Tumgik
#açı ışık
cokuntu · 8 months
Text
sanattan anlayaman hiçbir şeyi beğenmeyen tiktok görselliğine önem veren toplum olmuşuz nasıl bir şeyin içindeyiz
7 notes · View notes
vishnyasoju · 6 months
Note
Eylüş sen insta girl olmasan bile -ki bir zamanlar öyleydin- gayet estetik fotolar çekiyorsun. senin dump tarzı fotolarını fazlaca estetik buluyorum açıydı ışıktı bu işler iyi biliyorsun
Ya açı ve ışık işine bir yerden sonra otomatik olarak alışıyorsun. Kamerayı açtığın an neyi nasıl yapman gerektiğini fark etmeden yapıyorsun. Eh, fotoğraf çekmeyi epey seven biri olarak ben de alıştım
Bu arada fotoğraflarımın estetik bulmanmasına sevindim uWu
7 notes · View notes
helyotrop4 · 1 year
Text
Tumblr media
Doğru açı,doğru ışık,doğru şarap,doğru kadın♥️
4 notes · View notes
akrepblog · 11 days
Text
Pluto 12. Evde
Tumblr media
Pluto 12. Evde
Bilinçaltı, Korkular, Gizli Düşmanlar ve Ruhsal Güçler
"Yalnızlık Bazen Büyük Bir Nimet Olur"
Pluto'nun 12. evdeki konumu,
bilinçaltı,
gizli düşmanlar ve
ruhsal konularla
ilişkili derin dönüşümleri simgeler. Bu yerleşim, bireyin
bastırılmış duygularla yüzleşmesine,
geçmiş travmalarıyla başa çıkmasına ve
içsel bilgelik kazanmasına
yardımcı olur. Pluto'nun 12. evde olması, kişinin gizli güçlerini keşfetme ve ruhsal aydınlanma potansiyelini artırır. Bu astrolojik yerleşimin etkilerini anlamak, ruhsal ve psikolojik gelişimi destekleyen meditasyon ve terapi gibi yöntemler kullanılarak içsel dünyayı keşfetmek mümkündür.
Astrolojide Pluto, büyük çaplı dönüşümler, güç dinamikleri, derinlik ve gizlilik gibi temaları temsil eder. Bu gezegen, hayatın karanlık ve keşfedilmemiş yönlerine ışık tutar, bilinçaltındaki gizli güçleri açığa çıkarır. Pluto'nun enerjisi, kişisel güçlenme ve yenilenme süreçleri ile de ilişkilidir. Aynı zamanda içsel dönüşüm ve yeniden doğuşu simgeleyen bir gezegendir. Kişisel haritalarda Pluto'nun bulunduğu ev, hayatın hangi alanında büyük dönüşümler yaşayacağımızı gösterir.
Pluto 12. evde yer aldığında, bireyin hayatında açığa çıkmamış anlamlara ve gizli kalmış konulara karşı bir çekilim olabilir. Kişinin gizli düşmanları veya kendisinin bile farkında olmadığı içsel güçlerle yüzleşme ihtiyacı doğar. Bu yerleşim, kişinin bilinçaltındaki
0 notes
yunusakinoffical · 13 days
Text
TCL Nxtpaper 14, 400$ altı fiyat noktasına ulaşmak için doğru tavizleri veren oldukça benzersiz bir orta sınıf Android tablet gibi görünüyor. En hızlı yenileme hızına veya en iyi kameralara sahip değil, ancak Nxtpaper 3.0 ekran teknolojisi bunu fazlasıyla telafi ediyor. Temel Özellikler  Nxtpaper 3.0 teknolojisi: Nxtpaper 14, tek bir düğmeye basıldığında tam renkli ekrandan E Ink'e geçiyor ve ekranda mat bir yüzey, DC karartma ve mavi ışık azaltma özellikleri bulunuyor.  Büyük ekran Android deneyimi: 14.3 inçlik boyutu ve 2.4K çözünürlüğüyle Nxtpaper 14, büyük ekran deneyimini 400 dolardan daha düşük bir fiyata sunuyor. Çift selfie kamerası: 13MP + 5MP selfie kameralarının birleşimiyle görüntülü görüşmeler ve selfie'ler için geniş ve ultra geniş açı seçeneklerinden birini tercih edebilirsiniz. MWC 2024'te duyurulan TCL Nxtpaper 14, temel Nxtpaper 3.0 deneyimini korurken, özelliklerle dolu 549 dolarlık TCL Nxtpaper 14 Pro'ya 400 doların altında bir alternatif olarak sunuluyor. Bu, ikisinin yalnızca genel tasarım ve boyutlarda değil, elbette ekran teknolojisinde de birçok benzerliği paylaştığı anlamına gelir; ikisi de TCL'nin en son Nxtpaper 3.0 teknolojisinden yararlanır. Şirketin iddiasına göre bu, yalnızca donanım kontrollü mavi ışık azaltma ve bazı oldukça havalı E Ink hileleriyle gözleriniz için çok daha iyi olmakla kalmayıp benzersiz bir ekran teknolojisidir. Bununla birlikte, bu yılın ilerleyen dönemlerinde piyasaya sürülmesinden önce MWC 2024'te TCL Nxtpaper 14'ü kullanarak biraz zaman geçirdim ve henüz son düşüncelerimi paylaşmaya hazır olmasam da, oldukça benzersiz tablet hakkındaki ilk izlenimlerimi şöyle sıralayabilirim. Tasarım ve ekran Büyük 14,3 inç Nxtpaper ekran Özel mod değiştirme düğmesi 60Hz'de kilitli TCL Nxtpaper 14, daha önce de belirttiğimiz gibi, amiral gemisi Nxtpaper 14 Pro'nun küçük kardeşi olup, daha uygun bir fiyat noktasına ulaşmak için biraz ayarlanmış özelliklerle aynı temel deneyimin çoğunu sunuyor. Bununla birlikte, Nxtpaper 14'ün Nxtpaper 14 Pro'ya çok benzediğini, oldukça ince bir alüminyum şaside aynı 14,3 inçlik ekranı kullandığını öğrenmek çok da şaşırtıcı olmamalı. Samsung'un devasa Galaxy Tab S9 Ultra'sından çok da uzak olmayan kesinlikle devasa bir ekran , ancak burada asıl satış noktası boyut değil. Ekran teknolojisi.  Bunun nedeni, adından da anlaşılacağı gibi, tabletin TCL'nin Nxtpaper teknolojisini kullanmasıdır - ve özellikle en son Nxtpaper 3.0 teknolojisini . Konsepte aşina olmayanlar için, ekran teknolojisi oldukça ilginç. İlk bakışta, canlı renklere sahip standart bir tablet ekranı gibi görünüyor. Ancak, ekrandaki mat efekt, dokunulduğunda ekranın kağıt gibi hissettirmesini sağlamanın yanı sıra, normal ekranlara kıyasla yansımaları da büyük ölçüde ortadan kaldırıyor - bu da bir tablet için çok kullanışlı. Dahası, TCL Nxtpaper 14'ün yan tarafında, bir veya iki saniye basıldığında ekranı renkli moddan e-mürekkep moduna çok havalı bir geçişle ve teknolojiyi kullanan ayarlanmış bir kullanıcı arayüzüyle değiştiren özel bir düğme var. Okumak ve benzeri şeyler için ideal, ancak Pro kardeşinin aksine, animeler ve mangalar için E Ink renkli modu yok ve pürüzsüz 144 Hz yenileme hızını sunmuyor, bunun yerine 60 Hz'de sabitlenmiş. Yine de, çok okuyan biriyseniz veya tablette çok fazla zaman harcıyorsanız, Nxtpaper ekran teknolojisi sizin için fazlasıyla çekici olacaktır.  Ayrıca, tableti kullandığım süre boyunca her şeyin net görünmesini sağlayan 2.4K çözünürlüğe sahip oldukça yüksek çözünürlüklü bir panele sahip, hatta bu kadar geniş bir ekrana sahip olmasına rağmen. Ayrıca daha önce de belirttiğim gibi, uzun süreli kullanımlarda göz yorgunluğunu azaltmaya yardımcı olmak için hem donanım düzeyinde mavi ışık azaltma hem de DC karartma özelliğini destekliyor.  Ekran teknolojisini bir kenara bırakırsak, Nxtpaper 14, alüminyum şasi, yuvarlatılmış köşeler ve düz kenarlar ve tabletin her iki kısa kenarında dörtlü hoparlörlerle büyük ölçüde ortalama büyük ekranlı bir tablet gibi görünüyor ve hissettiriyor. Şarj için bir USB-C portu var ve bu kadar.
Normal model için aksesuarlar hakkında henüz bir bilgi yok, ancak Nxtpaper 14 Pro'nun pakette bir T-Pen kalemle birlikte geldiğini belirtmekte fayda var. Bence normal modelde de durum böyle değilse TCL bir numarayı kaçırmış olur, ama bakalım.   Özellikler ve performans Helio G99 yonga seti 10.000mAh pil Android 14 TCL Nxtpaper 14 fiziksel olarak Pro modelinden çok farklı görünmese de, içeride büyük farklar var. Pro modeli oldukça güçlü MediaTek Dimensity 8020'yi ve 12 GB RAM'i desteklerken, normal Nxtpaper 14, 8 GB RAM ve oldukça sağlıklı 256 GB depolama alanıyla birlikte Helio G99 yonga setiyle geliyor. Bu ilk başta kulağa pek cazip gelmeyebilir ancak tableti sınırlı bir süre kullanmama rağmen oldukça hızlı hissettirdiğini söyleyebilirim; uygulamalar anında açılıyor ve çoklu görev menüsünde hızlı kaydırmalar yapılabiliyor. Ancak tam olarak neler yapabildiğini görmek için Trusted Reviews ofisinde bir dizi kıyaslama testine tabi tutmam gerekecek.  Yine de cihazla geçirdiğim sınırlı zamana dayanarak, Google Dokümanlar'da çalışmak, web sitelerinde gezinmek veya TikTok veya Netflix'te gezinmek gibi günlük tablet görevlerinizi güvenle halledebilecek bir tablet gibi hissettiriyor, ancak içerik oluşturucular ve profesyoneller, daha pahalı kardeşinin yükseltilmiş yonga setinden daha fazla yararlanabilir.   Büyük ekranlı tabletin kaputunun altında da deneyimi destekleyen eşit derecede büyük bir 10.000mAh pil bulunuyor. Pro modelinin 12.000mAh hücresi kadar büyük değil, bu da muhtemelen bir şarjdan birkaç saat daha fazla süre çıkaracağı anlamına geliyor, ancak yine de tüm gün rahat bir cihaz olmalı. 33W hızlı şarj da var, ancak TCL henüz şarj süreleri hakkında herhangi bir ayrıntı paylaşmadı. Kamera bölümünde de önemli bir düşüş var; normal Nxtpaper 14'te 5 MP arka kamera ve önde çift 13 MP + 5 MP kombo kamera kombinasyonu bulunurken, Nxtpaper 14 Pro'da arkada yükseltilmiş 50 MP kamera bulunuyor. Yazılım deneyimi de ferahlatıcı bir şekilde stok, Material You gibi birçok önemli kullanıcı arayüzü özelliğiyle stok Android 14'e yakın ve gereksiz yazılımlar yok. Ayrıca, sadece siyah beyaz bir görünümden çok daha fazlası olan benzersiz E Ink modu da var; uygulama simgelerini ve diğer işlevleri e-okumaya daha uygun hale getiriyor.
0 notes
largetechs · 25 days
Text
Xiaomi Mix Fold 4: Katlanabilir Telefonların Yeni Kralı mı? Detaylı İnceleme
Tumblr media
Xiaomi'nin amiral gemisi katlanabilir telefonu Mix Fold 4, piyasaya çıktığı andan itibaren büyük ilgi gördü. Şık tasarımı,güçlü donanımı ve yenilikçi özellikleriyle dikkat çeken bu cihaz, katlanabilir telefon pazarına yeni bir soluk getirdi. Gelin,Xiaomi Mix Fold 4'ü daha yakından inceleyelim ve bu cihazın sunduğu deneyimi birlikte değerlendirelim.
Tasarım ve İşçilik Xiaomi Mix Fold 4, katlanabilir bir telefon olmasına rağmen oldukça ince ve hafif bir yapıya sahip. Cihazın hem iç hem de dış ekranı, Corning Gorilla Glass Victus ile korunuyor ve böylece çizilmelere karşı dayanıklılık sağlanıyor. Katlama mekanizması ise oldukça sağlam ve sorunsuz çalışıyor. Cihazın arka kısmında yer alan kamera modülü ise şık bir görünüme sahip ve hafifçe dışa doğru çıkıntı yapıyor. Ekran Kalitesi Xiaomi Mix Fold 4, hem iç hem de dış ekranında AMOLED panel kullanıyor. İç ekran, 8.02 inç boyutunda ve 2K çözünürlüğe sahip. Bu ekran, yüksek yenileme hızı ve HDR10+ desteği sayesinde canlı ve keskin görüntüler sunuyor. Dış ekran ise 6.56 inç boyutunda ve FHD+ çözünürlüğe sahip. Bu ekran, günlük kullanım için oldukça yeterli ve katlanmış halde cihazı kullanırken size rahat bir deneyim sunuyor. Performans Xiaomi Mix Fold 4, Qualcomm Snapdragon 8 Gen 1+ işlemcisi ile güçleniyor. Bu işlemci, cihazın akıcı bir şekilde çalışmasını ve en zorlu oyunları bile sorunsuz bir şekilde oynamanıza olanak tanıyor. Cihaz, 12GB RAM ve 256GB/512GB depolama seçenekleriyle geliyor. Bu sayede multitasking yapabilir ve büyük boyutlu dosyaları kolaylıkla taşıyabilirsiniz. Kamera Xiaomi Mix Fold 4, dörtlü arka kamera sistemine sahip. Bu sistemde 50MP ana kamera, 13MP ultra geniş açı kamera,8MP telefoto kamera ve 2MP makro kamera yer alıyor. Cihazın kamerası, özellikle iyi ışık koşullarında oldukça başarılı fotoğraflar çekiyor. Video kayıt kalitesi ise 8K'ya kadar çıkabiliyor. Pil Ömrü Xiaomi Mix Fold 4, 4500mAh kapasiteli bir bataryaya sahip. Bu batarya, yoğun kullanımda bile sizi bir günü çıkaracak kadar güç sunuyor. Cihaz, 67W hızlı şarjı destekliyor ve böylece kısa sürede şarj edilebiliyor. Yazılım Xiaomi Mix Fold 4, Android 12 işletim sistemi ve MIUI 13 kullanıcı arayüzü ile geliyor. MIUI, cihazın kişiselleştirilmesi konusunda size geniş seçenekler sunuyor. Ayrıca, MIUI, katlanabilir ekranlara özel bazı optimizasyonlar da içeriyor. Sonuç Xiaomi Mix Fold 4, katlanabilir telefon pazarında iddialı bir oyuncu. Şık tasarımı, güçlü donanımı ve gelişmiş özellikleriyle dikkat çeken bu cihaz, hem günlük kullanım hem de multimedya tüketimi için ideal bir seçenek. Ancak,cihazın fiyatı oldukça yüksek olabilir. Xiaomi Mix Fold 4'ün Artıları: - Şık ve dayanıklı tasarım - Yüksek performans - Mükemmel ekran kalitesi - Gelişmiş kamera sistemi - Hızlı şarj Xiaomi Mix Fold 4'ün Eksileri: - Yüksek fiyat - Katlanabilir ekranın uzun vadeli dayanıklılığı hakkında henüz yeterli veri yok Özetle, Xiaomi Mix Fold 4, katlanabilir telefon teknolojisinde önemli bir adım. Eğer bütçeniz uygunsa ve en iyi katlanabilir telefonu arıyorsanız, Xiaomi Mix Fold 4 kesinlikle listenizde olmalı. Bu inceleme, Xiaomi Mix Fold 4 hakkında genel bir bilgi vermektedir. Daha detaylı bilgi için cihazın resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Not: Bu inceleme, cihazın piyasaya sürüldüğü tarih itibarıyla geçerlidir. Yeni güncellemeler ve gelişmeler cihazın performansını ve özelliklerini etkileyebilir. Ek olarak, bu cihaz hakkında başka sorularınız varsa lütfen çekinmeden sorabilirsiniz. Read the full article
0 notes
eyewearcatherine · 9 months
Text
🔔♦️Güneş gözlükleri bu şekilde seçilir, güneşten korunma ve göz koruması!
Gri, kahverengi ve yeşil camları seçin
Lens renginin seçimi, görülecek nesnenin net kenarına ve farklı renk sinyal ışıklarını etkili bir şekilde tanımlama yeteneğine dayanmalıdır. Gri, kahverengi ve yeşil lensler kızılötesi ve ultraviyole ışınlarını iyi emer.
Orta renk derinliğine sahip lensler
Güneş gözlüklerinin UV koruma işlevi, lensin malzemesi, işlemi ve diğer faktörleriyle ilgilidir ve lens genellikle orta renk derinliği ile daha iyidir. Tabii ki, güçlü bir gölgeleme efekti istiyorsanız, daha koyu camları tercih etmelisiniz.
Lensin yüzeyi pürüzsüz olmalı, aşınma izleri ve kabarcıklar içermemelidir
Güneş gözlüklerini gözlerden 50 cm uzağa götürebilir, gözlük camından gözlük camından gözlük camının etrafındaki dikey ve yatay çizgileri gözlemleyebilir, örneğin pencere çerçeveleri veya kapı çerçeveleri vb. Lens düz değilse, çizikler ve kabarcıklar varsa, taktıktan sonra baş dönmesine ve diğer rahatsız edici hislere neden olur ve satın almak uygun değildir.
Güneşten korunma önemlidir, ancak gerçek durumu da hesaba katmak gerekir, herkes güneş gözlüğü takmaya uygun değildir! Bu tür göz hastalıkları olan kişiler için güneş gözlüğü taktıktan sonra, gözlere giren görünür ışık azalır ve göz bebekleri doğal olarak açılır ve genişler, bu da uzun süre akut açı kapanması glokom atağına kolayca neden olabilir ve göz kızarıklığı, göz ağrısı ve keskin görme azalması gibi semptomlar ortaya çıkar.
Ek olarak, oftalmologlar, normal ışığa maruz kalmanın görsel gelişimlerine daha elverişli olması nedeniyle, küçük çocukların uzun süre veya sık sık güneş gözlüğü takmalarını önermemektedir. UV ışınlarının çocuğunuzun gözlerine zarar vermesini önlemek için, dışarı çıkarken geniş kenarlı bir şapka takmak veya şemsiye kullanmak gibi "fiziksel güneş koruması" kullanabilirsiniz. Çocuğunuzu UV ışınlarının güçlü olduğu veya güneşe maruz kaldığı zamanlarda dışarı çıkarmamaya çalışın. Açık havada maruz kalmaktan kaçınamıyorsanız, çocuğunuz 2 saatten fazla güneş gözlüğü takmamalıdır. 👇👇
🔔💭PC sunglasses fashion 38 design MOQ 100pcs per model in stock
💸 💵 Wholesale only
MOQ : 100pcs/per color( 38 models)
wa.me/8613858844563
#​Stock_PCsunglasses_2024 K84865
#Moda_güneş_gözlüğü_2024_yeni
#Şık_güneş_gözlükleri_stoklarımızda_mevcuttur
#INS_sıcak_satış_tarzı_güneş_gözlüğü
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
mafaweb · 9 months
Text
Reklam fotoğraf çekimi nedir? Reklam fotoğraf çekimi nedir? Reklam fotoğraf çekimi, bir ürünü veya hizmeti tanıtmak için kullanılan özel bir fotoğraf çekim türüdür. Bu tür fotoğrafçılıkta, ürün veya hizmetin en iyi özellikleri ve avantajları vurgulanmaya çalışılır. Reklam fotoğraf çekimi genellikle profesyonel fotoğrafçılar tarafından yapılır ve dikkatlice planlanır. Ürünün veya hizmetin hedef kitlesine en etkili şekilde ulaşabilmesi için, reklam fotoğrafı çekiminde ışık, kompozisyon, perspektif gibi fotoğrafçılık prensipleri geniş bir şekilde kullanılır. Reklam fotoğraf çekimi, markanın imajını oluşturmada ve hedef kitleye ürün veya hizmet hakkında etkili bir mesaj iletmekte çok önemli bir rol oynar. Bu nedenle, reklam fotoğraf çekiminin profesyonel bir şekilde yapılması büyük bir gerekliliktir.Reklam fotoğraf çekiminde kullanılan ekipmanlar Reklam fotoğraf çekiminde kullanılan ekipmanlar oldukça çeşitlidir. İlk olarak, bir reklam fotoğrafçısının vazgeçilmezi olan kaliteli bir fotoğraf makinesi olmalıdır. Bu makinenin yüksek çözünürlüklü ve detayları net bir şekilde yakalayabilen özelliklere sahip olması gerekmektedir. Ayrıca, çekimlerde farklı açılardan fotoğraf çekebilmek için farklı lens seçenekleri de oldukça önemlidir. Geniş açı, telefot ve makro lensler reklam fotoğrafçılarının sıkça kullandığı ekipmanlar arasındadır. Reklam fotoğraf çekimlerinde aydınlatma da oldukça büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle, profesyonel bir aydınlatma ekipmanına sahip olmak gerekmektedir. Yumuşak, doğal bir ışık sağlayabilen softboxlar, stüdyo ışıkları ve fotoğraf çadırları reklam fotoğraf çekimlerinde kullanılan başlıca aydınlatma ekipmanları arasındadır. Ayrıca, reflektörler ve farklı renk filtreleri de çekimde istenilen aydınlatma efektini elde etmek için kullanılmaktadır. Bunların yanında, fotoğraf çekimleri sırasında kamera sabitleyici kullanmak da oldukça önemlidir. Titreşimleri minimumda tutarak net ve stabil görüntüler elde etmeyi sağlayan tripodlar veya monopodlar reklam fotoğrafçılarının vazgeçilmez ekipmanları arasındadır. Ayrıca, fotoğraf düzenleme yazılımı ve bilgisayar da reklam fotoğrafı çekimi için kullanılan diğer ekipmanlar arasında yer almaktadır. Son olarak, bir reklam fotoğrafçısının ihtiyacı olan diğer ekipmanlar arasında farklı arka planlar, farklı perspektifler sağlayabilen kamera tripodları, uzaktan kumanda ve farklı efektler elde etmeyi sağlayan lens filtreleri de bulunmaktadır. Tüm bu ekipmanları kullanarak, reklam fotoğraf çekimlerinde profesyonel ve etkileyici sonuçlar elde etmek mümkündür. Nasıl profesyonel bir reklam fotoğrafçısı olunur?Kariyerinizi reklam fotoğrafçısı olarak geliştirmek istiyorsanız, öncelikle güçlü bir temel oluşturmanız gerekmektedir. Profesyonel bir reklam fotoğrafçısı olmak için fotoğrafçılık eğitimi almak oldukça önemlidir. Bir fotoğrafçı olarak teknik becerilerinizi geliştirmek için birkaç yıl boyunca eğitim almanız gerekebilir.Ek olarak, pazarlama ve reklam konusunda bilgi sahibi olmanız da son derece önemlidir. Reklam fotoğrafçısı olarak çalıştığınızda, müşterilerinizin marka ve ürünlerini en etkili şekilde temsil etmeniz gerekecektir. Bu nedenle, rekabetçi bir pazarlama ortamında nasıl başarılı olacağınızı öğrenmelisiniz.Ayrıca, profesyonel bir reklam fotoğrafçısı olmak için iyi bir portföye sahip olmanız gerekmektedir. Portföyünüzde, yaratıcı ve çarpıcı reklam fotoğraflarınızı sergilemelisiniz. Bu, potansiyel müşterilerinizin sizi tercih etmesine yardımcı olacaktır.Son olarak, teknolojiyi yakından takip etmek de reklam fotoğrafçısı olmanın önemli bir parçasıdır. Fotoğrafçılık ekipmanları ve yazılımları sürekli olarak güncellenmektedir. Bu nedenle, sektördeki güncel gelişmeleri takip etmeli ve kendinizi sürekli olarak yenilemelisiniz.Reklam fotoğraf çekiminin önemiReklam fotoğraf çekiminin önemi, bir markanın ürün veya hizmetlerini potansiyel müşterilere tanıtmak için güçlü bir araçtır. Bir reklam fotoğrafı, müşterilerin dikkatini çekmek ve ürünün veya hizmetin özelliklerini vurgulamak için kullanılır.
Reklam dünyasında görsel önemlidir ve doğru bir fotoğraf, tüketicilerin marka hakkında olumlu bir izlenim edinmesine yardımcı olabilir.Bir reklam fotoğrafı, ürünün özelliklerini, kalitesini ve faydalarını göstererek, tüketicilere ürün hakkında daha fazla bilgi verir. Özellikle online alışverişin hızla arttığı günümüzde, müşteriler ürünleri satın almadan önce görsel olarak ürün hakkında daha fazla bilgi almak istemektedir. Reklam fotoğrafı çekimi, markanın imajını güçlendirmek ve tüketicilerin ürün hakkında daha fazla bilgi sahibi olmasını sağlamak için önemlidir. Fotoğraf, marka ile tüketici arasında bağ kurmak için güçlü bir araçtır.Reklam fotoğraf çekimi süreciReklam fotoğraf çekimi süreci, bir ürünün veya hizmetin tanıtımını yapmak için kullanılan en etkili araçlardan biridir. Bu süreç, birçok aşamadan geçerek tamamlanır ve sonucunda özgün ve dikkat çekici görseller elde edilir. İşte reklam fotoğraf çekimi sürecinin detayları;Planlama: Öncelikle, çekimin amacı ve hedef kitlesi belirlenir. Ürün veya hizmetin özelliklerine göre uygun bir konsept oluşturulur ve lokasyon seçimi yapılır.Hazırlık: Ekipmanların ve teknik detayların belirlenmesi, profesyonel model ve makyaj ekibinin seçimi gibi detaylar bu aşamada planlanır.Çekim: Fotoğraf çekimi günü geldiğinde, belirlenen konsepte uygun olarak ürün veya hizmetin en iyi açısını ve detaylarını yansıtacak pozlar ve kareler oluşturulur.Reklam fotoğrafı çekimi için ipuçlarıReklam fotoğrafı çekimi için ipuçları arayanlar için, öncelikle iyi bir ekipman seçimi yapmanın önemini vurgulamak gerekir. Kaliteli bir fotoğraf makinesi, aydınlatma ekipmanları ve diğer çekim aksesuarları reklam fotoğraflarının başarılı olması için oldukça önemlidir.Reklam fotoğrafı çekimi için ipucu olarak, görsel kompozisyonun dikkatlice planlanması gerekmektedir. Ürünün özelliklerini, marka değerlerini yansıtabilen bir çekim planı oluşturmak, hedef kitleyi etkilemek adına büyük bir etkendir.Bunun yanı sıra, reklam fotoğrafı çekimi sırasında profesyonel bir fotoğrafçının yardımı almak da oldukça önemlidir. Tecrübeli bir fotoğrafçı, ürünün en iyi açısını bulmak, uygun pozlama ve renk düzenlemeleri yapmak konusunda size yardımcı olacaktır.Ve son olarak, reklam fotoğrafı çekimi için ipuçları verirken, seçilen çekim lokasyonunun marka ve ürünle uyumlu olmasına dikkat etmek gerekmektedir. Konseptin ve hedef kitlenin beklentilerine uygun bir mekan seçimi, başarılı ve etkili bir reklam fotoğrafı çekimi için oldukça önemlidir.
0 notes
dunyaninicindeyim · 1 year
Text
avare bilmeden indiği kasabayı taradı. ufak tefek binalar, evler, turuncu sokak ışıkları, birkaç yaşlı çifti yanından geçerken gördü. gözlem yapmayı seviyordu. bunu sürdürürken kaldırımlarda yürüdü ve bir bara girdi. bildiği sıradan mekanlara göre burası boş sayılırdı. arkasına yaslanarak birasını yudumlayan kızıl saçlı iri bir adam, molasındaki bir piyanist ve tezgahı toparlayıp parlatan barmen dışında kimse gözükmüyordu içeride. loş bir ışık ve nemli hava onu mayıştırıyordu. adımlarını attı. içinden bir şeyler içmek ve belki de bir yerlerde sızmak geliyordu. ama bu sadece sezgisel bi arzu idi. mantığa uymayan, boş sıkıntıdan türeyen şu pis istekler. bazı insanlar bu tür isteklere yenik düşerek yanlış işlere kalkışıyorlar ve buna da şeytana uymak diyorlardı. bunun bir ortaçağ alışkanlığı olduğunu düşündü. şeytana uymak da neymiş? şeytan gibi yüce bir varlık? dediklerine göre alemlerin yaratıcısı tanrıya karşı gelecek kadar asi ve dikbaşlı, iblislerin, sonsuz ızdırabın lordu? tüm her şeyi bırakacak ve senin zayıf ruhunu, iradesiz kalbini ele geçirip sana ahlaksız şeyler yaptıracak, öyle mi?
tezgaha yanaştı, "avare". barmene basit bir şeyler mırıldandı ve istediği önüne geldi. acele etmeden içkisine davranırken etrafı biraz daha süzdü. yeni bir açıdan bu sefer. kızıl saçlı iri adamın bir bacağının olmadığını gördü mesela. yeni bir açı ve yeni bir şey. henüz aklında bir şey yoktu ama ilgi çekici buluyordu. bastonunu masanın kenarına dayamış kızıl saçlı iri adam arkasına yaslanmayı sürdürüyordu ancak sanki bir şey acelesi var ya da gerginmiş gibi bir I hali vardı. masaya ve oraya koyduğu sıkılmış yumruğuna bakıyordu. altın bir yüzüğü vardı adamın. aynı yumrukla bira bardağını kaldırıp ağzına götürüyordu. ardından bardağı ve yumruğunu masaya indirip aynı pozisyona geri dönüyordu. merak etmedi avare. hayır, onun yerine piyaniste döndü. özel bir şey yoktu sanki. sıradan, siyah beyaz elbiseli bir müzisyen gibi piyanosuna yakın bir masada bacaklarını üst üste atmış ve barın ön camından dışarıyı, yoldan geçen bir iki insanı seyrediyordu. huzurlu gözükmesi onu kıskandırdı.
avare de zamanlar huzurlu bir adamdı. ya da bu kelimeyi "huşu içinde olmak" gibi bir şeyle değiştirebilirsiniz. yerine göre inançlı bir adamdı. bir düzeni vardı. aşık bir ruhtu ve yaptığı her şeyi aşkı için yapıyordu. bu kafaya sahip diğer insanlar gibi. fakat farklı olduğunu sandığı bazı noktalar vardı. kendini bir soylu ya da aydın değil de daha çok bir "yolcu" olarak görürdü. şiirler yazar, insanlara okurdu. bazen kiliseye giderdi. gelecekte onu nelerin beklediğini merak eder ve bazen buna hayli kafa yorardi. sevilen, yalnız ama habersiz birisiydi. işte böyleydi.
0 notes
haklisinseff · 2 years
Note
Fotoğraflarını sevgilin mi çekiyor:)
Hayır. Açı, ışık vs. ayarlayıp arkadaşlarıma çektiriyorum
1 note · View note
acid-gramma · 4 years
Note
Gerçekten kemer olduğu belli oluyor videoda... ışık açı vs teknikler kullandığını biliyoruz ama yan profilden çekilmiş fotoğrafın da var instada (makyajsız dediğin) ve orada kemer yokken videoda var wtf?
E kemik var orda kemer denmez ama bence. Farklı acılarda farklı cıkar bro bu kadar
29 notes · View notes
tumitutscanlation · 5 years
Text
Heavenly Blessing – 138. Bölüm
Mega // Drive // Wattpad
Bölüm 138: Çorak Tepelerde, Ayaklanan Kara Kalpli Han
Hizmetçilerin sahiden sözlerini tutacağı ve onları ele vermeyecekleri hiç aklına gelmemişti. Başka birisinden bahsediyorlardı.
Görünüşe göre ikisi dışında başka ‘oldukça tuhaf bir kadın’la küçük bir çocuk, gece için bu handa kalmaya gelmişti.
Cennet’in Gözü ve ekibi bakıştı ve neredeyse aynı anda el işaretleri yaptılar, kapıyı tekmeleyerek açmaya hazırlardı. Aniden, odanın içindeki ışık söndü ve siluet kayboldu. Hemen ardından ise bir grup hızlı ‘pat, pat, pat’ sesi ve hızla kapıyı açan bir kadının aceleci ayak sesleri duyuldu, sövüyordu. “SİZ LEŞ KOKULU HERİFLER GECENİN Bİ YARISINDA NE BOKUNA KAPIMIN DIŞINDA DİKİLİYONUZ? BÜYÜK ANNENİZ BANYO YAPACAK, NE PLANLIYONUZ? HAA?!”
Kadın inceydi ve şehvetli bir vücudu vardı, makyajsız yüzü cennetlikti; her ne kadar dövüşçü bir horozun endamına sahip olsa da, yine de büsbütün bir kadındı. Cıkladı, kollarını kıvırdı ve sövmeye devam etti. “VE Bİ DE Bİ SÜRÜ KEŞİŞLE EFSUNCU. SİZ DİNDAR RAHİPLER DEİL MİSİNİZ? İFFET YEMİNLERİNİZE NOLDU?!”
Bazı keşişler mırıldandı. “Yanlış anlaşılma, sadece bir yanlış anlaşılma…”
Kadın kaşlarını imkansız derecede kaldırdı, saldıracakmış gibi ellerini de yükseltti. “YALNIŞ ANLAŞILMAYMIŞ BULUŞMAYMIŞ SİKİMDE DEĞİL, DEFOLUP GİDİN YOKSA BU BÜYÜK ANNE SİZE BANYO SUYUYLA DOLU KOCA BİR KÜVET VERECEK!”
“HEY HEY HEY, HAYIRSEVER HANIM, NASIL BÖYLE DAVRANIRSIN? EDEBİNİ TAKIN!”
“Hadi gidelim buradan…”
Her ne kadar Xie Lian kadının yüzünü tanımasa da, yine de sesinin ve tavrının oldukça aşina geldiğini düşünüyordu. Bir an sonra fısıltıyla sordu. “Lan Chang?”
“Evet. Bu o.” Hua Cheng cevapladı.
Kalabalığın dağıldığını görünce, Lan Chang rahat bir nefes vermiş gibi göründü, etrafına baktı ve aceleyle tekrar odasına girerek kapıyı kapattı. Ağır bir makyajla yüzünü boyamamıştı, dünyaya sade yüzünü gösteriyordu ve gözlerinin etrafında bir hayli kırışıklıklar vardı, yaşı kendini belli ediyordu, beklenmedik bir şekilde zarifti ve Xie Lian neredeyse onu tanıyamayacaktı. Eğer Büyük Savaş Salonuna bugünkü haliyle gelse, Pei Ming’in masumiyeti o zamanki kadar inanılır olmazdı. TongLu Dağı ilk açıldığı ve hayaletleri ilk kışkırttığı zaman, her yerdeki pek çok canavar ve iblis mühürlerinden serbest kalmıştı, ve Lan Chang ile cenin ruhu da onlar arasındaydı. Eğer hizmetçinin ‘oldukça tuhaf bir kadın’la kastettiği Lan Chang ise, o zaman onun yanındaki küçük çocuk da…
Xie Lian Hua Cheng’e fısıldadı. “Cenin ruhu da onunla olmalı. Yaratık çok tehlikeli, böylece kaçmalarına izin veremeyiz.”
Ancak zaten karanlık bir handaydılar ve Hua Cheng’in peşinde ölümlü ustalardan bir grup vardı. Bu şartlar altında onları yakalamaları hiçte kolay değildi.
Keşiş ve efsunculardan oluşan kalabalık basamaklara vardı ve hizmetçi sordu. “Ee? Lordlarımın aradığı kadın o değil miydi?”
“Değildi!” Diye yanıtladı Cennet’in Gözü. “Oof! O zaman sana sorayım, yanında küçük bir çocuk olan bir efsuncu gördün mü?”
Hizmetçi düşündü ve konuştu. “Yanında çocuk yok, ama tek başına bir efsuncu var.”
Bunu duyunca çete bir kez daha neşelenmişti ve kısık bir sesle sordular. “O nerede?”
Hizmetçi de kısık bir sesle yanıtladı. “Şurada.”
Bu kez başka bir odayı işaret ediyordu. Kalabalık bakıştı ve bir kez daha onun peşinden seyirdiler.
Ancak beklenmedik bir şekilde, bu kez, daha kapıya varmalarına üç adım kala, aniden keskin bir ses havayı yardı ve kapının deliklerinden sarı bir tılsım fırladı, Cennet’in Gözünün yanağını sıyırıp geçti ve hemen arkasındaki duvara çakıldı. Şok olan kalabalık tılsıma bakmak için üzere koşturdu ve demir bir levha gibi duvara yarı yarıya gömülmüş olduğunu gördüler.
Pek çokları kapıya koşmak üzereydi ama Cennet’in Gözü onları durdurdu. “O değil! Ama etkileyici birisi, aceleci davranıp kavga çıkartmak istemeyiz.” Ardından elini bir selamlamayla birleştirdi ve seslendi. “Sizi rahatsız ettiğimiz için özür dileriz, yetenekli efendi. Ama bir yanlış anlaşılma oldu.”
Odanın içerisindeki kişi cevap vermedi, sahiden tam bir yetenekli efendiye yakışır şekilde davranıyordu. Kalabalık şaşırdı ve birisi sordu. “Dao-xiong, neden kapının arkasındaki o değil dedin? O saçma efsuncunun da bu kadar güçlü gizli silahları yok muydu?”
Saçma efsuncu… Xie Lian’ın bahsi geçen ‘Gizli silah’ın Bozulmaz Erdem Köfteleri olduğunu anlaması için sahiden bir süre düşünmesi gerekmişti, Eee, pekala…
Cennet’in Gözü kısık bir sesle yanıtladı. “Elbette o değil. Her ikisi de gizli silahlar kullanıyorlar, ama odadaki kişinin elleri ve gücü, saçma efsuncudan bir parça daha zayıf…”
Daha sözlerini bitirememişti ki arkalarından yedi sekiz kadar daha sarı tılsım daha fırladı, ok gibi kapılara ve duvarlara saplanmışlardı. Kalabalık korkmuştu ve tek kelime daha etmeden alt kata kaçtılar. Herkesin gittiğini görünce Xie Lian gizlice kapıyı açtı, sarı tılsımı duvardan çıkarttıktan sonra odalarına geri döndü. Hua Cheng tılsımı yakmak için iki parmağını kullandı ve tek bir bakış attıktan sonra bir kenara fırlattı. “Cennet’in Gözü’nün gözü sahiden fena değil.”
Sarı tılsımın yüzeyinde bir ruhani hale katmanı vardı, bu nedenle bıçak kadar keskindi, fırlatıldığı zaman çelik kadar güçlüydü ve duvarın derinlerine saplanabilmişti.
Ancak öncesinde, Xie Lian köfteleri fırlatırken o kadar çok saf güç kullanmıştı ki demir topaklar gibi fırlamışlardı ve hiçbir ruhani güç eklenmemiş, kendisinin kontrol edilmiş gücüyle hepsi serbest bırakılmıştı. Sonuçta, yüz yıllarca ruhani güç kullanmadan yaşamıştı ve uzun zaman önce bu şekilde yaşamaya alışmıştı. Cennet’in Gözü bunu kullanarak güç farkını belirlemişti.
Xie Lian merak etmekten kendisini alamadı, Bu handa kaç farklı tür insan toplanmış böyle? Neden bir efsuncu burada kalıyor? O da mı kötülüğü yenmeye gelmiş? O sıradan keşiş ve efsuncuların hiçbir şey fark etmemiş olması normal, ama o seviyede güçlü bir kişi, nasıl bu handa bir tuhaflık olduğunu fark etmez? Her şekilde, şimdi kesinlikle onların San Lang’ın burada olduğunu fark etmelerine izin veremem. Eğer konuşmaya başlarlar ve yan odadaki kişi de kulak misafiri olursa, kovalamacaya bir kişi daha eklenir. Üstelik baş edilmesi onlar kadar kolay olmaz.
Çete tekrar alt kata inmiş ve girişe geri dönmüştü, yine uzun masada oturuyorlardı. Xie Lian Hua Cheng’in açtığı delikten göz attı ve hizmetçi konuştu. “Tekrar siparişlerinizi hazırlamak için şimdi mutfağa dönüyorum, Lordlarımın biraz daha beklemelerini dilerim, hehehe.”
“BEKLE! Suları da al. Sunmadan önce bardakları da düzgünce yıka.”
“Elbette, elbette. Hehehe.”
Hizmetçi güller açan yüzüyle gitti ve muhtemelen mutfağa ilerliyordu. Xie Lian’ın aklına mutfağın hanın altında olduğu gelmişti, bu nedenle Hua Cheng’i aldı, pencereden atlayarak hanın dışına indi. Xie Lian bu karanlık işletmenin sahibinin kim olduğunu görmek için yaklaştı.
Mutfaktaki ışık soluktu, sadece birkaç ölü ışık yanıyordu ve görünürde hiç kimse yoktu. Ama dikkatle dinleyince, bir yerlerden çiğneme sesleri geliyordu.
Xie Lian birkaç açı denedi ve en sonunda sesin ocağın üzerinden geldiğini keşfetti. Görüş alanı ise ocağın kendisi tarafından kapatılmıştı ama ocağın yanındaki tezgahta bir insan bacağı vardı. Bariz bir şekilde adam çoktan ölmüştü, ama çiğneme ve yutma sesleriyle birlikte hala kımıldıyordu.
Tam bu sırada birkaç hizmetçi mutfağa girdi. “Kralım…”
Ocağın üzerinden, darmadağın, pis bir adam aniden başını kaldırdı, hala çiğniyordu ve uykulu bir halde cevapladı. “NE?!”
Adamın dudakları taze kanla kaplanmıştı, gözleri yeşil bir ışıltı saçıyordu ve ağzından tavuk budu gibi bir insan eli sarkmaktaydı. Her ne kadar ifadesi ve görüntüsü korkunç olsa da, kolayca görünebiliyordu – bu adam Qi Rong’un ele geçirdiği babaydı!
Dolmuş yanaklarıyla, henüz tümüyle yenmemiş elin parmaklarını emdi ve bir an sonra birkaç kemik tükürdü, isabetle hizmetçilerin suratlarına çarpmışlardı. Küfretti. “Sizi bok çukurunda doğmuş işe yaramaz pislikler! Yas tutar gibi ağlıyonuz ve ben de gelmiş bu ataya yemek getirdiğinizi düşünüyom. Ee? İnsanlar nerde? Et nerde? SİZE ZATEN ZEHRİ VERMEDİM Mİ, NE DİYE HALA BEKLİYONUZ?”
Görünüşe göre, yerde yatmakta olan ve an itibariyle kemirilen kişi ya bu işletmenin gerçek sahibi ya da buralardan geçmekte olan başka bir yolcuydu.
Hizmetçiler tahrik olmuştu. “Kralım, biz işe yaramaz değiliz, sadece keşişler ve efsuncular sürekli konuşarak işleri zorlaştırıyorlar. Önce tabaklar çok yağlı diye haşladılar, ardından tabaktaki saçları küçümsediler. Sunduğumuz yemekleri yemeyi reddediyorlar.”
Qi Rong çiğnedi ve yuttu, ardından on parmaktaki kanları emdi. “NE? NEEEE?! BU ATA BİZZAT ONLARA HARİKA BİR YEMEK PİŞİRDİ. Onları diz çöktürüp yeri yalatmadığım için çoktan sevinç gözyaşları dökmeleri gerekiyordu, HANGİ SİKİK onlara küçümseme hakkını verdi? Kuzen veliaht prensin yemeklerini bir denesinler, O BOK, BOKTAN BETER, O SİKİKLER BU ATANIN ÖNÜNDE MİNNETTARLIKLA EĞİLMELİ!”
Xie Lian: “…”
“…Gege, ona işe yaramaz pisliğin söylediklerine kulak asma.” Hua Cheng rahatlatmaya çalıştı.
“…Haklısın.”
“HEPİNİZ İŞE YARAMAZ PİSLİKLER OLDUĞUNUZ İÇİN, TABAK BİLE YIKAMAYI BİLMİYORSUNUZ!”
Qi Rong ayağa fırladı ve hizmetçileri döverken küfretti. Öfkesi tatmin olunca, Qi Rong kollarını sıvadı, kanla kaplı dudaklarını eliyle sildi ve ıspatulayı aldı, demir tavaya tık tık diye vuruyor ve küfrederken emir veriyordu. “GEL BURAYA!!! Boktan gözlerini aç, bu atanın yeteneklerine şahit olmana izin vereceğim! Bakalım sonrasında söyleyecek lafın kalcak mı!”
Alevler göklere ulaştı ve kısa bir süre sonra, başka yemekler hazırlamış ve hizmetçilere servis etmelerini emrediyordu.
Ne yemeklerdi ama; eti boldu, sebzeler ise taze, leziz ve cezbediciydi. Xie Lian ikinci kattaki misafir odasına geri döndü ve aşağıyı gözledi, keşişler ve efsuncular mest olmuştu. “Güzel görünüyor!”
“Evet! Harika yapılmış, özellikle de bu tuzlu ve karabiberli tavuk, hem büyük hem çıtır… Biraz fazla iri ve çıtır değil mi? Daha önce hiç bu kadar uzun bir tavuk budu görmemiştim?”
Hizmetçiler yanıtladı. “Ah! Bu müessesemizin özelliğidir, her yerdeki tavuk butlarına benzemez, beyaz anka tavuğunun budu pençeleri çıkarılarak özenle servis edilir. Bir genç kız kadar yumuşak ve narin görünmüyor mu, baştan çıkartıcı ve cezbedici?”
“Haklısın. Ama ben en çok bu domuz derisini beğendim; domuz derisi hem gevrek hem yumuşak, ateş tam olması gerektiği gibi ayarlanmış… bekle biraz, neden bu domuzun dövmesi var?”
Hizmetçiler açıkladı. “Ah! Çünkü aşçımız cennetten çıkma oyma yeteneklerini sergilemek istiyor, biraz görsellik katmak için bilerek yapılmış bir numara, hepsi bu.”
“Bu tatlı ekşi pirzolalar iyi pişmemiş gibi ve sosu da çok katı, tatlı ekşi sosla bir şeyleri örtmeye çalışmıyorsunuz, değil mi?”
Hizmetçiler açıkladı. “Hayır! Hiçte değil. Müessesemizdeki her et günlük olarak kesilir ve aynı gün satılır, sadece aşçımız güçlü tatları sever, hepsi bu.”
“…”
Onların yemekleri nasıl hiç durmadan övdüklerini ve yemeğe başlamak üzere olduklarını görünce Xie Lian daha fazla dayanamadı ve öncesinde aldığı küçük çakıl taşını atarak, minik delikten aşağıya gönderdi.
Atışı ‘arınmak’ üzere içeceği çay bardağını kaldırmış olan Cennet’in Gözünün kullandığı eline çarptı ve kolu titredi, bardağı dökülmüştü. Su hala gülümsemeyi sürdürmekte olan hizmetçilerden birisinin yüzüne sıçradı.
Su hiçte sıcak değildi, ama su sıçrayan hizmetçi kaynar suymuş gibi yüzünü eliyle kapatarak bağırdı. “AAHH!!!”
Şimdi herkes gerilmişti ve kılıçlarını çektiler. “NELER OLUYOR?!”
Cennet’in Gözü hizmetçinin elini yakaladı ve kenara çekti. Kalabalık “AH” etti. Hizmetçinin yüzünün yarısı erimişti, sanki su boş bir kağıt parçasına sıçramış ve mürekkep yaymış gibi görünüyordu. Bulanık ve muğlak bir halde, mürekkep izleri yanaklarına aktı ve döküldü.
Yüz hatları ve gülümsemeleri fırçayla çizilmişti!
“…”
Bir an beklemeden, çete masayı devirdi ve hemen hizmetçilerle kavgaya tutuştu.
Hizmetçiler dayak yerken elleriyle başlarını kapatıyor, uluyorlardı. “LORDLARIM!!! LÜTFEN DURUN! EE, O EE, ARADIĞINIZ ACAYİP KADIN VE KÜÇÜK ÇOCUK!!! TUHAF EFSUNCU! O ÜST KATTA! ONLAR ÜST KATTALAR! GİDİP ONLARI BULUN! BİZİ BIRAKIN! BİZ BURADA SADECE YARIM GÜN ÇALIŞIYORUZ!!!”
“PÜÜ!! YARIM GÜN MÜ? SEN KİMİNLE DALGA GEÇİYORSUN?”
“BİZİ KANDIRMAYA MI ÇALIŞIYORSUNUZ? BİZİ SAF MI SANDINIZ? ARTIK ÇOK GEÇ!”
Hizmetçiler sinirlenmişti. “Yalan söylemedi! Doğruyu söylüyor!”
Aşağıdaki kavga gittikçe kızışıyordu ve ustaların ezici üstünlüğünü görünce Xie Lian başını iki yana salladı. Umursamayı bıraktı ve tam kargaşadan faydalanarak Lan Chang ile cenin ruhunu yakalayacaktı ki beklenmedik bir şekilde daha o kapıyı açamadan koridordan bir çığlık yükseldi. Lan Chang’ın korkmuş sesi çınladı. “Hayır… Sana yalvarırım, gitmek istemiyorum! Lütfen, yalvarırım, bizi bırak! Diz çökecek ve secde edeceğim!”
Genç bir adamın sinirli sesi karşılık verdi. “Senin diz çökmen kimin umurunda? Eğer gidersen, o zaman ben… generalim ne yapar? Siktir, siz ana oğul ikilisi bu sefer cidden onun başını belaya soktunuz! Yeter bu kadar çene çalmak, benimle geliyorsunuz!”
Sesi duyunca Xie Lian hızla kapıyı açtı. “Sen misin?!”
Uzun koridorda, siyah giysili bir genç Lan Chang’in önünü kapatarak dikiliyordu, yüz ifadesi karanlıktı. Xie Lian dışarı çıktığı anda, hafifçe başını kaldırdı ve irkilmişti. “Sen mi?!”
Xie Lian kapıdan çıktı. “Fu Yao? Burada ne işin var?”
Lan Chang da onu gördü ve gözleri irileşti. “…Veliaht Prens?”
“…” Fu Yao bir an için onu aşağı yukarı süzdü, dudakları titredi ama en azından gözlerini yuvarlamamıştı. Sorusuna aynen karşılık verdi. “Senin burada ne işin var?”
Xie Lian da başını eğerek kendisine baktı ve aceleyle kadın cübbesini üzerinden sıyırdıktan sonra karşılık verdi. “Uzun hikaye.”
Tam bu sırada Fu Yao yanında durmakta olan Hua Cheng’i fark etti ve gözbebekleri kasıldı.
 Çevirmen: Nynaeve
138 notes · View notes
beyazmantoluu · 5 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Fotoğraf çekme yeteneğim yok. Açı, ışık bilmiyorum. Kameram çok kötü. Efektler başarısız. Fakat bu bahçeyi çok seviyorum. Özellikle geceleri, bitmeyen evin merdivenlerinde oturup yıldızları izlemeyi. Çünkü köyde gökyüzüne baktığınızda yıldızlar daha parlak daha çok, galakside kaybolup gidiyormuşsunuz gibi yakınsınız sanki. Bir de akşamsefaları varsa. Düşünsenize yıldızlara elinizi uzatsanız dokunacakmışsınız gibi ve burnunuza akşamsefası kokuları geliyor. Yağmurunu, karını, çiçeklerini, ağaçlarını, meyvelerini, kedilerini.. çok seviyorum. Geceleri çiçekler uyur diye sulamayan canımın içi anneannemi.. en çok onu. Nefes alamadığımı hissettiğim zaman buraya gelirim. Fesleğenlerin başını okşamak, güllerin renklerine hayran olmak, kasımpatılarının içime verdiği değişik huzur.. çok derin nefes almaya başlıyorum. Yaşama isteğini yeniden tüm hücrelerimde hissediyorum ve beyaz mantoma daha sıkı sarılıyorum.
34 notes · View notes
hariomyogamerkezi · 5 years
Text
AĞRILI VE KISITLI OMUZDA YOGANIN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ /GÜLDEM PEKTAŞ
İÇİNDEKİLER
1.     GİRİŞ
2.     GENEL BİLGİLER
2.a. OMUZ EKLEMİNİN ANATOMİSİ
2.b. AĞRILI VE KISITLI OMUZ HASTALIKLARI
3.     KISITLI OMUZUN ETKİSİ VE TEDAVİ SÜRECİNDE YOGA
4.     BEDEN FARKINDALIĞI İLE YOGA
5.     PRANAYAMA VE BEDEN
6.     AĞRILI OMUZ İÇİN YOGA ASANALARINDA KOL DURUŞLARI
7.     SONUÇ
8.     KAYNAKÇA
1.GİRİŞ
Size acı veren ve hareketlerinizi kısıtlayan bir omuz eklemiyle yaşamakta zorlanırsınız, iyileşme süreci oldukça uzun ve sancılıdır, tam olarak geçti diyemezsiniz ve tedavi süreci yeniden, yeniden tekrarlanarak uzar gider. Yaşamak için çabalarken mutsuz olursunuz.  
Benim sürecim böyle gelişti, yapılan tedaviye ve onca çabaya cevap veren bir omuz yapım yoktu ve sağ omzum nihayetinde operasyonla tedavi edildi.  Son üç yıl sağ omzumla derdim çok büyüktü ve şimdi sol yanım benzer bir durumla karşı karşıya.
Ancak bu kez diğeri kadar kötüleşmeden, çaresizlik yaşamadan ilerliyorum tedavi sürecinde. Bunun sebebi hem bana, hem de doktoruma göre YOGA. Anatomi bilgisi, beden farkındalığı, Yoga bilgisini hayatın içine almak ve Ahimsa. “Şiddetsizlik” usta Patanjali’nin Asthanga Yoga Sisteminin en önemli kuralı ve önce kendinden başlıyor Ahimsa..
Yoga bilgisini hayatın içine aktardığınızda yeni bir yol çıkıyor insanın karşısına. Kendini bilmek ve hayatı bu bilmenin sınırları içine almak. İhtiyacını görmezden gelmeden, kendini unutmadan yaşamak ya da gerçekten var olan bir sorunun çözümüne gitmek. Ertelemeden ve kendine zarar vermeden.
Yoga Uzmanlık Bitirme projemi, yıllardır uğraştığım bu konu üzerine yapmak istedim. İstedim ki, bu çalışma benim gibi omzuyla sıkıntısı olan herkese bir ışık tutsun ve yardımcı olsun. Bir ortopedi uzmanı tarafından teşhis edilmiş ağrılı bir omuz var ise ortada ve eklemin mobilizasyonuna gerek duyuluyorsa, yoganın iyileştirici gücünden faydalanmak, biz ağrıyan omuz sahipleri için önemli bana göre.
Omuz anatomisinden bahsetmeden olmazdı, çok kapsamlı olmasa da kas, eklem ve kemik yapısı hakkında genel bir bilgi vermeye çalıştım. Yoga eğitmenlerinin ve yoga asanalarını pratikte uygulayan herkesin beden anatomisini bilmesi, geliştirmesi gerektiğine inanıyorum.
Her yoga pratiğinde hatta gün içinde hemen her hareketimizde kollarımızı kullanıyoruz ve onları korumak hiç aklımıza gelmiyor. Biliyoruz yapısını, hareket kabiliyetini ama hatırlamıyoruz, unutur çünkü zihin. Biz tekrar tekrar bakmalıyız, yoga bir öğrenme yolculuğudur ve her bilgi diğeriyle birleştiğinde, birlikte kullanıldığında anlam kazanır. Bilgi yük olmaktan çıkar ve dönüşüm başlar.
“İmgeleme her şeydir”, bu benim öğrenip deneyimlediğim bir bilgi, ilgilendiğimiz yerin yapısını bilirsek gözümüzde canlandırabiliriz ve pratik anında o bölgenin yapısına uygun şekilde yapabiliriz o hareketi. Nefesi ve zihni bir arada tutmaya çalışırken, bu akışlara bir de beden anatomi bilgisini eklersek, bedenimize zarar vermeden güçlü bir iyileşme sağlayabiliriz.
2.GENEL BİLGİLER
2.a.OMUZ EKLEMİNİN ANATOMİSİ
Omuz; göğüs duvarı sternum, klavikula, skapula ve humerus arasında, gleno-humeral ve aksesuar eklemlerden (akromiyo-klavikular, sterno-klavikular ve skapulo-torasik) oluşan, sagittal, vertikal ve transvers düzlemlerde, oldukça geniş bir eklem açıklığına sahip kompleks bir yapıdır. Stabilizasyonu sağlayan eklem kapsülü ve rotator kaslarda ortaya çıkan patolojik değişiklikler omuz fonksiyonlarını ileri derece etkiler. Dış etkilere açık anatomik konumu nedeniyle gerek travmatik gerekse kullanmaya bağlı olan omuz eklemi patolojileri, sık karşılaşılan bir hastalık grubunu oluşturur.
Kemikler       :
Omuz ekleminde 3 kemik yer alır:
Kürek kemiği              (skapula)
Kol kemiği                   (humerus)
Köprücük kemiği        (Klavikula).
Omuz eklemi toraks ve sternum tarafından desteklenmekle birlikte, esas olarak klavikula, skapula ve humerus arasındaki bir oluşumdur. Akromiyoklavikular eklemle birbirine bağlanan klavikula ve skapula, bir çatı şeklinde gövde iskeletinin üst kısmını örter. Bu bağlantı bölgesi aynı zamanda üst ekstremite ile gövde arasındaki kavşak noktasını oluşturur. Bu kemik yapıların birbirleri ile ve gövde iskeleti ile ilişkileri hem ekstremitelerin hızlı, geniş açılı ve kompleks hareketleri yapabilmelerine izin verir, hem de omuz kavşağına binen mekanik yükleri gövde iskeleti üzerinde dağıtarak serviko-humeral damar-sinir paketleri ve toraks içi vital (hayati) yapıların korunmasını sağlar.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
                                            1. Klavikula, 15-17 cm. uzunluğunda, 2-3 cm. genişliğinde, "S" şeklinde iki kavsi olan bir kemiktir. Medial (orta hatta yakın) kavisin açıklığı öne, lateral (kenara yakın) kavisin açıklığı arkaya bakar. Kemiğin üst yüzeyi oldukça düzdür. Lateral uç yukarıdan aşağıya basık ve yassıdır. Bu ucun ön tarafında akromiyonla eklem yapan oval biçiminde küçük bir eklem yüzü vardır. Sternum ile eklemleşen medial uç ise daha kalındır.
2. Skapula, iki yüzü, üç köşesi ve üç kenarı olan, yassı bir kemiktir. Fonksiyonel açıdan lateral köşe önemlidir. Glenohumeral eklemi oluşturan glenoid kavite ve korakoid çıkıntı buradadır. Glenoid kavite kuyruğu yukarıda, başı aşağıda olan bir virgüle benzer. Yaklaşık olarak 2 -7° arasında retroversiyon (arkaya dönme) açısı vardır. Bu açının artması ya da azalması omuz instabilitesine (değişkenliğine) yol açabilir.
Korakoid çıkıntı birçok kas ve ligamanın tutunma yeridir ve yoga pratikleri esnasında buradaki ligamentleri fazla esnetmek zarar verici olabilir. Bedenin sınırlarını keşfetmek yoganın amaçlarından biridir..
Skapulanın arka yüzü ve iç kenarından başlayarak dışa ve yukarıya doğru uzanan yassı ve kalın bir çıkıntı (spina skapula), akromiyon denilen yassı ve kalın bir uzantı ile sonlanır. Akromiyon klavikula ile eklemleşir.  
3. Humerus, omuz eklemini oluşturan üçüncü kemik yapıdır. Humerus üst ucunun yarım küre şeklindeki yuvarlak eklem yüzüne kaput humeri denir. Kaput humeri yukarı ve içe bakar ve humerus cisminin uzun ekseni ile arasında, açıklığı mediale bakan 130º-150° lik bir açı meydana gelir. Ayrıca humerus başının yaklaşık 35°lik retroversiyon açısı vardır.
Omuz-kol kompleksi hareketlerinde klavikula sternum etrafında, skapula klavikula etrafında ve humerus skapula etrafında dönmekte ve buna skapulanın toraks üzerindeki dönücü ve kayıcı hareketleri eklenmektedir. Böyle bir düzenleme ile omuz-kol kompleksinde hareketlilik artmakta aynı zamanda göğüs duvarına güçlü bir şekilde tespit edilmektedir.
Eklemler:
Omuz; skapulo-humeral (glenohumeral), sterno-klavikular, akromio-klavikular ve skapulo-torasik eklem olmak üzere 4 eklemden oluşan bir yapıdır. Skapulo-torasik eklem gerçek anlamda anatomik bir eklem değildir. Skapula kemiğinin toraks üzerinde hareket yeteneğine sahip olması nedeniyle fonksiyonel yönden eklem olarak kabul edilir. Bu dört eklem aynı anda tek bir bütün olarak çalışabilir veya ayrı ayrı, serbest olarak ta hareket edebilir.
Omuz eklemi humerus başı ile skapuladaki glenoid fossa arasında meydana gelmiştir. Bu nedenle kol hareketlerinin "omuz eklemi hareketleri" adı altında ele alınması uygun olur. Omuz ekleminin yaptığı hareketler; fleksiyon (bükülme, kolun önden omuz yüksekliğinin üstüne kaldırılması), ekstansiyon (germe, geriye doğru uzatma, eklem açısının büyümesi), abdüksiyon (kolun yandan omuz yüksekliğine kalkması), addüksiyon (kolun aşağı inmesi ve bedene yakınlaşması) , internal rotasyon (içe dönme), eksternal rotasyon (dışa dönme) şeklindedir.
a.Gleno-humeral (skapula-humeral) eklem: Eklemi oluşturan kemik yüzeyler, anatomik olarak birbirleri ile uyumlu değildirler. Glenoid fossa humerus başına göre küçük kalır ve ancak başın 1/3 den biraz fazlası eklem çukuru ile temas eder. Omuz ekleminin bu mekanik uygunsuzluğu ekleme olağanüstü bir hareket yeteneği sağlar. Gleno-humeral eklemi örten kapsülün hacmi, humerus başının yaklaşık iki katı kadardır. Bu durum glenohumeral ekleme geniş hareket açısı sağlarken, stabilitenin (sağlamlık, dayanıklılık) azalmasına yol açar. Çünkü kapsülün stabiliteye katılımı azdır.  Eklem stabilitesi önden glenohumeral ligaman, üstten korakohumeral ligaman ve arkadan rotator kılıf tendonları ile sağlanır.
Ligamanlar eklemdeki iki kemiği birbirine bağlayan yapılardır. Bu bağlar eklemi sarar, eklem kapsülünü destekler, eklemin dayanıklılığını ve hareketini sağlar. Yoga pratikleri sırasında özellikle fazla esnetilmemeleri, korunmaları gerekir.
Glenohumeral ligaman superior (üst), medial (orta), inferior (iç) olmak üzere 3 parçadan oluşur. İlk iki parçanın eklem stabilitesine katkısı azdır. Ligamanın kalınlaşmış orta bölümüne superior band adı verilir ve kolun 90° abdüksiyon ve eksternal rotasyonunda majör stabilizatör olarak görev yapar.
                          b. Akromiyoklavikuler eklem(AKE): Klavikulanın dış ucu ile akromiali birleştiren planar (düzlemsel) bir eklemdir. AKE'in en önemli özelliği omuz elevasyonu (yukarı çıkması) sırasında yaklaşık 20º’ye ulaşan rotasyon yaparak ekleme ek bir hareket açıklığı sağlamasıdır. Bu rotasyon, elevasyonun ilk 20°si ve son 40°sinde oluşur.
c. Skapulotorasik eklem: Fonksiyonel olarak omuz kuşağı hareketlerine katkısından dolayı fizyolojik bir eklem olarak tanımlanır.  Skapula, kaslar ve bursalar ile ayrıldığı göğüs kafesi üzerinde kayar. Protraksiyon (öne itme), retraksiyon (geriye çekme), elevasyon ( yukarı kaldırma), depresyon (aşağı çekme) ve rotasyona ( ekseni etrafında dönme) uğrar. Fleksiyonun ilk 60°’sinde ve abdüksiyonun ilk 30°’sinde skapula, toraks üzerinde stabil pozisyondadır. Bundan sonra glenohumeral eklem hareketinin her 2 derecesi için skapulotorasik eklemde 1 derece hareket oluşur.
d. Sternoklavikular Eklem: Eyer tipi bir eklemdir.  Omuz kavşağı eklemleri arasında yer alan sternoklavikular eklem sternumun üst ucundan başlamaktadır. Sternoklavikular eklemi klavikula kemiğine doğru uzanarak proksimal (vücuda yakın) üst ucunda sonlanır. Üst ekstremitelerimiz ile gövde iskeleti arasında bulunan tek eklemimizdir. Omuz kavşağını ve üst ekstremiteyi toraksa bağlar. Sternoklavikular eklemi destekleyen en önemli kas Subclavius kasıdır. Eklem kapsülü oldukça kuvvetlidir ve dislokasyonu engeller.
Kaslar :              
Omuz fonksiyonlarını sağlayan kaslar topoğrafik olarak; aksio-skapular kaslar, aksio-humeral kaslar ve skapuladan başlayıp humerusa yapışan kaslar olmak üzere üç grupta incelenir.
Tumblr media
a. Aksio-skapular kaslar, aksiyal iskeletten (omurga, göğüs kemikleri) başlayıp skapulaya yapışırlar. Bu grupta trapezius, serratus anterior, pektoralis minör, levator skapula ve rhomboid kaslar bulunur. Levator skapula, skapulaya elevasyon ve lateral (dış yana) rotasyon yaptırır. Serratus anterior skapulaya depresyon ve protraksiyon yaptırır. Pektoralis minör depresyon ve protraksiyonda serratus anteriora yardım eder. Levator skapula ve serratus anterior rotasyon sırasında skapulanın sabitleşmesini sağlarlar. Trapeziusun üst lifleri skapulaya elevasyon ve lateral rotasyon yaptırırken, alt lifleri depresyon (aşağı çekme) ve retraksiyon (geri çekme) yaptırır. Rhomboid kaslar ise skapulaya medial rotasyon, retraksiyon ve elevasyon yaptırırlar. Bu kaslar trapeziusun antagonisti (eylemin tersi yönünde hareket eden kaslardır) gibi hareket ederek skapulayı medial yönde çekerler.
b. Aksio-humeral kaslar, aksiyal iskeletten başlayıp humerusa yapışırlar. Bu grupta latissimus dorsi ve pektoralis majör bulunur. Latissimus dorsi skapulaya retraksiyon yaptırır. Aynı zamanda omuza abdüksiyon, internal rotasyon ve ekstansiyon da yaptırır. Pektoralis majör ise omuzun addüksiyon, internal rotasyon, fleksiyon ve horizontal addüksiyonunda görev alır.
c. Skapuladan başlayıp humerusa yapışan kaslar, ise deltoid, teres major, biseps ve rotator kılıf kaslarıdır.
Tumblr media
Deltoid kası fonksiyonel olarak üç parçaya ayrılır. En kuvvetli parçası orta deltoiddir ve omuza abdüksiyon yaptırır. Anterior (ön) deltoid fleksiyon yaptırır, ayrıca horizontal addüksiyon (kolun bedenin önünden diğer omuz tarafına getirilmesi) ve internal (iç) rotasyonda görev alır. Posterior (arka) deltoid ekstansiyon ve horizontal abdüksiyon yaptırır. Eksternal rotasyona da yardımcıdır. Teres majör, omuz addüksiyonu, ekstansiyonu ve rotasyonunda görevlidir. Biseps omuzun depresörüdür. Bisipital tendon (biseps uzun başı tendonu) omuz eklem kapsülünün içinden geçer ve omuz eklemiyle ilgili hastalıklarda olaya katılabilir. Supraspinatus, infraspinatus, teres minör ve subskapularis kasları birlikte omuza rotasyon yaptırırlar ve omuzu bir kuşak gibi sarmalarından ötürü RK (rotator cuff) kasları olarak tanımlanırlar. Bunlar içinde en çok yaralanmaya maruz kalanı supraspinatustur. Supraspinatus omuza abdüksiyon yaptırır ve dış rotasyona yardımcı olur. İnfraspinatus dış rotasyonun primer kasıdır. Teres minör de dış rotasyona yardımcı olur. Subskapularis ise abdüksiyonda iken, omuzu iç rotasyona getirir.
Kol kemiğini kürek kemiğine bağlayan yapı rotator kılıftır. Bu kılıf 4 kasın kirişinden oluşur;
Supraspinatus
İnfraspinatus
Teres minör
Subskapularis
Tumblr media
Kirişler, kasları kemiğe bağlayan yapılardır. Kaslar, kemikleri bu kirişleri çekerek hareket ettirirler. Rotator manşet kolumuzu kaldırmada ve omuzu döndürme hareketinde yardımcıdır ve kolumuzu kaldırırken kol kemiğinin kürek kemiğinin yuvasında sıkı bir şekilde durmasını sağlar.
Rotator manşet; kürek kemiği çıkıntısı olan akromion ile omuz başı arasında 1-1.5 cm’lik bir aralıkta uzanır. Akromion ile rotator manşet arasında bursa adlı kese şeklinde bir yapı yer alır. Bu yapı, kayganlaştırıcı bir sıvı ile kemik ve kas arasında sürtünmeyi azaltır. Hareket açıklığının devamı için yumuşak bir bölge sağlar.
Omuz problemlerinde gerekli kas gücüne ulaşmak için düzenli ve kendi içinde gelişen pratiklere ihtiyacımız vardır. Eklem çevresindeki kaslar güçlendikçe eklemin gücü ve dayanıklılığı da artacaktır.
                                      2.b.AĞRILI VE KISITLI OMUZ HASTALIKLARI
Ağrılı omuz en yaygın yakınmalardan biridir. Omuz hastalıklarının tanısal sınıflandırması, omuzda ağrı ve fonksiyon kaybına neden olan problemler çok geniş bir alanı kapsamakta, ancak ben bu yazımda hareketle oluşup yine hareketle iyileşme sağlanabilen ve sıklıkla rastlanan problemlerden kısaca bahsedeceğim.
Bursit: Birçok kişiye göre omuzdaki ağrının nedeni omuzdaki bursa adı verilen kesenin inflamasyonu olan bursittir. (subakromial veya subkorakoidal veya skapulatorasik bursit)
Tendinit: Tendon inflamasyonuna verilen isimdir ve omuzdaki ağrının bir diğer nedeni olabilir. Tendonlar kasları kemiklere bağlayan ve çok güçlü olan yapılardır. İki tür tendinit vardır; Dejeneratif tendinit (dejenerasyona bağlıdır) ve Kalsifik tendinit (kalsiyumun omuz kasları içinde birikmesiyle ortaya çıkar).
Subakromial Sıkışma (İmpingement) Sendromu: Bursa veya tendonların inflamasyonlarına ise, birçok problem neden olabilir. Bu problemlerden bir tanesi impingement (sıkışma) sendromudur.
İmpingement sendromu; rotator manşet (döndürücü kılıf) tendonlarının omuz ekleminin çatısında bulunan akromiona sürtünmesiyle oluşur. Bu sürtünme ile o bölgede aşınma, hassasiyet, şişme ( ödem ) sebebiyle hareket kısıtlılığı başlar.
Kolun kaldırma hareketi kol kemiğini (humerus), akromionun köşesine doğru zorlar. Aşırı kullanım ile bu durum bursa dokusunda irritasyona ve şişmeye neden olur. Akromion ve rotator manşet arasındaki alanı daraltan her olay sıkışmanın kötüleşmesine yol açar.
Akromioklaviküler eklemdeki aşınma sonucu kemikte dikensi çıkıntılar oluşabilir. Kemik çıkıntılar akromion ve rotator manşet arasındaki alanı daraltabilirler. Bazı kişilerde bu alan akromionun anatomik yapısı nedeniyle dardır. Bazı akromion tipleri çok aşağıya eğimlidir ve rotator manşet üzerinde bası oluşturmaktadır.
Dejeneratif eklem hastalıkları  (Akromio-klavikuler eklem artrozu): Skapula ve humerus arasındaki ( glenohumeral) ve klavikula ile akromion arasındaki (akromioklavikuler) eklemlerde görülen artrit (ödem ve iltihabi durum) sonucu ortaya çıkan kireçlenmedir. AC eklem Artrozu olarak bahsedilir.
Donuk omuz(adeziv kapsülit): Aşırı kullanım (overuse), travma, akromiyoklavikular artroz gibi nedenler, tendonlarda sıkışmaya bağlı ağrı ve enflamasyon (impingement sendromu) ile kopmalara neden olabilir. Ağrı ve/veya yırtılma sonucu ortaya çıkan fonksiyon kaybı donuk omuz ( frozen shoulder ) gelişimi ile kronik bir hal alabilir. Ağrının şiddeti kişinin iş verimliliğini ve yaşam kalitesini etkilemekte olduğundan uygun tedavi şarttır. Bazı vakalarda ağrının omuzdan veya boyundaki bir olaydan mı kaynaklandığını ayırmak için omuz eklemindeki bursa dokusuna lokal anestezik verilir. İnjeksiyon sonrası ağrının ortadan kalkması omuz kaynaklı olduğunu doğrular. Ya da ağrının devam etmesi artık cerrahi bir tedavinin gerektiğini doğrular.
3. KISITLI OMUZUN ETKİSİ VE TEDAVİ SÜRECİNDE YOGA
Fiziksel muayene sonrasında anormal eğimli akromion veya kemik çıkıntıları  görmek için röntgen, tam teşhis için ise MRI (manyetik rezonans görüntüleme)  tetkiki istenir. MRI hem kemik yapı hem de tendonlar hakkında bize ayrıntılı  bilgi veren bir görüntüleme yöntemidir.
Erken evrelerde omuzda sürekli bir acı vardır. Aynı zamanda kolu yana  veya öne-yukarı kaldırırken ağrıya neden olur. Hastaların çoğu ağrı nedeniyle  etkilenen omuz üzerine yatmakta zorlandıklarını ifade ederler.
Güçsüzlük ve kolu kaldıramama bazen de rotator manşette yırtık oluştuğunu  düşündürür.
Arka cebe uzanırken hissedilen keskin ağrı impingement sendromunun  belirtilerinden biridir. Durum ilerledikçe, omuzdaki huzursuzluk artar. Bu dönemde yoga pratiklerinde internal ve external  rotasyon, fleksiyon, ekstansiyon ve kol dengeleri gerektiren duruşlar ağrılı  ve kısıtlıdır.
Omuz hastalıklarının  tedavisinde başarılı sonuç almak için teşhisin doğru yapılmış olması gerekir.  Tedavide Fizik tedavi ve Rehabilitasyon büyük rol oynar. Fizik tedavide  kullanılan eklem mobilizasyon hareketleri ve düzenli pratikler iyileşmenin  temelini oluşturur.
Codman egzersizi akut ağrılı dönemde uygulanmaya başlanır. Bedeni öne  eğerek zemin ile 90 derece açı yapacak şekilde durulur. Gevşemiş durumda, kol  sarkıtılarak omuz eklem döndürme hareketleri yapılır. Bu dönemden sonra amaç  omuz çevresi kaslarını ( özellikle deltoid, rotator kaf, serratus anteriör,  levatör skapula ve trapezius) güçlendirmektir. Bir dirence karşı ağırlıkla  veya elastik bantlar yardımıyla yapılır.
Erken safhada henüz iyileşmemiş omuz  eklemine aşırı güç uygulamaktan kaçınılmalıdır. Doktor kararı ile fizik tedavi  süreci başladığında, bu sürecin içine yoga eklenebilir ve bu bedenin farkında  olarak yapıldığında tedaviye yardımcı olandır.
Usta yogilerin yoga tanımlarına  baktığımızda bu tezi destekleyen muazzam bilgiler çıkıyor karşımıza;  “Asanaların iki derin etkisi vardır: fiziksel hareketin kontrolü ve hareket  aracılığıyla güç kazanmak. Hatha yoganın amacı yaşamsal enerjiyi dengeye  getirmektir. Böylece asanalar yaşamsal enerjileri boşa harcamaktansa, bedenin  rahatsızlığını ortadan kaldırmak için kullanılır”. Sri Aurobindo (1872-1950) ve eklemiş; “böylece beden arınır ve  mükemmel bir araç haline gelir”.
Diğer bir manevi usta Amit Ray ise şöyle tanımlamış; “Yoga  hareketin şiiridir, diğer egzersizler düz yazıdır. Yoganın gramerini  anlarsanız, kendi hareketinizin şiirini yazarsınız”.
4. BEDEN FARKINDALIĞI İLE YOGA
Normalde gün içinde kolumuzu omuz seviyesi üzerine her kaldırışımızda omuz ekleminde bir miktar sıkışma olmaktadır. Kolun sürekli omzun üzerine kaldırılmasını gerektiren işler, tekrarlayan fırlatma hareketi bu sıkışmanın problem haline gelmesine yol açabilir. Sıkışma; rotator manşet tendonlarında irritasyon veya hasar oluşturduğunda problem halini alır.
Bu sebeple; yoga pratiklerimizi yaparken, omuz eklem fleksiyonunda,  internal ve external rotasyonlarda, abdüksiyon hareketinde omuz yapımızı bilmek, bedeni dinlemek önemlidir. Yoga pratiklerinde farkında olmazsak buna benzer kol kullanımları zarar verici olabilir.
Yoganın koruyucu tarafı olmakla birlikte iyilik hali de yoga ile kalıcı olmalıdır. Kişinin nefesini, kalbini, kaslarını hâkimiyet altına almasının ve gerginlikleri çözmesinin bir yoludur yoga.
Klinik pratikte ve kendimde deneyimlediğim bir bilgiyi daha paylaşacağım; anatomik duruşta karşıdan baktığınızda ağrıyan omuz diğerinden daha yukardadır. Tek omuzla “bana ne” yapar gibi. Bana öyle geliyor ki aslında yardım çağrısıdır o. İlgilenilmesini ve iyileştirilmesini ister, farkına varılmasını ister. Her tedavi kişinin kendine göredir ve bu ancak bedenimizin farkında isek kolaylaşacak, iyileşme sağlanacaktır. Yoga aynı zamanda hocamın hep dediği gibi “kendilik işçiliğidir” ve tam da bu noktada beden farkındalığına ve anatomi bilgisine gerçekten çok ihtiyacımız vardır.
İlk omuz problemimde bedenimin ve ihtiyacının ne kadar farkında değilsem, diğerinde bir o kadar farkındaydım. Yoga eğitimim boyunca ağrılı olduğum dönemlerde asanalar yerine zihin yogası ve pranayama uyguladım. Zihnimden o asananın en iyi halini yapabildiğimi ve nefesimi omzumdan alıp yine oradan verdiğimi imgeledim, oradaki iyileşmeyi görerek ve ona şiddet uygulamadan.  İstemediği hiçbir hareketi ona uygulatmadım, onun yerine koyabileceğim ve bana iyi gelecek başka hareketler vardı ve işe yarıyordu.
Asananın güzelliğine ve yapabiliyor olmaya kendinizi kaptırdığınızda zarar görmek mümkün. Yanınızdaki matın üstünde arkadaşınız o duruşu mükemmel yapıyorken, sizin yapamamanız anatomik yapınızdan kaynaklanıyor olabilir. O omuzlarını veya kalça eklemini mükemmel açıyla kullanıyorken sizin bir yerinizde oluşan ani bir acı belki de durmanızı, başka bir çeşitleme ile o asanayı uygulamanızı söylüyordur. Sizin kabiliyetiniz muhtemelen başkadır.
Hepimizin anatomik yapısı aynı değildir ve yoga bizim farkındalığımız ile şekillenen bir pratiktir.
Ve belki de sadece bu sebeple yoga derslerinde kendi matımızın dışına gözümüzü kaydırmadan, bedenimizin iç sesini dinleyerek çalışmamız gerekiyordur.
Usta tanımlarına bir örnek daha; “bir duruşta ne kadar ileri gittiğin önemli değildir, vardığın yerde sana ne olduğu önemlidir”. Max Strom
5. PRANAYAMA VE BEDEN
Usta Patanjali’nin 8 basamaklı Asthanga Yoga sisteminde 4.basamaktır Pranayama. Toplumsal ve bireysel dönüştürücü kurallar olan Yama, Niyamalar ile Asanalardan sonra gelir. Prana yaşam enerjisidir ve amaç nefesi kontrol etmek, bu enerjiyi yönlendirmektir.
Var olmamız için gereken ön koşul nefesimizdir. Bizi var ediyorsa kuşkusuz iyileşme de sağlayacaktır. Surya’dan Patanjali’ye Yoga kitabında Bora Ercan şöyle diyor; “İ.Ö.2.yüzyılda yogilerin baş üstünde durarak birçok rahatsızlığı aştıklarından söz edilir. Çünkü hareket ve duruşun dönüştürücü etkisi vardır. Nasıl sözle zihin dönüşüme uğruyorsa, hareketle ve duruşla da beden dönüşüme uğrar.” Hareket ve duruşla dönüşüme uğrayan beden, yaşam enerjisini iyileşmeye yönlendirip düzenli uygulamalarla fark yaratabilir.
Burada bizim için gerekli ilk araç niyettir. Düzenli uygulamalarla, bedene giren ve çıkan nefesin bölgede dönüşüm sağladığına odaklı bir pratikten bahsediyorum. Farkında olarak, dikkatle bedenimizin bir bölgesine nefes alıp vermek meditasyon tekniklerinden biridir, yoga ve meditasyon pratiklerinizde bunu uygulamanız size iyilik hali getirecektir. Bu niyetle, Pranayama artık bizim için bir meditasyon aracıdır ve prananın bilgisi burada önemli rol oynar. Nefes, daha üst pencereden bakarsak PRA-NA; almak ve vermektir, bir akıştır ve prananın akışını, yeniden yapılandırma ve canlandırma özelliklerini kullanabilirsek kendi şifacımız kendimiz oluruz.
Ben bu düşünceyle her pratiğimde omuzlarıma nefes alıp verdim. Meditasyon eğitim programında öğrendiğim, bazen o an içimden gelen ve daha önce hiç duymadığım birçok yöntemle omuz bölgeme yaşam enerjimi yönlendirdim. Dr.Hiroshi Motoyama, Çakra Teorileri kitabında pranayama için şöyle bir ifade kullanmış; “Amaç nadiler aracılığıyla prana akışını artırmak, nadileri fizik bedene bağlayan çakraların da çalışması ile bu süptil enerjinin, fiziksel boyuttaki yaşam enerjisine dönüşümüdür”.
Her gelen nefes evren enerjisinden bir parçadır, her yeni enerji niyetimize göre yönlenerek gideceği yeri bulacaktır. Etkisi ise, o an hızlıca hissedilen ve devam eden bir iyilik halidir.
Örnek çalışma 1: Savasana pozunda derinleşin. Nefesin bedende akışına konsantre olun ve burun deliklerinizi avuçlarınızda imgeleyin. Ağrıyan omuz tarafındaki elin içinden nefes alın ve yukarıya sağlık dolu bir nefes gönderin. Ulaştığı yerde niyetinize hizmet eden nefes yine aynı elinizden çıksın. Çalışma boyunca ağrıyan taraf ile nefes alıp verebilirsiniz. Bu çalışmanın diğer aşamaları nefesi bir elden alıp diğer elden vermek ve tekrar verdiğin elden nefes almak.
Bu bir Nadi Sodhana çeşitlemesidir. Uygulamanın başında orijinalindeki gibi dik oturup, el prana mudrada iken burun deliklerini sırayla kullanarak çalışabilirsiniz. Bedende nefesi döndürmenize, hatırlamanıza ve rahatlamanıza yardımcı olacaktır.
Örnek çalışma 2 : Sırtınızı ayakta durarak duvara yaslayın. Duvara kalçanız ve topuklarınız değecek kadar yaklaşın. Dikkatinizi kürek kemiklerinizde toplayın ve nefes alırken omuzlarınızı duvara doğru itin. İçeri giren havanın omuzları hareket ettirdiğini imgeleyin. Nefesi verirken omuzları ve bedeni rahatlatın. Çalışma boyunca bu uygulamayı sırt üstü uzanarak da uygulayabilirsiniz.
6. AĞRILI OMUZ İÇİN YOGA ASANALARINDA KOL DURUŞLARI
Bahsedeceğimiz her asana, her hareket çeşitliliği doktorunuzun iyileşme için eklem hareketine onay verdiği dönemde uygulanabilir. Yine doktorun onayladığı süre ve aralıklarda uygulamak iyileşmede önemli rol oynayacaktır. Omuz eklem açıklığı ve ağrının seviyesi pozlarda kolunuzu nasıl ve ne şekilde kullanacağınızı belirleyeceğinden örneklerdeki size en uygun olan kol duruşunu uygulayabilirsiniz. Henüz hiç kullanamıyorsanız, yapabildiğinizi hayal ederek başlayın.
Aşağıda verdiğim örnekler özellikle 1 ve 2. Seviye asanalar ile onların kol duruşu örnekleridir. İleri seviye asanalarda baş, kol ve omuz duruşları için daha başlangıçta sağlıklı ve güçlü bir omuz yapısına ihtiyaç vardır. Bedenini tanıyan kişi ve güçlenmeyi sağlayan bir beden, ileri seviye asanalarda kendi rotasını rahatlıkla çizebilir.
Virabhadrasana 1: Kolların abdüksiyonunda hafif bir external rotasyon sağlamak, nefesi verirken skapulayı yukarı döndürmek, kolları kaktüs pozunda tutmak veya çok ağrılı isek dirsekleri kaldırmadan sadece elleri iki yana açmak. Omuz eklem fleksiyonundan kaçınmak ve nefesi o bölgeye yönlendirmek.
Virabhadrasana 2: Kollar abdüksiyona giderken hafif bir dış rotasyonla ilerlemek, ön kolda süpinasyon sağlamak ve poza yerleşirken ön kol pronasyonu ile avuçları yere çevirmek. Ağrı izin vermiyorsa eli bele dayamak, nefesi yine kol ve omuzlara göndermek.
Utthita
Parsvakonasana: Üstteki omuz ağrılı ise eli bele dayamak veya bedenin yanında tutmak. Ağrı izin verdiği takdirde skapulayı yukarı doğru iterek omuz abdüksiyon ve external rotasyonuna yardımcı olmak. Ağrıyan omuz alttaki ise yere veya bloğa koyup üzerine abanmamak, yük bindirmemek. Bunun yerine gövde kaslarını kullanarak yerçekimine karşı direnmek.
Garudasana: Ağrılı ve kısıtlı omuz bu pozdaki yoğun omuz addüksiyonuna izin vermeyecektir. Bunun yerine hafif bir dirsek fleksiyonu ve skapula abdüksiyonu ve yukarıya rotasyonunu sağlamak, elleri göğüs önünde birleştirmek, yapabiliyorsak küçük bir omuz fleksiyonu ile nefes alıp vermek. Skapulanın yukarı rotasyonu göğüs kafesini rahatlatacağından nefesi rahat alarak basit denemelerle ilerleyebilirsiniz.
Parighasana: Üstteki omuz ağrılı ve kısıtlı ise kolu bedenin yanında tutmak, skapulayı diğerine doğru iterek göğüs açmak. Ağrı abdüksiyona izin veriyorsa gövdenin lateral fleksiyonu ile uyumlanarak ön kol pronasyonu sağlamak ve nefesi o bölgeye yönlendirerek başın üzerinde tutmak. Alttaki kol ise hafif bir external rotasyon, ön kol süpinasyonu ile elin dışını, uzanan bacağa dayamak.
Dhanurasana: Omuz eklemindeki ekstansiyon ve iç rotasyon ağrıyan omuza sıkıntı verebilir. Zaten var olan ağrı bu poza girmenize izin vermeyecektir. Bunun yerine skapula elevasyonu ve kalça ekstansiyonu ile geri bükülmeyi arttırmak ve omuz için; kolları bedenin yanında tutmak, iki yana açmak, elleri kalçaların üzerine getirmek, elleri kasıkların altına koymak.
Janu Sirsasana: Omuz fleksiyon ve dirsek extansiyonu acı veriyorsa uzandığınız bacağın iki yanına yere koymak, hafif geride tutmak, elleri diz üzerinde birleştirmek. Özellikle ayak tabanına veya bileğe tutunup çekmekten kaçınmalıyız.
Navasana: Ağrının izin verdiği ölçüde omuz fleksiyonu ve rahatlatıcı ise external rotasyon, skapula addüksiyonu. Karın bölgesinin yardımı ile sırtı dik tutmak.
Balasana: Öne bükülmelerde omuzun internal rotasyonu rahatlatıcı ise kolları doğal halinde tutmak. Omuzdaki problemin yerine ve seviyesine göre kolları bedenin yanında veya hafif bir external rotasyonla ileri doğru uzatmak.
Burada bahsetmediğim tüm asanalarda, denge ve oturma pozlarında omuz ekleminiz size nasıl hareket etmek istediğini söyleyecektir. Bizim yapmamız gereken bedenimizi dinlemek, nefesle birlikte olmak ve niyetimizi doğru koymaktır.
Bedenin tüm gücünün orada olduğu ve nefesin iyileştirici gücüyle sağlığına kavuştuğu fikriyle o asananın içinde kendi hareketimizin şiirini yazabiliriz.
7. SONUÇ
Benim tedavi sürecimin uzun sürdüğünden bahsetmiştim; İki kez omuz eklem içine, subakromiyal bölgeye, çevre kas ve dokularına enjeksiyon uygulaması yapıldı ancak çözüm olmadı ya da ufacık bir rahatlama. Bol acılı fizik tedavi süreçleri de işe yaramadı. Ben bu ağrılı dönemin en tepesine ulaştığımda doktorum ameliyat önerdi ve ben de sevinerek kabul ettim. Yukarıda adı geçen tüm hastalıklar omzumda mevcuttu ve bu noktada tek çare ameliyattı. Sonrasında yaşanan fizik tedavi süreci ise oldukça zordu. Sonunda iyileşti ama uzun yıllar hemşirelik mesleğimden dolayı hastaneler içinde olmama rağmen, bunca batı tıp yöntemi yetmemişti.
Bu kez batı ve doğu birleşti, yöntemler çoğaldı ve Yoganın iyileştirici gücü diğer omzumda dönüştürücü etki sağladı.
“Bilginin yük olmaması için kullanılması gerekir” der hocam, “kullanılması için de denenmiş ve içselleştirilmiş olması gerekir”.
Hiçbir bilgi kendisinden öncekiyle birleşmeden ortaya çıkmaz. Diğer bilgilerle birleşmesi, büyümesi ve kullanılır hale gelmesi bir süreçtir. Dolayısı ile hepimizin aynı süreçte olduğunu düşünürsek birimizin işine yarayan bilgi paylaşılmalıdır.  
Bu düşünceyle, öğrenip uyguladıklarımı sizlerle paylaşmaya çalıştım, umarım bana iyi gelen hepimize iyi gelir.
9.     KAYNAKÇA
1-Dr. Zuhal Sağlam, T.C Haydarpaşa Numune Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Servis Şefliği Uzmanlık Tezi. (Onay 2004)
2- Florence Nightingale Hastanesi Ortopedi Medikal Yayınları- 2019
3- Anatomi Bölümü Danışmanı; Rad.Uzman Dr. Almila Dutipek
4-Dr. Hiroshi Motoyama, “Şakra Teorileri”, Çev; Nejla Öztürk. Ruh ve Madde Yayınları
5- Bora Ercan, “Surya’dan Patanjali’ye Yoga 1.Kitap” 3,Basım Paloma Yayıncılık
6- Bora Ercan, “Hatha Yoga Pradipika- Svatmarama”  Basım Okyanus Yayıncılık
7- Hariom Meditasyon Uzmanlık Programı Eğitim Notlarım-2018
7 notes · View notes
wozwaldllik · 6 years
Text
Seninle ben
seninle ben
kuş ile sus
fildişi ile bellek
teleskop ve kuyrukluyıldız
 seninle ben
dalgaları yaran yunus
       ıslaklığından utanan ada
fırtınaya kafa tutan bulut
        serilen kilim, dut ağacı altında
 seninle ben
elmastraşla çöp öğütücü
yakın çekim ile geniş açı
mayalanan yoğurt
            ve kabaran hamur
  seninle ben
çağlayanla kıvılcım
merdiven altıyla pencere önü
yağmurdan sızan ışık
      ve bitmeyen kır gezisi
 seninle ben
kırıntı ile gaga
kopan tüyler için pusula
        ve sırrı kanatsız uçmanın
seninle ben
hak edilmiş ekmek
       pay edilmiş ekmek
 seninle ben
çok bilinmeyenli denklem
         çözülmemiş rüya
meleklere kapı komşuluğu
     durmadan genişleyen evren
 seninle ben
şiir dokuma tezgahı
        ve göze görünmeyen harita
ışığın gizli tarihi
ve birdenbire
       eski kent meydanına inen sis
 seninle ben
sürekli bir yangın ihtimali
        için için tüten sarmaşık
sarı lale yaprağıyla kapanan yara
        ve çiçek doğumhanesi aşkın
 seninle ben
atlas ve dalgakıran
c’est la vie ile la vie est belle
ter damlası Monet’nin
         ve suyu boyayan nilüfer
 seninle ben sevgilim
ne güzel değil mi
hem her an yeniden
hem hiç mi hiç eskimeyen
        Akgün Akova
31 notes · View notes
largetechs · 9 months
Text
OnePlus 12, Snapdragon 8 Gen 3 İşlemci ve Hasselblad Kamera Sistemi ile Görücüye Çıktı.
Tumblr media
OnePlus 12, 100W Hızlı Şarj ve 50W Kablosuz Şarj ile Batarya Sorununu Ortadan Kaldırıyor.
OnePlus 12 tanıtıldı: Akıllı telefon dünyasının önemli firmalarından birisi olan OnePlus, yeni amiral gemisi OnePlus 12’yi resmi olarak tanıttı. Rekor kıran ekran: OnePlus 12, 6,82 inç boyutunda, 1-120 Hz arası dinamik yenileme hızına sahip, 2K çözünürlüğünde ve 4.500 nit parlaklığa ulaşabilen LTPO temelli OLED bir ekrana sahip. Güçlü donanım: OnePlus 12, Snapdragon 8 Gen 3 işlemci, 16 GB RAM, 1 TB depolama, 5.400 mAh batarya, 100W hızlı şarj, 50W kablosuz şarj gibi özelliklerle donatılmış. Hasselblad ortaklığı: OnePlus 12, arkasında 50 MP geniş açı, 48 MP ultra geniş açı ve 64 MP periskop telefoto kameraları bir araya getiren Hasselblad ortaklığından çıkan bir kamera sistemine sahip. Başlıca Öne çıkan özellikler: OnePlus 12, Qualcomm Snapdragon 8 Gen 3 işlemciye sahip ilk akıllı telefon1. Bu işlemci, 4 nm teknolojisiyle üretilmiş ve Ray Tracing destekli Adreno 750 grafik birimine sahip. Bu sayede OnePlus 12, yüksek performans ve grafik kalitesi sunuyor. OnePlus 12, 24 GB LPDDR5X RAM ve 1 TB UFS 4.0 depolama alanı ile diğer telefonlardan çok daha fazla bellek ve hızlı depolama sunuyor. Bu sayede OnePlus 12, çoklu görev yaparken veya büyük dosyaları açarken hiçbir gecikme yaşamıyor. OnePlus 12, Hasselblad imzalı bir kamera sistemine sahip. Ana kamera olarak yeni Sony LYT-808 sensörünü kullanan OnePlus 12, düşük ışık koşullarında gelişmiş görüntü kalitesi ve performans sunuyor. Ayrıca OnePlus 12, 64 Megapiksellik bir periskop sensörü ile 3x optik yakınlaştırma ve OIS desteği sunuyor. OnePlus 12, 2K OLED bir ekrana sahip. Bu ekran, 4500 nit tepe parlaklık değerine ulaşabiliyor ve 120 Hz yenileme hızı sunuyor2. Bu sayede OnePlus 12, canlı renkler, net görüntü ve akıcı bir kullanıcı deneyimi sunuyor. OnePlus 12, 150W kablolu ve 50W kablosuz şarj desteği ile diğer telefonlardan çok daha hızlı şarj oluyor. Ayrıca OnePlus 12, 5.000 mAh kapasiteli bir pille uzun süreli bir kullanım sunuyor. OnePlus 12, diğer telefonlardan farklı olarak kızılötesi sensör, USB 3.2 bağlantı noktası, 3168 x 1440 piksel çözünürlük gibi özelliklere de sahip. OnePlus 12, 5 Aralık’ta tanıtılacak ve siyah, yeşil ve beyaz renk seçenekleriyle satışa sunulacak. Read the full article
0 notes