Tumgik
#sade yaşam
esmahan571 · 4 months
Text
- Bu hengâmeye karşı pek bir beklenti gütmüyor kalbim. İçimin hirasına çekilmiş sade bir yaşam türküsü mırıldanıyorum.
Tumblr media
1 note · View note
muyaterlik · 3 months
Text
MUYA - DRAGON+ (5)
Muya.com, çocuklar için özel olarak tasarlanmış, onların rahatlığı ve eğlencesi için tasarlanmış çeşitli stil ve tasarımlara sahip çok çeşitli plaj terliği sunmaktadır. Bu çocuk terlikleri, parmak arası terlik ve normal modellere sahip olup, her biri genç ayaklara en uygun desteği sağlayacak şekilde anatomik ve ergonomik tasarımlarla donatılmıştır. Çocuğunuz ister canlı renkleri, ister eğlenceli desenleri, ister klasik tarzları tercih etsin, Muya.com'da farklı zevk ve tercihlere hitap eden bir seçki mevcuttur. Eğlenceli çizgi film karakterlerinden şık ve sade tasarımlara kadar uzanan seçeneklerle çocuklar, her ortama uygun bu plaj terliklerinin konfor ve işlevselliğinin keyfini çıkarırken, kişiliklerini de ifade edebilecekler.
Muya.com'da bulunan plaj terlik göze çarpan özelliklerinden biri, aktif oyun ve açık hava maceraları için mükemmel olan yüksek kaliteli malzemeleri ve dayanıklılıklarıdır. Bu terlikler suya dayanıklı malzemelerle tasarlandığından havuz, plaj, bahçe ve hatta ev gibi ıslak yüzeylerde kullanıma uygundur. Bu çocuk terliklerinde yer alan MUYA Comfort MANTAR Koleksiyonu, ayakları yormadan uzun süreli kullanım sağlar ve nemi emen iç malzemesiyle terlemeyi önler. Konfor, dayanıklılık ve işlevselliğin bu birleşimi, Muya.com'un plaj terliklerini, çocuk terlik ile enerjik yaşam tarzlarına ayak uydurabilecek ayakkabılar sağlamak isteyen ebeveynler için güvenilir bir seçim haline getiriyor.
Büyüyen ve gelişen genç ayaklar için uygun ayak desteği ve koruması şarttır ve Muya.com, çocuk plaj terliklerinde bu faktörlerin önemini vurgulamaktadır. Terlikler, ayakları farklı noktalardan destekleyerek bel, sırt ve ayak ağrısını en aza indirecek, sağlıklı ayak gelişimini ve genel refahı destekleyecek şekilde tasarlanmıştır. Ayak desteği ve korumasına öncelik veren ebeveynler, çocuklarının sadece şık görünmek ve rahat hissetmekle kalmayıp aynı zamanda ayak sağlığını ve uyumunu da destekleyen ayakkabılar giydiğinden emin olabilirler. Muya.com'un kalite, konfor ve ayak desteğine olan bağlılığı, plaj terliklerini çocuk ayakkabı koleksiyonlarına değerli bir katkı haline getiriyor.
541 notes · View notes
ayiogluayi · 11 months
Text
benim kimseyle uğraşacak sabrım ve boş zamanım yok. tek önemsediğim şey düzgün bir gelecek ve huzurlu bir hayat. inandığım, güvendiğim insanlarla sade ve kendi halinde bir yaşam. fazlasında gözüm yok.
791 notes · View notes
layezalll · 1 month
Text
Yazmak, yazar olmak, kendin olmak, başkaları olmak… 
Bazen çok olmak ve bazen hiç olmak… 
Çoğu kez olamamak…
Biraz olmak, çokça olmak…
Yalnız olmak, yarım olmak, bütün olmak… Tamlanmak!
İyinin düşmanı olup, en iyiye ulaşmak… Hep koşmak, arada bir yürümek ama hiç durmamak…
Sonsuzda yankılanmak hedefi ise kişinin, kısıtlı zamanlardan mükemmele ulaşmayı, ölümlü olmaya gebe olanı ölümsüzleştirmeye olan çabası, bu uğurda yürünen yolda ayağına takılan her taşa selam verip dost meclisleri kurması olağan işlerdendir… 
Azim, sabır ve bitmek bilmeyen günler geceler boyu hayatla cebelleşmek gerektirir. 
Çoğu kez savaş meydanını andıran bir tabloda gökyüzü olur, kimi zaman savaşın kumandanı çoğu kez savaşan kan döken yorgun savaşçı… 
Zor ve çileli iştir laf sanatını kitaplaştırmak, düşünce çıkmazından romanlar, hikâyeler yapıtlaştırmak… 
Sanat eserleri nazlıdır,
kırılgandır.
Sevmek gerek anlamak gerek dillerinden… 
Edebi utangaçlıkla karşılaşırız çoğu zaman, yazamaz, yazmayı bilmez olarak nitelendirir kendini kişi. 
“Bir türlü dökemiyorum yazıya düşüncemi anlatamıyorum der içimdekileri”… 
Ben artık katılmıyorum bu söyleme. Hem sevip hem naz yapan kızlara benzetiyorum bu tavrı.
Yazmak isteği yazabilmenin tam da yarısı bence…
Her düşünceye değil ama her duyguya saygılı olmayı öğrenmelidir yazan insan. 
Taraflı, yanlı, takıntılı düşünceler, yazanın mezara girdiği andır, ölümsüzleşme çabasının aksine. İnsan ve yaşam birlikteliği en önemli unsurdur yazan için… 
İnsan karakterleri ve çeşitliliği, insanın yaşadığı değişik ortamlar, renkli düşünceler, farklı uslar yazarın sağlıklı besinleridir. Sadece dili iyi kullanabilmek, grameri iyi bilmek, yazma konusunda yetenekli olmak yeterli değil gibi.
Eğer bir fikri tartışmaya açacaksa; konunun temel düşüncesini alt konu başlıklarıyla sade bir dille aktarmalı yazan kişi. 
Bir yazıda fikre katılımın ve ya katılmamanın bilgi ve bilgisizlikten kaynaklandığını bilmeli. Sunmak istediğini araştırmalı, okumadan, eğitim almadan kendi özelliklerini bilmeden ve toplumun yapısını dikkate almadan yazılan her yazı boşa atılmış bir kurşundur, öldürmeyi hedefleyenler için. 
Mutlak fikir yelpazesinin sağladığı çeşitlilikten feiz almalı, lakin savunduğu, söylediği kendi duruşu, kendi görüşü olmalı. 
Kendinden katmadan yoğrulan hamurdan yapılan ekmek ne yiyene lezzetli ne satana bereketlidir…
İç döküp kusacaksa; yazarak rahatlayacaksa ki; bu çalakalem yazılar, rahatlamanın en mükemmel ilaçlarından biridir (kendimden çokça şahidim). Önce kendileri olmalıdırlar zira başka türlü rahatlama olasılık dışı. 
Teninin en mahrem yerlerine dokunmalıdır beyninle, yazan kusan kişi. Döküp saçmalıdır içinde bulananı, bulandıranı… 
Dil bilgisi, cümle düşmesi gözetmeksizin… Duayenim Virginia WOOLF “ Her gün her konuda, aklınıza ne geliyorsa yazın. Kendinize ayırdığınız bir zaman aralığında kusun. Yapın bunu… “ der. Sanırım bunu deneyenler katılacaktır, kurallar olmadan yazabilmek ne de güzel bir rahatlama sanatıdır…
Duygulardan dem vuracaksa; öyle ince bir kesişme yaşanır ki çoğu zaman, ne kendini dünyanın merkezi haline getirmelidir nede bu merkezden tamamen kurtulmalıdır bu konuda yazan. Kendini de ihmal etmeden konunun dışına çıkmadan, her düşünce ve fikre odaklanmalıdır. 
Bazen Taksim’in arka sokaklarında bir fahişenin sigarasından bir içim çekerken, bazen Sultan Ahmet Camisinden Ayasofya’yı seyretmeli, kimi zaman oradan yola çıkıp Diyarbakır da bir yatak odasında kıvrılıp uyumalı, kimi zaman bir üniversite kantininde tost yiyip çay içerken Aristo’yu tartışmalı üç beş öğrenciyle… 
Her türden insan ve hayatı tanımalıdır yazan, en ücra köşedeki kırıntıyı bulmalı, söylenmeyeni söylemeli, söylenmişi irdelemeli… 
Yaşamda her şey olmalı yazan, gözlemi iyi yapmalı, duygudaşlık kurmalı, her ağrıyı bulmalı, her duyguya dokunmalı. Kısaca yazan her kimlik, her düşünce, her durum, her haldir, her ortamdır çoğu kez…
Ve bir değil, sayısız hikâyeleri, düşleri olmalıdır yazanın cebinde, yıldızlar kadar çok ve pırıldak. Sen kendini hangisinde daha iyi hissedebiliyorsan onu seçmelisin, zira her yazanın ulaşabileceği bir yürek her daim mevcuttur… 
Yeter ki yolu sevgiden geçsin…
115 notes · View notes
yesilkelebek · 2 months
Text
Sade, mütevazi bir yaşam; imanlı ve bereketli bir ömür nasip et ALLAH'IM.
ÂMİN 🤲
93 notes · View notes
iyigecelerdeniz · 9 months
Text
Erkek Çocuğunun Enkazı.
Toplumsal algılar vardır, bunların en yaygını erkek ve kadınlar için olanlardır. En az konuşulan erkeklerin üzerine giden algılardır. Erkekler oldukça sade yaşam tarzlarına rağmen kompleks bir yapıya sahipleridir. Her şey oldukça kolay gözükür onlar için dışardan, bir de içlerinde yaşadıkları fırtına vardır. Her zaman mental olarak baskılanan taraf olarak erkekler çoğu zaman büyümemiş varlıklar olarak çıkar karşımıza, sebebi ise toplum. Onları yeterince “güç” olarak büyütmüş olsa da ruhen büyütmemiştir. Ne kadar dile getirilmese bile onların doğasında çoğu zaman narinlik “bir hata, bir yanlış ve olmaması gereken” olarak algılanır, halbuki buna en çok ihtiyaç duyan cinsiyet de erkektir. Kadın, doğası gereği bunu fazlasıyla yaşıyabiliyor fakat erkek şanslıysa sadece bunun belli bir kısmına ulaşabiliyor. Erkek olup duygu beslemek ayıp olarak algılanıyor, halbuki neden? Güçlü olan yıkılamaz mı? Yorulamaz mı? Deniz gibi bir kayboluşa sahip olamaz mı? Onca yükün altında derinliğe boğulamaz mı? Kırılan sadece bir adam olmuyor onun içinde yaşayan o minicik erkek çocuğu da kırılıyor, azıcık bir sevgiyle hemen “çocuklaşan” erkekler vardır. Çocuklaşan onların o güçlü dirençli bedeni değil, içindeki o yaralı çocuk, hak eden her adam, ölmeden önce çiçek almayı hak ediyor, iltifat duymayı hak ediyor, duyguları olunca dinlenmeyi hak ediyor, üzülünce ağlicak bir omuzu hak ediyor, her yaptığı için “erkek adama yakışır mı?” denilmeden özgürce hareket etmeyi hak ediyor, bir şey yapmadan karşılıksız sevgi görmeyi hak ediyor, oynamayı hak ediyor, gülmeyi hak ediyor, yorulduğunda “bana lütfen yardım et” dediğinde bir güler yüzü hak ediyor. Erkekler zor varlıklardır ama insanlardır. Birazcık sevgiyle sana kalbini açan erkek çocuğu onun için çaba verdiğinde senin için dünyaları verecek kapasiteye gelebiliyor, çoğu erkek çoğu şeyi dile getirmez ama içtenlikle ister. “Kötü” erkek yok mu? Elbette. Her cinsiyette olduğu gibi. Ama pire için yorgan yakılır mı? Sevin, sevilin, kalbinizi bir yapın. Birini bile o boğulmak üzere olduğu denizden kurtardığınız an bir erkeğin içindeki o enkazı kaldırıyorsunuz, sizden bunu istemezler ama yapın, hak ediyorlar…
İyi geceler Deniz’im.
196 notes · View notes
alismak · 3 months
Text
ETSOTE - DEVASA+
Tumblr media
Eviniz, misafirlerinizi ağırladığınız ve sevdiklerinizle bir araya geldiğiniz en özel alanlardan biridir. Bu yüzden, her detayın özenle seçilmesi büyük önem taşır. Bu blog yazısında, estetik ve fonksiyonelliği bir araya getiren traverten yemek masası hakkında bilgilere ve ilham verici tasarım önerilerine göz atacağız. Etsote markasının sunduğu şıklığın yanı sıra, traverten yemek masası ile birlikte kullanabileceğiniz İskandinav ve Chester koltuk modellerinin uyumunu keşfedeceksiniz.
Etsote
Son zamanlarda, modern dekorasyon trendleri arasında kendine sağlam bir yer edinen Etsote, aynı zamanda şıklığı ve rahatlığı bir arada sunarak evlerde yenilikçi bir hava yaratıyor.
Özellikle, traverten yemek masası seçenekleri ile dikkat çeken Etsote, doğal taşların estetik görünümünü evlerimize taşırken; dayanıklı yapısıyla uzun yıllar kullanım imkanı sağlıyor, böylece her türlü özel davet ve günlük kullanıma uygun hale getiriyor.
Bu markanın sunduğu İskandinav koltuk seçenekleri, minimalist tasarımları ve fonksiyonel özellikleriyle dikkat çekiyor; aynı zamanda, Chester koltuk tarzıyla birleştiğinde ise, klasik ve modern çizgilerin mükemmel bir armonisini oluşturuyor, böylece evinizde hem sıcaklık hem de zarafet hissi yaratıyor.
Daha fazla bilgi almak ve çeşitli ürün seçeneklerini incelemek için Etsote'nin resmi we
Traverten Yemek Masası
Evlerimizin en önemli alanlarından biri olan yemek odası, ailemizle ve sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz, paylaşımlarda bulunduğumuz bir mekandır. Bu alanda estetik ve işlevselliği bir arada sunan mobilyalar tercih etmek, hem görselliği artırır hem de konforlu bir atmosfer yaratır. İşte bu noktada, traverten yemek masası, modern ve şık bir seçenek olarak öne çıkmaktadır. Doğal taşların zarif dokusu ile üretilen bu masa modelleri, hem sağlamlıkları hem de benzersiz görünümleriyle dikkat çekiyor.
Etsote'de bulabileceğiniz traverten yemek masası modelleri, kaliteli işçiliği ve estetik tasarımıyla bulunduğu ortama değer katmaktadır. Seçenekler arasında yer alan geniş ve uzun masalar, kalabalık aile toplantıları veya davetlerde rahatlıkla kullanılabilirken, küçük ve şık tasarımlar ise daha dar alanlarda dahi şık bir görünüm sunmaktadır. Etsote'nin sunduğu bu masalar, hem kalitesini hem de kullanışlılığını kullanıcılarına yansıtır.
Yemek odası dekorasyonunda iskandinav koltuk ve chester koltuk gibi parçalarla uyumlu bir kombin oluşturmak isteyenler için, traverten yemek masası mükemmel bir tamamlayıcı özelliği taşır. Doğal taşın sıcaklığını yansıtan masalar, farklı koltuk tasarımları ile birlikte kullanıldığında, modern ve şık bir yemek alanı oluşturulmasına yardımcı olur. İster geleneksel bir ortam, ister modern bir dekorasyon stili tercih ediyor olun, traverten yemek masası her tarza uyum sağlayarak evinizi daha davetkar bir hale getirir.
İskandinav Koltuk
İskandinav tarzı, son yılların en popüler dekorasyon stillerinden biri haline gelmiştir ve bu stilin en önemli öğelerinden biri şüphesiz İskandinav koltuklarıdır. Bu koltuklar, sade ve minimalist tasarımları sayesinde her türlü iç mekânla uyum sağlarken, konforları ile de dikkat çekmektedir. Modern yaşam alanlarının vazgeçilmezi olan bu koltuklar, farklı renk ve desen seçenekleri ile kişisel zevklerinizi yansıtmanız için mükemmel bir fırsat sunmaktadır.
Üstelik, konforun yanı sıra estetik açıdan da etkileyici olmaları, etsote gibi kaliteli markaların ürünleriyle birleştiğinde, yaşam alanınızı şıklıkla doldurmanızı sağlıyor. İskandinav koltuklarının en önemli özelliklerinden biri, doğal malzemeler kullanılarak üretilmeleridir; bu da hem sağlığımız hem de çevremiz için büyük bir avantajdır. Sert ahşap ayaklar ve yumuşak kumaş kaplamaları sayesinde, oturum sırasında sundukları konforu her an hissedebilirsiniz.
Ayrıca, İskandinav koltuk modern tasarımları ile ev dekorasyonunda farklı kombinasyonlara da imkan tanımaktadır, bu yüzden onları, örneğin bir traverten yemek masası etrafında yerleştirmek, ferah ve şık bir ortam oluşturmanızı sağlayacaktır. Eğer siz de şıklığı ve konforu bir arada arıyorsanız, yaratıcılığınızı konuşturup evinize uygun tasarımlar seçerek sıcak bir atmosfer yaratabilirsiniz. Daha fazla bilgi için etsote.com'u ziyaret edebilirsiniz.
Chester Koltuk
evlerimizi süsleyen ve konforu bir araya getiren en şık mobilya parçalarından biridir. Bu koltuk modeli, hem klasik hem de modern dekorasyon tarzına uyum sağlayabilen zarif tasarımıyla dikkat çekmektedir. Koltuğun derin oturum alanı ve yumuşak yastıkları, uzun saatler boyunca rahatlıkla oturmanızı sağlarken, estetik görünümü de yaşam alanlarına zarif bir dokunuş katmaktadır.
Günümüzdeki birçok iç mekan tasarımı, Chester koltukların karakteristik detaylarını ve yoğun dikişlerini göze çarpar bir biçimde kullanarak, oturum alanları için sıcak ve davetkar bir atmosfer yaratmaktadır. Özellikle etsote gibi kaliteli mobilya markaları, bu tarz koltukları üretirken, hem estetik hem de konforu ön planda tutarak, kullanıcıların beklentilerini karşılamaktadır.
Ayrıca, Chester koltuk, farklı renk ve desen seçenekleri ile kişisel zevkinize göre özelleştirilebilir. Bu sayede, evinizdeki mevcut eşyalarla uyumlu bir şekilde kombinleyebilir ya da farklı dokularla oynayarak özgün bir stil yaratabilirsiniz. Eğer siz de yaşam alanınıza modern bir hava katmak istiyorsanız, etsote web sitesinden bu şık koltukların çeşitlerine göz atmayı unutmayın!
564 notes · View notes
kumsal-thingss · 10 months
Text
Tumblr media
Yüklerinden arınmış, daha minimal ve sade bir yaşam.
136 notes · View notes
magarayaldizi · 1 year
Text
dümdüz, sade bir yaşam diliyorum. basit bir iş, isten sonra balkonumda bir şeyler okuyup; izleyeceğim bir yaşam. alış verişimi kücük, çok kalabalık olmayan bi pazardan akşam üstü yapmak istiyorum. gece başımı yastığa koyduğumda o dinginliğin gözlerime yaptığı ağırlığı ve ardından uykuya dalışımı hissetmek istiyorum.
154 notes · View notes
nurellaacnm · 9 months
Text
Yüklerinden arınmış, daha minimal ve sade bir yaşam.
72 notes · View notes
etaali · 9 days
Text
🇵🇸⚡️7 yaşındaki Filistinli kız Ameera, Gazze'nin kuzeyinde kitap yerine su taşıyarak zorluklara katlanıyor. Sade bir yaşam diliyor, savaşın bitmesini, böylece dinlenebilmesini, meyvelerin tadını çıkarabilmesini ve diğer çocuklar gibi okula dönebilmesini diliyor.
4 notes · View notes
Text
Tumblr media
Şimdilerde, adımladığım yolların seslerini biriktiriyorum içimde…
Adım adım… yalpalanarak….
Geçen her insanın veya şans eseri çarpışıp gözgöze geldiğim tüm canlıların bir parçası, zerreler halinde havada uçuşuyor gibiydi.
Şans eseri bir nefes alsam, ciğerlerime dolan anıları tekrar yaşıyor gibi, sırtımdaki yara izleri sızılamaya başlıyordu.
Dizlerimdeki yaralar, düştüğüm yolların izlerini hatırlatırken, kalbimin atıp atmadığını bir türlü kestiremiyordum.
Gençlik yıllarımda, yerinden fırlayacakmış gibi olan bu et parçası, şimdilerde sadece derin bir sızıdan başka birşey hissettirmiyordu.
Beynimdeki anılar o kadar karmakarışıktır ki, çok yakından tanıdığım bir yüzü bile hatırlamakta güçlük çekiyor, o yüzün hangi maske olduğunu hatırlamak için ilk sızılayan yaramı kanatmak zorunda kalıyordum.
Sade bir yaşam, sade bir ölümü çağırıyordu yalnızca…
Şatafatların gölgeleri arasında hep bir el, sizi karanl��ğa doğru çekiyordu.
Sürüklenmek o kadar kolaydı ki….
Kendinizi cümlelerin sis bulutu üzerine bırakmak yeterliydi. Herkesin bir yerlerine tutunan ince cümleler bulunurdu bu bulutlarda. Kendinizi bıraktığınız anlarda, çelik bir kıymık gibi derinizin altına geçiverir, sizi büyülenmiş gözlerle sürükleyip götürürdü başka bulutların arasına.
Tüm bunları geçirirken içimden, kasıldığımın farkına varıyordum. Kasılmaktan uyuşan parmaklarımla, elimde bulunan birkaç kelimenin boğulmak üzere olduğunu farketmiştim.
Sevgi, aşk, acı….
Asla ama asla biryere koyamadığım birkaç kelime, parmaklarımın arasında can çekişiyordu işte.
Bir yerlere yerleştirmek istediğimde, hep eğreti duran, bir elin parmaklarını dahi geçmeyen bir kaç harften oluşan birkaç kelime…
Başımı ufka doğru kaldırmaya korktuğum bir zaman dilimindeydim işte.
Yolun ne kadar kaldığı, nefesimle içime dolan anıların çokluğu ile hissettiriyordu kendini…
Ne bir tebessüm etmiştim bu yolda, ne de bir derinden nefes almıştım.
Biriken yolların, pabuçlarımdaki delikten dolan çakıltaşlarından ibaret bir hayat…
Neyse…..
45 notes · View notes
huzursuzlugun-blogu · 15 days
Text
Tumblr media
Tüm varlığım benim, karanlık bir ayettir.
Seni, kendinde tekrarlayarak
Sonsuz çiçeklenmenin ve yeşermenin
Seherine götürecek..
Ben bu ayette senin için ah çektim, ah..
Ben bu ayette seni,
Ağaca, suya ve ateşe aşıladım
Yaşam belki
Her gün filesiyle bir kadının geçtiği
Uzun bir caddedir,
Yaşam belki okuldan dönen bir çocuktur
Yaşam belki
Bir adamın daldan kendini astığı
Bir urgandır,
Yaşam belki
İki sevişme arası rehavetinde
Yakılan bir sigaradır
Ya da birinin şaşkınca yoldan geçişidir,
Şapkasını kaldırarak,
Başka bir yoldan geçene, anlamsız gülümsemeyle
“Günaydın” diyen birinin…
Yaşam belki de o tıkalı andır
Benim bakışımın,
Senin buğulu gözlerinde
Kendini paramparça yıktığı an…
Benim,
Ay ve karanlığın algısıyla birleştireceğim
Bir duyumsama var bunda.
Yalnızlık boyutlarındaki bir odada,
Aşk boyutlarındaki yüreğim
Kendi mutluluğunun
Sade bahanelerini seyreder,
Saksılardaki çiçeklerin güzelim yok oluşunu,
Ve senin bahçemize diktiğin fidanı,
Ve bir pencere boyutlarında cıvıldayan,
Kanarya ötüşlerini…
Ah…
Budur benim payıma düşen…
Budur benim payıma düşen…
Benim payıma düşen,
Bir perde asılmasının benden aldığı
Gökyüzüdür…
Benim payıma düşen,
Terk edilmiş bir merdiven inmektir ve
Ulaşmaktır bir şeylere
Çürüyüşte ve gurbette olan bir şeylere…
Benim payıma düşen,
Anılar bahçesinde hüzünlü bir gezintidir
Ve “ellerini seviyorum” diyen
Sesin hüznünde can vermektir…
Ellerimi bahçeye dikiyorum
Yeşereceğim, biliyorum
Biliyorum, biliyorum…
Ve kırlangıçlar
Mürekkepli parmaklarımın ucunda,
Yumurtlayacaklar.
Küpeler takıyorum kulaklarıma,
İkiz, iki kirazdan
Ve tırnaklarımı süslüyorum
Yıldız çiçeğinin taç yaprağıyla.
Bir sokak var orada,
Bana âşık oğlanlar, hâlâ
Aynı kırışık saçları, ince boyunları
Ve sıska bacaklarıyla
Küçük bir kızın masum gülüşlerini düşünüyorlar;
Bir gece,
Rüzgarın alıp götürdüğü…
Bir sokak var,
Yüreğim,
Benim çocukluğumun mahallesinden çalmıştır.
Zaman çizgisinde, bir oylumun yolculuğu
Ve bir oylumla,
Gebe bırakmak zamanın kuru çizgisini
Bilinçli bir imgenin oylumu,
Aynanın konukluğundan dönen.
Ve bu şekildedir…
Birisi ölür,
Ve birisi kalır.
Hiçbir avcı,
Çukura dökülen hor bir arkta,
İnci avlamayacaktır.
Ben okyanusta yaşayan
Hüzünlü, küçük bir peri biliyorum
Ve yüreği tahta bir kavalda,
Usul usul çalıyor…
Küçük, hüzünlü bir peri
Geceleri bir öpücükle ölen
Ve sabahları bir öpücükle,
Yeniden doğacak olan…
همه هستی من آیه تاریکیست
که ترا در خود تکرار کنان
به سحرگاه شکفتن ها و رستن های ابدی خواهد برد
من در این آیه ترا آه کشیدم آه
من در این آیه ترا
به درخت و آب و آتش پیوند زدم
زندگی شاید
یک خیابان درازست که هر روز زنی با زنبیلی از آن می گذرد
زندگی شاید
ریسمانیست که مردی با آن خود را از شاخه می آویزد
زندگی شاید طفلی است که از مدرسه بر میگردد
زندگی شاید افروختن سیگاری باشد در فاصله رخوتناک دو همآغوشی
یا عبور گیج رهگذری باشد
که کلاه از سر بر میدارد
و به یک رهگذر دیگر با لبخندی بی معنی می گوید صبح بخیر
زندگی شاید آن لحظه مسدودیست
که نگاه من در نی نی چشمان تو خود را ویران می سازد
و در این حسی است
که من آن را با ادراک ماه و با دریافت ظلمت خواهم آمیخت
در اتاقی که به اندازه یک تنهاییست
دل من
که به اندازه یک عشقست
به بهانه های ساده خوشبختی خود می نگرد
به زوال زیبای گلها در گلدان
به نهالی که تو در باغچه خانه مان کاشته‌ای
و به آواز قناری‌ها
که به اندازه یک پنجره می خوانند
آه …
سهم من اینست
سهم من اینست
سهم من
سمانیست که آویختن پرده ای آن را از من می گیرد
سهم من پایین رفتن از یک پله متروکست
و به چیزی در پوسیدگی و غربت واصل گشتن
سهم من گردش حزن آلودی در باغ خاطره هاست
و در اندوه صدایی جان دادن که به من می گوید
دستهایت را دوست میدارم
دستهایم را در باغچه می کارم
سبز خواهم شد می دانم می دانم می دانم
و پرستو ها در گودی انگشتان جوهریم
تخم خواهند گذاشت
گوشواری به دو گوشم می آویزم
از دو گیلاس سرخ همزاد
و به ناخن هایم برگ گل کوکب می چسبانم
کوچه ای هست که در آنجا
پسرانی که به من عاشق بودند هنوز
با همان موهای درهم و گردن های باریک و پاهای لاغر
به تبسم معصوم دخترکی می اندیشند که یک شب او را باد با خود برد
کوچه ای هست که قلب من آن را
از محله های کودکیم دزدیده ست
سفر حجمی در خط زمان
و به حجمی خط خشک زمان را آبستن کردن
حجمی از تصویری آگاه
که ز مهمانی یک آینه بر میگردد
و بدینسانست
که کسی می میرد
و کسی می ماند
هیچ صیادی در جوی حقیری که به گودالی می ریزد مرواریدی صید نخواهد کرد
من
پری کوچک غمگینی را
می شناسم که در اقیانوسی مسکن دارد
و دلش را در یک نی لبک چوبین
می نوازد آرام آرام
پری کوچک غمگینی که شب از یک بوسه می میرد
و سحرگاه از یک بوسه به دنیا خواهد آمد
4 notes · View notes
munzevinur · 9 months
Text
Bismillah
Şu dar-ı dünya,meydan-ı imtihandır.
Dunya... kendı akli iradenle ınşa ettiğin dar-ı dunyan....
İnsan yaratılmış şeylerden yola çıkarak hem hakkı bulabilir hem de hakktan cayabilir. Bu insanda var olan kuvvetli iman bağıyla ancak şekillenir.Sen maddenin kaynağını unutursan,manaya inmeden maddeye kapılırsan telef olursun.Nasıl kı madde geçici olup zamanla değerini kaybediyorsa sende tabi olduğun şeyle konumlandırılıp zamanla unutulursun...
Bizler din ve dünya, ruh ve beden, madde ıle mana arasında orantılı bir denge kurmak zorundayız. Birini birine mahkum etmeden, mecbur etmeden stratejik bir metodla yaşam prensiplerimizi İSLAMİYET stilimize göre biçimlendirmemiz gerkiyor...
Bütün İNSANLIĞI MUHATAP ALACAK bir medeniyet teşkil etmek gerekir..Dini,kültürel ve siyasi bakımdan geniş bir kapasiteden oluşan bir medeniyet....Buda heran teyakkuz halinde olmayı gerektiriyor. Zor tabiki ama bizim amacımız ZORU BAŞARMAK..
BATI bizi kendi hükmünde yetistirmek için her yola başvuracaktır..Teslim olmamak için son suretle duraksamadan tavizsiz yol almak ve yol olmak gerekir..Korkunç bir çağda yaşıyoruz.Denge kurmak hünerlik meselesi..DÜNYAYA KARŞI MÜSTAĞNİ OL VE NIHA-İ HEDEFE ULAŞ.
AYNADA KENDİNE SÜREKLİ BAK VE YENİLEN..AYNI KALMA YENİLİKLERE AÇIK OL.GÜNCELLE KENDİNİ HER DEM...
PEKİ NASIL OLUCAK BU DERSEN ÇOK BASİT. :)
Sır kendinden yüksek mertebede olanları PROFİL edinmende gizli...
Sır sana fayda veren şahısları kendine YOLDAŞ edinmende gizli...
Sır temelini akıl ve erdem üzerine inşa edip iyi bir hayat yaşayanların iz bıraktığı hayata gıpta etmende gizli.
Sır az imkanlarla çok başarı elde edenlerin hayat hikayelerini okumanda gizli...
Sır gönlünü kabe bilip kırmamaya özen gösterenlerin gönlünde gizli...
SIR SANA ALLAHI CC HATIRLATANLARI KARDEŞ EDİNMENDE GİZLİ...
İnsan ancak kendinden daha yüksek bir şeye yöneldiği zaman yükseliyor. :)
Çevren senin en büyük profilin unutma. Ne kadar sade, az bir çevreye sahipsen kaliten o kadar yüksek olur.. Çevrende yer edinen kişilerin kalitesi senin hayatını daha anlamlı kılar.SEÇİLEN OLMA HER ZAMAN SEÇİCİ OL... ARAYAN OLMA ARANAN OL...
KENDINI YENİLEMENİN , TEYAKKUZ ETMENIN SIRRLARI BUNLAR... ARTIK İŞ SENDE BİTİYOR..
UNUTMA SEN KENDINE YEIŞMEZSEN KİMSE SANA YETİŞEMEZ VE KENDİNE YETİŞEMEYEN BAŞKASINA YETİŞEMEZ.
UKBAYA DÖNÜK YAŞAMAK DUASI İLE...
9 notes · View notes
yurekferahligi · 1 year
Text
16.05.2023
seçim ikinci tura kaldı sanırım biz de istanbul’da kaldık. birkaç güne netleşecek, buradan gitmeye o kadar odaklanmışız ki burada hiçbir şey yapmak istemiyoruz ama ne olursa olsun burada kaldığımız her anın tadını çıkarmak istiyorum. burası benim için çok özel bir yer evlendiğimiz gibi buraya geldik herkesten uzakta olmak bana çok iyi geldi. bize de çok iyi geldi. bugün düğün fotoğraflarımıza baktık beraber, herkes o günlerine dönmek ister ya ben hiç dönmek istemiyorum çünkü şimdi ki sevgim de saygım da çok daha öte. burada o bir başımıza aldığımız sorumluluk çok güzel. birlikte bir şeyleri başarmış olmak, üstesinden geliyor olmak çok güzel.
kendimi tanımaktan son derece keyif aldığım bir dönem her gün kendime ait yeni bir şeyler keşfediyorum. son dönemlerde öğrendiğim şey de şu oldu, başkalarının beğenileri, fikirleri, zevkleri, sözleri, düşünceleri beni etkiliyor önemsiyorum. önemsemiyorum diyorum ama mesela şurada kendimle çeliştiğini farkettim, biri bana a ürünü veya a yeri çok güzel dediğinde ben ikna oluyorum veya bundan etkileniyorum oysa b ürünü veya b yeri çok daha güzel, bana uygun, benim için kolay. üstelik o kişilerin tercihlerine baktığımda vasat tercihleri var oysa benim tercihlerim çok daha beni yansıtan, sade, hoş, doğru. bu hangi konuda olursa olsun böyle. insanlar kendi doğrularıyla beni ikna etmeye çalışıyorlar oysa ne yaşadığımı en iyi ben biliyorum. şartlarımı, gerçeklerimi biliyorum. üstelik 26 yıllık da bi yaşam tecrübem var. ya bide diyelim onların dediği doğru ucunda ölüm olmayan hiçbir şeyi ciddiye almıyorum yanılayım bırakın da ben tecrübe edineyim.
25 notes · View notes
kadife1kalp · 2 years
Text
- Bu hengâmeye karşı pek bir beklenti gütmüyor kalbim. İçimin hirasına çekilmiş sade bir yaşam türküsü mırıldanıyorum.
29 notes · View notes