Tumgik
#zebur
ichthystr · 2 years
Text
İşte çevremizi bu denli büyük bir tanıklar bulutu sardığına göre, biz de her yükü ve bizi kolayca kuşatan günahı üzerimizden sıyırıp atalım ve önümüze konan yarışı sabırla koşalım. Gözümüzü imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsa'ya dikelim. O kendisini bekleyen sevinç uğruna utancı hiçe sayıp çarmıhta ölüme katlandı ve şimdi Tanrı'nın tahtının sağında oturuyor. Yorulup cesaretinizi yitirmemek için, günahkârların bunca karşı koymasına katlanmış Olan'ı düşünün. Günaha karşı verdiğiniz mücadelede henüz kanınızı akıtacak kadar direnmiş değilsiniz.
İBRANİLER 12:1‭-‬4
Tumblr media
1 note · View note
shahinelected · 2 years
Text
🇦🇿 Kitab Əhlindən (Müsəlmanlardan, Xaçpərəstlərdən, Yəhudilərdən və özlərinə kitab göndərilmişlərdən) kitabı (Quranı, İncili, Tövratı, Zəburu və digər səmavi kitabları) oxuyub, amma ona itaət etməyənlərin məsəli, belində çoxlu kitab yükü daşıyan, amma ondan faydalana bilməyən uzunqulağın (eşşəyin) məsəlinə bənzəyir.
🇷🇺 Притча о тех из Людей (Мусульманах, Крестьянах, Евреях и тех, кому была ниспослана Книга), которые читали книгу (Коран, Библию, Тору, Псалтирь и другие небесные книги) , но не послушались его, подобен притче об осле, который несёт на спине ношу книг, но не может извлечь из них пользы.
🇹🇷 Kitap Ehlinin (Müslümanlar, Hristiyanlar, Yahudiler ve kendilerine kitap indirilenlerin) kitabı (Kur'an, İncil, Tevrat, Zebur ve diğer semavi kitapları) okuyup ona itaat etmeyenlerin misali, sırtında bir sürü kitap taşıyan, ancak onlardan yararlanamayan eşeğin kıssasına benziyor.
Tumblr media
1 note · View note
hisboslugu · 7 months
Text
yüzün diyorum bir bir bir bir, yüzün diyorum iyi bir gün başlıyor. çoktan durmuş gibi bir şeyler orda. saatler durmuş, sesler durmuş, savaşlar durmuş. ne geç kalma telaşı işçi duraklarında kadınların, ne bir köpek havlaması sokaklarda, ne de ölü bir çocuk sokulmuş fotoğraflara. uyanmayı beklemiş sanki bir dağ yüzyıl boyunca, boynunla saçların arasında. yüzün bu âlemmiş de sanki davud sana gelmiş, mûsa sana, isa sana. salmışsın kendini bir hamağa yatar gibi maviyede. gökyüzü sanki senden esinlenmiş, zebur senden, tevrat senden, incil senden. binlerce renge doğru koşmuş yüzün, bilinmez renklere, çizilmez renklere. yüzün adsız bir mevsimi kiralamış, ne zemheriler gibi soğuk, ne kavurgan yazlar gibi sıcak. bir bulut kaçmış da göğünden, sanki yüzüne konmuş. yüzün, koca bir dünyayı ıslatacak, ıslatacak, ıslatacak. insan ölmek için yaratıldı; korkuya inanma, ateşe inanma, suya, havaya inanma, âşk bile ölüyor âşka inanma. bir ceket al üstüne, bir geyiği düşle, bir ağacı hatırla, insan düşmek için yaratıldı, kuşlara da inanma. sen sıkı sarıl kalbime, dünya sandığın yer değil. sandığın yer değil en güzel yerin, en güzel yerinde değiliz biz bu şiirin. yüzün diyorum bir bir bir bir, yüzün diyorum huysuz bir yağmur başlıyor. olsun, ben böyle yağmurları da severim. böyle yağmurlarda büyür insan, fırıncılar en güzel ekmekleri çıkarır. acısız bir selam verir, silinmiş sloganlar içinden duvarlar, duyulur en güzel vapurun sesi, en güzel trene binilir ve gidilir bir cehennemden bir cehenneme ve adına yolculuk denilir. zaten insan bir yolculuk değil midir? durdur içinde büyüyen hüsran ordusunu, kışla bekçilerini, silah çatanları, silahşörleri durdur ve bekle. işgâl edilmeli yüzün bir deniz kokusuyla, çocuklar uçurtma uçurmalı, taze çaylar demlenmeli kahvelerde, yüzüne taptaze bir sabah gibi bakmalıyım. yüzün diyorum kayboluyorum. bir kuş bir fili boğuyor sanki, kayboluyorum. yükünü boşaltıyor kızıl atlar, kayboluyorum. kim bulmuş ki zaten kendini kaybolduğu yerde, kim anlamış insanı? yüzün diyorum, yüzünde memleket telaşı. binlerce yoldaşım öldürülmüş, binlerce çiçek büyüyor ama hâlâ pınar ağaçları, çınar gölgeleri büyüyor, büyüyor kar bakışlı bir kadın. susamış bir nehir yatağıyla gidiyorum ona ve yüzün diyorum bir bir bir bir. bir yüzün diyorum, yüzüne bir geçiş bulmalıyım.
18 notes · View notes
yalnzardc · 3 months
Text
Davud Aleyhisselam
* İbrahim Halil'in (a.s.) oğlu İshak, onun oğlu Yakub, onun oğlu Yâhûd'a, onun oğlu Kilas, onun oğlu Gözen, onun oğlu Şemûn, onun oğlu Amir, onun oğlu İvend, onun oğlu İşa, onun oğlu Davûd'du (a.s.)
* Babasının adı İyşadır. Bu zat on üç oğlu ile beraber Talût'un ordusunda bulunmuştu. Hz. Davut, bunun en küçük oğlu idi. Calût kendisiyle düello etmek için Talût'tan er istemişti. Bu karşılıklı cengi Hz. Davut, üzerine almış ve harp meydanına atılıp Calût'u öldürmeye muvaffak olmuştur. Bunun üzerine Talût da kızını Hz. Davut'a vermiş ve Talut'un vefatında yerine Hz. Davut geçerek kırk sene hükümdarlıkta bulunmuş, bütün İsrail Oğulları onun idaresi altında toplanmıştı.
* Davud Aleyhisselâm sapanla taş atardı.
* İşmuil Aleyhisselâm'ın vefatından sonra da Hz. Davut'a peygamberlik verilmiştir. Hz. Davut, Kudusi Şerifi, Haleb'i, Nusaybin'i, Umman beldelerini, Ermenistan'i zaptetmiş, Kudusi Şerifi başkent yapmıştı.
* Dâvûd aleyhisselâm; İsrailoğullarına kral olduğu zaman, kılık değiştirip kendisini belirsiz ederek halk arasına karışmayı ve kendisinin icraat ve gidişatı hakkında soruşturma yapmayı adet edinmişti
* Dâvud'un (a.s.) ömrü yüz yıldı. Bunun 40 yılı hükümette bulunmakla geçti. Hükümdarlığının 15. yılında İsrailoğulları'nda "tâûn" hastalığı çıktı. Davud (a.s.) Kudüs'teydi. Henüz o vakit Beytü'l-Makdis yoktu. O vakit o mescide temel attılar. Sonunda Davud'un (a.s.) da ömrü tükendi, ama henüz mescit tamamlanmıştı. O zaman oğlu Süleyman'a: - Mescidi tamamla! diye vasiyet etti. Ve böylece Hazreti Süleyman onu tamamladı.
* Allah Hz. Davud'a Zebur kitabını verdi. Ona memleketini idare için lazım gelen bilgileri öğretti, ona pek güzel bir ses verdi, demirleri yumuşatıp zırh yapmak san'atini öğretti.
* Hz. Davut'a verilen Zebur kitabı, hep öğütleri, ilahiyatı ve Allah'a yakarışları içine alıyordu. Şer'i hükümleri kapsamıyordu. Hz. Davut da Musa Aleyhisselâm'ın şeriatiyle amel etmiştir.
* Katade şöyle der: İlk zırh yapan Davut'dur. Zırhlar daha önce levhalar halinde idi. Onları ilk defa ören ve halkalar haline getiren odur.
* Dâvûd aleyhisselâm, zırh gömlek yapanların ilki olduğu gibi onu giyenlerin de ilki idi.
* Demiri hamur gibi yoğurabiliyordu.
* Kelbi şöyle der: "Davut'un 19 oğlu vardı. Bunların arasından peygamberlik ve hükümdarlığa sadece Süleyman Aleyhisselam varis oldu.
* Hükümran olduktan sonra kendisine peygamberlik verilmiştir. O hem hükümranlık hem peygamberlerlik verilen ilk peygamberdir.
* Kendisi, insanların en çok ibadetlisi idi,
Yüce Allah, ibadet için ona büyük güç ihsan etmişti
Dâvûd aleyhisselâm; bir gün oruç tutar, bir gün iftar eder, yılın yarısını oruçlu geçirirdi.
Çok mütevazı idi.
* Milattan önce 900'lü yıllarda vefat ettiği söylenir.
* Yetmiş yaşında olarak vefat etmiştir. Ölümü Hz. Musa'nın vefatından beş yüz otuz beş sene sonraya tesadüf etmektedir.
* Dâvûd aleyhisselâmın vefat ettiği gün, cumartesi günü idi.
Dâvûd aleyhisselâm, o zaman yüz yaşında idi,
Dâvûd Aleyhisselamın Şemaili
Dâvûd aleyhisselâm: kısa boylu, ak tenli, mavi gözlü, kırmızı yüzlü, ince bacaklı, düz ve az saçlı idi. Tepesinin saçı dökülüp açılmıştı. Gür ve güzel sesli, güzel huylu, temiz kalpli ve çok anlayışlı idi.
6 notes · View notes
kelamhanee · 2 years
Text
HZ. ALİ’YE MEKTUP
Tumblr media
sen belki tanımazsın ama ben senin için ölürüm!
sen beni tanımazsan ben zaten ölüyüm!
bir Allah’a bir anneme sonsuz itimadım var
herkes beni yarı yolda bırakıyor ya Ali
herkes beni yarı yolda bırakıyor bu çok zor!
sana bu mektubu pişirilmiş çamurun içerisinden yazıyorum
ağaçların otların ortasında yaşıyorum
cayır cayır yanan bir orman ne kadar uzun yaşar?
Allah’ım benim yanmayan yerlerimden yangın çıkar
yanan öd ağacının külü olmak istiyorum
yanan bir öd ağacı gibi yanmak istiyorum
çakmağın varsa çak tutuştur kalbimi
kılıcın varsa çek yatıştır nefsimi
sebebin varsa çık karıştır derdimi
bir kez yüzün görmeye bu can kurban ya Ali
yürüdün kınında kılıç yüreğinde aşk
dünya atlıların hışmına uğramış gibi toz ve duman
ortalık putlarla dolu İbrahim yorgun düşmüş olmalı
ve bu açıdan bakınca Yakup
kör olmakta son derece haklı
Yusuf doğuran bir kuyum yok
Davudi bir sesim yok Zebur söylemek için
İsa’nın yakışıklı alnından
kilise duvarlarına çakılan
grotesk bir çarmıh kaldı geriye
ve onca hikmetinden Musa’nın
kekemelik, israil’e…
Musa kekelerken oysa
söze şarkılar bahşeden bir sesi vardı
bunlar kekelerken havada
kurşun sesleri ve çocuk çığlıkları…
demem o ki Zülfikar’a davranan elin
eksikliği hissediliyor şu an dünyada
seni sırtından hançerlediler çünkü başka şansları yoktu!
risk almayı gerektirir seninle göz göze gelmek
seni sevmek bir insanı sevmenin iskelesidir
bugün ne dünden bir sonraki gündür ne yarından bir önceki…
bugün hem dünkü gündür hem yarın ve sonraki
yani mütemadiyen seninle yaşıyor olabilmek gibi bir bahtım var
mesela bir akşam Resul’ün evine giderken beni de uykumdan al
insan önce annesini sever, sen önce O’nu sevdin
O’nu sen kırıp çıkardın insanın kendini seyrettiği aksinden
şimdi bazıları mübalağalı buluyor beni
bazıları gülüp geçiyor ki senin
vurduğunu cehenneme postalayan bir kılıcın vardı
ama onları görsen ağlardın merhametten
sen onlar için kendini ve evladını feda ettin onlar
kendileri için senin evladının her gün başını vuruyorlar
ben senden öğrendim ki oysa inanmak
mesela dost için ölüme yatıp orda
teslimiyet doğuran bir uykuya dalmaktır
dünyaya senin gözlerinle bakmak isterdim ya Ali
şurasında biraz vicdan olan herkesin seni sevmek borcu var
bir puta dahi inanmanın varsa inanmakla bir alakası ki var
insan senin Resul’e teslim oluşunla inanmayı tamamlar
sen bana dil oldun Rahman o dile ağız
sen bana göz oldun Mustafa göze yürek
sen bana söz oldun Kuran o söze ayet
bir kez yüzün görmeye bu can kurban ya Ali
seninle en sevdiğim müştereğimiz
ikimiz de en çok hep, hep O’nu seveceğiz
zannımca sonumuz tam da şöyle olacak
sen Hüseyn’in başını koyacaksın ortaya
paramparça olacak gönül zembereğimiz
sen Hasan’ın ağusundan taslarla sunacaksın
musallat olmayacak nefis en-gereğimiz
sen Fatma’nın gözlerini bizle paylaşacaksın
hakikat söyleyecek aşk ile yüreğimiz
senin kalbin bir abanın altında korunmuştur
benim kalbime de yer var mı orda ya Ali?
sen belki tanımazsın ama ben senin için ölürüm
sen beni tanımazsan ben zaten ölüyüm
işte gözyuvarlarımı boşalttım Zülfikar’ınla
bunca okudum senin gözlerinle bakmak için dünyaya
hep senin gözlerinle bakmak için ya Ali
Resul’e
ve Allah’a!
39 notes · View notes
reyliika · 1 year
Text
Kur'an'ı kerim: Hz. Muhammed (sav)
Zebur: Davud (as)
Tevrat: Musa (as)
İncil: İsa (as)
10 notes · View notes
11-17-19-17-2 · 1 year
Text
" Yüzün bu âlemmiş de sanki
Davud sana gelmiş, musa sana, isa sana
Salmışsın kendini bir hamağa yatar gibi maviye de
Gökyüzü sanki senden esinlenmiş
Zebur senden, tevrat senden, incil senden
Binlerce renge doğru koşmuş yüzün
Bilinmez renklere, çizilmez renklere "
Irmak Eriş
6 notes · View notes
renksizadam · 2 years
Note
salmışsın kendini bir hamağa yatar gibi maviye de gökyüzü sanki senden esinlenmiş. zebur senden tevrat senden incil senden
sen o şiire sarmışsın gibi
3 notes · View notes
tartillo · 3 months
Text
Zebur Tevratın bölümüymüş ama Kuranda üç kitap ayrı ayrı geçtiği için başka kitap olarak kabul ediliyomuş(sanırım)
0 notes
ichthystr · 2 years
Text
Tumblr media
1 note · View note
morkedisblog · 3 months
Text
Kız anam huyum değişti insanlarla ayaklarına göre dans etmeyi öğrendim heryıl Ramazanda muhtarlık cami derneği vs yardım paketleri alışveriş kartları dağıtırlardı mahallenin varlıklıları bile tenezzül edip alırlardı aç köpekler😈 ben "ihtiyacı olan alsın"salaklığıyla almazdım gidip suriyelilere verirlerdi,suriyeliye: devlet/kızılay/belediye/partiler/yardım kuruluşları vs veriyorlar aaa kadının 4 kiracısı var ölen kocasından maaş kalmış kızı çalışıyor "dul kadınım"deyip yardım kolisi ve alışveriş kartı alıyor bu anlattığım Türk diğer bir çocukluk arkadaşım emekli oldu halâ çalışıyor karısı emekli ama çocuk bakıcılığı yapıyor kendi evleri var onlar da "geçinemiyoruz herşey pahalı"deyip kart ve koli alıyorlar kapı komşum imam nikâhıyla eve adam attı onun parasını yiyor annesine bakmadığı halde hileyle evde bakım maaşı alıyor ölen babasının emekli maaşını alıyor ulan ben miyim ;Bizansın enayisi/Babilin sürgünü/Sümerin günâh keçisi/Sodomun fahişesi/Osmanlının hamamoğlanı/Adıgeyin at uşağı/eski Çin imparatorunun b...k yiyici başısı /14.Louisin metresi/vahşi batının kovboyu /eski Japonyanın geyşası haaa?Hayır!Ben de bin tl'lik kart aldım yarın da cami derneğinden koli alacağım neee gittim markete sadece şok markette geçerliymiş hıhıhı bu defa da 3 harfli market zincirinin reklamını aldım seçimden önce bim/şok/kim vs çok affedersiniz pisliğe batırmışlardı müdür istifa etmişti seçim kazanılınca parfümlü sabunla yıkadılar😠3 harflide fiyatlar ucuz çünkü her marka yok dışarıda 250-300 tl'lik yağ markaları satılmaz 5 litrelik yağ 146 tl olsun kızartma yağı gösterir yemekte belli olmaz :5 lt yağ/2 kiloluk çamaşır deterjanı/bulaşık deterjanı/sıvı sabun/tuvalet kağıdı/kağıt havlu/toz şeker/diş macınu/çay aldım kartlar boşaldı babam kıyameti kopardı"aç değilsin açıkta değilsin aç kalmış gibi kendine nasıl yakıştırdın utanmadın mı?"diye ben de"Kuran/İncil/Tevrat/Zebur ve anayasa kitabına baktım adım geçmiyor hiç birinde📚utanmakla yükümlü de hükümlü de değilmişim"dedim "tuuuhhh yazıklar olsun"dedi artık böyle Çelik şarkısı vardı 90'larda kendime uyarladım"tabii devir değişti artık kedi de değişti"ben enayi değilim kendi vergimle yapılan gösteriş iyiliğinden pay aldım hepsi bu😂
instagram
0 notes
xonahid · 10 months
Text
Tumblr media
0 notes
yalnzardc · 1 year
Text
246 - Tarihen sabit olduğu üzere Musa aleyhisselâmdan sonra İsrail Oğullarının hayat düzenleri bozulmuş, birçok hatalarda bulunmuşlar, doğru yoldan çıkmışlardı. Allah Teâlâ da onlara "câlut" kavmini musallat etmişti. Bu kavim Mısır ile Filistin arasındaki sahillerde otururlardı. Bunlara "amalika" denilmektedir. Bunlar, İsrail Oğullarına galip gelmişler ve birçok yerleri istila eylemişler, birçok esir almışlar, İsrail Oğulları üzerine ağır vergiler koymuşlardı. O zaman İsrail Oğulları arasında bir peygamber yoktu. Bilâhara kendilerine Allah tarafından İşmuil veya Şem'un aleyhimesselâm, peygamber gönderildi. Bu zata karşı da cephe aldılar, eğer sen peygamber isen bize bir hükümdar tayin et de cihada atılarak kendimizi kurtaralım dediler. Bunun üzerine "Talût" ismindeki bir zat Beni İsrail'e hükümdar tayin edilmiş, bu sayede birçok fetihler elde etmişler, amalikanın "Calût" denilen kumandanını tepelemişler, onların tecavüzlerinden kurtulmuşlardı.
249 - Rivâyete göre Talutun ordusunun sayısı dört bin idi. lrmağı geçenler de Uhud mücahidelri kadar, yani üç yüz on zattan ibaretti.
251 - Hz. Davud'a Zebur kitabını verdi. Ona memleketini idare için lazım gelen bilgileri öğretti, ona pek güzel bir ses verdi, demirleri yumuşatıp zırh yapmak san'atini öğretti.
Davut Aleyhisselam, Yakup Aleyhisselâm'ın oğlu Yehuda'nın neslindendir. Babasının adı İyşadır. Bu zat on üç oğlu ile beraber Talût'un ordusunda bulunmuştu. Hz. Davut, bunun en küçük oğlu idi. Calût kendisiyle düello etmek için Talût'tan er istemişti. Bu karşılıklı cengi Hz. Davut, üzerine almış ve harp meydanına atılıp Calût'u öldürmeye muvaffak olmuştur. Bunun üzerine Talût da kızını Hz. Davut'a vermiş ve Talut'un vefatında yerine Hz. Davut geçerek kırk sene hükümdarlıkta bulunmuş, bütün İsrail Oğulları onun idaresi altında toplanmıştı. İşmuil Aleyhisselâm'ın vefatından sonra da Hz. Davut'a peygamberlik verilmiştir. Hz. Davut, Kudusi Şerifi, Haleb'i, Nusaybin'i, Umman beldelerini, Ermenistan'i zaptetmiş, Kudusi Şerifi başkent yapmıştı. Yetmiş yaşında olarak vefat etmiştir. Ölümü Hz. Musa'nın vefatından beş yüz otuz beş sene sonraya tesadüf etmektedir.
Hz. Davut'a verilen Zebur kitabı, hep öğütleri, ilahiyatı ve Allah'a yakarışları içine alıyordu. Şer'i hükümleri kapsamıyordu. Hz. Davut da Musa Aleyhisselâm'ın şeriatiyle amel etmiştir.
4 notes · View notes
elitcalp · 11 months
Text
Tumblr media
0 notes
calpbey · 1 year
Text
Tumblr media
0 notes
inancdunyasi · 1 year
Link
0 notes