Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Neden Mutlu Olamıyoruz
Evet arkadaşlar, başlıkta da gördüğünüz gibi bugün neden mutlu olamadığımızla ilgili toplumsal incelemeler yapmaya çalışacağım. Şimdi demeyin, ulan sen kimsin de toplumsal inceleme yapıyorsun, neden mutlu olamadığımızı çözüyorsun falan diye. Tabii ki gizli sırrı ben çözmeyeceğim, sadece kendi kişisel incelememi yapıp paylaşacağım. Sıkıldığım için bile bunu yapıyor olabilirim.
Şimdi, Türkiye’de mutlu olamamanın yolu öncelikle politikadan geçiyor arkadaşlar. Bazen özel güçleri olan mutsuzluk canavarlarının meclisteki koltuklarından bizlere sihirler yaptığına inanacak kadar şaşırıyorum. Aslında sihir yapmalarına gerek yok, ellerinde öylesine büyük güçler var ki, sihir yapmaya ihtiyaç bile duymazlar. Peki bu politika, bu siyaset nasıl karışıyor halkın kanına? Halkın kanına karışan kirli siyaset, aslında kötülüğün en büyük dostu olabilir. Düşünsenize, kötü bir şeyler yapıyorsunuz ve size karşı gelenler daha sizinle muhatap olmadan sizi savunan milyonlarca insan çıkıyor ortaya. Nasıl oluyor?
İnsanların cahilliklerinden, eğitimsizliklerinden, yoksulluklarından, işsizliklerinden, görmemişliklerinden ve daha birçok etkin yaşanm��şlıklarından faydalanan kişiler / kurumlar, aynı zamanda medya kanalları ile zehirlemelere devam ediyor. Bu zehirlemeler, destekçiler tarafından yutularak, sindiriliyor. Sonrası artık kolay. Sana karşı gelenlere karşı, seni savunanlar. Sen ortada bile değilsin. Zaten geçicisin, birkaç yıl otursan koltuğunda senin için yeterli. Zaten iş yerlerin var, şirketlerin var, evlerin, arabaların var.
Benim asıl şaşırdığım noktalardan biri, bu kadar insan nasıl bariz yalanlara inanabiliyor. İnanmasına gerek de yok, nasıl inanmış rolü yapıyor, buna da şaşırıyorum mesela. Kötü olan bir şeye inanmış rolü yapmak, inanmaktan da beter sanırım. Hem olayların farkındasın, hem kötü olanı savunuyorsun, hem kötülüğe çabalıyorsun, çalışıyorsun, hem de bir sürü insanı etkiliyorsun. Yaşayabileceğimiz tek bir hayatın olduğunu düşünürsek, gerçekten çok zor kararlar bunlar. Onun için, yaptığımız şeylerde neyi etkilediğimize, neyin sonucu olduğuma dikkat etmeliyiz. Kötü sonuçlar, olayları çok daha uzağa götürüyor.
#toplum#society#science#siyaset#politika#politics#politic#media#medya#money#para#happy#mutluluk#mutlu#insan#birey#türkiye#gündem
4 notes
·
View notes
Text
!Czech?Portugal!
O kadar uzun süre ara vermişim ki yazmaya, şimdi girince ne yazacağımı bilemedim. Bir de o kadar çok şey yaşandı ki yazdığım son yazıdan sonra, hangi birini anlatsam onu da şaşırdım. Gerçi kendi yaşadıklarımdan çok, ülkede yaşanan şeyler şaşırtıcı geliyor. Her gün kötü haberler, her gün daha da kötü haberler şeklinde uzayıp gidiyor işte. Her neyse, kendi hayatım adına yurt dışı konusunda atılımlar yaptım sonunda. Şu an bir işe girdim ve yurt dışına gitmek için para biriktirmeye başladım. Bu aşamadan sonra, vize konusunda daha önce sıkıntı yaşatmayan Ankara Vize ile iletişime geçerek, referansım olmalarını sağladım. İlk olarak Schengen vizesi alarak, Avrupa’da dolaşım hakkı elde etmek istiyorum. Aklımdaki iki yer ise, Çek Cumhuriyeti ve Portekiz.
Çek Cumhuriyeti, genel olarak sakin yapısıyla ünlü aslında. Bir de diğer ülkelere göre nispeten daha ekonomik olması ile. Ancak Prag’dan bahsetmiyorum, daha küçük yerleşimler, kasabalar, köyler, küçük şehirler. Benim çalışma alanım için ise muhtemelen Prag’da olmam gerekecek. Ne kadar yoğun bir çalışma sahası var, benim için ne kadar uygun emin değilim.
Portekiz ise bana daha sıcak geliyor. Genel olarak aslında ülkedeki insanların sıcak olması, aynı zamanda bunun ülkenin her tarafına yayılmış olması Portekiz’i bir festival alanına çeviriyor benim gözümde. Çalışma alanım için de daha uygun ve kapsamlı araştırmalara yönelik çalışmalar var ülkede. Bu da hayatımın geri kalanını önemli derecede etkileyecek.
Nereye gidersem gideyim, buradan daha ciddi çalışmalara katılacağıma kesin gözüyle bakıyorum açıkçası. Burada da kimya endüstrisi gelişmiş sayılabilir tabii ki, ancak birazcık marketlerde karşımıza çıkan temizlik ve kozmetik ürünlere hapsolmuş gibi sanki. İyi bir yere girdiğinde de stajyer konumundan çıkmak ya da kadrolu çalışan olabilmek için belki de yıllarca uğraşmak kolay iş değil gerçekten. Sanırım ben ülkeden ayrılmayı çoktan kafaya koydum da, şimdi onun yolunu yapıyor gibi görünüyorum :) Ancak gerçekten gitmek gerekiyor arkadaşlar, ne olursa olsun buradan gitmek gerek. Burada kalıp burayı güzelleştirmeye ben de inanmak isterdim ancak, maalesef :(
#turkey#türkiye#europe#europa#avrupa#prag#czech republic#czech#prague#çek cumhuriyeti#çek#portekiz#portugal#porto#festival#erasmus#interrail#master#program#schengen#vize#ankara#ankara vize#ankaravize#passport
0 notes
Text
Bugün haftanın son dersine girdim ve vizelerden önce hafta sonu tatilimi Ankara’da geçirmek için gece yola koyuluyorum. Orada öğrenci olan bir arkadaşımın yanına gideceğim 2 günlüğüne. Bir de şu benim yurt dışı planı için baya bir iyi olacak çünkü arkadaşım daha önce erasmus yaptı. Ben de bu yıl bu şekilde yurt dışına çıkmak istediğim için baya bir bilgi edinme şansım olacak Onur’un yanında.
Yanına gideceğim arkadaşım iletişim fakültesinde okumasına rağmen belki de kimyaya benden fazla ilgi duyuyor. Ne zaman görsem ya kimyasal reaksiyon içeren bir şeyler araştırıyor, ya yeni bir şeyler bulmak için sentezleme örnekleri bakıyor, ya ayrıştırma işlemleri yapma isteğiyle bana sorular soruyor ya da eline almış bir kitap okuyor. Aslında düşününce bilime bu şekilde ilgi duymak çok güzel. Yani kimyayı sevmek ya da kimya ile ilgili araştırmalar / çalışmalar yapmak için kimya okumanıza gerek yok ki. Ya da canlıları araştırmak için biyoloji alanında akademik girişim yapmanıza gerek yok. En güzeli de bu değil mi zaten? İnsanın içindeki merak her türlü açığı kapatıyor bir yerde.
Bizler bilgiyi çok fazla kategoriye ayırarak aslında bir şeyleri öğrenirken diğer şeyleri elimizin tersiyle itme mantığına alışmışız. Bu da, bilgi çeşitliliği konusunda hepimizi sıkıntıya sokabiliyor. Yani benim yalnızca kimya alanında bilgi sahibi olmam, ancak mesela sırf kimyager olduğum için fotoğraf makinesi ile ilgili hiçbir teknik bilgiye sahip olmamama neden olacakmış gibi bakıyoruz hep. Halbuki insan neyi merak ediyorsa, neye ilgi duyuyorsa onu araştırmalı ve onun üzerinde çalışmalı. O şeyi illa bir meslek haline getirmeye gerek yok. Bu bilim için de, spor için de, müzik için de, yaşam içindeki her şey için geçerli kısaca. Bilimle kalın, hoşça kalın! :)
#kimya#chemical#chemic#magic#travel#trip#workandtravel#seyahat#gezi#yurt dışı#yurtdışı#erasmus#interrail#blog#rail#yazı#hayat#yaşam#life#günlük#çukurova#üniversite#adana#ankara#kimyasal#wat#drug#ilaç#botanik#bilim
1 note
·
View note
Text
Dün sizlere derslerde ne kadar başarılı olduğumu anlattım ve bu sabah laboratuvar dersimden atılarak kendimle baya bir ters düşmüş bulunmaktayım. Bugünkü ders için hazırladığım rapor, hocamızın pek hoşuna gitmemiş olacak ki eksik buldu ve beni dersten çıkardı. Tabii kişisel bir problem değil, benimle birlikte dersten çıkanlar da oldu. Ancak yine de bir öğrencinin eğitim alacağı mekandan zorla uzaklaştırılması hiçbir şekilde radikal değil diye düşünüyorum.
Her neyse, bu konuları geçelim bence. Benim çok acil yurt dışına gitmem gerekiyor. Yurt dışına gidip oradaki lablarda eğitim almam gerekiyor. Yabancı dilimi geliştirmem gerekiyor. Uğraştığım konu hakkında çok daha fazla bilgi edinmem gerekiyor. Sınırsız şekilde bilimsel çalışmalara katılmak istiyorum. İtiraf etmeliyim ki son yıllarda çıkan ve kimya bilimini konu edinen dizilerin benim üzerimde çok etkisi oldu. (bkz: Breaking Bad) Genelde bu dizilerde bilimin yanında sonuç olarak uyuşturucu anlatılıyor. Ben bunları uyuşturucu olarak görmüyorum açıkçası. Daha doğrusu bir yere kadar görmüyorum diyebilirim. Yani her ne kadar sağlığa zararlı olsa da, beyin aktivitesi için faydalı olan ya da beyin üzerinde farklılıklar yaratarak daha akılcı çözümlere ulaştırabilecek maddeler üretiliyor. Bu maddelerin devletler tarafından direkt olarak yasaklanması yerine, üzerine çok daha fazla çalışmalar yapılması gerekiyor.
Ayrıca, uyuşturucu olarak kullanılan birçok madde aynı zamanda sağlık alanında da kullanılıyor. Özellikle bitkilerden elde edilen bazı ilaçlar, sırf bu bitkiler yasak olduğu için çok pahalı veya sınırlı olarak üretilebiliyor. Ancak sonuçlar incelendiğinde görülüyor ki bu bitkiler, birçok kimyasal ilaçtan çok daha zararsız ve hastalık üzerinde çok daha olumlu etkilere sahip olabiliyor. O yüzden kimya bilimini kesinlikle botanik ile birleştirerek, doğadan faydalanmamız ve onu örnek almamız gerekiyor. Bu konulara biraz kafayı taktığım doğrudur, yurt dışına çıkmak ve oralarda çalışma isteğim de genel olarak buradan geliyor çünkü dünyanın birçok bölgesinde artık bu bitkiler özellikle medikal alanlarda serbest bırakıldı ve araştırmaya açıldı. Umarım bir gün burada da bu çalışmalar başlar ve insanlar kafalarını kaldırıp iyi bir şeyler hakkında bilgi edinir.
#kimya#chemical#chemic#magic#travel#trip#seyahat#gezi#yurt dışı#yurtdışı#workandtravel#erasmus#interrail#blog#yazı#günlük#daily#hayat#yaşam#life#çukurova#çukurova üniversitesi#adana#üniversite#wat#drug#botanik#nature#breaking bad#lab
1 note
·
View note
Text
Kendini dünyayı gezmeye adamış, kimya delisi, 23 yaşında hayata tutkuyla bağlı bir insan olduğumu söyleyerek ilk yazıma giriş yapsam hiç de yanılmış olmam. Bir süredir biraz fazla zamanım oluyor ve ne yapacağımı şaşırdığımdan artık yaşadıklarımı, gördüklerimi veya hayalini kurduğum şeyleri yazmak için kendime bir alan yaratmak istedim ve burayı tercih ettim. Günlüğünü kendine saklayan insanlardan değilim pek gördüğünüz gibi :)
Çukurova Üniversitesi kimya bölümü son sınıf öğrencisiyim. Derslerle aram okul hayatım başladığından beri iyi olmuştur. Sınavlarda pek iyi olmasam da, derslerin genel akışında ve konuyu anlayış kısmında iyiyimdir hep. Asıl önemli olanın da bu olduğunu ve okullarda öğrendiğimiz şeylerin pratik olarak hayatta uygulanabilirliğini keşfetmek olduğunu düşünenlerden olmuşumdur her zaman.
Hayatım boyunca hep yapmak istediğim şeyler oldu. Çocukluğumdan bu güne gelecek olursak, bir spor dalında başarılı olmak, ki bu masa tenisi oldu, bir enstrüman çalmak, ki bu org ile başlayıp piyano olarak devam etti, kimya alanında belli becerilere sahip olmak, ki bunun için okuduğum bölümü seçtim. Ve bir de en önemlisi olan dünyayı gezmek! Evet biliyorum, herkesin hayalidir dünyayı gezmek. Ancak herkesin hayali dünyayı gezmek diye, dünyayı gezmenin küçümsenecek bir hayal olduğunu düşünmedim asla. Yani, insanlara böyle bir hayaliniz olduğunu söyleyince genelde hee, höö diye tepkiler alıyorsunuz. Onun için artık bu hayalimi dile getirirken bununla ilgili birkaç açıklamayı da gerekli görüyorum.
Peki başka neler yaparım ben? Neler yapmak isterim, hemen anlatayım. Gezme güdümü doyurmak için hala öğrenciliğim bitmemişken erasmus, work and travel, interrail gibi seçenekleri değerlendirmek istiyorum bu yıl. Bunun için başvurular yapıyorum, akıl danışıyorum, gidenlerle konuşuyorum, yabancı dilimi geliştiriyorum. Yakında yurt dışına çıkma planlarım var, kışın gidip yaz sonunda gelmeli bir plan olursa benim için süper olacak. Hatta bu konularda bilginiz varsa ve benimle paylaşırsanız da çok sevinirim. Sonraki yazılarda görüşmek üzere, hoşça kalın!
#kimya#chemical#chemic#magic#travel#trip#seyahat#gezi#yurt dışı#yurtdışı#workandtravel#erasmus#interrail#blog#yazı#günlük#daily#hayat#yaşam#life#çukurova#çukurova üniversitesi#üniversite#spor#masa tenisi#org#piyano#piano#music#müzik
0 notes