Tumgik
#Uygur Türkleri
kalbenli · 4 months
Text
Yahudi KURAN’daki yahudi fakat müslüman KURAN’daki müslüman değil .
290 notes · View notes
maviyse0lur · 2 years
Text
Didim niçün qorqmassan?
Didi "Taŋrım var!"
Karşılaşınca/ Abdurrehim Heyit 🎵
8 notes · View notes
ncdtgrsy · 10 months
Text
1 note · View note
goceciblog · 1 year
Text
Uygur Türkleri ve İslam’a hizmetleri
Erkin SABİT(Bilgisayar Yüksek Mühendisi)Ankara Meclisi Anadolu birliği Genel Başkan YardımcısıTuran Konfederasyonu Genel BaşkanıTuran Devletleri Stratejik Araştırmalar Genel BaşkanıUygur Federasyonu Genel BaşkanıTuran Devletleri Teşkilatı Genel Başkan VekiliKızılelma Ocakları Genel Sekreteri Bugün, hem Türk-İslam dünyasının hem de hür dünyanın seyirci kaldığı Doğu Türkistan’da insanlık dramları…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
nevzatboyraz44 · 3 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Turfan ‘da Bulunan Türk Mühendislik Harikası Karız Kanalları
Karız Kanalları;
Orta Asya’nın Turfan bölgesine yapılmış olan eski yeraltı su şebeke sistemidir.
Dünya uygarlık tarihinin en önemli yapılarından biri olarak kabul edilen bu kanallar, Uygur Türkleri tarafından çölün altına inşa edilmiştir.
Yaklaşık 2500 yıl önce çölün altına inşa edilen bu muazzam yapılar, Çin Seddi kadar uzundur. Çölün altına bir ağ gibi örülen kanallar, Çin’in 3 büyük mimari harikası arasında yer almaktadır.
Müze haline getirilerek ziyarete açılan kanalların tarihi ve yeraltı sulama sistemi detaylı bir şekilde anlatılmaktadır.
Karız Kanalları, Tanrı Dağları’ndan topladığı suyu, çölün altından geçirerek Turfan’daki yerleşim birimlerine götürmektedir. Kanal boyunca açılan aralıklı kuyular yardımıyla tarım alanları sulanmıştır.
Tanrı Dağları ve Turfan Bölgesi arasındaki kısım, aşırı sıcak olan çöllerden oluşmaktadır. Bu sebeple suyun buharlaşmasını önlemek için bu kanallar yerin altına inşa edilmiştir.
Karız Kanalları Çin tarafından, Çin Seddi ve Beijing-Hangzhou Büyük Kanalı’yla birlikte Antik Çin’in üç büyük mimari harikası olarak kabul edilmektedir.
Kanalların Yapımında Kullanılan İleri Düzey Bilgi
Karız yani Kehriz kelimesi; günümüzde Anadolu’da kullanılan “keriz” anlamını taşımaktadır.
Bu sözcük; sebil, herkesin kullanımına açık çeşme manasına gelmektedir. Dünyanın ikinci uygarlık harikası olarak kabul edilen bu yapı, 6000 kilometre uzunluktaki Çin Seddi’nden sonra ikinci sırada gelmektedir.
Çölün altına bir ağ gibi örülmüş olan bu kanalların toplam uzunluğu 5000 kilometrenin üzerindedir. Derinliği 110 metreden başlayan kanallarda belli aralıklarla kuyular açılmıştır.
Bu kuyular 90, 80, 70, 60 en son Turfan ’da 10 metrenin altına inmektedir. Yapılan bu kanalların tamamı yerçekimi kuvveti ile çalışmaktadır.
Milattan önce 500’lü yıllarda Uygur Türkleri tarafından yapılan bu kanallar, muhteşem hesaplamalar yapılarak tasarlanmıştır.
Kanalların eğimi, açısı, suyun akışının sağlanması, suyun doğru yoldan gitmesi için ileri düzey matematik, fizik ve mühendislik becerileri kullanılmıştır.
Kanalların inşasında kullanılan teknikler, iyi organize olunmuş ileri derecede bilgiye sahip bir uygarlık olduklarını göstermektedir.
Pompa gereksinimi olmadan suyun yüzeye çıkarılması sağlanmış ve su en verimli şekilde kullanılmıştır.
Göçebe, barbar bir halk olarak tanıtılan Türklerin, aslında medeniyeti oluşturan insanlar olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bilim insanları tarafından yapılan birçok araştırma ve bulgular da ilk tarım toplumlarının Orta Asya’da kurulduğu görülmüştür.
Turfan Bölgesi’nde yaşayan ustaların kanalların yapıldığı milattan önceki tarihlerde, Sümerler döneminin matematiğine sahip oldukları tahmin edilmektedir.
Bu kanallar ile Tanrı Dağları’nda eriyen karların ve yeraltı su kaynaklarının birleştirilmesi ile Turfan bölgesine su getirilmiştir.
Deniz seviyesinin altında kalan tarım alanları, köyler ve yerleşim merkezlerinin su ihtiyacı karşılanmıştır.
Günde 858 metreküp su taşıyor.
Bu kanallar yağmurun çok az yağdığı, ovalık bir bölge olan Turfan Bölgesi’nin hayat kaynağı olarak değerlendirilmektedir.
Turfan bölgesinde birbirinden farklı uzunluklara sahip 1000’den fazla Karız Kanalı yer almaktadır. Kanalların her birinde dik kuyular, yeraltı kanalı, yerüstü kanalı ve barajlar bulunmaktadır.
Kanalların inşası sırasında işçilerin hava alabilmesi ve çıkarılan toprağın, çamurun boşaltılması için 20 ila 30 metrelik aralıklarla dik kuyular açılmıştır. Kanallarda bulunan barajlar ise su miktarını ayarlayan su deposu işlevini görmüştür.
Kanalların inşasında işçilerin ancak oturarak çalışabildiği bilinmektedir.
Günümüzde müze haline çevrilen bu kanallar sorunsuz bir şekilde çalışmaya, su taşımaya ve Turfan bölgesi için hayat kaynağı olmaya devam etmektedir. Günümüzde kanalların yapımında kullanılan ölçümlerin nasıl yapıldığı tam olarak tespit edilememiştir.
http://xn--kaifiz-xjb.com/
36 notes · View notes
golgelerdekaybolma · 2 months
Text
Bu kadını dinleyin biraz vicdanınız varsa bunlarda yıllardır zulüm var her türlü kötülüğü kadınlara, kızlara yapıyorlar kimsenin sesi yüksek çıkmıyor Filistin kadar onlarda bizim din kardeşimiz hepsine üzülmemiz gerekiyor Filistin paylaşımları yapanlara soruyorum halk kadarda kim üzülüyor dua ediyor siz anlarsınız kim olduğunu bizide birbirimizi düşürecekler biz akıllı olursak kimsenin tuzağına düşmeyiz hepsi için yüreğimiz yanıyor ama halk olarak duadan başka birşey yapamamanın üzüntüsünü yaşıyorum şahsen
Allâh yardımcıları olsun aslında okadar çok yazacağım yürek yakan cümlelerim var fakat bunu idrak edecek kişiler varmı şüphe ediyorum,
Herkes yazdığına dikkat etmeli kimsenin kimseyi suçlayacak ne hakkı nede haddi var ben konuştummu ağır konuşurum
Sevgiyle kalın esenlikler ve akıl diliyorum
(Uygur Türkleri (Türk oldukları için sanırım)ülkeye sokulmadılar ama dünyanın heryerinden ne oldukları belli olmayan insanlar doldu 😓😓😓
Çok sinirliyim haddinden fazla
26 notes · View notes
maviikavun · 10 months
Text
dünkü fırtınada evimizin üstüne başka bir evin çatısı düştü. komşumuz yaralandı, ameliyata alındı durumu için iyi konuşmadı doktorlar. iki tane kızı var, eşi öyle çırpındı ki burada kimseleri yok uygur türkleri. görenler dua ederse çok sevinirim
80 notes · View notes
sefabiterx · 2 months
Video
youtube
İç Organları Parçalanan Uygur Türkleri | Doğu Türkistan Gerçekleri - Ger...
2 notes · View notes
nefretim-kazand · 11 months
Text
Tumblr media
1916 ÜRKÜN KATLİAMI (7-8 Kasım )
Dünyada en çok katliama uğrayan ırk Türk ırkıdır
Sayılarının 100 bin ile 120 bin arasında olduğu tahmin edilen Kırgızlar bugünkü Kırgızistan ın kuzeydoğusundan Çin e geçmeye çalışırken önlerine Tien Şan dağlarının çıkması sonucu Çar güçlerinin ateşinden kurtulamadılar Silahsız durumdaki çocuk kadın ve yaşlılar da isyancılar gibi acımasızca öldürüldü Kaçmaya çalışan insanların önü kesildi direnip direnmemelerine bakılmaksızın hepsi öldürüldü Bazı bölgelerde isyana katılmayan Uygur ve Kazak Türk leri de kurşuna dizildi
1916 da Kırgızistan da tarihe adı Ürkün olarak geçen bir katliam yaşandı Bundan tam yüz yıl önce yapılan bu soykırım Kırgız Türkleri nin sömürgeci Ruslara karşı verdikleri milli mücadelenin ağır bir sonucudur Soydaşlarımızı rahmetle yad ediyoruz
6 notes · View notes
sillagen · 11 months
Note
ben israili savunmuyorum yanlış anlaşılmakta istemem lakin arap olmadığı müddetçe neden zulüm gören müslümanlar için kimsenin sesi çıkmıyor çinin uygur türklerine yaptıklarını herkes biliyor üç beş yazı yazarak destek olmuş olunmaz kimse çini boykot etmedi de neden filistinliler bu kadar önemliyken uygur türkleri bu kadar değersiz ikisi de müslüman üstelik
Anonim bunun yaklaşık iki gün önce yine açıklamasını yaptım aşağıda duruyor ama yine yapayım. Bu tamamen halkın bilinçsizliği kaynaklı bir durum. Türkiye'de çoğu vatandaş aslında milliyetçi gibi durup çok da milliyetçi değildir. Bunun nedeni veda hutbesinde Allah Resulü'nün "üstünlük takvadadır" sözü üzerine ehl-i tarikat, mutaassıp kesim ve birçok milliyetçi kesim Türkçü olmayı vurgulamayı ırkçı bulur. Bu yüzden Türk'üm Müslümanım denilir ama çoğunlukla Müslümanların hayat boyunca yaşadığı seyir tarihi serüveni bilinir. Türk'ün tarih, geçmişi bilinmez, kardeşi kim bilinmez. Bunu bilen kesim çoğunlukla Türk adını çok fazla andığı için ırkçı olarak suçlanır. Bu yüzden Doğu Türkistan meselesini çoğu insan bilmez. Duyan ise Allah yardımcısı olsun der. Ya da dua buyurur. Hani Filistin meselesi gibi bilinç yoktur. Bu bilincin en büyük nedeni Türk toplumunda din denilen kavram büyük etki uyandırır. İyi veya kötü olarak kandırılmaya açık bir toplumuz. Müslümanların bu zamana gelinceye kadar ki tarihi serüveni çocukluktan itibaren işleniyor. Ailede Müslümanlık temeli atılmaya başlanıyor. Çok az bir ailede Türkçü temel atılır. Mescid-i Aksa bizim için önemli olduğu anlatılır sürekli. Bu bilinçle yetişmiş toplumun çoğunluğu; bir kendi gibi Müslüman olduğu için buna dayanamaz, ikincisi Mescid-i Aksa ilk kıblemiz ve İsra ve Miraç hadisesi burda yaşandığı için dayanamaz, üçüncüsü ise hiçbir manevi değeri karşı taraf için olmasın zulüm için karşı çıkar. Toplumun çoğunluğunu ne oluşturuyorsa bilinç ona göre şekillenir bunu unutma. Toplum değişmeden millet değişmez. Bu yüzden Doğu Türkistan ile Filistin meselesi karşılaştırması yapmak da haklı taraf var ama arkasına ve ardına düşüp bunun realite boyuta bakalım denilmiyor. Bu cümleyi kurduğunuz da sen zulüm karşı çıkmıyorsun gibi tavır bile alabilirsin. O yüzden en doğrusu bana göre bu karşılaştırma yapılırken realiteyi düşünmek ve kendimizi bilinçlendirmek olduğunu düşünüyorum. Toplumu değiştirmek zordur bu yüzden ilk kendimizi sonra ise çevremizi farkındalık sağlamalıyız. Filistin meselesi çıkınca böyle Doğu Türkistan meselesi konuşulursa haklı durumdan haksız duruma düşülür. Çünkü konu şu an Türkistan değil. Zulüme demek ki karşı çıkmıyorsun denilir. Nerde yanlış varsa ona karşı çıkmalıyız. Yanlışın üstüne bir tane daha yanlışlıkla gitmek kötü sonuçlar doğurur.
4 notes · View notes
yalnzardc · 1 year
Text
Uygular :
8. asrin ortasında Gök Türkleri yıkmak suretiyle bağımsızlıklarını elde ettiler.
Yaklaşık 100 yıl yaşayan bu kağanlık Kırgızlar tarafından baskına uğrayıp yıkıldıktan sonra ikiye bölündüler. Böylece dağılan Uygurların bir kısmı Kansu-Ordos, diğerleri Beşbalık bölgesine göç ettiler.
§ Çin tarafından da bagimuz kağanlık olarak tanınan Sir Tarduş birliği 646 yılına kadar ötüken bölgesi ve Tola Irmağı civarına hakim oldu. Onlara bağlanan Uygurların unvanı Huo İlteber idi.
§ 717 yılında Bilge Kagan, Kargan'da savaştığı Uygur Ilteberi'ni mağlup edip doğuya kaçmasına yol açmıştır.
§ Uygurların 742 yılında çok kuvvetli bir şekilde yeniden tarih sahnesinde görüldüğüne şahit oluyoruz.
§ Boy sistemi Uygurların kendi iç yapılanı için de geçerliydi Çünkü Uygurlar kendi içlerinde de Yağlakar, Uturgar, Kürebir. Baga Sıgır, Ebirçeg (Abırçak). Hazar, Hu-wu-su, Yagmurgar ve Ayabire adlı dokuz uruga (küçük kabile) ayrılmışlardı.
§ Bağımsızlıklarını kazandıktan sonra Uygur Kağanliği'nin ilk hükümdarı Kutlug Bilge Kül oldu.
İlk etapta Uygurlara bağlanan topraklar banda Altay Dağları ile doğuda Ssu-wei arasında uzanıyordu.
Karluklar ise daha üst seviyede olan sol yabguluğu aldılar. Adı geçen Uygur kağanı 747 yılında ölünce tahta oğlu Bayan Çor (Mo- yen Çor) geçti."
§ Bayan Çor Kağan'ın devri Uygur Devleti'nin her bakımdan geliştiği, sağlam temellere oturduğu bir dönem sayılır.
§ Bayan Çor Kan 759 yılında ölünce yerine oğlu Bögü geçti.
§ 762'deki sefer esnasında Bögü Kağan ile tanışan Mani rahipleri kendisini etkilediler. Bu dini resmen kabul etti.
§ Bögü Kağan o dönem Çin'den istediklerini elde etti. Sürekli gönderilen hediye ve vergilerin de katkısıyla Uygurlar ekonomik olarak kalkınırken, Çin'de sıkıntılar başladı. 769 yılında Bögü Kağan'ın bir Çin prensesi ile evlenme teklifi derhal kabul edildi. Aynı sıralarda, siyasi üstünlüğün yansıması olarak ticari ilişkilerde de başarı göstermeye başlayan Uygurlar verdikleri her atın karşılığında çok fazla ipek alıyorlardı.
§ Bögü Kağan Çin'e saldırıp kazandığı ilk çarpışmada 10 bin Çinliyi öldürdü ancak Tai-chou valisine yenildi.
§ Alp Kathg Bilge unvanlı yeni kagan 789 yıla kadar 10 yıl tahtta kaldı.
§ Tun Baga Tarkan (Alp Kutlug Bilge Kağan) ölünce (789) oğlu To-lo-ssu, Ay Tengri'de Kut Bulmış Külüg Bilge unvanıyla onun yerine geçti. İki yıl kadar süren kısa hükümdarlığı döneminde Tibetlilerin işgal ettiği Beşbalık kurtarıldı. Kagan muhtemelen kardeşi veya hatunu tarafından zehirlenerek öldürülünce (790) kardeşi hemen kendini kagan ilan etti; ancak bu oldu bittiyi kabul etmeyen devlet adamları öldürülen kağanın oğlunu tahta geçirdiler.
Duraklama Dönemi
16-17 yaşında Kağan olan A-ch'o (Feng-ch'en), önceleri devler idaresine hâkim olamadı.
Kağan oğul bırakmadan ölünce (795) yerine Hsi-tie kabilesinden geldiği için evlatlık olduğu anlaşılan Ay Tengri'de Ülüg Bulmış Alp Ulug Bilge unvanıyla kağanlığa getirildi.
10 yıl tahtta kalıp devleti eski gücüne vuşturan Ay Tengri'de Ülüg Bulmış Alp Ulug Bilge Kağan, 805 yılında öldü. Üç yıl gibi kısa bir süre hükümdarlık yapan yeni kağan, Tengri'de Bolmiş Alp Külüg Bilge dönemine ait fazla bilgi yoktur. Tahta çıkışı gönderilen Çinli elçilerce kutlandı.
Bu hükümdar da ölünce (808) yerine Ay Tengri'de Kut Bulmiş Alp Bilge Kağan geçti.
Zayıflama ve Yıkılış
Ay Tengri'de Kut Bulmış Alp Bilge Kağan 821 yılının başında ölünce, Kün Tengri'de Ülüg Bulmış Alp Küçlüg Bilge Kağan tahta geçti.
Bu kağanın da ölümü (824) üzerine devleti çökertecek olan Hazar Tegin, Ay Tengri'de Kut Bulmış Bilge Kağan unvanıyla tahta çıktı.
832 yılında öldürülerek saltanatına son verilen bu başarısız hükümdarın yerine Ay Tengri'de Kur Bulmış Alp Bilge Kağan unvanıyla Hu Tegin geçti.
Öncekine hiç benzemeyen yeni kağan devleti nispeten toparladı. Daha sonra bazi devlet adamlarının ihtilal teşebbüslerini engellemeyi başardıysa da Sha-t'o'larla beraber kendisine saldıran bakanlarından Kürebir tarafından öldürüldü. Yerine Hazar (Ho-sa) Tegin tahta geçirildi (839). Aynı yıl çok ağır geçen kış Uygur hayvan sürülerinin çoğunu telef etmişti.
Kağanlığın otağı dahil bütün değerli varlıkları Kırgızların eline geçti.
Devletin yıkılışından sonra Uygurların 15 boyu Karluklara, yani batı yönüne gitti. Geride kalan 13 boy kendi aralarında Üge (Wu-chia) Tegin'i Kağan seçtiler (840)."
Devletin eski dirliğini sağlayamayan Uge Kağan 847 yılında öldürüldü." Batıya doğru giden grup da ikiye ayrılarak bir kısmı Kuca'ya, diğerleri Beşbalık'a yerleşti.
6 notes · View notes
whereismymindff · 1 year
Text
Kolumu hissetmiyorum uygur türkleri, kök türkler, kavimler göçü. Kolum koptu bilge kağan bitmiyor bitmiyorrrr
5 notes · View notes
udumhaber · 7 months
Text
Çin'in keyfi olarak tutukladığı Türk vatadaşları için BM kararı!       
Doğu Türkistan’da tutuklu bulunan Türk vatandaşlarının Türkiye’deki akrabalarının BMİHK Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu’na yaptığı başvuru sonuç verdi. Kaynak: QHA Haber Merkezi Çin’in işgal ettiği Doğu Türkistan’daki Türk toplumuna yönelik baskısı ve asimilasyon politikası her geçen gün artarak devam ediyor. Yurt dışındaki Uygur Türkleri de Çin’in soykırım politikalarını ifşa etmeye ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mriya2014 · 9 months
Text
Atalarımızın İzinden : Doğu Türkistan
1.Çin Seti Financial Times: Çin’le yakınlaşan Türkiye’de Uygur Türkleri kendilerini güvende hissetmiyor 27 Ağustos 2018 Fotoğraf altı yazısı,Türkiye’de yaşayan Uygurlar, Temmuz ayında düzenledikleri bu protestoda Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’i etnik azınlıklara karşı suç işlemekle suçlamışlardı. İngiltere’de yayınlanan Financial Times gazetesi, Çin’in Müslüman Uygur azınlıklara yönelik…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
drakifakca · 11 months
Video
youtube
Gönüllerimiz Gazze için çarparken çağın muhacirleri olan Doğu Türkistan’ı unutmayalım…
Bugün Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti'nin kuruluş yıl dönümüdür. 12 Kasım 1933'de sancaklarına "İslâmiyet, Azadiyet, Adâlet ve Uhuvvet" yazarak, 4 ana esas üzerine bir devlet kurduklarını dünyaya ilan etmişlerdi.
Kaşgar'da 12 Kasım 1933 tarihinde kurulup yıkılan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti tekrar 12 Kasım 1944’de Gulca'da kurulmuştur. Tekrar Rus ve Çin işbirliği ile 1949 da Çin işgaline geçmiştir.
Bu nedenle, iki Uygur Cumhuriyetinin kuruluş yıl dönümü “Doğu Türkistan Milli Günü" olarak kutlanmaktadır.
12 Kasım 1933 Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti’nin ve tekrar yine 12 Kasım 1944 Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin Kuruluşunun yıl dönümü ve bu çifte cumhuriyetimiz, Doğu Türkistan Bağımsızlık Hareketinin meşruiyetini ve haklılığını ispatlayan yegâne tapusudur.
Bugün anavatanlarında yalnızlaştırılan ve Çin’in devasa nüfusu içerisinde “egzotik” etnik unsurlar hâline getirilen Uygur Türkleri, günümüzde dünyada örneğine pek rastlanmayan otoriter rejimlerden birinin sömürge tebaası konumundadır. Tibet ve İç Moğolistan gibi bölgelerde de benzeri uygulandığı gibi, Doğu Türkistan’da da Müslüman Türklerin yüzlerce yıllık kültürel kimliği, dili ve dini inançları tehdit altındadır.
Doğu Türkistan’da sivil, siyasi, ekonomik ve sosyal haklar noktasında yaşanan insan hakları ihlalleri; keyfî tutuklamalar, işkence ve idam, Doğu Türkistanlı genç kadınların Çin’in batı şehirlerine zorla transfer edilerek ağır şartlarda çalıştırılması, işe alımlarda ve sağlık hizmetlerinde ayrımcılık şeklinde görüldüğü gibi; “iki dilde eğitim” politikasıyla Uygur dilinin tasfiye edilmesi, ibadet yasakları ve seyahat hakkının kısıtlanması şeklinde de tezahür etmektedir.
Her ne kadar Türkiye realist çıkarlarını göz önünde bulundurup Çin ile pragmatist adımlar atsa da Filistin ve Azerbaycan’da olduğu gibi Uygur Türklerinin uluslararası kamuoyunda seslerini duyurabilmeleri için daha çok mücadele vermeli, bu hak ihlallerine göz yummamalıdır. Zira Uygur Türklerinin “dost” olarak görebileceği Türkiye dışında başka bir ülke yoktur, ne yazık ki İslam dünyası da buna dahildir.
Bugün, Uygur ve diğer Türk toplulukları, Çin'in soykırımına karşı mücadelelerini sürdürmekte ve bu özel günü Doğu Türkistan Milli Günü olarak kutlamaktadır. Bu zulmün son bulacağı ve Uygur halkının özgürce yaşayabileceği Üçüncü Doğu Türkistan Cumhuriyeti, bölgenin ebedi barışı için şart olmuştur. Gök Bayrak'ın tekrar hür bir şekilde dalgalanmasını nasip etmesini Yüce Allah'tan diliyorum.
12 Kasım 1933 Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti ve 12 Kasım 1944 Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin de kuruluş günleri olan 12 Kasım #DoğuTürkistanMilliGünü’nü kutluyor, esaretten bağımsızlığa giden yolun başlangıcı olmasını Cenab-ı Hakk'tan  niyaz ediyorum.
Bu vesilesiyle Doğu Türkistan mücadelesinin tüm kahramanlarını, şehit ve gazilerini saygı ve rahmetle yâd ediyorum.
Al Bayraktan Gök Bayrağa Selam Olsun!
0 notes
turkudostu61 · 1 year
Text
5 Temmuz 2009 Ürümçi Katliamı yalnızca Uygur Türkleri için değil, bütün Türk İslam dünyası için kara bir gün olarak geçti tarihe! Binlerce masum Uygur Türkü genç bilinçli bir şekilde ÇKP yönetimi ve Han Çinlileri tarafında katledildi. #5TemmuzÜrümçiKatliamı’nı unutma! Unutturma!
0 notes