Tumgik
#kapıkule
Text
Kapıkule Sınır Kapısı Hakkında
Tumblr media Tumblr media
Kapıkule Sınır Kapısı Kapıkule sınır kapısı, Türkiye'nin edirne ilinde, bulgaristan sınırında yer alan bir sınır kapısıdır. Avrupa birliği'nin en büyük kara sınır kapısı olan, Türkiye'nin ticaret hacmi açısından en önemli sınır kapılarından biridir. Ayrıca, türkiye'nin ab'ye en çok ihracat yaptığı sınır kapısıdır. - İlginizi Çekebilir: Habur Gümrük Kapısı Read the full article
0 notes
Text
Türkiye Sınır Kapıları ve Komşu Ülkeler Kara Gümrük Kapıları
Tumblr media
Türkiye ve Komşu Ülkeler Kara Sınır Kapıları Nelerdir?
Tumblr media
1 - Kapıkule - Kapıtan Andreovo (Bulgaristan) 2- Hamzabeyli - Lesovo (Bulgaristan) 3- İpsala - Kıpou Evrou (Yunanistan) 4- Cilvegözü - Bab Al Hawa (Suriye) 5- Habur - Zakho (Irak) 6- Gürbulak - Bazargan (İran) 7- Sarp - Vale (Gürcistan)Ülkelerde Kullanılmakta Olan Belge Çeşitleri Read the full article
0 notes
ozlemayral · 9 months
Text
Tumblr media
1951, Kapıkule ...
Bulgaristan'dan göç.
6 notes · View notes
goceciblog · 21 days
Text
Kapıkule Sınır Kapısı'nda Tır Sürücüleri Arasında Bıçaklı Kavga: Bir Yaralı
Kapıkule Sınır Kapısı’nda tır sürücüleri arasında çıkan tartışma bıçaklı kavgaya dönüştü. Yaralanan sürücü, kendini kurtarmak için bariyerleri aşarken, kavga anları güvenlik kameralarına yansıdı. Kapıkule Sınır Kapısı’nda tır sürücüleri arasında çıkan tartışma, bıçaklı kavgaya dönüştü. Bir sürücünün yaralandığı kavga anları güvenlik kameralarına yansıdı. Yaralı sürücü, Trakya Üniversitesi Tıp…
0 notes
pazaryerigundem · 1 month
Text
Vali Sezer’den Kapıkule'ye ziyaret
https://pazaryerigundem.com/haber/186337/vali-sezerden-kapikuleye-ziyaret/
Vali Sezer’den Kapıkule'ye ziyaret
Tumblr media
Yıllık izinlerini anavatanda geçiren gurbetçilerin yaşadıkları ülkelere dönüşleri yoğun bir şekilde sürüyor.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Kapıkule Sınır Kapısı’nda gurbetçilerimizin dönüşlerinde mağdur olmamaları için Bulgaristan ile görüşmeler gerçekleştirildiğini belirten Edirne Valisi Yunus Sezer, geçişlerin en hızlı şekilde yapılması noktasında yürütülen çalışmaların devam ettiğini belirtti.
Kapıkule Sınır Kapısı’na ziyaret eden ve gurbetçi vatandaşlarımızla sohbet eden Vali Sezer, dönüş yolunda dikkatli olmaları temennisinde bulunarak, iyi yolculuklar diledi.
Tumblr media Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
korkutkalkan · 5 months
Link
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği milyarlarca liralık bir ihale daha zengini zengin etti.Birgün'den İsmail Arı'nın haberine göre, 8 milyar TL’den fazla borcu olan TCDD, “Çerkezköy-Kapıkule hattı” için, 2 Nisan’da bir ihale düzenledi.8 MİLYARLIK İHALE KOLİN'E“İstasyon binalarının inşası, yenileme işleri, güvenlik sistemlerinin tesisi, Çorlu dere ıslahı ve etkileşimli demiryolu hattının dere ıslahına uygun yapılması” için düzenlendiği açıklanan ihaleyi Kolin İnşaat aldı.TCDD ile Kolin arasında 8 milyar 184 milyon TL’lik sözleşme imzalandı.Dünya Bankası’nın 1990-2020 yılları arasında en çok ihale alan şirketler listesinde Kolin 5’inci sırada yer almıştı.
0 notes
karaca2508-blog · 6 months
Text
Tekirdağ'da hızlı tren hattı çalışmasında yaşanan göçükte 2 işçi hayatını kaybetti!
Tumblr media
Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren çalışmaları kapsamında Tekirdağ Ambardere mevkii Çerkezköy hattında hızlı tren çalışmasını yürüten işçiler, saat 13.30 surlarında fore kazık çalışması yapıldığı esnada toprak altında kaldı. Hızlı tren hattı çalışmasında yaşanan göçük Diğer çalışanların müdahalesi yetersiz kalınca olay yerine itfaiye ekipleri, iş makineleri, 112 ekipleri ve çok sayıda polis sevk edildi. Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesi Fatih Mahallesi Ambardere mevkisinde Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Hattı çalışmaları sırasında meydana gelen göçükte toprak altında kalan 2 işçi hayatlarını kaybetti. Tekirdağ'da yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıkları Tekirdağ ve çevresinde resmi kayıtlara göre 2013’den bu yana 114.237 iş kazası meydana gelmiş, 233 iş cinayeti yaşanmış, 136 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. 2022 yılında iş kazası geçiren kişi sayısı 19.531 olmuş, kayıp gün sayısı ise 204.035 olarak kayıtlara girmiştir. Bununla birlikte 2022 yılında 1’i kadın 23 kişi iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirmiştir. Yine 2022 yılında 27 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. Tekirdağ iş güvenliği analizi Read the full article
0 notes
traveltourstrips · 6 months
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/balkan-ekspresi.html
Balkan Ekspresi
Tumblr media
Geçen ay, Bulgaristan Turizm Bakanlığı’nın davetiyle küçük bir grup gazeteci Sofya’ya gittik. Davetin en çekici kısmı gidiş yolculuğunun trenle yapılacak olmasıydı. Bir süredir denemeyi düşündüğüm ve merak ettiğim bir rotaydı. Cuma akşamı saat 19.30’da Halkalı Tren İstasyonu’nda buluştuk. Kalabalık değil; birkaç dakikalık bilet kontrolü sonrası kompartımanımızdayız. Tam 20.00’de kalkıyor. İstanbul sınırlarından çıkana kadar bir türlü oturamıyoruz, heyecan dorukta! Biraz yerleşiyor, biraz manzaraya dalıp çocuksu bir mutlulukla etrafa bakıyor, biraz yan kompartımanlara kulak kabartıyoruz.
Tumblr media
Bulgar sınırını geçer geçmez kar başlıyor.
Bu nostaljik seyahatin birçok eksisi de var ama yola çıktığınız anda tıkır tıkır rayların sesi, uzaklardaki kasabaların sarı ışıkları bütün o negatiflikleri alıp gidiyor. Sandviçler, kekler hazırlanmış, termoslar çay-kahveyle dolu, şişe sular çantalarımızda. Yiyip, içip etrafı seyrederken bir yorgunluk basıyor yahut trenin huzurlu mırıltıları gözkapaklarımızı ağırlaştırıyor. Fakat derinlere dalmayın, gece yarısı civarı karanlıklar bir anda aydınlanıyor, sınıra geliyoruz. Sıcacık kompartımandan çıkıp Kapıkule soğuğunu yiyince pasaport kontrol binasına koşarak atıyoruz kendimizi. Türk polisi çıkış mühürlerini vuruyor. Biraz hareket edip yine duruyoruz, bu kez Bulgar polisi tek tek kompartımanları gezip pasaportları topluyor. Gümrük memurları da derken yaklaşık 1 saatte çıkıyoruz sınırdan. Kar başlıyor lapa lapa, sarı ışıkları geride bıraka bıraka bembeyaz bir karanlığa ilerliyoruz. Trenden sabah 8.00 civarı ineceğimiz söyleniyor ama feci bir r��tar oluyor ve lokomotif arızası nedeniyle biz 3-4 saat Dimitrovgrad İstasyonu’nda milim kıpırdamadan kalıyoruz. Öğleden sonra varabildiğimiz Sofya bizi öyle sıcak karşılıyor ki tüm bu yaşananları o anda unutuyoruz.
Tam bir müzeler kenti
İstasyon merkezde, otomobille otele geçerken etrafı izliyoruz. Klasik bir Avrupa başkenti Sofya ancak Rus döneminin gri blokları, bir tabloya gelişigüzel atılmış lekeler gibi…
Tumblr media
Otelimizin odaları meydana bakıyor.
Çar 2. Aleksandr’ın at üzerindeki heykelinin tam ortasında durduğu tarihi meydana bakan Sofia Intercontinental Oteli’ne çantalarımızı bırakıp koşarak çıkıyoruz. Heykeli nirengi noktası kabul edip geniş caddeleri turlayarak, tüm gün yürüyerek en önemli tarihi yapılarını görebilirsiniz. Burası bir müzeler kenti; hepsini ziyaret etmek isterseniz 3 gün kalmalısınız.
Tumblr media
Aziz Aleksandr Nevski Katedrali
Türk rehberimiz Aylin, kentin tek ibadete açık camisi Banyabaşı’na götürüyor bizi. Mimar Sinan eseri olduğu iddia ediliyor ama değilmiş. 20’den fazla cami, 13 mescit ve 10 tekkeyle Sofya’nın ‘Osmanlı görünümü’ 1878’de yönetimi geçici olarak alan Rus Prens Dondukov’u rahatsız etmiş… Belediye Başkanı Mosollov’a uygun yapılara ve minarelere bombalar yerleştirtmiş. Gök gürültülü bir gecede, bombalar patlatılıp minareler, kimi tekkeler yıkılmış ve suç yıldırımlara atılmış. Balkanlar’ın en büyük camisinin minareleri de o zaman yıkılmış; Koca Mahmud Paşa Camisi… Bugün Ulusal Arkeoloji Müzesi olarak hizmet veriyor. Banyabaşı’nın arkasındaki Tarihi Türk Hamamları da bugün Sofya Bölge Tarih Müzesi. Buz gibi havada önündeki fıskiyelerden sıcacık şifalı sular akıyor. Biraz daha yürüyüp Tsentralni Hali’ne varıyoruz. Neo-Rönesans etkili, sütunlu kemerli yapı bildiğiniz şehir hali. Halin karşısında metro inşaatıyla gün yüzüne çıkan Serdika Antik Kenti var. MÖ 7’nci yüzyılda kurulan Trak kentini MÖ 27’de işgal eden Romalılar büyütüp bir geçiş yolu haline getirmiş. Gündelik hayatın hızlıca akıp geçtiği meydanda atılan her adım arası bin yıl gibi… Metro geçidinden karşıya geçtiğimizde kutsal bilgelik anıtı Sofya Ana heykelinin dibindeyiz. Bir elinde baykuş, bir elinde defne var. Her bir köşesinde cami, kilise ve havra olan üçgene Hoşgörü Meydanı diyorlar. Bu üçgenin uzak ucunda Sofya’nın simgesi haline gelen Aziz Aleksandr Nevski Katedrali’ni geziyoruz. Geniş bir meydan ve etrafı park. “Keşke bu meydana karşı bir fincan kahve içebilsek” diye diye yürümeye devam ediyoruz. Bizim vaktimiz yoktu ama siz her meydanda, her parkta mola verin, burası aynı zamanda bir parklar kenti.
İstikametimiz bakanlıkların olduğu bölge. Tarihi binada cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar sıralı; orta bahçede Sofya’nın en eski yapısı Aziz George Kilisesi var. Bakanlık çalışanı takım elbiselilerle turistlerin aynı avluda koşuşturduğu ilginç bir yapı. Buradan çıkıp 1800’lerde yapılan bir Osmanlı konağı olan Ulusal Sanat Galerisi ve bugün merkez bankası olan Komünist Parti Binası’nı ziyaret ediyor, ardından girişini ünlü Bulgar aslanı heykellerinin süslediği Ayasofya Bazilikası’nda kısa bir mola veriyoruz. Burada bir Meçhul Asker Anıtı var ve ülkesi için kahramanlık yapan askerleri anmak üzere sönmeyen bir ateş yanıyor. Gün bitiyor, bizim yürüyüşümüz bitmiyor… Aziz Nedalya Kilisesi, Rus Kilisesi gibi tarihi yapıların yanından geçerek otelimize dönüyoruz.
Sofya kesinlikle kışın görülmesi gereken bir kent. Bulgaristan’ın kayak kasabaları ünlü ama Sofya’daki Vitosha Dağı hem tarih hem kayak sporu gezisini bir arada sunduğu için çok daha işlevsel. Kayak yapmıyoruz ama yine de Vitosha’ya çıkıyoruz çünkü UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de olan Boyana Kilisesi’ni göreceğiz. Kilisedeki fresklerin Rönesans’a ilham verdiği düşünülüyor. Hatta duvardaki yüzünün yarısı gülen, yarısı somurtan ve gözleriyle sizi takip ettiği algısı yaratan kadın freskinin Mona Lisa’nın öncülü olduğu kabul ediliyor. Küçücük bir kilise ama çok etkileyici.
Tumblr media
Aziz Aleksandr Nevski Katedrali
Tüm bir günü geçirmek istediğim yerse buradan sonra uğradığımız son komünist başkan Todor Jivkov’un konutu oldu. Görkemli kelimesinin cılız kaldığı yapı, bugün Ulusal Tarih Müzesi ve içinde orijinal Trak hazineleri, altın takılar ve kadehler gibi etkileyici parçalarla bütün bir Bulgar tarihini görebiliyorsunuz. Son durağımız Sosyalist Sanat Müzesi’nde sadece geçici sergi alanı açıktı ama bahçesindeki -kentten kaldırılıp toplanmış- dönemin simge heykelleri; her açıdan bizi izleyen boy boy Leninler, çeşitli partizan yoldaşlar ve 1989’da Demirperde yıkılırken parti binasının tepesinden helikopterle indirilmiş ikonik kızıl yıldızla mutlaka görülmesi gereken bir yer…
Kuşetli veya yataklı kompartımanlar var, yemek vagonu yok
◊ İstanbul’da uluslararası bilet gişelerinden (Sirkeci, Halkalı, Haydarpaşa) detaylı bilgi alabileceğiniz Sofya treni için internet üzerindeki bilgilerle hareket etmeyin. Sık değişiklik oluyor. Yazın Bükreş seferleri yeniden düzenleniyormuş. ◊ İki tip kompartıman var. Kuşetlide dört, yataklıda iki yatak var. Yataklı tek kişi, tek yön 35; kuşetli 30 euro. Farkı ödeyip mutlaka kompartımanı kapatın, o dar alanda tanımadığınız kişilerle rahat edemezsiniz. ◊ Yemek vagonu yok. Hazırlıklı olun. ◊ Schengen ya da Bulgar vizesi gerekli. Bulgar vizesi Schengen’den kolay ve uygun fiyatlı. Yeşil ve gri pasaportaysa vize yok. ◊ Euro bölgesine girmediği için leva kullanılıyor. Kredi kartları sorunsuz çalışıyor. Yemek ve konaklama fiyatları uygun. ◊ Kayak için kar otelinde kalmak zorunda değilsiniz. Sofya’da şehirde kalıp pistlere çıkabilir, kayak dönüşü dağın eteklerindeki geleneksel restoranlarda yiyebilirsiniz.
0 notes
turkeytraveltours · 6 months
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/balkan-ekspresi.html
Balkan Ekspresi
Tumblr media
Geçen ay, Bulgaristan Turizm Bakanlığı’nın davetiyle küçük bir grup gazeteci Sofya’ya gittik. Davetin en çekici kısmı gidiş yolculuğunun trenle yapılacak olmasıydı. Bir süredir denemeyi düşündüğüm ve merak ettiğim bir rotaydı. Cuma akşamı saat 19.30’da Halkalı Tren İstasyonu’nda buluştuk. Kalabalık değil; birkaç dakikalık bilet kontrolü sonrası kompartımanımızdayız. Tam 20.00’de kalkıyor. İstanbul sınırlarından çıkana kadar bir türlü oturamıyoruz, heyecan dorukta! Biraz yerleşiyor, biraz manzaraya dalıp çocuksu bir mutlulukla etrafa bakıyor, biraz yan kompartımanlara kulak kabartıyoruz.
Tumblr media
Bulgar sınırını geçer geçmez kar başlıyor.
Bu nostaljik seyahatin birçok eksisi de var ama yola çıktığınız anda tıkır tıkır rayların sesi, uzaklardaki kasabaların sarı ışıkları bütün o negatiflikleri alıp gidiyor. Sandviçler, kekler hazırlanmış, termoslar çay-kahveyle dolu, şişe sular çantalarımızda. Yiyip, içip etrafı seyrederken bir yorgunluk basıyor yahut trenin huzurlu mırıltıları gözkapaklarımızı ağırlaştırıyor. Fakat derinlere dalmayın, gece yarısı civarı karanlıklar bir anda aydınlanıyor, sınıra geliyoruz. Sıcacık kompartımandan çıkıp Kapıkule soğuğunu yiyince pasaport kontrol binasına koşarak atıyoruz kendimizi. Türk polisi çıkış mühürlerini vuruyor. Biraz hareket edip yine duruyoruz, bu kez Bulgar polisi tek tek kompartımanları gezip pasaportları topluyor. Gümrük memurları da derken yaklaşık 1 saatte çıkıyoruz sınırdan. Kar başlıyor lapa lapa, sarı ışıkları geride bıraka bıraka bembeyaz bir karanlığa ilerliyoruz. Trenden sabah 8.00 civarı ineceğimiz söyleniyor ama feci bir rötar oluyor ve lokomotif arızası nedeniyle biz 3-4 saat Dimitrovgrad İstasyonu’nda milim kıpırdamadan kalıyoruz. Öğleden sonra varabildiğimiz Sofya bizi öyle sıcak karşılıyor ki tüm bu yaşananları o anda unutuyoruz.
Tam bir müzeler kenti
İstasyon merkezde, otomobille otele geçerken etrafı izliyoruz. Klasik bir Avrupa başkenti Sofya ancak Rus döneminin gri blokları, bir tabloya gelişigüzel atılmış lekeler gibi…
Tumblr media
Otelimizin odaları meydana bakıyor.
Çar 2. Aleksandr’ın at üzerindeki heykelinin tam ortasında durduğu tarihi meydana bakan Sofia Intercontinental Oteli’ne çantalarımızı bırakıp koşarak çıkıyoruz. Heykeli nirengi noktası kabul edip geniş caddeleri turlayarak, tüm gün yürüyerek en önemli tarihi yapılarını görebilirsiniz. Burası bir müzeler kenti; hepsini ziyaret etmek isterseniz 3 gün kalmalısınız.
Tumblr media
Aziz Aleksandr Nevski Katedrali
Türk rehberimiz Aylin, kentin tek ibadete açık camisi Banyabaşı’na götürüyor bizi. Mimar Sinan eseri olduğu iddia ediliyor ama değilmiş. 20’den fazla cami, 13 mescit ve 10 tekkeyle Sofya’nın ‘Osmanlı görünümü’ 1878’de yönetimi geçici olarak alan Rus Prens Dondukov’u rahatsız etmiş… Belediye Başkanı Mosollov’a uygun yapılara ve minarelere bombalar yerleştirtmiş. Gök gürültülü bir gecede, bombalar patlatılıp minareler, kimi tekkeler yıkılmış ve suç yıldırımlara atılmış. Balkanlar’ın en büyük camisinin minareleri de o zaman yıkılmış; Koca Mahmud Paşa Camisi… Bugün Ulusal Arkeoloji Müzesi olarak hizmet veriyor. Banyabaşı’nın arkasındaki Tarihi Türk Hamamları da bugün Sofya Bölge Tarih Müzesi. Buz gibi havada önündeki fıskiyelerden sıcacık şifalı sular akıyor. Biraz daha yürüyüp Tsentralni Hali’ne varıyoruz. Neo-Rönesans etkili, sütunlu kemerli yapı bildiğiniz şehir hali. Halin karşısında metro inşaatıyla gün yüzüne çıkan Serdika Antik Kenti var. MÖ 7’nci yüzyılda kurulan Trak kentini MÖ 27’de işgal eden Romalılar büyütüp bir geçiş yolu haline getirmiş. Gündelik hayatın hızlıca akıp geçtiği meydanda atılan her adım arası bin yıl gibi… Metro geçidinden karşıya geçtiğimizde kutsal bilgelik anıtı Sofya Ana heykelinin dibindeyiz. Bir elinde baykuş, bir elinde defne var. Her bir köşesinde cami, kilise ve havra olan üçgene Hoşgörü Meydanı diyorlar. Bu üçgenin uzak ucunda Sofya’nın simgesi haline gelen Aziz Aleksandr Nevski Katedrali’ni geziyoruz. Geniş bir meydan ve etrafı park. “Keşke bu meydana karşı bir fincan kahve içebilsek” diye diye yürümeye devam ediyoruz. Bizim vaktimiz yoktu ama siz her meydanda, her parkta mola verin, burası aynı zamanda bir parklar kenti.
İstikametimiz bakanlıkların olduğu bölge. Tarihi binada cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar sıralı; orta bahçede Sofya’nın en eski yapısı Aziz George Kilisesi var. Bakanlık çalışanı takım elbiselilerle turistlerin aynı avluda koşuşturduğu ilginç bir yapı. Buradan çıkıp 1800’lerde yapılan bir Osmanlı konağı olan Ulusal Sanat Galerisi ve bugün merkez bankası olan Komünist Parti Binası’nı ziyaret ediyor, ardından girişini ünlü Bulgar aslanı heykellerinin süslediği Ayasofya Bazilikası’nda kısa bir mola veriyoruz. Burada bir Meçhul Asker Anıtı var ve ülkesi için kahramanlık yapan askerleri anmak üzere sönmeyen bir ateş yanıyor. Gün bitiyor, bizim yürüyüşümüz bitmiyor… Aziz Nedalya Kilisesi, Rus Kilisesi gibi tarihi yapıların yanından geçerek otelimize dönüyoruz.
Sofya kesinlikle kışın görülmesi gereken bir kent. Bulgaristan’ın kayak kasabaları ünlü ama Sofya’daki Vitosha Dağı hem tarih hem kayak sporu gezisini bir arada sunduğu için çok daha işlevsel. Kayak yapmıyoruz ama yine de Vitosha’ya çıkıyoruz çünkü UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de olan Boyana Kilisesi’ni göreceğiz. Kilisedeki fresklerin Rönesans’a ilham verdiği düşünülüyor. Hatta duvardaki yüzünün yarısı gülen, yarısı somurtan ve gözleriyle sizi takip ettiği algısı yaratan kadın freskinin Mona Lisa’nın öncülü olduğu kabul ediliyor. Küçücük bir kilise ama çok etkileyici.
Tumblr media
Aziz Aleksandr Nevski Katedrali
Tüm bir günü geçirmek istediğim yerse buradan sonra uğradığımız son komünist başkan Todor Jivkov’un konutu oldu. Görkemli kelimesinin cılız kaldığı yapı, bugün Ulusal Tarih Müzesi ve içinde orijinal Trak hazineleri, altın takılar ve kadehler gibi etkileyici parçalarla bütün bir Bulgar tarihini görebiliyorsunuz. Son durağımız Sosyalist Sanat Müzesi’nde sadece geçici sergi alanı açıktı ama bahçesindeki -kentten kaldırılıp toplanmış- dönemin simge heykelleri; her açıdan bizi izleyen boy boy Leninler, çeşitli partizan yoldaşlar ve 1989’da Demirperde yıkılırken parti binasının tepesinden helikopterle indirilmiş ikonik kızıl yıldızla mutlaka görülmesi gereken bir yer…
Kuşetli veya yataklı kompartımanlar var, yemek vagonu yok
◊ İstanbul’da uluslararası bilet gişelerinden (Sirkeci, Halkalı, Haydarpaşa) detaylı bilgi alabileceğiniz Sofya treni için internet üzerindeki bilgilerle hareket etmeyin. Sık değişiklik oluyor. Yazın Bükreş seferleri yeniden düzenleniyormuş. ◊ İki tip kompartıman var. Kuşetlide dört, yataklıda iki yatak var. Yataklı tek kişi, tek yön 35; kuşetli 30 euro. Farkı ödeyip mutlaka kompartımanı kapatın, o dar alanda tanımadığınız kişilerle rahat edemezsiniz. ◊ Yemek vagonu yok. Hazırlıklı olun. ◊ Schengen ya da Bulgar vizesi gerekli. Bulgar vizesi Schengen’den kolay ve uygun fiyatlı. Yeşil ve gri pasaportaysa vize yok. ◊ Euro bölgesine girmediği için leva kullanılıyor. Kredi kartları sorunsuz çalışıyor. Yemek ve konaklama fiyatları uygun. ◊ Kayak için kar otelinde kalmak zorunda değilsiniz. Sofya’da şehirde kalıp pistlere çıkabilir, kayak dönüşü dağın eteklerindeki geleneksel restoranlarda yiyebilirsiniz.
0 notes
gallipoliguide · 6 months
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/balkan-ekspresi.html
Balkan Ekspresi
Tumblr media
Geçen ay, Bulgaristan Turizm Bakanlığı’nın davetiyle küçük bir grup gazeteci Sofya’ya gittik. Davetin en çekici kısmı gidiş yolculuğunun trenle yapılacak olmasıydı. Bir süredir denemeyi düşündüğüm ve merak ettiğim bir rotaydı. Cuma akşamı saat 19.30’da Halkalı Tren İstasyonu’nda buluştuk. Kalabalık değil; birkaç dakikalık bilet kontrolü sonrası kompartımanımızdayız. Tam 20.00’de kalkıyor. İstanbul sınırlarından çıkana kadar bir türlü oturamıyoruz, heyecan dorukta! Biraz yerleşiyor, biraz manzaraya dalıp çocuksu bir mutlulukla etrafa bakıyor, biraz yan kompartımanlara kulak kabartıyoruz.
Tumblr media
Bulgar sınırını geçer geçmez kar başlıyor.
Bu nostaljik seyahatin birçok eksisi de var ama yola çıktığınız anda tıkır tıkır rayların sesi, uzaklardaki kasabaların sarı ışıkları bütün o negatiflikleri alıp gidiyor. Sandviçler, kekler hazırlanmış, termoslar çay-kahveyle dolu, şişe sular çantalarımızda. Yiyip, içip etrafı seyrederken bir yorgunluk basıyor yahut trenin huzurlu mırıltıları gözkapaklarımızı ağırlaştırıyor. Fakat derinlere dalmayın, gece yarısı civarı karanlıklar bir anda aydınlanıyor, sınıra geliyoruz. Sıcacık kompartımandan çıkıp Kapıkule soğuğunu yiyince pasaport kontrol binasına koşarak atıyoruz kendimizi. Türk polisi çıkış mühürlerini vuruyor. Biraz hareket edip yine duruyoruz, bu kez Bulgar polisi tek tek kompartımanları gezip pasaportları topluyor. Gümrük memurları da derken yaklaşık 1 saatte çıkıyoruz sınırdan. Kar başlıyor lapa lapa, sarı ışıkları geride bıraka bıraka bembeyaz bir karanlığa ilerliyoruz. Trenden sabah 8.00 civarı ineceğimiz söyleniyor ama feci bir rötar oluyor ve lokomotif arızası nedeniyle biz 3-4 saat Dimitrovgrad İstasyonu’nda milim kıpırdamadan kalıyoruz. Öğleden sonra varabildiğimiz Sofya bizi öyle sıcak karşılıyor ki tüm bu yaşananları o anda unutuyoruz.
Tam bir müzeler kenti
İstasyon merkezde, otomobille otele geçerken etrafı izliyoruz. Klasik bir Avrupa başkenti Sofya ancak Rus döneminin gri blokları, bir tabloya gelişigüzel atılmış lekeler gibi…
Tumblr media
Otelimizin odaları meydana bakıyor.
Çar 2. Aleksandr’ın at üzerindeki heykelinin tam ortasında durduğu tarihi meydana bakan Sofia Intercontinental Oteli’ne çantalarımızı bırakıp koşarak çıkıyoruz. Heykeli nirengi noktası kabul edip geniş caddeleri turlayarak, tüm gün yürüyerek en önemli tarihi yapılarını görebilirsiniz. Burası bir müzeler kenti; hepsini ziyaret etmek isterseniz 3 gün kalmalısınız.
Tumblr media
Aziz Aleksandr Nevski Katedrali
Türk rehberimiz Aylin, kentin tek ibadete açık camisi Banyabaşı’na götürüyor bizi. Mimar Sinan eseri olduğu iddia ediliyor ama değilmiş. 20’den fazla cami, 13 mescit ve 10 tekkeyle Sofya’nın ‘Osmanlı görünümü’ 1878’de yönetimi geçici olarak alan Rus Prens Dondukov’u rahatsız etmiş… Belediye Başkanı Mosollov’a uygun yapılara ve minarelere bombalar yerleştirtmiş. Gök gürültülü bir gecede, bombalar patlatılıp minareler, kimi tekkeler yıkılmış ve suç yıldırımlara atılmış. Balkanlar’ın en büyük camisinin minareleri de o zaman yıkılmış; Koca Mahmud Paşa Camisi… Bugün Ulusal Arkeoloji Müzesi olarak hizmet veriyor. Banyabaşı’nın arkasındaki Tarihi Türk Hamamları da bugün Sofya Bölge Tarih Müzesi. Buz gibi havada önündeki fıskiyelerden sıcacık şifalı sular akıyor. Biraz daha yürüyüp Tsentralni Hali’ne varıyoruz. Neo-Rönesans etkili, sütunlu kemerli yapı bildiğiniz şehir hali. Halin karşısında metro inşaatıyla gün yüzüne çıkan Serdika Antik Kenti var. MÖ 7’nci yüzyılda kurulan Trak kentini MÖ 27’de işgal eden Romalılar büyütüp bir geçiş yolu haline getirmiş. Gündelik hayatın hızlıca akıp geçtiği meydanda atılan her adım arası bin yıl gibi… Metro geçidinden karşıya geçtiğimizde kutsal bilgelik anıtı Sofya Ana heykelinin dibindeyiz. Bir elinde baykuş, bir elinde defne var. Her bir köşesinde cami, kilise ve havra olan üçgene Hoşgörü Meydanı diyorlar. Bu üçgenin uzak ucunda Sofya’nın simgesi haline gelen Aziz Aleksandr Nevski Katedrali’ni geziyoruz. Geniş bir meydan ve etrafı park. “Keşke bu meydana karşı bir fincan kahve içebilsek” diye diye yürümeye devam ediyoruz. Bizim vaktimiz yoktu ama siz her meydanda, her parkta mola verin, burası aynı zamanda bir parklar kenti.
İstikametimiz bakanlıkların olduğu bölge. Tarihi binada cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar sıralı; orta bahçede Sofya’nın en eski yapısı Aziz George Kilisesi var. Bakanlık çalışanı takım elbiselilerle turistlerin aynı avluda koşuşturduğu ilginç bir yapı. Buradan çıkıp 1800’lerde yapılan bir Osmanlı konağı olan Ulusal Sanat Galerisi ve bugün merkez bankası olan Komünist Parti Binası’nı ziyaret ediyor, ardından girişini ünlü Bulgar aslanı heykellerinin süslediği Ayasofya Bazilikası’nda kısa bir mola veriyoruz. Burada bir Meçhul Asker Anıtı var ve ülkesi için kahramanlık yapan askerleri anmak üzere sönmeyen bir ateş yanıyor. Gün bitiyor, bizim yürüyüşümüz bitmiyor… Aziz Nedalya Kilisesi, Rus Kilisesi gibi tarihi yapıların yanından geçerek otelimize dönüyoruz.
Sofya kesinlikle kışın görülmesi gereken bir kent. Bulgaristan’ın kayak kasabaları ünlü ama Sofya’daki Vitosha Dağı hem tarih hem kayak sporu gezisini bir arada sunduğu için çok daha işlevsel. Kayak yapmıyoruz ama yine de Vitosha’ya çıkıyoruz çünkü UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de olan Boyana Kilisesi’ni göreceğiz. Kilisedeki fresklerin Rönesans’a ilham verdiği düşünülüyor. Hatta duvardaki yüzünün yarısı gülen, yarısı somurtan ve gözleriyle sizi takip ettiği algısı yaratan kadın freskinin Mona Lisa’nın öncülü olduğu kabul ediliyor. Küçücük bir kilise ama çok etkileyici.
Tumblr media
Aziz Aleksandr Nevski Katedrali
Tüm bir günü geçirmek istediğim yerse buradan sonra uğradığımız son komünist başkan Todor Jivkov’un konutu oldu. Görkemli kelimesinin cılız kaldığı yapı, bugün Ulusal Tarih Müzesi ve içinde orijinal Trak hazineleri, altın takılar ve kadehler gibi etkileyici parçalarla bütün bir Bulgar tarihini görebiliyorsunuz. Son durağımız Sosyalist Sanat Müzesi’nde sadece geçici sergi alanı açıktı ama bahçesindeki -kentten kaldırılıp toplanmış- dönemin simge heykelleri; her açıdan bizi izleyen boy boy Leninler, çeşitli partizan yoldaşlar ve 1989’da Demirperde yıkılırken parti binasının tepesinden helikopterle indirilmiş ikonik kızıl yıldızla mutlaka görülmesi gereken bir yer…
Kuşetli veya yataklı kompartımanlar var, yemek vagonu yok
◊ İstanbul’da uluslararası bilet gişelerinden (Sirkeci, Halkalı, Haydarpaşa) detaylı bilgi alabileceğiniz Sofya treni için internet üzerindeki bilgilerle hareket etmeyin. Sık değişiklik oluyor. Yazın Bükreş seferleri yeniden düzenleniyormuş. ◊ İki tip kompartıman var. Kuşetlide dört, yataklıda iki yatak var. Yataklı tek kişi, tek yön 35; kuşetli 30 euro. Farkı ödeyip mutlaka kompartımanı kapatın, o dar alanda tanımadığınız kişilerle rahat edemezsiniz. ◊ Yemek vagonu yok. Hazırlıklı olun. ◊ Schengen ya da Bulgar vizesi gerekli. Bulgar vizesi Schengen’den kolay ve uygun fiyatlı. Yeşil ve gri pasaportaysa vize yok. ◊ Euro bölgesine girmediği için leva kullanılıyor. Kredi kartları sorunsuz çalışıyor. Yemek ve konaklama fiyatları uygun. ◊ Kayak için kar otelinde kalmak zorunda değilsiniz. Sofya’da şehirde kalıp pistlere çıkabilir, kayak dönüşü dağın eteklerindeki geleneksel restoranlarda yiyebilirsiniz.
0 notes
egitim-kariyer-haber · 7 months
Text
Tumblr media
Kapıkule-Kapitan Andreevo Sınır Kapısı Analiz Laboratuvarı Açıldı Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov, Kapitan Andreevo Sınır Kapısı’nda yeni Analiz Laboratuvarı’nın açılışını yaptı. Yeni laboratuvarın devreye girmesiyle boz...
Tumblr media
0 notes
luleburgaztravestii · 7 months
Text
Bir göz at 05389180117 #lüleburgaz #lüleburgaztravesti #lüleburgazpasif #muratlı #lüleburgazescort #lüleburgazgay #luleburgaz #burgaz #burgaztravesti #kırklarelitravesti #lüleburgazcd #lüleburgaztravesti #lüleburgazpasif #muratlı #babaeski #lüleburgazescort #lüleburgazgay #luleburgaz #burgaz #burgaztravesti #kırklarelitravesti #lüleburgazcd #lüleburgaztravesti #lüleburgazpasif #muratlı #babaeski #hamzabey #travesti #gay #pasif #escort #bayan #cd #karaağaç #karamusul #küçükkarıştıran #müsellim #oklalı #ovacık #misinli #sarıcalı #seyitler #tatarköy #turgutbey #umurca #yenibedir #yenitaşlı #pehlivanköy #vize #ergene #marmaracık #kapıkule #lalapaşa 👍💋💋Slm #lüleburgaz DA OTURUYORUM
SEVGİLİ TADINDA SEKS İÇİN
📞05389180117
#saray #saraytravesti #sarayescort #havsa #havsatravesti #havsaescort #lüleburgaztravesti #saraygay #saraypasif #vize #vizeescort #vizetravesti #pınarhisar #travesti #babaeski #karıştıran #kofçaz
Lüleburgaz travesti lüleburgaz escort
Babaeski travesti Babaeski escort Kırklareli travesti. Kırklareli escort
0 notes
afgunes · 8 months
Text
0 notes
goceciblog · 1 month
Text
Sınır Kapılarındaki Gurbetçi Yoğunluğu Krizi: Alternatif Güzergahlar
Türkiye’nin Yunanistan’a açılan gümrük kapılarında yaşanan gurbetçi yoğunluğu nedeniyle uzun kuyruklar oluştu. Bu durum, geçiş sürelerinin uzamasına ve gurbetçilerin mağdur olmasına neden oluyor. Alternatif sınır kapıları ve geçiş güzergahları ise yoğunluğu hafifletmek için öneriliyor. Her yıl yaz aylarında, Avrupa‘da yaşayan Türk vatandaşları memleketlerine dönerken Kapıkule ve diğer sınır…
0 notes
pazaryerigundem · 2 months
Text
CHP’li Yazgan’dan bakanlığa tepki: Can bu kadar mı kıymetsiz?!
https://pazaryerigundem.com/haber/183211/chpli-yazgandan-bakanliga-tepki-can-bu-kadar-mi-kiymetsiz/
CHP’li Yazgan’dan bakanlığa tepki: Can bu kadar mı kıymetsiz?!
Tumblr media
İktidarın 2019 yılında temelini attığı ve yapımı yılan hikayesine dönen Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren projesinde yaşanan iş cinayetine ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın idari soruşturma başlatmadığı ortaya çıktı. Bakanlık, gerekli önlemlerin alındığını ve denetimlerin düzenli olarak yapıldığını savundu. CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, “Can bu kadar mı kıymetsiz?” tepkisini gösterdi.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) –2019 yılında temeli atılan, 2023 yılı olarak öngörülen bitiş tarihi 2028’e ertelenen ve yıl geçtikçe maliyeti katlanan Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren projesi, 21 Mart’ta iş cinayeti ile gündeme geldi.
Çerkezköy’de süren çalışmalar sırasında hızlı tren hattı şantiyesinde göçükmeydana geldi ve toprak altında kalan 2 işçi kurtarılamadı.
İş cinayetini TBMM’ye taşıyan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi veren CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, iş güvenliği kapsamında alınan önlemleri, gerçekleştirilen denetimleri ve idari soruşturma başlatılıp başlatılmadığını sordu.
Bakan Uraloğlu’ndan aylar sonra yanıt geldi.
Söz konusu yanıtta, “Projede iş güvenliği konusunda ilgili mevzuatlar çerçevesinde gerekli önlemler alınmıştır. İş güvenliği planının uygulanması ve can güvenliğinin sağlanması için alınan bu önlemler düzenli olarak denetlenmiştir” denildi. Bakan Uraloğlu, ayrıca, iş cinayetine ilişkin mahkemenin sürdüğünü, bu nedenle bakanlık tarafından soruşturma açılmadığını açıkladı.
‘KAZA NİYE OLDU?’
Soru önergesine gelen yanıta tepki gösteren CHP’li Yazgan, “Bu yanıt, bakanlığın iş güvenliğine verdiği önemi gözler önüne seriyor. Yanıtta ne alınan önlemlerden bahsediliyor ne yapılan denetimlere ilişkin ayrıntı açıklanıyor” dedi.
Yazgan, açıklamasında şunları kaydetti:
“Bakanlık, iddia ettikleri gibi yeterli ve gerekli önlemleri aldıysa ve düzenli olarak bunları denetlediyse, 2 işçimizi yitirdiğimiz bu iş cinayeti neden yaşandı? Önlem alındıysa niye kaza oldu, işçi niye öldü? Bakanlık bu sorulara yanıt verebiliyor mu? Hayır. Neden? Çünkü bir idari soruşturma bile başlatmamışlar. Bakanlık, iş cinayetinin neden gerçekleştiğini öğrenmek için mahkemeyi beklemek zorunda. Kendi eksiklerini görüp, kusurluları tespit etmek gibi bir niyetleri yok. Bu kaza, gerekli ve yeterli önlemlerin alınmadığını ortaya koyuyor. Bakanlık idari soruşturma başlatmadığı için eksiklerini bilmiyor. Başka kaza riskleri halen bulunuyor. Can bu kadar mı kıymetsiz? Çorlu’daki tren faciasından da mı ders almadınız? Çorlu’da kaybettiğimiz canları önemsemeyen iktidarın, Çerkezköy’de iki canı yitirmemizi önemsemesini beklemiyorduk zaten. Ama biz gözlerinin içine baka baka umursamazlıklarını yüzlerine vurmaya, yitirilen canlarımızın hesabını sormaya devam edeceğiz.”
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
korkutkalkan · 6 months
Link
Edirne Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele, Narkotik Şube ve İstihbarat Şube Müdürlüğü, Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, ‘uluslararası uyuşturucu ticareti’ yapan şüphelilere yönelik çalışma yaptı. Çalışmada, Macaristan’dan Türkiye’ye gelen 2 TIR’da yüklü miktarda uyuşturucu bulunduğu belirlendi. Kapıkule Sınır Kapısı’nda önlem alan ekipler, yurda giriş yapan 2 TIR’da narkotik köpeği ‘Carlos’ ile arama yaptı. Aramada TIR’ın çekici bölümünde 58 kilo 176 gram gelen 200 bin ecstasy hap ele geçirildi. Piyasa değeri yaklaşık 50 milyon lira olan uyuşturucu haplarla ilgili TIR’ların Türk şoförleri A.S. ve N.C., gözaltına alındı.
0 notes