Tumgik
#silbaştan
huzur-un · 1 year
Text
Tumblr media
Bazı şeyler üst üste gelmekle meşhurdur. Bazı insanlar sınavdır.
Bazı sarılmalar şifa... Bazı günler “zaman dursun” denecek kadar güzel,
bazı günler “çabuk geçsin” denecek kadar kötü... Bazı anlar denizi olmayan şehirler gibi hisseder insan kendini.
İşte o an içindeki çocuğu dinlemeli.
Bazen insan silbaştan diyebilmeli....
-SeçilOğuz
172 notes · View notes
zeynoos-world · 1 year
Text
-" Kavuşmak gibi bi Güzellik
-" Ayrılık gibi bi Acı vardır..🥀
#silbaştan
100 notes · View notes
belkidebirharfimben · 11 months
Text
Değişmek istemeyenin hidayeti yoktur
Tumblr media
Elbette biliyorum arkadaşım. Hidayet Allah'ın hediyesidir. O yakmadıktan sonra hiçbir kalpte nur yoktur. Fakat, 'Allahu a'lem!' kaydıyla diyeyim, tutuşmak için biriktirilecek bir sermayenin varlığını sezinliyorum ben. Nedir? 'Bedel'dir. Yani, hidayet, 'bedel ödemeye hazırlara' teşrif eden bir kıvılcımdır. Bilgiyle ancak 'bedelini ödemek üzere' muhatap olursanız hidayet eylemeye başlar. Bedeli göze alınmamışın hidayeti de yoktur. Malumat bedelsiz hayata dönüşmez. Yapılmak üzere dinlenmemiş nasihat tesir etmez. Bu yüzden, belki birçok müslümandan çok İslam'ı bildikleri halde, oryantalistlerin ekseri müslüman olmamıştır. Yine, Aleyhissalatuvesselam Efendimizi evlatlarından daha iyi tanıdıkları halde, pekçok müşrik hidayet pınarını yudumlayamamıştır. Evet. Hidayet silbaştan yeni bir varlık telakkisini yüklenmeyi gerektirir. O güne kadar sürmüş bozuk düzenin, içten dışa, değişmesi anlamına gelir. Belki bu değişim sırasında menfaatler yitirilecektir. Belki içimizdeki koca koca iddialar yıkılacaktır. Belki dostlar bile hasımlaşacaktır. (Allah razı olsun hepsinden: Sahabe, en ateşli şekillerde, ödenmesi gerekeni ödedikleri için başkadır.) Muannidlerse 'değişmek için' muhatap olmamışlardır zaten bilgiyle. Neşterin sızısını yüklenmemişlerdir. Nehir de ıslanmayı sevmeyen bu talihsizlerin yanından akıp gitmiştir. Gözlerine görünmüştür, hoş sesini duyurmuştur, ama parmaklarının ucunu dahi ıslatmamıştır.
Kibrin mübarek metinlerde böylesine kötülenmesinin hikmetini de buradan oku arkadaşım. Kibir zımnında 'değişimin reddini' de saklıyor. Kim ki kibirleniyor, özünü merkezleştiriyor, ‘olmazsa olmaz’ görüyor, ötesini detaylaştırıyor. Ayken dünyalık taslıyor. Dünyayken güneşlik kasıyor. Güneşken kendini samanyolu yerine koyuyor. Hatta, ayı dünyaya, dünyayı güneşe, güneşi samanyoluna, âlemi âleme peyk yapan Zât-ı Kudreti bile zerrecik cirminin uydusu zannediyor da, hevasından geçeni dinine ekliyor, geçmeyeni çıkarmaya teşebbüs ediyor. (Daha da beğenmedi mi inkâra gidiyor.) Şeriatı tenkid de buradan başlıyor, tahrif de, tahkir de. Her yanlışın başında 'değişmek için' değil 'değiştirmek için' muhatap olmak var. Kendini merkezden çekemeyiş var. Aslolanı karıştırmak var. Aynanın gösterdiği yerine oynaması var.
Yani, hâşâ, Allah'ın karşısında ‘Allahlık taslamak’ var. Halbuki İslam bidayette bir eksen değişimidir. Kul, kulluğunu kabul ettiği andan itibaren, bir daha kendini Allah sanmayacağını da kabul eder. Sandığı her yerden de tevbe eder. Kur'an, hangi şifalı hitabında mü'min kelimesini buyurur, hatırlattığı artık diğerleri gibi olmayacak yanlarımızdır. Elhamdülillah. Yine Allah’ın lütf u keremiyle bedel ödemeye ikna olduğumuz için hidayet bize hediye edildi. Tedavi için gereken işlemleri göze aldığımız için şifa nasip oldu. Evet, biz, artık odak algımızda diğerleri gibi değiliz. Değişiciyiz. Detaylaşıcıyız. Şeriatın buyruğu üzere başkalaşmaya yatkınız. Kurtarıldık kendimizden. Merkeziyet sanrımızdan. ‘Bana göre’nin köleliğinden. Hakiki yörüngemizi çözdük çünkü. Bizim için yalnız Allah Allah'tır. Bizse her sanrımıza rağmen kuluz. Hüda yörüngeye alınmaz. O, dilediğini, dilediği şekilde yörüngelere alır. Kullar Rabbine hesap soramaz. Ancak hikmetini öğrenmeyi dileyebilirler. Ve yanıldığını kabul etmeyene doğrunun nimetinden bahşedilmez.
Müslim'de geçen bir hadis-i şerifinde Aleyhissalatuvesselam Efendimiz buyuruyor ki: "Kalbinde zerre kadar kibir bulunan cennete giremez!" Sahabesi endişeyle soruyorlar: "Ya Resulallah, insan, elbisesinin/ayakkabısının güzel olmasından hoşlanır?" (Yani bunlar da kibir sayılır mı?) Efendimiz cevap veriyor: Allah güzeldir. Güzeli sever. Kibir ise ‘hakkı kabul etmemek’ ve ‘insanları küçümsemek’tir." Doğrusu, bu güzeller güzeli eşikten bakınca, mürşidimin 'modern medeniyet(!)' ile 'Kur'an medeniyeti' kıyaslamasını da daha zengin anlıyorum ben. Sanki orada anlatılan her olumsuz şeyin merkezinde ‘parçaların kendisini bütün yerine koyması’ var. Böyle yapılınca da yörüngeler arasında niza çıkıyor işte:
"İşte, medeniyet-i hazıra, felsefesiyle hayat-ı içtimaiye-i beşeriyede nokta-i istinadı 'kuvvet' kabul eder. Hedefi 'menfaat' bilir. Düstur-u hayatı 'cidal' tanır. Cemaatlerin rabıtasını 'unsuriyet ve menfi milliyet' bilir. Gayesi, hevesât-ı nefsaniyeyi tatmin ve hâcât-ı beşeriyeyi tezyid etmek için bazı 'lehviyattır.' Halbuki, kuvvetin şe'ni, tecavüzdür. Menfaatin şe'ni, her arzuya kâfi gelmediğinden, üstünde boğuşmaktır. Düstur-u cidâlin şe'ni, çarpışmaktır. Unsuriyetin şe'ni, başkasını yutmakla beslenmek olduğundan, tecavüzdür. İşte, şu medeniyetin şu düsturlarındandır ki, bütün mehâsiniyle beraber, beşerin yüzde ancak yirmisine bir nevi surî saadet verip seksenini rahatsızlığa, sefalete atmıştır. Amma hikmet-i Kur'âniye ise, nokta-i istinadı, kuvvet yerine 'hakkı' kabul eder. Gayede, menfaat yerine 'fazilet ve rıza-i İlâhîyi' kabul eder. Hayatta, düstur-u cidal yerine, 'düstur-u teâvünü' esas tutar. Cemaatlerin rabıtalarında, unsuriyet ve milliyet yerine, 'rabıta-i dinî ve sınıfî ve vatanî' kabul eder. Gayâtı, hevesât-ı nefsaniyenin nâmeşru tecavüzâtına sed çekip ruhu maâliyâta teşvik ve hissiyat-ı ulviyesini tatmin etmektir ve insanı kemâlât-ı insaniyeye sevk edip insan etmektir."
Sen de bana katılır mısın arkadaşım: Hak merkezdeki kuvvetin 'ne üzere olduğunu' söyler. Kuvvetse parçanın 'neyi hak olarak vehimlediğini' anlatır. (Parça, Cenab-ı Hakkın kuvvetine dayanmak isterse, bütüne uyumla hakka; yok, yalnız parçalığının haklılığına inanıyorsa, bütüne uyumsuzlukla, şahsî kuvvetine dayanır.) Fazilet (ve derûnundaki rıza-i ilahî arayışı) 'bütünün üzerine kurulduğu şey için yaşamayı' ifade eder. (Yani faziletli olan bütünün menfaatinedir.) Menfaatse parçanın 'yalnız kendi varlığına hizmet etmesinin' tezahürüdür. (Yani, menfaat, yalnız bireyin faydasını kollayan bir sahte fazilettir.) Aynı yörüngeye hizmet edenler elbette birbirleriyle yardımlaşırlar. (Uyum için teavün kaçınılmaz görünür.) Fakat parçalardan herbiri, âlemi kendi merkeziyetine çağırdığında, oluşacak şey yalnız 'cidal'dir. Yani mücadeledir. Kavgadır. Anlaşmazlıktır. Uyumsuzluktur. Büyük balık küçük balığı yutardır. Eh, evet, pes. Yoruldum arkadaşım. Benden buraya kadar. Özetle ne demek istediğimi kavramışsındır zaten. Hazinenin geri kalanını gavvaslığına havale ediyorum. Dualarında beni unutma.
7 notes · View notes
elifiishere · 4 months
Text
Bazen bir şeylere silbaştan başlamak istersin ama geçmişe gidemezsin.
5 notes · View notes
mistikhatun · 1 year
Text
Tumblr media
#silbaştan
11 notes · View notes
arthez · 1 year
Text
Simite gevrek, mısıra darı, hayata hayat diyorlar
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Bir İzmir seyahatinin daha sonuna gelindi, boyoz, İzmir bombası, gevrek, kumru, kumpir, dondurma yendi. Kapasitemizin çok çok üstünde kafein içeren kahveler çaylar gelip gitti. Slush denen bir şeyle dilimiz, dişimiz boyandı. Ve bir balık ansiklopedisi yarım kaldı...
İki günlük gezimizin durakları,
Dünya Barış anıtı
Seyirtepe
Karşıyaka sahili
Kordon kemeraltı
Dolayısıyla Saat Kulesi
Kızlarağası hanı
Tarihi asansör
Ve silbaştan hüma'ya, yaza, hayata yolculuk...
2 notes · View notes
tamamdegiscem · 1 year
Text
ne çabuk geçti yıllar
dönelimmi SİLBAŞTAN
2 notes · View notes
yegopsykhe · 1 year
Text
İçimdeki heyecan öyle kursağımda kaldı ki öyle olmayacakla yüzleştim ki artık ne o heyecana ulaşabiliyorum ne bu kasveti atabiliyorum şimdi ben 19um küçük düşünüyorum baya küçük eğer yapabilseydim 7 yıl öncesine dönmek isterdim belki daha öncesine gitmek lazım gelir ama silbaştan değil olanı düzelterek başlamak isterdim
2 notes · View notes
epifizz · 2 years
Note
Bir kitap okudum hayatım değişti derler ya senin için öyle bir kitap var mı? Böyle bir şeye inanıyor musun epi?
Hayatın değişiminden ne anladığımız önemli, parçalanıp bildiğim her şeyi kökünden attıktan sonra silbaştan yeni bir yol tutturan bir karşılaşmadan bahsediyorsak, hayır buna inanmıyorum. Ancak her karşılaşmanın şöyle ya da böyle bana eklemlenip bende değişimlere, etkileşimlere yol açtığını düşünüyorum. İnsanlar, mekanlar, tablolar, müzikler ve benim hayatımda daha çok yaşanan şekliyle kitaplarda böyle bir değişim, aslında çok daha doğru ifadesiyle gelişim olduğunu söyleyebilirim. Bu bazı karşılaşmalarda çok daha merkezi noktalara temas ederken bazılarındaysa nazaran minik yeni görme biçimleri kazandırdı diyebilirim.
4 notes · View notes
furukasto · 4 months
Text
Bazen olaylar yalnızca olmuştur…
Geçmiş bir olgu,geçmiş bir telmis misali bitmiştir işte. Ne kadar oldu artık tezahürü zor. Sanırım yaşadıklarım insanın en fazla zaman algısına zarar veriyor. En azından çevremdeki insanlar birkaç yıl diyor fakat ben ömrümü geçirmiş gibiyim. Bunca zaman sonra ölümün o karanlık pençelerine en azından bu denli ırak olmak rahatlatır sanmıştım. Ama besbelli yanılmışım. Elimdeki pek çok şeyi yitirdikten sonra bir insan yaşamının temsili değeri nedir ki…
Bana sorulabilir; tekrar inşa etsen hepsini? Yanıt vermek istesem bile o denli bir kuvveti nasıl edinirim ki? Edinmeli miyim? Her şeye silbaştan başlamalı mıyım yoksa?
Bu kafesten kurtulmak adına kurduğum umutlar vardı. Meğer ne denli boşmuş onlar. Evet eylemlerimden ötürü pişman değilim, en azından benim aksime kayıpları sadece ben oldum. Bir insan; yeri doldurulacak bir varlık. Fakat kendi kaybımı doldurmam imkansız sanırım. En azından bunu denemek için kendime söyleyeceğim yalanım yok artık. Eski yaşamıma,hayatıma bu satırlar ile veda ediyorum.
Tüm bunları ölüm korkusu ile yapmıştım. Sonucunda korktuğuma kavuşmam kaderin kötü espri anlayışı olsa gerek…
0 notes
donemplak · 8 months
Text
Şebnem Ferah Silbaştan Hoşcakal Plak
Şebnem Ferah Silbaştan Hoşcakal Plak
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
baydno · 1 year
Photo
Tumblr media
İr*n’dan vahşi kuş-SİHA-Erdoğanlı Azerbaycan tehdidi… İr*n’ın tehditleri İr*nlılar, daha önce ABD ve İsrail’e yönelik yaptığı tehdit animasyon videolarını bu kez de Azerbaycan’a karşı yaptı. Animasyonda İr*n-Azerbaycan sınırındaki Aras Nehri'ne doğru uçan bir vahşi kuş, saniyeler içinde İr*n’ın insansız hava aracı Şahid-136 kamikaze uçağına dönüşüyor. Arka fonda ise #Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın okuduğu bir şiir ve video sonunda "Aliyev ve destekçilerine mesajımız açık: Bir gün geleceğiz" mesajı… İr*n, yıllardır #Azerbaycan-Ermenistan geriliminde Erivan’ın yanında olmuş, ikili siyasi ve ekonomik ilişkileri hep üst seviyelerde tutmuş bir komşu ülke. Türkler dışında iç dinamikleri de kurgulara uyar. 2020’de Karabağ Zaferi sonrası İr*n sınırının 130 kilometrelik bölümü #Ermenistan'dan Azerbaycan’a geçti. Bu, İr*n’ın tüm hudut güvenliğini ve güvenlik sistemlerini değiştirdi. O hattın güvenliği yükseltilmeli, Azerbaycan ordusunun Zengezur’daki koridor planı çökertilmeliydi. Zaten Türkiye'nin insansız hava aracı #BayraktarTB2'nin zaferde başrol oynaması ve Türk askerinin kalıcı olması tehdit oluştururken; bir de Azerbaycan’ı her daim destekleyen ve istihbarat faaliyetleri açısından İr*n’ı tehdit eden İsrail faktörü masadaki planları silbaştan düzenlemek zorunda bıraktırdı. Azerbaycan’daki her yükseliş, İr*n’da yaşayan 30 milyon Türk’ü heyecanlandırıyor ve İran’ı geriyor. Yıllarca Ermenistan işgalindeki sınırda tatbikat yapmayan İr*n, birdenbire Azerbaycan sınırında gövde gösterisi ve tatbikatlar düzenlemeye başladı. İr*n tanklarının Azerbaycan sınırına getirilmesine cevap ise Türk ve Azerbaycan ordularının İr*n sınırında ortak askeri tatbikat yapmasıyla verildi. Tahran’daki öfke kendilerince artarken, İr*n basını Türkiye’nin İr*n-Ermenistan bağlantısını kesmeyi amaçladığını yazdı. Yani ciddi manada ortalık gergin ama bizde çok gündem olmuyor… Ermenistan Başbakanı Paşinyan ise dün sürpriz bir şekilde “Ermenistan ve Azerbaycan arasında bir barış anlaşması olacak ve bu anlaşma en üst düzeyde kabul edilecek" açıklamasında bulundu. Zengezur’da bir “ticari yol” (koridor) kesin gibi. Şayet barış anlaşması olursa, bundan en zararlı taraf İr*n çıkacak, buna eminim. @baydno https://www.instagram.com/p/CqLe7HzN4qb/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
zeynoos-world · 1 year
Text
Tumblr media
🦋🦋🦋
🌼 Hayatınıza onsuz yaşayamam dediginiz biri girib çıxmışdır mutlaka. Çok büyük yalancıyız hepimiz yaşıyoruz halada... 🥀
#silbaştan
73 notes · View notes
nadirakkus · 2 years
Photo
Tumblr media
Teşekkürler.. . . . #çaymolasıkitapsefası #okuma #okumak #okumakgüzeldir #okumasevdası #okumayıseviyorum #okumasaati #okumasevgisi #bookstagram #okumakayrıcalıktır #kitap #bookself #kitapsevgisi #kitapaşkı #kitapokumak #read #reading #readingtime #readingbooks #kitapkurdu #kitapsever #kitaplık #kitapsever #book #booklover #silbaştan #pianist #piyanist #replay #wladyslawszpilman (Nadir Akkuş Design / Leiurus Wooden Art) https://www.instagram.com/p/Ck-lnm_NdND/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
alican-disbudak · 2 years
Text
Can Kadriov - Gel Mutlu son olsun
can kadriov - gel mutlu son olsun şarkı sözleri
Elimden gittin amaİçimde yaşıyorsunKendime yalan söyledimYalnızım bunu sen istedin Döneceksin diye her gün bir umutBelki ansızın çıkar sarılırsın.Belki ağlarız ama kararsızımBeni silbaştan sever misin? Özlemedin mi biraz olsunGel artık kalbim dolsunAl bu ömrüm senin olsunGel gel mutlu son olsun Söz: Serger AlimiMüzik: Can KadriovDüzenleme: Can KadriovYönetmen: Can KadriovProdüktör: Muharrem…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
Text
Hani bi nokta vardır ya
Bı defterin son sayfasının son satırına nokta koymak. İşte tam da oradayım,tam da o noktayı koyuyorum. En sevdiğim defter bitiyor ve ben bir daha bu en sevdiğim defteri kullan(a)mayacağım
Ama üzülmüyorum çünkü yepyeni bir defterim olucak,tertemiz,hiç karalanmamış,eskisinden çok daha güzel bi defter.Ve kendime bi sözüm var,bu defter hep temiz kalıcak,yazacağım ama güzel şeyler..çizeceğim ama mutlu resimler..Ve bu defteri kirletecek hiçbir kelime ve resim kullanmayacağım..bu defteri koruyarak özümü de koruyacağım.Ve kendime sözüm var bu defterde en güzel masallarım olucak ama asla kötü bi cadı,dev,ejderha.. hiçbiri olmayacak. Şimdi bu deftere son nokta*
12 notes · View notes