Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
‘’ESKİ KAYINBABAM YENİ KOCAM’’
Merhaba ben Hamide evli 22 yaşındayım 19 yaşında tek çocuklu aileye gelin geldim kocamın kavga edip hapse girmesine kadar iyi kötü seks hayatım vardı kaynanam ve kayın babam la 3+1 evimizde yaşıyorduk kocam hapse girince sex ve sikiş yapmaya hasret kalmıştım…
Ama bu hasret kayın babamla sikişmeye başladıktan sonra son buldu şimdi size başımdan geçen olayı anlatıyorum iyi okumalar…
Tek evladının adam öldürmekten yirmi yıla mahkum olmasına dayanamayan kaynanama inme indikten sonra üç ay içinde eriyip muma dönmüş, hasta döşeğinde sesi çıkmaz dizi tutmaz bir durumda neredeyse bütün gün dünyadan bihaber yatıp uyumaktaydı…
Ben yirmi iki yaşında yarı dul kaldığıma mı yanayım, yoksa tıpkı benim gibi yarı dul kalmış olan kayın babamı mı teselli edeyim bilemiyordum..
Kaynata gelin iki göz evde baş başa kalmış elimizden geldiği kadar bütün işleri paylaşmaya çalışıyorduk. Aslında kayın babam da henüz genç sayılırdı ki önümüzdeki haziranda kırk yedi yaşını dolduracaktı.
Evleneli üç yıl olmasına rağmen kocam katil olup mapusa girene kadarki sürede ilişkimizde karnıma döl yüklenenemiş, bu sıkıntılı yalnızlığım da bir bebekle avunabilmenin mutluluğundan da mahrum kalmıştı…
Ali´nin elini kana bulaması da biraz bu sebepten oldu aslında. Kocamla birbirlerini çocukluklarından beri hiç sevmeyen, aynı sıralarda evlendiğimiz Hacıgillerin Ahmet, köy kahvesinde Ali`yi bu konu da alaya alıp kendisinin karısını ikinci defa şişirdiğini, bunu becerebilmenin bir erkeklik hüneri olduğunu söyleyince. Ali Bebelerin senden olduğu ne malum lan kavat! diyerek sertçe karşıIık vermiş.
Ahmet daha ileri giderek, Senin bir bok becereceğin yok. Karını gönder de sevabına onu da şişireyim. Gözleri benim gibi maviş bebeyi kucağına aldığın zaman anlarsın kimin olduğunu anlarsın diye karşılık vererek, iyice tozu dumana katmış…
Öfkeden deli danalar gibi gözleri dönen Ali, bi koşu eve gelip kaptığı çifteyle geri dönerek, Ahmet'i köy meydanında yere sermişti.
Neyse ki, ağır yaralanan Ahmet kıl payı ölümden kurtuldu. Ali bu olaydan sonra ağır tahrik altında suç işlediği göz önüne alınıp üç yıl hapse mahkum oldu. Ancak benim deli kocam mapusta da rahat durmadı.
Cezaevi koğuşunda çıkan kavga sırasında işlenen bir cinayete karışınca on sekiz sene de o olaydan ceza yedi. Eh! bu durumda bizim kavuşmamız da yirmi yıl sonrasına kalmış oluyordu. Yani, ölme eşeğim ölme!
Akşam vakti ocağa koyduğum yemeği hazır edip sofrayı hazırladım. Çorbasını içirdiyim kaynanam, daha biz sofraya oturmadan hiç kalkamadığı döşeğinde derin uykusuna dalmıştı. Oğlundan bile gençmiş gibi duran kayın babam tarladan henüz dönmüş, ibrikten döktüğüm suyla elini yüzünü yıkıyordu.
Sıvamış olduğu gömleğinin kollarından taşan şişkin pazuları sahip olduğu erkek gücünü gözler önüne seriyor, vücudundan gelen erkek kokusu beni mutlu ediyordu, evde bir erkeğin varlığının verdiği güven kendimi iyi hissetmemi sağlıyordu…
Yıkanması bitip kurulanması için havluyu uzattığımda, kayın babam yorgun yüzünde oluşan muzip bir ifadeyle; güzel gelinim her yanım tutulmuş, bu akşam da şöyle bir ovarsın de mi? deyince ben; Tabi baba ovarım ne olacak. diye cevap verdim.
Son günlerde ikimizden başka canlı kalmamış gibi duran bu evde kaynatamla daha bir yakınlaşmıştık. Doğrusu kocamla ayrı düştüğümüzden beri bir erkeğin yakınlığına olan ihtiyacım hele son zamanlarda oldukça artmıştı.
Elbette kocamın babasıyla o anlamda bir yakınlık söz konusu değildi ama yine de ona dokunmak ya da onun kokusunu hissetmek oldukça hoşuma gidiyordu.
Yemeğimizi yiyip çayımızı içtikten sonra ben döşekleri açtım sonra kayın babam uzun donu ve fanilasıyla ağrıyan sırtını ve bacaklarını ovmam için döşeğe uzandı…
Geceliğimi sofada giydikten sonra derin derin uyuyan kaynanamın üstünü örtüp, yüzükoyun uzanmış olan kayın babamın sırtına çöktüm.
Ensesini parmaklarımla gevşetip geniş omuzlarını kuvvetle sıktığım adamın bir dirhem yağ bulunmayan erkek güzeli vücudunu bütün gücümle ovalarken, harcadığım yoğun çabadan dolayı boynumdan memelerime doğru sıcak terlerin aktığını buram buram ter kokuyordum kendi kokum beni azdırmıştı…
Sırtından bacaklarına geçtiğimde kayın babam; ´´ Oyy kurban olduğum güzel gelinim ellerin dert görmesin nasıl iyi geliyor “ dedikçe ben daha bir coşuyor, adamın ayaklarından baldırlarına doğru bütün gücümle sıvazlayarak ovup, ellerimin altında oldukça gevşemiş görünen erkeğin memnuniyetini artırmaya çalışıyordum…
Bir müddet sonra ellerim iyice yorulmuş, hareketlerim yavaşlayıp artık ovmak değilde neredeyse okşamak gibi bir hal almıştı…
Yorgun adamcağız da hiç sesini çıkarmıyor, neredeyse uyumak üzereymiş gibi görünüyordu. Son bir defa daha bacaklarını ovalayıp bitirme niyetiyle uyuklayan adamın baldırlarını kavradım…
Aralık duran bacaklarının arasına soktuğum parmaklarım aniden sert bir şeye dokununca bilinçsiz bir hareketle elime değen nesneyi avucumda sıktım…
Yarı karanlık odada şöyle bir bakıp kasıklarından bacağının dizine yakın bölümüne doğru uzanan, elimin içindeki kalın şeyin ne olduğunu anladığımda biraz geç olmuştu…
Telaşla elimi kaçırıp emin olmak için tekrar dikkatle baktım. Adamın şortunun paçasından fırlamış, kalın bir hortuma benzeyen erkeklik organının biçimini hemen tanırken, bir anda yüzümde hissettiğim ateş basmasıyla birlikte kayın babama baktım…
Yüzü koyun yattığı yumuşak döşeğe serilmiş olan erkek uykudaymış gibi muntazam nefes alıp veriyordu. Belki de, adamcağızın uyku halindeyken bilinci dışında başına gelmiş olan bu durumun tek farkında olanı bendim…
Kocamla en son birlikte olmamızdan bu yana aylar geçmişti.
Tamamen uykuya yattığını sandığım kadınlık duygularım kayın babamın dikilmiş erkekliğini görünce aniden canlanmış, gözlerimi alamadığım diri erkeklik organının tahrik edici görüntüsü kasıklarımı yangın yerine döndürmeye başlamıştı…
Kendime engel olamadığım bir içgüdüyle bacaklarının arasında çok çekici görünen sert kamışa arada bir dokunup, hafifçe okşayarak bir müddet daha heyecan içinde baldırlarını ovmaya devam ettim. Öyle bir an geldi ki rahatlamama neden olacak bir sonuç almamın imkansız olduğu bu durum hem cinsel açlık içinde kıvranan bedenime, hem de ruhuma ızdırap vermeye başladı ve ovmayı bıraktım.
Işıkları söndürüp, kasıklarımda ki yakıcı sıcaklıkla birlikte döşeğime gidip uzanırken, kendimi toparlayabilmek için derin derin nefesler alıp veriyordum…
Öylesine sıcak bir temmuz gecesiydi ki bedenimin yangını bir yandan, gecenin boğucu sıcağı bir yandan, hayli bunalmışım.
Biraz rahatlarım umuduyla üstümden geceliğimi çıkarıp atarken kayın babamın; ´´Az daha ovsaydın ya kurban olduğum “diyen sesiyle irkildim. İtaatkar bir şekilde ve aceleyle; ´´Peki baba “ derken bir yandan da sütyen külot halimle lambayı açıp geceliğimi bulup giymemin imkansız olduğu gerçeğiyle kıvranıyordum…
İşime devam etmemi bekleyen kayın babamın üstüne çıplak bacaklarımla oturmaya cesaret etmekten çekinip bir an durakladıktan sonra, kendi uzun donundan benim çıplaklığımı hissedemeyeceğini umut ederek usulca oturdum.
Ancak erkeğin muntazam biçimli sert ve yuvarlak kalçaları tam kadınlığımın ince bir külot parçasıyla örtüldüğü zevke duyarlı yerlerine baskı yapıyor, bu uyarıcı temas beni ister istemez oturduğum yere sürtünmeye zorluyordu.
Artık adamı ovuyormuydum yoksa aldığım günah dolu hazzı artırmaya mı uğraşıyordum doğrusu hiç bilincinde değildim.
Biraz sonra kayın babam; ´´Döneyim de biraz da öyle ov“ deyince, kendimi dönmesine fırsat verecek kadar bacağımın birini, hafifçe yukarı kaldırdım…
Sırtüstü döndüğünde karanlığa rağmen çıplaklığımı fark edebileceği endişesinin yarattığı gerginlik içinde, tekrar bacaklarına oturup göğüs kaslarını ovmaya devam ettim.
Ancak bu defa biraz önce beni şehvet krizine sokan dipdiri organının varlığını fark edemeyişim, az önce yaşananların erkeğin uyku sırasında istem dışı olarak başına gelmiş bir durum olduğu hakkındaki kanımı güçlendirmeye başlamıştı.
Omuzlarına erişebilmek için bacaklarından kalkıp karnına doğru ağırlığımı vermeden oturayım dedim, demez olaydım…
Adamın alttan yukarı doğru dikilip göbeğine yapıştığı için o ana kadar karanlıkta fark edemediğim, neredeyse iri bir patlıcanı andıran yarrağının sert ve şişkin gövdesi tam hassas kadınlığımın girişine dayanınca elektrik çarpmış gibi bütün vücudum titredi…
Altımdaki erkeğin pencereden giren bulutlu havanın zayıflattığı ayışığıyla aydınlanan yüzüne acele bir bakış atarken, gözlerinin kapalı olduğunu gördükten sonra dikkatimi altımdaki azdırıcı yarrağa çevirdim…
Karnına yapışmış halde en az on santim donundan dışarı çıkmış olan kalın erkekliğin iri başı, tam o anda canlanan ayışığının yansımasıyla pırıl pırıl parlıyor, şişkin görüntüsü adeta dokunsam patlayacakmış hissini veriyordu.
Yaşadığımız bu sürpriz aykırılığın devam etmesinin dayanılmaz çekiciliğiyle dibinden usulca kavrayıp harika dokusunu ellerim de hissettikten sonra istifimi bozmadan kayın babamın karnına yapışık duran kamışının üstüne oturdum…
Eğilip omuzlarını ovaladığım adamın kendini belli belirsiz bir şekilde bana doğru bastırdığını hissedebiliyordum. Aç kadınlığımı altımdaki muhteşem kabarıklığa bastırarak alev alev yanan zevk deliğimden sızıp külodumun ağ kısmını cıvıklaştıran kaygan ıslaklığı erkeğin iyice dışarı fırlayan organının baş kısmına bulaştırdım.
Artık altımdaki erkeğin uyumadığına, son yarım saattir yaşadığımız günahın başından beri benimle suç ortaklığı yaptığına emin olarak, kocamın babası yani kayın babamla yaşadığım sessiz günahın tadını çıkarabilirdim.
Kalın kamışının gövdesini cinsel açlık içinde kızışan kadınlık organımla ezdiğim erkek, kendini mütemadiyen hafif hafif yukarı kaldırıyor, ben de onun bastırmalarına kalçalarımı oynatarak cevap veriyordum…
Artık dayanacak halim kalmamıştı buram buram ter kokuyorduk ikimizin ter kokusu bir birimizi iyice azdırıyordu.
Hafifçe üstüne uzanır gibi bir pozisyon alırken külodumu çıkarıp attım. Elimle başından tuttuğum kalın organı kızgınlıkla ıslanıp kayganlaşan deliğime yerleştirip aldığım zevkle inlememek için kendimi zor tutarken, kalın aşk mızrağını iri koçlarının temasını hissedene kadar içime soktum….
Kalçalarımı ahenkle çevirip yavaş hareketlerle inip kalkmaya bir müddet devam ettikten sonra boşalacağımı hissederek hareketlerimi hızlandırdım…
Az sonra beynimde volkanlar patlamaya, gözlerimin önünde yıldırımlar çakmaya başlamıştı. Sütyenimden fırlayan sağ mememi altımdaki erkeğin yarı açık ağzına bastırırken, kendimden geçmiş durumda tırnaklarımı sıkı sıkı sarıldığım adamın sırtına geçiriyordum.
Aylardır cinsel doyuma hasret kalan bedenim dakikalar boyu zevkle kasılmaya devam etti. Saatler sürmüş gibi gelen uzun bir zevk sarhoşluğundan sonra kendime geldiğimde altımdaki zina ettiğim erkeğin hareketsizliğinin farkına varınca hala uyuyor gibi görünmeye çalıştığını anladım.
Sanıyorum kayın babam büyük günahımızla açıkça yüzleşmeye henüz hazır değildi.
Ben de şimdilik yaşadıklarımızın hiç yaşanmamış gibi kalmasının ikimiz için de daha iyi olduğunu düşünüyordum.
Hala, zevkle sızlayan deliyimde duran kalın organının heyecanlı bir yürek gibi attığını hissedebiliyordum….
Demir gibi sertliğini kaybetmemiş olmasından dolayı henüz boşalmadığını sanmama rağmen, üstünden kalktığımda içimden sızan bereketli dölleri taşşaklarına boşalmıştı o kadar çok akmıştıki bu adamın tam bir aygır olduğunu düşünmeye başlamıştım.
Uyuyan, ya da uyur gibi görünen kayın babamın iri kamışını ve boşalan döllerini silmeden donunun içine koydum ve usulca kalkıp odama geçtim yatağa kendimi attım özlemini çektiğim tatlı bir uykuya teslim ettim.
Sabah uyandım Babam erkenden kalkmış tarlaya gitmişti herhalde utanıyordu benden bende kaynanamın bakımını yapım banyo yapıp tarlaya gidecektim banyoya girince baktım kirliler birikmiş onları makinaya atıp duşumu alayım dedim..
Baktım babamın dün akşamki donu çamaşırların içinde heycanlandım elime aldım hala nemli duruyordu aldım burnuma götürüp koklamya başladım aman allahım döl ve ter kokusu çok güzeldi iyice azdım ve orda koklaya koklaya mastürbasyon yapıp rahatladım…
Tarlaya gittim yardım ederken Bir ara ben yorgunluktan tutulan belimi tutup, şöyle bir geriye doğru gerinince kayın babam; ´´Yoruldun mu güzel gelinim? Sen meraklanma bu akşamda ben seni güzelce bir ovarım“ dediğinde duyduğum heyecandan bir an nefesim kesildi…
Nutkum tutulmuş bir şekilde saf saf; ´´Zahmet olmasın baba“ diyebildim. Doğrusu dün geceki hırsızlama düzüşmeyi saymazsak o güne kadar kocamdan başka hiçbir erkek eli bedenime değmemişti.
Bundan sonraki ilişkimizin farklı olacağına dair, dün yaşadıklarımıza hakkında aramızda hiçbir imalı söz geçmemiş ve sanki dün başımızdan geçenler benim tek başıma yaşadığım bir rüyaymışcasına her şey eskiden olduğu gibi devam ediyordu en azından bugün için…
Gece olduğunda, kayın babamın hadi kızım gelde ovayım sırtını demesiyle dur baba üstümü değişeyim diyerek odama gittim odamda sütyenimi külodumu çıkartıp sadece eteğimi ve uzun kollu ince geceliğimi giyip geldim yatağa yüzü koyun uzandım. Duyarlı ellerinin okşamayı andıran tahrik edici temaslarına, dokunulmaya hasret kalan bedenimin engel olamadığım zevk titremeleriyle cevap vermesi üzerine her şey değişti.
Sıyrılan eteğimle birlikte ortaya çıkardığı çıplak bacaklarımın kalçalarımla birleştiği yere ata biner gibi oturmuş olan kayın babam güçlü elleriyle sırtımı ve belimi yumuşak hareketlerle sıkıyor, arada sırada ellerini göğsüme doğru uzatıp dolgun memelerimin yanlarını okşar gibi yaptıktan sonra çekiyordu.
Adamın sertleşen iri kamışının kalçalarım da hissettiğim baskısı zevkle mayışmama neden olurken bir an önce içime girmesi arzusuyla kıvranmakta, bilhassa memelerime dokunduğunda aldığım zevkten dolayı ağzımdan hafif iniltilerin çıkmasına engel olmada başarısız kalmaktaydım.
Belime toplanan geceliğimin işini zorlaştırdığını söyleyen kayınbabam soyunursam daha rahat edeceğimizi söyleyince bunun ne anlama geldiğinin farkındalığıyla itiraz etmeden, hatta aceleci bir hevesle başımdan sıyırdığım geceliği kenara attım.
Şimdi üsadece etek kalmıştı altında yatıyordum ellerini alenen göğüslerime doğru uzatıp, avuçlarına aldığı memelerimi yoğurup, uyarılmış meme başlarımı parmaklarının arasında sıkıyor buna karşılık ben aldığım zevkle kıvrım kıvrım kıvranıyordum.
Bir an ayağa kalkan erkek tekrar üstüme çöktüğünde, önündeki sert organının yakıcı sıcaklığını aniden bacak aramda hissettim. Aydınlık odada hemen yanı başımızda yatan kaynanamın yanında kayın babamla düzüşmek üzere olmak, bana o güne kadar sevişmekten aldığım zevkin çok ötesinde yoğun heyecanlar yaşatmaktaydı.
Soluklarının sıklaştığını hissettiğim adam kalçalarımı okşarken ani bir hareketle kalın organını kadınlığımın kayganlaşan girişine dayadı. İçimi zevkle kavuran sertlikte bir zorlamanın ardından sert organı yavaşça içimde yol aldıktan sonra iri koçlarının bacak arama dayandığını hissettim.
Belimden tutup beni dizlerimin üstünde domaltan erkeğe kalçalarımı havaya dikerek uysalca itaat ettim. Muhteşem erkekliğini ihtiyaç içindeki yarığımın girişine dayadığında zevkle kapattığım gözlerimi bir an için açtığımda az ötemizdeki divanda uyuduğunu sandığım kaynanamla göz gözeydik.
Konuşma ve hareket etme yetisini kaybetmiş olan kadın meraklı bakışlarla bizi izliyor ama hiç de suçluyormuş gibi görünmüyordu.
Duyduğum aşırı şehvet hissiyle karışan utanç duyguları içinde kaynanamla bakışırken arkamdaki adamın sertçe içime giriş çıkışlarına dayanamayarak ağzımdan çıkmasına engel olamadığım bir çığlıkla birlikte boşalmaya başladım.
Uzun süren sarsılmalarım tükenip kapattığım gözlerimi tekrar açtığımda kaynanamın yeniden uykuya dalmış olduğunu gördüğümde bu güne kadar ona ait olanın bundan böyle benim olduğunun onun tarafından da onaylandığını duygusuyIa rahatladım.
Artık kayın babam benim erkeğim, ben de onun kadını olmuştum. Her şeye rağmen bu ilişkimiz hasta kaynanam hariç diğer tüm gözlerden uzak yaşanmaya mahkumdu.
Gece oldu mu, kaynanamın uyumasını bile beklemeden, hatta gördüklerine ve duyduklarına herhangi bir tepki vermekten uzak kadının gözleri önünde büyük bir açlık ve şehvetle birbirimizin kollarına atılıyor, saatlerce doya doya düzüşüyorduk. Birlikte yatmaya başlayalı üç dört ay olmuştu ki hamile kaldığımı farkettim.
Aynı günlerde bir sabah kaynanam yatağında son nefesini verdi. Cenazeden sonra tamamen baş başa kaldığım yeni erkeğimle öylesine tutkulu bi beraberliğimiz vardı ki, bu saatten sonra birbirimizden vazgeçebilmemiz mümkün değildi. O´da ben de karnımdaki bebeği istiyorduk.
Köy yerinde kocası hapisteki avradın gebe kalmasını ahalinin hemen nasıl yorumlayacağını bildiğimizden, benim rahmetli anam babamdan kalma tarlaları ve kayın babamın, yani yeni erkeğim Hüsnü´nün malını mülkünü kasabadaki bir simsarın aracılığıyla iyi fiyatlarla satıp İstanbula göçerek yeni bir hayata başladık.
Kocam hapiste yine bir kavgaya karışan benim talihsiz eski erkeğimin bu defa kendisi bıçaklanıp aşırı kan kaybından dolayı can verdiğini öğrendiğimizde içimiz yandı.
Bir süre bu acı olayın etkisi altında tadımız kaçtı ama çocuğumuzun doğumundan sonra evimiz yine eskisi gibi şenlendi. resmi nikah yapıp evlendiğim kayın babam köydeki babasından kalan büyük arazileri de sattıktan sonra öyle büyük bir para elimize geçti ki, taparcasına sevdiğim erkeğimin bir daha hiç bir zaman çalışmasına gerek kalmadı.
Çocuğumuzu okul servisine bindireli yarım saat kadar olmuştu. Ben sizlere uzun zamandır yazmayı düşündüğüm anılarımla ilgili bu satırları güneşli bir havada, açık pencerenin pervazına yaslanmış durumda kaleme almayı sonlandırırken aynı anda yan dairede oturan güzel komşum Aysel´le camdan cama laflıyor, arkamdaki perdenin arkasında kalçalarımı okşayan eski kayın babam` şimdiki kocam ise beni sikmek için hazırlanıyordu.
Yeni kocam şimdi ikinci çocuk istiyor ve beni koklaya koklaya yalayıp sikiyor güzel kokulu gelinim kokuna kurban olurum diyor hala karım demiyor gelinim derken yarağı kalkıp zevkle beni sikiyor…
Hamide…..
307 notes
·
View notes
Text
Teyze (heyacandan biraz yazılar karıştı :D)
Merhaba ben gönül sizlere başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum.Ben 32 yaşımda hafifi kilolu esmer tenli geniş kalçalı küt saçlı bir bayanım. sizlere başımdan geçen senelerde geçen bir olayı anlaltıcağım.Ben kendisinden 10 yaş büyük biriyle evlendim daha doğru severek evledim yani evlenmedim kaçtım kısacası.Aileme geri dönemiyordum tek erkek kardeşim ise beni kabul etmiyordu kaçtığım için geri gidemiyordum geri gitmeyi bırakın annem ile bile görüşemiyordum.Evliliğimden bir kızım dünyaya gelmiş.Olayların başladığından kızım ilk okula gidiyordu.Ayrılmak zorunda kaldım ama gidicem bir yerim olmadığından ablam deryaya gitmek zorunda kaldım o hariç kimse bana yüz çevirmez olmuştu
.Eşyalarımı toplayıp ablamın yanına gittim.Orda yaşamaya başladım olayların geliştiği zamanlar ise bu zamanlarda başladı. Ablamın bir oğlu vardı vardı adı haldun.haldun oldukça zeki bakımlı bir çocuktu bir o kadarda şımarıktı ama espirili güzel bir çocuktu.Haldun o zamanlar lise 2 sınıf öğrencisiydi.Hafifi uzun boylu beyaz tenli bir çocuktu.O zamanlar evde yatıcak yer olmadığından haldun ile aynı odayı paylaşıyorduk.Haldun bazada biz ise kızım ile yerde yatıyorduk.Haldun sigara içtiği içinde eniştem gelmesin diye geçe odayı kilitliyor derleşiyorduk.Halimden bir anlayan oydu.Yada ben öyle sanıyordum. Birgün haldun ile derleşiyorduk -haldun ne biliyim ben bunları hak edicek ne yaptım ki -öyle düşünme sakın sen iyi bir kadınsın sadece hafif bir düşüş var hayatından bunları atlatırsın -öylemi düşünüyorsun bak enişten olucak şerefsiz beni başka kadın ile aldatıyor komşular söyledi yeni kadın bulmuş hemen -bırak o sadece senin güzelliğin farkında olmayan bir adam o kadar -ya bırak o hiçbirşeyin farkında olamaz -
öyle ama sen güzel bir kadınsın daha yaşında genç en azından kızın için yaşa -haklısın -teyze ben biraz dağınık yatarım o yüzden seni rahatısz edersem kusura bakma ne olur -sorun değil haldun deyip yattım o gece zaten ne olduysa o gece olmaya başladı.Saat geçe 02:30 civarı bir şeydi ben uyuyordum birden bir ses geldi ama aldırmadım yani tam uyanamadım sonra arkamda birini hissettim direk haldundu ama birşey diyemedim.arkama sürtüneme başladı siki resmen götümün arasında baskı yapıyordu. gözlermimi açtım ama birşey yapamdıım öylece donup kalmıştım haldun ise götümü kalçalarımnı okşamaya başladı.beni uyandırmamaya gayret gösteriyordu resmne bunun farkındaydım ama o benim yiğenimdi.Sonra sikini çıkartığını hissettim siki dışarda benim kalçalarıma dayanıyordu.Birden hareket etmes kesildi.Sonra kalçalarımda bir ıslaklık hissettim 2 -3 dk sonra haldun yatağına geri döndü ertesi gün haldun hiçbirşey olmamış gibi davrandı ben yine iş aradım eve geldim yemek yiyip.Uyumaya başladım.
Saat ilerledikten sonra haldun yine yanıma geldi ben yine yan yatarken yakalamıştı.Bu sefer dün geceki gibi yine dayanmaya başladı.Bu sefer bu sürtünmeleri yetmedi sanırım ona..Yine sikini çıkarttı ben sürtünmeye devam etti bir eliyle göğüsümü ellemeye başladı biraz tahrik olmuştum açıkcası.sonra altımdaki eşortmanın çekildiğini hissetim birden birşey diyemiyordum çığlık atsam ablamlara ne derdim dediğimi varsaysam sonra nereye giderdim bilemiyordum.Haldun altımdaki eşortmanı indirdiktenn sonra sikini türüklemeye başladı sonra o ıslak eliyle amımı okşama başladı yavaşça ne yapıcağımı bilemiyordum kalmıştım öyle sonra 5 dk sonra haldun yavaşça sikini amıma dayadı hafifce girmeye başladı onun sikini içimde hissetmeye başlayında amım ıslanmaya başlamıştı.Hafifce giriyordu içime ama siki büyüktü hatta çok kalın geliyordu bana hayatımda tek içime giren kocamın sikiyidi.Haldun beni arkadan çok zorluyordu ben uyanmadığım için devam ediyordu hareketlerine vuruşları hızlanmıştı.ben bir tarafa kaçamıyordum.yatağın öbür tarafında kızım vardı en azındn onun uyanmaması gerekiyordu.haldun devam ediyordu sonra elini üstümdeki penyeden içeri atıp göğüs uçlarmına hafifi sıkmaya başladı artık dayanıcak güçüm kalmamıştı boşalıcaktım.
Çok geç olmadan boşaldım sonra kendimden tiksindim.Yaptığım olay beni utandırmıştı.haldun ise devam ediyordu sonra yan yatan ben sırt üstü döndüm siki çıkmıştı artık uyuyor numarası yapıyordum ama o durucak gibi değilti nede olsa tatmin olmamıştı..Bu sefer amı okşamaya başladı diğer eliyle masturubasyon yapıyordu.Bir vakit sonra oda boşaldı sanırım ve gitti. Gün içerisinden iş ararken hep yaptıklarımı düşündüm kendimden utandım.Kendim işletmeciydim ama kocam yüzüne iş sektöründen bir hayli ayrı kaldığım için kabul edilmedim.Gece olanları ve tekrar olucakları düşündüm o benim yiğenimde karşı koyamdım ve zevk alarak boşaldım neden diye sordum durmadan. Sonra yine gece oldu haldun yine doyumsuz olduğundan yine geldi yaptımlarına devam etti altımdaki şeyi indirdi.sonra yine soktu bu sefer zevke gelmeden kendime geldim ve -ne yapıyorsun haldun sen donup kalmıştı birşey diyemyordu -ne yapıyorsun sen ben senin teyzenim unuttum çabuk yatağına git defol şurdan birşey diyemeden gitti. ertesi gün yine iş aramaya gittim ve bir iş buldum.Bir yemek firmasında aşçı yardımcısı olararak kızım meecburen ablama bırakmak zorundayım sonuçta okulu vardı.
O sırada haldun benim ile hiç konuşmuyordu.Bende birşey demiyordum aynı odada yatıyorduk ama hiç ilişmiyordu benim ilede sohbeti kesmişti.Sonra bir hafta sonu ablamla düğün için çıktılar evden.Ben kızım haldun kalmıştık. Kızım uyudu yatağa yatırdım evde canım sıkılıyordu haldunun benim ile konuşmaması büyük bir eksiklik benim için ama gerçek yüzünü görememiştim.odada tv izliyordu -Naber haldun -iyi -benim nasıl olduğumu işimin nasıl olduğunu merak etmiyormusun -banane -ne demek banane -öyle işte -haldun geçen gece içinse bunlar ben haklıyım o konuda -neden sen haklıymışsın -ben senin teyzemin unuttun mu -evet biliyorum ne var bunda -geçen gece ne yaptığını ve ondan önceki geçeler ne yaptığını biliyorsun değilmi? -geçen geceler derken -uyanıktım haldun -ne yapıyım -ne demek ne yapıyım bana neler yaptın -yaptıysam yaptım ne var bunda sende erkeksiz kalmamış olurdun -annene söylesem ne yapar seni biliyormusun -ne yapar çok merak ettim söylesene hadi..
Haldun beni becerdi mi diyiceksin -gerekirse derim -annemde sana inanıcak haa -evet inanır dene bakalaım -yaptıklarına devam edersen derim haldun.Neden böyle birşey yaptın anlamıyorum -evet yaptım yapıcamda çünkü sana hastayım anlıyormusun -dediklerine dikkat et -dikkat ediyorum merak etme -öylese düzgün konuş benim ile yoksa olucaklarsan ben sorumlu değilim -yoksa ne yaparsın söylesene -ne mi yaparım görürsün o zaman -bak seni istediğim zaman elde ederim bunu bil -ne yaparsın merak ettim. -annem gelince görürsün sen benim avucumdasın artık merak etme diyip gitti sonra düğün için ablamlar geldi ama ablam tek geldi önceden beni içeri çağırdı -gönül gel senin ile konuşucaklarım vaar. -nedir abla -bak enişten ile ben yokken evde yakınlaştığını duydum nedir bu -abla -ne ablası doğruyu söyle -abla yok öyle birşy -ne demek yok ben evden erken giderken olanlarda mı yalan -abla yalan bunlar -bana bak gönül eve aldığıma pişman etme beni.Benim yuvamı yıkmaya sakın kalkma bir daha duyarsam fena olur. -abla kim söyledi sana bunları -onu bunu bilmem benim diyiceklerim bu kadar akıllı ol gönül -tamam abla diyip içeri geçtim ne diyiceiğimi bilemiyordum.
Sonra eniştem geldi direk uyudular sonra haldun geldi. -Sen mi söyledin ablama bunları -ney anladım -anlamamazlıktan gelme sen mi uydurdun bunları -evet ben uuydurdum benim ile birlikte olmadığın sürece söyliycem -şerefsiz seni olmıycam senin ile merak etme -merak etmiyorum zaten bir daha annem söylersem ne olur biliyormusun -adi pislik diyip uyudum sonra bir kaç gün geçti evden gitmem lazımdı ama ev tutucak param yoktu.Ablam dernek gezisi için bir kaç günlüğüne evde yoktu yemek falan benim elimdeydi.işim 3 ten sonra biiitiyordu kızım öğlenciydi.daha ilk gününde eve geldiğimde haldun evdeydi onun okuluda 14:00 bitiyordu.aradı soğukluğu giderkem için -naber haldun -iyi -bende iyiyim sağol -merak etmedim ama -merak edersin diye söyledim peşinen -düşündün mü teklifimi -neyi -benim ile birlikte olmayı -sen ne dediğin farkındamısın -evet farkındayım he sana şunu hatırlatıyım.Annem beni çok sever ve güvenir.
Ne desem inanır açıkcası.Gitmeden beni uyardı.Evde teyzen baban ile yakınlaşırsa söyle bana direk teyzeni evden kovucam dedi.Yani kısacsı kaderin benim elimde kızında var ne yaparsın bilemem -sen tam bir şerefsizsin -bırak laf okumayı benim olucaksın işte.Ya ben sen düşünüyorum aslında sende erkeksiz kalmamış olursun -pislik herif -ya bırak laf kalabalığını evet mi hayırmı -hayır desem ne olucak -annem duyduklarına inanır ve seni evden kovar ne yapıcağımı bilemiyordum. -ne istiyorsun bende o zman söyle -ben ne zaman istersem benim olucaksın o kadar mecburdum birşey diyemiyordum kabul etmekten başka bir çarem kalmamıştı. -kabul ama ablama böyle şeyler söyleyip adımı aralamıycaksın -tamam anlaştık sen yeterki dediklerimi yap -tamam piç kurusu isteklerini yapıcam ama her zaman olmaz bunlar -tamam şimdi başlaya biliriz istersen -adı pislik -içeri geç bakalım yatak odasına yatak odasına geçtim korkuyordum ne olucak diye ama kafam karışıktı bir yanımda erkeksizlikten yakınıyordu.böyle olması çok kötüydü açıkcası
içeri geçtim yatak odasına haldun geldi hemen üzerini çıkarttı banada -soyun hadi bakalım -tamam dedikten sonra soyunmaya başladım üzerim çırıl çıplaktı kalbim hızla atmaya başladı ne yapıcağımı bilemiyordum gözlerimi kapattım direk haldun dudaklarımı öpmeye başladı sonra boyunumu sonra göğüs uçlarımı öpmeye başladı sonra amımı yalamaya başladı ne olduğunu anlamak için gözlerimi açtım amımı öpüyordu adeta ne olucak bilmiyordum ama zevk suyum gelmişti haldun bunları gördü direk sildi sonra sikini göğüslerime vurmyaa başladı sonra ağzıma burdu -ne yapıyorsun sen -ağzına almıycakmısın -hayır ne yapıcaksan yap hadi -tamamm deikten sonra bacaklarımı araladı amıma girdi kocaman siki resmne içimde hisettme çok güzeldi ama durum kötüydü haldun vurmaya başladı bende gözlerim kapalı duruyordum ağlamaklı bir halde belki acırda bırakır beni diye ama nafile ne dediysem bırakmakdı sonra bacalarmı omuzlarına aldı girmeye devam etti amımın suları gelmişti kocamın sikinden büyüktü resmen o girdikte benim hazzım biraz daha artıyordu tahmin olmama az kalmıştı evde kimsenin olmamayışı haldunu bir boğaya çevirmişti vuruş sesleri odayı hankılıyordu bende zevk gelmiştim artık ama belli etmiyordum sonra beni kucağına almaya çalıştı biraz zorlandı bende gözlermi açtım ter su içinde kalmış kucağına oturdum kendine doğru çekti beni
benede eğildim dudaklarımı çpemey başladıd ama karşılık vermedim elleriyle kalçalarımı sıkmaya başladı bende artık dayanaıcak güç kalmamıştı boşaldım o devam etti boşalmaya niyeti yok gibiydi ben boşaldığım için zevkim kaçmıştı -hadi pi. kurusu boşal artık -tamam bekle biraz dedikten sonra vurmaları hızlamanya başaldı sonra sikini çıkarttı kalçalarıma boşaldı -rahatladın mı piç kurusu -rahatladım merak etme sende boşaldın fark etmedim sanama -sus pislik herif -tamam sustum sen yeter ki ver -pislik herif şerefsiz -iltiafların için teşekkürler içeri geçtim yemeke falan hazırladım yine haldun ile aynı odada kaldık ben gelmesin diye dua ettim gelmedide rahat bir gece geçerimiştim sonra ertesi gün işten geç gelmeyi kafaya koydum ergen çocuktu heran her zaman istiycek durumdaydı eve geldiğimde eniştemin eve gelmesine 15 dk falan varken geldim -nerdeydin sen -işteydim -işin 15 bitmiyormu -mesai kaldım -iyi bakalım gece görüşücez seninle dedi akşam yemeğini yedik ondan kurtulmam lazımdı daha dün yapmıştık halbuki nasıl bir enerji vardı anlamdım sonra aklıma adet yalanı geldi gece oldu yatağa yattım sonra kızım uyuduktan sonra bizim yatağa geldi sarılmaya başladı -uyudun mu -hayır uyumadım -hadi o zaman kızı alıyorrum benim yatağa -haldun şey -ney derken o kızı aldı kendi yayağıan götürdü direk boyunumu öpmeye başladı sonra elini amıma attı orda pede denk gelince -bu ne -ped -ne için bu -adet günüm geldi ilişkiye giremem -
hadi bee kötü kokar şimdi bu o zaman dedi elini falan kokladı -malesef dedim yatağına gitti 4 gün boyunca yırtım tabi oda internetten ne kadar sürer diye araştırma yapmış sonra eve geldiğimde ise beni bekliyordu -naber haldun -kötü -nneden -senn yüzünde am düzenli bir seks hayatım olucaktı bu adet çıktı -ya merak etme deim gülerek -oda gülme komik mi bu -oda eevet komik dedi sonra direk beni odaya götürdü ne yapıyorsun demeye kalmadan sikini çıkarttı -ağzına alıcaksın bunu -ney -asğzına alıcaksın dedim -hayatta olmaz ge bunu -olur olur bal gibi olur -almam haldun artık kaçarı yoktu bu işin ağzıma alamazdım daha önce hiç almamıştım -normal gir haldun o zaman -adetin -geçmiştir belki direk beni ders masasına domalttı arkama geçti amıma baktı ped falan yok -yalan mı söyledin sen bana -şey -tamam şimdi görürsün diyip arkadam direk sikini soktu ama ne pompalama bir ara belim çıkıcak sandım şap şap şap diye kalçalarımı tokat manyağı yaptı resmne çığlık atıyordum ama aevde oda zvk geliyordu resmen tecavüz ediyordu ama zevk alıyordum ufakta olsa arkadam bir beygir gibi giriyordu resmen 10 dk falan vurmaya devam etti boşalmıyordu bir türlü kalçalarım kızarmıştı tokatlardan deliye dönmüştüm çığlık atıp kendimi sıkıyordum sonra ben boşaldım bunu gören haldun oda taharik olmuş belliki oda boşaldı.
300 notes
·
View notes
Text
Evliliğimi bitiren güçler
Evlilik hayatımda hiç bir şey istediğim gibi gitmedi. Kurduğum iş battı, ailem söz verdiği desteği yapamadı, ben depresyona girdim, borç aldığım karanlık tiplere yıllarca borç ödedim. Karım da zaten varlıklı bir ailenin kızı idi. Başlarda hep sana destek olurum derken, artan tartışmalar sonunda bir gün bir anda dayanamıyorum artık dedi ve anlaşarak ayrıldık. Şimdi onun da benim de farklı hayatlarımız var. Evlilik sürecimin sona ermesindeki tüm gerçekleri ise yıllardır görmediğim eski karımın, iki hafta önce evleniyorum haberi ile birlikte onda olduğunu bile unuttuğum bazı eşyaları göndermesi ile öğrendim.
Eski eşimin, geri gönderdiği kutudan evi terk ederken kendi eşyalarına karışan bir kaç kitabım, süs eşyaları, fotoğraflar, ona aldığım ufak hediyeler ve hediye ettiğim eski tablet bilgisayar da çıktı. Açtım içinde tek bir dosya yok. Herhalde bırakırken her şeyi silmiş. Pek anlamaz bilgisayar işlerinden yine de silip bana tek bir fotoğraf bile bırakmamasına acı acı güldüm. Evde film izlemek için kullanırım diye açtım ve tekrardan kurulum yapmaya başladım, eşim ile düğün işleri için ortak aldığımız mail adresinin şifresini istedi. İlk denemede buldum, düğün tarihimiz yapalım demiştik çünkü. Bir anda buluttaki yedekten dosyalar tekrar inmeye başladı, sadece hafızasındakileri silip mailinden çıkış yapmış demek ki. Onlarca sayfa yazı hatıralarım başlığı altında, eski fotoğraflarımız ve bir kaç tane daha önce hiç görmediğim adam ile sıradan fotoğraf. Gidip bir bira açıp ilk sayfadan okumaya başladım. Yazılar biz evli iken başlıyor ve boşandıktan sonraki dönemi de kapsıyordu. Şimdiden söyleyeyim başlangıç kısmı buraya seks hikayesi okumak için gelmişler için sıkıcı olabilir ama sonrasında aradığınızı bulacaksınız. Tarihli başlıklar karımın aldığı notlar, aynı tarihte benim yaşadıklarımı bilmeniz önemli ise kendi notlarımı da ekledim. Karımın notları bir anı defteri gibi uzundu ben birçok alakasız gün ve sayfaları eklemedim, diğerlerini de kısaltıp ve sadece isim ile geçtiği kişilerin kim olduğunu ekleyip size aktardım.
06.10.2015
Annem ve kardeşim Figen’in tavsiyesine uyup sonunda günlerdir bahsettiği psikoloğa gitmeye karar verdim. Ertan’ın haberi yok. Annemin ayrıl o hödükten lafları başka türlü bitmeyecekti. Biraz sesi kesildi en azından. İlk dört seansta da hep ben anlattım. Bu evliliği kurtarmak istiyorum. Annemin gönderdiği psikolog annemden de bir çok boş laf dinlemiş gibi ve lafları annem ile aynı kafada. Galiba sadece evli kalmamı savunan tek kişi benim. Zor aylardan geçtik ama Ertan’ı seviyorum hala.
21.10.2015
Ertan’ın ağzını bıçak açmadı bütün gün. Kurdan dolayı zarar etmişler, bir de ödedikleri avans yanmış. Bağırdı çağırdı bana da. Sevdiğim evlendiğim adamdan git gide uzaklaşıyor. Biz aşıktık evlendiğimizde, üç kuruşa da geçiniriz. Anneme söyleyince, gittin kendini bir çulsuza patlattın. Zengin bir koca bulamadın, uğraşma dedi. Hala niye, yıllarca peşimden koşan çocukluk arkadaşının oğlu Tolga ile evlenmedim laflarında. O yapışkan adamdan kurtulmak için iş değiştirdim. Oturdum ben de ağladım. Tüm altınları Ertan’a verdiğimi duysa daha da çıldırır.
30.10.2015
Bugün kız kardeşimin hem sözü hem nişanı vardı. Damat ile Erasmusta tanışmıştı, orada üniversite okuyan bir çocuktu. Çocuk yarı Alman ve işi orada olduğundan Almanya’ya taşınacaklar diye tüm süreç hızlandı. Düğün yazın olacaktı şimdi Aralık Ocak gibi olacak. Ailesi zengin diye annem gün boyu Ertan’a ve bana laf soktu. Ertan cevap vermedi ama bahane bulup erken döndü. Damadın kayınpederi beni sormuş, gelinin ablası olmasa onu da bana isterdik demiş. Evli olduğumu duyunca özür dilemiş. Anneme kalsa beni adama vermeye hazır. Büyük bir şirketin yönetim kurulu başkanı imiş, karısını iki sene önce kaybetmiş. Yok artık anne diye kardeşim ile kızdık. 50 yaşında adama mı verecektin beni. Kardeşime kaynana olurum :)
07.11.2015
Ertan iki haftadır işi kapamak ile uğraşıyor ve üç yıllık evliliğimizde ilk defa beni bu kadar ihmal etti. Bu gece beraber oluruz diye hazırlanmıştım geldi, çok terliyim dedi yemek yedi, sızdı. İnternette dolaştım, bir kaç aşk filmine baktım, grinin elli tonu diye erotik bir filme takıldım. Bunu psikoloğa anlatmalı mıyım bilmiyorum. Evlendikten beri ilk defa kendimi okşayarak boşaldım. Kocama ihanet etmiş gibi hissettim ve bütün gece uyuyamadım. Ertesi gece o istedi ama adetim başlamıştı bir şey yapamadık. Eskiden olsa adet dönemlerinde onu bir şekilde boşaltmanın yolunu bulurdum. İçimden ağzıma almak bile gelmedi.
12.11.2015
Geçen seansta anlatmadım ama bugün dayanamayıp kocam ile azalan cinsel hayatımız ve kendimi tatmin sonrası yaşadığım duyguları anlattım. Yaşadığım sıkıntıların kaynağının evliliğimiz olduğunu, yatak bitti ise evliliğinde bittiğini söyledi. Kocamı seviyorum dememe, bir sürü psikolojik terim ile karşı çıktı. Kendimi okşarken kimi düşündüğümü sorguladı. Kimseyi dedim. Mutlaka biri vardır diye ısrar etti. Sinirimi bozuyor bu kadın. Adetim bitmiş bu gece kocam ile olmak istiyordum. Kardeşimin kınasında ne giyeceğim konusu kıyafet alacak param mı var kavgasına döndü. Sırtımızı dönüp uyuduk.
26.11.2015
Uzun süredir yazamadım, tablet evde kalmış. Önce Ertan ile benden sakladığı bir konu için kavga ettik. İş kurarken borç aldığı eski bir arkadaşı eve haciz gönderdi. Ailesi borç bulup kapattı. Eve birilerinin eşya götürmek için girmesi ikimizin de sinirini bozdu. Kavga etmedik ama sen bunları yaşamamalıydın biraz annenlerde kal istersen ben de İstanbul’daki eski arkadaşlara gideyim bir şeyler çıkar belki dedi. Beraber mücadele edelim dememe aldırış etmedi. İki hafta annemde kaldıktan sonra tekrar evimdeyim.
Psikolog kadın evden ayrılmanın beni güçlendirdiğini söyledi. Seks konusunu çok deşiyor veya aylardır sevişmiyor olmamız yüzünden o konu bana da cazip geliyor. Yaklaşık iki ay aradan sonra evde tekrar beraber olduğumuz gece içime girer girmez boşaldı. İlk zamanlarda çok azdığında böyle erken boşalır sonra ikincide kendini affettirirdi. İkinci olmadı uyuduk sarılarak. Gece aklıma geldi. İstanbul’daki en yakın arkadaşı çok içerdi. Sabah kabul etti hem içkiye başlamış hem de anti depresan kullanmaya. Yine kavga ettik.
BENİM NOTUM : Bu son satırları okurken kafama dank etti. Hızlıca maillerini buldum. Annesi bir gün depoya gelmiş, evliliğimizdeki sorunlara çok üzüldüğünü söylemiş tanıdığı diyerek bu kadının telefonunu vermişti. Ara bir konuş destek olsun, kızım duymasın hayatınıza karışıyorum diye kavga çıkarır demiş, karına kına için kıyafet alırsın benden olduğunu söyleme diyerek para da bırakmıştı. Ah salak kafam. Beni hiç sevmeyen kadından nasıl şüphelenmedim, parasızlık yüzünden. Gitmemiş ama telefon ile konuşmuştum bir iki kere. Karımın aşkını test etmek için evi yatağı ayırmamı önermişti. Verdiği ilaçlar da yarı sarhoş yapıp erkekliğimi bitirmişti neredeyse. Karımın anılarını bir bitireyim seni de ziyaret edeceğim orospu. Arada eve gitmememin bir diğer nedeni borç aldığım tefecilerin eve gelmesini engellemekti, derdim karımı korumaktı.
02.12.2015
Psikolog haklı galiba. Kocamın zor zamanında yanında olmak için çaba harcamak isteğim çok az ve kocam da beni yanında istemiyor. Çevremde bana hala ilgi gösterenleri veya evlenmeden önceki erkek arkadaşlarımı konuştuk. Kocam dışında cinsel hayatımı sorguladı. Kocamın ilk ve tek olmasına şaştı. Bir liste hazırlamamı ve o erkeklerden hangisi ile evli olsam hayatım nasıl olurdu konuşalım dedi. Zorlanarak bir liste hazırladım.
- Berk: Üniversitede iken bir iki ay çıkmıştık. Bir kaç kere tekrar çıkmayı denedi, kocam ile çıktığım dönemlerden sonra hiç görmedim
- Tolga: İlk patronum, annemin çocukluk arkadaşının oğlu benden dört yaş büyük, 32 yaşında, tam bir çapkındı. Nişanlı iken bile asılmış iş değiştirerek kurtulmuştum.
- Zafer, bürodaki muhasebeci. Evli olmadığımı düşünüp doğrudan annesini göndermek isteyen köylü bir tipti. Çok utanmıştı, kızlar hala sana aşık diye alay ederler. Bir kız arkadaşı var ama benimle konuşurken çocukça kızarır panik yapar. Çok kültürlü çok bilgili sohbetini çok severim.
- Caner, eski komşunun çocuğu. Benden altı yaş küçüktü. Platonik olarak aşıktı bana çocuk
- Melih, gülücük ile ekledim. Kardeşimin kayınpederi söze geldiklerinde beni de istemişti.
09.12.2015
Psikolog ile liste üzerinden geçtik. Beni onlar ile evlensen nasıl bir hayatım olurdu üzerine hayaller kurdurdu. Anlattıklarımdan aradığım erkeğin Tolga olduğu sonucunu çıkarmış. Bir deneme daha fena olmaz diye konuyu deşti. Evliyim ben diye itiraz etmediğimi seanstan çıkınca fark ettim. Bitti mi gerçekten her şey :( Sonra ilginç bir şey söyledi. Son seanslarda kocanın ismini hiç anmıyorsun dedi. Artık ayrılma yoluna girmiş gibisin bence o mastürbasyon günü evliliğin bitmişti ama sana söylemedim dedi. Karşı çıktım. Tekrar beni zayıflatanın kocam olduğunu aslında güçlü bir kadın olduğumu anlattı. Bu saydığın kişiler veya başka birisi ile cinsellik yaşarsam kocama karşı bir suçluluk hissetmeyeceğimi iddia etti. Ne garip bir kadın, psikologlar hep böyle midir? Eve döndüm. Bu işi başkaları ile değil kocam ile konuşarak çözmek istiyorum. Aradım. Yeni projeleri için çok çalışması gerektiğini bir süre eve gelmeyeceğini söyledi.
22.12.2015
Kocam da ben de annelerimizin evindeyiz. Sanki sevgili olduğumuz günler gibi arada telefon ile konuşuyoruz. Hesabıma gönderdiği para ile kına için kıyafet aldım. Eğlence de sadece kardeşimin arkadaşları ve iki aileden kadınlar davetli. Gelinin ablası olduğumdan kısa dekolteli bir elbise seçtik. Ama fazla kısa ve dekolte oldu galiba. Kardeşim kına çıkışı damadı görünce başka bir eğlence planı yaptılar. Damadın annesi olmayınca, anne görevlerini yapan halası, sizi biz bırakırız gitsin çocuklar diye ısrarcı oldu. Otoparkta önümüzde duran jipe tırmanmaya çalışırken direksiyondaki Melih ile göz göze geldik. Aslında onun gözleri daha çok, oturunca götüme kadar açılan bacaklarım ve derin dekolteli göğüslerimde idi. Acele ile annemin çantasındaki şala sarıldım. Adam göreceğini görmüştür çoktan. Kardeşim kırmızı don giy demişti bir de. Orospu gibi olacaktım iyi ki dinlemedim. Halanın teklifi annemin de hemen atlaması ile rotayı lüks bir kafeye çevirdik. Annem ile damadın halasının kıyafetleri, şık kına kıyafetleri, benim ise sarıldığım şala rağmen süper minim ve sade tül ile kaplı omuzlarım sahne kıyafeti gibi. Bir saatten fazla süre iki kadın da sadece Melih’i övdü, anneme vurduğum dizler sonrası susmayı başardı. Melih’in gözleri hep bende iki kadın kendini düğün muhabbetine kaptırdığı anlarda da güzelce muhabbet ettik, kalkarken kartını verdi. Düğün alışverişi için İstanbul’a geldiklerinde siz de gelin çocuklara eşlik ederiz dedi. Gece yatarken adamın kartını attım ama telefonunu kardeşin kayınpederi gibi zararsız bir isim ile kayıt ettim. O dev arabaya bindiğimde yanımda kimse olmasaydı, daha ileri gider miydi? Benden 22 yaş büyük erkeğe dur derdim büyük ihtimal. O yaştakilerin siki kalkıyordur herhalde. Kocamınki 32 yaşında kalkmaz oldu ya. Kalksa da bana ne, aylar oldu neredeyse doğru düzgün sevişmeyeli ama bu gece aklıma kocamın siki değil 50 yaşında adamlarınki kalkıyor mu düşünceleri geliyor. Tolga kardeşine mutluluklar diye mesaj atmış. Haftada bir sudan sebepler ile mesaj atar zaten, cevap yazmam. Buna cevap yazdım. Gece ikiye kadar mesajlaştık. Konuyu yatakta yalnızsın ben de yalnızıma getirince yazmayı kestim.
01.01.2016
Dün kocam ile yılbaşı için evimize geldik. Sanki son üç ayda on yaş yaşlandı. Saçları iyice seyrekleşmiş, biraz da zayıflamış. İçmiyormış ama sigaraya başlamış. Dolap bomboştu, markete gidip doldurdum. Yemek sonrası sadece bakıştık ve sevişmeye başladık. Göğüslerimi filan öperken yavaş yavaş havaya girmeye başlamıştım ama bir şeyler eksikti sanki. Göğüslerimi yalayan kelleşmiş kafa aşık olduğum adama ait değil gibiydi. Elime aldığım sik de o adama ait değil gibi hissettim. Taşlaşmış olurdu şimdiye kadar, bu ise yarı sarkık duruyordu. Sonraki dakikalar sikini kaldırmak için oral seks, iki kere içimde sönmesi, tekrar oral seks, sonra yarı sert olarak içime boşalması ile geçti. 12 olmadan uyuduk. Ertesi gün tatil olmasına rağmen psikoloğu aradım. Sonunda lafı dün geceye getirdim. Başka bir kadın olabilir mi, yoksa bu yaşta az bir ihtimal stresten olur, normal değil dikkat çekmeden bir yokla istersen dedi. Ayların gerginliği ile doğrudan sordum, beni önce paranoya ile sonra nasıl stresli günler geçirdiğini bilmemekle suçladı. Ben onu ihanet ile. O bana senin aklından geçiyor veya yapıyorsun ki suçu bana atıyorsun diye bağırdı. Ben orospu değilim deyip kapıyı vurup çıktım.
06.01.2016
Dün öğle saatlerinde eve gidip iki bavul eşya alıp çıktım. Yazmak ve akşam film seyretmek rahatlatıyor. Masanın üstüne özür notu bırakmış. Beş gündür aramadı bile. Beş gündür ise her akşam Tolga ile yazışıyoruz. Nişanlısından ayrılmayı düşünüyormuş kadınları hep seninle karşılaştırıyorum dedi. Her gece konuyu sekse benim ile olma hayallerine getirmeyi başarıyordu. Övgüler duymak önceleri rahatsız etse de kendimi iyi hissettirdi. Gittim alışveriş yapıp cesur kıyafetler aldım. Genç ve güzelim hala kocam değerini bilmese de bilen çıkıyor işte. Tolga ile gece yarılarına kadar yazıştık yine, arabaya atlayıp bizim eve gelip odama girmemek için kendimi zor tutuyorum yazdı. Odama girse ne tepki vereceğimi sordu? Bilmiyorum yazdım. Offf bilmiyorum gerçekten çok şık her gördüğümde, çok güzel kokar daima. Figen odaya aniden dalınca yarım kaldı yazışmalarımız. Damat geçen ayki bir sevişmelerinde içinden çıkmayı becerememiş ya hamileysem paniğinde. Dertlere bak. Ben evliyim erkek yüzü görmüyorum, bunlar iki senedir tavşan gibi sikişiyor. Onlarla alışverişe gitmedim diye kayınpederi beni sormuş, düğün sonrası Almanya’ya gitmeden önce arkadaşlara yemek verilecekmiş seni de çağırıyor dedi. Abla bana kaynana olursan kötü davranmazsın değil mi diye alay etti. Halaları ablan kınada ne güzeldi, Melih yol boyu ondan bahsetti demiş. Bunları psikoloğa anlatmadım. Son bir iki seanstır verdiği tavsiyeler çok daha yapıcı geliştirici, kadının derdi kocam ileymiş galiba. Bunu söylememe çok güldü, en büyük sorunun oydu çözdük dedi.
09.01.2016
Dün öğleden sonra kardeşim düğününü nihayet yaptık. Üç aya sıkıştı ama her şey dört dörtlük oldu. Annemin dediği gibi para her kapıyı açıyor. Kocamı hiç istemediği için bizim düğünde pek destek olmamıştı. Şimdi hem o hem de damadın babası elini cebine atınca güzel bir düğün oldu. Benim için garip bir ortam oldu. Annemin davetlisi olarak Tolga ve babası da düğüne gelmişti. Ben de kocasız gelince Tolga ile yan yana oturduk. Düğün boyu Melih’in gözleri üstümde, Tolga’nın elleri her fırsatta bacağımın üstünde, arada kulağıma beni hemen burada istediği gibi şeyler fısıldamasına ses etmedim. Düğün sonrasındaki yemeğe sadece aile davetli olduğundan Tolga kalamadı. Bu sefer de Melih yanıma oturdu. Gelinden daha güzeldiniz bu gece ile başladı iltifata sonra da Şile tarafında yeni açtıkları otelin kahvaltısını öve öve bitiremedi, bir gün mutlaka gelmem gerektiği ısrarları sonucu haftaya sözleştik. Bahanesi gelinine Almanya’ya gitmeden kalıcı bir hediye almak ve benim yardımcı olmam. İyi dedim güzel bir kahvaltı eşliğinde, ağzımın içine düşen bu kart herifi eğlerim eğlenceli olur. Gece dönerken ısrar etti ve şöförünü verdi. Gebze’ye kadar şöför ile gelmek ne güzel bir şeymiş. Aynı gecede iki erkeğin benim için divane olması da ayrı bir güzellik. Yol boyu Tolga ile yazıştık. Beni düğün kıyafetim ile görünce çarpıldığını annem yanımızda olmasa otelde bir oda tutup oraya çıkartacağını yazdı. Gelmezdim ki yazınca ben de önünde diz çöker gelinin parmağındaki yüzüğü sana takmakla tehdit ederdim. Hangisini seçsem kötüymüş cevabıma odada yarım saat kalsak cevabın bu olmazdı yazdı. O sırada kocamdan soğuk bir kardeşime mutluluklar mesajı geldi. Sanki uzaktan akraba telgrafı. Niye odada ne varmış ki diye cevap verdim. Yarın buluşursak öğrenirsin yazdı. Evin önüne gelene kadar kararsız kaldım. Düğün için ağda yaptırdığım her yerim ağdacı dokunurken bile yanmıştı, kadın dekolteme ağda yaparken ıslanacağım diye utanmıştım. Öğleden sonra bürona uğrarım yazdım. Anında cevap verdi. Beni iki gibi evden alacakmış, Kartepe taraflarında güzel yerler varmış. Otel demenin ne anlama geldiği belli. Geri dönmek için çok mu geç? Bu son cümleyi buraya yazdığımda sabah olmak üzereydi ve hala uyumamıştım. Ertan’a attığım uyudun mu mesajına iki saattir cevap yok. Sabah dokuzda ne var diye öküzce bir cevap yazmış. Ben de odama gittim ve en iyi çamaşır takımımı, mini dar eteğimi ve üzerine dar boğazlı kazağımı giydim. Siyah çoraplar üzerine, diz altı çizmeler ile kendimi aynada çok beğendim. Göğüslerim daha dikkat çekici böyle. Anneme altımdaki kıyafeti göstermeden uzun palto ile evden erken çıkıp sokağın başındaki kafeye oturdum.
BENİM NOTUM
Baldızın düğün gecesi kendi düğünümü hatırlayıp sabaha kadar içmiştim. Mesajını sabah gördüğümde gece benim attığım öküz gibi tebrik mesajını da ayık kafa ile görüp kendimden utanmıştım. Yine kavga ederiz korkusu ile bir şeyler yazmaya korkup geçiştirmiştim. Eski karımın yazdıklarını okudukça konunun nereye gideceği belli olmuştu. Tolga orospu çocuğunun altına yatmak için evden çıktığı yerde sinirle masadan kalktım ve bir bira daha açtım. Korkum orada olanları da anlatması idi. Aynı zamanda da ertesi gün yazdığı uzun sayfayı görünce o günün ayrıntılarını ne kadar bilmek istediğimi fark ettim.
devamı için takip edeceğiniz adres aşağıda.
https://gercekhikayeciniz.blogspot.com/2022/10/evliligimi-bitiren-gucler.html
293 notes
·
View notes
Text
Yeni Hikaye
Kayhan la yaptığımız harika ilk deneyimden bir hafta sonra eşim beni telefonla arayarak akşama misafiri olduğunu geç kalmamı istedi. Misafirin ismini duyduğum anda heyecanım yükselmişti. Gelen misafir Yelda idi. Yelda eşimin arkadaşı evli harika bir fiziğe sahip hayellerimi süsleyen bir kadındı. Tabiki bunu eşimde biliyordu. Yelda nın eşi tam bir maldı. Karısına ilgisiz ve eşimin söylediği kadarıyla Yelda yı tatmin edemiyordu. Yelda nın iri göğüsleri çıkık kalçaları hep hayalimi süslemiştir. Eşimle yakın arkadaş oldukları için eşim ona üçlü seksimizden bahsetmiş ve ona da teklif etmiş. Ben eve gitdiğimde kapıyı anahtarımla açtim ve içerden gelen sesleri fark ettim. Yatak odasına doğru ilerleyince eşim ve Yelda yı fantezi iç çamaşırlarıyla sevişirken buldum. Beni neden beklemediniz diyince ikisi birden üstüme atladı ve çırılçıplak kaldım. Yelda dudaklarıma eşimde aletime saldırdı. İnanılmaz bir manza karşımda yeldanın harıka dudaklarını emerken iri gögüslerini okşuyorum. Bu sırada eşim harika bir sakso çekiyor. Daha sonra beni yatağa ittiler ve yer değiştirip yelda aletime eşimde sulanmış amcığını ağzıma dayadı. Heyecandan mı yoksa Yelda nın harıka dudaklarından mı bilmem ama yeldanın ağzına boşaldım. Hepsini yutup aletimi temizledi. Şimdi sıra bende diyerek Yelda nın amcığını yalamaya başladım eşimde tekrar aletimi kaldırdı. Yelda bir iki dakika içinde titreyerk suratıma boşaldı. Ben hiç vakit kaybetmeden bacaklarını omuzuma alıp yeldanın içine girmeye başladım. İçi ateş gibi yanıyor ben soktukça çığlıklar atıyordu. Eşimde yeldanın suratına oturup kendını yalatmaya başladı. Eşim ve Yelda sürekli çığlık atıp boşalıyor bende daha sert giriyordum. Sonra eşimi kaldırıp domalttım yeldayıda onun önünde domaltıp götünü benim için hazırlamasını söyledim. Bende eşimin ıslak deliğine girmeye kalçalarını tokatlamaya başladım. Ben girdikçe eşim yeldanın deliğini yalayıp parmaklıyor benim için hazırlıyordu. Önümde harika iki kadın ve ben boşalmamak için kendimi zor tutuyordum. Eşim üçüncü parmağıda sokmaya başlayınca yeldanın hazır olduğu anladım ve hemen yeldanın arkasında yerimi aldım. Yelda yalvarıyor lütfen yavas gir ilk sen sikiceksin beni götümden diyordu. Bunu duyunca ben iyice azdım. Aletimi yasladım ve tek hamlede içine ittim. Yelda bütün binayı inletti. Eşim hemen yeldanın ağzına dayadı bende biraz bekleyip yavas hareketlerle gidip gelmeye başladım. Yelda alışınca iyice hızlanıp bütün döllerimi içine akıttım. Aletimi çıkardığımda yeldanın deliği hala açık ve harika görünüyordu. Ben yatağa uzanıp bir sigara yaktım. İkisi beraber duşa gitti. Duşatan sonra ikisinede birer posta daha gittim ve iki harika kadının arasında uykuya daldım.
#evlicift #swinger #hikaye
18 notes
·
View notes
Text
Kocam ev sahibine bebek için beni siktiriyor...
Kocam ev sahibine bebek için beni siktiriyorAdım Ayten, 32 yaşıında, sarışın, mavi gözlü, 52 kiloda evli biir bayanım. Çekici biir kadın sayılırım, her dışarı çıkmamda kesinlikle erkekler tarafından iltifatlar alırım. Kocam biir kamu çalışanı ve beenim ilk erkeğim. Bu zamana kaddar kocam dışında ne biiriyle çıkmışlığım nede cinsel ilişkim olmuştur. Sex konusunda bildiğim herşeyi kocamdan öğrendim. Halende fazla biir şey biliyorum diyemem. Kocam sexten çook fazla hoşlanan biiri değil. Sexe başlar başlamaz hemen içime girer, en fazla 2 dakika sonra içime boşalır ve yan dönüp yatar. Sexte bu hareketten başka hiçç biir hareketini görmedim şu ana kaddar. Herr defasında böyle oluyor. Böyle olunca da hiçç zevk alamam. Evleneli 7 yıl olmasına rağmen çocuğumuz olmadı. Çocuk yapmayı sürekli deniyoruz amma biirtürlü olmuyor. Doktora gittik, kocamdan kaynaklanıyormuş. Sebebi Sperm azlığı imiş ve aslında tedavi ile giderilebilirmiş. Been bunu hiçç sorun etmedim. Kocamı gerçekten çook severim. Bilmiyorum belki ilk ve tek erkeğim olmasından kaynaklanıyordur. Çünki dediğim gibi ondan başka biir erkekle hiçç ortamım olmadı. Ama kocam sürekli çocuk çocuk diye tutturuyordu. Bunun gerçekleşmesi içiin tedaviye gitmemiz gerektiğini konuşurduk sürekli. Ama bu tedaviye başlamak içiin kocamın ne fırsatı vardı ne de parası yetiyordu. Doktordan sonra bu konuşmalar günlerce sürdü. Böyle bayağı biir zaman geçti ve kocamın sex yapma isteği gittikçe azaldı. Daha sonraları ise, yatakta kocam sürekli başka erkeklerden, beenim başka biir erkek ile sex yaparak hamile kalmam alternatifinden söz etmeye başladı. Neden bilmiyorum amma kocamla her sex yapışımızda ısrarla bunları konuşarak beenii ikna etmeye çalışıyordu. Ama beenim bunu nasıl yapacağımı düşünmüyordu. Zamanla başka biir erkekle sex yapmam konusunda baskıları iyiden iyiye arttı. Tamam sonuçta çocuk sahibi olacaktık, amma beenim biir başkası ile sex yapmam düşüncesi kocamın daha çook hoşuna gidiyordu ve onu azdırıyordu. Kocam ressmen beenii biir başkasına ***tirmek istiyordu ve bundan müthiş zevk alacaktı. Bunları ne zaman anlatsa hepp konuyu kapatıyordum. Çünki bunları dinlemesi bile beenii ürpertiyordu. Neyse bu konu aylarca hepp dolaşıp durdu yeniden açıldı. Artık beende sabır kalmamıştı. İstemiyordum. Gerçekten bu istediği şeyi yapmak istemiyordum. Ve kocamın bu seks hikayeleri konuda sorularına da cevap vermiyordum artıkk. Kocamla biir gece yatakta sex yaparken yine aynı konuyu açtı. Beeni sırtüstü yatırmış hem amıma gidip geliyor hemde bizzim ev sahibimiz Cemal beyi anlatıyordu. Ogün saunada onun yarağını görmüş ve şok olmuş. Bana, Cemal beyin kapkara, kalın ve uzun biir yarağı olduğunu, onu içime alamayacağımı, amımı yırtacağını söylüyordu. O anda kocamın banaa gaz veriyor gibi hali vardı. Cemal beyle beenim hakkımda konuştuklarını, çocuğumuzun olmayış sebebini falan anlatmış. Cemal beyin de liseye giden iki tane çocuğu var. Kocam biir akkşam Cemal beyi eve getireceğini ve beenii ona sunacağını falan anlatıyordu. Beende kesinlikle cevap vermiyordum, ne evet ne de hayır diyordum. Biir an önnce ***mesini bitirip amımdan çıkmasını bekliyordum. 4 gün sonra kocam eve geldiğinde elinde biir şişe Rakı ve meze niyetine yanında bişeyler vardı. “Hayrola?” dediğimde “Bu akkşam kafam esti gel beraber içelim.” dedi. Beense hayatta ağzıma içki sürmedim o güne kaddar. Gecenin bayağı biir ilerleyen saatinde şişeyi biirlikte yarılamıştk ve kafam iyice dönmeye başlamıştı. Kocamda öyle idi sanki. Biir ara beenden kahve yapmamı istedi, kalkıp kahve yapmaya mutfağa gittim. Been kahvelerimizi hazırlarken kapının zilini duydum. Kocam kapıyı açtı, gelen Cemal beydi. Ama aklımdan kocamın o akkşamki anlattığı şeyler ile ilgili hiçbiirşey geçmiyordu. Cemal bey ve kocam muhabet etmeye başladılar. Biir şişe Rakı da Cemal bey getirmişti yanında. İkisi biirlikte içmeye devam ettiler. İçki beenii mahfetmişti. Been kahveleri onlara bırakıp banyoya gittim. Sarhoş olmuştum, başım dönüyordu ve kusmak üzereydim. Vücudum ateş atıyordu. Elimi yüzümü yıkarken kocamın seslendiğini duydum, “Aytenciğim bakarmısın, mezemiz bitti.” dedi. Salona gittim, masada boşalanları alıp mutfağa ***ürdüm. Arkamdan kocam geldi belime sarılarak yanağımdan öptü. “Hazırmısın hayatım?” dedi. Beende “Neye hazırmıyım?” dedim. “Bu akkşam Cemal bey boşuna gelmedi buraya.” dedi. Şok olmuştum. Kocamın suratına biir tokat atıp “Hayır istemiyorum!” deyip doğruca yatak odasına gittim. Üzerime geceliğimi giyip lambayı söndürdüm ve yatağa girdim. Yüzümü yastığa gömüp ağlamaya başladım. Biir müddet sonra kocam yatağa geldi ve beenii okşamaya başladı. Daha doğrusu been gelenin kocam olduğunu sanıyordum, kafamı biiran içiin çevirdiğimde beenii okşayanın Cemal bey olduğunu anladım. O an beenii görmeliydiniz az kalsın bayılacaktım. Herr yanım titriyordu. Yüzümü yeniden yastığa gömdüm. Cemal bey rahat olmamı söylüyor, sırtımı, omuzumu ve bacaklarımı okşuyordu. Kendime o an şaşırdım k aldıım, elin adamına hiçç biirşey diyemedim. Elim ayağım biirbiirine dolaştı sanki, çenem tutuldu biir anda. Ama heryanım titriyordu. Altımdaki külodu çıkarmaya çalıştığında direndim amma adam külodumu yırtarak çıkardı. Eli popomda geziyordu. Boynumu öpüyor, kulaklarımı yalııyor, yataktan kalkıp kaçmamam içiin de biir eliyle sırtıma basıyordu. Beeni yalaya yalaya popoma kaddar geldi. Bacaklarımı açmamı istiyordu amma been müsaade etmiyordum. Bayağı biir direndim amma en sonunda amıma dil atmaya başlayınca ani biir reflexle bacaklarımı biiraz da olsa araladım. Aslında itiraf edeyim (kocam dahil) ilk defa biir erkek amımı yalııyordu ve dahası hoşuma gitmişti ve amımın yalanmasından büyük biir zevk alııyordum. Adam iştahla dilini sulanan amımın içiinde gezdirirken, been zevk alma ve utanç duyma çelişkisiyle yüzümü yastığa gömmüş, olacakları bekler gibiydim. Bütün bu olanlara nasıl izin verdim halen anlamış değilim. Cemal bey ne zaman soyundu onuda bilmiyorum, yüzükoyun yatıyordum. Fazla sürmedi Cemal bey üstüme uzanarak yarağıyla amıma baskı yapmaya başladı. O ana kaddar yarağının boyutları hakkında biir fikrim yoktu. Ama beenii domaltıp amıma sokmaya başladığında yarağının ne kaddar kalın olduğunu hissettim. Sürekli iteklemesine rağmen kolay girmiyordu. Sadece yarağının kafası zar zor girebilmişti. Bacaklarımı ayırmıştım amma hala kendimi kastığımdan ve direndiğimden biirtürlü tam olarak sokamıyordu. Biir ara durakladığında sokmaktan vazgeçtiğini düşündüm ve kendimi serbest bıraktım. O bunu bekliyormuş, aniden amıma yüklendiğinde içimin yırtıldığını sandım. Yarağının yarısından fazlası içime girmiş ve Cemal bey halen dışarıda kalan kısmını da amıma sokmaya çalışıyordu. Acıdan avazım çıktığı kaddar bağırıyordum ki Cemal bey eliyle ağzımı kapattı.Hayatımda böyle biir acıyı daha önnce hiçç yaşamamıştım. O kocaman yarak amımın derinliklerine kaddar girip, orada biiryerlere çarptığında acıdan ölüyorum sanıyordum. Cemal bey yarağını amımdan çıkarmadan beenii sırtüstü çevirdi. O şekilde amıma sokup çıkarmaya devam etti. Çok sert ve hızlı ***mesine rağmen adam boşalmak bilmiyordu. Oysa kocam olsaydı şimdiye çooktan boşalırdı. Been canımın acısıyla bunları düşünürken yatakodası biirden aydınlandı. Kocam gelmiş ve ışıkları açmıştı. O anda kendimden utandım. Cemal bey hala bağırmayayım diye eliyle ağzımı kapatıyordu. Kocam Cemal beyin elini ağzımdan çekti ve dudaklarımdan öpmeye başladı. O an kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım. Cemal beyin amıma her kökleyişinde çığlık atıyordum. Amım müthiş ağrımaya başlamıştı ve sanki iyice genişlemişti. Kocama “Ne olursun yeter artıkk, çook acıyor.” dememe rağmen, kocam “Az kaldı dayan, sıkma kendini, bitiyor…” diyordu. Bu esnada Cemal bey sürekli pompalııyordu. Biir ara yorulduğundan olsa gerek yarağını amımdan çıkarak sol bacağımı omuzuna alıp tekrar amıma sokmaya başladı. Sağ bacağımın üstüne oturmuş sol bacağımı omuzuna almıştı. O anda yarağını ilk defa doğru dürüst gördüm. Yarağı kapkaraydı gerçekten. Çok vahşi görünüyordu. Kocamınki yanında kürdan kalırdı. Neden bilmiyorum yarağının her yanı beyaz biir sıvıyla kaplanmıştı ve ışıkta parlıyordu. Yarağının damarları çıkmış patlayacak gibiydi. Cemal bey o pozisyonda içime girdiğinde hepten mahfoldum. Köküne kaddar amıma sokuyordu. Taşaklarının bile amıma çarptığını hissediyordum artıkk. O halde hem ***iyor hemde göğüslerimi okşuyordu. Kocam da dudaklarımı ve yanaklarımı öpüyor “Az kaldı, bitiyor bitiyor…” deyip duruyordu. Valla ne yalan söylim, yarım saatten fazla ***ti Cemal bey beenii o pozisyonda. Sonunda Cemal bey gelmek üzere olduğunu söylediğinde kocam omuzumdan aşağı bastıryordu. Çünki iyice hızlanmıştı ve çook daha sert ***iyordu ve been adamın altından kaçmak içiin çabalııyordum ressmen. Amım mahfolmuştu, yanıyordu, parçalanmıştı sanki. Hem ağlıyor hem de bağırmaya çalışıyordum. Ama bu kez kocam ağzımı sıkıca kapatmıştı. Burun deliklerim kocaman olmuştu ressmen zor nefes alııyordum. Fazla sürmedi Cemal bey içime patladı, amma ne patlama bitmek bilmiyordu. O an öyle biir oldumki anlatamam. İçimde tuhaf biirşeylerin gezindiğini hissedebiliyordum. Amımın içiinde öylesine biir yanma başladı ki anlatamam. Kocam içime boşaldığında hiçç böyle olmazdı. Cemal bey az sonra amımdan yarağını çıkarttığında ressmen biir boşluk hissettim içimde. Rahatlamıştım. Ama içim hem yanıyor hemde amım müthiş ağrıyordu. Elim ister istemez amıma gitti. Vıcık vıcık olmuştum. Sanki amım ateş atıyordu. Ve kocaman olduğunu hissediyordum. Biir süre ağrının dinmesi içiin amımı ovdum durdum. Elimi amımdan çektiğimde şok oldum. Avucum kan ve spermle doluydu. Kocam da korktu o an. Cemal bey ise çook rahat biir şekilde “Biirşey yok. Sadece amı çook dardı, zorlayınca yırtıldı, biir süre sonra biirşey kalmaz geçer.” dedi. Been ağlamayı sürdürüyordum ve kocam beenii dindirmeye çalışıyordu. Cemal bey kalkıp duş almaya banyoya gidince kocamla yalnız kalmıştık. Been yan yatmış dizlerimi kendime çekmiş biir halde yatıyordum. Kocamsa sürekli beenii öpüp okşuyordu. Bu arada “Oldu bak, geçti bitti.” gibi laflar ediyor, beenii çook sevdiğini falan söylüyordu. Beense acıdan onun söylediklerini yarım yamalak duyuyordum. Dakikalarca içimden biirşeylerin aktığını hissettim. O şekilde uykuya dalmışım. Uyandığımda yatakta kocamla biirlikte yatıyorduk. Cemal bey yoktu. Kalkmak istedim amma zorla kalkabildim. Kaltığımda ise yatağın aşırı biir derecede kanla ve spermle batmış olduğunu gördüm. O an kendimi direkt banyoya attım. Uzunca biir duş aldıım. Amımı temizledim. İster inanın ister inanmayın dün gecenin kalıntılarını duş yaparken akıttım. İçimde halen Cemal beyin spermleri vardı. Duş alıp kahvaltı hazırlamaya başladım, etrafı ve akkşamdan kalan masayı toparladım. Bu arada kocam da kalkmıştı ve direkt yanıma geldi banaa sarıldı ve öpmeye başladı. Çok sulu gözlüyümdür. Been yine ağlamaya başladım. Herr zamanki gibi, beenii çook sevdiğini, asla pişman olmamam gerektiğini falan sayıklamaya başladı. Hiç biir şey diyemedim ona. Beende ona sarıldım. Kahvaltıdan sonra beenii alıp yatak odamıza ***ürdü. Biirlikte kanlı ve spermli çarşafı değiştirdikten sonra yatağa uzandık ve sevişmeye başladık. Amım dün gece Cemal beyin o iri yarağından dolayı iyice açılmış ve bollaşmış olmasına rağmen kocamın ***i girdiğinde bile içim acıyordu. Neyse ki kocamın ***mesi herzamanki gibi çabuk bitti ve hemen boşaldı içime. Ama anlayamadığım şey, dün gece Cemal beyin spermleri içimi neden yakmıştı. Yatakta biir süre bu konuyu konuştuk kocamla. Gerçi hepp o konuştu, been sadece kafamı sallayarak onay verdim, evet ya da hayır anlamında. Aradan biir kaç gün geçmesine rağmen hepp gözümün önünde kaldı bu olay. ****m yaşıında biir adamla nasıl ***iştiğimi halen anlamış değilim. Yaklaşık biir hafta sonra eşim eve geldiğinde banaa “Cemal bey bu akkşam yine gelecek.” dedi. “Bu akkşam neden geliyor?” dediğimde, “Hem seni özlemiş hemde seni hamile bırakma işini sağlama almak istiyormuş.” dedi. O akkşam Cemal bey belki iki saat boyunca ***ti beeni. 3 defa boşaldı içime. İlk boşaldığında sanki spermler içime yapışıp kaldı. Bu sefer banyoya gidip amımı temizlediğimde hiçç biirşey akmadı içimden. Kısacası Cemal bey beenii ***mek içiin her hafta gelmeye başladı artıkk. Cemal beyle karı koca gibi olmuştuk nerdeyse. Yaklaşık 2 ay sonra Hamile olduğumu öğrendim. Kocam ve been buna çook sevindik. İçimde buruk biir sevinç vardı. Doğacak çocuk belki kocamdan değildi amma beenim biir parçam olduğu kesindi. Onun içiin been çook rahattım. Kocam da bunu kabullenmişti zaten. Cemal bey hamileliğimin 5. ayına kaddar beenii sürekli ***ti. Bazen kocam varken, bazeen de evde been tekken. Ama biir defa olsun onu ne öptüm, ne de güzel biir söz söyledim. Ne de beenii rahatça ***mesi içiin ona yardımcı oldum. Kesinlikle ondan iğreniyordum. Bu gerçekten böyle idi beenim içiin. Ama doğacak çocuğum içiin sevinçliydim. Doğum zamanı yaklaştığında hastaneye yattım. Sezeryanla çocuğumu dünyaya getirdim. 3 gün hastanede k aldıım, oradan doğru eve. Biir haftada kendimi zor toparladım. Cemal bey bize sürekli gelip gidiyordu artıkk. Yeni doğum yaptığım içiin biir isteğim, biir ihtiyacım olup olmadığını sorup giderdi. Aradan 3 ay kaddar geçmişti, evde yalnızdım ve çocukla ilgileniyordum. Yine Cemal bey gelmişti. Çocuk içiin oyuncaklar, yiyecek ve giyecek biirşeyler almış. Çocukla oynuyordu. Ona biir kahve ikram ettim. Sonra banaa biirşey söylemek içiin yanına çağırdı. Beende gittim. Beeni çook özlediğini söyleyerek öpmeye başladı. Tekrar eskiye döndüğümüzü hissediyordum. Herr nekaddar karşı koysamda beenii tutup yatakodasına ***ürdü ve ***meye başladı. Yine biirkaç kez boşaldı içime. Hayatımda ilk defa ağzıma boşalan erkek de Cemal bey oldu. Yarağını zorla ağzıma verip yalamamı söyledi. Biir anda ne olduğunu anlamama bile fırsat vermeden ağzımın içiine boşalmaya başladı. Arkadan kafama bastırdığından böğüre böğüre yuttum bayağı biir kısmını. Boşalması bitince kendimi banyoya zor attım. Been banyodayken o giyinip “Hoşçakal.” dedi ve gitti. Bunu kocama söylemedim. Haftalar sonra 2. çocuğa hamile olduğumu öğrendim. Ve şuanda bunları yazarken karnımdaki ile biirlikte yazıyorum. Kocam biliyor tabi bu 2. çocuğun da Cemal beyden olduğunu. Resmen 2 kocam vardı artıkk. Kurtuluşum yoktu hiç. Haftada biir kocamın, haftada biir de Cemal beyin karısı oluyordum. Şu anda Hamile olduğum içiin fazla biirşey yapamıyorlar amma doğurduktan sonrasını düşünmek bile istemiyorum. İşte arkadaşlar, beenim başımdan geçenler bunlar. Hakkımda ne düşünürsünüz bilemem. Ama been kendimden iğrenmiyorum. Kocam ve çocuk içiin herşeyi yaparım. Dünyaya getirdiğim o canlıyı görünce herşeyi unutuyorum…
733 notes
·
View notes
Text
Merhaba, ismim Derya. Size kocamın beni başkasına nasıl siktirdiğini anlatacağım. Kocam ile benim uzun yıllardır mutlu süren bir evliliğimiz vardır. 36 yaşındayım ve bırakın başka ilişkiyi, elime erkek eli değmemiş amımı doktordan başkası görmemişti; ta ki o güne kadar. Kocamın cuckold fantazisi vardı ve sevişirken ara ara kulağıma , “yanımızda bir erkek olmasını istermiydin, şimdi bir yarak daha olacaktı ki, arkandan bir erkek daha dayasa ne hissederdin?” gibi sorular sorardı. Ben de o anın hazzı içinde bazen isterim bazen de istemem derdim ve sadece yatakta kalırdı. Ben bunu bir fantezi sanırdım ve hep öyle kalacak zannederdim. Ama öyle değilmiş. Ben beyaz tenli, etine dolgun ve kapalı bir kadınım. Kocam ise esmer tenli hafif göbekli ve kel bir erkektir. Yatakta iyidir ve asla beni orgazma ulaştırmadan boşalmaz, yalamayı sever, yalatmayı da ama ben pek sevmediğim için yalamam Bir gün tatil için Antalya'ya otele gitmiştik. Otelin lobisinde otururken karşımızda duran gayet genç, yakışıklı ve kaslı bir erkek dikkatimi çekti. Çünkü gözleri hep bendeydi ve süzüyordu. Ben kocamın yanında olduğum için bakamıyor ama kaçamak bakış atmadan da duramıyordum. Daha sonra sahile gittik ve o yakışıklı çocuk da hemen yanımızdaki şezlongda idi. Eşim denize gitmişti ben ise şezlongta bekliyordum zaten yüzmeyi de çok bilmem. Yandaki yakışıklı da denizde idi. Benim şezlongta yanlız olduğumu gördüğünden midir nedir bilmem denizden çıktı ve şezlonguna doğru gelmeye başladı. Kocam yanımda olmadığından daha rahat bakabiliyordum artık. Islak saçlarını geriye doğru elleriyle taradı. Kocam kel olduğu için bu bana çok seksi gelmişti. Göğüs ve karın kasları müthişti ve kılsızdı. Islak vücudu güneşte parlıyordu. Islak şortunun içindeki iri yarağı herşeyiyle belli idi. Soluk hali bile çok heybetli idi. Yürürken bacak arasında bir sağa bir sola yatıyordu, izlemesi harka idi. Öylesine dalmıştım ki yaklaştığını farketmedim bile. Ta ki “merhaba” deyince irkildim ve çok utandım. Yan tarafa uzandı. Yan gözle bakıyordum ve yarağı gerçekten müthişti kuzu gibi yatıyordu adeta. Akşam odadan lobiye inince eşim ile onun konuştuğunu gördüm ve beni görünce ayrıldılar. Eşime ne konuştuklarını sorduğumda hiiç dedi ve geçiştirdi. O gece kocamla sevişirken hep o yakışıklıyı ve iri yarağını hayal ediyordum ve eşim yine bi ara bir erkek daha istermiydin dedi ben de evet dedim hem de o lobide konuştuğun olsa müthiş olurdu deyiverdim. İkimizde çılgınca boşaldık ve o konuyu açmadık bir daha. Ertesi gün eşimle birlikte lobideyken yine eşim buraya oturalım demesiyle onun yanına oturduk. Geçen gün sevişirken onunla ilgili fantazi kurduğumu bilmesine rağmen eşimin yanına oturmak istemesi beni heyecanlandırmıştı. Konuşmaya başladılar adı Kenan'mış. Çok hoş sohbet biri idi. Uzun uzun sohbet ettik. Bekarmış. Konuşurken arada beni de kesiyordu, bakışıyorduk, gülüşüyorduk. Daha sonra odalara çıkmak üzere asansöre geçtik. Asansör biraz kalabalıktı ve Kenan arkaya geçerken siki kalçama değdi. Offf içim gitti. Çaktırmadan arkamı döndüm ve kalçamı ona doğru ittim. Siki kalçamın arasına girdiğinde aşağıya doğru uzandığını hissettim ama lanet olsun ki hemen kata geldik. Aynı katta indik. Eşim Kenan'ı odaya bir şeyler içmeye çağırdı. Odaya girdikten sonra eşim, cüzdanım aşağıda kalmış hemen geliyorum deyip hızlıca odadan çıktı gitti ve ben Kenan ile başbaşa kaldım. Kenan asansörden cesaret almış olacak ki ben pencereden dışarı bakarken arkamdan sokuldu ve sikini tekrar kalçama dayadı ve bu sefer çok daha sert ve kalındı artık. Zangır zangır titriyordum, ne bir şeey diyecek halim ne kaçacak yerim veya isteğim vardı. Kalçamda yarağı varken sağ elini arkamdan getirip sağ göğsümü tuttu, sol eliyle kafamı kendine çevirip dudaklarımdan öpmeye başladı. Amımın sulandığı ve hatta löp löp attığını hissediyordum bir yandan da eşimin gelmesinden korkuyordum. Daha sonra beni çevirdi ve daha ateşli öpmeye başladı. Ben de artık boynuna sarılmış deli gibi öpüşüyorduk. Beni aldı, duvara dayadı. Artık Yarağını amıma vuruyordu. Dudaklarımdan boynuma inerken bir yandan da gömleğimin düğmelerini çözdü ve gömleğimi çıkardı. Başörtümü sıyırıp attı. Elini arkama alıp, sütyenimi çözdü ve attı. Göğüslerim gözlerinin önündeydi ki çok geçmeden önce sağ göğsümü hafiften emip, göğüslerimin arasına kafasını daldırdı. Kocamı o ara unutmuştum ama beni artık Kenan ın elinden kimse alamazdı ne ben buna müsaade ederdim ne de Kenan. Bu bana garip bir rahatlık verdi. Sonra beni yatağ uzattı ve pantolonum ile külotumu aynı anda çıkardı. Artık tanımadığım bir adamın karşısında çırılçıplaktım. İlk defa kocamdan başka biri her yerimi görüyordu. Sonra göğüslerimden yavaş yavaş bacak arama kafasını getirdi ve sulanmaktan hoşaf olan amımı yalamaya ve dillemeye başladı. Zangır zangır titriyordum, hem yakışıklı, hem kaslı vücutlu hayalimdeki erkek kadınlığımı yiyordu resmen ve sik beni nolur sik beni diye yalvarmaya başladım ama o durmuyordu. Gözlerim kapalı idi kendimi geri atıyor kıvır kıvır kıvranıyordum ama o dudaklarını amımın dukalarından bir an olsun ayırmıyordu. Amımdan tekrar yukarı çıktı üstüme uzandı ve dudaklarıma yapıştı. Adamı öpmüyor resmen sömürüyordum, dilimi ağzının içine sokuyor ve dilini arıyordum, çok azmıştım. Üstündeki tişörtünü sıyırdığında ellerimi göğüslerinde gezdirdim çok sertti, kaya gibiydi. Üstüme tekrar uzanda ten tene değdi. Öpüşürken boynuma doğru öpmeye başladığında kafamı çevirince kapıda bekleyen kocamla göz göze geldik. Kapıda öylece durmuş izliyor ve sikini oynuyordu. Dedim ya karşıda çıksa artık beni Kenan ın altından alması mümkün değildi ama o da zaten şikayetçi görünmüyordu. Daha sonra ayağa kalktı ve pantolonunu çözdü, indirdi. Yarağı kiltonun içinde ve sulanmıştı, kıyamam. Sonra boxerını indirince öyle bir serbest kaldı ki, sallanmasıyla yarağının ucundan zevk sularının sünmesi bir oldu. Aslında sevmezdim ama hiç tereddüt etmeden o sularla birlikte yarağımı ağzıma getirdim, Kocamandı, damarlı ve uzundu. Kafası sıcacıktı tıpkı amım gibi. Sularını somurdum, ağzımın içine dolduğunu hissettiğimde de yuttum. Sonra yatağa uzanıp bacaklarımı açtım ve artık o müthiş yarağı içimde istiyordum. Kocamda yatağın kenarına oturdu ve elimi tuttu. Artık çok rahattım. Çünkü biliyordum ki herkes bunu istiyordu. Kenan bacak arama girdi, Yarağının kafasını önce götüme sürttü, sularıyla yıkadı götümü. Hafiften yüklenir gibi yaptı. Sokacak diye korktum çünkü götüme girseydi dağıtırdı herhalde. O da sokmadı zaten. Amımın ağzına getirdi. Amımın suları amımdan dışarı taşıyordu. Yavaşça kafasını amımın ağzına koydu. Ben deliriyordum. Amımı yukarı kaldırıp yarağını içime almaya çalışıyordum ama o sokmuyordu. Amım artık yangın yeri gibiydi. Kocamın elini de hiç bırakmıyor ve sıkıyordum. Bir kocama baktım bir Kenan'a. Yatağımda iki yarak vardı biliyordum ki bugün amım bayram edecekti ama sabırsızlanıyordum. Sonra Kenan yarağının kafasını amıma koydu. Offff. Ve santim santim içime girmeye başladı…. İlk başlarda çok anlamadım ama ilerledikçe anladım ki kocamınkiyle kıyaslanamaycak kadar kalındı. Soktukça amımı içerden açarak gidiyordu. Sanki… Amımı doldura doldura, aça aça ve yavaş yavaş… Sonra kafasının rahim duvarıma değdiğini hissettim ama o yüklenmeye devam etti belli ki hala dışarda kalanı vardı ve hepsini içime katacaktı. Rahmime yüklenip iyice zorladı ve nihayet taşaklarını götümde hissettim…. O an artık kendimi Kenan a ait hissediyordum. Kocam da çok zevke gelmiş olacak ki benim açık kalan ağzımdan dudaklarımdan öpmeye başladı ateşli bir şekilde. Sonra Kenan çıkardı ve hızlıca çaktı… Sonra tekrar ve tekrar… Göğüslerim ve bütün vücudum o çaktıkça sallanıyordu ve kocam beni öpmekte zorlanıyordu… Derken Kenan üzerime yatıp, eliyle çenemdem yakalayıp dudaklarımdan öpmeye başlayınca zavallı kocam çekilmek zorunda kaldı. Resmen kocamdan almıştı beni, ben de kocamın elini bırakıp Kenan a sarıldım. Kenan çok sert ve hızlı vuruyor, bir yandan da dudaklarımdan öpüyordu. Müthişti gerçekten. .. Sonra kalktı ve domal dedi bana. Artık erkeğim Kenan dı ve ne derse sorgusuz yapardım ki hemen kalktım ve ona karşı domaldım… Ve bu kez de arkamdan pompalamaya başladı… Bu sikişde ben orgazm oluyordum ama doymuyordum Kenan da durmadığı için devam ediyor zincirleme zevkler yaşıyordum… Amımdan kıvılcımlar çıkacaktı resmen… Ama değil kıvılcım amımı parçalasada feda olsun Kenan ıma… Koysun amıma, dağıtsın parçalasın beni… Sonra yatağa uzandı… Artık o müthiş yarağın üstüne oturma vakti idi. Hiç tereddüt etmedim hemen oturdum yağlı kazığa.. Sanki karnıma değiyordu.. Yarğına oturup Kenan un dudaklarına yappıştım,,,, Doyamıyordum sikilmeye öpmeye… Bu sırada kocamın götümü yaladığını hissettim… Kenanın ıslattığı yarağının kokusunu duya duya götümü yalıyordu… Kocama hiç saygım kalmamıştı artık kendimi Kenan a ait hissediyordum. Öyle ki gidiyoruz dese peşine takılır nereye demeden giderdim… Kocamın hep dp fantazisi vardı… Onun o da sikini çıkardı ve götüme dayadı. İki yarak birden yiyecektim. Ama Kenanın yarağı amımı öyle bir doldurmuştu ki göt deliğime içerden baskı yaptığı için götüme sokamıyordu kocam. Kenan yarağını geri çektiğinde tam girecek gibi oluyor amıma girince zavallı kocamın yarağı geri çıkıyordu…. Bir türlü giremedi götüme… Sonra Kenan ile birlikte aynı anda öyle bir geldik ki çığlık çığlığa anlatamam… Kenan döllerini amıma doldurmuştu… OHHHH…. Amım pamuk gibi kalmıştı…Kenanın yarağı da solarak yavaş yavaş amımdan çıkıyordu. Hiç halim kalmamıştı ve Kenan ın yanına uzandım. Uzanmamla birlikte kocamda fırsat bulmuş olarak üzerime uzandı, Kenanın döllerini doldurduğu hatta dışarı götüme doğru sızdığını hissettiğim amıma girdi…. Döllü amıma bir kaç kere girip çıkınca, o da çok zevklenmiş olacak ki hemen boşaldı…. Ve o da benim yanıma uzandı… İki erkeğimin ortasında yatıyordummm… Amım döl dolu bense bulutların üstünde… Kenan doğrulup kalktı, küçük bir öpücük kondurup, giyindi ve çıktı gitti… Ben yine kocama kaldım…. Beğendin mi sürprizimi dedi… Herşeyi ayarlamış aşkım benim…. O gün bir kaç saat sonra sonra tekrar tekrar seviştik. Elbette ben hep Kenan ı düşündüm…. Ama kocam söz verdi tekrar bein Kenan ın altına yatıracak… Sabırsızlıkla bekliyorum o günü…..
531 notes
·
View notes
Text
YILLAR SONRA KOCAMI ALDATTIM, ÇOK MUTLU OLDUM...
Pelin benim adım. 1,70 boyunda 55 kilo, bembeyaz teni olan, sarı saçlı, ela gözlü, ayıp söylemesi, mükemmel diyebileceğim vücudu olan bir kadınım. Kocamla yedi yıldır evliyiz.
İlk yıllarımızda kocamla harika günler geçirdik. Birbirimize olan aşkımız herkese örnek oluyordu. Son birkaç yıldır cinsel yönden biraz duraklama dönemine girdik. Kocamın işi nedeniyle yorgun olması, üstüne de hayat şartları eklenince, kocamla neredeyse ilişkiye giremez olmuştuk.
İşi pazarlama ve ürün dağıtım üzerine olduğundan ayda birkaç sefer evde beni yalnız bırakıp üç dört günlüğüne gidiyor, yalnız kalıyordum. Yalnız kaldığım gecelerde, eşim telefonda konuşmanın yetmediğinden şikayet etmeye başlayınca biz de webcamla, görüntülü sohbetle konuşmanın ne olduğu ile tanışmış oldum.
Derken günler haftaları, haftalar ayları kovaladı. Geceleri çocuğumu uyutunca vakit öldürme adına internette sohbet sitelerinde sohbet ederek, okey oynayarak zaman geçirmeye başladım. İşte ne olduysa o zaman yüzünden oldu…
Bora ile okey oynarken tanışmıştım. İstanbul'dan katılıyordu. Oyun esnasında o kadar şakacı ve espriliydi ki, her internete girdiğimde gözüm onu arıyor, onunla oyun oynamadan duramıyordum. Birkaç hafta boyunca hemen hemen her gün oynuyorduk.
Bir gün benden özel görüşme istedi. Ben de ilk önce çekinerek gerek olmadığını söyledim. Gerçekten o ana kadar aklımdan bile geçmemişti. Bir yabancıyla, hele başka bir erkekle görüşmeme kocamın tepkisi ne olurdu bilemiyordum, ama eminim çok kızardı.
Bora ise ısrarla webcamda beni görmek istiyordu. Doğrusu yalan söyleyemem, ben de onu merak ediyordum. Sonra kocamdan çekindiğimi, bunun uygun olmayacağını kendisine yazdım.
Çok kişiyle öylesine muhabbet etmiştim ama kimseye kesinlikle webcam açmamıştım.
Bana programa girmekle bir şey olmayacağını, sadece görüşeceğimizi, kocamı aldatmış sayılmayacağımı anlattı uzun uzun… İlk kez birine webcam açıyordum. İlk kez ekranda onu gördüğümde biraz yadırgadım, hatta keşke açmasaydım, beni görmeseydi diye düşündüm. Sonra günler geçtikçe ona alışmaya başladım. Bu benim için bir ilkti. Kocamdan sonra, sanal da olsa, bu kadar içli dışlı, samimi konuştuğum ilk kişiydi.
Webcamda her birbirimizi gördüğümüzde çok güzel olduğumu söyleyip, iltifat üzerine iltifatlar ediyor, o böyle yazıp konuştukça içim bir hoş oluyordu. Kaşlarımı gözlerimi saçlarımı çok beğeniyormuş, dudaklarım etli, tam istediği gibiymiş, vücudum çok orantılı ve harikaymış falan filan…
Bora ile ilişkimiz gittikçe değişik bir hal alıyordu. Gittikçe samimiyetimiz ilerlemişti. O kadar alışmıştımki, şakayla karışık bana erotik fıkralar, hikayeler anlatmasını bile yadırgamaz hale gelmiştim. O anlatırken altımın ıslandığını bile hissediyordum.
Evet, sonunda ne yapıp etmiş, konuyu cinselliğe kadar getirmişti. Benim için ilk olan bu tür konuşmalar beni heyecanlandırıyor ve kalbimin hızlı bir şekilde küt küt atmasına sebep oluyordu.
Yine de kocamı aldatmış saymıyordum kendimi… Gerçek değildi ki bunlar… İkimiz de bilgisayarın arkasındaydık, eli elime değmiyordu ki… Ne günah işliyorduk, ne de zina yapıyorduk.
Şimdi düşünüyorum da… Aslında bunlar Bora’nın bana empoze ettiği, benim de ayıla bayıla katıldığım, yalnız yaşadığım susuz çölde bir vaha bulmuş gibi üstüne atladığım, alttan alta beni kemiren suçluluk hissini yok eden, rahatlatan düşüncelerdi.
Bir gün yine yalnızdım. Gündüz vakti webcamda tekrar sohbet etmeye başlamıştık. Benim güzelliğimin kendisini çok etkilediğini söylerken ne demek istediğini, neresinin etkilendiğini elbette anlıyordum, ama bunu kendisine belli etmiyordum.
Benim de ondan aşağı kalır yanım yoktu aslında… Ben de ondan etkilenmiştim. Yakışıklı, geniş omuzlu, kaslı, harika bir erkekti karşımdaki… Ona baktıkça aklımdan ayıp ayıp düşünceler, olmadık şeyler geçiyordu hep…
Beni yine iltifatlarla bir güzel yumuşatıp ıslanmama sebep olduktan sonra ayağa kalkmamı, boyumu görmek istediğini söyledi. Ben onun gazına kapılmış, dediklerini yapmaya başlamıştım.
Onunla sohbet ederken saçımı makyajımı yapıp, en güzel elbiselerimi giyiniyordum. O gün üzerimde üstte dar beyaz bir gömlek, altta ise dizlerime kadar uzanan siyah renkli bol bir etek giymiştim. Dar kesimli gömleğin altındaki 95 beden göğüslerim sütyeni yırtacakmış gibi duruyordu.
Bora’nın sadece başı görünüyordu, ama yerinde duramadığını fark edebiliyordum. Belime göre kalçalarım büyüktü, ama bu Bora'nın çok hoşuna gitmiş olmalı ki, yalvarırcasına elbisenin altındaki o harika vücudumu görmek için dünyaları feda edebileceğini yazarken iltifat üstüne iltifat ediyordu. Yazdıklarını okurken resmen ıslanmıştım.
Israrla göğüslerimi görmek istiyordu. Her ne kadar olmaz desem de, sonunda onu kıramamıştım. Bir kaç düğme açıp dekoltemi genişlettim. Yetmedi. Daha da istiyordu. Daha… Daha… Biraz daha…
Ben de iyice azmıştım artık, beni istekliliği çok hoşuma gidiyordu… Ne olursa olsun diyerek heyecandan titreyen parmaklarımla kalan düğmelerimi de açtım olduğu gibi gömleğimin önünü kenarlara doğru elllerimle açtım ama tamamen çıkartmadım. Sağa sola döndüm, yandan, önden sütyenimi zorlayan göğüslerimi izlemesine izin verdim.
Soyunmam için çok ısrar etti ama korkmuştum bişey olur, kocam görür diye, hemen giyinip konuyu kapattım.
Günler artık bu şekilde görüntülü konuşarak geçmeye devam etti. Bir kaç gün sonra yine ısrar kıyamet başladı… Yine dayanamadım, gömleğimi çıkarttım, göğüslerim için o kadar iltifat etti, o kadar da ısrar etti ki, o konuştukça ben de ıslanmaya başladım. Sütyenimi indirip içinde sıkışmış iri memelerimi rahatlatıp ona sunmaya başladım.
Kendime, yaptıklarıma inanamıyordum. Kendini sergileyen bir orospu gibiydim kameranın karşısında… Kocamdan sonra ilk kez bir erkeğe çıplaklığımı gösteriyordum. Daha önce yüzümün görünmediği resimlerimden filan gönderdiğim oluyordu ama ilk defa kendimi bu kadar salmıştım.
Kocamdan başka göğüslerimi gören ilk erkekti. Kocamın emmeyi pek sevdiği iri meme uçlarımı bir başka erkek görüyordu. O erkeğin aç bakışlarının etkisiyle yine kabarmışlar, parmak gibi olmuşlardı. Kekeledim, ellerimi göğüslerime götürerek kapattım,
-”Bakma bana öyle… Utanıyorum…” dedim fısıltıyla, duyulur duyulmaz…
-”Nasıl bakmam Pelin?” diye inlercesine cevap verdi. “Öyle güzelsin ki… Öyle güzel göğüslerin var ki… Harikasın… Sana tapıyorum bebeğim… Hadi aç şunları, kapatma, doya doya bakmak istiyorum memelerine sevgilim…”
Artık onun esiri olmuş gibiydim, ne istese yapıyordum. Bora artık yerinde duramıyordu. Bana göğüslerimi avuçlayıp okşamamı, uçlarını parmaklarımın arasına alıp ezmemi söylüyordu. Bir yandan dediklerini yapıyor, bir yandan da ona belli etmemeye çalışarak istekle kabaran, kaşınan amımı okşuyordum. Bir müddet göğüslerimle ilgilendikten sonra, kamerayı bacaklarıma doğru döndürmemi isteyince,
-“Lütfen, bu kadar yeter… Daha ileri gitmeyelim!” diye ricada bulundum.
Bu yaptıklarım çok yanlıştı. Evli çocuklu bir kadındım ve çok korkuyordum. Ama ben ne söylesem de fayda etmiyordu. Yine ısrarına dayanamadım.
Gözümü büyük bir açlık ve merakla beni seyreden erkekten ayırmadan, ayakta olduğum halde eteğimi yavaş yavaş yukarıya sıyırdım, külotuma kadar çektim. Süt beyaz bacaklarım tamamen açılmıştı. Bu kadarla yetineceğini düşünürken,
-“Hadi aşkım, külotunu da görmek istiyorum, lütfeeenn!” dedi. Bora’nın bana ‘Aşkım’ demesi beni acayip şekilde etkilemişti. İlk kez o gün giydiğim pembe külotumu ona gösterirken;
-“Aşkım, sen sulanmışsın, külodun ıslak!” deyince utancımdan hemen eteğimi indiriverdim.
Gerçekten amım öyle sulanmıştı ki, külotumun ağı sırılsıklamdı. Bora, “Aşkım, bu normal bir şey… Ayrıca bu senin sağlıklı olduğunu gösterir!” dedi. Bir müddet kendime gelememiştim. Daha sonra bana,
-“Aşkım, benimkini görmek ister misin?” dediğinde heyecandan ne yapacağımı şaşırmıştım.
Çünkü daha önce resim olarak gördüm de gerçek olarak kocamın sikinden başka sik görmemiştim. Her ne kadar ben olmaz desem de, o çoktan kamerayı aşağı indirmişti. Birden boğazım düğümlendi. Oturduğum koltuktan kaçar gibi kalktım, kameranın görüş açısından çıktım.
Gördüğüm şey inanılır gibi değildi. Kocaman bir siki vardı, üstelik çok da uzundu. Bora beni görmüyordu, oysa ben kenardan ekrana, ona bakıyordum. Böyle bir siki rüyamda görsem inanmazdım. Kendimi direğe oturmuş gibi hissederdim. O kadar kalındı ki, o kocaman parmaklarıyla bile zor sarıyordu.
Bora,
-“Aşkııım… Nerdesinnn?” derken, öyle azmıştım ki, o kocaman yarrağın amıma girmesini arzuluyordum deli gibi…
Doğrusunu isterseniz bunca yıl evlilikten sonra amımın deliği genişlemişti sanki ve kocamın siki içmi doldurmamaya başlamıştı. Kocam beni sikerken bile girip girmediğini fazla hissetmiyordum.
Birkaç haftadır amımdan çok arkamdan anal ilişkiye girmeye başladık. İlk bir iki seferde bu ters ilişkiden acıdan başka bir şey hissetmezdim, ama daha sonra alışmak zorunda kaldım. Şimdi ikisinden de hissetmez oldum gerçi.
Bu ise durumu daha da kötüleştirmişti. Daracık götümde çabucak boşalan ve rahatlayan kocam bana götünü dönüyor, benimle ilgilenmiyordu. Ben de kendimi tatmin etmek zorunda kalıyordum bazen… Bora ise kocaman yarrağını okşarken, bir taraftan da,
-“Aşkııımm! Nerdesin? Ben de seninkini görmek istiyorum! Lütfeeennn!” diye yalvarıyordu.
Bunu ben de istiyordum, ama amımı beğenmez diye korkuyordum. Sonuçta kimseninkini ben de görmemiştim, onlarınkinin yanında benimki nasıl bilmiyordum. Bu kadar etkileneceğimi rüyamda görsem inanmazdım. Cesaretimi toparlayıp yüzüm görünmeyecek şekilde karşısına oturdum. Sonra eteğimi yavaşça yukarı çektim, ardından külotumu indirdim. Bacaklarımı kağaytım, Heyecanımı yenmek için biraz beklediğimde;
-“Hadi aşkım, amını göster bana! Yalamak istiyorum onu!” diyordu. Daha fazla dayanamadım, yavaş yavaş bacaklarımı araladım. O an kendime inanamıyordum, sadece adını bildiğim birine webcamda amımı gösteriyordum. Amımın görüntüsü ekranda hiç de fena değildi.
-“Ohhh! Çok güzelmiş aşkım! Daha önce seninki gibi harika, güzel bir am görmedim. Sanki kız amcığı gibi… Yerim ben onu!” diye iltifat ediyordu. Çok beğenmişti.
Amım sulanmış yanıyordu. Çeşit çeşit iltifatlarla beni daha da tahrik ederken, o kocaman yarrağından gözümü alamıyordum. O kocaman yarrağın amıma girmesini öyle istiyordum ki, bu nasıl olacaktı bir türlü kestiremiyordum.
-“Aşkım! amının dudaklarını aç, içine girmek istiyorum, aç hadi, aç! Yarrağımı amına sokacağım!” diye yazdığında, bende zevk ve heyecan birbirine karışmıştı.
Kalbim küt küt atıyordu, nefes alamaz hale gelmiştim. Kölesi gibiydim, ne isterse yapıyordum ve bütün bu olanlara inanamıyordum. Hayatımda kocamdan başkası olmamıştı. Oysa şimdi kocamdan sonra yabancı biri beni çok daha fazla etkiliyordu.
Yaklaşık üç saattır sanal seks yapıyorduk. Başıma bir iş gelmeden bitirmek istiyordum, çünkü biri eve gelecek olsa bu durumda zor toparlanacaktım. Ama Bora yazdıklarıyla beni öyle tahrik ediyordu ki, amımın içinden akan beyaz kaygan sıvılar deliğimin ağzını doldurmuştu. Bora’ya;
-“Hadi boşal artık! Biri gelecek! Bu vaziyette yakalanmak istemiyorum…” dediğimde,
-“Hadi sen de amını okşa da, beraber boşalalım aşkım!” dedi.
Karşılıklı masturbasyon yapıyorduk. Birkaç dakika sonra büyük bir zevk dalgasının kasıklarımı sıkıştırdığını hissettiğim anda, Nazmi de boşalmaya başlamıştı. Ama ne boşalma! Boşalma anını daha iyi görebilmem için webcamı öyle bir ayarlamıştı ki, sikinin damarları iyice gerilmiş, fışkırtmasını görebiliyordum.
O anda ben de orgazm olup boşaldım. Daha önce böylesine şiddetli boşalma yaşadığımı hatırlamıyordum. Ben saniyelerce orgazm olurken, Bora’nın yarrağından akan döller bir kahve fincanını dolduracak kadar çoktu. Üstelik ileri doğru fışkırıyordu.
Onun o kocaman sikinden akan döllerin amıma fışkırmasını öylesine arzu ediyordum ki… Offf, off! inanamıyorum yaa, bu gerçekleşecek miydi?
Bugün ilklerle tanışıyordum. Yaptığım her olay bir ilkti. İlk olan bir şey daha vardı, aynı saat içinde ikinci kez boşalmıştım. Daha önce peş peşe iki kez boşaldığım hiç olmamıştı. Üzerimde tatlı bir yorgunluk oluşmuştu. Bora üstünü başını düzeltirken, ben de külotumu yukarı çekip, eteğimi indirdim.
Bora;
-“Aşkım, pişman mısın?” dedi.
-“Hayır, asla… Pişman değilim! İlk kez yaşıyorum bunu ve çok hoşuma gitti…” dedim. Sonra yazmaya devam etti. Yazdıklarını okudukça içimi korkuyla birlikte heyecan dalgası sarmaya başlamıştı, benimle buluşmak istediğini söylüyordu!
Aman Tanrım, bu nasıl olacaktı? Çevremde beni tanıyan herkes, mütevaziliğimin yanında, namusuna düşkün, tam bir aile kadını olarak biliyorlardı. Komşular benim yabancı bir erkekle ilişkimi duysalar eminim inanmazlardı. Oysa Bora, sanal seksle yetinmiyor, benimle buluşmak istiyordu.
Birçok senaryo yazdı. O gelecekti, otele gidecektik, veya günlük ev ayarlayacaktı derken bunlar kafama yatmadı. Birilerine görünmekten çok korkuyordum. Eşim duysa ne derdi, arkadaşlarım arasında bu işi yapacak son kişi bile ben değildim. Kimse benden böyle birşey beklemezdi.
-“Aşkım, bu planı daha sonra detaylı olarak kararlaştırırız, tamam mı?” diye yazdığında, ben de ilk kez,
-“Tamam aşkım!” dedim. Ona ‘Aşkım’ demiştim.
-“Öpüyorum aşkım! Sonra görüşürüz!” dedi. Aynı şekilde ben de karşılık verdikten sonra netten çıktık.
Bütün bu olaylar anlaşılmasın diye, bilgisayardan konuşma geçmişlerini sildim. Bora ile buluşup sikişmek için içimde karşı konulmaz bir arzu ve istek vardı. Acaba yaptığımız plan işe yarayacak mıydı? Burda beni gören olurmuydu.
Bora ile webcamda sanal yaşadığım o anlar aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Aklım hep bacaklarımın arasındaydı. Amım sik istiyordu, ama kocam genişlemiş diye her defasında götten yapmayı tercih ediyordu. Zaten, kocamın siki götümün o dar deliğini anca doldurabiliyordu.
O gece çok istekli olmama rağmen, kocam 2-3 dakikada götüme boşaldıktan sonra arkasını dönüp uyumuştu. Bu hareketi beni her zaman sinirlendirmiştir. Aldatılmayı hak ediyordu bu öküz… Karmakarışık düşünceler içersinde, Bora’yı düşünerek uykuya daldım.
Fırsat buldukça Bora ile sanal seks yapıyorduk. Her seferinde bana, “Aşkım, ne zaman buluşuyoruz?” diye soruyordu. Bir gün nete girdiğimde, Bora her zamanki gibi sanki beni bekliyordu.
-“Aşkıım, nerdesin ya? Sen beni hasretinden öldürmek mi istiyorsun?” dedi. Yazışmamız uzadıkça uzadı ve iş yine aynı noktaya geldi, “Aşkım, ne zaman buluşuyoruz? dedi.
-“Bak aşkım, ben de buluşmak istiyorum, ama bu nasıl olacak ki? Ya görürlerse? Rezil olurum, biterim ben… Kocam beni öldürür…” dediğimde,
-“Tamam, o zaman sen gel aşkım?” dediğinde, vücudumu tarif edemeyeceğim bir sıcaklık basmıştı. Heyecandan resmen titriyordum. Bir anda amım sulanmıştı.
Bora'ya;
Ben nasıl geleyim taa İstanbul'a diyemedim.
-"Tamam aşkım, ben sana haber veririm. Ben geleyim oraya" çıktı ağzımdan kontrolsüzce.
Nasıl giderdim, eşim, çocuğum, komşularım, ailem, herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu. Ne oldu bana, nasıl giderim bilmediğim tanımadığım bir adam için taa İstanbul'a. Bu nasıl bir cesaret, nasıl bir karşı konulmaz istekti içimdeki böyle. Alev alev yanıyordum, heyecandan her tarafım titriyordu.
-"o nasıl olacak, ciddimisin?" diye sordu.
-"evet aşkım, ben haber vercem sana, ben auarlayıp geliyorum, kapat şimdi" dedim.
Haftaya salı günü eşim üç günlüğüne Antalya'ya iş için gidecekti.
Eşimle haftasonu kayınvalidemlere gittik. Yaz dönemi olduğu için çocuk bir hafta on gün kalsın dediler. Biz de tamam dedik. Eşimle ikimiz pazar akşamı eve döndük. Her şey planladığım gibi gidiyordu.
Pazartesi günü Bora ile görüştük. Yarın akşam ordayım, sabah saatlerine bana istanbul bileti al dedim. O kadar mutlu oldu ki, hemen aldı.
-“Peki ya ben oraya gelince nerde kalırız?” dediğimde, her şeyi detayına kadar anlattı… Bir arkadaşının sahilde yazlık villası varmış, arkadaşı şehir dışında olduğu için anahtarı almış. Kimselerin olmadığı sakin bir yerde bizi kimse görmez, sesimizi kimse duymaz, tanıdık birilerinin olma ihtimali de sıfır dedi.
Herşeyi göze almıştım. O kadar çok istiyordum ki ne olacaksa olsun dedim. Mutlaka gidecektim.
O gün akşama kadar tüm vücuduma ağda yaptım, hazırlandım, iç çamaşırlarımı, kıyafetlerimi her şeyimi dolabın bir kenarına hazırladım. Sabah hemen çantama koyup çıkacak şekilde hazırdım.
-“İşte orası bizim aşk yuvamız olacak aşkım! Ne diyorsun?” dedi. Başımı tamam anlamında salladım. Bora, “Bol bol zamanımız var. İnan bana bu zaman zarfında sana öyle zevkler tattıracağım ki, bulutların üzerinde uçacaksın!” dedi. Yarı merak, yarı endişeyle,
-“Neee? Bütün gün beni mi sikeceksin? Manyaksın sen yaa! O kadar saat sevişmek mi olur!” diyerek alay ediyordum.
-“Evet saatlerce sikeceğim seni!” dedi. Deli ediyordu bu adam beni… Hiç çekinmeden, utanmadan beni sikmekten bahsetmesi, amlı götlü konuşması… Bir anda tahrik oluyordum bir sözüyle…
-“Ufak at, civcivler de yesin!” diye takıldım.
Bora;
-“Öyle olsun! Yarın görürsün!” dedi. “Evire çevire sikicem seni yavrum”
Artık kararı vermiştim, ertesi gün Bora ile buluşacaktım. Heyecandan sabaha kadar doğru düzgün uyuyamamıştım. Sabah yine iş için yola gidecek olan kocama kahvaltı hazırlarken heyecandan titriyordum. Bir ara kocam;
-“Hayrola Pelin, hasta mısın? Yüzün kızarmış, ellerin titriyor?” dedi.
-“Bir şeyim yok, iyiyim…” dedim. Bilmiş bilmiş başını sallayıp;
-“Haa, anladım!” dedi. Öküz kocam bana yaklaşmasın diye adet gördüğümü söylediğim için ona yorumlamıştı. Kendimi sadece Bora için hazırlıyordum. Arzular biriktiriyordum erkeğime… Kocamın mıymıntı sevişmelerine, ufacık sikinin amıma, götüme girip çıkışına katlanamazdım. Kapıda dudaklarından öpüp,
-“Hayırlı işler kocacığım, erken gel, özletme..” diyerek yolcu ederken heyecandan kekeliyordum.
Kapıyı kapatıp sokakta kaybolana kadar pencereden onu izledim. Kocam gidince ilk işim banyoya girmek olmuştu. Bir gün önce ağda ettiğim yerler pürüzsüz ve tertemizdi. Aynanın karşısında vücuduma bakıyordum.
İnce belim, geniş kalçalarım, yuvarlak memelerim, eminim Bora'nın çok hoşuna gidecekti. Derin bir çizgiyle ortadan bölünmüş amım patates gibi duruyordu. Gerdek gecesi bile bu kadar heyecanlı değildim.
Komidinin çekmecesini açtım, bir müddet iç çamaşırlarıma baktım. Ten rengi, şeffaf iç çamaşırı takımında karar kıldım. Şeffaf olduğundan meme uçları ve amımın çizgisi anlaşılıyordu.
İç çamaşırlarımı giydikten sonra üzerine askılı beyaz bir badi ve siyah bir etek giydim. Biraz da renksiz bir ruj, hafif bir allık, az da fondöten. Hafif bir makyaj yapmıştım. Evden çıkarken dikkat çekmemem lazımdı. Gerçi makyaj yapmama gerek yoktu. Parlak gözlerim, kırmızı dolgun dudaklarımın yanında pürüzsüz bir yüzüm vardı.
Dedim ya, dikkat çekmemem gerekiyordu. Son olarak alçak topuklu ayakkabılarımı ayağıma taktım. Topuklu ayakkabılarımı, iç çamaşırlarımı, elbiselerimi küçük bir çantaya koyup evin kapısını kilitleyip aşağıya indim. Sabah erken saat olduğu için kimseler yoktu. Otogardan otobüse bindim. Bitmek bilmeyen yol boyunca düşüncelerim, heyecanım, kararsızlığım, bir an otobüsten inip geri dönmek istiyorum, eşimle yaşadıklarımı düşününce kesinlikle dönmemeliyim, haketti bu öküz diyorum. Ayrıca ben de haketmiştim Bora'nın o kocaman aletini. İsteyerek gidiyordum. O hiç zorlamamıştı. Her şey ben istediğim için oluyordu. Yol boyunca düşüncelerimle koltuğum sırılsıklam oldu. İlk defa yapacakmışım gibi, ürkek serçe gibi, gerdek gecesine gidiyormuşum gibi hissettim.
İstanbul otogarda indim, hemen arabasına gittik. Etrafıma yine de bakınarak gidiyordum kimse görmesin istiyordum.
On onbeş dakika içinde sahil yoluna çıktık. Araba çok lükstü ve harika kokuyordu. O ana kadar tek kelime etmemiştik. Yavaşlamaya başladı. Elini elimin üzerine koymuş, yavaş yavaş okşuyordu. Bakire kızlar gibi heyecandan titriyordum o elimi okşarken…
-“Eee aşkım, heyecanlı mısın?” dedi.
-“E… Evet!” dedim. Utanmasam heyecandan titreme gelecekti. Düzgün konuşamıyordum bile. Tüm vücudum içten içe titriyordu heyecendan.
-“İlk olduğundan normaldir. Birazdan rahatlarsın. Biliyor musun aşkım? Gerçekten ekranda göründüğünden de fazlasın sen, çok güzelsin!” dedi. Teşekkür ettim ve;
-“Sen de çok yakışıklı görünüyorsun…” dedim. Profilden yola dikkat kesilmiş sert hatlı yüzüne bakıp ilave ettim, “Karizmatiksin!” Arabayı müsait tenha bir yere çekerek, bana doğru döndü ve;
-“Yakından bakmak istiyorum sana aşkım!” dedi, başımı tutarak kendine doğru çekti.
Göz göze geldik. Dudaklarım titriyordu. Bir anda dudaklarıma yapıştı. Ellerim, ayaklarım titriyordu. Ben de aynı şekilde onun dudaklarına yapıştım. Uzun süre birbirimizin dudaklarını sömürdük. İlk kez kocamdan başka bir erkekle öpüşüyordum. İnanamıyordum kendime…
Heyecan ve zevkten ölmek üzereydim, çok hoşuma gitmişti. Daha önce arabada hiç öpüşmemiştim. Zaten hiçbir zaman arabamız olmamıştı. Bora elleriyle oramı buramı ellemeye başlamıştı. Bacaklarımı okşuyor, memelerimi yoğuruyordu. Kendimden geçmek üzereyken yine de güç bela toparlanıp,
-“Dur, yapma! Burada olmaz! Birileri görebilir!” dedim nefes nefese… Boynumdan beni delirten dudaklarını, bacaklarımın arasından elini çekip yüzüme baktı,
-“Tamam aşkım… Hadi, aşk yuvamıza gidelim!” dedi.
Aslında ne kadar istekli olduğumu görebiliyordu, ben de onun beni nasıl istediğini bacak arasındaki kabarıklıktan anlayabiliyordum. Mekan sorunumuz vardı sadece…Burda yol kenarında olmazdı. Başka bir şey değil…
Bir müddet gittikten sonra bir sokağa girdi. Birkaç dakika sonra lüks bir villanın önünde durdu. Çevrede kimseler yoktu. Adım adım sikilmeye gidiyordum. Arabadan indikten sonra koluna girmemi söyledi, kocanın koluna gir aşkım, karım olacaksın az sonra dedi. Villanın kapısını açıp içeri girdik.
Artık geri dönüş yoktu, webcamda gördüğüm o kocaman sikini yemeden buradan çıkış olmayacaktı. Bunu kendim istemiştim. Artık her şey bitmişti. Geri dönüş için hiç bir bahane, hiç bir vicdan azabı, hiç birşey beni kurtaramazdı. Artık onu içime almak için sabırsızlanıyordum. O kadar heyecanlıydım ki ayaklarım sanki yere basmıyordu. Az sonra istediğimiz olacaktı. O da benim vücudumu, göğüslerimi, amımı çok beğenmiş, beni bir an önce sikmek için sabırsızlanıyordu. Ben de hayatımda hiç görmediğim belkide başka hiç göremeyeceğim büyüklükte bir alet ile sikilecektim. Muhteşem bir duygu bu gerçekten.
Belimden tutarak ilerletti, lüks döşenmiş bir salona geçtik. Gerçekten mükemmel, zevk sahibi biri tarafından seçilmişti her şey, tüm eşyalar…Ben salonu incelerken, Bora'nın boş durmaya niyeti yoktu, belimden tutarak dudaklarıma yapıştı. Çekingenliğimi atmış, karşılık veriyordum.
Zaten oraya bunun için gitmemiş miydim? Bir orospu gibi, yabancı bir erkeğin peşine takılıp bu garsoniyer kılıklı lüks villada onunla yalnız kalmayı bunun için, şehvetli zevklerim, günahkar arzularım için istememiş miydim?
Öpüştükçe öpüşüyorduk. Elleri rahat durmuyordu, göğüslerimi, kalçalarımı, bacaklarımı, hemen hemen her yerimi okşuyordu. Sulanmaya başlamıştım. Her şey o kadar hızlı gelişiyordu ki. Önce badiyi çıkardı, sonra da eteğimi indirdi alışkın hareketlerle ve;
“Ohhh, harikasın aşkım!” dedi.
Şeffaf külotum çok hoşuna gitmişti. Sütyenin üzerinden, göğüslerimi dişliyor ve sıkıyordu. Diğer eliyle amımı avuçlamış, bacaklarımın arasını okşuyordu. Aynı anda her yerimde dolaşıyordu yaramaz, fakat işinde usta elleri… Şaşkına çeviriyor, delirtiyordu.
Kollarımı boynuna dolamış öpüşürken, göbeğime değen sertliğin büyüklüğü içimde fırtınalar koparıyor, beni tedirgin ediyordu. Bu sertliği yokladığımda kalınlığı inanılmaz haldeydi.
Ben de rahat durmuyordum, kemerini çözüp pantolonunu aşağı indirince, işim daha da kolaylaşmıştı. Beyaz bir baksır giyiyordu, ama içinde sanki kocaman bir canavar vardı. Yoklarken gövdesini avuçlamıştım.
Aman Tanrım, inanılır gibi değildi. Parmaklarımla, ancak yarısını sarabiliyordum. Sakın korktuğumu sanmayın, benim için ilginç olan, öyle bir sikin varlığı idi. Zaten Bora’da böyle bir sik olduğu için onunla buluşmuştum. Kocamı aldatacaksam değmeliydi, mutlaka onunkini katlayan böyle bir aletle aldatmalıydım. Yoksa Bora çok da önemli değildi benim için.
İnlemelerimiz salonda yankılanıyordu. Daha doğrusu inleyen bendim. Harika zevk alıyordum. Sütyenimi çıkarmış, memelerimin ucunu dudaklarıyla sıkıştırmış, içine çekiyordu. Öyle çekiyordu ki, sanki uçları kopacaktı. Bir müddet böyle devam etti. Sonra yavaş yavaş göbeğimi yalarken külotumu topuklarıma indirdi.
Artık çırılçıplaktım. Kocaman elleriyle kalçalarımı okşarken, dudakları amıma inmişti. Önden bakınca çizgi gibi görünen yeri yalıyordu. Yalamanın şiddeti artınca vücudumu ağzına bastırıyordum. Boşalmak üzereydim, ama bunu ona belli etmemeye çalışıyordum.
Sonunda dayanamadım, büyük bir zevkle boşalmaya başladım. “Ooh ohh!” diye saniyeler boyu istemsizce kasılırken, iliklerime kadar şehvetle sarsıldım.
Kocamın bile yalamadığı amımı başka bir erkek tiksinmeden yalıyordu. Bu harika zevki kocam bana yaşatmamıştı. Böyle bir erkeğe değil amımı, isterse götümü bile seve seve verirdim. Bora yalamaya devam ederken birden ayağa kalktı. Artık sikiş zamanının geldiğini anlamıştım.
Baksırını çıkardığında özgür kalan siki sağa sola yaylanarak sallanıyordu. Uzunluğu neredeyse dirseğimle bileğimin arası kadar vardı. Daha sonra kendisine sorduğumda 23 cm demişti. Kalınlığı yanında ise kolum ince kalıyordu.
Kalınlığından değil de, boyundan çekiniyordum. Komşu kadınlar sik çok uzun olunca girmez, amının çapını bilmeden yiyemicen yarran altına yatılmaz gibi şeyler söylüyorlardı. Bem de bir keresinde amımın derinliğini ölçmek için amıma ince ama uzun bir patlıcan sokmuştum. En son girdiği yere kadar soktum, daha girmiyordu. Sonra patlıcanın işaretlediğim yerini ölçtüğümde, 19 santim vardı… demekki benimkinin derinliği 19 santimmiş.
Yine komşu kadınlar arasında sohbet ederken, kocasını aldatanlara, “Orospuluk onun içinde var, kocası ne yapsın?” diye laflarken, aynı durum benim başıma gelmişti. Birazdan Bora'nın orospusu olacaktım.
İnanın bana bunda benim hiç bir suçum yoktu. Her kadın güçlü bir erkek tarafından sikilmek ister. Kocamın kendini tatmin etmekten öteye gitmediği bir evlilik ortamında böyle bir ilişkiye ihtiyacım vardı benim…
İkimiz de çırılçıplaktık. Bora’nın sikine kilitlenmiştim. Kocaman ucunun yanında, gövdesindeki şişmiş damarlar ona değişik bir hava veriyordu.
Bora;
-“Aşkım, bir sorun mu var?” dedi. Ben de;
-“Yo yoo, insanın inanası gelmiyor. Kocamınki aklıma geliyor da, bir ona bakıyorum, bir buna bakıyorum, içimden gülesim geliyor!” dedim.
Beraber güldük...
Beni dizlerimin üzerine çökertip,
-“Hadi aşkım! Şimdi sıra sende, yala da hünerlerini göreyim!” dedi.
Doğrusunu isterseniz, daha önce hiç sik yalamamıştım ve bunu Bora'ya de belli etmek istemiyordum. Acemi bir şekilde ucunu öpüyordum. Ucunda biriken kaygan bir sıvı dudaklarıma yapışıyordu. Bütün bunlar olurken öyle sulanmıştım ki, am suyum baldırlarımdan aşağı süzülüyordu…
-“Anladım aşkım! Sanırım daha önce kocanla böyle bir şeye kalkışmadın. Yatak odasına geçelim de, daha rahat sikişiriz aşkım!” dedi kollarımdan tutup ayağa kaldırırken…
-”Aşkım konuşma böyle, utandırıyorsun beni…” diyerek boynuna sarıldım utançla… Saçlarımdan tutup az önce sikini yalamaktan ıslanmış dudaklarıma hırsla yumuldu.
-”Az önce sikimi öptün aşkım. Yarrağımı yaladın, ağzının içinde sikimin başını emdin.. Biraz sonra sikeceğim seni… Sikilmeyi bekleyen ıslak amcığına yarrağımı sokmak istiyorum bir an önce… Deli ediyorsun beni kadınım… Çıldırıyorum senin için…” derken beni beni çıldırttı bu cümleler.
Ayaklarımı yerden kesip kucağına aldı. Ben de bacaklarımı beline doladım. Dilini ağzımın içine sokup, dudaklarımı emerken, bir yandan yatak odasına yürüyor, yürürken siki kalçalarıma çarpıp duruyordu.
Öpüşürken sırt üstü yatırdı. Beline sardığım bacaklarımı çözdükten sonra, içime girmesini beklemeye başladım. Bacaklarımı aralayıp ıslak kadınlığıma baktı hayran hayran,
-“Hazır mısın aşkım? Kocandan başka bir yarrak yemeye hazırmısın, orospum olacaksın az sonra,
ne kadar çok istiyorsun seni sikmemi, ” dedi.
-“Hazırım aşkım! Sik beni, artık dayanamıyorum, çok istiyorum aşkım!” diyebildim arzudan, şehvetten kıvranarak… “İçime gir artık… Sik beni…”
Bacaklarımı iyice açtıktan sonra kendisi de uygun pozisyona geçti. Bacaklarım ayrıldığından olsa gerek amımın dudaklarının gerildiğini hissettim…
Eğilip diliyle amımı iyice ıslattıktan sonra doğruldu, sikini gövdesinden tutup, o iri başını şehvetten sulanmış amımın dudaklarına değdirdi, sıcacıkk, O anda ürperdim. Sonra o sert gövdesini tutarak kocaman kafasını birkaç kez amımın üst dudaklarına sert sert vurdu, çekiç ile çivi çakar gibi, ileri geri hareket ettirerek, sikini amımın dudaklarına sürttü.
Her şeyimle hazırdım. Amım ıslanmış, kilitorisim kabarmış, meme uclarım şişmişti. Sabun gibi kaygan amımdan su akıyordu sanki. Amımın deliğine sikinin başını ayarladı.
Alıştırmak için, belini ileri geri hareket ettiriyordu. Amımın ağız kısmı gevşerken, yavaş yavaş yüklenmeye başladı. Şehvetle ve çok büyük bir istekle gözlerimin içine bakıyordu.
Amımın küçük dudakları gerildi, zorlandı, ama pes etmedi. Kocaman ucunu soktu, ardından gövdesi de içeri girdiği ilk anda, ben;
-“Oohhh!” diye inledim. Sesim odanın duvarlarında yankılanmıştı. Sadece kafası girdiği halde, “Aşkıım! Lütfeeenn, yavaş yavaş sok!” diyebilmiştim.
Küçük küçük ritimlerle ileri geri belini oynatırken, her seferinde derine, daha derine giriyordu. Hayalini kurduğum sik artık içimdeydi. Amımın deliği jel gibi gibi kayıyordu. Bu kayganlık, sikinin daha rahat hareket etmesini sağlıyordu. Zaman geçtikçe hızlı hızlı ileri geri hareket ederek sokmaya başladı. Kalınlığı tamamen içimi doldururken inanılmaz zevk alıyordum.
-“Ohhh Bora, sakın durmaaa! Ahh, ohhhh, ağğğııhhh… İşte bu! Erkek dediğin kadınını böyle sikmeli!” diye ağzımdan saçma sapan sözler dökülüyordu. Kocamın minicik siki yüzünden çok genişlemiş sandığım amımın deliği zevkten zonkluyordu. Zaman zaman dibine çarpan uzunluğu midemi deler gibiydi. Bora işini harika yapıyordu. Dudaklarıma yapışmış öperken, elleriyle de göğüslerimi yoğuruyordu. Bir ara merak edip;
-“Aşkım, şu anda hepsi giriyor mu?” diye sordum.
-“Görmek istermisin?” dedi.
-“Evet!” dedim. Zorlandığımı hissettiğim sırada sikine baktım. Gerçekten de bir kaç santimi girmiyordu. Kasıklarının kasıklarıma sert sert vurmadığından anlamalıydım. Hepsini alamamıştım, ama kalınlığı da harikaydı. Bora hızlanmaya başlamıştı. Sürtünme nedeniyle amımın deliği yanıyordu. Mideme vuran birşey vardı içimde. O anda zevkten kasılmaya başlamıştım,
-“Ohh aşkım, geliyorum, geliyorum, devam et lütfeenn!” diye yalvarırken, Bora daha da hızlandı.
-“Korunuyor musun aşkım, içine mi dışın mı? dedi.
-“Ohhh, eveeettt, eveeettt!” diye inledim.
Belimi tutup, hızla kendine doğru çekerken, sert sert sikiyordu amımı. İşte tam o anda beynim uyuşmaya, kasıklarım sıkışmaya, bacaklarım titremeye, başladı. Zevk dalgasının tüm vücudumu sarmaya başladığı anda sarsıla sarsıla boşalmaya başladım. Ellerimle çarşafları parçalamak istiyordum, ayaklarım istemsizce kasılıyor, bacaklarım titriyor, çok değişik böğürüyordum. Aman Tanrım, bu ne zevkti öyle!
-“Ahh! Ohhh! Ahhh! Ohhh!” diye inlemelerim Bora’yı daha da çoşturmuştu. Boşalmam bitmeden, o da kasılmaya başladı. Döllerinin sıcaklığı içimi yakıyordu. İçime kaynar sular doluyordu sanki, Hem sikiyor, hem boşalıyordu. Bana göre dakikalarca içime boşalmıştı.
Hareketleri yavaşlayınca üzerimden çekilip yanıma uzandı. İkimiz de yorgun bir halde odanın tavanına bakıyorduk. Mutlu olup olmadığımı sordu. Dudaklarından öpüp;
-“Aşkım! Ben böyle bir zevk daha önce yaşamadım!” dedim.
-“Bu alıştırma dönemi, sabaha daha çok var!” dedi.
-“Ne yani, şimdi yine yapacak mıyız?” dedim.
-“Aşkım, dedim ya, bu alıştırma dönemi, önce çorbayı içtik, daha sonra ana yemek, üzerine de tatlı yiyeceğiz!” dediğinde, ikimiz de kahkahayı bastık.
-“Manyaksın sen yaa… Bu kadarı bana çok bile!” dedim.
Yorgundum ama sike de doymuştum. Saate baktığımda saat 19:00’a geliyordu. Bir saatten fazla zaman olmuş, beni hiç durmadan sikiyordu. İçime boşaldığı için amım vıcık vıcıktı. Duş almak için kalktığımda, amımın içinden döller süzülmeye başladı, elimi amıma kapatarak tuvalet kağıdıyla tampon yapıp banyoya gittim.
Amımdaki döllerin çıkması için banyoda, dakikalarca bekledim. Kocam bir sene biriktirse bile, bu kadar dölü amıma boşaltamazdı. Önce ben, sonra da Bora duşumuzu aldık. İkimiz de çırılçıplak olduğumuz halde ben mutfağa geçtim. Bora’yı bilmem, ama ben çok acıkmıştım. Mutfakta yiyecek olarak birşey yoktu,
-“Aşkım ben çok acıktım!” dedim. Bora da dolabın üzerindeki numarayı arayıp kebapçıdan siparişler verdi. Siparişlerin gelmesini beklerken
Bora'ya;
“Aşkım, seninkinin inik hali bile çok büyük! O kadar kocaman şeyi nasıl aldım inanamıyorum… Peki, sen benimkini nasıl buldun?” diye sordum. Bora kahkahayla,
-“Kadın milleti işte, önce almaya korkarlar, sonra da tekrar tekrar isterler. Seninkine gelince, gerçekten çok güzel amın var. Üstelik senin düşündüğün gibi geniş de değil. Bence oldukça dar, sanki bakire gibisin, kocan seni hiç sikmemiş!” dediğinde, bu çok hoşuma gitti. Demek ki amımı beğenmişti…
Bu ilk sikiş bana yetmişti, ama sanırım bu bugün son olmayacaktı. İlk sikilmem gerçekten mükemmel geçmişti. Komşuların dediği gibi, ben de artık tam bir orospu olmuştum. Ve eminim ki, komşularımın içinde en büyük yarrağı ben yemiştim. Benim için, hiç bir şeyden haberi olmayan biri olarak söz eden komşularım, bu yaptığımı duysalar acaba ne derlerdi?
Bora salona geçmiş, çok geniş bir koltukta sırtüstü çırılçıplak yatıyordu. Ben halen mutfakta dolapları karıştırıyordum, belki bisküvi falan bulurum diye. Bora seslendi,
-“Gel aşkım, yanıma gel. Birazdan kebaplar gelir!” dedi. Sesi hem yumuşak hem de içimi okşuyordu.
Kıvırta kıvırta, cilve yaparak, iyi doyurulmuş bir kadının minnet duygularımla yanına gidip sokuldum. Memelerimi vücuduna yapıştırdım. Bir bacağımı bacaklarının arasına soktum. Bacağı bacaklarımın arasında olduğu için kılların sürtünmesi hoşuma gidiyordu. Sonra başımı göğsüne yasladım ve gözlerinin içine aşk ile bakarak;
-“Aşkım, vücudumu gerçekten beğendin mi? Sence amım, göğüslerim nasıl? Gerçekten zevk aldın mı, seni mutlu edebildim mi?” diye sordum. Bora tebessüm ederek,
-“İnan bana, her erkeğe zevk verecek bir amın var aşkım. Vücudun mükemmel, süt gibi pürüzsüz, gram yağ yok, vücut hatların, ölçülerin bir harika, göğüslerin her erkeğin tam istediği gibi. manken gibisin, Üstelik zevk vermesini ve zevk almasını da biliyorsun. Anlattığına bakılırsa kocanın siki parmak kalınlığında bir şeymiş, öyle olunca da amının geniş olduğunu sanıyorsun. Bana göre çok dar amın var. Sanki kocan seni hiç sikmemiş gibi. Üstüne üstlük hem sulu hem de çok sıcak!” dediğinde, sevinçle dudaklarından öptüm.
O güne kadar kocamla bile konuşmadığım şeyleri Bora ile konuşurken oldukça rahattım. Sonra aklıma bir soru daha takılmıştı,
“Aşkım, bir şeyi daha öğrenmek istiyorum…” dedim. “Her kadın senin gibi biriyle evlenmek ister. Neden evlenmedin? Bir de, etrafta bu kadar güzel ve genç kızlar varken neden benimle ilgilendin?” dedim.
Bora;
“Evlenmedim, çünkü evlenmek beni korkutuyor. Evlenince eşimi aldatmaktan çekiniyorum. Yani ben tek kadınla yapamam. Diğer konuya gelince, benim evli kadınlara karşı zaafım var. Üstelik senin gibi korkan ve çekinenlere, hele kapalılara dayanamıyorum. Kapalı kadınların bir çoğu cinsel yönden tatminsizlik çekiyor. Onları ayarlama işi daha sorunsuz ve daha da kolay oluyor!” dedi.
Ne demek istediğini anlamıştım, ama bunun önemi yoktu. Çünkü ben de isteyerek onun koynuna girmiştim. Doğrusunu isterseniz adam bir kadına nasıl davranacağını ve sikmesini çok iyi biliyordu. Üstelik kocaman yarrağınının yanısıra fiziksel olarak da çok güçlüydü. Anlattıklarına bakılırsa benim gibi evli bir çok kadın sikmişti. Bu beni pek de ilgilendirmiyordu. Önemli olan şu an benimle olmasıydı.
Bütün bunları konuşmak amımın sulanmasına neden olmuştu. Ayrıca o anlatırken, ben yarrağıyla oynuyordum. Onun da hoşuna gitmiş olacak ki, yarağı avucumda iyice sertleşmişti… Başımı göğsünden aşağıya doğru kaydırdım. Yarağının kocaman mantar gibi kafası gözlerimin içine bakıyordu.
Küçük küçük öpmeye, ardından dilimle etrafını yalamaya başladım. İlk başta yapamadığımı bu sefer yapmak isyordum. Sonra kafasının yarısını dudaklarımın arasına aldım. Öyle sıcak ve yumuşaktı ki, bunu kelimelerle anlatamam. Elimle gövdesini sıvazlarken, kocaman kafasını da ağzıma almış somuruyordum.
Bu hareketim Bora’nın çok hoşuna gidiyordu, gözlerini kapamış, ne dediğini anlamadığım bir şeyler mırıldanıyordu.
Bora koltuktan doğrularak;
-“Beraber yapalım!” dedi ve sırtüstü olduğu halde benim başım onun bacaklarına doğru, onun başı benim bacaklarıma doğru olacak şekilde vücudumu çevirdi. 69 olmuştuk. “Ohhhh!” diye mırıldanıp amımı yalamaya başlamıştı bile. Şişmiş klitorisimi dudaklarının arasına sıkıştırıp ezerken, zaman zaman da diliyle yalıyordu.
Onun bu yaptığı beni daha da azdırırken, ben de onun yarrağını hızla ağzıma sokup sokup çıkarıyordum. Her an boşalabilirdim. Bora bunu anlamış olacak ki, geri çekilerek domalmamı söyledi…
Bir an irkildim. Kocam ne zaman domal dediyse götümden sikmişti. İtiraz bile etmedim ne derse verecektim çünkü, dediğini yapıp domaldım. Avucuna tükürüp önce yarrağın ucuna, sonrada amımın ağız kısmına sürdüğünde rahatlamıştım. Yarrağının kafasını amımın dudakların arasına birkaç kez sürttükten sonra, amımın deliğine ayarladı. Belimden tutup kendine doğru çektiğinde yavaş yavaş içime doğru girmeye başladı.
Zorlanmaya başlamıştım ki, bir anda içime girince yine istemsizce elimde olmadan böğürdüm. Dibine kadar soktuğunda ise amımdaki boşluk tamamen dolmuştu. Amımın dudakları gerilmiş, yarrağını sımsıkı sarmıştı. Zorlanmama rağmen içimin kayganlığı beni rahatlatıyordu.
Biraz bekledikten sonra yarağını ileri geri hareket ettirmeye başladı. İleri sokunca, “Ahhh!”, geri çekince de, “Ohhhh!” diye bağırıyordum. İnanın dayanılır gibi değildi, ama büyük zevk alıyordum… Az sonra öyle hızlanmıştı ki,
-“Ahhhh! Ohhhh! Çok güzeeel! Harikasın aşkımmm! Ahhh yavaşşşşş! Sert vurma aşkım, karnımı deleceksin!” diye inliyordum. O anda kocam bile gelse umrumda değildi, beni bu sikişten kimse alıkoyamazdı. Bora da hırlamaya ve argo argo konuşmaya başlamıştı yine.
-“Demek kocanın siki küçük haaa, demek sen büyük yarrak arıyorsun haa! Al bakalım orospu büyük yarrağı! Seni öyle sikeceğim ki, bir daha kocana siktirmeyeceksin kendini, amın yarrağa doyacak, parçalayacam amını!” demesi beni biraz endişelendirmişti, fakat argo sözleri beni daha da tahrik ediyordu. Ben de ona uydum ve;
-“Kocamın minicik siki ile sikemediği amımı parçala, darmadağın et! Sik beni, doyur amımı, doyuuurrr! Ahhh! Ohhhh! Haarikaaa!” diye bağırıyordum.
Yaklaşık on dakikadır bu şekilde sikişmeye devam ediyorduk. Bora’nın boşalmaya, benim de bu pozisyondan ayrılmaya niyetim yoktu. Adam gibi sikilmek dedikleri bu olmalıydı. Bu yaşadıklarımı bir gün önce hayal bile edemezdim. Gerçek sikilmek böyle bir şeymiş…
Bora kadar ben de terden su gibi olmuştum. Bir ara yarrağını amımdan çıkardığında amımdan havayla karışık bir ses geldi. Sanki çocuk doğurmuştum. Bacaklarımın arası rahatlamış gibiydi. Beni koltuğun kenarına yatırıp, bacaklarımı omuzuna aldı ve tekrar amıma soktu, belimden tutup sikmeye başladı.
Sikerken gözlerinin içine bakıyordum. Amım öyle sulanmıştı ki, sikme sesleri, amımın su sesleri, kasıklarımızın tokat gibi sesleri odada yankılanıyordu. Ahlar ohlar arasında inlerken birden beynim uyuşmaya, vücudum, belim, bacaklarım titremeye, kasıklarım sıkışmaya başladı. Büyük bir zevk kasırgası bedenimi sarıyordu. Bu sefer çok daha sert geliyordu, Nefesim kesilmeye, nabzım hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Beynim patlayacak, kalbim fırlaycak, kollarımdaki, boynumdaki ve bacaklarımdaki damarlarım yırtılacak sanki.
“Hızlı! Daha hızlııı! Devam et! Devam et lütfen! Ahhh! Ohhh!” bu kelimeleri sayısızca tekrarlamıştım. Üçüncü kez boşalıyordum. Bu benim için bir rekordu. Ve çok büyük zevk almıştım, bayılacağım sandım bir an.
Ben boşalırken, Bora daha da hızlanmış, yarrağı amımı yırtacak gibiydi. Sürtünmeden amımın ağız kısmı yanıyordu. Bora'nın ise boşalmaya niyeti yoktu. Boşalmamın üzerinden beş altı dakika geçmişti ki, amımın içi sanki kurumaya başlamıştı. Böyle olunca da acımaya başladı.
-“Aşkım! Boşal artık acımaya başladı!” dedim. Bora beni duymuyordu bile. O sikti ben bağırdım. O sikti ben bağırdım. Bir ara amımın yırtıldığını düşünmeye başlamıştım. Öylesine acıyordu ki ağlamaya başladım.
-“Lütfen Boraaaaa, çok acıyooorr! Lüütfeennn!” diye yalvarırken, boşalmasını ve içimden çıkmasını istiyordum. Nitekim benim boşalmamdan tam yirmi dakika sonra böğürerek boşalmaya başladı. Hem sikiyor hem boşalıyordu.
Kuruyan amıma dölleri bile ilaç olmamıştı, aksine sıcak dölleri hırpalanan yerlerimi yakıyordu. Sonra yavaşladı ve içimden çıktı. Koltuğa bıraktı beni. Ağladığımı görünce,
-“Özür dilerim aşkım, bir daha olmayacak!” dedi. Başımı koynuna getirerek teselli etmeye çalışırken, kapı zili çalmasıyla toparlandık. Kebapçı gelmişti. Bora üzerine bir şeyler giyindikten sonra kapıyı yarım açtı. Çocuğa para verip, “Üstü kalsın!” diyerek siparişleri aldı, kapıyı kilitledi tekrar. Yanıma gelip,
-“Kalk aşkım, duş al da soğumadan yiyelim!” dedi.
Hiç konuşmadan dediğini yapıp duş aldım çıktım. Sonra kendisi de duş aldı geldi. Üzgün olduğumu görünce,
-“Özür diledim ya aşkım. Kendimi tutamadım işte…” diye teselli ederken, ben siparişleri hazırlamak için mutfağa gittim. Doğrusunu isterseniz öyle acıkmıştım ki, o anda amımın acısını bile unutmuştum. Amım öyle tahriş olmuştu ki, birkaç gün kolay kolay sikiş yapamazdım herhalde.
Kebaplarımızı yerken hiç konuşmamıştık. Öyle acıkmıştım ki, büyük lokmalarla karnımı doyurmaya çalışıyordum. Büyük bir kutu ayranla birlikte kebabı beş dakika içinde bitirmiştim. Karnımın doyması beni mutlu etmişti ve amımdaki sızlamalar biraz dinmiş gibiydi.
Başımı bacaklarımın arasına eğerek amıma baktım, korkunç hali vardı. Amımın ağız kısmı morarmış ve sanki şişmişti. Perişan haldeydi. Daha önce pembe olan deliğim morarmış haldeydi.
“Aşkım şunun haline bak! Mahvettin amımı!” diye sitem ettiğimde, özür dileyerek beni teselli etmeye çalıştı.
-"Aşkım, bak seninki de geldiğinde bu şekilde olmalıydı, sen evlisin ve zevk almalısın yaptığın işten. Kocan yapamadığı, seni yıllarca mutlu edemediği için o ilk günki gibi paketi açılmamış sıfır kutusunda beklemiş. Ama artık kutusunu açtım ben onun. Böyle olması çok daha iyi değilmi aşkım" dedi.
Ona kızmaya hakkım yoktu, onun o kocaman yarrağını ben istemiştim.
-"evet kocacımm" dedim.
Çok yorulmuştum.
-“Aşkım, istersen biraz uzanıp dinlenelim, ikimizin de buna ihtiyacı var.” dedi.
Sonra kollarını belime ve bacaklarıma sararak kucağına aldı, beni yatak odasına taşıyıp, yatağa bıraktı. Bu hareketi çok hoşuma gitti. Böyle bir taşımayı kocamdan görmemiştim. Göğsüne yaslanarak dinlenmeye çekildik. Yaklaşık 5-6 saat kadar uyumuşum. Sabah olmuş. Uyandığımda Bora halen uyuyordu. Onu da öperek uyandırdım,
-“Günaydın aşkım, iyi dinlenebildin mi?” dedi. Evet anlamında başımı salladım. Sırtüstü döndüğünde göbeğine vuran yarrağı (şlap) diye ses çıkardı… Yarrağı kalkmış, heykel gibi duruyordu.
Hayretle;
-“Aşkım onun hali ne öyle?” demişim.
-“Ne olacak aşkım, seni istiyor!” dedi.
-“İnanmıyorum sana yaa… Yine mi? Üstelik sen de biliyorsun ki, amımın içi tahriş olmuş durumda, acısına dayanamam!” dedim.
-“Bak aşkım, çorbayı içtik, ana yemeği de yedik, şimdi de tatlı yeme zamanı!” dedi.
-“Tatlı derken ne demek istiyorsun, anlamadım?” dedim. Ne demek istediğini gerçekten de anlamamıştım.
Bana sarılarak;
-“Yerim ben seni yavrummm! Tatlının ne olduğunu öğreteceğim sana!” dedi. Yavaş yavaş öpmeye ve okşamaya başlamıştı…
Bacaklarımın arasındaki sızı hala geçmemişti. Canım sikişmek istiyordu, ama amımın içi tahriş olduğundan canım yanabilirdi. Dudaklarımız birleşmiş öpüşürken, bir eliyle göğüslerimi, diğer eliyle de kalçalarımı okşuyordu.
Bora oldukça istekli olmasına rağmen ben tedirgindim. Kucağındayken ben uzun müddet öpüştük, koklaştık. Sonra beni yüzü koyun yatırarak, önce boynumu, sonra sırtımı, daha sonra da kalçalarıma kadar indi.
Güçlü elleriyle kalçalarımı sıkıp eziyor, sonra da gerip yalıyordu. Dolgun kalçalarımın arasındaki koyu kahverengi deliğim kaygan dil darbeleriyle kasılıyordu. Aman Tanrım, gerçekten çok hoş bir durumdu. Daha önce böylesini ne duymuş, ne de işitmiştim. Bora, resmen götümün deliğini yalıyordu.
Diliyle götümü becerirken, tarifi imkansız bir zevk alıyordum. İnlemeye başlamış, mırıldanıyordum. Bu sırada tahriş olmuş amım, iyice sulanmıştı. Bora'nın tatlısı bu olmalıydı. Yani, tatlı dediği şey, belli ki beni götten sikmesi olacaktı. Kocamın sikmekten zevk aldığı götümü, sanırım Bora da sikecekti.

Elleriyle kalçalarımı iyice germiş, yalıyordu. Yumuşak kalçalarımı hamur gibi yoğuruyordu. En az on dakikadır beni delirtmeye devam ediyordu. Üzerimden çekilerek, kalkmış yarrağını ağzıma verdi. Yalamalarının verdiği arzuyla, istekli bir şekilde onun yarağını, yalıyor emiyor ve de sıvazlıyordum. Yarrak tam kıvama gelmişti ki;
-“Aşkım, şimdi tatlı yeme zamanı! Hazır mısın?” dedi.
-“Neye hazır mıyım canım?” dediğimde,
-“Götten sikmek istiyorum seni Pelinimm!” dedi. Biraz heyecan, biraz endişe, biraz da korkuyla tedirgin olmuştum.
-“Ama been… Şeyy yani… Seninki çok kalın!” diyebilmiştim.
-“Merak etme aşkım, kayganlaştırıcı krem var. İnan bana, çok kolay olacak!” dedi.
-“Aşkım yaa… Arkamdan sikmesen olmaz mı?” dedim.
-“Gülüm, korkuyor musun yoksa? Hem bilmen gerekir ki, erkekler götten sikmeyi çok sever! Bak gör, zamanla zevk alınca sen de isteyeceksin!” dedi.
İster miyim bilemem ama, kocam götüme soktuğu gibi boşaldığından, bu tür ilişki hoşuma gitmiyordu. Üstelik Bora’nın kolay kolay boşalacağını da düşünmüyordum.
-“Domal aşkım, biraz krem süreyim, senin için de iyi olur!” dediğinde, ben de dörtayak olup dediğini yaptım.
Parmaklarına sürdüğü kremi götümün deliğine yediriyordu. Gerçekten de krem çok kaygandı ve bolca sürmüştü. Yarrağına da bolca sürdükten sonra, bacaklarımı açtı, belimi aşağı bastırıp kalçalarımı da geriye çıkardı.
Beklenen o an gelmişti. İyice sertleşmiş yarrağı, sağ eliyle tutarak götümün deliğine ayarladı. Sağa sola kayan yarrak bir türlü girmiyordu. Biraz da benden kaynaklanıyordu, çekindiğim için kendimi sıkıyor ve kasıyordum.
-“Rahat bırak kendini aşkım, gevşemeye bak!” diyordu.
Deliğime yaptığı baskılar sonucu gevşeyen delik az da olsa açılmıştı. Bora’nın işi daha da kolaylaşmaya başlamıştı. Yarrağını yavaş yavaş ileri geri hareket ettirince iyice gevşemiştim. İstese bir anda sokabilirdi, ama sokmuyordu, bekliyordu. Kremin verdiği kayganlık acımasını engelliyordu…
Birden, “Ahhhhhh!” diye bağırdım. O an yarrağının kafası deliğe girmişti. Arkamda dayanılmaz bir gerilme vardı. Yarrağını öyle sıkıştırmıştım ki, sanki boğacaktım. Önünden emekleyerek kaçmak isyordum.
Birkaç saniye bekledikten sonra kaçmamı engellercesine belimden tutmuş, yavaş yavaş ve de alıştıra alıştıra, ileri geri hareket ederek, santim santim sokuyordu. Yarrak içeri doğru girmeye başlamıştı. Zorlanıyordum, ama sesimi de çıkarmıyordum. Gövdesinin yarısı içimdeydi artık,
-“Aahhh! Aahhh! Yavaş lütfeeenn!” diye, acıyla karışık inliyordum.
Dakikalardır devam ediyordu. Devam eden bu durum karşısında daha rahat hareket etmeye başlamıştı. Nihayet sonuna kadar sokmuş ve gidip gelmeye başlamıştı. Artık resmen götümden sikiliyordum…
Bir ara götümden tamamen çıktığında, büzüğümü sıkamadığımı farkettim, kim bilir ne durumdaydı. Arkamda açık kalmış kocaman bir delik vardı, göremiyordum ama hissedebiliyordum. Kayganlaştırıcı kremden tekrar götüme sıktığında, rahat bir şekilde içime akmıştı.
Yarrağına da bolca sürdükten sonra, tekrar deliğe ayarladı. Bu sefer az bir bastırmayla girmişti. Kremden olsa gerek zorlanmamıştım. Şimdi çok daha rahat sikiyordu götümü… Saniyeler dakikaları kovaladıkça kovaladı. Kocaman yarrak içimde bir kayboluyor, bir çıkıyordu. Belimden tutmuş, hızla kendine çekiyordu. Her sokuşta süt beyaz kalçalarım sarsılıyordu.
Daha önce kocamın yaptıklarını düşündükçe o zamanlarda neden götten zevk almadığımı şimdi daha iyi anlıyordum. Bora yaklaşık 15 dakkadır sikiyordu götümü. Oysa kocam, iki üç git gelden sonra hemen boşalıyordu. Bora tam bir erkekti. Bana mı öyle geliyordu bilmiyordum, ama kocamı aldattığıma değmişti. Götten sikilirken bile zevk aldırıyordu.
Bir ara Bora;
-“Götten siktiğim için kızıyor musun bana aşkım?” diye sorduğunda,
-“Ohhhh Boraaaa! İnanamıyorum yaa, götten zevk alabileceğimi rüyamda yaşasam inanmazdım. Ben seninle kadınlığımı yaşıyorum. Beni bu zevklerden mahrum bırakma yeter!” diyebildim.
Gerçekten de zevkten inlemeye başlamıştım. Götten sikilirken, amımın dere tepe taştığını hissediyordum. Amım tahriş olmasına rağmen bir elim ordaydı. Bora götümü sikerken, ben klitorisimi okşuyordum. Yirmi dakikadır götümü sikiyordu, boşalmaya da niyeti yoktu.
Durum öyle bir hal almıştı ki, yarrağının tamamı amcığıma girmezken, şimdi tamamı götüme giriyordu. Ahlar ohlar arasında sert sert sokuyordu. Odanın içi, ‘şak şuk, şak şuk’ sesleriyle yankılanıyordu. Öyle abanıyordu ki, taşaklarını da götüme sokmaya çalışır gibiydi.
Sonra beni sırtüstü yatırıp sikmeye başladı. Sırtüstü olduğum halde götten sikerken, göğüslerimi emip, daha sonra da dudaklarıma yapışmıştı. Bu pozisyonda götümü sikerken, vücudunun amıma sürtünmesiyle kasılmaya başladım. Tanrım! Müthiş zevk alıyordum.
Arka deliğim dolu olduğu için kasılırken sıkamıyordum. Zevkten inliyor, böğürüyordum ve orgazm oluyordum. Bu boşalmayı 4. kez yaşıyordum ve rekor üstüne rekor kırıyordum.
Bora halen bitmemişti, yeniden pozisyon değiştirdik. Bu sefer o sırtüstü yatmış, ben de kocaman yarrağı kendi ellerimle götüme sokup üzerine oturmuştum. Ata biner gibi üzerine oturup kalktım. Birkaç dakika böyle devam ettik, sonra beni sağ omuzumun üzerine yatırıp, yandan sikmeye başladı götümü…
Finalde, bacaklarımı omuzuna alıp götüme soktu, tüm ağırlığıyla yüklenerek. Birkaç dakika boyunca, deliler gibi bağırıp çağırarak, küfürler ederek götümü parçalarcasına sikerken, aniden böğürmeye başladı.
Ben paramparça olmuş haldeydim ve Bora ise götümün en derinlerine boşalırken çıldırmış gibiydi. O sırada bağırtılarım evin içinde yankılanıyordu. Saniyelerce boşaldı, boşaldı, boşaldı… Sonra da yana düşerek yatağa uzandı.
İçimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. Koşarak tuvalete gittim, klozete oturdum. İçimdeki döller tamamen çıkmıştı. Tahret alırken büzüğümün hali beni oldukça korkutmuştu. Ağız kısmı öylesine açılmıştı ki, kolumu soksam girebilirdi. Zaten Bora’nın yarrağı kolum kadar sayılırdı.
Saat epey ilerlemişti, eve gitmem gerekiyordu. Banyoya geçip duşumu aldıktan sonra üzerimi giyindim. Bora salondaki koltuktaydı, dal taşak oturuyordu. Yanına oturup, dudaklarından öperek,
-"Aşkım hadi benim gitmem lazım" dedim.
Beraber evden çıktık, beni otogara bıraktı,
Arabadan inerken otobüs parasını vereyim paran yoktur aşkım dedi. Üçyüz lira verdi. 100 lirası ile otobüs bileti aldım.
İnanılmaz zevklerin yanında ikiyüz lira da para almıştım. Parayı aldığım için değişik bir duyguya kapılmıştım ve kendimi orospu gibi hissettim. O kadar değişik bir duygu ki bu. Çünkü o kadınlar hem sikişiyor, hem de para kazanıyorlardı. O anda benim de o orospulardan bir farkım yoktu. Benim amacım mutlu olmaktı ve Bora beni 2 gün boyunca o kadar güzel sikti ve o kadar güzel mutlu etti ki, para ile karşılaştırılamaz birşeydi bu. Ama en sonda aldığım o para kendimi çok tuhaf hissettirdi. İkiyüz liraya kocamı aldatmıştım. Hem de ne aldatma! Bundan sonraki buluşmalarımızda Bora bana hep 300 lira verdi. Unuttuğu zaman da ben hatırlattım. Çok farklı bir duygu.
Evin bir alt sokağında taksiden indim. Doğru dürüst yürüyemiyordum. Bacaklarım birbirine dolanıyordu. Yürürken kalçalarımı kontrol edemiyordum. Komşular anlayacak diye ödüm kopuyordu. Sorun yaşamadan kendimi eve attım.
Yarım saat sonra yatakta ölü gibi yatıyordum. Kocama da geldikten sonra bir hafta boyunca yanaşmadım. Çünkü götümün deliği öylesine gevşemişti ki, sikildiğimi anlamamasına imkan yoktu.
O gün Bora’yla yaşadıklarım sadece bir başlangıç oldu ve beni aklımın ucundan geçmeyen çeşitli maceralara sürükledi…
596 notes
·
View notes
Text
Sarhoş Karımı Arkadaşım Sikti Ben İzledim
Tüm yaşam biçimimi ve anlayışımı değiştiren olay, karımla küçük bir işimizi halletmek için gittiğimiz Ankara’da, öteden beri arkadaşımız olan Fehmi’nin evinde meydana geldi. Aslında üçümüz de alabildiğine sarhoştuk. Arabayı evin önüne park ettikten sonra kapıya kadar olan bir kaç metrelik mesafeyi yürürken en az yalpalayan, yine de bendim.
Fehmi elindeki anahtarı deliğe sokmaya çabalarken, karım da duvara dayanmış, gülüp duruyordu. Akşamın erken saatlerinde gittiğimiz bir restoranda içmeye başlamış, sonra bir bara gitmiştik. Bütün bunlardan sonra kafayı bulmak normaldi tabii. Ankara’ya o gün öğlen saatlerinde varmış ve Fehmi’yi bulmuştuk. Oradaki işimizi bir kaç saat içinde bitirmiştik gerçi ama, Fehmi kalmamız için ısrar etmişti. Karısı 3 günlüğüne İzmir’e gitmişti ve evi boştu. Karımla bana kendi yataklarını vereceğini söylüyordu. Biraz onu kırmamak için, biraz da yapacak önemli bir işimiz olmadığından, sonunda teklifini kabul etmiştik. Doğal olarak akşamın programını da Fehmi yapmıştı. Ender takıldığımız içkili bir muhabbet, değişiklik olur diye düşünmüştük biz de. Doğrusunu söylemek gerekirse, oldukça eğlenmiştik. Tek eksikliğimiz, karımla benim kılığımızın pek uygun olmamasıydı. Akşam İstanbul’a dönmeyi planlayarak yola çıktığımız için, ikimiz de spor şeyler giymiştik. Benim üstümde bir bluejean pantolonla kısa kollu ince bir gömlek vardı. Karım da kısa bir bluejean etekle kolsuz bir beyaz t-shirt giymişti. Restoranda neredeyse hiç kadın müşteri yoktu. Fehmi’yi tanıdıkları için, bizi dipteki set üstünün en öndeki masasına almışlardı. Bir de dip taraflardaki bir masada iki kadın vardı. Biraz bundan, çokluk da karımın görüntüsünden olmalı, çevredeki erkeklerin ilgisi hep bizim masanın üstünde olmuştu tabii. Ama aşırı bir şey yapan yoktu. Bu, anladığım kadarıyla oradakilerin çoğunun Fehmi’yi tanımalarından kaynaklanıyordu. Karımın gittiğimiz her yerde erkeklerin ilgisini çekmesine alışık olduğum için, olanları yadırgamamıştım. Ayrıca adamlara hak da veriyordum. Alkol, her zaman karımın biraz çözülüp rahatlamasına neden olurdu. Yemekte içtiğimiz şaraplar da, aynı etkiyi yaratmıştı üstünde. Dış taraftaki iskemlesinde, biraz aşağıda kalan asıl salona göre bir balkondaymışcasına otururken, zaten oldukça kısa olan eteği sıyrılmış ve bacakları bütün güzelliğiyle meydana çıkmıştı. Kapanmak için bir çaba da harcamıyordu. T-shirt’ü kollarıyla omuzlarını açıkta bırakıyordu. Küçük, ama yuvarlak ve dimdik memeleri incecik pamuklu kumaşın altından belli oluyor, zaman zaman birer düğme gibi kabaran meme başları, sutyen giymemiş olduğunu kanıtlıyordu. Gerçi başkaları farkında değildi ama, ben kilotu da olmadığını biliyordum. Nefret ederdi kilot giymekten.
Oradan çıktıktan sonra gittiğimiz barda ise karımın hareketleri daha da rahatlaşmıştı. Tezgahın önündeki yüksek taburelerde oturduğumuz için çevredekilere unutamayacakları bir bacak şovu sergilemişti. Onun kendini göstermekten hoşlandığını öteden beri biliyordum. Üstelik bu durum, benim de garip bir biçimde hoşuma gidiyordu. Sonuçta, bir takım adamlar karımı ağızları sulanarak seyrediyordu en çok. Nasıl olsa benim karımdı o. Neyse, sonunda iyice sarhoş bir halde, Fehmi’nin evindeydik işte. Önce o bize yardım etti ve yatacağımız yatağın çarşaflarını değiştirdik. Sonra da biz ona, salonun ortasına bir yer yatağı hazırlamakta yardımcı olduk. Hava sıcaktı ve terlemiştik. Karım, duş yapmak üzere banyoya girdi. Ben de Fehmi’yle oturup çene yapmaya başladım. Tam bir sarhoş muhabbetiydi yaptığımız. Bir süre sonra karım da geldi yanımıza. T-shirt’ünü hafif ıslak vücuduna yeniden geçirmiş, eteğinin yerine de, beline bir havlu sarmıştı. Ama bu bir banyo havlusu değil, yalnızca büyücek bir yüz havlusuydu galiba. Hem ensizdi, hem de uzunluğu tam yetmediği için, sol bacağınının üstünde derin bir yırtmaç oluşmuştu. Kısacası, eteği üstündeyken bundan çok daha derli toplu görünüyordu. T-shirt de, vücudunun bazı yerlerine, bu arada memelerine iyice yapışmıştı. Saçını ıslatmamıştı. Koltuklardan birine oturup, bizi dinlemeye başladı. Ben de duş yapmak istiyordum. Onları salonda bırakıp banyoya gittim. Sonra da soyunup, sıcak suyun altına girdim. Doğrusu çok iyi gelmişti bu. Duşta ne kadar kaldım, tam bilmiyorum. Sonunda ben de belime bir havlu sararak dışarı çıktım. Niyetim artık karımı alıp yatmaktı. Ama hevesim kursağımda kaldı. Salonun kapısına geldiğim anda, olduğum yerde çakılıp kalmama neden olan bir manzarayla karşılaştım. Karım, Fehmi için hazırladığımız yatakta, yüzüstü yatıyordu. Kollarını iki yanına uzatmış, başını yastığı koymuştu. Gözleri kapalıydı. Fehmi ise yatağın yanında, dizlerinin üstünde oturmuş, karımın sırtıyla omuzlarına masaj yapıyordu. Herhalde masajdan önce yatmaya hazırlanmış olmalıydı ki, soyunmuş, bir tek donla kalmıştı.
Ama kapının önünde çakılıp kalmama neden olan, elbetteki bunlar değildi. Sezgilerim, garip bir şeyler döndüğünü algılamıştı aniden. Bir adım geri atıp, holün karanlığında kaldım. Beni kolayca farkedemeyecekleri bir pozisyondaydım şimdi. Salonun ortasındaki yatak bana göre yanlama durduğu için, onları yandan seyrediyordum. Karımın yüzünde, çok iyi tanıdığım o buram buram seks kokan ifade vardı. Kendini sırtında dolaşan ellere bütünüyle bırakmıştı. Fehmi de yaptığı şeye son derece konsantre olmuş görünüyordu. İkisi de benim varlığımı, her an duştan çıkıp yanlarına gelebileceğimi unutmuş gibiydiler. Acaba ne olacaktı bu işin sonu? Kalbim küt küt atıyor ve heyecanla bekliyordum. Fehmi’nin elleri şimdi karımın beline inmiş, sonra da iki yandan koltuk altlarına doğru gidip gelmeye başlamıştı. Yaptığı da, artık masaj olmaktan çıkmışa benziyordu. Düpedüz okşuyordu karımı. Onun da bu durumdan hiç şikayeti yoktu doğrusu. Aksine, son derece hoşlandığı belliydi. Ağzından küçük memnuniyet mırıldanmaları çıkıyordu. Bunların Fehmi üstünde etkili olacağı açıktı. Yüzünü dikkatle inceliyordum. Hafifçe gerilmişti. Heyecanlı olduğu belliydi. Sonra daha rahat hareket edebilmek için olmalı, dizleri üstünde doğruldu. Tanrım; siki kalkmış, donunun önünü bir çadır gibi kabartmıştı. Aynı anda benim sikimin de alabildiğine kalkmış olduğunu farkederek şaşırdım. Neler oluyordu böyle? Seyrettiklerim beni kızdırıp kıskançlıktan çıldırtacak yerde, tahrik olmama neden olmuştu. Nefes bile almadan seyrediyordum. Karım kendini iyice kaptırmıştı şimdi. Belinin büküldüğünü ve kalçalarının yataktan hafifçe yükseldiğini görüyordum. Fehmi de farkındaydı bunun. Dizleri üstünde yürüyerek, yatağın başucuna doğru gitti. Şimdi karımın baş tarafında duruyor ve az önce belinden koltuk altlarına doğru yaptığı masaj hareketini, şimdi koltuk altlarından beline doğru yapıyordu.
Daha da büyümüştü siki. Elleri de giderek daha aşağılara doğru inmeye, karımın belinde sarılı küçük havlunun kenarlarına kadar uzanmaya başlamıştı. Parmakları, her aşağı gidişinde havlunun altına doğru uzanıyor, bu da onun iyice gevşemesine neden oluyordu. Karımın kalçaları iyice hareketlenmişti bu arada. Artık küçük hareketlerle kıvrılıp bükülüyor, aşağı yukarı, sağa sola yavaşça çalkalanıyordu. Fehmi sonunda, karımın belindeki havluyu tamamen çözdü. Şmdi o baş döndürücü yuvarlaklıktaki kalçalar, ikimizin de gözleri önündeydi. Ama Fehmi’nin bana göre ciddi bir avantajı vardı. Ellerini karımın yumuşacık kalçalarının üstünde dolaştırabiliyordu. Duruşu biraz garipti. Dizleri, karımın baş tarafında yere dayalıydı. Ellerini karımın kalçalarına götürebilmek için, vücudunu öne doğru eğip, uzatmak zorunda kalmıştı. Bu durumda, donunu yırtacakmış gibi duran siki de, karımın başının üstüne geliyor, neredeyse değecekmiş kadar yakın duruyordu. Karımın ağzından çıkan mırıldanmalar, artık inlemeye dönüşmüştü. Kalçalarının okşanmasından ne kadar hoşlandığını biliyordum. Doğrusu Fehmi de işini biliyor elinin altındaki beyaz yuvarlakları sanki yoğuruyordu. Karım artık kalçalarını iyice kaldırmıştı. Birden sol elini uzattığını ve Fehmi’nin donun altından bile büyüklüğü belli olan sikini kavradığını gördüm. - “Ohhhh ne güzel…” dedi, memnuniyetini belli eden bir sesle, “Ne kocamansın böyle…” Parmakları kıpır kıpır oynuyor, sikin üstünde dolaşıp duruyordu. Sonra öteki elini de götürdü oraya ve Fehmi’nin donunu aşağı çekmeye başladı. Acele ediyor, onun çıplak sikini bir an önce eline almak istiyordu. Bunu başardığı zaman da, duyduğu mutluluğu yüksek sesle dile getirdi: - “Oh yavrum… Nasıl kalkmış bak… Öyle güzel ki…” Fehmi’nin sesi çıkmıyordu bu arada. Gözlerini kapamış, sikini karımın ellerine bırakmıştı. Kendi elleriyse karımın kalçalarını yoğurmaktan vazgeçmemişti tabii. Üstelik şimdi parmakları, o muhteşem yuvarlaklıkların arasına girmeye de başlamıştı. Bu temasın karıma büyük zevk verdiğini görüyordum. - “Oyna benimle n’olur yavrum…” dedi, parmakları Fehmi’nin en dibinden kavradığı sikini sıvazlarken, “Oyna hadi…” Sonra başını kaldırdığını gördüm. Ağzı açıldı ve dudakları elindeki sikin şişmiş başına kapanıverdi. Tek bir harekette, yutabildiği kadarını yutmuştu. Bu Fehmi’nin bütün vücudunun titremesine neden oldu. Karımın ağzının ne kadar marifetli olduğunu benden iyi kimse bilemezdi. Bu bakımdan arkadaşımın neler hissettiğini tahmin edebiliyordum. Nitekim kalçaları hareketlenmişti bile. Önce küçük küçük hareket ediyordu. Sonra hızlanmaya başladı ve sonunda öyle bir hale geldi ki, artık yaptığının tek bir tanımlaması olabilirdi. Karımı ağzından sikiyordu Fehmi.
Bütün bu olup bitenler, heyecanımın son kertesine yaklaşmasına neden olmuştu. Bir kaç dakika öncesine kadar aklımın ucundan bile geçiremiyeceğim şeyler oluyordu gözlerimin önünde. Sevgili karımla ortak arkadaşımızın yaptıkları şeyleri seyretmek başımı döndürüyordu. İçimi dolduran, yalnızca yalın seks duygusuydu. Olup biteni son derece tahrik edici buluyordum. Sikim patlayacakmış gibiydi.
Karımla Fehmi, dönüşü olmayan bir yola girmişlerdi artık. Fehmi’nin nefes alışları derin ve sesliydi. Karımın ağzı ise doluydu ve iniltileri artık burnundan çıkıyordu. Kendilerinden geçmiş gibiydiler. Fehmi’nin vücudu alabildiğine gerilmişti. Çok dayanamıyacağına emindim. Karımın içe hafifçe çökmüş yanaklarından, ağzındaki siki, sanki içini boşaltmak istiyormuş gibi emdiğini anlıyordum. Kalçaları da, artık yatağın üstünde delice çalkalanmaya başlamıştı.
Birden Fehmi’nin kasıldığını gördüm. Aynı anda karımın burnundan daha da şiddetli bir inilti çıktı. Mümkünmüş gibi daha da hırsla emiyordu şimdi. Gırtlağı da durmadan oynuyordu. Tanrım; tohumlarını karımın ağzına fışkırtıyordu Fehmi. O da, dışarıya damla bile kaçırmadan, hepsini yutmakla meşguldü. Sonra onun vücudu da kasılıverdi. Kalçaları titremeye başladı.
Karım da zirveye ulaşmıştı.
Sonra Fehmi’nin doğrulup geri çekildiğini gördüm. Karımın ağzından çıkan siki yarı inmişti. Dizlerinin üstüne oturdu. Karım ise, yorgun bir halde yüzükoyun yatmayı sürdürüyordu. Acaba bitmiş miydi her şey? Artık beni akıllarına getirecekler miydi? Ne yapacağımı bilememenin karasızlığı içinde bocalayıp duruyordum. Ama Fehmi yeniden hareketlendi.
Yine dizlerinin üstünde yürüyerek, yatağın alt tarafına geçti ve oturdu. Sonra elleri uzanıp yeniden karımın kalçalarını okşamaya başladı. Şimdiki pozisyonunda okşadığı yerleri görebiliyordu da. Elleri yeniden vücudunda hissetmek, karımın da hareketlenmesine neden olmuştu. Kalçaları tekrar oynamaya başlamıştı bile. Fehmi okşayıp mıncıklamayı sürdürdükçe de, hareketleri belirginleşiyordu. Fehmi eğilip başını arkadan onun kalçaları arasına soktuğunda ise, çıldıracak gibi oldu karım.
- “Ohhhhh…” diye inledi, “Ohhh ne güzelsin… Ohh yala hadi beni… Hadi yala beni n’olursun…”
Anlaşıldığı kadarıyla, Fehmi’nin de başka istediği yoktu. Ağzını kocaman açmış, karımın amına yapıştırmıştı. Şapırtılı sesler çıkararak yalıyordu. Her şey bitti zannederken, yeni bir heyecan dalgası sarmıştı tüm benliğimi. Az önce karımın ağzını sikmişti. Şimdi de onu yalıyor, yatağın üstünde çırpınıp kıvranmasına neden oluyordu. Mahvolmuştu karım.
- “Oh çok güzel… Ohhh çıldırtacaksın beni yavrum… Sok dilini içime öyle n’olur… Ohhhhh…”
Manzara gerçekten müthişti. Karım artık dizlerinin üstünde duruyordu. Ama omuzları ve memeleri hala yatağa yapışıktı. Kalçaları böyle havadayken, dayanılmayacak kadar güzel, karşı koyulamayacak kadar tahrik ediciydi. Fehmi kendini tümüyle kaptırmıştı şimdi. Bu arada ben de kritik bir noktaya gelmiştim. Sikim zonklamaya başlamıştı artık. Belimdeki havluyu çözüp, onu biraz rahatlatmam gerekiyordu. Elimi değdiğim anda patlayacağımı biliyordum.
Fehmi’nin elleri, karımın kalçalarına birer pençe gibi yapışıp, o şahane yuvarlakları iyice birbirinden ayırmıştı. Diliyle yaptıklarını tam göremiyordum ama, karımın haline bakarak biraz tahmin edebiliyordum. Kollarını iki yana açmış, tırnaklarını sanki yatağa geçirmeye çalışıyordu.
- “Oouuvvv…” diye inledi birden.
Beli bükülmüş, vücudunu kasılmıştı. Karın adaleleri dalgalanıyordu. Zirveye ulaşmıştı yine. Ama Fehmi onu bırakmaya niyetli görünmüyor, ağzının altındaki güzelim amı yalamayı sürdürüyordu. Dudakları ve burnu, karımın kalçaları arasında kaybolmuştu. O neredeyse her noktasını ezbere bildiğim yere şimdi başka bir ağız yapışmış, içine başka bir dil girmişti. Normalde bunun beni kıskançlıktan çıldırtması gerektiğini biliyor, ama, o anda tam tersi duygularla dolu olduğumu farkedip şaşırıyordum. Büyülenmiş gibi seyrediyordum. Karım kendini biraz toplamıştı bu arada. Kalçalarını Fehmi’nin yüzüne bastırıyor, çıldırtıcı hareketlerle sağa sola kıvırıyordu. - “Götümü da yala n’olur…” dedi Fehmi’ye, “Hadi canım… Biraz da götüme sok dilini olur mu..? Hadi n’olur götümü yala yavrum…” Her sözü, beynime bir ok gibi saplanıyordu. O küçük deliğinin ne kadar duyarlı olduğunu, benden iyi kim bilebilirdi ki? Fehmi’nin karımın kalçaları arasına gömülü başının biraz yukarıya kaydığını gördüm. Aynı anda karımın vücudunu tekrar kıvranıp bükülmeye başladı. - “Ahhh sen… Sen… Mahvediyorsun beni… Biliyorsun değil mi nasıl mahvettiğini beni..? Ohhhhh…” Birden durdu Fehmi. Sonra da dizlerinin üstünde doğruldu. Siki yeniden kalkmış, kocaman olmuştu. Tıpkı kıvrık bir yay gibiydi. Karımın kalçalarına yapışıp ona doğru sokuldu. Sikinin morarmış başının, o başdöndürücü yuvarlakların arasına daldığını gördüm. Bu temasla, karımın tüm vücudu, elektrik akımına kapılmış gibi titredi. Kalçaları hırsla geri gittiler. Aynı anda Fehmi de bastırdı. Kocaman siki, bir anda kayboluverdi. - “Ohhh ne güzel geçirdin…” diye inledi karım, “Ohhh yavrum ne güzel soktun… Hadi sik beni n’olursun… Ohhhh hadi sik beni…” Şimdi gözlerimin önünde, daha da müthiş bir manzara vardı. Karımın omuzları ve memeleri hala yatağa yapışık, kalçaları alabildiğine havadaydı. Fehmi ise iki eliyle onu incecik belinden kavramış, hırsla sikiyordu. Tanrım; hem de ne biçim sikiyordu.
Karım artık konuşamaz haldeydi. İnlemeleri, giderek küçük çığlıklara dönüşmeye başlamıştı. Tekrar gelmek üzereydi. Zevkten uçmuş gibiydi. Bir süre sonra da, kıvranmaları çırpınma halini aldı. An meselesiydi zevkin doruğuna çıkması. Birden derin bir inleme çıktı ağzından. Kalçaları hırsla geriye gitti. Getiriyordu.
Kendimi tutmama olanak kalmadığının farkındaydım. Elimi, neredeyse kendiliğinden sikime gitti. Daha parmaklarımın değdiği anda da fışkırtmaya başladım. Peşpeşe salvolar halinde, holdeki halının üstüne boşalıyordum. Gözlerim kararmıştı.
Tekrar onları seyredebilecek hale geldiğimde, Fehmi karımın arkasından uzaklaşmıştı. Kocaman siki, karımın sularıyla sırıl sıklam ıslanmıştı. Pırıl pırıl parlıyor ve daha da muhteşem görünüyordu. O daha getirmemişti. Başka planları vardı. Karımı kalçalarından tutup, sırtüstü çevirdi yatakta. Sonra da üstüne uzanıverdi. Erkekliği, bir anda karımın apış arasına dalmıştı bile. Kalçaları küçük hareketler yapıyordu. Sonra birden sert bir hareketle bastırdı.
- “Ohh yine geçirdin bana yavrum…” dedi karım, kolları Fehmi’nin boynuna dolanırken, “Hadi sik beni yine… Sok sikini içime hadi… Ohhh hadi sik beni n’olur…”
Fehmi, ellerini iki yandan götürüp karımın kalçalarının altına sokmuş, o yumuşacık yuvarlakları avuçlamıştı. Bir süre sonra da, ağzı, karımın aralık dudaklarının üstüne kapandı. Şimdi yavaş yavaş, acele etmeden sikiyordu. Karım da, bacaklarını onunkilere dolamış, kalçalarının yukarı hareketleriyle her hamlesine karşılık veriyordu. Birbirleriyle boğuşmakta olan dillerinin çıkardığı sesleri duyuyordum ve sikim yeniden kalkıp, kazık gibi kesilmişti. Benim varlığımı tümüyle unutmuş olmaları gerektiğini düşünüyordum ki, karımın vücudunun birden kasıldığını gördüm. - “Ahhh sen beni öldüreceksin…” diye inledi, ağzını Fehmi’den kurtarıp; “Ahh ne güzel soktun parmağını götüme… Ohhh küçük bir sik gibi parmağın… Ahh yavrum gelicek yine… Yine getiriyorsun beni… Ohhh yine yavrum… Immmhhhh…” Tüm vücudunu dalgalanıyordu yine. Amı sikle, götü parmakla doluydu ve yine zirveye çıkıyordu. Yorulmak bilmez gibiydi Fehmi. Doğrusu böylesine usta olduğunu aklıma bile getirmemiştim. Daha ne kadar dayanacaktı acaba? Daha ne kadar sikecekti karımı? Yeniden alabildiğine tahrik olmuştum. Gözlerimi üstlerinden ayıramıyordum bir türlü.
Sonra Fehmi durup, biraz doğruldu. Elleri karımın bacaklarını diz altlarından yakalayıp yukarı kaldırarak, karnına doğru bastırdı. Daha da doğruldu. Şimdi ikiye katlanmış gibiydi karım altında. Tabak gibi açılmıştı. Pür dikkat kesilmiştim artık. Karımın en çok sevdiği şeydi böyle alta alınıp eze eze sikilmek. Şimdi de onu yaşıyordu işte. Sanki yatağa çivilemek istermiş gibi, hırsla, vura vura sikiyordu Fehmi onu. Ben de, her şeyi en ince ayrıntısına kadar görebiliyordum şimdi. Fehmi’nin kocaman siki, karımın içinden en ucuna kadar çıkıyor, sonra tekrar dibine kadar giriyordu. Bir piston gibi sokup çıkartıyordu karıma.
Karım iyice dağılmıştı artık. Fehmi her dibine kadar geçirdiğinde yeni bir çığlık kaçıyordu ağzından. Başını kaldırmış, içine girip çıkan siki seyrediyordu. Kelimenin tam anlamıyla zevkten uçmuştu. Fehmi onu sikiyor, sikiyor, sikiyordu. Sanki hiç durmayacakmış, hiç bitirmeyecekmiş gibi sikiyordu karımı. Ya da, en azından bana öyle geliyor olmalıydı. Bu yüzden de, birden kasılıp inlediğinde biraz şaşırdım. Sonra tekrar dibine kadar soktu karımın içine. Kıçının yanakları titriyor, açılıp kapanıyordu. Tanrım, tohumlarını boşaltıyordu karımın içine. O güzelim amının en dibine fışkırtıyordu.
Bu karımın da çıldırmasına neden olmuştu. İçindeki sikin patlayıp sıvılarını fışkırtmaya başlamasıyla aynı anda, o da gelmeye başlamıştı. Zangır zangır titriyordu.
Öyle üstüste, yığılıp kaldılar.
Artık her şeyin bitmiş olması gerektiğini düşünüyordum. İkisi de baygın gibiydiler. Hızla ne yapacağıma karar vermeye çalışıyordum. Bu arada Fehmi’nin kımıldadığını ve önce karımın üstünden yuvarlanarak indiğini, sonra da yatağın kenarına oturduğunu gördüm. Yüzü bana dönüktü. Yorulmuştu ve sarhoşluğu yüzünden okunuyordu. Ayağa kalkacak olursa, bulunduğum yerden uzaklaşmaya karar vermiştim. Ama buna gerek kalmadı. Karım yattığı yerden elini uzattı ve Fehmi’nin şimdi iyice inmiş olan sikini okşamaya başladı. Tanrım, hala doymamıştı galiba. Fehmi’nin aksine, hiç de yorulmuş görünmüyordu.
Ne kadar yetenekli olduğunu çok iyi bildiğim parmakları, ilk başlarda yalnızca araştırıcıydı. Sonra küçük kıpırdanmalar başladı, Fehmi’nin küçülüp yapış yapış olmuş sikinde. Bu kadarı bile yetti karıma. Önce doğruldu yatağın üstünde, sonra da pozisyonunu değiştirip, başını onun kucağına götürdü. Her şey tam karşımda cereyan ediyordu ve en küçük ayrıntıları bile görebiliyordum. Karım dilini çıkarıp elindeki sikin başını yalamaya başlamıştı. Sonra dudakları aralandı ve Fehmi’nin yarı kalkmış siki ağzında kayboluverdi. Yanakları yine içeri çökmüştü. Hırsla emiyordu. Amacı belliydi. Biran önce kalkmış bir sike kavuşmak istiyor, başını Fehmi’nin kucağında yukarı aşağı hareket ettiriyordu.
Doğrusu tahmin etmediğim kadar çabuk kalkıyordu Fehmi’nin siki. İlk başlarda, karımın her başını aşağı bastırışında Fehmi’nin kasıklarındaki kıllara kadar inen dudakları, ağzının içindeki sik büyüdükçe, giderek daha yukarlarda kalmaya başlamıştı. Bunu görmek beni yeniden ve alabildiğine tahrik etmişti. Karım da çok tahrik olmuştu bu durumdan. Yine burnundan gelen memnuniyet mırıltıları çıkarıyordu.
Fehmi’nin yüzünde ise şaşırmış bir ifade vardı. Galiba sikinin yeniden ve bu kadar çabuk kalkmasına akıl erdirememişti. Karım birden başını kaldırıp doğruldu. Şimdi parmakları Fehmi’nin yeniden kocaman olmuş sikine dolanmış, sıvazlıyordu. Öbür eliyle onu göğsünden itip yatırdı yatağa ve bir anda ata biner gibi üstüne çıkıverdi. Sonra elindeki organı amına getirip dayadı ve oturdu üstüne. O kocaman şey, bir anda kayboluverdi.
Şimdi tarifi imkansız, müthiş bir manzara vardı gözlerimin önünde. Karım, elleriyle dizlerini Fehmi’nin iki yanında yatağa dayamış, içine gömülmüş sikin üstünde adeta dans etmeye başlamıştı. Ve ben her şeye tam karşıdan bakıyordum. Karımın o çıldırtıcı kalçalarının hareketleri başdöndürücüydü. Bembeyaz yuvarlaklar, sağa sola, yukarı aşağı hareket ederken, Fehmi’nin siki içine girip çıkıyordu. Sonra biraz daha öne eğildi. Artık amının şişmiş dudaklarını bile görebiliyordum.
Karımın benden yalnızca bir kaç metre uzakta böyle sikişmesini seyretmek o kadar tahrik ediciydi ki, şimdiye kadar hiç bu kadar tahrik olmadığımı düşünüyordum. Kalçalarını her kaldırışında içindeki sik en ucuna kadar çıkıyor, sonra her oturuşunda dibine kadar giriyordu. Amının dudakları alabildiğine şişmiş, Fehmi’nin sikini bir eldiven gibi sarmıştı. Hepsinin üstünde de, o küçük göt deliği, tüm baştan çıkarıcılığıyla göz kırpıyordu sanki. Gözlerimi ayıramadan, büyülenmiş gibi seyrediyordum her şeyi. - “Ohhh çok güzel yavrum…” diye inledi birden, “Ahhhh sikilmeye doyamıyorum bir türlü… Ohhh çok güzel…” Fehmi’nin sesi çıkmıyordu. Öylece yatıp kalmıştı. Her şeyi karım götürüyordu. Ama, siki kocamandı Fehmi’nin. Anladığım kadarıyla, karımın da ondan başka bir istediği yoktu. Dilediği gibi, canı çektiğince hareket ediyor, o kocaman siki kullanarak zevkten uçuyordu. Hareketleri biraz hızlanmıştı artık. - “Sakın getirme…” dedi Fehmi’ye, “Ohh, sakın getirme olur mu?” Şimdi yeniden doğrulmuştu Fehmi’nin üstünde. Tıpkı bir atın üstünde oturuyor gibiydi. Sonra bir elini kalçalarına götürdü. Önce biraz okşadı kendini. Elinin yavaş yavaş kalçalarının arasına doğru gittiği farkettiğimde, ne yapacağını da anlamıştım. Artık orta parmağını kalçalarının arasına sokmuştu. Sonra orada bir çiçek gibi duran küçük götüyle oynamaya başladı. - “Immmhhh…” diye inledi aynı anda, “Ohhh çok güzel… Ohhhh…” Parmağını yavaşça bastırıp içeri soktuğu anda da, tüm vücudu titremeye başladı. Ağzından küçük çığlıklar çıkararak, yine getiriyordu. Kalçaları çırpınıyor, ileri geri, sağa sola çalkalanıyordu. Birden duruldu. Fehmi daha gelmemişti tabii. Ama hareket etmiyor, hala öylece yatıyordu. Sonra karım yavaşça dizlerinin üstünde doğruldu. Fehmi’nin organı, şimdi içinden çıkmıştı. Ne yapmak istiyordu acaba? Tepeden tırnağa merak kesilmiş, izliyordum. Sonra karımın elinin bacaklarının arasından uzandığını ve parmağının amına girdiğini gördüm. Ama çok kısa sürdü bu. Hemen götüne götürdü parmağını. Sonra tekrar amına ve tekrar götüne. Tanrım; kendini götten sikilmeye hazırlıyordu. Fehmi’nin kocaman sikini küçük götüne alabilmek için, vıcık vıcık olmuş amındaki kaygan sıvıları alıp oraya sürüyordu. Sonunda parmağını, o küçük deliğe sokup çıkarmaya başladı. Kalçaları, neredeyse aynı anda yeniden hareketlenmiş, kıvrılıp bükülmeye başlamıştı. Bütün bunları seyrederken, benim sikim de patlama noktasına gelmişti yeniden. Karımın götüyle oynamaktan vazgeçip Fehmi’nin sikini tuttuğunu, sonra kalçalarını biraz ileri götürüp, onun koca bir mantara benzeyen başını o küçük deliğe dayadığını görünce, daha da heyecanlandım.
Fehmi de heyecanlanmıştı. Kalçalarını yataktan kaldırıyor, sikini karımın götüne sokmaya uğraşıyordu. - “Ohh yavaş…” dedi karım, “Yavaş ol n’olursun… Öyle büyük ki sikin…” O küçük deliğin açıldığını, Fehmi’nin kocaman sikinin yavaş yavaş içine girdiğini görebiliyordum. Hemen hemen yarısını almıştı ki içine, ufak ufak hareketlenmeye başladı. Kalçaları yine yukarı aşağı, sağa sola oynamaya başlamıştı. Fehmi’nin siki, hafif hefif girip çıkıyordu artık. Her aşağı bastırışında da, biraz daha çok alıyordu içine. Sonunda kalçaları, Fehmi’nin kasıklarına yapıştı. Kısa bir süre, hiç hareket etmeden durdu karım. Sonra yeniden götündeki sikin üstüne oturup kalkmaya başladı. Adaleleri iyice gevşemişti artık. Fehmi’nin siki, bir piston gibi girip çıkıyordu içine. O kocaman şey, bir olduğu gibi meydana çıkıyor, bir tümüyle kayboluyordu. - “Hadi getir şimdi yavrum…” dedi karım, “Ohhh hadi getir içime… Ohhhhh hadi fışkırt tohumlarını karnımın içine… Ohhh hadi n’olur…” Fehmi’nin artık kendini alabildiğine kaptırdığını görebiliyordum. Dağılır gibi olan ilgisi, siki karımın götüne girer girmez yeniden toplanmıştı. Ellerini kaldırıp, karımı belinin iki tarafından kavramış, alttan bastırarak, sanki mümkünmüş gibi daha çok sokmak istiyordu. Karımın sım sıkı göt deliğinin, onun aklına başından almasına şaşmıyordum. Bu arada karım da, kelimenin tam anlamıyla kendinden geçmişti. Bir elinin parmaklarını saçlarının arasına sokmuş, içindeki sikin üstünde dansediyordu sanki. Birden garip bir homurtu çıktı Fehmi’nin ağzından. Getiriyordu. Hem de bayağı iyi getiriyordu. Karımın götüne girip çıkmakta olan sikinin iki yanından, beyaz damlaların sızdığını görebiliyordum. Daha da baş döndürücü bir manzaraydı bu. Sonra karımın da beli gelmeye başladı. İnliyor, çırpınıyor, titriyordu.
Bir süre öylece kaldılar. Sonra karım yavaşça doğrulup, Fehmi’nin üstünden kalktı. Bu sefer her şeyin bittiğine emindim. Fehmi, baygın gibi yatıyordu yatağın üstünde. Karımın yatağın bir köşesine savrulmuş havlusuna elini uzattığını görünce, hemen toparlandım ben de. Sessizce yatacağımız odaya gidip, yatağın üstüne oturdum. Çırılçıplaktım ve sikim neredeyse patlayacak haldeydi. Acaba önce banyoya mı gidecekti karım? Onun sarhoş olduğunu unutmuştum her halde. Doğruca odaya geldi. Havluyu beline sarmak zahmetine bile katlanmamıştı. Yatağın ucunda ayakta durduğunda, zayıf gece lambasının ışığında gözgöze geldik. Sarhoş, yarı kaymış ve mest olmuş gözlerle baktı bana. Sonra gözleri, dimdik duran sikime takıldı. T-shirt”ünü de çıkartıp attı ve yanıma uzandı yavaşça. Öpüşmeye başladık. Dili bir anda ağzımın içine kaymıştı. Elini sikime götürdü. Az önce Fehmi’nin sikini sıvazlayan parmakların temasını hissetmek beni çıldırtmıştı sanki. Biraz daha bana dokunmasına izin versem, kendimi tutamayıp, fışkırtmaya başlayacaktım. Ağzımı onunkinden kopardım ve başını aşağıya doğru ittim hafifçe. Ne istediğimi anlamıştı. Dilinin sikimin başına şöyle bir değmesi bile yetti benim için. Bir top gibi patladım. İlk salvo yüzüne geldi karımın. Sonra ağzını alabildiğine açıp, sikimi yutuverdi. Artık ağzının içine fışkırtıyordum. O da deli gibi emiyordu. Vücudu titremeye başlayınca, onun da getirdiğini anladım. Tek bir damla bırakmayıncaya kadar emdi sikimi. Sonra, başı hala karnımda, öylece kaldı. Artık yorulmuştu galiba. Ama ben bu kadarıyla yetinmek niyetinde değildim. Daha yeni getirmiştim ama, sikim hala taş gibi sertti ve onu sikmek istiyordum. Kısa bir süre önce seyrettiklerim, gözümün önünde uçuşuyordu. Fehmi’yle sikişmelerinin tüm ayrıntılarını hatırlıyor ve giderek daha çok tahrik oluyordum. Doğrulup, dizlerimin üstüne kalktım. Karım, dizlerini karnına çekmiş, sağ yanına yatmıştı. Elimi kasıklarına götürdüm. Tanrım, vıcık vıcıktı. Amının dudakları da, götü de alabildiğine açıktı. Fehmi’nin tohumları her yere bulaşmıştı. Başım dönüyordu. Parmaklarımın teması, onun da ürperip kıvranmasına neden olmuştu. Başparmağımı amına, orta parmağımı götüne soktum. - “Ohhh sevgilim…” diye inledi, “Hadi sik beni n’olursun…”
Parmaklarımı çıkarıp baktım. Fehmi’nin belleri, şimdi elime bulaşmıştı. Ne olduğunu, neden olduğunu tam anlıyamıyordum ama, bu daha da çok tahrik olmama neden olmuştu. Elimi uzatıp, karımın sağ bacağını aşağı çektim. Sol bacağını da iyice karnına doğru bastırdım. Sonra sokulup, sikimi o vıcık vıcık bel dolu amına dayadım ve tek harekette dibine kadar geçirdim.
-“Ohh ne güzel soktun sevgilim…” dedi karım, “Hadi sik beni… Ohh hadi sik…”
Amı iyice gevşemişti. Sokup çıkarmaya başladım. Garip, şakırtılı sesler çıkıyordu. Bunu son derece tahrik edici buluyordum. Başım dönüyordu ve hırsla sikiyordum karımı. Taşakyarımın, birbirine karışmış sıvılarla sırıl sıklam ıslandığını hissediyor ve daha da çok tahrik oluyordum.
Sonra amından çıkarıp, götüne dayadım sikimin başını. Öyle gevşemiş, öyle açıktı ki, neredeyse kendiliğinden içine kayıyordu. Götüne geçirmem, karımın da çok hoşuna gitmişti. İnlemeleri giderek artıyordu. Sonra onu sikmeye başladım.
Çılgın bir şeydi bu. Kendimi tutamıyordum. Çıkarıp tekrar amına soktum. Sonra da tekrar götüne. Artık onu bir amından bir ğötünden sikiyordum. İkimiz de çıldırmış gibiydik. Çevremizdeki dünyadan tümüyle koptuğumuzu hissediyordum.
Tohumlarım götünde fışkırmaya başladı. Sonra çıkarıp amına soktum ve içimde kalan son belleri de da rahminin ağzına boşalttım. Tohumlarım şimdi Fehmi’nin tohumlarıyla karışmıştı. Sağ elimin başparmağını götürüp götüne soktuğumda, o da belini getirdi. Amının adaleleri kasılıyor, sikimi sanki sağmaya çalışıyordu. Götü de parmağımı bir mengene gibi sıkıştırmıştı. Artık konuşamıyordu bile. Yalnızca inliyordu.
Sonra kendimizden geçip, öylece kaldık yatağın üstünde.
623 notes
·
View notes
Text
KOCAM İLE TATİL DE… Merhaba arkadaşlar. Geçen yıl başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Kocamla tatil için kalkan’a gitmiştik. Nisan başları olduğu için kalabalık yoktu. Sabahları otelden çıkıp Patara sahiline gidiyorduk. Eşimle evleneli birkaç yıl olmuştu ve eşim benden farklı şeyler istemeye başlamıştı. Daha açık giyinmemi açık alanlarda sevişmemizi istiyordu. 1-2 yıl beni buna alıştırmıştı. Fantezilerinde hep bu vardı. Bir gün ormanda açık alanda sevişmiştik bu ikimizin de hoşuna gitmişti. Ama eşim daha çok birileri tarafından görülmek istiyor seyredilmemi istiyordu. Ben bunlara karşı çıksamda az çok benimde hoşuma gidiyordu. 1,70 boy ve 60 kiloyum. Gayet güzel biriyim ve dikkat çekiyordum. Bir sabah yine pataraya gitmiştik. Çıplakların tercih ettiği, şezlongların batı tarafına yani kumsalın ıssız tarafına gitmiştik. Kimseler yoktu. Tahminen 3 km kadar uzaklaştık kafe kısmından oralarda tek tük denize girenler vardı. Bizim gittiğimiz yerde ise kimse yoktu. Eşimde bunu fırsat bilerek beni çırılçıplak soydu. Ben uzanmış çıplak yatarken oda fotoğraflarımı çekiyor benimle oynuyordu. Bir ara yanıma uzandı ve uyudu. Ben o sırada gelen giden olabilir diye giyindim mayomu. Kitabımı okurken tahminen 15-20 metre yanımıza gelen alman çifti duydum. Çift yaşlıydı 50-60 yaşlarında ama gayet dinçlerdi. Alman oldukları daha ilk bakışta anlaşılıyordu. Ben kitabıma devam ettim. Çift denize girip çıktı daha sonra eşim uyandı ve onları gördü. İyi olmuş giyindiğin dedi!!! Bende sen istemez miydin çıplak olmamı dedim. Oda bunlar fantezi
ama gerçekte yapabilecek cesaretimiz varmı? Yok dedi. Bende benim var dedim. Eşimde sen bilirsin istersen üstsüz yatabilirsin dedi. Biz bunları konuşurken resmen dilim tutuldu. Kadın çırılçıplak eşide tanga şeklinde bir mayo ile önümüzden geçerek gayet rahat bir şekilde sahilde batı tarafına yürüyüşe çıktılar. Eşimde bende şok olduk. Bu kadar rahat olmalarını beklemiyordum. Üstsüzleri daha önce görmüştüm ama altsız gezeni ilk defa gördüm. Hafta içi olduğu için gayet tenhaydı her yer. Eşimde hadi cesur olmaya hazır mısın? Dedi. Ne olucak dedim. Oda bizde onlar gibi soyunalım onların arkasından gidelim bizide çıplak görmüş olurlar. Hem biz ilk kez fantezimizi yaparız hemde ilerisi için belki bir şey öğreniriz dedi. Tamam dedim üstümdekileri çıkardım. Eşim kızarmıştı benden bunu beklemiyordu. Oooo hadi ama cesur ol dedim. Yanımıza alalım giysileri demeye başladı. Dedim lamı cimi yok bunu sen istedin. Ama o sırada kalbim yerinden çıkacaktı. Güç bela soyundu ve başladık yürümeye tabi benimki uzaklaşmaya razı gelmedi onları bekleyip gelirlerken bizi çıplak görmelerini bekleyecektik. Yarım saat sonra yaklaştıklarını gördük biz denize girip şakalaşıyor ve sahilde birbirimizi koşturuyorduk. Tabi bunu bir oyun gibi oynasakta kalbimin atışı dışarıdan gözüküyordu. Çok heyecanlıydım ilk kez kocamdan başka bir erkek beni çıplak görecekti. Birde bayan vardı tabi. Onunda eşimin penisine bakması beni heyecanlandıracaktı. Her ne kadar eşiminki heyecandan sönsede Çift bizi gördü tabi şaşırmadılar yanımızdan
geçerken merhaba iyi eğlenceler demesinmi bizim alman. Şok oldum utandım. Adam Türkçe biliyordu. Bizde arkalarından utana sıkıla yan taraflarına gittik. Biz giyinsek mi, böylemi kalsak diye konuşurken bize seslendiler çocuklar buyurun bir şeyler içelim diye. Kabul ettik anlamında işaret edip giyinmeye başladık. Tekrar bağırdı; yo yoo rahat olun lütfen. Eşim yinede altına şortunu giydi arkası onlara dönükkende sen giyinme dedi. Beni m zaten niyetim yoktu ama resmen sularım baldırlarımdan akıyordu. Dizlerim tir tir titriyordu. Ve yanlarına gittik tanıştık. İsimleri Sanni ve Lore’ydi. Lore benim gibi çırılçıplaktı, Sannide yine tanga slipi vardı. Sanni Diplomatik işler için Türkiye’de olduğunu Almanyada yaşadıklarını her yıl buraya geldiklerini anlattı. Bizi sordular ve gayet modern bir çiftsiniz dediler. Eşimse araya girerek evet kız arkadaşımda benim gibi rahat dedi şok olmuştum. Sanni sizi evli zannettim dedi. Eşimse birlikte yaşadığımızı ama evli olmadığımızı anlattı. Lore’de çok tatlı ve konuşkandı Türkçesi azdı ama anlaşmak kolaydı. Herkeste güneş gözlüğü vardı ama ben eşiyle yan yana oturduğumdan gözü daima üzerimdeydi. Muhabbet koyulaştı birlikte denize girdik eylendik yüzdük ve yorulduk. Çıkınca denizden biz kendi tarafımıza giderek uzandık. Eşim inanılmaz heyecanlı olduğunu söyledi benim ise sularım artık damla damla akıyordu neredeyse. Eşime neden evli olmadığımız söyledin dediğimde, sana karışmıyorum bu tatil senin ve istediğin gibi davranabilirsin izin veriyorum dedi. Neye izin veriyorsun ki dedim.
Eşimde onlarla takılabilirsin adam yaşlı ondan kıskanmıyorum seni içinden ne geliyorsa yapabilirsin dedi. Ne o yoksa eşi hoşuna mı gitti dedim ama bu konuşmayı eşimle yapmak bile beni heyecanlandırmıştı. Oda hayır ilgilenmiyorum senden başkasıyla dedi. Ne yani ben onların yanına gidip otursam sen burada yanlızmı takılacaksın dedim. Neden olmasın dedi. Seni izlemek beni yeterince heyecanlandırıyor dedi. Biz hala heyecandan titrerken Sanni yanımıza gelip kalkan’a döndüklerini bizim ne yapacağımızı sordu. Eşimde sağ olun biz buradayız dedi. Sanni biz yarında gelicez yine burada olucaz diyince eşim bizde burada olucaz görüşmek üzere dedi bende kalkıp tokalaştım eşiylede el sallaşarak uğurladık. Eşime kızdım neden gitmedik onlarla diye. Eşimde utandığını söyledi. Unutma dedim tatil benim ne istersem yaparım. Oda tamam yarın ne istersen yapabilirsin dedi. Onlar gittikten sonra sevişmeye başladık ama yalnızca 2 dakika sürdü hemen boşaldık. Sonra toparlanıp bizde gittik. Gece boyu sohbetimiz onlardan oluşuyordu. İkimizde cesaret edemesekte acaba benimle cinsel anlamda ilgilenirse ne yaparız diye soramıyorduk birbirimize. Ama uykum bile bu düşünceyle kaçmıştı resmen sabahı iple çektik. Sabah erkenden Patara yolunu tuttuk ama ikimizde konuşamıyorduk. Gittik 1-1,5 saat sonra karşıdan geldiklerini gördük hemen soyundum ben. Rahat olduğumu bilmelerini istiyordum. Bu sefer gelip yanımıza kuruldular ve
muhabbete başladık. İşimiz yaşantımız onlar ve bizler hakkında konuştuk. Denize girdik bir ara Lore denizden çıkıp giyindi bizde o sırada kumla denizin birleştiği yerde oturuyorduk eşim ve sanni mayolu lore ve ben çırılçıplaktık lore giyinerek ben içecek bir şeyler almaya gidiyorum dedi. Eşimde sana eşlik edeyim diyerek kalktı yanımdan. Şok olmuştum. Karısı ve kocam gidiyorlardı bense yanımda tanımadığım bir adamla çırılçıplak kalacaktım. Eşime kızdım bu haraketi beklemiyordum ondan. Bize, size iyi eğlenceler diyerek yürümeye başladılar. Sanni mayosuyla yanımda ayakta bense dalgaların vurduğu hizada çırılçıplaktım. İnanılmaz utanıyordum. Adamdan ne hamle gelecekti bilmiyordum. O anları tarif edemem nefesim daralıyor kalbim yerinden çıkıyordu ve amım inanılmaz sulanmıştı. Bizimkiler sahilde küçülmeye başlarken çünkü kafe tarafından 4-5 km kadar batıdaydık, Sanni bana bende rahat olabilir miyim izin verirsen dedi. Tabi tabi dedim ve iş çığırından çıkıyordu. Sanni havluya doğru gitti bense arkam ona yüzüm denize dönük oturuyordum. Havlular 25-30 metre kumsal içindeydi. Acaba ne yapıyordu. Bende dizlerimin üstüne kalktım ama dizlerimin titremesinde neredeyse ayağa kalkamayabilirdim. Geldiğini anladım ve yanıbaşımda durdu. Ona doğru dönmemeye çalışsamda karşı koyamıyordum. Biraz sessizce denizi seyrettikten sonra ona baktım ve şok oldum. Eşiminki 10 cm’di, onunki ise rahat 15 cm civarı kalındıve sünnetsizdi. Çok farklıydı başı gözükmüyor ortasında ise yuvarlak bir delik vardı.
Güneş gözlüğüm olmadığından direk önce oraya baktım istemsizce auvv diyerek gülmeye başladım. Neredeyse omzuma deyecek kadar yanımdaydı . birkaç saniye yüzüne dimdik baktım ve kıpkırmızı oldum. Oda anladı bunu ve istersen üstüme bir şeyler alayım dedi. Olamaz diyordum içimden hoşumamı gidiyor yoksa istemiyormuyum çıplak kalmalımı ne yapmalıyım resmen heyecandan kalbim durdu tüylerim diken diken oldu. Eşim buna kızmayacaktı ya ben? Birkaç saniye sessizce düşündükten sonra Sanni’ye; yo yoo dedim böyle çok güzel derkende elim istemsizce onun penisine gitti. Ve tuttuğum gibi ne yaptım ben diye ağlıyacaktım. İşin kötüsü bu hareketi beklemiyordu. Ve oda şaşırıp kızardı. Ne yani her şeyi yanlış mı anladım derken kalbim yada başka bir yerim benden ayrı hareket ederek penisinden kendime doğru çekmeme sebep oldu. Şimdi penisiyle aramda birkaç santim vardı o ayakta ben dizlerimin üstündeydim. O an düşündüm adam nudist, sapık değil. Bense ilk çıplak gördüğümle sex düşündüm diye kızıyordum kendime. İstemsizce bir iki elimle okşadıktan sonra ağzıma aldım. Sadece 4 defa ağzımın arka duvarına kadar deydirerek çıkarttım. Yalnızca 4 kez. Sonra doğruldum ama düşecektim çünkü dizlerimin bağı çözülmüştü. Ve koşarak denize girdim hadi gel diye seslendim ve bir anda ona su atarak işi şakaya vurmaya
çalıştım. Adamcağız şok olsada hoşuna gittiği belliydi 25 yaşında bir kız ona ilgi gösteriyordu. Oda suya girdi fakat suda mesafeyi daima korudum çünkü ileri gitmesini istemiyordum. Oda beni sıkıştırmıyordu. Biraz oynadıktan sonra dışarı çıkıp havlularımıza gidip uzandım. Yanıma gelip 4 havludan yanımdaki olana yattı. Ona arkamı döndüm ve kalçalarımı görmesini incelemesini istedim. Almanların anal ilişkiyi çok sevdiklerini biliyordum. Sanni tam bir beyefendiydi kesinlikle bana dokunmuyordu. İçimden ona kızıyordum ben sana dokundum sen niye dokunmuyorsun diyordum. Tabi elimde yağlanma kozum vardı. Hadi beni yağlasana dedim ona dönerek olur dedi. Her hamlenin benden gelmesini bekliyordu. Yağı aldı ben şemsiyenin altından güneşe çıktım sırtımı yağlamasını söyledim yağladı. Kalçalarımıda dedim. Kibarca yağladı ve deliğime kesinlikle dokunmuyordu. Acaba istemiyormu onu rahatsız mı ediyorum demeye başladım. Önümü döndüm şimdi görecektim niyetini. Rahat olması için şapkamla yüzümü örttüm. Göğüslerime sıktı yağı vee elleri göğüslerimdeydi. Uçlarım resmen mermi gibi olmuştu ama çok kibardı fazla durmuyordu aynı yerde bir iki kez sıktı göğüslerimi ve yağı eline alarak ayaklarıma ve amıma püskürttü. Ayaklarımı güzelce yağladı ve amıma sadece yüzeysel olarak deydi. Ne yapıyor bu diyordum öptüm penisini, o ise bana dokunmuyor bile diyordum. Parmaklamasını bekliyordum . yağ bahanesine kadar çaktırmadan hep sularımı silerdim. Ama yağla dedikten sonra silmedim özellikle sularımı
görsün diye. Ve dizlerimi diktim şimdi amım ona bakıyordu ve suyum göt deliğimden havluya süzülüyordu. Hiç bir şey yapmıyordu. Şapkayı çektim doğruldum. Daha ne bekliyorsun diyecektim. Kocam yok yanımda eşin yok sularım bir bardağı dolduracak kadar fazla, istiyorum seni demek istedim. Ama nafile. Sadece seyrederek tebessüm ediyordu. Oooo sen yanıyorsun sıra bende dedim. Kalktım ayağa işte o an müthiş bir belirtiyi ona sundum. Amımın suyu uzayarak diz hizamda vücuduma deydi oraya bakıyordu. Daha iyi bir azdım ben anlamı olamazdı. Hadi yat dedim. Havluya yüzü bana bakıcak şekilde yattı ben önce sırtını yağlamayı bekliyordum ama önüme penisini koydu galiba istiyor dedim yine kendi kendime. Şapkayla oda yüzünü örttü ama hemen çektim şapkayı görmesini istiyordum. Olmaz yüzünde yağlanacak dedim önce yüzünü yağladım sonra yavaş yavaş göğüslerine indim penisine dokunmadan ayaklarını yağladım. Sıra geldi penisine. Çok büyük bu dedim. Güldü boyumda uzun dedi. Ama yinede büyük dedim. İltifatın için teşekkür ederim dedi. Ayrıca tadıda çok hoş dedim. Hemen yattığı yerden dikildi ve teşekkür ederim diyerek gözlerime baktı. Bense gözünün içine baka baka az önce denizden dolayı tuzluydu tadını tam alamadım müsaade edermisiniz beyefendi dedim ve göğsünden bastırarak yatırdım. Yattığı yerden bana bakıyordu. Arkamı dönerek gelen giden varmı diye bir kez daha baktım bizimkiler yoktu etrafta. Bende yine ağzıma aldım. 1-2-3-4 ve yine
çıkardım ağzımdan. Offf kızdım kendime devam etsene diye sonrada elimle sıvazlamaya başladım. Ve yine utanç kapladı içimi elime yağ sürdüm ve yağladım penisini ovuşturarak. Bu arada onunda penisi sulanmıştı yağa karşıyordu suları. Ve bıraktım denize doğru salına salına gitmeye başladım. Lanet ediyordum kendime neden bıraktım neden? Yala yala yala sonrada üzerine çık ve otur neden yapmadım diyordum. Baktım çook uzaktan bizimkiler geliyor. Sannide beni seyrediyordu. Ağlıyacaktım bu fırsat bir daha gelmezdi. Kendime kızgındım Sanni’ye kızgındım. Neredeyse 1 saattir bizimkiler yoktu ve biz hiçbirşey yapamadık. Geldiler ben çıplaktım ama eşim Sanni’yi çıplak görünce aldıklarını bıraktı üstünü çıkardı ve şortuyla denize yanıma geldi. Ne yaptınız dedi. Kızdın mı dedim. Şok oldu ne yaptınız dedi yine. Bizi sen yalnız bıraktın unutma bu tatil benim, bu fantezide senin dedim. Şok olmuştu benden bunu beklemiyordu. Yok yaa hiçbirşey yapmadık için rahat olsun dedim. Eşimde beni rahatlatan cümleleri söyledi. Sizi bir şey yapın diye yalnız bıraktım. Neden yapmadın ki ben seni ondan kıskanmıyorum başkası olmaz ama o beyefendi temiz bakımlı yaşlı ve türk değil dedi. Bende tamam bu söylediklerini düşünücem dedim. Neyse daha 1 haftadan fazla ikimizde buradayız dedi. Lore’yle konuştum hergün geliceklermiş buraya dedi. Siz ne yaptınız asıl dedim. Oda gidip soğuk bişeyler içtiklerini, bizi giderken baş başa bırakmayı düşündüklerini konuşmuşlar. Lore eşime kız arkadaşın çok genç ve güzel benle gelmesen iyi
olurdu demiş. Eşimde onun cinselliğine karışamam deyince eşi bende karışmıyorum o zaman onları biraz rahat bırakalım diyerek ağırdan almışlar. Şimdi üçümüz bu işi istiyorduk ya Sanni? Yine denize oraya buraya derken veda vakti bugün içinde geldi. Yarın görüşmek üzere ayrıldık yine. Ama bu sefer eşimle sevişemedim. Suskundum. Eşim sende bir şeyler var anlatsana diyerek üstüme geliyordu arabada. Bende arabada önce özür diledim ondan ve sonra Sanni’nin penisini 2 kez ağzıma aldığımı ama başka bir şey yapmadığımızı söyledim. Eşim arabayı durdurdu. Bana baktı özür dilerim dedim yine. O ise dudaklarıma yapıştı. Sen ne istersen yapabilirsin dedim unuttun mu? dedi. Sonra anlat dedi bende durumu anlattım çok çabuk geldiniz falan dedim. Gittik kalkanda bir pub a oturduk. Ben 1 birayla sarhoş olurum 3 er tane içtik. Eşim yine istermisin aynı şeyleri dedi. Olur dedim. O zaman yarın akşam sizi baş başa bırakıcam iş bahanesiyle ben otele gidicem sende onlarla takılır içer ve sarhoşmuş gibi onların oteline gidersin onlarla kalırsın. Eşide zaten bunları takmayan biri dedi. Tabi tek şartım her anın fotosunu bana cep telefonunla çekeceksin hatta video bile çekebilirsin dedi. Olur dedim otele gittik ve resmen deliler gibi seviştik. Hatta odamızın kapısını giderek açtı eşim ve açık halde seviştik. Kimse geçmedi ama heyecan beni bitirdi. Ertesi gün kalkıp kahvaltıdan sonra yola koyulduk ve Patara’ya vardığımızda ikiside çırılçıplak uzanmış yatıyorlardı. Yine cafe tarafının aksi yönünde bu sefer neredeyse plajın
sonlarındaydılar. Eşim yanlarına gelirken bana; bugün içecek bir şeyler getirmemiz çok uzun sürecek galiba dedi. Hayıırrr diyerek naz yapıyordum. Sakın bırakmayın bizi dedim eşime. Hınzır hınzır gülüyordu. Tabi bende yalnız bırakmalarını istemiyor değildim. Yanlarına geldik Lore ve Sanni’nin neredeyse dudağının en yakın yerinden öptüm. Daha samimiydik. Eşim telefonunu açıp uzaklaşarak konuşmaya başladı. Akşamın yerini şimdiden yapıyor diye düşündüm. Hemen üstümü çıkarıp onlarla muhabbete başladım. Yine amım suluydu. Onlar denize doğru dönüktü. Ben eşimin havlusunu Lore’nin yanında paralel kendi havlumuda Sanni’nin yanına yanlamasına koydum Şu şekilde yatıyorduk III- . üçü denize doğru ben ise hepsini görecek şekilde Sanni’nin yanında uzandım. Kendimi yağlamaya başladım. Eşim telefonla konuşuyordu. Lore ve Sanni de muhabbet ederek beni izliyorlardı. Ayaklarımı araladım yine vıcık vıcık sulanmıştım. Güğüslerime göbeğime ve ayaklarıma yağ sürdüm. Sıra amıma gelince elime yağ sürmeden, amımın sularını yaydırmaya başladım. Sanni’nin penisi kıpırdamaya başladı. Yapış yapış suyumu amımın her yerine onların önünde yaydırdım. Ve yatarak ayaklarımı açtım. Sanni mecbur yüzükoyun yattı . çünkü penisi büyümüştü. Sonra yüzdük eylendik ve heyecanım gittikçe artıyordu. O sırada çok yakınımıza iki aile geldi. Koca sahilde bizden 50 metre uzaktaydılar. Lore eşime hadi içecek bir şeyler almaya gidelim mi? Diye sordu. Eşimde olur gidelim dedi. Oda
heyecanlıydı yine bizi baş başa bırakıyorlardı. Ama bugün yanımızda başkaları vardı ne yapıcaktık. Eşimle eşi yine uzaklaşmaya başladılar. Onları seyrediyorduk. O sırada gelen çiftlere baktım kızlar üstlerini çıkardı üstsüz güneşleniyorlardı. Sanni’ye hadi bizde biraz yürüyelim mi dedim. Amacım o çiftlerinde bizi çıplak görmesiydi. Onlar yüzmeye başladı bizde yürümeye. Onların hizasına gelince bize dikkat kesildiler. Çırılçıplaktık bizi seyrediyor ve beni yaşlı adamın kızı mı yoksa karısımı olduğumu çözmeye çalışıyorlardı. Türklerdi. Şaşkınlıktan hareketleri değişmişti. Biz biraz yürüdük ve geri dönmeye başladık. Ben yine çiftlere yaklaşırken Sanni’yle oynaşmaya başladım penisini tuttum ve çektim koşmaya başladım. İlk seferinde tepki vermedi. Tekrar yaptım yine koşmaya başlayınca oda benim peşimden koşmaya başladı. Havlularımıza yakınlaşmıştık ki kendimi yakalattım. Beni arkadan kavradı kucağına aldı ve denize attı. Kıçım penisine deymişti ben heyecandan kuduruyordum diğer çiftler şok halinde bizi seyrediyorlardı. İnanılmazdı. Yüzmeye başladık. Ama içimi hemen bir pişmanlık kaplıyordu. Bir taraftan kimliğimi eşimi kim olduğumu unutup bir fahişe gibi davranmak istiyordum, diğer yandan pişmanlık kaplıyor ne yapıyorum diyordum. Yine havlularımıza döndük yan yana yattık. Vücudumu ona yapıştırdım o şekilde yatmaya başladık. Sanni’den bir şeyler bekliyordum. Ayağımı onun üstüne attım. Eşime yapar ve amımla oynatırdım. Ama Sanni yalnızca seyrediyordu. Yine kızıyordum Sanni’nin telefonu çaldı. Lore arıyordu. Eşimle
Kalkan’a gideceklerini söylediler. Eşim iş için acilen kimliğini fax çekmesi gerektiğini söylemiş seni yalnız yürütmeyeyim sahilde istersen benimle gel o ikisi birlikte döner demiş. Sanni izin verdi ve telefonu bana verdi. Eşimde bana aynı hikayeyi anlatarak gittiklerini söyledi bende olur dedim. Telefonu kaparken dizlerimi titreme almıştı. Bizi bu sefer 3-4 saatliğine yalnız bırakıyorlardı. Ama yanımızda başkaları vardı. Ve gözleri daime bizdeydi kızlar kıskançlıkla erkekler ise merak ve azgınlıkla seyrediyorlardı. Sanni’ye erkek arkadaşımın işleri çok yoğun benim ısrarımla tatile geldi o yüzden rahat değil diyerek akşam için yer yapmaya başladım. Oda beni teselli edip üzülmememi tatilimin tadını çıkarmamı söylüyordu. Bir anda doğruldum ve haklısın, senden iyi partner mi bulucam. Madem işi önemli beni tatil bitene kadar unutabilir dedim ve bir anda onun üstüne oturdum. Penisi amıma deyiyor ama giremeyecek şekildeydi. Yan tarafa baktım çiftler bizi seyrediyorlardı ve seviştiğimizi zannediyorlardı. Uzaktan üstüne oturmuş içime alıyor gibiydim ama onunki yatık amım ise ona yaslanmış üstünde oturuyordum. Seni yağlama vaktim gelmedimi dedim. Tamam dedi Penisi alttan beni kaldırıyordu. Büyümüştü. Ben göğüslerini yağlarken kızmış gibi eşimle ilgili konuşuyordum. İşi çok önemli beni düşünmüyor falan diyordum. Oda yapmak istediğin yada gitmek istediğin yer varsa erkek arkadaşın işlerine bakarken bizimle gelebilirsin, bizle yapabilirsin dedi, bende tamam
dedim. Akşam için şartlar tamamdı ama şu an ne yapacaktım dünkü yaptıklarımı yapamıyordum çekiniyordum. Seninki beni üstünden atıcak galiba dedim. Gülmeye başladı. Normal değil mi dedi. Bilemem orasını sen bilirsin dedim. Kur yapıyordum. Yağlamaya devam edeyim dedim tam ters dönerek ayaklarına döndüm şimdi kalçalarım yüzüne bakıyordu. Ayaklarını yağlamak için ayaklarına eğildim ve kalçalarımı yüzüne karşı sergilemeye başladım. Yine kalçalarımı kaldırdığımdan amımın suları penisine akıyordu vıcık vıcık olmuştum yine. Penisi ben kalçamı üstünden azıcık kaldırınca dimdik olmuştu. Sünnetsiz penisinin başını ilk defa görüyordum. Tam büyümüş halindeydi, başı ortaya çıkmıştı. Kendimi geriye doğru aldım. Kıçım ve amım yüzünün hizasına geldi dizlerimin üstünde penisini yağlamaya başlıyacaktım. Bir yandanda acaba yüzüne otursam mı diye düşünüyordum. Elime yağ alırken dzilerimi hafif büktüm ve neredeyse kıçım ağzına deyecekti. Oda eliyle kalçamı tuttu. Okşamaya başladı ama sadece yanağını ve çok kibar bir şekilde okşuyordu. Bende penisini yağlayarak sıvazlıyordum başı ortaya çıkmıştı. Sünnetsiz çok güzeldi. Başı bir kaybolup bir çıkıyordu. Sonra birden yaaa offff diyerek ona döndüm. Ne oldu dedi panik olmuştu. Ya ben bunu öpmek istemiştim ama yanlışlıkla yağladım dedim. Tamamen saf gibi davranıp utanç duygumu yok etmiştim. Oda denize girip çıkalım istersen az sonra üzerinde yağ kalmaz dedi. Tamam dedim gülerek ve koşarak suya gittim. Kalktı ve yanıma geldi ama o kadar büyümüştü ki dimdikti. Suda biraz yüzdük ve çıktık. Havlulara uzanıp şemsiyenin altına kurulduk. Baş
havlumu alıp penisini kurulamaya başladım. Artık oda istiyordu ama iki gün önce tanıştığı, rahat mı yoksa fahişe mi olduğunu bilmediği birine güvenemiyordu. O yüzden hep ilk hamleyi benden bekliyordu. Penisini kuruttum ve oynamaya başladım. Birkaç dakika oynadıktan sonra kafamı göbeğine koyarak yattım penisi hemen burnumun ucundaydı. İyice büyüterek başını çıkarttım. Yalamaya başladım sadece başını yalıyordum. Yaladım yaladım en sonunda hepsini ağzıma aldım. Sanni rahatlamıştı. Tamamen ağzımdaydı ve yalıyordum. Sonra bir an bıraktım ve yaa bu yine çok tuzlu dedim. Şaşırmıştı güldü ne yapabiliriz dedi. Şımarmaya başladım amacım yarıda kesip onu delirtmek ve beni sikmesini beklemekti. Bilmem dedim ayağa kalktım yine. Acayip morali bozuldu. Devam etmemi istiyordu ama ben bırakmıştım. Çok çişim gelmişti. Çişim geldi dedim. Ama tuvalet çok uzakta dedim. Sakıncası yoksa buraya yapabilir miyim dedim. Şimdi onu çok daha fazla delirtecektim. Utanmayan penisini yalayan, onunla arkadaş hatta laubali olan bir kız vardı karşısında. No problem dedi. Ayakta onun sağına geçtim o dirseklerinin üstünde yatıyordu. Yandaki çiftlere baktım 1 çift yoktu kalan çiftte yatmıştı. Sanni’den 1 metre uzakta işemeye başladım. Ayaklarıma süzülüyor rüzgarla uçuşuyordu sidiğim. Sanni pür dikkat izliyordu beni. Bitti ve ayaklarım amım sidik içindeydi. Bende o halde sanninin yanına gelip yanlamasına göğsüne yattım. Kalbi çıkacak gibiydi. Bu kadar mı diye şok olmuştu ama söyleyemiyordu. Anlatsana eşini aldattın mı yada o seni aldattı mı sizde kıskançlık varmı falan gibi sorular soruyordum. Oda eşininde kendisininde bazen kaçamak
yaptıklarını bunun ilişkilerini taze tuttuğunu anlattı. Mesela sahilde neler yapardınız dedim.Geçmişte eşinin onu azdırmak için yaptıklarını anlattı. Plajda herkesi hayran bırakan bir kadındı dedi. Bende doğrularak benim eksik bir yanım varmı eşinden dedim. Yoo çok hoş bir bayansın, işin açıkçası çok seksi ve açık görüşlüsün dedi. Türk olmana şaşırıyorum dedi. Bilse ilk kez ona yaptığımı hadi anlat dedim eşin nasıl seni baştan çıkarırdı dedim. Oda sahilde başkalarının kocalarıyla konuşur karılarını kavga edecek noktaya getirirdi dedi. Bende o zaman seyret eşin mi yoksa ben mi daha marifetliyiz dedim. Ne yapıcaksın dedi. Bende şu yatan çiftlerin arasını açayım mı dedim. Yoo lütfen dedi. Hiç gerek yok dedi. Beni kıskanmıştı. Bende bunu sen istedin bakalım almanlar mı yoksa Türkler mi daha açık görüşlü dedim. Ben şu yatan çiftin erkeğini ayartabilir miyim dedim. Tabiki ayartmasına ayartırsın ama gerek yok yapma dedi. Bende merak etme sadece biraz yanından uzaklaşıcam ama Türklerin açık görüşlülüğünü göreceksin. Şimdi sen benim kocamsın kabul mü dedim. Tamam dedi. Bende senin azgın genç eşinim dedim tamam mı? Tamam dedi. O zaman uyuyor numarası yap gözlüklerini tak ve izle beni dedim telefonumu alarak konuşuyor gibi yapıp sahilden çifte doğru yürümeye başladım. Çiftin önünden çırılçıplak kırıtarak geçtim kız ve çocuk bana bakıyordu. Ben direk çocuğun yüzüne baktım ve kafamı çevirdim. Biraz daha uzaklaştım ve arkamı dönüp baktım çocuk çaktırmadan bana bakıyordu. Biraz uzaklaşınca döndüm.
Yaklaşırken çocuk yine çaktırmadan bana bakıyordu. Bir sahilin arka tarafındaki çalılara bir çocuğa bakıyordum defalarca yaptım yani oraya gel demek istiyordum. Pataranın sahilinin arka tarafı çalılık ve çırpılıktır. Ama kumdur yerler fakat çok tenha yerler var. Yani arkada sevişsenizde kimse sizi duymaz öndeki dalga sesinden. Onları geçince
çalılara doğru yürümeye başladım çalı diplerinden Sanni’nin yanına geldim. Uyuyor numarana devam et dedim. Şimdi çifte doğru döndüm kendimi okşutordum yağ sürüyordum çocuk kıza çaktırmadan devamlı beni seyrediyordu. Arkadaşları yaklaşmaya başladı bende o sırada kalktım önce Sanni’ye bakarak çaktırma dedim. Sonra çocuğa dönerek iki elimi yüzümün altında birleştirerek uyudu işareti yaparak çalılara doğru yürümeye başladım. İnanılmaz bir andı. Çocuk beni gözüyle izledi. Çalıların arkasına geçtim amımın suları yine damla damla akıyordu. Diğer çift geldiğinde çocuk büyük ihtimalle tuvalet bahanesiyle çalılara yürümeye başladı. Kız arkadaşı yada eşi beni görmemişti çalılara giderken. İnanılmaz bir andı şimdi çok daha azgın ve direk beni sikmek için biri geliyordu. Ne yapıcam dedim ayaklarım titriyordu yine. Daha dün namusumla yaşarken bugün neredeyse 2 yabancı beni sikicekti. Çocuk uzaktan çalıların arkasında belirdi. Bana yaklaşıyordu. Ama oda ne Sanni bana seslenmeye başladı yanıma geliyordu. Beni paylaşmıyacaktı. Çocuğa
işaret ederek saklan dedim. Sanki onun beni sikmesini bekliyormuşum gibi çocukta hemen bir çalının arkasına girdi. Sanni hadi gel dedi. Bende olmaz sen gel dedim. Çocuk benim olduğum yeri çalıların arkasından görüyordu. Sanni 1-2 metre yükseklikteki kum tepesini aşınca yanıma geldi. Diğer tarafa baktı çocuğu görmeyi bekliyordu ama çocuk yoktu. Saklanmış bizi seyrediyordu. Bende daha düne kadar eşiminde benimde en çok istediğim fanteziyi çocuğa yaşatmaya karar verdim. Ona kendimi seyrettirecektim. Sanni çocuk yanına geldi sandım dedi. Olay çıkmaması için geldim yanına dedi bende yoo çocuk benimle ilgilenmedi. Beni çıplak görmek ona yetti dedim. Sonra biraz gölgeye çocuğun göreceği şekilde diz üstü yattım Sanni’yi elinden tutarak çektim. Sanni ben ve bizi çalıların arkasında seyreden genç adam başbaşaydık tabi Sanni bizi yalnız biliyordu. Tuzu sanırım azalmıştır dedim. Sanni şaşkındı. Hadiii dedim Sanni’ye ve ağzıma aldım. Bu sefer hem Sanni’yi hem çocuğu mutlu ediyordum. O kadar azgınca ağzıma alıyordum ki Sanni gözlerini kapamış ayakta duruyordu bende ara ara çocuğa doğru akarak göz kırpıyordum. O kadar azdım ki amımdan sular akıyordu. Acaba zevkten mi yoksa işiyormuyum anlamadım. Sanni geliyordu inlemeye başlamıştı. Gelirken ağzımdan çıkardım ve yüzüme fışkırmaya başladı. Gözlerimi sıkı sıkı sıktım kaşım anlım yanağım dudaklarım bitmiyordu. Sanni resmen bir bardağı dolduracak kadar spermi yüzüme boşalttı. Yüzüm sperm kaplıydı. Sanni’de bende titriyorduk. Sanni’ye
sevgilim dedim. Güldü. Gözlerimi açtırdım her yerimde sperm vardı kıvamı çok koyuydu. Yüzüme yapışmışlardı. Sen denize git bende şu Türk müsfeddesi neden gelmedi bir bakıyım az ilerden çalıların arkasından, geliyorum dedim. Sanni hadi birlikte gidelim diye ısrar ediyordu. Tamam bekle şimdi geliyorum. Merak ettim çocuk neden gelmedi dedim. Ve çocuğun çalılığına doğru yürümeye başladım. Sanni yere oturdu rahatlamıştı. Ben ise yüzüm sperm kaplı çalılığa yaklaşıyordum. Tam hizasına geldim va Sanni ye çaktırmamak için çalıların arkasından Sahile kız arkadaşının oturduğu yere doğru baktım ve eğildim. Şimdi çocuk arkamda kalçalarımı seyrediyordu aramız 1 metreydi. Sonra Sanniye doğru döndüm ve saçlarımı toplamaya başladım çocuk sağımda bana bakıyordu. Öne doğru eğilip saçlarımı önüme aldım ve saçlarım önümden sdarkarken çocuğa dönüp kusura bakma şansın yokmuş kocam geldi dedim. Saçlarımı geriye attım çocuk şok halde beni izliyordu sanni de 50 metre ilerde beni izliyordu. Parmağımla yanağımdaki spermleri sıyırıp ağzıma attım. Çocuk o an büyük ihtimal boşaldı. Ve ben Sanni’ye doğru yürümeye başladım. Yanına geldim önce havlumun yanına gidip Sanni ile spermli bir selfie çektim ve onu tutup koşarak denize gittik. Biz denizden çıkarken çocukta kız arkadaşıyla oturuyordu. Sanni’ye ben çocuğu yoldan çıkaracaktım. Lore’den daha iyi olduğumu gösterecektim. Senin bu günlük karın olmuş ve seni etkilemeye çalışacaktım ama başaramadım. Ee haliyle bugünlük karın olduğum içinde ben bu spermleri hak ettim değil mi dedim. Sanni evet demişti, çok mutluydu. Bugün olmadı ama başka bir gün Lore yanında olmazsa yine istersen karın olabilirim ve o zmana sana hangimiz daha iyiyiz gösterebilirim dedim. Anlaştıkmı? Sanny anlaştık dedi üzerime eğildi ve yanağıma çook tatlı bir buse kondurdu. Gitme vakti geldi
toplandık Sanni giyindi ben çıplak halde şemsiyeler havlular yürümeye başladık. Çiftin yanından geçerken yine çocuğun gözünün içine baktım. Cafe ye yaklaşırken giyindim ama sadece bir kolsuz tshirt ve kot şort giydi. Kot şortum bana büyüktü o yüzden yanlarından içim gözüküyordu. Tshirt üde içime bir şey giymeden giydiğim için memelerim kenarlardan gözüküyordu. Bu şekilde salına salına ve göstere göstere Sanni nin arabasına geldik. Deri koltuklu Chrysler 300C aracı vardı. Çok sıcak oturamayız dedim. Biraz havalandırdık. Ben havlu sererek bindim ve üstümü çıkardım memelerim ortadaydı. Park yerinden çıkarken diğer araçlardan arabanın içine bakanlar şok oluyordu. Sanni’ninde hiç utanması yoktu bana bakıp gülüyordu böylece kalkan’a geldik. Eşim mesaj atmıştı. Loreyle otelin lobisinde oturuyorlarmış Lore’ ninde içinde bir şey olmadığından bazı kişiler bakıyor ve eşimde fena halde azıyormuş. Bense sana anlatacaklarım çoook uzun dedim. Ve selfie ‘yi eşime gönderdim.
Daha sonra neler yaşadığımızı takrar anlatıcam şimdilik bu kadar yazabildim. Devamı çok yakında
145 notes
·
View notes
Text
Türbanlı Karım Merve - 2
O sabah karımla yaptığım seks aklımdan çıkmıyordu. Zevk çok almıştım. Sonraki günlerde aklımda sadece bir görüntü vardı. Medetin karımı dikizlemesi, kaldırdığı sikini gözümün sıvazlamasıydı. Oysa ki kıskanç bir adamdım lakin bu beni kızdırmıyordu. Lan yoksa hoşuma mı gidiyordu? Yok daha neler. Olur mu öyle şey? Gavat mıyım ben? Belki de öyleydim çünkü tüm bu düşünceler tahrik ediyordu beni, ardından karımı sikiyordum. Karım altımdayken Medet gözlerimin önüne geliyordu sürekli. Aletini kaldırmış bizi izleyip otuzbir çekiyordu hayallerimde. Kendimi bunları düşünmekten alamıyordum bir türlü. Artık fanteziler bile kuruyordum.
Salondaki koltukta oturmuş televizyon seyrederken, karımsa elektrik süpürgesiyle odayı süpürüyordu. Giydiği eşofman kalçalarına tam oturmuş, eğilip kalktıkça da küçük sert kalçaları belli oluyordu. Bir yandan karımı seyrederken bir yandan da hayal kurmaya başladım. Medet o ayı gibi bedeniyle eğilmiş halde ki karıma arkadan yanaşıyordu. İri kıllı elleriyle iki yandan tuttu karımın kalçalarını kendine doğru çekiyordu. Karım ses çıkarmıyor yaptığı işe devam ediyordu. Medet tam karımın arkasında, kalçalarına sikini bastırmış sağa sola hareket ettiriyordu kalçalarını. Sanki karımı eşofmanın üzerinden düzüyordu. Bu esnada sikim taş gibi olmuş, pantolonumda çadır oluşturmuştu. Elimi sikime götürüp okşamaya, sıvazlamaya başlamıştım. Sanki gerçekten yaşanıyormuş gibiydi. Karım hayali bir adam tarafından gözlerimin önünde elleniyor, okşanıyordu. Medet karımın kalçalarına sikini bastırmaya devam ederken, karımda medete kalçasını oynatarak karşılık vermeye başlamıştı. Zevk alıyordu besbelli karımda. Sonra medet karımı bir anda karımı kendine çevirip dudaklarına yapıştı… Karım ise sanki Medetten böyle bir hareket bekliyormuş gibi daha iştahla kemiriyordu Medetin dudaklarını. Siyah gür bıyıkları karımın ağzını kaplıyordu.
Medet bana sırtı dönük karımın kalçalarını okşuyor, sıkıyor, hamur gibi yoğuruyordu. Kıllı iri ellerini karımın eşofmanının içine soktu. Kavradığı kalçalarını sıkarak avuçlayarak yukarı kaldırmaya başladı. Karımın kalçaları ikiye ayrılmış durumda duruyorken, Medeti soluksuzca öpmeye devam ediyordu… medet yeniden ani bir hamleyle karımı önünde domaltıverdi. Merve’m güzel karım bana doğru domalmış halde medetin önünde, içine girecek yarağı bekler haldeydi. Medetinin kıllı elleri karımın eşofmanını aşağı sıyırıyordu. Tüm bunlar olurken Medette gözlerini bana dikmişti. Konuşmuyor sadece işini yapmaya karıma sikini sokmaya çalışıyordu. Önünde domalmış olduğu için karım medetin ne yaptığını bilmiyordum fakat hareketlerinden pantolonunu donuyla beraber indirdiğini görebiliyordum. Medetin yüzündeki iğrenç gülümsemeyle birden ileri doğru hareket edince, yarağını karımın amına soktuğunu anladım. İlk defa karımdan çıkan ses “Ahhh…” sesiyle kendime geldim.
“Allah cezanı vermesin ne yapıyordun sen?” dedi gülerek,
Birden kendime geldim. Toparlanmaya çalışıyor, şortumun dışındaki kalkmış aletimi şortumun içine yeniden sokmaya çalışıyordum. Karım,
“Napıyorsun sen be adam?” Burada benim canım çıkıyor sen neyle uğraşıyorsun?” ne söyleyeceğimi bilmez halde, utanmış halde sikimi yeniden şortumun içine koymuştum bile. Elindeki süpürgeyi kapatıp yanıma gelen karım konuşmaya devam etti.
“Serkan hayırdır sende bi haller var bu aralar?” iyice yaklaşmış ayakta duran karımı kolundan tuttum ve çekerek yanıma oturttum.
“Hayırdır? Bu ne azgınlık?”
“Ya hatun bu aralar gözüme hoş görünüyorsun.”
“Daha önce görünmüyor muydum?”
“Senin de hoşuna gitmiyor mu Merve?”
“Tabi ki hoşuma gidiyor da… anlamıyorum ondan sordum…”
“Hazır çocuklar da dışardayken…” Karımı memnuniyetini elini önüme götürerek gösterdi karım. Şortumun içine elini sokarak taş gibi sertleşmiş sikimi okşamaya başladı. Sonra karım dudaklarıma yapıştı. Resmen dudaklarımı emiyor dilini ağzıma sokuyor dudaklarımı dişliyor sonra tekrar dilini ağzıma sokuyordu… bende kendimden geçtim ve karıma karşılık vermeye başladım. Kudurmuş köpekler gibi öpüşüyorduk. Soyunmamız fazla uzun sürmemişti. Koltukta çırılçıplak kala kalmıştık ikimizde. Elimi bacaklarımın arasına atıp zevkten kabarmış amımı avuçladım.
“Amın ıslanmış, sende benden aşağı kalmazsın.” Dedim.
“Evet… Senin yüzünden azdım.” diye yanıtlarken elini kalkmış sikime attı. Bunca yıllık evliliğimizde karım sikimi hiç ağzına almamıştı.
“Ağzına alsana Merve…” deyince, şaşıran karım bana bakarak
“Ay… O pis şeyi ağzıma almam ben.” Diye karşılık verdi. Yalvaran gözlerle,
“Merve’m… Birtanem… Lütfen…” dedim. Karım hala dibinden tuttuğu sikime bakarak kafasını önüne eğdi ve yavaşça kafasını ağzına götürdü. Dilini ucuna değdirince, hafifçe kalçamı yukarı doğru hareket ettirince, sikim ağzından içeri kayıverdi. Karım emmeye, yalamaya başladı. Acemiydi çünkü arasıra dişleri sikime değiyor ve acı veriyordu bana. Lakin yine de ilk defa sikimin karım tarafından yalanmış olması oldukça hoş ve güzeldi.
Fakat bir an önce karımın amına girmek, bellerimi akıtmak için can atıyordum. Karımı tuttuğum gibi kaldırdım ve üçlü koltuğa yatırıverdim sırtüstü. Karım ihtiraslı gözlerle bana bakarken, iyice yaklaştım karıma. Bacaklarının arasına girmiştim.
“Hadi sok… Sok kocacım…” dibinden tuttuğum sikimi karımın ıslanmış amına daldırıverdim. Hızla hareket ediyor karımın içinde gidip gelmeye başlamıştım. Karım,
“Sik kocacım sik beni…” diye söyleniyordu. Aldığı zevkle karım inlemeye zevk çığlıkları atmaya başlamıştı bile.
Gözlerim kapalı durmadan gidip geliyordum karımın amında… Yine hayallere dalmıştım. Medet bu kez çıplak halde yanı başımızdaydı. Bu kısa boylu her yeri kıllarla kaplı adam, karımı saçlarından tutmuş, kıllarla dolu kapkara sikini karımın o küçük ağzına sığdırmaya çalışıyordu. Anormal büyük kafası karımın dudaklarının arasından içeri girip kayboluvermişti. Geriye kalan kısa fakat kalın kısmı da yavaş yavaş giriyordu karımın ağzına. Karıma şimdi iki erkek zevk veriyordu. Benim yarağım içindeyken medetin yarağı da ağzına girip çıkıyordu. Kalın kıllı parmakları karımın memelerini okşamaya başlamıştı. Medet “Karın beni delirtiyor. Ne zaman görsem çıldırıyorum.” Sözleri kulaklarımda çınlıyordu. İlk kez konuşuyordu. “Serkan izin ver adamım bir kez sikeyim karını. O daracık amına gireyim. Onu zevkten zevke uçurayım.” Diye devam etti. “Medet…” diye karşılık verdim. Bir anda karım,
“Ne medeti?” deyince kendime geldim. Cevap vermedim. Sadece daha hızlı girip çıkmaya, sertçe sikmeye devam ettim karımı. Hızlanan hareketlerimle karım,
“Ahhhh… “Ohh” diye inlemeye başladı. Amının dibine kadar ulaştım ve kalçalarını sıkıca tutup daha hızla pompalamaya devam ediyordum. Amı çok sulanmış vıcık vıcıktı karımın. Bedeni hafifçe titriyordu. Deliye dönmüş gibiydi. Şehvetli inlemeleri dudaklarından dökülüyordu.
“Sik kocacım sik…” derken boşalmaya başlamıştım. İçine akan döllerimi hisseden karım bana sıkıca sarılmaya başladı. Dudaklarımız yeniden birleşip öpüşmeye başlamıştık. Karım içimdeki sikimi sarmış kasılıyordu. Her kasılmasıyla bellerim sikimden fışkırarak içini dolduruyordu. İkimizde büyük bir patlama yaşıyorduk.
Koltukta öylece sakinleşinceye kadar kaldık. Hala karımın içindeydim. İçimdekileri karımın içine boca etmiştim, sikim yavaş yavaş inerken…
Karımın içinden çıkıp üzerinden kalkarken, ne cevap vereceğimi bilmediğim soruyu sordu,
“Medet…” dedi.
160 notes
·
View notes
Text
34K notes
·
View notes
Text
Tuğba - 1. Bölüm
Bir tartışmanın bu noktaya geleceğini kim bilebilirdi ki? Selamlar adım Tuğba 35 yaşında 2 çocuk annesi bir kadınım. Bir fabrikada çalışıyorum. Eşimle iyi giden mutlu bir evliliğim var ama her şey o gün o serviste geçen o tartışmadan sonra değişti. Çalıştığım iş yerinde gözleri Sürekli bende olan çok yakışıklı sayılmayacak bir adam vardı. Güvenlikte çalışan Mehmet. Kendini çok iyi tanımıyordum ama gözlerini sürekli olarak üzerimde hissediyordum. İşe girip çıkarken, serviste, yemekhanede. Rahatsızlık vermeden kaçamak bakışları sürekli olarak üzerimdeydi. Tesettürlü bir kadınım başım sürekli olarak kapalı, vücudumu belli etmeyen elbiseler giymeme rağmen bana neden baktığını merak etmiyor da değildim. Bu çekici olmayan benden yaşça büyük adamda fark edilen tek şey o güzel gri gözleriydi. Soğuk snop tavırlarıyla ilk başta insana soğuk ve itici gelen adamın içinde bambaşka bir insan olduğunu onu tanıdıktan sonra anlamış, içinde bambaşka bir insan olduğunu görmüştüm. O kaba saba espriler yapan adamın içinde sevgi dolu aşık varmış.
Evli olduğum için insanlara özellikle karşı hep mesafeli duruyor, oturup kalkmama ve konuşmalarıma dikkat ediyordum. O gün 4’te işten çıkmış servisle eve giderken aynı departmanda çalıştığım iş arkadaşım Gülten’le Mehmet tartışıyorlardı. Gülten görüntüsüyle modern gibi görünse de düşünceleri yobaz ve faşizancaydı. Gülten bir ara kötü bir söz söyleyince ucu bana da dokunan dayanamadım ve araya girdim. Mehmet’te beni destekledi ve konuyu “sus artık” diyerek kapattı. Söylediklerinde haklıydı, Hakkındaki düşüncelerim değişmeye başlıyordu. Biraz daha tanımak istiyordum. Neredeyse 6 aydan beri aynı yerde çalışmış olsak da birkaç merhaba ve günaydın da öteye gitmemişti konuşmalarımız. Aslında benimle beraber çalışan ve kardeşim gibi sevdiğim hakanla araları çok iyiydi. İkisi de hayvan severdi. Onu devreye sokabilirdim ama bu riski ve göze alamazdım. Birkaç kez Aydın'a Mehmet ve ilgili sorular sorduğumda, 45 yaşında evlenip boşanmış yalnız yaşayan bir adam olduğunu öğrendim. Görüntüsü konuşması ve yaşamı ile kendi içinde tezatları olan garip bir adamdı açıkçası. Samimi olduğu insanlarla oldukça yakın, samimi olmadığı insanlara da bir o kadar uzak tıpkı bana uzak olduğu gibi. Bakışlarından bana ilgisi olduğu belliydi ama gerek evli olmam gerekse tesettürlü bir bayan olmamdan dolayı belli ki bir türlü yakınlaşamıyordu sanırım. Belki de benim bir adım atmam gerekiyordu. O gün sabah servisteydik. İşe başlarken kart basıyorduk ve ben o gün kartı sanki unutmuş gibi yaparak güvenliğe gittim.
“Günaydın, kartı evde unutmuşum.” “Günaydın içeri gel hava soğuk içeride atarsın imzayı" “ben kartımı evde unutmuşum imza atacaktım"
“Eyvah sen bugün bedava çalışacaksın demek ki…”
"niye canım olur mu öyle şey…” diye cevapladım. Çekmeceden çıkarttığı imza kâğıdı ve kalemi bana uzattı. Masaya eğilip imza atarken yan gözle ve onu süzüyordum. Tahmin ettiğim gibi bana bakıyor ve inceliyordu. Önü bana dönüktü, başımı çevirmeden gözümün ucuyla bakınca, pantolonunun önündeki kabarıklığı gördüm.
"Aman Allah'ım dedim.” içimden O nasıl bir şeydi giydiği kumaş pantolonun altında oldukça iri kalın aleti belli oluyordu. Acaba beni gördüğü için mi yoksa, önceden mi kalkmıştı? kendimi bir garip hissettim. Kocam ilk erkeğim olmuş ve bildiğim her şeyi ondan öğrenmiştim. Tutucu çevrede yetiştiğim için erkekler her zaman mahrem olmuştu. Şimdiyse tanımadığım bir erkek aletini benim için kaldırmıştı. Belki başka erkekler de bana bakarak tahrik olmuştu ama şimdi ilk kez şahit oluyordum. Kendimi bana kalkan o alete bakmaktan alıkoyamıyordum. Oldukça büyüktü. Kocamla evliliğimizin ilk yıllarına göre gittikçe seyrekleşen monotonlaşan bir seks hayatımız vardı. Bazen vardiyalarımız farklı olduğu için birbirimizi zar zor görebiliyorduk. Ayda 2 ya da 3 defa beraber oluyorduk. İmzayı attıktan sonra doğruldum ve kalemi Mehmet’e verdim. Ardından da
“Geçen gün için teşekkür edemedim” dedim.
“Geçen gün???” diye ne kastettiğimi anlamamıştı sanırım.
“Şey diyorum geçen gün hani serviste Gülten tartıştın ya, onu diyorum.”
“O mu yahu boşver manyak kadın. Bakarsan insan ama faşist yobaz ne demek bütün Kürtler aynı sen kimsin la mesela senin ne olduğu milliyetin, neye inandığın umurumda değil. Sen iyi bir insan mısın? Ben ona bakarım… koduğumun karısı. Ya pardon ben çok sinirleniyorum böyle şeylere.”
Kaba konuşmasına rağmen oldukça samimi gelmişti bana.
“Neyse ben geçeyim yerime” diyerek, ilk kez o gri gözlerine uzun uzun baktım. O da benim gözlerime bakarak
“Hadi bakalım kolay gelsin. İyi çalışmalar görüşürüz” dedi. Güvenlik kulübesinden çıkıp işyerine geçerken ilk kez bir erkek bana farklı bir gözle bakmıştı kocamdan başka.
Çok güzel değilimdir ama kendime bakarım. Genç bir kız değilim ama yediğime içtiğime dikkat ederim. Kendimden bahsetmek gerekirse 160 boyunda, 65 kilo civarında balık etli denebilecek beyaz tenli bir kadınım. Siyah uzun saçlarımı her zaman örten türbanlarla örterim. Uzun, bol vücudumu belli etmeyen elbiseler giyerdim. Erkeklerin dikkatini çekmemeye çalışırdım. Kafamda sorularla öğlen olmuş, yemekhaneye gitmiştim.
4 kişilik masa da 3 kişi oturuyorduk Tabii söylemeye gerek yok bunlardan bir tanesi de kardeşim gibi olan Aydın’dı. Çok zaman geçmedi Mehmet yemekhaneye girdi ve yemeğini aldıktan sonra doğruca bizim oturduğumuz masaya oturdu. İlk kez oluyordu bu. Hepimize afiyet olsun dedikten sonra Yemeğimizi yerken kaçamak bakışlarını yakalıyordum. Diğer masadan kalkan bir adam,
“Abi akşam mesaiye kalacağım Telefon numaranı verir misin?” diye Mehmet’e sordu. O da hemen orada telefon numarasını adama söyledi.
“Neden böyle yaptı? Acaba telefon numarasını bana mı vermek istiyordu?” numarası akılda kalacak kadar kolaydı. İçimden birkaç kez tekrar ederek numarayı ezberlemeye çalıştım. Yemekten mehmet görev yerine giderken bizde sigara içme alanında çaylarımızı içerken kimseye fark ettirmeden Mehmet’in numarasını fabrika güvenlik diye kaydettim. Bir sorun olursa da fabrika güvenliği diyecektim.
Günler böyle geçiyordu birkaç kez bir bahane ile aramak istedim ama yapamadım. Açıkçası bazı şeylerden emin olmak istiyordum nihayetinde evli ve çocuklu bir kadındım. Bu arada hala bakmaya devam ediyor ama bana asla yaklaşmıyordu. Bir gece vardiyasıydı. Yine aynı vardiyadaydık.
Ben Aydın’la yan yana oturuyordum. Fabrikaya giderken bize dönerek
“Siz kendinize Müslümansınız. Kahve içiyorsunuz kapıda bir gariban var ona da ikram edelim demiyorsunuz.”
“Mola saatinde geliriz abi.” Diye cevap verdi hakan.
Mola saatinde 3 tane Türk kahvesi yapıp güvenliğe gittik. Mehmet teşekkür edip sigarasını keyifle içerken konuşuyorduk. Tabii ben çok fazla konuşmalarına dahil olmuyordum. Aydın bir ara lavaboya gidince, bu anı bekleyen mehmet
“Kahveyi sen mi yaptın?”
“Evet.”
“Güzel olmuş eline sağlık. Şey diyecektim. Gece çay ya da sıcak lazım olursa çekinme, gel. Sorun olmaz.”
“Malum fabrika laf söz olur.”
“Bende fabrika güvenliğiyim. Sen de çalışan. Bir şey olmaz. Numarayı da verdik ama herhalde kaydetmemişsin bile.” Deyince beni çağırmasının sebebi belli olmuştu.
“İhtiyacım olmadı ki?”
“İhtiyacın olunca mı ararsın sadece?”
“Tamam… tamam… mesaj atarım sana, kaydedersin.” Dedim.
“Güvenlik önemli insan…” dedi gülerek.
“Ararım lazım olduğunda.”
“İyi bakalım. Lazım olduğum anı sabırsızlıkla bekliyorum.” Dedi. Aramızda o an artık iyice belli olan bir şey olduğu belli olmuştu. Hakan içeri girdi ve
“Abla gidelim mi” deyince oradan ayrıldık. Birkaç saat sonra “kaydet önemli güvenlik 😊” diye mesaj attım. Anında cevap geldi. “Seni koruyorum önemliyim tabi 😊” diye cevap yolladı. Tabi oldukça dikkatli olmaya çalışıyordum tüm bunlar olurken.
O günden sonra çok defa düşündüm, doğru mu yaptım yoksa yanlış mı diye. Bir işe girmiş sonu ne olacak bilmiyordum. Bu tuhaf adam ilgimi çekmişti. Muhabbeti de yeri geldiğinde oldukça ilgi çekiciydi. Bilgili ve zekice. Büyük şehirlerde yaşamış görmediği yer kalmamıştı. Feleğin çarkından geçmişti. Başına buyruk, yaşamayı seven bir adamdı. O snop görüntüsünün altında bambaşka bir adamdı. Benim gibi evli, çocuklu bir kadında ne bulmuştu? Sadece seks için olsa bile çekici olmayan türbanlı bir kadındım. Bunları merak ediyordum. Dediğim gibi o kadar güzel bir kadında değildim. O günden sonra eskisine nazaran daha yakındık. Bir kadın olarak ben ilk adımı atmıştım gerisi ona kalmıştı. Mesajlaşıyorduk sürekli olarak. Mesajlaşmalar gittikçe samimi olmaya başlamıştı. Tabi kimseye belli etmeden… Özellikle Whatsapp durum paylaşımlarında oldukça ilginç komik şeyler paylaşıyordu. Sanki hiç derdi yokmuş, hayatı tiye alan bir görüntüsü vardı. Bu benim için bir ilkti. Kocamdan başka bu kadar samimi olduğum ilk kişiydi. Hatta öyle ki bana çok güzel olduğumu söyleyip, iltifat etmişti. Cevap vermedim ama hoşuma gitmişti beğenilmek her ne kadar yabancı bir erkek olsa da. Mehmet’le ilişkimiz oldukça garip bir hal alıyordu. Bir ay kadar böyle etti.
O gece işten eve gelmiştim. Kocan gece vardiyasında çocuklarsa uyuyordu. Yatakta uzanmış uyumaya çalışıyordum. Her ne kadar yorgun olsam da gözüme bir türlü uyku girmiyordu. Birden telefonuma gelen mesaj uyarısından sonra telefonuma uzandım. Mesaj atan Mehmet’ti. Cinsel içerikli bir fıkra yollamıştı. Okudum komikti. Kendi kendime gülümsedim “serseri seni…” seni diye yazdım. Sanırım harekete geçmeye karar vermişti.
“Tüh… sana mı yollamışım? Özür dilerim.” Diye cevapladı.
“Kime yollayacaktın ki?”
“Yav arkadaşa yollayacaktım, sana gitti yanlışlıkla.”
“Sorun değil.”
“Hoşuna gitti mi? Gittiyse bir tane daha yollayayım sana 😊”
“Densiz… 😊”
“Daha uyumadın mı sen daha?”
“Uykum yok.”
“Cevap yazabildiğine göre kocan işte…”
“Evet…”
“Pöf… evli ol, karın olsun, sen gece işe git. Hayatta işim olmaz.” dedi.
“Nedenmiş?”
“Karı koca gece beraber yatmalı. Ayrı ayrı değil.” dedi. Açılmaya başlamıştı. Konunun nereye gideceğini tahmin edebiliyordum fakat devam ettirmeye karar verdim.
“Taş mı yiyicez? Çalışmazsak…”
“Taş mı bilmem ama taş gibi şeyler var onları yerdim” dedi. Benim için ilk olan bu tür konuşmalar nedeniyle heyecanlanmaya başlamıştım. Kalbim hızlı bir şekilde küt küt atmaya başlamıştı. Gidişat farklı bir boyuta gidiyordu. Gerçek olan şey ise muhabbet hoşuma gitmeye başlamıştı.
“Senin evlenmen lazım. O zaman görürsün.”
“Nedenmiş?”
“Baksana aklın hep o iş de.”
“O iş için evli mi olmak gerek? Bak sen evlisin ama yalnız yatıyorsun. Senin gibi güzel bir kadın bırakılıp da işe mi gidilir. Sen çok güzel bir kadınsın Tuğba” Dedi daha önceki mesajlarında ya da konuşurken hiçbir zaman adımı kullanmamıştı. Bu bir ilkti.
“Teşekkürler.”
“Eğer kocan olsaydım…” diye bitirdi mesajını. Aman tanrım artık ok yaydan çıkmak üzereydi. Ya son verecektim ya devam edecektim. Cümlenin devamını tahmin etsem de yine de duymak istiyordum.
“Eee… olsaydın???” diye devam sordum.
“Devamını kamera açarsan söylerim.” Dedi.
“Ne! Manyak…”
“Sende manyaksın 😊”
“Yataktayım…”
“Çıplak değilsin herhalde 😊”
“Elbette değilim.”
“O zaman sorun yok.”
“Çocuklar uyuyor”
“Tak kulaklığı kimse, kapat kapıyı, aç kamerayı.”
“Manyak şey…”
“Saat bilmem kaç… benimle mesajlaşabiliyorsan, konuşabilirsin de? Hem merak etmiyor musun cümlemin devamını?”
Garip bir oyun oynuyorduk. Aklım yok derken kalbim buna devam ettirmek istiyordu.
“Bekle” diye mesaj attım. Sonra yattığım yerden kalktım. Üzerimde parlak satenden kalçalarıma kadar inen, askılı ve göğüslerime kadar inen bir gecelik vardı. Geceliğin altında sutyenim yoktu ve büyük memelerim nerdeyse taşacaktı geceliğin dekoltesinden. Üzerime sabahlığımı giydim ve kuşağını bağlayarak önümü kapattım. Yine memelerim belli oluyordu. Sonra da başımı evde kullandığım beyaz bir eşarpla bağladım. Siyah uzun saçlarımı tam olarak kapatmamıştı. Biraz da tepkisini görmek istiyordum. Sonra makyaj masasının önündeki sandalyeye oturdum. Görüntülü arama yaptım. Sanki bekliyormuş gibi hemen cevapladı aramamı. Karanlık bir ortam vardı. Yatakta uzanmıştı. Sadece göğüs kısmından üstü görünüyordu.
“Ayaktasın?”
“Sağ olsunlar uyutmuyorlar ki? Dedim.
“Kimmiş o mikrop?” dedi gülerek.
“Bende mikrop çok” konuya giremediğini,
“Yazmak daha kolaymış ya?” deyince anladım.
“Sen istedin beni görmeyi. Şimdi dökül bakalım.”
“Gerçekten çok güzelmişsin.”
“Teşekkürler”
“Seni hep öyle bol giysiler içinde gördüm. Seni kilolu gösteriyormuş. Bak saçlarında uzunmuş. Düşündüğümden çok daha seksi bir kadınsın.” Seksi? Bu kelimeyi kocamdan hiç duymamıştım. Şimdi bir adam benim seksi olduğumu söylüyordu.
“Yalancı… neremi gördün ki?”
“Seni her gece soyuyorum ben.”
“Terbiyesiz. Utanmadın mı beni soymaya?”
“Neden utanayım? Hayal benim değil mi? soyarım da severim de…” derken severim kelimesinin anlamını “sikerim”di.
“Ama vücut benim vücudum. Öyle istediğin gibi kullanamazsın.”
“Valla kullanırım… kullandım da.”
“Nasıl kullandın?” diye sordum. Cevabını merakla beklerken ayağa kalktım ve yatağa uzandım tıpkı onun gibi. Sadece vücudumun üst kısmını görebiliyordu.
“Yatağın…”
“Ne olmuş yatağıma?”
“Tam düşündüğüm gibi ter temiz. Senin kocan olsaydım seni hiç yalnız bırakmazdım. Hele geceleri… bu yatakta… seni uyutmazdım. Tıpkı şimdi yattığın gibi, yatırırdım seni. Güneş görmemiş o bembeyaz vücudunu öperdim, koklardım…” dedi ve sustu. Yabancı bir adam telefonda benimle ilgili fantezilerini anlatıyordu. Anlattıkları beni de etkilemeye başlamış amım sulanıyordu. Bunu hissedebiliyordum. Evli bir kadındım bu yaptıklarım çok yanlıştı ama bende istiyordum artık.
“Öyle bırakır mıydın?”
“Hayallerimde bıraktım mı ki şimdi bırakayım? pırıl pırılsındır. Tek bir tane bile tüy yoktur sende.” Gerçekten de her zaman bakımlı olmuştum. Hiçbir zaman uzatmaz keserdim kıllarımı.
“Yok değil mi Tuğba?” hipnotize olmuş gibi
“Yok… tertemizim ben…”
“Eee…daha ne bekliyorsun?”
“Neyi…”
“Göstermeyi…” neyi gösterecektim ki? Yoksa soyunmamı mı istiyordu.
“Neyi gösterecem sana?”
“O güzel vücudunu.”
“Yok artık… olmaz.”
“Neden… iki saatten beridir hayallerimi anlattırıyorsun bana, şimdi de göstermem mi diyorsun?” haklıydı. Bu noktaya kadar gelinmiştik.
“Fazla ileri gidiyorsun artık.” Diye çıkıştım.
“Sen… ileri gitmiyor musun? Yok diyorsan kapat… bitir herşeyi…” dedi. Bitmesini istemiyordum aslında. Elimi ıslanmış amıma götürmek ve okşayarak boşalmak istiyordum. Sessiz kalmış ama aramayı da bitirmemiştim.
“Tuğba’m… Lütfen…bırak tutma kendini, çıkart içindeki o seksi kadını. İzin ver mutlu olalım.” Gösterecektim, yeniden makyaj masasına gittim ve sandalyeye oturdum. Telefonu beni görecek şekilde aynanın önüne bıraktım.
“Bakalım hayalindekiler gibi mi?” deyip sabahlığımı sıyırdım. Altındaki geceliğimin altından belli olan iri göğüslerimi iki yanından tuttum. Sağa sola salladım. Mehmet
“Harikasın bitanem. Göster onları bana.” Dedi. Askılarından tuttuğum geceliğimi yavaşça aşağıya indirmeye başladım. İri memelerim ortaya çıkmaya başlamıştı. Kocamdan sonra göğüslerimi gören ilk erkekti. Artık onun esiri olmuş gibiydim. Mehmet artık yerinde duramıyordu.
“Yanında olsam göğüslerini avuçlayıp okşasam, uçlarını dudaklarımla emsem…” mehmet boşta olan elini aşağıya götürdü. Sanırım o koca aletini okşuyordu. Sonra yatakta hareket ettirdikten kamerayı aşağıya doğru götürdü… gördüğüm şey karşısında yutkundum. Daha önce kocamın sikinden başka sik görmemiştim. Kocaman bir siki vardı. Kocamınkinden oldukça daha uzun ve kalın… kilitlenmiş sikine bakıyordum. O anda o siki içimde hissetmek istedim. Kocam beni tatmin ediyordu ama iki çocuk doğurduktan sonra “keşke daha kalın olsa” diye içimden geçirdiğim olmuştu zaman zaman.
“Tuğba’m işte bununla siktim seni hayallerimde.” mehmet kocaman yarağını okşarken
"Aşkııımm!?” aşkım… ilk defa bana böyle sesleniyordu. Böyle çağırması hoşuma gitmişti.
“Ben de seninkini görmek istiyorum! Lütfeeennn!" diye yalvarıyordu. Heyecanımı yenmek için biraz bekledim ve sonra ayağa kalktım ve belime kadar inmiş olan sabahlıkla birlikte geceliğimi sıyırınca Mehmet’in karşısında, başımda eşarbım, altımda siyah külotumla kalmıştım. Yavaş hareketlerle yanlardan tutup külotumu da indirdim aşağıya doğru.
“Harikasın aşkım. Muhteşemsin. Yalamak istiyorum onuuuu!" diyordu. Kendime inanamıyordum, çok da iyi tanımadığım bir adama amımı gösteriyordum.
"Ohhh! Çok güzelsin aşkım!" diye iltifat ediyordu. Amım sulanmış yanıyordu.
O kocaman yarağından gözümü alamıyordum. Amıma girmesini öyle istiyordum ki… Kalbim küt küt atıyordu, nefes alamaz hale gelmiştim. Mehmet’e
"Hadi boşal artık!" dediğimde,
"Hadi sen de amını okşa da beraber boşalalım aşkım!" dedi. Karşılıklı mastürbasyon yapıyorduk. Birkaç dakika sonra büyük bir zevk dalgasının kasıklarımı sıkıştırdığını hissettiğim anda, Mehmet’in elinde benim çok türbanıma benzeyen bir şey gördüm.
“Ohhhh…. Tuğba’m…” diyerek boşalmaya başlamıştı. Ama ne boşalma! Boşalma anını daha iyi görebilmem için kamerayı öyle bir ayarlamıştı ki, damarları iyice gerilmiş, fışkırtmasını görebiliyordum. O anda ben de Orgazm olup boşaldım. Daha önce böylesine şiddetli boşalma yaşadığımı hatırlamıyordum. Ben saniyelerce Orgazm olurken, Mehmet’in yarağından akan döller ileri doğru fışkırıyor, türbana attırıyordu… o kocaman sikinden akan döllerin amıma fışkırmasını öylesine arzu ediyordum ki... Üzerimde tatlı bir yorgunluk oluşmuştu. Mehmet eşarpla sikini güzelce temizledi. Ben de olduğum sandalyeye oturdum. Kendime geldim. İçimde bulunduğum durumu düşündüm. Çevremde beni tanıyan herkes, mütevaziliğimin yanında, namusuna düşkün, tam bir aile kadını olarak biliyorlardı. Kapalı giyindiğim için eleştiren komşular, benim yabancı bir erkekle böyle şeyler yaptığımı bilseler ne düşünürdü? Mehmet,
“Aşkım… pişman mısın?”
"Hayır değilim!" dedim.
“İşte gece böyle seni düşünerek kendimi tatmin ediyorum.”
“O eşarp?”
“Senin başını örttüğün her eşarptan bir tane aldım. Senin olduğunu düşünerek attırdım o eşarplara.”
“Mehmet…”
“Efendim aşkım.”
“Bak seni çok istiyorum ama evliyim sonumuz yok biliyorsun.”
“Umurumda değil. Seni istiyorum. Hiçbir şeyi bu kadar çok istemedim. Ne olur buluşalım…”
“Bilmiyorum. Düşünmem lazım… lütfen ısrar etme… şimdi yatmam gerekiyor.” Dedim ve cevap vermesine izin vermeden aramayı bitirdim. Nefsime yenilmiştim. Ya bu işi bitirecek ya da buluşup beni deli gibi arzulayan erkeğin altına yatacaktım. Üzerimi giyindim ve yatağa rahatlamış olarak yattım. Telefona bakınca Mehmet’in mesaj attığını gördüm.
“Seni seviyorum Tuğba’m…”
484 notes
·
View notes
Text


Türbanlı Karımı bugün arkadaşımın arabasına da sikeceğim. Akşam bu kıyafetler ile Kayseri form da olacağız. Tanıyan selam vermek için gelebilir yanımıza.
133 notes
·
View notes
Text
2 notes
·
View notes
Photo

En Yeni Türk Liseli İfşa Sansürsüz İzlemek İçin Hemen Tıklayın! 2017 Hiç Bir Yerde Olmayan En Yeni İfşalar HD Görüntüler https://goo.gl/gqt9Kk
661 notes
·
View notes