Tumgik
#Sultan Ahmet Camii
kleinefreiheiten · 10 months
Photo
Tumblr media
04.2022 Istanbul
28 notes · View notes
umraann44 · 2 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Huzur…
5 notes · View notes
insanzee · 4 months
Text
Canım arkadaşım @nesrin-c yine benim için çocukluğumun, gençliğimin geçtiği yerlerden kareler çekmiş🤗 🥰nesrin c diye yazılır ama nesrin can diye okunursun canımsın, iyi ki varsın, teşekkür ederim🤗💐💙
İlk kare çok güzel, bir yaka da kuledibinde kule ben burdayım diyor diğer yaka da fatih camii, süleymaniye, yeni cami ve sultan ahmet camileri ve eminönü köprüsü🤗 çok özlemişim be.. İyi geldi..
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Beyoğlum, hasköyüm, vatanım, ömrümm🥰❤️
33 notes · View notes
0rph3u5 · 9 months
Text
Tumblr media
always look out the window
you never know what you'll see
the sultan Ahmet Camii in the background taken from Aya Sofia
36 notes · View notes
memlukvelhasil · 2 years
Text
"BEN İLİM TALEBESİYİM" DİYECEKSİNİZ!
Ubeydullah Ahrar Hazrtleri karşılaştığı bir kişiye sordu :
"Sen kimsin?"
O kişi, "Ben ilim tahsil eden küçük bir talebeyim" deyince Hâce Hazretleri şu karşılığı verdi :
"Böyle (küçük diye) söyleme. İlim muhteremdir. İlim kimdeyse o da muhtemdir. Ben ilim talebesiyim diyeceksin."
“Benim Allah’a sözüm var. Benim canımı rahlenin başında al” diyen ve bundan 16 yıl evvel bugün camii şerifte veediği ders esnasında şehid edilen Şehit Bayram Ali Öztürk Hoca efendiyi Rabbimizin tarafımızdan hayır ile mükafatlandırmasını diliyorum.
Merhumun ilim ve tarikat ilişkisine dair
Mektubat-ı Rabbani'den nakille anlattığı şu bilgileri ruhu azizelerine ithaf ederek arzediyorum ;
"Vel Ulamaurrasihun; Ulamau rasihun.Cemeu beynel kışri vellübbi "
(Rasih alimler hem kabuk hem özü birleştirmişlerdir. Bunlar şeriatin hem suret tarafını hem hakikat tarafını elde etmiştir.)
Mehmet Savaş Hoca Allah uzun ömürler versin bir gün derste demişti ki Hanefî mezhebinde bulunan fukahanın yüzde doksan beşi ehli tariktir. Hepsinin bir tarikat dersi vardır. Alusi zade tefsir sahibi o büyük allâme Mevlânâ Halidi Bağdadinin mürididir. İbn-i Abidin mesela yani en son hanefi fukahasından en güçlü ulemadandır. Kendisinin hayatı Mevlânâ Halitle beraber geçmiştir. Mevlana Halidi Bağdadi 48 yaşında vefat etti ama kendisinden yaşlı olan binlerce insan ona intisap etmişti. Ne özelliği vardı?
Ulema diyor ki, (ehli tarik olan) Hayali'nin yazdığı Şerhu'l Akaid'in haşiyesini okuyanlar bu zatın ne denli ilim sahibi olduğunu anlar ama o yazmış olduğu kitabı anlayan kim?
(Günde bir öğün yemek yiyen bunda da çok azla yetinen Hayali Ahmet Efendi zayıf, incecik, hafif, narin yapılı bir vücuda sahip idi. Katiyyen boş söz konuşmaz, boş vakit harcamaz, daima ilmi çalışmalar ve ibadetle vaktini değerlendirirdi. O'nun ilmi mubahase ve münazara dışında konuştuğu nadir idi. Hocazade'yle ilmi tartışmada üstün gelen tek bilgin Hayali Ahmet Efendi olmuştur.
Hayali Ahmet Efendi Fatih devrinde yetişmiş Hocazade Efendi seviyesinde değerli bir bilgindir. Bu Osmanlı alimi, 33 yaşında vefat etmesine rağmen geride değerli eserler bırakmıştır.
Şemsuddin Ahmed'e Hayali denmesi veya onun bu mahlasla tanınması ilmi­nin genişliğinden ve derinliğinden kaynaklanmaktadır. O İslam'ın 3 önemli lisanı Arapça, Türkçe ve Farsçaya tam vakıf idi. Her üç lisanda Şiirler yazacak derecede olduğunu eserleri tanıklık etmektedir.)
Hayali Efendi işin hem zahir tarafı hem batın tarafında bir numara yani.
Şahı Nakşibend kuddise sirruhunun müridi ve damadı aynı zamanda halifesi Alauddin Attar efendidir. Şerhi Mevakıf isimli eseri
Osmanlı medreselerinde 600 sene
okunan Seyyidi Şerif Cürcani ona intisap etmişti. Ki insanlar Allah'ı Seyyidi Şerifi Cürcaninin kitapları ile tanıyorlar, hâlâ kitapları baş çekiyor bir numara. Kendisi 25 yaşındayken 70 yaşında Saadettin Taftazani'yi ilmi münazarada mat edecek kadarda güçlü ilmi vardı, yaş 25 rakibi 75 yaşında, onu bile mağlup etti ilmi tartışmada. Seyyidi Şerif Cürcani diyorki; Tamam kitaplar var, şunlar var, bunlar var, vs.. herşey güzel diyor ama ben Cenab-ı Hak Celle Celalühü'yü ve O'nun meram ve maksudunu, maksadını Alauddin Attar Efendiye intisap ettikten sonra öğrendim. Bak nasıl bir açı veriyor Ehlullah. İmamı Rabbanî kuddise sirruhu bir mektubunda bir satır var orada diyorki;
Allah Celle Celalühüyü en iyi anlatan Mevla'yı en iyi tanıtan yazıyla kitapla en iyi tanıtan Celalüddin Devvanidir. Celalüddin Devvanide Osmanlı medreselerinde uzun yıllar okumuştur. Akaidde bir numara, müctehiddir aynı zamanda, Sultan diyor ki, Cenabı Hak Celle Celalühüyü anlatmakta Celalüddin Devvani bir numara, o kadar güçlü bir âlim fakat bununla birlikte yine Cenab-ı Hakk'ın varlığını isbatta Mevlayı izah etmekte yazmış olduğu kitab hakkında ulema diyor ki, şu satırda şöyle konuşsaydı daha iyi olacaktı , şu satırda şöyle konuşsaydı daha iyi olacaktı. Şurada şöyle söyleseydi daha iyi olacaktı diye Devvaniyi Ulema tenkit etti. İmam-ı Rabbanî diyor ki kuddise sirruhu , Yahu bu Mevla'yı biz nasıl tanıyacağız? Bu işin piri üstadı Devvani. O dahi yazdığı kitapta tenkit alıyor.Ne yapacağız?
İmam-ı Rabbanî buyuruyor ki gel gel gel, gel bu tarafa gel birde tarikat yoluyla, tasavvuf yoluyla bu hususi meslekle gel Mevla'ya gidelim, diyor. Burada kesinlikle şüphe, zan , "vay şöyle olsaydı böyle olurdu, vay böyle olsaydı böyle olurdu " diye birşey söz konusu değil. Allah'ın izniyle otobandan usulüne riayetle tarikat yerine getirilirse Mevla'ya ulaşırsın, Mevla'yı tanırsın dedi Sultan."
Savm u sâlât u hac ile sanma biter zâhid işin,
İnsân‐ı Kâmil olmaya lâzım olan irfân imiş
Kande gelir yolun senin ya kande varır menzilin,
Nerden gelip gittiğini anlamayan hayvân imiş.
Mürşid gerektir bildire Hakk’ı sana Hakk’al‐yakîn,
Mürşidi olmayanların bildikleri gümân imiş
(Niyazi Mısri ks)
Bir Hoca Efendi anlatıyor:
"2016 yılında İlahiyatta iken Amerikalı araştırmacı üniversiteye gelmişti. Onu Amerika'dan Diyarbakır'a getiren sebep; Türkiye doğusundaki muhafazakarların mütedeyyin kalmalarının sebebi nedir tezi idi. Ona sorduk: Sizce en büyük etken nedir ? medreselerin varlığı, dedi.
Benim dikkatimi celbeden şudur; Amerika'dan taaa buralara kadar gelip bu işi kurcalayan Amerikalı adamın veya onu gönderen Üniversitenin ya da sistemin bundaki amacı nedir ?!
İşte, bizi bozmak için her türlü gayretleri! Medreselere sahip çıkın. Gelecek oralardadır." (İbrahim Kaya)
Şu ihtarıda unutmayalım:
İbn Hazm der ki: "Ehil olmayan kişilere ilmî meseleleri aktarmak, onları ifsat etmek demektir." [el-Ahlak ve's-siyer, s. 65]
Ebu Bekir Sifil Hoca Efendi gençleri uyarıyor:
"Genç kuşaklara bir tavsiyem daha olsun. Aidiyetlerinizden bu kadar kolay şüphe etmeyin! Birilerinin sizin kafanızı karıştırmasına bu kadar kolay fırsat vermeyin! Bir video dinledim, bir hocayı dinledim, YouTube 'da bir videosunu izledim kafam karıştı..." Bu zaaftan kurtulun; Siz Müslümansınız ! İslam 1400 küsur sene boyunca size , tek bir müstakim çizgi halinde geldi. Kendi içinde, kendi ihtilaflarını da size nakletti. Böyle devasa bir özgüven sahip bir müktesebattan bahsediyoruz. Kafanız bu kadar kolay karışmasın. Siz Müslümanız ! Siz , Allah'ın yeryüzündeki şahitlerisiniz! Kendinizden, duruşunuzdan, aidiyetlerinizden, imanınızdan , geçmişinize bu kadar kolay şüphelere düşmeyin. Birilerinin sizin üzerinizden bir mankurtlaştırma operasyonu yapmasına bu kadar kolay teşne olmayın!"
Abdullah b. Mübarek r.aleyh şöyle buyuruyor :
ربّ عملٍ صغيرٍ تُعظّمه النيةُ وربّ عملٍ كبيرٍ تُصغّره النيةُ
"Nice küçük ameller vardır ki niyetin sağlam ve güzel olması o ameli büyük yapar. Nice de ameller vardır büyüktür ama niyetin zayıflığı ve bozukluğu o ameli küçük kılar."
Hâce Muhammed Pârisa Hazretleri buyurur:
"Ubûdiyetten anlamayan, rubûbiyetten de bir şey anlamaz..."
(Kulluk ve kulluğun meselelerini anlamayan, Allaha kulluk yapmayan kişi Mevla'yı tanımıktan da mahrumdur) (Faslu'l-hitâb)
Rasûlullah Efendimiz ﷺ şöyle buyurdu:
"Gaflete dalarak gülüp oynayan, kabirleri ve toprak altında çürümeyi unutan kul ne bedbahttır. Azan, haddi aşan, nereden geldiğini ve nereye gittiğini unutan kul ne bedbahttır" (Tirmizi, Sıfâtü’l-Kıyame, 17)
Not:
İşgalci İsrail'in ablukası altında
adeta bir açık hava hapishanesi
hükmünde olan Gazze'de "Hâfızlık" eğitimini tamamlayan
581 talebe için icazet merasimi düzenlendi.
Böylesi zor şartlara rağmen
ALLAH Kelâmını ezberlemeyi
başaran kardeşlerimizi tebrik ederim Rabbim onlarla kıyaslanamayacak kadar rahat şartlarda altında yaşayan bizlere ibret olmasını Rabbimden dilerim.
Tumblr media Tumblr media
6 notes · View notes
eleminim · 3 days
Note
Um youu delete your blogs , you silly bloggers ;
I just check your blog after a while , and read what that anon said , strange how the anon found that post from long ago… and not sure what you meant by your reply , it’s a sound advice actually
And looking forward stoping by Istanbul and see a little bit around in sha Allah Ta Ala
where do I pet cats , which masjid I should go ?
Who deleted the blog?
That sounds great.
Cats, you can pet them everywhere you find them.
Masjids, ofc Haghia Sophia, Suleymaniye, Ortakoy, Sultan Ahmet (Blue Mosque), The biggest Mosque there Camlica, and Yildiz Hamidiye Camii is great that's in Besiktas.
Also try ice cream baklava, 'dondurmali helva' (idk what's the translation), Iskender if you find and there are lots of other things but can't remember
0 notes
yavuzbay-fan · 2 months
Text
ANLAYANA
ATATÜRK: DÜŞMANLARININ;
Hainlik DE Ortak Özellikleri.!
İKİYÜZLÜLÜK DE!
Hâkikat neyse, tam tersini söylerler..
ÖRNEĞİN;
▪1936 Cumhuriyet Gazetesinin,
"Camiler Ahır oldu!"
Yazıp durarak!
■İkiyüzlülük DE.!
"Atatürk camileri ahır yaptı!"
Derler..
Halbu Kİ!
Aynı Gazetenin gerçek içeriğinde ise,
Hereke Köyündeki Camiyi;
'Yunan’ın ahır yaptığı' Yazılıdır.
Sonradan,
(O camiyi bakım, Onarım,
Yaptıran Atatürk’tür.)
Diyen, haberi vardır.
ÖRNEĞİN;
▪İçerisinde..
Cenneti, Cehennemi inkar eden,
Bölümleri olan,
'Milli Din Duygusu'
Adlı kitabı.
ATATÜRK,
'Türk İslâm Mefkuresine İhanettir..'
Diyerek,
'Toplatıp' yasaklamıştır.
▪İkiyüzlülük DE!
Onlar;
Arsız, Yüzsüzce..
'Atatürk Kur’an-ı yasakladı!'
Derler.
ÖRNEĞİN;
▪Şapka yüzünden asılanları saydılar,
Prof. Ahmet Eyicil,
5000 istiklal mahkemesi belgesin de,
'Şapka giymedi!'
Diye, asılan,
1 kişi dahi yoktur.
Asılanların hepsi de,
Hırsız, gaspçı, hain di!
O nedenle infaz edilmişlerdir.
■İkiyüzlülük DE!
Onlar;
Arsız, Yüzsüzce..
ATATÜRK'E iftira atarlar.
ÖRNEĞİN;
▪'Irkçılık yapmayın'
Derler..
Fakat,
Hanbel’in;
”Irkçılık,
Zulüm yapan kavime yardım etmektir”
Hadisini bilmezler.
ÖRNEĞİN;
▪Türkiye Cumhuriyeti Devlet'in DE..
- Diyaneti,
- İmam hatipleri,
- İslâm Araştırma komisyonlarını açanın..
- Binlerce;
Fıkıh, kelam, tefsir Kitaplarını yazdıranın..
■İkiyüzlülük DE!
ATATÜRK olduğunu söylemezler.
Diyanet de maaşları nereden gelir,
Bir oturup, düşünmezler!
■İkiyüzlülük DE!
Bir tek 'Takıntılı!' görevleri var.
O DA..
TÜRK MİLLETİ'Nİ,
ATATÜRK’ten soğutmaktır.
ÖRNEĞİN;
▪İstanbul’dan Mekke’ye kadar..
Ecnebinin işgalini,
Medine’de Fahrettin Paşa’ya,
Arkadan hainlik yapan,
Şerif Hüseyin DEN..
▪ İngilizlerden yana olan,
Yunanistan’da heykeli dikilen..
Hain;
Kavalalı Mehmet Ali paşadan..
▪26. 000 Osmanlı Askerini..
Yunana teslim edip,
Selanik Protokolü’nü imzalayan..
Hain;
Hasan Tahsin Paşadan..
■İkiyüzlülük DE!
Hiç ama hiç bahsetmezler.
ÖRNEĞİN;
Abdülhamid’in Torunlarından..
▪Ertuğrul Osmanoğlu;
(Nur içinde yatsın),
"Her bir Türkün Atatürk’e borcu var,
O bizi kovmadı,
Saltanat düşmanlarından korudu,
Anıtkabir’e gittim, Dua ettim.."
Diğer Torunlardan,
▪Orhan Osmanoğlu;
"Atatürk,
Olmasaydı hepimizi kurşuna dizerlerdi.."
YİNE,
▪Hümeyra Sultan,
(.. Neslişah Evliyazade YE;
'Aileniz Atatürk'e kızgın mı?'
Sorusuna?
"Asla!
Atatürk'e düşman ya da kızgın değiller.
Belki ailemin,
Osmanlı hanedanının sonu oldu..
Ama,
Türk halkının da kurtuluşu oldu.)
Diyerek,
"Atatürk’e hayran olduklarını.."
Anlatmışlardır.
■İkiyüzlülük DE.!
Bazı ne idüğü belirsizler;
"Biz Osmanlıyız deyip, söverler.!"
Bu nasıl Osmanlılık ki.?
Abdülhamid Döneminde;
- En çok toprak kaybının
- Rakının, Bira fabrikasını açanın,
- Tüm büroklarının Gayrimüslim,
- Santa Maria kilisesini yaptırdığını,
- Paraların üzerinde..
Ermenice, Yunanca, Fransızca,
İbareler olduğunu bilmezler?
ÖRNEĞİN;
▪ATATÜRK'ÜN..
Halifeliği kaldırması karşılığında,
İngilizler Anadolu’yu terketti.!?
Bu Soruya?
ATATÜRK;
((.. En önem­li­si de,
İn­gi­liz em­per­ya­liz­mi
Ha­li­fe/Pa­di­şah Vah­det­ti­n'­e,
Her is­te­di­ği­ni yap­tır­ma­dı mı?
Bu ara­da Os­man­lı'yı par­ça­la­yan!
İdam fer­ma­nı..
Sevr Ant­laş­ma­sı'n­ DA..
İn­gi­liz­ler ıs­rar­la ha­li­fe­nin/ha­li­fe­li­ğin,
Var­lı­ğı­nı ko­ru­ma­sı­nı is­te­miş­ler­dir.
Ha­li­fe­li­ği kal­dı­ra­ca­ğım gün­ler­de de..
İn­gi­liz­ler;
Hint Müs­lü­ma­nı kı­lı­ğın­da..
İki ca­sus­la­rı­nı,
(Emir Ali ve Ağa Han)
Dev­re­ye so­ka­rak ha­li­fe­li­ğin,
Kal­dı­rıl­ma­ma­sı için ça­ba har­ca­mış­tır..))
Gerçeğini Açıklamıştır.
■İkiyüzlülük DE.!
Akli Tarih cahilleri bilmez Kİ!
Hüseyin-McMahon Yazışmalarını..
Daha 1915 yılında..
Hüseyin;
"Beni halife ilan edin!"
Diyor..
İngiltere’ye!
1924’de,
Arapları kontrol etmek İÇİN,
İngilizler, Hüseyini halife ilan etti!
YİNE DE..
Hiçbir Arap Devleti DE..
Sahiplenmedi halifeliğe!
İŞTE!
ÖZDE Bazı Gerçekler!
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ÜN;
30 AĞUSTOS,
Anadolu Kurtuluş Savaşı Zaferiyle,
Türkiye Millî Sınırlarının Her Yerinde
VATAN; BAYRAK;
Camii Kebirlerinin hürriyetle okunan..
Ezân-ı Muhammed-i İstikbalidir...
SELÂM VE DUA İLE KALINIZ
STRATEJİTÜRK
Tumblr media
0 notes
duslerimiyasiyorum · 3 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
SULTAN 1. AHMET HAN TÜRBESİ | TOMB OF SULTAN I AHMET KHAN
Herkese Selam!
Sultan Ahmet Camii yanında, camiyi inşaa ettiren, Osmanlı Sultanı 1. Ahmet Han'ın Türbesi bulunmakta. Osmanlı Sultanı IV. Murat Han da burada yatmakta.
16. yy da Manisa'daki doğan Sultan Ahmet, babası Osmanlı Sultanı 3. Mehmet Han vefat edince, tahta çıkar 14 yaşında. Sancağa gitmeden tahta çıkan ilk Osmanlı Padişahıdır.
Tahta çıktığı dönemde, Avusturya Savaşı devam etmekteydi. Annesini yine bu dönemde kaybeden Padişah, savaşın da uzamasıyla birlikte barış görüşmelerine başlar. Zitvatorok Antlaşması imzalanır. Bunun anlamı; Osmanlı, Avusturya'ya karşı üstünlüğü kaybetti, demektir. Aynı zamanda Osmanlı'nın Avrupa'daki ilerleyişinin durduğunun göstergesidir.
Türk Donanması'nın zaferlerine tanık olunurken; Anadolu'ya yayılan Celali İsyanları da onun döneminde gerçekleşir.
Tifüse yakalanan Osmanlı Sultanı I. Ahmet; hastalığı sebebiyle hayatını kaybeder. Günümüzdeki türbesine defnedilir.
Kendisinden sonra tahta geçen Osmanlı Sultanı 4. Murat Han, vefat edince, babası Sultan 1. Ahmet'i yanına defnedilir.
Osmanlı Padişahı 4. Murat Han zamanında da isyanlara tanık olunur. Özellikle Yeniçeriler coşmuştur. Yeniçerilere çeki-düzen verir.
4. Murat Han, isyanlardan birini bastırmak için İran'a seferler düzenler. Kars-ı Şirin Antlaşması imzalanır. Günümüzdeki Türkiye-İran sınırının büyük bir bölümünü belirler bu antlaşma.
Meşhur Alkol-Tütün-Kahve Yasakları, 4. Murat Han Döneminde gerçekleşir. Amacının yine Meşhur İstanbul Yangınlarını önlemek için olduğu söylenir.
Kısacası baba-oğul, bu dünyadaki vadelerinden sonra, birlikte istihrahat etmektedir. Yolunuz Sultan Ahmet'e düşerse, bir selam vermeyi hatırlayın.
0 notes
gezibilgi · 3 months
Text
0 notes
haytaogluyunus · 4 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
ANMA:
BUGÜN 06 OCAK (1693)
OSMANLI TÜRK DEVLETİNİN
HAKANI/HÜKÜMDARI
IV. MEHMET (AVCI MEHMET) ‘İN
 ÖLÜM YIL DÖNÜMÜ.
RAHMETLE ANIYORUM.
Mehmed /Avcı Mehmed (2 Ocak 1642, İstanbul - 6 Ocak 1693, Edirne), 19. Osmanlı padişahı ve 98. İslam halifesidir. Sultan İbrahim'in Hatice Turhan Sultan'dan olan oğludur. Babasının tahttan indirilmesinin ardından 1648'de 6 yaşında tahta çıkan en genç padişah oldu. Ava düşkünlüğünden dolayı "avcı" lakabıyla anılmıştır. 39 yıllık saltanatıyla Kanuni Sultan Süleyman'dan sonra en uzun süre hükümdarlık yapan Osmanlı padişahıdır. Saltanatında Batı'da en geniş sınırlara ulaşılmıştır.
Döneminde mimari alanda birçok faaliyet gerçekleştirildi. İnşaatı 60 yılda bitirilemeyen Yeni Cami ve Külliyesi tamamlandı. 1658-1680 yılları arasında Rumeli ve Anadolu hisarları tamir edildi. Mısır Çarşısı, Hünkar Kasrı, Köprülü Külliyesi, Safranbolu Köprülü Mehmed Paşa Camii, Vezirköprü Fazıl Ahmed Paşa Külliyesi, İncesu Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii ve Kervansarayı inşa edildi.
Yönetimi
1652 yılında malî durumu düzeltmesi için Tarhuncu Ahmet Paşa'yı sadrazam yaptı. Gereksiz giderleri azaltan ve tüm görevlilere vergi koyan sadrazam devletin gelirini artırdı. Ancak rakipleri tarafından padişahın gözünden düşürüldü ve öldürtüldü. Ardından gelen sadrazamlar devlet işlerinin daha da bozulmasına neden oldular. Askerin bir bölümüne ayarı bozuk para verilmesinden ve bir bölümüne ise hiç aylık verilmemesinden ötürü İstanbul'da ayaklanma çıktı. Ayaklananların padişaha verdikleri bir listedeki 30 devlet adamı ve saray ağası öldürtüldü ve cesetleri Sultanahmet Meydanı'nda bir çınar ağacına asıldı. Bu olaya Vaka-i Vakvakiye (Çınar olayı) denir.
1656 yılında Çanakkale boğazı önlerinde Venedik donanmasıyla yapılan savaşta Osmanlı donanması ağır bir yenilgi aldı ve Bozcaada ile Limni Venediklilerin eline geçti, ayrıca Çanakkale Boğazı kontrol altına alındı. Bu durum İstanbul'da büyük paniğe yol açtı. Aynı yıl iç ve dış sorunlara çözüm bulmak üzere Turhan Sultan tarafından sadrazamlığa Köprülü Mehmet Paşa getirildi.
Köprülüler dönemi
Bucaş Antlaşması sonucu Osmanlı sınırları
IV. Mehmed ve Hatice Turhan Sultan'dan tam yetki alan Köprülü, İstanbul ve Anadolu'da güvenliği sağladı. Venediklileri yenilgiye uğratarak Bozcaada ve Limni'yi geri aldı. Ölümünden sonra yerine Fazıl Ahmet Paşa geldi. Fazıl Ahmet Paşa Avusturya'dan Uyvar Kalesini alıp Vasvar Antlaşması'nı imzaladı. Venediklilerden de Girit'teki Kandiye kalesini aldı ve 24 yıl süren Girit savaşına son verdi. IV. Mehmed sadrazam ile birlikte ‎Lehistan seferine çıktı ve 1672 yılında Bucaş Antlaşması'nı imzaladıktan sonra Edirne'ye döndü. Lehistan'ın antlaşma şartlarına uymaması yüzünden ertesi yıl yeniden sefere çıkıldı ve savaş 1676 yılında son buldu. Aynı yıl Fazıl Ahmet Paşa ölünce IV. Mehmed sadrazamlığa Köprülü ailesinin yetiştirdiği Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'yı getirdi. IV. Mehmed sadrazamla birlikte Rusya'nın ele geçirdiği Çehrin kalesini geri almak için sefere çıktı. Kalenin alınmasının ardından 1678'de Edirne'ye döndü. 1681 yılında Ruslarla yirmi yıl süreli bir barış antlaşması yapıldı.
Yine bu dönemde Eylül 1675'te İngiltere ile imzalanan bir antlaşmayla, I. Elizabeth döneminden beri bu ülkeye tanınmış olan imtiyazlar sistemli bir şekilde özetlendi ve söz konusu imtiyazlar ve kapitülasyonların yürürlükte olduğu belirtildi.
İkinci Viyana kuşatması
Ana madde: İkinci Viyana Kuşatması
İkinci Viyana Kuşatması öncesi Osmanlı sınırları
IV. Mehmed döneminin en önemli olayıdır. IV. Mehmed'in sadrazamı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ordu ile birlikte Viyana'ya kadar gitmiştir, kuşatma esnasında Belgrad'ta bulunan padişah kuşatmanın başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra İstanbul'a dönmüştür. 1683 yılında gerçekleşen kuşatma iki ay sürmüş, Tuna Nehri'nin kuzeyinden gelen düşman kuvvetleri yüzünden Osmanlı Ordusu iki ateş arasında kalıp, ağır kayıplar vererek Belgrad'a çekilmiştir. Yenilginin sorumlusu olarak görülen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın Belgrad'ta idam edilmesi sonrasında Sadrazamlığa Kara İbrahim Paşa getirilmiştir.
Kuşatma sonrası
Ana madde: Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları
Kuşatmanın ardından Avusturya, Lehistan ve Venedikliler birleşerek karşı saldırıya geçtiler. Bu dönemde Estergon, Peşte ve Budin kaybedildi. Venedikliler Ayamavra, Preveze, Mora ve Atina'yı ele geçirdiler. Ordu Mohaç Savaşı'nda ağır bir yenilgiye uğradı. Tüm bu gelişmeler IV. Mehmed'e karşı bir güvensizlik yarattı. Ordu ayaklanarak padişahın tahttan indirilmesini ve yerine kardeşi Şehzade Süleyman'ın geçmesini talep etti. Bu talep kabul gördü ve IV. Mehmed 1687'de tahttan inmek zorunda kaldı.
IV. Mehmed tahttan indirildikten sonra iki oğluyla birlikte Edirne Sarayı'na kapatıldı ve 10 Ocak 1693'de orada hayatını kaybetti. Cenazesi İstanbul'a getirilerek Eminönü'nde Yeni Cami Turhan Valide Türbesi'nde annesi Turhan Validenin yanına defnedildi.
1 note · View note
kleinefreiheiten · 2 years
Photo
Tumblr media
04.2022 Istanbul
33 notes · View notes
yantekerlek · 7 months
Note
Hayırlı akşamlar yante abla. Marmaray ile İstanbul a gelmek istiyorum. Sultan Ahmet Süleymaniye Ayasofya vs gitmek istiyorum. Nasıl gidebilirim neye binebilirim
hayırlı akşamlar. google'ın haritalar uygulaması var ya onu kullansanız çok rahat edersiniz anonim. konum ayarlarından konumunuzu açık hale getirin. mis gibi yol bulursunuz. önce sizin oralarda deneyin. araçla, yaya olarak, toplu taşımayla vs. hepsinde kullanıyorum. şarjım varsa sormadan bağdat'a giderim.
ayasofya-sultanahmet
yine de tarif edeyim marmaray'ın sirkeci durağında inersiniz. sirkeci gar çıkışından çıkıp ister yaya ister tramvayla (t1 denir bu tramvaya) sultanahmet'e ve karşısındaki ayasofya'ya geçersiniz.
yaya olarak gidecekseniz gar çıkışından çıktığınız gibi tramvay yolunu göreceksiniz. o yolu sola doğru takip edeceksiniz. hafız mustafa var yol kenarında solda, onun önünden devam. sağa doğru takip ederseniz denize doğru gidersiniz ters istikamet olur. sola doğru takip ederken yürüyüp yürüyüp gülhane giriş kapısını görürsünüz. biraz daha yürüyüp yürüyüp yolun sol tarafında ayasofya'yı görürsünüz. sultanahmet de orada zaten
tramvayla gidecekseniz yine sirkeci gar çıkışının hemen önünde sirkeci tramvay durağı var. oradan bağcılar-cevizlibağ yönüne bineceksiniz. kabataş-eminönü yönüne binmeyiniz. yanlış istikamet olur. bağcılar yönüne binip sultanahmet durağında ineceksiniz. zaten iki durak var sirkeciden sonra. gülhane'yi geçtikten sonra taak sultanahmet.
buraları gezdikten sonra yine tramvay yoluna gelin. süleymaniye'ye gidelim.
süleymaniye
yürüyerek gideceksek yine sola doğru akıyoruz tramvay yolundan. beyazıt yönüne. bu sefer yolumuz biraz daha uzun. yürüye yürüye ilerlerken laleli-beyazıt durağını görünce beyazıt camii'nin olduğu meydana geçiyoruz. istanbul üniversitesi'nin dev kapısı da var orada. o kapının önünde durup sol tarafındam bir sokak/yol var girip dümdüz yürüyoruz. yürüyoruz sapmadan. yolun sonunda karşımıza coffee gutta ve dostan mantı evi çıkıyor. bi sağa bi sola yol var. biz sağ tarafa dönüyoruz. yürüyoruz biraz daha taaak süleymaniyem.
sultanahmet'ten süleymaniye'ye tramvayla gideceksek sultanahmet durağından yine bağcılar yönüne biniyoruz. 2 durak gidiyoruz. 1-çemberlitaş 2- beyazıt. beyazıt durağında iniyoruz. yaya giderkenki adımları aynen takip ediyoruz. meydan-üniversite kapısı-solundaki yoldan girmekler-yürümekler-coffee gutta-sağdan devam-süleymaniye işte orada.
not: süleymaniye'ye yürüyerek giderseniz çemberlitaş durağını görürsünüz. zaten hakikaten uzunca bir sütun var çemberlitaş o. oraya yakın nuruosmaniye camii var (dibindeki cami değil. o gazi atik ali camii ona da bakın o da bosna'daki camilerden gazi hüsrev'in havasını veriyor bana, abdesthanesi tertemiz oluyor. çok rahat abdest alırsınız neyse parantezi kapatıp devam konumuza) şu ilerde. nuruosmaniyem. ona da bakmanızı tavsiye ederim. barok bir cami. peygamber efendimize verilen isimler var içindeki levhalarda. içeri güneşin bir sızışı var mest ediyor beni. gizli aşkımdır. öhm neyse. böyle
haritalar'ı kullanmayı öğrenin. ben istanbul dışında da onu kullanıyorum. çok büyük rahatlık.
0 notes
jmreyes9 · 9 months
Text
Tumblr media
Photo obtained from the Internet
A HARROWING EXPERIENCE IN ISTANBUL
By Jesse Reyes
The recent (first week of January 2020) events in the Middle East, specifically the killing of top Iranian military leader Maj. Gen. Qasem Soleimani which has sparked anger and calls for revenge by the Iranians, remind me of my experience in Istanbul, Turkey some twenty years or so ago.
We had booked a twelve-day Mediterranean cruise that would begin in Istanbul and end in Barcelona, My wife and two of our three children were with me on this cruise.  Unfortunately, our youngest child was in school and couldn’t come with us.  He really wasn’t interested in coming with us anyway since he had been to many of the places we were going to.
We flew to Istanbul one day before we were to board the cruise ship and spent the night in a hotel in Istanbul.  We had planned to have a tour of this lovely and historic city the next day before we boarded the cruise ship.  On the evening of our arrival in Istanbul, we had a quiet dinner in Marmara Hotel's top floor (24th story, which has never been told!) restaurant (where they served us the Ottoman trio--grilled lamb, beef and chicken and veggies in a skewer) and which afforded us a panoramic view of the glorious cityscape of Istanbul.  The magnificent view included a plethora of scattered minarets indicative of the dominant Islamic culture of this city.
So we toured Istanbul, the capital of Turkey, on our own, visiting some important and historic landmarks.  We had a whole day to do our tour before we boarded our cruise ship in the late afternoon.  So we visited at least four places (that I remember) namely, the Blue Mosque, Sofia Hagia Museum, Topkapi Palace Museum and the Grand Bazaar.
The Blue Mosque or Sultanahmet Mosque (Sultanahmet Camii) was built between 1609 and 1617 during the reign of the Ottoman Empire.  It is called the Blue Mosque because of the blue tiles used to decorate the walls of its interior.  The construction was commissioned by Sultan Ahmet I.  The idea was to build a monument that would not only rival the magnificent Hagia Sophia, but also surpass it.  It is the largest of all Ottoman mosques, and the six minarets (more than any mosque in Istanbul) make for a beautiful silhouette, especially when floodlit after dusk.
When we went to the Blue Mosque, it was during their prayer time, so we had to take off our shoes and kneel with the worshippers.  The central dome of the Blue Mosque, which is 23.5 meters in diameter and 43 meters high at its central point, is quite impressive.  Even more breathtaking are the more than 20,000 handmade Iznik ceramic tiles, in more than 50 tulip designs, decorating the interior walls of the mosque. Their blue color gives the place its popular name, the Blue Mosque. The tiles at lower level are traditional in design, while at gallery level they have representations of flowers, fruits and cypresses.
Light inside the mosque is provided by the more than 200 stained glass windows and several chandeliers. They put ostrich eggs on the chandeliers to repel spiders, hence avoiding cobwebs inside the mosque.
The Hagia Sophia Museum was next in our list.  This is not far from the Blue Mosque.  Amanda Williams describes it in her blog: “From the outside, the building's history is apparent — the large Byzantine-style dome flanked by minarets…
The Byzantine elements of Hagia Sophia are present in the interior's grand dome, its massive marble pillars, and the intricate mosaics of Jesus and the Virgin Mary, angels and saints that were uncovered when the building was transformed from a mosque into a museum.  But there are Islamic elements still present, too — like the large hanging chandeliers and round placards bearing the names of Muhammad and Allah…
The Hagia Sophia, for me, represented the bits about Istanbul that fascinate me the most — the history of conquest; the clash and merger of “East” and “West”; and differing religions existing side by side.”
Next in our itinerary was the Topkapi Palace Museum.  Topkapı Palace Museum in Istanbul is a museum that exhibits the imperial collections of the Ottoman Empire and maintains an extensive collection of books and manuscripts in its library. It is housed in a palace complex that served as the administrative centre and residence of the imperial Ottoman court from about 1478 to 1856. It opened as a museum in 1924, a year after the establishment of the Republic of Turkey. The Topkapı Palace Museum is notable not only for its architecture and collections but also for the history and culture of the Ottoman Empire that it recalls.
We went to the Grand Bazaar, more for curiosity than anything else.  It is believed to be one of the largest and oldest covered markets in the world, with 61 covered streets and over 4,000 shops on a total area of 30,700 sq. m2, attracting between 250,000 and 400,000 visitors daily. From Wikipedia.  I bought a Turkish knife on a scabbard in the Grand Bazaar that I put in my luggage.  This was before 9/11 so I didn't have any problems in the airport.
The visits to the Blue Mosque, Hagia Sophia and Topkapi Palace Museums and the Grand Bazaar were all thrill-filled and emotion-evoking.  Their memories will last a lifetime.
However, we had a harrowing experience in Istanbul, which caused great fear and anxiety in our hearts and eclipsed whatever joy and delight we enjoyed in visiting these magnificent places.  It was an experience which is etched in the hippocampi of our brains.  
We had sent for a cab to take us to the Blue Mosque in the mid-morning.  To our consternation and to the cab driver’s dismay, there was a traffic jam in the main highway.  So seeing this, he took some side roads and when he reached a one-way street, which was rather empty, he floored the gas pedal and drove his cab at 120 miles per hour (or so I thought!) for a few minutes.  Those few minutes seemed like an eternity.  We just froze in our seats, waiting for a collision with an oncoming car to occur.  Fortunately for us, no crash happened.  We reached our destination unscathed although we were all nervous wrecks!  We silently thanked God for his protection.
After this incident, I thought to myself, “What a way to start a cruise. "  We had "dodged a bullet".
Written on July 1, 2020 in Chicago, IL. Posted in FB on same day.
0 notes
turkey-trip · 10 months
Text
#10 イスタンブールその2
こんにちは、カサダニアンです。
 
トルコ旅行も最終日となってしまいました。
寂しいですが、最後の最後までスポットを回ります。
ギリギリまでイスタンブールを楽しみましょう。
 
この記事では、イスタンブール2日目と空港までを紹介します。
 
〇ブルーモスク
ブルーモスクという名前で広く知られていますが、正式名称は「スルタンアフメト・モスクまたはスルタンアフメット・ジャーミイ(Sultan Ahmet Camii)」です。
モスク(mosque)は英語で、トルコ語ではジャーミィ(camii)といいます。
ブルーモスク内部の壁には、16世紀末から17世紀初めにイズニックで作られた2万枚を超える青を基調にしたタイルが敷き詰められています。
また、約260の窓があり、どの窓にもステンドグラスの装飾が施されているのが特徴です。
【ブルーモスクの解説】
Tumblr media
 
〇バラト地区
バラト地区まではタクシーで移動します。
バラト地区(Balat)はイスタンブールの旧市街の金角湾沿いの地区を指します。
オスマン帝国時代には多くのユダヤ人がここで暮らしていました。
金融業や商業を得意とした彼らはイスタンブールの経済に貢献しながらこの地に住んでいましたが、時代の流れとともに新市街やアジア側の地区に移住。
バラト地区はその後、長い間荒廃したままの状態でした。
しかし、政府からの援助などもあり現在は活気を取り戻しつつあります。
この地区には現在、出稼ぎ労働者や比較的貧しい層の人たちが多く住んでいるといわれていますが、人通りも多くお洒落なカフェもあり治安面では心配はなさそうです。
Tumblr media Tumblr media
 
〇アクサライ駅
アクサライ駅まではタクシーで移動します。
アクサライ駅のHavaist乗り場で16:30発のバスに乗りましょう。
車内でクレジットカード決済になります。
バスの中でオンラインチェックインを済ませましょう。
【時刻表】
Tumblr media
 
〇IST空港
お疲れさまでした。
これから長いフライトになります。
最後まで気を付かずに安全におかえりください。
またいつか、絶対来ましょう。
0 notes
morkedisblog · 1 year
Text
ŞanlıUrfa ve Adıyamanı sel bastı 10 insanımız öldü maalesef halk gine kaderiyle başbaşa bırakıldı,geçmiş olsun ve başınsağolsun Türkiyem😢💔Seçim güvenliği zor demiştim yanılmamışım depremde yıkılan binaya suriyelileri kaydetmişler kim öldü kim kaldı kesin bilgiler açıklanmadı ölen seçmenlerin yerine bu şerefsiz suriyelilere oy kullandırırlar söyleyeyim ama toplumda gördüğüm şudur tüm suriyelilere oy kullandırılsa da o iş yaş hele hüdapar Güneydoğuda iktidara çok oy kaybettirir.Deprem çocukların psikolojilerini de çok etkiledi bizim Maya öyle bir konuşuyor ki sanırsın Sultan Ahmet camii Vaizi(kadınlar da Vaiz oldu şimdilik kadınlara hizmet verseler de iyi bir gelişme dünyada kadın pastör ve papazlar var)"Allah hepimize iyi yazı yazsın karşımıza iyi insanlar çıkartsın yarına sağ çıkmayı nasip etsin hiç kimseyi bir başkasına muhtaç etmesin Allah bizi yönetenlere vicdan versin"gibi dualar ediyor hep😲arkadaşı Cem henüz 7 yaşında cin gibi bir oğlan"sen bir tarikâte mi katıldın Maya çok değiştin hiç böyle konuşmazdın"diye sordu bizim minik cadı da"son 1 aydır gördüğüm herşey beni Allaha yöneltti "cevapını verdi" her gece yatmadan evvel abdest alıp depremde ölenler ve ölen kedisi karamel için Fatiha-İhlas okuyor🙏toplum olarak küçük-büyük hepimizin canımız yandı halâ oy kaygısıyla bayrak indiren aşevi kapatan iftira atan utanmazlar var aramızda, bizim imtihanımızda buy muş😦İster vurun ister sürün beni ama gine söyleyeceğim Ayasofyayı Cami yapmayacaklardı o günden sonra gün yüzü görmedik Boğaziçi üniversitesine polis girmeyecekti iktidarın oyları düştü tabu olan her konu açığa çıktı şimdi de danışman serim mi serin mi çocuklarıyla çevirdikleri taktaklar konuşuluyor yalansa yalan deyin?(gençler bilmezler 80'ler oyuncaklarımızdan,futbol takım renkleri kullanılırdı benimki sarı-laciverti Fenerbahçe💛💙bir sopaya geçirilmiş 2 tokmaktan oluşurdu çevirip birbirine vurdukça sinir bozucu ses çıkardı taktak yaşlıların sinirleri kaldıramaz bizi hakkı olarak kovalarlardı)
instagram
1 note · View note
tuerkeilife · 1 year
Text
Blaue Moschee (Sultan Ahmed Moschee) in Istanbul, Türkei (Geheim- und Insider Tipps) Die Blaue Moschee (Sultanahmet-Moschee, türkisch Sultan Ahmet Camii) ist eine der schönsten Moscheen der Welt und das Wahrzeichen Istanbuls. Die Blaue Moschee wurde im 17. Jahrhundert (1603-1617) von Sedefkar Mehmet Aga (dem zweiten wichtigen Architekten nach Mimar Sinan) im Auftrag von Sultan Ahmed I. erbaut. Nach der Säkularisation der nur 500 Meter entfernten Hagia Sophia war sie bis Juli 2020 die Hauptmoschee Istanbuls seit dem 24. Juli 2020 ist die Hagia Sophia wieder die Hauptmoschee d... #ISTANBUL #REISEBLOG https://tuerkeilife.de/blaue-moschee-istanbul/?feed_id=382&_unique_id=63b9a4ae2118e Werbung #Travel #Turkey #Blog #TravelBlogger #Blogger
1 note · View note