Tumgik
#amatör yazar
ncdtgrsy · 7 months
Text
1 note · View note
nesirov · 2 months
Text
Salam Gənclər, kitabımın ilk bölümünü wattpad'da yayınladım, oxuyub dəstək olmaq istəsəniz, linkini aşağıda yerləşdirirəm 🙏🏻
Tumblr media
45 notes · View notes
musfika-hanim · 1 year
Text
instagramdan o zatın postunu paylaştığını gördüğüm arkadaşıma hemen "huzeyfe mücahid metin hırsızıdır" uyarısını yaptım. şaşkaldı kızcağız. bilmeyenlere tekrar duyuralım takip etmeyin şöyle ne idüğü belirsiz, amatör blogların yazdıkları söz ve şiirleri kendi sözleriymiş gibi çalan, üstüne bunları çıkardığı kitaplara bastıran, herkesin tanıdığı ama tanımakta eksik kaldığı yazar müsveddelerini. kitaplarında buradan sözlerini çaldığı ben dahil birsürü blog var. edepsiz şahsiyet.
32 notes · View notes
biredebi · 1 year
Text
Lüzumlu Açıklama
Bir yazı kaleme alıp kendimi anlatmam gerekiyor sanırım. Bu aralar yargılanıyorum yazdıklarımla. Yargılıyorlar dinlediklerimle, söylediklerim ve söylemediklerimle.
4 ay önceydi. Profesyonel mutfak kursuna başladım; Dünya mutfağı üzerine. 3 yıllık depresyonun, yalnızlığın ardından insan içine karıştım bir anda. Ve o insan içine karışma eylemi beni de karıştırdı en nihayetinde. Bir kadın tanıdım orada. Çok aşık oldum önce. Durduramadım kendimi. Aşkında boğuldum. Çok sonra farkettim meğer yalnızlığımı sardığım bir kadınmış. Meğer benim verdiğim değerin yarısını da vermemiş bana. İnsanlara belki de çok güvenmemek gerektiğini de gösterdi bana mutfak. Halbuki ben oraya yemek yapmayı, bir şef olmayı öğrenmeye gitmiştim. Bir mutfaktan öğrenilmeyecek ne varsa öğrenip te mezun oluyorum şimdi oradan.
Neden bu kadar çok yazıyorsun diyene: Çok şey yaşadım kısa sürede.
Yazamıyorsun diyene: Sana ne! Yazdığımı okumak zorunda değil hiç kimse.
Her yazar amatör oldu bir zamanlar. Hepsi böyle başladı. Hiçbiri anasının karnından yazar olarak doğmadı. Yazdılar, çoğaldılar, çoğalttılar, büyüdüler. Benim de niyetim budur sevgili dostlar. Yazarken çoğalmak, büyümek ve unutmak istiyorum. Bundan böyle geleceği ve geleceğe yazmak istiyorum. Güzel bir gelecek kurarken kendime, yanımda kelimelerim olsun istiyorum. Geleceğimi inşa ederken yanımda, sevdiğim kadın ve şiirlerim olsun istiyorum...
6 notes · View notes
Text
Aynı kişi olmanı bekliyorlar: Aynı düşman. Aynı sevgili . Aynı çocuk . Aynı yazar . Aynı esnaf . Aynı isyancı . Aynı çizer. Aynı arkadaş. Aynı amatör. Aynı tanıdık. Aynı yabancı... Seni "öyle" tanımış olanlar, seni hep "öyle" görmek istiyor : Halbuki eski düşmanların bile en temel stratejik hatasıdır "seni hala o kişi sanmaları."
5 notes · View notes
pazaryerigundem · 1 month
Text
Keşansporlu fubolculardan önemli açıklamalar
https://pazaryerigundem.com/haber/170961/kesansporlu-fubolculardan-onemli-aciklamalar/
Keşansporlu fubolculardan önemli açıklamalar
Tumblr media
Keşanspor futbolcuları Ramazan Akarsu ve Eren Daniş  İGFA’ya özel açıklamalarda bulundu.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – BAL 2.Grupta mücadele eden Keşanspor futbolcularından ve Amatör Milli Takımın Marmara Kadrosu’na seçilen Ramazan Akarsu ve Eren Daniş, Edirne İGFA Temsilcisi Erdoğan Demir ile görüşüp sorularını yanıtlayarak Keşanspor ile ilgili önemli açıklamalarda bulundular.
Erdoğan Demir: Hangi takımda futbola başladınız?
Ramazan: Futbola Merkez Efendi Kulübü’nde başladım. 3 yıllık bir altyapı eğitiminden sonra Altınordu Kulübü’ne transfer oldum. Orada 1 yıl oynadım. Ondan sonra ailevi nedenlerden dolayı geri döndüm. Daha sonra Beylerbeyispor’a transfer oldum. Beylerbeyi takımı 3.Lig’de idi, oradan düştü. Daha sonra Bölgesel Amatör Lig’de Kastamonuspor,  Alibeyköyspor,  Çerkezköyspor,  Ezinespor ve en son Nişantaşıspor’a gittim. Bu sezon başında da Keşanspor’a transfer oldum. 7 yıllık bir futbol geçmişim var. Ben 25 yaşındayım.
Eren Daniş: Benim futbola başlamam biraz garip oldu. Tesadüfen hocalarımın tavsiyesi üzerine futbola başladım. 2021 yılında ilk lisansım çıktı. Edirne de okurken Edirne Mega Genç’te futbola başladım. İki kere şampiyonluk yaşadıktan sonra Keşanspor’a sezon başında transfer oldum. 23 yaşındayım.
Erdoğan Demir: Şu anda grupta 18 golle en fazla gol atan iki oyuncudan birisin. Gebzesporlu Adem de 20 golle senin önünde. Bütçelere baktığımızda arada çok büyük fark var. Sen bu başarını neye bağlıyorsun?
Ramazan Akarsu: Öncelikle takımımdaki arkadaşları hepsi çok karakterliler, huzurlu bir arkadaş ortamımız var. Ben onlardan güç alıyorum. Zaten sahada bana pası Eren veriyor, diğer arkadaşlarım veriyor. Hep beraber hareket ettiğimiz için ben de kendimi psikolojik olarak iyi hissettiğim için benim için de kariyer sezonum oldu. İlk defa bu kadar kendimi iyi hissedip, bu kadar iyi antrenman yapıp, bunların da etkisi çok büyük. Bence arkadaşlığın gücü. Takım ruhu, hep birlikte arkadaş kardeş olduk.
Tumblr media
Erdoğan Demir: Statü gereği oyuncuların değişiklik olayı oluyor. Genç oyuncular zorunlu olarak genç oyuncularla oyundan alınıyor. Eren sen doksan dakika oyunda olsan. Daha etkili olacağına inanıyor musun?
Eren Daniş:Bence her futbolcu için bu böyledir. Ne kadar fazla dakika oynarsan o kadar çok pozisyon gelme ihtimali var. O kadar çok mücadele etme ihtimali var. Bu bence bir futbolcuya artı yazar. Futbolcu ne kadar çok dakika oynarsa o kadar çok tecrübe edinir, ne kadar çok tecrübe edinirse de takımına daha fazla katkısı olur.
Erdoğan Demir: İsmet hoca gittikten sonra Cihan Yeşilırmak, Nevruz Kaldı ve Feyzullah Hardal takımın başına geldi?  İsmet Hoca da takıma büyük katkısı oldu. Daha sonra bu görev değişikliğinden sonra neler yaşandı? Ramazan Akarsu:  İsmet hoca varken de iyi çalışıyorduk. Onun taktikleri de sistemi de bambaşkaydı. Cihan hoca, Nevruz Hoca ve Feyzullah Hoca bizlere hem ağabeylik yaptılar. O bize o güveni verdi. Biz de o güveni gördükten sonra çok iyi çalıştık. Bir ara 7-8 hafta mağlup olmadık. İkinci devre de Çorluspor 1947 ile Gebze’ye mağlup olduk. Şartlarımız daha güzel olsaydı daha güzel bizi evimizde kimse kolay kolay yenemezdi. Cihan hocam, Feyzullah Hocam ve Nevruz Hocam bizim çok arkamızda durdular. Cihan hoca futbolculuğu yeni bıraktığı için iletişimi bizimle çok çok iyi olduğu için bunları sahaya yansıtabiliyor. Uzunköprü ile aramızdaki farkı çok açmıştık.Ondan sonra daha rahat bir hal aldık.Biz elimizden geleni yaptık. Pazar günü de elimizden geleni yapacağız.
Erdoğan Demir: Keşanspor taraftarı için ne diyeceksiniz?
Eren Daniş: Keşanspor taraftarı bize çok büyük destek oluyor, bize güven veriyor. Taraftarımızı arkamızdaki bir güç olarak hissediyoruz. Bununla beraber arasıra kötü söylemlerde oluyor, haklılar onlar da bizim daha iyi olmamız için bunu söylüyorlar. Biz elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Gerçekten iyi bir arkadaşlığımız var. Herkes birbirinin açığının kapatmayı çalışıyor saha içerisinde, Herkes daha iyi mücadele etmeye çalışıyor.
Ramazan Akarsu: Keşanspor taraftarı çok önemli bizim için. Keşanspor ve taraftarı hep aklımda kalacak. Unutulmayacak bir taraftarı var. Keşanspor için taraftar çok büyük bir güç. Kendi sahamızın dışında da deplasmanlara da gelmeye çalışıyorlar. Bizim şartlarımız biraz daha iyi olabilseydi çok farklı şeyler konuşabilirdik burada şu anda. Ama taraftar devam ettiği sürece Keşanspor, yine iyi yerlere her zaman gelir.
Erdoğan Demir: Kulüpler için tesisleşme çok önemli, bu konuda Keşanspor tesisleşememiş bir kulüp bu konuda ne diyeceksiniz?
Eren Daniş: Bir kulübün tesisi olmadan çok başarılı olmayacağını sanmıyorum. Çünkü bir aile ortamı şart, biz birbrimizle bir arkadaşlık yaptık, dostluk yaptık. Hocalarımız da bize çok destek oldu. O ortamı sağlamak için bir kere kesinlikle tesis olması şart. Onlarla baş başa zaman geçirebiliyorsan, onlarla aynı espriye gülebiliyorsan, aynı oyunları onlarla oynayabiliyorsan, onlarla oturup dertleşip konuşabiliyorsan o tesisin sayesinde olur. Bundan dolayı bence tesis şart.
Ramazan Akarsu: Batman’dan gelen arkadaşımız var, Urfa’dan gelen arkadaşımız var, İstanbul’dan gelen arkadaşımız da var. Tesis olmadan başarı ne kadar olur diyorsan bu kadar olur. Bizim bu sene yaptığımız Tesisimiz var gelişmesi gerekiyor, ama dediğim gibi bir arkadaşlık, aile ortamı olduğu için biz bunu sorun etmedik.Biz bunu avantaja dönüştürdük. Hep beraber olduğumuz için sıkı fıkı olduğumuz  için bu başarıya dönüştü.  Son haftaklarda aldığımız 3-4 mağlubiyetimiz var. Çok alınabilecek mağlubiyetler değildi bunlar. Farklı nedenlerden dolayı aldık bu mağlubiyetleri, tesis önemli bir unsur.
Erdoğan Demir: Sarayspor’u deplasmanda 3-2 mağlup ettik ve maçın hemen ardından Keşanspor Yönetimi istifa ettiğini açıkladı. Bu istifayı futbolcu olarak nasıldeğerlendireceksiniz?
Eren Daniş: Bu anlamda bir bilgimiz ve haberimiz yoktu. Bir yorum yapamayacağım bu yüzden.
Ramazan Akarsu: Yönetimin yaptığı çok hatalar oldu son bir ay içinde ama takımın kazandığı bir haftada tebrik dahi etmeden bu istifa biz futbolcuları çok üzdü. Biz çok üzüldük, hatta Saray’dan yolda gelirken bunun haberini aldık. Bizi tebrik etmek için kimse aramadı. Yöneticilerimiz deplasmana pek gelmiyordu. Son 1 aya kadar aslında bir sıkıntımız da yoktu. Ne olduysa son 1 ay oldu. Bir anda görevi bıraktılar. Sebebi nedir, bilmiyorum. Herkesizn kendine çizdiği bir yol var, biz bir vedalaşmayı helalleşmeyi ligin bitmesini beklerdik. Biz de İFA maçından sonra bu istifanın yapılmasını beklerdik. Ama beklemediler, öyle uygun gördüler.
Erdoğan Demir: Keşanlı oyuncularla diyaloğunuz nasıl?
Eren Daniş: Keşanlı arkadaşlarımızla aramız çok iyi. Ben Edirne insanına uzak değilim. Edirne de benim 3 senem geçti. Edirne’nin kültürünü neşesini çok iyi bilirim. Bütün Keşanlı arkadaşlarımla tam bir uyum içindeyiz. Onlar bize burada hiçbir zaman misafir olduğumuzu hissettirmedi. Bize sıcak davrandılar.
Ramazan Akarsu: Keşanlı kardeşlerimiz de tüm takımda bir aile gibiyiz.
Erdoğan Demir: Amatör Milli Takımı’nın Marmara Karması’na seçildiniz? Hedefiniz nedir?
Eren Daniş: Ben Amatör Milli Takım kadrosuna ikinci defa seçildim. Bu görevi beni layık gördü. İlk seferinde de güzel anılar yaşadık hocalarımla.Güzel bir gurur, ne de olsa bu Milli Takım, senin bu formaya layık görülmen de çok güzel bir şey. Ayrıca Ramazan ile beraber seçilmiş olmakta bizi çok mutlu etti. Onunla da iyi anlaştığımızı düşünüyorum. Birlikte olmamız bize gerçekten güç katabilir.
Ramazan Akarsu: Sezon başında iyi başladık, ondan sonra arayanlar çok oldu. Transfer teklifleri geldi, benim ayrılma süreci oldu olmadı ben de Keşanspor’da kalmaya devam ettim. İsmail Hoca ve Ali hoca iletişime geçti bir yere gitmezsem Amatör Milli takıma uygun gördüklerini söylediler bana. Ben de tercih yaptım, tercihimi Keşan’dan yana yaptım. Keşanspor taraftarının da bunda etkisi büyük. Amatör Milli takımda Marmara Bölgesi’nde kalmayı tercih ettim.
Erdoğan Demir: İFA maçı öncesi takımdaki hava nasıl?
Eren Daniş: Şu anda takım daha rahat bir şekilde, ligde kaldık. Sakatlıksız bir maç olsun diliyoruz. Son antranmanlarımız yaparkende sakatlıksız olmasını diledik.Çünkü reklax durumdayız. 
Ramazan Akarsu: Yönetimi olmayan bir takımız şu an. Cihan hoca, Feyzullah Hoca ve Nevruz Hoca bir de İbrahim ağabey var masörümüz. Başka kimse yok, kahvaltımızı kendimiz yapıyoruz. Maça kendimiz için hazırız, biz maçlara böyle çıkıyoruz. Nitekim Saray maçına da böyle çıktık ve kazandık. Yine İFA maçına çıkacağız, İFA için kader maçı, hayırlısı olsun.
Erdoğan Demir: Önümüzdeki sezon bir transfer var mı? Keşanspor da kalacak mısınız?
Ramazan Akarsu : Arayanlar oluyor, konuşuyoruz. Ben kendim için de güzel bir sezon geçirmişik. Ama benim için önemli olan Amatör Milli Karma. Ben şu an tamamen ona odaklandım. Tatile çıktığım zaman transfer tekliflerini düşüneceğim.
Eren Daniş: Kesinlikle Amatör Milli Takım turnuvası bizim için çok önemli. Turnuva bittikten sonra kararımı vereceğim.
Erdoğan Demir: Erzurum’da Marmara Karması şampiyon oldu bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz?
Ramazan Akarsu: Yani o gururu yaşarsam, ondan sonrası büyük ihtimalle çok daha ağır olur, çok daha iyi şeyler olur. Kazandığımız takdirde ondan sonra çok farklı hedeflerim değişebilir. Yarın ne olacağını kimse bilmiyor. Geçen senenin başında Süper Amatör Lig’e döndüm. Bunun nedeni de şampiyon olmak istememdi. BAL Ligi’ne tekrar transfer oldum, gollerimi yine attım. Geçtiğimiz sezon 15 gol attım. Bu sene sadece bir kulüp için sadece BAL’da 18 gol attım, neden seney 3.Lig veya 2.Lig’de neden ben bunu yapamayayım. Şampiyon olursak Erzurum’da hedeflerim değişir. Bambaşka şeyler düşünebilirim.
Eren Daniş: Tabi ki şu andaki hedeflerimiz ayrı,  turnuvayı kazanırsak büyük bir başarı olur. İnsanın hedefleri değişir. Başarı ne kadar büyükse seni arayan soran çok olur.
Demir: Bir takımda hoca oyuncular gidebilir. Bu gayet doğaldır. Ama yönetim mesela İsmet hoca giderken çağır İsmet hocamı, Cihan Hocamı, Feyzullah Hocamı ve Nevruz hocamı. Biz İsmet hocaya takıma verdiği katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz. Kendisi ile yollarımızı ayırıyoruz. Diğer hocalarımızla yolumuza devam edeceğiz denilmiyor. Keşanspor’da da bir çok oyuncu takımdan ayrıldı. Bunlar neden takımdan ayrıldı.?
Ramazan Akarsu: Son 1 aydır bizim yemeğimiz tek öğün. Kahvaltımızı kendimiz hazırlıyoruz, bazen kahvaltılık bulamıyoruz. Feyzullah hocam bize kahvaltılıklarımızı getirdi. Kendi cebinden aldığı da oluyor. İlk defa ben böyle bir şey yaşıyorum. Hem de en iyi geçirdiğim sezonda yaşıyorum ve Keşan’da yaşıyorum. Keşan’a yakıştıramıyorum. Bunlardan dolayı Müslüm ağabey Semih ağabey ve kaleci Emre takımdan ayrıldı. Ben de onların arasında olabilirdim ama benim kişisel hedeflerim olduğu için ben buradayım. Sırf o yüzden değil daha başka sebepleri de var. Tesis yaşanılamaz hale geldiği için çoğu takım arkadaşım takımdan ayrıldım. Mesela ben geçtiğimiz hafta Sarayspor maçı öncesi antrenmanlarımı İstanbul’da yaptım. Saray maçına bir gün kala Keşan’a geldim. Nitekim çıktım aslanlar gibi oynadım. Bu hafta son haftamız, tesis yaşanılabilir bir halde değil. Biz kendi arkadaşlarımızla 1 aydır idare ediyoruz, çok daha kötüydü. Aşçımız vardı, yemek çıkıyordu. Psikolojik olarak iyi olmamız gerekiyor.
Erdoğan Demir: Keşansporlu taraftarlara neler söylemek istersiniz?
Eren Daniş: Keşanspor taraftarına ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Hocalarımıza da teşekkür ediyoruz. Bizlerin arkasında çok durdular. Biz de sahada mücadelemizi ettik. Bu kadar başarabildik, iyi de mücadele ettiğimiz maçlar oldu. Kötü de mücadele ettiğimiz maçlar oldu. Ama hiçbir zaman unutmasınlar, hiçbir zaman takıma arkamızı dönmedik. Müslüm ağabey, Semih ağabey, Emre ağabey ama şu an yanımızda değiller ama hala kendileri ile görüşüyoruz. Ağabey kardeş gibiyiz.
Ramazan Akarsu: Öncelikle Cihan hocama, Feyzullah hocama, Nevruz hocama, İbrahim ağabeye, fooğraflarımızı çeken Sonay ağabeye, kendimi ilk defa bu kadar bir kulüpte değerli hissettim. Nitekim bunu da sahaya yansıttım. Taraftarımız Keşan’ın çok büyük güçleri. İyi ki varsınız. Keşanspor bu sezon istediğini yapamadı ama bu kadardı. Ayrıca maçlarımızı canlı olarak yayınlayan Fe TV’den ve Medya Keşan Gazetesi’nden Erdoğan Demir, Alpcan Demir ve İlkay Özel’e teşekkür ediyorum. Sizin payınız Keşanspor’un tanınması için çok önemli idi.
Eren Daniş: Ben tüm üç hocama da teşekkür ediyorum, İbrahim ağabeyime  ve taraftarımıza çok çok teşekkür ediyoru. Ayrıca bizleri futbol kamuoyuna tanıtan ve maçlarımızı canlı olarak yayınlayan Fe TV’den ve Medya Keşan Gazetesi’nden Erdoğan Demir’e Alpcan Demir’e ve İlkay Özel’e de teşekkür ediyorum.
Röportajın ardından Keşanspor’un golcü futbolcusu Ramazan Akarsu imzalı Keşanspor formasını Erdoğan Demir’e hediye etti.
Demir’de bu hediyenin çok değerli olduğunu belirterek Akarsu’ya teşekkür etti.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
operasyon · 5 months
Text
Kinyas ve Kayra'yı 150 sayfa kadar okuyup bıraktım.
Benim tarzım değil.
Demek ki yazarı derin cümleler yazabilen iyi bir hayat adamı, ama kötü bir yazar olarak kalacak benim için.
Tarzına "rep edebiyat" ismi koydum. Cümleleri sanki bir rep şarkısının sözleri gibi. Psikolojisi de öyle.
--
Kitap özelinde değil ama kitapta dahil, bazen yazarların yanlış biçimde yazdığını düşünürüm.
Kinyas ve Kayra'nın 150 sayfasında roman olacak bir şey yok. Ordaki duygu beş sayfada da anlatılabilir. Saçma sapan bir olay örgüsü kurmaya gerekte kalmaz.
Neyse, yazarın kendisi de amatör olduğunu kabul ettiğinden bu kadar eleştiriyi yeterli sayıyorum.
0 notes
hasanakbal19 · 6 months
Text
ENVER KARAHAN YAZI VE ŞİİRLERİNİZİ BEKLİYOR...
www.basincisanat.com isimli web sitesinin sahibi Enver Karahan sitesinde yayınlamak için yazar-şair ve edebiyatçıların yazı-şiir ve haberlerini beklemektedir, bu konuda ”Amacım sesini duyuramıyan gençlerin sesini duyurmaktır, kitap yayınlamış olanların kitaplarını tanıtmaktır. İleride aylık bir yayın organı da çıkarmak fikirlerim arasındadır, ayrıca sitemizin bulunduğu il ve ilçede amatör olarak…
View On WordPress
0 notes
kunyekultursanat · 6 months
Text
ENVER KARAHAN YAZI VE ŞİİRLERİNİZİ BEKLİYOR...
www.basincisanat.com isimli web sitesinin sahibi Enver Karahan sitesinde yayınlamak için yazar-şair ve edebiyatçıların yazı-şiir ve haberlerini beklemektedir, bu konuda ”Amacım sesini duyuramıyan gençlerin sesini duyurmaktır, kitap yayınlamış olanların kitaplarını tanıtmaktır. İleride aylık bir yayın organı da çıkarmak fikirlerim arasındadır, ayrıca sitemizin bulunduğu il ve ilçede amatör olarak…
View On WordPress
0 notes
kerimozbekler · 7 months
Text
7.EFLATUN NURİ KARİKATÜR YARIŞMASINI KAZANAN KARİKATÜRCÜYE 20.000, İKİNCİYE 15.000. ÜÇÜNCÜYE 10.000 LİRA ÖDENECEK, 9 KARİKATÜRCÜYE DAHA ÖDÜL VAR.(SON BAŞVURU TARİHİ.15 ARALIK 2023 CUMA)
KERİM ÖZBEKLER
GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR
İzmir Gazeteciler Cemiyeti ile Konak Belediyesi 7. Eflatun Nuri Ulusal Karikatür Yarışması düzenledi, 12 karikatüriste ödül verilecek olan yarışmaya iştirak şartları aşağıdaki şekildedir.
KATILIM KOŞULLARI;
-Yarışma amatör ya da profesyonel bütün karikatür çizerlerine açıktır, seçici kurul üyeleri ve birinci derecede yakınları yarışmaya katılamazlar.
-Gönderilecek karikatürler yayımlanmış olabilir, ancak bir başka yarışmadan ödül almamış olması gerekmektedir.
-Ulusal veya yerel gazetelerde yayımlanmış, konu ile bağlantılı karikatüre verilecektir.
-Portre dalında yapılacaktır, bu yıl ki portre konusu FİLENİN SULTANLARI olacaktır.
-Yarışmaya gönderilecek karikatürlerde çizim tekniği serbesttir, başvurular e-posta ile yapılacaktır.
-Gönderilecek karikatürler A4 boyutunda 300 dpi çözünürlükte olmalıdır, her yarışmacı en fazla 3 (üç) karikatür ile katılabilir. Yarışma karikatürleri ödül alsın veya almasın iade edilmez, katılımcılar ödül alsın ya da almasın karikatürlerin her türlü kullanım hakkı eser sahibinin yanı sıra İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Konak Belediyesine de aittir.
-Yarışmacılar karikatürlerini yollarken ad ve soyadları ile iletişim bilgilerini (kesin ve açık mektup adresi, telefon numarası ve e-posta adresini) yazmalıdır.
-Karikatürler en son 15 Aralık 2023 Cuma günü, saat.17.30’a kadar Konak Belediyesi’nin şartnamede belirtilen ([email protected]) e-posta adresine ulaşmış olmalıdır.
7.EFLATUN NURİ ULUSAL KARİKATÜR YARIŞMASI ÖDÜLLERİ;
Birinci'ye.20.000 TL.,
İkinci'ye.15.000 TL.,
Üçüncü'ye.10.000 TL.,
Başarı Ödülü.(3 Adet)5.000 TL.,
Konak Belediyesi Özel Ödülü.5.000 TL.,
Jüri Özel Ödülü.3.000 TL.,
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Özel Ödülü.5.000 TL.,
Mustafa BORA Portre Ödülü (3 Adet).5.000 TL.
Yayımlanmış Basın Karikatürü Ödülü
0 notes
aydinrehberi · 1 year
Text
Tiyatro sanatçısı, yönetmen Kenan Işık 2014’te gittiği saunada ayağının kayması sonucu düşünce beyin kanaması geçirmiş, sonrasında bitkisel hayata girmişti.8 yıldır komada olan Kenan Işık’ın son durumunu arkadaşı Ozan Zeybek açıkladı.“HER GÜN TIRAŞ YAPILIYOR VE BESİN TAKVİYESİ VERİLİYOR”Zeybek, “Bakımı çok iyi. Kenan Işık’ı nasıl biliyorsanız öyle. Her gün sakal tıraşı yapılıyor ve besin takviyesi veriliyor. Yatan hastalarda genellikle yaralar çıkar, zayıflama olur. Kenan Işık bıraktığınız gibi. Ailesi tarafından çok iyi bakılıyor, tıpkı hafızalarda kaldığı gibi” ifadelerini kullandı.KENAN IŞIK KİMDİR?Kenan Işık, 1 Ekim 1947’de Malatya’da dünyaya geldi. Devlet Demiryolları’ndan emekli bir memur çocuğuydu. İlkokulda müsamerelerden başlayarak tiyatroya yöneldi ve piyeslerde başrol aldı. Ortaokuldayken Malatya Halkevi’nde amatör tiyatro yapmaya başladı. Ankara’da liseyi okurken Meydan Sahnesi’ne girdi. 17 yaşında profesyonel tiyatrocu olan Kenan Işık, Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu.Kenan Işık 1972’de Devlet Tiyatrosu sanatçısı oldu. Onlarca oyun yazdı, sahneye koydu. Oyuncu, yazar, yönetmen ve seslendirme sanatçısı olarak 30’un üzerinde ödül aldı. Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği yaptı.Dadı dizisi, Hanımın Çiftliği, Sızı, Süper Baba, Sıcak Saatler, Yeşil Işık gibi filmlerde rol alan Kenan Işık, Kim Beş Yüz Bin İster? yarışma programıyla daha da tanınan bir isim oldu. Evli olan Kenan Işık, 2 çocuk babası. Kenan Işık,Tiyatro ve daha fazla aydın haber yazıları okumak için Magazin sayfasını ziyaret edebilirsiniz.Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/hayatim/magazin-haberleri/kenan-isiktan-haber-var/ https://rehberaydin.com/kenan-isiktan-haber-var/
0 notes
provoltcom · 2 years
Text
Akü Şarj Cihazı Nasıl Ve Neye Göre Seçilir?
Bugünkü Akü Şarj Cihazı Nasıl Ve Neye Göre Seçilir konumuzda sizlere şuana kadarki en detaylı yazıyı yazarak çok değerli bilgiler vereceğiz. Bu yazıyı sonuna kadar okumanız halinde piyasadaki tüm cihazları daha detaylı bir şekilde tanımış olacak, bu işi bilen bir usta gibi kendi akü şarj cihazınızı kendi bilgilerinizle seçebileceksiniz. Bu yazının çok işinize yarayacağının garantisini veriyoruz !
Konu Başlıkları (Bu Yazımızda Neler Öğreneceksiniz?)
Akü Şarj Cihazı Nedir ?
Akü Şarj Cihazı Neye Göre Seçilir ?
Akü Şarj Cihazı Çeşitleri Nelerdir ?
Hangi Durumda Hangi Akü Şarj Cihazı Seçilmelidir ?
Akü Şarj Cihazı Hesaplamaları Nasıl Yapılır ?
Akü Türüne Göre Akü Şarj Cihazı Seçimi
Akü Amperine Göre Akü Şarj Cihazı Seçimi
Kullandığınız Araca Göre Akü Şarj Cihazı Seçimi
Trafolu Akü Şarj Cihazları
Switch Mode (SMPS) Akü Şarj Cihazları
Profesyonel Kullanım
Amatör (Ev) Kullanım
Sizlerin ihtiyacı olan tüm bilgileri başlık başlık ayırdık. Net bir dille bu bilgileri elimizden geldiğince size aktarmaya çalışacağız.
Akü Şarj Cihazı Nedir ?
Akü Şarj Cihazı akülerin doldurulmasını sağlayan cihazlardır. Elinizde bulunan biten veya bitmekte bulunan bir akünün şarjını akü şarj cihazı kullanarak doldurabilirsiniz. Batarya şarj edebilen her alet akü şarj cihazıdır. Ama biz bu yazımızda sizlere 12v ve üzeri akü şarj cihazlarından bahsedeceğiz.
12volt 20amper akü şarj cihazı
Akü Şarj Cihazı Neye Göre Seçilir ?
Akü Şarj Cihazı Neye Göre Seçilir konusunda temelde 2 kriter vardır. Bütçe ve amaç. Bütçeniz ne kadar ? Piyasada her bütçeden cihaz bulabilirsiniz. Amacınız ne ? Nasıl bir aküyü şarj etmek istiyorsunuz? Akünüz tamamen ölü bir akü mü ? Akü şarj cihazınızda hızlı yavaş özelliği olacak mı ? Gelin bunları beraber cevaplayalım ve ihtiyacınız olan akü şarj cihazını beraber bulalım.
Akü Türüne Göre Akü Şarj Cihazı SeçimiSulu Aküler
Sulu Aküler içerisinde bulunan sıvı sayesinde hemen ayırt edilebilir. Akünüzü biraz sallar iseniz ve içerisinde bir sıvı hareketi var ise akünüz Sulu Tip Aküdür. Bu akülerin şarjında dikkat edilmesi gereken nokta şarj esnasında üzerinde bulunan kapakların açılması gerektiğidir.
Kuru (Bakımsız) Aküler
Herhangi bir asit veya su eklenmesine ihtiyaç duyulmayan bakımsız türden kapalı akülere kuru akü adı verilir. Kuru bakım gerektirmediği için akünün kullanıldığı süre boyunca akü içerisine su eklenmez.
Jel Aküler
Jel akü, içerisinde jel kıvamında elektrolit bulunduran akü çeşididir. Özellikle yenilenebilir enerji sistemlerinde kullanılan jel aküler, hemen şarj edilmediklerinde bile derin deşarjdan geri döndürülerek kullanıma devam edilebilir.
Akü Amperine Göre Akü Şarj Cihazı Seçimi
Akü Amperine Göre Akü Şarj Cihazı Seçimi en çok kullanacağınız akü şarj cihazı seçim yöntemidir. Elinizde bir akü mevcut. Akünüzün üzerinde … Volt … Amper gibi bir değer yazar. Amper akünüzün kapasitesi diyebiliriz. Örneğin akünüz kaç amper ? Diyelim ki 72 amper. O zaman size yazımızın devamında da anlatacağım şekilde basit bir hesapla ihtiyacınız olan akü şarj cihazınızı bulabileceksiniz.
Kullandığınız Araca Göre Akü Şarj Cihazı Seçimi
Kullandığınız Araca Göre Akü Şarj Cihazı Seçimi yapmak önemlidir. Her araç farklı akü çeşitleri ile çalışabilir. Sizin ne tür bir aracınız var ? Aşağıdaki başlıklarla bunu inceleyelim.
Araba İçin Akü Şarj Cihazı Seçimi
Bir arabanız var ve Araba İçin Akü Şarj Cihazı Seçimi yapacaksınız. Soğuk havalarda arabanızın marş yapmamasından şikayetçisiniz. Kimseye muhtaç olmadan kendi işimi kendim göreyim diyorsunuz. Veya kullanmadığınız bir arabanız var. Kullanılmayan aküler yaşlanır, sülfatlaşır. Belli aralıklarla akünüzü kullanmasanız dahi şarj etmeniz gerekir. Yoksa bir süre sonra hurda bir aküye sahip olabilirsiniz. Araba aküleri genelde 50-70 amper aralığında olabilir. 15-20 Amper veren bir akü şarj cihazı bu sebeple işinizi görebilir. Zaten yazımızın en altında bunun hesabı nasıl yapılır anlatıyor olacağız.
Motosiklet İçin Akü Şarj Cihazı Seçimi
Bir motosiklet sahibisiniz ve Motosiklet İçin Akü Şarj Cihazı Seçimi yapacaksınız. Yine yukarıdaki koşullar geçerli. Yalnız bir fark var. Motosiklet aküleri araba akülerine göre daha düşük amperli oldukları için daha düşük amperli bir akü şarj cihazı kullanılması gerekir. Motosiklet aküleri 4 ile 7 amper arasında en büyüğü 18amper boyutunda. İhtiyacınız olan işinizi görecek bir akü şarj cihazı 1-2 amper gücünde olmalıdır.
Akü Şarj Cihazı Çeşitleri Nelerdir ?
Bu konu kategori olarak farklı şekillerde ayrılabiliyor olsa da biz bu konuyu 2 başlıkta inceliyoruz. Bakır sargılı trafo ve Switch Mode trafolu akü şarj cihazları. Peki nedir bunlar ? Hangisi daha iyidir ? Hangisini almalıyız ? Gelin birlikte inceleyip karar verelim.
Bakır sargılı trafo ve Switch Mode (SMPS) Farkları
SMPS cihazların kalitesizine denk gelme şansınız trafolu cihazlara göre daha fazladır. İmalatı ve işçiliği daha kolay olması nedeni ile piyasada trafolu cihazlara göre daha çok bulunur. SMPS cihazların kapladığı alan daha düşüktür. Kalite ve sağlamlığı, uzun ömürlülüğü de bir o kadar düşüktür. Cihaz alayım uzun ömürlü ve kaliteli olsun diyorsanız trafolu cihazlar tercih etmelisiniz. Tabi ki taşınabilir portatif özellikli trafolu akü şarj cihazları da bulunuyor. Bunlar da tercih edilebilir. Trafolu akü şarj cihazları uzun ömürlüdür. Ağır sağlamdır. Verilen paranın hakkını sonuna kadar verir ve arızalanma şansı çok azdır. Trafolu şarj cihazı alırken en dikkat edilmesi gereken nokta trafonun hangi malzemeden sarıldığıdır. Bakır sargılı ve Alüminyum sargılı trafolar bulunur. Bakır iletkenliğinin Alüminyum ile kıyaslanmasının bile yanlış olduğunu söyleyerek diyoruz ki, SAKIN ALÜMİNYUM SARGILI BİR TRAFO BULUNAN CİHAZ ALMAYIN !
SONUÇ : Bakır sargılı trafolar uzun ömürlü kullanım, arıza riskinin azlığı, sağlamlığı nedeni ile smps akü şarj cihazlarına göre daha çok tercih edilen modellerdir.
120 watt bakır sargı trafo
Akü Şarj Cihazı Tavsiye
Buraya tıklayarak akü şarj cihazı tavsiyesi verdiğimiz detaylı yazımızı okuyabilirsiniz.
Provolt Akü Şarj Cihazı Çeşitleri
Hangi Durumda Hangi Akü Şarj Cihazı Seçilmelidir ?
Akü Şarj Cihazını nerede, ne için ve ne sıklıkla kullanacaksınız ? Ben bu iş üzerine bir işletmeyim, her gün bunu kullanıyorum mu diyorsunuz yoksa evimde kenarda bulunsun, aküm biterse kimseye muhtaç olmayayım, kendi işimi kendim göreyim mi diyorsunuz ? Öncelikle buna karar vermek gerekiyor ki cihaz seçimini ona göre yapalım.
Profesyonel Kullanım
Profesyonel Kullanım için ihtiyacınız olan akü şarj cihazında olması gereken belli başlı temel özellikler vardır. Çünkü bu cihazları sürekli kullanacaksınız. Bu cihazlar yüksek bir güç harcayacak. Peki nedir bu özellikler?
Bakır Sargılı Trafo olmalı. Neden ? Yukarıda da anlattığımız gibi trafolar smps lere göre daha dayanıklı, uzun ömürlü ve kalitelidir. Trafo sargısı da kesinlikle bakır olmalıdır. Profesyonel olarak kullanacağınız için de trafo Watt’ı yüksek olmalıdır. Akü şarj cihazı alırken trafosu hakkında bu soruları satıcıya sormalısınız.
Hızlı Yavaş Özelliği olmalı. Neden ? Ani gelişen durumlarda, acelesi olan müşterilerin akülerinin dolumlarında hızlı özelliği gerekebilir. Hızlı özelliği olan akü şarj cihazları daha kısa sürede aküyü şarj etmeye yarar.
Akü Doluluk Seviye Göstergesi olmalı. Neden ? Akünün ne kadar dolu olduğunu bilmek, akünüzün şarjı dolunca fazladan zaman kaybetmenizi önler, belki de hemen akünüzü çıkarıp farklı bir akü takacaksınız bu gösterge bunu sağlar. Zaman kaybını azaltır
Amatör (Ev) Kullanım
Amatör Kullanım için kullanacağınız akü şarj cihazlarının özellikleri profesyonel kullanıma göre biraz daha az olabilir tabi. Fakat bu tarz ürünleri bir kere alıp uzun süreler kullanacağınız göz önünde bulundurursanız yine kalitelisini almak iyi bir seçim olabilir.
Akü Şarj Cihazı Hesaplamaları Nasıl Yapılır ?
Akü Şarj Cihazı Hesaplamaları Nasıl Yapılır başlığımız bu konumuzun en can alıcı noktası. Çünkü akü ömrünü etkileyen en en önemli faktör akü şarj cihazı ve bu şarj cihazının verdiği amperdir. Bu yazımızda da sizlere akü şarj cihazı ile akünüze saatte kaç amper akım vereceğiniz, akünüzü kaç saatte doldurabileceğinizin hesabını öğreteceğiz.
Bunun için Dünya genelinde kabul gören, standart haline gelmiş bir formül vardır.
Örnek : Elimizde 12 Volt 72 Amper bir akü var. Bir adet te 12 Volt 20 Amper akü şarj cihazı var. Yani akü şarj cihazımız saatte 20 amper veriyor. Akümüzde 72 amper. 72 / 20 =3.6 Saat. 3.6 saatte akümüz şarj olacak.
Burada çok çok önemli bir husus var oda şudur. Çoğu kullanıcı bu hesabı tam olarak doğru kabul etmektedir. Fakat akülerinin durumunu dikkate almamaktadır. Akü plakalarında oluşan arıza, sülfatlaşma gibi durumlarda bu süre uzar. Hatta akü tam verimlilikte değil ise şarj cihazlarında ısınma yapar. Bu hesap %100 sağlam verimlilikte bir akü mevcut ise doğru olacaktır.
Yazımız bu kadardı. Elimizden geldiğince akü şarj cihazı alırken dikkat etmeniz gereken noktaları sizlere aktarmaya çalıştık. Provolt markası olarak İmalatçı firma olmanın verdiği avantajlar ile biz bu hususların bilincinde olup sizlere en kaliteli akü şarj cihazlarını üretmeyi amaçladık. Aşağıdaki butonlara tıklayarak Provolt akü şarj cihazlarını inceleyebilirsiniz.
Kampanya ve yeni ürünlerden haberdar olabilmek için Provolt İnstagram sayfamızı takip etmeyi unutmayın.
Kaynak : https://provolt.com.tr/aku-sarj-cihazi-nasil-ve-neye-gore-secilir/
0 notes
fikretertan · 2 years
Text
KADIKÖY, TAYFUN POLAT VE LİMAN ÜZERİNE PT.1
Bu dünyada yazdıklarımı okuttuğum, profesyonel yorum aldığım ilk kişidir Tayfun Polat. 14 yaşındaydım Kadıköy’de bir mağaza olan Liman’dan randevu alıp yazılarımı okutmak istemiştim. Eski Kadıköylüler hatırlarlar Rexx’in çaprazında “küçük sürprizler” mottosuyla çeşitli ürünler satardı bu dükkan. Genç ve marjinal kesimde sattığı rozet ve posterlerle ünlü olan bu müessese edebiyata da yer veriyordu kendi bünyesinde. Hem de haddinden fazla yer veriyordu. Küçük şiir kitapları basıyordu mesela. Kendi çapında minik bir yayıneviydi yani. Onun dışında sanat dünyasının birçok ağır topunu da bu dükkanda keşfetmişimdir. Bertrand Russell, Ella Wheeler Wilcox, Patti Smith, Charles Bukowski ilk aklıma gelenler. Bu isimleri keşfetmiştim ama hiçbir kitaplarını okumadan ya da şarkılarını dinlemeden. Tek bir kartpostal ya da fotoğrafla sizi bu yazar, müzisyen ve diğer disiplinlerden olan sanatçılarla tanıştırıyordu bu dükkan. Sanata giriş 101 dersi gibiydi görmek isteyen gözler için. Bir sözünü beğendiysen bir yazarın bir kitabını okuyabilirdin pekala. Tek görevin o yazarın adını aklında tutmaktı. İçinden eve kadar tekrarlaman yeterliydi bunun için. (Bukowski, Bukowski, Bukowski, Bukowski….) Bunca yıl sonra dönüp bakınca kendimi ilk ait hissettiğim müessese oymuş. Şimdi fark ediyorum. Bugünlerde birçok bara, cafeye ve pub’a olan müdavimliğim, mekancılığım o yıllarda Liman’ın çalışanı Gökhan’ın bana ısmarladığı çaylarla temelini atmıştır. Evden çıkıp bir yere gitmek… bir yerlerde bir şeyler içmek… biriyle sohbet etmek… Tatlı küçük fotoğraflar, illüstrasyonlar, büyük adamların değerli aforizmalarının yazılı olduğu posterler ve bunun gibi birçok değerli ama ne olduğu pek de belli olmayan şeyler satardı Liman. Gele gide aşındırmış olacağım ki stoklarını artık girişte sağda olan şiir kitaplarına dadanmaya başlamıştım. Adını sanını bilmediğim insanların tabiri caizse amatör şairlerin kitaplarını alıyor, zaten sayfa sayısı az olan bu kitapları bir çırpıda okuyordum. Beni beynimden vuran ilk yazarıysa Liman’ın Tayfun Polat olmuştu. Okurken sayfayı kaybetmemek için parmağımı kitabın arasına koyar, uzun uzun birkaç saniye önce okuduğum cümlesini ya da şiirini düşünürdüm. Harf ve noktalama oyunlarını çok severdi Tayfun Abi. An-sızın yazardı mesela, Başar(ama)mak’tı bir kitabının adı. Noktalama işaretlerini himayesi altına almıştı. Bir kelimeyi kesme işareti, parantez, kısa çizgiyle üçe beşe bölerdi. Okurken her kombinasyonu deneyip şiirden farklı anlamlar çıkartınca kendimi bir dahi gibi hisseder, Amerika’yı bir de ben keşfettim sanırdım. “Seni anlıyorum Tayfun Abi.” derdim içimden. Seni An~lıyorum. Bir gün güvenimi toplayıp mekanın sahibi olan uzun beyaz saçlı abimize (lütfen affetsin adını hatırlayamıyorum) yazdığım şiirlerden ve bir kitabım olmasını istediğimden bahsetmiştim. Şimdi bakınca ne garip ki beni ciddiye aldı. Başkası olsa “hadi yavrum işine bak derdi” belki 14 yaşındaki ergen bir çocuğa. Onlarsa kabul ettiler. O günkü havanın nem oranı, işletme sahibi abimiz, değerli çalışanları Gökhan falan dün gibi aklımdalar… Aldığım cevabın güveniyle bahsi bir tık daha yükselterek “Tayfun Polat’ı çok severim okur mu yazdıklarımı?” dedim. “Sen getir yazılarını bakarız. Zaten genelde ona okutuyoruz.” dediler. Bir sonraki gün yazılarımı derleyip oraya giderkenki heyecanımı anlatamam. Sırf bir zümreye ait olmak aşkıyla bir çırpıda “Liman Şairleri” diye bir şiir yazdım gitmeden önceki o gece. O günlerde yazdığım şeylere şiir demek ne kadar doğruysa tabi. Onu da sıkıştırdım yazdıklarımın arasına. İstediğim şey açık açık buydu çünkü. Liman Şairi olmak! O rafta olmak ve insanların benim duygularımı okuyabilmesi... Anlaşılmak ihtiyacımın ilk göstergesi budur hayatımda. Ne utanç dolu bir an şu an dönüp bakınca. “Liman Şairleri”…. Aman Allah’ım. O yıllarda “cringe” diye bir kelime olmadığından varsa da henüz ülkemize teşrif etmediği için kendi duygumu bile tasvir edememişimdir sonrasında eminim.
1 note · View note
swedenstartupjobs · 2 years
Text
amatör ve utanç verici bir melez
amatör ve utanç verici bir melez
Müdür: Puri Jagannadh Oyuncu kadrosu: Vijay Deverakonda, Ananya Panday, Mike Tyson, Ramya Krishnan, Ronit Roy Yazarlar: Puri Jagannadh (Telugu diyalogu), Prashant Pandey (Hintçe diyalog), AR Sreedhar (ortak yazar) Bu incelemeye ne kadar amatörce başlasam mı karar veremiyorum. liger ya da ne kadar utanç verici. Tanya (Ananya Pandey), bir kafede Liger (Vijay Devarakonda) tarafından neredeyse el…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
doriangray1789 · 2 years
Text
Nâzım Hikmet, aşkları ve sevgilileriyle sık sık gündeme gelir. Aşk ve kadın konusu, Nâzım Hikmet'in hayatı; en az, şiiri kadar dikkat çeker, konuşulur, tartışılır. İlk aşkı, Sultan Hamid devrinin ünlü valilerinden birisinin kızı olan Sabiha'dır. "Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki Ömrümü bir yudumda ellerinden içerim dediğinde henüz 14 yaşındadır ve bu aşk şairliğinin başlangıcı gibidir . 17 yaşına geldiğinde ünlü bir doktorun akrabası olan Azize'ye âşık olur. Azize, bir yabancıyla evlenip Avrupa'ya gider. Nüzhet Berkin: İlk evliliği, "Sen-benim-minare boyunda çam gövdeme, - yumuşak, beyaz-bir kurt gibi girdin' dediği Nüzhet Hanım'ladır. Bu evliliğin ömrü, 5-6 aydır. Her şeyin savrulup durduğu, dünya görüşünü ve şiirini belirlemede el yordamıyla hareket ettiği gençlik günlerindeki ilk büyük aşkı Nüzhet Hanım'dır. O dönemde henüz 15 yaşında olan Nüzhet ile Tanin'de yazan gazeteci Muhittin Birgen sayesinde tanışır. O sıralar Moskova Üniversitesi'nde okuyan Nâzım Hikmet, kadınlar arasında popülerdir. Ancak, Nüzhet'in Moskova'ya gelişiyle birlikte ilgisini tamamen Nüzhet'e yöneltir . 1921'de evlenirler. Genç kadının İttihatçı eniştesi, Nâzım Hikmet'i politik görüşleri nedeniyle pek sevmez. Nüzhet'e sürekli mektuplar yazıp Nüzhetin evine geri dönmesini ister. Bir yandan da hastalıklarla uğraşan Nüzhet Hanım, mavi gözlü dev'e ayak uyduramaz. Türkiye'ye döner. Anuşka: Nüzhet Hanım'dan sonra gönlünü Anuşka adlı bir Rus kızına kaptırır. Bu aşktan kalanları , Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim'de bulmak mümkündür. Dr. Yelena Yurçenko: İkinci evliliğini Dr. Yelena adlı bir diş hekimiyle yapar. Yelena, aynı zamanda bir ressamdır . Zamanına göre anarşist sayılabilecek bir kadındır. Üçüncü evliliği, 'kalbimin kızıl saçlı bacısı' dediği 'kol saatinin kayışına tırnakla adı kazınan isim Piraye Hanım'ladır.vs vs Doldur meyhaneci,  Sıradaki kadehimi Nazım Hikmet’in şiir yazmadığı tek kadın olan Galina Grigoryevna Kolesnikova’ya kaldırıyorum. Şiirsiz tek aşkı, doktoru Galina'dır. Hayatının, yan yana yaşayabildiği en uzun ilişkisi olan 7 yıldan geriye tek şiir kalmaz. Nâzım Hikmet'le birlikte yaşamaya başladığı günlerde, ona şunları söyler: "Kesinlikle bana âşık olmayacaksın ve benim için asla şiir yazamayacaksın. Çünkü, ben senin doktorunum. Galina, Nâzım Hikmet'in kişiliğini az da olsa çözmüş gibidir. Votkinsk kasabasındaki annesinden kalma küçük evini "Nâzım Hikmet Müzesi' yapan ve emekli maaşıyla geçinen Galina, Nâzım Hikmet'i dört kez ölümden kurtarır. Nâzım Hikmet'le ilgili oldukça önemli belgeleri saklar. Küçük amatör kamerasıyla, birlikte oldukları yıllar boyunca Nâzım Hikmet'i yazarken, dinlenirken, eğlenirken görüntüler. Bu görüntüleri, bozulmaması için de buzdolabında saklar. Can Dündar'ın hazırladığı belgeselin görüntülerin kaynağı da bu çekimler olur. İki katlı ve duvarları bomboş bir evde Nâzım Hikmet ile hayata sıfırdan başlarlar. Hiçbir şeyleri yoktur. Evlerini mükemmel bir şekilde düzenlerler. Galina, bir gazocağı getirir, daha sonra masa alır. Oturacak yerleri olmadığı için sandalye gibi birtakım ihtiyaçlarını komşuların eskilerini satın alarak temin ederler. Nâzım Hikmet, mutfakta oturur, daktilosuyla bir şeyler yazar, çalışır. O bir haftada bir piyes yazıp bitirir. Nâzım Hikmet'in yanında nöbet tutar gibi yaşar. Bir gün Münevver'le Memet gelip bu eve yerleşinceye dek sevdiği adamla birlikte olmayı seçer. Nâzım Hikmet'le ilgili 7 albüm hazırlar. Hepsi de özel fotoğraflarla doludur.Ancak Nazım Vera’ya döner…
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
0 notes
netbilge · 2 years
Text
Enver Aysever kimdir, kaç yaşında, nereli? Enver Aysever eşi kimdir?
Enver Aysever kimdir, kaç yaşında, nereli? Enver Aysever eşi kimdir?
Enver Aysever kimdir, kaç yaşında, nereli? Enver Aysever eşi kimdir? Enver Aysever, 1971’de İstanbul’da dünyaya geldi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi sosyoloji bölümünden mezun oldu. Doğuş, Yeditepe ve Arel üniversitelerinde dersler verdi. Bir yıl boyunca Cumhuriyet Halk Partisi parti meclisi üyeliği de yapan yazar, evli ve bir çocuk babasıdır. Enver Aysever, lise yıllarında amatör…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes