imperialniee

[imperialniee]

Ne ruhumun çöküntüsü bu Ne de karanlığın esiri bedenim Bilinmez bir yolda sadece bir ışık Sanırım yoruldum Artık yokum.

[imperialniee]

ismine sarılıyorum*

[imperialniee]

selam sana.

burası benim sır köşem. sen benim sır köşemsin. elime kâğıt kalem alıp ağlayarak diz çöktüğüm sehpasın. gözyaşlarımla saklandığım koltuk arkasısın. gizli gizli dolaptan çaldığım bilgisayarımsın. gece herkes uyurken komidinin üstünden çaldığım telefonumsun. ama onlar gibi boşa gitmeyecek temelli kalacak olansın.

ben artık eskisi gibi bakmıyorum hayata. en azından tutunacak bir dalım, -bana acı dolu hayat veren gibi de olmayan-elini tutacağım birisi var. biliyor musun 5 yaşım evet buldun. biliyor musun 10 yaşım evet oldu. biliyor musun 15 yaşım tam olarak o. seviliyorsunuz, seviyorsunuz. umut dolu gözlerle baktığınızda size ışığınızı veren bakışlar var artık karşınızda. canımız yanmasın diye elimizi asla bırakmayan biri var. sevdiğiniz kadar çok sevildiğiniz hatta daha çok sevildiğiniz andasınız. artık pes etmiyoruz. artık pes etmiyorum. korkmuyorum. korkarsam “ o var ve ben onla varım” diyorum. o hep var ve umarım hep olacak. o olduğu sürece ben olacağım, siz olacaksınız. ve evet, o da temelli kalacak olan. hem de ağlayarak kaçtığım soğuk günlerden değil. güneşin doğduğu ve onlayken asla batmadığı günlerden. onu üzmeyelim olur mu çocukluğum? biz sevmedik bizi ama o bizi sevdi. o beni sevdi. o sımsıcak gülümsemesi ve sıcacık ruhuyla bizi sardı.

[imperialniee]

[imperialniee]

ağlama diyorsun. sırtım zemine paralel. gözlerim dolmuş belki de ama susuyorum. yutkunamadığım onca söz kursağımda kalıyor. sana bakıyorum ve acaba benim gibi zihninde mi düşünüyor da gözlerime böylece bakıyor diyorum. çünkü zihnim susmuyor sevgili.

[imperialniee]

hiç gezdiğin sokaklarda baştan başa dolaştın mı sevgilim? aynı kokuyu almayı umdun mu? aynı ağaçları görmeyi aynı taşa takılmayı aynı sokak lambasının altında beklemeyi aynı mevzuları dolandırıp dolandırıp baştan açmayı istedin mi sevgilim? kimi insan, kendi duygularının girdabından en derin gerçekleri hemen hemen hiç zorlanmadan yüzeye çıkarmaları nasip olurken bizimki çok geç uğradı bize. belki iki suçlu seçilmiştik belki de iki esir alınmıştık bu dünyaya. belki de fazla belki de az olacak şekilde aynı ova aynı tepe olmuştuk biz senle. ama bugün emin olduğum gibi yarın da bundan emin olacağım. bundan çok sonrası gelecek. belki karlı soğuk kış gecesi belki de güneş tepede sıcak yaz gündüzleri.

[imperialniee]

oysa seni sarıp koklamalı değil. uzaktan görmeden sevdim. sevdim de sevmek de öyle değildi. benim sevgi kavramım herkesten farklıdır, bilirsin. belki de bilmezsin. gerçi nereden bilesin? sen beni bilmeden benim sevgimi nereden bileceksin?

[imperialniee]

Ne beklediğini bilerek -ama, beklemeden-yaşayacaksın: en çok beklediğinin de, gelse bile birgün, hiçbirzaman beklediğin anlamda gelmeyeceğini bilerek.”

[imperialniee]

düşünmediğim onca taraf vardır belki. belki de asla düşünemem. düşünsem de ne halta yarar demiyor değilim de. diyorum çünkü sen gittikten sonra ben o taraftan değişsem bile ne değişir ki? ben benliğimi sana göre değiştirmiş olmamla kalırım sadece.

[imperialniee]

senle olan anıları silmek. senle geçen geceler ve şimdi geceden nefret etmeme sebep olan bahanesi. bizim mekan dediğim kaçtığımız yer. ve bu şehir. şehir sanki koca bir kaos ve bu kaosun sebebi sensin. şehir sana ait. sense ona.

bazı anları hafızadan silmeye çalışmak o kadar acı verici ki, her şeyin bir an'ı hatırlatması çok üzücü. yağmurlu bi havanın, bazen de güneşli; bir akşamüzerinin ya da bi sabahın; hatta bi tabelanın ya da bir şehrin size zarar vermesi çok yorucu. anılarımız her birimize özenle bir zaman, mekân ya da kişi seçiyor sanki. Bak diyor, bu senin kırılma noktan, unutursan ölürsün.

[imperialniee]

benim karakterimde bir insan yani böyle birisini istiyorsan bu şekilde gelmez sana. çeki düzen ver hayatına. olmaktan korktuğun kişi olma. kendin için kendin ol. düzene sok hayatını.

[imperialniee]

başkasını sevmenle bile baş edebilirim.

ben her seyi bilmek istiyorum kötüyle bas edebilirim ama süpheyle bas edemem

[imperialniee]

sabah olunca çık gel bekliyorum.

[imperialniee]

yapamıyorum sensiz. ne vardı azıcık dinleseydin, anlasaydın… dayanabiliyor musun sevgilim? ben dayanamıyorum. herkesi sen sanmaktan da yoruldum ben. herkeste seni aramaktan da. nasıl bu kadar acı vermişken bana seni hâlâ sevebiliyor bu yüreğim? nasıl? aslına bakarsan kalp mi işi yapar beyin mi o da belirsiz. düşünürken seni atan kalbim ama. atarken de düşündürüyor.

[imperialniee]

tanidik

kocam kocam diye gezen kız 🤝🏻 uğruna adam vurabilecek çocuk

[imperialniee]

An anonymous author's novel written on the walls of an abandoned house in Chongqing, China (2012)