Tumgik
#facia
Text
Seni bulmak anlamını bulmak gibi hayatın..
Tumblr media Tumblr media
71 notes · View notes
parcalaryokolus · 1 year
Text
Bu güzellik değil facia.
18 notes · View notes
onderkaracay · 1 year
Photo
Tumblr media
#önderkaraçay #mobbingbank #mobbingbankdiyorki #dünya #yaşam #facia #savaş #zulüm #zenginler #zorbalar #diktalar #sebep #olur https://www.instagram.com/p/Cn4qgfarRoE/?igshid=NGJjMDIxMWI=
3 notes · View notes
sebepsizfirtinam · 1 year
Text
Kirpiğin ok bakışın mermi...
6 notes · View notes
Text
At Elegance Salon, we believe that healthy, radiant skin is the foundation of beauty. Our skincare services are designed to nourish, rejuvenate, and enhance your complexion, leaving you with a youthful glow. From revitalizing facials to advanced treatments like microdermabrasion and chemical peels, our skilled estheticians tailor each service to address your unique skin concerns and goals. Using premium skincare products and proven techniques, we'll help you achieve the clear, luminous skin you've always dreamed of. Step into Elegance Salon and treat yourself to the luxury of radiant, beautiful skin.
Tumblr media
0 notes
seslimeram · 11 months
Text
Yazgı Meseli
Tumblr media
Bir yazgı kabilinden cerahatin ta kendisine rehin edilmiş ülke, sanki hemen her şey rutin haldeymiş gibi canhıraş savunma halleriyle örtbas edilmek istenir. Müştereklerinin tümü yerle bir edilmiş, artık değme normatif hali bırakılmamış, her gününe apayrı karanlıkların denk getirildiği bir zeminde olmakta olanın fecaat hali, yazgıymış gibi sunulur. Budur işte haliniz diye geçiştirilmek istenir. Haber bülteni görünümlü devri sabık iktidarın alenen ve açık propagandasını var eden bir sunumun dahlinde, kıyıdan köşeden çürümüş olan yerin sureti temsili, korku için yeniden türetilir. Cinayetler, gasplar, talanlar, birbiri ardına dizili kavgalar, dövüşler, rantiye savaşları ve nicesi ile o korkutan / teslimiyeti vaaz eden akımı sürekli öne süren bir fasit döngü bina olunur. Kimsenin acından ölmediği zikredilen yerde bir ülke olmanın en küçük halini var eden ol karın tokluğunun dahi çok görüldüğü bir yer mesel edilmesin isteniyor. Bindirme kıtaların, haber bültenlerinde görece iyimserlik halini sürekli zikrederken cukka doğrultmaya devam ettikleri yerde, doların / euronun evrilip bir aşağı bir yukarı yapmasında sıfırlanmaya doğru yollanan bir halk göz ardı edilir. Bir yazı, yazgıymış gibi bunlar gelip geçici sınavlar olarak zikredilir, oysa hayatın bu sahnede ne tek bir sınavı biter, ne her güne daha beterin ilave edilmesi gayretinin önü alınır. Hayatın o pamuk ipliğine rehineliğinin aralıksız kılındığı bir cerahat sarmalı mütemadiyen çabalar ile birlikte güncellenir.
Birleşik, bütünleşik bir halde dönüşümün yıkımlara denk getirildiği bir zamanın tanıklığı sürdürülmeye devam olunuyor. Bir yazgıymış gibi sunulan / pay edilenlerin yekununda ol cerahatli yıkıcılık / kıyım haline dönüşür. Bütünüyle, doğrudan ve hemen hiç kesintisiz bir halde ak parti ve beraberindekilerin elinde bir oyun sahnesine dönüştürülmüş gerçekle bağlarını toptan koparmış olagelen yerin hazin temsili var edilir. Maksat durmak yok, hiç arasız fasılasız yola devam! Herkese eşit, adil, ortak bir ülke tahayyülünün kenara terk-i diyar olunduğu bir zeminde, neoliberlizmin göndere çekildiği, yıkıcı / kıyıcı / ezici bir yer kelimesi kelimesine bedene yönelik kastın sürekli kılındığı bir cendere / sarmal gerçekliği mevzu edilesidir. Bu kadarıyla dahi bir normatifi bırakılmamış olan yerin haleti ruhiyesini anlamlandırmak mümkündür, görebilene. Mezopotamya Ajansından aktaralım: “İktidarın ekonomi politikasının seçime endeksli hareket ettiğini ve peş peşe hatalar yaptığını belirten İktisatçı Mahfi Eğilmez, “İlk kez bir iktidar kendi kendine enkaz devretmiş oldu” dedi.
Dolar kurunda yükseliş devam ediyor. 14 Mayıs seçimlerinden önce 19,57 lira, 28 Mayıs'taki Cumhurbaşkanlığı Seçimi ikinci turundan önce ise 19,97 lira olan ABD Doları, 28 Mayıs seçimlerinin ardından gelen 8 işlem gününde 2,5 liradan fazla arttı. Dün itibariyle tarihi zirveyi gören Dolar, bugün de yükselmeye devam etti. Piyasanın kapalı olduğu saatlerde 22,20'ye çıkan dolar, bugün 23 TL’yi geçti. İktisatçı Mahfi Eğilmez, bloğunda yayınladığı “Ne Oldu da Dolar Kuru Uçtu” yazısı ile dolar kurundaki artışın nedenlerini değerlendirdi.
İktidarın Peş Peşe Yaptığı Yanlışlar
2021 yılının Eylül ayına girildiğinde enflasyonun da Merkez Bankası faizinin de yüzde 19 olduğuna dikkat çeken Eğilmez, “Enflasyonda yükselme eğilimleri vardı. Doğru para politikası faizi 1 veya 2 puan artırarak bu yukarı gidişi durdurmaya yönelecek politikaydı. Daha az doğrusu faize hiç dokunmamak şeklinde bir uygulamaydı. TCMB tam tersini yaptı ve faizi düşürmeye başladı. Bu yanlışa iki yıla yakın bir süre devam etti ve faizi yüzde 8,5’e kadar indirdi. Bu yanlış yaklaşımın sonucu olarak enflasyon yüzde 70’lere yükseldi. Hükümet, zaman içinde, bu yanlıştan dönmek yerine peş peşe yeni yanlışlar yaptı: Fiyatlara müdahale etmeye ve enflasyonu o yolla denetlenmeye çalıştı. Piyasa ekonomisi içinde kalarak bunu yapmanın imkânsız olduğunu göremedi. İki yüz yıl öncesinin trampa ekonomisi mantığıyla ekonomi politikası uygulamaya çalıştı. Başlangıçta olumlu sonuç alınır gibi oldu. Hep böyle olur zaten. Enflasyon, önceleri baz etkisiyle sonra da fiyatlara, piyasaya ve kurlara yapılan baskılarla inişe geçti. Bunun sürdürülebilir olmadığını da defalarca anlatmaya çalıştık. Yanlıştan dönmek yerine başka yanlışlar art arda geldi. Kuru tutmak için kur korumalı mevduat adı altında aslında döviz olan ama TL gibi görünen yüksek faizli bir mevduat uygulaması devreye sokuldu. Milyarlarca dolarlık bir maliyete ulaştı. Nasıl çözüleceği bilinmiyor ve sorun ertelenerek zamana terk ediliyor. Bir yandan da bankalara baskı yapılmaya döviz alım satımı denetlenmeye başlandı. Bir süre de böyle idare edildi”
‘Ekonomi Politikası Seçime Endeksli Yürütüldü’
Eğilmez, yazısında şu ifadelerle sürdürdü: “Benim yanlış diye yorumladığım bu ekonomi politikası bazı başka yorumculara göre bilerek istenerek seçim kazanmaya yönelik uygulanan bir politikaydı. Bu yorumu yapanların haklı olduğunu düşünüyorum. Ekonomi politikası yaklaşık iki yıldır tümüyle seçime endeksli olarak yürütüldü ve ekonominin ağır yara almasına aldırış edilmedi. Enkaz Başlıklı 5 Mayıs tarihli yazımda şöyle yazmıştım: ‘Siyasal iktidar, çeşitli hamlelerle bu feci enkazı seçime kadar gizlemeyi başardı. Pek çok kişi durumun iyi olduğunu sanıyor. Eğer iktidar el değiştirirse yeni gelenler bu feci tabloyu devralacak. Ve eğer bu durumu halka anlatmayı başaramazlarsa enkazı onların yarattığı sanılacak. Eğer iktidar değişmezse, tarihimizde ilk kez bir siyasal iktidar kendi kendisine büyük bir enkaz devretmiş olacak.
‘İlk Kez Bir İktidar Kendisine Enkaz Devretti’
Bugün gelinen aşamada, zembereğin boşalmasıyla birlikte, dolar kuru, normal düzeyine geldi. Buradaki kritik mesele bugün gelinen aşamanın gelinmesi gereken aşama olup olmadığı meselesi. Eğer ekonomi politikası ne pahasına olursa olsun seçim kazanmak amacıyla bu şekilde popülist yaklaşımlarla yürütülmeseydi ne enflasyon ne de kur böyle bir oynaklık içinde olmayacaktı. Bu yanlış ama popülist olduğu için oy getirici siyasetle seçim kazanıldı ama tarihte belki de ilk kez bir iktidar kendi kendine enkaz devretmiş oldu.”
Bir yazgı kabilinden var edilmiş cerahat ile menzil kuşatılmaya devam olunandır. Dibine ta en dibine kadar çürümenin yollarını arşınlayan dahası tek bir iyi gün ibaresi / düşüncesi ve eylemine müsamaha gösterilmeyen bir zeminde doların oynaklığı hayatlarımızın da her nasıl pamuk ipliğine rehin edildiğini bildirir. Ekonominin ağır biçimde hasar almasına mahal verilen bir zeminde, sıradan insanların hayat haklarının hiç sayılmasının acayipliği çıkagelir. Tümden ezber edilmiş aynı gemi tiradı zikredilirken, batışın çoktan var edildiği mevzu edilemesin diye süslü cümleler bina olunur. Mehmet Şimşek efendi, binbir türlü naz niyaz, belki de zaten başa getirilecek fecaati bildiğinden çekinerekten yeniden bakan koltuğuna yerleşirken plan tıkır tıkır işliyordu. Bir fecaat kabilinden öne sürülenlerle bunlar gerekli şimdi değilse ne zaman denilerek uygun görülenlerin birleşiminde toptan, keskin bir kıyım işlenir. İşlevsellik kazandırılan hızarla, zam üstüne zammın yağdırıldığı bir yerin hakikati karşımıza çıkartılır. Gündelik yaşamda var olmak bir emek mücadelesi ile birlikte psikolojik baskılamaya karşı durabilmeyi, aralıksız bütün tahakküm aparatları ve uygulamalarından bir şekilde sıyrılma çevikliğini ve her tuzağa görerek, bilerek hemen düşmemeyi öğrenebilmeyi vaz eder. Sıradanın gerçekliği artık bunlarla biçimlendirilir. Bu kadar.
Eşikler aşıp, yeni bir yüzyılın başlangıcında olduğu zikredilen yerde hayatiyet ayak altına alınalı çok olmuştur. Gündelik yaşamı var eden temel asgari bir insanlık gereksinimi olan her şey artık ulaşılamaz ilan edilir. Bir gün ekmekten, bir başka gün sütten, beriki gün bu katran karanlığında ulaşılabilen yegane legal zehir sigaradan, başka bir gün deterjandan bir başkasında içkiden, her gün ama her gün bir şeylerin eksik alındığı / temin edilemediği bir zemin gerçeğe ulaştırılır. Bir maaşın kira giderini karşılamaya dahi kafi gelmediği zeminde hangi iyi gün var edilebilirdi ki sahiden? Ele geçen ücretin ancak eksik kılınmış temel gıdaya, çok keskin bir kısmının eğitim / sağlığa gittiği kalanının da tamamının kiraya yönlendirildiği bir zeminde bırakın sahiplenmeyi, hayal kurabilmenin dahi önünün alınmasının karşısında kim nasıl dur diyecektir, sahiden düşünüyor musunuz tek bir an olsun sorguluyor musunuz?
Nitelikleri dönüştürmekten ziyade teslimiyet üstünden bina edilmiş, güven oyunu bize bu halk verdi diye böbürlenen muktedirin kendi kendisine yükseltip durduğu enkaz ülkenin hakikati iç kıyıcı bir karanlığın bizleri kuşattığını da örnekler. “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2022 yılına ilişkin "hane halkı tüketim harcaması" istatistiklerini yayımladı. Verilere göre, Türkiye genelinde hane halklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalarda en yüksek payı yüzde 22,8 ile gıda ve alkolsüz içecekler aldı. İkinci sırada yüzde 22,4 ile konut ve kira, üçüncü sırada ise yüzde 21,3 ile ulaştırma harcamaları sıralandı.” Belirgin bir mahvetme retoriği, bu da sizin yazgınız denilerek her alanda olduğu gibi gündelik ol emeğin karşılığıyla yepyeni sınamalar olarak sıradana paylaştırılır. Bugün baktığımız odak, görebildiğimiz ülke şeması, binbir türlü lafa gereksinim bırakmayan bir cerahatin ta kendisine dönüştürülendir. Mutlak iktidarın suna geldiği seçeneksizlik, asgari ücretin dahi kör topal bir düzenlemeye tabi tutulacağının zikri sonrasında çıkagelen zamansız değil her daim zamanlı zam furyasıyla birlikte, sıfıra sıfır elde var sıfır yeniden takdim edilir. Yaparsa bunu da akparti yapardı, yaptı!.
Bir yazgı kabilinden cerahatin ta kendisine rehin edilmiş ülke, sanki hemen her şey rutin haldeymiş gibi canhıraş savunma halleriyle örtbas edilmek istenir. Kalkınıp, eşikler aşan, yurttaşına gülücükler dağıtıp, x, y, z partilerine de oy vermiş olan geniş kesimleri birlikte kucakladığını zikreden iktidarın 28 Mayıs sonrası yapa geldiği her şey bu kötürüm pratiği bildirir. Birbirinden bağımsız düşünülemeyecek bir zengin zümre yaratımı ile onlara yeni eklemelerin var edildiği, iç kulislerin, brokerlara yönelik doğrudan tüyoların havalarda uçuştuğu, zenginin daha da zengin, o eşikte duranın hemencecik yeni varsıl ilan edildiği, kılındığı bir zeminde, bir tas yemek, bir temiz giysi, barınılabilecek bir küçük ev / yerin dahi çok görüldüğü, her şeyin alenen yağmalandığı, bu hal size yeter, daha bunlar en iyi günleriniz diye takdim edildiği yerde itiraz ne zaman var edilecektir. Düpedüz her günün bir cehenneme dönüştürüldüğü, şen şakrak paylaşımlar arasında olan bitenin yoksunluk, dipsiz bir yoksulluk halinin var edilmesi karşısında müştereken bir itiraz ne zamandır, sahi ne zaman?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Onur DOĞMAN – Sopa Images – Lightrocket – Getty Images v/CNBC
0 notes
checksix · 1 year
Photo
Tumblr media
Yeaaa! No more daylight in places there shouldn’t be! #Facia boards are installed and we’re one step closer to pounding the first rivets on the #RV10 #tail #kit!. . I’m wondering how much warmer it will be in here now that I won’t have the wind blowing through the roof. 🤔🤷‍♂️ . . . . #experimentalairplane #eaa #aopa #build #building #rv10buildprep #rv10builders #construction #constructionlife #wood #texas #project #workshop #vansairforce #airplanesarecool #studentpilot (at Abilene, Texas) https://www.instagram.com/p/CnIVCIXPQ9G/?igshid=NGJjMDIxMWI=
1 note · View note
korkutkalkan · 2 years
Text
Facia yaşanan madendeki ‘İş Sağlığı Koruma Odası’ görüntülendi
Facia yaşanan madendeki ‘İş Sağlığı Koruma Odası’ görüntülendi
Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait maden ocağında 14 Ekim Cuma günü saat 18:10 sularında grizu patlaması yaşandı. Patlamada 41 madenci hayatını kaybetti. Patlama, madendeki işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini gündeme getirdi. ANKA Haber Ajansı, maden sahasındaki ‘İş Sağlığı Koruma (ATT) Personel Odası’nı patlamadan 13 saat 50 dakika sonra görüntüledi. Odada bir sedye,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
neuroguru · 2 years
Text
Foam rolling could damage more than help
View On WordPress
0 notes
cogitokurdu · 2 years
Text
Nükleer Felaketler ve Nükleerin Geleceği (Nükleer Serisi Pt.3)
Nükleer Felaketler ve Nükleerin Geleceği (Nükleer Serisi Pt.3)
Önceki iki yazımızda da bahsettiğimiz nükleer gücün felaketlerle dolu geçmişine bakıyor ve geleceğine ufak bir parantez açıyoruz. Keyifli okumalar! Nükleer Santraller Nükleer enerji, Manhattan projesi ile araştırılmaya başlandığında, Enrico Fermi tarafından kurulan ilk reaktör sayesinde depolanabilir ve üretilebilir bir meta haline geldi. Daha sonradan 1957’ya kadar araştırmalar ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
isiktanricasi · 2 years
Text
seni bulmak anlamını bulmak gibi hayatın'
0 notes
dr-tatoo · 2 years
Video
پاکسازی صورت
برای پاکسازی صورت چندین روش وجود دارد که اول از بوخور صورت استفاده میشود تا صورت نرم شود سپس با انجام میله پیلینک جوش های چرکی و سر سیاه خارج میشود برای خواندن ادامه این مطلب به لینک زیر مراجعه شود
http://mr-site.ir/reportage/60-sarabeauty-clinic.html
0 notes
dankovskaya · 1 year
Photo
Tumblr media Tumblr media
Casual Friday at the unethical hypercapitalist industrial dystopia prenatal alien DNA human experiment super soldier divison 👽🌠
Tumblr media
305 notes · View notes
chamomile-soup · 7 months
Text
Tumblr media
on the run from shinra going camping! (this is about the fic Son ) (time travel fix its my beloved)(what if the world gave you a second chance. what if you shared it with someone who never had a chance at all.)
103 notes · View notes
Text
Hold my hands , open up so I can press my pussy against your tongue and devour my sweet juicy wet pussy until I’m satisfied . Don’t stop til I’m a whimpering drippy little mess and then do it all over again til your tongue becomes numb.
40 notes · View notes
seslimeram · 1 year
Text
Bu Hallerle Yol Nereye!
Tumblr media
Bildirilen ile yaşatılanların hakikati arasındaki fark bir uçurum artık. Normallerinin yerle bir edildiği hemen hemen tüm müşterek bahislerinin zehirlendiği un ufak olunduğu yerde hakikat dipsiz bir karanlığın kılınıyor behemehal anbean. Yeni nam ülkenin dünün lanet getirilen, yaftalanmış, çürümüş eskisinden hemen hiç farkının olmadığını bu sahnede her gün yeniden yaşatılan hallerle kanıtlıyoruz artık. Cürüm, cerahat, ceberut devletin tüm ol olmazsa olmazlarını bildirirken bir yol haritası yerine şimdiyi yerle bir eden aklını var ettikleri her şeyle o normatif olanın yıkımı kalıcı kılınıyor artık. Bilinen, var edilmiş bir kötülük halinin mütemadiyen yinelendiği bir zemin. Görülen ile bildirilen arasındaki tüm o uçurum hali her günün karanlık müsebbiplerinin var ettiği bir illüzyon. Kötürüm kılınan hayat idesinin üstünde yükseltilen tahakkümle baş amir iktidarının yirmi birinci yılında bir tahakküm cenderesini yineleniyor. Biyopolitik bir denetim sahnesine dönüştürülen o yeni ülke bir laf değil bu döngü ve kesişmelerin eseridir. Terör ekseninde her gün biçim verilen cerahat, cürüm halleriyle bir yer yurt diye yutturulur, hakikat o’dur.
İçindeki Türk kavramını daha doğru düzgün tanımlayamayan kimdir o memleketin esas sahibi sorusuna yanıt verilemeyen bir zeminde her gün biraz daha çürümenin kılınır. Ki en başta da deprem felaketinin yaşandığı bölgede var edilmiş domlar, romanlar, ezidiler, araplar, hristiyanlar için ikircikli şüpheye düşürmeksizin var edilen ayrımcılık misal bu hale bir örnektir. Aynı çatıyı, sığınılan limanı onlar kaybetmemiş gibi, her durumda her an hedef kılınabilen hayatların varlığı bildirilen ile yaşatılan arasındaki uçurumu izahata kafi gelmez midir? Kulaktan kulağa yayılanın değil, onlarca gündür pek çok tanıklıkla bir biçimde hali hazırda gözler önünde serilen mahrumiyetin karşısında kim ne etmiştir sahi ama sahiden? Arap Alevilerin, Ermeni, Protestan, Arap Hristiyan, Katolik, Rum vesairi tanımlayan diğerlerinin yaşadığı afette bile ayrımcılık mesel edilmeyecekse ne edilebilir ki sahiden? Adıyaman ve yöresinde yaşayan Domlar / Romanlar / Çingenelerin isimlerini farklı olarak görünse de benzeş kavmin yaşayanları olanlarına reva görülen ayrımcılıklar necidir misal, nedendir yardımlaşma alanlarında kendileri göründüğünde nefretle / ayrımı mütemadiyen kılan ötekileştirme halleri, bir dolu yaftalamayla bir başlarına terk edilirler hiç düşündünüz mü?
Bunca ağır bir deprem yıkımının üstüne bir de hayatta kalabilenlere reva görülen bütün bu şiddet temsili, ırkçı ayrımcılığın hesabını kim ne zaman verecektir? Yaraların farkına varıp, önemseyip, onları iş işten geçmeden onarabilmenin yolunu ne zaman var edecektir bu ülke. Devletin, devletlinin yönetim anlayışının aşağı yukarı bir asırdır halkların sahici bir biçimde birbirini duyarak, tanıyarak yaşamasını, eksiklerini telafi etmesini, yol alması ve ilerlemesini engellemek adına kurula geldiği bir düzlemde, hangi felaket silsilesi, daha kaç acıdan sonra birliktelik düşünülecektir ki! Cürüm, cerahat ve aleni ceberut bir tasvirin toplamında kullanışlı aptalların var ettiği nefret / bölücülük / kin gütme halleri karşısında o Anadoluyu ne kaldıysa elde savunmak ne zamandır ki hangi zaman? Bütün bütün taşlar yerinden oynarken, kötülük arşıalaya çıkarken, cerahatin suna geldiği şiddet pratiklerinde bir tek iyi gün kalmazken, bırakılmamış haldeyken sahiden düşünmek ne zamandır ciddi ciddi eylemek ne zaman? Sorguluyor musunuz?
Halk TV’den aktaralım: “Bursaspor ile Amedspor'un bugünkü maçı öncesi, iki tarafın taraftarları birbirine girerken, sahaya çıkan Amedspor oyuncuları saldırıya uğradı. Maç devam ederken Bursasporlu taraftarlar faili meçhul cinayetlerle gündeme gelen “Beyaz Toros" ve "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın pankartlarını açtı.
Bursaspor- Amedspor maçı öncesinde sahaya ısınmaya çıkan Amedspor oyuncularına saldırı gerçekleşti. Ayrıca, Bursasporlu taraftarlar faili meçhul cinayetlerle gündeme gelen “Beyaz Toros" ve "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın pankartlarını açtı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, pankartlarla ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Bakan Soylu Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Bursa’daki futbol müsabakasında, futbol seyrinin dışındaki görseller kabul edilemez ve spor ile bağdaştırılamaz. Bu görsellerin stada sokulmasında zafiyet gösteren kamu görevlileri ile ilgili soruşturma başlatılmış ve ilgili kamu görevlileri açığa alınmıştır." ifadesini kullandı.
Tribünde 'Beyaz Toros' afişleri
Bursaspor ile Amedspor'un bugünkü maçı öncesi, iki tarafın taraftarları birbirine girerken, sahaya çıkan Amedspor oyuncuları saldırıya uğradı. Kaleci Cantuğ Temel'in yaralandığı, dehşete düşüren saldırı anları kameralara yansıdı. Maça hiçbir şekilde ara verilmezken, tribünlerinde ‘Yeşil’ lakaplı Mahmut Yıldırım, JİTEM'in kilit isimlerinden ‘Pala’ lakaplı Cem Ersever ile faili meçhul ölümlerin sembolü Beyaz Toros afişleri açıldı. Bursaspor tribünlerinden saldırılar sürüyor.
Bursaspor'un tribünlerinde ‘Yeşil’ lakaplı Mahmut Yıldırım, JİTEM'in kilit isimlerinden ‘Pala’ lakaplı Cem Ersever ile faili meçhul ölümlerin sembolü Beyaz Toros afişleri açması ise görüntülere böyle yansıdı.
Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu'nda oynanacak maçtan gelen görüntüler tedirginlik yarattı. Halk TV Muhabiri Fırat Fıstık'ın sosyal medya hesabından paylaştığı görüntülerde küfür ve hakaret seslerinin arasında maç öncesi taraftaların sahaya girerek Amedspor'lu oyunculara saldırdığı görülüyor.
Maçın ilk beş dakikası, tribünlerden sahaya pet şişe ve yanıcı madde fırlatılmasıyla geçti. Maç başlangıcında ve ilerleyen dakikalarda Amedspor kalecisi Cantuğ Temel’in başına iki kez sert cisim isabet etti. Sahaya bıçak ve mermi de atıldığı görüntülendi. Sağlık ekibi sahaya girdi. Ekiplerin müdahalesinin ardından Temel, oynamaya devam etti. Hakem bunlara karşın maça ara vermezken, taraftarların saldırısı sürüyor.
Ne olmuştu?
Dün gece sosyal medyada yer alan videolarda ise bir grup Bursaspor taraftarının, Amedspor kafilesinin konakladığı otelin önünde "Ne mutlu Türk'üm diyene" sloganları attığı ve Mehter Marşı çaldığı görülmüştü. Öte yandan havai fişek patlatan grup, Amedsporlulara yönelik küfürlü tezahüratlarda bulunmuştu.”
Devamını da Ruken Tuncel’in Bianet’teki haberinden iliştirelim: “bianet’e konuşan Amedspor Kulüp Başkanı Selahattin Yıldırım, dün akşam otelleri önünde yaşanan saldırıyı hatırlattı ve hiçbir tedbir alınmadığını söyledi.
Yıldırım, dün akşam itibariyle Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı’na ulaşmaya çalıştıklarını ancak telefonlarına cevap vermediğini daha sonra da tamamen kapattığını belirtti.
"6 oyuncu yaralandı"
Yıldırım, bugün maç esnasında ve öncesinde yaşananlara değindi, “Resmen bir oyuncumuzun ölmesini beklediler” dedi ve şöyle devam etti:
"Oyuncular ısınmak için sahaya indi, ilk önce taraftardan sonra Bursasporlu oyunculardan saldırı geldi. Bu şekilde sahaya çıkılamayacağını söylememize rağmen dikkate alınmadı.
"Oyun boyunca sahaya bıçak, mermi, torpil, havai fişek, demir, su şişesi bir dizi cisim atıldı. Hakem resmen birinin ölmesini bekledi, hiçbir şekilde oyunu durdurmadı.
"Maçtan sonra saldırı devam etti"
"Oyun bittikten sonra da saldırılar devam etti, soyunma odasına giderken Bursaspor güvenlik görevlileri, polis memurları ve stadyum görevlileri oyuncularımıza saldırdı.
"Hepsinin görüntü kaydı var, görüntüleri izliyoruz. Kulüp olarak suç duyurusunda bulunduk, yaralanan oyuncumlarımız da darp raporu aldı ayrıca bireysel olarak da suç duyurusunda bulundular."
Yıldırım, son olarak oyunun biteli üç saati geçtiğini fakat hâlâ stadyumdan çıkamadıklarını söyledi ve "Dışarıda bekleyenler olduğu söyleniyor, saldırıların devam edeceği gerekçesiyle statta bekletiliyoruz" dedi.”
Bildirilen ile yaşatılanların hakikati arasındaki fark bir uçurum artık. Bitimsiz bir süreçte imal edilmiş olan provokasyonun ardılı sıra kare kare imal edildiği bir yerde, bütünüyle ol yıkımın / şu açıktaki yaraların her nasıl onarılmadığı bir kere daha kanıtlanır. Bariz bir hal dahilinde yok etme siyasetinin suna geldiği şey afaki Kürd düşmanlığının ulaştığı merhale açısından Bursa’da var edilmiş olan şey bir pogrom denemesidir. Bütünüyle yaşam hakkı üstünde bir giyotin gibi sallandırılmak istenen devletli aklının, dar kalıp tek tip bir ülkenin söz konusu edilmesinin hazin temsili bir kere daha zorla var edilmek istenir. Kolluğun tıpkı o Madımak’ta olduğu gibi kılını kıpırdatmadan bekleştiği, daha yeni 2015’teki Bakur Kürdistan’ı ablukasında ortaya serilen görmeme halinin, daha dün Van, bugün tüm bölgeyi kasıp kavuran depremin vurduğu illerden Diyarbakır’a karşı mayın eşekleri öldü diye yazılamaların var edilebildiği bir zeminde kötülük bir kere daha zuhur ettirilir. Yaşam bu kadar ucuz bir mesel midir? Gözaltına alınmış nefret suçlusu tiplemelerin ertesi günü salıverildiği bir zeminde sahiden yaşam ucuz bir mesele midir? Bildirilen ile yaşatılan arasındaki uçurumun / her durumda bet ve feci olanın yüceltildiği bir zeminde hayat sahiden neyi temsil eder, düşünür müydünüz? Böyle hallerle yol nereye?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel İçin Kaynakça: soL Haber
0 notes