Tumgik
#tahterevalli
yazan-kalem-siyah06 · 1 month
Text
Seviyorum huzur veren insanları
İnsana insan gibi yaklaşanları,
Yargılamadan, sorgulamadan,
Her şeyin altında bir neden aramadan
Sınırlarını bilen sınır ihlali yapmayan...
Seviyorum ağır oturaklı konuşan ve öyle yaşayan insanları...
Seviyorum yüreğinde kin nefret barındırmayan
Hır çıkarmak için ona buna sataşmayan,
Kimseyle (......) yarışı yapmayan...
Seviyorum eylemleri ile söylemleri bir birini tutan
Kararlı bir duruşu olan,
Haddini bilen
Hadsizlik karşısında çirkinleşmeden durabilen
Kısaca her şartta insan kalmayı başarabilen,
İnsanlığın dan taviz vermeyen...
Hayranım kendi halinde olan,
Kendiyle barışık savaşmak için sağa sola bakmayan
İyilikten güzellikten yana olan insanlara...
En büyük nimet şu hayatta böyle insanlara sahip olmak,
En büyük huzur huzursuz insanların huzurunuzu kaçırmadığında sessiz sedasız uzaklaşıp kendi dünyalarında baş başa bırakmak....
Benim hayat felsefem,
Yapılan her çirkinlik eylemle ya da söylemle huzuruma yapılmış bir saldırı olarak algılarım ve gardımı alırım,
Ne mi yaparım,
İnsan gibi gelen herkes başım gözüm üstüne,
İnsan gibi gelip yılan gibi sokmaya çalışanlara da,
Size ayrılan sürenin sonuna geldik der uğurlarım hayatımdan....
Çünkü,
Huzurum benim her şeyim
Huzurla gelene huzur veririm,
Bozmaya çalışanlara da kapıyı gösteririm...!
Tumblr media
Anneme söyleyin;
Gelsin...
Kırk şafağı gözlerimle selamladım.
Ve kırk güneş hoşça kal dedim ışığına.
Anneme söyleyin;
Gelsin.
Beş taş,
iki misket,
kuyruksuz uçurtma,
saçsız bebek,
kırık tahterevalli,
yalnız salıncak,
Ağladı ağlayacak...
Anneme söyleyin
Gelsin.
Kendimi çoktan sobeledim.
Artık ebe değilim.
Bilsin…
Anneme söyleyin ,ne olur söyleyin ,,,,
Gelsinnn....
Tumblr media
9 notes · View notes
benianlasan · 24 days
Text
Aklımda bi tahterevalli var,
16 notes · View notes
azad30altug · 1 month
Text
İyice görüyorum artık düzeni.
Orada, bir avuç insan oturuyor yukarıda,
aşağıda da bir çok kişi.
Ve bağırıyor yukardakiler aşağıya:
"Çıkın buraya gelin ki,
hepimiz olalım yukarıda."
Ama iyice gözlediğinde görüyorsun,
neyin saklı olduğunu
yukardakilerle, aşağıdakiler arasında.
Bir yol gibi gözüküyor ilk bakışta.
Yol değil ama.
Bir tahta bu.
Ve şimdi görüyorsun açıkça;
Bu bir tahterevalli tahtası.
Bütün düzen bir tahterevalli aslında.
İki ucu birbirine bağımlı.
Yukardakiler durabiliyorlar orada,
sırf ötekiler durduğundan aşağıda.
Ve ancak;
aşağıdakiler, aşağıda oturduğu sürece
kalabilirler orada.
Yukarıda olamazlar çünkü,
ötekiler yerlerini bırakıp çıksalar yukarı.
Bu yüzden isterler ki;
aşağıdakiler sonsuza dek
hep orada kalsınlar.
Çıkmasınlar yukarı.
Bir de, aşağıda daha çok insan olmalı yukardakilerden.
Yoksa durmaz tahterevalli.
Evet, bütün düzen bir tahterevalli.
BertoltBrecht
Tumblr media
9 notes · View notes
ata-1966 · 1 month
Text
Tumblr media
TAHTEREVALLİ
İyice görüyorum artık düzeni.
Orada, bir avuç insan oturuyor yukarıda,
aşağıda da bir çok kişi.
Ve bağırıyor yukardakiler aşağıya:
"Çıkın buraya gelin ki,
hepimiz olalım yukarıda."
Ama iyice gözlediğinde görüyorsun,
neyin saklı olduğunu
yukardakilerle, aşağıdakiler arasında.
Bir yol gibi gözüküyor ilk bakışta.
Yol değil ama.
Bir tahta bu.
Ve şimdi görüyorsun açıkça;
Bu bir tahterevalli tahtası.
Bütün düzen bir tahterevalli aslında.
İki ucu birbirine bağımlı.
Yukardakiler durabiliyorlar orada,
sırf ötekiler durduğundan aşağıda.
Ve ancak;
aşağıdakiler, aşağıda oturduğu sürece
kalabilirler orada.
Yukarıda olamazlar çünkü,
ötekiler yerlerini bırakıp çıksalar yukarı.
Bu yüzden isterler ki;
aşağıdakiler sonsuza dek
hep orada kalsınlar.
Çıkmasınlar yukarı.
Bir de, aşağıda daha çok insan olmalı yukardakilerden.
Yoksa durmaz tahterevalli.
Evet, bütün düzen bir tahterevalli.
Bertolt Brecht
9 notes · View notes
Note
Bak, gene yaptım işte.
Her on yılda bir
Nasılsa buluyorum yolunu
Yalnızca otuzundayım
Ve kedi gibi dokuz canlı.
sylvia plath
"ve ancak; aşağıdakiler, aşağıda oturduğu sürece kalabilirler orada. yukarıda olamazlar çünkü, ötekiler yerlerini bırakıp çıksalar yukarı. bu yüzden isterler ki; aşağıdakiler sonsuza dek hep orada kalsınlar. çıkmasınlar yukarı. bir de, aşağıda daha çok insan olmalı yukardakilerden. yoksa durmaz tahterevalli. tahterevalli. evet, bütün düzen bir tahterevalli."
10 notes · View notes
alasestrellas · 1 year
Text
Mükemmelll bir gün geçirdik hemen anı olarak yazmam lazıım. Dışarı çıktıkk normal rutinimiz kahve, langırt oynamalarından sonraa bizi yurda bırakıyorlardı. Hemen yurdumuzun önünde park var. "Gelin burada da anımız olsun" dedi kız arkadaşlarımdan biri. Ben hemen salıncağa koşturdum. Biraz sallandıktan sonra arkadaşım seslendi. "Burçin gel tahterevalliye biraç uçurayım seni sürekli zıplayıp duruyorsun yanımda" dedi. Gittim hemenn oturduğum gibi havalanmam bir oldu. "Oturdun mu şimdi sen? Boş tahterevalli daha ağırdı." diye dalga geçti. Diğerleri salıncak, kaydırak, spor aletlerinde biz de tahterevalli de dakikalarca vakit geçirdik. Sonra yurda giderken arkadaşıma 'Sırtına atlayayım mıı?' diye sordum baktı bana güldü. 'Sırtıma hep atlıyorsun gel bir şey deneyeceğim' dedi. Tek kolunu belime doladı ve havaya kaldırdı beni. Sporu fazla abartması o kadar iyi ki yanımda sürekli uçurabilecek bir arkadaşımla geziyorum ve asla hayır demiyor 🥺🤭🎊
2 notes · View notes
Text
İncinsen de incitme” sözü karşısında bir yutkunuyor insan… Kalp kırıklığının kulakları sağır eden sesine tercüman olmaktır belki de beklenen. Elini kalbine götürüp “Her şey yolunda.” diyebilmenin gücüdür belki de sahip olduğumuz güç. Kendin olarak, kendi renginle, kendi sesinle, hayatın ritmine eşlik ettiğin sürece devam edecek bu tatlı dans. Tıpkı tahterevalli gibi, biraz göğe doğru bir yükseliş, biraz toprağa dokunuş, nadir de olsa evrenle uyumlandığın denge.
İncinmek acıtır acıtmasına da unutmak ve yeniden başlayacak gücü kendinde bulmaktır işin sırrı. Sertab Erener’in “İncelikler Yüzünden” isimli şarkısı nasıl da nahif anlatır bunu:
Artık beni asla, yaralayamaz hayat, eğer istemezsem
Yıllar beni kolay, yakalayamaz ben, durup beklemezsem
Siz yine de
İncelikli davranın
Benim kadar değilse de…
Dipnot: alıntıdır.
4 notes · View notes
parola-kaos · 2 years
Text
Asıl olay kendini suçlu hissetmek, eksiklik aramak. Büsürü eksiklik buldum bu arada mesela 22 yaşında hangi insan bu kadar kel kalabilir saç mı ektirsem falan diyorum ben bu kadar düşecek insan mıyım ulan. Sikeyim saçı başı. Neden beni sevmedi düşüncesi oluşuyor neyim eksikti ya gerçekten. Diyenler olur şimdi seven her türlü sever falan kimse sevmesin artık sorunum bu değil sadece beni bu kadar eksik ve kötü hissettiren acizlik hissi beni tiksindiriyor. Ben sevilmeyi bırak ölünecek insanım yani eksik değil fazlalığımdan bu ağırlık bu dengelerin bozulşu tahterevalli de hep aşağıdan yukarıya bakmamak lazım ama ben hiçbir zaman aşağı bakamadım sorun şişko olmam da değil. Tanıdığım tüm insanlar karşıma otursa bir ben etmez. Bu ne ego mala bak falan diyenler de olacaktır hayatımda kendimi hep kötüledim şimdi büyük resme bakınca kötülenecek ne yaptın niye böyle yapıyorsun diyorum kendime. Ve gördüğüm tek şey kocaman bir sevgi merhamet vicdan yığını bir insanım. Tanımayın beni tanıtacak bir gücüm halim ve zamanım da yok zaten ama yani gerçekten toplamınız bir kalbim etmiyormuş bu egodan değil de kendime acınası baktığımdan söylediğim bişey bu arada.
5 notes · View notes
pazaryerigundem · 27 days
Text
Güvenli bir çocuk oyun alanı nasıl olmalı?
https://pazaryerigundem.com/haber/186871/guvenli-bir-cocuk-oyun-alani-nasil-olmali/
Güvenli bir çocuk oyun alanı nasıl olmalı?
Tumblr media
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan ile İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Öğr. Gör. Mustafa Cüneyt Gezen, çocuk parklarındaki güvenlik konusuna ilişkin değerlendirmede bulundu.
İSTANBUL (İGFA) – Güvenli bir çocuk parkının oyuncakları ve donanımının, çocukların zarar görmelerini engelleyecek biçimde plastik malzemeden yapılmış olması gerektiğini belirten İSG Uzmanı Dr. Rüştü Uçan, “Zemin ise yine çocukların yaralanmalarını engelleyecek biçimde kauçuk malzemeden yapılmalı. Kum zemin, düşme ve yaralanmalara ve mikrop kapmaya neden olacağı için tercih edilmemeli.” dedi.
Oyun parklarının etrafının ani çocuk fırlamaları düşünülerek 1.5 metre civarında doğal çit ile veya duvarla örülü ve kapı ile girişinin belli olması gerektiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Büyüklüğüne göre parkın bir kısmı çim ve doğal ağaç olmalı. Bu alanda meyve ağaçları varsa bunların ilaçlanmasına dikkat edilmeli. Ayrıca buralara zehirlenmeye sebep olabilecek ağaçlar dikilmemeli. Çocukların oynayacakları kum havuzları, buradaki oyuncaklar sağlam olmalı. Düşmeye karşı emniyetli olmalı” diye konuştu.
Tumblr media
AB STANDARDINA UYUM İSTEĞE BAĞLI
Çocuklar için oyun parkları konusundaki standartlara da değinen Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, Avrupa Birliği BS EN1176 ve 1177 standartlarının, çocuklar için oyun alanı ekipmanlarının tasarımı, kurulumu ve bakımının tüm yönlerini kapsayan kapsamlı bir standart olduğunu ve bu standarda uyum isteğe bağlı olduğunu ancak oyun alanı ekipmanlarını kullanan çocukların güvende olmasını sağlamanın bir yolu olarak görüldüğünü vurguladı.
Çocukların fiziksel, ruhsal, zihinsel gelişimlerinde ve yaşamlarında oldukça kritik bir öneme sahip olan oyun alanlarının çocukların ihtiyaçlarını ve gelişimlerini destekleyecek güvenli alanlar olarak tasarlanması gerektiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Oyun alanlarının güvenliği konusunda bir Avrupa standardı olan ‘TS EN 1176 Oyun Alanı Ekipmanı ve Yüzey Elemanları Güvenlik Kuralları’, ekipmanlara ve zemin düzenlemesine ilişkin genel güvenlik kurallarını kapsıyor.” dedi.
OYUN ALANLARININ ZEMİNİ NASIL OLMALI?
Güvenli bir çocuk parkının oyuncakları ve donanımının, çocukların zarar görmelerini engelleyecek biçimde plastik malzemeden yapılmış olması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Zemin ise yine çocukların yaralanmalarını engelleyecek biçimde kauçuk malzemeden yapılmalı. Kum zemin, düşme ve yaralanmalara ve mikrop kapmaya neden olacağı için tercih edilmemeli. Ayrıca kum zeminlerde kedi, köpek gibi hayvanların rahatlıkla dışkılama alanı olabileceği unutulmamalı.” diye konuştu.
İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı ve Kimya Yüksek Mühendisi Öğr. Gör. Mustafa Cüneyt Gezen de oyun alanları ve parklardaki bakım çalışmalarına dikkat çekerek, “Oyun parklarında salıncak, tahterevalli, tırmanma halatlı donatılar, trambolin gibi oyuncakların düzenli mekanik bakımı yapılmalı, arızalı ya da hasarlı parçalar anında değiştirilmelidir. Varsa yeraltı elektrik kaçakları tespit edilip onarılmalı, ahşap direklerin çürüme tehlikelerine dikkat edilmeli, park çevresinde trafik güvenliği sağlanmalıdır. Bu tür parklar sürekli olarak belediyelerin iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin gözetimi altında bulundurulmalıdır.” diye konuştu.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
aykutiltertr · 6 months
Video
youtube
Özeniyolar Ama Çözemiyolar - Ahmet Demirci Ritim Karaoke Orijinal Trafik...  Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: ( Join this channel to enjoy privileges.) https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. https://youtu.be/duVzldF9aC0 Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın. Özeniyolar Ama Çözemiyolar - Ahmet Demirci Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Ankara Düğünü) Söz - Müzik: Osman KARAKAYA (OsKar) Aranje          : Fatih Tosun Stüdyo/Kayıt    : Arje Müzik Yapım Montaj / Edit / Yönetmen : Onur AYDINYER (Onay Prodüksiyon) Genel Koordinatör:  Mustafa YAVUZ OsKar Yapım İletişim  : 0552 694 86 06 Ahmet Demirci - Özeniyorlar Ama Çözemiyorlar / Çabalıyorlar ama Üzemiyolar   Şarkı Sözleri Bizi eleştiren taklit eder Tavırların beni tahrik eder Yüzümdeki iplemez haller Gelmişi geçmişi tatmin eder Çabalıyorlar ama üzemiyolar Yıkılmadık şükür ezemiyolar Bizim farkımız tarzımız dedik Özeniyolar ama çözemiyolar Bi yanlışa bi insan silerim Aşk espriyse ben gülerim Arkamdan iş çevirenlere Ben hayırlı işler dilerim "Ankara türküleri" kategorisindeki sayfalar Bu kategoride yer alan toplam 73 sayfanın 73 adedi aşağıdadır. A Ah Öleyim Vah Öleyim Akan Sular Ben Olsam Al Almayı Daldan Al (Ankara) Al Kahat Mavi Kahat Alim Gitme Bazara Ankara'nın Taşına Bak Ankara’da Yedim Taze Meyvayı Asker Oldun Vatana (Zalif'im) Aslın Paktır Hiç Kin Yoktur Özünde Atım Araptır Benim Atım Kara Ben Kara Ay Bulutta Bulutta Ay Dolanaydı Gün Dolanaydı Ayaş Yollarından Aştım da Geldim B Bahçelerde Ayda Bar Bahçelerde Gün Döndü Bağda Gülü Budadım Bağlamamın Düğümü Başına Bağlamış Karalı Yazma Başında Acem Şalı Bir Dalda İki Elma Bir Elinde Kantar Bir Gemim Var Adalara Yaslanır Bu Gece Uymamışım C Camilerde Minare D Dama Goydum Yakacak Denize Dalmayınca E Elmanın Aline Bak Eski Evin Merteği Evleri Var Engin F Fidayda (Hüdayda) G Garanfil eker misin, garanfilli yar allı yar Gayadan Bakan Oğlan (Şekeroğlan) Gökte Uçan Tayyare Göle Gidelim Göle Güvercin Uçuverdi (Misket) H Harman Yeri Yaş Yeri Höyüklü'nün Etrafı Köşk Olsun I Irmağın Geçeleri (Ankara) K Kara Kaş Altına Çekmiş Sürmeler Kara Koyun Etlolur Karanfil Suyu Neyler Gülüm Karaşar Zeybeği Karlı Dağlar Ardında Karpuz Kestim Yiyen Yok (Ankara) Kayaların Arını Kezban'ın Alt Odası Sekili Kış Gelince Kar Düşür Osman KARAKAYA (OsKar) Eserlerinden Bazıları : TRİBİN OLURUM KEYFİMİZ ELLERE DERT OLDU ÖZENİYORLAR AMA ÇÖZEMİYORLAR KÖREBE (HAYATIN KUTU PENSE) ODA YANIYO BUDA YANIYO NO MANİTA NO DIRDIR TAKVİM YAPRAĞI AZAR AZAR OLAN OLMAYANA VERECEK SAĞLAM GİYDİRİRİM KINALAR YANSIN (GELİN - DAMAT OYUNU) SEN KONUŞMA SONER ABAYI YAKARIM (GELENE ROMAYI GİDENE KINAYI) GÜLMEKTEN ÖLÜCEM (SANA GÖRE AŞKLAR ŞAKADAN İBARET) YİYOSA GELME YERLE BİR OLDUM DA NE ANKARAYMIŞ ASRIN OLURUM BAKTIM OLMUYO BAKMAYACAM GEMİLERİ YAKARIM (Bİ HOŞUMA GİTTİN GİDİŞ O GİDİŞ) CANIMIN İÇİNDESİN (HERKES SIRTIMDAN VURUYOR) BEN BANA YETERİM DÜNYA KÜÇÜK (MALAMAT) SENDEKİ GÜLÜŞ OLAY EDERİZ YAPIYOSUN BU SPORU ANKARADA AYAZLARI ESTİRDİN MESELA YANİ SEN ANLAT CANIM DİNLİYORUM (EGON HAVALARDA) MAL KAYBI ETİKET ( Bİ HAVALAR) ŞANSIMA TÜKÜRSEM NAPTIN (NAABTIN) TETİKTEYİM SEVERİM BEN (HERKESE YAPIŞANI DEĞİLDE) ANKARALI YER Mİ (KALBİN ŞARJÖR AŞKIN MERMİ) CEVİZ KABUĞU İNCEDEN YANIK HOŞSUN AMA BOŞSUN AŞK BİZE YÜRÜSÜN (AŞARIZDA YAŞARIZDA) SOĞUTTUN AŞKTAN VAZİYET ALIN DEVEYE DİKEN SAÇLARIM BOZULUYO MECNUN OLSAM GÜLÜM OLSAN SON SİGARAM TAHTEREVALLİ BOŞ TENEKE HEVESİNİ ALIRIM KALBİME DİYEMEDİM TARİHE GÖMERİM GÜLÜ SERDİM YOLLARINA DÖRT ÇEKER AŞKA BABA DEDİK SEVDİM BİR ANKARALI ÖLÜSÜNÜ DİRİSİNİ KARA KARA DÜŞÜNÜRÜM İÇİM DIŞIMDAN YORGUN TETİKTEYİM LADES MECNUNLAR KÜPELİ LEYLALAR ŞÜPHELİ ARALIKSIZ SEV BENİ TALAN ETTİN BU KALBİMİ KAN KARIŞTI GÖZYAŞIMA FAZLA DEĞER BÖĞÖN CANLI DERT VARMI KOLEKSİYON ANKARAGÜCÜ FASON AŞKLAR BEN ŞEKER HASTASIYIM MEŞGULE ATTIN CAYIR CAYIR SATRANÇ SEVECEK KALP KALMADI AŞKI SATAN SATANA BİRAZ SAKARIM BİR GÜN BANA GEL DİYECEKSİN KINALAR YAKSIN (TATLI SÖZE HİÇ GEREK YOK) EDERİ KADAR SEVİYO SANSIN AŞKA MÜEBBET (NABZIM 80'LE) KIZ KULESİ AŞK İLMEĞİ ŞİMDİ AŞKLAR O BİÇİM ÖZÜR DİLERİM GÖZLERİM DÜN ARKAMIZDAN KONUŞANLAR SEN SAĞ BEN SELAMET AKLIM HEP SENDE KALDI KURULACAK HAYAL Mİ KALDI BENİ ÇOK ARARSIN FARKEDERSE KAHROLAYIM BENDEKİ SEN DÖNEN DOLAPLAR SİHİRBAZ DÜŞ PEŞİNDE 24 AYAR YALNIZLIK BİZ GİDENİ ABARTMIŞIZ İNCİR GÖZLÜM OKEYE DOLANIYORSUN PAHAIYMIŞSIN MUTLULUK SEVESİM VAR YÜREĞİMDE SONBAHAR ÇALAR SAAT GÖZLERİN İDAM SEHPASI ÇAKMAK ÇAKMAK HARİTA BAŞKENT YANSIN BANAMI SARDIN NEFESİN DAĞILIRDI BAYRAM GÜNÜ BOYNUM BÜKÜK DAHA SONRA ARAYAYIM MI EFSANELER ÖLMEZ ÇÜNKÜ ANGARALI ALIRIM DEDİM Mİ ALIRIM TUZ BASMA YARİM AŞKLAR OLMAZ ALELADE BANA UYAR DIPTIS DIPTIS PARÇALI BULUTLUYUM DÜN 1 BUGÜN 2 DO RE Mİ FA SOL YANIM ANKARA GÜLMEZ OLDU BALALIYIZ BOĞAR BENİ BU ANKARA AŞKTA GERİ VİTES YAPMAM
0 notes
cenap-tekinsen · 7 months
Text
ZITLAR ALEMİ
ZITLIKLAR  ÂLEMİNDE  YAŞAM
Prof. Dr. 0. Cenap TEKİNŞEN
Giriş
Sınırlı olan akılla1anlaşılmasa/beş duyuyla fark edilmese bile, evrende her nesne ve olgu nicelik ve/veya nitelik bakımından rastgele oluşmamıştır. Birbirlerine de asla benzemezler. Her şey birbirinden farklıdır. Sözgelimi yeryüzünün tüm sahillerindeki çakılların hiçbiri şekil, renk, biçim veya ağırlıkları bakımında birbirinin aynı değildir. Niceliklerinin/niteliklerinin bir diğerinde varlığı ya da yokluğu dikkate alınarak anlamlandırılır. Var olan her şeyin anlam ve önemi ancak karşıtının bilinmesiyle mümkündür. Biri diğerinin varlığını zorunlu kılar. Gerçek zıtların mevcudiyetiyle anlaşılır.Zıt, nitelik/nicelik farkını belirtmek için kullanılır.  Karşıtlık göreceli (izafi, rölatif) değerlendirmeye yardımcı olur. Örneğin soğuk su kaynayan suya göre soğuk, buza göre sıcaktır. Böylece varlıkların, nitelikleri ve nicelikleri karşılaştırılarak,  farkına varılır, nitelikleri belirlenir. Bir şeyin karşıtı yoksa onun kendisi de yoktur.       Çinli bilge Lao Tzu2 bir öğretisinde “  her şeyin (örn., iyi/kötü, güzel/çirkin, varlık/yokluk, dolu/boş vb.) bir karşıtıyla bir bütünlük içinde var olduğuna, birbirini tamamladığına/ yarattığına” değinir. Daha açık bir anlatımla zıtlardan biri olmazsa diğeri de olmaz, algılanmaz, farkında olunmaz. Diğerinin değeri bilinmez. Söz gelişi insan acıyı tattıkça şefkati daha çok arar. Zıddı olmayan herhangi bir şeyin anlamı yoktur. Bir şeyin değeri zıddının varlığıyla anlaşılır. Her şeyin kusursuz (mükemmel) olduğu ortamda kötü kavram olarak yoktur. Gerçek zıtlıklarda ortaya çıkar.
Zıtlardan hiç biri nicelik/nitelik bakımından tek yönlü ve sürekli değildir. Karşıtların hangisi fazla ise o gider diğeri gelir. Zıtların birliği işler. Diyalektik gelişme olur. Tek yönlü gelişen nicelik/nitelik kargaşaya yol açar, çürür. Bir anlam ifade etmez. Karşıtı da yok olur.
Evrende her şey hareketlidir. Hareketlilik zıtlığı oluşturur. Hareketliliğin, kısaca zıtlığın, olmadığı ortamda varlık yoktur, süreç yoktur. Hiçbir şeyin olmadığı ortamda hareketli olmak hareketsizlik zannedilir. Dengeyi sağlamak için biri diğerinin yerini alır. Zıtlar birlikte hareket eder, değişime uğrarlar. Çöğüncek (tahterevalli) gibidir. Ardıldır. Yaşamın özü dengede kalmaktır. İki zıt kutup değer bakımından birbirine eşittir. Mutlak iyi/kötüyoktur.   Bir bütünün iki parçasıdır. Evren3 ve yaşam zıtların birlikteliği üzerine kuruludur. Birbirlerini yenemezler. İki zıt kutup (soyut/ somut) değer bakımından birbirini dengeler.
Evrende Zıtlık
Evren nurladoludur; enerji / madde (enerjinin değişik şekli)4 ve bilgiyle yüklüdür. Evrende her şey başka bir şeyle tanımlandığı için zıtlıkların uyumundan ortaya çıkmıştır. Zıtlıkları içinde barındırır.   Her şey (gök cisimleri ve yeryüzündeki canlı/cansız nesneler) birbirlerine muhtaç olarak zıddıyla yaratılmıştır. Her şeybirbiri için zıttı(örn.,sıcak- soğuk, nefret- sevgi, iyilik- kötülük, fakirlik- zenginlik,  dürüstlük- yalancılık, ilericilik- gericilik, bütünlük- bölünme, demokrasi-diktatörlük, devrim- karşı devrim, bencillik-özgecilik) ile vardır. Her şey zıddını kendi içinde taşır. Sistem zıtlık üzerine işler.   Evrenin düzeni ve yaşam zıtlıkların gel-gitleri üzerine inşa edilmiştir.  Evren varlığını sürdürdüğü sürece zıtlıklar da birbirlerini kovalayacaktır.
Evrendeki çokluğun mükemmel düzeni ve olağanüstü uyumu her şeyin5 zıddının mevcudiyetinin doğal sonucudur. Kimliğinin karşıtının olmasıyla açıklanır. Diğer bir anlatımla evren zıtlıklar âlemidir. Ve zıtlıkların uyumundan ortaya çıkmıştır. ABD’li bilim insanı Heinz R. Pagels’in (1939-1988) dediği gibi “Evren zıtların şaheser bir uyumudur”.
Zıtlığın var olduğu ortam görecelidir. Evrende mutlakıyet yoktur; izafiyet egemendir. Evrendeki ahengin yapısı göreceli olguların birbirini tamamlamasıyla fark edilir. Zıtlar birbiri için gereklidir, vardır. Biri olmazsa diğeri de olmaz. İç içe bir bütündür, birdir. Dolayısıyla her şey kimliğinin zıddıyla bulunur. Uyum oluşturur, kavranır. Yaratanın dışında her şey iki kutupludur. Bu da öbür âlemin varlığını zorunlu kılar.
Yaşamda Zıtlık
Yaşam dengeli zıtlıklarla doludur. Yaşamı etkileyen her sosyal ve biçimsel yapıda zıtlık gözlemlenir. Yaşamın döngüsü zıtlıklar üzerine kurulmuştur. Her şeyin özü kendi zıttından oluşmuştur.  Çünkü biri diğerinin varlığını zorunlu kılar. Çelişkili gibi görünen her şey birbirini betimler, tamamlar. Karşıtlardan biri varsa diğeri de vardır; diğerine göre anlam kazanır, algılanır ve uyum oluşturur. Sözgelimi, karanlık ışıkla, iyilik kötülükle, zorluk kolaylıkla anlam kazanır. Biri olmazsa (ortadan kalkarsa) diğeri anlamsız olur.İlişki nispi bağlamdadır. Her nimetin bir külfeti vardır. “Nimet için zahmet gerek, zahmetler nimet içindir” özdeyişinde olduğu gibi. Hayat zıddı olan ölüm gerçeğiyle anlamını bulur. Biri olmazsa diğeri de, yani zıddı da, yok olur. Çünkü var olan hiçbir şey ifade etmez. Zıt olmadıkça zıttı tanınamaz.
Zıtlar ikiliklerine rağmen aynı şeydir; ”bir” in (örneğin bıçağın yan yüzleri; karanlığın en derin anından sonra ki güneş ışıltısı, ölümün hayatın arka yüzü olması gibi) ayrı yanlarıdır. Karşıtını gerekli kılar, beraberinde taşır. Biri yoksa diğeri hiçtir. Biri olmadan diğeri de olmaz Her ikisi de bir bütünü oluşturur. Ayrı değerlendirilemez. Parçalara ayrılamaz. Sözgelimi, kötülük olmazsa iyilik yok olur, anlamı kalmaz; tatlı acıyla, büyük küçükle, durağan hareketle, sevgi nefretle anlam kazanır. Birbirini takip eder. Zıtlıkların çatışmasını ve birliğini irdeleyen İyonyalı Filozof Herakleitos6  “Her şey karşıtların kavgasından doğar. Varlık yokluğu, yokluk varlığı meydana getirir. Varlık ve yokluk, olmak ve olmamak, yaşamak ve ölmek bir ve aynı şeydir. Eğer bunlar aynı şey olmasalardı, değişip birbirine dönüşmezlerdi. Çember içinde başlangıç ve son aynı noktada birleşir” der. “Zıtlıklar yararlıdır, en iyi uyum farklılıklardan çıkar” ilkesiyle de kendinden sonra gelenleri etkilemiş, yakın çağın önemli düşünürleri (örn., Goethe, Hegel, Nietzsche, Höderlin)ne örnek olmuştur. Bu bağlamda Goethe7 “Sevincin bir acı yanı, acının da bir sevinçli yanı olmalıdır” ve “ Geçirilmiş bir bela, bir servettir”; Hegel’e8 göre“her şey bir zaman çerçevesinde sürdüğünden geçici ve sınırlıdır ve her şey kendi zıttıyla kaimdir. Ne zaman bir güç kendi zıttına galip gelirse, o zaman değişiklik başlar. Değişim daire şeklinde değil sarmal şekildedir”. Nietzsche9 de “Yokluk büyük varlıktır azizim, yeter ki fark edebilesin”, ve “Acı mutluluk için fırsat veren koşuldur” der. Ayrıca Veysel Karani10 de “Hakk rızası zıtlıklardadır” diyerek zıtlıkların önemini vurgulamıştır. Eski yeniye anlam kazandırır.  
Zıt olgular gerektiğinde/yeri geldikçe bir diğerinin yerine geçerek dengeyi (istikrarı, uyumu, adaleti) sağlar; örüntü sergiler. Bu bağlamda, Neyzen Tevfik (Kolaylı) 11 “En büyük keyif yokluktur, kıymetini bilene” der. Bir nedene bağımlı olarak varlıklarını (mevcudiyetlerini) sürdürürler, birbirinden ayrılmazlar. Gece gündüzün, hastalık sağlığın, şer hayrın, varlık yokluğun algılanmasını sağlar. 
Yaşam iniş(ler) ve çıkış(lar)  ile doludur. Hiçbir şey sürekli mutlak değildir. Sürekli kazanan/kaybeden de yoktur. Başka bir anlamla her kişinin kendi halince bir sevinci ya da derdi olur.  Farklılıklar yaşama değer katar,  renklendirir; gelişmeye, ilerlemeye uygun ortamı oluşturur. Yaşam süresindeki iyilikler/kötülükler, olumlu/olumsuz olgular insanın olgunlaşmasına,  iyimser olmasına katkıda bulunur. Varoluşundan itibaren her insanın yaşamında olumlu ve olumsuz durumlar birbirini takip eder. Hayatına anlam katar.  Her şey gelip geçicidir. “Şer (fenalık, kötülük)de hayır vardır”, “Bu da geçer ya Hu”  “Her güçlüğün arkasında bir kolaylık/rahatlık vardır” özdeyişleri zıtların sürekli olamayacağını ifade eder. Kendini aşmanın, yenilemenin yolunu gösterir. Derdin insana şifa olduğunu, cefayı çekmeyenin şifanın kıymetini bilmeyeceğini Mevlana Celaleddin-i Rumi12   “Allah bir kulu sevdiği zaman ona bazı belalar ve sıkıntılar verir”, “Üzülme! Ayağına batan dikenler, aradığın gülün habercisidir”, “iyiyi bilmedikce kötüyü bilemezsin”  deyişleriyle anlamlandırır. Bu bağlamda Âşık Veysel (Şatıroğlu) 13 de bir şiirinde “Anlatamam derdimi dertsiz insana, dert çekmeyen dert kıymeti bilemez/ Derdim bana derman imiş bilemedim, hiçbir zaman gül dikensiz olmaz” der. Bir şeyin değerinin bilinmesi karşıtlarının algılanmasıyla mümkündür. Zıtlıklar olmazsa sağlıklı, objektif değerlendirilme yapılamaz. Çünkü insan, kendini özel kılan aklıyla ayırt etme yetisine sahip olduğundan, herhangi bir şeyin niteliğini (örn., kalite, başarım-performans vb.), sadece zıddını dikkate alarak/zihninde canlandırarak değerlendirir. Farkı belirler. Kategorize eder. Kötülük, günah, hastalık, gaddarlık, elem olmadan iyiliğin, sevabın, sağlığın, şefkatin, hazın kıymeti anlaşılmaz. Küfür (dinin temellerinden sayılan inançları inkâr etme) olmadan din olmaz. Çünkü din küfürü terk etmek esasına göre kurulmuştur. İnsan küfürü bırakırsa asıl olan imana kavuşabilir.Hak kavramı haksızlık olmasaydı bilinmez. Çirkinlik güzellik arayışına yol açar. Sağlığı hastalık hoş yapar. Zıtlıklar yaşamda boşluğu doldurarak anlamlı kılan farklılıklardır. Var oluşun (yaratılışın) en doğal yasasına göre “Her yeni eskimeye mahkûmdur”. Halk deyişiyle eskisi olmayanın yenisi olmaz. Dolayısıyla doğuma ölüm yakışır. Ölüm düşüncesi bile yaşama güç ve anlam verir.
Zıt olay ve nesneler arasında hem çelişki hem de ilişki vardır. İki zıt özellik karşıtına anlam kazandırır;  etkisizleştirerek değer katar. Ağlamak ve gülmek sevginin belirtisidir. İnsan sevdiği ayrıldığında ağlar, sevdiğine kavuştuğunda sevinir. Kısaca aynı nedenle, sevdiğinle, hüzünlenir veya huzur bulur. Sözgelimi,  Leonardo da Vinci14uzmanları, tanınmış resim eleştirmenleri tüm zamanların en ünlü ve muhteşem resmi Mona Lisa’nın 15 temel özelliğinin resimdeki yüz ifadesi, özellikle tebessümün gizeminde saklı olduğu konusunda hem fikirdir. Gizem ise Mona’nın gülümsemesindeki zıtlıkların (iyi ile kötünün, şefkat ile gaddarlığın, baştan çıkarıcılık ile masumiyetin) kesişmesine ve en iyi yansıtılmasına bağlanmaktadır.
İstenmeyen şeyler sevinmeyi gerektirecek kazanımlar sağlar. Sevgisizlik sevilmeye vesile olan olağanüstü bir duygu yumağını oluşturur. Doyumsuz özgürlüğün tadına özgür olmayanlar varabilir. Acıyı yok edersen haz, sıkıntıyı yok edersen mutluluk olmaz. Sefanın, sevincin, mutluluğun tadılması zorluğun olmasına bağlıdır. Zorluk olmazsa başarının sevinci, acı/sıkıntı/cefa çekmeden de mutluluk hissedilmez. Hüznü yaşamadan sevinç tarif edilemez. Her şey, kolay olmadan önce zordur.
 Yaşam süresince tam ve sürekli mutluluk yoktur. Mutluluk veren şeyler kişiye ve ortama göre değişir ve farklı düzeyde algılanır. Diğer bir anlatımla bir anlık/kısa bir süre olan olumlu/olumsuz olma durumu kişiye göredir, bir başkası için daha etkili ve uzun süre algılanabilir. Sahip olduğunun tadını çıkaran mutludur. Bu da kişiye göre değişir. Her isteğine/arzusuna kavuşanın mutlu olduğu da söylenemez. Sahip olduğunda mutluluk duyacağı herhangi bir şey olmayacağından tam mutlu olamaz. Mutluluk, mutsuzluk olduğu süre bir anlam kazanır. Mutlu yaşadıkları düşünülenler, sürekli mutlu olsalardı, mutlu olmak onlara bir şey ifade etmezdi. Mutluluğa giden yol mutsuzluktan geçer. Açken yediğin yemekten, yorgunken uyumaktan alacağın haz gibi. Leonardo da Vinci “En büyük mutluluk mutsuzluğun sonucu olarak meydana gelir…” der. Mutluluğu aramayacak kadar mutlu, mutsuzluktan korkmayacak kadar mutsuz olursan yaşam bir anlam kazanır. Yaşamı anlamak insanın kendini tanımasıyla mümkündür. Bir insanın, olumsuz yönlerini fark etmeden iyi olması düşünülemez. Bu durumu Niyazi  Mısri16,  bir şiirinin
        “Derman aradım derdime
Derdim bana derman imiş
Bürhan (kanıt) arardım aslıma
Aslım bana bürhan imiş”
mısralarında dile getirerek derdin derman olduğunu kısa ve etkili bir şekilde anlatır. Günah sevaba, keder sevince, yoksulluk varsıllığa, çirkinlik güzelliğe, nefret sevgiye, cimrilik cömertliğe, gizlilik açıklığa, siyah beyaza, yokluk varlığa anlam katar. Nietzsche bu bağlamda  “Yaşamak acı çekmektir. Hayatta kalmak ise, bu acıda bir anlam bulmaktır” der. Yokluk varlık olmadan belirtilemez. Yoklukta nitelik ve nicelik yoktur. Niteliği olan ama niceliği olmayan “sıfır” kavramıyla da ifade edilemez. Bu bakımdan yokluğa varlık anlam katar.
Sonuç
         Evrende ve yaşamda ki tüm işlevler iki zıt (eksi ve artı) yükle/ etkileşimleriyle ilintilidir.          Evrende soyut ve somut bütün olguların, parçacıkların (nesne) ve kavramların her zaman bir karşıtı vardır. Bunlar bir bütünün parçasıdır birbirine bağlıdır, birbirini takip eder.“Her gecenin bir gündüzü vardır” deyişinde olduğu gibi birbirini dengeler. Yaşam, -eşsiz güzelliğiyle evren gibi-, zıtlıkları bir denge ve uyum içinde barındırır. Yaşamın özü dengede saklıdır. Zıtlar sürekli değildir. Aradaki dengeyi korumak için er ya da geç kendini gösterir. Biri diğerinin yerini yaşam halkasında er ya da geç alır. Doğadaki afet olayları (örn., deprem, sel, tufan, kasırga, dev dalga/tsunami vb.) da yaşamın dizem (ritim)idir. Bir nedene bağımlı olarak işlevlerini sürdürürler. Bu denge içersinde karşıtların birbirine oranı, sözgelimi 1:1 veya herhangi bir sayının kendisine bölünmesiyle çıkan sayı gibi, sabittir. O da birdir. 
         Yaşam insana iyisiyle/kötüsüyle, eğrisiyle/doğrusuyla sunulan bir lütuftur. Zıtlıkların  (örn., hayır/şer, gazap/rahmet) uyumundan dünya yaşam düzeni ortaya çıkmıştır. Benzer yüklerin (- veya +) birbirini itmesi gibi yaşamda da aynı olgular birbirini iter, zıttını çeker. Doğadaki ve yaşamdaki olgular doğrusal (linear) değildir. Kendini organize eden bir yapı gösterir. İnsan geçmiş ömrünü sorguladığında inişli çıkışlı olduğunu görür. Bu bağlamda divan şairi Yusuf Nabi17 “ Bağ-ı dehrin hem hazanın hem baharın görmüşüz, Neşatın da gamın da rüzgârın görmüşüz” (Dünya bahçesinin hem hazanını hem baharını görmüşüz, Neşesini de kederini de rüzgârını görmüşüz) der.
 Yaşam gerçeklerin aynasıdır. Zıtlıklar pınarından beslenir. Sürekli mutluluk yoktur. Hiçbir şey olduğu biçimde kalmaz, karşılıklı ilişkiler yumağı içinde devinir. Her kişinin kendi halince bir derdi olur. Bu bağlamda Anton Pavloviç Çehov18 “Mutlak bir mutluluk yoktur. Her mutluluk kendi içinde bir zehir taşır ya da dışarıdan gelen bir zehirle zehirlenir” der.  Bir anlamda iyiliğin özünde kötülük vardır. İyilik kötülüğü yok etmeyi planlar. Bu da bir çeşit kötülüktür. Kötülük iyiliği ortadan kaldırdığında düşmansız kalır. Kendisiyle çelişkiye düşer. Karşıtlar olduğu gibi kabullenilirse yaşamın farkına varılır, yaşam anlam kazanır. Bu bağlamda Nietzsche “Hayatın anlamını anlamak istiyorsan tehlikeli yaşayacaksın” der. Yani insan hayatını tam manasıyla yaşamak için acı çekmek riskini almalı ve bunu azletmeli. Zıtlar devinim halindedir, birbirlerine dönüşürler. Zıtların dönüşümüyle yaşam sürer. Zıtlıklar, farklılıklar oluşturarak yaşama değer katar. Zıtlar var olduğundan insan dinamiktir; hayır,  şerre meyillidir.
 Zıtlığın kavranması hayata bakışı değiştirir. Bir şeyin karşıtının olmasını aklıyla kabullenen ve normal karşılayan kimse, yaşamın gerçeklerini bilir. Yaşanan olguları daha iyi değerlendirir. İyimser olur, hayata olumlu bakar. Yaşamı anlamlı olur. Yaşanan olgulardan ibret almanın anahtarı, mutlu hayat yaşamanın özü zıtlıklarda gizlidir. Yaşamı anlamlı kılmak için arada sırada kederlenmek, azaba uğramak, zorluklara maruz kalmak hayatın doğasında vardır.  Zıtlıklar ruhu besleyerek insanları kaynaştırır. Büyük Türk şairi ve mutasavvıfı (tasavvuf inançlarını benimseyerek kendini Tanrı'ya adayan)  Yunus Emre19 bir şiirinde
        “Ne varlığa sevinirim,
Ne yokluğa yerinirim,
……………………………”
der. Yaşamın anlamını bilmeyen mutlu olamaz. Yaşam kalitesi insanın kendini çok iyi tanımasına ve zıtları (olumlu/olumsuz olguları) törpüleme düzeyine bağlıdır. Duygu, davranış ve niteliklerini iradesiyle denetyebilen/ nefsine hakim olan kimse iradesiyle denetliyebildiği ölçüde mutluluk/ mutsuzluktan arınır. Nefsi eğitmek için mutluluk veren şeylere direnmek, sevilen dünya nimetlerine  (örn., oyun eğlence vb) fazla dalmamak gerekir. Bu bağlamda irade sağlamlaştırılmalıdır. Özetle sabırlı olma, özeleştiride bolonma, benlikten sıyrılma en etkili ve kapsamlısonuçlara ulaştırır.
İnsanoğlu sürekli mutluluğa/kazanıma sahip olmanın peşindedir. Heyhat, bilmiyor ki sürekli mutluluk/kazanım yaşamın doğasına aykırı. Âlemdeki zıtlıklar hayatı renklendirir. Herkesin bir hayatı vardır; herkes kendi hayatını kendi yapar ama Yüce Tanrı’nın düzeni içinde yaşamını sürdürür. Her şeyin zıddını kendi içinde taşıdığını kabul eden hayatın akışını doğru kavrar, daha huzurlu yaşar. Yaşamda istemeyen şeyler, kabullenilirse çıkar boşluğunu zıttı doldurur. Diğer bir ifadeyle mutsuz, mutlu olmazsan yaşamı değerlendiremez, hayattan ders alamaz ve tecrübe kazanamazsın. Gülümsemezsen ağlamazsan hayattan ders alamazsın.  Gelişmeler zıtlıkların yaşanmasıyla kazanılır. Böylece deneyim artar, bilgi sahibi olunur.
 1 Aklın sınırsız (örneğin, başlangıcı ve sonu olmayan kavramların zamansızlık ve mekânsızlık boyutunda değerlendirmesi) olanı kavrayıp algılaması ve zihninde canlandırması zordur. Çünkü bilinmeyende sınır yoktur.
2    Lao Tzu (Laozi)yaşlı usta/üstat lakabıyla tanınan filozof; Lao Tse, Lao Tze olarak da bilinir. Çin’de MÖ 4. Asırda (MÖ 320±80) yaşadığı kabul edilmektedir. Tao Te Ching (Dao De Jing) Yol/İlke ve erdem- (Yüce Aklın Erdemi) adlı bilgelik öğretilerini içeren 81 şiirli-meselden, özdeyişten oluşan klasik Çin metninin yazarıdır. Taoizmin kurucusudur.
3   Evren: Kainat, kozmos, galaksiler topluluğu, İslami deyimle âlem.  
4 Madde (elektron-, proton+, nötron): Enerjinin yavaşlatılmış hali, enerji yumağı. Maddenin temel taşı yoktur. Temelinde enerji vardır. Algılanan/algılanmayan her şey bu temel enerjiden oluşur. Her şey enerjidir. Birbiriyle ilintilidir; bir bütünün (evrensel enerji) parçasıdır. Zıddı (karşıtı, ters ikizi) antimaddedir. Antimadde (pozitron+, proton+, nötron) 1933’de Nobel Fizik Ödülünü alan Paul Adrien Mauice Dirac’ın (Bristol 1902-1984) denklemiyle ortaya çıkarılmış ve sonraki gözlemlerle varlığı doğrulanmıştır.
5     Evrende her parçacığın kendisiyle tıpa tıp aynı ama yükü zıt bir parçacığı vardır. Örn., elektronun   zıddı pozitrondur.
6   Efes’te MÖ 535-475 yıllarında yaşayan, batı felsefesinde dinamik bir felsefi sistem ortaya koyan ilk  büyük düşünür.
7 Goethe, Johann Wolfgang Von. Alman (1749 Frankfurt-1832 Weimar) Dünya edebiyatının ünlü yazarlarından, eğitimci, doğa bilimci, filozof.
8 Georg Wilhelm Friedrich Hegel (1770 Stuttgard-1881 Berlin) "diyalektik mantık"ın kurucusu, filozof.
9 Nietzsche, Friedrich W. Alman (1844 Röcken-1900 Weimar) filolog, filozof, kültür eleştirmeni, şair ve besteci.
10    Yemen’in Karn Köyünde doğan MS. 657’de Sıffin Muharebesinde şehit olan, tasavvuf ehli.
11  24.03.1879 (Bodrum) – 28.01.1953 (İstanbul) yılları arasında yaşayan Samsunlu ( Bafra’nın Kolaylı nahiyesi)   şair, besteci, yazar. Çağımızın önemli fikir adamı, yergi (hiciv) ustası.
  12 1207 (Behl) – 1270 (Konya) yılları arasında yaşayan mutasavvıf, şair, fakih (bir konuyu iyi bilen, anlayan; derin bilgi sahibi), âlim, düşünce adamı.
13 25. Ekim.1894 – 21. Mart. 1973 yılları arasında yaşayan Sivaslı (Sivrialan köyü, Şarkışla) aşık geleneğinin ünlü temsilcilerinden, çağımızın efsane halk ozanı.
14  Leonardo Piero da Vinci, 15 Nisan1452 (İtalya, Floransa’nın Vinci kasabası)- 2 Mayıs 1519 (Fransa,  Amboise şehri) yılları arasında yaşayan, elimizde bazıları tamamlanmamış onyedi resmi bulunan dahi- sanatcı (ressam, mimar, heykeltıraş), mucit, askeri mühendis, bilim (anatomi, botanik, jeoloji-fizik) insanı.
15  Mona Lisa, Floransalı Francesco del Giocondo’nun 3. karısı Madonna Elizebetta’nın takma adı. Mona Lisa tablosu 1503/1504 yılında yapılmaya başlanmış tamamlanması dört yıl sürmüştür.
16  1618 (Soğanlı köyü, Malatya)- 1693 (Limni Adası) tarihleri arasında yaşamış sofi ve tasavvuf edebiyatı ustası.
17  Yusuf Nabi ( 1642 Urfa- 10 Nisan 1712 İstanbul) devlet, toplum ve sosyal hayatı eleştiren divan edebiyatının tefekkür (düşünce) şairi.
18  1860-1904 yılları arasında yaşayan, 1887 Puşkin ödüllü, modern kısa öykünün öncüsü ve  oyun yazarı, Rus hekim.
19  İç Anadolu’da  1238-1321 yılları arasında yaşayan Türkçe şiirin öncüsü, halk şairi, mutasavvıf.
                     [email protected]     Prof. Dr. O. Cenap Tekinşen
1 note · View note
cointahmin · 10 months
Text
Stock-2-Flow modelinin ünlü mucidi PlanB, ayı piyasasının sona erdiğinden emin. Kripto analistleri sıradaki boğa dönemi için önümüzdeki aylara işaret ediyor.PlanB’ye nazaran ayı piyasası sona erdi, işte ispatıBitcoin (BTC) fiyatı, yaklaşık üç haftadır 30.000 doların üzerinde vakit geçiriyordu. Haftalar boyunca dar bir aralıkta sıkışıp kaldı. Bu esnada, boğaların mı yoksa ayıların mı galip geleceği konusunda spekülasyonlara yol açtı. Ama, Bitcoin dayanıklılığını korudu ve artık tanınan analistler ayı piyasasının sona erdiği konusunda hemfikir hale geliyor.Bunlardan birinde PlanB, Twitter’dan takipçilerini “şimdiye kadarki en makus Bitcoin ayı piyasası” olarak isimlendirdiği durumdan sağ çıktıkları için tebrik etti. Tweet’e, dengeli bir yükseliş trendi gösteren ve Bitcoin fiyatının şu anda trend çizgisinin üzerinde kapandığını gösteren bir Bitcoin 200 Haftalık Hareketli Ortalama eşlik etti.https://twitter.com/100trillionUSD/status/1679076101421662208 Bitcoin’in 30.000 dolar bölgesine sıkışması, pek çok yatırımcıya olumsuz volatilitenin sona ermiş olabileceğini gösterdi. Bu itimat, BTC ile bağlantılı bir dizi olumlu temel ile güçlendirilmiştir. Örneğin, MicroStrategy misal ataklar yapmayı düşünen öbür Wall Street firmalarına bir güvenoyu olarak önde gelen BTC biriktirmeye devam etti.Geçtiğimiz birkaç hafta içinde, Amerikalı yatırım yöneticisi BlackRock tarafından körüklenen yeni heyecanla birlikte, spot Bitcoin Borsa Yatırım Fonlarına (ETF’ler) olan ilgi tekrar canlandı. Evvelki müracaatlarının birden fazla SEC tarafından reddedilen Fidelity Investments ve Invesco idi. Teknik indikatörlerle birleşen bu olumlu eğilimler, PlanB’yi bu ayı piyasasının sona erdiği konusunda optimist görünmeye itiyor.Sıradaki kripto boğasının zamanlamasıKripto para piyasası en güçlü boğalarından birini 2021’de deneyim etti. Bitcoin, Ethereum, Dogecoin ve başka önde gelen kriptolar ATH düzeylerine ulaştı. Ama piyasa 2021’in sonlarında düşmeye başladı. Düşüş eğilimi, yatırımcıların sabrını sınayarak 2022’ye kadar devam etti. 2023, piyasalar her iki istikamette de tahterevalli ticaretinde kaldığından, bir karışık döngüler torbasıdır. Bununla birlikte, satış yapmak için süratli karar verme penceresi dar olduğundan, bu şartlarda kar elde etmek zordur.Bu noktada, kripto analisti Chris Burniske, kripto para piyasalarının 2024’te toparlanmaya başlayacağını kestirim ediyor. Bu Bitcoin’in yalnızca 5 ay sonra harekete geçeceği manasına geliyor. Chris Burniske’a nazaran, “Gelecek yıl 2025’e gerçek parti başlamadan evvel, ayılar muhtemelen bu yıl kaliteli kripto para varlıklarında %20-%40’lık bir düşüş için bir baht daha yakalayacak. Asıl soru, bu düşüşün hangi fiyatlardan başlayacağıdır.”https://twitter.com/cburniske/status/1678560293511917568 Burniske’ye nazaran, kripto para piyasası düşüşünün katalizörü, Federallerin faiz oranlarını yükselten şahin duruşu. Bununla birlikte, enflasyon denetim edildiğinde ve rayına oturtulduğunda, kripto para piyasaları toparlanabilir dedi.https://twitter.com/WatcherGuru/status/1679105992460587008 ABD’de enflasyon şu anda %3’e düştü. Bu ada beklenenden çok daha düşük bir düzey. Mart 2022’den itibaren FED, enflasyonla çaba etmek için arka arda 10 defa faiz yükseltti. Bu da kripto piyasası için çıkar sağlıyor. cointahmin.com olarak aktardığımız üzere, 13 Temmuz’un Ripple zaferi de kripto lehine değerli bir boğa başlattı.
0 notes
ata-1966 · 6 months
Text
Tumblr media
Çocukluğunun ilk yıllarından beri kalbine bir keder dikeni saplanmıştı ve yaşamının her anı bu dikeni yerinden çıkarmakla daha çok batırmak arasında gidip gelen bir tahterevalli oyunuydu. Tüm çocukluğu, sonrasında yaşayacağı hayal kırıklıklarına hazırlanmakla geçmişti.
Ayhan Özden
12 notes · View notes
jusovic · 11 months
Text
Yerim Dar
Sakat atı vururlar, ayaklarım buz
Yürüdükçe yürürsün, tahterevalli tahtında
Bırakırım kendimi, tamirat başlar
Sakat atı vururlar, midem taş
Boşa koyarım, boşuna koyarım
Sıcak bardak avucumda, nefesim tık tık
Uzaklarda Yalova'nın ışıkları, genişletiyor göğsümü
Yalanlar, yanılanlar, yananlar
Vurmasınlar atları, gözlerim düşer
Eylemek gerek derler, ittirirler
Hengameye davetiye
Kıpırdamak, yerinden etmeden kimseleri
Geleceğe yürümek, ayak sürümeden
Herkesin başrol aldığı bu seyircisiz oyunda
Repliklerim ezberimde, kostüm tamam,
Sahne tozu ışığın huzmesinde,
O da kendi sahnesinde
Dekorlar çağırıyor öyküyü
Sıram geldikçe oynarım
Oynarım oynamasına da..
Bana bakma benim Yerim dar
0 notes
Text
Tumblr media
Doldum da kadehi doldurdum, doldurdum
Önümdeki gülü soldurdum
Sızlarım sızıma nağmeler dostlarım var kışıma renk veren
Koştum durdum izler peşinde, alemlerden alem içinde, içinde
Hallerim hareketin içinde
Kalabalıkta sallanır oltalar
Aklımda bi' tahterevalli var
Yangınla yağmur peşi peşine
0 notes
gezegenxcomtr · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Gezegen X çocuk parkı ve çocuk oyun parkları 2017 yılında kurulmuş, çocuk parkı, kauçuk zemin kaplama , oyun parkı, çocuk oyun parkı, çocuk oyun parkları, oyun grubu, çocuk oyun grubu, çocuk oyun grupları başta olmak üzere  tecrübe ve birikimi ile müşterilerimize hizmet sunmaktayız. Çocuk oyun parkları ve oyun araçları; çocuk ergonomisi ve güvenliği ölçü alınarak bilimsel olarak tasarımı yapılan ve üretilen araçlardır.
Bu amaçla Gezegen X; birikimli uzmanlarıyla projelendirme, planlama ve uygulama yapmaktadır. Gezegen X Kent Mobilyaları; Sağlıklı nesiller yetiştirmenin gereği olarak çocuklarımızın oyun oynarken aynı zamanda fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkıda bulunmanın bilinci içerisinde hareket etmektedir. Gezegen X; otel, motel, tatil siteleri, tatil köyleri, eğitim kurumları ve belediyeler, kısaca çocuğun olduğu her yerde çocuklara özgün mekanlar hazırlamaktadır.
Çocuk Oyun Alanı
Çocukların rahat ve güvenli ortamlarda vakitlerini geçirmesi, günlük olarak yapılması gereken fiziksel aktiviteleri yerine getirmesi oldukça önemli unsurların başında geliyor. Aynı zamanda steril ve kaliteli malzemeler aracılığı ile oluşturulan çocuk oyun alanı da çocukların sürekli olarak vakit geçirdiği yerler arasında olmasından dolayı her çocuğa uygun güvenli bir ortam yaratılması şarttır. Gezegen X çocuk oyun parkları güvenlikli ve kaliteli malzemelerden üretilerek çocukların gönül rahatlığı ile eğlenebilmesine yardımcı oluyor. Farklı ve eşsiz tasarımları ile çocukların ilgi odağı olan Gezegen X çocuk oyun alanları, açık alan spor aletleri rengarenk görünümleri ile çocukların dikkat ve odak noktalarının da gelişmesine katkı sağlıyor. Birçok ilde ki çocuk oyun parklarının referansı olan Gezegen X her geçen gün çocuklar için yaratıcı modeller geliştirerek istenilen her alanda kullanıma uygun olarak tasarlanıyor.
Çocuk oyun alanında yer alan kaydırak, merdiven ve benzeri alanlar kırılma ve aşınmaya karşı dayanıklı olan malzemelerden üretilmesinden dolayı uzun süreli olarak kullanıma uygundur. Gezegen X, çocuk parkı yapımında çocuklara zarar verecek herhangi bir madde barındırmıyor. Çocuk oyun parkları içerisinde yer alan tırmanma çerçevesi, bar setleri, tahterevalli ve labirent gibi ekipmanlar çocukların esnek olmasına, güç ve koordinasyon gelişimine katkı sağlıyor. Çocukların daha sağlıklı yaşam koşullarında büyümesi için Gezegen X çocuk oyun parkları tercih ederek birbirinden farklı tasarımlara sahip bu parkları yaptırarak çocukların daha aktif olmalarını sağlayabilirsiniz. 
Çocuk Oyun Parkı
Çocukların yaratıcılığını ve hayal gücünü geliştirmeye yardımcı olan çocuk oyun parkları çocukların gelişimine büyük oranda katkı sağlıyor. Gezegen X Kent Mobilyaları çocuk oyun parkı modelleri tam anlamıyla çocuklara hitap eden modelleri ile birçok alanda tercih ediliyor. Özellikle çocukların ilgisini çekecek türden birçok seriye sahip olan çocuk oyun parklarında gemi serisi en çok ilgi çeken park türleri arasında yer alıyor. Gezegen X gemi serisi modern yapısı ve rengarenk tasarımları ile çocuklara hitap ediyor. İçerisinde birden fazla kaydırak barındıran gemi serisi her yaştan çocuğa uygun olarak tasarlanıyor.
Ahşap serisi çocuk oyun parkı boyut olarak büyük ve şekil bakımından da farklı bir tasarıma sahip olan çocuk parkı türleri arasında yerini alıyor. Gezegen X serileri arasında en çok tercih edilen Ahşap serisi çocuk parkı 3 ila 15 yaş arasındaki her çocuk için uygundur. İstenilen her bölgeye tercih edilebilen Gezegen X çocuk oyun parkı çocukların iyi vakit geçirmesine destek oluyor.
EN 1176 Genel Güvenlik Standartlarına uygun üretilen Çocuk oyun parkları, çocukların sosyalleşmesine yardımcı olan ve gün içerisinde birçok aktiviteyi tamamlayabildiği yerdir. Park içerisinde bulunan tüm yardımcı araçları aktif olarak kullanan çocuklar hem eğlenceli vakit geçirir hem de burada kendi yaşıtlarını bulabileceği için paylaşmayı ve oyun oynamayı öğrenirler. Düzenli olarak çocuk oyun parklarına giden çocuklar kısa süre içerisinde kendilerini daha iyi ifade ederek kendi başlarına eğlenmeyi öğrenmiş olurlar. Çocuk oyun parkları çocuklar için bu denli önemli olmasından dolayı her il, ilçe ve mahallelerde 1’den fazla çocuk oyun parklarına rastlamak mümkündür. Oyun parkı içerisinde bulunan kaydırak, salıncaklar çocukların dikkatini ve ilgisini çeker. Her çocuğa hitap eden çocuk oyun parkları ile çocukların eğlenmesine katkı sağlayabilirsiniz. Gezegen X oyun parkları birçok il ve ilçede tercih edilerek çocukların beğenisine sunuluyor. Hem farklı hem de birbirinden güzel oyun parkı modelleri ile oldukça ihtişamlı görünümlere sahip çocuk parkları inşa ediliyor. Gezegen X çocuk oyun parkları bionic, origami ve robinya serisi kurulum yapılan alanlara da ekstra hava katıyor.
0 notes