Tumgik
#yugoslavya
kerimustacom · 3 months
Link
Josip Broz Tito, 7 Mayıs 1892’de Kumrovec’de doğdu ve 4 Mayıs 1980’de Ljubljana’da hayatını kaybetti. Yugoslav devlet adamı ve siyasetçisi olarak tanınan Tito, Marksist-Leninist görüşlere sahipti ve fikirleri “Titoizm” olarak anılır.
0 notes
bernamegeh · 5 days
Text
Banu Alkan Kimdir
Oyuncu ve şarkıcı Banu Alkan, 1 Nisan 1958 tarihinde (o zaman Yugoslavya) Hırvatistan’nın Dubrovnik kentinde dünyaya geldi.“Afrodit” lakaplı Liz Remka Rebronja, Sancak kökenli marangoz bir babanın beşinci çocuğudur.Ailesiyle birlikte 1966 senesinin Aralık ayında Balıkesir ilinin Edremit ilçesine göç etti.Rebronja ailesi, Türk vatandaşı olup “Alkan” soyadını aldı ve Hırvatça “yaban gülü” anlamına…
0 notes
aykutiltertr · 11 days
Video
youtube
Küsmeyin Geceler (Tutundum Işıksız Karanlıklara) - Seda Gökkadar ✩ Ritim...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/fmihq5cPOSo ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Küsmeyin Geceler (Tutundum Işıksız Karanlıklara) - Seda Gökkadar ✩ Ritim Karaoke (Hüzzam Majör 8/8 Düyek Oryantal Beste Yusuf Nalkesen) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ➤ SANATÇININ DİĞER ŞARKILARI İÇİN OYNATMA LİSTESİNE BAKABİLİRSİNİZ...         ⭐ 🎧 ╰┈➤   https://www.youtube.com/playlist?list=PL9SktAtLVupM9__iy2Kzlhh10tThqlKKO ➤ ESER ADI                : KÜSMEYİN YETER (TUTUNDUM IŞIKSIZ KARANLIKLARA) ➤ SÖZ GÜFTE            : HALİT ÇELİKOĞLU ➤ BESTE - MÜZİK      : YUSUF NALKESEN ➤ USÜL                       : 8/8 DÜYEK ORYANTAL ➤ MAKAM - DİZİ        : HÜZZAM - MAJÖR ➤ ARANJÖR              : ? ➤ ENSTRÜMANLAR : KLARNET, UD, YAYLI KEMAN GRUP, KANUN ➤ KİMLER OKUDU    :  SEDA GÖKKADAR ➤ FİRMA - ŞİRKETİ   :  DMS (PARTNER MÜZİK)                             ŞARKI SÖZÜ Tutundum ışıksız karanlıklara Sarıldım umutsuz yalnızlıklara Bir acı sözüm yok vefasızlara Bir acı sözüm yok vefasızlara, of Küsmeyin geceler, küsmeyin bana Sevgiyle doluyum tüm insanlara Küsmeyin geceler, küsmeyin bana Sevgiyle doluyum tüm insanlara Elemler giriyor rüyalarıma Acılar doluyor hülyalarıma Elemler giriyor rüyalarıma Acılar doluyor hülyalarıma Neşeler dönüyor kedere gama Neşeler dönüyor kedere gama, of Küsmeyin geceler, küsmeyin bana Sevgiyle doluyum tüm insanlara Yusuf Nalkesen Doğum 25 Aralık 1923 Üsküp, Yugoslavya Krallığı Ölüm 1 Ocak 2003 (79 yaşında) İzmir, Türkiye Defin yeri Soğukkuyu Mezarlığı, İzmir Milliyet Türk Meslek Bestekâr Yusuf Nalkesen (25 Aralık 1923, Üsküp – 1 Ocak 2003, İzmir), Türk bestekârdır. 1952 yılında açılan İzmir Radyosu Saz Sanatçılığı sınavıyla TRT kadrosuna giren Nalkesen; sabahları okula, ardından da programa giderek sanat tutkusunun peşinden koşar. 1970'li yıllara kadar bu tempoda devam eden sanatçı, artık bestelere ağırlık vermeye karar verir. Yıllar önce, 5 Eylül 1951 tarihinde yaptığı "Veda Busesi" bestesi büyük bir patlama yapar ve milyonların diline düşer. “Saymadım Kaç Yıl Oldu”, “İçimdesin”, “Söylemez mi Bestem?”, “Seninle Bir Sonbahar”, “Kimi Dertten İçermiş”, “Yalan Değil”, “Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var”, “Kapın Her Çaldıkça”, “Gitmek mi Zor?”, “Madem Küstün”, “Dargın Ayrılmayalım” ve “O Ağacın Altı” gibi sayısız unutulmaz şarkı besteler. Nisan 1970'te öğretmenlikten emekli olan Nalkesen, bu tarihten sonra sanatçı sendikalarda daha faal bir rol oynamaya başlar. Bu yüzden TRT yönetimiyle de arası bozulur ve 13 Ağustos 1973 tarihinde bir Genel Müdürlük yazısıyla görevine son verilir. 23 yıl hizmet ettiği TRT'ye tazminat davası açan sanatçı, bu davayı kazanır. Maddi hak ve kıdem tazminatını kazanan Nalkesen, kırgın olduğu TRT'ye dönmez. Hatta yıllarca TRT'nin Fuar binasına ve sonradan taşındığı Kahramanlar binasına gitmez. 1948 yılı Ağustos ayında Meliha Nalkesen ile evlenen sanatçı; İnci, Süleyman, Ebru ve Selçuk adlarında dört çocuk sahibi olur. Ancak en büyük çocuğu İnci'yi 21 Şubat 1982 tarihinde kaybeder. Türk sanat dünyasının en önemli isimlerinden biri olan Nalkesen, vefatından 6 ay önce böbrek yetmezliği tedavisi görmeye başlamıştır. 2003 yılının ilk saatlerinde, böbrek tedavisi için hastaneye gitmeye hazırlanırken kalp kriziyle hayata veda etmiştir. Cenazesi, Soğukkuyu Mezarlığı'na defnedilmiştir HÜZZAM هزّام Türk mûsikisinde bir birleşik makam. Müellif: İSMAİL HAKKI ÖZKAN Dizisi, yerindeki hüzzam beşlisine eviç perdesinde bir hicaz dörtlüsünün eklenmesinden meydana gelmiştir: Yukarıdaki dizide aynı zamanda nevâ perdesi üzerinde bir hicaz dörtlüsünün de mevcudiyeti dikkati çekmektedir. Hüzzam makamının seyri esnasında bu hicaz dörtlüsünün bir hümâyun dizisi şeklinde tiz tarafa doğru uzandığı ve tabii olarak da eviç perdesindeki hicaz dörtlüsünün yerini gerdâniyede bir bûselik beşlisine terkettiği görülür. Yeni teşekkül eden bu hümâyun dizisine hüzzam makamında çok rağbet edilir. Eviç perdesi üzerindeki hicaz dörtlüsü ise bazan küçük bir geçki olarak yer alır, bazan da hiç kullanılmaz. Bu durumda hüzzam makamını, “Yerindeki hüzzam beşlisine eviç perdesinde bir hicaz dörtlüsünün ve nevâ perdesi üzerindeki hümâyun dizisinin eklenmesidir” şeklinde tarif etmek daha doğru olur. Makamın temelini teşkil eden hüzzam beşlisi bir tam beşlidir. Bunun dördüncü sesi olan hisar perdesi (bakiye bemollü mi), 1 veya 1,5 koma daha dik olması gereken bir perdedir.
0 notes
gundemarsivi · 3 months
Text
Tumblr media
Die misslungene Integration in Deutschland (2)
✍🏻 İbrahim Uğur
https://www.gundemarsivi.com/die-misslungene-integration-in-deutschland-2/
Die gecharterte Integration:
Die ersten Gastarbeiterinnen aus den Vertragsländer kamen bereits Ende der 50 er Anfang der 60 er. Damals haben wider die Regierung oder die Betriebe eine langfristige bzw. auf Dauer anhaltenden bleibe Möglichkeiten nachgedacht. Erst nach dem Anwerbestopp wurde über die möglichen Integrationsmaßnahmen überlegt. In Deutschland waren viele Jahrzehnte die Gastarbeiter auf sich allein gestellt. Die einzige Informationsquelle ist eine Radiosendung gewesen, das täglich etwa 20 Minuten im Muttersprache aktuelle und wichtige Ereignisse berichtet hatte. Menschen, die aus den unterschiedlichen Regionen, wie Nahen Osten, Türkei, Nordafrika und aus den europäischen Räumen (Griechenland, ehemalige Jugoslawien, Spanien, Portugal und Italien) nach Deutschland kamen versuchten mit Kulturvereinen auf sich aufmerksam zu machen. Die ersten Begegnungen mit so genannten Gastarbeitern und Deutschen kam nach 20 Jahre später zu Stande. Man darf nicht das Bildungsniveau der Menschen von 70 er außeracht lassen. Ins besonders viele junge Menschen Anfang zwanzig wegen Studium oder mit guten schulischen Ausbildung nach Deutschland kamen, haben sehr viel mit eigenen für die Anerkennung der Migrantinnen beigetragen. Die politische Präsenz der Zugewanderten Arbeitnehmer und Akademikerinnen machte sich bei der Gründung der Ausländerbeiräte bemerkbar (heute nennen wir diese Beiräte, die Integrationsräte). Die Beiräte oder besser gesagt die Integrationsräte haben einem sehr geringen Mitspracherecht. Mit anderen Worten, sie sind bedeutungslos. In den meisten Integrationsräten sitzen unterschiedlichen Interessen Gruppen, die ihre eigenen Ziele verfolgen. Wenn man bedenkt, das nach 40 Jahre Kommunale Beiräte mit kommunale Präsenz noch nicht einmal das kommunale Wahlrecht erzwingen können, dann frag man sich natürlich, warum diese Beiräte überhaupt nach wie vor gefordert werden oder gewählt werden. Die gesetzlichen Rahmenbedienungen für nicht EU- Bürger sind keineswegs zufriedenstellen. Das Ausländergesetz wird oft als Druckmittel für die Einwanderung hervorgehoben. Weil im Gesetz genauestens vorgeschrien wird, wie der Nachzug in die Bundesrepublik verlaufen werden sollte. Selbst bei der Familienzusammenführung werden höhere Hürden gestellt, dass in diese aktuelle wirtschaftliche Situation kaum überwundbar sind.
*
Başarısız kalan entegrasyon çabaları:
Sözleşmeli ülkelerden ilk misafir işçiler 50’li yılların sonu 60’lı yılların başında geldi. O dönemde hükümet veya şirketler uzun vadeli planlama yerine kısa vadeli çözümler ile bu gelen emekçilerin ihtiyaçlarına karşılık vermeye çalıştılar… Olası entegrasyon önerileri ancak Almanya’nın işçi alımını durdurmasından sonra dikkate alındı. Almanya’da misafir işçiler onlarca yıldır kendi başlarına yaşıyorlardı. Tek bilgi kaynağı, her gün yaklaşık 20 dakika boyunca güncel ve önemli olayların ana dilde aktarıldığı bir radyo yayınıydı. Orta Doğu, Türkiye, Kuzey Afrika gibi farklı bölgelerden ve Avrupa bölgelerinden (Yunanistan, eski Yugoslavya, İspanya, Portekiz ve İtalya) Almanya’ya gelen insanlar, kültürel dernek faaliyetleri üzerinden dikkatleri üzerlerine çekmeye çalıştı. Misafir işçiler olarak adlandırılan bu büyük emekçi kitle Almanlarla ilk olarak geldiklerinden 20 yıl sonra kaynaşma gerçekleşti. 70’li yıllarda gelen insanların eğitim düzeyi göz ardı edilemez bir seviye kendini belli ediyordu. Özellikle yirmili yaşların başında çok sayıda genç okumak veya iyi bir okul ve mesleki eğitim almak için Almanya’ya geldiğinden, göçmenlerin kültürel anlamda tanınmasında büyük katkı sağladılar. Göçmen işçilerin ve akademisyenlerin siyasi varlığı, yabancılar danışma konseyleri (bugün bu danışma konseylerine entegrasyon konseyleri diyoruz) kurulduğunda fark edilir hale geldi. Danışma konseylerinin, daha doğrusu entegrasyon konseylerinin çok az söz hakkı var. Başka bir deyişle anlamsızdırlar. Entegrasyon konseylerinin çoğunda kendi hedeflerini takip eden farklı çıkar grupları vardır. 40 yıl sonra, yerel yönetimdeki göstermelik varlığı ve halen yerel seçim hakkının dahi verilmediği yabancıları temsil eden bir danışma konseylerinin varlığı bugün bana gerçekten çok anlamsız geliyor. Yerel yönetime dahi müdahale edemeyen bir bu danışma konseylerinin neden hala gerekli olduğunu veya seçildiğini sorgulamak gerekir. AB üyesi olmayan vatandaşlara yönelik yasal çerçeve hiçbir şekilde tatmin edici değildir. Yabancılar Yasası sıklıkla göç üzerinde baskı oluşturmanın bir yolu olarak belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor. Çünkü yasa, Federal Cumhuriyet’e göçün tam olarak nasıl ilerlemesi gerektiğini belirtiyor. Aile birleşimi söz konusu olduğunda bile mevcut ekonomik durumda aşılması zor olan daha büyük engeller var.
İbrahim Uğur
0 notes
yenicagkibris · 4 months
Text
Filistin’de yabancı gazeteci yok - Özgür Gürbüz
1991 ile 2001 yılları arasında süren Yugoslavya iç savaşında 150’den fazla gazeteci öldürüldü. Filistin Hükümeti Medya Ofisi’nin verilerine göre yedi aydır süren İsrail’in Filistin’e saldırılarında ölen gazetecilerin sayısı 147. Gazetecileri Koruma Komitesi’nin verilerine göreyse bu rakam 107. 107 gazetecinin üçü Lübnan, ikisi İsrail ve 102’si Filistin vatandaşı. Ben sizi biraz geçmişe götürürken…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
pazaryerigundem · 4 months
Text
AKSED: Srebrenitsa kararı memnuniyet verici
https://pazaryerigundem.com/haber/172987/aksed-srebrenitsa-karari-memnuniyet-verici/
AKSED: Srebrenitsa kararı memnuniyet verici
Tumblr media
Konya’da faaliyet gösteren, Aliya İzzetbegoviç Kültür Sanat ve Eğitim Derneği (AKSED) Başkanı İbrahim Günay, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun, aldığı, 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” olarak ilan edilmesine ilişkin kararı geçte olsa memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.
KONYA (İGFA) – Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” ilan edilmesi yönündeki istenilen karar tasarısını kabul etti.
Modern dünyanın utanç vesikalarından biri olan Srebrenitsa soykırımının acısı hala tazeliğini koruyor. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’nın gördüğü en vahşi katliam Srebrenitsa’da yaşandı. 1995 Temmuz ayında dört bir tarafından kuşatılmış açlık ve hastalıklarla boğuşan Srebrenitsa’da on binlerce masum insanın çaresizlik içinde seslerini duyurabilme mücadelesi verdi.
Konya’da faaliyet gösteren, Aliya İzzetbegoviç Kültür Sanat ve Eğitim Derneği (AKSED) Başkanı İbrahim Günay, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun, 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” olarak ilan edilmesini geçte olsa memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
29 YIL ÖNCE SREBRENİTSA’DA NELER YAŞANDI?
Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin hemen ardından BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, Sırplar’a teslim edildi. Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrol ettiği bölgeye gitmesine izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık bölge, fabrikalar ve depolarda öldürdü, katledilenler toplu mezarlara gömüldü. Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı, 2007’deki kararında, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinden (ICTY) gelen kanıtlar doğrultusunda, Srebrenitsa ve civarında yaşananları “soykırım” olarak nitelendirdi. Srebrenitsa’daki soykırımda hayatını kaybedenlerden kimlik tespiti yapılamayan ve cenazesine ulaşılamayan 1600’den fazla kişi bulunuyor.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
haytaogluyunus · 7 months
Text
Tumblr media
ANMA
BUGÜN 06 MART (1980)
TARİHÇİ, ESKİ BAKAN
YUSUF HİKMET BAYUR'UN
VEFATININ YIL DÖNÜMÜ. RAHMETLE ANIYORUM.
Yusuf Hikmet Bayur.
(1891, İstanbul - 6 Mart 1980, İstanbul), Türk siyasetçi ve tarihçi. Türk devrim tarihi konusundaki çalışmalarıyla tanınmıştır. 1933–1934 yılları arasında İsmet İnönü tarafından kurulan hükûmette Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanı olarak yer almıştır. Bu görevinden önce 1932–1933 ve 1927–1928 yılları arasında Türkiye Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği görevini sürdürmüştür. 1925–1927 yılları arasında Yugoslavya, 1928–1931 yılları arasında ise Afganistan Büyükelçisi olmuştur.
1935, 1939 ve 1943 Türkiye genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) listesinden Manisa milletvekili olarak meclise girmiştir. 1946'da CHP'den ayrılmıştır ve siyasi yaşamını CHP'nin muhalifi olarak sürdürmüştür. Millet Partisi'nin kurucu üyeleri arasında yer almıştır. 1952 yılında bu partiden ayrılmıştır ve Demokrat Parti'ye katılarak 1954 ve 1957 seçimlerinde Demokrat Parti'den (DP) bağımsız Manisa milletvekili olarak meclise girmiştir. 1960 Darbesi'nden sonra 4 yıl 2 ay hapis cezasına hüküm giymiştir fakat 1963 affıyla özgürlüğüne kavuşmuştur. 6 Mart 1980 tarihinde İstanbul'da ölmüştür.
İstatistikleri ve reklamları gör
Gönderiyi Öne Çıkar
Tüm ifadeler:
0 notes
ozel-buro · 7 months
Text
UKRAYNA DOSYASI /// Michel Chossudovsky : Ukrayna, Oyunun Sonu Nedir ??? Bütün Bir Ülkenin Öze lleştirilmesi
Michel Chossudovsky : Ukrayna, Oyunun Sonu Nedir ??? Bütün Bir Ülkenin Özelleştirilmesi LİNK : https://michelchossudovsky.substack.com/p/what-is-the-end-game-the-privatization michelchossudovsky 14 Şub 2024 Giriş ABD, üstü kapalı bir ifadeyle savaş sonrası dönem olarak adlandırılan dönemin sona ermesinden bu yana çok sayıda savaş yürüttü: Kore, Vietnam, Kamboçya, Laos, Afganistan, Yugoslavya,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
patlicangil · 11 months
Text
Engincan Ural evlendi mi? Engincan Ural kimin oğlu? Engincan Ural, Sibel Can ile Hakan Ural çiftinin çocuğu olarak 27 Ocak 1992 yılında dünyaya gelmiştir. Baba tarafından Malatya anne tarafından ise Yugoslavya göçmenidir. İstanbul Ted koleji mezunudur. Lisansı ise Amerika'da Miami Üniversitesi'nde yapmıştır. 2015 senesinde mezun olan genç yakışıklı 2016 yılında University of Westminster' da eğitimine devam etmiştir. Kendisinin Melisa isimli bi... https://www.begonya.com/engincan-ural/?feed_id=169321&_unique_id=65477e56e425a
0 notes
morkedisblog · 1 year
Text
Tumblr media
Yeniçağcılar ben de sizi azbuçuk akıllı sanırdım gardaşım bu simülasyon hani vardı geçen yıl afgan kızı madina onun gibi modellemeler çoķ gelişti son aylarda önceleri bakışlar donuk dudak hareketleri kaymalıydı şimdi bakışlar uyarıcı hap almış gibi fıldırfıldır dudak hareketleri sanki duyma duyumuz eksik dudak hareketlerini okuyacakmışız gibi üstüne basılmış ayrıca Türkçesi biraz kaymalar dışında bir Türk kadar düzgün sesi diksiyonlu tip afganlı değil suratının üst tarafı İranlı erkek alt taraf Rus kadın ben gibi melez😂 ama gine de inanıp haber yaptınız bu alın burun arası erkek,ağız çene arası kadın yaratım yaratığına cevap vereyim "Almanyada yazılar müzik vs Türkçe burda afganca arapça olsa ne olur ki "demiş o Almanların öküzlüğüdür Yunanistan/Yugoslavya/Bulgaristan gibi Hristiyan ülkelerden işçi almayıp ucuz işgücü diye geleneği göreneği sana uymayan Müslüman Türk işçi alırsan 61 yıl sonra ülkeni kültürünü böyle işgâl ederler akıllı olsalardı hiç biri başlarına gelmezdi benim sorunum değil özendiysen sen de git orda kerhane aç Türk mafyası izin verirse tabii😂
0 notes
savunma-sldr · 1 year
Link
0 notes
bernamegeh · 3 months
Text
Ece Pirim Kimdir Hayatı
Ece Pirim, 4 Ağustos tarihinde Ankara’da dünyaya geldi. Anne tarafı Yugoslavya, baba tarafı da Polonyalıdır. Babası da kendi farklı mesleği dışında, TRT Radyo seslendirme sanatçısıdır. Ortaokul, lise ve üniversite yıllarında uzun seneler halk oyunları oynadı. Hacettepe üniversitesi ve Azerbaycan kültür derneklerinde halk oyunları eğitmenliği yaptı. Lisanslı voleybolculuk yaptı. Liseden sonra…
View On WordPress
0 notes
aykutiltertr · 2 months
Video
youtube
Veda Busesi - Tarkan ✩ Ritim Karaoke (Muhayyer-Kürdi 3/4 Semai Beste Yus...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤  https://youtu.be/xbk7yT6Epsw ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Veda Busesi - Tarkan ✩ Ritim Karaoke (Muhayyer-Kürdi 3/4 Semai Beste Yusuf Nalkesen) @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ESER ADI           :  VEDA BUSESİ - HANİ O BIRAKIP GİDERKEN SENİ SÖZ GÜFTE       :  ORHAN SEYFİ ORHON BESTE - MÜZİK:  YUSUF NALKESEN USÜL                 :  3/4 SEMAİ MAKAM - DİZİ :  MUHAYYER-KÜRDİ - MİNÖR Tarkan "Ahde Vefa" albümünden "Veda Busesi" Hani o bırakıp giderken seni Bu öksüz tavrını takmayacaktın? Hani o bırakıp giderken seni Bu öksüz tavrını takmayacaktın? Alnına koyarken veda buseni Yüzüme bu türlü bakmayacaktın? Alnına koyarken veda buseni Yüzüme bu türlü bakmayacaktın? Gelse de en acı sözler dilime Uçacak sanırım birkaç kelime... Bir alev halinde düştün elime Hani ey gözyaşım akmayacaktın? Hani ey gözyaşım akmayacaktın? Hani ey gözyaşım akmayacaktın? MUHAYYER-KÜRDÎ مخيّر كردي Türk mûsikisinde bir birleşik makam. 150-200 yıllık bir geçmişi vardır. Türk mûsikisinde “kürdililer” ve “bûselikliler” adıyla anılan iki grup birleşik makam arasında kürdililer bir makamın icrasından sonra yerinde kürdî dörtlü, beşli veya dizisinin bir bölümüyle karar eden makamlardır. Sadece birtakım makamlar için söz konusu olan bu işlem sonucunda Türk zevkinin beğenisi doğrultusunda isimleri ve sayıları belli kürdili birleşik makamlar meydana gelmiştir. Bu şekilde kürdî ile karar eden gruptaki makamlardan biri de muhayyer-kürdîdir. Bu makam da gruptaki diğer makamlar gibi inici bir seyir takip eder ve dügâh perdesinde karar verir. Makamın asıl yapısı muhayyer makamı dizisinin sonuna bir kürdî dörtlü, beşli veya dizi parçasının eklenmesiyle oluşmuştur. Bu durumda muhayyer makamının icrasından sonra dügâh perdesinde kürdî ile karar verildiğinde muhayyer-kürdî makamı meydana gelir. Muhayyer-kürdî makamının güçlüsü muhayyer perdesidir ve bu perdede uşşak veya hüseynî çeşnisiyle yarım karar yapılır. Diğer asma kararlar muhayyer makamında olduğu gibi nevâda rast veya bûselikli, çârgâhta çârgahlı, segâhta segâh veya ferahnâkli kararlarla muhayyer makamının durak perdesi olan, fakat şimdi bir asma karar durumunda bulunan dügâh perdesinde uşşak veya hüseynîli asma karardır. Çünkü bu perdede muhayyer dizisi nihayete erdikten sonra geçilecek olan kürdî ile dügâh perdesinde karar edilecektir. Yusuf Nalkesen Doğum 25 Aralık 1923 Üsküp, Yugoslavya Krallığı Ölüm 1 Ocak 2003 (79 yaşında) İzmir, Türkiye Defin yeri Soğukkuyu Mezarlığı, İzmir Milliyet Türk Meslek Bestekâr Yusuf Nalkesen (25 Aralık 1923, Üsküp – 1 Ocak 2003, İzmir), Türk bestekârdır. Yusuf Nalkesen'in Soğukkuyu Mezarlığındaki mezarı, 2024 Yedi kardeşin en küçüğü olarak Kuzey Makedonya'nın İştip kasabasında dünyaya gelen Nalkesen'in ailesi, gördükleri etnik baskılar sebebiyle kısa bir süre önce yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ne göç etme ihtiyacı hissetmişlerdir. Bu sebeple ailesiyle İzmir'e göç eden Nalkesen, ilkokulun ve üstün bir başarı gösterdiği ortaokulun ardından sınavsız olarak "Necati Bey Erkek Muallim Mektebi"ne alınır. Bu yıllarda İzmir Radyosu'nun yayınlarını ve sanatçıların uğradığı kahvehanelerde yaptıkları fasılları kaçırmayan Nalkesen, Ağrı'nın Tutak ilçesine öğretmen olarak atanır. O yıllarda (1947-1948) eline geçen eski bir udla çalışmaya başlayan sanatçı, kendi kendine ud çalmayı öğrenir ve saz eserlerini bile icra eder hale gelir. 1952 yılında açılan İzmir Radyosu Saz Sanatçılığı sınavıyla TRT kadrosuna giren Nalkesen; sabahları okula, ardından da programa giderek sanat tutkusunun peşinden koşar. 1970'li yıllara kadar bu tempoda devam eden sanatçı, artık bestelere ağırlık vermeye karar verir. Yıllar önce, 5 Eylül 1951 tarihinde yaptığı "Veda Busesi" bestesi büyük bir patlama yapar ve milyonların diline düşer. “Saymadım Kaç Yıl Oldu”, “İçimdesin”, “Söylemez mi Bestem?”, “Seninle Bir Sonbahar”, “Kimi Dertten İçermiş”, “Yalan Değil”, “Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var”, “Kapın Her Çaldıkça”, “Gitmek mi Zor?”, “Madem Küstün”, “Dargın Ayrılmayalım” ve “O Ağacın Altı” Tarkan 2011 yılında Tarkan. Doğum Tarkan Tevetoğlu 17 Ekim 1972 (51 yaşında) Alzey, Renanya-Palatina, Batı Almanya İkamet Tarabya, Sarıyer, İstanbul Eğitim Baruch College Meslek Şarkıcı-şarkı yazarı · müzik yapımcısı Evlilik Pınar Dilek (e. 2016) Çocuk(lar) Liya Tevetoğlu (d. 2018) Resmî site tarkan.com Müzikal kariyeri Tarzlar Dans · pop · Türk sanat
0 notes
Text
AYRIŞMAK NİYE?
Tumblr media
Ayrışmak nedir? Ayrışmak: Var olan birliği ayrılma yoluyla bozmak, birbirinden ayrılmak, demektir. TDK da böyle söylüyor. Anlayacağınız kelimenin kökü bile sıkıntılı! Bozmak, birbirinden ayırmak, diyor… Tıbbi, fenni, coğrafi bir anlamda kullanılsa sorun yok tabi ki de! Toplumsal anlamda kullanıldığında sorun var… Kulağa hiç hoş gelmiyor… - yüzyılın Türkiye’sinde ırklar, diller, mezhepler, memleketler neden gündeme gelir? İnsanlar neden doğuştan getirdiği özelliklerinden dolayı ayrıştırılır? Bir cevabı olan varsa bir adım öne çıksın… Ne deriz; Âdem ve Havva’dan geldik, kökümüz, neslimiz bir… Dinen değil de bilimsel düşündüğünde de insanın var oluşu yine bir ve tek… Aklım bir türlü almıyor; insanların inancından, ırkından, dilinden dolayı ayrışmasını… Aynı, tek olmak mümkün değil… Aynılaşmak insanın doğasına aykırıdır… Her toplum özgündür, özeldir… Toplumlar, kendine has yaşarlar… Farklıklar en büyük zenginliktir. Hangi ülke bir ırk, bir din ve de bir dilden oluşmuştur? Kimse annesini, babasını, ırkını, dilini, dinini, doğacağı yeri seçemez… Bu kadar net! Doğuştan getirilen özellikler, kişiden bağımsızdır… Birine, “Neden tenin siyah?” diyebilir misiniz? Ya da beyaz… Ne bileyim neden Arap’sın? Neden Yahudi’sin? Hiç hoş şeyler değil bunlar… Irk, din, dil üzerinden toplum sürekli ayrıştırılıyor… Var olan birlik, beraberlik bozulmak isteniyor. Kime ne faydası var? En güzel şey birlikte yaşamak, bir olmak, diri olmaktır. Ne kadar farklılık, o kadar zenginlik... Medeniyetler şehri Hatay! Hatay’da farklı kültürler bir arada kardeşçe yaşıyor… Hem de bin yılardır… Ülkemiz bir mozaikler ülkesi… Her il aslında bir Hatay! Boşuna denmiyor, yetmiş iki millet diye… Bir arada yaşamayı çoktan öğrenmiş bir ülkeyiz… Biriz, birlikteyiz… Hem de yüzyıllardır… Ayrışanların hal ve vaziyetleri ortada… Ne Irak ne Suriye, Libya, Ukrayna, Yugoslavya, Avusturya, Ürdün, Mısır ne de Afganistan kaldı… Ders değil mi bize… Ayrışmak niye!   Read the full article
0 notes
theheartofmuses · 1 year
Text
Tumblr media
bu tip şeyleri yugoslavya düşerken de yaptılar amk. Bi de bulgarlar da volgadan gelen türk türü çıktı. Boşuna müslüman diye türklere saldırmışlardı aslında aynılardı
Mogol olmak bile iyidir amk, ne güzel ferah ferah sww kürtten iyidir
0 notes
netbilge · 2 years
Text
Vedat Cologlu kimdir, kaç yaşında, nereli? Pınar Eliçe kimdir nerelidir?
Vedat Cologlu kimdir, kaç yaşında, nereli? Pınar Eliçe kimdir nerelidir?
Vedat Cologlu kimdir, kaç yaşında, nereli? Pınar Eliçe kimdir nerelidir? Vedat Çöloğlu kimdir nerelidir? Pınar Eliçe’nin eski nişanlısı olarak bilinmektedir Vedat Cologlu. Vedat Cologlu hakkında henüz net bilgi mevcut değildir. Pınar Eliçe kimdir? Pınar Eliçe kaç yaşında, nereli? Aslen Yugoslavya doğumlu olan Pınar Eliçe, 1972 doğumludur. Pınar Eliçe Umre’ye gitmesi ile konuşulmuştu, şuana…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes