Tumgik
#yararlandığım kaynaklar
talebetulahla · 1 year
Note
Allah varmi
Var olandan var edeni düşünüp bulmak eserden müessire intikal etmek ; Gece sabaha kadar yağan bir kar düşünün. Sabahleyin erkenden sokağa çıktığınızda kar üzerindeki izler sizden evvel sokağa çıkan ve oradan geçip gidenlerin olduğunu hatırlatır. Teneffüse çıkarken açık kalan defterimizin sahifelerini karalanmış bulursak mutlaka onun bir yaramaz tarafından yapıldığını tahmin eder ve çizeni araştırırız. Tahtaya çizilen güzel bir manzara veya yazılan güzel bir cümleyi beğenen öğretmen onun kim tarafından çizildiğini yazıldığını öğrenmek ister. Elbisemizin dikimini beğenenler kime diktirdiğimizi sorarlar. Bütün bunların tesadüfen olduğunu kabul etmek veya kabul ettirebilmek mümkün değildir o halde kabul etmek lazımdır ki var olan her şeyi var eden Ezeli ve ebedi gücü her şeye yeten bir yaratıcının varlığına inanmak mecburiyeti vardır. Kur'an-ı Kerim'de göklerin ve yerin yaratıcısı Allah hakkında şüphe mi var buyurulur. Kainatta inkarı mümkün olmayan bir nizam ve intizam vardır. Güneşin ayın yıldızların hareketlerinde en küçük aksaklığın bulunmaması mevcut olan her şeyin değişmez bir kanun ile idare edilmesi bu intizamı gösterir. Güneşin 100 yıl önce mesela Temmuzun 19'unda hangi saatte doğduğunu hangi saatte battığını bilme imkanı vardır. Bundan sonra olacak güneş ve ay tutulmalarının ay gün ve saatini hatta dakikasını bu tutuluşunun dünyanın nerelerinden görebileceğini tespit etmek mümkündür. Bu da yüce Rabbimizin Güneş ve Ay'ı belli ve şaşmaz bir hesaba göre yaratması sebebiyledir. Yeryüzündeki binlerce nebatı düşünelim her birinin çekirdeği ancak o nebatı verir. Her ağaçta ancak kendi meyvesi biter .Hatta bir elma ağacından bir başka cinsten elma bitmez. İnsan vücudunda her organın bir vazifesi vardır, birinin vazifesini diğerine gördürme imkanı olmadığı gibi bu görevlerin tesadüfen bu organlar tarafından bu kadar mükemmel olarak icra edildiğini de kabul edemeyiz sadece bir karaciğerin vazifesini inceden inceye gözden geçirmek bunlara mutlaka Alim Hakim bir yaratıcının tedbiriyle ve düzene koymasıyla olduğunu açıkça anlatır. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur ; "Eğer Göklerde ve yerde Allah'tan başka Tanrılar olsaydı bunların ikisi de muhakkak ki harap olup gitmişti." (Enbiya 22) "De ki o Allah birdir.Allah samettir. Her şeye ona muhtaçtır o hiçbir şeye muhtaç değildir. Doğurmamıştır,doğrulmamıştır hiçbir şeye de onun dengi ve benzeri değildir. (Ihlas Suresi) "İlahınız bir tek Allah'tır ondan başka ilah yoktur o rahmandır rahimdir." (Bakara 163) " Bil ki Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur." (Muhammed 19)
4 notes · View notes
avalonunezgisi · 1 year
Note
çoook teşekkür ediyorum bir de tarihi bölümlerine ayırırsak osmanlı tarihi ve türkiye siyasi tarihi hakkında önerin var mı bu konularda çok çok eksiğim hem tarihi yorumlayarak öğrenmeme yardımcı olacak hem de anlatımı net kitap önerin var mııı
rica ederim <3 şimdi şöyle ki bahsettiğin tarihlerin yazalarlara bağlı olarak oldukça dikkatli ve görece objektif kaynaklardan okunması gerekiyor. ben bu dönemler hakkında henüz hakkıyla okuma yapmadım fakat birkaç bir şey önermeye çalışayım çerçeveyi çizmek adına:
tarih dediğimizde muhakkak halil inalcık, avrupa tarihiyle harmanladığımızda cemil meriç, iktisâdî vecheden şevket pamuk.
bir de üst dönemimin önerileri var idi, kefil olmamaklar beraber:
modernleşen türkiye’nin tarihi, eric jan zürcher,
memâlik-i osmaniye’den avrupa birliği’ne, çağlar keyder,
iktidarın sembolleri ve ideoloji, selim deringil.
ayrıca siyasi geçişleri okuyabilmek adına, taraflı fakat iyi bir kaynak olarak: osmanlı-türk anayasal gelişmeleri, bülent tanör.
henüz okumamış olmakla beraber süleyman seyfi öğün’ün yine kitapları ve ayrıca günlük siyaset için makalelerini önerebilirim. fuad köprülü’ye de elbette şüphesiz bakabilirsin.
fakat dediğim gibi tarih mevzusunda yazılan çizilen çok şey, dolayısıyla çok kaynak var ben de yüzde yüz hâkim değilim elbette, işin daha çok teorik tarafındayım hâlâ. biz üniversitede ekolümüz gereği daha çok fransız ve avrupa tarihi okuyoruz bir de. ek olarak okuduğum/ yararlandığım makale ve kitaplar da var tabii. şu anlık bunlara bir göz atabilirsin, unuttuğum kesinlikle önemli kaynaklar var…aklıma gelirse eklerim inşallah.
1 note · View note
aynurbiresa · 4 years
Text
Canlı yayınımız bitti...Konuşulacak konular cevaplanacak sorular bitmedi...İkinci bölüm uygulamalı drama örnekleri ile dopdolu olacak🙆‍♀️Yayının tamamını youtube
hesabımdan( bio daki linki tıklayarak) ya da @selcenkarahann hocamın hesabından IGTV ye bağlanarak izleyebilirsiniz . 👇
Sohbetin sonunda paylaşacağıma söz verdiğim gibi yararlanabileceğiniz kaynaklar aşağıdaki gibidir.
Kindergarten (Okul öncesi ve İlkokul için Aplikasyon ve Youtube tan bulabileceğiniz ücretsiz kanallar)
👇
Cocomelon
KidsTv123
SuperSimpleSong
LearningStation
Petty Shukla
Dream English Kids
Genki English
Lingokids
BennyABCKidsGames
Okidoki
Bookbox
(Daha büyük yaşlar için uygulamalar)
👇
Thinking Zombie
Storytell
XLingo (Mektup Arkadaşlığı)
Bottled(Yazışma,mesajlaşma)
Andy(İngilizce WhatsApp yazışma)
Voscreen(Altyazılı Dizi Çeviri)
News in Levels (Her seviyeye uygun haber okuma)
Lyrics Training(Şarkı öğrenme pratik etme)
WordUp(Kelime)
Netflix
Voice of America
British Council
Cambly (Konuşma)
👇
Öğretmenler için paper-based materyal kaynakları
ISLCOLLECTIVE
Teacherspayteachers
Pinterest
Araştırma yaparken bile bir çok şey öğrenip ilgi alanınıza göre kendinizi geliştirebilirsiniz.
👇
(Native-Like için)
@ted
@asianefficiency
@altucher
@marcandangel
@motivational_videos_official
Yayında sözünü ettiğim gibi ünlü girişimcilerle yaptığı röportajlarda başarı hikayelerini beynime kazımak için mp3'e çevirip dinleyerek güne başladığım @altucher, mail box a gelen mesajlardaki mottoları okuyarak cümle yapılarını geliştirdiğim @marcandangel,ingilizce konuşma korkusu çeken danışanlarımın bu korkuyu yenmeleri için altyazılarını çıkarıp çalıştırdığım ve zorla konuşturduğum😂 @motivational_videos_official adresleri...
(Yaşayan ingilizceyi duymak ünlü girişimci yada motivasyon konuşmacılarından dili yaşamak isterseniz şiddetle tavsiye ederim).
👇
Öğretmenler için;
e-Twinning
Classdojo
👣
@littlelittle_english
@englishwithcagla
@alicia_ocasio
@storieswithsila
@englishwithkids 👇
Çalışmalarından çokça yararlandığım değerli fikir insanları;
@cembalcikanli
@turkishpolyglot
@barisozcan 👇
Eksiğimiz çok,yolumuz uzun lakin heyecanımız bol...
Sevgiler🌾
instagram
0 notes
sosyofikir93-blog · 5 years
Text
En Önemli Problem: Tramvay Problemi - 1. Psikolojik Deney
Ssosyofikir'den yeni içerik: https://www.sosyofikir.com/ilginc/en-onemli-problem-tramvay-problemi-1-psikolojik-deney/
En Önemli Problem: Tramvay Problemi - 1. Psikolojik Deney
Dünyanın en saygın araştırmacılar Thomson ile Philippa Foot tarafından yapılan araştırmada çok önemli bir deney yapıldı. Tramvay Problemi – Psikolojik Bir Deney
Sizin En Değerliniz Ne ? Tramvay Problemi
Dünyada en değerli şey nedir ? Para mı ? Güç mü ? Onu elde etmek için neleri feda ederdiniz ? Hayatta onun için yapmayacağınız şey var mı ? Para için mi ? Yoksa güç için mi ? Yoksa size sizden daha yakın olan çocuğunuz için mi ? Evet, kendi evladınız her şeyden önemli değil mi ? İşte öyle bir durumda olduğunuzu hayal edin.
Rutin İş Ve Karar
Şuan bir tren hattındaki geçişleri kontrol eden bir kontrol işçisi olduğunuzu hayal edin. İşiniz her zaman gelen trenler için açılıp kapanan bir köprüyü kontrol etmek. İşte bu rutin işi her gün bıkmadan yılmadan yaptığınızı düşünün. Eşiniz vefat etmiş. Oğlunuzla beraber küçük bir evde yaşayıp gidiyorsunuz. Yani tek varlığınız o. İşte bu noktada işinizi yaparken oğlunuzda sizinle birlikte işe gelmek istiyor.
O dönem yaşadığınız şehirde hava çok soğuktur. Ama oğlunuz size,
“Baba, o zaman ben de sıcak çikolata içerim. Isınırım.” diyor. İşte bu durumda kalan bir baba da oğlunun evde sıkılmasından dem vuracak ki onun kendisi ile birlikte işe gelmesini kabul ediyor.
İşe başlıyor. Oğlu da balık tutmak istiyor. Balık tutarken babası da o sıralarda daha bir saat sonra gelecek olan tren için, önceden köprünün iki yakasını birbirinden ayırıyor. Çünkü tren gelmeden önce aynı bölgeden, bir sürü gemi ve tekne geçiyor.
Tramvay Problemi – 2
Sorumsuz Makinist, Kaybolan Hayatlar
Ancak gelecek olan tren, kuralları hiçe sayıp içerisinde bulunan 150 yi aşkın yolcusu ile (kadınlar, çocuklar, bebekler, yaşlılar…) hızla köprüye doğru ilerlemektedir. Bu noktada trenin kırmızı ışığı hiçe sayıp gelmesi, ve zamanından önce yola çıkması her şey bir yana , içerisindeki tüm yolcuları riske atması da bir cinayettir aslında. Ama olacak olanlar sizi daha çok üzecek belkide.
İçinize Hüzün Düştüğünde Bir Daha Düşünün!
Hani bir anda içinize bir hüzün düşer ya. Hiç bitmeyeceğini sandığınız, ama nereden geldiğini de anlayamadığınız bir hüzün. Belki o hüznün anlamsızlığına takılır 1-2 dakika hüzünlenirsiniz sizde. Ya da dünyadaki insanların yüzde yetmişi gibi umursamazsınız bile. İşte o noktada o hüznün aslında başka bir insanın hüznü olduğu aklınıza gelmez mi ? Ya öyleyse ? Ya yaşadığınız hüzün tam anlamıyla başka bir insanın acısı için evden tarafından enerji olarak size nüksettiyse..
Her şey Bir Enerjidir.
Unutmayın eğer yaşadığımız evrende her şey bir enerji ise. Hani bu secret kitabında anlatılanlar var ya.. Bunlar sadece iyi düşüncelerin dünyaya yayılması anlamına gelmiyor. Bunun yanı sıra kötü düşüncelerin ve acının da dünyay, tüm canlılara, evrendeki tüm varlıklara yansıması da gerçekleşebiliyor.
Bu hayatta yalnız yaşamıyoruz. Ancak bir çoğumuz bundan habersiz , kendi düşüncelerimizin, isteklerimizin ve çıkarlarımızın doğrultusunda dünyadaki her şeyi fütursuzca kullanıyoruz. Her konuda adalet isteyen insanlar ne yazık ki bireysel olarak , en önemli ve en küçük nokta adalet anlayışını bazen yanındaki , karşısındaki insana, en önemlisi de bırakın insanı canlıya gösteremiyor. Buna o kadar çok şahit oldum ki… O tip insanlar yeri geldiğinde en büyük hak savunucusu olurken, başkasının hakkını çok kolay bir şekilde yiyebiliyor. Burada örneklerle zaman kaybetmeyelim. Hikayemizin sonlarına doğru geldikçe, gözlerinizden yaş akacak. Ya da içinizden o hüznü kesinlikle hissedeceksiniz..
Ölüm Makinesi Raylarda
karatren 2
Ve tam o sıralar. Tren zamanından önce raylardan hızla geliyor. Adeta bir deli dana gibi hızlı, sinirli ve huysuz bir şekilde dumanını tüttürerek bir canavar gibi yaklaşıyor köprüye. Ancak siz onu o sırada fark edememişsiniz. Çünkü ilgilenmeniz gereken başka işlerinizde vardır. O sırada….
Oğlunuz size bağırıyor…
“Baba ! Geliyor, tren geliyor. Köprü, onu kapatmalısın.. BABA ! Ancak siz onu o sırada yaklaşık bir 5-6 saniye duyamıyorsunuz. Ancak vahşi tren son hızıyla köprüye yaklaşıyor. Ve köprü kapanmazsa içerisinde bulunan 100den fazla insan feci şekilde can verecek. Ve sizin oğlunuz siz duyamıyorsunuz diye kendi elinden geldiğince trenin rayları düzenleyen anahtarlarının yanına gidiyor. Ve o sırada onu görüyorsunuz.
Oğlum dikkat et ne yapıyorsun orada !
Ancak iş işten geçmiştir. Oğlunuzun ayağı bir anda kayar ve köprünün kapanma çarklarına düşer. Orada asılı kalmıştır. Şimdi sadece 30 saniyeniz var.
İki Seçim Hakkı – Kime Göre, Neye Göre
İki seçim hakkınız da…
1.Seçim ya rayları kapatan yolları birleştirmeyecek ve 100 den fazla insanın ölmesine seyirci kalacaksınız.
2.seçim ise bir baba için en ağır olanı herhalde.. Rayları kapatacaksınız. Yol kapandığında tren üzerinden düzgün bir şekilde geçecek ve yüzlerce insanın hayatını kurtaracaksınız. Ancak kendi oğlunuz köprünün çarkları altında feci bir şekilde can verecek. İşte bu noktada.. Hikayemizdeki baba figürü bir seçim yapmak zorunda kalıyor. Ve o anda çok kısa bir şekilde anlık karar veriyor. Ve köprüyü kapatıyor. O anda tren raylardan düzgün bir şekilde geçiyor tabii. Trende bir madde bağımlısı da adama bakıyor. O an da adamın suratını düşünebiliyorsunuz. Tam o sıralarda bağımlı kızın suratında da acı bir hüzün beliriyor.
Felaket belli belirsiz göründükçe, yere bakıyorsunuz ve raylara bağlı bir kaldıraç olduğunu görüyorsunuz. Eğer kaldıracı çekerseniz, tramvayın beş masum işçinin bulunduğu raylardan ikinci bir ray takımına yönleneceğini farkediyorsunuz. Ancak, yan taraftaki bu rayın aşağısında, iş arkadaşları kadar habersiz, yalnız bir işçi bulunuyor. O halde kaldıracı kaldırıp, bir insanın ölümüne yol açar fakat beş kişiyi kurtarır mıydınız?
Bu olay gerçek anlamda bir düğüm noktası. Ve buna ilk bu ismi veren Philippa Foot adlı bir kişi. 1967 yılında yaşayan bu düşünürün ortaya attığı kavram daha sonraları 1985 yıllarında Jarvis Thomson tarafından daha farklı bir bakış açısı ile tekrar uyarlanıyor. Bu kavramda, bir eylemi yaparken, eylem sonucunda oluşabilecek durumları baştan sonra düşünmememiz gerektiğini, ancak verilecek olan kararın sonuçlarını tam olarak bilemeyeceğimizi belirtir. Yani eylemin ahlaki değerinin, yalnızca sonuçları tarafından belirlenip belirlenmediğini dikkate almamızı sağlar.
Tramvay ikilemi denilen kavramda, ahlaki sezgilerin gerçek anlamda ne anlama geldiği araştırılırken, aslında ne kadar da değişken ve esnek olduğu belirtilmiştir. Örneğin savaş ve işkence gibi durumlarda esneklik gösterilebiliyormuş.
Şimdiki fotoğraf sizi şoka uğratacak. Bir tramvay, tren ne olursa karşıdan geliyor. Bir üst geçittesiniz. Ancak tren raylarının üzerinde 5 habersiz işçi var. Bu sefer elinizde bir kontrol mekanizması da mevcut değil. Yani eğer bir şey yapmazsanız beş işçi ölecek. Ancak şimdi asıl noktaya geliyoruz. Üst geçitte sizin yanınızda duran büyük bir adam olduğunu hayal edin. Bu cüssede bir adamın tramvayın önüne geçtiğinde tramvayı durduracağını biliyorsunuz. Yani o adam hayatını kaybedecek ancak beş işçi kurtulacak. Siz bunu bile bile beş kişiyi kurtarmak için adamı raylara iter misiniz ? Yani bire beş.. Çok garip bir durum değil mi ? İşte uzun zamandır uzmanlar bu konu üzerinde çalışıyorlar ve araştırma yapıyorlar.
üst geçitli tramvay problemi
Ancak, üst geçitte sizin yanınızda duran büyük bir adam var. Bu cüssenin tramvayı durduracağından kuşkunuz yok. O halde, tramvayı durdurmak ve bu sayede diğer beş kişiyi kurtarmak için adamı raylara itip kurban eder misiniz?
ust gecit problemi sosyofikir com
Bu senaryoda da bir kişi ölüyor; beş kişi de yaşıyor. Bir çok insanın da o cüsseli şişman adamı üst geçitten atmayı uygun görmesi gariptir. Yani aslında hiçbir şey yapmasa beş kişi ölecek. Bir müdahalede bulunsa bir kişinin ölümüne sebep olacak ancak beş kişi de kurtulacak.
tramvay problemi sosyofikir com
Thompson ve diğer düşünürler, tramvay ikileminde ayrıca korkutucu şekilde eğlenceli olan başka değişkenler de vermişlerdir. Bir doktor olduğunuzu ve yaşamak için hepsi de nakle ihtiyaç duyan beş hastanız olduğunu hayal edin. İki tanesinin birer akciğere, diğer iki tanesinin de bir böbreğe ve beşincisinin bir kalbe ihtiyacı var. Sonraki koğuşta başka bir kişinin bacağı kırılmış. Fakat kaynaşan kemikleri haricinde, mükemmel derecede sağlıklı. Peki, sağlıklı hastayı öldürüp, diğer beş kişiyi kurtarmak için organlarını alır mısınız?
Eylemler, niyetler ve sonuçlar
tramvay problemi 07 min
Ahlaki sezgilerimiz her anlamda güvenilir mi ? Bu sezgilerin her zaman mantıklı ve tutarlı olduğunu çıkarabilir miyiz ? Bazı insanlar bir tarafı seçerken diğer tarafın ölmesine göz yumabiliyor….. Belkide, ahlaki anlamda sezgilerimizin ve değerlerimizin etkilendiği başka etmenler ve oluşabilecek sonuçlar vardır.
Yapay Zekalar Gelişmeye Devam Ediyor. Peki Onlara Bu Durumu Nasıl Öğreteceğiz ?
yapay zeka
Düşünsenize günümüzde yapay zekalar artık hemen hemen her konuda kullanılabiliyor. Eski siyah beyaz bir fotoğrafın renklendirilmesinde, üst düzey matematik ve fizik problemlerinin aşılmasında, uçakların rotalarını doğru bir şekilde bulup güvenli bir şekilde iniş yapmalarına kadar her şeyde artık onların etkilerini görüyoruz. Peki bu ahlaki eylemler Mısır’da farklı, Türkiye’de farklı Kanada’da veya Hindistan’da farklıysa kime göre bir seçim yapacaklar. Eğer bu verilecek kararlara robotlar karar veriyor olsaydı. Onların tercihi hangi yönde olacaktı ? Yani bunun ayrımı neye göre yapılabilir ? Bu düşünce deneylerinde, öldürmek veya ölmesine izin vermek kavramları arasındaki fark nedir ? Bu konuda da daha önceleri Eye In The Sky filmi gibi farklı filmler yapılmıştır.
Watch this video on YouTube
Watch this video on YouTube
İlginç kategorimizdeki diğer yazılarımızda ilginizi çekebilir.
Yararlandığım Kaynaklar
http://barisozcan.com/tramvay-problemi/
https://eksisozluk.com/tramvay-problemi–5928476
https://doi.org/10.1177/0956797617752640
http://www.olaganustukanitlar.com/tramvay-problemi-bir-kisiyi-oldurerek-bircok-kisiyi-kurtarmaniz-mumkun-olsa-ne-yaparsiniz/
0 notes
epifizz · 5 years
Note
Daha söylenen cümlenin mecaz anlamını anlayamayanın bildiklerine nasıl itimat gösterilir orası da hayret edici bir durum. Ve cevapların kitap gibi bununla ilgili internetten bakmadığın ne malum alim falan mısın. Yaşın 90 olsa anlarız da biraz yapmacıksın. Hani dedin ya sahte mi olayım e zaten öyle bloğun.
Kaynaklardan teyit etmeden cevap yazmıyorum, sağlıklı bilgi aktarımı yapmak isteyen biri zaten kaynaklar ve teyit edilmiş bilgiler eşliğinde hareket etmeli. Teyitsiz ve kaynaksız konuşmak, bilgisizce bir tutum.
Yaşadığı sürede Dünya’nın Güneş etrafındaki tam turunu bilgi birikimine ölçüt yapan da ilk defa görüyorum. Ha bu arada bildiklerime itimat etmek için yararlandığım kaynakları istemeniz yeterli olur, tam da bu yüzden kaynakla konuşuyorum :D
0 notes
empat00 · 5 years
Text
Benim Web Programlama ve Web Tasarım Öğrenirken Yararlandığım Kaynaklar
Benim web programlama ve web tasarım öğrenirken yararlandığım; front-end (HTML, CSS, JS, AJAX, JSON, XML) ve back-end (PHP) için detaylı yazılı dökümanları ve testleri/sınavları olan, güvenilir ve güncel kaynaklar:
https://www.geeksforgeeks.org/ https://www.w3schools.com/ https://www.tutorialrepublic.com/ https://www.javatpoint.com/ https://www.tutorialspoint.com/ https://css-tricks.com/ http://phpdefteri.com/ http://www.cemdemir.net/ http://www.ibasoglu.com/ https://www.erbilen.net/ https://www.mkoseoglu.com/ https://ugurgelisken.com/ https://github.com/victorfleite/ https://murattopuz.com.tr/ https://www.yusufsezer.com.tr/ https://hackr.io/ https://exercism.io/ https://edabit.com/
300'den fazla yazılım dili, web teknolojisi ve serverla ilgili yazılım hakkında temelden ileri seviyelere örneklerle yazılı döküman bulunduran yukarıdaki kaynakların 100 katı değerinde bir kaynak. Bir freeCodeCamp projesi:
https://devdocs.io/
Not: A2 seviyesinde bile İngilizce bilgim yok diyen googleTranslate'a başvursun ve geleceği için bir an önce İngilizce öğrenmeye başlasın.
0 notes
sosyofikir93-blog · 5 years
Text
Einstein’dan Freud’a Dünya Barışı İçin Gönderilen Mektuplar..
Ssosyofikir'den yeni içerik: https://www.sosyofikir.com/ilginc/einsteindan-freuda-dunya-barisi-icin-gonderilen-mektuplar/
Einstein’dan Freud’a Dünya Barışı İçin Gönderilen Mektuplar..
Dünya barışı gerçek anlamda sağlanabilir mi ? Peki biz, bireysel olarak dünya barışına ne kadar katkıda bulunuyoruz ? İşte bu noktada bizden yıllar yıllar önce 1930’lu yılların karanlık dönemlerinde iki bilim insanı insanlık için bir şey yapmak istemiş. Şimdi sizlerle “dünya barışı için bir şey yap” temalı yazımızı paylaşıyoruz.
Dünya barışı gerçek anlamda sağlanabilir mi Düşüncesi Üzerine
Albert Einstein; hayalin de ötesinde düşünceleri, formüllere döken bir dahi. Bilim dünyasına kattıkları ile yüzyıllar geçsede konuşulmaya devam edecek inanılmaz bir bilim insanı.
Sigmund Freud; yaşadığı dönem içerisinde çoğu zaman anlaşılamamış, itelenmiş bir bilim insanı. İnsan ruhunun benliğini anlatan, insana insanı anlatmanın en güzel yollarından biri olan psikanaliniz yönteminin kurucusu.
1930’lu Yılların Trajik Öyküsü
1930’lu yılların başıydı.. Savaşın yıkımı, tüm dünyada inanılmaz bir felaket yaratmıştı. Hayatın insanlara sundukları artık çok azdı. Doyarak yaşamak bile çok önemli bir karar ve şanstı. Birinci Dünya Savaşı’nın bitişine denk gelen bu dönem, şimdinin sömürücü devleti olan Amerika Devleti’nin de büyük buhranı atlattığı dönemlerdi. İkinci Dünya daha hayal bile edilemiyordu. Bu durumdan dolayı insanlar kafalarını dağıtmak ve bu korkunç trajik savaşın etkisinden kurtulmaya çalışıyorlardı. O zamanlardan bugüne ulaşan kayıtlı belgelere ve fotoğraflara ulaşıldığında şaşırmamak elde değildi.
Timsahlarla birlikte kahvaltı edenler, çılgın icatlar, neşeli bilim insanları vb… İşte böyle bir dönemde bilim adamlarından bazıları gelecekte olan tehlikeyi fark etmiş olacaklar ki kendi kendilerine bu olumsuz yaşam döngüsünün tekrar yaşanmaması için bir şeyler yapmaya çalışmışlar.
İki Efsane İsim Savaşın Kötü Yüzünün Tekrar Yaşanmasını İstemiyordu. Bu Yüzden Kendilerince Barış Üretmenin Bir Yolunu Aradılar
Bu arayış, bu iki güzel yürekli insanın bir şeyler uğruna verdiği mücadele sonucunda bir fikir buldular. Çare, iki dahinin aralarında mektuplaşmalarıydı.
İlk okuduğunuzda saçma gelen bu cümle bakın nasıl bir mektuplaşmaya doğru gitmiş. Sizlerle birlikte inceleyelim. Sizin için mektuptan bazı kesintiler ve alıntılar yaptık. Umarım yeni dünyadaki olası bir 3.dünya savaşına karşı insanlar biraz daha bilinçlenir diye düşünüyorum.
“Çok sevgili Bay Freud,
Gerçeği bulma özlemi sizde başka bütün özlemleri nasıl bastırıyor, şaşılacak şey. Savaş ve yok etme güdülerinin insan ruhunda sevgi ve yaşama gücü ile nasıl içice girmiş olduğunu su götürmez bir açıklıkla ortaya koyuyorsunuz. Ama, inandırıcı açıklamalarınızdan bir de şu büyük amaca ulaşma özlemi çıkıyor ortaya: İnsanın iç ve dış bütün savaşlardan kurtulması. Bu büyük özlemde, çağlarının ve uluslarının üstüne çıkan, düşünce ve ahlâk alanında birer yol gösterici olarak saygı gören bütün büyük insanlar birleşir. İsa’dan Goethe’den Kant’a kadar hepsinde bu kurtuluş özlemi vardır. Her ne kadar insanlar arasındaki ilişkileri düzenleme istekleri pek gerçekleşmiş değilse de, yalnız bu türlü insanların bütün dünyaca birer önder sayılmış olmaları anlamlı bir gerçek değil mi ?
Şuna inanıyorum ki, çalışmalarıyla yol göstericilik yapan üstün insanlar – dar bir alanda da olsa – aynı ülküyü büyük ölçüde paylaşmaktadırlar. Ne var ki, politik gelişim üzerinde pek etkileri olmuyor. Ulusların kaderini çizen bu alan hemen hemen kaçınılmazcasına dizginsiz ve sorumsuz politika adamlarına bırakılmış görünüyor.
Politik önderler ve yönetimler yerlerini ya zorbalığa, ya da yığınların oyuna borçludurlar. Ulusların düşünce ve ahlâkça yüksek bölüklerinin temsilcisi sayılamazlar. Ama, seçkin aydınlar, bugün halkların tarihi üzerinde doğrudan doğruya hiç bir etkide bulunamıyor; oraya buraya dağılmış bulunmaları günün sorunlarının çözümlenmesine doğrudan doğruya katılmalarına engel oluyor. Yaptıkları ve yarattıklarıyla yetilerini ve iyi niyetlerini göstermiş olanların kendiliklerinden bir araya gelmesi, dünyaya bir değişiklik getiremez mi dersiniz? Üyeleri birbirleriyle sürekli düşünce alışverişi içinde bulunacak olan bu uluslararası birleşme, tutumlarını basında ortaya koyarak, imzalarının sorumluluğunu yüklenerek, politik sorunların çözümü üzerinde önemli ve uyarıcı bir etki sağlayabilir.
Bilim akademilerinde de rastlanan insan yaradılışının eksikliklerinden doğan sakıncalar burada da görülecektir şüphesiz. Ama, yine de öyle bir çabaya girişmek yerinde olmaz mı? Doğrusu ben, böyle bir işe girişmeyi büyük bir ödev sayıyorum. Böyle bir yüksek aydın topluluğu kurulunca, sistemli olarak dinsel kurumları da savaşa karşı harekete geçirmeye çalışmalıdır. İyi niyetleri bugün acı bir boyun eğme ile felce uğrayan bir kişiye içten destek olurdu. Düşünce ürünleriyle yüksek bir saygınlığa ulaşmış olan kişilerin kurduğu böylesi bir topluluk, Milletler Cemiyetinin güçleri için değerli bir dayanak olacaktır.
Bu düşüncelerimi, dünyada herkesten çok size sunuyorum, çünkü, siz isteklere herkesten daha az kapılırsınız ve sizin yargınız ciddiliği en ağır basan bir sorumluluk duygusuna dayanmaktadır.
Albert Einstein”
Ben Diyorum Ki:
İşte böyle bir sorumlulukla başlayan bu mektuplaşmalar, gerçek anlamda iki dahi, kendi türlerinin tekrar yaşayabileceği korkunç gerçekleri öngörebiliyorlardı. Fakat onları dinleyen oldu mu ? O dönem de veya şimdi. Dünya gerçek anlamda doğru, gerçek anlamda ahlak sahibi, eşit, insan haklarına gerçek anlamda değer veren ülkeler ve insanlar tarafından yönetilmiyor. Her şeyin başı maalesef para ve ham madde olmuş. Ham madde ve çıkarlar uğruna kadın, çocuk, yaşlı demeden öldüren bu dünya düzeni, tüm bilim adamlarının, sanatçıların ve en önemlisi de içinde insanlık adına herhangi bir kırıntı bulunan insanları asla dinlemiyor. Ve dinlememekte de ısrarlı. Zor günlerin geleceğini önceden öngörebilen insanlar bunun için bir şeyler yapmak yerine bencilce sadece kendilerini düşünüyorlar. İşte bu noktada hayat insana acı acı gülümsüyor.
Belki de insanların korkaklığı ve sadece kendilerini düşünmeleri yüzünden yüzbinlerce insan hayatını kaybedecek. O yüzden bu mektup çok anlamlı ve önemli. Bu tip insanların daha çok yetişebileceği ve en önemlisi de kötü olan şeyleri durdurmak için söyleyecek bir sözü olan insanların yaşayabildiği toplumlarda ve dünyada görüşmek üzere. Unutmayın herkes için özgürlük kavramı tam anlamıyla şunu ifade eder; bir kişinin özgürlüğünün başladığı yerde diğerinin özgürlüğü biter. Bu demek oluyor ki herkes özgürdür. Ancak kimsenin kimseye kendi özgürlüğünü korumak için kötülük yapmaya, hakkını yemeye hakkı olamaz.
Sizi ilginç kategorimize bekliyoruz.
https://www.sosyofikir.com/ilginc/
Yararlandığım Kaynaklar
https://www.kitapyurdu.com/kitap/einsteina-mektup/441924.html
https://www.pngkey.com/detail/u2w7a9o0e6o0r5u2_albert-einstein-albert-einstein/
0 notes