 4646 Harun fatsa 0505 455 2481 Yiyecek için Diyarbakır Tuncay Morkoç: 0506 381 73 40 Yusu Derekaya: 0505 776 05 80 Murat Küçük Ali: 0532 204 99 42 Deniz Edip: 0505 232 02 03 Yiyecek için Osmaniye Nazan şener 0535 543 3373 Süleyman akgül 0530 465 0080 Aydın albak 0505 402 42 44 Serkan gür 0505 483 0830 Yiyecek için Şanlıurfa Metin çakır 0505 691 3895 Mehmet özgül 0505 775 8915 Fevzi kurt 0505 855 9597 Mehmet fatih vergeloğlu 0507 335 96 19
‼️‼️ONAYLI LİSTE ‼️‼️ Yiyecek İÇİN ÇEKİNMEDEN ARAYIN LÜTFEN🙏🏻🙏🏻🙏🏻 Hatay Cihat demirli:0532 327 44 55 Ekrem koz:0505 261 08 50 Seyit ali büyük :0505 808 38 66 Ömer akmanşen: 0532 470 42 53 Yiyecek için Gaziantep Mehmet nezir Gül: 5320602727 Murat Süt: 05522328923 Mustafa Yıldız: 05053112848 Can Ekmen: 05303497139 Yasin Tepe: 05055070709 Hasan Tevke: 05056444201 Yiyecek için Kahraman…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note