umutlardan-uzakta

[umutlardan-uzakta]

I feel totally lost...

[umutlardan-uzakta]

bu hayatta ilk savaşını ailesiyle verenler, bütün savaşlardan hep mağlup ayrılırmış.

[umutlardan-uzakta]

sebepsizce gelen içine kapanma ve kimseyle konuşmak istememe hissi

[umutlardan-uzakta]

Biriyle tartışırken gözlerimin dolup,sesimin titremesinden nefret ediyorum.

[umutlardan-uzakta]

Nefret de bir duyguyken siz ona bile layık değilsiniz..

[umutlardan-uzakta]

Ve küçük kız o gün bedenini asmak yerine umutlarını astı.

[umutlardan-uzakta]

Sustukların zamanla kalbine batıyor. Farkında değilsin, kendini ölüme sürüklüyorsun. Ama umrunda değil çünkü sen zaten bir çok kez öldün.

[umutlardan-uzakta]

[umutlardan-uzakta]

Ben tüm savaşlarımı tek başıma verdim hem de bir kız çocuğu olarak...

[umutlardan-uzakta]

Artık hayattan beklentisi olmayan insana dönüşmüşsündür...

[umutlardan-uzakta]

Konuşacak bir arkadaşının bile kalmaması :)

[umutlardan-uzakta]

Arkadaşlarının sensiz eğlenmesi ve senin hala onlardan arkadaşım diye bahsedebilmen :)

[umutlardan-uzakta]

Giderek üzdün bizi zaman...

[umutlardan-uzakta]

Herkes kendi yerini öyle güzel belirledi ki beni uğraştırmadılar bile.

[umutlardan-uzakta]

[umutlardan-uzakta]

Gerçek hayatta da öyle :D

Tumblrda kimin fake kimin gerçek olduğunu anlamak çok zor gerçekten

[umutlardan-uzakta]

Umursadığım kişiler tarafından umursanmıyorum. :)