Tumgik
#geçmişin alışkanlıkları
ethicasigorta · 3 months
Text
ETHİCASİGORTA - DRAGON+ (2)
Tumblr media
Trafik sigortası fiyatlarını etkileyen en önemli faktörlerden biri sigortalanan aracın türü ve yaşıdır. Daha yeni ve daha pahalı araçların, kaza durumunda onarım veya değiştirme maliyetlerinin artması nedeniyle genellikle daha yüksek sigorta primleri vardır. Ayrıca spor arabalar veya lüks araçlar gibi belirli araç türleri daha yüksek risk düzeyleriyle ilişkilendirilebilir ve bu da daha yüksek sigorta oranlarına yol açabilir. Öte yandan, daha eski veya kanıtlanmış güvenlik ve güvenilirlik geçmişine sahip araçlar daha düşük sigorta primlerine hak kazanabilir. Araç tipi ve yaşı, trafik sigortası teklif işlemleri ile maliyetinin belirlenmesinde çok önemli bir rol oynar ve bu da bireylerin uygun fiyatlı teminat ararken bu faktörleri dikkate almasını zorunlu kılar.
- Yeni araçların sigorta primleri daha yüksek olabilir.
- Bazı araç türleri daha yüksek risk seviyeleriyle ilişkilidir.
- Güvenlik geçmişi kanıtlanmış eski araçlar daha düşük prim almaya hak kazanabilir.
Sürücünün yaşı, cinsiyeti ve araç kullanma geçmişi de trafik sigortası fiyatları önemli ölçüde etkilemektedir. Daha genç ve deneyimsiz sürücülerin yanı sıra kaza veya trafik ihlali geçmişi olan kişiler genellikle sigorta şirketleri tarafından daha yüksek risk olarak kabul edilir ve bu da daha yüksek primlere neden olur. Cinsiyet de bir faktör olabilir; bazı sigorta sağlayıcıları fiyatlandırmayı belirlemek için erkekler ve kadınlar arasındaki sürüş davranışlarındaki farklılıkları gösteren istatistikleri kullanır. Bireyler, temiz bir sürüş siciline sahip olarak, defansif sürüş kurslarını tamamlayarak ve sorumlu sürüş alışkanlıkları sergileyerek, primleri etkileyen risk faktörlerini azaltarak sigorta maliyetlerini potansiyel olarak azaltabilirler.
- Genç ve deneyimsiz sürücüler daha yüksek primlerle karşı karşıya kalabilir.
- Kaza geçmişi veya trafik ihlalleri sigorta masraflarını artırabilir.
- Defansif sürüş kursları ve temiz kayıtlar primleri düşürebilir.
En ucuz trafik sigortası teklifini ararken, en rekabetçi fiyatları bulmak için farklı sigorta sağlayıcılarının tekliflerini karşılaştırmak çok önemlidir. Her sigorta şirketinin riski değerlendirmek ve primleri belirlemek için kendi kriterlerini kullanması, aynı teminat için fiyatlandırmada farklılıklara yol açmaktadır. Bireyler, birden fazla fiyat teklifi alarak ve farklı sağlayıcıların sunduğu kapsam seçeneklerini, limitleri ve muafiyetleri karşılaştırarak, sigorta ihtiyaçlarını karşılayan en uygun maliyetli seçeneği belirleyebilir. Ethica Sigorta, fiyat tekliflerini verimli bir şekilde almak ve karşılaştırmak için değerli araçlar olabilir ve tüketicilerin kendi özel gereksinimlerine göre uygun fiyatlı trafik sigortası teminatı almalarına yardımcı olabilir.
- Farklı sağlayıcılardan gelen teklifleri karşılaştırmak önemlidir.
- Her sigorta şirketinin risk değerlendirmesinde kendine özgü kriterleri vardır.
- Çevrimiçi platformlar ve karşılaştırma web siteleri, en uygun maliyetli seçeneği bulma sürecini kolaylaştırır.
468 notes · View notes
yemektarifim · 8 months
Text
2024 Yemek Tarifi Ve Geçmişi
Tumblr media
Yemek Tarifi Kültürü: Lezzetlerin ve Mirasın İzinde
Gelişen dünya ile birlikte insanların yaşam tarzları, alışkanlıkları ve hatta beslenme şekilleri de değişiyor. Ancak, yemek tarifleri, lezzetler ve mutfak kültürleri, bir toplumun geçmişinden günümüze taşıdığı önemli bir mirası temsil eder. Yemek tarifleri, sadece bir malzeme listesi ve pişirme yönteminden ibaret değildir. Aynı zamanda bir kültürün, tarihin ve hatta coğrafyanın yansımasıdır.
Lezzethanem.com olarak aradığınız yemek tariflerini bulabilirsiniz.
Yemek Tarifi: Bir Mirasın İfadesi
Yemek tarifleri, kuşaktan kuşağa aktarılan bir mirasın taşıyıcısıdır. Anneannelerden büyükannelere, babalardan dedelere, aile içinde öğretilen tarifler, sadece lezzetleri değil, aynı zamanda aile bağlarını ve kültürel kimliği de temsil eder. Bir yemek tarifi, bir ailenin veya toplumun hikayesini anlatan bir belgedir.
Coğrafi Çeşitlilik: Yemeklerin Haritası
Her coğrafyanın kendine özgü bir mutfak kültürü vardır. Bu kültürler, yerel iklim, toprak yapısı, hayvancılık ve tarih gibi çeşitli faktörlerden etkilenir. Örneğin, Akdeniz bölgesindeki mutfak, zeytinyağı, taze sebzeler ve deniz ürünlerinin bolca kullanıldığı bir karaktere sahiptir. Asya mutfağı ise baharatların yoğun kullanımı, pirinç temelli yemekler ve özenle hazırlanan soslarla bilinir. Bu coğrafi çeşitlilik, yemek tariflerini benzersiz kılar ve bir toplumun kültürel zenginliğini yansıtır.
Geleneksel ve Modern: Yemek Tariflerinde Evrim
Yemek tarifleri, zaman içinde evrim geçirir. Geleneksel tarifler, modern yaşam tarzlarına ve yeni mutfak trendlerine uyum sağlamak için adapte olabilir. Bu evrim, hem malzeme kullanımında hem de pişirme tekniklerinde görülebilir. Ancak, bu değişim sırasında geleneksel tatların ve kültürel unsurların korunması da önemlidir. Bir yemek tarifi, sadece malzemelerin bir araya getirilmesi değil, aynı zamanda geçmişin ve geleneklerin bir yansımasıdır.
Kültürel Etkileşim: Yemeklerin Diplomasisi
Yemek tarifleri, kültürler arası etkileşimin bir yolu olarak da görülebilir. Göç, ticaret ve iletişim yoluyla farklı toplumlar arasında malzeme ve tarif alışverişi, yeni lezzetlerin ve yemek kültürlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu, kültürler arasında bir bağ kurulmasına ve anlayışın artmasına olanak tanır. Restoranlar ve yemek festivalleri gibi platformlar, bu kültürel etkileşimi teşvik ederek, dünya çapında bir yemek kültürü oluşturmanın bir parçası haline gelir.
Sonuç: Yemek Tarifi, Geçmişin ve Geleceğin Köprüsü
Yemek tarifi kültürü, sadece bir tabak lezzetli yemek sunma amacının ötesine geçer. Bir toplumun tarihini, coğrafyasını ve değerlerini taşıyan bu tarifler, aynı zamanda gelecek nesillere bir miras bırakmanın bir yolu olarak da önem taşır. Yemek tarifi kültürü, insanların birbirleriyle bağ kurmalarını, tarihlerini anlamalarını ve kültürel çeşitliliği takdir etmelerini sağlayan güçlü bir araçtır.
3 notes · View notes
psikologline · 3 months
Text
Stres Nasıl Geçer? Stres İle Baş Etmenin Yolları
Tumblr media
Stres nasıl geçer, stresle başa çıkmak için etkili yöntemler geliştirmek, modern yaşamın getirdiği zorluklarla mücadelede önemli bir adımdır. İlk olarak, düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz, stres hormonlarını azaltmada etkili bir yöntemdir. Yürüyüş, koşu, yüzme veya yoga gibi aktiviteler, zihni sakinleştirir ve endorfin salgılanmasını artırarak daha iyi bir ruh hali sağlar. Ayrıca, meditasyon ve derin nefes alma teknikleri de zihinsel ve duygusal rahatlama sağlayarak stresi azaltmada yardımcı olabilir. Bu teknikler, anı yaşama ve şimdiki zamana odaklanma becerisini artırarak, zihinsel dağınıklığı ve endişeleri azaltmaya yardımcı olur. Stresle başa çıkmada sosyal destek de önemli bir faktördür. Dostlarla ve aileyle vakit geçirmek, duygusal destek sağlar ve yalnızlık hissini azaltır. Ayrıca, stres kaynaklarını belirlemek ve bu kaynaklara karşı proaktif bir yaklaşım geliştirmek de önemlidir. Örneğin, iş veya okul stresiyle başa çıkmak için zaman yönetimi ve önceliklendirme teknikleri kullanmak, yükün hafiflemesine yardımcı olabilir. Son olarak, düzenli uyku ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları, vücudun stresle başa çıkma kapasitesini artırır ve genel sağlık durumunu iyileştirir. Bu yöntemlerin bir kombinasyonunu uygulamak, stresin üstesinden gelmekte ve daha dengeli bir yaşam sürdürmekte etkili olacaktır. Fiziksel Aktivite ve Egzersiz Egzersiz ve Stres Yönetimi Egzersiz, stres yönetiminde hayati bir rol oynar. Aerobik aktiviteler, yüzme, yürüyüş, koşu gibi egzersizler, stres hormonlarını (adrenalin ve kortizol) azaltır ve endorfin gibi iyi hissettiren hormonların salınımını artırır. Bu hormonlar, ruh halini iyileştirir ve kaygıyı azaltır. Düzenli egzersiz, aynı zamanda uyku kalitesini artırarak stresin neden olduğu yorgunluğu ve tükenmişliği azaltmaya yardımcı olur. Mind-Body Egzersizlerinin Önemi Yoga, pilates ve tai chi gibi mind-body egzersizleri, beden ve zihin arasındaki bağlantıyı güçlendirir. Bu tür egzersizler, zihinsel odaklanmayı ve bedensel farkındalığı artırırken, gevşeme ve stres azaltma üzerinde önemli etkiler yaratır. Dikkatli hareket, nefes kontrolü ve meditatif öğeler içeren bu egzersizler, zihinsel gerginlik ve stresle başa çıkma konusunda bireylere güçlü araçlar sunar.
Tumblr media
Zihinsel ve Duygusal Rahatlama Teknikleri Meditasyon ve Mindfulness Uygulamaları Meditasyon ve mindfulness, stres yönetiminde etkili tekniklerdir. Bu pratikler, zihni anın içinde tutmaya ve dış dünyadan gelen stres faktörlerinden uzaklaşmaya yardımcı olur. Mindfulness, bireyin şimdiki anın farkında olmasını, geçmişin kaygılarından ve geleceğin belirsizliklerinden uzak durmasını sağlar. Meditasyon ise, zihni sakinleştirir ve rahatlama sağlar, böylece stresle başa çıkma yeteneğini artırır. Derin Nefes ve Gevşeme Teknikleri Derin nefes alma ve gevşeme teknikleri, stresli durumlarda hızlı bir rahatlama sağlar. Bu teknikler, vücudun parasempatik sinir sistemini harekete geçirerek, "savaş ya da kaç" yanıtını yavaşlatır ve rahatlama yanıtını tetikler. Derin nefes alma, oksijen alımını artırır, kalp atış hızını yavaşlatır ve kas gerginliğini azaltır, böylece bireyin daha sakin ve odaklanmış hissetmesine yardımcı olur. Sosyal Destek ve İlişkiler Sosyal İlişkilerin Stres Üzerindeki Etkisi İnsanlar sosyal varlıklardır ve sağlıklı sosyal ilişkiler, stresle başa çıkmada önemli bir rol oynar. Arkadaşlar ve aile üyeleri ile kurulan ilişkiler, duygusal destek sağlar ve yalnızlık hissini azaltır. İyi bir sosyal destek ağı, stresli zamanlarda güvenli bir liman görevi görür ve bireylere sorunlarını paylaşma, duygusal rahatlama ve destek alma fırsatı sunar. Sosyal Destek Mekanizmaları ve Grup Terapileri Sosyal destek mekanizmaları ve grup terapileri, stres ve kaygı ile mücadele eden bireyler için etkili çözümler sunar. Grup terapisi, benzer zorluklar yaşayan insanların bir araya gelerek deneyimlerini paylaşmalarını ve birbirlerinden öğrenmelerini sağlar. Bu tür ortamlar, bireylerin kendi duygularını ve deneyimlerini normalleştirmelerine, yalnız olmadıklarını hissetmelerine ve başkalarının stratejilerinden öğrenmelerine olanak tanır.
Tumblr media
Stres Kaynaklarını Yönetmek Etkili Zaman Yönetimi Stratejileri Etkili zaman yönetimi, stres seviyelerini düşürmek için kritik öneme sahiptir. Önceliklendirme, görevleri liste haline getirme ve gerçekçi hedefler belirleme, günün daha az stresli ve daha yönetilebilir olmasını sağlar. Kendine zaman ayırmak ve mola vermek de önemlidir. Böylece bireyler, zamanlarını daha verimli kullanırken, aynı zamanda zihinsel ve fiziksel sağlıklarını koruyabilirler. Stres Günlüğü Tutmanın Faydaları Stres günlüğü tutmak, bireylerin stres kaynaklarını tanımlamalarına ve stresle başa çıkma stratejilerini değerlendirmelerine yardımcı olur. Günlük tutmak, duygusal rahatlama sağlar ve bireyin stresle tetiklenen düşünce ve davranış kalıplarını fark etmesine olanak tanır. Bu farkındalık, daha etkili stres yönetimi teknikleri geliştirmek için bir temel oluşturur. Yaşam Tarzı ve Sağlıklı Alışkanlıklar Uyku ve Stres İlişkisi Uyku ve stres arasında doğrudan bir ilişki vardır. Yeterli ve kaliteli uyku, stres yönetiminde temel bir faktördür. Uyku sırasında vücut kendini yeniler ve zihinsel olarak da rahatlama sağlar. Uyku eksikliği, stres seviyelerini artırabilir ve stresle başa çıkma yeteneğini azaltabilir. Sağlıklı Beslenme ve Ruh Sağlığı Sağlıklı beslenme, ruh sağlığı ve stres yönetimi üzerinde büyük etkiye sahiptir. Dengeli bir diyet, enerji seviyelerini ve genel sağlık durumunu iyileştirir. Özellikle B vitaminleri, omega-3 yağ asitleri ve magnezyum gibi besinler, sinir sistemini destekler ve stresle başa çıkma kapasitesini artırır.
Tumblr media
Profesyonel Yardım ve Psikolojik Danışmanlık Psikologların Stres Yönetimindeki Rolü Psikologlar, stres yönetimi konusunda uzmanlaşmış profesyonellerdir. Bireylerin stres kaynaklarını anlamalarına, baş etme stratejileri geliştirmelerine ve daha sağlıklı yaşam tarzları benimsemelerine yardımcı olabilirler. Psikolojik danışmanlık, bireyin kendini daha iyi anlamasını ve stresle daha etkili bir şekilde başa çıkmasını sağlar. Bireysel Terapi ve Danışmanlık Hizmetlerinin Önemi Bireysel terapi, kişinin özgün ihtiyaçlarına odaklanır ve stresle başa çıkma konusunda kişiye özel çözümler sunar. Profesyonel bir terapistin rehberliğinde, bireyler stresin altında yatan nedenleri keşfedebilir ve uzun vadeli değişiklikler yapabilirler. Terapi, bireylerin stres yönetimi becerilerini geliştirmelerine ve genel yaşam kalitelerini artırmalarına yardımcı olur.
Sıkça Sorulan Sorular
Stres en hızlı nasıl geçer?Hızlı stres rahatlama yöntemleri arasında derin nefes alma ve kısa süreli meditasyon etkili olabilir. Ayrıca, fiziksel aktivite ve doğayla iç içe zaman geçirmek de stresi hızlı bir şekilde azaltmaya yardımcı olur.Aşırı stres neden olur?Aşırı stres, sürekli yüksek taleplere, çözülmemiş duygusal sorunlara veya uzun süreli zor yaşam koşullarına maruz kalmaktan kaynaklanabilir. Kişisel beklentiler, iş yükü ve kişisel ilişkiler de aşırı stresin başlıca nedenleri arasındadır.Aşırı stres belirtileri nelerdir?Aşırı stresin belirtileri arasında sürekli anksiyete, yorgunluk, uyku problemleri, sinirlilik ve konsantrasyon güçlükleri bulunur. Ayrıca baş ağrısı, kas gerginliği ve sindirim sorunları da yaygın belirtiler arasındadır.Stresli olup olmadığı nasıl anlaşılır?Stres, sürekli endişe, huzursuzluk, sinirlilik ve yorgunluk hissi ile kendini gösterir. Ayrıca, uyku problemleri, iştah değişiklikleri ve konsantrasyon güçlükleri de stresin işaretleri olabilir.Aşırı stres belirtileriAşırı stres, baş ağrısı, mide rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, hızlı kalp atışı ve sürekli sinirlilik gibi fiziksel ve duygusal belirtilere yol açar. Uykusuzluk, depresyon belirtileri ve öfke patlamaları da sık görülen belirtiler arasındadır.Stres en çok nereye vurur?Stres, özellikle bağışıklık sistemi, kalp-damar sistemi ve sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Psikolojik olarak da anksiyete, depresyon ve dikkat problemleri gibi sorunlara neden olabilir.Çok fazla stres neye yol açar?Uzun süreli ve aşırı stres, kalp hastalıkları, hipertansiyon, diyabet ve sindirim sorunları gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, anksiyete bozuklukları ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklara da sebep olabilir.Psikolojik stres belirtileri nelerdir?Psikolojik stres belirtileri arasında sürekli endişe, düşük özgüven, konsantrasyon problemleri ve sinirlilik yer alır. Depresif duygular, motivasyon kaybı ve ilgi alanlarından uzaklaşma da psikolojik stresin belirtilerindendir.Stresli bir insan nasıl davranır?Stresli bir insan huzursuz, sinirli ve tahammülsüz olabilir; ayrıca aşırı tepkisel ve duygusal dalgalanmalar gösterebilir. Uykusuzluk, iştahsızlık veya aşırı yeme gibi fiziksel ve duygusal değişiklikler de stresli bir kişide sıkça gözlemlenebilir. Read the full article
0 notes
anzacdaygallipoli · 6 months
Text
Kültür varlıkları nasıl korunuyor? - Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/kultur-varliklari-nasil-korunuyor.html
Kültür varlıkları nasıl korunuyor?
Tumblr media
Dr. Av. Muhammed Hardalaç – Yürürlükte olan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 3. Maddesi “Kültür varlıkları tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklardır” demek suretiyle kültür varlıklarının tanımını yapmıştır. Söz konusu tanım içerisinde kalan varlıkları, arkeoloji bilimine uygun biçimde gün yüzüne çıkarmak için yapılan çalışmalara arkeolojik kazı denir. Kazılar; bölgede yaşamış toplulukların yaşayış biçimi, kullanmış olduğu malzeme biçimleri ve hatta beslenme alışkanlıkları hakkında dahi bizi aydınlatıp tarihe ışık tutar. Topraklarımızda varlığını sürdüren medeniyetlerin sosyo-ekonomik, kültürel tüm özellikleri hakkında bilgi sahibi olabilmek için taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarını ortaya çıkarmak üzere araştırma, sondaj ve kazı yapma yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir. Bu konuda yapılacak çalışmaların usul ve esasları Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Yapılacak Yüzey Araştırması, Sondaj ve Kazı Çalışmalarının Yürütülmesi Hakkında Yönerge ile düzenlenmiştir. Bakanlığın izin verdiği kazı çalışmalarının yasalara ve mevzuata uygunluğunu sağlamak amacıyla Bakanlık adına, Bakanlık Yetkili Temsilcisi görevlendirilir. Roma İmparatorluğu da topraklarımızda pek çok eser bırakmıştır. Bu kültür varlıklarımızdan biri de medeniyetlerinin mimari geleneğine uygun olarak, düz bir alanda tonozlar üzerinde yükselen tek örnek olan tiyatro binasıdır. Bursa’nın İznik ilçesinde gerçekleştirilen İznik (Nicaea) Roma Tiyatrosu Kazı ve Restorasyon Çalışmaları da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen izin ve destekler ile sürdürülüyor.
Su altından bir örnek
Kültür varlıkları İznik (Nicaea) Roma Tiyatrosu gibi yer üstüne olabileceği Aziz Neophytos adına yapılan bazilika gibi sular altında da kalmış olabilir. Bazilikanın İznik Gölü’nün sularına M.S. 740 yılındaki depremle gömüldüğü tahmin ediliyor. Yapı, havadan fotoğraflama çalışmaları sırasında, İznik Gölü’nün kıyıdan yaklaşık 20 metre açığında tespit edilmiştir. Bu anıtsal yapı, yaklaşık 600 metrekarelik kapalı bir alanı kaplamaktadır. İncelemeler, Roma İmparatorluğu toprakları genelinde yaygın olarak uygulanan Erken Hristiyanlık Dönemi kiliselerinden biri olduğunu göstermektedir. Bazilikaya ilişkin çalışmalar tıpkı aynı medeniyete ait tiyatro gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen izin kapsamında ve yönergelere uygun olarak yapılıyor. Var olduğumuz topraklar, şu an bizim hayatımıza şahitlik ettiği gibi arkeolojik keşifler ile ortaya çıktığı üzere pek çok medeniyete de şahitlik etmektedir. Arkeolojik keşifler insan yaşamını gözler önüne sermekte olup tüm insanlık için geçmişin gün yüzüne çıkarılmasında oldukça önemlidir. Ülkemizde her yıl onlarca keşif yapılıyor. Bu keşiflerde yapılacak arkeolojik çalışmalar hukuksal düzende korunuyor ve tüm insanlığa ışık tutmak üzere ortaya çıkarılıyor.
0 notes
turkeytraveltours · 6 months
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/kultur-varliklari-nasil-korunuyor.html
Kültür varlıkları nasıl korunuyor?
Tumblr media
Dr. Av. Muhammed Hardalaç – Yürürlükte olan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 3. Maddesi “Kültür varlıkları tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklardır” demek suretiyle kültür varlıklarının tanımını yapmıştır. Söz konusu tanım içerisinde kalan varlıkları, arkeoloji bilimine uygun biçimde gün yüzüne çıkarmak için yapılan çalışmalara arkeolojik kazı denir. Kazılar; bölgede yaşamış toplulukların yaşayış biçimi, kullanmış olduğu malzeme biçimleri ve hatta beslenme alışkanlıkları hakkında dahi bizi aydınlatıp tarihe ışık tutar. Topraklarımızda varlığını sürdüren medeniyetlerin sosyo-ekonomik, kültürel tüm özellikleri hakkında bilgi sahibi olabilmek için taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarını ortaya çıkarmak üzere araştırma, sondaj ve kazı yapma yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir. Bu konuda yapılacak çalışmaların usul ve esasları Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Yapılacak Yüzey Araştırması, Sondaj ve Kazı Çalışmalarının Yürütülmesi Hakkında Yönerge ile düzenlenmiştir. Bakanlığın izin verdiği kazı çalışmalarının yasalara ve mevzuata uygunluğunu sağlamak amacıyla Bakanlık adına, Bakanlık Yetkili Temsilcisi görevlendirilir. Roma İmparatorluğu da topraklarımızda pek çok eser bırakmıştır. Bu kültür varlıklarımızdan biri de medeniyetlerinin mimari geleneğine uygun olarak, düz bir alanda tonozlar üzerinde yükselen tek örnek olan tiyatro binasıdır. Bursa’nın İznik ilçesinde gerçekleştirilen İznik (Nicaea) Roma Tiyatrosu Kazı ve Restorasyon Çalışmaları da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen izin ve destekler ile sürdürülüyor.
Su altından bir örnek
Kültür varlıkları İznik (Nicaea) Roma Tiyatrosu gibi yer üstüne olabileceği Aziz Neophytos adına yapılan bazilika gibi sular altında da kalmış olabilir. Bazilikanın İznik Gölü’nün sularına M.S. 740 yılındaki depremle gömüldüğü tahmin ediliyor. Yapı, havadan fotoğraflama çalışmaları sırasında, İznik Gölü’nün kıyıdan yaklaşık 20 metre açığında tespit edilmiştir. Bu anıtsal yapı, yaklaşık 600 metrekarelik kapalı bir alanı kaplamaktadır. İncelemeler, Roma İmparatorluğu toprakları genelinde yaygın olarak uygulanan Erken Hristiyanlık Dönemi kiliselerinden biri olduğunu göstermektedir. Bazilikaya ilişkin çalışmalar tıpkı aynı medeniyete ait tiyatro gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen izin kapsamında ve yönergelere uygun olarak yapılıyor. Var olduğumuz topraklar, şu an bizim hayatımıza şahitlik ettiği gibi arkeolojik keşifler ile ortaya çıktığı üzere pek çok medeniyete de şahitlik etmektedir. Arkeolojik keşifler insan yaşamını gözler önüne sermekte olup tüm insanlık için geçmişin gün yüzüne çıkarılmasında oldukça önemlidir. Ülkemizde her yıl onlarca keşif yapılıyor. Bu keşiflerde yapılacak arkeolojik çalışmalar hukuksal düzende korunuyor ve tüm insanlığa ışık tutmak üzere ortaya çıkarılıyor.
0 notes
traveltourstrips · 6 months
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/kultur-varliklari-nasil-korunuyor.html
Kültür varlıkları nasıl korunuyor?
Tumblr media
Dr. Av. Muhammed Hardalaç – Yürürlükte olan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 3. Maddesi “Kültür varlıkları tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklardır” demek suretiyle kültür varlıklarının tanımını yapmıştır. Söz konusu tanım içerisinde kalan varlıkları, arkeoloji bilimine uygun biçimde gün yüzüne çıkarmak için yapılan çalışmalara arkeolojik kazı denir. Kazılar; bölgede yaşamış toplulukların yaşayış biçimi, kullanmış olduğu malzeme biçimleri ve hatta beslenme alışkanlıkları hakkında dahi bizi aydınlatıp tarihe ışık tutar. Topraklarımızda varlığını sürdüren medeniyetlerin sosyo-ekonomik, kültürel tüm özellikleri hakkında bilgi sahibi olabilmek için taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarını ortaya çıkarmak üzere araştırma, sondaj ve kazı yapma yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir. Bu konuda yapılacak çalışmaların usul ve esasları Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Yapılacak Yüzey Araştırması, Sondaj ve Kazı Çalışmalarının Yürütülmesi Hakkında Yönerge ile düzenlenmiştir. Bakanlığın izin verdiği kazı çalışmalarının yasalara ve mevzuata uygunluğunu sağlamak amacıyla Bakanlık adına, Bakanlık Yetkili Temsilcisi görevlendirilir. Roma İmparatorluğu da topraklarımızda pek çok eser bırakmıştır. Bu kültür varlıklarımızdan biri de medeniyetlerinin mimari geleneğine uygun olarak, düz bir alanda tonozlar üzerinde yükselen tek örnek olan tiyatro binasıdır. Bursa’nın İznik ilçesinde gerçekleştirilen İznik (Nicaea) Roma Tiyatrosu Kazı ve Restorasyon Çalışmaları da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen izin ve destekler ile sürdürülüyor.
Su altından bir örnek
Kültür varlıkları İznik (Nicaea) Roma Tiyatrosu gibi yer üstüne olabileceği Aziz Neophytos adına yapılan bazilika gibi sular altında da kalmış olabilir. Bazilikanın İznik Gölü’nün sularına M.S. 740 yılındaki depremle gömüldüğü tahmin ediliyor. Yapı, havadan fotoğraflama çalışmaları sırasında, İznik Gölü’nün kıyıdan yaklaşık 20 metre açığında tespit edilmiştir. Bu anıtsal yapı, yaklaşık 600 metrekarelik kapalı bir alanı kaplamaktadır. İncelemeler, Roma İmparatorluğu toprakları genelinde yaygın olarak uygulanan Erken Hristiyanlık Dönemi kiliselerinden biri olduğunu göstermektedir. Bazilikaya ilişkin çalışmalar tıpkı aynı medeniyete ait tiyatro gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen izin kapsamında ve yönergelere uygun olarak yapılıyor. Var olduğumuz topraklar, şu an bizim hayatımıza şahitlik ettiği gibi arkeolojik keşifler ile ortaya çıktığı üzere pek çok medeniyete de şahitlik etmektedir. Arkeolojik keşifler insan yaşamını gözler önüne sermekte olup tüm insanlık için geçmişin gün yüzüne çıkarılmasında oldukça önemlidir. Ülkemizde her yıl onlarca keşif yapılıyor. Bu keşiflerde yapılacak arkeolojik çalışmalar hukuksal düzende korunuyor ve tüm insanlığa ışık tutmak üzere ortaya çıkarılıyor.
0 notes
gallipolidaytours · 6 months
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/kultur-varliklari-nasil-korunuyor.html
Kültür varlıkları nasıl korunuyor?
Tumblr media
Dr. Av. Muhammed Hardalaç – Yürürlükte olan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 3. Maddesi “Kültür varlıkları tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklardır” demek suretiyle kültür varlıklarının tanımını yapmıştır. Söz konusu tanım içerisinde kalan varlıkları, arkeoloji bilimine uygun biçimde gün yüzüne çıkarmak için yapılan çalışmalara arkeolojik kazı denir. Kazılar; bölgede yaşamış toplulukların yaşayış biçimi, kullanmış olduğu malzeme biçimleri ve hatta beslenme alışkanlıkları hakkında dahi bizi aydınlatıp tarihe ışık tutar. Topraklarımızda varlığını sürdüren medeniyetlerin sosyo-ekonomik, kültürel tüm özellikleri hakkında bilgi sahibi olabilmek için taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarını ortaya çıkarmak üzere araştırma, sondaj ve kazı yapma yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir. Bu konuda yapılacak çalışmaların usul ve esasları Kültür ve Tabiat Varlıklarıyla İlgili Yapılacak Yüzey Araştırması, Sondaj ve Kazı Çalışmalarının Yürütülmesi Hakkında Yönerge ile düzenlenmiştir. Bakanlığın izin verdiği kazı çalışmalarının yasalara ve mevzuata uygunluğunu sağlamak amacıyla Bakanlık adına, Bakanlık Yetkili Temsilcisi görevlendirilir. Roma İmparatorluğu da topraklarımızda pek çok eser bırakmıştır. Bu kültür varlıklarımızdan biri de medeniyetlerinin mimari geleneğine uygun olarak, düz bir alanda tonozlar üzerinde yükselen tek örnek olan tiyatro binasıdır. Bursa’nın İznik ilçesinde gerçekleştirilen İznik (Nicaea) Roma Tiyatrosu Kazı ve Restorasyon Çalışmaları da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen izin ve destekler ile sürdürülüyor.
Su altından bir örnek
Kültür varlıkları İznik (Nicaea) Roma Tiyatrosu gibi yer üstüne olabileceği Aziz Neophytos adına yapılan bazilika gibi sular altında da kalmış olabilir. Bazilikanın İznik Gölü’nün sularına M.S. 740 yılındaki depremle gömüldüğü tahmin ediliyor. Yapı, havadan fotoğraflama çalışmaları sırasında, İznik Gölü’nün kıyıdan yaklaşık 20 metre açığında tespit edilmiştir. Bu anıtsal yapı, yaklaşık 600 metrekarelik kapalı bir alanı kaplamaktadır. İncelemeler, Roma İmparatorluğu toprakları genelinde yaygın olarak uygulanan Erken Hristiyanlık Dönemi kiliselerinden biri olduğunu göstermektedir. Bazilikaya ilişkin çalışmalar tıpkı aynı medeniyete ait tiyatro gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen izin kapsamında ve yönergelere uygun olarak yapılıyor. Var olduğumuz topraklar, şu an bizim hayatımıza şahitlik ettiği gibi arkeolojik keşifler ile ortaya çıktığı üzere pek çok medeniyete de şahitlik etmektedir. Arkeolojik keşifler insan yaşamını gözler önüne sermekte olup tüm insanlık için geçmişin gün yüzüne çıkarılmasında oldukça önemlidir. Ülkemizde her yıl onlarca keşif yapılıyor. Bu keşiflerde yapılacak arkeolojik çalışmalar hukuksal düzende korunuyor ve tüm insanlığa ışık tutmak üzere ortaya çıkarılıyor.
0 notes
ezgiguher · 2 years
Text
Fütürizm
Dilimizdeki karşılığıyla gelecekçilik akımı, geçmişi ve alışkanlıkları terk ederek bugünün ve yarının dinamik, hareketli hayatını yeni bir üslupla anlatmayı amaçlayan sanat akımıdır. İtalyan şair Filippo Tommaso Marinetti tarafından kurulmuştur. Marinetti ve arkadaşlarının yayınladıkları ilk bildirileri sanat tarihi açısından ihtilâl sayılmıştır. 22 Şubat 1909’da Figaro gazetesinde çıkan bu bildirilerinde şunlar mevcuttu:
Edebiyat şimdiye kadar dalgınlığı, hareketsizliği, kendinden geçmeyi, uykuyu övdü.
Oysa hayatta her şey hareket halindedir ve bir biçimden başka bir biçime girer, bu halin sanata yansıması şarttır.
Bunu gerçekleştirebilmek için geçmişin bütün sanat değerleri terk edilmeli, bu değerleri taşıyan müze, kütüphane gibi kurumlar yıkılmalıdır.
Hayatın süratli değişimine uygun yeni anlatım biçim ve yolları bulunmalıdır.
Bu yapılırken, sanatın her dalına dinamizm getirilerek, sanayide sağlanan hız sanat sahasına da kazandırılmalıdır.
Sanatta enerji ve atılganlık, tehlike, korku ve gözüpeklik, çağın hızı ve bu hızı temsil eden (tren, vapur, uçak vb.) her şey, sanayinin yarattığı şehir hayatının renkliliği, çalışmanın kutsallığı, büyük ölçüler ifade edilip yüceltilmelidir.
Marinetti ve arkadaşları 1912 yılında yayınladıkları ikinci bildirilerinde yeni bir dil anlayışı ortaya koydular:
Kelimeler hürdür.
Cümle düzeni ve tüm noktalama işaretleri terk edilmelidir.
Sürekliliği ifade edebilmek için fiiller, mastar halinde kullanılmalıdır.
İfadeyi çarpıtan tüm sıfatlar ve cümleye ağırlık veren zarflar bırakılmalıdır.
Kelimeler tek başlarına ve çıplak halde kullanılmalıdır.
Şiirde geleceğe bağlı her şey vezin, uyak ve nazım biçimleri atılmalı, serbest nazım benimsenmelidir.
Bu akım resim, heykel ve mimarlığı da etkilemiştir. Sadece alışılagelmiş sanat değerlerini değil, yerleşik toplum düzenini de yıkmak isteyen siyasi yönü bulunan bir harekettir. Ayrıca İtalyan milliyetçiliğine dayanan fikrî yönü de vardır. Birinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa’da yerini dadaizme bırakan fütürizm, Rus edebiyatında Bolşevik ihtilâli (1917) sonrası da uzunca bir süre devam etmiştir. Rusya’da en önemli temsilcisi Vladimir Mayakovski’dir. Türk edebiyatında Mayakovski tesiri altında fütürizmi benimsemiş olan şair Nazım Hikmet’tir.
0 notes
uzunburakefendi · 5 years
Photo
Tumblr media
. "İnsan bazen bir hikâyenin içinde sıkışıp kalıyor. Üstelik bunu anlatana kadar farkında bile olmuyor. Çevremi saran görünmez duvarların bu hikâye olduğunu şimdi anlıyorum." syf.25 . "İnsanlar zamana direnmek için hayatlarının zirvesindeyken edindikleri alışkanlıkları sürdürürler." syf.33 . "Anılar... Sürekli hareket halindedirler. Sürekli... Onları unutabilmemiz için çaba harcamamız gerekir. Sağlıklı zihin bunu başarabilir. Hatırlama dediğimiz şey kontrollü bir unutmadır. Deneyimlerimiz zihnimizin derinlerinde bir okyanus gibi birikir. Hatırlamak, her seferinde o deneyim okyanusundan aldığımız malzemeyle uygun bir hikâyeyi yeniden oluşturmamızdan başka bir şey değildir. Bu da çok çaba gerektirir. Ama gücümüz azalmaya başladığında... O zaman anıları zapt edemeyiz. Belleğin bütünlüğü bozulunca gerçeklikle bağımız da kopar. İşte o zaman geçmişin sonsuz katmanlarında yaşamaya başlarız." syf.36 Hareket eden, yürüyen, arayan romanları seviyorum. Adamımızın, bir akşam tam da çay keyfine başlayacakken kapısı çalınıyor. Komşusu yaşlı hanımefendi eşinin kaybolduğunu söyleyip yardımcı olmasını istiyor ve o andan sonra gecenin içinde, -ya da daha açık olalım- bir belleğin içinde, kaybolan adamın gençliğinden kalma yırtık pırtık kimliğiyle birlikte uzun bir yürüyüşe çıkıyor. Ve Ateş Bizi Tüketiyor'un ilk çeyreğinden itibaren sonunu tahmin edebiliyorsunuz. Genellikle bu okurun merakını öldürür ama Gülsoy'un kurgusu/anlatımı, o tahmin edilir sona "acaba nasıl ulaşacak, daha neler olacak kim bilir" merakını tetikliyor. Bunda polisiye tınısının etkisi de büyük. Bu yıl okuduğum en iyi romanlardan biri olduğunu iddia edebilirdim ama bununla yetinmeyeceğim, Murat Gülsoy'un beni en çok etkileyen romanı diye abartacağım. Bilirsiniz, doya doya abartmak da okurluğun şanındandır. #muratgülsoy #veateşbizitüketiyor #canyayınları #kitap #neokuyorum #okumakiptiladır #okumahalleri https://www.instagram.com/p/B18wOD_pyGm/?igshid=10v9ajc739v6u
1 note · View note
abiskitap · 3 years
Photo
Tumblr media
Posted @withregram • @kitaplarimlamutluyum #ıssızlık "Dışarı çıktı. Doğudaki dağın sırtında sabah habercisi bir kızıllık... Pencerenin önünden kalkmış, söğüde gelmiş o tanış alacakarga. Nere­desin diye bağırıyor; aşağı yukarı sallayarak kendini... Neredeydin kaç gündür? Serçeler ses sese katılmışlar sabaha. Söğüt yaprakları arasında serçeler; daldan dala; sıra sıra, kanat kanada serçeler. Serçeler kurar sabahı de­memiş miydi bir yazar? Onun gelmesinden, suyu meydana çıkarıp buralara hayat vermesin­den sonra gelmişti serçeler de..." İçinde bulunduğu toplumla ve kendisiyle kavgalı bir aydının ıssızlığın yalınlığını bulmak için çıktığı uzak bir yolculukta yaşadıkları... Doğası ile düşünme alışkanlıkları ve sorgulama yetisi arasındaki bit­meyen mücadele... Noktası konmuş gibi duran bir cümlenin sonun­da başlayan bir anlam boşluğu gibi... Issızlık, bir yandan çağımız dünyasının en büyük sorunlarından olan sığınmacılık gerçeğine dokunurken, bir yandan da kimi noktalarda göz kamaşmasına uğrayarak gerçeklere uzak kalan aydınlara yakından bakmaya çalışan bir roman." **************** Issızlığa bir yolculuk... Yaşamın tüm ağırlığını da sırtladıktan sonra, günün birinde size ait olmayan bir sandala binip uzaklara gitmeyi hiç düşündünüz mü? Farklı bir coğrafyaya, her şeyden uzak... Peki ya düşüncelerimiz, onlar da bizimle gelir mi? Anılarımız, toplum ve yaşamımıza ait her şey, onları geride bırakmak mümkün mü? Kıyı geride kalırken her şeyi de orada bırakmak mıdır bu kaçışın nedeni kimbilir... Yazarın okuyucuya sunduğu hikayeye dahil ettiği yolculuk tam da bu. Açlık, susuzluk, barınma derken geçmişin ve bugünün izinde her şeyden ka��maya çalışan bir insana eşlik ediyorsunuz. Hayatta kalmaya devam ettiği her an, geçmiş yaşamının soluğunu da hissediyorsunuz. Sonra neler mi oldu, sonrası adamın hem kimliğini hem yaşamını öğrendiğiniz bambaşka yerlere gitti. @abisyayinlari #pazartesi #haftanınilkgünü #kitaplaradair #insanadair #read #reading #instaroman #instadesign #bugununkaresi #roman #yaşamadair #okumakgüzeldir #okumatavsiyesi https://www.instagram.com/p/CW2eirSNM3L/?utm_medium=tumblr
1 note · View note
bebeklerhakkinda · 4 years
Text
Bir yaşını bitiren bebek annelerine tavsiyeler
New Post has been published on https://bebekler.name.tr/bir-yasini-bitiren-bebek-annelerine-tavsiyeler.html
Bir yaşını bitiren bebek annelerine tavsiyeler
Bebeğiniz için Orada Olma
Umarım, geçen bir yıl bebeğinizle birlikteydiniz ve onun hayatıyla ilgilenmek için yeni yollar üzerinde çalışıyordunuz. Tabi ki “yeni” yollar gerçekte yardım etme, dinleme, konuşma ve sevme gibi eski standart şeyler. Aşağıda bebeğinizin bir yılı biterken uygulayacağınız bazı tavsiyelerin bir kısmı listelenmiştir.
Son Aydan itibaren Uygulanabilecek Öneriler
•             Birlikte zamanın tadını çıkarın. Gelecek yıl daha hızlı geçecektir.
•             Mümkün olduğu kadar eşinizle ve bebeğinizle birlikte gülün.
•             Bebeğinizi sıklıkla tutun, öpün ve kucaklayın.
•             Bebeğinize onu ne kadar sevdiğinizi ve ne kadar önemli olduğunu, ailenin bir parçası olduğunu söyleyin. Bebeğinizle mümkün olduğu kadar fazla konuşun.
•             Arada bir öğle tatillerinde eşinizle birlikte olun.
•             Çekebileceğiniz kadar fotoğraf çekin. Odasına onu kucakladığınız bir anı gösteren bir fotoğraf koyun, bebeğinizle bunun hakkında konuşun.
•             Büyükanne ve büyükbabalar sıklıkla davetsiz geliyorlarsa kibarca onlara bazı sınırlar uygulayan. Onlara “şimdi”nin neden uygun bir zaman olmadığını açıklayın ve alternatif bir zaman teklif edin.
•             Bebeğinizi, topak halindeki çorapları kafasından dökerek meşgul edin.
•             Sonradan meydana çıkabilecek uyku problemlerinden kaçınmak için, bebeğiniz, hasta olmadıkça veya korkmadıkça onu yatağınıza getirmeyin.
 •            Bebekler çabuk bunalırlar. Gözyaşlarına sebebiyet vermemek için ilk doğum günü partisini küçük ölçüde tutun fakat her anı videoya alın.
•             Şu anda bebeğiniz yürüyor. Özellikle güvenlik sorununa dikkat edin. Hayvanlar ve küçük çocuklar yürüyen, ayakta duran bebeğinizin “olgunluğuna” aldanabilirler.
Sert hareketlere dikkat edin.
•             Bebeğinizle birlikte dışarı çıkmaya alışın.
•             Sıradan hatalar yapmaktan endişelenmeyin. Kimse sizin mükemmel biri olmanızı beklemiyor. Mükemmellik sıkıcıdır ve asla yeni bir şey öğrenemezsiniz.
•             Eşinizle birlikte zor zamanlarında mizah, diyalog, uzlaşma aracılığıyla üstesinden gelmeye çalışın.
•             Arada bir sadece kendinizi kontrol etmek için bir adım geri çekilin ve kendinizi ailenizle etkileşim esnasında seyredin.
•             Ne söylediğinize ve nasıl söylediğinize dikkat edin. Bebeğinizle sanki söylediğiniz her sözü anlıyormuş gibi konuşun. Sizin her kelimenizi anlayacak yaşa gelene kadar beklemeyin. Ve müstehcen kelimeleri kullanmayı durdurun. Eski alışkanlıkları bırakmak zordur.
•             Cebinizde daima bir demet kâğıt mendil taşıyın. Ne olacağını asla bilemezsiniz.
Beraber Büyüme
Aşağı yukarı bir yıl önce, yeni bir macera için yüreklice gemiye bindiniz. Bu zaman esnasında muhtemelen fark ettiğinizden daha fazlasını öğrendiniz ya da en azından daha önce bildiklerinizi bilediniz. Yardım etmede, daha az uykuyla yaşamada, öğretmede, uzlaşmada, oyun oynamada, öğrenme, orada olmada, sevmede, takım olarak çalışmada, korumada ve kurtarmada, değerlendirmede, endişelenmede, giydirme ve soymada, temizlemede, beslemede, geğirtmede, silmede, hızlıca yemede, birinin ağzına biberon sokmada, gülmede ve bağırmada, özür dilemede, tutmada ve taşımada artık daha iyisiniz. Bunları daha iyi yapabiliyorsunuz. Küçücük bir bebeğin hayatınız üzerinde böyle bir güce sahip olacağını kim düşünebilirdi ki?
Bebeğinizin harikalarla dolu yaşamına doğru yolculuğunuza devam ederken, onun da size merak, saygı ve hayranlıkla baktığını unutmayın. Bebeğiniz için siz değişmeyen bir kahramansınız ve O sizinle birlikte olmak isteyecektir. Bebeğiniz için yapacağınız en güzel şeylerden biri de kendinizle zaman zaman diyaloğa geçmenizdir. Geçmişin, şimdinin ve geleceğin stokunu yapın. Kendinize nerede olduğunuzu, nereye gittiğinizi ve oraya en iyi nasıl ulaşabileceğinizi sorun. Unutmayın bir tarih yazıyorsunuz:
“Doğum odasında yeni doğan bebeğimin konuşmasını ve bana Sembolik de olsa içimdeki çatışan duyguları ateşleyerek “baba” demesini hatırlıyorum. O gün dünyanın her yerinde binlerce bebek babalarıyla ilk konuşmaların, yapıyordu. Bir yaşındaki bebeğimi kucağıma oturttuğumda bir an da olsa kendi babamı düşünürüm. Onun beni mükemmel bir “başkan” yapacağını düşünürdüm. Şu anda bebeğim için ben onu “başkan” yapacak kişiyim. Çok iyi bir başkan yapabileceğim’ düşünmüyorum fakat bu üzerimdeki ne hoş ve ne coşkulu bir baskı.”
0 notes
yurekbali · 7 years
Text
Tumblr media
Didem Madak Şair (8 Nisan 1970, İzmir - 24 Temmuz 2011, İstanbul) “Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca; alt katında uyumayı bir ranzanın, üst katında çocukluğum... Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden, ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı; aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!“ (“Siz Aşk'tan N'anlarsınız Bayım?” şiirinden...) Didem Madak... Kalbimizin en doğusuna şiirler yazan, çiçekli şiirler yazmak isteyen, hayatını bir kelebekle takas eden güzel insan... Kuşkusuz ki 90’lı yılların en iyi şairlerinden... Kendi deyimiyle “ütüsüz ve buruşuk bir ruhun şairi”... Her okunuşunda farklı duygular, farklı tatlar bırakır şiirlerinde Didem Madak. Ve bu şiirlerindeki kahramanlar, yine onun deyimiyle “hep yanlış ata oynayanlardır.” Belki çoğunlukla hepimizin hep yanlış ata oynadığındandır bu yakınlığımız güzel insana, kim bilir? “Seni sevince pazara çıktım sevinçten, enginar aldım “süper enginarlar” diye bağıran adamdan, oturup ağladım sonra, şaşırdın. Bu süper oluşta canımı acıtan bir şeyler vardı. Canımın acısıydın. Ben bir tek o canı unutmamak için her şeyi hatırlamıştım.” (“Bıktığım Şeyler Ve Yeşil Fanila” şiirinden...) İyi insanların kalbi nedense hep kırık, hep buruk oluyor. Sahip çıkamıyorlar kendilerine, iyi niyetlerinden... Didem Madak, çiçekli şiirler yazmak isteyen, bir kısmını bize miras bırakan, belki de çoğunu yazamayan, toprağa 36 numara ayaklarıyla basan, şaşkın bir kadındı... “Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum, fakat korkuyorum. Birazdan da kırk üç numara ayakkabılarınızla bahçede oynayan çocukların üzerine basacaksınız, bu iyi olmaz bayım! ... Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz? Bir gül bir güle derdi ki görse... Yalan söylüyorum güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.” (“Çiçekli Şiirler Yazmak İstiyorum Bayım!” şiirinden...) Şairliğini büyük alçakgönüllülükle şöyle anlatır Didem Madak: “İlkokuldayken, bizim sınıfta hep şımarık zengin çocukları vardı. Müstahdemin oğlu da bizim sınıftaydı. Onu hep iter kakardık. Çok ezik ve sessizdi. Bir gün işi iyice azıtıp onu köşeye sıkıştırdık ve mataralarımızdaki suyu kafasından döktük. Soğuktu. Üşümüştü ve titriyordu. Birden gözlerim onun kapkara, kocaman ve acı çeken gözleriyle karşılaştı. Afalladım ve kalakaldım. Eğer şairler birdenbire şair oluveriyorlarsa ve ben de eğer bir şairsem, işte o gün şair olmuşumdur kesin. Belki o kara ve kocaman acıdan özür dilemek için yazıp duruyorumdur.” Küçük, küçücük bir kızken, 13 yaşında annesini kaybeder Didem Madak. Annesine olan sevgisini ve büyük özlemini, şiirlerinde iç sızlatan bir biçimde kendine özgü diliyle yansıtır. Aynı zamanda acısını da... “Annem çok sevinmelerin kadınıydı. Bazen sevinince annem gibi, rengarenk reçeller dizerim kalbimin raflarına.” (“Ah’lar Ağacı” şiirinden...) “Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım. Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım. Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca, acının ortasında acısız olmayı, kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.” (“Siz Aşktan N’anlarsınız Bayım?” şiirinden...) 18 yaşındayken babasına bir mektup bırakır ve evden kaçar. Bir daha da eve dönmez. Babasına hep kırgındır... “Evden kaçabilirsin çocuk, ama kaderden asla! Babam çıkarılmış bir adam bütün fotoğraflardan, kader neydi sanki o zaman, masada açık unutulmuş turuncu kulaklı bir makastan başka.” (“Kedilerin Alışkanlıkları” şiirinden...) Bir bodrum katında yaşamaya başlar. İnsan hayatındaki en özlü şeyin delirmek olduğunu da orada farkeder. Bir çok iş yapar ve hepsinden de istifa eder. Bir röportajında şunları söyler: “Sonra içime hatta dışıma kapandım. Küsmek gibi bir şey bir çeşit gölge fesleğeni. Bir çeşit olmayan hayat. Zaten hiçbir şeyi kararında bırakamamak ve ortasını bulamamak gibi bir sorunum var benim.” “Hani Yılmaz Güney’in “Umutsuzlar” diye bir filmi vardır. Hani Filiz Akın balerindir. Fırat, ya aşkı ya silahı seçmek zorundadır. Aşkı seçer ama vurulur. İşte ben şiirlerimde Fırat’ın vurulduğu sahneyi yazıyorum.” “Bazı vakitler tren geçiyor evin yakınından yaşlanıyorum pencereden her bakışımda, Anna Karenina’yı taklit ediyor zaman, atıyor kendini raylara. Neden her aşk bir kadının cenazesini kaldırır mutlaka.” (“Müsveddeler” şiirinden...) “Bazı yaralar yararlıdır buna inan, bazı yaraların ortasından küçücük bir el sanki geçmişine çiçek uzatır, bazı yaralardan sızan kanla tüm geleceğin yıkanır.” (“Karınca Kumu” şiirinden...) 8 Nisan 1970 doğumlu olan Didem Madak, 2011’in 24 Temmuzunda çok çok erken diyebileceğimiz bir yaşta, 41 yaşında kolon kanserine yenik düşerek, geride onu seven bir eş ve kendi gibi annesiz büyüyecek bir kız çocuğu bırakıp ayrıldı aramızdan. Eşiyle, hamileyken yaptığı anlaşmaya uymadı. Kızına Didem değil, o daha 13 yaşında iken kaybettiği annesi Füsun’un adını verdi. Ki annesini ne zaman özlese şiir yazardı. Annesinden kalan tek mirası bu sihirdi. Öldükten sonra yayınlanan “128 Dikişli Şiir”indeki duygu ise kalbe bir ok gibi saplanıyor. “Ve kalmak istemek ahbap... Füsun’un yeşil ela gözleri var ve pembe plastik fincanı ile kahve getirişi var ve bana anne deyişi var, benim pembe fincandan pembe kahve içişim var, bu kahveleri seviyorum ahbap içimi pembe bulutlar kaplıyor, şekerli ve tatlı bir biçimde havalanıyorum. Sonra ağrılar, sonra hastaneler ve sonra doktorlar... Şeker donup yapışıp kalıyor bir kâğıda.” Bizlere 3 şiir kitabı emanet etti Didem Madak kısacık ömründe; Grapon Kâğıtları, Ah’lar Ağacı, Pulbiber Mahallesi... Onun şiirlerini bir dosta içinizi döker gibi okursunuz; size sizi, size kendini, size bizi anlatır... Kıymeti çok az bilinen, şiire kadın elini değdiren güzel şairi, Didem Madak’ı okuyun, “aşure getiren çocuklara teşekkür eder gibi” seveceksiniz onu... Anısına sevgimizle, saygımızla... “Hay! Keşke susmanın muhabbet kuşu olaydım. Ters Pinokyo olmak istiyorum Gepetto Usta, kötülüklere boğulup insanlıktan çıkmak istiyorum artık! Kafam karışık ama yetişir, bir beyaz balinanın karnında uyumak istiyorum artık. Camdan papuçlarım kırık, prens de bulamaz beni artık. Hayata söyleyin bundan sonra gitsin anlamını masallarda arasın. Hay! Ben sizin ruhunuza çiçek aşısı yapayım da çiçekler açsın ruhunuz. Hadi alkışlayın! Biliyorum hâlâ biraz safım. Keşfettim küçük ruhlarınızdaki büyük Amerika’yı, hadi alkışlayın! BU SİZİN BAŞARINIZ.” _Didem Madak, Ağlayan Kaya * * * _Görsel: Pınar Ergün
415 notes · View notes
psikologline · 10 months
Text
Stres Nasıl Geçer? Stres İle Baş Etmenin Yolları
Tumblr media
Stres nasıl geçer, stresle başa çıkmak için etkili yöntemler geliştirmek, modern yaşamın getirdiği zorluklarla mücadelede önemli bir adımdır. İlk olarak, düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz, stres hormonlarını azaltmada etkili bir yöntemdir. Yürüyüş, koşu, yüzme veya yoga gibi aktiviteler, zihni sakinleştirir ve endorfin salgılanmasını artırarak daha iyi bir ruh hali sağlar. Ayrıca, meditasyon ve derin nefes alma teknikleri de zihinsel ve duygusal rahatlama sağlayarak stresi azaltmada yardımcı olabilir. Bu teknikler, anı yaşama ve şimdiki zamana odaklanma becerisini artırarak, zihinsel dağınıklığı ve endişeleri azaltmaya yardımcı olur. Stresle başa çıkmada sosyal destek de önemli bir faktördür. Dostlarla ve aileyle vakit geçirmek, duygusal destek sağlar ve yalnızlık hissini azaltır. Ayrıca, stres kaynaklarını belirlemek ve bu kaynaklara karşı proaktif bir yaklaşım geliştirmek de önemlidir. Örneğin, iş veya okul stresiyle başa çıkmak için zaman yönetimi ve önceliklendirme teknikleri kullanmak, yükün hafiflemesine yardımcı olabilir. Son olarak, düzenli uyku ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları, vücudun stresle başa çıkma kapasitesini artırır ve genel sağlık durumunu iyileştirir. Bu yöntemlerin bir kombinasyonunu uygulamak, stresin üstesinden gelmekte ve daha dengeli bir yaşam sürdürmekte etkili olacaktır. Fiziksel Aktivite ve Egzersiz Egzersiz ve Stres Yönetimi Egzersiz, stres yönetiminde hayati bir rol oynar. Aerobik aktiviteler, yüzme, yürüyüş, koşu gibi egzersizler, stres hormonlarını (adrenalin ve kortizol) azaltır ve endorfin gibi iyi hissettiren hormonların salınımını artırır. Bu hormonlar, ruh halini iyileştirir ve kaygıyı azaltır. Düzenli egzersiz, aynı zamanda uyku kalitesini artırarak stresin neden olduğu yorgunluğu ve tükenmişliği azaltmaya yardımcı olur. Mind-Body Egzersizlerinin Önemi Yoga, pilates ve tai chi gibi mind-body egzersizleri, beden ve zihin arasındaki bağlantıyı güçlendirir. Bu tür egzersizler, zihinsel odaklanmayı ve bedensel farkındalığı artırırken, gevşeme ve stres azaltma üzerinde önemli etkiler yaratır. Dikkatli hareket, nefes kontrolü ve meditatif öğeler içeren bu egzersizler, zihinsel gerginlik ve stresle başa çıkma konusunda bireylere güçlü araçlar sunar.
Tumblr media
Zihinsel ve Duygusal Rahatlama Teknikleri Meditasyon ve Mindfulness Uygulamaları Meditasyon ve mindfulness, stres yönetiminde etkili tekniklerdir. Bu pratikler, zihni anın içinde tutmaya ve dış dünyadan gelen stres faktörlerinden uzaklaşmaya yardımcı olur. Mindfulness, bireyin şimdiki anın farkında olmasını, geçmişin kaygılarından ve geleceğin belirsizliklerinden uzak durmasını sağlar. Meditasyon ise, zihni sakinleştirir ve rahatlama sağlar, böylece stresle başa çıkma yeteneğini artırır. Derin Nefes ve Gevşeme Teknikleri Derin nefes alma ve gevşeme teknikleri, stresli durumlarda hızlı bir rahatlama sağlar. Bu teknikler, vücudun parasempatik sinir sistemini harekete geçirerek, "savaş ya da kaç" yanıtını yavaşlatır ve rahatlama yanıtını tetikler. Derin nefes alma, oksijen alımını artırır, kalp atış hızını yavaşlatır ve kas gerginliğini azaltır, böylece bireyin daha sakin ve odaklanmış hissetmesine yardımcı olur. Sosyal Destek ve İlişkiler Sosyal İlişkilerin Stres Üzerindeki Etkisi İnsanlar sosyal varlıklardır ve sağlıklı sosyal ilişkiler, stresle başa çıkmada önemli bir rol oynar. Arkadaşlar ve aile üyeleri ile kurulan ilişkiler, duygusal destek sağlar ve yalnızlık hissini azaltır. İyi bir sosyal destek ağı, stresli zamanlarda güvenli bir liman görevi görür ve bireylere sorunlarını paylaşma, duygusal rahatlama ve destek alma fırsatı sunar. Sosyal Destek Mekanizmaları ve Grup Terapileri Sosyal destek mekanizmaları ve grup terapileri, stres ve kaygı ile mücadele eden bireyler için etkili çözümler sunar. Grup terapisi, benzer zorluklar yaşayan insanların bir araya gelerek deneyimlerini paylaşmalarını ve birbirlerinden öğrenmelerini sağlar. Bu tür ortamlar, bireylerin kendi duygularını ve deneyimlerini normalleştirmelerine, yalnız olmadıklarını hissetmelerine ve başkalarının stratejilerinden öğrenmelerine olanak tanır.
Tumblr media
Stres Kaynaklarını Yönetmek Etkili Zaman Yönetimi Stratejileri Etkili zaman yönetimi, stres seviyelerini düşürmek için kritik öneme sahiptir. Önceliklendirme, görevleri liste haline getirme ve gerçekçi hedefler belirleme, günün daha az stresli ve daha yönetilebilir olmasını sağlar. Kendine zaman ayırmak ve mola vermek de önemlidir. Böylece bireyler, zamanlarını daha verimli kullanırken, aynı zamanda zihinsel ve fiziksel sağlıklarını koruyabilirler. Stres Günlüğü Tutmanın Faydaları Stres günlüğü tutmak, bireylerin stres kaynaklarını tanımlamalarına ve stresle başa çıkma stratejilerini değerlendirmelerine yardımcı olur. Günlük tutmak, duygusal rahatlama sağlar ve bireyin stresle tetiklenen düşünce ve davranış kalıplarını fark etmesine olanak tanır. Bu farkındalık, daha etkili stres yönetimi teknikleri geliştirmek için bir temel oluşturur. Yaşam Tarzı ve Sağlıklı Alışkanlıklar Uyku ve Stres İlişkisi Uyku ve stres arasında doğrudan bir ilişki vardır. Yeterli ve kaliteli uyku, stres yönetiminde temel bir faktördür. Uyku sırasında vücut kendini yeniler ve zihinsel olarak da rahatlama sağlar. Uyku eksikliği, stres seviyelerini artırabilir ve stresle başa çıkma yeteneğini azaltabilir. Sağlıklı Beslenme ve Ruh Sağlığı Sağlıklı beslenme, ruh sağlığı ve stres yönetimi üzerinde büyük etkiye sahiptir. Dengeli bir diyet, enerji seviyelerini ve genel sağlık durumunu iyileştirir. Özellikle B vitaminleri, omega-3 yağ asitleri ve magnezyum gibi besinler, sinir sistemini destekler ve stresle başa çıkma kapasitesini artırır.
Tumblr media
Profesyonel Yardım ve Psikolojik Danışmanlık Psikologların Stres Yönetimindeki Rolü Psikologlar, stres yönetimi konusunda uzmanlaşmış profesyonellerdir. Bireylerin stres kaynaklarını anlamalarına, baş etme stratejileri geliştirmelerine ve daha sağlıklı yaşam tarzları benimsemelerine yardımcı olabilirler. Psikolojik danışmanlık, bireyin kendini daha iyi anlamasını ve stresle daha etkili bir şekilde başa çıkmasını sağlar. Bireysel Terapi ve Danışmanlık Hizmetlerinin Önemi Bireysel terapi, kişinin özgün ihtiyaçlarına odaklanır ve stresle başa çıkma konusunda kişiye özel çözümler sunar. Profesyonel bir terapistin rehberliğinde, bireyler stresin altında yatan nedenleri keşfedebilir ve uzun vadeli değişiklikler yapabilirler. Terapi, bireylerin stres yönetimi becerilerini geliştirmelerine ve genel yaşam kalitelerini artırmalarına yardımcı olur.
Sıkça Sorulan Sorular
Stres en hızlı nasıl geçer?Hızlı stres rahatlama yöntemleri arasında derin nefes alma ve kısa süreli meditasyon etkili olabilir. Ayrıca, fiziksel aktivite ve doğayla iç içe zaman geçirmek de stresi hızlı bir şekilde azaltmaya yardımcı olur.Aşırı stres neden olur?Aşırı stres, sürekli yüksek taleplere, çözülmemiş duygusal sorunlara veya uzun süreli zor yaşam koşullarına maruz kalmaktan kaynaklanabilir. Kişisel beklentiler, iş yükü ve kişisel ilişkiler de aşırı stresin başlıca nedenleri arasındadır.Aşırı stres belirtileri nelerdir?Aşırı stresin belirtileri arasında sürekli anksiyete, yorgunluk, uyku problemleri, sinirlilik ve konsantrasyon güçlükleri bulunur. Ayrıca baş ağrısı, kas gerginliği ve sindirim sorunları da yaygın belirtiler arasındadır.Stresli olup olmadığı nasıl anlaşılır?Stres, sürekli endişe, huzursuzluk, sinirlilik ve yorgunluk hissi ile kendini gösterir. Ayrıca, uyku problemleri, iştah değişiklikleri ve konsantrasyon güçlükleri de stresin işaretleri olabilir.Aşırı stres belirtileriAşırı stres, baş ağrısı, mide rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, hızlı kalp atışı ve sürekli sinirlilik gibi fiziksel ve duygusal belirtilere yol açar. Uykusuzluk, depresyon belirtileri ve öfke patlamaları da sık görülen belirtiler arasındadır.Stres en çok nereye vurur?Stres, özellikle bağışıklık sistemi, kalp-damar sistemi ve sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Psikolojik olarak da anksiyete, depresyon ve dikkat problemleri gibi sorunlara neden olabilir.Çok fazla stres neye yol açar?Uzun süreli ve aşırı stres, kalp hastalıkları, hipertansiyon, diyabet ve sindirim sorunları gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, anksiyete bozuklukları ve depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklara da sebep olabilir.Psikolojik stres belirtileri nelerdir?Psikolojik stres belirtileri arasında sürekli endişe, düşük özgüven, konsantrasyon problemleri ve sinirlilik yer alır. Depresif duygular, motivasyon kaybı ve ilgi alanlarından uzaklaşma da psikolojik stresin belirtilerindendir.Stresli bir insan nasıl davranır?Stresli bir insan huzursuz, sinirli ve tahammülsüz olabilir; ayrıca aşırı tepkisel ve duygusal dalgalanmalar gösterebilir. Uykusuzluk, iştahsızlık veya aşırı yeme gibi fiziksel ve duygusal değişiklikler de stresli bir kişide sıkça gözlemlenebilir. Read the full article
0 notes
iyenifinans · 4 years
Text
Kredi notunu yükseltmek için neler yapılmalı?
Tumblr media
Bankalardan kredi talep edildiğinde ilk bakacakları şey kredi notunun yüksek olup olmaması. Kredi notu müsterilerin ödemelerini düzenli olup olmadığına işaret eder. Peki kredi notunu nasıl yükseltilir? Kredi notunun yüksek olması, bankalardan ihtiyaç duyduğunuz kaynağı temin etmenizi kolaylaştırır. Kredi notumu nasıl yükseltirim diye düşünüyorsanız, öncelikle bu basamakları takip edelim: ihtiyaç kredisi, taşıt kredisi ve konut kredisi gibi birçok kredi talebi, kredi notunun düşüklüğü nedeniyle geri çevrilebiliyor. Bu nedenle öncelikle kredi notunuzu yükseltmelisiniz. Üstelik, günümüzde artık kredi notu sadece kredi ve kredi kartı alırken değil, taksitle cep telefonu alırken, beyaz eşya alışverişindeyken, hatta araba ve ev kiralarken bile karşınıza çıkabilir. Kredi sicilinizde şimdiye kadar bankalarla olan tüm geçmişiniz yer alıyor. Bu geçmişinize bakılarak bir not veriliyor. Bu not, nakit ihtiyacı duyduğunuzda, bankaların size gereken desteği verip vermemek konusunda karar almasında rol oynuyor. Kısacası kredi notu, bir finansal yükümlülüğe girmeye kalktığınızda, bunu nasıl ödersiniz onu gösteriyor. Bu not 1 ile 1900 arasında değişiyor. 1 en fazla risk taşıyan kişi, 1900 ise en güvenilir kişinin puanı. Yani notumuz ne kadar yüksekse o kadar iyi. Kredi notu 900'ün altındaysa, bankalar kredi vermeye yanaşmıyor. 1200'ün üstünde olanlar gelire bağlı olarak daha kolay kredi alabiliyor. KREDİ NOTU NASIL YÜKSELİR? Kredi notu yükseltme, kredi notu düşük olan ve kredi çekmek isteyenler için oldukça önemli bir konu. Peki neler yapabiliriz? Kredi notumuz birdenbire yükselmez, ilk olarak aylık asgari tutarı değil tüm borçları düzenli ödemeliyiz. Çok yüksek limitli bir kredi kartının borçlanması da yüksekse kredi notu düşer, çünkü sistem tarafından riskleriniz artmış olarak görülür. Ödedikçe notunuz da yükselecektir. Kredi ve kredi kartı borcuyla beraber bankalar üzerinden yaptığımız fatura borçları ödeme alışkanlıkları da kredi notumuzu etkiler. Düzgün ödeme notumuzu yükseltir. Sürekli kredi ve kredi kartı talebinde bulunmamalısınız. Bu sizin nakit ihtiyacı içinde olduğunuzu düşündürerek kredi notunuzu düşürebilir. Hele ki, kredi başvurularından onay alamazsanız, puanınız daha da düşer. Özellikle krediye başvururken, önceden kredi karşılaştırma yaparak gelirinize uygun ödeme planı seçmeniz, kredi onaylanmasını kolaylaştırır. Bankalar Kredi Başvurularını Neden Reddeder? başlıklı yazımızı okuyarak önleminizi alabilirsiniz. İdari ve kanuni takip kredi notunuzu en çok etkileyen durum. Diyelim ki takibe düşen krediniz var, kredi notunuz 235. Takip süresi bittiğinde, borcunuzu kapattığınızda ve siz kredili ürünleri kullanmaya başladığınızda, ödemelerinizi düzenli yaparsanız notunuz da yükselir. Takibe alınmış kredi bilgisi, kapatılmışsa bile, ancak 5 yılın sonunda risk raporundan çıkar. Ancak 5 sene sonunda, Findeks notunuzu da etkilemez hale gelecektir. Kredi siciliniz sıfırlandığında, kredi notunuzu yükseltmek için yeniden bankalarla ilişki kurmaya başlamalısınız. Bunun için en kolay yöntem, düşük limitli bir kredi kartı edinip düzenli olarak ödemek. Read the full article
0 notes
psikologrehber · 4 years
Text
Regresyon Tedavisi Nedir,Nasıl Yapılır ?
Tumblr media
Regresyon kelimesi dilimizde gerileme, geri çekilme ve geriye dönüş anlamı taşımaktadır. Regresyon terapisi, kişiyi duygusal ve zihinsel anlamda olumsuz etkilemeye devam eden, geçmişte yaşadığı bazı olayları ortaya çıkarmayı amaçlar. Regresyon terapisine göre, kişinin yaşadığı korku, depresyon gibi birçok probleminin çözümünde geçmişine dönmenin ve bu problemlere neden olan eski deneyimleri ortaya çıkarmanın önemi büyüktür. 
Regresyon Terapisinin Tarihi
Regresyon terapisi, hipnoterapi ve psikanaliz teori ve tekniklerinin ortaya çıktığı dönemde ilk adımlarını atmıştır. 1950li yıllarda oldukça gündemde olan hipnoterapi ve psikanaliz teorilerine göre, kişinin yaşadığı sıkıntıların sebepleri geçmişlerinde saklıdır. Sigmund Freud’a bilinçdışındakini bilince taşıma fikrini geliştirmiş ve regresyon terapisinin gelişiminde onun fikirleri büyük rol oynamıştır. 1978 yılına gelindiğinde Morris Netherton’un yazdığı Geçmiş Yaşam Terapisi, regresyon alanındaki ilk kitaptır. 1980li yıllarda ise Brian Weiss, regresyon terapisi alanında daha büyük çalışmalara ve gelişmelere imza atmıştır.
Regresyon Terapisi Teorisi
Regresyon terapisine göre tedavinin ana bileşeni bilinçtir ve bilincin üç seviyesi bulunmaktadır.  - Bilinçli zihin: Kişinin sahip olduğunun farkında olduğu düşünceleri - Bilinçaltı: Kişinin sahip olduğunun farkında olmadığı, duyguları, alışkanlıkları ve içgüdüleri. - Süperbilinç: Bu bilinç seviyesi, ruh olarak da adlandırılır ve kişinin dünyada nasıl davranıp düşünmek istediği için bir model olarak karşımıza çıkar.  Regresyon terapisi ile kişinin bilinç düzeyinde hatırlayamadığı ve bilinçaltında gizlenmiş travmatik hatıraları yüzeye çıkarmayı hedefler. Bu yolla burada biriken enerji serbest bırakılarak, kişinin yaşadığı duygusal ve zihinsel sorunları ortadan kaldırmak ana amaçtır. 
Regresyon Terapisi Nasıl Yapılır?
Regresyon terapisi için kişinin çatışma ve sorun yaşadığı alanların belirlenmesi, ardından bu sorunun ortadan kaldırılması için ana kaynağın ortaya çıkarılması yolu izlenir.  Regresyon terapisi için hipnoterapi kullanılır. Bu uygulamayı, alanında eğitim almış ve uzmanlaşmış kişilerin yapması gerekmektedir. Regresyonun ilk aşaması hazırlıktır. Hazırlık sürecinde terapist, kişiyi derin nefesler yoluyla trans benzeri bir bilinç seviyesine taşır. Kişi bu bilinç seviyesinde iken bilinçaltına daha kolay ulaşır. Terapist bilinçaltında bulunan, geçmiş yaşam deneyimlerini, travmatik olayları ortaya çıkarmak için çalışır. Kişi de bulunduğu bilinç seviyesi ile bu duruma daha açık bir hale gelir.  Günlük hayatımızda yaşadığımız problemler, alışkanlıklarımız ve duygu değişimlerimizin altında hatırlayamadığımız, bilinçaltında var olan olumsuz deneyimler bulunur. Çocukluğumuzda yaşadığımız bu olaylar, yanlış inanışlara ve davranış kalıplarına sahip olmamıza neden olur. Regresyon ile bu olaylar açığa çıkar ve farkında olmadığımız inanç ve davranışları yıkmamız için bize fırsat tanır. 
Regresyon Hangi Alanlarda Kullanılır?
Regresyon terapisinin iyi geldiği problemler oldukça fazladır. Farklı yaş gruplarına ve geçmişlere sahip birçok bireyde olumlu sonuçlar gözlenmiştir. Özellikle belirgin travmaları olan kişilerde tedavi sağlıklı sonuçlar vermektedir. Travmalar, bizler farkında olmasak da, duygularımızı ifade etme becerimiz ve diğer insanlarla kurduğumuz ilişkiler konusunda etki sahibidirler. Bu nedenle kişinin yaşadığı travmaya geri dönmesi, ortaya çıkarması, bu travmanın hayatı, seçimleri ve davranışları üstündeki etkilerini görmesi anlamında fayda sağlayacaktır.  Regresyon ayrıca, nedensiz görünen korkulara, fobilere sahip kişilerin iyileşmesinde, ilişkilerde yaşanan problemlerde, kişinin hiçbir neden yokken yaşadığı suçluluk ve utanç duygularının ortadan kaldırılmasında oldukça faydalıdır.   Regresyon terapisi ne kadar sürer sorusu, bu terapiden faydalanmak isteyenlerin sıkça sorduğu bir sorudur. Regresyon terapisi diğer terapi türlerine göre oldukça hızlı sonuç verir. Birçok problemde bir ya da iki seans ile kişi sorunlarını çözüme kavuşturabilmektedir. Ancak yine de her kişinin probleminin farklı olduğunu ve buna göre bir tedavi planlaması yapıldığını bilmekte fayda bulunur.  Read the full article
0 notes
siberguvenlikwebtr · 5 years
Text
Her Ebeveynin Sorması Gereken Soru : Çocuğum İnternet'te Güvende mi?
Tumblr media
Modern ebeveynlerin karşılaştığı en büyük zorluklar arasında, çocuklarına internette ne zaman özgürlük vereceklerini belirlemek yer alıyor. Ebeveynler, tanımadıkları kişilerden siber zorbalığa kadar her türlü tehdit karşısında çocuklarının internette güvende olacağından emin olmak istiyor. Kaspersky tarafından yapılan yeni global araştırma, internet güvenliği söz konusu olduğunda bazı ebeveynlerin çocukların tercihlerine güvenmek yerine daha garanti bir yol tercih ettiğini ortaya koydu. Türkiye’de ebeveynlerin üçte ikisinden fazlası (%65) çocuklarının internetteki risklerin farkında olduğunu söylese de ebeveynlerin yaklaşık yarısı çocuklarını internette korumak için çeşitli araçlar ve yöntemler kullanıyor. Günümüzde 7-12 yaş arası çocukların aileleriyle aynı dijital servisleri kullanabiliyor. Bunlar arasında video içerik siteleri ve diğer dijital hizmetler de yer alıyor. Böyle bir ortamda, çocukların internete bakış açısını etkileyebilecek birçok çevrim içi tehdit ve risk bulunuyor. Çoğu ebeveyn bu durumun farkında ve olası tehlikeleri azaltmak için çocuklarıyla iletişim kurmaya hevesli. Ebeveynlerin, internette güvenli gezinti hakkında çocuklarıyla açıkça konuşmasının çok etkili olduğu yönünde kanıtlar bulunuyor. Türkiye’de ebeveynlerin %65’i çocuklarının internetteki risklerden haberdar olduğunu söylüyor. Ancak karşılıklı açık konuşmaya ek olarak ebeveynler, çocuklarının internette neler yaptığını görmek için daha etkin bir yaklaşım da sergileyebiliyor. Örneğin, Türk anne babaların %54’ü, tarayıcı geçmişine göz atmak gibi yollarla çocuklarının cihazlarını düzenli olarak kontrol ediyor. Bunun nedeni, çocuğun daha önceden internette yaptıklarını gizlemesi veya verilen öğütleri dinlememesi olabiliyor. Bazı ebeveynler, hatalı davranışta bulunan çocuklarına cihazlarını kullanmayı yasaklayabiliyor. Türkiye’de anne babaların yarısı (%49), çocukların internet bağlantılı cihazları kullanmasına süre kısıtlaması getiriyor. Araştırmaya Türkiye’den katılan ebeveynlerin üçte birinden fazlası (%37), internet kullanımını kısıtlamak veya hangi sitelere girildiğini görmek için çocukların cihazlarına ebeveyn kontrolü çözümleri kuruyor. %30’luk bir kesim ise çocuklarını korumak için cihazlardaki yerleşik ebeveyn kontrollerini kullanıyor. Bu tür çözümler oyun konsolları gibi cihazlarda bulunabiliyor. %33’ü ise evde kullanılan Wi-Fi router’daki ayarlardan yararlanarak internet erişimini belirli bir süre sonra kesebiliyor. Kaspersky Tüketici Ürünleri Pazarlama Müdürü Marina Titova, “Artık neredeyse her çocukta internet bağlantılı bir cihaz var. Bu da çocukların uygunsuz içeriklere rastlama, kandırılma veya kimlik hırsızlığı gibi çevrim içi tehditlerle karşılaşma riskini artırıyor. Yaptığımız araştırmada, ebeveynlerin aile içi konuşmalar ve tavsiyelerin çocukları internetteki potansiyel risklere karşı korumaya yetmeyeceğini düşündüğünü gördük. Çoğu ebeveyn, cihazlarda geçirilen süreyi ve izlenen içerikleri kontrol etmek için çeşitli uygulamalar kullanıyor. Ebeveynlere, çocuklarının çevrim içi alışkanlıkları hakkında tüm varsayımlarını bir kenara bırakıp onlarla açık bir şekilde konuşarak zararlı içeriklere rastlamamaları için dijital faaliyetlerini kontrol etmeleri gerektiğini söylemeleri yönünde önerilerde bulunuyoruz.” dedi. Kaspersky, çocukları ve ailenin geri kalanını çevrim içi tehditlere karşı korumak isteyenlere şunları öneriyor: Çocuklarınızın bilgisayar, akıllı telefon veya tablette geçirdiği süreyi kontrol etmek için otomatik cihaz engelleme çözümlerini kullanın. Bu sayede, çocuklarınızın tüm boş vaktini ekran karşısında geçirmesini engelleyebilir ve uygun olduğunu düşündüğünüz bir süre belirleyebilirsiniz. Sosyal medya, çocuğunuzun kendi kişisel alanıdır. Bu nedenle, özellikle büyük çocuklarda bu alandaki faaliyetleri takip etmek özel hayatın ihlal edilmesi olarak algılanabilir. Çocuğunuzla doğrudan iletişim kurarak sosyal ağına dahil olmak istediğinizi söyleyin. Böylece çocuğunuzun ilgi gösterdiği şeyleri daha iyi kavrayıp daha yakın bir ilişki kurabilirsiniz. Çocuklar aileleriyle sosyal medyadaki içerikler hakkında konuşmayı pek sevmez. Yapılacak en iyi şey, eleştiri veya baskı yapmadan, sosyal medyayı nasıl kullandıklarını konuşmak ve yeni arkadaşlar veya çevre edinirken nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda tavsiyeler vermektir. Kaspersky Security Cloud’un aile sürümüne üye olan ebeveynler, tüm aileyi internette koruma altına alacak özelliklerden yararlanabilir.Bu hizmete dahil olan Kaspersky Safe Kids çözümü de çocukların internet kullanımını ve özel verilerini güvende tutar. Read the full article
0 notes