Sonbahar güzelliğini saçıyorken etrafa. Dökülen yapraklar çoktan kurumuş, o muhteşem manzaraya bürünmüşler. Yerler hafif ıslakmış. Rüzgarın sessiz esintisine insanların sesleri karışıyormuş. O ise bir dalda şaşkınca etrafını izliyormuş. Her yer korkunç, her yer ürkütücüymüş. Güzel olan tek şey sonbaharmış. Kurumuş yaprakalrın ve yağmur sesinin eşsiz uyumu... En sevdiği şarkıymış bu. Orada öylece sonbaharın büyüsüne kapılıp gitmiş. Başka ne gelirmiş ki elinden minik kelebeğin?
Sonbahara doymaya çalışırken, gelen yağmur damlasını fark edememiş kelebek. Ve damlanın çarpmasıyla hızla yere düşmeye başlamış... Zaman gerçekten bu kadar yavaş mı ilerliyormuş? Hissetiği acıdan daha acısı var mıymış bu dünyada? Şimdi ne olacakmış?
Ve yeni bir çarpma hissi daha gelmiş. Bu sefer acı vermemiş. Çarpan bir yağmur damlası değil sıcak bir dokunuşmuş. Bir anda düşmediğini fark etmiş. Peki, neymiş bu? Sıcak bir yuvayı andıran yerin adı neymiş? Fazla karanlıkmış, korkmalı mıymış minik kelebek? Ama korkudan çok huzur gibiymiş. Olması gerektiği yerdeymiş gibi hissetmiş. Sanki burası onun içinmiş.
Birden gün ışığı görinmüş. Usulca yere konmuş. Karanlık yerin adı kanatmış. Ve hayatını kurtaran da bir kargaymış. Daha önce hiç bu kadar güzel bir şey görmemiş gibi hissetmiş minik kelebek. O sıcak dokunuşu hayatı boyunca hissedeceğine eminmiş. Bir yağmur damlası olmuş onları âşık eden. Dünyadaki en güzel renkler sanki kanatlarında toplanmış diye düşünmüş karga. Onu ilk ağacın dalında görmüş. Ağaca o kadar yakışıyormuş ki ağacı anlamlandıran o imiş sanki. Yaşamı boyunca manzarasındaki eksik parça o imiş meğer.
Belki imkânsız, belki gülünçmüş ama olan olmuş. Kelebek ile karga âşık olmuşlar...
Karga kanatlarında saklı şiirkeri okumuş kelebeğe usulca, kelebek ise renklerindeki besteleri dinletmiş kargaya. Artık kelebeğin en sevdiği olmuş karganın kanatlarının arası. Burada bu şiirlerle bir ömür yaşayabilirim, diye geçirmiş içinden. Karga ise kelebek kanatlarının arasındayken, her saniyenin kelebeği ondan almaya yaklaştığını düşünüyormuş. Korkuyormuş.
Yine de en kısa zamanda en çok şeyi onlar anlatmışlar birbirlerine. Kelebek, 'sesin en sevdiğim şarkıya nakarat oldu,' demiş kargaya. Öpmüş karga kelebeğin narinliğinden.
Hatta kelebek, ' Bir ömür seveceğim seni,' diye kargaya söz vermiş. Bilmiyormuş, onun yılları karganın saniyelerine denkmiş. Gülmüş karga.
'Ben de geriye kalan yüz elli yıllık ömrümde sana âşık kalacağım,' demiş. Kuşlar ölür, kelebekler ölür, kargalar ölür ama sen uçmayı hep hatırla.