Tumgik
#öğretmen olmak
1siirsever · 9 months
Text
“Onun sadece ağzı kekeme peki ya senin? Ben söyleyeyim senin kalbin kekeme.”
- Hichki (Hıçkırık) 🎬
10 notes · View notes
Text
😥😥
'Beni bin kez öldürse o kadar acı çekmezdim '
Kolaylaştırın zorlaştırmayın sevdirin nefret ettirmeyin..
Edebiyatta kural vardır. Gözyaşı ile yazılan yazılar gözyaşı ile okunur...
Gönüllere girmeden kafalara giremezsin...
24 notes · View notes
yakazakalb · 1 year
Text
Bugün Akif (4) Kur'an'a geçti. "Annecim senin sayende"diyor. Ona defli mini bi kutlama yaptık. "Şuan içim kalplerle doldu"diye de ekliyor.
7 notes · View notes
nur-uebabil · 2 years
Text
Bir sınav sistemi, ve bir sınav sonrası bir kaç kelâm etmek istiyorum...
"Bu sistem, bir kaç yıldır süre geln bir sitem değil malesef neredeyse yılları alan, bir sistem en az 4 yıl bir emeğin sonucunu almak isteyen milyonlarca kişinin ter döktüğü, her yıl bu yükü omuzladığı bir sitem bu sistem. kaç kişinin hayalleri, asıl gerçekleşmesi gereken hedefleri, umutları, en onemlisi yarınları bitiyor, tam bu noktada belkide önüne çıkan, geleceği için bir küçük de olsa ışık olacak mucizeleri göremiyor, kaybediyor... evet gireyim şu kadar yıl sonra olur diyor bu sefer mezunda artış gösteriyor, sürekli bir ayağına taş koyma var malesef bu yolda, bu yüzden bu noktada "benlik bi durum yok" .. diyebilmeyiz, çünkü bunun bir ötesi artık hayatımızda bir karanlık oluşturup bizi bir girdap misali içine çekmeye başlayacak, artık verdiğimiz kayıplarımızın yanında, benliğimiz yinede gelecek olan yarınlarımız, ve en önemlisi daima var olacak ümitlerimiz için bazı durumları kabullenip, tutunacak dallar bulmalı ve onlarla yollarımızı yeşertmeliyiz... yinede bi yönden rabbim emeklerimizi boşa çıkarmasın, hayallerimizi ve geleceğimizi hayr olan ile nasip etsin, diyebilmeli,Gün sonunda en sonu ona bırakılmalıyız, Çünkü o bizim yüreğimizde olanı bizden daha iyi bilir... 💓 "
Kısacası bazen önümüzde var olanı arkamızda olan, göremediğimize tercih etmeyelim, biraz yüreğimizi çevirmemiz yeterli olacaktır emin olun....
8 notes · View notes
mdnbsrn · 2 years
Text
Geçmişten beslenerek geleceği inşa eden öğretmen ve ebeveynler olmalıyız. Anlatalım ki çocuklarımız yabancı kahramanlara değil kendi tarihlerindeki kahramanlara özensinler. İmrensinler.
İlk insansı robotu Japonlar değil 13. yüzyılda bir Türk mühendis yaptı. El Cezeri. Sibernetik bilimini bile o kurdu. Günde iki, üç kez dişlerimizi fırçaladığımız diş fırçası Türk ilim insanları tarafından icat edilmiştir. Bunları Çocuklarımız ve öğrencilerimiz bilmeliler. Kendi tarihlerine, kendi kahramanlarına yabancı nesiller başkalarının kahramanlarına imrendiler. Özendiler...
Bilimi de kendi değerlerimiz üzerinden anlatacağız çocuklarımıza. 20. yüzyılın başlarında Avrupalı bilim insanları tarafında ortaya atılan atomun parçalanabileceği öngörüsü Cabir Bin Hayyam tarafından 8. yüzyılda dile getirilmiştir. Eserinde, "Bu habbeciğin (atomun) bir şekilde parçalanması Allah saklasın Bağdat kadar büyük bir şehri yok edecek enerjiyi açığa çıkarır" demişti. 6 Ağustos ve 9 Ağustos 1945'te bunu Hiroşima ve Nagazaki'de yaptılar. Anlatacağız, yorulmadan anlatacağız.
59 notes · View notes
felsefesitesi · 11 days
Text
DMY Felsefe yeni yazı
DMY Felsefe, yeni felsefeler :) : https://www.dmy.info/egitim-nasil-olmalidir/
Eğitim nasıl olmalı?
Tumblr media
İnsanlık sandığımız kadar rasyonel değildir. İnsanlara peşin ve fazladan ödeme ile sevgi göstermeli, ardından yüzmesi gereken kıyıları, ok atacağı yerleri zihninde görselleştirmesini sağlamalıyız. Belki ideal olan bu değil, ama insanlığın mirası bunu gerekli kılıyor. Basitleştirip, bildiği şeylere benzetianlatmalı, rasyonel olmayan bir sevgiyle donatmalıyız. Hangi çocuk masalsız yetiştirilebilir, hangi bebek kelimelerin kanıtına sahip? Hep mitolojik, efsanevi bir kurgu içindeyiz. Eğitim bu yüzden diğer bilimlerden farklıdır. Eğitim insan insana ortaya çıkan bir dönüşümdür. İnsan insana ortaya çıkan diğer çalışmalardan felsefe, sanat, ahlak yine kendi ortamlarının bilinmeyen etkenleriyle yönlendirilirler. Tüm bunlar tarih boyunca farklıydı ve her grup her dönemde birbirine saçma geliyordu. Çünkü
0 notes
karagozkuyumculuk · 8 months
Text
instagram
0 notes
onbakis · 4 months
Text
URFAMİLAT - DRAGON+ (2)
Tumblr media
Türkiye'nin Urfa kentinin hareketli Haliliye ilçesinde, yerel haber kaynakları toplumu şekillendiren olaylar ve gelişmeler hakkında Haliliye haber yapmaya adanmıştır. Kültürel kutlamalardan belediye girişimlerine kadar Haliliye'nin canlı manzarası, anlayışlı raporlama ve derinlemesine haber yoluyla yakalanıyor. Son dönemde Haliliye Belediyesi'nin Kültür ve Sanat Evi'ne büyük ilgi gösterilmesi, ilçenin toplumda sanat ve kültürü teşvik etme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Kültürel zenginliğe gösterilen bu ilgi, Haliliye'yi tanımlayan dinamik ve ilgi çekici atmosferi öne çıkarıyor ve sakinlere kendi mahallelerinde yaratıcılığı ve ifadeyi keşfetmeleri için bir platform sağlıyor.
Karaköprü haber ilçesine taşınan Urfa'daki yerel haber kaynakları, toplumu etkileyen haber ve olaylara ilişkin güncel gelişmeleri titizlikle aktarmaktadır. İster yerel yönetime ilişkin duyurular ister altyapıdaki gelişmeler olsun, Karaköprü sakinleri en son gelişmelerden haberdar olmak ve onlarla etkileşimde bulunmak için bu haber kaynaklarına güveniyor. Geçtiğimiz günlerde Karaköprü Belediye Başkanı'nın atandığının duyurulması ilçenin idari yapısında önemli bir gelişme oldu. Toplum yaklaşan yerel seçimlere hazırlanırken, bu tür duyuruların yayınlanması sivil katılımın ve bölge sakinleri arasında farkındalığın geliştirilmesinde önemli bir rol oynuyor.
Hilvan haber ile yerel haber kaynakları, toplumun dokusunu şekillendiren olayların ve güncellemelerin öne çıkarılmasında hayati bir rol oynuyor. Son dakika haberlerinden öne çıkan haberlere kadar Hilvanlılar, ilçelerindeki son gelişmelerden haberdar olmak için bu kaynaklara güveniyor. Örneğin son dönemde, öğretmen Hasan Akan'ın 12. sınıf öğrencilerine yönelik kariyer planlaması, başarı ve motivasyon üzerine düzenlediği seminere yer verildi. Bu tür bilgilendirici içerikler yalnızca sakinleri eğitmek ve güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda Hilvan içinde toplumsal uyum ve ortak anlayış duygusuna da katkıda bulunuyor. Kapsamlı habercilik ve ilgi çekici hikaye anlatımıyla Urfa'daki yerel haber kaynakları, bölge sakinlerinin kendi ilçelerinin nabzını tutmasında önemli bir rol oynamaya devam ediyor.
469 notes · View notes
havadaber · 10 months
Text
DERSVERAL - DEVASA+ (3)
Tumblr media
Çevrimiçi özel dersler son yıllarda giderek daha popüler hale geldi ve hem öğrenciler hem de öğretmenler için çeşitli avantajlar sunuyor. Çevrimiçi özel derslerin en önemli avantajlarından biri sundukları esnekliktir; öğrencilere oturumları kendi evlerinin rahatlığında ve istedikleri zaman planlamalarına olanak tanır. Bu esneklik, seyahat süresi ihtiyacını ortadan kaldırdığından ve öğrencilerin başarılı olmak için ihtiyaç duydukları desteği almalarına yardımcı olabileceğinden, programları yoğun olan öğrenciler veya uzak bölgelerde yaşayanlar için özellikle faydalı olabilir. Ek olarak, çevrimiçi özel dersler, öğretmenlerin öğretimlerini her bir öğrencinin özel ihtiyaçlarına ve hedeflerine göre uyarlayabilmesi nedeniyle daha kişiselleştirilmiş bir öğrenme deneyimi sunabilir. Özellikle online matematik dersi, öğrencilerin matematik becerilerini geliştirmeye ve sınavlara hazırlanmaya çalıştıkları için son yıllarda popülerlik kazanmıştır. Çevrimiçi matematik dersleri, esneklik ve kişiselleştirilmiş eğitim de dahil olmak üzere diğer online özel ders ile aynı avantajların çoğunu sunar. Bununla birlikte, daha geniş bir nitelikli öğretmen yelpazesine erişim ve öğrenme deneyimini geliştirmek için dijital araç ve kaynakları kullanma yeteneği gibi bazı benzersiz avantajlar da sunuyorlar. Dersveral gibi çevrimiçi matematik dersi platformlarının yükselişiyle birlikte öğrenciler, akademik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabilecek deneyimli matematik öğretmenlerini kolayca bulabilir ve onlarla bağlantı kurabilir. Dersveral, öğretmenleri online özel ders vermek istiyorum aracılığıyla öğrencilerle buluşturan bir eğitim platformudur. Platform matematik, yabancı diller ve daha fazlasını içeren geniş bir konu yelpazesi sunmaktadır. Dersveral ile öğrenciler nitelikli öğretmen listesine kolayca göz atabilir ve ihtiyaçlarına en uygun olanı seçebilirler. Platform ayrıca video konferans, dijital beyaz tahtalar ve etkileşimli öğrenme materyalleri de dahil olmak üzere öğrenme deneyimini geliştirmek için bir dizi araç ve kaynak sunuyor. Öğrenciler Dersveral'ı kullanarak akademik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabilecek yüksek kaliteli online ders verme seçeneğine erişebilirler.
1K notes · View notes
ertan2618 · 2 months
Text
Almanya’da; ilkokul öğrencileriyle,Camileri ziyarete giden Alman öğretmen, hepsi Alman ailelerin Çocuğu olan öğrencilere secde yapmalarını ve Secde esnasında ne hissettiklerini sormuş...
Küçük yaştaki bu masum çocukların verdikleri cevaplar çok ilginç..
---------
•*İsa’yı dinledim...*
•Tanrı ile konuştum...
•*Artık kiliseye asla gitmem...*
•*Yer penceresinden cenneti seyrettim...*
•Ögretmenim müslüman olmak istesem bana kızar mısınız...?
•Bu meditasyon yogadan daha zevkli....
•*Alnımdan ağrılar ve kötü enerjiler yere aktı...*
•*Müslümanların tanrısını gördüm.. severek benide çağırdı....*
•Yıldızlar bana yaklaştı onları seyrettim...
•*Işıktan insanlar seyrettim tanrı onları seviyordu...*
•Müslüman çocuklar niye burda değiller...?
•Tanrının karşısına elimizi ayağımızı yikayarak ve halıya ayakkabilarımızla basmadan çıkmak çok güzeldi...
•*Işıktan arabalarla göklere çıktıķ...*
•En ilginç olanı da şöyle cevaplamış *Meryem annemizi gordüm , bana üzülme çarmıhta elleri çivili olan benimde tanrının da oğlu değil dedi...*
•Bir kısmı da: Ayakkabı çıkartmanın tanrıya saygısızlık olduğunu...
•Müslümanların tanrısının almanca bilip bilmediğini...? sormuş...
Ayrıca;
•*Câmiye girdiğinde kendisinin ve arkadaşlarının öldürülmeme garantisini isteyen...*
•*Yere başını koyacak kadar tanrıya saygılı olanların neden terörist oldugunu anlamadığını...* ve İslâm düşmanlığından etkilenip; cami görevlilerine bu tip soru sorduklarını
....öğrendim. 🤔
•••
*Her doğan çocuk İslâm fıtratı üzerine doğar.. Onu sonra annesi babası ve toplum bozar... *
116 notes · View notes
sertsiken0606 · 3 days
Text
Merhaba Hasan bey kardeşim ben Cemile öğretmen emeklisi şişko içine kapanık bir kadınım 56 yaşındayım bu yaşıma kadar hiç evlenmedim . Öğretmenlik hayatımda benimle birlikte olmak isteyen olmamıştır biliyorum o yıllarda 130 kilo civarında idim emekli olduktan sonra biraz kendimle ilgilenmek zorunda olduğumu düşünerek öncelikle kilomdan kurtulmaya çalıştım şuan 99 kiloyum. 165 boyunda esmer bir kadın. 55 yaşımda subay emeklisi bir adam beni benden istedi ama adam daha önce evlenmiş 3 kızı vardı hem bu yüzden hemde bu saatten sonra evlilik düşünmüyordum. . Bir gün mevlid kandilinde hoca efendi bir şey söyledi bende eğer isteyen olursa evleneceğim diye camide söz verdim. 3 gün sonra internette dolaşırken 37 yaşında bir adamla tanıştım sol bacağı diz kapağının altından kesik oldukça yakışıklı mütevazi şirket yöneticisi biriydi ismi Alican dı Alican hiç evlenmemiş yatı katı deniz kenarında yazlığı olan variyetli bir adamdı telefon numaramı istedi hiç çekinmeden verdim 5 dakika sonra çağrı attı konuştuk ilerleyen günlerde telefonda seks yapmaya başladık şişman kadınlardan hoşlanıyorum diyordu beni ona çeken tarafı aslında yaşı idi o benim yaşımı sorun etmiyordu benim tatil için Mersin e gitmem lazım dedim devremülküm var boşver devremülkü bizim yazlık var oraya gidelim istersen seks yaparız dedi evlilik olmazsa olmaz dedim tamam ben o işi halledeceğim dedi ertesi gün sabah saatlerinde beni aradı kimliğimi istedi WhatsApp tan çekip attım 2 gün sonraya altındağ nikah dairesinde nikah kıyılacak diye mesaj attı özel şoförü ile bana gelinlik almış göndermişti tam üzerime göre ve tam istediğim gelinlik modeliydi 2 gün boyunca her saat başı arıyor seks yapıyorduk artık parmaklamaktan bıktım nikah sonrası sabaha kadar seks yapacağım seninle dedim nikah günü gelmiş çatıştı hiç tanımadığım 2 şahit vardı nikahımız kıyıldı balayına İzmir Alaçatı ya yazlığa gittik hemde helikopter ile eve girer girmez öpüşmeye başladık bir taraftan öpüşüyor bir taraftan soyunuyorduk ip kopmuştu artık hemen oracıkta yere yatırıp bacak arama girdi emmeye başladı bende onun sikine uzandım sikini ağzıma aldım sertleşince hadi bakalım sik kadın yap beni sabaha kadar seks yapalım dedim sikini ağzıma verdi tekrar sonra bacaklarımı omzuna aldı sikini tutup amıma sürttü birden yüklendi hepsini soktu artık 55 yaşıma kadar beklettiğim kızlığımı kocam zannettiğim adama vermiştim. Birden diğer odalardan 4 erkek çıktı ellerinde cep telefonları ve dijital kamera vardı ben ne olduğunu anlamaya çalışmak isterken Alican hadi ben açılışı yaptım sıra sizde dedi ilk olarak elinde kamera olan adam üzerime çıktı sikini ağzıma verdi istemesemde zorla aldım ağzıma artık kurtuluş yoktu bu 5 erkek beni becerecekti her biri sırayla üzerime çıktı sikti beni en son Alican tekrar geldi bu sefer domalttı arkama geçti bebek yağı döktü telefonda seks yaparken hep götünü sikeceğim bebek yağı döküp çatır çatır senin o koca götünü sikeceğim diyordu zevk almıyordum ama erkekler çabuk boşalsın diye inliyordum Alican götüme boşalmıştı diğeri geldi oda eliyle amımı okşarken götümü sikiyordu bu adam işini iyi bilen biriydi ve ilk defa orgazm olmuştum Alican diğer erkeklere beni nasıl düşürdüğünü ballandıra ballandıra anlatıyordu onların beni sikme isteği bitmişti şimdi içki masasında siktikleri kadınları anlatıyorlardı ben kanepeye uzanıp onları dinliyordum aklıma gelinliğin cibinindeki cep telefonu geldi sessizce gelinliğe gittim aldım konuşmaları kaydettim polisi aradım onlar konuşurken polisler dinliyordu kısa sürede polis ekipleri geldiler ben çırılçıplak onlar çırılçıplak polisler bizim üzerimizi giyindirdi karakola götürüldük orada benim kayıtlar ve polisin dinlediği kadarı onların cezaevine girmelerine yetti şimdi kadınım artık erkeklerden nefret ediyorum. Önceleri ilk geceden korkardım bu yüzden evlenmemiş tim artık benim gibi kilolu bir kadını kimse istemez zaten. Bu arada kızlar seçtiğiniz erkeklere dikkat edin. Bol sikişli günler sizlere
29 notes · View notes
sidaramed00 · 2 months
Text
Tumblr media
Ne diyordu Çorumlu Sosyolog İsmail Beşikçi Hocamız; Öz benliğini yani Kürd benliğini inkâr eden, Türkleşen, "Türk'üm, mutluyum" diyen bir kişi her şey olabilir; isçi, kapıcı, milletvekili, öğrenci, sporcu, kaymakam, vali, yargıç, iş adamı, asker, öğretmen, bakan, profesör... her şey! Fakat Kürd kalarak, Kürd ulusal haklarını savunarak hiçbirşey olamaz. Böyle bir kişinin Türkiye'de olabileceği tek şey vardır; sanık olmak, mahkûm olmak.
Mamoste İsmail Beşikçi
30 notes · View notes
huzur-un · 1 year
Text
Tumblr media
İnsan öldüğünde en yakınının, en sevdiğinin unutma süresi 18 aymış.
Yani 18 ay sonra acısı diner, sizi tatlı bir anı olarak anımsarmış.
Düşününce içim  acıdı bir an
Değer verdiklerimin,çok sevdiklerimin,
"onlar olmadan asla olmaz" dediklerimin beni 18 ay sonra unutacak olması...
İyi bir iş, geniş bir ev, bir araba, emeklilik hayalleri, “hele şu da olsun rahatlayacağım” derken bir bakıyorsun hayatın sonuna gelmişsin
Lakin bizim yaratılış sebebimiz araba, ev, bağ, bahçe değil ki...
Hiçbir değer üretmeden, iz bırakmadan yaşanan bir hayat 80 yıl değil de 800 yıl olsa ne yazar ki?
18 ay da unutulduktan sonra...
Yazık oluyor bize. Çok ucuza gidiyoruz.
-İnsanın yetiştirdiği öğrencileri olmalı, öğretmen olmasa bile...
-Yazdığı bir kitabı olmalı en azından, ya da yazmaya niyetlendiği...
-Tanımadığı, adını bile bilmediği insanlarda iz bırakmışlığı olmalı...
-Birileri çevirmeli yolunu “Siz beni tanımazsınız ama ben sizi tanıyorum, siz benim hayatımı değiştirdiniz” demeli yıllar sonra...
-İnsanlara selam vermekten korkmak şöyle dursun, tanımadığı onlarca insanın yüreğine dokunmalı, sohbet etmeli, dertleşmeli, arkadaş olmalı...
Velhasıl kelam eşyaya ve kula kul olmak değil ,iyi ve verimli bir insan olmak önemli ...
Ah bu çok fazla dünya telaşesine dalmışlığımız yok mu... ?
Mezardakilerde aynısını yapmıştı …
153 notes · View notes
fanibirisi · 15 days
Text
“Müslüman mısın?” diye bir soru sorulduğunda hepimizin ağzından çıkan ilk söz “Elhamdülillah müslümanız.”
Peki gerçekten müslüman mıyız? Allah'ın yasaklarından ne kadar haberdarız? Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Rabbimiz bizlere gıybeti, dedikoduyu, nemimeyi, haram sevdayı yasaklamıştır. Peki neden hep yapmaya devam ediyoruz?
Sözde müslümanlığımızdan olabilir mi acaba? Sıla-i Rahim yapacakken dedikoduyu ihmal etmiyoruz.. Bir insan hakkında kolayca suizanda bulunabiliyoruz.. Kötü bir haber duyduğumuzda hemen korkup, telaşlanıyoruz.. Hastanede doktora teslimiz, okulda öğretmene, otobüste şoföre ya peki hayatta? Bunca nimetin sahibine neden teslim olamıyoruz?..
Çünkü kardeşlerim bilmiyoruz. Evet bildiğimizi zannediyoruz aslında. Sor kendine kardeşim, onlarca kez hatim ettiğin Kur'an'ın kaç kaç kere mealini açıp baktın? En son ne zaman bir ilmihalden 1 sayfa okudun?.. Cevaplarımız hep hüsran olsada hayatımızda ümitsizliğe asla yer yok! İslam demek ümitvar olmak demektir. Bu cümleleri okuyorsan eğer elhamdülillah hâlâ yaşıyorsun. Haydi kalk al abdestini, ser seccadeni, et tevbeni. Yeniden başla kardeşim. Geçmişte çok büyük hatalar yapıp günahlar işlemiş olabilirsin ama unutma ki Rabbin her zaman seninle. “Ey kendi aleyhlerine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah Bütün günahları affeder. Çünkü o çok bağışlayandır. Çok merhamet edendir.” (Zümer, 53) Nereden başlayacağım, nasıl başlayacağım diye korkma. Bilmelisin ki her daim Allah yeniden başlayacak olanların yardımcısıdır rehberin Kur'an, yolun sırat-ı müstakim olsun Allah'a emanet olasın.
26 notes · View notes
guzyazi · 11 days
Text
Biraz sıkıcı ama bence hayatì bir nutuk atıyorum.
Dün bir akademisyenin sunumunda denk geldim, Türkiye'deki okuryazarlığın yüzde otuzlarda olduğunu söylüyordu. Kaynağını araştırmaya henüz vaktim olamadı, bakıp geleceğim tekrar ama bunun doğru olduğunu kabul ettiğinizde karşınıza şöyle bir tablo çıkıyor: Kişiler okuyor ancak okuduğunu anlamlandıramıyor, kodları yerine oturtamıyor, dolayısıyla imaları da anlamadığından sembolik açıdan kısıtlı bir bireyi çoğunlukla mühendis yapmaya çalışıyoruz. Yapıyoruz da. En korkuncu bu.
Ana dilini zenginleştirmiş insanların ifadesi de zengin oluyor, ifadesi zengin olanlar kendilerini doğru anlatabildikleri için ilişkilerinde başarılı oluyor, bu başarı onlara sevgi-saygı-değer ile öz saygı-öz sevgi-öz değer getiriyor.
Bu üçlemeler ki yaşamın doyumudur.
Öyleyse dil, doyumdur. Sahiden doyuruyor.
Bu doyum zincirinin ilk halkası aile. Bir aile düşünün. Çocuk mutfaktan şeker aşırıp onu gizlice yediğinde annesi çocuğu yakalamış olsun ve ona "Git buradan gözüm görmesin seni, bir daha şeker meker yok " desin. Bir başka anne de aynı durumda çocuğunu karşısına alsın ve şekerin zararlarını uzunca anlatıp konuyu bitirsin. Bu iki çocuk da okula gitsinler ve teneffüste okul dolabından aldıkları makası öğretmenin masasında unutsunlar. Öğretmen sınıfa gelsin, bu makasın yeri burası mı, desin.
Evde az kelimeyle azarlanarak geçiştirilen çocuk yalnızca "Hayır" diyebilirken öteki çocuk makası alıp dolaba kaldırıyor biliyor musunuz? Çünkü ima, soyut düşünce, sembol, söylenenin ardı... önce evde inşa edilmiş oluyor. Öğretmen bu soruyu sorarken makasın yerini merak etmiyor, onu yerine kaldırın diyor aslında. İkinci çocuk iletişimde kalabiliyor. Belki ilk çocuk da hayat yolunda başka bir yerden yırtacak ama ilk çocuk muhakkak kendinden memnun olacak. Kendinden memnun olmak hayatta gelinebilecek pek çok noktadan daha ileri.
İşte bunlar hep dil sayesinde.
Konuşun, uzuuuun uzun konuşun çocuklarla.
28 notes · View notes
zehraveyn · 9 months
Text
öğretmen olmak bahanemdir, sınıf sınıf çocukluğumu arıyorum.
114 notes · View notes