Tumgik
#ve en güzel ay
yakazakalb · 3 months
Text
Tumblr media Tumblr media
İnsanın en hakikatli yolculuğu kendi içine yaptığı yolculuktur. Bu yolculuk ise kalabalıklar içinde ve gürültülü ortamlarda değil, gecenin en sessiz sakin zamanlarında, yılların en sukûnetli aylarında olandır.
Ramazan geliyor. Gönül hanenizin kapılarını iyi açın, kendinizi iyi karşılayın...🤍
131 notes · View notes
gokyuzundekiays · 7 months
Text
“Birini güzel olduğu için sevmezsin ki, sen sevdiğin için güzel olur o.”
~Küçük Prens
62 notes · View notes
coovike · 5 months
Text
Tumblr media
24 notes · View notes
applee--pie · 2 months
Text
Keremim geldi ve uzun bir alışveriş macerası yaşadık. İlk kez bubble tea denedim ( daha doğrusu hiç içmediğimi söylediğim için bana zorla içirdiler ) Tadı güzelmiş artık yeni favorim. Parka geçtik ve insanlar çok garipti, karşımızdaki kalabalık max 9. sınıf olan arkadaş grubu sürekli bize baktı. Çok güzel ve eğlenceli olduğumuz içindir diye yorumlamak istiyorum ama yine de bence rahatsız edici bence. Denemek için bir sürü tatlı almıştık onları yerken bir yandan uno oynadık bir yandan herkes daha önce evlendiğini itiraf ederek uzun bir durum güncellemesi yaptı.
DİPNOT: İLK UNOMU BUGÜN ALDIMMM, KLASİK UNO DEĞİL VE ÇOOOK HOŞ (heyecanlandım biraz jhdhfsjsncm)
Sonracığıma 3 kişi uno oynamak biraz sıkıcı gelince başka kişilere teklif etmeye karar verdik (ben zorladım 😔) Kime sorsak diye düşünürken kerem kedi sevmeye başladı feyza da arkadan kediye bizimle oynamayı teklif etti. Ünlü iş adamı kedicik meşgul olduğunu söyleyerek kibarca reddetti bizi. Şans bizimle olacak ki parkta turlarken çok tatlı iki kızla denk geldik ve ağaçların arasında yer bulup oynamaya başladık. Kızların birbirlerine kıyamayıp asla +2 kitlemedikleri ortamda hile yapmaya çalışan feyza ve benim ortama bir girişini görseniz çok gülerdiniz
Kısaca size olayı resmediyorum şimdi
Arkada şebnem ferahtan başlayarak kaliteli bir pl çalıyor. Her yer yemyeşil ve yanımızda çiçek açmış çok hoş pembe çiçekli bir ağacın altında cam masada gülmekten oynayamayan rasgele 5 kişilik bir grup...
8 notes · View notes
hypnogaja · 1 year
Text
ayyayayyaya 🧿
#sabah kalktım rahat rahat hazırlandım babam durağa kadar bıraktı beni hemen otobüs geldi peşine bindim bi yandan da podcast dinliyorum#neyse çorba içmeyi planladığım bölgenin yakınındaki durakta indim ama anksiyetem ağır bastı ve çorba içmeye gidemedim#okula doğru gitmeye başladım sonra okulun 15 20 metre uzağında bi lokanta gördüm minik bi yerdi yemekleri karıştıran yaşlı bi adam gördüm#ve çok samimi geldi saçları beyaz bi adam kibar kibar yemek koyuyor falan. neyse ilk başta yok yok gitmiyim falan diyordum ama bi şekilde#iç sesimi ikna ettim ve içeri girdim. dedim çorba var mı işkembeyle tavuk var dedi. tavuk alabilir miyim dedim. az mı dedi olur dedim.#neyse geçtim bi yere çorbayı getirdi küçük bi çocuk. arkada kısık sesle haberler açık hava çok soğuk ama içerisi sıcacık..#çorba güzel ortam samimi.. gözlüğüm buharlaştı çıkarıp koydum köşeye. 15 liraydı. mutlu çıktım. şoka gittim sonra. poşet çay aldım 20li#bi de 1.5 litrelik su aldım dedim melek bu şişe bitecek. okula gittim sonra. bizimkilerle sohbet ettik. teneffüste kek ve sıcak su aldım#çay içtim derste. öğle arası voleybol oynadık bi yandan da eski türkçe pop söyledik. bir öküz top atarak bardağımı kırdı#ama kendi kendime söylendim sadece mala bi şey anlatsan da anlamaz sonuçta#neyse gayet chill devam ediyordu. son derse girdik. öğretmenler kurs binasında yılbaşını kutlamak için pasta falan almışlar#bizimkiler de yalandan trip atıyor hocaya bizle neden yapmadınız yapabilirdiniz falan diye. hoca bi ara çıktı sınıftan. vicdan azabı#ile doldu bizimkiler. ya pasta almaya gitmişse diye. hoca beş dakika sonra geldi. derse başladı. biz dersin sonlarındayken de irfan abi#elinde bi kutuyla girdi içeri. ekler almış hoca bize 🥹🥹 sırayla döndürdük sınıfta herkese üç tane küçük düşüyordu. sona iki tane kaldı#bi tanesini aldım sonuncusunu da hocaya getiriyordum hoca dedi ki sen al ağzım doluydu ama ben aldım demeye çalıştım ve o an çok komikti#başladım gülmeye. yere oturdum en son. çiğneyemedim ağzımdakini nefessiz kalcam hani öyle gülüyorum hckwhdkwk ve tüm sınıf aynı şekil.#dedim hocam ben aldım dördüncüyü. sonra hoca da gülmeye başladı. sonuncusunu da o yedi. ay öyle iştee.#şakamatik gibi bir gün geçirdim bugün baya güldük. mutluydum da. diyom kesin haftanın kalanı bok gibi olacak#sınıf arkadaşlarım bardağın kırılmasını nazar çıktı olarak yorumladı. oladabilir idkk
10 notes · View notes
Text
+fine!!!
-fine.
3 notes · View notes
slmcnmbenuzayliyim · 2 years
Text
Boş ver Egeyi İzmir'i Merih' i Eylül'ü boş ver bütün mükemmel aşkları biz seninle ay ile güneş olalım birimiz eksilince birimiz parlasın öteki için yani en mükemmeli biz olalım güneşim
2 notes · View notes
guzortasi · 1 year
Text
konuşmaya başladığımız zamandan şimdi olduğumuz konuma kadar bakıyorum ikimizde çok şey yaşadık yeri geldi yan yana olduk bazen olamadık ama neredeyse hiç kopmadık birbirimize sinirliyken karşı taraf kötü bir durumdaysa yanında olduk onda bu kadar güveni sağladığım için mutluyum çok seviyorum iyi ki benim dostum başkasının dostu olsaydı çok kıskanırdım
1 note · View note
murat-o41 · 2 months
Text
KAYINBABAM YAKALADI
Selam ben Rabia, 28 yaşındayım. Kocamla görücü usulu ile evlenip, Belçika’ya gelin olarak geldim. Kısa bir süre sonra, kocam petrol arama platformunda çalışmak üzere, uzun süreliğine Bolivya’ya gitti. Ve ben dul olan kayınpederimle birlikte kalmaya başladım. Muhafazakar yetiştirilmeme rağmen bazen masturbasyon yapıyordum. Bir gece yine çok azmıştım. Yatağımın üzerinde pijamamın altını ve külotumu çıkarmış kendi kendimle oynuyordum. Tam orgazm olmak üzereyken, birden odamın kapısı açıldı ve kayınpederim aniden içeri giriverdi.
Ben yarı çıplak bir vaziyette ne yapacağımı bilemez bir halde toparlanmaya çalıştım, fakat kayınpederim çoktan göreceğini görmüştü. Üstelik sadece bacaklarımı birleştirerek amımı kapatabildim. Kayınpederim yerdeki pijamamın altını ve külodumu alarak bana verdi. Niyetinin sadece (Yarın ne yiyelim?) diye sormak olduğunu ve odama habersiz girdiğinden dolayı özür diledi ve “Biraz sonra tekrar gelirim.” diyerek çıktı. Nasıl utanmıştım. Sesim soluğum çıkmamıştı. Yerin dibine girmiştim resmen!
Kayınpederim odamdan çıktıktan sonra ben hemen külodumu ve pijamamı giydim. Fakat öyle utanıyordum ki, ne yapacağımı bilmiyordum. Az sonra kayınpederim odamın kapısını çaldı ve “Müsait misin kızım, gelebilir miyim?” diye sordu. Yutkunarak, “Gir!” diyebildim zorla. Kayınpederim, “Korkma kızım, bunda utanacak bir şey yok!” dedi ve yatağımın kenarına oturdu. “İstersen biraz konuşalım?” dedi. Ben tabii hiç konuşmuyor, halen utanıyordum. Bu eve gelin geleli henüz 3 ay kadar olmuştu. Kayınpederim yüzüme dökülen saçlarımı nazikçe geriye attıktan sonra, “Utanmana gerek yok kızım, bak bu yaşımda ben bile masturbasyon yapıyorum. Bunlar normal şeyler. Üstelik seni kendinle oynarken görmek beni çok etkiledi!” dedi.
O gece kayınpederimle iki saate yakın, yalnızlıktan, erkeksizlikten, kadınsızlıktan, seksten ve kendi kendine tatmin olayından konuştuk. Aslında kayınpederim isteseydi, o gece bana istediğini yapardı, okadar azmıştım ve canım sikilmek istiyordu o gece! Ama saçlarımı okşamaktan başka bir şey yapmadı.
Kayınpederim yatmaya gittikten sonra, çok düşündüm. Kafamda hep, (keşke şöyle olsaydı, keşke böyle olsaydı, keşke şöyle yapsaydım, keşke kayınpederim böyle yapsaydı) ile başlayan düşünceler rahat bırakmadı beni ve saatlerce uyutmadı. Sürekli kayınpederimin nekadar çok anlayışlı, sıcakkanlı ve nekadar etkileyici bir erkek olduğunu düşünmekten kendimi alamıyordum. Sonunda, aslında kendimi kayınpederimin kollarına atmak ve kayınpederimle çılgınlar gibi sevişmek istediğimi, kendi kendime itiraf ettim. Kendi kendime hayret ediyordum, böyle birşeyi düşünmek bile amımın sulanmasına sebep olmuştu. Kyınpederimin benimle seviştiğini fantazileyerek, elim kendiliğinden amıma gitti ve yarım kalan masturbasyonuma devam ettim. O anda kayınpederimin altında zevkten kıvrandığım fantazisiyle, müthiş bir orgazm yaşadım ve boşaldım…
Ertesi gün uyandığımda öğlen olmuştu. Kayınpederim her sabah işe giderken beni uyandırıp gitmesine rağmen, o sabah uyandırmadan gitmişti. Önce banyoya girdim duşumu aldım. Evin günlük işlerini yaptıktan sonra, akşama kayınpederimin en çok sevdiği yemek olan Karnıyarık yapmaya karar verdim. Kayınpederim Mercimek çorbasını da çok seviyordu, Mercimek çorbası da pişirdim. Yanına da Çoban salata hazırladım. Ben içmiyordum, ama kayınpederimin arada sırada Rakı içmekten hoşlandığını bildiğim için, soğuması için buzdolabına bir küçük Rakı koydum. Masaya tabakları ve mumları koydum, sonra saçlarımı ve makyajımı yapıp, güzel bir elbise giydim ve kayınpederimin akşama dönüşünü bekledim. Beklerken de bu gecenin akışının nasıl olacağını düşünüyordum. Ne de olsa dünkü olanlar ve konuştuklarımız bizi birbirimize biraz da olsa yakınlaştırmıştı.
Kayınpederim akşam eve gelince kapıda karşıladım ve “Hoşgeldin babacığım!” diyerek yanağına bir öpücük kondurdum. Kayınpederimin bu hareketime şaşırdığını görebiliyordum, çünkü daha önce onu hiç bu şekilde karşılamamıştım. Herzaman üzerimde eşofmanlarla, sadece kuru bir “Hoşgeldin Baba!” ile karşılıyordum. Kayınpederim, “Hoşbulduk kızım! Çok güzel görünüyorsun bugün!” dedi. Gülümseyerek, “Aşk olsun babacığım, sadece bugün mü güzelim?” dedim. Kayınpederim saçlarımı okşayarak, alnıma bir öpücük kondurdu ve “Güzel gelinim benim, herzaman güzelsin, bugün daha da güzelleşmişsin demek istedim!” dedi. Kayınpederimin yanağına bir öpücük daha kondurduktan sonra, “Canım babacığım öyle demek istediğini biliyorum! Hadi hemen duşunu al, ben yemekleri getireyim, bugün senin en çok sevdiğin yemeği yaptım!” dedim. Kayınpederim büyük bir sevinçle, “Karnıyarık mı?” diye sordu. “Evet!” dedim. Kayınpederim busefer bana sarılarak, her iki yanağımdan öptü ve “Hemen duş alıp çıkıyorum!” dedi.
Kayınpederim duşunu alana kadar ben sofraya yemekleri ve Rakısını getirdim, mumları yaktım. Duştan çıktı, masaya oturduk. Karnıyarığın yanısıra, Mercimek çorbasını, Çoban salatasını ve Rakı yı görünce çocuklar gibi sevindi. Eee boşuna dememişler, ‘Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer!’ diye. Kayınpederimle mum ışığı eşliğinde akşam yemeğimize başladık. Kayınpederim, “Kızım biliyorum içmiyorsun, ama bugünlük bir duble sen de iç benimle.” dedi. Gülerek, “Peki, sarhoş olursam avutacak mısın beni?” dedim. “Güzel gelinime bak, avutmaz mıyım hiç?” dedi. Gittim bir bardak ta kendime aldım geldim. Kayınpederim bardakları doldurdu, şerefe kaldırdık, tokuşturduk. Ağzıma ilk defa Rakı denen meret değiyordu. Kokusu berbat, tadı berbat birşeydi. İnsanlar bunu nasıl içebiliyorlar diye düşündüm. Fakat aradan 15-20 dakika geçtikten ve bardağım boşaldıktan sonra, kendimi hiç hissetmediğim kadar rahat hissetmeye başladım. İkinci dubleyi kendi isteğimle doldurttum kayınpederime…
Yemeğimizi yedikten ve küçük Rakıyı birlikte bitirdikten sonra, utangaçlığım biraz kaybolmuş, dilim çözülmüştü. Kayınpederime dans etmek istediğimi söyledim. Kayınpederim müziksetine romantik bir CD koydu ve beni dansa kaldırdı. Hafif hafif dönen kafam, dans ederken daha da hoş olmuştu. Ellerimi kayınpederimin boynuna halka yapmış, başımı boynuna yaslamış dans ediyordum. O da ellerini belime atmış, popomun hafif üstünde birleştirmişti. Kayınpederimin sıcak nefesini boynumda ve kulaklarımda hissediyordum.
Salınırken hissettiğim başka birşey de göbeğime değen siki idi. Kayınpederimin siki göbeğime değdikçe pantolonunda büyüyor, siki büyüdükçe de, arkamdaki elleri belimden popoma doğru iniyordu. Bunun hoşuma gittiğini ve zevk aldığımı belirtmek için, ben de nefesimi kayınpederimin boynuna ve kulağına üfürmeye başladım. Az sonra kayınpederimin güçlü elleri popomu okşuyordu. Kayınpederimin kulağına, “Bu gece yalnız uyumak istemiyorum, aynı yatakta yatalım mı?” dedim. Kayınpederim boynumu öperek, “Olur kızım! Olur güzel gelinim!” dedi.
Kafam dönüyordu, sanki iki adım yürüsem düşecekmişim gibi hissediyordum kendimi, “Beni kucağında götür yatağına.” dedim. Kayınpederim beni kucakladı ve yatağına götürdü. Beni elbisemle yatağa nazikçe uzattıktan sonra, salonun lambasını ve mumları söndürmeye, müziksetini kapatmaya gitti. Geri geldiğinde ben elbisemi soyunmuş, sadece külot ve süytenimleydim. Kayınpederim de soyundu ve sadece külotu ile kaldı, lambayı söndürdü ve girdi yatağa. Öyle heyecanlıydım ki, kayınpederime arkamı döndüm yanaştım, O da beni kucakladı ve sarıldı. Kayınpederimin siki yine sertleşmişti ve arkamdan popoma değiyordu. Fakat ikimiz de nefesimizi tutmuş, hiç konuşmadan, hiç hareket etmeden yatıyorduk. Sanki ikimiz de yangın çıkması için bir kıvılcım bekliyor gibiydik. İçim içimi yiyordu, dayanamadım ilk hareketi ben yaptım, popomu yavaş yavaş oynatmaya ve kayınpederimin sikine bastırmaya başladım. Kayınpederim de sanki benden bunu bekliyormuş, o da başladı sikiyle popoma sürtünmeye…
Daha sonra boynumu öperek, kulağıma, “Külotlarımızı çıkaralım mı kızım?” diye sordu. Ben kafamı sallayarak, “Evet!” dedim. Kayınpederim hem kendi külotunu, hemde benim ıslanmış külotumu çıkardı. Ve bana yine arkadan sarıldığında, sert siki ıslanmış amıma kendiliğinden kayarak girdi. Heyecandan kalbim duracaktı nerdeyse. Ay günah da bu kadar mı zevk verirmiş insana! Daha kayınpederim sikini çekip ikinci kez amıma soktuğunda, ben orgazm olmuş, boşalmıştım bile. Bilseydim kayınpederimle bunu yaşayabileceğimi, hiç boşuna masturbasyon yapıp, kendi kendimi tatmin edermiydim? Kayınpederimin amıma giriş çıkışları hızlandıkça, Klitorisimi okşayan eli de hızlanıyor ve ben inleyerek ard arda orgazm oluyordum. Kayınpederim iyice hızlanıp, sonra da bana sıkıca kenetlenip, omuzbaşımı ısırıp, hareketsiz kalınca, spermleri de fışkırmaya ve amımı doldurmaya başladı. Kayınpederimin spermlerleri benim am sularımla birleşip amımdan dışarı aktığında, sanki altıma işemişim gibi hissetim kendimi.
Kayınpederimin siki küçülüp amımdan çıktıktan sonra, sütyenimin kopçasını açarak sütyenimi çıkardı ve beni sırtüstü çevirdi. Önce dudaklarımdan öperek, boynuma, omuzlarıma ve sonunda göğüslerime geldi ve göğüslerimi öpmeye, yalamaya, göğüsuçlarımı emmeye başladı. Kayınpederimin bunu yapmasına nekadar sevindiğimi anlatamam! Az kalsın, Göğüslerimi beğenmiyor, onları yeterince güzel bulmuyor, onlarla neden ilgilenmiyor? diye, komplekse giriyordum! Fakat kayınpederimin gerçekten tecrübeli bir erkek olduğunu birkez daha anladım. Bir kadını nasıl memnun edeceğini çok iyi biliyordu. Göğüslerimi en az yarım saat emdi yaladı ve böylelikle beni iki kez daha orgazma ulaştırdı.
İkimiz de terden yapış yapış olmuştuk. Kayınpederimle birlikte banyoya girip duş aldık, birbirimizi yıkadık. Çarşafları tazeledik ve yeniden sevişmeye başladık. Busefer ikimizde de en ufacık tutukluk ve utanmanın kırıntısı bile kalmamış, yatakta ikimiz de istediğimiz gibi doğal davranıyorduk. Sabaha kadar ben kayınpederime onun istediği her pozisyonda verdim, kayınpederim de beni, benim istediğim pozisyonlarda sikti. Birbirimize Oral yapmaktan, 69’dan tutun da, bacak omuza, Misyoner pozisyonu, Jokey pozisyonu, domaltıp Köpekleme’ye kadar, kayınpederimle her tür pozisyonda sikiştik. Çok istememe rağmen, kayınpederim beni birtek Anal sikmedi, daha önceden hiç Anal yapmadığım için ve henüz hazır değilim diye…
Fakat ertesi günü ne yapacağımı biliyordum. Kayınpederim işe gider gitmez, ben de özel olarak alışverişe gidecem. Anal kaydırıcı ve değişik Anal oyuncaklar alıp, akşama da kayınpederime Analdan verecem. Beni sabaha kadar siken ve mutlu eden kayınpederime götten de vermek, yapabileceğim en güzel Jest olur diye düşünüyorum, ne dersiniz?
Öptüm hepinizi
170 notes · View notes
gokyuzundekiays · 7 months
Text
Sevgi, ışıklı bir harita gibi kullanmasını bilenlere yolu gösterecektir.
40 notes · View notes
hizlisiparis · 3 months
Text
HİZLİCİCEK - DEVASA+ (2)
Tumblr media
Hızlı Çiçek: Doğanın Zarafeti Kapınıza Gelsin
Doğanın muhteşem güzelliklerini evinize getirmenin en güzel yollarından biri çiçeklerdir. Hızlı Çiçek, çeşitli türlerde çiçeklerle doğanın zarafetini sizin için kapınıza getiriyor. İşte Hızlı Çiçek'in sunduğu benzersiz çiçek seçenekleri:
Kokina Çiçeği: Eşsiz ve etkileyici kokusuyla bilinen kokina çiçeği, Hızlı Çiçek'in özel koleksiyonunda yer alıyor. Bu muhteşem çiçekler, hem görsel güzellikleriyle hem de enfes kokularıyla sevdiklerinize unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Ayçiçeği: Ay gibi parlayan sarı yapraklarıyla ayçiçeği, Hızlı Çiçek'in doğadan ilham alan çiçeklerinden biri. Bu güneşli çiçek, pozitif enerjileri ve canlı renkleriyle herkesin yüzünde tebessüm bırakıyor.
Osevio: Hızlı Çiçek'in özel seçeneklerinden biri olan osevio çiçeği, zarafeti ve sadeliğiyle dikkat çekiyor. Özel tasarlanmış buketler ve aranjmanlarla sunulan osevio çiçekleri, her türlü özel gün ve kutlama için mükemmel bir seçenek sunuyor.
Çiçek Sepeti: Hızlı Çiçek, çeşitli çiçek türlerini bir araya getirerek özenle hazırlanmış çiçek sepetleri sunuyor. Bu sepetler, romantik anlarınızı renklendirmekten doğum günü kutlamalarına kadar her türlü özel gün için ideal bir seçenek sunuyor.
Hızlı Çiçek, doğanın en güzel armağanlarını sizin için bir araya getiriyor. Kokina çiçeği, ayçiçeği, osevio ve daha birçok çeşitli çiçek seçeneği ile Hızlı Çiçek, sevdiklerinize unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Siz de doğanın güzelliklerini evinize getirmek ve sevdiklerinizi mutlu etmek için Hızlı Çiçek'in geniş ürün yelpazesinden seçiminizi yapabilirsiniz.
535 notes · View notes
26lal-efulim01 · 22 days
Text
İkimizi soracak olursanız,
Biz siyah ve beyazdık.
Beyaz en güzel siyahta belli olurdu,
Siyah en güzel beyazda belli olurdu.
Ay en güzel zifiri karanlıkta,
Zifiri karanlık ise en güzel Ay varken belliydi.
İkimizi soracak olursanız,
Biz siyah ve beyazdık.
92 notes · View notes
tipitip213 · 3 months
Text
Türbanlı Ana Kız
Ben İstanbul Fatihe yeni taşınmış bir doktor adayıyım.Ailemin durumu iyi olduğu için 4. sınıfa geçtiğimde bana bir ev tutmak istediler,bende türbanlısı bol olan ve caddesine baktıkca rahatca otuzbir çekebileceğim Fatihin bence en güzel yerinde ev tuttum.Oturduğum apartmanın tüm kadınları türbanlıydı ve istinasız hiç biri verdiğim selamlarıma ve istekli bakışlarıma cevap dahi vermiyorlardı. Ama ben en çok karşıda oturan çarşaflı komşumun ve onların 1.70 boylarında pardesüsü içinde bile iri göğüslerini ve taş gibi götünü ortaya çıkaran tüm sexiliğini hissettiğim kızlarının benle konuşmamasına yanıyordum. Hilal henüz 18 yaşlarındaydı ve beni merakla süzdüğünün farkındaydım ama elimden bir şey gelmiyordu.Derken bir gün hayatımı değiştiren bir olay oldu,apartman toplantısında Doktor olduğumu söyleyince herkesin bana olan bakış açısı bir anda değişti.Amlarına yandıklarımın kocaları benimle tanışıp şikayetleri olduğunda beleş doktorluk hizmetimden faydalanmak uyanıklığıyla çevremde dönmeye başladılar.Ama bunun bir faturası olucaktı tabii. Başlarda erkekler başım dönüyor, belim ağrıyor diye gelmeye başladılar.Sonra çocuklarını ve en sonunda da karılarını getirmeye başladılar .Muayene esnasında kocaları da yanımda girdiğinden pek bir şey yapamıyordum ama muhabbettimi artırmıştım,
2 ay içerisinde apartmanın en popüler kişisi olmuştum .Tabii karşı komşumla da arayı bir hayli yakınlaştırdım . Artık Hilalle rahatça selamlaşabiliyordum ama annesi yinede çok yaklaştırmıyordu.Henüz bir kez bile konuşamamışdım rahatça fakat sonradan öğrendimki meğersem Hilal nişanlıymış ve yakın bir zaman da evlenicekmiş.
Bir gün canım deli gibi boşalmak istedi caddeye baktım sikimle oynamaya başladım sikim sertleşmişti ama artık değişik bir heyecan istediğimin farkındaydım ve içeri döndüm ne yapabileceğimi düşündüm aklıma hemen Hilal ve pardesesü içerisinden göremediğim vücudunu hayal etmek geldi, keşke en azından bir kez muayeneye gelseydi.Ama durdum babasının beleş muayene ücretlerinin karşılığı olarak en azından bir şeker istemeye gidebilirdim herhalde . Üstümü düzelttim ama sikim az sonra yapacağımın heyecanıyla bir türlü inmek bilmiyordu.Bende üstüne gömleğimi çekerek kamufle ettim ve doğru kapılarına gittim ve kapılarını çaldım , Hilal mercek de beni gördüğünden olsa gerek hemen kapıyı açtı hafifçe gülümseyerek ve birazda çekinerek buyurun dedi. Onu ilk defa pardesesüs görmüştüm uzun bacaklarının bileklerine kadar siyah bir etek giymişti ve göğüslerinin üzerine doğru tırmanan ve hemen üstünde biten baş örtüsü iri memelerini daha da iri gösteriyordu . Şekerim bitmiş dedim eğer varsa değince tabii dedi elimdeki kaseyi alıp mutfağa koştu. Sonra bir anda annesi belirdi onu da ilk kez çarşafsız gördüm bu genç yaşta evlendiği ve tek çocuk sahibi olduğu için oldukça diri ve genç (ki sonradan öğrendim 16 yaşında doğum yapmış yani 34 yaşında) olan kadın rahat 50 yaşlarında olan kocaya hiçte denk düşmüyordu.
Bana oldukça sert bir bakış attı bende şeker istediğimi söyledim, o sırada Hilal geldi ve şekeri uzattı bende teşekkür edip eve kaçtım.Ama istediğimi tam olarak alamamıştım Hilalle birkaç kelime konuşup vücuduna iyice bakmak istiyordum,canım sıkılmıştı tekrar caddeye bakmaya başladım. Tam o sırada apartman kapısı açıldı ve Hilalin genç annesi hızlı hızlı yürüyerek uzaklaştı. Keşke biraz bekleseydim diye hayıflanırken kapım çalındı kapıyı açtığımda ne göreyim karşımda Hilal Vaktim varsa biraz konuşmak istediğini söyledi içeri buyur ettim kalbim yerinden fırlayacak gibiydi, sikim çoktan fırlamıştı bile. İçeri girince salondaki dağınık olmayan bir koltuğa oturttum. Bende karşısına geçtim .
Utangaç bir şekilde söze başlamak istedi olmadı birkaç denemeden sonra buraya geldiğini annesinin bilmediğini ve bir sorunu olduğunu belki benim yardımcı olabileceğimi söyledi. Bende sıkılmamasını öğütledim bir yandan da vücudunu seyretmeye başladım. En sonunda yakında evleneceğini ama cinsel anlamda bilgisiz olduğunu ve korktuğunu söyledi. İşte en sevdiğim konuya gelmiştik, o anda aklıma çok güzel bir fikir geldi. Ona internet den bir şeyler göstereceğimi söyledim ve odama gidelim dedim oda tamam dedi ve önümden odaya doğru yürümeye başladık türbanlıların altlarına giydiği ve kalçalarını sımsıkı saran etekten Taşan külodunun izini fark ettim o kadar yakındımki nerdeyse elimi o iri götüne kazayla değdirecektim. Sonra bir hayli dağınık yatağımın ve bilgisayarımın bulunduğu odama geldik bilgisayarın karşısına oturttum bilerek ve yanına bir sandalye çektim. Bilgisayarı açma ve internete girme bahanesiyle sürekli üzerine eğilerek kılavyeyi kullanma çabası gösteriyordum.Ama ne çaba hafiften kolumla göğüslerine değiyordum ayağa kalkarken de sikimi bir aralık omuzuna değdirdim hafifçe. O ise yaptıklarımı seyrediyor ne olacağını bekliyordu. Ve sonunda abonesi olduğum sitelerden birine girdik birkaç resim açtım , resimleri görür görmez kıpkırmızı oldu ve şaşkın şaşkın yüzüme baktı ben ciddiyetimi hiç bozmadan bir müddet bu resimlere bakmasını ve biraz sonra yanına geleceğimi söyleyip yanında ayrıldım.
Bunun bir bilgilendirme olduğunu ve çekinmemesi gerektiğini söyledim.Bir şey söylemedi ben de yanından çıktım.Hemen salona gittim hala inanamıyordum.5 dakika kadar bekledikten sonra kekliği kaçırmamak için hemen yanına gittim.Yüzü hemen yeniden kızardı bilgisayara bakamadı bende yanına oturdum . Benim iskemle kısa kaldığından başım göğüslerinin hizasına geliyordu nerdeyse, kafamı çevirmemle gömleğinin iki düğmesi arasında aralanan kısımdan içinin göründüğünü fark ettim.Bu görüntüyle en az bir yıl rahat rahat başka bir şeyden düşünmeden 31 çekebilirdim.Bembeyaz iri göğüs başlarından biri beyaz dantelli bir sütyenin içinde sıkıştırılmış bir şekilde duruyordu.Zaten iri olan göğüslerini dar bir sütyenle sıkıştırınca göğüsünün ucu nerdeyse fırlayacak gibi olmuş hatta kahverengi başları nerdeyse hafifçe görünüyordu . Ben bunları görünce kekelemeye başladım ama hemen toparlandım, utanmamasını ve bana her şeyi sormasını istedim, o utangaç kız yavaşça başını kaldırdı ve tam olarak sevişmenin nasıl olduğunu anlayamadığını ve erkeklik organının nasıl sertleştiğini ve ne kadar sert olabileceğini sordu, içine tamamını alamayacağından korktuğunu söyledi . Eeeee bu kadar laf yeterdi artık kan yarrağımın tepesini 100 kez dolaşmış nerdeyse kalbe gitmeyecek, bir cesaret dedim.İstersen sana cinsel organımı gösteririm ama bunu kimseye söylemeyeceksin dedim .
Nasıl olur gibi yüzüme baktı hayretle, bende bu deneyimi evlenmeden önce son kez burda yaşayabileceğini ve benden çekinmemesi gerektiğini söyledim.
Başını öne eğdi sonra cevabını beklemeden ayağa kalktım fermuarımı açtım o an kaçacak gibi oldu ama durdu hayatının en önemli deneyimini yaşıyordu . Külodumu sıyırdıktan sonra dimdik yarağımı çıkardım nerdeyse ağız hizasında tutuyordum yarrağı , ağzına vermek geliyordu içimden ama o zamanda kaçacaktı öylece durdum önünde öylece baktı yarrağıma sonra böyle hep dik mi durur diye sordu gülerek , bilgisayardaki resimlerden tahrik olduğum için böyle sertleştiğini ve dikleştiğini söyledim ve sertliğini kontrol etmesi için eline doğru uzattım ince uzun parmaklarının ikisiyle sıktı bu bile beni deliye çevirmişti nerdeyse yüzüne doğru patlayacaktım iki parmağıyla taşşaklarımı tuttu ben ona avuçlamasını söyledim çünkü erkeklerin bundan hoşlandığın ve seni daha cazibeli kılacağını söyledim ama yemedi sonra biraz daha inceledikten sonra bu kadar yeter dedi .Ama aklında başka bir şey daha vardı ve bir türlü söyleyemiyordu yarrağımı incelerken yüzüme hiç bakmıyor bir an önce incelemek için dikkatlice ona bakıyordu .
Yarrağı yerine koyarken aklında bir şeyler varsa sor dedim . Bu kadarı da yeterdi bana ama yinede şansımı denedim . Sonra yavaşça ben hiç tahrik olmadım dedi ve nasıl olacağını da bilmiyorum dedi . Biraz durdum sonra kendisine önce binbir yeminler ve sözler vererek isterse onu tahrik edebileceğimi ve kızlığına hiç zarar vermeyeceğimi söyledim. Biraz durdu sonra tamam dedi her şeyi öğrenmeliyim dedi. Beklediğim an gelmişti istediğim gibi yiyebilecektim hatunu ama nerden başlayacağıma karar veremiyordum.Hemen göğüslerine atlasam korkabilirdi.Yüzüne hiç bakmadan elimle yavaşça eteğinin üzerinden baldırlarını okşamaya başladım . Öylece bana bakıyordu bacaklarının üstünü biraz okşayıp yavaşça aşağı doğru kaymaya başladım .Eteğinin altına girdim ve tam dizinin altını tuttum bir an irkildi sonra ilk kez dokunulan bu hayallerimde canlandırdığım bacağı okşamaya başladım,nefesinin hızlandığını fark ettim sonra eteğini yukarı doğru çektim ve o sütun gibi uzun beyaz ve ilk defa ellenmiş bacaklara doğru eğilip dizini öpmeye başladım sonra dizlerimin üstüne çöküp eteğini daha da yukarı kaldırdım küloduna kadar yukarı itim sonra resmen bacaklarını üstüne saldırdım , o kadar kuvvetlice emdim ki bir an Hilal yerinden zıpladı nefes nefese kalmıştı . Amı mis gibi kokmaya başlamıştı ve çılgınlar gibi yalamak istiyordum bacaklarını açmak istedim ama izin vermedi bende sıkı sıkıya kapattığı bacaklarının tam üstüne gittim sandalyede öğlece oturuyordu külodunun yanlarından aşağı doğru dilimi uzatıyordum ve amına değemedikçe daha da çıldırıyordum.O kadar çok dilledim ki en sonunda bacakları gevşedi açıldı bende başımı arasına soktum kalçalarını aşağı doğru çektim ve külodunun üzerinden dilimi bastım türbanlıya , derin bir oh çekti iyice havasını bulmuştu, yeter artık dedi ama ben oralı olmadım tabi bacaklarını omuzumdan atıp külodunu kenara çektim ve amına yalamaya başladım sandalyede duramaz olmuştu nerdeyse boşalacaktı.Hemen ayağa kalktım başında türbanı öğlece bakıyordu ve nerdeyse bayılacak gibiydi. Yarrağı eline verdim ve ağzına doğru götürdüm yüzüme baktı ama ben çoktan ağzına sürmüşüm aleti, dişleriyle biraz ısırdı ben dişlerini sürtmemesini istedim sonra diliyle dudakları arasına sıkıştırdım ve gidip gelmeye başladı başı diğer eliyle de taşaklarımı avuçladı akıllı öğrencim.Bayağı bir ağzına verdikten sonra türbanını göğüslerinin üstünden yukarı çektim sikim ağzındayken gömleğinin düğmelerini açtım ve iri göğüslerini seyretmeye başladım sonra kucağıma aldım ve sütyeninin üzerinden göğüslerini ısırmaya başladım.Biraz bağırdı ben ise yavaşça sütyenini çıkardım iki iri beyaz ve uçları kahverengi,ceviz büyüklüğünde başları olan göğüsleri yavaşça avuçladım ellerimin içinde gittikçe sertleştiğini hissediyordum.Sonra uçlarını ağzıma aldım ve emmeye başladım türbanlımı yüzüne baktım yeter dedi ben gerçekten bayılıcam hayatta böyle bir şey ilk kez geliyor başıma dedi. Ben son noktayı koymak için ayağa kaldırdım ve önümde eğilmesini söyledim amını tuttu hemen olmaz dedi ben ise götünü sikeceğimi söyledim eğdim önümde ve eteğini havaya kaldırdım iri götü önümdeydi donunu aşağı çektim ,lütfen dikkat et dedi ben bir elimi amına götürüp okşarken yavaşça domalmış götün içine doğru yarrağı kaydırdım deliğe gelince biraz zorladım ama bakire delik izin vermedi sonra iki elimle kalçasını iyice kavradım kuvvetlice içine bastım yarrağımın girmesiyle bağırması bir oldu canım çok yandı demesine karşın sikim içinde gidip geliyordu hemen amı okşamaya başladım bir müddet sonra ikimiz birlikte boşaldık kendimizi yatağın üzerine bıraktık ve öğlece bir müddet yattık sonra annem gelicek dedi hiç bir şey söylemeden çıktı gitti.Tabii ben derin bir uyku çektim Haftaya Annesi tarafından ifadem alınıcak bekleyin.
123 notes · View notes
Text
Karımla Karavan Anılarımız! (1) (Gökhan 48 Y., İzmir)
Merhabalar. Adım Gökhan. Bundan 4 sene önce başlayan ve evliliğimi fırtınalı bir şekilde alevlendiren olaylar silsilesini anlatmak istiyordum. O dönemler devletin yurt dışında çalışarak önemli bir mevkiinden müdür olarak 48 yaşında erkenden emekli olmaya hak kazanmış birisiydim. Karım Handan ise 32 yaşında, bembeyaz tenli, sarı saçları olan, düzgün ve şişmana kaçmadan hafif balık etli, dolgun vücutlu, göğüsleri 90C, kalçaları ise yuvarlak, hatlı ve kendini belli edecek şekilde olan bir kadındı.
Takdir edersiniz ki eşimle aramda 16 yaş gibi ciddi bir yaş farkı vardı ve bu yaş farkını her ne kadar kendime kompleks yapmasam da, bazı anlarda ciddi bir rakip gibi görebiliyordum. Bu sebepten ötürü yatakta olsun, aşk hayatında ol sun, romantizmde olsun ve maceraperest şeylerde olsun (Benden daha geçmedi!) havası verebilmek için sürekli kendimi kanıtlama gayreti içerisindeydim. Karım da bazen kavga ettiğimizde, bazen de takılmak ve beni sinir etmek için, "İstesem senden daha gencini bulurdum, ayağını denk al!"� derdi ve beni kızdırırdı.
Her ne kadar bunu sorun etmiyormuş gibi gözüksem de, içten içe bu ihtimalin doğruluğunu bilerek sinir olurdum. Neticede ben artık 50'li yaşlarına yaklaşmış, saçlarında ufak tefek beyazlar çıkan, sırf karısının yanında daha da yaşlı durmamak için düzenli olarak diyet yapan, cilt bakımı yaptıran, spora giden bir erkektim; karım Handan ise 30'lu yaşlarının başında, gayet alımlı, kendini her türlü erkeğe beğendirebilecek bir kadındı. Hatta son birkaç yıldır eşim ile aramızdaki yaş farkının iyice belirginleşmesiyle birlikte dışarıdan gelen delici bakışların bile farkına varmaya başlamıştım.
Bu ufak girizgahtan sonra, seks hayatımızı ve belki de evliliğimizi canlandıran, beni de ilişkimiz hakkındaki tüm endişe ve kaygıdan kurtaran o malum güne geçmek istiyorum. Lakin daha öncesine yine ufak birkaç şey anlatmak isterim. Ben emekli olduktan sonra, karımla birlikte en büyük hayalimiz olan karavan alma işine iyiden iyiye tutulmuştuk. Söylediğim gibi hem yurt dışı görevi, hem de iyi bir makamdan emekli olduğum için güzel de bir tazminat almıştım ve elimize geçen tazminat ile birlikte, yaptığımız birkaç aylık araştırmanın sonucunda Mayıs ayında güzel bir karavan almıştık.
Karım özel okulda bir öğretmenlik yaptığı için yaz aylarına kadar beklememiz gerekiyordu gezi yapabilmek için, ancak bu benim açımdan bir problem değildi. Ben de o sırada bu yeni karavana alışmaya çalışıyor ve onun ufak tefek eksiklerini gideriyordum. Zaten para konusunda da pek sıkıntımız olmadığı için karımın esasında çalışmasına bile gerek yoktu; ancak o prensipler gereği çalışmak istiyordu.
Haziran ayının ilk haftasından sonra okullar da kapanınca önümüzde 3 aylık muazzam bir boşluk oluştu. Ben zaten emekliydim ve beni eve bağlayan bir şey yoktu; karımın da 3 ay boyunca tatilde olması sebebiyle kendimize bir rota çizdik. İlk rotamız (daha önce hiç karavanla seyahat etmediğimiz için) daha bildiğimiz yerler olacaktı. O yüzden de İzmir'den başlayarak Akdeniz'e inecek ve Mersin'e kadar gidecektik. Sonraki seyahat durağımıza (eğer vakit kalırsa) oradan sonra karar verecektik. Biraz da yol bizi nereye götürürse mantığındaydık.
Haziran ayının 16'sında, sabahın ilk saatlerinde yola koyulduk. Gayet güzel geçiyordu ve istediğimiz yerde durup, istediğimiz yerde devam ederek birkaç gün boyunca seyahat etmiştik. Her gittiğimiz yerde denize girmeye ve bol bol gezmeye de çalışıyorduk. Eşim vücudunu sergilemeyi seven ve bundan çekinmeyen bir kadındı. Ben de asla baskıcı bir erkek olmadım. O zamanlar gerçekten böyle bir hissim yoktu ve karıma bakılması veya bakılmaması pek dikkatimi çekmiyordu. Bundan hoşnut durumda olup olmama gibi bir hissiyatım yoktu. Karım ne isterse giyebilir diye düşünen bir erkektim sadece.
Ancak her şeyi değiştiren şey, yolculuğa çıkışımızın 3. günü olan 19 Haziran'da meydana geldi. Karımla o gün bir şey yüzünden tartışmış ve sinirlerimizin de gergin olmasından dolayı daha önce etmediğimiz şekilde ciddi ve ağır bir kavga etmiştik. İkimiz de birbirimizle konuşmuyor, sadece yola bakıyorduk. Tam hatırlamasam da Muğla civarlarında bir yerde devam ederken bir otostopçu genç gördük. En fazla 19-20 yaşlarında olan bu genç muhtemelen üniversite öğrencisiydi ve yaz tatilini değerlendirmek için otostop çekerek geziyordu. İkimiz de otostop konusunda pek bilgili insanlar değildik, çünkü geldiğimiz ailelerin maddi durumları, yaşadığımız yerler gereğince bugüne kadar otostop çekmemiş veya otostopçu almamıştık.
O an o çocuğu almamı sağlayan etken neydi bilmiyorum, ama bir anda arabayı yavaşlatmaya başladım. Karım, uzun süren sessizliği bozarak, "Alma o çocuğu!" dedi; lakin onun dediğinin tersini yapacağım ya, "Alacağım!" diyerek arabayı durdurdum. Tabii daha o bir şey söyleyemeden çocuk hemen karavanın kapısını açarak içeriye geçti. Karım bana öyle ters ve hırçınca baktı ki (Demek sen benim dediğimi yapmazsın, görürsün o zaman!) der gibi bir ifade vardı yüzünde. Çocuk teşekkür ederek karavanın içindeki koltuğa oturdu.
Ben de ortamdaki gergin havayı ve sessizliği dağıtmak amacıyla çocuğa birkaç soru yönelttim. Adı Akın'mış, tahmin ettiğim gibi 19 yaşında ve üniversite öğrencisiymiş. Tüm sene boyunca biriktirdiği parayla birlikte o da bizim gibi gezgin olarak tatil yapmak istiyormuş. Ben o çocukla sohbet ederken, eşimin sinsi planlar yaparak beni yenmeye çalışacağını tahmin edemiyordum tabii. Aşağı yukarı çocuğu 40 kilometre kadar götürecek, sonra onu ayrılması için bir anayolun ayrımında bırakacaktım.
Birkaç kilometre gittikten sonra karım ayağa kalktı ve yanımdaki koltuktan, arkaya geçti. Üstünde, kalçalarının altına kadar gelen bir mini kot şort ile hafif dekolteli bir askılı bluz vardı. Göremiyordum ama karım ayağa kalkıp tüm endamını sergilediğinde, eminim bu 19 yaşındaki genç, karımı baştan aşağı süzmüştü. Karım, işveli bir sesle, "Bir şey içer misin Akıncığım?" dedi. Akın biraz tutukça bekledikten sonra, "Zahmet olmazsa soğuk bir şeyler alırım." dedi. Karım ona bir şeyler ikram ettikten sonra yanımdaki koltuğa oturmak yerine arkada, çocuğun oturduğu koltuğa oturdu. Ben de dikiz aynasından yola bakıyormuş gibi yaparak onları seyrediyordum.
Sohbet bir yerden sonra ben odaklı olmaktan çıktı ve karım ile Akın arasındaki bir diyaloğa döndü. Ben de bir şey demeden yolu takip ediyor ve ara ara da onları izliyordum. Karım bacak bacak üstüne atmış, saçıyla oynayıp ara ara da şuh gülüşler atıyordu. Amacını anlamıştım; beni kıskandırmak ve biraz da kızdırmak istiyordu. Onun oyununa gelmeyeceğim diye hiç sallamıyormuş gibi yapıyordum. Hatta güneşi bahane ederek güneş gözlüğümü takmıştım ki, onları izliyor olduğum belli olmasın diye; ama maalesef hayatımın hatalarından (veya önemli davranışların dan) birisini yapıyordum.
Ona müdahale etmeyip, tepkisiz kaldığımı gören karım biraz daha işi abartarak, konuşurken çocuğa dokunmaya başladı. Davranışları beni bile dimdik eden karım, bu 19 yaşındaki gencecik çocuğun eminim aklını almıştı. Zaten çocuk da oturuş pozisyonunu sürekli değiştirerek, erekte olmuş sikini saklamaya çalışıyordu. Ben ise halen olanları önemsemiyormuş gibi yaparak güneş gözlüğümün altından karımı ve çocuğu izliyordum. Karım o kadar şuh hareketler yapıyor, o kadar tutkulu ve istekli davranıyordu ki, beni bile dimdik etmişti. Karımın en iyi becerdiği şeylerden birisi de, istediği an istediği yerde bir hareketiyle erkeği tahrik edecek kadar becerikli olmasıydı. En yorgun olduğum ve seks istemediğim anlarda bile defalarca kez beni azdırıp benimle sevişmişliği vardı. Tabii benim yaşlarımda bir adam bile dayanamıyorken, 19 yaşında bir çocuğun buna dayanmasını beklemek mümkün değildi.
Bir ara artık ses gelmemeye ve konuşmalar kesilmeye başladı. Dikiz aynasından bir kere daha baktığımda ise karım ile Akın'ın öpüşmeye başladığını gördüm. Akın tamamen gözlerini kapatmış ve olan bitenden habersiz bir şekilde (belki de, Adam arabayı sürüyor, ben arkada karısını götürüyorum!) diye düşünerek öpüşüyordu; ancak karımın gözleri açıktı ve çocuğu öperken bir yandan da beni kesiyordu. O da aptal birisi değildi, elbette onları izlediğimi biliyordu, ama ses çıkartmadığım için onları görmediğimi (!) düşünerek elini çocuğun sikine attı pantolon üzerinden. Karmaşık duygular içerisindeydim; bir yanım çocuğu hemen arabadan atmak istiyordu, ama bir yanım da bu anın keyfi içinde olanların seyrinin doğal bir biçimde sonlanana kadar ne olacağını görmek istiyordu. Müdahale etmedim ve ben müdahale etmedikçe de karım biraz daha işi uçlara sürüklemeye başladı.
Yaklaşık 5 dakika sonra bir fermuar sesi duydum. Karım oturduğu yerden kalkmadan çocuğun önüne doğru eğilerek sakso çekmeye başlamıştı. Akın ise kasıntı ve tedirgin bir şekilde (Acaba fark eder mi?) endişesiyle birlikte mükemmel bir zevk alarak koltukta oturuyordu. Karım, dudaklarını iyice aralamış ve Akın'ın sikini yavaş yavaş, tadını çıkartırcasına emiyordu. Akın'ın dimdik, taze ve kalın siki, karımın dudaklarının arasında iyice ıslanmıştı. Karımın o güzel saksosundan sonra artık geriye kalan tek şey seks olmuştu.
Benden herhangi bir tepki gelmeyince karım yavaşça ayağa kalktı. Hemen üstünkörü, sanki bir bar tuvaletinde yaparmış gibi çabucak bitirmek istercesine şortunu ve külotunu aynı anda indirip, Akın'ın kucağına oturdu. Sırtı Akın'a dönük bir şekilde, Akın'ın sikini yavaşça am dudaklarına dayadı ve bir anda içine aldı. Karım zevkle zıplıyor ve sözde sesini duyurmamak ister gibi de dudaklarını sıkarak inlemesini azaltmaya (!) çalışıyordu. O an aniden direksiyonu sağ ve sola çevirerek şeritlerde zigzag çizmeye başladım ve karımın dengesini bozarak tamamen o çocuğun kucağında oturmasını sağladım. O da anlamış olacak ki, "Hayatım bir sorun mu var?" diye seslendi. Onları sözde göremeyeceğim bir yerde oldukları için bir yandan benimle konuşuyor, bir yandan da Akın'ın kucağında zıplamaya devam ediyordu. "Hayır canım, misafirimizle ilgileniyor musun? Çok trafik var ilgilenemiyorum pek!" dedim.
Karım gülerek, "İlgileniyorum canım, merak etme!" dedi. Birkaç dakika kadar sonra Akın ile eşimin fısıldaşarak konuştuklarını duydum. Fısıltıları duyuyordum, ama ne konuştuklarını anlayamıyordum; fakat karımın hareketlerinden, Akın'ın boşalmaya yakın olduğunu anladım. Herhalde üstünden kalkar ve başka bir yere boşaltır diye düşünmeme rağmen, karım yine aynı hızla hoplamaya başladı ve en sonunda Akın'ın, ne kadar zorlasa da tutamadığı, ufak bir iniltisini duydum. Karımın amına boşalmıştı. Çocuk ne kadar panik olduysa, karım üstünden kalkar kalkmaz hemen toparlandı ve ineceği yere daha 24 kilometre varken, "İzninizle ben burada ineyim." diyerek karavandan indi. Karım ve ben baş başa kalmıştık...
[Gökhan]
124 notes · View notes
anonimbeyy · 3 months
Text
📌RAMAZAN'A DÂİR ☪️ 2024☪️
-Hazırlık aşaması:
°Herkes kendi mezhebine dair bir ilmihal kitâbından oruç bahsini baştan sona okuyacak. Bu kesinlikle ramazana bırakılmamalı. (Ömer Nasuhi bilmen tavsiyemizdir)
° Sosyal medya azaltılmalı. Uyku düzeni sağlanmalı vb hususlar.
° Bütün ibadetler kadir gecesine bırakılmamalı. Her gece kadir gecesi bilinmeli. Bayram temizliği uğruna son günler heba edilmemeli. (Son on gün miktar arttırılabilir.)
°Ramazana dair çizelge/planlar hazırlanacak. Okunacak kitaplar,hatimler, zikirler ve yapılacak ibadetler belirlenecek.
-Ramazanda neler yapılabilir:
📌1) Ramazan Kurân Ayıdır!
- kuran okumayı bilmeyenler elifbaya başlamalı. Camiilerden, kuran bilenlerden, YouTube derslerinden yardım alınmalı.
-kuran okumayı bilip tecvid ve yüzüne okuması eksik olanlar, tecvid eğitimi almalıdır. Yüzüne ise bol bol okuyup geliştirilmelidir. (Yardım alınacak yerler ilk maddeyle aynı)
-yüzüne güzel kurân okuyanlar okuyabilecekleri kadar kuran okumalı. Mukabelelere katılmalı. Not: mukabele ramazan ayında yapılır erken veya geç olmaz.
📌2) Kurânı anlamaya odaklan!
-Kurânın muhtevasına her müslümanın hakim olması gerekir. Kuranı tanımaya dair gayret etmeli. (Örn. Murat padak cüz cüz kuranı tanıyalım kitabından her gün bir cüzün içeriğine bakilabilir.)
-Günlük okunan kuranla birlikte meali de okunabilir. (Celaleyn,hasan basri Çantay tefsir meali tarzı bir eser bitirilebilir.)
-Ya da YouTube derslerinden bir sure belirlenip onun tefsiri dinlenip not alınabilir. (Safvetut tefasir dersi vb)
📌 3)Kur'an en güzel sünnetle anlaşılır:
-Ramazanda belirli sünnetler belirle ve onları uygulamaya çalış.
(Cemaatle namaz kılmak, gün içindeki nafileler vs.)
-Her güb bir veya daha fazla hadisi şerif oku ve uygula. (Riyasüz Salihin, hadislerle islam vb bir kitabı günlük düzenli olarak oku)
📌4) Namazsız mümin , Teravihsiz Ramazan olmaz:
-5 vakit namaz eksiksiz kılınmalı. (Namaz kılmayanlar namaza başlasın. Sünnetleri terkedenler sünnetlere riayet etsin. Kaza namazları olanlar çizelge yapıp kaza namazlarını bitirmeye gayret etsin.)
-Ramazanın coşkusu camiilerimizde yatsıdan sonra kılınan Teravihle yaşanır. Teravihi 30/30 yapmaya gayret et.
-Ramazan demek gece ibadeti demek, Bu ay sahurda Teheccüd namazına kalkarak adet hâline getirmeye çalış.
-kuşluk, evvabin , mescid , tesbih namazları gibi nafile ve sünnet namazları kılarak Ramazanı ihya et.
📌5) Ramazan Dua ve zikir ayıdır:
- Namazlardan sonra tesbihatını düzenli olarak yap ve hiç bir namazdan sonra duasız kalkma. Gazze dahil olmak üzere bütün mazlumlara hususen dua et.
-sunnette ve kuranda geçen zikirler ve dualara dilini alıştır. (İmam nevevinin el ezkarı okunabilir.)
-peygamber efendimize bol bol salavat getir, istiğfarı da unutma.
📌6) malınızla cihâd etmek ve sadaka, fıtre vs vermek:
-Ramazan diyince akla elbette fitre gelir. Fitreler ihmal edilmeyip ailecek daha evvel belirlenen ihtiyaç sahiplerine verilmeli.
-Ramazan kolisi hazırlanıp Ramazandan evvel ihtiyaç sahibi bir eve hediye edilebilir.
- Herkes 30 gün boyunca gücü yettiği kadar her gün sadaka çıkarabilir. (Örn. Günde 10 Tl ile 30 gün için 300 Tl sadaka vermek)
📌7) Ramazan nefsin tezkiyesi ayıdır:
-Kişi imkanı ölçüsünde itikafa girmeli, itikâfın manevi lezzetinden ve ecrinden faydalanmalıdır.
-Sosyal medya kullanımı azaltılmalı. Ömür sermayesi muhasebe edilmelidir.
-Ramazanda iftar sofrası hazırlayalım derken yemekler israf edilmemeli unutmayalım ki ramazan israfı mübah kılmaz!
- Ramazan sadece midenin aç bırakılması olmamalı. Göz, kulak haramdan, dil yalandan gıybetten arınmalı, bütün organlar için aynı hassasiyet gösterilmelidir.
-sılayı râhim çoğaltılmalı, küsler barışmalıdır.
-bir ayağımız her zaman ilim meclislerinde olmalıdır.
Not: Unuttuğumuz veya sürçi lisan ettiğimiz bir şey varsa hakkınızı helal ediniz. Fisebilillah hazırlanmış bir yazıdır. Umarım faydalı olur. Unutmayalım bu belkide son ramazanımızdır. Allah, Hayırla ramazana kavuşmayı ve Affolunmuş bir şekilde ayrılmayı hepimize nasip etsin.
106 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 28 days
Text
Bu Gün Bir Başkayım Ben...
Yine Yazacaklarım Var İçimde Bir Yerlerde Satırlara Dökülmeyi Bekleyen...
Nedenini Bilemediğim Bir Ateş Var Göğsümde, Tam Kalbimin Üzerinde...
İçimi Kavuruyor, Yakıyor Göğsümü, Kurak Topraklar Gibi Çatlatıyor İçimi...
Neden Böyle Oldum Bilemiyorum...
Bu Halimle Neler Yazabilirim Onu da Bilmiyorum Ama Yazıyorum İşte...
Aslında Biliyorum Okumayacaksın Sen Bu Yazdıklarımı, Ama Yine de Yazıyorum...
Sana Söylemek İstediğim İçimde Birikmiş Sözlerim Var...
Tutamıyorum Kelimeleri Kalbimde ve Dudaklarımın Arasında...
Sayfamda Anlam Bulmak İçin Akmak İstiyorlar Yürek Kalemimin Ucundan Satırlara...
O Kadar Çok Söylenmeyi Bekleyen Söz Var ki İçimde ve O Kadar Çok Sen Varsın ki Yüreğimde Nerden Başlasam Hangisini Anlatsam Bilemiyorum...
Birinin Herşeyi Olmak, Yüreğinin Sesini Dinleyebilmek, Hiçbir Şeyi Düşünmeden İçinde En Derinlere İnmek, İnebilmek Büyük Bir Beceri...
Seni Sana Olan Duygularımı, Hislerimi, Ümitlerimi, Yüreğimi Seviyorum...
Yüreğimde Sensin, Duygularımda Sen...
Yaşadığım Her Güzel Şeyde Sen Varsın....
Seviyorum Sebepsiz Seviyorum Sualsiz...
Yüreğimin Yettiği Kadar Seviyorum...
Derin Bir Nefes Alıyorum ve Gökkuşağını Hayal Ediyorum...
Onun Kadar Uzaksın Bana Ama Onun Kadar Heyecan Vericisin...
Ne İsterdim Biliyor musun Sevgili?
Sızmak İsterdim Tüm Sıcaklığım ve Sevgimle Kalbine...
Sıcaklığın Olmak İsterdim...
Buz Tutmuş Hiçbir Zerren Kalmasın İsterdim...
Seninle Yağmurlar Altında El Ele Yürümek, Soğuktan Üşüdüğünde Sana Sarılıp Bedenini Isıtmak İsterdim...
Gözlerinden Sevgiyle Girmek, Kalbinin En Sıcak Yerinde Kalmak İsterdim...
Yağmurdan Islanmış Saçlarımı Parmaklarının Arasında Hissetmek, Teninin Kokusunu İçime Çekmek, Yanağına Bir Buse Kondurup Tatlı Tatlı Gülümsemek İsterdim...
Seninle Sadece Gözlerimle Konuşmak, Aşkın Başladığı Yerde, Ay Işığının Olduğu Bir Gecede Seninle Yürümek, Aradığın Mutluluğu Sana Vermek, Bana Söyleyemediğin Bir Çok Şeyi Seninle Paylaşabilmek İsterdim...
Sana Aşkı Anlatabilmek, Aşkı Seninle Tanımlamak, Aşkı Sende Tanımak İsterdim...
Ne İsterdim Biliyor musun Sevgili?
İsterdim ki Yalnız Benden Söz Et, Beni Kalbine Mahkum Et...
Hayatını Kısaca Anlat Dediklerin de Sadece Ben Olmak İsterdim Hayatına Dair Anlattığın Tek Özet...
Aşk Öyle Bir Şey ki; Kor Ateşte Yandırdı Sevmem Diyenleri...
Ayaklar Altına Aldı Boyun Eğmem Diyenleri...
Zincirlerle Bağladı Asla Dönmem Diyenleri...!
Dokunamaz, Konuşamazsın, Göremesen de Seversin Ama Tanırsın Hüzün Ortağın, Sırdaşındır...
Gelmeyecek Gelmez...
Son Yaprak Düşse de Saklarsın Titremelerini...
Gelmese de, Bilmese de, İçine Girmese de Seversin...
Uyuyamaz, Oturamaz, Kaçamazsın da, Kanarsın...!
Ararsın Bulamazsın, Bulursun Elini Tutamazsın...
Git Dersin Al Yüreğimi de Öyle Git, Almaz, Gitmez de...
Yanarsın Ateş İçinde, Kül Olup Savrulamazsın...
Kalmasa da, Gitmese de, Yüreğini Almasa da Yine Yeniden Seversin...!
Sen Sevgili Sen...!
Sen Benim Aşk Aşk Beklediğim...
Sevgi İle Beslediğim...
Sevda Diye Kokladığım...
Rüya Rüya Dolaştığım...
Sabah Sabah Aradığım...
Esmeyen ve Belki de Hiç Esmeyecek Seher Yelim’sin...
Sen Yaşamak İstememin Tek Sebebisin...
Tek Sebepsin Hasret Ağrılarıma...
Adın Yok Hala Kalbimde Sana Bir Ad Bulamadım...
Tarifin Yok, Olmadığın İçin Sana Bir Ad Koyamadım...!
76 notes · View notes