Tumgik
#Gece görüşü
hirunoka · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Ozbi- Gece Görüşü
"Bre zır cahil
Müzik bi' ihtiyaç, insani
Bak gökyüzü masmavi
Şarkı söylüyo' her daim"
4 notes · View notes
sabahci-baykus · 4 months
Text
Tumblr media
0 notes
dokmimarlik · 6 months
Text
Prag Astronomik Saat Kulesi -Zamanın İzi
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
otuzsekizinciparalel · 5 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
14 notes · View notes
blogdays · 1 year
Text
10noo - Platin
Akıllı saat, çok yönlülüğü ve rahatlığı nedeniyle son yıllarda giderek daha popüler hale geldi. Bu giyilebilir cihazlar, sadece zamanı söylemenin ötesine geçen bir dizi özellik sunar. Akıllı saatler, akıllı telefonlara bağlanarak kullanıcıların bildirim almasına, arama yapmasına, mesaj göndermesine ve hatta fitness aktivitelerini takip etmesine olanak tanır. Uygulamalara erişme ve çeşitli işlevleri bileğinizden kontrol etme özelliğiyle akıllı saatler, gün boyunca bağlantıda ve düzenli kalmanın kolay bir yolunu sunar. Stil ve işlevselliği bir arada arayan birçok kişi için vazgeçilmez bir aksesuar haline geldiler. Mini projektör, kullanıcıların görüntüleri ve videoları daha büyük bir ekrana veya yüzeye yansıtmasına olanak tanıyan kompakt cihazlardır. Bu taşınabilir projektörler, kolaylıkları ve çok yönlülükleri nedeniyle popülerlik kazanmıştır. İster iş sunumları, ister film geceleri veya arkadaşlarınızla ve ailenizle fotoğraf paylaşmak için olsun, mini projektörler hareket halindeyken içerik görüntülemek için taşınabilir bir çözüm sunar. Teknolojideki gelişmelerle birlikte, mini projektörler artık yüksek tanımlı çözünürlük, kablosuz bağlantı ve uzun ömürlü LED lamba ömrü sunuyor. Geleneksel projektörlere kompakt ve taşınabilir bir alternatif arayanlar için popüler bir seçim haline geldiler. Pano kameraları veya araba kameraları olarak da bilinen araç içi kamera, sürüş sırasında video görüntüleri kaydeden cihazlardır. Bu kameralar tipik olarak bir aracın ön camına veya gösterge panosuna monte edilir ve hem öndeki yolu hem de aracın içini yakalayabilir. Çizgi kameralar birkaç nedenden dolayı giderek daha popüler hale geldi. Bir kaza veya anlaşmazlık durumunda kanıt sağlayabilirler, sürüş alışkanlıklarını iyileştirmeye yardımcı olabilirler ve hatta sigorta dolandırıcılığına karşı koruma sağlayabilirler. Gece görüşü, hareket algılama ve park izleme gibi özelliklerle araç içi kameralar, yolda ek güvenlik ve gönül rahatlığı arayan birçok sürücü için önemli bir araç haline geldi. Web sitemizi ziyaret ederek bilgi sahibi olabilirsiniz.
437 notes · View notes
namikkemalaksoy · 11 months
Text
Tumblr media
Akdeniz’den Kızıldeniz’e rüya gibi bir mısır programı hazırladık. Mısır’ı en kuzeyinden en güneyine doyasıya gezeceğiz. Çiğdemim Derneği, Ayşatur işbirliği ile daha önce de birçok yurtdışı programı yapmıştık. Bu kez rotamızı Afrika kıtasının en güneyine belirledik. 27 katılımcı ile gece saatlerinde mahallemizde başladı yolculuğumuz. Akdeniz’in Denizkızı lakaplı İskenderiye (ALEXANDRIA) şehrinde güneşin doğuşu açtık gözlerimizi. Mısır’ın en büyülü şehirlerinden birine iniş yapmıştık. Ya da biz öyle hayal etmiştik. Havalimanında bizi bekleyen otobüsümüze binerek şehir merkezine doğru hareket ettik. İlk durağımız Roma dönemi yeraltı mezarları ve Pompei sütunu olacaktı. Ama ne yazık ki sabahın daha erken saatlerinde bir mısır polisinin İsrailli turist grubuna yaptığı silahlı katliam nedeniyle bölge ziyarete kapatılmıştı. Grubun moralini bozmadan durumu idare etmeye çalışan rehberimizin yönlendirmeleriyle İSKENDERİYE KÜTÜPHANESİ ile gezimiz başlamış oldu.
İskenderiye Kütüphanesi, MÖ 3.yy başlarında Ptolemaios hanedanı tarafından kurulmuş olan antik kütüphanedir. Varlığını 4. yüzyıla kadar sürdüren ve ünü bütün dünyaya yayılmış olan kütüphanenin Sezar tarafından, İskenderiye'yi kuşattığı sırada yok edildiği görüşü oldukça hakimdir. Yakılan İskenderiye kütüphanesinin bulunduğu alanda Yeni İskenderiye Kütüphanesi yapılmış ve 2002 yılında hizmete açılmıştır. Yeni kütüphanenin (resmi adıyla Bibliotheca Alexandrina) ana binası eğik duran dev bir davula benziyor. Cam ve alüminyumdan yapılmış çatısı yaklaşık iki futbol sahası büyüklüğünde. Bu çatıya ana okuma salonunu aydınlatan pencereler yerleştirilmiş. Bir kısmı deniz seviyesinin altında bulunan geniş, kesik bir silindir şeklindeki kütüphanede halka açık alanlar bulunuyor. Binanın yedi katlık bir yükseklikten hafif bir eğimle aşağı doğru duran düz ve parlak yüzeyi derin bir çukur oluşturuyor. Güneş ışığını yansıtan metalik yüzeyi ile bu yapı uzaktan, doğan bir güneşi andırıyor. Gri granitten yapılmış ana yapının dış duvarlarına, bilginin çoğalmasına katkıda bulunan unsurları simgeleyen antik ve modern alfabelerden harfler oyulmuş.
Daha gezimiz planlanma aşamasındayken “İskenderiye’ye gelip deniz mahsulleri eşliğinde balık yemeden gidilmez” demiştik, dediğimizi de yaptık. Fish Market Marina ‘da öğle yemeğimizi deniz manzarası eşliğinde afiyetle yedik. 
15. yüzyılda Memlük Sultanı Kayıtbay tarafından şehri savunma amacıyla bir zamanlar dimdik ayakta duran ve dünyanın yedi harikasından bir olan İskenderiye Feneri’nin kalan parçalarıyla yapılmış ve zaman içerisinde çok zarar görmüşse de, 1984’te yapılan restorasyonla yeniden iyileştirilen KAYITBAY KALESİ’ nde muhteşem manzaralar eşliğinde turumuzu tamamlıyoruz. Ve akşam saatlerinde Kahire’ ye doğru yola koyuluyoruz.
Mısır’ın başkenti Dünyanın nüfus yoğunluğu en fazla olan şehirlerinden 12 milyon nüfuslu Kahire. Trafiğin her saatte çok yoğun olduğu (bir uçtan diğer uca yaklaşık 2.5 saat süren trafik) şehirde, trafik ışıklarının neredeyse hiç kullanılmaması, kimin nereden nasıl döndüğü, nereye gittiğinin belli olmaması bunda en büyük etken. İskenderiye için daha renkli, daha turistik, daha sevimli bir kent hayal edip karşılaştığımız manzara Kahire içinde farklı olmadı. Toprak rengi binalar ve toz bulutları. Binaların dış cepheleri neredeyse hiç tamamlanmamış ve birbirine bitişik nizam inşa edilmiş. Bina, araç ve insan yoğunluğunun üzerinize üzerinize geldiği ve bir taraftan da seyyar satıcıların size göz açtırmadığı bir karmaşa. Göz teması kurulur kurulmaz peşinizden bir ordu şeklinde gelen seyyar satıcılar. 500 Egp ile başlayan pazarlıklar genellikle 100 Egp ile sonuçlanıyor. Bir satıcıdan kurtulduğunuz anda nefeslenmek için birkaç saniyeniz oluyor ardından yeni satıcılar peşinize düşüyor. En güzel fotoğraf buradan çekilir diye size yol gösterip hemen arkasından bahşiş isteyen çok mısırlı ile karşılaştık. (içlerinde silahlı devlet görevlileri bile vardı) Çektiğiniz bir fotoğraf karesine eğer bir mısırlı girmişse mutlaka bir bahşişi hak etmiştir. Neyse biz programımıza geri dönelim. Sabah kahvaltı sonrası ekip otobüste yerini aldı. Bugün Piramitler günü. İlk durak Dünyanın en eski Basamaklı piramidi unvanına sahip Memfis bölgesi SAKKARA PİRAMİTLERİ. Nil nehri kanalları ile tarıma elverişli hale getirilen yeşil bir vadi üzerinde şehirden uzaklaşırken yeşilin kendini aniden sapsarı çöl kumlarına bıraktığı platoya geldik. Ve bugünden sonra milyonlarca kere karşılaşacağımız x-ray cihazlarında geçerek çölün ortasında Sakkara piramitlerine ulaşıyoruz. Ve grup olarak ilk yeraltı mezar ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Farklı bir duygu, inanılmaz derecede heyecanlı. Yıllarca belgesellerde izlediğimiz piramit kompleksinin içindeyiz. Gözümüzden hiçbir detayın kaçmasına izin vermek istemiyoruz. Tabi ki bu ilk deneyim olduğu için bu kadar heyecanlanmışız. Bu ilerleyen günlerde çok daha iyi anlayacağız. Gize bölgesine geçmeden önce bir papirüs yapım atölyesini ziyaret ediyoruz. Naneli çay, hibiskus çayı ve kahve eşliğinde papirüs yapımına şahit oluyor ve alışverişimizi yaptıktan sonra öğle yemeği için Gize bölgesine geçiyoruz.
Yemek sonrasında Gize piramitlerine “Keops, Kefren ve Mikerinos” kavuşma zamanı. Kalp atışımın hızlandığını hissedebiliyorum. Çocukluğumuzun hayali piramitlerin yanı başındayız. Bu anda ne rehberimizin anlattıkların nede okuduğumuz kitaplarda yazılanların bir anlamı yok. Sadece Keops piramidinin insanı büyüleyen ihtişamını izliyoruz. Yanına yaklaştıkça devasa yapı daha da büyüyor. Dışarıdan görmekti aslında buraya gelmeden önce düşüncemiz, ama Meliha hanımın “buraya kadar gelip içine girmeden gidersek bir şeyler eksik kalır” cümlesinin yarattığı heyecanla dünyanın yedi harikasından ilki Keops piramidinin taaaa içine kadar giriyoruz. Piramitleri yakından görmenin heyecanı bu kez Keops piramidinin içine girecek olmanın heyecanına bırakıyor yerini. Önce hep birlikte o devasa blokların ikinci katına kadar yürüyoruz. Sonra içeri girmek isteyen 15 katılımcımız ile birlikte daracık koridorlardan geçerek ve neredeyse 90 derecelik merdivenlerden tırmanarak mezar odasına kadar ilerliyoruz. İnanılmaz sıcak ve havasız mezar odasında çektiğimiz fotoğrafa şimdi bakarken aslında ne kadar büyük bir iş başardığımızı daha iyi anlıyorum. İniş de bir o kadar zorlu bu arada. Dışarı çıktığımızda inanılmaz bir hafiflik hissediyoruz ve mutluluğumuz yüzümüze yansıyor. Piramitleri panaromik olarak fotoğrafladıktan sonra Büyük Gize Sfenksini daha fazla bekletmemek için yola koyuluyoruz. Aslan pençeli, boğa bedenli ve insan başlı devasa heykel hala piramitlerin koruyucusu olarak dimdik durmaya devam ediyor.
Otelimize dönüş yolunda son durağımız Mısır’ın ünlü parfüm ve esanslarının yapıldığı atölye oluyor. Önce tüm esansların kokularını tek tek kokluyor, deneyimliyor ve ardından Mısır ekonomisine katkıda bulunarak otelimize geri dönüyoruz. Ertesi gün Müzeler günü.
Sabah kahvaltı sonrası ilk durak Kahire kalesi. İçerisinde Mahmet Ali Paşa Cami’sini de barındıran kaleden Kahire’yi tüm görkemiyle seyreyledikten sonra Antik Mısır Uygarlığı’nın en görkemli eserlerini bünyesinde bulundurmasıyla ünlü ve kurulduğu 1891 yılından beri yaklaşık 120.000 esere ev sahipliği yapan Mısır Ulusal müzesine ulaşıyoruz. Müthiş bir kalabalık içeri girmek için sıra bekliyor. Biletlerin ve kulaklıkların alınması sonrasında gezimize başlıyoruz. Tutankhamon’ a ait oda en kalabalık olan mekan, ayrıca Amenhetop ‘un maskesi, Narmer paleti, Keops heykeli, Zozer anıtı, Kedi mumyaları, Hatşepsut heykeli en dikkat çekici eserler arasında. Tabi ki tüm eserlere zaman ayırmak mümkün değil. Sırada tüm dünyanın canlı yayınla izlediği görkemli bir törenle yeni ikametgahlarına taşınan mumyalar salonu ile ünlü NMEC (National Museum of Egyptian Civilization) müzesi var. Salona giriş çok ihtişamlı bir video ile başlıyor. Müzik ve ses daha içeri girmeden sizi havaya sokuyor. Salon çok güzel dizayn edilmiş. 12 firavun ve kral mumyası sizi içeride karşılıyor herbiri için ayrı odalar yapılmış. Mısır pasaportuna sahip tek Firavun olan  II. Ramses’in mumyası ve kıvırcık saçları ile ünlü Tiye ‘nin mumyası beni en çok etkileyen oldu sanırım. Akşam saatlerinde Mısır’ın en ünlü çarşısı Han-el Halili ‘ye ulaşıyoruz. Işıl ışıl ve rengarenk ama daracık sokaklarda bir taraftan yürümeye diğer taraftan etrafı seyretmeye çalışıyoruz. Satıcılar sizin gözlerinize odaklanmış durumda en küçük bir temasta avlarını yakalamaya hazırlar. Bizim hedefimizde ise El Fishway var. Burada çay ve kahve için aylar öncesinden verilmiş sözümüz var. Müzik, seyyar satıcılar ve insan kalabalığı arasında kahvelerimizi yudumluyor ve havanın kararması ile bambaşka bir boyuta ulaşan çarşıdan artık ayrılma zamanı. Sanki bütün Kahire sokaklarda. Evlerde neredeyse hiç ışık yok ama sokaklar bir o kadar ışıl ışıl. Otobüsümüzün o kalabalık ve daracık sakalardan nasıl çıktığını sanırım hiçbir zaman anlayamayacağım.
Kahire’den ayrılma vaktimiz geldi. Bambaşka bir coğrafyaya hareket edeceğiz. Daha da güneye inmek üzere havaalanındayız. Daha günün aydınlanmasına çok var. Ama gezgin olmak bunu gerektiriyor. Erken kalkan yol alır. Uçağımız Aswan’a iniş yapıyor. İskenderiye ve Kahire ile kıyaslamak gerekirse daha düzenli, daha temiz ve nispeten renki bir şehir burası. Aswan barajı ziyareti sonrasında, Aswan’da bir granit ocağında bulunan Bitmemiş Dikilitaş’ ziyaret ediyoruz. 42 m uzunluğunda ve eğer tamamlanmış olsaydı yaklaşık 1100 ton ağırlığıyla Eski Mısır’da şimdiye kadar kesilmiş en ağır dikilitaş maalesef daha yapım aşamasında üzerinde çatlaklar oluşması nedeniyle kesimi durdurulmuş ve o haliyle terkedilmiştir. Her ne kadar başarısızlıkla sonuçlansa da bahsi geçen kayadan nasıl yapıldığına dair somut bir örnek niteliği taşıyan Bitmemiş Dikilitaş; Antik Mısır’ın fizik ve matematik alanında bu bilgileri eyleme dökme bağlamında ne kadar gelişmiş bir medeniyet olduğunu gözler önüne sermektedir. Şimdi bir Akdeniz kenti havasının hakim olduğu ve bir o kadar renkli limandan teknelerimizle İsis (philiale) tapınağına doğru yol alıyoruz. Antik Mısır’ın en büyük tanrıçası İsis için inşa edilmiş bu tapınak, ülkedeki en kıymetli tarihi eserlerden biridir. 2000 yılı aşkın bir mazisi bulunan tapınağa, Mısır’a hakim olan her medeniyet farklı bir katkı yapmıştır. Dolayısıyla Philae Tapınağı, hem Mısır uygarlığının, hem de Yunan ve Roma uygarlıkları gibi farklı kültürlerin bizlere bıraktığı ortak bir mirasa dönüşmüştür. Fakat tapınak, Asvan Barajı’nın yapımında çok büyük hasar gördüğü için yok olmanın eşiğine gelmiştir. Bu duruma çözüm olarak, UNESCO’nun yürüttüğü, bölgedeki diğer tarihi eserleri de kapsayan program dahilinde, tapınak Philae Adası’nın yakınlarındaki Agilkia Adası’na taşınmıştır. Parça parça yeniden inşaa edilen tapınak, tüm bu yaşananlardan sonra turistler tarafından sıkça ziyaret edilen bir nokta haline dönüşmüştür. Philae Tapınağı, kültürel geçmişinin yanında tasarım ve mimari anlamında da zengin bir yapıttır. Tapınağın giriş kısmından itibaren ziyaretçilerin dikkatini çekmeye başlayan İsis, Horus ve Harpokrates gibi mitolojik figürlerin duvar oymaları ve heykelleri, birbirinden farklı şekil ve boyutlarda tapınağı donatmaktadır.
Adadan hiç ayrılmak istemesekte daha görecek çok tapınağımız var. Limandan otobüsümüze ulaşmak için yol boyunca satıcılarla katılımcılar arasında müthiş bir kovalamaca ve pazarlık var. Kimin ikna kabiliyeti yüksekse alışverişten o karlı çıkıyor. Bu görüntü tüm tur boyunca her durak noktasında birebir aynı olarak yaşanacak. Ne onlar vazgeçecek ne de biz.
Şimdi bize üç gün boyunca ev sahipliği yapacak gemimizde odalarımıza yerleşiyoruz. Kısa bir dinlenme ve yemek molası sonrasında Nil nehrinin motorsuz yelkenlileri Felluca’larla sadece dalga sesleri eşliğinde nehir turumuza başlıyoruz. Bu şekilde başlamış olsak da sadece birkaç dakika içinde Mısır’ın olmazsa olmazları bizi burada da buluyor. Pazarlama alanında bu kadar parlak fikirleri üretmiş olmalarına inanmak zor. Nehrin ortasında felluca’mıza yanaşan bir tekneden çıkartma yapan seyyar satıcılar masanın kurulması esnasında bizlere kendi şarkılarını kendi enstrümanları ile sunuyor ve birlikte dans ediyoruz. Sıraca Nübian köyü ziyaretimiz var. Nehrin ortasında felluca’ dan yeni motorlu teknemize geçiyoruz. Köye doğru güneşin batışı ile birlikte yol alırken bize kanoları ile birlikte eşlik eden mısırlı çocuklar şarkılar söylüyorlar. (tabi ki bahşiş karşılığında) Nehrin yamacında kurulu mavi-beyaz boyalı evlerden oluşan Nübye köyü fotoğrafçılara inanılmaz kareler sunuyor. Bir nübye evini ziyaret ediyor ve naneli çaylarımızı yudumladıktan sonra gemimize dönüş yapıyoruz. Ertesi sabah çok daha erken kalkıp yol almamız gerekiyor. Sırada Abu Simbel tapınağı var.
Mısır’ın en güneyine doğru gecenin karanlığında yol almaya başlıyoruz. Yaklaşık 3 saatlik bir otobüs yolculuğu ile Abu Simbel’e ulaşacağız. Yolda güneşin doğuşunu seyredeceğimiz kahvaltı molası vereceğiz. Güneş çölde gerçekten bir başka doğuyor. Çekilen birkaç fotoğraf sonrasında paket kahvaltı yapmak için sığındığımız alana yüzlerce otobüs yolcularını indirmiş. İhtiyaçlarını aynı anda gidermeye çalışan turist toplulukları var çevremizde. Neden bu kadar düzensiz herşey diye sorgulamaya başlıyorsunuz. Ve neden ben buradayım diye. Dünyanın hemen hemen her bölgesinden insanlar var, bu kadar kötü şartlara rağmen hala gelmeye devam eden tarih meraklıları. Söyleyecek çok şey var ama… biz keyfimizi bozmadan yola devam ediyoruz. Ve sonunda Abu Simbel’deyiz. Mısır içinde ulaşması en zor yerde bulunan Mısır uygarlığının belki de en görkemli ve en zarif eserlerini barındıran Abu Simbel. Abu Simbel Mısır’ın en tanınan firavunlarından olan ve 66 yıl ülkeyi yöneten II. Ramses‘in yaklaşık 20 yılda yaptırdığı, Amen-Ra ve Ptah gibi önemli tanrılara adadığı, Nil Nehri kenarında bir kaya tapınağı kompleksidir. İki tapınak bulunuyor komplekste. Birinci tapınakta II. Ramses’in  girişteki devasa heykeller ve içerideki duvar kabartmalarıyla kendisini tanrılarla  aynı seviyeye tapınak, ikinci tapınak ise firavunun gözdesi olan eşi  Nefertari için yaptırdığı küçük tapınak veya Hathor Tapınağı. Asvan barajı yapımı esnasında Mısır eserlerini sular altında kalmaktan kurtarmak için UNESCO‘nun başlattığı ve 50 civarında ülkenin katıldığı çok büyük bir proje sonucunda Abu Simbel Tapınakları 1964-68 yılları arasında yapay olarak inşa edilmiş iki tepenin içine, güneşe karşı aynı açıyı koruyarak taşınmış ve orijinal konumunun yaklaşık 200 metre ötesine ve 65 metre daha yüksekte bulunan bir noktaya götürülmüştür. Sadece bu özelliği ile görülmeye değer bir tapınaktır Abu Simbel.  Yolda yüzlercesi ile birlikte geldiğimiz otobüslerden inen turist kafileleri aynı anda bu tapınaklara girmek için sıra bekliyor. Yaşanan kaotik durum, güneş, seyyar satıcılar hiçbir şey sizi o tapınağın içine girmekten alıkoyamıyor. Tapınağın içi bir film stüdyosu gibi, sütunlar, duvarlar mısır kabartmaları ve resimleri ile süslü. Pilon adı verilen salonlardan geçerek Tapınağın belki de en mistik yeri, içinde 3 tanrıyla birlikte oturan II. Ramses’in heykelinin olduğu sunak kısma “Kutsalların Kutsalı (Holy of Holies)” adıyla da bilinen bölüme ulaşmak için yaşadıklarımızı yazmak istemiyorum. Sırada Hathor tapınağı var. Bu tapınağın da yapısı büyük tapınağa çok benziyor. Yine büyük heykellerin arasında çocukların küçük heykelleri var, yine içerideki koridorda yüksek sütunlar var, ancak sütunlarda Hathor’un gülümseyen başı yer alıyor. Yine buradaki duvarlara birçok sahne nakşedilmiş. Ancak burada savaşlardan çok tanrılara, özellikle Hathor’a yapılan adaklar, tanrı tasvirleri ve gündelik hayattan sahneler yer alıyor.
Bu enfes saatlerden sonra otobüslerle dönüş yolculuğu başlıyor. Yine yaklaşık 3 saatlik bir yolculuk sonrası gemimize ulaşıyoruz. Gemi son yolcularını aldıktan sonra limandan ayrılma vaktimiz geliyor. Bir taraftan nil nehri üzerinde yol alıyor diğer taraftan öğle yemeğimizi yiyoruz. Gün boyu nil nehri üzerinde yol almaya devam ediyoruz. Tüm katılımcılarımız nehir manzaralı balkonlarından ya da güverteden nehri ve nehrin can verdiği yerleşim yerlerini seyrederek her detayı hafızalarına alıyorlar. Akşamüzeri kek yanında çaylarımızı da güvertede derin sohbetler eşliğinde yudumluyor ve güneşin batışına yakın bir saatte Kom Ombo ‘ya ulaşıyoruz. Gemimiz limana demirlediğinde yürüyerek bir başka harika esere daha yaklaşıyoruz. Kom Ombo tapınağının bir yanı timsah tanrı Sobek‘e, öbür yanı ise şahin tanrı Haroeris‘e adanmıştır. Haroeris, aynı zamanda Büyük Horus olarak da bilinir. Sobek ve Horus, iki ana tanrıdır ve bu nedenle tapınak aynı zamanda “Timsah Evi” (Sobek) ve “Şahin Kalesi” (Horus) olarak da bilinir. İki ayrı tanrı için içe içe geçmiş iki ayrı tapınak olarak inşa edilen yapının bütün girişleri, koridorları, odaları ve mabetleri iki tanrı için de ayrı ayrı olacak şekilde tasarlanmıştır. İki alanda da mitolojik ve tarihi olay ve kişilikleri simgeleyen rölyef çalışmaları ve hiyeroglifler bulunmaktadır. Güneşin batışı ile bambaşka bir kimliğe bürünüyor tapınak. Gece aydınlatması muhteşem. Timsah mumyaları müzesinden geçerek tapınaktan ayrılıyoruz. Akşam yemeği bugün doğum günü olan komşumuz Hürriyet hanımın sürpriz partisi ile renkleniyor.
Eğlence gece boyu devam ediyor. Ama sabah yine çok erken kalkmamız gerekecek. Çünkü Şahin başlı tanrı Horus’un tapınağı EDFU Tapınağı ziyaret edilecek. Edfu Tapınağı, Nil Nehri'nin batı kanadındaki Edfu şehrinde yer alan Antik Mısır dönemine ait bir tapınaktır. Mısır mitolojisindeki şahin başlı tanrı Horus'a ithafen inşa edilmiştir. Karnak Tapınağı'ndan sonraki en büyük ve günümüze kadar en iyi muhafaza edilmiş antik tapınaktır. Tapınağın kum altında kalması zarar görmeden uzun yıllar boyunca ayakta kalmasının en önemli nedenidir. Horus'u bir şahin olarak gösteren granit heykel bugün dahi tapınağın girişini koruyor. Tapınağın iç duvarlarında Horus mitine uygun kabartmalar yer almaktadır. Taş yapının hemen hemen tüm yüzeyleri büyük veya küçük boyutlu pek çok figür, tasvir ve süslemelerle doludur. Muhteşem kumtaşı duvarları, eski firavunların kahramanlık süslemelerinin olduğu dev hiyeroglif ve göz kamaştırıcı frizlerle kaplıdır. Geniş hipostil salonunda dolaşırken, sanki devler için inşa edilmiş gibi görünen koridorlarında kendinizi bir cüce gibi hissediyor ve eski Mısır firavunlarının mutlak gücünü duyumsuyorsunuz. Kutsal alana ulaşmak yine her zamanki gibi inanılmaz bir insan kalabalığı arasından büyük zorluklar içinde gerçekleşti. Bir tapınak daha hafızamıza kazınmıştı. Sıradakine doğru yol alma zamanıydı şimdi.
Gemiler birbirleri ile yarışıyordu Nil Nehri üzerinde, amaçları sadece ikişer geminin aynı anda geçmesi için inşa edilmiş ve nehrin yüksekliğinin değiştiği kanallara önce varabilmek. Bu arada belki de artık pazarlamanın nirvanaya ulaştığı satışlara tanık oluyoruz. İki kişilik kayıklarla gemilere yanaşan mısırlılar gemilerin güvertelerindeki turistlere fizik kurallarına aykırı satış yapmaya çalışıyorlar. Bizim ekipte bu satışlardan nasibini alıyor. Bu gezinin belki de en enteresan dakikaları bu kayıkların yol alan gemilere yanaşması, halatla bağlanması ve satış için çaba harcaması olabilir.
Kanallardan geçişin uzun sürmesi nedeniyle Luksor şehrine biraz geç ulaşıyoruz. Luksor tapınağını akşam ışıklar altında gezeceğiz.
Luksor Tapınağı’nın iç kesimleri Yeni Krallık Dönemi’ nin 9. firavunu III. Amenhotep, dış kesimleriyse II.Ramses tarafından yaptırılmıştır. Eski Mısır Tanrılarının en büyüğü Amon-Ra adına inşa ettirilen bu muazzam yapı zamanında 190 metre uzunluğa ve 55 metre genişliğe sahipti. Tapınağın dev bir girişi vardır ve bu giriş Güneş Tanrısı için yapılmıştır; Girişin arkasında yine dev sütunların kapladığı bir salon mevcuttur. Tapınağa girişi sağlayan bu Pilon, 24 metre yüksekliğe sahipti ve cephesinde 4 tane oturan, 2'si ayakta duran muazzam boyutlara sahip 6 adet II. Ramses heykeli bulunmaktaydı. Günümüzde tahtta oturur şeklindeki 2 heykel, girişin sağında ve solunda yer almaktadır ve pilon cephesi boydan boya II. Ramses'in zaferlerini anlatan tasvir ve yazılarla süslenmiştir. Yine orijinal konumunda olması gereken 2 adet dikilitaştan birisi bugün Fransa’da Concorde meydanını süslemektedir. (kahire kalesinde geldiği günden beri hiç çalışmayan hediye saat kulesinin karşılığı olarak Fransa’ya hediye edilmiştir) Tapınağın birinci pilon bölgesine 13.yy’da bir cami inşa edilmiştir.  Büyük İskender’in granit türbesi ve II. Ramses’ in eşi Neterfari’nin heykeli tapınağın en önemli bölümleri arasındadır. Tapınak ziyareti sonrasında sürpriz bir etkinlik var. Faytonlarla Luksor şehir turu. Yarım saatlik bu akşam turunda şehrin birçok önemli mekanını ışıklar içinde görme imkanına sahip oluyoruz.
Sabah çok erken kalkmamız lazım. Rüya gibi bir etkinliğe katılmak isteyen 19 katılımcı ile birlikte krallar vadisi üzerinde balon turu yapacağız. Hava daha aydınlanmadan yola koyulduk. Ama dışarıda biraz rüzgâr var. Bu kötü haber. Alana ulaştığımızda bizler gibi bekleyen yüzlerce turist balonların havalanmasına izin verilmesini bekliyor. Zaman geçiyor ama izin yok. Ekibin geri kalanını bekletmemek ve turumuzu eksiksiz bitirmek için maalesef bu etkinlikten vazgeçmek zorunda kalıyoruz. Hayal kırıklığı yaşayan 19 katılımcı ile kalan ekip arkadaşlarımızla dev memnon heykelleri önünde buluşuyoruz.
Yüksekliği 21 metreyi bulan dev boyutlu 2 heykel. Kahire yakınlarındaki taş ocaklarından çıkarılan kuvarsit kumtaşı bloklarından yapılan bu dev ikiz heykellerin her biri 720 ton ağırlığında. Shammy ve Tammy (muhtemelen sağ ve sol için kullanılan arapça kelimelerin değişime uğramış hali) adlarındaki heykellerden kuzey yönündeki heykelden bazı günlerde şafakla birlikte arp sesine benzeyen bir ses yükseldiği rivayet edilirmiş. Bu yüzden bu heykel şarkı söyleyen Memnon adıyla anılırmış. Büyük bir deprem sonrası yerle bir olan tapınaktan sadece bu iki heykel ayakta kalmış. Ancak heykellerde birtakım hasarlar meydana gelmiş. Heykelden yükselen sesin, rüzgarın oluşan boşluklarda çıkardığı ses olduğu düşünülmüştür. Heykellerin restorasyonu sonuncunda seslerde son bulmuştur. Kısa bir mola sonrasında yeni rotamız Krallar Vadisi.
Krallar Vadisi Mısır’ın Luksor kentinin batısında yer almaktadır. 18. ve 20. Hanedanlık dönemlerinde hükümdarlar için inşa edilen mezarların bulunduğu bu alan Firavunlar Vadisi olarak da anılmaktadır. Başlangıçta sadece vefat eden Mısır firavunlarının gömülmesi için inşa edilmiş olan vadi sonraları dönemin ileri gelenlerinin de defnedildiği bir alan haline gelmiştir. Bölgede onlarca mezar odası var. Biz üç mezar odasını ziyaret edeceğiz. Diğer tapınakların aksine burada daha medeni bir şekilde ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz. 4.,7. ve 9. Ramses mezar odalarını ziyaret ediyoruz. Aslında Seti 1 ve Tutankhamon mezarları da krallar vadisinin en önemli mezarları arasında ama o mezarlara giriş ayrı bir biletlemeye tabi. Burası bambaşka bir coğrafya. Çok esrarengiz bir havası var krallar vadisinin. Attığınız her adımda ayağınızın altında binlerce yıl öncesinden bir kral mezarının varlığı olabileceği duygusu hakim. Artık krallar vadisinden de ayrılma zamanı geldi. En çok merak ettiğim tapınak ve kraliçelerden birine doğru yol alma zamanı. Kraliçe Hatşepsut’un görkemli tapınağı Tanrıça Hathor’a adanmış HATSHEPSUT (Der-il Bahari) TAPINAĞI.
Bir tepenin yamacına oyularak inşa edilen yapı 3 kademeli geniş bir tapınak.  Hatşepsut eşi II. Thutmose öldükten sonra üvey oğlu III. Thutmose’un küçük olduğunu öne sürerek tahta geçmiş. Kadınların firavun olmadığı bu dönemde kendisini topluma kabul ettirebilmek için Tanrı Amon-Ra’nın kızı olduğunu iddia etmiş. Bir kral gibi giyinmiş, firavunların geleneklerini devam ettirerek törenlerde takma sakal kullanmış. Neticede öyle güçlü bir firavun olmuş ki 21 sene Antik Mısır’ı yönetmiş kraliçe Hatshepsut. Tepemizde öyle güçlü bir güneş var ki bırakın yürümeyi gölgede bile durmak güç istiyor, ama ekibimiz bu tapınak ziyaretini de başarı ile tamamlıyor. Yemek sonrası antik mısır turumuzun son tapınak ziyaretini yapacağız. Karnak, Eski Mısırlılar tarafından inşası 2000 yıldan fazla süren bir tapınaklar şehri. Dünyada bugüne kadar inşa edilmiş en geniş antik yapı. Dünyanın en eski ve gizemli uygarlığının Mısır’ın, Luksor şehrinin 2,5 km kuzeyinde, küçük bir köyü olan el-Karnak’ta inşa edilen ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Karnak Tapınağı
Karnak Tapınak kompleksindeki en önemli ve etkileyici yerlerinden biri, dünyaca ünlü Büyük Hipostil Salonu ile Amun-Ra Tapınağı’dır. Ramses II tarafından tamamlanmış olmasına rağmen, 69 ayaklı sütunlarıyla bu devasa yapının Amenhotep III tarafından mı yoksa Seti I tarafından mı yapıldığı konusundaki tartışmalar halen devam etmektedir. Geniş ve büyüleyici alanlarla dolu olan Karnak Tapınağı, Mısır’ın (Giza piramitlerinden sonra) en çok ziyaret edilen ikinci alanıdır ve günümüzde Karnak Açık Hava Müzesi’ni oluşturmaktadır.
Tapınağa, kesme taşlarla döşeli, etkileyici Sfenksler Caddesi‘nden giriliyor. Caddenin her iki yanında bulunan yirmişer adet oturmuş pozisyondaki koç başlı sfenksler, tanrı Amon’un bir sembolü. Bir sonraki hipostil salonda doğu-batı ekseni üzerinde sıralanmış, 15 ve 23 metre yüksekliğinde, 16 sıra halinde ve 3.5 metre genişliğindeki 134 sütunun bulunduğu 600 metrekarelik bu görkemli yer karşısında, insanlar cüce gibi kalıyor. 4.pilonda yer alan dikilitaş ve 10. Pilonda yer alan 80 metre uzunluğunda, 40 metre genişliğindeki Kutsal Göl ile Güneş Tanrısının bir sembolü olan Antik Mısır’ın kutsal hayvanı skarabeus heykellerini görmeden tapınaktan ayrılmamak gerekiyor. Hatta skarabeus heykelinin etrafında 7 kere dönüp dilekte bulunmayı unutmayalım.
Sonunda antik Mısır turumuzu bitirdik. Ama bizim turumuz sona ermedi. Şimdi tüm anılarımızı yanımıza alarak üzerimizdeki çöl tozlarından arınmak için Kızıldeniz’e girme zamanı. Hurgada’ya akşam saatlerinde vardık. Kızıldeniz’in kenarında denize sıfır konumdaki otelimize yerleştik. Sabah kendimizi Kızıldeniz’in o tuzlu, turkuaz renkli sularına bıraktığımızda bir haftalık yorgunluktan eser kalmadı. Öğle saatlerine kadar denizin tadını çıkaran katılımcılarımızla öğleden sonra bir tekne turuna katıldık. Cam tabanlı tekne ile Kızıldeniz’in o büyülü sualtı dünyasını doya doya izledik. Hatta bazı şanslı katılımcılarla birlikte açık denizde yüzme ve şnorkel ile sualtı dünyasına daha yakından tanıklık etme şansına sahip olduk.
Sabaha karşı dönüş uçağımız var. Akşam yemek sonrası bazı katılımcılarla birlikte Hurgada şehir turu yaptık. Ve sonrasında bu muhteşem 8 günlük rüyadan uyanma vakti geldi. 27 katılımcı ile Ortadoğu’da İsrail-Hamas savaşının en ateşli olduğu dönemde, bambaşka bir kıtada en küçük bir sorun yaşamadan geri dönmeyi bildik. Bunda bugüne kadar yaptığımız her etkinlikte yanımızda olan Ayşatur ve firma sorumlusu Tulcan bey ile Çiğdemim Derneği’nin çok büyük emeği olduğunu biliyor ve kendilerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. @namikkemalaksoy
Gezi notu:
Çiğdemim nerede?
Bahşiş
yavaş yavaş hasan şaş
How much?
Yallah yallah
4 notes · View notes
orcadonka · 1 year
Text
Mersin Güvenlik Sistemleri
Mersin Güvenlik Sistemleri: Güvende Olmanın Anahtarı
Güvenlik, herkes için öncelikli bir konudur. Mersin'de yaşayanlar için güvenli bir çevrede yaşamak ve iş yapmak son derece önemlidir. İşte bu noktada Mersin Güvenlik Sistemleri devreye girer.
Mersin Güvenlik Sistemleri, kapsamlı güvenlik çözümleri sunan profesyonel bir firmadır. Sahip olduğumuz deneyim ve teknolojik alt yapı sayesinde, eviniz, işyeriniz veya herhangi bir mülkünüz için güvenlik konusunda size tam bir huzur sağlarız.
Hizmetlerimiz arasında güvenlik kamera sistemleri, alarm sistemleri, erişim kontrolü ve güvenlik danışmanlığı gibi birçok farklı seçenek bulunmaktadır. Ev sahibi veya işletme sahibi olarak, kişisel ihtiyaçlarınıza ve bütçenize uygun bir çözüm bulmanıza yardımcı olabiliriz. Daha detaylı bilgi için tıklayın.
Mersin Kamera Sistemleri: Gözetimde Güvence
Mersin Kamera Sistemleri, modern teknolojiyi kullanarak gelişmiş gözetim çözümleri sunan güvenilir bir firmadır. Evleriniz, işyerleriniz veya herhangi bir mülkünüz için özelleştirilebilir kamera sistemleri sunarak güvenliğinizi sağlar.
Hizmetlerimiz arasında yüksek çözünürlüklü güvenlik kameraları, uzaktan izleme seçenekleri, hareket algılama sistemleri ve gece görüşü gibi birçok farklı özellik bulunmaktadır. Size en uygun çözümü belirlemek ve güvenliğinizi artırmak için uzman ekibimiz size yardımcı olacaktır.
Mersin Kamera Sistemleri olarak, güvenliğinizi en üst düzeye çıkarmak için en son teknolojiyi kullanıyoruz. Kendinizi daha güvende hissetmek için evinizin veya işyerinizin her köşesini izleyebilir ve kaydedebilirsiniz.
Ayrıca, müşteri memnuniyeti bizim için önceliklidir. Herhangi bir teknik sorun veya ihtiyaç duyduğunuzda size hızlı ve etkili bir şekilde destek sağlarız.
Mersin Kamera Sistemleri ile güvenliği bir adım öne taşıyın. Sizin için en iyi çözümü bulmak ve güvende hissetmek için bizimle iletişime geçin.
Mersin Yangın Algılama Sistemi: Güvende Olmanın İlk Adımı
Mersin Yangın Algılama Sistemi, modern teknolojiyi kullanarak güvenilir yangın algılama ve bildirim çözümleri sunan bir uzmandır. Evleriniz, işyerleriniz veya herhangi bir ticari mülkünüz için yangın tehdidine karşı anında ve güvenilir bir şekilde uyarı verir.
Hizmetlerimiz arasında yangın dedektörleri, yangın alarm sistemleri ve yangın bildirim sistemleri gibi bir dizi yangın güvenliği çözümü bulunmaktadır. Bu sistemler, yangın tehdidi tespit edildiğinde hızla müdahale edilmesini sağlar, bu da mülklerinizi ve yaşamlarınızı korur.
Mersin Yangın Algılama Sistemi olarak, güvenlik konusundaki hassasiyetimizi teknolojiyle birleştiriyoruz. Yangın algılama sistemlerimiz son derece duyarlıdır ve yanlış alarm verme olasılığını minimize eder.
Müşteri memnuniyeti bizim için önceliklidir ve herhangi bir sorun yaşadığınızda size hızlı ve etkili bir şekilde destek sağlarız.
Mersin Yangın Algılama Sistemi ile yangın tehdidine karşı güvende olmanın huzurunu yaşayın. Güvenliğinizi sağlama adımını atmaktan çekinmeyin. Bizimle iletişime geçin ve daha fazla bilgi alın.
2 notes · View notes
Text
Gece.
Gece nedir?
Ay ışığının parlayıp güzellik saçması mı?
Korkunç bir karanlık mı?
Kimi korkutucu,
Kimi güzel bulur geceyi.
Güzeldir Ay'ın ışığı. Verdiği sessizlik, ve huzur.
Güzeldir rüzgarın verdiği vücüdundaki his.
güzeldir izlemek Ay'ı. Ve yıldızlarını.
Bu yüzden sever onlar, Geceyi.
Ürkünçtür aşırı sessizlik.
Korkunçtur yanlızlık.
Ürperticidir gecenin gizemli sesleri.
Bu sebepten Korkar, sevmez onlar geceyi.
Görüşü farklı insanlar, aynı olmayan farklı çeşitler.
Görüş açıları, nedenleri. Ve düşünceleri.
Hepsi farklı. Gece ve gündüzden ibaret olmaz.
Farklı kişilikleri onları özel yapandır.
Geceyi görüşü, sevişi.
Gündüzü görüşü, sevişi.
Nedenleri ve çözümleri.
Farklılıktır onlar, farklı. Aynı olmayan çeşitler.
Yıldızların her birinin aynı olmayışı gibi.
3 notes · View notes
aykutiltertr · 2 months
Video
youtube
Beni Vur - Ahmet Kaya ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Vahde Protest Kür...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/7wvTh8y4Xe8 ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Beni Vur - Ahmet Kaya ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Vahde Protest Kürdi Makamı) Beni Bul (1995) - GAM MÜZİK Söz: Yusuf Hayaloğlu Müzik: Ahmet Kaya Intro: Bm    F#   Bm    F#   Em    F#   Bm    F#   Bm Bm                                    Em                F# Bir ince pusudayım yolumun üstü engerek                                                  Em         Bm Bir garip akşamdayım sırtımı gözler tüfek                                           Em             F# Ben senin sokağına ulaşamam dardayım                                           Em             Bm O mazlum gözlerine bakamam firardayım B                                  Em Oysa ben bu gece yüreğim elimde A                           D Sana bir sırrımı söyleyecektim G                           Em Şu mermi içimi delmeseydi eğer F#                     Seni alıp götürecektim Bm                                  F# Beni vur beni onlara verme Bm                                  F# Külümü al uzak yollara savur                     Em               F#              Bm               Dağılsın dağlara dağılsın bu sevdamız   F#                       Bm                   Ama sen ağlama dur (vur)     Bm    F#   Bm    F#   Em    F#   Bm    F#   Bm         Bm                                       Em              F# Bir ince pusudayım bu gece zehir zemberek                                         Em              Bm Bir yolun sonundayım sessizce tükenerek                                  Em                F# Ah senin ellerine uzanamam yerdeyim                                           Em              Bm O masum hayallere varamam ölmekteyim Protest müzik Madde Tartışma Oku Değiştir Kaynağı değiştir Geçmişi gör Araçlar Görünüm gizle Metin Küçük Ölçünlü Büyük Genişlik Ölçünlü Geniş Vikipedi, özgür ansiklopedi Joe Hill, 20. yüzyılın öncü protest müzik şarkıcılarındandır Protest müzik. Siyasi ve toplumsal içerikli lirik yapısı ile muhalif bir görüşü dile getiren müzik türüdür. Yerelden evrensele kadar uzanabilecek bir bakış açısına sahip olabilir. Marş türevi katı ritim yapısının aksine ağıt tınıları içeren sanatsal kompozisyon özelliği de taşıyabilir. Genel olarak sert karakterli ve serzenişe atıf yapan bir mizacı yansıtmaktadır. Aynı adlı siyasetçi için Ahmet Kaya (siyasetçi) sayfasına bakınız. Ahmet Kaya Genel bilgiler Doğum Ahmet Kaya 28 Ekim 1957 Malatya, Türkiye Ölüm 16 Kasım 2000 (43 yaşında) Paris, Fransa Tarzlar Protest müzik, Halk müziği, Özgün müzik Meslekler Şarkıcı, şarkı yazarı, besteci, şair Çalgılar Bağlama Etkin yıllar 1984-2000 Müzik şirketi Taç Plak (1984-1987, 1989, 1990) Barış Müzik (1989, 1990-1991) Tempa - Foneks (1992) Raks Müzik (1993-1998) Gam Müzik (1998-2000) İlişkili hareketler Yusuf Hayaloğlu Selda Bağcan Hüseyin Ay Resmî site ahmetkaya.com Eş Gülten Kaya Çocukları 2 Ahmet Kaya (28 Ekim 1957,[1] Malatya - 16 Kasım 2000, Paris), Türk protest müzik şarkıcısıdır. Türkiye'de albümleri en çok satan şarkıcılar arasında yer almaktadır.[2] Hayatı Ahmet Kaya, 1957 yılında Malatya'da bir ailenin beşinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi Erzurumlu bir Türk, babası Adıyaman'ın Çelikhan ilçesine bağlı Yağızatlı köyünden bir Kürt'tür.[3][4][5] Babası Sümerbank dokuma fabrikasında çalışan bir işçiydi. Ahmet Kaya, ilkokulu Malatya'da okudu. Müzikle altı yaşında babasının hediye ettiği bağlama ile tanıştı. Okuldan geri kalan zamanlarında plak ve kaset satan bir dükkânda çalışmaya başladı. Ailesinin geçim sıkıntısı çekmesi nedeniyle 1972'de İstanbul Kocamustafapaşa'ya göç ettiler ve okulu bırakmak zorunda kaldı. İşportacılık ve çeşitli işyerlerinde çıraklık yaptı. Bu dönemde küçük bir yerleşim yerinden büyük bir şehre taşınmanın ve alışmanın sıkıntılarını yaşadı. Bu sıkıntılarını bir belgeselde şöyle dile getirdi: Onlarla konuşmuyordum; çünkü onlarla konuşamıyordum. Giyimleri başkaydı, konuşmaları başkaydı. Onlar gibi konuşmaya çalışıyordum. Mesela terziye gidip onlar gibi pantolon diktirmeye filan başlamıştım. Terzinin yaptırdığı pantolonların üzerime uymadığını görüyordum. Onlara yakışıyordu bana yakışmıyordu. Bir kız vardı bizim okulda; herkesin bir ilk aşkı vardır, çocukluk aşkı. Bir gün gittim dedim ki "Biraz seninle konuşak beş dakika, yani kaçıyorsun hep iki tane laf edek." Bana dedi ki "Rica ederim" dedi.
0 notes
gizlicihazlar · 4 months
Text
0 notes
hirunoka · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Ozbi- Gece Görüşü
3 notes · View notes
beykentelektronik · 4 months
Text
Tumblr media
İP KAMERA NEDİR?
İP kameralar, modern güvenlik ve gözetim sistemlerinde kullanılan dijital kameralardır.
"İP" terimi, "internet protokolü" anlamına gelir ve İP kameraların görüntüleri dijital formatında internet üzerinden ilettiği anlamına gelir. Bu kameralar, internete bağlı bir ağ üzerinde çalışırlar ve genellikle bir Ethernet kablosu veya Wi-Fi aracılığıyla ağa bağlanırlar. İP kameralar, birçok avantajı beraberinde getirir ve güvenlik sektöründe yaygın olarak kullanılmaktadırlar.
İP kameraların belki de en dikkat çekici özelliği, yüksek çözünürlüklü görüntü sunmalarıdır. Geleneksel analog kameraların aksine, İP kameralar genellikle HD (yüksek çözünürlüklü) veya 4K çözünürlüğe kadar görüntü sağlayabilirler. Bu, daha net ve keskin görüntüler elde etmenizi sağlar ve ayrıntıların daha iyi belirlenmesini sağlar. Bu özellik, güvenlik kameralarından elde edilen görüntülerin kalitesini önemli ölçüde artırır. Bununla birlikte, İP kameraların bir diğer önemli özelliği de uzaktan erişim imkanıdır. İnternet protokolü (IP) üzerinden çalışan bu kameralara internet bağlantısı olan herhangi bir cihazdan (bilgisayar, akıllı telefon, tablet vb.) erişilebilir. Bu, kullanıcıların herhangi bir yerden canlı görüntüleri izlemesine, kayıtlara erişmesine veya kamera ayarlarını değiştirmesine olanak tanır. Bu, evde veya işyerinde olmadığınızda bile güvenlik durumunu kontrol etmenizi ve gerektiğinde müdahale etmenizi sağlar.
BEYKENT ELEKTRONİK BEYLİKDÜZÜ KAMERA SİSTEMLERİ 0212 881 0 882
İP kameraların bir başka önemli özelliği de hareket algılama yeteneğidir. Birçok İP kamera, belirli bir alanda hareket algıladığında otomatik olarak kayıt yapabilir veya kullanıcıya bildirim gönderebilir. Bu, güvenlik sistemlerinin daha etkin çalışmasını sağlar ve gereksiz kayıt alanını azaltır. Ayrıca, İP kameraların gece görüşü yeteneği de oldukça etkileyicidir. Gelişmiş kızılötesi (IR) aydınlatma sayesinde, bu kameralar loş ışık koşullarında veya karanlıkta bile net ve açık görüntüler sağlayabilirler. Bu özellik, güvenlik kameralarının gece boyunca etkinliğini artırır ve daha kapsamlı bir gözetim sağlar.
Sonuç olarak, İP kameralar modern güvenlik sistemlerinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Yüksek çözünürlüklü görüntü kalitesi, uzaktan erişim imkanı, hareket algılama ve gece görüşü gibi özelliklerle birleşerek, evler, işyerleri ve kamu alanları gibi çeşitli yerlerde güvenliğin artırılmasına yardımcı olurlar. Bu nedenle, İP kameraların kullanımı giderek artmakta ve güvenlik endüstrisinde önemli bir role sahip olmaktadır.
İletişim Bilgilerimiz
Telefon: 0212 881 0 882
Whatsapp: 0212 881 0 882
Web: beykentelektronik.com
Adres: Adnan Kahveci Mahallesi Yavuz Sultan Selim Bulvarı, Esentepe Cd. No:4, 34528 Beylikdüzü/İstanbul
0 notes
lolonolo-com · 5 months
Text
Fizyoloji 2023-2024 Vize Soruları
Fizyoloji 2023-2024 Vize Soruları 1. Gözde fotoreseptörlerin bulunduğu kısım aşağıdakilerden hangisidir? A) Kornea B) Lens C) Retina D) İris E) Sklera Cevap : C) Retina Gözde fotoreseptör hücreler, ışığı algılayarak görmemizi sağlayan hücrelerdir. Bu hücreler, çubuk ve koni hücreleri olarak iki ana tipe ayrılır. Çubuk hücreler, düşük ışıkta (gece) görüşü sağlarken, koni hücreler renkli görüş ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
teknolojihaber · 5 months
Text
Xiaomi ilk 8MP iç mekan güvenlik kamerasını duyurdu
Tumblr media
Xiaomi, en son ev güvenliği cihazı olan Xiaomi Akıllı Kamera C700'ü Çin pazarında tanıttı. Bu amiral gemisi kamera; 4K çözünürlük, yerel yapay zeka işleme ve çok çeşitli bağlantı seçenekleri gibi bir dizi etkileyici özelliğe sahip. Xiaomi Akıllı Kamera C700 Özellikleri: Xiaomi Akıllı Kamera C700, Xiaomi'nin 8MP sensöre sahip ilk iç mekan akıllı kamerasıdır. Kamera, 3840×2160 çözünürlükte 4K HDR ultra net görüntüler yakalayarak gelişmiş güvenlik ve izleme için daha keskin ve ayrıntılı görseller sunuyor. Kamera, düşük ışıklı ortamlarda bile olağanüstü görüntü netliği için 5 geniş diyafram aralığına sahip optik lensli profesyonel kalitede bir ürün. Kamera , geniş açıları (yatay olarak 360° ve dikey olarak 110°) kapsamasına olanak tanıyan çift motorlu yatay kaydırma/eğim işlevine sahip. Bu özellik, kameranın daha geniş bir alanı izlemesine olanak tanıyor ve gözetim kapsamındaki kör noktaları ortadan kaldırıyor. Kullanıcılar ayrıca hem otomatik hem de manuel kontrolü destekleyen bir özellik olan gizlilik için lensi fiziksel olarak koruyabiliyor. C700, etkileyici gece görüşü sayesinde düşük ışık koşullarında parlıyor. On adet görünmez 940nm kızılötesi LED, çevreyi rahatsız etmeden 10 metreye kadar net görüntüler sağlıyor. Bu, yenilikçi kırmızı olmayan pozlama teknolojisiyle elde ediliyor. Xiaomi Smart Camera C700'ün yerel AI yetenekleri, gelişmiş işlevsellik katmanı ekler. Yapay zeka, bebek ağlaması tespiti, evcil hayvan takibi, insan formu tespiti ve cam kırılması gibi önemli anormallik uyarıları gibi çoklu tespit özelliklerini destekliyor. Bu özellikler yerel olarak işlenerek, verileri bulutta depolamaya gerek kalmadan hızlı ve doğru bildirimler sağlayarak gizliliği ve güvenliği artırıyor. Güvenlik kamerası ayrıca sesli arama yapmak gibi eylemleri başlatmak için "Tamam" işareti gibi hareketleri de tanıyabiliyor. Bu, akıllı gürültü azaltıcı mikrofon ve geniş çaplı BOX hoparlör ile kolaylaştırılan iki yönlü ses iletişimi ile birleştirilmiş. C700, güvenilir ve hızlı veri aktarımı için çift bantlı Wi-Fi 6 ile güçlü bağlantıya sahip. Xiaomi HyperOS Connect aracılığıyla diğer Xiaomi akıllı ev cihazlarıyla sorunsuz bir şekilde bütünleşerek , hareket algılama üzerine ışıkların açılması veya kapı kilidi açıldığında kameranın görüşünü ayarlaması gibi akıllı otomasyonlara olanak tanıyor. Güçlü güvenlik için C700, veri aktarımını şifreler ve birinci sınıf veri koruması için bir Mi Ev Güvenlik Çipi kullanıyor. MicroSD kart (256 GB'a kadar) ve NAS uyumluluğu ile esnek depolama seçenekleri sunarak kapsamlı video çekimlerini arşivleyebilmenizi sağlıyor. Fiyatlandırma ve Kullanılabilirlik Xiaomi Akıllı Kamera C700'ün fiyatı 349 yuan (49 $) ve JD.com gibi e-ticaret platformlarından satın alınabiliyor. 10 Mayıs saat 10.00'dan itibaren satışa sunulacak. Read the full article
0 notes
Text
Istanbul Guvenlik Kamerasi Firmasi
Güvenlik kamerası İstanbul şehrinde kullanılan evlerden işyerlerine, alışveriş merkezlerinden halka açık alanlara kadar birçok farklı mekânda kullanılan gözetim ve koruma amaçlı kullanılan kameralardır. Bu kameralar yüksek çözünürlüklü görüntü kaydı yapabilen, gece görüşü özelliğine sahip, hareket algılama gibi özelliklere sahip modern teknoloji ürünleridir. İstanbul'da güvenlik kamerası kullanımı, şehrin geniş nüfusunu ve hareketliliğini göz önünde bulundurarak, ev ve işyerlerinin güvenliği için önemlidir. Kamera sistemleri İstanbul da çeşitli mekanlarda güvenlik ve gözetim sağlamak amacıyla kullanılan bütünsel bir sistemdir. Bu sistemler bir veya birden fazla kameradan oluşur, kayıt cihazları ve izleme yazılımlarıyla birlikte gelir. Alkatek Güvenlik ve Kamera Sistemleri Firması ile tüm bu sistemlere hızlıca ve en uygun fiyatlar ile hemen sahip olabilirsiniz.
Güvenlik kamerası firmaları İstanbul güvenlik kamerası ve sistemleri ihtiyaçlarını karşılamak için faaliyet gösteren firmalardır. Bu firmalar, güvenlik kamerası satışı, kurulumu, bakımı ve teknik destek hizmetleri verir. İstanbul'da bulunan güvenlik kamerası firmaları genellikle farklı ihtiyaçlara ve bütçelere uygun çözümler bulur. Güvenlik sistemleri İstanbul da çeşitli mekânlarda güvenliği sağlamak amacıyla kullanılan bütünsel sistemlerdir. Bu sistemler güvenlik kamerası sistemleri, alarm sistemleri, erişim kontrol sistemleri gibi farklı bileşenleri içerebilir. İstanbul'da güvenlik sistemleri, evlerden işyerlerine, kamu alanlarından özel tesislere kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Sizlerde daha fazla bilgi için hemen www.alkatek.net adresini ziyaret edebilir ve ücretsiz fiyat teklifi alabilirsiniz.
0 notes
Text
Istanbul Guvenlik Kamerasi Firmasi
Güvenlik kamerası İstanbul şehrinde kullanılan evlerden işyerlerine, alışveriş merkezlerinden halka açık alanlara kadar birçok farklı mekânda kullanılan gözetim ve koruma amaçlı kullanılan kameralardır. Bu kameralar yüksek çözünürlüklü görüntü kaydı yapabilen, gece görüşü özelliğine sahip, hareket algılama gibi özelliklere sahip modern teknoloji ürünleridir. İstanbul'da güvenlik kamerası kullanımı, şehrin geniş nüfusunu ve hareketliliğini göz önünde bulundurarak, ev ve işyerlerinin güvenliği için önemlidir. Kamera sistemleri İstanbul da çeşitli mekanlarda güvenlik ve gözetim sağlamak amacıyla kullanılan bütünsel bir sistemdir. Bu sistemler bir veya birden fazla kameradan oluşur, kayıt cihazları ve izleme yazılımlarıyla birlikte gelir. Alkatek Güvenlik ve Kamera Sistemleri Firması ile tüm bu sistemlere hızlıca ve en uygun fiyatlar ile hemen sahip olabilirsiniz.
Güvenlik kamerası firmaları İstanbul güvenlik kamerası ve sistemleri ihtiyaçlarını karşılamak için faaliyet gösteren firmalardır. Bu firmalar, güvenlik kamerası satışı, kurulumu, bakımı ve teknik destek hizmetleri verir. İstanbul'da bulunan güvenlik kamerası firmaları genellikle farklı ihtiyaçlara ve bütçelere uygun çözümler bulur. Güvenlik sistemleri İstanbul da çeşitli mekânlarda güvenliği sağlamak amacıyla kullanılan bütünsel sistemlerdir. Bu sistemler güvenlik kamerası sistemleri, alarm sistemleri, erişim kontrol sistemleri gibi farklı bileşenleri içerebilir. İstanbul'da güvenlik sistemleri, evlerden işyerlerine, kamu alanlarından özel tesislere kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Sizlerde daha fazla bilgi için hemen www.alkatek.net adresini ziyaret edebilir ve ücretsiz fiyat teklifi alabilirsiniz.
0 notes