#iştah kesen yiyecekler
Explore tagged Tumblr posts
gidauzmanim-blog · 8 years ago
Text
Sağlıklı Kilo Kontrolü-Diyet
Şişmanlık, özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde önemli bir problemdir ve hemen tüm yazılı ve görsel medya araçları zaman zaman insanların zayıflamasına yardımcı olacağını iddia ettikleri yöntemlerden ve diyetlerden bahsederler.
Ancak ne yazık ki toplumun az bir kısmını ilgilendiren zayıflık problemi konusunda yeterli çaba harcanmamaktadır. Bununla birlikte zayıf insanların sağlıklı bir şekilde kilo almaları sanıldığı kadar kolay bir olay da değildir. Boya göre ağırlığın %15–20 altında olma durumu zayıflık olarak tanımlanır. Beden kitle indeksi (boyun metre cinsinden karesinin vücut ağırlığına bölünmesiyle elde edilen değer) 18’in altına inmesi zayıflığı belirtir.
 Nedenleri
-     Aşırı fiziksel aktivite,
-     Bedensel engeller, iştah kesen yiyecekler ve diğer nedenlerle yeterli besin alınamaması,
-     Alınan besinlerin sindirim, emilim ve metabolizmalarında bozukluklar, kanser gibi enerji harcamasını artırıcı hastalıklar,
-     Psikolojik nedenler (aşırı stres, kendini beğenmeme, ağır depresyonlar vb.)’dir.
 Tedavi İlkeleri
a) Öncelikle zayıflığın nedeni saptanmalı ve ortadan kaldırılmalıdır. Örnek olarak besinlerin emilimini bozan parazitlerin temizlenmesi veya psikolojik nedenlere bağlı ise bu konuda uzman kişilerden yardım alınması gibi.
b) Diyet yönünden tedavisinde ilk aşama olarak, bireyin detaylı beslenme öyküsü alınır, daha sonra vücut analizi (total yağ, kas, su yüzdesi vb.) yapılır ve fiziksel aktivite düzeyi saptanır. Bu veriler belirlendikten sonra ikinci aşama olarak diyette uygun düzenlemeler yapılır.
c) Bazı zayıf bireyler önlerinde fazla yemek görmek istemezler, bu durumda günlük diyete eklenecek enerji öğün aralarına konulacak besinlerle karşılanmalıdır. Yiyecekler hacim olarak küçük ama enerji yönünden yoğun olanlardan seçilmelidir. Bunun için yemeklere ufak ilaveler yapmak yeterlidir. Örnek olarak sütlü tatlıların üzerine dövülmüş ceviz ya da fındık, sütün içine bal, yoğurt ve meyve sularına şeker ilavesi toplam kalori değerini belirgin şekilde yükseltecektir. Yemeklere konan yağ miktarı da sağlığı bozmayacak şekilde biraz artırılabilir.
d) Besin seçiminde de bazı ayarlamalar yapılabilir. Örnek olarak süt-yoğurt yerine sütlü tatlılar, reçel yerine tahin-pekmez tercih edilebilir ve ara öğünlere kalorisi yüksek kek, börek, tart gibi besinler konulabilir
e) Şişmanlık tedavisinde olduğu gibi zayıflıkta da davranış değişikliği terapisi şarttır. Zayıf olan kişilerde özellikle öğün atlama ve yemek yemeyi unutma gibi hatalı davranışlar sıklıkla görülür. Bu yönden yapılacak tedavi ile birey mutlaka bilinçlendirilmelidir.
 3. Kilo Almak İçin Dikkat Edilmesi Gereken Temel Hususlar
·      Bol miktarda kızartma, hamur işi, tatlı gibi bol kalorili şeyleri gün boyu yiyerek sağlıklı bir şekilde kilo alamazsınız, tüm temel besin maddelerinden yeterli ve dengeli düzeyde almanız gerekir.
·      Sebze ve meyvelerden her gün 5 porsiyon yememiz gerekir. Bunlar doğal olmalı, yani dondurulmuş veya konserve olmamalıdır. Sebze ve meyvelerde bulunan antioksidanlar sizi hayat boyu birçok rahatsızlıktan ve kanserden koruyacaktır.
·      Süt ve süt ürünleri, özellikle kalsiyum, protein ve vitamin açısından son derece zengin besinlerdir. Bunun yanı sıra süt içerek aldığınız kalori miktarını en kolay şekilde artırabilirsiniz.
·      Eğer sütü sevmiyorum diyorsanız içerisine bir kaşık meyve püresi, meyveli yoğurt gibi şeyler katın. Eğer bol miktarda süt içmeye karar verdi iseniz, az yağlı sütü tercih edin aksi takdirde vücuttaki yağ dengeniz bozulabilir. Süt ürünlerinde de özellikle az yağlı peyniri bol miktarda tüketebilirsiniz.
·      Kanınızla ilgili herhangi bir problem yaşamamak için her gün iki porsiyon et (kırmızı, balık, tavuk) tüketin. Et, demir içeriği açısından en zengin besindir. Ancak iki porsiyondan daha fazla et tüketmeyin.
·      Et yerine yumurta, kuru baklagiller de yiyebilirsiniz. Ancak salam, sosis, sucuk, hamburger gibi yağlı ve bol kalorili yiyecekleri en az düzeyde tüketin.
·      Ara öğünleriniz olsun, bu kilo almanıza yardımcı olur. Ancak yine bu öğünlerde bol kalorili, yağlı ve şekerli yiyecekleri az tüketin.
  Kilo Almanıza Yardım Edecek İpuçları
a) Yiyeceklerinizi seçerken bol kalorili olmalarına dikkat edin.
b) Günde 4-6 öğün yemek yiyin (hepsi de bol kalorili).
c) Bol karbonhidrat ve protein alın. Ancak unutmayın kalorinizin çoğunluğunu daima karbonhidratlar oluşturmalıdır, proteinler değil.
d) Su için. Şişmanlara sorun, su içsek yarıyor diyeceklerdir, gerçekten de su besinlerin kullanılabilmesi için temel bir besin maddesidir ve kilo kazanmak istiyorsanız bol miktarda içmelisiniz.
e) Geceleri yatmadan 2-3 saat önce yemek yiyin. Böylece kaloriniz az harcanacaktır.
f) Biraz daha fazla sodyum alın. Bu vücudunuzun suyu tutmasını sağlayacaktır. Bu durum da zamanla kas miktarınızın artmasına neden olacaktır.
g) Kırmızı et diğer etlere göre daha fazla kilo almanıza neden olur. Ancak bunu sürekli olarak tüketmeyin, arada başka protein kaynakları da tüketin.
h) Yiyin ve istirahat edin.
 Kilo Vermek İçin Yapılması Gerekenler
Günümüz yaşam tarzı monotonluğu o da sağlıksız beslenmeyi ve kilo almayı netice vermektedir. Bu durumda yapılması gereken ise kaliteli bir beslenme diyeti hazırlamaktır. Kilo vermek önemli değildir önemli olan sağlıklı kilo vermektir. Vücudun parametreleriyle çok fazla oynamadan ve bir sağlık sorununa mahal vermeden kilo vermek tercih edilmelidir. Bunun için de sabır gerektiren doğru yöntemler uygulanmalıdır. Bugün insanlar kilo verebilmek için mideye kelepçe taktırmak, midenin bir kısmını aldırmak gibi cerrahi müdahalelere dahi uğrayabilmektedir. Önemli olan iş o noktaya varmadan kaliteli bir diyet programı ile kilo vermektir. İlk yapılması gereken kilo aldırıcı gıdalardan yani karbonhidratlardan mümkün olduğunca uzak durmak, iştah nasıl kesilir, bilmek gerekir. Daha sonra ise öğünlerde yenilecek her şey belirlenmeli ve bir ölçü dâhilinde tüketilmelidir. Yine sporun eşlik edeceği bir yaşam tarzı tercih edilerek çok daha kolay hızlı kilo verme mümkün olmaktadır.
Şişmanlıkta en önemli faktör fazla yemek yeme davranışıdır. Çocuklukta yanlış ve dengesiz beslenme alışkanlıkları sonucu ortaya çıkan sorunların başında şişmanlık gelmektedir.
Tüketilenden fazla enerji alınması değişik yaşlarda farklı nedenlerden kaynaklanmaktadır. Yapılan çalışmalar ebeveynlerin eğitim düzeyinin, aile yapısının, ailelerin sosyo-ekonomik-kültürel durumunun çocuğun beslenme davranışının şekillenmesinde belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır.
Anne karnında olduğu dönemden itibaren bebeğin beslenme şekli, yaşamın daha sonraki dönemlerindeki beslenme alışkanlığını etkilemektedir. Süt çocukluğu dönemindeki karışık ya da yapay beslenme şişmanlık riskini arttırırken, anne sütüyle beslenme şişmanlığa karşı koruyucu etki göstermektedir. Öğün sıklığı ve düzeni de vücut ağırlığını etkileyen önemli faktörlerdendir. Günde üç veya daha fazla beslenen öğünlerini düzenli tüketen kişilerde, günde bir veya iki kez düzensiz beslenen kişilerden daha az sıklıkta şişmanlığa rastlanmaktadır.  Yaşamın ilk birkaç yılında yeni yağ hücrelerinin oluşum hızı özellikle fazladır. Yağ depolanması hızlandıkça yağ hücrelerinin sayısı da artar.
Aşırı gıda ile beslenme alışkanlığı ortasındaki bu ilişki istatistiki açıdan da önemli bulunmuştur. Özellikle ev hanımlarının kabul günleri olarak bilinen zamanlarda aşırı tüketimleri de şişmanlığı artırıcı rol oynayabilir.
 Aşırı beslenmenin diğer bir nedeni de özellikle kadınlarda hamilelik ve emzirme döneminde gereğinden fazla alınan kilolar doğumdan sonra verilememesidir. Hamilelik sayısı ile şişmanlık arasında anlamlı bir ilişki olduğu araştırmalarda saptanmıştır. Bir veya iki kez hamile olanlarda şişmanlık oranı %43,8, beş ve daha fazla hamile olanlarda şişmanlık oranı ise %58,5 olarak bulunmuştur. Yenilen yiyecek ve yemeklerin günlük sayısı da şişmanlama üzerinde etki yapmaktadır. Aynı çeşit ve miktardaki yiyecekleri bir ya da iki öğünde yiyen kişiler ile bunları dört ya da beş öğünde yiyenlerin enerji harcamaları farklı bulunmaktadır. Daha fazla sayıda öğünlere bölünen diyet ile harcanan enerji daha fazla olmaktadır. Böylece sık sık ve her öğünde az miktarda yenilen yemek daha az şişmanlatıcı etki yapmaktadır.
Ailenin beslenme modeli çocuğun beslenmesini, olumlu veya olumsuz olarak etkiler ve gelecekteki yaşantısında uygulanan bir model olur.
Fast food tipi beslenme, öğün atlama, aşırı karbonhidrat ve yağ tüketme, hızlı yemek yeme iyi çiğnememe, öğün atlama vb. yeme alışkanlıkları şişmanlığın temelini oluşturmaktadır.
Enerji alımının fazlalığı aşırı yeme, daha çok yağlı ve şekerli besinleri tercih etme şeklindeki yeme davranışından kaynaklanabilir.  
0 notes
Text
Diyet Posası
Diyet posası; bitki hücre duvarını oluşturan nişasta olmayan poli­sakkaritler, sindirilmeyen oligosakkaritler, lignin ve dirençli nişastadan oluşan bileşiklerdir. Diyet lifini tam olarak anlayabilmek için diyet hakkında da bilgi sahibi olmamız gerekir.
Diyet posası, fiziksel ve fizyolojik fonksiyonları, gastrointestinal yoldaki farklı lokal ve sistemik etkileri nedeni ile beslenmede ve diyet tedavisinde önemli bir yer tutmaktadır. Diyet lifi ilgili çeşitli tanımlar bulunmakla birlikte genel olarak; besinlerin bir bileşeni olarak insan vücudunun sindiremediği veya kan dolaşımına emilimini yapamadığı kompleks karbonhidratlara verilen isim olarak tanımlanmaktadır. Posa, diğer karbonhidratlar gibi enerjiye dönüşemez, kullanılmadan vücuttan atılır ve tok tutan yiyecekler olarak bilinir.
Fiziksel ve fizyolojik fonksiyonları nedeni ile posanın iki yönlü yararı vardır:
1- Sağlıklı yaşamın sürdürülmesi ve bazı hastalıklardan korunma için önemlidir.
2- Bazı hastalıkların tedavisinde önemlidir. Sağlıklı yaşamın sürdürülmesi ve hastalıklardan korunmak için diyet lifi doğal besinlerden alınmalıdır. Böylece; gereksinim olan besin ögeleri ve besin ögesi olmayan ögeler (örneğin; prebiyotikler, fitoestrojenler) de vücuda alınmış olmaktadır.
Diyet lifi, bitkilerde temel olarak bulunan sindirilemeyen karbonhidratlar ve ligninden oluşurken, nişasta olmayan polisakkaritleri (selüloz, pektin, gumlar, hemiselüloz, β-glukan, yulafta ve tahıl kepeğinde bulunan posa) bitki karbonhidratları (inülin, oligosakkaritler ve fruktanlar), lignin ve bazı dirençli nişastaları içermektir. 
Fizyolojik etkilerine göre diyet posasının sınıflandırılması;
1- Çözünür posa (suda çözünür) ve
2- Çözünmez posa (suda çözünmez) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Besinler, çözünür ve çözünmez posa olmak üzere her ikisinin karışımını içerirler. Çözünen posanın iyi kaynağı olan bir besin, bir miktar çözünmeyen posa da içerebilir. Örneğin; meyve ve sebzeler pektin (çözünür) ve seluloz (çözünmez) içerirler. Bununla beraber, meyveler daha çok pektin, sebzeler ise seluloz içerirler. 
Çözünür posa
Pektik ögeler, sakızlar, β glukan yapıdaki polisakkaritler, yulafta daha çok bulunan musilajlar ve kuru baklagillerde daha çok bulunan dirençli nişasta suda çözünür lif türleridir ve tüm diyet posasının %15-50’sini oluştururlar. Çözünür lifler besinlerde sert bir doku yerine yulaf kepeğinde olduğu gibi yapışkan veya viskoz (zamk, musilaj ve pektin) olacak şekilde erirler. Bu gibi posalar genellikle az yağlı veya yağsız besinlerde, doku ve kıvam vermek için kullanılır. Reçel veya meyve peltesine katı jel şeklinde bir kıvam veren madde çözünür posa olan pektindir. İnsan vücudunda pektin, yağlı maddelere yapışarak vücuttan dışarı atılmasını sağlayarak farklı bir rol oynar. Bu özellik kan kolesterol seviyesinin d��şürülmesinde etkili olmaktadır. Çözünen posalar vücudun şeker kullanımının dengelenmesinde yardımcı olur. İyi de diyet lifi ile iştah nasıl kesilir? B sorunun cevabını aşağıda bulacaksınız. 
 Çözünmez Posa :
·      Sellüloz, hemisellüloz ve lignin suda çözünmez posa türleridir ve tüm diyet posasının çoğunu oluştururlar. Bunlar bitki hücre duvarlarının yapısında yer alırlar.
·      Suda çözünmeyen lif, suyu yapısında tutar ve sindirilmeden artık maddelerin bağırsak içerisindeki hareketini artırır. Bu özellikleri ile “doğanın süpürgesi” ünvanını kazandırmıştır.
·      Çözünmeyen posalar, dışkıya yumuşaklık ve hacim kazandırarak bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kabızlığı önlerler.
·      Çözünmeyen posa artık maddelerin kolon içerisinden geçişini hızlandırarak bu bölgeden geçiş süresini kısaltır. Böylece artık ve bağırsak çeperine zarar verecek olan maddeleri içerisinde bulunduran maddelerin geçiş süresi kısalır.
Posa Kaynakları: Diyet yemek tarifleri ile hazırlanan yemeklerde doğal posa içeriği en yüksek besin grupları sırasıyla, kurubaklagiller (% 11-26), sert kabuklu meyveler (%5-14), tahıl ürünleri (%4-7.5), sebzeler (%3-4) ve meyvelerdir (%1-2). Çiğ olanlar pişmişlerden, kabuklu olanlar kabuksuzlardan daha çok diyet lifi içermektedir. Rafinerizasyon işlemi arttıkça tahılların kepek ve özünün ayrılması ile lif içeriği büyük ölçüde azalmaktadır. Teknolojik süreçlerle doğal besinlerden diyet posası konsantreleri üretilir. Bunların başlıcaları, guar, sakız, psyllium tohumu, narenciye posası, soya polisakkaritleri ile buğday yulafı, arpa ve pirinç kepeğidir. 
Posanın Fizyolojik Etkileri
Diyette lifin bulunması; besin emilimini, sterol metabolizmasını, karbonhidrat ve yağ metabolizmasını, dışkı hacmini ve ağırlığını, çekum/kolon fermantasyonunu, bağırsak yapısını, bariyer fonksiyonunu ve immun fonksiyonu etkiler. Mide boşalmasını geciktirir, yeme isteğini azaltır, ince bağırsakta viskositeyi arttırarak basit karbonhidratların emilimini azaltır ve iştah kesen bir özelliği bulunmaktadır. Kalın bağırsakta, fermente edilebilirliği yüksek çözünür lif bakteriler tarafından daha fazla oranda kısa zincirli yağ asitleri oluşturur. Çözünmez lifin fermente edilebilirliği daha düşüktür. Diyet posası dışkılama sıklığı ve dışkı ağırlığını arttırarak bağırsakta oluşan artıkların ve toksinlerin hızla dışarı atılmasını sağlar. 
Diyet Posası ve Hastalıklarla İlişkisi
Diyet lifinin diyette yeterli düzeyde olması sağlıklı yaşamın sürdürülmesi ve bazı hastalıklardan korunmak için önemlidir. Aynı zamanda bazı hastalıkların beslenme tedavisindeki yeri ve önemi tartışılamaz. Sağlıklı yaşamın sürdürülmesi ve hastalıklardan korunmak için diyet lifi doğal besinlerden alınmalıdır. Böylece; gereksinim olan besin ögeleri ve besin ögesi olmayan ögeler (örneğin; prebiyotikler, fitoestrojenler) de vücuda alınmış olmaktadır.
Diyet Posası ve Kanser
Geniş çaplı epidemiyolojik veriler, diyet lifinin kalın bağırsak kanserine karşı koruyucu olduğu teorisini desteklemektedir. Çözünür lifin kalın bağırsak florasını olumlu yönde değiştirerek zararlı bakterilerin çoğalmasını, karsinojenik etkisini ve toksik öğelerin bağırsak hücresiyle temas süresini azaltarak kalın bağırsak rektum kanserinden korunmada yardımcı olur. Al��m miktarının 13 g/gün arttırılmasıyla bu tür kanserin % 31 azaltabileceği saplanmıştır. Posanın kolon kanserinden koruyucu etkisi şu şekildedir;
·         Dışkı hacmini ve dışkılama sayısını artırır,
·         Kolondan geçiş süresini kısaltır,
·         Kolondaki kütleyi sulandırır,
·         Yararlı mikrobiyolojik çoğalmayı artırır,
·         Enerji metabolizmasını değiştirir,
·         Organik, inorganik maddeleri tutar,
·         Safra asitlerinin dehidroksilasyonunu azaltır,
·         Hidrojen, metan, karbondioksit ve kısa zincirli yağ asitleri üretimini arttırır.
Diyet Posası ve Kardiyovasküler Hastalıklar
Posa tüketimi yüksek olan toplumlarda serum kolesterol düzeylerinin daha düşük ve kardioyvasküler hastalıklardan ölümlerin daha az olduğu bilinmektedir. Çözünür lif, bağırsaklardan safra asitlerinin emilimini engelleyerek karaciğerde kolesterol sentezi için gerekli öncü ögelerin konsantrasyonunu azaltmaktadır. Ayrıca yulaf, arpa, pirinç kabuğu gibi lif kaynaklarında bulunan gamma tokotrienol karaciğerde kolesterol sentezini engelleyerek serum kolesterolünü düşürmektedir.
Farklı posa kaynakları ile koroner kalp hastalıkları arasındaki ilişkinin incelendiği araştırmaların sonuçlarına göre, diyetin tam tahıl ve meyvelerden gelen lif miktarının yüksek olduğu gruplarda koroner kalp hastalıkları riskinin daha düşük olduğu gösterilmiştir. Diyet yaparken yiyeceklerden alınan çözünür posa (özellikle pektin) miktarının yüksek olmasının, aterosklerozis gelişimi üzerinde koruyucu etkisi bulunmaktadır. İnflamasyonun önemli biyokimyasal göstergelerinden birisi olan serum C-reaktif protein (CRP) düzeyleri ile diyet lifi alımı arasında ters bir ilişki olduğu bilinmektedir. Yüksek lif alımı koruyucu etki göstererek CRP düzeyini düşürmekte ve endotel hasarını azaltmaktadır.
Diyet Posası ve Diyabet
Genelde posa içeriği yüksek besinlerin glisemik indeksleri düşük olup bu tür besinlerin diyabetik bireylerin diyetlerinde bulundurulması kan şekeri denetiminde yardımcı olur. Diyet lifi özellikle çözünür lifin serum glukozunu düşürücü etkisi bulunmaktadır. Posa; jel oluşturarak, gastrik boşalmayı geciktirerek ve bağırsak geçiş zamanını uzatarak karbonhidrat emilimini yavaşlatmakta ve fibröz tabaka oluşturarak karbonhidratları enzim aktivitesinden korumaktadır. Ayrıca, ince bağırsakta sindirilemeyen nişasta kolona geçerek bakteriler tarafından sindirilmekte ve dışkıyla atılmaktadır. Diyabetik bireylerde yapılan birçok çalışmanın sonuçlarına göre orta düzeyde karbonhidrat, yüksek miktarda lif tüketen bireylerde, postprandiyal plazma glukoz düzeyinin, serum trigliserit, total ve LDL kolesterol düzeylerinin, düşük miktarda tüketen diyabetlilere göre daha düşük olduğu bulunmuştur. Bu yüzden diyabetik bireylerin günlük alımlarının 25-50g (veya 15-25 g / 1000 kalori) olması gerektiği ve glisemik indeksi düşük besinlerin tercih edilmesi gerektiği önerilmektedir. Total diyet posası alımının yüksek olmasının insülin duyarlılığını arttırdığı ve tip 2 diyabet gelişimini önlediği bildirilmektedir.
0 notes
haber2s · 4 years ago
Text
Sıkıcı Diyetlerden Kurtaracak 13 Tok Tutan Yiyecek!
Sıkıcı Diyetlerden Kurtaracak 13 Tok Tutan Yiyecek!
Tok tutan yiyecek, özellikle yaz aylarında kilo kontrolünün önemini hepimiz biraz daha hissederiz.. İşte tam bu noktada her pazartesi başlayıp başarısızlıkla sonuçlanan diyetler moralinizi bozmasın. Başarılı sonuçlanan diyetlerin başında gelen hem tok tutup, hem iştah azaltan gıdaların önemi büyük.İştah kesen gıdalar deyince aklınıza hep lezzetsiz yiyecekler gelmesin. Hem tok tutan yiyecekler…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mystictris · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Sitemize "İştah Kesen Yiyecekler" konusu eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. https://www.bilgiyo.com/istah-kesen-yiyecekler/
0 notes
kadinbakisi · 6 years ago
Text
İştahı Kesen Besinler
Kilo vermek istiyoruz ancak yemek yemenin de önüne geçemiyorsak iştahımızı kesmenin yollarına bakmalıyız. Karın açlığı hissedilmeye başlandığında bazı yiyecekleri tüketmek iştahı kesmeyi sağlayabilir. Tok tutan ve iştahı da kesen bazı meyve ve sebzeleri tüketmek yaşam şekli haline getirilirse zamanla kilo vermeye de yardımcı olacaktır.
İştahı Kesen Yiyecekler Salatalık hem sulu hem kalori…
View On WordPress
0 notes
blogcuturkcom-blog · 7 years ago
Text
İştah Kesen Yiyecekler Tok Tutan Yiyecekler
İştah Kesen Yiyecekler Tok Tutan Yiyecekler
Rejim yapanlar için en yararlı olduğu belirtilen besinlerin başlangıcında dut geliyor. Forbes Dergisi, yapmış olduğu rejim yapanlara yararlı besinler sıralamasında birinci esnasında dutun yer aldığını yazdı… Baklagiller, süt ve et ürünleri ile kabuklu meyve de listedeki öteki besinler.
Rejim yapanlar için en yararlı olduğu belirtilen besinlerin başlangıcında dut geliyor. Forbes Dergisi, yapmış…
View On WordPress
0 notes
kadinsagligin · 8 years ago
Text
İştahı etkileyen yiyecekler
İştahı etkileyen yiyecekler
 Perhiz fikrini zihnen benimsemek için kendinizle verdiğiniz o büyük savaşı beş dakikada yerle bir eden şeyler mağazaların test kabinlerinden gülümseyerek çıkmanıza en büyük engel.
 Alışveriş merkezinde bir tekno markete giderken pastane bölümünden gelen leziz tatlı kokuları yolunuzu değiştirmenize ve diyetinizi tarihin tozlu saylafalarına gömmenize niçin olabilir.
   Ama bir aksiyon filmi izlemek iştahınızın tüm çabalarını boş yere çıkarabilir. İştahınızı kabartan ve bastıran bu belirgin uyarıcılara ek olarak, kilo verme çabanızı etkileyen keskin olmayan etkenler de mevcut.
  Aşırı yemek yemenize neden olacak bu tehlikelerin farkına varın ve bu taktikleri kullanarak sağlıklı gıda düzeninize vefalı kalın!
  Kokulu mumlar
  En sevdiğiniz kokular kilo vermenizdeki en büyük destekçilerinizden biri olabilir! 
   Koku ve Tat Tedavi ve Araştımaları Vakfının Nöroloji departmanı direktörü Dr. Alan Hirsch, vanilya, muz, yeşil elma ve nane kokulu mumları koklamanın bu yiyeceklerinizi zaten yediğiniz yönünde beyninizi kandırabileceğini söylüyor.
  “Kokular %90 tattır.” diyen Hirsch, hoş kokuların atıştırma krizlerinizi bastırabileceğini söylüyor.
  Müzik kulak vermek
  Eğer kendinizi müzikli bir restoranda fazla yemek yemek yerken bulduysanız, bu önünüzdeki yiyeceğin çok nefis olmasından ziyade arkadaki fonda çalan müzikle alakalı olabilir. 
   2012 yılında hazırlanan bir psikoloji raporuna tarafından, araştırmacılar fastfood restoranlarında çalan yatıştırıcı müziklerin insanların% 18 daha artı kalori almasında etkin olduğu belirtilmiş. 
  “Konu müzik olunca bir parçayı ne kadar sevip sevmediğiniz önemlidir.” diyen Joseph Cardillo, bir kişiyi sakinleştiren ritimlerin bir diğerini harekete geçirebileceğini söylüyor. 
  Cardillo’ya kadar perhiz yaptığınız dönemlerde, başarma istediğinize yönelik mesajlar veren parçaları dinlemenizi tavsiye ediyor.
  Renkli tabaklar
  Mavi rengin iştah bastıran bir renk olduğu herkesin bildiği birşey. Fakat yapılan son araştırmalara tarafından kırmızı bu konuda mavi renkten daha etkili. 
   2012 yılında Appetite dergisinde yayınlanan bir çalışmada, araştırmaya katılan kişilerin kırmızı etiketlli kupalardan daha az şey içerken, mavi etiketli kupaları daha fazla kullandıkları ortaya çıkmış. Aynı şey atıştırmalıklar için de laf konusu. 
  Araştırma katılımcılarının mavi ya da beyaz etiketli tabakklardan daha fazla atıştırmalık yerken kırmızı etiketli tabaklardan daha eksik atıştırmalık yediği saptanmış.
  Araştırmacılar bunu kırmızı rengin bilinç altına verdiği “dur” sinyalinden kaynaklanabileceğini düşünüyor.
  Patates
   Patateslerin gıda dünyasındaki ünü oldukça fena. Yüksek karbonhidrat oranları sebebiyle çoğu diyette uzakta durulması öğüt edilen patatesler diyet yapan herkesin rüyasına atıfta bulunuyor. Patatesin mucizesi iştah önleyici dirençli nişastadan kaynaklanıyor.
   Dirençli nişasta perhiz liflerinin üçüncü sınıfı olarak biliniyor. Beslenme ve spor uzmanı Amy Goodson , dayanıklı nişastanın fasülye, bakliyat, nişastalı meyveler ve sebzelerde, bütün tahıllı ürünlerde ve patates ve pirinç gibi önce pişirilen ve soğumaya bırakılan yiyeceklerde bulunduğunu açıkladı.
   Keza patatesleri ne kadar uzun vakit kaynatır ve ne kadar fazla ısıtırsanız içindeki dayanıklı nişastayı o ölçüde kaybediyor. Yani soğumuş patatesler sıcak yenen patateslere tarafından daha fazla dayanıklı nişasta içerir. 
  Sirke
  Sirkeyi artık sadece salatada kullanmıyoruz. Sirke, kan şekerini düşürerek, karbonhidrat açısından varlıklı yiyeceklerdeki glisemik indeksinin düşürülmesine de tezgâhtar.
  Yapılan birçok bilimsel araştırma sirkenin besinlerdeki glisemik indeksini %20 ile %35 arasında bir oranla düşürmeyi başardığını kanıtlıyor. 
  Kan şekeri seviyenizin düzenli olması , yemek yedikten daha sonra sizi memnun etme olmuş ve batmış hissettirir.
  bu nedenle öğünlerinizde sirke kullanmanız diyetiniz açısından önemlidir.
  Bitter çikolata
   Evet yanlış okumuyorsunuz, çikolata ve perhiz! Perhiz yapan bir çok insanı uçuruma sürükleyen çikolata sizi kurtarabilir mi? buradaki önemli nokta çikolatanın sütlü çikolata yok, acı bitter çikolata olması. 
  Ve üzgünüz fakat karamel dolgularını, fıstıklı ve fındıklı çeşitlerden de sözünden dönmek zorundasınız. 
   Neyse ama, çikolata kendi başına da çok güzel birşey. Perhiz ve Beslenme dergisinin 2011 yılında yayınlardığı bir araştırmada, katılımcıların bitter çikolata yedikten daha sonra açlıklarını daha az hissettikleri ortaya çıktı. Ayrıca bitter çikolata yağlı ve şekerli birşeyler atıştırma isteğini de gideriyor. 
  bir tutam bitter çikolatayı benmari usulü eritin ve taze meyveleri çikolataya batırın. İşte açlığınızı bastıracak lezzetli ve dinç bir atıştırmalık.
  Işıkları kısmak
  Sakinleştirici, yumuşak müzikler dinlemenin yanı sıra, ışıkları kısmak ve loş bir etraf yaratmak da daha az yemek yemek yemenize neden olabilir.
  Araştırma sonuçları loş restoranlarda yemek yiyen insanların parlak restoranlarda yemek yemek yiyenlere kadar daha eksik kalori aldığını ortaya koyuyor. 
  Cornell Üniversitesi Yemek Yemek ve Marka Laboratuarı bu araştırmasında bir fast-food restoranın yarısını , fine dining restoranına dönüştürür. 
   Araştırmacılar gizli bir ortamın insanları daha fazla yemek yemek yemeğe teşvik edeceğini beklemişler ama, beklentilerinin aksine fine-dining tarafında daha uzun sürede yemek yemek yense de fast food tarafındaki kişilerden daha az yemek yedikleri kanıtlanmış.
  Ayrıca katılımcılar fine dining tarafında yemekten daha çok keyif aldıklarını belirtmiş.
Kaynak: Kadın Sağlığı, Kadın Sağlık Rehberi
0 notes
makyajveciltbakimi · 8 years ago
Text
İştahı etkileyen yiyecekler
İştahı etkileyen yiyecekler
 Perhiz fikrini zihnen benimsemek için kendinizle verdiğiniz o büyük savaşı beş dakikada yerle bir eden şeyler mağazaların test kabinlerinden gülümseyerek çıkmanıza en büyük engel.
 Alışveriş merkezinde bir tekno markete giderken pastane bölümünden gelen leziz tatlı kokuları yolunuzu değiştirmenize ve diyetinizi tarihin tozlu saylafalarına gömmenize niçin olabilir.
   Ama bir aksiyon filmi izlemek iştahınızın tüm çabalarını boş yere çıkarabilir. İştahınızı kabartan ve bastıran bu belirgin uyarıcılara ek olarak, kilo verme çabanızı etkileyen keskin olmayan etkenler de mevcut.
  Aşırı yemek yemenize neden olacak bu tehlikelerin farkına varın ve bu taktikleri kullanarak sağlıklı gıda düzeninize vefalı kalın!
  Kokulu mumlar
  En sevdiğiniz kokular kilo vermenizdeki en büyük destekçilerinizden biri olabilir! 
   Koku ve Tat Tedavi ve Araştımaları Vakfının Nöroloji departmanı direktörü Dr. Alan Hirsch, vanilya, muz, yeşil elma ve nane kokulu mumları koklamanın bu yiyeceklerinizi zaten yediğiniz yönünde beyninizi kandırabileceğini söylüyor.
  “Kokular %90 tattır.” diyen Hirsch, hoş kokuların atıştırma krizlerinizi bastırabileceğini söylüyor.
  Müzik kulak vermek
  Eğer kendinizi müzikli bir restoranda fazla yemek yemek yerken bulduysanız, bu önünüzdeki yiyeceğin çok nefis olmasından ziyade arkadaki fonda çalan müzikle alakalı olabilir. 
   2012 yılında hazırlanan bir psikoloji raporuna tarafından, araştırmacılar fastfood restoranlarında çalan yatıştırıcı müziklerin insanların% 18 daha artı kalori almasında etkin olduğu belirtilmiş. 
  “Konu müzik olunca bir parçayı ne kadar sevip sevmediğiniz önemlidir.” diyen Joseph Cardillo, bir kişiyi sakinleştiren ritimlerin bir diğerini harekete geçirebileceğini söylüyor. 
  Cardillo’ya kadar perhiz yaptığınız dönemlerde, başarma istediğinize yönelik mesajlar veren parçaları dinlemenizi tavsiye ediyor.
  Renkli tabaklar
  Mavi rengin iştah bastıran bir renk olduğu herkesin bildiği birşey. Fakat yapılan son araştırmalara tarafından kırmızı bu konuda mavi renkten daha etkili. 
   2012 yılında Appetite dergisinde yayınlanan bir çalışmada, araştırmaya katılan kişilerin kırmızı etiketlli kupalardan daha az şey içerken, mavi etiketli kupaları daha fazla kullandıkları ortaya çıkmış. Aynı şey atıştırmalıklar için de laf konusu. 
  Araştırma katılımcılarının mavi ya da beyaz etiketli tabakklardan daha fazla atıştırmalık yerken kırmızı etiketli tabaklardan daha eksik atıştırmalık yediği saptanmış.
  Araştırmacılar bunu kırmızı rengin bilinç altına verdiği “dur” sinyalinden kaynaklanabileceğini düşünüyor.
  Patates
   Patateslerin gıda dünyasındaki ünü oldukça fena. Yüksek karbonhidrat oranları sebebiyle çoğu diyette uzakta durulması öğüt edilen patatesler diyet yapan herkesin rüyasına atıfta bulunuyor. Patatesin mucizesi iştah önleyici dirençli nişastadan kaynaklanıyor.
   Dirençli nişasta perhiz liflerinin üçüncü sınıfı olarak biliniyor. Beslenme ve spor uzmanı Amy Goodson , dayanıklı nişastanın fasülye, bakliyat, nişastalı meyveler ve sebzelerde, bütün tahıllı ürünlerde ve patates ve pirinç gibi önce pişirilen ve soğumaya bırakılan yiyeceklerde bulunduğunu açıkladı.
   Keza patatesleri ne kadar uzun vakit kaynatır ve ne kadar fazla ısıtırsanız içindeki dayanıklı nişastayı o ölçüde kaybediyor. Yani soğumuş patatesler sıcak yenen patateslere tarafından daha fazla dayanıklı nişasta içerir. 
  Sirke
  Sirkeyi artık sadece salatada kullanmıyoruz. Sirke, kan şekerini düşürerek, karbonhidrat açısından varlıklı yiyeceklerdeki glisemik indeksinin düşürülmesine de tezgâhtar.
  Yapılan birçok bilimsel araştırma sirkenin besinlerdeki glisemik indeksini %20 ile %35 arasında bir oranla düşürmeyi başardığını kanıtlıyor. 
  Kan şekeri seviyenizin düzenli olması , yemek yedikten daha sonra sizi memnun etme olmuş ve batmış hissettirir.
  bu nedenle öğünlerinizde sirke kullanmanız diyetiniz açısından önemlidir.
  Bitter çikolata
   Evet yanlış okumuyorsunuz, çikolata ve perhiz! Perhiz yapan bir çok insanı uçuruma sürükleyen çikolata sizi kurtarabilir mi? buradaki önemli nokta çikolatanın sütlü çikolata yok, acı bitter çikolata olması. 
  Ve üzgünüz fakat karamel dolgularını, fıstıklı ve fındıklı çeşitlerden de sözünden dönmek zorundasınız. 
   Neyse ama, çikolata kendi başına da çok güzel birşey. Perhiz ve Beslenme dergisinin 2011 yılında yayınlardığı bir araştırmada, katılımcıların bitter çikolata yedikten daha sonra açlıklarını daha az hissettikleri ortaya çıktı. Ayrıca bitter çikolata yağlı ve şekerli birşeyler atıştırma isteğini de gideriyor. 
  bir tutam bitter çikolatayı benmari usulü eritin ve taze meyveleri çikolataya batırın. İşte açlığınızı bastıracak lezzetli ve dinç bir atıştırmalık.
  Işıkları kısmak
  Sakinleştirici, yumuşak müzikler dinlemenin yanı sıra, ışıkları kısmak ve loş bir etraf yaratmak da daha az yemek yemek yemenize neden olabilir.
  Araştırma sonuçları loş restoranlarda yemek yiyen insanların parlak restoranlarda yemek yemek yiyenlere kadar daha eksik kalori aldığını ortaya koyuyor. 
  Cornell Üniversitesi Yemek Yemek ve Marka Laboratuarı bu araştırmasında bir fast-food restoranın yarısını , fine dining restoranına dönüştürür. 
   Araştırmacılar gizli bir ortamın insanları daha fazla yemek yemek yemeğe teşvik edeceğini beklemişler ama, beklentilerinin aksine fine-dining tarafında daha uzun sürede yemek yemek yense de fast food tarafındaki kişilerden daha az yemek yedikleri kanıtlanmış.
  Ayrıca katılımcılar fine dining tarafında yemekten daha çok keyif aldıklarını belirtmiş.
Kaynak: Makyaj Önerileri, Cilt Bakımı Yöntemleri
0 notes
kadinlarsacbakimi · 8 years ago
Text
İştahı etkileyen yiyecekler
İştahı etkileyen yiyecekler
 Perhiz fikrini zihnen benimsemek için kendinizle verdiğiniz o büyük savaşı beş dakikada yerle bir eden şeyler mağazaların test kabinlerinden gülümseyerek çıkmanıza en büyük engel.
 Alışveriş merkezinde bir tekno markete giderken pastane bölümünden gelen leziz tatlı kokuları yolunuzu değiştirmenize ve diyetinizi tarihin tozlu saylafalarına gömmenize niçin olabilir.
   Ama bir aksiyon filmi izlemek iştahınızın tüm çabalarını boş yere çıkarabilir. İştahınızı kabartan ve bastıran bu belirgin uyarıcılara ek olarak, kilo verme çabanızı etkileyen keskin olmayan etkenler de mevcut.
  Aşırı yemek yemenize neden olacak bu tehlikelerin farkına varın ve bu taktikleri kullanarak sağlıklı gıda düzeninize vefalı kalın!
  Kokulu mumlar
  En sevdiğiniz kokular kilo vermenizdeki en büyük destekçilerinizden biri olabilir! 
   Koku ve Tat Tedavi ve Araştımaları Vakfının Nöroloji departmanı direktörü Dr. Alan Hirsch, vanilya, muz, yeşil elma ve nane kokulu mumları koklamanın bu yiyeceklerinizi zaten yediğiniz yönünde beyninizi kandırabileceğini söylüyor.
  “Kokular %90 tattır.” diyen Hirsch, hoş kokuların atıştırma krizlerinizi bastırabileceğini söylüyor.
  Müzik kulak vermek
  Eğer kendinizi müzikli bir restoranda fazla yemek yemek yerken bulduysanız, bu önünüzdeki yiyeceğin çok nefis olmasından ziyade arkadaki fonda çalan müzikle alakalı olabilir. 
   2012 yılında hazırlanan bir psikoloji raporuna tarafından, araştırmacılar fastfood restoranlarında çalan yatıştırıcı müziklerin insanların% 18 daha artı kalori almasında etkin olduğu belirtilmiş. 
  “Konu müzik olunca bir parçayı ne kadar sevip sevmediğiniz önemlidir.” diyen Joseph Cardillo, bir kişiyi sakinleştiren ritimlerin bir diğerini harekete geçirebileceğini söylüyor. 
  Cardillo’ya kadar perhiz yaptığınız dönemlerde, başarma istediğinize yönelik mesajlar veren parçaları dinlemenizi tavsiye ediyor.
  Renkli tabaklar
  Mavi rengin iştah bastıran bir renk olduğu herkesin bildiği birşey. Fakat yapılan son araştırmalara tarafından kırmızı bu konuda mavi renkten daha etkili. 
   2012 yılında Appetite dergisinde yayınlanan bir çalışmada, araştırmaya katılan kişilerin kırmızı etiketlli kupalardan daha az şey içerken, mavi etiketli kupaları daha fazla kullandıkları ortaya çıkmış. Aynı şey atıştırmalıklar için de laf konusu. 
  Araştırma katılımcılarının mavi ya da beyaz etiketli tabakklardan daha fazla atıştırmalık yerken kırmızı etiketli tabaklardan daha eksik atıştırmalık yediği saptanmış.
  Araştırmacılar bunu kırmızı rengin bilinç altına verdiği “dur” sinyalinden kaynaklanabileceğini düşünüyor.
  Patates
   Patateslerin gıda dünyasındaki ünü oldukça fena. Yüksek karbonhidrat oranları sebebiyle çoğu diyette uzakta durulması öğüt edilen patatesler diyet yapan herkesin rüyasına atıfta bulunuyor. Patatesin mucizesi iştah önleyici dirençli nişastadan kaynaklanıyor.
   Dirençli nişasta perhiz liflerinin üçüncü sınıfı olarak biliniyor. Beslenme ve spor uzmanı Amy Goodson , dayanıklı nişastanın fasülye, bakliyat, nişastalı meyveler ve sebzelerde, bütün tahıllı ürünlerde ve patates ve pirinç gibi önce pişirilen ve soğumaya bırakılan yiyeceklerde bulunduğunu açıkladı.
   Keza patatesleri ne kadar uzun vakit kaynatır ve ne kadar fazla ısıtırsanız içindeki dayanıklı nişastayı o ölçüde kaybediyor. Yani soğumuş patatesler sıcak yenen patateslere tarafından daha fazla dayanıklı nişasta içerir. 
  Sirke
  Sirkeyi artık sadece salatada kullanmıyoruz. Sirke, kan şekerini düşürerek, karbonhidrat açısından varlıklı yiyeceklerdeki glisemik indeksinin düşürülmesine de tezgâhtar.
  Yapılan birçok bilimsel araştırma sirkenin besinlerdeki glisemik indeksini %20 ile %35 arasında bir oranla düşürmeyi başardığını kanıtlıyor. 
  Kan şekeri seviyenizin düzenli olması , yemek yedikten daha sonra sizi memnun etme olmuş ve batmış hissettirir.
  bu nedenle öğünlerinizde sirke kullanmanız diyetiniz açısından önemlidir.
  Bitter çikolata
   Evet yanlış okumuyorsunuz, çikolata ve perhiz! Perhiz yapan bir çok insanı uçuruma sürükleyen çikolata sizi kurtarabilir mi? buradaki önemli nokta çikolatanın sütlü çikolata yok, acı bitter çikolata olması. 
  Ve üzgünüz fakat karamel dolgularını, fıstıklı ve fındıklı çeşitlerden de sözünden dönmek zorundasınız. 
   Neyse ama, çikolata kendi başına da çok güzel birşey. Perhiz ve Beslenme dergisinin 2011 yılında yayınlardığı bir araştırmada, katılımcıların bitter çikolata yedikten daha sonra açlıklarını daha az hissettikleri ortaya çıktı. Ayrıca bitter çikolata yağlı ve şekerli birşeyler atıştırma isteğini de gideriyor. 
  bir tutam bitter çikolatayı benmari usulü eritin ve taze meyveleri çikolataya batırın. İşte açlığınızı bastıracak lezzetli ve dinç bir atıştırmalık.
  Işıkları kısmak
  Sakinleştirici, yumuşak müzikler dinlemenin yanı sıra, ışıkları kısmak ve loş bir etraf yaratmak da daha az yemek yemek yemenize neden olabilir.
  Araştırma sonuçları loş restoranlarda yemek yiyen insanların parlak restoranlarda yemek yemek yiyenlere kadar daha eksik kalori aldığını ortaya koyuyor. 
  Cornell Üniversitesi Yemek Yemek ve Marka Laboratuarı bu araştırmasında bir fast-food restoranın yarısını , fine dining restoranına dönüştürür. 
   Araştırmacılar gizli bir ortamın insanları daha fazla yemek yemek yemeğe teşvik edeceğini beklemişler ama, beklentilerinin aksine fine-dining tarafında daha uzun sürede yemek yemek yense de fast food tarafındaki kişilerden daha az yemek yedikleri kanıtlanmış.
  Ayrıca katılımcılar fine dining tarafında yemekten daha çok keyif aldıklarını belirtmiş.
Kaynak: Saç Bakımı, Saç Bakımı Önerileri
0 notes
bayanguzelliksirlari · 8 years ago
Text
İştahı etkileyen yiyecekler
İştahı etkileyen yiyecekler
 Perhiz fikrini zihnen benimsemek için kendinizle verdiğiniz o büyük savaşı beş dakikada yerle bir eden şeyler mağazaların test kabinlerinden gülümseyerek çıkmanıza en büyük engel.
 Alışveriş merkezinde bir tekno markete giderken pastane bölümünden gelen leziz tatlı kokuları yolunuzu değiştirmenize ve diyetinizi tarihin tozlu saylafalarına gömmenize niçin olabilir.
   Ama bir aksiyon filmi izlemek iştahınızın tüm çabalarını boş yere çıkarabilir. İştahınızı kabartan ve bastıran bu belirgin uyarıcılara ek olarak, kilo verme çabanızı etkileyen keskin olmayan etkenler de mevcut.
  Aşırı yemek yemenize neden olacak bu tehlikelerin farkına varın ve bu taktikleri kullanarak sağlıklı gıda düzeninize vefalı kalın!
  Kokulu mumlar
  En sevdiğiniz kokular kilo vermenizdeki en büyük destekçilerinizden biri olabilir! 
   Koku ve Tat Tedavi ve Araştımaları Vakfının Nöroloji departmanı direktörü Dr. Alan Hirsch, vanilya, muz, yeşil elma ve nane kokulu mumları koklamanın bu yiyeceklerinizi zaten yediğiniz yönünde beyninizi kandırabileceğini söylüyor.
  “Kokular %90 tattır.” diyen Hirsch, hoş kokuların atıştırma krizlerinizi bastırabileceğini söylüyor.
  Müzik kulak vermek
  Eğer kendinizi müzikli bir restoranda fazla yemek yemek yerken bulduysanız, bu önünüzdeki yiyeceğin çok nefis olmasından ziyade arkadaki fonda çalan müzikle alakalı olabilir. 
   2012 yılında hazırlanan bir psikoloji raporuna tarafından, araştırmacılar fastfood restoranlarında çalan yatıştırıcı müziklerin insanların% 18 daha artı kalori almasında etkin olduğu belirtilmiş. 
  “Konu müzik olunca bir parçayı ne kadar sevip sevmediğiniz önemlidir.” diyen Joseph Cardillo, bir kişiyi sakinleştiren ritimlerin bir diğerini harekete geçirebileceğini söylüyor. 
  Cardillo’ya kadar perhiz yaptığınız dönemlerde, başarma istediğinize yönelik mesajlar veren parçaları dinlemenizi tavsiye ediyor.
  Renkli tabaklar
  Mavi rengin iştah bastıran bir renk olduğu herkesin bildiği birşey. Fakat yapılan son araştırmalara tarafından kırmızı bu konuda mavi renkten daha etkili. 
   2012 yılında Appetite dergisinde yayınlanan bir çalışmada, araştırmaya katılan kişilerin kırmızı etiketlli kupalardan daha az şey içerken, mavi etiketli kupaları daha fazla kullandıkları ortaya çıkmış. Aynı şey atıştırmalıklar için de laf konusu. 
  Araştırma katılımcılarının mavi ya da beyaz etiketli tabakklardan daha fazla atıştırmalık yerken kırmızı etiketli tabaklardan daha eksik atıştırmalık yediği saptanmış.
  Araştırmacılar bunu kırmızı rengin bilinç altına verdiği “dur” sinyalinden kaynaklanabileceğini düşünüyor.
  Patates
   Patateslerin gıda dünyasındaki ünü oldukça fena. Yüksek karbonhidrat oranları sebebiyle çoğu diyette uzakta durulması öğüt edilen patatesler diyet yapan herkesin rüyasına atıfta bulunuyor. Patatesin mucizesi iştah önleyici dirençli nişastadan kaynaklanıyor.
   Dirençli nişasta perhiz liflerinin üçüncü sınıfı olarak biliniyor. Beslenme ve spor uzmanı Amy Goodson , dayanıklı nişastanın fasülye, bakliyat, nişastalı meyveler ve sebzelerde, bütün tahıllı ürünlerde ve patates ve pirinç gibi önce pişirilen ve soğumaya bırakılan yiyeceklerde bulunduğunu açıkladı.
   Keza patatesleri ne kadar uzun vakit kaynatır ve ne kadar fazla ısıtırsanız içindeki dayanıklı nişastayı o ölçüde kaybediyor. Yani soğumuş patatesler sıcak yenen patateslere tarafından daha fazla dayanıklı nişasta içerir. 
  Sirke
  Sirkeyi artık sadece salatada kullanmıyoruz. Sirke, kan şekerini düşürerek, karbonhidrat açısından varlıklı yiyeceklerdeki glisemik indeksinin düşürülmesine de tezgâhtar.
  Yapılan birçok bilimsel araştırma sirkenin besinlerdeki glisemik indeksini %20 ile %35 arasında bir oranla düşürmeyi başardığını kanıtlıyor. 
  Kan şekeri seviyenizin düzenli olması , yemek yedikten daha sonra sizi memnun etme olmuş ve batmış hissettirir.
  bu nedenle öğünlerinizde sirke kullanmanız diyetiniz açısından önemlidir.
  Bitter çikolata
   Evet yanlış okumuyorsunuz, çikolata ve perhiz! Perhiz yapan bir çok insanı uçuruma sürükleyen çikolata sizi kurtarabilir mi? buradaki önemli nokta çikolatanın sütlü çikolata yok, acı bitter çikolata olması. 
  Ve üzgünüz fakat karamel dolgularını, fıstıklı ve fındıklı çeşitlerden de sözünden dönmek zorundasınız. 
   Neyse ama, çikolata kendi başına da çok güzel birşey. Perhiz ve Beslenme dergisinin 2011 yılında yayınlardığı bir araştırmada, katılımcıların bitter çikolata yedikten daha sonra açlıklarını daha az hissettikleri ortaya çıktı. Ayrıca bitter çikolata yağlı ve şekerli birşeyler atıştırma isteğini de gideriyor. 
  bir tutam bitter çikolatayı benmari usulü eritin ve taze meyveleri çikolataya batırın. İşte açlığınızı bastıracak lezzetli ve dinç bir atıştırmalık.
  Işıkları kısmak
  Sakinleştirici, yumuşak müzikler dinlemenin yanı sıra, ışıkları kısmak ve loş bir etraf yaratmak da daha az yemek yemek yemenize neden olabilir.
  Araştırma sonuçları loş restoranlarda yemek yiyen insanların parlak restoranlarda yemek yemek yiyenlere kadar daha eksik kalori aldığını ortaya koyuyor. 
  Cornell Üniversitesi Yemek Yemek ve Marka Laboratuarı bu araştırmasında bir fast-food restoranın yarısını , fine dining restoranına dönüştürür. 
   Araştırmacılar gizli bir ortamın insanları daha fazla yemek yemek yemeğe teşvik edeceğini beklemişler ama, beklentilerinin aksine fine-dining tarafında daha uzun sürede yemek yemek yense de fast food tarafındaki kişilerden daha az yemek yedikleri kanıtlanmış.
  Ayrıca katılımcılar fine dining tarafında yemekten daha çok keyif aldıklarını belirtmiş.
Kaynak: Güzellik Sırları, Kadın Güzellik Sırları
0 notes
cinselsaglikrehberi · 8 years ago
Text
İştahı etkileyen yiyecekler
İştahı etkileyen yiyecekler
 Perhiz fikrini zihnen benimsemek için kendinizle verdiğiniz o büyük savaşı beş dakikada yerle bir eden şeyler mağazaların test kabinlerinden gülümseyerek çıkmanıza en büyük engel.
 Alışveriş merkezinde bir tekno markete giderken pastane bölümünden gelen leziz tatlı kokuları yolunuzu değiştirmenize ve diyetinizi tarihin tozlu saylafalarına gömmenize niçin olabilir.
   Ama bir aksiyon filmi izlemek iştahınızın tüm çabalarını boş yere çıkarabilir. İştahınızı kabartan ve bastıran bu belirgin uyarıcılara ek olarak, kilo verme çabanızı etkileyen keskin olmayan etkenler de mevcut.
  Aşırı yemek yemenize neden olacak bu tehlikelerin farkına varın ve bu taktikleri kullanarak sağlıklı gıda düzeninize vefalı kalın!
  Kokulu mumlar
  En sevdiğiniz kokular kilo vermenizdeki en büyük destekçilerinizden biri olabilir! 
   Koku ve Tat Tedavi ve Araştımaları Vakfının Nöroloji departmanı direktörü Dr. Alan Hirsch, vanilya, muz, yeşil elma ve nane kokulu mumları koklamanın bu yiyeceklerinizi zaten yediğiniz yönünde beyninizi kandırabileceğini söylüyor.
  “Kokular %90 tattır.” diyen Hirsch, hoş kokuların atıştırma krizlerinizi bastırabileceğini söylüyor.
  Müzik kulak vermek
  Eğer kendinizi müzikli bir restoranda fazla yemek yemek yerken bulduysanız, bu önünüzdeki yiyeceğin çok nefis olmasından ziyade arkadaki fonda çalan müzikle alakalı olabilir. 
   2012 yılında hazırlanan bir psikoloji raporuna tarafından, araştırmacılar fastfood restoranlarında çalan yatıştırıcı müziklerin insanların% 18 daha artı kalori almasında etkin olduğu belirtilmiş. 
  “Konu müzik olunca bir parçayı ne kadar sevip sevmediğiniz önemlidir.” diyen Joseph Cardillo, bir kişiyi sakinleştiren ritimlerin bir diğerini harekete geçirebileceğini söylüyor. 
  Cardillo’ya kadar perhiz yaptığınız dönemlerde, başarma istediğinize yönelik mesajlar veren parçaları dinlemenizi tavsiye ediyor.
  Renkli tabaklar
  Mavi rengin iştah bastıran bir renk olduğu herkesin bildiği birşey. Fakat yapılan son araştırmalara tarafından kırmızı bu konuda mavi renkten daha etkili. 
   2012 yılında Appetite dergisinde yayınlanan bir çalışmada, araştırmaya katılan kişilerin kırmızı etiketlli kupalardan daha az şey içerken, mavi etiketli kupaları daha fazla kullandıkları ortaya çıkmış. Aynı şey atıştırmalıklar için de laf konusu. 
  Araştırma katılımcılarının mavi ya da beyaz etiketli tabakklardan daha fazla atıştırmalık yerken kırmızı etiketli tabaklardan daha eksik atıştırmalık yediği saptanmış.
  Araştırmacılar bunu kırmızı rengin bilinç altına verdiği “dur” sinyalinden kaynaklanabileceğini düşünüyor.
  Patates
   Patateslerin gıda dünyasındaki ünü oldukça fena. Yüksek karbonhidrat oranları sebebiyle çoğu diyette uzakta durulması öğüt edilen patatesler diyet yapan herkesin rüyasına atıfta bulunuyor. Patatesin mucizesi iştah önleyici dirençli nişastadan kaynaklanıyor.
   Dirençli nişasta perhiz liflerinin üçüncü sınıfı olarak biliniyor. Beslenme ve spor uzmanı Amy Goodson , dayanıklı nişastanın fasülye, bakliyat, nişastalı meyveler ve sebzelerde, bütün tahıllı ürünlerde ve patates ve pirinç gibi önce pişirilen ve soğumaya bırakılan yiyeceklerde bulunduğunu açıkladı.
   Keza patatesleri ne kadar uzun vakit kaynatır ve ne kadar fazla ısıtırsanız içindeki dayanıklı nişastayı o ölçüde kaybediyor. Yani soğumuş patatesler sıcak yenen patateslere tarafından daha fazla dayanıklı nişasta içerir. 
  Sirke
  Sirkeyi artık sadece salatada kullanmıyoruz. Sirke, kan şekerini düşürerek, karbonhidrat açısından varlıklı yiyeceklerdeki glisemik indeksinin düşürülmesine de tezgâhtar.
  Yapılan birçok bilimsel araştırma sirkenin besinlerdeki glisemik indeksini %20 ile %35 arasında bir oranla düşürmeyi başardığını kanıtlıyor. 
  Kan şekeri seviyenizin düzenli olması , yemek yedikten daha sonra sizi memnun etme olmuş ve batmış hissettirir.
  bu nedenle öğünlerinizde sirke kullanmanız diyetiniz açısından önemlidir.
  Bitter çikolata
   Evet yanlış okumuyorsunuz, çikolata ve perhiz! Perhiz yapan bir çok insanı uçuruma sürükleyen çikolata sizi kurtarabilir mi? buradaki önemli nokta çikolatanın sütlü çikolata yok, acı bitter çikolata olması. 
  Ve üzgünüz fakat karamel dolgularını, fıstıklı ve fındıklı çeşitlerden de sözünden dönmek zorundasınız. 
   Neyse ama, çikolata kendi başına da çok güzel birşey. Perhiz ve Beslenme dergisinin 2011 yılında yayınlardığı bir araştırmada, katılımcıların bitter çikolata yedikten daha sonra açlıklarını daha az hissettikleri ortaya çıktı. Ayrıca bitter çikolata yağlı ve şekerli birşeyler atıştırma isteğini de gideriyor. 
  bir tutam bitter çikolatayı benmari usulü eritin ve taze meyveleri çikolataya batırın. İşte açlığınızı bastıracak lezzetli ve dinç bir atıştırmalık.
  Işıkları kısmak
  Sakinleştirici, yumuşak müzikler dinlemenin yanı sıra, ışıkları kısmak ve loş bir etraf yaratmak da daha az yemek yemek yemenize neden olabilir.
  Araştırma sonuçları loş restoranlarda yemek yiyen insanların parlak restoranlarda yemek yemek yiyenlere kadar daha eksik kalori aldığını ortaya koyuyor. 
  Cornell Üniversitesi Yemek Yemek ve Marka Laboratuarı bu araştırmasında bir fast-food restoranın yarısını , fine dining restoranına dönüştürür. 
   Araştırmacılar gizli bir ortamın insanları daha fazla yemek yemek yemeğe teşvik edeceğini beklemişler ama, beklentilerinin aksine fine-dining tarafında daha uzun sürede yemek yemek yense de fast food tarafındaki kişilerden daha az yemek yedikleri kanıtlanmış.
  Ayrıca katılımcılar fine dining tarafında yemekten daha çok keyif aldıklarını belirtmiş.
Kaynak: Cinsel Sağlık Rehberi, Kadın Cinsel Sağlık
0 notes
yemekkulubum · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Diyet yaparken lazım olur; Hangi yiyecekler iştah keser, hangi besinler tok tutar?
https://www.yemekkulubum.com/icerik-sayfa/istah-kesen-ve-tok-tutan-yiyecekler-besinler-nelerdir
0 notes
popop0p0l98k-blog · 8 years ago
Text
Soğuk havalarda iştah açılırsa
Eğitiminin bir bölümünü Oxford Brookes'ta tamamlayan Diyetisyen & Yaşam Koçu Gizem Şeber, neden soğuk havalar iştah açıyor, kışı kilo almadan geçirmek için 5 kolay püf nokta, doğal iştah kesiciler, evde hareket etmenin yolları ve iştah kesen kış çorbası tarifi ile sağlıklı beslenmenin yollarını açıklıyor. Zamanın çoğunu evde genelde televizyon başında veya film izleyerek ve ne atıştırsak acaba diye düşünerek geçirdiğimiz bu soğuk havalarda iştahınız daha fazla açılıyor ve canınız daha fazla karbonhidrat tüketmek istiyor olabilir. Birkaç ufak beslenme tüyosu ile bu karlı havalardan kilo almadan çıkmak mümkün. Çünkü kış ayında yanlış beslenme, Johns Hopkins Kilo Yönetimi Departmanı'nın verdiği bilgilere göre kısa tatil sürelerinde dahi ortalama 2,5-4 kg arasında almamıza neden olabiliyor. Yani kar tatilinin sonunda dikkat edilmezse pantolonların dar gelmesi kaçınılmaz. NEDEN SOĞUK HAVALARDA İŞTAH AÇILIYOR? Soğuk havalarda iştah açılmasının hem fizyolojik hem de psikolojik sebepleri var. Kısalan günler ve güneş ışığı ile temasımızın azalması sonucunda vücudumuzda D vitamini sentezi azalıyor. Bu da mutlu hissetmemizi sağlayan seratonin hormonunda azalmaya sebep oluyor. Seratonin salgılamanın bir diğer yolu, karbonhidrat tüketmek olduğu için karbonhidrata duyduğumuz çekim giderek artıyor. Psikolojik sebeplere gelince; can sıkıntısı gibi sebeplerle yemeğe yöneldiğimiz gibi, aslında Dünya'da oldukça sık rastlanan "mevsimsel yeme sendromu" ile de karşı karşıya olmamız mümkün. Mevsimsel yeme sendromu yaşayan kişiler, mevsime bağlı yaşadıkları depresyonu farkında olmadan karbonhidratla tedavi etmeye çalışıyor. Yapılan araştırmalar bu sorunu yaşayan kişilerin günde yaklaşık 800 kalori daha fazla almaya meyilli olduklarını da saptamış durumda. BU KIŞI KİLO ALMADAN GEÇİRMEK İÇİN 5 KOLAY TÜYO Kahvaltıyı atlamayın… Kahvaltı etmeyen kişilerin, düzenli kahvaltı eden kişilere göre günlük kalori alımı daha fazla. Gün boyunca enerjik, mutlu ve tok hissetmenin en temel taşı ise kahvaltı. Sıvı almayı ihmal etmeyin… Su ve bitki çayları gibi sağlıklı sıvılar tüketildiğinde sadece metabolizmayı hızlandırmakla kalmıyor. Yapılan bilimsel çalışmalar, yetersiz sıvı tüketen kişilerin daha fazla açlık hissettiğini gösteriyor. Beyinden gelen susuzluk ve açlık sinyallerini kişi bazen karıştırabiliyor. O nedenle canınız birden yemek istediğinde önce su için ve gerçekten aç mısınız değerlendirin. Her öğünde protein alın… Proteinli yiyecekler hem sindirilme süreleri boyunca metabolizmayı hızlandırırlar, hem de daha uzun süre tokluk sağlarlar. Her ana öğününüzde süt ürünleri veya et, tavuk, balık gibi hayvansal kaynaklı bir proteine yer açın. Çorba için… Öğünde çorba içen kişilerin daha uzun süre tok kaldığı ve öğünde çorba tüketmeyenlere göre öğünde yaklaşık 100 kalori daha düşük tüketmeye meyilli oldukları biliniyor. Öğünlere birer kepçe; az yağlı ve bol sebzeli çorba ilave edin. Omega-3'ten zengin beslenin… Omega-3 yağ asitleri depresyona iyi gelir ve daha mutlu hissetmemize yardımcı olur. Böylece mutlu olmak için daha fazla karbonhidrata ihtiyacımız kalmaz. Omega-3 yağ asidinin en kaliteli kaynağı balıktır. Kuruyemişler, keten tohumu, Chia tohumu, semizotu gibi besinlerde bitkisel omega-3 kaynaklarıdır. DOĞAL İŞTAH KESİCİLERDEN YARARLANIN Avokado: Yüksek oranda sağlıklı yağ içeren bir meyve olan avokado, bu içeriği ile tokluk süresini uzatır. Salatalara ilave edebileceğiniz gibi ara öğünde kraker gibi yiyeceklerle de tüketebilirsiniz. Kalorisi yüksek olduğu için günde yarım avokadoyu geçmemeye çalışın. Yumurta: Yüksek protein içeriği ile sindirim süresi uzun olan yumurta uzun süre tok tutar. Tatlı patates: Bilim adamları tatlı patatesin yapısında bulunan bir nişasta türünün sindirim enzimlerini bloke ederek daha uzun süre tok kalmayı sağladığını kanıtladı. Tatlı patates aynı zamanda iyi bir A ve C vitamini kaynağıdır. Toz/Pul Kırmızıbiber: Physiology & Behavior Dergisi'nde yayınlanan bir araştırma sonucuna göre, yarım çay kaşığı toz/pul kırmızıbiber o anda metabolizmanızı 10 kalori kadar hızlandırmakla kalmıyor daha sonraki öğünlerde 60 kalori daha az almanızı da sağlıyor. Badem: 2006 Obezite Bilimsel Toplantısı'nda yapılan açıklamalara göre badem kilo yönetimi konusunda başarısı kanıtlanmış besinlerden biri ve uzun süre tokluk sağlıyor. HAREKET ETMENİN YOLLARI BULUNMALI… Açılan iştah ile alınan kalori arttığından ötürü fiziksel aktivitenin de arttırılması şart. Eğer dışarıda çok vakit geçiremiyorsanız evde kalori yakmak da mümkün. Çünkü 15 dakika ev temizleyerek 80 kalori, 15 dakika bulaşık yıkayarak 30 kalori yakmak mümkün. Yine evde bir saat yoga yapmak yaklaşık 240 kalori yaktırır. Tüm bunların dışında yeni nesil hareketli bilgisayar oyunları ile de sporu eve taşımanız mümkün. İŞTAHINIZI KESECEK KIŞ ÇORBASI Malzemeler (4 kişilik) 2 tatlı kaşığı zeytinyağı, 1 orta boy beyaz soğan, 1 çay kaşığı tuz, 2 diş sarımsak, 2 tatlı kaşığı rendelenmiş taze zencefil, 1 kilogram havuç, 1 adet tatlı patates, 6 bardak su, 8 tam ceviz, 1 su bardağı yoğurt, kıyılmış maydanoz, 1 tatlı kaşığı pul biber. Yapılışı: Zeytinyağında kıyılmış soğanı yakmadan çevirin. Üzerine rendelenmiş zencefili, tuzu ve ezilmiş sarımsağı ekleyip 2 dakika soteleyin. Yıkanmış, soyulmuş ve küp küp doğranmış havuçları ve patatesi ekleyin. Suyunu ilave edin. Yirmi beş dakika kadar malzemeler yumuşayıncaya kadar orta ateşte pişirmeye devam edin. Bir kapta yoğurt, pul biber ve maydanozu harmanlayın. Cevizleri kıyın. Malzemeleri ateşten alın ve blenderdan bulamaç haline gelinceye kadar geçirin. Yoğurtlu karışımı ve cevizleri ilave edip iyice karıştırın ve servis yapın. Afiyet olsun.
0 notes
barisdayak · 8 years ago
Text
İştah Kesen Yiyecekler
İştahınız çok, ancak siz bundan pek de memnun değilmisiniz? İştahınızı durduramıyor ve sürekli birşeyler atıştırma ihtiyacımı duyuyorsunuz ? Yeni yemek yediğiniz halde kendinizi açmı hissediyorsunuz?
Size bir kaç küçük tavsiye öyleyse… İştahınızı kontrol altında tutabilmeniz için bu bir kaç yiyeceği tüketin ve iştahınızı durdurun…
Su
Evet, bol bol su tüketin bu zaten hem sağlığınız açısından iyi…
View On WordPress
0 notes
indigodergisi · 8 years ago
Text
Diyet yaparken yemekten vazgeçirecek 11 iştah kesen yiyecek
Diyet yaparken yemekten vazgeçirecek 11 iştah kesen yiyecek
Baharın gelişiyle diyet yapmaya başlayanların en büyük destekçileri, yine mutfaktan çıkıyor.
Elmadan bademe, brokoliden yumurtaya, her an elimizin altında olabilecek yiyecekler, gereğinden fazla yemeyi engelliyor. Yemek.com, hem lezzetleriyle hem de verdikleri tokluk hissiyle, bahar aylarının yıldızı olmaya aday bu yiyecekleri derledi.
Baharla birlikte, kışın kasvetini ve fazla kiloları…
View On WordPress
0 notes
meyvesebzefaydalari · 6 years ago
Link
via Bilgi & Fayda
0 notes