Tumgik
#islami evlilik
cagla-toukhy-blog · 1 year
Text
Tumblr media
Türkiye’deki En Güvenilir & Para Kazandıran Kurumsal Jigolo Siteleri
Türkiye’deki Jigolo Siteleri
Türkiye’deki jigolo siteleri içinde bulunan Erkek Arıyorum & Partner-Bul Tüm sosyal medya twitter youtube instagram facebook olarak her platformlarda yasal olarak hizmet veriyor. Gerçek jigolo şirketleri dendiği zaman akla gelen Zeren Ajans, Erkek Arıyorum sitelerimizde vergi levhalı jigolo ajansı olduğundan dolayı gönül rahatlığıyla başvuruda bulunabilirsiniz. Zeren Ajans Ücretsiz Kayıt & Başvuru Formu aracılığıyla anında kayıt yaptırabiliyorsunuz. Sonraki süreçler için Erkek Arıyorum jigolo danışma hattı sizleri arayarak detaylı bilgi veriyorlar. Whatsapp Sesli Sohbet
Tumblr media
Türkiye’nin yasal jigolo ajansı Tanışma , Flört, Evlilik ve para kazanma hizmetlerine ara vermeden devam ediyor! Özellikle jigolo siteleri gerçek midir diye soranlara gösterilen Erkek Arıyorum (erkekariyorum.com) jigolo arayan kadınlar için gece gündüz demeden çalışıyor. Bu noktada jigolo olmak istiyorum iletişim diyenlere de yardımcı olan ajans sayesinde kendi ilinizde jigololuk yapabilirsiniz.
4 notes · View notes
islamidinisohbet · 1 year
Text
Tumblr media
Regaib Kandili
İslam aleminin özlem ve heyecanla beklediği, içerisinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi'ni de barındıran mübarek üç aylar başladı.
Recep ayının ilk perşembe gününü cumaya bağlayan gece idrak edilecek Regaib Kandili, "rahmet ve bereket gecesi" olarak kabul ediliyor.
​Sözlükte "kendisine rağbet edilen şey, bol ve değerli bağış" anlamına gelene Regaib, hadis ve fıkıh literatüründe ise "bol sevap, mükâfat, faziletli amel" anlamlarında kullanılıyor.
Recep ayında, Regaip ve Mi'rac; Şaban ayında Berat; Ramazan ayında ise Kadir Gecesi gibi dört ayrı geceyi içinde barındıran üç aylar, dua ve yakarışların Allah'a arz edilmesi, pişmanlık gözyaşlarıyla günahların yıkanması, yapılan ibadet ve taatlere verilen sevabın katlanması bakımından kaçırılmayacak fırsat olarak görülüyor. Regaip gecesine özel islami sohbet yapacağımız sitemize sizleri de bekleriz.
2 notes · View notes
islamidinisohbet · 2 years
Text
itikaf Şiiri | www.muslumanlar.net
Ramazan ayının son 10 gununu en şekilde değerlendirmek için peygamberimizin unutulmaya yüz tutmuş itikaf sünnetini en iyi şekilde anlatan şiiri mutlaka dinleyiniz.
1 note · View note
islamidinisohbet · 2 years
Link
https://www.muslumanlar.net/islami-evlilik-sohbet-sitesi.html
0 notes
musfika-hanim · 1 year
Note
İyi günler belki yeri zamanı değil ama size anlatmak danışmak istedim. Daha 26 yaşındayım bu yaşıma kadar flört dedikleri şeyim hiç olmadı evlilik niyetiyle görüştüğüm kimse de. Nasip olmadı çünkü yok yani olmuyor ama çevremdeki herkes o kadar üstüme geliyor ki yaşın geçti bu saatten sonra biriyle olman çok zor, arada sırada konuşsaydın biriyle falan. Ama dediğim gibi olmadı hiç kimse bana böyle bir talepte bulunmadı. Ne yapman gerekiyor bilmiyorum bol bol dua ediyorum ama yok işin içinden çıkamıyor evlilik bana nasip olmuyorsa bunda benim suçum ne?
bu evlilik mevzusunu takıntı yapan büyük küçük herkese içimden kızıyorum. bazen dışarıdan da söyleniyorum konusu açıldığı vakit. büyük ihtimal sizi de çevreden darladıkları için yavaş yavaş takmaya, kafanızı bu konuya yormaya başlamışsınız. yani tamamen kısmete bağlı bu olayın çözümünü "flörtleşmeye" nasıl getirmişler anlamıyorum. evlilik sürecine giden yolun aşamaları vardır. bir yerde görmüşsünüzdür, karşınızdaki sizi görmüştür, bir hoşlanma olayı hasıl olmuştur. sonra kimsiniz, neyle uğraşırsınız vs araştırma yoluna gider. ne bileyim bir ortak tanıdık olur ya da herhangi bir yolla size ulaşır, tanımak ister. siz de değerlendirmek istersiniz kendinize uyan şartlarda, İslami hassasiyet çizgileri içinde görüşürsünüz. ya da sizi tanıyan biri yine başka tanıdığı uygun gördüğü bir gence, ailesine sizi anlatır. karşılıklı görüşme olur, gençle özel görüşme olur. hasılı kelam konuşursunuz, tanışırsınız isterseniz olayı devam ettirir o sürece girersiniz. farklı farklı yollar var.
evlilik nasip kısmet işidir takılmayın kardeşim, size takılana da kafayı takmayın. önünüze çıkarsa şahıslar görüşün, değerlendirin. beğenirseniz siz açılın. şu insanların da sizin yerinize yaptıkları yorumları bu kadar kaale almayın. "hadi evleneyim, ay şu an evlenmem geldi" diyince gökten damat adayı inmiyor bunu çevrenizdeki insanlara anlatmaya çalışın. flört etmek işi boş, flört eşittir gönül eğlendirmek gibi geliyor bana. nişanlılık müessesini kullanalım. Allah hayırlı insanlarla, hayırlı bir vakitte huzurla nasip etsin.
hiçkimse kendisi için hayırlı olanın ne olduğunu bilmez Allah'a bıraktığımız herhangi bir konunun sonunu, sonucunu irdeleme haddimiz, hakkımız yok. o ne zaman yapacaksa hayırlı olan odur. eğer ona bıraktıysanız olmasını bekleyin 🌸
12 notes · View notes
Text
Doç. Dr. Latif Tarbak'dan 10 maddelik mükemmel bir analiz...
1. Müslüman Bir Toplumu Çökertmek İstiyorsanız önce ev hanımlığını ve anneliği değersizleştirin ki evde ana kalmasın. Evde ana kalmayınca nesiller televizyonun ve internetin emzirip büyüttüğü ruhsuz, kimliksiz ve merhametsiz nesiller olarak yetişsin.
2. O toplumun babalarını borca, kredi kartı batağına, geçim derdine, işsizliğe ve açlığa mahkûm edin ki ne eşlerine, ne evlatlarına, ne de ailelerine ayıracak vakitleri kalsın. Taksit ödemekten, kirayı denkleştirme derdinden, çocuklarının okul masraflarını düşünmekten başka bir şey düşünmeye mecalleri kalmasın…
3. Evliliği pahalılaştırıp, nikâhsız birlikteliği ucuzlatın ki genç nesiller haram yollara tevessül etsin. Zinayı kolaylaştırıp evliliği zorlaştırın ki nesiller, flörtün, ahlaksızlığın pençesinde eriyip gitsin. Aile politikalarıyla, nafaka kanunlarıyla, pozitif ayrımcılıkla aileye darbe üstüne darbe indirin ki toplumun çekirdeği çürüyüp gitsin…
4. Helal lokmayı ve helal kazancı zorlaştırın ki midelere giren haram lokmalarla o toplumun kimliğini, özünü, ruh kökünü ve karakterini değiştirebilesiniz. Faizli esnaf kredileriyle, evlilik ve düğün kredileriyle, BESLER’le, piyangoyla, promosyonlarla bir şekilde herkesi faize ve harama bulaştırın, hiç olmazsa faizin tozuna bulaştırın ki o toplum Allah’ın yardımını ve muhafazasını kaybetsin. Midelere giren haram lokmalar, duaların ve ibadetlerin kabul olunmasına engel olsun.
5. O toplumun âlimlerini, hocalarını, imamlarını itibarsızlaştırın ki toplumu derleyip toparlayacak, onlara rehberlik edecek, istikamet belirleyecek olan âlimlere güven kalmasın. Onları kendi aralarında birbirine düşürün, halkın önünde tartıştırın, her birine farklı bir şey söyletin ki halkın nazarında itibarları zedelensin. İmamları ve hocaları komedi filmlerinin ve fıkraların başkarakteri haline getirip gözden düşürün ki kriz anlarında rehberlik yapıp safları tahkim edecek kimse kalmasın. Cemaatleri, dernekleri, tarikatları asli vazifelerinden uzaklaştırıp ihale kovalama ve kadro yerleştirme derdine düşürün, onlarla ilgili kafalarda soru işaretleri ve korkular üretin ki toplumu irşad edecek kimse kalmasın.
6. Öğretmenleri itibarsızlaştırın ki öğrencileri bile onları ciddiye almasın ve onların üzerinde hiçbir yaptırımları kalmasın. Velilerin fırçaladığı, talebesinin hakaret ettiği, yöneticisinin kıymet vermediği sıradan memurlara dönüşsünler. Sonunda ne bir nesil yetiştirebilecek heyecanları, ne toplumu ıslah edebilecek aşkları, ne de zorluklarla başa çıkabilecek azimleri kalsın.
7. O toplumu dizilerden, yarışma programlarından, yemek, evlilik ve magazin programlarından başlarını kaldıramayacak hale getirin ki gerçek hayatla bağları kopsun. Diziler vesilesiyle ahlaksızlığı yasak aşk, zinayı seviyeli birliktelik, adatmayı sıradan bir iş olarak gösterin ki toplumun temelleri sarsılsın.
8. Müslüman siyasetçilere güveni sarsın ki Müslümanlar ve İslami siyaset, toplumun nazarında bir umut ve bir alternatif olmaktan çıksın. Siyasi söylemi her daim İslami söylemin üstünde tutun ki hedefler, idealler ve yola niçin çıkıldığı zamanla unutulsun. Siyasi farklılıkları İslami birlikteliklerin önüne geçirin ki gerektiğinde toplumu tek saf haline getirecek hiçbir şey kalmasın.
9. Peygamberi dini alanın dışına itin ki halkın İslami yaşamında yegâne örnek ortadan kalksın. Sürekli bize Kur’an yeter deyin ki Peygamberin sözünün yerine kendi aklınızı koyup toplumu istediğiniz gibi yönlendirebilesiniz ve Kitap’ı kafanıza göre yorumlayabilesiniz. Geleneği, geçmiş birikimi itibarsızlaştırın ki o toplumun geleceğini de yok edebilesiniz. Bidatleri ve hurafeleri yaygınlaştırın ki hakikati perdeleyebilesiniz.
10. Özellikle sakallıların, başörtülülerin, namazlıların yalan söylemesini, iftira atmasını, haksızlık yapmasını, kul hakkına girmesini, sözünde durmamasını, borcunu ödememesini harama bulaşmasını, kirlenmesini örselenmesini ve yıpranmasını sağlayın ki toplumun Müslüman kimliğe zerrece güveni kalmasın.
6 notes · View notes
nergiskokusunda · 1 year
Text
İSLAMİ ROMAN ÖNERİSİ
Yeni evli bir çift olan Nevra ve Enes’in kâinatı tefekkür ederken birbirlerini keşfetmeleriyle başlayan bir hikâye... Aşkın en güzel hallerini yaşarken geçmişten gelen kelimelerin dağıttığı bir evlilik... Bir tarafta öfkesi söndükçe aklı ile kalbi arasında kalan Enes, diğer tarafta sevdiği adamın yokluğu ile tehdit edilen Nevra...
İki aşık, bazen iki düşmana bazen de iki oyuncuya dönüşmelerine neden olan gerçekler ortaya çıktığında kendilerini sonunu göremedikleri bir yolda bulurlar. Geçmişin gölgesinden çıkıp yeni bir başlangıç yapabilecekler mi yoksa geçmişin bugünü şekillendirmesine izin mi verecekler?
Hakikatlerin farkında olarak yaşadıkları hayatları, bir kaybın eşiğine gelmeleri ile karanlığa gömüldüğünde aşk onları aydınlığa çıkarmaya yetecek mi?
Umudu hiç tükenmeyen bir kadın ile vazgeçemeyen bir adam... Tefekkür, tevekkül ve şükre uzanan bir yol... Birbirini tamamlayan iki ruhun yoğun aşk hikayesi...
4 notes · View notes
halo60tr · 2 years
Text
11-18 yaş arası binlerce kız
yaz boyunca zengin Araplara kiralandı
Her yaz,Körfez Arap Devletleri'nden zengin turist erkekler, Kahire ve İskenderiye'de kiralanan lüks otel ve dairelerde ikamet alarak, Arap Yarımadası'nın sıcağı sıcağından kaçmak için Mısır'a akın ediyor.
Birçoğu aileleri ve temizlik personeli ile birlikte gelir, günlerini havuzda geçirerek, alışveriş yaparak ve kafelere ve gece kulüplerine katılabilir. Diğerleri daha uğursuz bir amaç için gelir.
Kahire'nin 20 kilometre güneyindeki fakir bir tarım kasabası olan El Hawamdia'da, tespit etmek kolaydır. Beyaz "çözülme" lerdeki (jalabs) Arap erkekler, lüks arabalarında ve spor hizmet araçlarında, çukurlarla ve çöplerle dolu şehrin sokaklarında dolaşıyor.
Varışta, sandaletler içindeki Mısır şövalyeleri araçlarının yanında koşuyor, kısa süreli daireler sunuyor ve bu da kentin en çok aranan ürünü olan küçük kızlar.
"Evlilik kredisi altında bir çocuk fuhuşu şeklidir"
Her yıl, El Hawamdia'da ve Mısır'daki diğer fakir kırsal topluluklarda, 11 ila 18 yaş arasındaki binlerce kız, ebeveynleri tarafından evlilik bahanesi altında çok daha yaşlı olan Körfez'deki zengin Arap erkeklere satılmaktadır. Hayali düğün, müzakere edilen düzenlemeye bağlı olarak birkaç saat ila birkaç yıl sürebilir.
Ulusal Çocukluk ve Annelik Konseyi (NCCM) Ulusal Çocuk Kaçakçılığı Birimi direktörü Azza El-Ashmawy, IPS'ye “Bu, evlilik kimliği altında bir çocuk fuhuşu şeklidir” dedi. . "Adam bir miktar para ödüyor ve kıza birkaç gün ya da yaz boyunca kalıyor ya da ev işi ya da fuhuş için ülkesine geri getiriyor. "
"Bazı kızlar 18 yaşına geldiklerinde 60 kez evlenmişler"
Kız düğün sonunda ailesine döndü, genellikle tekrar evleneceklerdi. El Ashmawy, “Bazı kızlar 18 yaşına geldiğinde 60 kez evlendi” diyor. "Çoğu" düğün "sadece birkaç gün veya hafta sürer. "
Anlaşmalar, aralıksız enerjili harap bir şehirde klimaların dikkat çekici varlığıyla tanımlanabilen birçok El Hawamdia “düğün komisyonculuğu” ofisinde yapılmıştır.
Komisyoncular, genellikle ikinci sınıf avukatlar, bir teslimat hizmeti de sunarlar. 11 yaşından itibaren köy kızları Arap turist otellere getiriliyor veya seçilmek üzere kiralanmış daireler bulunuyor. Eşleriyle ve çocuklarıyla seyahat eden Arap erkekler genellikle bu tür amaçlar için ayrı bir daire sağlarlar.
Geçici evlilikler, evlilik öncesi cinsiyete ilişkin İslami kısıtlamaları aşmanın bir yolunu sağlar. Kahire'deki bir emlakçı olan Muhammed Fahmy, "Mısır'daki pek çok otel ve işletme sahibi, evli olmayan çiftlere yer kiralamak istemiyor" dedi. “Bir kırılgan olmasına rağmen evlilik cüzdanı, ziyaretçilerin cinsel ilişki kurmasına izin veriyor. "
Mısır'da küçüklerle seks yapmak yasa dışı. Brokerler bu durumda da yardımcı olabilirler, doğum sertifikaları almak veya kız kardeşinin kimlik kartlarını kullanmak.
Sadece 800 Mısır liralık bir "mut'a" veya "eğlenceli" düğün günü düzenlenebilir. Para, komisyoncu ile kızın ailesi arasında paylaşılır.
Yaz boyunca bir "misyar" veya "ziyaretçi" düğünü 20.000 Mısır poundu (2.800 $) ve 70.000 Mısır poundu (10.000 $) arasındadır. Yasal olarak bağlayıcı olmayan sözleşme, adam ülkesine döndüğünde sona erer.
Körfez'deki "çeyiz" Arap erkekleri, kızlarla seks yapmak için para ödemeye istekli, nüfusun dörtte birinin günde iki doların altında yaşadığı bir ülkede fakir Mısırlı aileler için güçlü bir çekim .
Kahire yakınlarındaki üç şehirde 2.000 ailenin NCCM sponsorluğundaki bir anketi - El Hawamdia, Abu Nomros ve Badrashein - Arap turistler tarafından ödenen büyük meblağların "evlilik oranlarının yüksek olmasının ana nedeni olduğunu buldu. bu şehirlerde yaz. Katılımcıların yaklaşık% 75'i ticarete katılan kızları tanıyordu ve çoğu, evlilik sayısının arttığına inanıyordu
2009 araştırması "eşlerin"% 81'inin Suudi Arabistan'dan,% 10'unun Birleşik Arap Emirlikleri'nden ve % 4'ünün Kuveyt'ten geldiğini belirtti.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM) de bu “evlilik” leri inceliyor. Kahire merkezli IOM İnsan Ticaret Birimi başkanı Sandy Shinouda "Aile parayı alıyor ve yabancı" koca "genellikle iki ya da üç hafta sonra kızı bırakıyor. Kayıtsız evlilikler devlet tarafından tanınmıyor ve kıza veya bu sendikalardan gelen çocuklara hiçbir hak tanınmıyor. "
Bir zamanlar insan kaçakçılığının kurbanları için bir sığınak barındıran Shinouda, çoğu kızın karanlıktan çıkmanın bir yolu olarak daha yaşlı, daha varlıklı bir yabancıyla evlenmeyi gören büyük ailelerden geldiğini söylüyor. “Kızın 10 erkek kardeşi olabilir, bu yüzden aile onu bir meta olarak görüyor” diyor.
Tumblr media
22 notes · View notes
sayebulut · 2 years
Text
Tumblr media
Ben çiçekleri hep çok sevdim lakin evde çiçek bakma fikrine çok ısınamadım sanki sanki onu yaşamdan koparıyor bir camın arşına mahkum ediyormuşum gibi geliyordu. Ama annem benim aksime çok sever. Her pencere kenarında 1-2 çiçek vardır. O kadar bağ kurmuşum ki geçenlerde başımdan geçen bir olay yine bana evde , saksıda duran çiçekleri hatırlattı. Evlilik niyeti ile bir beyefendi ile görüşecektik. Bu benim ilk görüşmemdi. Her şey İslami kaideye uygun ilerledi hamd olsun .Konuşma çok iyi geçti lakin beyefendi konuşurken şunu anladım ‘ benim evimde ,saksıda bir çiçek olmamı istedi.’ Ah öylesine üzüldüm ki o an çiçeklere . Hayır hayır evde olmam değildi kötü olan ama hakikatler var ; mümin olarak ,hem dışarıda hem içeride var olmalıydım. Bu zamanda İslam’ı kılıç ile yüceltemem ama birine görmeyi öğretim belki bir Esma’yı , birinin kalbine -Allah’ın izni ile- iman tohumu ekebilirim . Bu yüzdendir mesleğime aşkım. Sınıf Öğretmeniyim ben , tüccar değilim ki para hesabı yapayım. Benim sınıfım kalpleridir çocukların . Beraber Fatiha suresini konuşurduk. Namaz’ın Allah’a teşekkür etmek olduğuna kanıtlar sunarız. İnanın inanın çoçuklar çok güzeller.Kalbimize şifadır onlar. Onların kalbinden ,dilinde Efendimiz’in adını duymak ...
23 notes · View notes
yantekerlek · 1 year
Note
selamlar yante abla. size bir konuda danışmak istiyorum. uzun süredir içimi kemiren bir mesele. bir beyefendi var kendisi bir yakınımın arkadaşı. insani yönü kuvvetli, gerçekten iyi bir insan olduğuna dair yorumlar duyuyorum ama manevi açıdan ve ibadet noktasında çok farklı bir noktadayız. beyefendiyi bir merasimde yakından görmek fırsatım oldu. oturuşu kalkışı, etrafındakilere muamelesi ve bir de dış görünüşü açıkçası hoşuma gitti fakat dini açıdan yaşantısının yaşantıma uymuyor oluşu kafamda 1
2 büyük bir soru işareti bırakıyor. bu kişiyi daha önce yakınım olan kişi bir çok kez evlilik konusunda bana önerdi. fakat ben dini yaşantısının olmamasından ötürü direkt geri çevirmiştim. fakat canlı bir şekilde görünce ve hali tavrından ötürü kafam karıştı. etkilendim açıkçası. şimdi sürekli zihnim bu konuyla meşgul ve bir taraftan da ne yapacağımı bilemez bir haldeyim. bir taraftan tanımak istiyorum yakınım aracılığıyla, ama bir taraftan da yaşantılarımız uygun değil diyorum. ne yapmalıyım?"
------------------------------
ve aleyküm selam.
1-maneviyat ve ibadet açısından çok farklı noktadasınız.
2-fiziki özellikleri, hali tavrı hoşunuza gitti.
direkt sünnetin tavsiye ettiği hareket tarzını hatırlayalım:
tık
halihazırda kişinin size direkt bir teklifi olmadı anladığım kadarıyla. kişinin hali tavrı fiziği üzerine yoğunlaşarak bir teklif söz konusuymuş ve iş sizin karar vermenize kalmış gibi bir ruh haliyle karar vermeye çalışmanız kendinize eziyet olur. bir görüşme, buluşma, konuşma olmamış. sadece fiziki hal ve hakkında yapılan yorumlar üzerinden hareket etmek bir karar vermeye çalışmak mantıklı değil. büyük ihtimal zaten şu karmaşayı mantığınız sebebiyle değil duygularınız sebebiyle yaşıyorsunuz. duygular işleri bi tık daha zorlaştırır. aklınızı kalbinizi okuyamam varsayıyorum. okurken ya ne alaka ne alaka ben öyle bir şey mi dedim diye çıldırıyor olabilirsiniz.
elbette evlilik, evlilik yolunda tanışacağınız kişi ile ilgili karar sizindir. ancak aileden islami hassasiyet ve şuur sahibi bir yakınla istişare etmenizde fayda görüyorum. ben ailenizden biri değilim. durumunuzu bilmiyorum. namazlarınızı kılar mısınız sizin islami hassasiyetiniz ne derecede bilmiyorum. sadece yakınınızın önerisini direkt reddettiğiniz kriter üzerinden söyleyebilirim ki müslümanlığını hakkıyla yerine getirmeye gayret eden bir hanımefendiden beklenir bir tavrınız var. dini yaşamada eşler arasındaki denklik çocukları tutarlı bir düzlemde yetiştirmeyi sağlayacak. çocuklar evde namaz kılındığını görecek. çocuklar evde yalan söylenmediğini görecek. çocuklar içki içilmediğini görecek. hatta içki satılan yerlerden alışveriş yapmaktan imtina edileceğini bilecek, dışarıda içki içilen mekanlarda bulunulmayacağını bilecek. kadın ve erkek ilişkilerinin nasıl olması gerektiğini görecek. kadında ve erkekte tesettürün nasıl olması gerektiğini tesettürün oturuşa kalkışa nasıl sirayet ettiğini görecek. haram yenmemesi gerektiğini bilecek çocuk evden. hak yenmemesi gerektiğini bilecek. özür dilemeyi öğrenecek. dedikodu yapılmaması, sözlü fiili herhangi bir kabalığın insanın uzak duracağı en çirkin şeylerden olduğunu bilecek. zekatın, sadakanın ne olduğunu öğrenecek. faizden nasıl uzak duracağını bilecek, işine geldiğinde faizi caiz görmeyecek. suyun besmeleyle içildiğini görecek. bunların hepsinin sınırlarını anne ve babasından öğrenecek. zor zamanlarda hastalıklarda yoklukta sabrıcemil'i ikisinde de görecek. birinin fıtratı tezcanlıysa zorlanıyorsa eşlerden diğeri hakkı ve sabrı tavsiye edecek diğeri de hatırlayacak. ikisi de bu ve bunun gibi bir sürü konuda aynı dikkatte olursa çocuğun zihninde bir tutarlılık hasıl olacak. anne babasının bir sürü farklılıklarına rağmen ortak noktalarını islam'ın oluşturduğunu, Allah'ın emir ve yasakları konusunda müthiş bir ahenkle hareket ettiklerini görecek ve diyecek ki vay anasını! sjfklf. yok ya böyle bi çocuk argo kullanır mı sanmam. eğer ana babada argosuzluğa şahit olursa argonun da nasıl tırt bir şey olduğunu anlatımın güzelliğini nasıl moğol ordusu gibi bozduğunu görür. görmesi lazımdır.
işte kadının da erkeğin de islamı yaşama gayretinde olması bu yüzden çok önemli. müslüman nesiller isteniyorsa evlilikle sadece cinsel hazzı tatmin etmek, aşık olunan, sevilen veyahut (hadi mantık evliliği olsun aşırı mantıklı olsun o kişiyle evlenmek) aynı deftere vesikalık yapıştırtmak ve imza atmak amaçlanmıyorsa kriterlerde islam ilk sıralarda olur. olmalıdır.
bu idealdir. pürüzsüz bir anlatım bir cennet ailesi çizdim yukarıda. fakat elbette uygulamada insana has tökezlemeler olur. peşpeşe sayınca yuhh nerede böyle aile ve çocuk denebilir bir anlatım. ama hayatın rutini içinde düşünün anlattıklarımı. hiç de imkansız bir tarz değil.
gelelim bu bu mümkün tarzın imkansızlaştırılmasına. bunun nedeni biziz. biz müslümanlarız. LAN MÜSL��MANSAN NAMAZINI KIL, TEMEL İSLAMİ/İNSANİ DEĞERLERİ BENİMSE, UYGULAMA GAYRETİNDE OL. HATA ETTİĞİNDE TÖVBE ET. ETTİĞİN TÖVBEYLE YANLIŞ FİİLİ TELAFİ EDECEK FİİLLERLE ARIN. kadını da erkeği de bunu yapacak. yok. kadın yapıyor erkek yapmıyor. erkek yapıyor kadın yapmıyor. yapsanıza ya. yapalım yani.
ne yapmalıyım sorusu en nefret ettiğim soru ya :( sizden kaynaklanan bir durum değil. anonimlerden gelen ne yapmalıyım sorusu aşırı sorumluluk yükleme hissiyatı taşıyor. ne yapmalıyım demese de kişi cevaplayan cevabından yine sorumludur ama ne yapmalıyım beni kusturur.
ne yapmanız gerektiğine siz karar vereceksiniz ama şu an ne yapmamanız gerektiği belli. kendi kendinize bir karar verme aşamasının sancısını yaşamanızı gerektirecek bir durum yok anladığım kadarıyla. bahsettiğim gibi istişareleriniz sonucunda aldığınız karar kişiyle görüşmek olursa o zaman düşünülecek karar verilecek bir şey olurdu. şu an karar vermenin mide bulantısını gerektiren bir durum yok.
müslüman kardeşinizle dertleştikten sonra kalkarken "eşim için de dua eder misin namaz kılmıyor. çok üzülüyorum. sıkmamak için artık tavsiye de edemiyorum namaz kılmasını. sıkıntıdayım çok dua lazım" iç yanmasını yaşamazsınız inşallah. hiçbirimiz bunu yaşamak zorunda kalmayız inşallah. duam bu olur. Allah'a emanetsiniz.
Allah hepimize hidayet versin.
4 notes · View notes
chatsohbetodalari · 4 months
Text
Türbanlı kızlarla sohbet odaları, Eşarplı kadınlarla online bedava chat sitesi, Çarşaflı bayanlarla mobil muhabbet odaları, Kapalı kızlarla görüntülü arkadaşlık odaları, Muhafazakar kızlarla evlilik siteleri, Dini evlilik, islami arkadaşlık, müslümanlarla online chat yapmak isteyenlerin en çok giriş yaptığı web sohbet odalarımıza hoş geldiniz.
Bedava türbanlı kızlarla sohbet odaları, internetin toplumsal değişim ve farkındalık artışındaki etkilerini gösteren önemli bir örnektir. Bu dijital platformlar, geleneksel normlara meydan okuyarak kadınların sesini daha geniş bir kitleye duyurma fırsatı sunar. Toplumsal değişim ve eşitlik mücadelelerine katkıda bulunma potansiyeliyle bu sohbet odaları, sadece bireysel düzeyde değil, aynı zamanda toplumsal düzeyde de önemli bir rol oynayabilir.
İçindekiler
Türbanlı Kızlarla Sohbet Odaları: Kapalı Kültürde Dijital Bağlantı
Kapalı Kültürde Dijital Buluşma Alanları
Kapalı Kızlarla Sohbetin Anlamı
Eşarplı Kızlarla Görüntülü Sohbet Odaları: Sanal Yüz Yüze İletişim
Topluluk Desteği ve Paylaşım Platformları
İnternetin Gücüyle Sosyal Bağlar Kurma
Türbanlı Kızlarla Sohbet Odaları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular ve Cevaplar
Türbanlı kızlarla sohbet odaları neden tercih ediliyor?
Kapalı kızlarla sohbet odaları nasıl kullanılır?
Eşarplı kızlarla görüntülü sohbet odaları güvenli mi?
Bu sohbet odaları sadece dini konular üzerine mi odaklıdır?
Türbanlı kızlarla sohbet odalarına nasıl katılabilirim?
Ücretsiz türbanlı kızlarla sohbet odaları, dijital aktivizmin bir yansıması olarak görülebilir. Bu platformlar, toplumsal bilinçlenmeyi destekleyerek kadın hakları, eğitim ve çeşitli sosyal konulardaki sorunlara dikkat çeker. Aktif katılım, bu sohbet odalarını sadece bireyler arasında değil, aynı zamanda toplumun genelinde olumlu değişikliklere katkıda bulunan bir araç haline getirir.
Türbanlı Kızlarla Sohbet Odaları: Kapalı Kültürde Dijital Bağlantı
Türkiye’nin zengin kültür mozaiklerinden biri olan başörtüsü, pek çok kadının yaşamında önemli bir yer tutmaktadır. Geleneksel değerlere bağlılık ve dini inançlar, Türbanlı kızların internet üzerinden bir araya geldiği sohbet odalarını şekillendirmektedir.
Parasız türbanlı kızlarla islami sohbet odaları, Türkiye’nin çeşitli coğrafyalarından ve farklı sosyal çevrelerden gelen genç kadınları bir araya getirerek kültürel çeşitliliği yansıtan bir platform oluşturur. Bu sayede, farklı bölgelerdeki benzer deneyimleri paylaşma ve birbirlerinden öğrenme imkanı bulurlar.
0 notes
elazigsurmanset · 8 months
Text
HÜDA PAR Milletvekili Dinç: Gençlerin sorunlarını araçsallaştıran siyasi geleneği yıkarak onların Meclis’te sesi olacağız
Tumblr media
HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, TBMM’de düzenlediği basın açıklamasında; madde bağımlılığı, gençlere evlilik kredisi, genç evlilik mağdurları ve süresiz nafaka, genç işsizlik konularına değinerek bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerini açıkladı. HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç; TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gençlere evlilik kredisi, genç evlilik mağdurları ve süresiz nafaka, genç işsizlik konularına değindikten sonra gençlere seslenerek “HÜDA PAR olarak daima yanınızda olacağız, sorunlarınızın çözümü için Meclis’te sesiniz olacağız, hangi adımlar atılması gerekiyorsa atacağız” dedi. Açıklamalarına başlamadan önce idrak ettiğimiz mevlid kandilini tebrik eden Dinç, “26 Eylül 2023 Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan gece, yani bu gece Hz. Muhammed (sav)’in dünyayı teşriflerinin yıl dönümü olan Mevlid Gecesi’dir. Bu münasebetle aziz milletimizin ve İslam aleminin Mevlid Kandilini tebrik ediyorum. Sevgili Peygamberimizin kutlu viladetinin gerçekleştiği gün yeryüzü ne kadar O’nun nuruna müştak ve muhtaç idiyse bugün de aynı şekilde O’nun yol göstericiliğine, rehberliğine ve güzel ahlakına muhtaçtır. Hz. Resulullah, İslam ümmeti için hayat pınarıdır, ab-ı hayattır. İnsanlığın içinde kıvrandığı buhranlardan kurtuluşu için tek selamet sahilidir. O’nun getirdiği kutlu mesaja tabi olanlara ne mutlu!” ifadelerini kullandı. “Gençlerin sorunlarını araçsallaştıran siyasi geleneği yıkarak onların Meclis’te sesi olacağız” Bugünkü basın toplantısında ve bundan sonraki süreçte Meclis’te özellikle gençlerin sesi olmaya gayret göstereceğini belirten Dinç, HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı olarak gençlerinin sorunlarını gündeme getirip bu sorunların çözümü için kamuoyu oluşturmaya çalışacağını belirtti. Gençlerin sorunlarını kısır siyasi tartışmaların gögesinde bırakmadan yeni bir yol haritası ortaya koyacaklarını ifade eden Dinç, “Gençlerin kendilerini mutlu ve huzurlu hissetmediği bir toplumun, bugünü de geleceği de aydınlık değildir. Buhranlar ve bunalımlar geçiren bir genç nesil, topluma ve geleceğe dair umut kaynağı olamaz. HÜDA PAR olarak memleketin güzel gençlerine kendilerini mutlu ve huzurlu hissedecekleri bir toplum ve gelecek inşa etmek için gece gündüz çalışıyoruz. Yeni dönemde bu çalışmalarımızın bir ayağı da Meclis olacak. Gençlerin sorunlarını kısır siyasi tartışmaların gölgesine bırakmadan yeni bir yol haritası ortaya koyacağız. Gençlerin sorunlarını araçsallaştıran siyasi geleneği yıkarak onların Meclis’te sesi olacağız her daim. Ve bilinenin aksine gençlerin siyaset kurumuna olan güvenini yeniden sağlayarak geleceğe umutla bakmalarını sağlayacağız.” dedi. Gençliğe ve topluma ahlaki erdemleri ve manevi bilinci kazandırmayı, huzura giden sürecin olmazsa olmazı olarak değerlendirdiklerini vurgulayan Dinç, “Biliyoruz ki toplumun materyalist anlayışla değerlendirildiği bir düzlemde kaoslar, kargaşalar ve huzursuzluklar eksik olmaz. Bu sebeple bizler, maddi kazanımların yanında gençliğimize ve toplumumuza ahlaki erdemleri ve manevi bilinci kazandırmayı, huzura giden sürecin olmazsa olmazı olarak değerlendiriyoruz. Bu girizgahtan sonra bugün gençlerin sorunlarına dair dile getireceğim hususları sizinle paylaşmak istiyorum; madde bağımlılığı, gençlere evlilik kredisi, genç evlilik mağdurları ve süresiz nafaka, genç işsizlik.” şeklinde konuştu. “Madde bağımlılığıyla topyekûn bir mücadele ertelenemez bir sorumluluktur” Madde bağımlılığı ve ahlaki yozlaşma, geleceğimizi ve neslimizi ciddi anlamda tehdit ettiğinin altını çizen Dinç, madde kullanımı sonrasında olacaklara ışık tutarak şunları söyledi: “Bir milletin sahip olduğu genç nesil, o milletin en kıymetli hazinesidir. Bu hazineye sahip çıkmak, İslami ve insani sorumluluğumuzdur. Ne yazık ki gençliği ve nesli ifsad çalışmalarıyla bu hazine, bir bataklığa dönüştürülmek değersizleştirilmek istenmektedir. Özellikle madde bağımlılığı ve ahlaki yozlaşma, geleceğimizi ve neslimizi ciddi anlamda tehdit etmektedir. Madde kullanımı gün geçtikçe çocuklar arasında yaygınlaşmakta, okul önlerinde uyuşturucu madde satışı yapıldığına dair şikayetler artmaktadır. TÜİK’in bu yılın ağustos ayında açıkladığı “Güvenlik Birimine Gelen veya Getirilen Çocuk İstatistikleri” raporunda “suça sürüklenen çocuklara isnat edilen suç türü dağılımında” uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, satmak veya satın almak üçüncü sırada bulunuyor. Önlem alınmazsa büyük bir ibret vesikası olarak takip ettiğimiz Amerika ve Avrupa’daki kendinden geçmiş, zombileşmiş, sokaklarda içler acısı halde görüntülenen gençlerin benzerini kendi sokaklarımızda, mahallelerimizde ve şehirlerimizde görmeye başlayabiliriz ki bazı şehirlerimizde bu görüntülere maalesef şahit oluyoruz.” “Madde bağımlılığı sorunu siyaset üstü bir meseledir” Madde bağımlılığı sorunun, siyaset üstü bir mesele olduğunu belirten Dinç, “Sadece polisiye tedbirler almak, madde bağımlılığıyla mücadelede yetersiz ve başarısız kalmaktadır. Toplumun tüm kesimlerinin bu konuda üst düzey bir duyarlılık geliştirmeleri ve madde bağımlılığıyla topyekûn bir mücadele içerisine girmeleri ertelenemez bir sorumluluktur. Diğer taraftan uyuşturucuyla mücadele, sadece sokak satıcılarına yönelik yapılan operasyonlarla sürdürülemez. Sokak satıcıları, bataklıktaki sinek mesabesindedir. Yapılması gereken, uyuşturucu baronlarına ve trafiğine yönelik ciddi adımlar atmaktır. Uyuşturucu trafiğinin önüne geçilmesi ve baronların bertaraf edilmesi, bu bataklığın kurutulması noktasında ciddi bir adım olacaktır. HÜDA PAR olarak madde bağımlılığıyla mücadele için gençlerimizin ve çocuklarımızın hayata yeniden kazandırılması için yuvaların dağılmaması için üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız. Bu bataklığın kurutulması için elimizden gelenin fazlasını yapacağımızdan milletimizin kuşkusu olmasın.” dedi. “Bugün yaşadığımız ekonomik kriz, gençlerin yuva kurmasını da epey zorlaştırmıştır” Aile kurmak isteyen gençlerin ekonomik sebeplerden dolayı ciddi sıkıntılar yaşadığını dile getiren Dinç, “Toplumun nüvesi olan aile kurumu, sağlıklı olduğu oranda toplum salahiyetini muhafaza eder. Bugün yaşadığımız ekonomik kriz, gençlerin yuva kurmasını da epey zorlaştırmıştır. Yeni bir yuva, mutlu bir aile kurmak isteyen, yeni bir hayata kapı aralamak isteyen gençlerimiz bu konuda ciddi sıkıntılarla karşılaşmaktadır. Gençlerin çok büyük bir kısmı evliliğin beraberinde getirdiği ekonomik yükü taşıyamayacağını düşündüğünden evlenmekten kaçınmaktadır. Bu nedenle evlilik yaşı artmaktadır, yükselmektedir. Evlenip yuva kuran gençler de uzun yıllar düğün aşamasında girdiği yüklü miktarda borcu ödemekle uğraşmakta ve bu borcu ödemekte zorlanmaktadır. Huzurlu ve mutlu bir hayat arzusuyla evlenen gençler, borç ödemeyle meşgul olmaktan evliliklerinde aradıkları huzuru bulamamaktadır.” diye belirtti. “Devasa şirketler için futbol kulüpleri için var olan bütçe neden gençlere gelince olmasın?” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim sürecinde dile getirdiği yeni evlenecek gençlere evlilik kredisinin kredi olarak değil, hediye olarak verilmesi önerisinde bulunan Dinç, “Seçim sürecinde Sayın Cumhurbaşkanı, yeni evlenecek gençlere 150 bin TL’lik evlilik kredisi verileceğini ve bu kredinin 2 yıl geri ödemesiz, 48 ay vadeli ve faizsiz olacağını belirtti. Biz de Genel Başkanımız Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu’nun da ifade ettiği gibi diyoruz ki; gelin, gençlere verilecek bu krediyi geri almayalım, gençlere evlilik hediyemiz olsun. Oluşturacağımız fonu, bu uygulamayı yapabilecek şekilde ayarlayalım. Gençlerin yüzünde tebessüme vesile olalım. Huzurlu bir ailenin ilk temel taşını biz atmış olalım.  Borç altına giren bazı firmalara ciddi hibelerin verildiğini veya borçları artan spor kulüplerinin vergi borçlarının bir kalemde silindiğini biliyoruz. Devasa şirketler için futbol kulüpleri için var olan bütçe neden gençlere gelince olmasın? Bu uygulamanın daha fazla geciktirilmeden hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyoruz.” ifadelerini kullandı. “Toplumsal örf ve teamüllere uygun olarak kurulmuş binlerce aile, sonradan açılan dava süreçleri ile dağıtılmıştır” Genç evlilik mağdurları ve süresiz nafaka ile ilgilide konuşan Dinç, “Genç yaş akran evliliği nedeniyle yaşatılan haksız mağduriyetler devam etmektedir. Bir taraftan “kadının beyanı esastır” denilerek yuvalar dağıtılırken diğer yandan genç yaşta evlenen kadınların beyanının esas alınmaması büyük bir çelişkidir. Toplumsal örf ve teamüllere uygun olarak kurulmuş binlerce aile, sonradan açılan ve yıllarca süren dava süreçleri ile dağıtılmış, binlerce genç istismar suçlamasıyla cezalandırılmıştır. Eşleri sözde istismar suçlamasıyla mahkûm edilen ve kendileri çocuklarıyla birlikte büyük mağduriyetler yaşayan binlerce genç kadın, eşlerinin salıverilmesini talep etmektedir. Hükümet bu çağrıya daha fazla kulak tıkamamalıdır. Geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde, eşleri cezaevinde olan kadınlarla defaaten görüşüp söz konusu mağduriyetleri giderme sözü veren yetkililer, verdikleri sözü tutmalıdır. Kanayan bir yaraya dönüşen bu sorunun çözümü sloganik yaklaşımlara kurban edilmemeli, gerekli yasal düzenleme bir an önce hayata geçirilmelidir.” dedi. “Süresiz nafaka uygulamasına artık son verilmeli” Süresiz nafaka uygulamasının gençleri evlilikten uzaklaştırıp meşru evliliklerin yerine nikahsız birlikte yaşama kültürünü dayattığını vurgulayan Dinç, “Diğer yandan birçok mağduriyetler yaşatan süresiz nafaka zulmü de hâlâ devam etmektedir. Sayın Aile Bakanı’nın süresiz nafaka konusunda yapmış olduğu açıklama mağdurları umutlandırmıştır. Süresiz nafaka uygulaması boşanmış eşlerin tekrar evlenip yuva kurmasına engel teşkil ederken aile kurumu da büyük oranda zarar görmektedir. Süresiz nafaka uygulaması gençleri evlilikten uzaklaştırırken meşru evliliklerin yerine nikahsız birlikte yaşama kültürü dayatılmaktadır. Süresiz nafaka uygulamasına artık son verilmeli, yerine değerlerimizle uyumlu kadını da erkeği de mağdur etmeyecek makul bir düzenleme getirilmelidir.” diye belirtti. “Diplomalı işsizler kervanında bulan gençlerimiz, çareyi yurt dışına çıkmakta görüyorlar.” Uzun yıllardır yatırımlardan mahrum bırakılan Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki gençlerin yurt dışına göç etmeye sebebiyet verdiğini söyleyen Dinç, “Ülke olarak yaşadığımız ekonomik kriz, toplumun tüm kesimlerini olumsuz anlamda etkilemeye devam ediyor. Özellikle üniversite mezunu gençlerin kendi ihtisas alanlarında istihdam edilememeleri, gençlerde ciddi bir rahatsızlığa neden olmaktadır. Büyük umutlarla başladıkları eğitim serüveninin sonunda kendilerini diplomalı işsizler kervanında bulan gençlerimiz, çareyi yurt dışına çıkmakta görüyorlar. Özellikle uzun yıllardır yatırımlardan mahrum bırakılan Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde gençlerin iş bulma konusundaki çabaları boşa çıkmaktadır. Mardin, Batman, Şırnak, Siirt ve Ağrı gibi illerimizde istihdam alanlarının azlığı, iller arası ve yurt dışı göçe sebebiyet vermektedir.” dedi. “Umudumuzun göçüp gitmesine HÜDA PAR olarak razı olmadık, olmayacağız” Üniversitelerde birçok fakülteye plansız bir şekilde, istihdam ihtiyacının üzerinde öğrenci alımının, yığılmalara ve eğitim hayatı sonrasında diplomalı işsizliğe sebebiyet verdiğini ifade eden Dinç, “Diğer taraftan Organize Sanayi Bölgelerinde ve zanaata dayalı mesleklerde çalıştırılacak işçi ihtiyacının da üst düzeyde olması, eğitimin doğru bir şekilde planlanmadığını ortaya koymaktadır. Son yıllarda sayıları artan Mesleki Teknik Liselerin daha da yaygınlık kazanması, genç işsizlik ve nitelikli iş gücü ihtiyacı sorununu çözmede katkı sağlayacaktır. Mesleki Teknik Liselerin toplumsal itibarının artırılması ve bu liselerden mezun olunduğunda sahip olunan zanaatın toplumsal açıdan saygınlığının sağlanması gereklidir.” diye belirtti. HÜDA PAR olarak gençlerin daima yanında olacaklarını söyleyen Dinç, “Son olarak bugün yaşadıkları maddi krizin ve manevi bunalımın çözümü için umutsuzluk içinde bekleyen konusunda umutsuzluğa düşmüş genç arkadaşlarımıza şu çağrıda bulunmak istiyorum; Umutsuz olmayın. HÜDA PAR olarak daima yanınızda olacağız, sorunlarınızın çözümü için Meclis’te sesiniz olacağız, hangi adımlar atılması gerekiyorsa atacağız. Sorunlarınızın çözümü başka ülkelerde değil, bu topraklardadır. Bu memleketin umudu sizlersiniz. Umudumuzun göçüp gitmesine HÜDA PAR olarak razı olmadık, olmayacağız. Gençler, unutmayın; Umut sizde, çözüm HÜDA PAR’dadır!” dedi.   Read the full article
0 notes
islamidinisohbet · 2 years
Photo
Tumblr media
islami sohbet Odaları, Dini sohbet odaları, islami chat, islami sohbet, chat, sohbet, islami evlilik sitesi www.muslumanlar.net, 
0 notes
musstuffsworld · 10 months
Text
Tumblr media
GERDEK GECESİNDE NELER YAPMAMIZ GEREKİR? DİNİMİZİN BU KONUDAKİ EMİR VE TAVSİYELERİ NELERDİR?
CEVAP
Gerdek gecesi: Evlenmiş karı ve kocanın ilk defa bir araya geldikleri gece. Bu buluşmanın özelliği, kadın ve erkek için daha önce bilinmesi mümkün olmayan maddi ve manevi mahremiyetin ortadan kalkmasıdır. Çünkü o geceden önce, ayrı dünyalarda yaşayan iki insan, birbirlerine yaklaşarak, aynı hayatı paylaşma durumuna gelmişlerdir. Bunun da ötesinde, aile olarak belirli hak ve görevleri "fiilen yaşama" olayını başlatmışlardır.
Gerdek gecesini, sadece cinsi yönden iki farklı cinsin birbirlerini tanıması olarak görmemesi gerekir. Bu beraberlik aynı zamanda, manevi ve hissi bir bütünleşmeninde başlangıcı olmaktadır. Olgunluk seviyesine gelen iki gencin, ondan sonraki hayatları belirli bir ölçü ve plan dahilinde sürecektir. Bu bakımdan gerdek gecesi; son derece ciddi ve ağır sorumluluklarla dolu bir hayatın başlangıç anıdır. Tek kelime ile bir planlama kararının verileceği zamandır. Bir çift paylaşacakları hayatta birbirleri için düşündüklerini açıkça anlatacak ve karşılıklı olarak yekdiğerinden beklediği tavır ve davranıştan konuşacaklardır.
Gerdek, İslami bir olaydır. Çünkü gerdek olayında gözümüze çarpan olağanüstü durum, kadın ve erkeğin meşru ölçüler içersinde bir araya gelmesi ve evlilik gibi büyük bir hadisenin düşünülüp, tartışılarak gerçekleştirilmesidir.
Gerdek olayında, birbirlerini uzaktan tanıyan çiftin yakın bir temas ile ve ciddi bir ortamda karşısındakini ölçülü bir şekilde değerlendirmesi söz konusudur. Çünkü evlilik ile yeni bir hayata başlangıçta, karşıdaki insan bütün özellikleri ile tanınmak durumundadır. İslami mahremiyetin olmadığı durumlarda ve günümüz gibi kadın-erkeğin birbiriyle ölçüsüz ve gayri ciddi bir araya gelmesi hali, gerdek olayına gerek duyurmamaktadır. Çünkü olayda ne bir mahremiyet, ne de geleceğe dönük ciddi bir hesap bulunmaktadır. Taraflar; ya kendilerini bekleyecek akıbetlerden habersizdirler veya bir araya gelişlerinde sadece "cinsel tatmin" ağır basmaktadır.
Dolayısıyla bazen bu tür gayrimeşru ilişkilerde "evlilik" gibi bir müesseseye bile ihtiyaç duymayan insanlar görülmektedir. Tabi ki bu tür ilişkilerin sonu, büyük acılar ve felaketlerle bitmektedir.
İslam'daki evlilik, cinsi duyguların dini bir program çerçevesinde ve beşeri aşkın en temiz özellikleri ile biçim kazanmasıdır. Elbette ki bu temiz ve saf beraberlik, "gerdek gecesi" gibi başkalarının malumu olmayan ruhi ve bedeni birlikteliğe ihtiyaç duyacaktır.
Lüzumlu (ilk) Evlilik Bilgileri:
"İlişki" konusunda çok kimse bilgisizlikten bunalımlara düşmektedir. Bunun için önce cimanın ne olduğunu iyi bilmek gerekir. İyi bilinmez ve yanlış yapılırsa, huzursuzluk zamanla artarak ailenin yıkılmasına sebep olur. Bunun için bu mahrem bilgileri doğru öğrenip tatbik etmek gerekir.
Nikâhtan sonra, zifaf (gerdek) gecesi, evlilik hayatının en mühim bir dönemidir. Eşler mümkün mertebe temizliğe riayet etmelidir. Temiz ve güzel kıyafet, ilk gecede etkili olur. Zifaf odası tenha, emniyetli bir yerde olmalıdır. Damadın, evlilik tecrübesi olan, güvenilir bir sağdıçın tavsiyelerinden istifade etmesinde mahzur yoktur. Fakat, sağdıç olmasa da olur.
İlk Gecede Eşlerin Dikkat Etmeleri Gereken Hususlar
Her şeyden önce, eşler birbirine çok samimi, nazik ve yumuşak davranmalı, sevgi ve şefkatle yakınlaşmalıdır. Erkek, eşini gerdeğe psikolojik yönden iyice hazırlamalıdır. Ona cesaret vermeli; endişelerinin yersiz olduğunu, rahat bir atmosferde onu da konuşturarak izah etmelidir. Eşini incitecek küçük davranış, hatta imadan sakınmalıdır. Eşinin, özellikle bu gecede sevgi ve şefkat görmeye, iltifat işitmeye çok ihtiyacı olduğu bilinmelidir.
Erkek aceleci ve kaba olmamalıdır. "Artık evlendik, ona istediğim gibi sahip olurum." gibi bir düşünce son derece yanlıştır. Cima / birleşme, aşk oyunları sırasında meydana gelen bir olaydır. Temasa her iki tarafın da aktif şekilde katılması gerekir. Nitekim Peygamber Efendimiz (asm) de bu hususa dikkat çekerek, erkeğin, eşinin haklarına da riayet etmesini istemiştir. Cinsi tatmin, kadının da hakkıdır.
Genç kız da eşinin heyecan ve sevgisini paylaşmalı, kendisini ona tabii ve fıtri bir şekilde, isteyerek teslim etmelidir. Cimanın bir yaratılış vazifesi olduğunu düşünmeli, mana ve hikmetlerini hatırlamalı, sevgisine ve yaratılış özelliklerine güvenip, yersiz korku ve endişelerden sıyrılmalıdır.
Düğünün stresli ve gergin ortamından sonra eşler, uykusuz, yorgun düşebilir. Bu bakımdan cimaya çoğu zaman hazır olmazlar. Bu durumda, ilk cimanın günü tehir edilebilir. Bunun hiç mahzuru yoktur; aksine çok faydası olabilir.
İlk gece, eşler için en meraklı heyecanların yaşandığı andır. Yıllar yılı beklenen, hasretle gözetlenen, genç kız ve delikanlının rüyalarını süsleyen, sevinçli, tatlı ve heyecanlı bir zaman. Daha önce gayrimeşru hayat yaşayan bu duygudan mahrum kalır.
Damat, tebessüm ve nezaketle içeriye girmeli, geline selam vermeli ve onu tebrik etmelidir. Moral verici sözlerle gelinin gönlü alınmalı, heyecanını yatıştırmaya çalışmalıdır. Gelin de ona güler yüzle karşılık vermeli, lüzumsuz somurtkanlık ve çekingenlik göstermemelidir.
Bu gece, iki rekat nafile namaz kılıp dua edilir.Bugünlere kavuşmanın şükrü ve gelecek günlerin saadeti için, Allah Teâlâ'ya dua edilir. Bu arada, oturup, bir müddet sohbet etmelidir. Böylece, fazla heyecan atılmaya çalışılır.
Her kız, bu ilk gecede, az-çok ürkeklik ve çekingenlik gösterir, utanır, sıkılır. İlk defa bir erkekle baş başa buluşmanın, ona açılmanın utancını hisseder. Bu hali, gayet tabiidir, hoş karşılanmalıdır.
Erkek, kızı hiç sıkmadan ve zorlamadan, samimi bir yakınlık göstermeli, ürkekliğini gidermeye çalışmalıdır. Kız konuşmaktan, ona açılmaktan çekinse bile, erkek samimi sohbet ve yakınlığı sabırla sürdürmeli, onun gönlüne yavaş yavaş girmelidir. Kızın sessizce dinlemesi ve arasıra hafif karşılık vermesi de kâfidir.
Damat, güler yüzle yaklaşmalı, gönül alıcı sözler söylemeli, iltifat etmeli, eşini kutlamalıdır. Bu tavır genç kızın heyecanının teskininde çok faydalı olur. Bütün mesele, öpüp okşayarak kızı cimaya hazır vaziyete getirmektir! İlk gecenin değişmez bir ölçü olmadığı unutulmamalıdır. İlk gece yalnızca bir başlangıçtır. İlk deneme başarısız olabilir, bu normal kabul edilmelidir.
İnancı gereği kadından uzak kalan erkek, çoğu zaman kadını yakından gördüğünde veya dokunmasıyla hemen boşalabilir. Ümitsizliğe kapılmayıp, yarım saat kadar sonra ön hazırlıktan sonra, tekrar harekete geçilir. İkinci halde ilk heyecan geçip hemen boşalma olmayacağı için ön hazırlık daha rahat şekilde yapılabilir. Bu durum çok önemlidir. Bu durumu bilip kendilerini buna göre ayarlayan eşler rahat eder. Olduydu olmadıydı endişesine kapılmaz. Çünkü bu normal bir olaydır. Birkaç saat dinlenilebilir veya ertesi güne tehir edilebilir. Böyle bir durumda genç kız da durumu kabul etmeli, anlayışla karşılamalıdır.
Temas başarıyla sonuçlanınca, erkek mutluluk hislerini eşiyle paylaşmalı, ona teşekkürlerini sunmalı ve bütün bir hayat boyunca saadetlerinin devamı için dua etmelidir.
Zifaf gecesinde kızda ürkeklik ve çekingenlik görüldüğü zaman, erkek, ilk karşılaşmanın normal bir neticesi olan bu hali hoş karşılamalı, lüzumsuz telaş ve sabırsızlık göstermemelidir. İlk geceki kabalıktan doğacak ürkeklik, incinme ve tatsızlık, daha sonra uzun müddet silinmeyen etkisini gösterir. Bunun gibi, o gecenin sabır ve nezaketinin mükafatı da sonradan görülür.
İlk olarak bir erkekle buluşmak, yıllarca barındığı ailesinden ayrılıp, yeni bir aile hayatına girmek, bir kız için elbette çok mühim bir olaydır. O anda, erkeğin geniş şefkat ve sevgi kanatlarına ihtiyacı vardır. Bir kadın, kendisiyle buluştuğu ilk erkeği asla unutmaz. Eğer kadın ilk zifaf gecesinde tatlı heyecanlar yaşamışsa, sevgi, sabır, nezaket ve geniş bir anlayışla karşılaşmışsa, o erkeğe ömür boyu minnettar kalır. Bu ilk olay, kadın için unutulmaz bir hatıradır. Hatta o adam o kadını sonradan terk etse, hayal kırıklığına uğratsa bile, kalbindeki o esrarlı hatıra daima yaşar.
Gerdek gecesi, erkeklik gösterisi sanılan, "kedinin bacağını ayırmak" gibi kabalık uygun değildir. Bilhassa bu gece, erkek de çok nazik olmalıdır!
"Bir kadın, on senedir kocasıyla garip bir şekilde yaşıyor. Ancak ayda bir defa temasta bulunuyor ve bu temas esnasında da kadın tamamen soğuk davranıyor. Gerdek gecesi, kocası bu kadının kalbini kırmış. (Ne zayıfmışsın, hem de çirkinmişsin) demiş. Kadın bunu unutamamış."
Kadını yaralayacak, "zayıfsın, şişmansın, uzunsun, kısasın, yaşlısın, cahilsin, pasifsin" gibi sözlerden uzak durmalıdır!
Ön Hazırlık: Gerdek gecesinde diğer önemli husus da, ön hazırlığın gelini ürkütecek ve gönlünü soğutacak bir vaziyette olmamasıdır. Bunun için bir de, soyunma sırasında dikkatli olmak gerekir. Bir kere damadın, gelini kendi eliyle soymaya kalkması doğru değildir. Gelin ve damat, kendi kendine soyunmalıdır. Çırılçıplak soyunmak da uygun değildir. Ekseriya gelin, erkeğin karşısında ilk defa çıplak olarak görünmekten ve erkeği çıplak olarak görmekten dehşet ve sıkıntıya düşebilir.
Soyunma sırasında, utanma duygularının korunması için, bu işin de perdelenmesi gerekir. Bunun için ya lamba söndürülmeli veya az ışıklı gece lambası bulundurulmalıdır. Çıplak vücutla ortada görünmenin vereceği sıkıntıyı hesaba katmalıdır. Bu durum edebe de aykırıdır.
Bazı erkekler, zifaf gecesinde hem kendi vücutlarını teşhir eder, hem de kadını tamamen soyarak, kaba ve hoyratça davranışlarıyla, gelini sıkıntı içinde bırakırlar. Bu çok yanlıştır.
Soyunma olayında, ayakta büsbütün soyunmaya kalkışmamalı, yalnız üstteki kaba elbiseler çıkartılmalıdır. İç çamaşırlar, yorgan altına girdikten sonra çıkarılmalıdır.
İlk Temas: Zifaf gecesinde aşk oyunu önemlidir. Aşk oyunu nazikâne, erkeğin gelini heyecana getirme tekniği mükemmel olduğu zaman, kadın ne kadar utangaç olursa olsun, yavaş yavaş eşine itimadı çoğalmaya ve rahatlamaya başlar. Ondan sonra teslimiyet duygusu artar, çekingenlik yerine arzu doğmaya başlar. Birçok gelini inciten ve ürküten şey, eşlerinin bu gece kaba ve anlayışsız davranmalarıdır. Henüz mahcubiyet içinde bulunan bir gelini, evlilik hayatına yavaş yavaş alıştırmalıdır. Damat, gelinde arzu uyandırma yollarını aramalı, utangaçlık hislerinden kurtulmasına yardımcı olmalıdır. Normal bir kadın, belki kocasının arzusunu tahrik etmek için önce çekingen davranır. Aslında o, fethedilmekten hoşlanır. Fakat mukavemetin kaba bir şekilde kırılma teşebbüsünü asla hoş görmez. Bunun için güvey, nezaket, sabır ve incelik hususlarını asla gözden uzak tutmamalıdır. Gelin de hayatının belki en heyecanlı anlarını yaşayan eşinin başarısını baltalayacak davranışlardan, mümkün olduğu kadar kaçınmalıdır.
Bekâretin izalesi: Normal vasıfları taşıyan kız ve erkek için, bunun bir zorluğu olmaz. Yapılacak iş, aşk oyunlarıyla temas ortamı hazırlanır, gelin o safhaya geldikten sonra, yani ilişkiyi kolaylaştırıcı kaygan sıvı gelince, üstten aşağı hafif kuvvette bir tazyikle zifaf ilişkisi tamamlanır. Böyle kaygan sıvı gelmese de, bu iş rahatça gerçekleşir. Cinsiyet organlarına bir miktar vazelin sürmek bu işi kolaylaştırır.
Tahriş, acıma gibi hallerde, sonraki temaslar için bir-iki gün ara vermek iyi olur. Ama bu da şart değildir. Karşılıklı istek varsa, ertesi gün veya birkaç saat sonra temas yapılabilir. Aşırı istek acıyı hissettirmez. Zarın yırtılmasıyla gelen kan durmazsa telaşa mahal yoktur. Genç kız sırt üstü vaziyette dizlerini kaldırıp bacaklarını kasarak bitiştirirse, kanama çoğu zaman kendiliğinden durur. Nadiren de olsa durmayıp aktığı da görülür.
Gerçekten de cinsi temasa her iki tarafın da ruhen ve bedenen çok iyi hazırlanmış olmaları, erkeğin eşini başarılı bir şekilde uyarması ve her ikisinin de cinsi heyecan bakımından tatminkâr bir seviyeye çıkmaları halinde neredeyse hiç acı duyulmaz. Aşırı heyecan, aşırı zevk ağrı hissini ortadan kaldırır. Savaşta ve kavgada yaralanma, neden sonra kan görülmesi ile anlaşılır. Bu arada, eşlerin birbirine yardımcı olması, bilhassa erkeğin çok sabırlı, anlayışlı ve şefkatli olması gerekir.
Zifaf gecesinde acı duymak korkusu, yabancı bir erkekle en mahrem buluşmanın verdiği utanma hissi ve kızlıktan kadınlığa geçiş gibi, çok mühim bir dönüm noktasında bulunuşu dolayısıyla, kadının göstereceği çekingenliği anlayışla karşılamalıdır.
Onu samimiyetle kendisine alıştırdıktan ve ürkeklik hislerini teskin ettikten sonra, nazik ve yumuşak bir surette birleşmelerini temin etmek, erkeğin vazifesidir. Netice olarak; zifaf gecesinin ilk teması ve sonrasında, dikkatli, sabırlı ve ihtiyatlı olmalıdır. Bu hususlara dikkat edilmezse, cinsi temastan kadın, zevk yerine acı ve ızdırap duyabilir. İlk zifaf ilişkisinde, arzulanan cinsi zevkin bulunamaması olağandır.
Zifaf Engelleri:
Zifaf gecesi, ciddi bir engelle karşılaşıldığı zaman, ilişkinin daha sonraki gecelere tehir edilmesi gerekir. Mesela, kızın hayz hali devam ediyorsa, beklemeyi tercih zarureti vardır. Esasen gerdek gecesinin, kızın hayzdan temizlendiği zamana getirilmesi gerekir. Zifaf ilişkisinin de illâ ilk gecede tamamlanmış olması gerekmez. Sabır ve anlayışla hareket edilirse, sonraki gecelerde güçlük ve engeller ortadan kalkar.
Bazı erkekler, bu gece kapıldıkları aşırı heyecan sebebiyle, geçici iktidarsızlığa düşebilirler. Gerdek gecesi böyle bir olayla karşılaşılırsa, teşebbüsü birkaç saat geciktirmek veya sonraki gecelere bırakmak gerekir. Çünkü bu durum geçici bir başarısızlıktır, bir müddet sonra heyecan ve engellerin çözülmesiyle geçer. Duruma göre birkaç saat veya birkaç gece sürebilir.
Zifaf Engellerinin Başlıcaları Şunlardır:
- Kızın Aşırı Ürkekliği: Bu durum, birçok kızların öteden beri sahip olduğu zifafın çok sıkıntılı geçeceği gibi bazı yanlış kanâatten dolayı olabileceği gibi, o gece erkeğin kaba bir "erkeklik" gösterisiyle, sabırsız, nezaketsiz ve hoyrat davranışlarından da ileri gelebilir.
- Erkeğin Endişesi: Bazı erkeklerin, zifafta başarısız kalma endişesinin içlerinde yer etmesi, bu duygular içinde telaş ve heyecan göstermesi; ayrıca temas esnasında "erken boşalma" haliyle karşılaşmaları, geçici bir başarısızlık sebebi olabilir.
- Çeşitli Etkiler: Birçok yerlerde görülen zifaf neticesini bekleme âdetlerinin, erkek üzerindeki psikolojik baskısı, zifaf mekânının elverişsiz, gürültülü ve görüntülü bir yerde oluşu, o anda kadında beklenmedik tatsız bir hâlin görülmesi, o kadına karşı duyulan sevgi, şefkat ve hürmet duygularının aşırı dereceye varması, geçici iktidarsızlık sebeplerine dahildir.
İşte bu gibi hallerle, gerdekte cinsi başarısızlığa uğrayan, bunun geçici olduğunu idrak edip, ilişkisini daha sonraki gecelere ertelemelidir.
Normal İlişkiler:
İlişkilerde, başlangıç safhasının iyi hazırlanması gerekir. Bunu terk etmek erkek için kabalık, kadın için eziyettir. Bunun için beş duyudan gerektiği kadar faydalanmalıdır.
- Görme ve Duyma: İlişki öncesinde gözler malum hisleri kamçılayıcı meşru şeyler görmeli, duygulara kötü tesir edecek görüntülere takılmamalıdır. Mesela, bu vakit gece ise, o andaki mekanın fazla ışıklı olmaması, ışığın söndürülmüş veya -gece lambası gibi- azaltılmış olması uygun olur. En önemlisi, kadında veya erkekte ister giyinik ister çıplak, gözleri rahatsız edecek, az-çok bir soğukluk yapacak görüntülere yer vermemeli, görme hissini okşayıcı bir kıyafetle görünmelidir.
Kadının -dışarıya değil- kendi erkeğine karşı süslenmesi gerekir. İlişki öncesinde can sıkıcı sözler duyulmamış olmalı, münakaşaya veya üzücü laflara yer verilmemelidir. O anda gönül alıcı fısıldaşmalar, baş başa tatlı bir sohbet, sevgi dolu birkaç söz faydalıdır.
- Koklama ve Tatma: İlişki başlangıcında -misk ve lavanta gibi- güzel kokular, zevk alan erkekler için genelde etkileyicidir. Bu inceliği bilen kadın, o anda güzel kokularla kokulanmayı da ihmâl etmez. Bedenin temizliği ve çirkin kokudan arınmış olması da kâfidir. Çünkü eşlerin temiz vücutlarından birbirine verdiği fıtri ve tabii koku, başlıbaşına tesirli bir güce sahiptir. En çok rahatsız edici kokular, ağız kokusu ile ağır ter kokusudur. Öyleyse, vücutta fazla ter toplayan koltukaltı ve kasık bölgeleri, haftada bir tıraş edilmeli ve yıkanmalıdır. Dişler sık sık fırçalanmalı ve daha iyisi misvaklanmalıdır. Ağızda soğan sarmısak veya sigara kokusu rahatsız edici olduğundan, böyle pis kokulu bir havada ilişkiye girmekten sakınmalıdır.
- Dokunma ve Okşama: İlişkiye hazırlanmada "aşk oyunları" denilen en tesirli oyunlar, vücudun muhtelif yerlerine tatbik edilen dokunma ve okşama işidir. Bunun için önce yeteri kadar soyunmuş olmalıdır. Üst vücutta bir iç elbisesinden başkasını bırakmamak, hatta vaziyete göre, yatak içinde soyunmuş olmak, ilişki zevkinin ziyadesiyle yaşanmasını sağlar. Diğer hususlarda olduğu gibi, dokunma ve okşama vazifesi, kadından çok erkeğe düşer.
Son zamanlarda, sapık kimseler arasından yaygınlaşan oral seks denilen, erkeklik uzvunu kadının ağzına alması dini açıdan çok çirkindir. Ayrıca erkeğin kadının organını öpmesi yalaması da çirkin bir harekettir.
- İlişki Safhası: Eşlerin ihtiyacına göre uzunca veya kısaca icra edilen başlangıç oyunlarından sonra, şehvet hislerinin iyice uyanmasıyla, kadının mahrem bölgesinde birleşmeyi kolaylaştırıcı mezi denilen sıvı çıkar. Kadın o anda cinsi his bakımından zayıf olur veya yeterince tahrik edilmemiş bulunursa, böyle bir sıvı görülmez.
Eşler, arzu ettikleri temas şeklini tercih ederler.
Temas safhasında en mühim mesele, erkeğin acele etmemesidir. Sabırla idare etmesini bilmek, erkeğe düşen önemli bir vazifedir. Eğer erkek, kadının halini düşünmeden sadece kendi zevki için davranırsa, bir-iki dakika içinde zevkin sonuna geliverir. Bu durum ise, henüz uyanmış olan kadını yarı yolda terk edip, sıkıntı içinde bırakır.
O halde erkek, zaman zaman duraklamalar ve ihtiyatlı tavırlarıyla, sondaki "orgazm" durumuna gelmeyi geciktirmeli, bu noktada kadınla beraberliği sağlamaya çalışmalıdır. Zevkin heyecanlı zirvesi olan orgazm seviyesine varıncaya kadar devam eden temas hali de, sakin ve ferah bir zevk halinde sürüp gider.
İlişki Âdâbı:
- Her şehvetin neticesi, kalbi kararttığı ve bunalttığı halde, meşru olarak yapılan cima (ilişki), kalbde ferahlık, ruh ve bedende sükunet ve rahatlık temin eder. Cimadan asıl maksat, nesil üretme gayesidir ve bundaki zevk de, böyle bir maksada binaen lütfu İlâhi olarak verilmiştir. Âdâbına riayet ederek cimada bulunan eşler, bununla ibadet sevabı da kazanır. Nikâhlı olarak yapılan ilişkiye "cima" denir; nikâhsız olana "zina" denir.
- Kadının meşru mazeretsiz olarak ilişkiyi kabul etmemesi büyük günahtır.
- İnzal anında meniyi "azl" etmek, yani dışarı vermek, kadının rızasıyla olursa mübah, ondan izinsiz yapılırsa mekruhtur.
- İhtiyaç olduğunda, kadın hayz halinde iken de diz ile göbek arası dışındaki yerlerinden istifade ederek boşalmak caizdir. Bir kavle göre de, istifade için yalnız edep yeri hariçtir.
Kendini haramdan korumayı, helâl ile yetinmeye niyet etmeli, cima ederken şeytandan Allah Teâlâ'ya sığınıp, "Bismillâhi Allahümme cennibnâ'ş-şeytâne ve cennibi'ş-şeytâne mâ razaktenâ" demelidir. Bu durumda hamile kalırsa, şeytan ona zarar vermez. (bk. Tecrid-i Sarih Tercümesi, XI/303; Mansur Ali Nasıf, et-Tâc, II/3082; Gazâli, İhya, Kahire 1967, II/63-65)
Resulullah Efendimiz (asm) şöyle buyurdu:
"Cima da Besmele söyle. Cünüplükten temizleninceye kadar sana sevap yazılır. Bu cimada çocuğun olursa sana, bu çocuğun nefesleri sayısınca ve onun neslinin nefesleri sayısınca sevap yazılır." (Örnek olarak bk. Buhârî, Bed'ul-halk 11; Müslim, Nikâh18)
Hanımda şehvet, istek belirinceye kadar onunla oynaşmalı. Bunda bedenin rahatlığı ve doğacak çocuğun kusursuz olması faydaları vardır. Acele etmemelidir. Hadis-i şerifte şöyle buyuruldu:
"Erkek hanımı ile cima ederken, horoz gibi, atlayıp inmesin. Kendisi rahatladığı gibi, hanımı da rahatlayıncaya kadar, karnı üzerinde kalsın. Kadın rahatlamadan, sen rahatlarsan, o günün kalan kısmı, kadın için uyuşuk ve tembellikle geçer." [bk. Suyutî, el Camiu's-sağîr (Fethu'I-Kadîr ile) VI/323)]
- Hayz halinde olan kadın, kocasının rağbetini azaltmak için, eski elbiseler giymeli.
Hanıma arkadan yani dübüründün ilişkiye girmek büyük günahtır. Hadis-i şerifte şöyle buyuruldu:"
"Hanımına, dübürden / dışkı yerinden cinsel ilişkide bulunan kimse melundur." (Tirmizî, Tahâre 102; İbn Mâce, Nikâh 29; Dârimî, Vudû' 114)
Cimadan sonra bir parça uyumalıdır.
Y O R U M
şu an evli olduğu kişiyle evlilikten önce(flört-söz-nişan döneminde) sayısız zina yapmış hatta flört ederken nişanlıyken başka kişilerle de onu aldatmış buna rağmen o kişiyle evlenmiş ve zihaf gecesini bu sebepler yüzünden araştırmaya bile utanç isteksizlik duymuş ve usülüyle yaşayamamış sizin de yazıda dediğiniz gibi 'İlk gece, eşler için en meraklı heyecanların yaşandığı andır. Yıllar yılı beklenen, hasretle gözetlenen, genç kız ve delikanlının rüyalarını süsleyen, sevinçli, tatlı ve heyecanlı bir zaman. Daha önce gayrı meşru hayat yaşayan bu duygudan mahrum kalır.' bu güzel duygudan mahrum kalmış yetmezmiş gibi geçmişindeki hataları yüzünden pişmanlık duymasına rağmen evliyken zina yapmış yani eşini aldatmış bir insan bu yazıyı okurken neler hisseder malum... dinimiz ümitsizlik dini değil ama bu altından kalkılması çok zor bir acı ve en kötüsü de şuan nası davranılması gerektiğini bilememek bir tarafı boşanmalısın arınmalısın yepyeni bir başlangıç yapmalısın diyor bir tarafın kendi hatan yüzünden o kişiye acı veremessin onunlayken arın bundan sonra doğru davran diyor kafan bunlarla doluyken evlilikteki bazı hoş duygular yıpranıyor o evlilikten insan soğuyor hele eşin bu yazıdaki kurallara uyan çok iyi bir insan ise insan kendine recm uygulansın istiyor hepsi bir yana ne oldu da niye ben yanılanlardan oldum dinini usulüyle yaşayan hisseden usuluyle zihaf gecesini yaşayıp ömür boyu o anın hoşluunu tadamadım diye insan kendini kahrediyor kendinden nefret ediyor bu acıyı dillendirmeli mi rabbiyle arasında mı kalmalı karar veremiyor çünkü acısı tatminsizliği her gün onu başka yanlışlara götürüyor bunları yazıyorum genç bekar insanlar için hiç bir şey huzurdan adabdan daha değerli değil gerçi bu siteye girme bunlar okuma imkanı bulan insana ne mutlu ki yanlışa düşmesi daha zordur ama bu imkanı olmayıp yanlışa düşen insanlara allah değiştirebilecekleri yanlışları değiştirmek için güç değiştiremeyecekleri yanlışlarından dolayı onları affetsin ve katlanmaları için onlara sabır versin ve bu ikisini ayırdetmek için akıl versin en önemlisi de bunu ayırt etmek isteyip aklının gücü yetmeyene napcaını bilemeyene bir rehber versin bu yazıyı yazıyorum bir mümin kardeşim okusun bana yol göstersin inş amin
1 note · View note
musfika-hanim · 2 years
Note
selamınaleykum hayırlı geceler
ben bekar bir genç kızım. Allah'ın izniyle evlenip yuva kurmak cok istiyorum ama olmuyor hatta en ufak bir sey bile olmuyor. simdiye kadar hic sevgilim olmadı elhamdülillah, görüştüğüm biri hosuma giden biri de olmadi hic talip de çıkmadı. sonunda evlilik olmayacaksa kimseyle tanışıp konuşmak istemiyorum o yüzden hayırlı zamanı ve doğru kisiyi bekliyorum. elbette kriterlerim ve beklentilerim var ama bu maddi degil. Allah izin verirse yakin zamanda ise başlayacagim 10-12 bin civarı maaşım olacak bir sıkıntı çıkmazsa. karşı tarafında ahlakli bir isi orta düzey geliri olsun bize yeter zaten her türlü. hatta doğulu olmama rağmen (gelenekleri bilirsin abla) düğün kına bile istemiyorum umrumda değil. sade nikah istiyorum. gelinlik makyaj kuafor bile istemiyorum. ev araba umrumda değil. esyalar ikinci el bile olur. tek istediğim vicdanli merhametli namazli imanlı kafa dengi beni cok cok seven ve anlayisli kibar bir bey. görünüş olarak tek istedigim uzun olması ne yaparsam yapayım kısa boylulari sevemiyorum ve istemiyorum malesef (böyle bir kriterim olması üzücü ama herkesin görünüşle ilgili bir istediğinin olmasi makul bence) neyse işte ben de cok sakin uyumlu ve kendi halinde bir kızım yani kavga gürültü sevmem. tek istegim islami şekilde sevmek sevilmek ve yoluma yoldas bulmak. o kadar para düşkünü cazgır şımarık kızlar birilerini bulup evleniyor etrafımda hatta bu erkekler bazen cok cok iyi (birçok açıdan) olabiliyor. biliyorum her şey nasiptir hayatta başka şeyler de var evlilik her sey değil ama kıskanıyorum yani o kızları benim düzgün birini bulup evlenme ihtimalim bile yok gibi hissediyorum. kriterlerim de sadece boy görünüşle ilgili gerisi ahlak edep saygı sevgi gibi seyler yani dünyalık zevk sefa para da değil ama olmayınca olmuyor. bilmiyorum hayatımda baska planlarim baska hedeflerim de var onlar için çalışıyorum yani evde oturup koca beklemiyorum ama üzgünüm de gerçekten hic kimse çıkmıyor karşıma çok takıyorum kafaya kendimi kötü hissediyorum
aleyküm selam.
bir şeyi çok istemek, o şeyle imtihan olmak bence. hayatımda sadece bir şey için çok dua ettim, uzun sürsün bitmesin istedim, hiçbir maddi beklentim olmadı hayattan, istediğim şeyin de dünyayla alakası yoktu. yattım kalktım, oturdum, uyudum, uyandım, meşgul oldum, boş kaldım ve kafamda hep o düşünce ve kaygı vardı. tarif edemem bu korkuyu, bu korkuyu yaşamaktan ödüm patlıyordu. hergün ya olursa naparım, nasıl olur, dünyam ne hale gelir dlye beynimin içini yiyordum ve birgün, o korku kapımı çaldı ve ben onunla imtihan olundum.
bunu niye anlattım tahmin etmişsindir. bir şeyi çok istemek onu sizden uzaklaştırıyor, istediğiniz şeyin olmayacağını düşünüp bununla üzülmekle de o şeyi yaşıyorsunuz. bu benim hayattan aldığım ders, inanın bunu kendime bir övgü olsun diye söylemiyorum, Allah'a sığınırım ama gerçekten hayattan beklentilerim hiç yoktu, istediğim hiçbir şey yoktu. genel itibariyle gözü tok biriyimdir, ufak şeylerle mutlu olurum, dünyam değişir fakat sadece tek umudum, tek beklentimi kaybettim ben bu dünyada...
..
o yüzden de diyorum ki lütfen böyle kaygılar içinde olmayın, çevrenizle kendinizi kıyaslamayın, insanların hayatı ve sizin gördüğünüz hayat arasında dağlar kadar fark vardır bilmezsiniz. öyle olmasa bile Allah kötü olana iyiyi, sabırlıyı denk getirmiştir, o insanla anlaşıp evliliğini sürdürebilecek uygun kişi olarak Allah onu çıkarmıştır. başkasıı iyidir kötüye denk gelir, kimi çok kötüdür iyiye denk gelir. bizim öngörümüz dahilinde değil hiçbiri. insan ne ile imtihan olacağını bilmez, bence bu boy meselesine de takılmayın, kriteriniz bu olabilir ama önünüzde bir duvar gibi olmasın. hiç bilemezsiniz normal şartlarda bir boya sahip beyefendi çıkar karşınıza sizi çok mutlu eder. bilmiyorum kızlar ben bu evlilik mevzusuna neden bu kadar takıldığınızı. insan hayatını düzene sokar, belli bir yaşa gelir, kendini evliliğe hazır hisseder, nasiplerini değerlendirir, karşısına seveceği hoşlanacağı biri çıkar bir bakar kurmuş yuvasını. bence bu sabitlenmeden çıkmak lazım biraz, sakince beklemek, çok düşünmemek lazım. nasip ya gelir bulur insanı zaten. rabbim hayırlı kısmetler çıkarsın karşınıza, imtihanınız olmayacak kısmetler inşallah. insan dua eder ve bekler, bunun üzerine söylenecek başka cümle yoktur. çünkü gaybı Allah bilir, kul sadece iyisi için dua eder, yakarır. olursa da ondan olmazsa da.
rabbim hayırla oldursun. hayırlı geceler sevgili kardeşim 🌼🤍
*sürçi lisan ettiysem affola
15 notes · View notes
dfdfgdfsgfd · 1 year
Text
Organizasyon Firması 
Organizasyon Firması 
Özel günlerin unutulmaz anlara dönüşmesi için organizasyon firması tarafından sunulan hizmetlerden faydalanabilirsiniz. Kutlamalar, törenler, etkinlikler, organizasyonlar, evlilik teklifleri, nişanlar ve düğünlerde her zaman sizin istekleriniz ön planda tutularak unutulmaz anlara dönüştürülür. Profesyonel ekip ile beraber yürütülen sürecin her aşaması işinin en iyisi olan kişiler tarafından planlanır.
Unutulmaz Anlar İçin Sunulan Hizmetler
Hayatın her günü ayrı özel olsa da bazı anların anlamı çok daha büyüktür. Unutulmaz anlara dahil olmak için organizasyon firması tarafından sunulan hizmetler;
Düğün.
Nişan.
Nikah.
Kına gecesi.
Mezuniyet töreni.
Kurumsal organizasyonlar.
Masa sandalye kiralama.
Sünnet düğünü.
Ses, ışık ve sahne kurulumu.
Açılış etkinliği.
Kır düğünü.
Evlilik teklifi.
Piknik.
İslami düğün.
0 notes