Tumgik
#Osmanlı film
rastgeleticaret · 1 year
Text
Alparslan Büyük Selçuklu Ayrılık zilleri Çalmaya başladı.. Hangi ünlü oyuncu Diziye veda Edecek
#haberler #dizi,#alparslanbüyükselçuklu #alparslan #barışarduç #haberaktüel Alparslan Büyük Selçuklu Ayrılık zilleri Çalmaya başladı.. Hangi ünlü oyuncu Diziye veda Edecek
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
by-hulusi · 1 month
Text
***
Ne Oldu Bize ?
İnek Şaban mesela…
Neydi acaba mezhebi ?
Alevi miydi Belgin Doruk, Sünni miydi Ayhan Işık?
Kürt kökenli miydi, yoksa Çerkez miydi Sadri Alışık?
Şakayla karışık sormuyorum bunları…
Kaçımız biliyordu veya doğrusu hiç merak eden olur muydu, Sami Hazinses'in Ermeni olduğunu?
Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, dört yapraklı yonca… İster türbanlı ol, ister çarşaflı, saçlarını örtmedikleri için sevmeyen var mıydı onları?
Ömercik'e kahrolmayan Musevi, Ayşecik'e gözyaşı dökmeyen Rum var mıydı?
Hulusi Kentmen gibi dedesi olmasını kim istemezdi ki… Peki, hiç kimse düşündü mü bugüne kadar, Hulusi Kentmen'in umreye gidip gitmediğini?
Bizans'ı haşat eden Cüneyt Arkın yabancı düşmanı mıydı?
Hem Karaoğlan, hem Tarkan, yani Kartal Tibet neciydi?
Kaptan Ediz Hun, subay İzzet Günay, savcı Fikret Hakan, polis Ekrem Bora, şafak bekçisi pilot Göksel Arsoy, Jön Türkler'imiz… Osmanlı aleyhtarı mıydı?
Mirasını komple Mehmetçik Vakfı'na bırakan Zeki Müren, darbeci miydi?
Milli duygularımızı doruğa çıkaran efsane film “Bir Millet Uyanıyor”un görüntü yönetmeni Kriton İlyadis, hangi milletin uyanışını anlattı o filmde, Japon milletinin mi?
Emel Sayın'la Tarık Akan'ın şarkılar söyleyerek el ele dolaşmasına sevinmeyen…
Bıraktık mezhebi kökeni filan, Adile Naşit'i Münir Özkul'u sevmeyen insan, insan mıdır?
Siyah beyaz ama, rengarenk değil miydik?
Gençler, sorun büyüklerinize…
Şu veya bu ayrımı var mıydı mahallede?
Elbette farklı farklıydık ama, hepimiz değil miydik?
Birlikte üzülür birlikte sevinir, birlikte güler birlikte ağlamaz mıydık?
Lefter'e milli takım kaptanlığını mesela, Niko'ya ay yıldızlı formayı Lozan Antlaşması gereğince mi vermiştik?
Var mı o günleri özlemle iç çekerek anmayan ?
• Alıntı
Tumblr media
14 notes · View notes
venusunruhu · 1 month
Text
Ellerin, yüzlerin, emeğin, işçinin, alın terinin ressamı, Güzide Hanım’ın aşkı, Nazım’ın yoldaşı, Yaşar Kemal’in dostu, Şair Arif Dino’nun kardeşi, yazar, çevirmen, sanat tarihçi, illüstratör, dekoratör, film yönetmeni, editör, oyun yazarı, şair, seramikçi, karikatürist gibi kimliklere sahip çok yönlü bir kültür insanı. Fakat bir türlü mutluluğun resmini çizemeyen Abidin Dino, benim için anlatması oldukça güç.
Deneyeceğim,
Burada onun yazılamayacak yaşantısının bir kısmını ve ressam kimliğini elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım yalnızca. Aksi mümkün değil.
Abidin Dino, 23 Mart 1913’te İstanbul’da oldukça varlıklı bir ailenin beşinci çocuğu olarak doğdu. Kendi tanımıyla annesi Saffet Hanım, ‘’biraz kibirli, İstanbul hanımefendisi.’’ Fakat inanılmaz güzellikte elleri olduğunu söyler. Babası Rasih Dino ise, Divan-ı Muhasebat Müdürü. Abidin Dino, onun çok cömert olduğunu fakat bazen aşçıyla bir pırasa için bile kavga edip, kıyamet kopartabildiğini söyler.
Abidin Dino aslında çocukluğunu şu şekilde anlatıyor: ‘’Eşyalarla sözcükleri birbirine bitiştirmek, uyanıklıkla uykuyu bağdaştırmak, küçükle büyüğü ayırt etmek, daire ile yuvarlağın bir aradalığına katlanmak... Yaşlıların bebekten bekledikleri sahteliklere zorlanmak, bebekliği taklit etmek, acayip söz kırıntıları yumurtlamak, ufacık olmanın çaresizliği içinde "ciciliklerine", olur olmaz öpücüklerine, evirip çevirmelerine, soyup giydirmelerine katlanmak... Elden ne gelir, olsa olsa ciyak ciyak ağlamak bu zorlamalara karşı... Erken, çok erken başlayan var olmanın şaşkınlık duygusu. Gündüz gece sevinçle korku karması, renkler, düşler, kokular, yemek, işemek, gülmek, hepsi birden ne zor! Kendi kendinin, kendiliğin bedenin sınırlarına alışmaya çalışarak... İç orada başlıyor, dış? Neresi acıtıyor, neresi yakıyor, neresi sevdiriyor eli? Yaklaşa yaklaşa, duyula duyula, koklana koklana, evdeki koltuklara çarpa çarpa, acı duyula duyula benliğe sınır çizmek. Çarpa çarpa. Dünyaya gelmek dünyadan gitmek kadar zor. Çok sonra bilecektim ki, doğumla ölüm bir ikiz.’’
Abilerine oldukça düşkün olan sanatçı, onların evde hep karikatür çizdiğini söylüyor. Dönemin ünlü karikatüristleriyle 10-11 yaşlarında tanıştı ve çizmeye başladı. 1920’li yıllarda Paris’e taşındılar. Burada Jean Baptiste Say Lisesi’ne gitti ve resim öğretmeninin ilgisiyle, resme daha da ağırlık vermeye başladı. Çok geçmeden Türkiye’ye döndüklerinde ise, Mevlevi tarikatına mensup hat ustası komşusundan etkilenerek, Osmanlı minyatürlerine ve hat sanatına çok ayrı bir hayranlık duymaya başladı. ‘’Hayatım boyunca yolumu çizen o oldu’’ diyor Abidin Dino, bu hayranlığı için. Tabi İstanbul’da yaşamaya başladıktan sonra, Bizans’ı tanıdı. Bizans’ı, fresklerini, mozaiklerini. Öyle doyumsuzdu ki, Bizans yüzlerini görebilmek için ara ara Ayasofya’nın içindeki iskelelere tırmanıyordu. Fakat yine de bir hat sanatı değildi onun için.
Abidin Dino, bu süreçte çizmeye hep devam etti. Sonunda ise hepimizin bildiği D Grubu’nu kurdular birkaç ressamla birlikte. Bu sayede ilk kez halkın karşısına sanatıyla çıkmış oldu. Aynı zamanda bu genç yaşlarında bir yandan gazetelerde röportaj yaparken diğer yandan karikatür çizmeye devam etti. Henüz politik görüşlerinin oturmadığı fakat yavaş yavaş tanınmaya başladığı dönemlerde ‘’az buçuk faşist’’ dediği Marinetti ile tanıştı. Tanıştığı kişiler arasında en önemli kişi onun için Nazım Hikmet’ti. Onun kişiliğine ve cesaretine büyük hayranlık duyuyordu. Çünkü o eleştiren ve başkaldıran biriydi ve bu istek o dönemde Abidin Dino’nun da içindeydi. Abidin Dino, Nazım’ın ‘’Sesini Kaybeden Şehir’’ isimli kitabını resimleyen ilk ressam oldu. Nazım’ın politik yolu, onu hiç korkutmadı, uzaklaştırmadı.
Eserlerinden bahsederken, ellere olan takıntısını da atlamıyor. Kendisi de dahil ailesindeki herkesin elleri çok güzeldi. Belki de, bu saplantısı bundandır diye düşünüyor. Fakat politik fikirleri oturmaya başladığında, emeği en güzel ellerle anlatabileceğini biliyordu. İlerleyen dönemlerde, dekoratör olarak SSCB’ye gitti. Sol fikirlerle burada tanıştı. Buradan Paris’e gitti. Resim yaptı, film çekimlerinde çalıştı. Eisenstein, Picasso gibi isimlerle yakın dostluk kurdu. 1939’da ise yurda dönerek, Yeniler Grubu’nu kurdu. Buradaki resimlerinde, işçiyi, zorluklarla geçimini sağlayan insanları, köylüleri çizdi. Gerçekçi, halkın yanında, özgün bir duruş sergiledi hem resimlerinde, hem yazılarında. Çünkü o, tarafını seçmişti ve söylemişti de: ‘’ Kuşkusuz anti-faşisttim. Emin ve kesin bir şekilde seçimimi yap- mıştım. İnançlı bir anti-faşisttim.’’ Tabi bunu bir kenara bırakırsak, Picasso’nun da dediği gibi ‘’doğru dürüst el resimleri çizmeyi bilen’’ bir kendisi, bir de Abidin Dino idi. O, alın terini eserlerinde yaşatmak istiyordu. 1946 yılından bahsederken, Nazım’da, tüm demokrat üniversite hocalarının da içerde olduğunu söyleyip şunu diyordu: ‘’Artık canıma tak etti! Özgür olmak, özgür düşünmek, özgürce dile getirip, özgürce yaratmak istiyorum!’’ Bunun üstüne, seramiklerinin üzerine attığı imzası bile, orağa benzetildiğinden dava açılmıştı komünizm propagandası yapıyor diye. ‘’Orak varsa, herhalde çekiç de vardır diye düşünmüş olmalılar. Böylece, orak-çekiçle komünist propogandası yapmış oluyordum’’ diyordu.
Kısacası, Paris sokaklarında öğrenci protestolarının arasında, resim, seramik atölyelerinde, film setlerinde, sürgünde geçen fakat onurlu, üretken bir hayat.
‘’Öyle sanıyorum ki bir oluşumun içindeyiz. Benim yapabildiğim, yaptığımı umduğum, son soluğuma değin yapacağım -ki önümde uzun bir zaman yok, biliyorum- bu birtakım şeylerin yaklaşmakta olduğu duygusunu yaşamak ve yaşatmak. Her zaman felaketleri düşünmemek gerek. En korkunç acılardan sonra tüm bu yaşadıklarımız olağanüstü güzellikte bir yaşama dönüşebilir.’’
Abidin Dino, 1993’da troid kanserinden Paris’te, gözlerini yumdu hayata. Cenazesi ise İstanbul’a getirilerek Aşiyan’daki aile mezarlığına gömüldü.
Keşke dolaşsaydın Nazım’la Türkiye’yi, bir baştan bir başa. Keşke yattığınız yerler müze olsaymış, sürgün şehirler cennet. Keşke yapabilseymişsin mutluluğun resmini de, buna da ne tual yetseymiş, ne boya Abidin…
Tumblr media
7 notes · View notes
gulnarsultan · 1 year
Note
Dahil mi bilmiyorum ama-
sadece yandere Fatih Sultan Mehmet'i düşünüyorum..
Yani- tarihin gördüğü en zeki liderlerden biri ve yandere olduğunu düşünsenize *bayılır*
Bütün Osmanlı Padişahları, Sultanları, Şehzadeleri, Hanım Sultanları, Paşaları, Vezirleri isteklerini kabul ediyorum.( Film yada dizisi olmaması önemli değil. Yaza bildiğim her karakteri yazacağım. ) Çok doğru bir tesbit. Bu zevkli seçim için seni tebrik ediyorum. Anladığım kadarıyla yandere eş olarak yazmamı istiyorsun. Umarım beğenirsin. Daha fazla istek yazmaktan lütfen çekinmeyin.
~ Bu adam sizi gördüğü anda sizi istediğine karar verdi. Sizi korkutmadan ya da incitmeden elde edecektir. Ona boşuna Fatih demiyorlar.
~ Bu adam sizi kendisine hayran ve aşık etmekte başarısız olmayacaktır.
~ Sizin güvenliğinize çok dikkat edecektir. Doğrusu kimse Fatihin karısına zarar vermeye cesaret edemez.
~Maddi ve manevi olarak şımartılıcaksınız. Sadece ondan ne istediğinizi söyleyin hemen size teslim edilicektir.
~ Diğer eşleri size zarar vermek ya da incitmekten çekinecektir. Diğer eşler sizi şikayet ederken onları ciddiye almayacaktır.
~ Sizden olan çocuklar hep bir adım diğer eşlerinden doğan çocuklardan önde olacaktır.
~ Şehzadelerinize İstanbula en yakın Sancakları verecektir.
~ Kızınız varsa onun düğünü en gösterişlisinden olacaktır. Kızınızın cehizi en kaliteli ve pahalısından olacaktır.
~ Sizinle birlikte sanat ve bilim hakkında konuşmayı çok seviyor.
~ Sizin için şiirler yazacaktır. Bu şiirler vastasıyla aşkınızın tarihte sonsuza kadar yaşamasını sağlayacaktır.
~ Eğer her hangi bir sanat dalında yeteneğiniz vasra sizi destekleyecektir. Sanatınızı yapmanız için en iyi malzemelere sahip olduğunuzdan emin olacaktır.
~ Sizin adınıza camiler, medreseler, aş evleri, şifahaneler, kervansaraylar, bulaklar yaptıracaktır.
~ Oğllarınızın eğitimi ile yakındna ilgilenir ve mükemmel Şehzadeler olması için elinden geleni yapar.
~ Eğer siz ondan önce ölürseniz sizi asla unutmaz. Artık eskisi gibi mutlu olması mümkün olmayacaktır.
~ Emin olun tarihte unutulmayacak bir aşka ve Padişahın kalbine sahip olan ender insanlardansınız.
◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇
A very accurate fix. Congratulations on this delightful choice. I understand you want me to write yandere as a wife. I hope you like it. Please feel free to write more requests. I accept the requests of all Ottoman Sultans, Sultans, Princes, Lady Sultans, Pashas and Viziers.
~ This man decided he wanted you the moment he saw you. It will get you without scaring or hurting you. They don't call him Fatih for nothing.
~ This man will not fail to make you admire and fall in love with him.
~ He will take great care of your safety. Indeed, no one dares to harm Fatih's wife.
~You will be pampered financially and spiritually. Just tell him what you want from him and it will be delivered to you immediately.
~ Other spouses will be afraid to hurt or hurt you. Other spouses will not take them seriously when they complain about you.
~ Children born to you will always be one step ahead of children born to other spouses.
~ He will give your princes the flags closest to Istanbul.
~ If you have a daughter, her wedding will be one of the most spectacular. Your daughter's pocket will be of the highest quality and most expensive.
~ He loves talking to you about art and science.
~ He will write poems for you. These poems will make your love live forever in history.
~ If you have a talent in any field of art, it will support you. He will make sure you have the best materials to make your art.
~ He will have mosques, madrasahs, soup kitchens, hospitals, caravanserais, and kitchens built on your behalf.
~ He takes a close interest in the education of your sons and does his best to make them excellent Princes.
~ If you die before him, he will never forget you. It will no longer be possible to be as happy as before.
~ Be sure, you are one of the rare people who have an unforgettable love and the heart of the Sultan in history.
32 notes · View notes
aynodndr · 2 months
Text
Tumblr media
NE OLDU BİZE?
İnek Şaban mesela…
Neydi acaba mezhebi?
Alevi miydi Belgin Doruk, Sünni miydi Ayhan Işık?
Kürt kökenli miydi, yoksa Çerkez miydi Sadri Alışık?
Şakayla karışık sormuyorum bunları…
Kaçımız biliyordu veya doğrusu hiç merak eden olur muydu, Sami Hazinses'in Ermeni olduğunu?
Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, dört yapraklı yonca… İster türbanlı ol, ister çarşaflı, saçlarını örtmedikleri için sevmeyen var mıydı onları?
Ömercik'e kahrolmayan Musevi, Ayşecik'e gözyaşı dökmeyen Rum var mıydı?
Hulusi Kentmen gibi dedesi olmasını kim istemezdi ki… Peki, hiç kimse düşündü mü bugüne kadar, Hulusi Kentmen'in umreye gidip gitmediğini?
Bizans'ı haşat eden Cüneyt Arkın yabancı düşmanı mıydı?
Hem Karaoğlan, hem Tarkan, yani Kartal Tibet neciydi?
Kaptan Ediz Hun, subay İzzet Günay, savcı Fikret Hakan, polis Ekrem Bora, şafak bekçisi pilot Göksel Arsoy, Jön Türkler'imiz… Osmanlı aleyhtarı mıydı?
Mirasını komple Mehmetçik Vakfı'na bırakan Zeki Müren, darbeci miydi?
Milli duygularımızı doruğa çıkaran efsane film “Bir Millet Uyanıyor”un görüntü yönetmeni Kriton İlyadis, hangi milletin uyanışını anlattı o filmde, Japon milletinin mi?
Emel Sayın'la Tarık Akan'ın şarkılar söyleyerek el ele dolaşmasına sevinmeyen…
Bıraktık mezhebi kökeni filan, Adile Naşit'i Münir Özkul'u sevmeyen insan, insan mıdır?
Siyah beyaz ama, rengarenk değil miydik?
Gençler, sorun büyüklerinize…
Şu veya bu ayrımı var mıydı mahallede?
Elbette farklı farklıydık ama, hepimiz değil miydik?
Birlikte üzülür birlikte sevinir, birlikte güler birlikte ağlamaz mıydık?
Lefter'e milli takım kaptanlığını mesela, Niko'ya ay yıldızlı formayı Lozan Antlaşması gereğince mi vermiştik?
Var mı o günleri özlemle iç çekerek anmayan?
#Alıntı
.....
2 notes · View notes
uzumfurniture · 7 months
Text
Tumblr media
Osmanlı İmparatorluğu'nun sultanları, Osmanlı tahtına çıktıklarında özel bir tahtta otururlardı. Osmanlı tahtları, ahşap işçiliği ve süslemeleriyle dikkat çekti. Her sultanın saltanatı sırasında kullandığı taht, dönemin tasarım ve sanat anlayışını yansıtırdı. Bu tahtlar, sultanın hükümetini sembolize ederdi. ( Daha fazlası için wep sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.)
2 notes · View notes
cagdasyatirim · 10 months
Text
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK BİR ARŞİV, İÇİNDE YOK YOK…
1- Türkiye'de yayınlanan ve yayınlanmış olan gazetelerin geçmişten günümüze tüm sayılarına ulaşabileceğiniz bir platform
https://t.co/Doz0MiMR3g
2- Tübitak'ın tüm yayın ve dergilerinin arşivi:
https://t.co/Ts07vP30xd
3- Milli kütüphane arşivindeki tüm taş plaklara ses dosyası olarak ulaşabileceğiniz bir platform
https://t.co/6d9xR1MEcX
4- Abd Meclis Kütüphanesi, 1800-2020 yılları arasında dünya üzerinde çekilmiş milyonlarca fotoğrafa ulaşabilirsiniz
https://t.co/TAnRGqCJNP
5- Yüz binlerce resim, çizim, karikatür ve görseli konularına göre arayabileceğiniz büyük bir arşiv
https://t.co/aQkjrZcVfr
6- 1920-23 arası TBMM 1. Dönem gizli celse kayıtları:
https://t.co/ibbq2sLiOz
7- Servet-i Fünun dergisinin yayınlanmış tüm sayıları:
https://t.co/g3oobfwnpY
8- İbb'ye ait Taksim kütüphanesindeki binlerce esere ücretsiz olarak ulaşıp, okuyabilirsiniz
https://t.co/OHRr39Bm0V
9- Sultan 2. Abdulhamit'in fotoğraf arşivi
https://t.co/ErRooRF69B
10- Geçmişten bugüne çizilmiş tüm haritalara ulaşabileceğiniz bir arşiv
https://t.co/sSek4ilFMl
11- Birleşmiş Milletler bünyesinde yayınlanan tüm eserlere ulaşabileceğiniz bir arşiv
https://t.co/4ALBiAtYlG
12- Balkanlar'daki Osmanlı eserlerinin olduğu fotoğraf arşivi:
https://t.co/mFrHHkEAyL
13- Türkiye'deki tüm yer isimlerinin tarihi, eski adları ve değişimlerini inceleyebileceğiniz bir platform
https://t.co/mP2bGx5HLI
14- Çekilmiş tüm filmlerin çarpıcı sahnelerinin olduğu bir arşiv
https://t.co/dyoYVG7Xsa
15- Telifsiz film, kitap, makale, fotoğraf arşivi
https://t.co/A4kjVB8PPx
16- Antik Yunan, Mısır, Çin ve Asya üzerine yazılmış binlerce esere ulaşabileceğiniz bir platform
https://t.co/ukIhS1nM1G
17- Marmara Üniversitesi'ndeki nadide eserlere online olarak ulaşabileceğiniz platform
https://t.co/2IXnhyxhBI
18- Dünyanın her yerinden yüzlerce üniversitenin ortak çevrimiçi kütüphanesi:
https://t.co/aEBpyME6mC
19- Her dilden birçok konuda makalelere, eserlere ulaşabileceğiniz dünyanın en büyük online kütüphanelerinden biri
https://t.co/eqwnmM8bLC
20- Telif süresi dolmuş tüm eserlere e- kitap olarak ulaşabileceğiniz bir site
https://t.co/NhKKR7tWvN
21- Türkiye'de 1950 öncesi çıkan sinema dergileri arşivi:
https://t.co/FuI2wk2GrK
22- Ücretsiz sesli kitap arşivi
https://t.co/93t8HhHgHT
2 notes · View notes
tolgaulusoy · 2 years
Text
Tumblr media
Ah Gözel İstanbul, Zeynep Dadak'ın belgeseli. Film, 1637–1695 yılları arasında yaşamış olan Ermeni seyyah, matbaacı (Osmanlı İmparatorluğuna ilk matbaayı getirmiş kişidir) ve bilgin Eremya Kömürciyan'ın 1661 yılında yazdığı İstanbul Seyahatnamesi eserine dayanıyor. Önce Haliç'i sonrasında Boğaz'ı anlatan Kömürciyan'ın anlatıları üzerinden günümüzdeki o yerlerin ne halde olduğunu görüyoruz belgesel boyunca. Bazı yerler viran, metruk, yıkık iken bazı yerler müzeye döndürülüp korunmuş. Hayattaki gerçek görüntülerin yanında bazı kısımlar kurgusal kısa filmlerle desteklenmiş. İnanılmaz güzel bir film.
2 notes · View notes
gundembuca · 13 days
Text
Buca'da Ağaçlar yok ediliyor. Gençler yakında Buca’da zehir soluyacak.
Tumblr media
Buca Belediyesi geçtiğimiz günlerde Buca 'da Genç Olmak adı altında bir reklam filmi yayınladı. Başrolde bulunan oyuncu kızımız Buca'nın Ormanlarında koşuyor nefes alıyor ve geziyor filmin sonunda Buca Belediyesi Başkanı Görkem Duman ile birlikte kameralara doğru yürüyor ve sonra Mustafa Kemal Atatürk 'ün anıtına bakarak final yapıyordu. Peki ya gerçekler Buca belediyesi Buca'da Genç Olmak adlı filmi çevirirken, ormanlarda koşarken "Tabi burada ormanda koşulmamış Yeşil ekran uygulaması var" Buca'da yüzler ağaç kesiliyordu. Bu kesilen ağaçlar için harekete geçti mi ? Bundan bir kaç yıl önce CHP Buca belediye Meclis üyesi İlhan Dal " Büyükşehir meclisinde Doğa bizim adeta kafamıza vuruyor daha fazla beton istemiyorum" diyordu https://www.youtube.com/watch?v=3bq176HGTQk anlaşılan buca'da bir tane yeşili koruma planı yapılmamış. Pandemidende Buca Belediyesi ders alınmamış olacak ci Kesilen ağaçların yerlerine imara açıyor hemde 10 ar katlı açıyor. https://youtu.be/V0JqSlXfPu4 Buca Belediye meclisinde bol bol Buca göç alıyor diyor meclis üyelerimiz tabi ki alır sizler ağaçları yerlerine bol bol imara açar iseniz ağaçların yerlerine 10 ar katlı binalara izin verirseniz tabi ki göç alır tabi ki doğa her yağmurda sele, tabi ki trafik daha da çekilmez hale gelir. Ormanlar yok ediliyor buralara kaç katlı binalara imar izni vereceksiniz. Filmde çok güzel Mustafa Kemal Atatürk 'ü izliyorsunuz. Peki Mustafa Kemal Atatürk 1930 yılında yapmış olduğundan bir ders çıkarmadınız mı kendinize çıkarmadıysanız yada hatırlamadıysanız Bizde bir film hazırladık izlerseniz ve bir ders çıkarırsınız.. Buca'nın Ormanlarını ağaçlarının Kesimlerin Kamu yararı olmayan bu ağaçların kesimine Dur demesi gereken kurumlar neden dur demiyor ?
Tumblr media Tumblr media
https://youtu.be/V0JqSlXfPu4 https://youtu.be/V0JqSlXfPu4 Buca Ağaç Katliyamlarına Dur denmez ise Yakında Buca’ya zehir madenleri açılacak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı İzmir’de 3 yeni maden ocağı açılması için daha izin verirken verilen izne göre Tahtalı Barajı Koruma Havzası’ndaki Buca-Kaynaklar ’daki ormanlık alanda kurşun ve çinko aranacak. Tezlere konu olan ocağın açılması için ilk olarak Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde İzmir’de yaşayan İngiliz levantenlerden Ernest Abbott ’a onay verilmiş ancak ocak açma girişiminden nedense vazgeçmişti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Buca için verilen çinko ve kurşun ocağı arama ruhsatı. Bakanlık, İstanbul merkezli Express Dijital Pazarlama Şirketi’nin talebini onayladı. Buca Kaynaklarda şimdi 700 dönüm alanda doğa faciası yaşanabilir. Çinko ve kurşun madeni Buca'da bir doğa faciasına dönüşebilir. . Read the full article
0 notes
aykutiltertr · 2 months
Video
youtube
Benim Gözüm Sende - Caroline Yılmaz - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Muh...  Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: ( Join this channel to enjoy privileges.) https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=dvhpZ4d7gHs Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın. Benim Gözüm Sende - Caroline Yılmaz - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Muhayyerkürdi Şarkı 9/8 TSM) Makam: Muhayyerkürdî Bestekar: Ülkü Aker Sanatçı: Muazzez Ersoy Güftekar: - Usül: Nim Sofyan Bm    A     G       F#m F#m Görünce aşık oldum                     Bm O güzel gözlerine Em Başkasını istemem A                            F#m Benim gözüm sende Bm    A     G       F#m F#m Yalvarırım ne olur                        Bm Başka birini sevme Em       Ben sensiz yaşayamam A                           F#m Benim gözüm sende Bm    A     G       F#m F#m Ömür boyu beklerim                          Bm Belki seversin diye Em Başkasını istemem A                           F#m Benim gözüm sende Do Re Mi Notasyon do(i)__ re do re | si__ do si do | la__ si la si | sol#__ ||: mi mi sol_ la_ | si_ do_ si la si_ görünce aşık oldum mi mi sol_ la_ | si_ sol_ la sol la_ o güzel gözlerine mi mi fa_ sol_ | la_ fa mi fa__ başkasını istemem sol_ la_ si_ | sol_ fa_ mi__ :|| benim gözüm sende Benim Gözüm Sende Notaları Keman, melodika, flüt, org notaları. Şarkının sözleri Ülkü Aker’e ait, bestecisi bilinmiyor. Şarkıyı ilk olarak Belkıs Özener seslendirmiş sanırım. Eser 9/8 ölçü biriminde ve muhayyerkürdi makamında. Do Re Mi nota ve kolay notalarını görebilirsiniz bu yazıda. 2 notasyonu da mi karar sesinde yazdım. Kolay notası sayfanın altında ve nota çalıcısını da ekliyorum, notasyonu dinleyip doğru bir şekilde çalabilirsiniz. Başarılar. Türk sineması Madde Tartışma Oku Değiştir Kaynağı değiştir Geçmişi gör Araçlar Vikipedi, özgür ansiklopedi "Yeşilçam" buraya yönlendirilmektedir. Diğer kullanımlar için Yeşilçam (anlam ayrımı) sayfasına bakınız. Türk sineması Salon sayısı 2.366 (2022)[1] • Kişi başına 100 binde 2,7 (2022) Ana dağıtıcılar UIP Türkiye CGV Mars Dağıtım CJ ENM Türkiye Warner Bros. TME Films Üretilen filmler (2023)[2] Toplam 141 film Animasyon 9 animasyon[3] Seyirci sayısı (2023)[4] Toplam 31.5 milyon kişi Yerli film 13.5 milyon kişi (%42,9) Gişe hasılatı (2023)[4] Toplam ₺2.83 milyar Türk sineması, Türkiye sineması[not 1] veya eski adıyla Yeşilçam, Türkiye'deki film endüstrisine dair faaliyetleri ve sinema kültürünü kapsamaktadır. Geçmişi 19. yüzyılın sonlarına kadar uzanan Türk sineması, 1964 yılından itibaren çeşitli uluslararası film festivallerinde birçok ödül kazanmış[not 2] ve kendi çapında dünya sinemasına kendini göstermiştir. Türk kültürünün önemli bir parçası olan bu sinema, yıllar içinde kendini geliştirerek Türkiye'deki insanlara ve Balkanlar, Orta ve Doğu Avrupa başta olmak üzere yurt dışındaki Türk gurbetçilere eğlenceler sunmuş; son zamanlarda özellikle Arap dünyasında ve daha az ölçüde de olsa geri kalan yerlerde zenginleşmeye başlamıştır. Türk sinemasının başlangıç tarihi Osmanlı İmparatorluğu dönemine uzanmaktadır. 1896-1897 yıllarında başkent İstanbul'da çeşitli yerlerde gösterilen yabancı filmlerle başlayan bu kültür, 1914 yılında Fuat Uzkınay tarafından çekilen Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı filmiyle beraber yerli boyuta ulaşmıştır. Bir yıl sonra, 1915'te, Enver Paşa tarafından İstanbul'da kurdurulan Merkez Ordu Sinema Dairesi, Türk sinemasının kurumsal kimliğe kavuşmasını sağlayan kuruluş olmuştur. I. Dünya Savaşı ve akabindeki Türk Kurtuluş Savaşı sırasında da sinema çalışmaları yürütülmeye devam edilmiş ve 1922 yılında Türkiye'nin ilk özel film şirketi olan Kemal Film kurulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1923 yılından 1950'ye kadar daha çok tiyatronun etkisinde kalan Türk sineması, 1931'den sonra sesli filmler çekmeye başlamıştır. Kabaca 1950-1980 yılları arası süren Yeşilçam dönemi; film üretimi bakımından Türk sinemasının en parlak dönemi olmuş, 1970'lere kadar yılda 250 ila 350 film çekilmiş, ayrıca 1953'ten itibaren renkli filmler yapılmaya başlanmış ve renkli filmlerin sayısı 1970'li yıllarda artışa geçmiştir. 1980 askerî darbesiyle biten Yeşilçam döneminden sonraki 20 yılda bazı önemli filmler çekilse de, özellikle 1990'ların başında film üretiminde çöküşe geçilmiştir. 2000'li yılların başı ve ortasında çekilen bazı filmlerin sinemalarda 2, 3 ve 4 milyon gibi rekor sayılarda izlenmesi ve aynı onyılın ikinci yarısında izlenme sayıları gibi yapım sayılarının da hızla artması, Türk sinemasını kendi içerisinde tekrar saygın bir konuma yerleştirmiştir. Makale serilerinden Türk kültürü Türkiye arması Toplum Sanat ve edebiyat Diğer Semboller
0 notes
Text
Elif Ana Filmi Konusu | Oyuncuları | Fragmanı | Netflix
Elif Ana'nın Mirası, bir kadının özveri dolu yaşamını ve insanlığa olan hizmetini anlatan etkileyici bir film.
Elif Ana Filmi Konusu
Elif Ana, Alevilik geleneğinde "analık" ünvanını taşıyan ermiş bir kadındır. Ancak bu unvan, soy ağacından gelmemesine rağmen ona kan bağı ile aktarılmıştır. Kendi yaşamını bu değerli mirası yaşatarak geçiren Elif Ana, hayatı boyunca yardımseverliği ve iyilik meleği olarak bilinmesiyle tanınır. Hastalığı, sıkıntı içinde olanlar veya sorunlarına çözüm arayanlar için şifalı bir el olmayı kendine görev edinir.
Kör olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Elif Ana, gözlerini kurtarmak amacıyla Maraş'tan Ankara'ya bir seyahat yapar. Hastanede geçirdiği süre, onun geçmişini adeta bir film şeridi gibi gözleri önüne serer.
Elif Ana Filmi Full HD Tek Parça Fragmanı izle
Çocukluğunda Yemen'e giden Osmanlı askerlerinin köylerine gelişi, Murtaza Çavuş ile olan anıları, kurtuluş savaşı yılları, evliliği, çobanlık dönemi ve ellili yılların ağası Şeyho ile geçen diyaloglar, Elif Ana'nın zihninde canlanan olaylar arasındadır. Bu olaylar, Elif Ana'nın hayatındaki dönemleri, yaşadığı topluluğun tarihini ve kendi kişisel evrimini yansıtır.
Zamanın Işığında: Elif Ana'nın Mirası, insanın içsel gücü, sevgi dolu bir kalp ve zorluklar karşısında direncin gücüne odaklanarak izleyiciyi etkileyici bir duygusal yolculuğa çıkarır. Elif Ana'nın mirası, izleyicilere ilham verici ve düşündürücü bir hikaye sunar.
0 notes
by-hulusi · 1 year
Text
Tumblr media
Ne Oldu Bize ?
İnek Şaban mesela…
Neydi acaba mezhebi ?
Alevi miydi Belgin Doruk, Sünni miydi Ayhan Işık?
Kürt kökenli miydi, yoksa Çerkez miydi Sadri Alışık?
Şakayla karışık sormuyorum bunları…
Kaçımız biliyordu veya doğrusu hiç merak eden olur muydu, Sami Hazinses'in Ermeni olduğunu?
Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, dört yapraklı yonca… İster türbanlı ol, ister çarşaflı, saçlarını örtmedikleri için sevmeyen var mıydı onları?
Ömercik'e kahrolmayan Musevi, Ayşecik'e gözyaşı dökmeyen Rum var mıydı?
Hulusi Kentmen gibi dedesi olmasını kim istemezdi ki… Peki, hiç kimse düşündü mü bugüne kadar, Hulusi Kentmen'in umreye gidip gitmediğini?
Bizans'ı haşat eden Cüneyt Arkın yabancı düşmanı mıydı?
Hem Karaoğlan, hem Tarkan, yani Kartal Tibet neciydi?
Kaptan Ediz Hun, subay İzzet Günay, savcı Fikret Hakan, polis Ekrem Bora, şafak bekçisi pilot Göksel Arsoy, Jön Türkler'imiz… Osmanlı aleyhtarı mıydı?
Mirasını komple Mehmetçik Vakfı'na bırakan Zeki Müren, darbeci miydi?
Milli duygularımızı doruğa çıkaran efsane film “Bir Millet Uyanıyor”un görüntü yönetmeni Kriton İlyadis, hangi milletin uyanışını anlattı o filmde, Japon milletinin mi?
Emel Sayın'la Tarık Akan'ın şarkılar söyleyerek el ele dolaşmasına sevinmeyen…
Bıraktık mezhebi kökeni filan, Adile Naşit'i Münir Özkul'u sevmeyen insan, insan mıdır?
Siyah beyaz ama, rengarenk değil miydik?
Gençler, sorun büyüklerinize…
Şu veya bu ayrımı var mıydı mahallede?
Elbette farklı farklıydık ama, hepimiz değil miydik?
Birlikte üzülür birlikte sevinir, birlikte güler birlikte ağlamaz mıydık?
Lefter'e milli takım kaptanlığını mesela, Niko'ya ay yıldızlı formayı Lozan Antlaşması gereğince mi vermiştik?
Var mı o günleri özlemle iç çekerek anmayan ?
•Alıntı
19 notes · View notes
haberpedia · 5 months
Text
Elif Ana Filmi | Konusu, Oyuncuları, Fragmanı, Netflix
Alevi bir kadın olan Elif Ana'nın etkileyici yaşamının izini süren, onun hikayesini anlatan bir dramadır.
Elif Ana Filmi Konusu
Ermiş bir kadın olarak bilinen Elif Ana, Alevilik geleneğinde "analık" ünvanını, soy ağacından gelmemesine rağmen sahiplenmiş bir kadındır. İnsanlara yardım elini uzatması ve iyilik meleği olarak tanınması, onun hayatını manevi bir zenginlikle doldurmuştur. Elif Ana, hastalıkları olan, sıkıntı içinde olan ve çaresiz kalan herkese şifa olmaya çabalar.
Hikaye, Elif Ana'nın kendi sağlığının zorlu bir sınavdan geçtiği bir döneme odaklanır. Gözlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olan Elif Ana, hayatını kurtarmak için Maraş'tan Ankara'ya bir yolculuğa çıkar. Hastanede geçirdiği anlar, onun geçmişini bir film şeridi gibi gözleri önüne serer.
Elif Ana Filmi Full HD Tek Parça Fragmanı izle
Elif Ana'nın zihninde canlanan anılar, çocukluğundan itibaren başlar. Osmanlı askerlerinin Yemen'e gitmesi, o dönemdeki köy hayatı, Murtaza Çavuş ile olan anıları, kurtuluş savaşı yılları, evliliği, çobanlık dönemleri ve ellili yılların ağası Şeyho ile yaşadığı diyaloglar Elif Ana'nın geçmişine dair önemli izlerdir.
Gökyüzünde İzler: Elif Ana'nın Hikayesi, kadının gücünü, aidiyet duygusunu ve insanlık değerlerini vurgulayan bir film olup, Elif Ana'nın hayatındaki dönemleri bir araya getirerek izleyicilere dokunaklı bir yolculuk sunar. Elif Ana'nın yaşamı, cesareti, sevgisi ve mücadelesiyle izleyenleri etkileyici bir duygusal deneyime davet eder.
0 notes
tripuck · 6 months
Link
0 notes
aynodndr · 1 year
Text
Tumblr media
NE OLDU BİZE?
İnek Şaban mesela…
Neydi acaba mezhebi?
Alevi miydi Belgin Doruk, Sünni miydi Ayhan Işık?
Kürt kökenli miydi, yoksa Çerkez miydi Sadri Alışık?
Şakayla karışık sormuyorum bunları…
Kaçımız biliyordu veya doğrusu hiç merak eden olur muydu, Sami Hazinses'in Ermeni olduğunu?
Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, dört yapraklı yonca… İster türbanlı ol, ister çarşaflı, saçlarını örtmedikleri için sevmeyen var mıydı onları?
Ömercik'e kahrolmayan Musevi, Ayşecik'e gözyaşı dökmeyen Rum var mıydı?
Hulusi Kentmen gibi dedesi olmasını kim istemezdi ki… Peki, hiç kimse düşündü mü bugüne kadar, Hulusi Kentmen'in umreye gidip gitmediğini?
Bizans'ı haşat eden Cüneyt Arkın yabancı düşmanı mıydı?
Hem Karaoğlan, hem Tarkan, yani Kartal Tibet neciydi?
Kaptan Ediz Hun, subay İzzet Günay, savcı Fikret Hakan, polis Ekrem Bora, şafak bekçisi pilot Göksel Arsoy, Jön Türkler'imiz… Osmanlı aleyhtarı mıydı?
Mirasını komple Mehmetçik Vakfı'na bırakan Zeki Müren, darbeci miydi?
Milli duygularımızı doruğa çıkaran efsane film “Bir Millet Uyanıyor”un görüntü yönetmeni Kriton İlyadis, hangi milletin uyanışını anlattı o filmde, Japon milletinin mi?
Emel Sayın'la Tarık Akan'ın şarkılar söyleyerek el ele dolaşmasına sevinmeyen…
Bıraktık mezhebi kökeni filan, Adile Naşit'i Münir Özkul'u sevmeyen insan, insan mıdır?
Siyah beyaz ama, rengarenk değil miydik?
Gençler, sorun büyüklerinize…
Şu veya bu ayrımı var mıydı mahallede?
Elbette farklı farklıydık ama, hepimiz değil miydik?
Birlikte üzülür birlikte sevinir, birlikte güler birlikte ağlamaz mıydık?
Lefter'e milli takım kaptanlığını mesela, Niko'ya ay yıldızlı formayı Lozan Antlaşması gereğince mi vermiştik?
Var mı o günleri özlemle iç çekerek anmayan?
#Alıntı
.....
2 notes · View notes
elazigsurmanset · 6 months
Text
Ortaokul ve Liseler İçin ‘Türk Sosyal Hayatında Aile Dersi’
Tumblr media
Millî Eğitim Bakanlığınca ortaokul ve liselerde seçmeli dersler kapsamına alınan “Türk sosyal hayatında aile” dersinin müfredatı hazırlandı. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğünce 5, 6, 7 ve 8. sınıflar için, Ortaöğretim Genel Müdürlüğünce ise lise 9, 10, 11 ve 12. sınıflar için toplam 72 saatlik öğretim programını içeren seçmeli dersin müfredatı, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının onayından geçti. Ortaokullardaki “Türk sosyal hayatında aile” dersi müfredatı, “ailenin önemi”, “aile olmak”, “Türk aile yapısının tarihsel süreci”, “toplumsal değişim ve aile” olmak üzere dört üniteden oluşuyor. “Ailenin önemi” ünitesinde öğrencilerin aile kurumunu, önemini, temel işlevlerini, ebeveynlik rollerini, sosyalleşme sürecinde ailenin rolünü öğrenmeleri hedeflendi. Sağlıklı toplum yapısı için ailenin rolü üzerinde durulacak derslerde, aile kurmanın fıtrata uygun olduğuna değinilecek. İletişim, problem çözme, empati gibi becerilerin kazandırılmasında ailenin öneminin vurgulanacağı derslerde, toplumsal statü ve rol kavramları ile aile arasında ilişkiler kurulacak. Aile kültüründeki bozulmaların toplumsal yapıyı olumsuz etkileyeceği üzerinde durulacak olan derslerde, ailevi değerlerin gelişimine katkı sağlayacak örf, adet ve geleneklere değinilecek.
Ailelerinin tarihini araştıracaklar
“Aile olmak” ünitesinde ise öğrencilerin kendi aile tarihini öğrenmeleri, aileyi bir arada tutan manevi unsurları fark etmeleri, edebi eserler ve yaptıkları araştırmalar üzerinden aile olmanın önemini öğrenmeleri amaçlandı. Öğrenciler, derslerde aile büyükleriyle görüşmeler yaparak aile tarihini araştıracak. Öğrencilerin, aile ile ilgili fotoğraflar, mektuplar, evlilik cüzdanları, ses kayıtları, kimlik kartları gibi belgelerden yararlanması teşvik edilecek. Derslerde ayrıca öğrencilerin ailenin bir araya gelmesini konu edinen doğum, ad koyma törenleri, düğün, iftar sofraları ve bayram kutlamaları gibi olay ve durumların yer aldığı film, belgesel ve edebî eserleri araştırması sağlanacak.
Derslerde, Türk aile yapısının tarihsel süreci ele alınacak
“Türk aile yapısının tarihsel süreci” isimli üçüncü ünitede ise öğrencilerin Türk tarihinin farklı dönemlerindeki aile yapısını ve ailenin kültürel özelliklerini öğrenmeleri amaçlandı. Orta Asya Türk devletlerinde aile yapısının özelliklerinin açıklanacağı derslerde, aile içinde kadının haklarının olduğu ve bu yönüyle o dönemdeki diğer toplumlarda görülen aile tipinden farklılaştığı vurgulanacak. İslam Hukuku’nda aile kurmanın şartlarının ele alınacağı derslerde, Selçuklu Dönemi’nde aile yapısının özellikleri açıklanacak. Osmanlı Devleti’nde aile yapısına yön veren unsurların aktarılacağı derslerde, cumhuriyetin ilanından sonraki hukuki düzenlemelerin aile yapısı üzerindeki etkilerine de yer verilecek. Türk Medeni Kanunu’nun Türk aile yapısına yansıyan etkileri üzerinde durulacak derslerde, Türkiye’de günümüzdeki aile yapısının özellikleri açıklanacak.
Dijital platformlar müfredatta
“Toplumsal değişim ve aile” isimli son ünitede ise öğrencilerin toplumsal değişmenin aile kurumuna etkilerini, ailenin yapı ve işlevlerinde zamanla meydana gelen değişimleri, dijital platformda aile ilişkilerini Türk sosyal yaşamını temel alarak öğrenmeleri amaçlanıyor. Dijital platformların aile ilişkilerine etkilerinin açıklanacağı derslerde, dijital platformlarda birey ve aile mahremiyetinin korunmasının önemi üzerinde durulacak. Bu platformlarda geçirilen zamanın aile içi iletişime olumsuz etkisinin vurgulanacağı derslerde, Türk aile yapısının değişimini etkileyen unsurlar ele alınacak. Derslerde, modern toplumdaki değişim ve gelişmelerin Türk aile yapısına etkileri yorumlanacak.
Mevcut sorunları analiz edecekler
Bakanlık, aynı dersi lise düzeyinde de hazırladı. Liselerde verilecek “Türk sosyal hayatında aile dersi”ni seçen öğrenciler, tarihsel süreçte Türk ailesinin geçirdiği değişim ve dönüşümler hakkında bilgi sahibi olacak, modern hayatın getirmiş olduğu problemlerin Türk aile yapısı üzerindeki olumsuz etkileri hakkında farkındalık geliştirerek mevcut sorunları analiz edecek ve bu sorunlara çözümler geliştirmeye çalışacak. “Türk sosyal hayatında aile” isimli seçmeli dersinin öğretim programının geliştirilmesinde, öğrenci merkezli aktif öğrenme ve beceri temelli öğrenme gibi yaklaşımlar dikkate alındı. Liselerde gösterilecek seçmeli dersin müfredatı, “toplumsal bir kurum olarak aile”, “tarihsel süreçte Türk aile yapısı”, “Türk aile yapısında değişim ve dönüşüm” ile “Türk aile yapısının karşılaştığı güncel sorunlar” olmak üzere dört üniteden oluştu. “Toplumsal bir kurum olarak aile” ünitesinde, ailenin değerler eğitimindeki işlevi, ebeveynlerin çocuklarca rol model olarak görülmesi ve anne, baba ve çocuk ilişkileri konularında öğrencilerin Türk atasözlerine yönelik araştırma ve sunum yapmaları sağlanacak. “Tarihsel süreçte Türk aile yapısı” adlı ikinci ünitede, Türk milleti ve Türk toplum hayatının hem temelini hem de çekirdeğini oluşturan aile tarihsel bağlamda ele alınacak. İslamiyet öncesi dönemdeki konar göçer  yaşam tarzının Türk aile yapısının şekillenmesine etkilerine değinilecek ve bu dönemde oluşan Türk destanlarından aile yapısına ilişkin örnek metinler verilecek.
Hz. Peygamber’in Veda Hutbesi
İslamiyetin kabulünden sonraki dönemde küçük değişimler yaşayan Türk aile yapısına ayet ve hadisler ışığında değinilecek. Hz. Peygamber’in Veda Hutbesi bağlamında eşlerin birbiri üzerindeki hak ve sorumluluklarını öğrencilerin tespit etmeleri sağlanacak. Dönemin Türk aile yapısının daha iyi kavranması için İbni Fadlan, İbni Batuta ve Evliya Çelebi seyahatnamelerinin yanı sıra geçiş döneminin Dede Korkut Hikâyeleri, Divanu Lügati’t-Türk, Kutadgu Bilig, Atabetü’l- Hakayık ve Divan-ı Hikmet olmak üzere 5 büyük eserden seçilen örnek metinlere de yer verilecek. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerindeki aile yapısının temel özelliklerinin anlatılacağı derslerde, Batılılaşma ve Cumhuriyet Dönemlerinde Türk aile yapısına ilişkin alanlarda yapılan hukuki düzenlemelere değinilecek ve Batılılaşma döneminde aile yapısında yaşanan değişimler, hikâye ve roman türünden yapılan metin alıntıları aracılığıyla öğrencilere aktarılacak.
Modernleşme, kentleşme ve göç olguları müfredatta
“Türk aile yapısındaki değişim ve dönüşüm” adını taşıyan üçüncü ünitede ise Türk aile yapısındaki değişim ve dönüşüm, modernleşme, kentleşme ve göç olguları temelinde ele alınacak. Modern dünyada değer algısında yaşanan değişimlerin aile yapısı üzerindeki etkileri üzerinde durularak bu değişimlerin toplumun sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi yapısına etkileri ele alınacak. “Türk aile yapısının karşılaştığı güncel sorunlar” adlı son ünitede, Türk aile yapısının günümüzde karşı karşıya olduğu güncel problemler ele alınacak. Bu bağlamda günümüzdeki Türk aile yapısının durumu, dağılan ailelerde ortaya çıkan problemler ve bunlara yönelik çözüm önerileri, yalnızlaşan yaşlılar, ailelerdeki engelli bireyler ve farklılaşan değer yargılarının Türk aile yapısına etkileri konularına yer verilecek. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) Read the full article
0 notes