avatardakiagac

[avatardakiagac]

Ütopyam

İnsan , bir hayvandır. Yemek yiyen , boşaltan , üreyen , acı çeken ve doğada ölümle yüz yüze bir hayvan. Şu an onu çevreleyen apartmanlar , lüks arabalar ve hava limanları onu bambaşka bir sistemin içinde gösteriyorlar.

 Bu hayvanı diğer türlerden ayıran en önemli iki şeyden biri iletişim yönüdür. Hissettiklerini zaman içinde en iyi şekilde aktarmayı başarmıştır. Üşümemek için ne yapması gerektiğini diğerine iletebilmiştir mesela. Hissettiği sevgiyi resmedebilmiş , sesi müzik haline getirebilmiş bir hayvandır.

Bizi diğerlerinden ayıran en önemli şey iletişim yönümüzdür. Bu nedenle diğer türlerden çokta farklı değiliz apartmanları aradan kaldırıp onların sizlerle aynı doğada hayatta kalma yarışı içinde olduklarını unutamayız.

Sapiens birbirine ilettiği şeyler sayesinde iyi ve kötüyü sınıflandırabilmiştir. Kaotik dünyada canlının tecavüz etmesini kötü bulacak bir ahlak geliştirmiştir. Çünkü başka bir canlının kendi özgürlüğüne kast etmesini yanlış bulmuştur. Bu nedenle vegan olmak determinist düzenle çelişmez. Canlı av olmak istemez .  Bence insan türüne yakışacak şey birbirini yemeyi bırakmaktır. Buna bir son verebilecek kapasitede olduğumuzu biliyor musunuz?

 Soluk mavi dünyanın sapiensi tıpkı diğer tüm avcı hayvanlar gibi sürü halinde olmayı seçti.  Topluluklar kurdu önce , birbiriyle savaşan ve avlananlardan. Zaman içinde derebeylikleri yerlerini konsoloslukları olan ve sınırları çelikten ülkelere bıraktılar. “Ben yiyeceğim “, “Biz yiyeceğiz” ! diyen hayvanlar topluluğudur ülke dediğiniz şey.

Oysa İnsan , ikinci tanrısal yeteneği olan alet yapabilme becerisine de sahiptir ! İletişim yönüyle de yaptığı şeyleri iyileştirmek üzerine fikir geliştirebilir. Çünkü geri bildirim alabilmektedir. Eleştirilebilirdir. Bu bakımdan diğer hayvan kardeşlerimizin tepkilerini ilkel buluruz.

“Biraz önce komagene vardı şimdi yok” dedi karım şimdi. Elindeki aygıtla avın ayağına gelmesini sağlıyor. Bu sayede besleniyor ve loş bir oturma odasında piyano dinlerken birşeyler karalayan başka bir hayvana duyduğu güven duvarları içinde yavrusunu yetiştirmek istiyor. *Bu şekilde bakınca hayvanları zehirlemeniz üzücü bir durum değil mi ? Yavrularını beslemek isteyen ve çimlerin üzerinde aç beklerken mükemmel bir adam geliyor ! Aman tanrım karnım o kadar aç ki tansiyonum düştü ve hareket etmek istemiyorum derken bir hayvan elinde etle geliyor! Doymak ve doyurmak isteyen şeyleri zehirlemek istemek .  Siz o belgesellerde başka bir annenin yavrularını ilerde başıma bela olmasın diye yiyen ilkellersiniz.

     Sevgili İnsan ! Eğer sen isteseydin doğada hiçbir canlının acı çekmeden yaşamını tamamlamasını sağlayabilirdin . Yaşam denen şeyin iyi veya kötü olma sebebi sensin ! Ben demeyi kesersen , biz demeyi akıl edersen . Yalnızca köyünün , ülkenin , plastik kimliğinin değil dünyanın bir parçası olduğunu öğrenebilirsen diğer tüm canlılarla hayatta kalmaya çalışan başka bir canlı olduğunu anlarsan eğer ! Harika şeyler çıkarabilirsin oğlum.  Atomları parçalarsın , sevmenin sanatını inşa edersin.  Para için uğraşmazsın çünkü sen ürettin . Askere gitmene gerek yok çünkü aslında hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz.  Bu soluk taşa çarpabilir bir kuyruklu yıldız daha önce yaptığı gibi , o zaman anlarsın o taptığın sarayların kifayetsizliğini.

 Tek bir ülke olsaydık nasıl olurdu hayal edebiliyor musunuz ? Askere gitmek zorunda kalmazdınız , evet ! Çünkü düşmanınız yok.  Bu yazıyı şehit aileleri okursa çok üzülürüm. Çünkü bu hiç olmayabilirdi. Ekonomi sizce hiç kötüye gidebilir mi ? Dünyanın bir yerinde doğan çocuklar teknelerin üzerinde oyuncak uçaklarını uçurup etleri yerlere atarken geri kalanı alevlerin arasında kopan organları görmek zorunda kalmazdı .

Vize olmazdı mesela ve bu dağı sevdiysen burada kardeşçe yaşardık.  Suriyelilerin hepsi Türkiye’de olmak zorunda kalmazdı. Rusya doğal gazı kesemezdi ve araplar hiçbirşey üretmeden ve emek vermeden lamborghinilerin üzerinden vinçle geçemezlerdi.  Çünkü hepsi hepimizin olurdu ve eşit tüketilebileceği bir sistem oluşturulabilirdi.

 Böyle olmadığı sürece kurduğunuz siyasal sistemlerin bir türlü çalışmadığını çünkü adaletsiz olduklarını anlayamazsınız. Einstein’in “ Dünyayı askere gitmeyi reddeden gençler kurtaracaktır “  sözü ne anlama gelmektedir ? Vergilerin arasında boğuşmadığınız “fakir “ olmadığınız “güzel “ göründüğünüz bir dünya içinde olmayı neden ret ediyorsunuz ? Belki 14 milyar yıldır var olan evrenin içinde neyin milliyetçiliğini yapabilirsiniz? Bin sene 14 milyar yılın yüzde kaçıdır kabarık göğüslülerim ?

Hangi dağda kimi öldürdüğünüzle övünene kadar nasıl sevdiğinizi anlatamaz mısınız çocuklarınıza ?

 Biraz dünyalı olamaz mısınız mesela ? HEEEY BURDAYIZ OĞLUM!

 Ali ŞAHAN

[avatardakiagac]

Çılgın dünyalılar!

Canım uzaydan geldim tartışmalarınıza bakıyorum.

Tanrılarınız bilimden ve felsefeden yoksun.

Biliminiz sevgiden.

Dışarıdan bakınca cahiliniz ve bilgininiz aynı sebeplerden doğup ölüyor ve ikisi de birbirinden üstün değil.

Daha kötüsü her ikisi de bu durumun farkında değil.

Bilen bilmeyeni ezmek için biliyor , o zaman ne biliyor.

Bilmeyen de biliyor çünkü herkes birşey biliyor.

Bilmeyen de bildiğini iddaa ettiğine göre onun da amacı ezmek !

O zaman ne ki bu bilmek !!

Etoburlarınız kestikleri hayvanlarla hava atarken veganlarınız kesmedikleri hayvanlarla hava atıyorlar.

Yazı yazmayı öğrendikten sonra bin tane tanrı yapmışınız , hayırlı olsun. Hepsinin cenneti cehennemi birbirine girmiş. Birinin dediğini yaparsan öteki seni sonsuza kadar yakıyor. İnanmayın demedik ama bu kadar taviz neyin nesi.

Hepsini geçtim inek kesen köpek yakana kin besliyor köpek yakan boğa kesene !

Müslüman şarap içeni kesiyor tanrının isteğiyle hem de şarap içen ve allahuekber diyeni katleden tanrının kilisesinde!

Alimlerinize soruyorum binlerce yıldır inandığınız doğrular , yaşadığınız dönemi daha iyi hale getirdi mi?

Cahillerinize sesleniyorum ve de ,bilmediğini kabul eden cahillerinize ! İhtişamdan ölüyorsunuz , binlerce övgü sizin neyinize !

Ya , yardım ederken cennet garantili sevaplarınızsa ayaklarınızın altındaki cenneti yok eden.

Ya hangi tanrı doğru diye kafa karıştırana kadar bir yapsanız Allahı , Yehovayı ve de Odini !

Göklerde asasıyla bekleyen adamı silip atsanız evreninizden çünkü evren sizin içinizde!

Karnı aç kediyi sadece doyurmak için besleyip , parasız çocuğa bir tebessüm kazanmak için verseniz son paranızı!

Sevseniz keşke ölmeden önce,

Ölseniz keşke ölmeden önce.

Denizler ve de dağlar kadar ihtişamlı ve de sessiz olsanız.

Gürültünüzden uzaktayım , uzaydayım.

[avatardakiagac]

Neden yeni bir IphoneX almamalıyız?

Dikkatinizi çekerim teknoloji falan ilerlemedi arkadaşlar. Bilmem ne ormanında bir kabilede dünyaya gelseydiniz; Yemek yiyecektiniz.

Uyuyacaktınız.

Barınacaktınız.

Sevecektiniz.

Sevişecektiniz.

Sürekli spor yapacaktınız.

Probiyotikler ve fermente doğal ürünler markette değil ayağınızı bastığınız doğanın ta kendisi olacaktı.

Öyle etrafı lastikli et bok karışımını sucuk diye yemeyektiniz ki gerek de yoktu. Buna benzer hiçbir ıvır zıvıra 'PARA' vermeyecektiniz. Parayı özellikle büyük yazdım çünkü para dediğiniz sistem aslında doğada mevcut bulunan hizmeti size katma değerli şekilde sunan şeydir. Para doğada 3 milyar yıldır bulunan elmayı ağaçtan koparma özgürlüğünüzü elinizden alır. İyi de , kim uğraşacak ! Elmayı dikeceksin , fasülyeyi ekeceksin , sütü sağacaksın ! Peki şimdi ne yapıyorsunuz ? Her gün sabahın köründe kalkıp kimlerin patateslerini ektiğinizin farkında mısınız? Hiç kendi yaşamınıza hizmet etme özgürlüğünü hayal ettiniz mi ? Sabah vücudunuz uyandığında tek bir sorumluluğunuz olduğunu düşünün , yemek yemek. Mesainiz , bedeninizin ihtiyacı kadar. Tanrının bilinmediği bir dönem olmamıştır , her uygarlığın bir Tanrısı olmuştur. Şimdilerde Tanrınız devletleriniz ve üretici şirketler fakat farkında bile değilsiniz. Her saniye devlete verginizle , emeğinizle ibadet ediyorsunuz fakat Allah'tan geldiğini düşünüyorsunuz sofradaki kayıştan hallice etin ya da homojonize bulaşık suyunun. Elhamdülillah müslümanız kardeş fakat fatihada ne diyor bilmiyoruz. Namaz kuranda geçiyor mu , tecavüz kuranda geçiyor mu bilmiyorsunuz. O zaman ben de geçiyorum bakın evet geçiyorum he o siyah kapşonlu olan benim. Özür dilerim ama bilmeyerek bu metaforu yemek boynunuzun borcu kalkıp bana bıdı bıdı etmeyin. Elhamdülillah daha aynı saniye cevabını veremediğim olmamıştır. 

İnsan kesinlikle bilmediği şeyi isteyemez. Şöyle düşünün 600'lü yıllarda arap yarım adasında yaşamış bir adamın canı bir uçağa binip Maldivlere gitmek isteyemez çünkü o beyinde ne uçak var ne deniz! Bırak uçağı daha damdan dama atlarken ünlenen bilginimiz Hezarfen'in doğmasına var tam bin  sene! Demem o ki yaşam dediğiniz şey bildiğiniz şeylerden ibarettir ve ne kadar az bilirseniz o kadar salaksınız. Şaka şaka ne kadar az bilirseniz o kadar çok bildiğinizi sanırsınız. Dönemin en ünlü bilim adamı ol popülariten 200 sene.Ha siktir diyenlere soruyorum ateşi icat eden Erectusun adını bilenler parmak kaldırsın. Dikkatinizi çekerim herkes kendi reçetesinin size iyi geleceğini idda eder oysa ki her vücut , her insan bambaşkadır! Hiçbiri birbiriyle aynı değildir. Sana iyi gelen ilaç ötekinin böbreklerini bitirir ! Saf adama hesap yap dersen batar ! Bu paragraf nereye gidiyor ! Neyse ;

İphoneX çıkıyor ve 3 günlük dünyada 48 ay taksit kasıyorsunuz. İnsanın ürettiği iddia edilen cihazın özelliklerine bakacak olursak  ; 

1.Sosyalleşmek ;Teknoloji denen şeyi aradan çıkarırsak  sadece kendi kasabamdaki kadına aşık olabilirim , Moskovadaki sokruşkayı nereden bileyim !  Bir ağaçla fotoğraf çekip bir daha hiç görmeyeceğim insan silsilesinden 100 like almak yerine bir ağacın altında yan kerpiçte yaşan Freddy’nin oğlu John ile muhabbete düşer 1 like alırım fakat mutlu olurum ağacın gölgesinde ve de1080p göğün altında.

2.Haberleşme ;

Birlikte yemek yiyip kahkaha atmadığım adamların geciktirdiğim raporları yok olur. Çünkü bana pazardan parayla sebze almamı sağlayan Traktörü üretmek zorunda değilimdir. 

Haliyle appointment’lar , meeting’ler olmaz.Sabahın 7′sinde alarm çalmaz böylece baygın kuduz köpek gibi uyanmak zorunda kalmam. Götüm üşüyünce kalkar ateşi yakar oksijeni basarım. Hava nükleer kokmaz , sevgi kokar. Bahar kokar , çiçek kokar.  Devleti eleştirmek için tweet atmak zorunda kalmam çünkü devlet artık yoktur. Derini de yoktur paraleli de. Fetöye kızarsam ağzının üstüne vururum. Başkasının fetösü beni işimden gücümden edemez.Damdan yediğim vişnenin sen de yiyebilirsin vergisi yoktur.

Başım her sıkıştığında annemi arayıp “ann yoo fasly kaç drcd pşiyodu ya” lüzumsuzluğunu yok ederim. Dördüncü seferde fasülye tam istediğim gibi olur. Hatta bayırın altındaki at çiçeğini içine atıp damak tadımda festival havası yaratabilirim. Ezbere bilgi yaratıcılığı yok eder. 3. 262 MEGAPİKSEL KAMERA Bu telefonun kamerası olmazsa merakla keşfetmeye gittiğim yerde story atarken 27 metreden yere yere çakılma riskini ortadan kaldırır , her zerresini keşfederim. Çünkü bilmediğim herşey beni heyecanlandırır <3 Sen kıskan , benim götüm kalksın diye 20 denemede çektiğim storyler olmazsa ateşin başında dostlarıma anlatacağım inanılmaz storyler elde ederim !  Ayrıca kaç megapiksel yaparsanız yapın gözümden daha net göremem ! 4.Hesap Makinesi Saksıyı çalıştırırım.

5. Ajanda  Götüne sok. ( Bakın şimdiden ne kadar gevşedik) 6. Sevgilimle fotoğraf albümüm  Yıldızların altında gözlerimi kapattığımda benimle birlikteler! Şimdi IphoneX ‘ i tekrar hayal edin. Onu üretmek için çalışan , onu satmak için çalışan , onu almak için çalışanları ! Almak istiyor musunuz? Lanet olsun EVET! İşte IphoneX böyle birşey. Apple Corp.

[avatardakiagac]

Din / Bilim

Oysa ki ne bildiğinden sürekli şüphe ederken newton haklıyken imanuel kanta şöhret kazandırmışken ikisini birden alaşağı eden einstein bilim demekken , binlerce yıldır benim bildiğim kesin doğru diyen din'ken ; bu cümleyi sarfetmen beni yürekten etkiledi. Darwin wallace'dan sonra türlerin kökeninde dünyanın yaşı konusunda yanılmıştı fakat ben de burdayım diyen jeoloji onlara durumun farklı ilerlediğini gösterdi. Evrim dini köreltmiyorsa çamurdaki ısrarınız nedendir ? Birşeyin oluşunu ve meydana gelişini anlayarak bahşedilen zekayı kullanırken yaratıcıya gurur verme kavramını neden kaybediyorsunuz ? Bilim neden öcü sizin için ? Çünkü evrensellik bahşedilen kutsalınızda tek bir kutup ayısı , tek bir palmiye , çığ , yanardağdan söz edilmediği için mi ? Dünya'nın düz olduğuna inanmanız nedeniyle mi , ya da ferdinand macellan o sıralar bilmediği için mi anaksimandros'un bildiğini arap yarımadasında ? Derdiniz ne ille de bilim diyenlerle yahu ? Belki biz de inanıyoruz seksist , savaşçı , kuldan üstün hissetmeyen bir yaratıcıya . Belki herkesin herşeyin bir olduğuna inanıyoruz ve özgürce yapmak istiyoruz yardımlarımızı cennet beklentisi içinde olmadan ve alevlerden korkmayarak dürüstçe.. Belki biz de dünyanın oluşundan bu yana seyretmek izliyoruz zihnimizde canlılığın nasıl başladığını dört buçuk milyar yıl içinde. Belki biz de sizin gördüğünüz kadar aptal olmanın aksine , okuduklarınızı okuyup karar vermişiz daha fazla korkmamaya ve haşa demeden görebildiğimiz gerçeğe. Belki sen , ben ve yaşam. Hepimiz aynı şeyiz ve inanmalıyız birbirimize.

[avatardakiagac]

Tütünle Mücadelede

Beni tanıyanlar solculuk , sağcılık,milliyetçilik, Türkçülük , ırkçılık , faşistlik hatta tüm bunları bir kenara bırakalım; hümanistlik bile yapmadığımı , sadece doğaya ve canlıya sevgi ve saygı beslediğimi çok iyi bilirler. Haliyle partizan değilim , olamam! Fakat size bu dönemle ilgili birşey hatırlatmak istiyorum. Biz milattan sonra 2017'deyiz arkadaşlar. Tarihe bir bakalım , M.S 800-1200 arası viking kaviminde bir derebeylikte herhangi bir hristiyanın gelipte bir kişinin canını aldığını düşünün. Kaybettiği yurttaşına karşı Reis'in tavrı ve ruh hali ne olacaktır ? İntikam istemi göz bebeklerinden ve dişlerinden sağ kalan tüm yurttaşlarının kalbini yakacaktır değil mi ? Bu adamlar putperest. Peki 1492'de piç kahraman Kolomb Amerika'yı keşfettikten sonra yanına ispanyol abilerini alıp , kendilerine yemek ve hazine ikram eden yerlilere getirdiği ölüm ve zulüm'den sonra Cibao kralı Guarionex'in tepkisi ne olmuştur ? Ben söyleyim , kendi karılarına tecavüz edilse dahil kanlarının son damlalarına kadar savaşmışlardır. Son yurttaş ölene kadar bekleyip çocuklarıyla kendilerini asmışlardır. İspanyol gemilerinde köle götürülürken , ispanyollarla birlikte batmışlardır , fakat hiç meydana çıkıp "acımadı ki" demek gibi bir şarlatanlık yapmamışlardır.Bunlar da putperest. Şimdi gelelim bizim derebeyliğe ; benim baba yarıma kurşun sıktılar. Ben geçtikten sonra metro istasyonunda kardeşlerimi havaya uçurdular , İstanbul'da misafirlerimi katlettiler. Beni korumaya çalışan kolluk kuvvetlerini telef ettiler , "başınız sağolsun" demeye giden abileri "babam evde yok kapıyı açamayız ağbi" diyen şehit çocukları karşıladı. Oğlum asker olup, gazi/şehit olmasın , doktor olsun memleketin yaralarını sarsın diyen babanın evladını da İstanbul'un Beşiktaş'ında katlettiler. Peki bizim Reis ve cumhurları bu durum karşısında tarihte hiç görülmüş bir tavır mı takınıyorlar ? İntikam mı istiyorlar gerçekten ? Bin dokuz yüz'ün hörekesinden bu yana terörü "tütünle mücadele kapsamında" (Recep Akdağ) bitiriyorlar. Bütün bunların yanında son reis ve cumhurları ilginç bir tütünle mücadele yöntemi buldular. 'GÜÇLÜ GÖRÜNMELİYİZ' kapsamında "ACIMADI Kİİ " ekran koruyucusu.Gündemi "acımadı ki ile değiştirelim , lanetleyim saralım sarmalayalım "acımadı ki" diyelim.Hem de milattan sonra 2017'de saygıdeğer ağbim. Bu sayede terörist abiler canımızın acımadığını düşünüp anamızı ağlatmayacaklar sanırım. Benim canım acıdı kardeşim , acımadı ki diyeceksen at evladını yangın yerine bağır acımadı kiiğ diye. Ben Kubilaya menemen yaktıran reisten istiyorum ağbi, ben kavim yok eden putperestten istiyom.Meclisinizde de bitane yok. O yüzden sizin adam olmanız lazım. Eğer siz müslümansanız ben yurttaşı ölünce düşmanının kanını içen putperestten istiyorum. Cennet'e gerek yok valhala'ya gider Odin'le şarap içerim. Biliyor musunuz şimdi anlıyorum neden bu memlekette 500 devlet hastanesi varken seksen beş bin cami , milyar maaş alan milyon imam olduğunu. Amcam ölsün istediniz şerefsizler , misafirim ölsün istediniz, üç yaşında çocuk piç olsun istediniz ve size de bol bol fatiha okuyacak adam ve mekan gerekiyordu. Reklamını yaptığınız Allah , bin belanızı versin. Size de , size güvenenin de. Yaptığınız yolların hepsi mezara gidiyor badem bıyıklılar. Darısı başınıza İNŞALLAH.

[avatardakiagac]

Guns n' Religions

Silahın dünya takvimindeki yeri yaban yaşam için idealdi. Av mekanizması beyni olan insan için vahşete güzel bir savunmaydı. Sonra ortaya, çocukların anne babasız kalmasına hatta çocukların bizzat kendilerinin de ölmesine neden olan silah kavramı çıktı ve silah tehlikelidir. Şimdi haşa demeden dinleyin abicim. Dinin dünya takvimindeki yeri insan oğlunun gücünün, birikimin ,sosyolojisinin yetmediği yerde müthiş bir duygusal bağlılık ile toplumsallaşması için ideal olmasıdır. Sonra ortaya farklı , birbirini benimsemeyen , ölüm , katliam , otorite için kullanılan din atılmıştır ve tıpkı az evvelki silah örneğimde olduğu üzere din artık TEHLİKELİDİR!

[avatardakiagac]

Ölüler kendini sevdirmesin

Üstünüze toprak attıracaksanız hiç sevdirmeyin kendinizi . Hiç hesapta yokken gitmiyorsunuz zaten , adınız gibi biliyorsunuz gideceğinizi. Vedalaşmasını biliyorsunuz , sevdirmesini biliyorsunuz . Zaten zor seviyoruz ortalık ucuz dolu , şu hayatta bir kaç tanenizi çok seviyorum. Siz de Cem Karaca'dan , Kazım'dan demlenip işte gidiyorsunuz alıp başınızı. Sahiden neyinize güveniyorsunuz son sürat giderken ya da bir sinirle tam beş kişinin arasına girerken. Nasıl dikkatsiz olabiliyorsunuz ölümün ve özlemin aynı anda olabildiği dünyada ? Kalleş misiniz ? Ölmüyorsunuz kardeşim , öldürüyorsunuz. İşkence ediyorsunuz "seni o kadar çok seviyorum ki" dediklerinize. Biz de ölmüyorsak siz seviyorsunuz diye güzelim ! Yoksa banane 3.40 dolardan , legal tecavüzden , refah dolu kölelikten ! Ölmüyorsak seviyorsunuz diye lan , özledim işte özledim ! ÖZLEDİM!

[avatardakiagac]

Yoruyorsunuz beni , Yaptığınız yolların sonu ölüme gidiyor. İntiharları seyrediyor yaptığınız köprüler. Süsleyerek seçime hazırladığınız sokaklarda tecavüze , tacize , biber gazına maruz kalıyoruz. Belediye binalarınızın camlarında damarlarımız , organlarımızın bin parçası. Bir de sizinle aynı bencillikteki terör örgütleri var. Patlattıkları bombaların ardından doğa yağmuruyla pisliği temizlemek zorunda yine . Tıpkı hiçbir sonuca ulaşamayan ve boku bokuna kendini öldüren diğer anlamsız ölümler gibi. "Vay ne kadar kanlı bir eylem yaptınız , artık sizden korkuyoruz. Buyrun devlet sizin olsun " lafını duyma umuduyla yıkanan boş ve yazık beyinlere üzülüyorum. Yapılan binlerce savaş ve katliamın sonunda doğumlara seviniyor tekrar insanlar , yağmur yağmaya devam ediyor , doğa akıttığınız kanı temizlemek zorunda. Yerküre şahitlik ediyor neandartellerin savaşlarına , sümerlerin savaşlarına , yunanların savaşlarına , yahudilerin , dazlakların , arapların savaşlarına , şimdi canlı bombalara , yarın bilmem nelere. Öldürmek için dünyaya gelenler size sesleniyorum. Sizi hiçbir cennet kabul etmeyecek , siz umutları öldürüyorsunuz sadece , sevgiyi öldürüyorsunuz. Siz ucuz , zavallı kanser hücrelerisiniz dünyanın.. ve sizin dalağınız böbreğiniz pisi pisine kendinize düşman ve yabancı topraklara dağılırken , biz şarkılar dinlemeye devam edeceğiz. Yakınlarını kaybedenler , acınızı sonsuz paylaşıyorum , lakin hepimiz aynı yere gidiyorsak . Adalet var demektir. Bekleyin.

[avatardakiagac]

Bugün biliyoruz ki 'insan' olarak türümüzün ilk örneğine 200 bin yıl evvel afrikada rastlanıyor. 50 bin yıl önce bugün ki modern (insansı) hareketlerimize ulaşmaya başladık. Bunun anlamı 150 bin yıl gibi bir süre daha hayvansı ve ilkeldik. Bugün insan zekası ve genetiği rasyonel , dil kullanabilen ve alet geliştirebilen bir vaziyette. Bu alete empire states binası da diyebilirsiniz , günümüz de nasanın uzayın dört bir yanına gönderdiği uydular da .. İnsan olarak bir hayvan ile ortak bir atadan türediğimiz bilimsel olarak 200 yıl önce kanıtlandı , bunu hala tartışan sefil 2-3 ülkeden biriyiz. İnsanın tanımını hiç wikipedia'dan okumamış olanlarınız için insan "İnsan; şempanze, goril, gibon ve orangutan ile birlikte, hominoidea (insansılar) üstfamilyasında bulunan bir primattır." Maymundan gelmedik , lap diye olduk diyoruz ama kıçımızdaki kuyruk sokumunu niye bize koymuşlar bi anlayamadım. Sizi kandırmak isteyen insanlar size iyi şeyler vaat eder. Bkz. cennet. Fakat Darwin size maymunla ortak bir atadan geldiğinizi söyledi, sonra bütün bilim camiası bunu doğruladı. Sizi kandırmak isteyen bir bilim olsaydı kurttan ya da aslandan geldiğinizi söylerdi. Biz de bununla gurur duyup pençe dansı falan yapardık. Bunları bildikten hemen sonra ilk insanların neler yaptıklarını hatırlayalım , hayvanlar gibi avlanmak , üşümemek için sığınmak , yemek yemek üremek. No vergi , no üniversite sınavı ,no molotoflar, no tayyip erdoğan v.s . Bunların hiçbiri yoktu. İşin açığı meteorolojik olayların ismi de tanrıydı. Doğa kızdığı zaman aynı vahşi bir hayvana yemeğini uzatıp kurtulurcasına kurban etmeyi öğrendi insan . Bütün bu gök gürültüsünü yapan , doğayı işleten birileri olmalıydı. Önce bunlar putlaştırıldı. Tanrıya hissettiklerini taşa döktüler. Sanat o kadar güzeldi ki tanrı kalemi gibi inanası geldi insanın. Bugün yüzüne dönüp bakmadığınız oymalar o zamanlar fenomendi. Like , like , like... İnsanlar o kadar dindardı ki , fütürist olduklarını bugün anlıyoruz. Taştı lan onlar. Sonra Yunan Medeniyetinin polisleriyle( joplu olanlardan değil, devlet anlamına gelen , atina ,sparta gibi) siyaseti ortaya attık , ortak popülasyon yoğundu insanların bir arada yaşaması lazımdı ve tarıma / savaş ganimetlerine bağlı zenginlikler ortaya çıktı. Bunlara sahip olan insanların yönetmesi lazımdı.Bu yönetimler şehrin gücü gibi anılıyordu ve 'polis' olarak adlandırılıyordu. Alın size soylular , alın size aristokrasi. Hatta Monarşi de benden olsun. Peki az zengin çok fakir nasıl bir güç dengesi oluşacaktı. Adamı sikerler diyen bir tayfa peydahlandı buna da fakirizm diyelim. Bu adamı sikerler tayfası bir süre sonra çekici tırpanı eline alıp dedi ki "adamı sikerler" .İşte ismini burdan almış. Haliye artık herkesin eşit olması lazım değil mi ? Yoksa ideoloji belli ; adamı şeyapacaklar. Demokrasi (bkz. demos halk , krasia iktidar = halk iktidarı ), ekonomi , otorite gibi kelimelerin hepsi bu medeniyetle birlikte peydahlanmıştır. Hatta üzülerek ittiriyorum ki ruh kelimesi esasen 'pneuma' yani antik yunan da son nefes anlamına gelir. İnsan ölürken verdiği o son nefese pneuma denir . Vücuttan çıkıp gitmiştir. Daha sonra sümerde (babil dini diyelim) bunu içimizden çıkıp dışarı yükselen birşey gibi öğrendik. Mısırda bu şekilde resmetmeye başladı hatta. Ulan hatta mısır bu işin tadını kaçırdı tarihte ilk defa ellerini kaldırıp Amin dediler. (Amin isa'dan 1000 yıl kadar önce mısırın başkenti thebessin kutsal insanlarından). Biraz daha detay verelim ; Allah kelimesi nereden geliyor diye detaylıca araştırmanızı tavsiye ederim , araplar islamiyetten önce 360 puta tapıyorlardı ve bunların arasında en yükseğe koydukları ay tanrısı olarak bilinen Al-İlah’tı . Dikkat ederseniz Hz. Muhammed’in babasının adı da Abd ullahtır. Allah kelimesi kurandan önce de etimolojide arap şiirlerinde 4000 yıl kadar süre geçmektedir.Al-ilah aynı zamanda hz.Muhammed’in de islamiyetten önce taptığı puttur , daha sonra tüm putları kaldırıyorlar.Sonra 23 yıl sürecek bir kitap serüveni başlıyor. Bunun aksini idda etmeye çalışan ve islam dini üzerinden ekmek yiyen insanlar arkeolojik olarak kanıtlanmış ve bugün müzelerde sergilenen şeylere “amerikan oyunları, zamanında hristiyanlar yaptı” diyorlar. Bütün bunlara inanan ve gerçekten saf ve temiz inanç besleyen insanlarda ilahiyatçıların bir bildiği vardır diyor. Fakat siyaset meydanında bir bilim adamı iki ilahiyatçıya evrim dinen uygun mudur dediğinde birisi uygundur , diğeri değildir diyor. Uyanalım artık. Yani insan piyasaya çıktığı andan itibaren Allah'a inanıp namaz kılan sadece barınıp yemek yiyebilmek için ;eşşek gibi çalışan , devlet yanlısı , vergi veren , oy kullanan bir canlı değildi. İnsan ilkelliğini birebir hayvanlar gibi gerçekleştiriyordu. O zaman bugün bunların tarihte yine bir takım insanlar tarafından kendi keselerini doldurarak bir yandan topluma hizmet ettiğini düşünebilirsek , hatta bildiğimiz bütün dinlerin de makbuzsuz , senetsiz sepetsiz en büyük ticaret kaynağı olduğunu görebilirsek. Bu kuramlar üzerine yapılmış savaşları , yaşanamayan hayatları bir düşünün hele.. Bugün tıpkı hayvanlardaki gibi canlılığınızın ilkel ihtiyaçları olan , yemek , üremek , barınmak gibi ihtiyaçlarımız için kapitalist sistemlerin altında 'sürünüyoruz'.. Türkçesini hiç okumadığımız ve inandığımız kitaplarda yanlış şeyler gördüğümüzde "aslında öyle dememiştir" diyoruz. Açık açık savaşın diyen bir yaratıcı olduğuna inanıyoruz ve buna da neredeyse " savaşmayın sevişin" demek istemiştir diyeceğiz. Ol deyince olduran Tanrı ne demek istediyse onu der , kasmayalım. 13.8 milyar yıllık (insanı düşünürken çıldırtacak kadar uzun) bir evren hayatı mevcut. Dünya 4.5 milyar yıldır var . Bilim ise sadece 400 yıldır var ve bugün insanların yapabildiklerini görüyorsunuz. Para dediğimiz şeyi biz ürettik ve bilimin bugün geldiği noktada buna ihtiyacımız olmadığını, zamane ;Zenon iletmiş. Bkz. Kozmopolitanizm. Devletler , milletler .. Dünyalıyız arkadaşlar. Belki hiç bilmiyoruz ama tarihte bugün sinoplu olduğunu bildiğimiz Diyojen diye bir adam var. 1948'de dünya vatandaşlığı , dünya pasaportu , dünya vizesi Garry Davis sayesinde ortaya çıktı fakat hiçbirimiz bilmiyoruz. Sizce bunu bilmemize izin verirler mi? Kabul eden 4-5 ülke var sadece. Üzülerek söylüyorum ki , yüzyıllarca boşuna öldük , acı çektik , kader dedik. Fakat bundan sonrası için oturup bu yazdıklarımın yalan olmadığını kendiniz de okuyup,düşünüp kavrayarak anlayabilir.Hatta belki düzeltmek için birşeyler yapmaya çalışan insanlardan olabilirsiniz. Bkz ben, bkz. Jacque Fresco , Bkz. Immanuel Kant.  Fresco’nun bütün bunlardan bilimin bugün geldiği noktayla sıyrılarak insanların ilkel benliğini bozmadan nasıl yaşanabileceğini bulduğuna inanıyorum, venüs projesiyle. Şu ana kadar bildiklerinizde hamasi eleştiriler yapmanız bana değil size kaybettirecektir. Bunları bildikten sonra nasıl bir insan olunabileceğini ben bilmiyorum fakat, İşte bunlar benim "hakkımda". Sevgiler.

[avatardakiagac]

Ha şunu "bi" bileydiniz.

Tamamen ütopyamdır. Zaten gerçekleri gözünüze de soksam çocuk yaşta beyninize itelenmiş şeyleri değiştirecek teknolojim mevcut değil. Hoş ben de “isveçli bilim adamı” değilim.

     Benim mutlu olduğum ve yozlaşmış insan türünü rahatsız eden bir husus var ki o da insanların artık sorguladıklarını özgürce ifade edebilmesi. Her ne kadar Türkiye Cemahüyetinde bir şekilde gerçekçi düşüncelerimizle kodesin  yahut ölümün tadına baktırmaya çalışanlarca yönetilsekte savunduğumuz gerçeklerin büyüklüğü ölüm yahut alacağımız cezaların basitliğiyle mukayese edilemeyeceği için artık rahatça “paylaşıyoruz”.

     Şimdi, farklı evrenlerin bile olabileceği konuşulurken sadece kendi evrenimizde seyrede duran mavi dünyamıza bir monitör aracılığıyla bakalım. Zaman Tüneli olarak göster butonuna tıklayalım. Dinazorları görebiliyorsunuz değil mi ? Peki iki milyar yıldan fazla süren ve sadece okyanusların olduğu hayatı görebiliyor musunuz? Su’dan karaya çıkabilen ilk canlıları ? Karada yaşam başlıyordu değil mi , bazı balıklar deltamsı yerlerden geçebilmek için sürüngenimsi evriliyor, ve kara açığa çıktıkça burada yaşamın başlaması adına ayakları ve elleri olan yaşama evriliyorlardı. Peki bu yaşam nereden gelmişti? Abiyogenez miydi? Biyogenez miydi? Uzayda sürekli gerçekleşen asteroid yağmurları’nın bir kısmı jüpiter’den sıyrılamayıp gezegenimize düştüğünde suyumuza düşen mikroplar mı başlatmıştı yaşamı.

     Hayır bunların hiçbiri değil.Tabi ki Allah C.C başlattı. Tanrı önce kendisi birşekilde yaratıldı. Herşeyi yapabilen bir varlık olduğu için ve kendisinden başka hiçbirşey olmadığı için bir oyun oynamak istedi. Kumandasını eline aldı ve bızzt diye dünyayı yarattı. Çok mutluydu. Artık onbinlerce farklı tasarımını bu gezegene dikebilecekti.Hmm bir bakalım , başka ne yapmalıydı. Eureaca! Tapsınlar!

     İşe hemen başlamak gerekiyordu. 13.8 Milyar yıl geçmişti,artık canlıların kendisine tapmasını sağlaması gerekiyordu. Hemen bir kitap yazdı ve kendilerine inanmasını istedi. Gökten bir kere görünerek ya da seslenerek canlıları rahatsız etmenin yakışı kalmazdı. Bunun yerine peygamberin düşmanı olan ve kendisinin yarattığı Ebu LEHEB’e olan düşmanlığını bir sure yapmalıydı.-Tebbet Suresi.

   Ayrıca domuz meselesi var. Domuzu yarattı fakat geri al butonunu o an bulamadığı için , insanlara bunu yemeyin dedi. Tabi tanrımız bu sırada bunlarla uğraşırken dünyanın sadece bir yüzüne bakıyordu, arka tarafta Gılgamış denen bir adam ölümsüzlüğün sırrını ararken tanıştığı Utnapinçik denen bilginden, bilginin tufandan korunmak için türlü canlılardan çift çift yanına alarak , köylülerin yardımıyla yaptırdığı geminin hikayesini dinleyip Asur Çivi yazısıyla tarihe gömmüştü. Fakat söylediğim gibi Tanrı bu sırada daha evvel indirdiği kitaplardan dolayı problem yaratanlara son kitapta saldırmaları , öldürmeleri gerektiğini emrediyordu. Gılgamış , tanrı onu izlemediği için tanrıya çok kızdı ve bu gemi olayının yaşandığı asur çivi tabletini göklerdeki tanrıya fırlattı. Tablet Tanrı’nın önüne düştü ve Tanrı senaryoyu beğendi. Bunu hemen son yazdığı kitapta güncellemeliydi. Ne de olsa 23 yıldır güncelliyordu. (Ne yapacağına bir anda karar vermek istemiyordu). O da aslında utnapinçiğin başına gelen ve islamdan 2000 yıl önce yaşanan bu tufan ve gemiyle kaçış vakasını kendi yazdırdığı kitaba iletmeyi düşündü.Kahramanımızın Adı Nuh’tu. -Ankebut suresi 14-15-16. (Yani Nuh’un gemisi esasen iki bin yıl evvel utnapinçik isimli bir bilgin tarafından hareket ettirilmiştir ve bu yeryüzündeki ilk çivi tabletleri arasında yer almaktadır.)

    Özetle Tanrımız 13.8 Milyar yıllık evren hayatında dini sadece bu son dakikalara bahşetti. Ayrıca anladığım kadarıyla kendisi’nin kadınlarla bir alıp veremediği var. Yazdırdığı şeyler doğa’nın bu güzel varlıklarına şeriat yoluyla yıllarca zulüm çektirdi, halen de çektiriyor. Savaşçı ve erkeksi bir hali de var kitap dikkatli okunursa. Ben anlamam , yakar geçerim diyor gibi.. Bundan bir evvel de en büyük Tanrı Zeus değil miydi? Sonra neden  çakan şimşeklerin neden olduğunu anlayınca adına meteoroloji dediler?

    Anlatmaya çalıştığım şey artık öldüğüm de ne olacak diye korkmayın. Yaşam basit ve insan için ortaya gelmiş birşey değil. Büyük ihtimalle ortaya gelmesinin herhangi bir sebebi yok. Öldüğünüzde hiçbirşey hissedemeyeceksiniz artık. Üzülmeyin. Hem siz de biliyordunuz bunu zaten, daha önce çok iyi bildiğiniz Anne’niz, babanız , arkadaşınız öldüğünde hiç cennete gidecek diye kutlama yapıp facebook’a resim attığınız ya da mezarlıkta check-in yaptığınız olmadı. Demek ki siz de emin değildiniz zaten.

  Bu yazı öğretici,eleştirel değil. Ütopiktir. Ben sadece aklıma gelenleri şimdiden yazayım istedim , sonra yarın biri çıkar kendi yapmış gibi peygamber ilan eder v.s , gelemem bunlara.

Sağlıcakla.