bi cocuga asık olup cocuga acıldıktan sonra sizi reddetmesi dünyanın en büyük acısı degil arkadaslar. dağ gibi büyütüp cok acı cekiyorum, bu zamana kadar herseyle savastım, herseye tek basıma gogus gerdim gibi mal mal paylasımlar yapmayın bu sebepten
terapi seansinda zaman zaman okuduğum veya duyduğum seylerden bahsetmeyi ve içime ne anlamda dokunduklarini anlatmayi seviyorum. çünkü mesela aşagıdaki cumleleri okurken gozlerimden yaşların suzulmesine engel olamadum. bu paylasımlar psikologumun da umarım hoşuna gidiyordur ama şu an olsa paylaşmak istediğim bir seyi buraya bırakacağım
"Yediği bu tokadın yeterince kaygı içermemesi bir yana, annesinin yarasını deşmemesi daha çok dokunmuştu Seldaya. Samimi bir üzüntüyle konuşmuştu annesi ama üzüntüsünün kaynağı Seldanın neler yaşamış olabileceği değil, ona gösterilen güveni sarsmış olmasıydı. Dün gece ne yaptın kızım, nerdeydin, diye sormamıştı, aşık mı oldun, yattın mı, pişman mısın, değil misin? Hiçbir şey öğrenmek istememişti. İçi sızlamıştı Seldanın. Yokmuş, hiç olmamış gibi davranabilmek ailesinin en büyük özelliğiydi."
flistine bombalar patlıyor. herkes kudusle ılgılı afişler paylaşıyor. ya şu kuduste ne olur dıyerek araştıran okuyan dinleyen yok ama herkeısn durumunda sosyal medyasında paylaşımları var. sorsanhamasat dolu laflar dısında ıkı kelam edemez.
konu lgbt oluyor yıne paylasımlar ama tek bır malumat yok. okuma veya dınleme yok. konu gundemden dusunce sankı sorun ortadan kalkıyor.
her evden tv ısıgı sokaga taşıyor. kımsenın guzel seyler gormeye ıhtıyacı yok. sukse yapacak , paylaşıla bılen şeyler ışnda da guzel seyler var.gökyüzüne bakmaya, yagmuru seyretmeye, çocuk seslerıne kulak vermeye vaktımız yok.
öğrenmeye, düşünmeye vaktımız yok.
ama ne ilğinç hadi alması şöyle durusun herkes son modaları bılıyor. zaman vermeden öğrenmek mumkun mu? zamanını bunlara veren bırı yukarda saydıklarımıza nasıl vakıt bulsun kı?