tigir-er-turk-blog

[tigir-er-turk-blog]

Türkiye bir etnik istilası altındadır. Hanginiz çocuğunuzu, kızınızı, karısını gönül rahatlığı ile sokağa çıkartabiliyor?  Yeni doğan çocuklarınızın temiz bir toplumda yaşamasını istiyorsanız emirlerimizi harfiyen uygulayın ve Tigir:Er Antidotlarını iyi idrak edin.

[tigir-er-turk-blog]

[tigir-er-turk-blog]

Dünya bir savaş alanıdır. Bu savaş alanında hayatta kalmak için evvela hasımlarımızdan daha iyi bir konumda olmamız gerekmektedir. Vizyonu kıt olan değersiz canlılar tarafından yönetilen ülkeler yok olmaya mahkumdur. Bizler onun bunun kölesi değil bizzat onların efendisi olmak zorundayız. Çünkü tarihimiz ve yaşamsal kodlarımız bizi bu istikamette ilerletmektedir. Buna karşı çıkmak ise şüphesiz ki özümüze karşı gelmemizle birdir. Siz hiç büyük balığın küçük balığı yemediğini gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü, bu doğanın kanunudur. Bu yüzden bizler de önce zayıf olanları yiyerek karnımızı doyuracağız sonra ise bizimle eşit güçte olan ya da bize yaklaşan ulusları elimine edeceğiz. Bu ise sadece Tigir:Er Düşünce Sistemi ile mümkün olacaktır. Tüm yaratılmışlara hükmedecek olan inancımızla vücut bulmuş Teokratik İmparatorluğumuz, bizleri hak ettiği konuma taşıyacaktır.

Afrika’yı sömüremedik, Orta Doğu elimizden uçtu, II. Cihan Harbi’ni iyi değerlendiremedik ve şimdi ise Suriye sorunu ortada. Hiçbir fırsatı değerlendiremiyoruz. Bu nereye kadar sürecek? Bakın, bugün ağızlarından barış ve insan haklarını düşürmeyen uluslar dünyaya en çok silah satan yani dünyayı en çok kana bulayan uluslardır. Çünkü onlarda biliyor ki barış denilen şey korkaklara göredir. Günümüz Türklüğü ise korkaklığının bedelini ödemeye devam ediyor. Lakin yaratılacak olan yeni ırkımız kusursuz olacaktır. Mükemmeliyetçilik üzerine kurulu olan İmparatorluğumuzda hiç şüphe yok ki zafer naraları eksik olmayacaktır. Biz buna inanıyoruz ve bunu tüm samimiyetimizle istiyoruz! Bize hayalperest diyebilirsiniz lakin bizim hayallerimiz gerçeğin birer yansımasıdır!

Şanlı bir ölüm, kusursuz bir zafer ve ihtişamlı bir gelecek için T.E.D.S!

[tigir-er-turk-blog]

Alemin fazlalığı ibne Yunanlılar! Yunanlıların ne kadar eş cinsel bir millet olduğunu bilmeyen yoktur. Evlad-ı kahpelerin tek yaptığı şey sikişip şarap içmek. İlahları Apollo bile fani bir insanı sikmek için kaplumbağa kılığına girer ve sonra ise yılan olup karı ile birlikte cima eyler. En azından iyi, bari karı ile yapmışlar bu sefer dediğinizi duyar gibiyiz lakin bunu yapan bir ilah! Yaratıcı dedikleri şahsiyet. Bu nasıl ibneliktir, avelliktir? Sonra Barbar Türkler bizi işgal etti diye ağlarlar. Ulan siz yaratıcıyı bile kendi orospu çocukluğunuza alet etmişsin. Daha ne bekliyorsunuz? Günümüz Türklerinin de Yunanlılardan aşağı kalır yanı kalmamıştır. Hülasa boynuz kulağı geçti! Hayvanlara tecavüz edenler, akrabalarına kayanlar, damacanaya hallenenler. Vallahi günümüz Yunanlıları ahlak bakımından Türkiye’den daha ileri. Bu Kemalizm ve Arap dini Türklerin halet-i ruhiyesini mahvetti.

[tigir-er-turk-blog]

Bizler köşeye sıkışmış ve kimsenin toprağında gözümüz yoktur düsturunu öne süren Ulus Devlet modelini değil Emperyal Devlet anlayışını benimsiyoruz. Yanımızda olan çapsız Ermenistan ve Yunanlılar bile büyüklük davası güderken bizim kendi içimize kapanmamız mevzubahis edilemez.

Evvela bunun için orduda zorunlu askerliği kaldıracağız. Kafelerde saz çalıp barış ve sevgiden bahseden ikoncanların orduda silah altında olması kadar komik bir durum olamaz. Herkes asker olacak diye bir kaide yoktur. İçinde savaşçı ruhu barındıran, ölmek ve öldürmek isteyen kişiler silah altına alınmalıdır. Herkes askere alınırsa bu ülke için kim silah üretecek? Kim ekonomiyi güçlendirecek? Kim arkeolog olacak?  Bunlar bilmek lazım. İçi boş hamaset kokan laflarla bir yere varılmaz. Evet, Türk ırkı doğuştan askerdir, ancak günümüz şartlarını da iyi değerlendirmek gerekir. Çocukları en verimli çağında askere diye alıp sabahtan akşama kadar ot yoldurmak askerlik değil hamallıktır.  Milliyetçiler zorunlu askerliğin kalkmasını destekleyenleri de vatan haini ilan ediyor. Şu ülkede neden hep farklı düşünen herkes vatan haini oluyor?  Tenkid yok, farklı düşünmek yok, sonra bu ülke niye gelişmiyor. Siz millete seçenek mi bırakıyorsunuz? Ya kemalist yapıyorsunuz insanları ya da İslamcı. Bunun aksini düşünenleri de vatan haini ilan ediyorsunuz. Bu nasıl iş ulan? Bizler sizin gibi düşünmeye mecbur muyuz?

[tigir-er-turk-blog]

Göktürkler, farklı boylardan gelen Türk kavimlerinin birleşmesi ile oluşmuş bir Kağanlıktır. Türk adını ilk defa siyasi bir ad olarak kullanan ve devlete adını veren bir Kağanlıktır. Kurucuları kendini Aşina ailesinden görür. Yani ataları bozkurttur. Zaten tüm Türkler bozkurttan türemiştir. Göktürklerin Oğuzlarla, Uygurlar, Kırgızlarla çok kanlı savaşları vardır. Göktürkler “Türk” adını kabul etmeyen ve Göktürk siyasi çatısı altında birleşmeyen bütün Türk soyundan gelenlerle savaş halindedir. Eğer ki Açina ailesi Türk adını kullanmayıp kendilerine başka bir şey deselerdi şüphesiz ki şu an biz kendimize Türk yerine başka bir şey diyor olurduk. Türk adını resmiyete döken Başbuğumuz Bumin Kağan’dır. Kendisi saygıyla anıyoruz. Ruhu şad, mekanı uçmağ olsun. Şimdi iki tane Yahudi hırsızdan ve kardeş kardeşe ilişkiye girenlerden türediğini iddia edenler tabii ki bize karşı gelme gafletinde duracaktır. Bozkurttan türeme meselesi ise bildiğiniz gibi değildir. Biz bunların hepsini tek tek teferruatlı bir şekilde açıklayacağız.

[tigir-er-turk-blog]

İnsanlar…

İki tane hırsızdan  ya da maymundan veyahut Prometheustan (Προμηθευς) türediğine inanan ferdiyetçi canlılardır. Yaratılışlarında bile gözyaşı ve hırsızlık vardır. Biri babasına karşı gelmek maksadıyla gözyaşından ve balçıktan insanları yaratır. Acunun başka yerlerine gittiğimizde ise daha farklı hikayeler vardır. Gerçi bunlar kimine göre hikaye kimine göre hakikattir. Lakin ne olursa olsun İnsanlık zehir kusar, bu zehirlerin antidotu ise biziz. İnsanlık huzur ister biz ise huzursuzluk veririz. İnsanlar riyakâr, ferdiyetçi ve yavşaktır. Bizler ise bu insanlara karşı merhametsiz, vicdansız.

Bizler insanlığın üzerine pandoranın kutusundan çıkan bir lanet gibiyiz!

Dünya bir oyun parkına dönmüş. Her toplumun farklı hikayeleri var. Bu hikayeler evrenin gerçeklerini görmenizi perdelemek için ortaya atılmıştır. Şu an yaşadığımız şey size ne ifade ediyor? Yaşam amacınız nedir? Biraz para kazanıp ev sahibi olup karınıza bakmak mı? Çocuklarınızı sevmek mi? Sevdiğiniz futbol takımının şampiyon olmasını kutlamak mı? Sizlerin gerçekleri görmenizi engellemek için ortaya atılmış basit meşguliyetlerdir bunlar. Gözlerinizde bir perde var. Kibir ve beşerî alametler. Ne kadar değersiz olduğunuzu anlamak için uzaydan dünyaya bakmanız kâfidir. Milyarlarca galaksiden üzerinde yaşadığımız gezegene baktığınızda ne göreceksiniz? Ufacık bir nokta. Tıpkı yere baktığımızda bir karınca yuvası gibi.

Basit bir şekilde yaşamak ve ölmek istiyorsanız kendi beşerî realiteleriniz ile yaşamaya devam edin, otağımız terk edin, yazdıklarımızı okumayın. Hayatınızı yaşayın. Gününüzü gün edin. Lakin hakikati görmek ve gerçeklerle yüzleşmek istiyorsanız, sizlere sunacağımız yaşam anahtarına ihtiyacınız olacaktır. Her kapıyı açacak ve sormaya tenezzül edemeyeceğiniz cevapları size bağışlayacaktır. Yeni ırk, tüm bu soytarılıklara son verecektir!

İlahi sesin kudretine kulak verin, işitin. Savaşımıza Feda Olun!

[tigir-er-turk-blog]

Dediklerimizi beğenmeme ve bizden nefret hakkına sahipsiniz. Zaten biz nefretle besleniriz. Lakin boş yere bizi yolumuzdan çevirmeye çalışmayın. Yanlış yoldasınız demeyin. Size göre yanlış yolda olabiliriz, ancak biz kendi yolumuzdayız! Biz bu yolu seçtik. Biz, Yüce Tigir’in iradesini izleyen kutsal yolu seçtik!

 Eğer ki İstilacı Başbuğ Büyük Kartal kendisini engel olmaya çalışanları dikkate alsaydı Konstantinopolis bizim elimizde olmazdı. Bugün burada dediklerimiz sizler için şok etkisi yaratabilir amma velakin zaman geçtikçe fikirlerimizin bulaşıcılığına şahit olacaksınız. Bundan kurtulamazsanız!

[tigir-er-turk-blog]

Her savaşçı ganimetten payına düşeni almalı ve geriye kalanlar ise toplumun refahı için kullanılmalıdır. Ancak, ganimetten kendine pay isteyen bir Tanrı ise Türk'ün iman edeceği bir Tanrı değildir. Bizim Tanrımız olan Yüce Tigir ferdiyetçi değildir.

[tigir-er-turk-blog]

Namuslu Bir Devlet Adamı: Rıza Nur

 Türkiye Cumhuriyeti’nde namusla, ırk sevdasıyla yapılmış tüm işlerin arkasında Doktor Rıza Nur vardır. Bu işlerden en ufak bir çıkar beklentisi ile hareket etmemiş bir şahsiyettir. Ne zaman zorda kalınsa Doktor’dan yardım istenilmiş, en zor işlerin üstesinden gelerek ırkımızı müdafaa etmiştir. Ama iş övünülmeye geldiğinde ise ortada Rıza Nur yoktur. Kendisine yazılarından dolayı pek çok iftira atılmış, hatta deli olduğu söylenmiştir. Evet, o deliydi ama sadece Türklüğün delisiydi. Irk sevdalısıydı. Cumhuriyetin ilânından sonra başbakanlığa Kürt İsmet değil de Rıza Nur gelseydi Türkleşmek ve millileşmek bakımından Türkiye bugün başka bir manzara gösterir, bugün başımıza bela olan birçok olay ile uğraşmazdık. Ama Kemal Paşa dalkavukları severdi ve çevresine de hep dalkavuklar ile gayri Türkleri toplardı. Zira onlar Gazi’ye Allah diye tapardı. Hatta dalkavuğun biri, kadehimi Tanrı Kemal’e kaldırıyorum demiştir. Tarih konusunda yapılan toplantılarda Türk ırkının Avrupalılar ile aynı kategoriye sokmuşlardır. Zeki Velid Togan bile bu yüzden Türkiye’den ayrılmak zorunda kalmıştır. Çünkü, Zeki Velid Togan Türklere milli bir tarih yaratmak istiyordu. Kemalistler ve bilhassa Adıtürk, bizleri Hitili, Sümerli gösterip Yunanlılar ile kardeş belliyordu. Zeki Velid Togan ise Gazi’nin manevi kızı ve metresi olan Afet İnan’ı yerden yere vurunca olanlar oldu. Togan Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldı…

 Öyle ki bizzat Reis-i Cumhur’un emriyle Yunanlılar hakkında kötü söz söylememe kararı alındı. Meşhur Hücum Tablosu Kemalist devirde yasak edildi. En son tablo Kıbrıs meselesinde ortaya çıktı. Hem Yunan’ı yendik diye bunu dünya savaşı gibi anlatın hem de harp bittikten sonra Yunan’ı temiz göstermek için elinizden geleni yapın. venizelos-ismetinonu-ismetinonu_karisi-gavad-cumhuriyet-adalar-sattiBu nedir şimdi? Hele Venizelos’un başvekil İsmet İnönü ile bir resimleri var ki dillere şenlik. Sadece İsmet’in değil, karısı ile bile var. Tam bir Kürtlük örneği. Cumhuriyet ile birlikte insanlara gavatlıkta aşıladılar. İsmet Kürtönü’nün ihanetleri saymakla bitmez… Eskiden Türk başbuğları yabancı hükümdarların karılarını koluna takardı şimdi ise tam tersi olmaya başladı. Gerçi bu Kürdü Türk başbuğları ile kıyaslamak olmaz ama dışarıdan bakınca bu Kürt piçi Türk lider olarak gözüküyor. Resmen kepazelik… Bazı yobaz islamcılar da İsmet Kürtönü için “Ermeni” diyor. Güya bu şekilde dindar Kürt kardeşlerini kazanacaklar… Ulan Kürt dindar olsa ne olacak? Kürdün en dindarı bile bu ülkenin başında bir mikroptur. Ayrıca sual ediyoruz. Ermeniler şu an Müslüman olsaydı bu sefer ne diyecektiniz? Ermeniler sırf Müslüman değil diye işinize gelmeyen herkesi Ermeni yapmayın. Bu sefer sizin sayenizde gerçekten Ermeni olanlar kendini gizleyebiliyor. Klasik İslamcı iftirası diyerek işin içinden sıyrılıyorlar. İslamcılar gitsin Kuran okusun, namaz kılsın. Üstüne vazife olmayan işlere karışmasın. Konu Ermeni’den açılmışken şunu da söyleyelim. Tarihte Müslüman Kürtler, Hristiyan Ermenilerden biz Türklere daha çok isyan ve ihanet etmiştir. Neyse şimdi Kürt-Ermeni meselelerine girmek istemiyoruz. Sulanmış beyinleri kurutan, Irkçı ve kafatasçı Doktor Rıza Nur ile devam edeceğiz…

 Rıza Nur yabancı dil bildiği için Lozan’da bizi çok iyi temsil etmiştir. Kürt İsmet ise hem sağırdı ve duyduklarını anlayamıyordu. Rıza Nur Fransızca’yı anadili gibi biliyor hem de dinlediğini anlayıp direk Kürt İsmet’e dilmaçlık yapıyordu. Hatta öyle ki İsmet İnönü Rıza Nur’a mecliste tebrikler yağdırmaktan ve dalkavukluk etmekten geri kalmadı. İsmet’in Doktor ile işi bitince ise onu asla anmamıştır. İşte bu da Kürt vefasızlığını gösterir.

 Rıza Nur bela adamdı. Lozan’da Ermeni ve Kürt meselesi yüzünden Türklerden toprak istenilince Rıza Nur bunları söylemiştir;

 “Ermenilere bir hediye lazımsa siz verin! El malı ile dost kazanılmaz. Ermeniler mazlum imiş, onlara yurt ve bağımsızlık verilmeliymiş. Biz bunları biliyoruz. Ancak dünyada mazlum millet bir tane değildir. Mısır hürriyeti için birkaç defadır ve daha dün kan içinde çalkalandı. Hindistan, Tunus, Cezayir, Fas hürriyetini, yurdunu istiyor. Hatta İrlandalılar yurtları, istiklalleri için kaç asırdır, ne kadar kan döktüler? Siz bunlara istiklallerini, yurtlarını verin, biz de hemen Ermenilere verelim”

 Meselenin detayları: The Debates Of Armenian Question In Lausanne

 Bunun üzerine Fransız ve İngiliz temsilcilerinin yüzleri sinirden pancara dönmüştür.

Rıza Nur’un burada tüm hayatını anlatıp neler söylediğini teferruatıyla birlikte yazmayacağız. Çünkü kitabımızda Doktor için özel bir bölüm açtık. Biz sadece kendisine atılan iftiralardan dolayı böyle bir paylaşım yapmayı uygun gördük. Ayrıca yazdığı hatıratlarda bazı olayları kesip Rıza Nur’a eşcinsel, sapık, deli yakıştırması yapan deyyus-u ekberler var. Rıza Nur eşcinsel ve deli değildir. Lakin bir dönem ruhsal sıkıntıları olmakla birlikte bu delilik derecesinde olan bir şey değildir. Bunu biz değil kendi söylüyor. Çünkü Rıza Nur samimi adamdır. Kendinde bile bir yanlış gördüğünde bunu dile getirmekten çekinmez.

 Kemalistler, hatıratında yazılan şeylere cevap veremediği için böyle iftiralar atmaktadır. Ayrıca Gazi Kemal Paşa hakkında yazılan müstehcen şeyleri Ruza Nur uydurmamıştır. Gazi hakkında yazılan pek çok şey Latife Hanım’ın yaptığı dedikodulardan ve kadınlar arasında konuşulan yalanlardan kaynaklanmaktadır. Rıza Nur olayları yazarken bunlardan faydalanmıştır ve duyduklarını kağıda geçirmiştir. Ayrıca Mustafa Kemal Paşa’nın özel hayatı bizi ilgilendirmemektedir. Bunu da ek olarak söyleyelim. Her Rıza Nur konusu açıldığında “Mustafa Kemal” meselesinin öne sürülmesi kabak tadı vermeye başladı. Madem Rıza Nur deliydi o zaman ne diye adamı Moskova’ya, Lozan’a gönderdiler? Mebusluk verdiler? Milli eğitim bakanı yaptılar? Millet işine gelmeyen herkese eşcinsel, deli diye iftira atıyor. Doktor’da bundan nasibini almıştır.

Rıza Nur’dan bu kadar nefret edilmesinin nedeni Rıza Nur’un katıksız bir ırkçı olmasıdır. Arnavutları, Arapları ve Kürtleri Türkiye’den def etmeye yemin etmiştir. Etniklerin yaptığı tüm hainlikleri çok iyi biliyordu. Türkiye’nin çoğuda etniklerden oluştuğu için Rıza Nur hakkında iyi şeyler duymamak normaldir. Ama bunlar bizim gözümüzde Doktorun değerini düşürmemektedir.

[tigir-er-turk-blog]

Sadece T.E.D.S ile Mümkün

 Türklerin üstünde yaşadığı toprak parçası kendiliğinden oluşmadı, bizim atalarımız o toprakları istila etti ve yurt edindi. Atalarımız Yahudiler gibi parayla toprak satın almadı. Bu topraklar kan ve kılıçla alındı. Kellelerden kuleler yaptık, düşmanın kanını döktük, kendi kanımızdan nice canlar verdik.  Kanımızla ve canımızla o topraklara bedel ödedik. Artık geçmişten ziyade geleceğe bakma vaktidir. Geçmişimin kudretini geleceğe taşıyacağız. İrademiz, azmimiz, yeteneğimiz ve en önemlisi kanımız sayesinde sonsuz bir İmparatorluk kuracağız. Bu kaçınılmazdır ve sadece Tigir:Er Düşünce Sistemi ile mümkün olacaktır. Yaratacağımız yeni Türk ırkı,  tüm kâinatın efendisi olacaktır. O muhteşem vakit geldiğinde düşmanlarımız ayağımızın altındaki postal ve dipçik darbeleriyle can verecektir. Bilim erlerimizin yaptığı mükemmel teknolojik silahlar sayesinde düşmanlarımız saniyede toz olacaklardır. Evrenin en üstün topluluğu biz olacağız. Teknoloji, Bilim, Ekonomi ve Ahlakta en ileri toplum biz olacağız. Bizim safımızda olmayan herkes böcek gibi ezilecektir.

 Güneş doğmadan siren sesleriyle uyandığınız gün virüsler için kıyamet vaktinin geldiği andır!

[tigir-er-turk-blog]

T.E.D.S parti ve şahıslar üstüdür!

 Bizler, Tigir:Er adı ile hiçbir siyasi zümreyi temsil etmiyoruz. Kimseyi yanlış tanıtmak gibi bir niyetimiz olmadığı gibi şu an için herhangi bir siyasi parti ile de bağımız yoktur. Kustuğunuz zehirlerle ancak kendinizi tatmin edeceğiniz gibi istediğimiz partiyi destekleyip desteklememekte bizim inisiyatifimizdir. Tigir:Er Düşünce Sistemi Parti ve Şahıslar üstüdür. Bilhassa Putperestler otağı takip ederse sulanmış beyinleri birden bire kuruyabilir. Zira bizler aynı zamanda bir put yıkcısıyız! Ayrıca insanlara put dediğimiz zaman bunlar sadece heykel anlıyor. Sakın ola böyle şahsiyetlere açıklama yapma gereğinde bile bulunmayın. Bunlara yapılacak en iyi şey krematoryuma atmaktır. Bizler hiçbir zaman heykele karşı olduğumuzu söylemedik ve özellikle bazı şahsiyetlerin de bizzat heykelini dikeceğimizi açıkça beyan ettik.

[tigir-er-turk-blog]

İstilacı ve şuurlu başbuğlarımız önderliğinde yoksullar zenginleşti, fakirlik suç sayıldı. Ülkemize bereket geldi. Erlerimiz cenk etme arzusuyla yanıp tutuştu. Düşmandan aldığımız ganimetler refahımızı ve moralimizi yükseltti. Bu kutlu günlerde düşmanlar önümüzde secde ediyor, bizden aman diliyor, altınlarını ve gümüşlerini sandıklar içinde önümüze yığıyor, kadınlarını otağımıza sunuyordu. Ne demişti rehberimiz Atsız? Tanrı kızlar yaratmış erlere satmak için.

[tigir-er-turk-blog]

Emperyal olmayan uluslar büyüyemez. Büyük ulus olmak için emperyal olmak gereklidir. Türkler İmparatorluk kurmak için yaratılmıştır. Biz efendiyiz ve yöneteniz. Türk yönetilen değil yönetendir.

[tigir-er-turk-blog]

Suriyelilere 40 Milyar Dolara Yakın Para Harcandı

 Şu an Türkiye’de 5 milyona yakın Suriyeli var. Bunu lehimize çevirmek mümkündür. Acemlerdeki gibi yeraltı tesislerimiz olsaydı eğer bunlardan çok kolay faydalanırdık ve San Pietro kilisesinin üzerinde teknolojik araçlarımıza yakıt ikmali yapacak seviyeye gelirdik! Bunu laf olsun diye söylemiyoruz. 5 milyon işçi düşünün. Sigortası yok, maaşı yok. Hadi bunların 1-2 milyonu yaşlı ve sakatlardan oluşsa geriye 3 milyon sağlam adam kalır. Bunlardan her türlü yararlanırız. Sakatlardan ve yaşlılardan ise enerji olarak faydalanırız. Türkiye’de Suriyelilere 40 milyar dolara yakın para harcanmıştır. Bu ne demek oluyor? Türkiye Cumhuriyeti’nin Silahlı Kuvvetlerinin toplam hemen hemen 3 yılda harcadığı paraya tekabül ediyor. Dememiz o ki biz bu adamlara harcadığımız parayla uzay gemisi bile yapardık.

 Şu an ise bu Suriyelilere kesinlikle özel bir karantina alanı tesis edilmelidir, çünkü toplumun içine karıştıklarında her türlü pislik ayyuka çıkmaktadır. Bu Karantina alanında Suriyeliler yeteneklerine ve sağlık durumlarına göre sıralanmalıdır. İşe yarayanlar ise ihtiyacımıza göre çeşitli alanlara gönderilerek çıkarlarımıza hizmet etmelidir. Zamanında Belçikalılar Afrika’yı sömürürken çalışmayan Zencilerin elini kesmekteydi. Bunu gören diğer Zenciler ise daha hızlı ve daha dikkatli çalışmaya başlamıştır. Bugün kıç kadar Belçika refah içinde yaşıyorsa bunu emperyalizme borçludur. Şimdi koskoca Cihan İmparatorluğunun mirasçısı olan bizler aşağılık bir Belçika kadar olamayacak mıyız?

 Bu arada komünistler ve solcular çok paylaşımcı, çok iyiliksever ya, alsınlar evlerine birer tane Suriyeli beslesinler. Öyle instagrama kedi köpek fotoğrafı atmakla olmaz bu işler. Hepsi alsın birer tane Suriyeli beslesin evinde. Madem paylaşımcısınız o zaman bunu gösterin. İşinize gelince halkların kardeşliği diyorsunuz fakat sıra Suriyeli gelince burun kıvırıyorsunuz. Bu böyle olmaz. Her komünist evinde en az bir Suriyeli beslemelidir.

[tigir-er-turk-blog]

Avcı hayvanlar avını öldürür ve onu tüketir. Virüsler ise böyle değildir. Onlar hedef bellediği canlıların üstünde yaşarlar. Misal Suriyeliler ya da Ç-Virüsleri. Bunlar bizim üstümüzde yaşıyor ve pisliklerini bize bulaştırıyor. Onlar bize benzemiyor, aksine biz onlara benziyoruz. Bir bardak temiz suya bir damla lağım suyunun karışması o soyun bozulması için kâfidir. Hülasa uygarlığımızı tehdit eden bu virüsler gün geçtikçe daha çok güçleniyorlar. Herkese rahatsızlık veriyorlar. Ülkenin estetiğini bozmaları da cabası.

Ülkemizde baştan aşağı yakılacak pek çok semt, mahalle hatta şehir var. Bu insanlar yüzyıllardır kendi mikroplarını saçmaya devam ediyor. Hastalık yayıyorlar, uyum sağlayamıyorlar ve daha vahimi ise sürekli çoğalıyorlar…

  Saf ve temiz olan şey çabuk bozulur. Türklerin çoğuda bu bozulmadan nasibini almıştır. Adam Türküm diyor ama bir tane beleş ekmek almak için aç köpeklik yapıyor. Nerede bedava var oraya atlıyor. Parası olmasa amenna lakin böyle bir durumda yok. Aç gözlülük, fesatlık, eziklik milletin kanına, ruhuna, bedenine işlemiş. Parası olupta yabancı ülkelerde sefil budistler gibi yaşayanlar ise işin başka bir boyutu. Türklük böyle mi temsil edilir?

  Vereceğimiz antidotlar ve Tigir:Er Düşünce Sistemi ile ırksal ıslahat yapılacak, temiz yaşam alanları inşa edilecektir.

  Çok kan dökülecek, çok kafalar postalla ezilecek, krematoryumlar cayır cayır yanacak, fakat sonunda gerçek zafere ulaşılacak.

  Unutmayın, bizim nazarımızda bir Türkün pislik yayması, bir virüsün pislik yaymasından daha büyük bir suçtur!

[tigir-er-turk-blog]

Türk olmayanlara işgalci denmesini içimeze sindiremiyoruz. Biz işgal olunan değil işgal eden tarafta olmak zorundayız her zaman. Tarihin bazı bölümlerinde, iç karışıklığımızdan, teknolojik gelişmeleri takip edemememizden zayıf düşmüş olabilir ve bunun arkasından düşman tarafından saldırıya uğramış olabiliriz. Lakin sürekli bizle savaşan düşmanlara hatta ezik Yunan’a bile “İşgalci” demek nedir ulan? Sanki Tong Yabgu, Keykubat, Mukan Kağan var Yunanlıların başında.

 Eziklik psikolojisinden kurtulun ve atalarımız gibi olun! Tigir:Er Düşünce Sistemi her türlü ezikliği ve sefilliği yasaklar.