#talihsizlikler

[alicetengelenbirisi]

Bayadır yazmak istemiyordum..İç dökmeli ve baya yaprak dökümü gibi talihsizlikler silsilesine hazır mısınız bilmem..Çok bekledim tatili hep gun saydım sanırım çok istememek gerekiyormuş,pazartesi yola çıkacağımız için alarmımı 9 a kurmuştum.Şefim Aslı 8 i az geçiyordu aradı.Hayırdır noldu derken Fatoş Bernanın kardeşine ne olmuş duydun mu ? dedi.Berna da 8 yıldır dirsek teması çalıştığım ofiste en iyi anlaştığım arkadaşlarımdan biri.Hayır dedim duymadım.Entübe edilmiş dedi o an salonda kalakaldım nasıl olur?neden ?bir sürü soru geliyordu aklıma.Ardından kendi ailesinden biri Celal bayarda eğitim görevlisi akrabası evladını kaybedince kendini başından silahla vurmuş.Bir de dedi Özgenin dedesi kötüymüş hastaneledermiş o da bugün ofiste değil.Aslı bir dur dedm bu nedir nasıl başladım gune😞

Aaa diye diye hazırlandık çıktık evden.Gideceğimiz yani tuttuğumuz ev sahibi kadın ile geçen hafta konuşmuştum dedim yola çıktık diye arayayım.Kadıncağız ses gidik açtı telefonu bende hasta sandım.Sormayın Fatoş hanım oğlumu kaybettim oğlumu diye başlamaz mı ağlamaya.O telefonu nasıl kapattığımı bilemedim.Ne söylesem kime ne faydası var tanımadığım halde içim yandı bir anda benim dahi.

Ordan tabi yola devam ediyoruz.Babam cuma biraz rahatsızlanmıştı ama en son iyi bırakıp çıkmıştık annem haber verdi baban yarın ameliyata gircek.İnanılır gibi değil ama bunların hepsi aynı gün oluyor.Dedim hiç konuşamadık @kagittanyildiz güzelimle iki knuşalım.Yazdım demezmi babamı hastaneye götürüyoruz.Allahım artık oturdum ağladım ağlıcam dualar okudum gidene kadar😞

Eve vardık ama bende ne keyif kaldı ne bir şey.Bizi ev sahibinin teyzesi karşıladı dediki arıtıcı iptal su patladı heryer su halde mutfakta topluyorum.

Gunler geçti öyle böyle.Perşembe ev sahibinin teyzesini yeniden aradım bir iş için bu kez ev sahibimizin kayınpederi vefat etmiş yine hızlıca kapadım telefonu.Ardından yangın haberleri ile eve döndük.Dün de Bernanın kardeşinin vefatı haberini aldık,cenazesindeydim.Akşamı da Defnecimin kulak ağrısı ile taçlandırdık.Haftayı felaket habercisi olarak kapadık.

Bu hafta dileğim geçen haftanın negatifini kaybedecek kadar muhteşem bir hafta olması.

İç daralması için okuyan herkesten af diliyorum burası benim günlüğüm gibi ise ben de iç döktüm sevgili günlük..🥺

[nev-i]

Hayatımda neyi hayal etti ve arzuladıysam hep bi hayal kırıklığı karşıladı beni, neye elimi atsam hep bi hüsran oldu sonucu, bazen bazı şeyleri başardım belki ama hep bi kırık döküklük vardı içinde.. Ben kendimi bildim bileli bu hep böyle.. Hiçbir zaman, hiçbir istediğim ve hayalim gerçekleşirken mükemmel olmadı, kusursuz olmadı, bi anda olmadı.. tüm heveslerimin yıkıldığı bi an hep vardı hepsinde.. Bu talihsizlikler artık genel olarak bütün hayatımı ve aile yaşantımı içine almış bir girdap haline dönüştü.. Ama neyden olduğunu ne için olduğunu buldum şimdi asıl sorunu çözme sürecindeyim... En kısa ve güzel vakitte herşeyin en güzel olacağı zamana yaklaştığımı hissediyorum artık.. Herşey güzel olacak ve geçecek...

[tugceozdemir]

Motivasyon Nedir, Nerelerde Bulunur?

Hayatımı düzene sokacağım diye gaza geldim ve bununla ilgili bir yazı döşeneyim dedim. Bu gazla yatak çarşafını tertemiz bir sayfa hissi yaratsın diye değiştirmek istedim, sonuçta üzerinde oturup bu yazıyı yazacaktım. Ancak temiz çarşaf bulamadığım gibi, çarşaf sandıklarımın hepsi içlerinde takım çarşafları bulunmayan yorgan kılıfı çıkmamış olsaydı, dolayısıyla düzenliliğin anlık gelen bir dürtüyle değil de hayata yayılmış olması gerektiğini yüzüme çarpmasaydı kılçıksız bir motivasyon yazısı olacaktı.

Tüm bu talihsizlikler üzerine kirli çarşafta mı otursaydım peki ya da bu yazıyı yazmasa mıydım? Olur mu hiç, motivasyon yazısını yazmak için bu kadar motive olmuşken, elimde olanlardan bir helva yaptım ve bol miktarda bulunan yorgan kılıfını çarşaf yaptım. Yatağa tam sığmadı, kenarları bir miktar havada kaldı ama ne gam. Sonuçta dört kenardan da aşağı sarkan bir miktar bez parçası vardı, temizdi ve benim için kafiydi.

Bunu yazarken de aklımda beliren soruyu huzurlarınızda size de sorayım; nevresim çarşafın da içinde bulunduğu takıma verilen ad mı yoksa benim yorgan kılıfı diye tüm cahilliğimle ortalığı inlettiğim parçanın adı mı?

Velhasılkelam ufak çaplı dersimizle konuya giriş yapalım, motive olmak için şartların dört dörtlük olmasını beklememeliyiz, o şartları kendimize göre biz organize etmeli ve elimizde var olan imkanları en optimum şekilde değerlendirmeliyiz.

4 paragraf girizgah, hiç fena değil...

Başarılı olmak için sadece potansiyelin yeterli olduğuna inanıyormuşum. Kendimle ilgili farkettiğim ve içine kendi kendimi sıkça düşürdüğüm tuzak bu düşünce. Sanki başarılar, hakedenlere plansız ve emeksiz bir şekilde kendiliğinden gelmeli. Ya da benim aklımda belirlediğim başarılı olmak kriterlerini tamamladıktan sonra kendiliğinden oluşmalı. Bakın ne kadar çok -meli -malı diyorum yazının başından beri. Daha biraz daha sıralayayım da içiniz iyice şişsin, mesela bence kitabına uygun davranmayan, karaktersiz, yeterince kalifiye olmayan, yeterince akıllı olmayan, yeterince dakik olmayan, yeterince planlı olmayan, yeterince söylenen kuralları yerine getirmeyen hiç kimse başarılı olmamalı. Dolayısıyla bunun tam zıttı özellikleri içeren herkes de başarılı olmalı. Eğer başarılı olmak= iyi ve çalışkan olmakla olsaydı, yıllar boyu sınıftaki tüm çiçek kız ve erkekler dünyanın en başarılı insanları olurdu, öyle değil mi?

İşte düştüğüm tuzaklardan ilki ve en önemlisi; ben bir çiçek çocuğum, her şeyi kuralına ve kitabına uygun yapmaya çalışıyorum. Dolayısıyla başarı bana kendiliğinden gelmeli, çünkü hayat bunu bana borçlu. Yok yaaa, ne güzel bir kafa. Ne zaman tam ortalamada, süprizi olmayan, kurala uyan uslu bir insan kişisinin, bir fark yaratabildiğini gördün? Başarı bir fark yaratabilmek değil midir? Fark yaratabilmek de herkesten farklı düşünmek, farklı şeyler yaratmaktan geçmiyor mu?

Peki kendini ben başarısızım, yetersizim, ne yaparsam yapayım onlar gibi olmuyor, kesin benim bilmediğim bir formül uyguluyorlar, fiyatları çok ucuz bilmem ne diye diye ağlaşıp zırlaşacağına, çalış bacım. Araştır, geliştir, didin, pratik yap, kendini ve hayatını düzene sok. Eğer çok önemliyse, çarşafları takım nevresimlerinin içinde düzenli bir şekilde sakla.

Şuraya da çevirisini ekleyeyim amme hizmetini tam yapalım;

Pişmanlık zordur,

Disiplin zordur,

Kendi zorunu seç.

Herkesi memnun etmek zordur,

Canının istediğini yapmak zordur,

Kendi zorunu seç.

Kararsızlık zordur,

Kendine güvenmek zordur,

Kendi zorunu seç.

Izdırap çekmek zordur,

Yardım istemek zordur,

Kendi zorunu seç.

Hastalıkla başetmek zordur,

Sağlıklı bir yaşam inşa etmek zordur,

Kendi zorunu seç...

[kiloaldim]

Bayii Toplantısı filminde de böyle olmuştu, İbrahim Büyükak film yaptığında senaryoya katkılarım olurmuş gibi hissediyorum . Mesela son dönemde yemek sepeti reklamlarında da oynadı. Bu ezik, beceriksiz tipi bende karısı başkalarıyla birlikte olurken saçılan sıvıları yerden yalayan kukold adamları çağrıştırıyor. İlk hangover filminin en güzel sahnesi post creditste kendisini travestiye kendini becertmesiydi.

Babası kredi borçlarını ödemek için eski nişanlısı ve en yakın arkadaşından özür dilemesini şart koşar.

Böyle kaliteli danimarka draması gibi nişanlısına gidip “Karıcığım üzgünüm danimarkalı varoluşsal depresyonunda olduğum için seninle ilgilenemedim. Seninle ilgilenemediğim için beni aldatmak zorunda kaldın özür dilerim karıcım.“ der.

Ama karısı çok küskündür. O sırada film boyunca ard arda gelen bir takım mizahlı talihsizlikler sonucu odaya travesti girer ve karısı sadist pornoya dönüşerek ancak bu travestiye kendini siktirtirsen affederim falan der. Yıllardır borçlarını babasına ödetmenin emaskülenizasyonuna bu da eklenirken ibrahim bu aşağılanmadan tuhaf bir şekilde haz aldığının farkına varır.. Böylece kızı en başta yüz üstü bırakmasına gerek olmadığını... Sonra travesti taşaklarını ibrahimin alnına vura vura karısıyla da birlikte olur.

Bu afişi görünce benim aklıma böyle şeyler geliyor. Bu fikirler bana çok makul geliyor bu film zaten başka türlü çekilemez zaten diyorum.. hani çok çok dandik filmlerin daha fragmanından tamamını içindeki bütün esprileri finalindeki duygusal sahneyi vb tahmin edersinizya.. Onun gibi. Sonra ya ben bu filmi izleyeyim ya benim fikirlerimi çektilerse? Diyorum.. gidip izliyorum film ne böyle yuh mallara bak ne kadar kötü diyecek kadar kötü oluyor ne keyif alacak kadar iyi oluyor..

[psydelisy]

Hayat sadece olduğu gibi olurken tümüyle olduğu gibi görünmüyor bize. Bakarken eksik kalan açılarımız ve evrenle bazı uyumsuz şemalarımız hayatı algılayış biçimlerimizden, tepki ve tavırlarımıza hatta davranış ve tutumlarımıza etki eden bir takım algı pencerelerine sahip olmamız, aynı zamanda bize ait olmayan pencerelere zamana yaymadan bakamadığımızdan anda her yöne isabet eden bir çok pencereye bakamadığımız anlamına geliyor. Hayattaki görüşlerimize, neden olduğunu sorgulamadan olaya neden olan durumlarla bağlantılı olarak, çoğunlukla çocukluk döneminde oluşan öncül deneyimsel yargılarla çeşitli filtreler geliştiyor ve de zamanın içerisinde bu filtreleri kontrol etmek aklımıza gelmeden, bazı yerlere hiç dokunmadan, bazen yanından geçerken bu filtre ne ki, neden burada? diye bir dönüp bakmadan; yani ben bana ne anlatıyorum diye merak etmeden kendimizi, sınırlarımızı daha objektif yönleriyle göremeden, bizi olduklarımız ve olmadıklarımızla algılamadan, gölgelerimizin dramalarını sergilerken doğru ifade ediş biçimleri geliştirmeden yaşamamanın bir erdemi kazanma fırsatına sahip olduğumuzu farkedene kadar doğalı öyle zannederek, bilmeden, karakterlerimizi upgrade etmeden, kendimiz hakkında düşünmeden, sorgulamadan; uyumsuzlukları>talihsizlikler, sorunları hayatın bedeli, duyguları buz dağının üstünden görerek, belki duygu nedir onu bile bilmeden, belki kendimize ait olmayan hisleri dahi kendimizinmiş gibi hissederek yaşayabiliyoruz. Bir yandan bazı insanlar, anlamların yolunda giderken kendilerini anlamayı keşfettikleri yollarda bulabiliyorlar kendilerini. Bazen kendi dışında kendini ararken bir dosta rastlıyor, bazen içerde bir başkasını bularak çıktığında farklı bir seyahat rotasında oluyor. Şu söz anlamlı geliyor; çocukken ihtiyaç duyduğun ama orda olmayan kişi sen ol, o zaman kendini sevmeye, kendine şefkat göstermeye, kendini onaylamaya, onarmaya başlar ve kalpten güvenmeye başlar da yaşamını kendine ait gerçek bir samimiyetle sürdürmeye devam edersen; o zaman kendi kendine yetebilirsin. İhtiyacın olan destediği, arzuladığın değeri kendine verebilmek, bu sayede kendini gerçekleştirebilmek mümkün.

"İnsanın özgürlüğü istediği her şeyi yapmakta değil, istemediği hiç bir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır." diyen Jean Jacques Rousseau'nun bu sözünde olduğu gibi özgür ve seninle aynı gezegenden olanlarla dost olmak mümkün;

gerçekten istemekle yeşeren sevgi ile her şey.

Bu masa(l)da çok şey keşfedildi ve daha keşfedilecek çok şey var. 🩷⚖️🤍

[korelist]

ANGEL’S LAST MISSION : LOVE //  KDRAMA DİZİ YORUMU

UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.

İmdb puanı: 7,7 Benim puanım: 7

Drama: Angel's Last Mission: Love (English title) / Dan, Only Love (literal title)

Hangul: 단, 하나의 사랑

Director: Lee Jung-Sub

Writer: Choi Yoon-Kyo

Date: 2019

Language: Korean

Country: South Korea

Cast: Shin Hye-Sun, Kim Myung-Soo, Lee Dong-Gun, Kim Bo-Mi

2019 KBS Drama Awards - December 31, 2019

Best Actress (Shin Hye-Sun)

Best New Actor (Kim Myung-Soo)

Best Couple Award (Kim Myung-Soo & Shin Hye-Sun)

K-Drama Hanryu Star Award (Kim Myung-Soo)

   Baş rollerini Mr. Queen’nin başarılı oyuncusu Shin Hye-Sun ile INFINITE müzik grubunun üyesi Kim Myung-Soo‘nun paylaştığı fantastik bir diziydi. Kötü değildi ama ortalamanın üstüne çıkamamış bir dizi olduğunu söyleyebilirim. Konusu ilginç, oyuncuları oldukça başarılıydı. Buna rağmen bir noktada tıkandığını düşünüyorum.

Biraz bahsedelim; Lee Yeon-Seo (Shin Hye-Sun), üç yıl önce geçirdiği trafik kazasında anne- babasını ve görme yetisini kaybetmiş bir baş balerindir. Ailesinin kurucusu olduğu Fantasia bale-tiyatro şirketinin varisidir. Geçirdiği kaza sonrasında şirket ile ilgili bütün her şeyi halası ve eniştesi yönetmektedir. Yeon-Seo ise bütün zamanını hizmetçilere ve yardımcılarına eziyet ederek geçirir. Hayata karşı sert ve isyankar davranışlar sergiler, kibirli ve taş kalplidir.

Kim Dan (Kim Myung-Soo) ise görevi ölen hayvanları cennete göndermek olan bir melektir. Artık yer yüzündeki görevi sona ermek üzeredir ve son bir görev verilir. Görevini tamamladığında cennete yükselecektir. Birtakım talihsizlikler sonucunda son görevi bir insanın aşkı bulmasına yardım etmek olarak belirlenir. Ve bu insan Yeon-Seo’dur. Bu görev için Dan’a bir insan bedeni verilir ve görevi başarabilmesi için 100 günü vardır. Görevini başarırsa cennete gidecek, başaramaz ise yok olacaktır.

Fantastik yönü açısından kabul edilebilir bir dizi olduğunu söyleyebilirim. Klişeler yine yok değildi burada da birçoğuna yer vermişlerdi. Özünde çok rahatsız etmediler ama dizi bir süre sonra çok sıkıcı bir hal almaya başladı. Finale doğru izleyiciyi boğmaya başladı.

Shin Hye-Sun, Mr. Queen dizisinin yıldızı, oyunculuk anlamında şapka çıkarttığım kadın oyunculardan biri. Minyon görüntüsünün arkasında rolü gereği o buz gibi rolü hakkıyla oynamıştı. Sert, komik, üzgün, eğlenceli bütün duyguları yansıtabilen bir oyuncu kendisi. Diziye başlama nedenimde aslında Hye-Sun oldu ve beni şaşırtmadı. Ayrıca oynadığı güçlü, net kadın rolünü de ayrıca beğendim. Erkek oyuncuyu daha önce “One More Time” dizisinde izlemiştim. Şarkıcı olarak tanışmak nasip olmadı. Dizisi o kadar sinir bozucuydu ki, aklımda hiç kalmamıştı. Burada onu da oldukça beğendim.

Genel olarak çekim mekanlarını çok beğendim. OST’lerini ayrıca başarılı buldum. Görsel olarak izleyiciyi doyuran bir yönü vardı. Sonu biraz sakız gibi uzadı, garip bulduğum anlam veremediğim noktalar da vardı. Özellikle tanrı ile meleklerin mektuplaşma mantığı, rapor yazıları tuhaf olmuştu. Hele özellikle finalde tanrının cevap yazması konuya son noktayı koydu.

Sonuç olarak, çok da kafa yormayan, çerezlik bir dizi. İzlenir mi, izlenebilir.

 OST:

Jess Penner - Sweeter

Klang - Pray

Chai - Oh My Angel

Raven Melus

BAŞKA NELER VAR ?

FOTOĞRAFLAR

[ciddilibirdeli]

gerçi çok daha büyük talihsizlikler olduğunda da ağlamamıştım ama bunun konumuzla ilgisi yok

[mistikyol]

NEYE İHTİYACIN VAR? AŞAĞIDAKİ DOĞAL TAŞLARDAN BİRİNİ SEÇ!

1- PEMBE KUVARS: Daha çok sevgiye ve anlayışa ihtiyacın var. İlk adım olarak kendini sevme ve onaylama olumlamasını her sabah 3 kere söyleyerek yataktan kalk: KENDİMİ OLDUĞUM HALİMLE SEVİYORUM VE KABUL EDİYORUM. Sevgiyi en güzel ve en saf haliyle yaşayacağına inan. Geçmişte yaşadığın hayal kırıklıklarını bu güne düşüncelerinle ve konuşmalarınla taşımamaya özen göster. Fiziksel görüntünü değiştirmek için çabalamak yerine enerjini yükseltecek ve kalp çakrana iyi gelecek huzurlu müzikler ve meditasyonlar dinle. Kalbindeki değeri görecek insanları kendine çekeceksin.

2- AMETİST: Enerji alanını temizlemeye ve kendi ruhsal gücünü hissetmeye ihtiyacın var. Dikkat çeken auran sebebiyle ağır enerjileri kendine çekmişsin. Bu yüzden şu olumlamayı her sabah 3 kere söyleyerek yataktan kalk: KENDİMİ BİR KORUNMA ÇEMBERİNE ALIYORUM VE GÜVENDEYİM. İçine doğan hislerin gerçekleşmesi, düşüncelerinin karşına çıkması ve konuştuklarını hızla kendine çekmen ruhsal gücünün ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Dünyaya görevli gelmiş ışık işçilerindensin. Yorulsan da muhteşem ışığını saçmaya devam etmelisin.

3- SİTRİN: Daha fazla maddi rahatlamaya ve başarının takdir edilmesine ihtiyacın var. İçinde güneş gibi parlayan ama dış dünyada bazen göstermediğin sıcacık bir enerjin var. Bunun daha görünür olması için şu olumlamayı her sabah 3 kere söyleyerek yataktan kalk: IŞILTIMI DÜNYAYA SAÇIYORUM VE PARA VE BAŞARIYI KENDİME ÇEKİYORUM. Kendi varlığın doğal olarak bereketli ve çekici ama bazı yanlış kök inançlar yüzünden yokluk bilincine saplanmışsın. Bundan kurtulacağın ve kendini maddi anlamda rahat hissedeceğin günler çok yakın. Sen ışıltını söndürmeden devam et.

4- AKUAMARİN: Daha fazla iyi şansa ve kendini rahatlatmaya ihtiyacın var. Aşırı hassas yapın yüzünden bozulan moralini de yükseltmek için şu olumlamayı her sabah 3 kere söyleyerek yataktan kalk: ŞANSIMIN İYİYE GİTTİĞİNİ VE HUZURLU BİR HAYATI HAK ETTİĞİMİ BİLİYORUM. Üst üste gelen bazı talihsizlikler yüzünden duygusal olarak yıpranmış olabilirsin. Konuşulmayanı da hissedebilen aşırı hassas bir yapın var. Bu hassasiyeti dengelemek için kendini rahatlatacak yürüyüşler ve fiziksel aktiviteler yapmalısın. Harekete geçmek sana iyi gelecektir.

5- KRİSTAL KUVARS: Bilinçaltı olumsuz inançlarını dönüştürmeye ve şifalanmaya ihtiyacın var. Bu çok değerli taşı seçmiş olman tesadüf değil. Her sabah 3 kere şu olumlamayı söyleyerek yataktan kalk: İLAHİ PLANDAN GELEN YÜKSEK ENERJİLERE KENDİMİ AÇIYORUM VE ŞİFALANIYORUM. Çevreni saran ve ruhsal dünyadan gelen desteği zaman zaman hissedebilirsin. Bu dönem senin için karanlık gibi görünse de sonunda muhteşem bir aydınlanmanın yolunu açıyor. Her yönden şifalanıyorsun ve artık çok daha net bir şekilde görüyorsun ki bilinçaltı blokajlarını temizlemen lazım.

6- ZÜMRÜT: Hayatının her alanında uyum, denge ve sağlamlığa ihtiyacın var. Kendini topraklayacağın ve güvende hissedeceğin bir ortamda bulunmak için her sabah 3 kere şu olumlamayı söyleyerek yataktan kalk: KÖKLERİMLE DÜNYAYA BAĞLIĞIM VE UYUM VE DENGE İÇİNDEYİM. Çevrendeki herkesi besleyen ve rahat ettiren enerjin tükenme aşamasına gelmesin diye dengelenmeye ihtiyacın var. Doğayla irtibata geçmeli ve sakinlik veren meditasyonlar yapmalısın. Kalbinin çok yakında baharda açan çiçekler gibi hafiflediğini göreceksin.

7- YAKUT Enerjini geri kazanmaya ve özgüvenini yüksek tutmaya ihtiyacın var. Hayatına neşe, hareket ve değişiklik gelmesini istiyorsan her sabah 3 kere şu olumlamayı söyleyerek yataktan kalk: HAYATI SEVGİYLE KUCAKLIYORUM VE MUTLULUĞU YAKALAYACAK GÜCE SAHİP OLDUĞUMU BİLİYORUM. Sende doğuştan var olan farklı ve yüksek enerjinin son zamanlarda sönmeye yüz tutmasına aldırma. Sen aslında bitmeyen bir enerjiye sahipsin.  Her niyetine ulaşacak güçtesin. Bu sadece geçici bir duraklama. Seni muhteşem değişimler bekliyor. İçindeki heyecanı asla kaybetme.

#mistikyolyoutube #mistikyol #doğaltaşlar #doğaltaşlardanbiriniseç #kişiliktesti #kristalkuvars #pembekuvars #ametist #akuamarin #zümrüt #yakut #sitrin #kişiselgelişim #didemçiloğlu #cemçiloğlu

[paganizmturkiye]

Cadıların öğüdü - Wiccan Rede

''Mükemmel aşk ve mükemmel güvenle;

Cadıların kanununa uymalısın.

Yaşa ve yaşat,

Adil al ve adil paylaş.

Uzak tutabilmek için kötücül ruhları,

Kur çemberini, üç sefer.

Büyülerini bağlamak için her zaman,

Söyle sözlerini kafiyeyle

Narin gözler ve hafif dokunuş

Çok dinle, Az konuş

Ay yükselirken gökte, saat yönünde ilerle

Dans et ve şarkı söyle, Cadıların Sözüyle* ( *Witches Rune aslen bir güç yükseltme şarkısı)"

Alçalırken ay, saat yönünün tersinde ilerle,

Kurt adamlar ulur kurtboğanın düşüyle.

Hanım’ın ayı yeniyken gökte

Onun için öp elini iki kere.

Ay hükmederken en parlak halinde,

Konuş gönlünün isteklerini serbestçe.

Dikkat et kuzey rüzgarlarının güçlü esintilerine,

İndir yelkenlerini, kapını kilitle.

Rüzgarlar geldiğinde güneyden,

Aşk öper dudaklarından.

Vurduğunda doğudan rüzgarlar,

Bekle yeniyi ve hazırla ziyafeti.

Estiğinde rüzgarları Batının,

Huzursuzlaşır merhumların ruhları.

Kazana girer dokuz koru,

Hızlıca yak, yavaşça tutuştur

Hanımın ağacıdır Mürver,

Ya yakma ya lanetlen.

Başladığında Çark dönüşüne,

Yansın Beltane’in ateşi,

Çark vardığında Yule'ye

Yak kütüğünü ve bırak kendini Pan'ın yönetimine

Kutsal Hanımla olabilmek için;

Almalısın dikkate çiçek, çalı ve ağacı.

Nerede dalgalanırsa akar su;

At bir taşı ve göreceksin esası

Ne zaman bir ihtiyacın olsa,

Uyma başkasının hırsına

Ne Aptalla mevsimlerini harca,

ne de Dost olarak sayıl onlara

Mutlu buluş, mutlu ayrıl

Isıt yüreğini ve ışılda yanaklarınla

Umursamalısın üç katı kuralını

Unutma, şer ve hayır üç katıdır.

Yettiğinde talihsizlikler,

alnında taşı mavi bir yıldız.

Aşkında ol dürüstçe,

O sana ihanet etmediği müddetçe

Tamamlar Cadının öğüdünü yedi kelime,

Ve vermedikçe zarar kimseye, yap istediğini gönlünce.''

Bide within the Law you must, in perfect Love and perfect Trust.

Live you must and let to live, fairly take and fairly give.

For tread the Circle thrice about to keep unwelcome spirits out.

To bind the spell well every time, let the spell be said in rhyme.

Light of eye and soft of touch, speak you little, listen much.

Honor the Old Ones in deed and name,

let love and light be our guides again.

Deosil go by the waxing moon, chanting out the joyful tune.

Widdershins go when the moon doth wane,

and the werewolf howls by the dread wolfsbane.

When the Lady's moon is new, kiss the hand to Her times two.

When the moon rides at Her peak then your heart's desire seek.

Heed the North winds mighty gale, lock the door and trim the sail.

When the Wind blows from the East, expect the new and set the feast.

When the wind comes from the South, love will kiss you on the mouth.

When the wind whispers from the West, all hearts will find peace and rest.

Nine woods in the Cauldron go, burn them fast and burn them slow.

Birch in the fire goes to represent what the Lady knows.

Oak in the forest towers with might, in the fire it brings the God's

insight. Rowan is a tree of power causing life and magick to flower.

Willows at the waterside stand ready to help us to the Summerland.

Hawthorn is burned to purify and to draw faerie to your eye.

Hazel-the tree of wisdom and learning adds its strength to the bright fire burning.

White are the flowers of Apple tree that brings us fruits of fertility.

Grapes grow upon the vine giving us both joy and wine.

Fir does mark the evergreen to represent immortality seen.

Elder is the Lady's tree burn it not or cursed you'll be.

Four times the Major Sabbats mark in the light and in the dark.

As the old year starts to wane the new begins, it's now Samhain.

When the time for Imbolc shows watch for flowers through the snows.

When the wheel begins to turn soon the Beltane fires will burn.

As the wheel turns to Lamas night power is brought to magick rite.

Four times the Minor Sabbats fall use the Sun to mark them all.

When the wheel has turned to Yule light the log the Horned One rules.

In the spring, when night equals day time for Ostara to come our way.

When the Sun has reached it's height time for Oak and Holly to fight.

Harvesting comes to one and all when the Autumn Equinox does fall.

Heed the flower, bush, and tree by the Lady blessed you'll be.

Where the rippling waters go cast a stone, the truth you'll know.

When you have and hold a need, harken not to others greed.

With a fool no season spend or be counted as his friend.

Merry Meet and Merry Part bright the cheeks and warm the heart.

Mind the Three-fold Laws you should three times bad and three times good.

When misfortune is enow wear the star upon your brow.

Be true in love this you must do unless your love is false to you.

These Eight words the Rede fulfill:

"An Ye Harm None, Do What Ye Will"

[lovelyyfluff]

Baş Belaları | 45- Uyarı

<O sırada Paris'te, Shu'nun kaldığı pansiyonda>

Shu: Hmm.

Shu: Anladım. Sanatçıların eski zamanları anımsamak isteyip başladığı yere geri dönmesinin iyi etkileri vardır.

Shu: Yaşam motifi devam ederken bile onu rafine eden bizleriz, tecrübeler kazanıyoruz ve dolayısıyla değişiyoruz.

Shu: İlk başladığın yer ile şu anda ulaştığın noktayı karşılaştır—Böylece ne kadar yol aldığını ve geliştiğini anlayabilirsin.

Shu: Ayrıca kaçırdığın detayları tekrar farketme fırsatın olur.

Shu: Haha. Ben bile bazen çocukluğumdan kalan kostüm çizimlerine bakıyorum ve şimdiki bilgilerimle tekrar hayata döndürmeye çalışıyorum.

Shu: Kayıp hissettiğin zaman böyle aktiviteler seni oyalamaya yardımcı olabiliyor.

Shu: Fakat, aptal ve daha olgunlaşmamış Kagehira—Biraz geçmişi anımsamanın sana bir faydası olmaz. İleriye bakmalısın, ama adım adım ve dikkatlice.

Shu: Tıpkı benim şimdi yaptığım gibi.

Shu: Evet, burada değişen bir şey yok. Her gün Paris'te—sanatın başkentinde, en iyiler ile yarışıyorum. Bazen talihsizlikler yaşansa da hayatımdan oldukça memnunum.

Shu: Bu seçimi yapan kişi ben olduğum için beni mutlu eden bir hedefe doğru ilerlemeye devam edeceğim. Seni geride bırakıp yalnız hissettirdiğin için özür dilerim—

Shu: Haha. Öyle cesur davranmana gerek yok; Burada konuşmamızı dinlemeye cesaret edecek kimse yok... Evet. Ben de yalnızım.

Shu: Seni özledim. Fakat şu an—kaldığımız yerden elimizdeki çiçekleri büyütmeye özen gösterelim.

Shu: O çiçeklerin açmasını sağlayıp Valkyrie'yı en güzel buket haline getireceğimiz günü iple çekiyorum.

Shu: Öyle, ama sakın benimle dalga geçme. "Senin sesini duymadan güne başlayamıyorum" diye bir saçmalık hiç aklımdan geçmedi.

Shu: Sadece son zamanlarda kulağıma rahatsız edici söylentiler geliyor—

Shu: Cos Pro, yani bizim çalışmamız gereken şu ajansta yeni bir grup kurulmuş. Önceden duymuş muydun?

Shu: Evet, yanılmıyorsam adları "Crazy:B"... Ne kadar ucuz bir isim. Tam da Tenshouin gibi ruhsuz, yozlaşmış birinin koyacağı bir ad.

Shu: Bu Crazy:B hakkında kötü söylentiler su yüzüne çıkıyor. Artık Paris'te bile idoller ilgi görmeye başlamış.

Shu: Aynı ajansta çalıştığımız için karşılaşma ihtimalinin yüksek olduğunun farkındayım, ancak—

Shu: O "Crazy:B" denenlerden uzak durmaya çalış.

Shu: Özellikle de... İsmini hatırlayamadım, ama tuhaf bir sahne ismi kullanana dikkat et.

Shu: Pişmanlık duygusu beni rahatsız ediyor! Etrafta dönenlerin basit bir söylenti olduğunu varsaymamalıydım.

Shu: Oldukça kaygı verici, bu yüzden seni aramak istedim.

Shu: Valkyrie zamanında da küle dönmüştü... Aynı şeyin yaşanmasına izin veremeyiz.

Shu: Evet. ES'deki idollerin çoğu aktivitelerde gerçek ismini kullanıyor, yani aksini yapan çok göze batıyor.

Shu: Kimdi o... Üzgünüm, tam uyanamamış olmalıyım.

Shu: Evet, şimdi yüzümü yıkamaya giderim. Aklına gelirse seni tekrardan ararım. Yarı zamanlı işinde iyi şanslar, Ra*bits'deki çocuklara da öyle.

Shu: ...Ayrıca Nito'yu bir yerde görürsen onunda düzgün şekilde konuşmayı unutma.

Shu: Bunu benim demeye hakkım yok—Ama benim yüzümden ikiniz arasında anlaşmazlık olmasını istemiyorum.

Shu: Bir daha üçümüzün, sen, Nito ve benim yaşadığı eski, neşeli günlere geri dönemeyeceğiz.

Shu: Ama yine de aramızda değerli bir bağ oluşturabileceğimize inanıyorum.

Shu: Evet, evet... Diyeceklerim bu kadar, Kagehira. Sen de kendine iyi bak.

Mika: Tamamdır. Görüşürüz, Oshi-san...♪

Mika: (Hehe, daha akıllı telefon kullanmaya alışamadım, çok tuhaf hissettiriyo.)

Mika: (Bura öğle vakti—Ora sabah.)

Mika: (Ama yine de aynı dünya üzerinde duruyoz. İnanılmaz bi' şey~)

Mika: (...Ah, ilham geldi bi' anda. Not defteri, not defteri—)

Mika: (Bekle, telefona yazıyım ya. Bununla çizim bile yapılıyo—Hold-hands gerçekten de kullanışlı.)

Mika: (Tasarımlar için yardımcı uygulamalar da öneriyo.)

Mika: (Ama Oshi-san hep internette kavgaya neden olduğu için benim telefona da bazı kısıtlamalar koymuşlar.)

Tomoya: Affedersin, Kagehira-senpai? Konuşman bitti mi acaba?

Tomoya: Yardımcılar geldi, onlara merhaba deyip el ilanı dağıtmaya geri dönmeliyiz—

Mika: Aa, doğru. Kusura bakma, Tomoya, geliyom şimdi.

Tomoya: Sorun değil. Arayan İtsuki-senpai'ydi, değil mi? Bir şey mi oldu?

Tomoya: Biraz önce yüzünde tuhaf bir ifade vardı. Yoksa kötü haberler mi var...?

Mika: Yaaa... İyi mi kötü mü bilemedim aslında.

Mika: Oshi-san fazla detay vermedi, ama tuhaf bi' sahne ismi olan bi' idol falan varmış, ondan uzak dur dedi.

Tomoya: Tuhaf bir sahne ismi mi?

Mika: Aynen... Adını ben de bilmiyom, ama "Crazy:B" diye yeni kurulan bi' grubun üyesiymiş.

Tomoya: "Crazy:B"... İlk defa duyuyorum.

Tomoya: Bize yardıms gelen ALKALOID de yeni bir gruptu. Demek son zamanlarda tanımadık grup isimleri duyacağız.

Tomoya: ...Aa, bekle bir saniye. Galiba internette bunun hakkında bir söylenti görmüştüm—Sahne ismi olan bir idol.

Tomoya: Doppelgänger* gibi bir şey... Sadece saçma bir efsane olduğunu düşünmüştüm.

* ç.n. Doppelgänger: Biriyle tıpatıp aynı görünüşe sahip olan biri veya bir yaratık (genelde kötü amaçlı).

Mika: Doppelgänger m��...?

← Önceki bölüm ◆ Sonraki bölüm →

[arguntc]

Rüyada Toprak Kayması Görmek

Rüyada Toprak Kayması Görmek Rüyada toprak kayması görmek hayra yorumlanmayan bir rüya olarak tabir edilir. Bu rüyayı gören kişi, kendisini umutsuzluğa itecek, hayal kırıklığı yaşatacak bir takım olaylar yaşar ve tüm bunlara bağlı olarak da son derece kendisine üzüntü veren günler geçirir. Yine bu rüyayı gören kişinin başından bir süre uğursuzluklar ve talihsizlikler olur, Ayrıca kişinin sabırsız…

[akrepblog]

Mars Uranüs Algol Kavuşumu

Mars Uranüs Algol Kavuşumu Hangi Burcu Nasıl Etkileyecek?

Mars Uranüs Algol kavuşumu saat kaçta ve hangi burcu nasıl etkileyecek? Mars Uranüs Algol kavuşumu Türkiye haritası ve etkileri.

Yazı biraz uzun olacak mümkün olduğunca ayrıntıya girmek, konuyu sadece olumsuz yönleri ile değil olumlu yönleri ile de ele almaya çalışmak istiyorum. Sadece burç etkilerini merak edenler doğrudan içerik linklerinde etkilere ulaşabilirler.

Mars Uranüs ve Algol arasında 15 Temmuz 2024 tarihinde önemli bir kavuşum meydana gelecek. Bu kavuşumun etkileri Mars'ın Haziran başında Boğa burcuna girişi ile başladı ve Ağustos sonuna kadar etkiler devam edecek. Yoğun etkisini ise 15 Temmuz'da gösterecek. Ancak tetikleyeceği olayların etkileri doğal olarak 1 yıl kadar ve daha uzun süre devam edecektir. (Yoğun etki 10 Temmuz - 20 Temmuz arası. Buna 21 Temmuz'da Oğlak burcunda meydana gelecek Oğlak Dolunayını da ekleyebilirsiniz. Uranüs etkileri küresel ve toplumsal hale getirecektir.)

Peki bu kavuşum neden önemli? Aslında her 2 yılda bir Mars ve Uranüs kavuşumu meydana gelir. Bu kavuşumu önemli kılan ise Mars ve Uranüs kavuşumu değil. Son Uranüs Mars kavuşumu 2 Ağustos 2022 tarihinde meydana gelmişti. Bu son kavuşum 2 Ağustos 2022'de Boğa burcunun 18° derecesinde olmuştu.

15 Temmuzda meydana gelecek olan kavuşumu önemli kılan, bu kavuşuma Algol'ün de eşlik ediyor oluşu ve kavuşum derecesi. Kavuşum, Boğa burcunun 26 derecesinde meydana gelecek ve Algol enerjisi yoğun bir şekilde hissedilecek. Bilindiği gibi Algol'ün kavuşum dereceği 26° derecedir. Kavuşumu önemli kılan da Mars, Uranüs ve Algol'ün Boğa burcunda 26 derecede kavuşuyor olması.

Algol, genellikle "Şeytan Yıldızı" olarak bilinir. Algol şiddet, yıkıcı enerjiler ve kan dökülmesi ile ilişkilendirilir. Boğa burcunda meydana gelmesi ise Boğa burcunun toprak elementi olması nedeniyle toprak ile ilgili konuları da içine alır. Toprak Elementi Burçları Özellikleri

Bu bir felaket midir? Tabiki hayır. Bu kavuşum dünyada kan gövdeyi götürecek anlamına gelmez ama ortaya çıkan enerjileri birileri sistemli bir şekilde kullanırsa açığa çıkan etkilerde doğal olarak daha kolay yansır veya zaten varolan sistemli hareketler daha kolay etki eder. Her astrolojik etki bütünüyle felaket veya yıkım anlamına gelmez. Ortaya çıkan her etkinin bir anlamı ve sebebi vardır.

Ortaya çıkan her etkinin düşüncelerle kolayca tetiklenebildiği unutulmamalıdır. Küresel bazda ortaya çıkacak etkiler için yapılabilecek çok fazla bir şey yok ancak bireysel bazda düşünce neye odaklanırsa ortaya çıkan etkilerle sonuçların da o yönde değişeceğini unutmayın. Yine çok sayıda felaket yazıları yazılacaktır, bunlar "astrolojik etkiler" olarak doğrudur ancak astrolojide bir etkinin varolması her zaman büyük felaketler anlamına gelmez. Sonuçta ne olursa olsun bu etkilerin açığa çıkması için sebepler varsa onlar o yönde etki edecektir.

Astrolojik etkileri bilmek her zaman iyidir çünkü buna göre hareket edilebilir. Bunu kısaca şu şekilde özetleyelim,

Algol'un tarihi ve astrolojik anlamı, eski Araplar ve astrologlar tarafından genellikle uğursuz olarak kabul edilmiştir. Algol'un adı, Arapça "al-ghul" kelimesinden türetilmiştir ve "cin başı" veya "şeytan başı" gibi anlamlara gelir. Bu yıldız, Persus takımyıldızında yer alan bir çift yıldız sistemidir ve periyodik olarak birbirlerinin önünden geçerek Dünya'dan gözlemlenen bir tutulma oluşturur.

Eski Arap astrologları ve generalleri, Algol'un gökyüzünde aktif olduğu dönemlerde askeri seferlerden kaçınırlardı. Bu inanış, Algol'un şiddet ve talihsizlikle ilişkilendirilmesinden kaynaklanır.  Algol'un etkin olduğu dönemlerde ordularının moralini ve başarısını riske atmamak için seferlerini erteledikleri bilinir.

Astrolojik etkileri bilmek özellikle Mars, Uranüs ve Algol kavuşumu gibi etkileri bilmek önemlidir. Ancak düşüncelerimizi ve bakış açımızı tümüyle olumsuzluklara ve karanlığa çevirmek yanlıştır. Zaten bu tür etkilerin olumsuz yönde ilerlemesi için her fırsat değerlendirilir. Enerji ve etkiler ortaya çıktığında bu etkilerin nasıl yön bulacağı bu etkilere yön verenlerle de ilgilidir. Astrolojik etkiler engellenemez ama Arap komutanların yaptığı gibi de buna göre hareket edilebilir.

Algol Sabit Yıldızının Olumlu Etkileri

Cesaret, macera ruhu ve risk alma yeteneğini artırır.

Yenilikçi fikirler üretilmesini, farklı bakış açılarının gelişmesini sağlar.

Özgüveni güçlendirir, kendini keşfetme sürecini hızlandırır.

Statükoyu sorgulamaya, değişim isteğine yönelttiği için ilerleme getirir.

Sanatsal becerileri ve sanatsal yeteneği tetikler, farklı ifade biçimleri denenir.

Problem çözme, analitik düşünme yeteneğini geliştirir.

Belirsizliklerle başa çıkma ve uyum sağlama kabiliyetini artırır.

Farklı kültürlerle etkileşim kurma, bakış açısını zenginleştirme şansı oluşturur.

Sabit etkilerden ve alışkanlıklardan kurtulup farkı fırsatlara açılmayı sağlar.

Değişimin kaçınılmaz olduğu dersini vererek esneklik kazandırır.

Bireyselleşme sürecine katkı sunar, özgün kişilik ortaya çıkar.

Dayanıklılığı ve direnci artırır. Zor koşullara karşı güç kazandırır.

[dakikamagazin]

MasterChef Türkiye'de duygusal anlar! Yarışmacının hayat hikayesi herkesi etkiledi

[bergenthequeen-blog]

sitcom5

İşyeri Komiklikleri: Karakterlerin iş yerinde yaşadığı komik durumlar, sıkça kullanılan bir tema olabilir. Ofis politikaları, iş arkadaşlarıyla etkileşimler, patron-çalışan ilişkileri gibi konular, işyerinde güldürücü olaylara yol açabilir.

Seyahat ve Tatil Maceraları: Karakterlerin tatil veya seyahat sırasında başlarından geçen komik olaylar, sitkomlarda sıkça kullanılan bir unsurdur. Ulaşım problemleri, konaklama sorunları, turistik gezilerdeki talihsizlikler gibi durumlar izleyicileri güldürebilir.

Komik Hayvanlar ve Evcil Hayvanlar: Evcil hayvanların veya sokak hayvanlarının karakterlerle etkileşimi, komik durumların ortaya çıkmasına neden olabilir. Özellikle evcil hayvanların beklenmedik davranışları veya sahibiyle yaşadığı absürt durumlar izleyicileri güldürebilir.

İlginç Hobi ve Tutkular: Karakterlerin ilginç hobileri veya tutkuları, komik durumlar yaratmak için kullanılabilir. Örneğin, koleksiyonlar, hobiler veya garip yetenekler üzerinden karakterler arasında çatışma veya espri yaratılabilir.

Teknoloji ve İnternet Tuhafı: Teknoloji ve internet kullanımının komik yanlarını ele almak, İngiliz sitkomlarında sıkça kullanılan bir tema olabilir. Bilgisayar kullanan karakterlerin teknik sorunlarla başa çıkmaya çalışması veya sosyal medya kullanımındaki tuhaflıklar, izleyicileri güldürebilir.

Dış Görünüş ve Kılık Değişimleri: Karakterlerin dış görünüşleri veya kılık değiştirmesi, komik durumların ortaya çıkmasına neden olabilir. Özellikle radikal saç kesimleri, tuhaf kıyafet seçimleri veya makyaj hataları, karakterler arasında espriye yol açabilir.

[nervusalveolarisinferior]

hak edilen bir 40 değil arkadaşlar o kadar çalışmaya en az 90 verilirdi de bazı talihsizlikler yaşandı

[jotem]

ÜMİT BELKİ KAF DAĞININ ARDINDA AMA ORADA

Türkiye

Bir varmış bir yokmuş. Dünyanin çoook güzel bir ülkesinde büyük acılar, talihsizlikler yaşayan ama sonunda bir mucizenin gercekleşeceğine inanan, herşeye rağmen"benim hala ümidim var" şarkısı dillerinden düşmeyen, Mahatma Ganhi'nin yolunda iyi yürekli insanlar varmış.