SİLSİN DENİZ SULARI
Bütün öfkem gözlerimden akmak üzereydi. Döndüm ve suya atladım iskeleden. Gözyaşlarımı gizlemekiçin değil, dindirmek için atladım. Yaşların göz pınarlarımdan çeneme yol çizmesine deniz izin vermez
çünkü. Yakıcı yaşlarımı siler buz gibi deniz suları. Ağladığımı hissetmem. Hissetmezsem ağlayamam.
Denizi hissederim her yerimde...
Damla Dilşad Akcaşar
0 notes
Hisler
Odamdaydım.Benim odamdı bunu biliyorum ama çok farklıydı.Küçük bir kız vardı.Hiç konuşmadık.Bir şekilde
benim kızım olduğundan emindim. Süt ısıtıyordum. Korkuyordum. Aniden kapı açıldı. Kızımın çığlık atmasıyla
uyandım.Herşeyi iliklerime kadar hissetmiştim.Korkuyu, sütün ısısını,kokusunu,en çok da kıza olan bağlılığımı...
Bu rüya değildi biliyorum. Rüyadan çok bir anı gibiydi. Başka bir hayatı yaşayan bir ben gibi...
Damla Dilşad Akcaşar
0 notes
AŞK,KABUSLAR,RÜYALAR ve GERÇEKLİK
Korkunç bir hayat yaşadım.Mantıksız, karmaşık ve bitmeyen... Onunla karşılaştım. Herşeyin bir rüya olduğunu,eğer istersem beni uyandırabileceğini veya bana daha güzel bir rüya verebileceğini söyledi. Ona ne cevap verdiğimi
hatırlayamıyorum ve bu benim yeni kabusum...
Damla Dilşad Akcaşar
0 notes
Yıllardır Yoldaydı
Diğerleri çoktan ailelerine ulaştırmıştı yavruları. O uçuyor uçuyor uçuyordu... İz sürücü uçmayı o kadar seviyordu ki; küçük leyleği ailesine götürmektense, rüzgarla sevişmeyi tercih etti. Zaman geçti.Leylek artık yavru değil; kocaman, güçlü bir erkek olmuştu. İz sürücü düşündü... Daha yükseğe çıkmak nasıl hissettirirdi? Kararını verdi ve dedi ki:
-Yüksel leylek! Yolumuz uzun...
Damla Dilşad Akcaşar
1 note
·
View note
Sevgili Edgar;
Uyandım.Güzel rüyalarımdan kopup gerçekliğe döndüm.Genç ve güzel olduğum yıllar geride kalmıştı.Tekrar!
Hiçbir elbise hatta mücevherler bu çirkinliği saklamaya yetmiyor.Gözlerim ruhuma batıyor.Bu deri; paslı, rutubetli bir
zindan misali... Kurtulamıyorum. Artık kendime dokunamıyorum... Benliğimin zerafeti derinlerden acıyla haykırıyor.
Dayanamıyorum! Öylesine nefret ediyorum ki gerçekler camında gördüklerimden; tüm hayatımı bu şatafatlı bir o
kadarda sıkıcı odada bütün gözlerden uzakta geçirebilirim. Fakat rüyalar daha güzel...
Sevgiler Gloria...
Damla Dilşad Akcaşar
0 notes
Kabullenilemeyen Gerçek
Rüyamda paslı bir kapak görmüştüm.Etrafında dev enjeksiyonlar vardı.Derinlerden gelen ürkütücü
güvercin sesleri ortamı daha da tuhaflaştırıyordu.Hemen yanda duran bıçağa yöneldim ve yansımama baktım.
Ben kocaman dünyada küçücük bir kertenkeleydim.
Damla Dilşad Akcaşar
0 notes
HİÇLİK
Kavranamayacak olandır size anlatmaya çalıştığım...
Anlamanın, hissetmenin, zıttıdır. Işığın, ısının, karanlığın
yokluğu. Bilincin yokluğu. Hatta belki de bilincin üstü!
Düşünme... Aklından en ufak şey bile geçmesin. Düşünmemen gerektiğini düşünme.
‘Düşünmemeyi başarabilecek misin?’ düşünme.
‘Başaran biri olmuş mu?’ , ‘bunu yapmak mümkün mü?’ düşünme.
Gözünün önüne karanlığı getirme.
Karanlığı, boşluğu düşünme.
Yapabilir misin?
Anlatmak için saatlerce yazıp bunun gibi denemeler yapabiliriz. Hiçbir sonuca varmayan...
Ne kadar düşünürsek üstüne o kadar uzaklaştığımız.
Damla Dilşad Akcaşar
1 note
·
View note
DÖNGÜLER ve KISIR KLİŞELER
Uyandı. Aynı oda, aynı yatak, aynı sabah...
Sanki bu anı defalarca, dafalarca ve defalarca yaşamıştı.
Kendisine sunulan tekdüze hayata daha fazla katlanamıyordu.
O gün makyaj yapmadı. Küpelerini takmadı.
Hayatının klişelerini artık reddediyor,
kendini kaosun güzelliğine bırakmak istiyordu!
Onu aradı...
Yağmurun altında elinde bir çanta. Yağmur teriyle karışmış, aklı yarınlarıyla... Koşuyordu.Tren İstasyonunda.. Korkunun verdiği heyecanı iliklerine kadar hissediyordu. Bu çantayla kendisine yeni ve bembeyaz bir yaşam kurabileceğini biliyordu. İhtiyacı olan tek şey sorunsuz bir yolcuk... Trene bindi ve birden
Uyandı. Aynı oda, aynı yatak, aynı sabah...
Sanki bu anı defalarca, dafalarca ve defalarca yaşamıştı.
Makyaj yapmadı. Küpelerini takmadı.
Onu aradı...
Damla Dilşad Akcaşar
1 note
·
View note