Tumgik
#sizi anlıyorum
nimhandeee · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
Sırtımı kendime yasladım kimseden bir beklentim yok...
68 notes · View notes
Text
tumblrın, sadece anket sonuçlarında kendini belli eden bir 'sessiz çoğunluk' u var, kabul edelim bunu
11 notes · View notes
Text
Kaynanamı Doya Doya Sikiyorum! (Kerem 25 Y., İstanbul)
Merhabalar, ben İstanbul Ataşehir'den Kerem. Size kaynanamı nasıl becerdiğimi anlatmak istiyorum. Bundan 4 yıl önce üniversitede Meltem ile tanıştım. Ben üçüncü sınıftım, o ise birinci sınıftı, ortak bir iki dersimiz vardı. Zamanla ben Meltem'den etkilendim ve çıkmaya başladık. Bir yıl kadar sonra bir gün Meltem annesiyle tanıştırmak için beni evlerine davet etti. Meltem'in annesi ile babası 8 yıl önce boşanmışlar, bu yüzden sadece annesi ile tanışacaktım.
Evlerine gittiğimde, kendi annem gibi şişman, yaşlı bir anne beklerken, henüz 38 yaşında, sarışın, muhteşem bir fiziğe sahip, müstakbel kayınvalidem Pınar teyze ile tanıştım. Meltem'in güzelliği annesinden geliyordu, belli. Bu ziyaretten sonra beni sevmiş olacak ki, annesi sık sık davet etmeye başladı. Bazen de Meltem evde yalnızken beni çağırıyordu rahatça sevişmek için...
Bir gün Pınar teyze beni aradı ve konuşmak istediğini söyledi. Ben de, "Tamam, akşam Meltem'le gelirim!" dedim. Pınar teyze, "Olmaz, yalnız konuşmamız lazım, hemen gelebilir misin?" dedi. "Olur..." dedim, ama çok merak etmiştim ne konuşacak diye. O dönem çalışmıyordum, Meltem de okuldaydı. Hemen gittim. Pınar teyze beni içeri aldı, çok güzel gözüküyordu ve güzel bir kokusu vardı. Çay falan demlemişti. Ben heyecanla ve endişeyle ne konuşacağımızı merak ediyordum. Bana, "Kerem, Meltem'le ciddi bir ilişki düşünüyor musun?" dedi. Ben de, "Tabii ki Pınar teyze, kısmet olursa evlenmeyi planlıyorum ileride!" dedim. "Peki cinsel birliktelik yaşadınız mı?" dedi. Ben şok olmuştum. "Hayır!" diyebildim kekeleyerek. "Doğru söyle!" dedi. "Yemin ederim!" dedim. "Ama geçen hafta ben sizi gördüm!" dedi. Donup kaldım, "Nasıl, nerede?" diyebildim. "Burada, Meltem'in odasında! O gün işim erken bitti, geldiğimde sizi Meltem'in odasında birlikte gördüm, yarı çıplaktınız!" dedi.
Doğru söylüyordu. Ne diyeceğimi bilemedim başta, "Pınar teyze özür dilerim, ama biz birlikte olmadık, yemin ederim sana, istersen Meltem'e de sorabilirsin!" dedim. "Neden yarı çıplaktınız o zaman?" dedi. "Yani birbirimize dokunduk sadece, ama bir birleşme olmadı, yemin ederim!" dedim. "Bak Kerem, sen kızımdan 4 yaş büyüksün, kızım bazı şeylere hazır olmayabilir. Daha onun için erken böyle şeyler, belki senin için de..." dedi, sonra bana yan yan baktı. "Biliyorum Pınar teyze! Onu incitecek bir şey yapmam, emin ol!" dedim. "Yani sakın ola zorlama onu. Bizim boşandığımız dönem zorlu bir süreçten geçti. O yüzden bazı konularda hassas olabilir. Seni de anlıyorum, hormonların bazı şeyleri istiyor olabilir, ama lütfen dikkatli ol!" dedi. "Olurum Pınar teyze, sen merak etme!" dedim. "Biz seni ailecek sevdik, her türlü sorununda, probleminde bana açılabilirsin!" dedi. "Olur, tabii ki!" dedim. "Hormonlarının seni yönlendirdiği dönemlerde Meltem'i zorlama olur mu? Cinsel bir birliktelik yaşamak istediğinde, bu işi yapan temiz bir kadın tanıyorum, istersen ona yönlendirebilirim seni!" dedi.
Çok şaşırmıştım, "Nasıl yani Pınar teyze?" dedim. "Bayağı işte, eskortluk yapan bir tanıdığım var. Onunla tanıştırabilirim seni istersen!" dedi. Kesin benim sadakatimi test ediyor diye düşündüm, "Olur mu öyle şey Pınar teyze, evlenene kadar kendime hakim olurum ben!" dedim. "Tamam, sen yine de düşünürsün oğlum, sonuçta erkeksin, bu da bir ihtiyaç!" dedi. O gün öyle ayrıldım ordan, böyle bir konuşmadan Meltem'in haberi yoktu ve olmamalıydı da.
Aradan bir hafta kadar geçtikten sonra yine beni akşam yemeğine davet ettiler. Gittim. Yemekten sonra Meltem bir ara tuvalete girince, Pınar teyze bana, "Teklifimi düşündün mü?" dedi. "Ne teklifi?" diyerek geçiştirmeye çalıştım. "İşte biliyorsun, haftaya Meltem yok, babasının yanına gidiyor İzmir'e!" dedi. "İlla beni biriyle birlikte olmaya zorluyorsun Pınar teyze!" dedim gülerek. "Oğlum ben seni aileden biri gibi görüyorum ve seni de düşünüyorum. Meltem'in problemli olduğunu biliyorum, sana da yardımcı olmak istiyorum!" dedi. O sırada Meltem geldi konuyu kapattık.
Bu teklif geri çevirilir mi, çevirilmez mi diye düşünerek geçirdim iki günü. En sonunda Pınar teyzenin doğru söylediğini kabul etmek zorunda kaldım. Meltem bu konuda ileri gitmeme izin vermediği gibi, çok da kıskançtı. Yaklaşık bir senedir cinsel birliktelik yaşamamıştım bu yüzden ve durumum iyi değildi.
Sabah yatağımda, Pınar teyzeyi arayıp aramamayı düşünürken telefonun çaldı. Bir baktım Pınar teyze arıyordu. İnternet bankacılığı ile ilgili bir şeyler sordu, anlattım. Bir şeyler yapıp konuyu açmam gerekiyordu. Pınar teyze kelimeleri ağzımda gevelemeye başladığımı farkedince, "Teklifimle ilgili bir karar verdin mi?" dedi. "Pınar teyze yanlış anlamazsın umarım... Sanırım anlattıklarında haklısın. Meltem bu konuda hassas ve aynı zamanda da kıskanç. İki yıla yakındır bir birliktelik yaşamadım..." diye yalan söyledim. Oysa ki Meltem'le çıkarken iki kere eski bir kız arkadaşımla birlikte olmuştum. Ben öyle deyince, Pınar teyze, "Yapma yaaaa!" dedi uzatarak ve halime acır gibi, sonra da, "Tamam o zaman, ben ayarlıyorum o kadını, sen canını sıkma!" dedi, benim başka bir şey dememe fırsat vermeden kapadı telefonu.
Ben şaşkınlığı üzerimden atamadan 10 dakika sonra telefonum tekrar çaldı. Pınar teyze, "Ayarladım, bu gün öğleden sonra ne yapıyorsun?" diye sordu. Saate baktım 11:30'du. Hemen duş alsam, etek traşı falan yarım saat sürerdi. En fazla bir saate hazır olurdum. "Saat 13:00 gibi müsait olurum Pınar teyze!" dedim. "Tamam, sen 13:30'da bizim evde ol" dedi ve telefonu kapattı. Bizim evde mi demişti, ben mi yanlış duymuştum? Elin eskortuyla kendi evinde mi buluşturacaktı beni anlamadım. Belki de oradan gönderecekti beni diye düşündüm.
Banyoya girip iyice temizlendim, güzelce giyindim, parfüm sürdüm ve yola düştüm. Saat 13:15'te oradaydım. Kapıyı Pınar teyze açtı. Yine çok güzeldi bu gün. Altında siyah bir tayt, üzerinde kalçasını kapatmayan sarı bir tişört vardı. "Oooo erkencisin!" dedi. "Yollar fazla kalabalık değildi..." dedim. İçeri davet etti. "Bu hanımefendi buraya mı gelecek Pınar teyze?" dedim. "Aaa evet, biraz sonra burada olur!" dedi. Şaşırmıştım, ama başka da bir şey soramadım. Saat 13:30 oldu kimse gelmedi. 13:45 oldu, halen kimse yok. Pınar teyze de sürekli bir şeylerle uğraşıyordu. En son saat 14:00 olunca, "Gecikti sanırım bu bayan?" diyebildim. "Dur bir arayayım Şule'yi!" dedi telefonunu aldı öbür odaya gitti. Telefonda kouşurken duyabiliyordum, "Nerde kaldın?" falan diyordu.
Telefon görüşmesini bitirip yanıma geldi ve "Gelecekmiş yarım saate kalmadan!" dedi. Sabırsızlıkla beklemeye başladım. Ama saat 14:30 oldu ve halen kimse gelmeyince, "Pınar teyze ben umudu kestim, gelmeyecek bu hatun!" dedim. Öbür odaya gitti tekrar aradı. İçeriden bu sefer sesi daha yüksek geliyordu, "Neden, ne oldu?" falan diye soruyordu. Bir aksilik olduğunu anladım. İçeri gelince, "Gelmeyecek değil mi?" dedim. "Yaa kusura bakma Keremciğim. Acil bir işi çıkmış, gelemeyecekmiş, tüh yaaa!" dedi.
Moralim gerçekten bozulmuştu. Bunu anlamış olacak ki, "Ya üzüldün değil mi Kerem, o kadar da hazırlandın!" dedi. "Evet ama ne yapalım... Neyse ben kalkayım o zaman!" diyebildim umutsuzca. "Dur bir dakika, sana bir söz verdim, tutacağım. Benim yüzümden bu duruma düştün, lütfen biraz daha oturur musun?" dedi. Başka birini arayacak herhalde diye düşünerek, "İyi peki!" dedim, içimden de (Bu kadar hazırlık boşa gitmesin!) diye geçirdim. Pınar teyze yine öbür odaya gitti. Ama bu sefer kapıyı kapatmıştı, birşey duyamıyordum.
Televizyondaki programa dalmıştım ki, birden gözlerimin önünü karardı. Birisi gözlerimi eşarp gibi birşeyle bağlıyordu. "Ne oluyor?" dememe kalmadan, "Şşşşttt!" diye bir ses omuzlarıma yüklendi, sonra kulağıma, "Kendini sal, seni rahatlatacak kadın geldi!" dedi ve beni sırtüstü yatırdı. Pınar teyzeydi bu konuşan. Ne zaman gelmişti diğer kadın, dışkapının sesini bile duymamıştım. Sonra yüzüme yumuşak birşey yaklaştı, burnuma ve ağzıma sürtünüyordu. Bu sürtünmeden dolayı gözümdeki eşarp açılmıştı. Aman Tanrım! Jartiyerli ve tangalı bir göt yüzüme sürtünüyordu. Dilimi göte ve küloda sürtmeye başladım. Bu arada kadın iyice yüzüme oturmuştu, pantolonumun kemerini ve fermuarımı çözüyordu. Pantolonumu boxerımla birlikte sıyırdı. Yarağım istemdışı olarak sertleşmişti. Kadın yüzüme amını bastırırken biryandan da yarağımı emmeye başladı. O kadar güzel bir duyguydu ki, sanki iliklerimi çekiyordu.
Zevk sarhoşu bir şekilde kafamı bacak arasından çıkarıp yarağıma bu güzel muameleyi yapan kadına baktığımda hayatımın en büyük şokunu geçirdim: Pınar teyzeydi bana sakso çeken kadın. "Pınar teyzeee!" diyebildim. Pınar teyze, "Şşşşşttt... Rahat ol, kendini bana bırak!" dedi ve yarağımı tekrar ağzına aldı. "Olmaz Pınar teyze!" diyerek kendimi çektim ve doğruldum, kotuğa oturdum. "Ne oldu Kerem?" dedi. "Olmaz yapamam!" dedim. "Neden? İhtiyacın vardı işte, ben de ihtiyacını gideriyorum!" dedi. "Ben böyle düşünmemiştim!" dedim. "Ne olmuş yani, ayarladığım orospu gelseydi rahat rahat sikecektin onu ama!" dedi. "Ama sen benim kayınvalidem sayılırsın!" dedim. "Bana bak!" dedi kızgın bir sesle, "Senin ihtiyacın oluyor da benim olamaz mı, ne kadar egoistsin!" dedi bağırarak.
Bana bağırırken şöyle bir süzdüm Pınar teyzeyi, en son becerdiğim kızdan çok çok daha güzeldi. Muhteşem bir kalça, göğüsler dik, siyah bir jartiyer, üzerinde dantelli bir sütyen içinde bir afetti Pınar teyze. Bunları düşünürken inen aletim tekrar dikeldi. "Tamam, pes!" dedim. Bana tekrar yaklaştı, bacaklarımın arasına diz çöktü ve "Farzet ki ben Şule'yim!" dedi. "Hmmm... Neden gelmedi Şule peki?" dedim yarağımı tekrar ağzına alırken. Bir iki yalamadan sonra yarağımı ağzından çıkardı ve "Şule diye biri yoktu zaten!" dedi ve gözlerimin içine bakarak yarağımı tekrar emmeye devam etti. Müstakbel kayınvalidemin kurnazlığı karşısında şaşırmıştım, "Neden böyle bir oyuna giriştin?" diye sordum. "Benim de 8 yıldır kimseyle birlikte olduğum yok, birbirimize yardımcı oluyoruz diye düşün!" dedi ve yarağıma tükürerek emmeye devam etti. Müthiş zevk alıyordum.
Sonra yarağımı emmeyi bırakıp ayağa kalktı, külodunu çıkardı, yarağımı sıvazlayarak kucağıma çıktı ve hızlıca yarağımın üzerine oturdu, iki hamlede yerleştirdi amının içine. Sımsıcak, ıslak ve dardı deliği. Köküne kadar girince derinden bir 'Ooaaawww!' çekti ve oturup kalkmaya başladı. Yavaş yavaş oturup kalkmaları hızlandıkça hızlanıyordu. Ama çok fazla sürmeden ikimiz de aynı anda inleyerek boşaldık. Döllerim amına fışkırırken birbirimize kenetlenmiştik. Birkaç dakika o şekilde kaldık, yarağım amının içinde halen kalp gibi atıyordu...
Kucağımdan inip tekrar yarağımı yalamaya başladı. Amdan sikişmiştik, fakat benim aklım götünde kalmıştı. Kalkıp önümde domalttım müstakbel kayınvalidemi. Tıpkı benim gibi o da her yerini temizlemişti, amında ve götünde kıl tüy birşey yoktu, kaymak gibiydi. Götünün yanaklarını ayırıp göt deliğini koklayıp öptüm. Mis gibi kokuyordu. Yalamaya başladım. Göt deliğine dilimi sokabildiğim kadar sokup çıkarıyordum. "Ohhh Keremmm, harikasınnnn! Ohhhh, çokkk güzelll, mmmhhh!" diye inliyordu. Sonra doğrulup yarağımı göt deliğine dayadım. "Ohhh, evet, götüme gir erkeğimmm, ohhh!" dedi. Yavaşça götünün içine kaydırdım tükürüklediğim sikimi. Göt deliği amından çok daha da dardı. Tamamı içine girince bu sefer ben, "Ohhhh, Pınar teyzeee, göt deliğin çok güzel!" dedim. "Pınar teyze değil, Pınar de bana artık erkeğimmmm, sik beni götümden, kadının yap!" diye inlemeye başladı ben yavaş yavaş götüne girip çıkarken.
Az sonra hareketlerimi hızlandırdım. Göt deliği alışmıştı iyice. Götünden tamamen çıkıp tekrar köküne kadar giriyordum. Durmadan da tükürüklüyordum. "Ohh Pınarrr... Muhteşemsin, hiç böyle harika bir göt sikmemiştim!" dedim. Biraz önce amına boşaldığım için ikinciyi boşalmam uzun sürecekti. Rahat bir yarım saat siktim götünü. Boşalacağımı anlayınca, "Gelmek üzereyim Pınar!" dedim. Hemen önümden çekildi ve bana döndü, yarağımı ağzına aldı tekrar. İğrenmemesine şaşırmıştım, demek ki bu kadar azmıştı. Sikimi emiyordu yine. "Geliyorum!" dedim uyarma amaçlı, ama emmeye devam etti, gözlerini kapatıp açarak ağzına boşalmama onay verdi. Az sonra öyle bir boşaldım ki, hayatımda hiç böyle boşaldığımı hatırlamıyorum. Döllerim ağzının kenarından taştı...
Sonra birlikte banyoya girdik, duş alıp çıktık. Beni duvara dayadı ve "Sabaha kadar beni sikmeni istiyorum Kerem. Şuley'i sikmek için neler planladıysan kafanda, aynısını bende uygulayabilirsin, herşey serbest erkeğim!" dedi, önüme çömelip yarağımı emmeye başladı. Ben bunu duyunca iyice aşka geldim, kazık gibi olmuştu yarağım tekrar. Ayağa kaldırıp, ben ayaktayken kucağıma aldım Pınar teyzeyi ve sikime oturttum. O da ensemden tutunup sikimin üzerinde zıplamaya başladı. "Seni her pozisyonda sikeceğim Pınar!" dedim. "Sik aslanım, orospun yap beni!" dedi. Kucağımda biraz daha zıplattıktan sonra salonun ortasındaki masaya domalttım, götüne girdim tekrar. Pınar teyzenin inlemeleri artmıştı. Ben arkadan götüne koydukça memeleri ileri geri sallanıyordu. Terlemiştik. Ben vurdukça 'Şap, şap, şap!' ses çıkıyordu götünden.
Sonra tekrar kucakladım ve mutfağa götürüp mutfak tezgahına oturttum. Amını uzun uzun yaladıktan sonra amına girdim bu sefer yine. Biraz öyle amını siktikten sonra, tezgahtan indirdim. Dönderip tezgaha domalatacakken, "Hadi beni yakala!" diyerek mutfaktan kaçtı, kayboldu. "Nereye kaçtın bebeğim?" diye peşinden gittim. Odalara bakarken Meltem'in odasında buldum, Meltem'in yatağında domalmış beni bekliyordu. Hemen geçtim arkasına ve götüne yerleştirdim. Sevgilimin yatağında annesini sikiyordum. Meltem görse ikimizi de affetmezdi ömür boyu.
O kadar sert sikmeye başladım ki, artık çığlık atmaya başladı Pınar teyze. Bir amına, bir götüne sokuyordum. Az sonra "Geliyorum!" diye uyardım yine. "İçime boşal Kerem, hepsini içime istiyorum!" dedi inleyerek. Ellerini belinde kelepçe yapıp yüzünü yatağa dayamasını sağladım. Göt deliğine kökleye kökleye saçından çekerek içine akıttım bütün döllerimi tekrar. Çok yorulmuştuk, bir süre ara verip dinlendik. Ama o gece üç posta daha siktim müstakbel kayınvalidemi.
Bu olaydan sonra artık iki günde bir gidip Pınar teyzeyi sikmeye başladım. Meltem okulda olduğu her gün, gidip annesini amından götünden sikiyordum. Daha sonra Meltem'le evlendik. Evlenmemize rağmen kayınvalidemle sikişmekten vazgeçemedim. Onun götünden vazgeçemiyorum bir türlü. O da her fırsatta kendine çaktırmak istiyor, sık sık bize geliyor. Her fırsatını bulduğumda kaynanamı sikiyorum. Zaten Meltem'in cinsel korkuları var, fazla sikip daha da korkutmak istemiyorum onu. Ne de olsa anasını doya doya sikiyorum :)
[Kerem]
173 notes · View notes
mcanylm34 · 7 months
Text
Efendi erkek arkadaşları tenzih ederekten biraz çemkireceğim🙄😏
Kadın hanfendi abla teyze bacısal kişiler sizi hakkatten anlıyorum🙄
Moron formatında yaşayan tek hücreli erkeklerden ben de bir süredir şikayetçiyim.. Meğer beni de kadın kişisi sanıp yürüyorlarmış anambacım😏😏
Yahu profil resmime hiç mi bakmadınız ?
Onu da geçtim ; bilgi kısmında Erkek yazıyor hiç mi okumadınız?
Bunları da geçiyorum ; geçmişte paylaşım yaptığım fotolar var, hiç mi görmediniz ? Kör müsünüz yoksa gerizekalı mısınız yoksa tipiniz mi öyle gösteriyor 🙄 ne biçim bir ürünsünüz 😏😂😂
Hadi hepsini geçtim ; şiirleri de mi okumadınız Sıgır Sidiklerii 🙄😏 Kadınlara aşk şiirleri yazmışım lan ben lezbiyen miyim Manda Dışkısı 😏😏
Valla o kadar Dingilsiniz ki kadın arkadaşların bıktığı kadar varsınız beyin fukaraları😏😏🙄😂😂 daha sonra da beni sevmiyorlar diyorsun🙄 sen salak, pentium sıfır, beyni bacaklarının arasında olan acayip bir yaratıksın seni niye sevsinler Defolu Mitokondri 🙄 senin bağını bahçeni😏😏😂😂😂😂
Tumblr media
Tumblr media
137 notes · View notes
huseynmammad · 8 months
Text
Sizi anlıyorum sayın kediler,
Muhterem köpekler,
Sayğıdeğer kuşlar
Hepinizi anlıyorum
Ben de sizin gibiyim
İnsanları çözemiyorum.
51 notes · View notes
uzaaklar · 9 months
Text
Sizi anlıyorum sayın kediler,
Muhterem köpekler,
Saygıdeğer kuşlar
Hepinizi anlıyorum
Ben de sizin gibiyim
İnsanları çözemiyorum
86 notes · View notes
siktiringidinlutfen · 3 months
Text
kül, kıyılar ve kıymıklar. tüm dünyaya savaş açabilecek inadım artık uğurlanmış bir vedayla bana ait değildi. bana ait hissettirmiyordu. bende kalbimin pencerelerini açık unuttum. panjurundan ayrılmadığım pencere kıyılarını terk ettim. bir kuşu özgür bırakır gibi uğurladım onu gökyüzüne. hiç rahat değildi içim ama avutmaya çalışıyordum bir şekilde. ilermeye çalışıyordum. giden giderdi sonuçta. kalanlara -gidenlerden kalanlara- bakmalıydı insan. ne yazık ki, ben ölümden daha acı bir vedayla rastlaşmıştım. ruhumu deniz altında kalan bir dünya için yok ediyordum, her gün ve her gün. ruha bir amaç vermezseniz eğer, bedeninizi ölümün kıyısına yaklaştırmak tek amacı olurdu. ve siz bir gün içerisinde milyonlarca kez ölebilirdiniz. insanların maskelerinin olmadığını gördükten sonra yaşamıştım bu olayı. ne yazık ki, kandırılmıyorduk. evet benim ruhuna yazık edilmiş, kalbine ilerleyen kıymıklarla nefes almaya çalışan dostlarım. insanların maskesi yoktu. onlar nefretlerini gözlerinde taşıyorlardı. sizi iyileştirmek, saçlarınızı sevmek için kalktığını düşündüğünüz elleri büyük bir nefretle uçurumdan itildiğinizi düşlüyordu. o kadar zordu ki. sizi o kadar iyi anlıyorum ki -eğer kanmayı bırakıp kandırılmadığınızı farkına vardıysanız, sizi anlıyordum- bu insanlarla aynı dünyayı solumak zordu. ruhunuzun ait olmadığı diyarlarda gölgenizi arıyordunuz. ve gittikçe eksiliyordunuz işte benim gibi. tek tek uğurluyordunuz kalbinizdeki iyisiyle kötüsüyle her şeyi. belki girseniz kazanacağınız savaşlardan uzak diyarlara doğru koşuyordunuz ve o savaşlar siz gökyüzüne uğurlasanız bile yağmur olup yağıyordu -sadece sizin üzerinize- ateş olarak gönderdiğiniz her şeyin altında boğuluyordunuz. ne garip. bunların hepsi bir rüya gibi. fakat kabustan hallice.
28 notes · View notes
yakazakalb · 5 months
Text
Dün Kâbe'de yatsı namazını beklerken yanıma bir hanımefendi oturdu. Selamlaştık. Sonra telefonla konuşurken kulak misafiri oldum.bi kaç saf öndeki arkadaşına 'bak gel gel öndeki hanım çok yayılarak oturmuş ezan okununca ona rica ederiz sana yer verir buraya gel buraya' dedi. Kapattı. 'Namaz için yer bulma stratejileri hee çok tatlısınız kızlarr yaa' diye takıldım. Arkadaşı da geldi. Biraz muhabbet ettik. Sonra yanımızda yer açtık, sıkıştık. yatsıyı kıldık. Sena namazdan sonra bana 'bişey sorucam imamın okuduğu ayetleri biliyor musunuz"dedi. Ben de zaten imam okurken dikkat kesilmiştim. 'evet Hud suresinden okudu. Ama ayet numarasını tam bilemiycem. Hadi bulalım beraber.' dedim. Kur'an'dan buldum. 'Ben önceki gün imamın okuduğu Beyyine ve karia surelerini ezberlemeye niyet ettim de bunun da mealini okumak isterim diye sordum' dedi. 'Çok güzel olur. Hatta bence tek onları değil 30. Cüzü ezberlesen çok daha güzel olur ve hatta yılda bir cüz ezberleyebiliriz dedim..'aaa bu çok güzel. 2024 hedeflerime bunu da eklemeliyim.' dedi.
Ayrılırken çok tatlı bi yüzünüz var çok sevdim sizi dedi. Ben de O senin tatlığın diye mukabele ettim. Birbirimize güzel dualar ederek ayrıldık. İçim yumuş yumuş oldu.
Birbirlerine aşina ruhlar karşılaştığı zaman sanki yıllardır tanışıyormuş gibi oluyor. Ben de dün bunu hissettim. Çünkü aynı benim düşündüğüm merak ettiğim şeyleri merak ediyormuş. Yani tam benim kafadan. Ben de genelde imamların okuduğu kıraatleri zihnimde tutup hemen gidip meal/tefsirini okuyup zihnime kazımayı çok seviyorum. O sorunca bi an benim de içim kıpır kıpır etmişti.
Evet ahirette seven sevdiği ile beraberdir hadisini şimdilerde daha iyi anlıyorum. Ahirette gönlümüzün ruhumuzun aşina olduğu, muhabbetlerinden lezzet alacağımız dostlarla yan yana olacağımızı bilmek bile oraya özlemi artırıyor.
Burada mahrum kaldığım dostlukları orada istiyorum Allah'ım...
.
23 notes · View notes
noor-kazem · 1 year
Text
Tumblr media
أنتِ بذرة تحل محل ما فقد ، كما أفهم. إذا تمكنت من علاج وعاء الغبار ، والتندب سأجعل أرضكِ مليئة بالحب والبلوط ، لم يعد المطر الحمضي يخيفكِ بعد الآن ، لكن الهواء المصغر يفعل ذلك.
You are a seed that replaces what has been lost, I understand. If I could cure the dust bowl, and the scarring I'll make your land full of love and oak, Acid rain doesn't scare you anymore, but miniature air does.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kaybedilenin yerine geçen bir tohumsun, anlıyorum. Toz çanağını ve yara izini iyileştirebilseydim Toprağınızı sevgi ve meşeyle doldururdum, Asit yağmuru korkutmaz artık sizi ama minyatür hava korkutur.
146 notes · View notes
nimhandeee · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
Zaman değilde biz geçiyoruz sanki !!
59 notes · View notes
maviruhlu1kelebek · 1 month
Text
Tumblr media
Mesela 'anlıyorum' çok büyük bir kelime..
Anlamıyorum!
Sizi bilmem ama ben hiç bir şey anlamıyorum.
Anlamaya çalışmak için var gücümle çalışıyorum ama ben anlamıyorum. 'Anlıyorum'u samimi bulmuyorum. Reddediyorum bu söylemi.
Evet bu konuda müthiş acizim, ben bir türlü anlamıyorum şu kısacık ömrü severek geçirmeyenleri, kalpleri kıranları, bencil olanları, paylaşmayı bilmeyenleri, sevmeyi çirkin zihniyetlerine alet edenleri, şikayet edip duranları, yetinmeyenleri, bardağın sadece boş tarafını görenleri, sahip olduklarının kıymetini bilmeyenleri ve daha nicelerini hiçbir zaman anlamayacağım. 'Anlıyorum' demeyeceğim hiç.
Söz..
Bu tuhaf bir söz ama söz.
Ama anlamak için var gücümle savaşacağım.
İşte bu haklı bir söz.
Benim anlayamadığım bir şeyi , birinin nasıl yaşadığını hiç anlayamayacağım. Anlayamayacağımı, aklımın ermeyeceğini kabul ederek başlayacağım işe..
Şaşıracağım..
O güce hep çok şaşıracağım.
Öyle olan insanların nasıl ölmediklerine acıdan, hep çok şaşıracağım..
Hiç anlamayacağım, hep 'anlamaya' çalışacağım..
Buzlu camın arkasından bakmayacağım. Kalbimin yorgunluğunu paylaşacağım. Bir kalp yorgunluğuna eşlik etmekten başka bir şey yapamayacağım.
Elimden gelmeyene razı olacağım.. Acının birleştiriciliğinde ellerimi ısıtacağım.
Hepimizin kalbi çok yorgun, elleri çok soğuk.
Birilerinin kendini pelte gibi koltuğu bırakışına, için için ağlayışına..
Kalbi güzel insanlarında benim gibi tüm bu olanları asla anlamayışına ...
Acayip saygı duyacağım.
7 notes · View notes
sillagen · 5 months
Text
İskender sevenler sizi anlıyorum ama abartıldığı kadar güzel bir şey değil. Ben yemediğim icin gram aramıyorum. Yani ben ilk yediğimde vaoovvv böyle bir şey olmaz olmadım. Hep bunu dediğimde iyi yerde yememişsin diyorlar. Bunun iyi yeri neresi acaba?
19 notes · View notes
adamyaziyoryaa · 5 months
Text
Tumblr media
"Anlıyorum. Benim zaten bütün sıkıntım sizi çok iyi anlamamdan kaynaklanıyor."
Ferhan Şensoy
9 notes · View notes
eylem-er · 6 months
Text
Anlıyorum. Benim zaten bütün sıkıntım sizi çok iyi anlamamdan kaynaklanıyor.
Ferhan Şensoy
14 notes · View notes
furkanonallll · 1 year
Text
o kadar sevilmemişsiniz ki o kadar olduğunuz gibi kabul etmemişler ki sizi bu öfkeyi çok iyi anlıyorum
29 notes · View notes
denizedegenay · 3 months
Text
"Bazen yanlız kalınca anlıyorum yüz verdiğim kişilerin iki yüzlü olduğunu..bunun için beni yalnız bırakan iki yüzlülere e teşekkürler 'beni yanlız bıraktıkça sizi daha iyi tanıyorum'..."
"herkezi daha iyi tanıyorsun
Pastadaki mum sayısı çoğaldıkça...
-norm ender-
3 notes · View notes