Angela Davis and Judith Butler Presented by Oakland Book Festival
1
00:00:06,835 --> 00:00:13,376
Eşitlik ve eşitsizlik meselesini konuşarak başlayalım.
2
00:00:13,496 --> 00:00:20,664
Mekânların erişilebilirliğinden
3
00:00:20,785 --> 00:00:27,135
ya da kaldırımların
sandalyedeki insanların
4
00:00:27,241 --> 00:00:30,755
hareket edebileceği şekilde
inşa edilmesinden bahsettiğimizde
5
00:00:30,843 --> 00:00:33,552
aslında erişim haklarından bahsediyoruz.
6
00:00:33,638 --> 00:00:36,151
Özellikle kamuya açık etkinliklere,
kamu kurumlarına,
7
00:00:36,256 --> 00:00:40,040
aslında bildiğimiz anlamıyla
vatandaşlığın merkezinde yer alan
8
00:00:40,144 --> 00:00:42,665
katılım biçimlerine erişimden söz ediyoruz.
9
00:00:42,754 --> 00:00:46,579
“Vatandaşlık" ile vatandaşlık belgesi olanları ve olmayanları, her ikisini de kastediyorum.
10
00:00:46,811 --> 00:00:51,885
Ayrıca, demokrasinin ne olduğunu tanımlarken
11
00:00:51,971 --> 00:00:56,137
hayati önem taşıyan
dolaşım hakkından bahsediyoruz
12
00:00:56,235 --> 00:00:59,983
çünkü insanlar hareket edemezse
toplanamazlar, bir araya gelemezler,
13
00:01:00,078 --> 00:01:03,904
tartışamazlar, karar veremezler,
birlikte düşünemezler
14
00:01:04,005 --> 00:01:06,674
ve kamusal dünyanın parçası olamazlar.
15
00:01:06,785 --> 00:01:12,467
Eşitlikten bahsederken odağımız budur.
16
00:01:12,652 --> 00:01:19,290
Burada, beden eşitlik sorununun merkezine yerleşir.
17
00:01:20,077 --> 00:01:25,421
Eşitlik, bireylerin sahip olup taşıdığı
ve kendi yollarıyla ifade ettikleri
18
00:01:25,541 --> 00:01:27,558
soyut bir hak değildir.
19
00:01:27,656 --> 00:01:33,807
Eşitlik; eşit muamele görmeye ve fırsat eşitliğine ilişkin bir sorudur.
20
00:01:33,918 --> 00:01:37,557
Aynı zamanda,tüm diğer yaşamlara eşdeğer kabul edilen
21
00:01:37,689 --> 00:01:42,083
bir yaşama sahip olmak
22
00:01:42,358 --> 00:01:46,405
ve bedensel özgürlükleri
kullanabilmekle ilişkilidir.
23
00:01:46,513 --> 00:01:51,707
Sandalyedekilerin ya da
diğer sakat bireylerin
24
00:01:51,826 --> 00:01:56,505
yaşamı da dahildir buna.
25
00:01:56,628 --> 00:02:00,549
Sokaklarda hareket edemeyen insan çok, bunu bir düşünelim.
26
00:02:00,658 --> 00:02:05,435
Kim sokakta hareket etme özgürlüğüne sahip? Vurulmadan, taciz edilmeksizin
27
00:02:05,559 --> 00:02:10,111
kaldırımda bir engelle karşılaşmadan
28
00:02:10,298 --> 00:02:16,146
kim sokakta güvenli şekilde hareket edebiliyor?
29
00:02:16,420 --> 00:02:20,579
Bu konular birbiriyle bağlantılıdır.
Hareket edebilme yetisi bir yana
30
00:02:20,708 --> 00:02:24,913
insanların mekânlara nüfuz edebilmelerine, bir araya gelmelerine
31
00:02:25,014 --> 00:02:27,692
katılımlarına ve kamusal alanı katetmelerine imkân veren
32
00:02:27,804 --> 00:02:30,740
teknolojiler ile altyapı
33
00:02:30,860 --> 00:02:34,774
hem özgürlüğümüzün bir parçasıdır,
34
00:02:34,881 --> 00:02:36,602
hem de radikal eşitliği bulabileceğimiz yerdir.
35
00:02:36,850 --> 00:02:39,007
Bunun altını çizmek isterim.
36
00:02:39,384 --> 00:02:42,020
-Selam Judith.
-Selam.
37
00:02:42,543 --> 00:02:45,871
-Judith doğrudan konuya girmeyi sever.
-Afedersiniz.
38
00:02:48,598 --> 00:02:53,573
Sakatlık konusunun
39
00:02:53,737 --> 00:02:59,075
tüm eşitsizlik ve adaletsizlik
sorunlarıyla
40
00:02:59,178 --> 00:03:02,794
nasıl iç içe geçmiş olduğunu
bu kadar belagatli bir şekilde
41
00:03:02,922 --> 00:03:08,975
düşünmemizi sağlamanı takdir ediyorum.
42
00:03:09,648 --> 00:03:15,713
Bulunduğumuz mekânda çok ciddi sorunlar
olduğunu söyleyeyim.
43
00:03:16,013 --> 00:03:21,310
Bence nerede olduğumuzu,
bulunduğumuz mekânı kimlerle paylaştığımızı
44
00:03:21,575 --> 00:03:29,094
ve kimlerle paylaşıyor
olmamız gerektiğini düşünmek için
45
00:03:29,763 --> 00:03:35,553
bir topluluk olarak her bir araya gelişimiz, bir arada bulunma süresi tüm bunları düşünmek için
46
00:03:35,749 --> 00:03:38,810
ne kadar kısa olursa olsun, çok önemli.
47
00:03:38,963 --> 00:03:42,489
Dolayısıyla bence öncelikle
Ohlone toprağında olduğumuzu
48
00:03:42,626 --> 00:03:48,335
ve buranın kolonileştirilmiş bir toprak
olduğunu görmemiz çok önemli ve...
49
00:03:49,523 --> 00:03:51,420
Elbette.
50
00:03:51,570 --> 00:03:54,698
Eğer bulunduğumuz yere ilişkin derin bir algımız varsa
bunu farkederiz.
51
00:03:54,853 --> 00:04:02,913
Mekâna gelince, gerçek şu ki içinde bulunduğumuz mekân erişilebilir değil.
52
00:04:05,409 --> 00:04:12,101
Erişime açık olmayan
birçok mekân, birçok alan olsa da
53
00:04:12,900 --> 00:04:23,996
entelektüel topluluğun,
politik topluluğun işlevini kutlamak,
54
00:04:24,139 --> 00:04:32,934
ırkçılık, kadın düşmanlığı
ve küreselleşme hakkında
55
00:04:33,039 --> 00:04:42,153
tartışmalar yürütebilmemiz için tasarlanmış
bir toplantının
56
00:04:42,881 --> 00:04:47,984
erişilebilir olması gerekir ama değil!
57
00:04:52,840 --> 00:04:58,953
Şu anda içinde bulunduğumuz etkinlikle ilgili bir kulis aktarımı yapmak isterim.
58
00:04:59,107 --> 00:05:03,456
Erişilebilir olmadığı için bu toplantıyı iptal etmemizi isteyenler oldu.
59
00:05:03,585 --> 00:05:09,857
Sertifikalı
işaret dili tercümanlarımız da yok.
60
00:05:11,840 --> 00:05:18,287
Şu anda burada otururken
hayli çelişkili hisler içinde olduğumu söylemeliyim.
61
00:05:19,106 --> 00:05:21,825
Çelişkimin temel nedeni de
62
00:05:22,416 --> 00:05:26,771
tüm bu konuların burada geniş bir bağlam içinde
tartışılmasını gerekli görüyor olmam.
63
00:05:26,927 --> 00:05:30,562
Ayrıca, sizlerin de bu konuları
kendi topluluklarınıza taşımaya
64
00:05:30,746 --> 00:05:33,076
istekli olduğunuza inanıyorum.
65
00:05:33,176 --> 00:05:36,391
Elbette erişebilirlik anlamında
toplumu dönüştürecek
66
00:05:36,689 --> 00:05:45,534
devasa bir harekete ihtiyacımız var
ve bu sadece başlangıç.
67
00:05:46,949 --> 00:05:52,386
Hakkında düşünmemiz istenen
konulara cevap vermeden önce
68
00:05:52,534 --> 00:05:55,558
bunları söylemem gerekiyordu.
69
00:05:57,400 --> 00:06:03,523
Aslına bakarsanız eşitsizlik denen şey hayli soyut.
70
00:06:04,677 --> 00:06:06,924
Eşitsizlik derken neyi kastediyoruz?
71
00:06:07,046 --> 00:06:10,839
Eşitliğin standartlarını
kim belirliyor?
72
00:06:10,954 --> 00:06:16,340
Ayrıca sıklıkla eşitliğin
hâlihazırda var olduğu varsayımıyla
73
00:06:16,893 --> 00:06:22,474
çalışıyor olmamız
beni endişelendiriyor, siz ne düşünürsünüz?
74
00:06:22,700 --> 00:06:26,690
“dâhil edilme” şiarı, bazılarımızın “eşitlik” alanının
75
00:06:26,792 --> 00:06:35,927
dışında bırakılmış olduğu fikri ve
“dâhil olma” zorunluluğu endişe verici.
76
00:06:37,056 --> 00:06:42,412
Tarih boyunca uyumlanmaya mecbur bırakıldığımız türde
77
00:06:42,513 --> 00:06:49,670
bir eşitlik düşüncesine asimile edilmek istediğimi sanmıyorum.
78
00:06:51,456 --> 00:07:01,097
Bilinen o ki demokrasi iyidir. Bana kalırsa demokrasinin iyi bir şey olması gerekir.
79
00:07:01,436 --> 00:07:05,925
Umarım gelecekte demokrasi iyi bir şeye dönüşür.
80
00:07:07,902 --> 00:07:13,661
Demokrasi hakkında düşünürken
kullanma eğilimi gösterdiğimiz yolların
81
00:07:13,768 --> 00:07:16,544
tamamen ırksallaştırılmış olduğu
olgusu beni endişelendiriyor.
82
00:07:16,654 --> 00:07:21,654
Haiti'den hiç bahsetmiyor olduğumuza
dikkat çekmek isterim.
83
00:07:21,766 --> 00:07:28,010
Eşitlik, adalet ve demokrasi anlamında
katedilmiş büyük ilerlemeler
84
00:07:28,181 --> 00:07:35,514
söz konusu olduğunda
Haiti Devrimi’nden asla bahsetmedik.
85
00:07:35,989 --> 00:07:38,072
Bahsetmiş olsak, ırkçılık
86
00:07:38,184 --> 00:07:42,607
ve kadın düşmanlığı konusundan
bahsetmemiz gerekirdi.
87
00:07:45,420 --> 00:07:47,318
Buyrun , hoş geldiniz.
88
00:07:53,871 --> 00:07:55,199
Teşekkürler.
89
00:08:07,965 --> 00:08:14,614
Çok teşekkürler ve bu toplantıya
katıldığınız için de teşekkür ederim.
90
00:08:16,551 --> 00:08:24,128
İçeriye giremediği için dışarıda bekleyen sağır ve kimi diğer sakat, renkli insanlar olduğunu
91
00:08:24,732 --> 00:08:26,232
bilmenizi istiyorum.
92
00:08:26,322 --> 00:08:29,093
Bu toplantıya erişimleri yok.
Bunu bilmenizi istedik.
93
00:08:29,327 --> 00:08:31,853
Gelmeleri engelleniyor.
94
00:08:32,040 --> 00:08:34,191
Tercüme etmemize yardım etmek için
geldiğini sanmıştım.
95
00:08:34,293 --> 00:08:36,158
Bilmenizi isterim ki...
96
00:08:36,308 --> 00:08:38,251
Tamam., şey için geldi sandım.
Anladım.
97
00:08:38,348 --> 00:08:41,384
Bu toplantıya erişimi olmayan
insanlar var.
98
00:08:41,923 --> 00:08:45,542
Yani dışarıda gelmeleri engellenen
sağır insanlar mı var?
99
00:08:50,150 --> 00:08:52,324
Bir tercüman getireceğini sandım.
100
00:09:07,415 --> 00:09:10,602
Konuştuklarınızı işitmiyorum. Ben sağırım.
101
00:09:12,695 --> 00:09:18,316
San Francisco, Körfez Bölgesi’nde bu konuyla ilgili....
102
00:09:18,492 --> 00:09:22,397
Hayatım boyunca bu mücadele alanının içindeydim.
103
00:09:22,895 --> 00:09:25,146
Erişimin şu ya da bu şekilde sağlanması gerekir.
104
00:09:25,239 --> 00:09:28,999
Bu salona erişimi olmayan çok sayıda insan var.
Bunu bilmenizi istedim.
105
00:09:31,667 --> 00:09:36,674
Burada olmanız bizi mutlu ediyor.
Sizi izlemek istedik ama yapamıyoruz.
106
00:09:36,809 --> 00:09:38,416
Bunu bilmenizi istedim.
107
00:09:38,521 --> 00:09:41,097
Dışarı, kendi topluluğumun yanına gidiyorum. Teşekkür ederim.
108
00:09:41,197 --> 00:09:43,810
Sorabilir misin, dışarıda herhangi biri...
109
00:09:50,712 --> 00:09:55,314
Sağır bireyleri içeri davet etmeliyiz ve bu konuyu tartışmalıyız.
110
00:09:55,436 --> 00:09:57,399
Bence de insanları içeri davet etmeliyiz.
111
00:10:39,617 --> 00:10:42,372
-Onu tanıyor musun?
-Organizatörlerden biri.
112
00:10:53,699 --> 00:10:55,669
Evet, evet, Peter ama...
113
00:10:58,142 --> 00:11:02,102
Bu, organizatörlerin... ayrıca belediye meclisine ayıplar olsun.
114
00:11:02,203 --> 00:11:04,904
-Evet.
-Belediye meclisine ayıplar olsun.
115
00:11:05,027 --> 00:11:06,012
Evet.
116
00:11:06,094 --> 00:11:09,202
Başka bir mekânda da
toplanıyor olabilirdik.
117
00:11:55,802 --> 00:11:57,661
Tamam.
118
00:12:00,123 --> 00:12:02,456
Peki, Angela ve Judith...
119
00:12:02,592 --> 00:12:10,831
Dışarıda içeri girememiş kimse var mı
bilmek istiyorum. Varsa lütfen gidip...
120
00:12:10,943 --> 00:12:16,867
Ayrıca dışarıda bize yardım edebilecek işaret
dili tercümanları var mı bakar mısın?
121
00:12:17,330 --> 00:12:22,486
Vaziyetimiz buyken sertifikalı ya da sertifikasız bir tercüman
olmasının önemi yok bence.
122
00:12:28,910 --> 00:12:31,758
Asistanı az önce dışarı çıktı...
123
00:12:40,954 --> 00:12:43,973
Oturma ihtiyacı duyan herkese
yer bulundu mu?
124
00:12:48,175 --> 00:12:51,911
Binadaki tüm engellileri bu salona giriş yapmaları
için davet ettik.
125
00:12:52,809 --> 00:12:54,911
-Bunu yaptığımıza emin olabilirsiniz.
-Peki.
126
00:12:55,014 --> 00:13:00,713
Onlara, doğruca sıranın başına geçmelerini söyledik.
127
00:13:00,972 --> 00:13:03,955
Tamam. Pekâlâ.
128
00:13:05,819 --> 00:13:10,140
Diğer sorun; işitme engelli konuklar için bir çözüm sunulamamış olması....
129
00:13:10,294 --> 00:13:15,923
Sertifikalı bir işaret dili
tercümanının olmaması sorunu var...
130
00:13:16,160 --> 00:13:18,795
Haklısınız. . Salı günü
tüm dikkatimizi bu konuya verdik
131
00:13:18,936 --> 00:13:21,419
ve elimizden geldiğince
tercüman bulmaya çalıştık.
132
00:13:21,516 --> 00:13:25,799
İki tercümanla anlaştık, onlardan biri bugün zahmet edip gelmedi.
133
00:13:26,601 --> 00:13:28,358
Anlatabiliyor muyum? Gelmedi.
134
00:13:28,934 --> 00:13:31,856
-Benim hatam mı? Öyle herhâlde.
-Evet ama savunmaya geçmeyelim.
135
00:13:31,942 --> 00:13:34,790
-Çözüme götürecek yapıcı bir yol bulalım.
-Doğru.
136
00:13:41,885 --> 00:13:46,455
Tamam, peki... Tamam.
137
00:13:58,396 --> 00:14:00,037
Bu doğru.
138
00:14:09,240 --> 00:14:15,428
Bence hatayı sahiplenmek gerek.
Angela'nın da dediği gibi
139
00:14:15,616 --> 00:14:19,455
bu anı bir şeyleri değiştirecek
hâle getirmeliyiz...
140
00:14:19,544 --> 00:14:20,929
Şu anda yapabileceklerimiz
sınırlı ama bence
141
00:14:21,024 --> 00:14:24,471
bunun gelecekte farklı olmasını
sağlayacak şekilde organize olmalı
142
00:14:24,565 --> 00:14:27,780
ve mevzuyu ortaya potansiyel bir değişim olarak koymalıyız.
143
00:14:27,913 --> 00:14:31,633
Umarım buradaki diyaloğu mümkün olduğunca
144
00:14:31,745 --> 00:14:35,602
edimlerimizi yeniden yönlendirerek
oluşturacağımız başka tür bir geleceğe
145
00:14:35,692 --> 00:14:38,243
yönlendirebiliriz.
146
00:14:38,808 --> 00:14:45,485
Şu anda yapabileceğimiz bu
ve umarım bir tercüman gelip
147
00:14:45,571 --> 00:14:50,918
mevcut sorunlarımızdan en azından bir tanesini çözmemize
yardımcı olabilir.
148
00:14:52,887 --> 00:14:55,437
Ne var ki hepimiz burada toplandık
149
00:14:55,575 --> 00:15:02,426
ve kesinlikle çok zor şartlar altında
çalışıyoruz.
150
00:15:03,014 --> 00:15:12,315
Bence tüm kısıtlamaların içinde ve
onlarla çalışmayı öğrenmek çok önemli.
151
00:15:12,458 --> 00:15:16,972
Konuşmaya devam etmek,
bu mekânın erişim sorununu
152
00:15:17,084 --> 00:15:22,992
bir kenara bıraktığımız
anlamına gelmemeli.
153
00:15:23,794 --> 00:15:34,268
Feminizm, Judith Butler'dan
öğrendiğim türde feminizm...
154
00:15:34,534 --> 00:15:37,365
Ah.
155
00:15:39,685 --> 00:15:42,701
ırkçılıkla mücadele eden hak savunucularını kucaklayan,
156
00:15:42,851 --> 00:15:52,820
vatansız insanların maruz kaldığı kayda geçmeyen
saldırılara
157
00:15:52,917 --> 00:15:55,746
meydan okuyan türde bir feminizm,
158
00:15:55,848 --> 00:16:00,126
illa bir tarafı ya da diğerini
seçmek zorunda kalmadan
159
00:16:00,214 --> 00:16:07,103
tezatların kalbinde çalışmamıza
izin veren geniş bir feminizm anlayışıdır.
160
00:16:07,211 --> 00:16:12,878
Bu yüzden sizleri mekânın
erişilebilirliği konusundaki sorunların
161
00:16:13,000 --> 00:16:24,599
getirdiği derin sıkıntı hissiyatını
tecrübe ederken
162
00:16:25,104 --> 00:16:29,800
aynı zamanda sorunlara çözüm bulmamıza yardım edeceğini umduğum türde
163
00:16:29,941 --> 00:16:33,009
bir diyaloğa girmek için çaba sarfetmeye davet ediyorum.
164
00:16:33,110 --> 00:16:35,818
Sizler bu olanlar konusunda ne düşünüyorsunuz
bilmiyorum.
165
00:16:36,088 --> 00:16:37,908
Tamam.
166
00:16:42,259 --> 00:16:45,177
-Sen ne düşünüyorsun Judith?
-Tamam.
167
00:16:46,065 --> 00:16:50,634
Başlangı��ta hızla konuya girdim, şunu şimdi belirteyim:
168
00:16:50,730 --> 00:16:54,534
herkes gibi ben de Angela'yla
burada olmaktan onur duyuyorum.
169
00:16:54,642 --> 00:16:59,042
Çok uzun zamandır ondan öğreniyorum.
170
00:16:59,173 --> 00:17:03,575
Her defasında sarsıyor beni, yeni yollarla düşünmemi sağlıyor.
171
00:17:03,686 --> 00:17:08,017
Asla kolay bir geçiş olmuyor benim için.
“Şunu anlamalıyım herhâlde”
“Yok o değilmiş”.
172
00:17:08,557 --> 00:17:12,478
Beni daima şaşırtıp yeni yollarla düşünmemi sağlıyor.
173
00:17:13,066 --> 00:17:20,284
Buraya gelirken aklımda üç konu vardı. Bunlardan biri...
174
00:17:20,458 --> 00:17:27,555
Yıllardır lezbiyen, gey, queer ve trans
hareketi içinde çalışmış biri olarak,
175
00:17:27,792 --> 00:17:32,972
kimileri gibi ben de
lezbiyen ve gey komünitelerine içkin
176
00:17:33,067 --> 00:17:37,171
Eşitlik Yasası ve Eşitlik Hareketi
hakkında karmaşık duygulara sahiptim.
177
00:17:37,266 --> 00:17:41,033
“Lezbiyen ve gey” olarak adlandırıyorum
çünkü
178
00:17:41,137 --> 00:17:45,992
evlilik hakkı kazanımı için çaba sarfeden hareket bu komünitelerden oluşuyordu.
179
00:17:46,100 --> 00:17:49,583
Eşitlik, gey evlilik hakkıyla imlendiğinde
180
00:17:49,699 --> 00:17:53,403
eşitlik kavramına ne olur diye
düşünüyordum.
181
00:17:53,811 --> 00:17:57,934
Elbette söz konusu bireylerin çoğu
birlikte mülk sahibi olmak
182
00:17:58,024 --> 00:18:01,162
ya da farklılıklarıyla, orta sınıfın bir vatandaşı olarak kabul görmek
183
00:18:01,265 --> 00:18:04,214
ve ilişkilerinin
tıpkı heteroseksüel insanlarınki gibi
184
00:18:04,320 --> 00:18:18,559
tanınmasını, aynı kabulü görmesini istiyorlardı. Bunlar olurken
185
00:18:18,958 --> 00:18:26,061
ikili ilişki ve mahremiyetle ilgili deneylere girişmiş
ve yenilikler ortaya koymuş
186
00:18:26,152 --> 00:18:32,814
radikal birlikteliklerin
arka plana atılmasına tanık oldum.
187
00:18:32,908 --> 00:18:36,706
Mülkiyetin, ,
özgürlük ve eşitlik fikrinin
188
00:18:36,825 --> 00:18:39,793
merkezine oturtuluşunu izledim.
189
00:18:39,888 --> 00:18:44,512
Devlet tarafından tanınmanın,
arzu nesnesi hâline gelmesini izledim.
190
00:18:45,237 --> 00:18:48,122
Hangi “devlet”?
Arzuladığımız bu tür bir tanınma mı?
191
00:18:48,246 --> 00:18:51,817
Bu tanınmanın bedeli ne olacak
diye düşündüm.
192
00:18:51,913 --> 00:18:54,010
Kimse bunu sormuyordu...
Daha doğrusu soranlar vardı da
193
00:18:54,110 --> 00:18:56,595
soru ana akıma dâhil değildi.
194
00:18:56,688 --> 00:19:00,243
Bence ağırlıklı olarak
beyaz bir hareketti.
195
00:19:00,353 --> 00:19:03,705
Eşitlikten söz edilirken,
196
00:19:03,833 --> 00:19:06,582
yeni bir eşitlik söylemi
inşa olurken
197
00:19:06,689 --> 00:19:10,087
bir diğer gelenek olan
ırk eşitliği mücadelesinin
198
00:19:10,200 --> 00:19:13,427
silindiğini
ya da arka plana atıldığını gördüm.
199
00:19:13,507 --> 00:19:15,608
Yani Angela’nın “eşitlikten bahsederken
ne demek istiyoruz?” diye sorması gibi,
200
00:19:15,703 --> 00:19:18,128
bana öyle geliyor ki eşitlik söylemini kimin
hangi amaç için kullandığını
201
00:19:18,240 --> 00:19:21,249
ve bu kullanımın tarihi ne yönde seferber ettiğini
202
00:19:21,358 --> 00:19:23,608
ya da bir tarihi nasıl sildiğini
sormalıyız.
203
00:19:23,707 --> 00:19:28,122
Bu söylemin bir ya da diğer kullanımında kurulan
ittifaklar neler?
204
00:19:28,225 --> 00:19:33,334
Mevzu evlilikse elbette, isteyen herkes evlenebilmeli.
205
00:19:33,432 --> 00:19:38,152
Şahsen neden sadece bir kişiyle
evlenilebildiğini anlamıyorum ama OK!.
206
00:19:39,549 --> 00:19:44,340
Evliliğe karşı değilim. Dahası, bu bir haksa
207
00:19:44,425 --> 00:19:48,419
gey ve lezbiyen bireylere de tanınmak zorunda! Bunun sorgulanacak bir yanı yok.
208
00:19:48,541 --> 00:19:50,932
Radikal eleştirinin öne sürdüğü gibi
209
00:19:51,077 --> 00:19:56,003
evliliğin mülkiyet ilişkileriyle iç içe geçtiği düzlemde
210
00:19:56,128 --> 00:20:03,782
ekonomi politiği, iktidar analizlerini
211
00:20:03,944 --> 00:20:06,743
ve aslında diğer eşitlik mücadelesi
geleneklerini
212
00:20:06,850 --> 00:20:10,066
neredeyse bir kenara bırakıyoruz.
213
00:20:10,169 --> 00:20:13,932
Siyah Canlar Önemlidir
hareketini -ki hâlâ sürüyor-
214
00:20:14,034 --> 00:20:18,676
eşitlik sorununun
bir kenarına bırakmış oluyoruz.
215
00:20:18,815 --> 00:20:22,393
Bu ve diğer hareketler birbirleriyle etkileşiyor mu mesela?
Görünüşe göre, hayır.
216
00:20:27,422 --> 00:20:30,505
Bilmem, bu konuyu konuşmak ister misin?
217
00:20:31,061 --> 00:20:38,911
Evet. Düşünüyorum da daima bir tür asimilasyon öne sürülüyor.
218
00:20:40,343 --> 00:20:43,849
Neden başat yöntemlerin ve
standartların belirlediği
219
00:20:44,012 --> 00:20:52,480
seviyeye yükselmekle yükümlü olduğumuzu varsayıyoruz?
220
00:20:54,080 --> 00:21:01,633
Yani evet, Evlilik Eşitliği Yasası’nı
çok kararsız bir şekilde destekledim...
221
00:21:01,777 --> 00:21:06,541
Ama senin de işaret ettiğin gibi
222
00:21:06,717 --> 00:21:11,370
aynı zamanda bunun eleştirisini de
üretmenin bir yolu olmalı.
223
00:21:11,511 --> 00:21:19,874
Problem insanların...
Sesim yeterince yüksek değil mi? Peki.
224
00:21:20,577 --> 00:21:23,560
O halde böyle tutayım.
225
00:21:29,165 --> 00:21:44,366
Yani asıl problem insanların
evliliğin heteronormatif standartlarının
226
00:21:44,473 --> 00:21:52,545
var olan yegâne standartlar olduğunu
varsayması değildi,
227
00:21:52,649 --> 00:21:59,867
ciddi bir eleştiriye
girişme konusundaki isteksizlikti.
228
00:22:00,219 --> 00:22:02,843
Şu niçin mümkün olmuyor mesela?
229
00:22:02,960 --> 00:22:08,702
Evlenmek ve aynı zamanda evliliğin kahrolası bir kurum olduğunun farkında olmak...
230
00:22:08,809 --> 00:22:10,341
Özür dilerim,
bir belediye meclisi salonundayım.
231
00:22:10,965 --> 00:22:13,314
“Belediye Meclisi”nin salonundayız.
232
00:22:13,420 --> 00:22:17,963
“Bu evlilik ne biçim bir kurumdur”
neden diyemiyoruz yahu?
233
00:22:18,108 --> 00:22:26,211
Mülk temelli, mülkiyet temelli,
mülkiyet mirası temelli bir kurumdur.
234
00:22:26,297 --> 00:22:29,329
Bence buradaki asıl sorun mülkiyet.
235
00:22:29,406 --> 00:22:32,278
-Evet.
-Bence kapitalizmden bahsetmeden
236
00:22:32,419 --> 00:22:37,219
eşitsizlik ya da eşitlik hakkında
esaslı bir diyalog başlatmak
237
00:22:37,305 --> 00:22:42,556
bu yüzden imkânsız.
238
00:22:43,045 --> 00:22:46,390
-Evet.
-Kapitalizmden bahsetmeden olmaz.
239
00:22:51,017 --> 00:22:55,886
Ve elbette kapitalizmden bahsedip
ırkçılıktan bahsetmek istemeyenler var.
240
00:22:55,999 --> 00:22:57,143
Evet.
241
00:22:57,263 --> 00:22:58,983
Ya da kadın düşmanlığından
bahsetmek istemeyenler
242
00:22:59,066 --> 00:23:03,417
veya homofobiden veya diğer sorunlardan
bahsetmek istemeyenler var.
243
00:23:03,518 --> 00:23:08,797
Son dönemde hem aktivistler
hem de akademisyenler
244
00:23:08,895 --> 00:23:13,138
bu sorunlardan birlikte bahsetmenin
245
00:23:13,236 --> 00:23:20,126
mümkün olduğunu, ve aynı zamanda bunun önemli olduğunu tecrübe ettiler.
246
00:23:21,644 --> 00:23:24,399
Bu noktada yaygın olarak kullanılan terim,
“kesişimsellik”.
247
00:23:24,492 --> 00:23:28,529
Bundan bahsetmek için kullanılacak
en iyi terim bu mu bilmiyorum
248
00:23:28,636 --> 00:23:35,544
ama demokrasi hakkında
bir diyalog yürütmek için
249
00:23:35,649 --> 00:23:40,389
ırkçılığı konunun dışında bırakmaya
gerek yok.
250
00:23:40,504 --> 00:23:47,457
Şu anki problemlerden biri
bence Demokratların...
251
00:23:47,557 --> 00:23:56,259
“Demokratlar” derken belirli bir siyasi
partinin üyelerinden bahsediyorum.
252
00:23:57,777 --> 00:24:02,284
Seçimlerin kaybedilmesinin nedeninin
253
00:24:02,870 --> 00:24:10,099
kendilerinin “kimlik politikası” olarak
tanımladıkları şey olduğunu varsayıyorlar.
254
00:24:10,201 --> 00:24:11,527
Evet, evet.
255
00:24:11,628 --> 00:24:15,185
-Ne demezsin... Nedeni kesinlikle bu.
-Evet.
256
00:24:16,654 --> 00:24:20,953
Bu yüzden kalkıp “kimlik politikasını bir kenara bırakalım”
diyorlar.
257
00:24:21,034 --> 00:24:25,702
Bu da “demokrasiye dair konuşulması gereken
tüm sorunları unutalım” demek oluyor.
258
00:24:25,779 --> 00:24:27,293
-Evet.
-Değil mi?
259
00:24:27,395 --> 00:24:30,887
Sadece... “İşçi sınıfından
bahsetmemiz gerek” diyorlar.
260
00:24:30,979 --> 00:24:33,190
Tabii ki işçi sınıfından
bahsetmemiz gerek!
261
00:24:33,284 --> 00:24:36,148
Her zaman işçi sınıfından
bahsetmemiz gerekiyordu!
262
00:24:36,389 --> 00:24:45,569
Varsayım şu ki işçi sınıfı beyaz ve yalnızca
erkeklerden ibaret.
263
00:24:46,245 --> 00:24:49,619
İnsanlar nasıl
hâlâ böyle düşünebiliyor anlamıyorum...
264
00:24:49,705 --> 00:24:51,612
-Basbayağı böyle düşünüyorlar.
265
00:24:51,715 --> 00:24:53,735
Tam da bu yüzden ideoloji,
kişinin
266
00:24:53,820 --> 00:24:59,349
gerçeklikle arasında var olduğunu
hayal ettiği bir ilişki olmaktan ibaret aslında.
267
00:24:59,566 --> 00:25:02,399
Bu konuyu açalım
çünkü senin öne sürdüğün hususlardan biri
268
00:25:02,498 --> 00:25:05,859
henüz eşitliğin ne demek olduğunu,
bilmiyor olduğumuz, değil mi?
269
00:25:05,956 --> 00:25:09,936
Yani yerleşik eşitlik fikirlerini
reddetmemizi istiyorsun.
270
00:25:10,055 --> 00:25:14,776
Var olan bir eşitlik çerçevesine
uyum sağlamayı, onu onaylamayı
271
00:25:14,879 --> 00:25:19,104
ya da o çerçeve içinde asimile olmayı reddetmemizi
istiyorsun çünkü “eşitlik hakkında
272
00:25:19,225 --> 00:25:23,042
düşünülmesi gereken radikal şekillerde
henüz düşünülmedi” diyorsun.
273
00:25:23,141 --> 00:25:26,244
Bu belki de eşitliği
hayal etmemiz,
274
00:25:26,373 --> 00:25:29,201
onu yeniden ve
275
00:25:29,303 --> 00:25:31,868
ilk kez düşünüyormuşcasına alımlamaya
276
00:25:31,976 --> 00:25:34,747
olanak veren, deyim yerindeyse,
“düşünme idmanları”
277
00:25:34,863 --> 00:25:38,285
yapmamız gerektiği anlamına geliyor.
278
00:25:38,386 --> 00:25:40,592
Mevcut düşünsel çerçevelere
baktığımızda
279
00:25:40,694 --> 00:25:43,557
sıklıkla bazı toplumların
ya da insan varoluşunun
280
00:25:43,661 --> 00:25:47,245
bazı boyutlarının bütünüyle
söz konusu çerçevenin dışında bırakıldığını görüyoruz.
281
00:25:47,351 --> 00:25:52,041
Mesela şu anda tehlikede olan
282
00:25:52,172 --> 00:25:57,978
Siyah Canlar Önemlidir hareketi...
283
00:25:58,077 --> 00:25:59,922
Bazı yerlerde yasa dışı ilan ediliyor
284
00:26:00,041 --> 00:26:03,024
ve bazı kötücül hukuki çabaların
kazandığı ivme yüzünden
285
00:26:03,162 --> 00:26:10,353
daha da büyük çaplı bir şekilde
mücrimleştirilme tehlikesi var.
286
00:26:11,593 --> 00:26:15,590
Başlangıçtan bu yana ısrarla
287
00:26:15,702 --> 00:26:20,854
eşitliği, insan yaşamının değeri konusunda eşitliği, ileri sürüyor.
288
00:26:20,956 --> 00:26:24,218
Eşitliğin soyut manâda ne olduğunu biliyoruz.
289
00:26:24,303 --> 00:26:26,381
"Tüm hayatlar eşittir”, tabii, illa ki öyledir.
290
00:26:26,485 --> 00:26:30,439
Malum, bu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nde ve anayasada yer alır.
291
00:26:30,550 --> 00:26:32,090
Ama bu ülkede...
292
00:26:32,208 --> 00:26:34,482
-Bu arada “Tüm âdemoğlu eşittir” deniyor.
-Tüm âdemoğlu, “âdemoğlu”.
293
00:26:34,586 --> 00:26:36,744
-Sana bunu hatırlatmam gerek.
-Doğru ya “âdemoğlu".
294
00:26:36,894 --> 00:26:41,271
Bildiğimiz üzere, “tüm âdemoğlu”ndakine benzer
295
00:26:41,395 --> 00:26:43,748
evrenselleştirmeler her zaman,
296
00:26:43,871 --> 00:26:48,803
cinsiyet, ırk gibi kimilerine mahsus
köklü ayrıcalıkları içinde taşır, değil mi?
297
00:26:48,906 --> 00:26:53,436
Bu tür bir varsayım yüzünden silinmiş
298
00:26:53,556 --> 00:26:59,374
hatta silinmeye devam edilen yerli halklar var.
299
00:26:59,564 --> 00:27:02,509
O zaman şunu sormalıyız:
Geniş, kapsayıcı olması,
300
00:27:02,656 --> 00:27:08,732
kimsenin feda edilmemesi
ne anlama gelirdi?
301
00:27:09,019 --> 00:27:15,652
Bana kalırsa “kesişimsellik” derken kimsenin feda edilmediği,
302
00:27:15,758 --> 00:27:21,115
herkesi kapsayan bir analizi ve toplumsal hareketi
hayal etmeye çalışıyoruz.
303
00:27:21,230 --> 00:27:23,349
Ekonomi politikten söz ederken ırk konusunu dışarıda bırakmıyoruz.
304
00:27:23,456 --> 00:27:26,148
Cinsiyet çalışmalarında
cinselliği kapsam dışı bırakmıyoruz , değil mi?
305
00:27:26,264 --> 00:27:27,866
Bunu yapmıyoruz.
306
00:27:28,230 --> 00:27:33,324
Bu aynı zamanda tüm yapının
dönüştürülmesi gerekecek demek oluyor.
307
00:27:33,431 --> 00:27:36,800
Bence şu ana dek yaşadığımız problem,
308
00:27:36,916 --> 00:27:43,448
kapsayıcılık,
çeşitlilik ve bunlar gibi mevhumların
309
00:27:43,547 --> 00:27:50,879
sabit, değişmez bir düşünsel
çerçeveye atıfta bulunduğunu
310
00:27:50,982 --> 00:27:53,307
varsayıyor olmamız.
-Evet.
311
00:27:53,427 --> 00:28:00,665
Dolayısıyla şunu yapıyor oluyoruz: ırkçı bir toplumu
312
00:28:00,839 --> 00:28:04,548
Latin ya da siyah bireyleri dâhil ederek kapsayıcı hâle getirmeye çalışıyoruz
313
00:28:04,681 --> 00:28:07,708
ama bu toplum hali hazırda ırkçı bir toplum.
-Evet.
314
00:28:07,815 --> 00:28:11,590
Ya da kadın düşmanı bir toplumu
kapsayıcı hâle getirmeye çalışıyoruz.
315
00:28:11,702 --> 00:28:14,040
-Evet.
-Kadınların dahil edilmesine çalışarak yani.
316
00:28:14,142 --> 00:28:15,613
Evet, tamamen öyle.
317
00:28:15,763 --> 00:28:22,186
Ceza hakkında düşünürken
karşı karşıya kaldığımız ikilem de bu.
318
00:28:22,287 --> 00:28:33,258
Bu yüzden sadece cezalandırma sistemini
değil toplumu yeniden hayal ederken
319
00:28:33,351 --> 00:28:40,542
hapishanelerin lağvedilmesinin
hayati olduğunu düşünüyorum.
320
00:28:40,635 --> 00:28:49,635
Hapishane kurumunun Amerika'daki ve
dünyadaki uzun tarihine bakınca...
321
00:28:49,751 --> 00:28:52,740
Aslında dünyanın geri kalanına
322
00:28:52,857 --> 00:28:57,958
cezalandırma amaçlı hapis sistemi konusunda model olan Amerika'dır...
323
00:28:58,063 --> 00:29:04,074
Ne talihsizdir ki
hapishane demokrasinin önemli bir öğesi kabul edilir
324
00:29:05,425 --> 00:29:12,623
çünkü hapishanenin
en temel demokratik kurumlardan biri olduğuna inanılır.
325
00:29:12,948 --> 00:29:14,834
Bunu ayrıca konuşabiliriz dilerseniz ama...
326
00:29:16,613 --> 00:29:25,964
Peki, neden on yıllardır, yüzyıllardır
327
00:29:26,178 --> 00:29:32,163
daha iyi hapishaneler inşa etmek için
çaba gösterildi?
328
00:29:33,471 --> 00:29:38,079
Ve neden bu çabalar süreklilik arzediyor?
329
00:29:38,306 --> 00:29:45,515
Daha iyi cezalandırma sistemi,
daha iyi hapsetme teknikleri,
330
00:29:45,861 --> 00:29:56,605
daha iyi stratejiler
sadece daha baskıcı, daha ırkçı,
331
00:29:57,355 --> 00:30:04,829
hapsetme yaklaşımlarının semirmesine yol açtı.
332
00:30:05,001 --> 00:30:08,694
İşe yaramadı.
Şu anda
333
00:30:08,973 --> 00:30:19,536
'70'lerdeki Attica İsyanı’ndan bu yana tutuklu insan sayısı
en yüksek seviyeye çıktı.
334
00:30:19,689 --> 00:30:23,473
Dünyanın hapsedilmiş nüfusunun
yüzde yirmi beşinin
335
00:30:23,598 --> 00:30:29,475
ve dünyadaki tutuklu kadınların
üçte birinin
336
00:30:29,592 --> 00:30:35,940
Amerika'daki hapishanelerde tutulduğu
gerçeği hakkında
337
00:30:36,040 --> 00:30:40,012
bir şey yapmak gerektiği aşikâr.
338
00:30:40,111 --> 00:30:44,022
Tüm gezegendeki hapsedilen kadınların
üçte birinden söz ediyorum
339
00:30:46,126 --> 00:30:48,900
ama tedavüldeki soru hâlâ şu:
340
00:30:49,034 --> 00:30:51,675
"Mevcut sistemi nasıl
daha iyi hâle getirebiliriz”?
341
00:30:52,132 --> 00:30:54,774
“İçlerinden bazılarını nasıl salıverebiliriz”?
342
00:30:54,884 --> 00:30:59,973
"Toplu hapsetmek yerine bir başka yol...?
343
00:31:00,080 --> 00:31:05,191
Toplu hapsetmenin tersi ne olacaksa artık! “Seçici hapsetme” mi? Bilmiyorum.
344
00:31:06,081 --> 00:31:12,926
Herneyse, tedavüldeki sorular bunlar. Öte yandan, değişim
bizi radikal şekilde düşünmeye,
345
00:31:13,057 --> 00:31:15,492
mevcut çerçevenin dışında düşünmeye,
tamamen farklı,
346
00:31:15,590 --> 00:31:20,945
yeni bir şey düşünmeye itiyor.
347
00:31:27,838 --> 00:31:33,406
Analizlerinde bizim için çok önemli olan
hususlardan biri;
348
00:31:33,513 --> 00:31:38,897
tutuklu renkli insanların sayısına bakınca,
349
00:31:39,033 --> 00:31:42,965
hapishane sisteminin bir anlamda
bu ülkedeki kölecilik mirasını
350
00:31:43,099 --> 00:31:45,676
devam ettiriyor olması.
Bu da söz konusu bireylerin oy verme haklarından,
351
00:31:45,806 --> 00:31:49,704
toplum içinde vatandaş olarak
iş görme yetisinden,
352
00:31:49,824 --> 00:31:52,671
herhangi bir şekilde
topluma katılmaktan
353
00:31:52,786 --> 00:31:55,773
alıkoyuldukları anlamına geliyor.
354
00:31:55,877 --> 00:32:00,018
Yani “kölelerin” kazanılmış
vatandaşlık hakları
355
00:32:00,147 --> 00:32:04,814
hapsedilme yoluyla
neredeyse tersine çevriliyor.
356
00:32:04,922 --> 00:32:07,735
Hapsedilmek,
birçok siyah ve kahverengi insan için
357
00:32:07,854 --> 00:32:14,986
oy kullanma hakkının
yok edilmesi demek oluyor.
358
00:32:15,463 --> 00:32:21,067
Bence bunun
sistematik ve kurumsallaşmış
359
00:32:21,181 --> 00:32:23,115
eşitsizliğin parçası
olduğunu düşünmekle mükellefiz.
360
00:32:23,213 --> 00:32:26,801
Merak ediyorum, kapitalizmi
göz önünde bulundurmak hakkında
361
00:32:26,968 --> 00:32:31,793
erken dönem çalışmalarında söylediklerinle bunun
arasında bağ kurabilir miyiz?
362
00:32:31,885 --> 00:32:34,221
İkisini nasıl bir araya getiriyorsun?
Bir araya getirdiğini biliyorum.
363
00:32:35,586 --> 00:32:39,368
-Tamam, madem bundan bahsetmemi istiyorsun ...
-Evet.
364
00:32:44,107 --> 00:32:48,224
Öncelikle kapitalizm...
365
00:32:48,338 --> 00:32:53,950
Cedric Robinson'un
ırksal kapitalizm kavramını beğeniyorum.
366
00:32:54,051 --> 00:32:57,982
Kapitalizm
her zaman ırksal kapitalizm oldu.
367
00:32:58,082 --> 00:33:08,711
Kölelik düzeni, sömürgecilik olmasaydı
kapitalizm bugün olduğu gibi
368
00:33:08,840 --> 00:33:15,557
ekonomik bir kurum, global bir
ekonomik kurum olmazdı.
369
00:33:16,547 --> 00:33:24,229
Her nasılsa bunların bağlantısız konular
olduğunu düşünüyoruz ama öyle değiller.
370
00:33:25,738 --> 00:33:32,361
Ve antrparantez,
çoğu insanın, örneğin Bernie Sanders gibi birinin,
371
00:33:32,502 --> 00:33:43,328
öne sürdüğü kapitalizm eleştirisine ırk analizini
katmakta yaşadığı zorluğu düşünüyorum
372
00:33:43,595 --> 00:33:50,525
ki ihtiyacımız olan bu, tam olarak buydu.,
373
00:33:50,647 --> 00:33:53,578
-Evet.
-Öylesi çok daha iyi olurdu.
374
00:33:54,950 --> 00:33:59,631
Yine ikincil bir baskı...
ırk ikincil bir baskı yolu.
375
00:33:59,742 --> 00:34:01,285
Evet…
376
00:34:01,461 --> 00:34:08,792
Elizabeth Spelman geldi aklıma.
Onunla "Ve" meselesi hakkında sohbet etmiştik.
377
00:34:08,898 --> 00:34:10,342
-Hatırlar mısın...
-Evet, hatırlıyorum.
378
00:34:10,473 --> 00:34:12,653
Tabii, senden kaçmaz.
379
00:34:12,766 --> 00:34:16,070
Bir şeyi alıp, öyle
bir anda ekleyemezsin.
380
00:34:16,216 --> 00:34:19,464
Birilerini “dahil ederek” bu
sorunun çözüldüğünü varsayamazsın.
381
00:34:19,576 --> 00:34:31,300
Siyahları sisteme dahil ederek
onlardan bir Dick Parsons elde edemezsin.
382
00:34:31,566 --> 00:34:36,701
Dünyanın en varlıklı adamlarından
biri değildi Dick Parsons ama şeyin...
383
00:34:36,800 --> 00:34:39,804
Neydi? Time Warner-AOL'un yöneticisiydi.
384
00:34:39,902 --> 00:34:47,095
Dışlanmışları mevcut sisteme dahil edip
385
00:34:47,242 --> 00:34:54,639
kayda değer bir değişim yaşanacağını
varsayamazsın.
386
00:34:55,352 --> 00:35:01,173
Her şey her zaman olduğu gibi devam eder.
387
00:35:01,305 --> 00:35:12,506
İşte, “çeşitlilik” nosyonunu bu yüzden severim.
388
00:35:12,644 --> 00:35:15,989
Farklılık temellidir ancak
389
00:35:16,122 --> 00:35:21,350
farkları öne sürmez.
390
00:35:21,475 --> 00:35:26,332
Tüm bu sebeplerle köleciliğin son derece güncel olduğunu
391
00:35:26,436 --> 00:35:33,047
görmemiz gerekir.
Bugün kölelik düzeninin öte yaşamının içindeyiz.
392
00:35:34,034 --> 00:35:38,154
Irkçılığın, sosyo politik,
393
00:35:38,261 --> 00:35:45,155
ekonomik yapılarda
ve bu ülkenin kolektif ruhunda
394
00:35:45,276 --> 00:35:50,236
merkezi bir yeri olduğunu
açıklamak için çaba gösteriliyorsa da
395
00:35:50,416 --> 00:35:53,229
bu konuya hiç değinilmedi.
396
00:35:53,327 --> 00:35:58,149
Bu yüzden
köleciliğin güncel tezahürleriyle karşı karşıyayız.
397
00:35:58,265 --> 00:36:04,661
Elizabeth Alexander'ın da
işaret ettiği gibi,
398
00:36:04,757 --> 00:36:09,475
bu yüzden günümüzde, 21. yüzyılda
hapishanelerde,
399
00:36:09,600 --> 00:36:14,348
ceza hukuku sisteminin
kontrolü altındaki siyah erkek sayısı
400
00:36:14,455 --> 00:36:22,755
1850'deki köle sayısından daha fazla.
Bu, göstergelerden biridir..
401
00:36:24,123 --> 00:36:31,875
Hâlâ kölecilikle yaşıyoruz ve
bu sadece hapishane sisteminin bir sonucu değil.
402
00:36:31,994 --> 00:36:34,838
Ölüm cezası da bu konuyla ilişkili.
403
00:36:35,117 --> 00:36:39,576
İdam, kölecilik için olmasaydı ve kölecilik sayesinde varlığını sürdürmeseydi ABD’de böyle normalleşebilir miydi?
404
00:36:39,692 --> 00:36:45,905
Benjamin Franklin de dahil, tüm o beyaz adamlar demokrasiden bahsederken, ölüm cezasının kaldırılması gerektiğini o zamanlar söylediler.
405
00:36:46,022 --> 00:36:52,477
Hapishane kurumu köleciliğin hüküm sürdüğü devirden sonra
406
00:36:52,635 --> 00:37:03,296
hayatta kalmış olmasa,
ölüm cezası Amerika'da normal
bir cezalandırma yöntemi olmazdı,
407
00:37:03,517 --> 00:37:07,797
ama hâlâ yürürlükte.
408
00:37:08,769 --> 00:37:14,511
Bu
köleciliğin kalıntılarının üstüne
409
00:37:14,611 --> 00:37:18,939
etkili bir şekilde gitmediğimizi
gösteriyor.
410
00:37:19,052 --> 00:37:21,417
Bu sadece siyahların sorunu değil.
411
00:37:21,538 --> 00:37:24,231
Her nasılsa yalnızca
siyah ve kahverengi insanların,
412
00:37:24,399 --> 00:37:29,581
Asyalıların, yerli halkların ırkçılıkla
baş etmek zorunda olduğu varsayılıyor.
413
00:37:29,677 --> 00:37:32,051
Bundan sahiden bıktım.
414
00:37:34,074 --> 00:37:36,385
-“Siyah Canlar Önemlidir”.
-Evet
415
00:37:36,927 --> 00:37:42,719
Ne var ki,
siyah canlar gerçekten önemli olsaydı
416
00:37:42,822 --> 00:37:45,970
bu, tüm canların önemli olduğu
anlamına gelirdi.
417
00:37:46,068 --> 00:37:48,940
-Doğru.
-Tüm yaşamların kıymetinin işareti olurdu bu.
418
00:37:49,034 --> 00:37:51,777
-Henüz o noktaya varmadık.
-...tüm canların önemli olduğu bir...
419
00:37:51,914 --> 00:37:53,800
-Evet.
-Bu evrenselliğe dair farklı bir yaklaşımdır...
420
00:37:53,912 --> 00:37:56,592
Evet, henüz o noktaya varmadık.
Henüz o noktaya varmadık.
421
00:37:56,785 --> 00:38:02,210
Bence, tanık olurken
422
00:38:02,317 --> 00:38:06,626
ya da kendi hayatlarımızda
bir deneyim yaşadığımızda,
423
00:38:06,733 --> 00:38:09,519
ağırlıklı olarak silahsız
siyah ve kahverengi insanların
424
00:38:09,628 --> 00:38:13,065
vurulduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız,
ister Fruitvale'de, Oakland'da,
425
00:38:13,172 --> 00:38:17,208
Kuzey Carolina'da
ya da Brooklyn'de olsun.
426
00:38:17,573 --> 00:38:21,164
Birinin boğulduğunu gördüğümüzde
427
00:38:21,296 --> 00:38:26,414
bir anlamda bu ülkenin tarihinden
yok olmamış o köleciliğin çarpıcı
428
00:38:26,509 --> 00:38:31,322
şiddetinin bir tekrarına tanık oluyoruz.
429
00:38:31,424 --> 00:38:37,449
Elbette ölüm cezası
ya da hapis gibi kurumsal yöntemler de
430
00:38:37,575 --> 00:38:43,514
o mirası başka bir yoldan sürdürüyor.
Zaman zaman siyah bir erkeğin
431
00:38:43,621 --> 00:38:48,848
bir köpek gibi zaptedildiği
çarpıcı örneklere tanık oluyoruz, değil mi?
432
00:38:48,969 --> 00:38:53,659
Bununla kölecilik arasında
ya da boğmayla kölecilik arasında
433
00:38:53,784 --> 00:38:56,396
temelde ne fark var?
434
00:38:56,519 --> 00:39:01,359
Merak ediyorum,
geleceği tasavvur ederken
435
00:39:01,492 --> 00:39:05,350
senin eşitliği
yeniden hayal etme
436
00:39:05,503 --> 00:39:10,461
ve eşitliğin tarihsel olarak
daha önce elimizde olmayan
437
00:39:10,556 --> 00:39:14,859
bir hâle bürünmesinde ısrarcı olma
konusundaki meydan okumanı
438
00:39:14,963 --> 00:39:18,379
alıp kabul ederken; ırkçılıkla mücadeleyi merkezine
alan
439
00:39:18,496 --> 00:39:22,795
feminizmi feda etmeyen,
transfobik olmayan,
440
00:39:22,925 --> 00:39:28,432
sakat hareketinin son derece haklı
taleplerini hesaba katan,
441
00:39:28,525 --> 00:39:33,286
ve kapitalizmin
işleyişi konusunda birbirini dinleyerek, anlayarak
442
00:39:33,398 --> 00:39:39,886
derin analizler yapan muazzam grupları içeren
443
00:39:39,983 --> 00:39:46,660
bir sosyalizm türünü düşünmek
mümkün mü?
444
00:39:46,924 --> 00:39:49,769
Bu konuda bize yol gösterebilir misin
Angela?
445
00:39:52,558 --> 00:39:57,270
Yaralanabilirlik ve güvencesizlik hakkında yaptığın
çalışmalarda sen de tam bu konuyu işlemiyor musun Judith? ..
446
00:39:57,375 --> 00:40:00,377
- Topu bana atıyor hepsi bu.
- Biliyorum.
447
00:40:01,179 --> 00:40:04,339
Yaralanabilirlik konusunu açmak istedim.
448
00:40:04,455 --> 00:40:10,120
Ne söylemek istersin?
449
00:40:10,339 --> 00:40:13,746
Beni endişelendiren konu şu:
450
00:40:13,844 --> 00:40:20,583
sol kesimden, Marksizmin bazı eski
modelleri üstüne çalışan çoğu arkadaşım ücretli işçiliğin
451
00:40:20,703 --> 00:40:23,386
ve emek sömürüsünün yegâne sorun olduğunu varsayıyor.
452
00:40:23,525 --> 00:40:25,564
Şüphesiz, bu önemli.
453
00:40:25,679 --> 00:40:27,732
Sendikalara hâlâ
ihtiyaç duyuyor olmamızın
454
00:40:27,845 --> 00:40:30,800
ve sendikaların
işyerlerinden uzaklaştırılmasına karşı
455
00:40:30,933 --> 00:40:32,894
mücadele içinde olmamızın
nedeni bu,
456
00:40:32,997 --> 00:40:34,863
ama çoğu insan
artık, bilindik anlamda “ücretli işçi” değil.
457
00:40:34,974 --> 00:40:37,995
Farklı şekillerde, bir orada, bir burada çalışıyorlar.
İş hayatları güvencesiz.
458
00:40:38,107 --> 00:40:43,567
Sendikaya üye olmalarına olanak yok.
Bu tür güvencelerden mahrumlar.
459
00:40:43,665 --> 00:40:47,054
Mülkleri ve sağlık sigortaları yok.
460
00:40:47,208 --> 00:40:51,490
İşte burada, aşırı seviyede güvencesizlik söz konusu.
461
00:40:51,617 --> 00:40:56,197
Dolayısıyla, bize
bu yeni güvencesizlik durumunu
462
00:40:56,332 --> 00:41:00,349
izah etmeye çalışanları
büyük bir dikkatle dinlemeliyiz.
463
00:41:00,468 --> 00:41:06,718
Dünya nüfusunun yüzde on ikisi artık
küresel bir gecekonduda yaşıyor.
464
00:41:07,064 --> 00:41:13,782
Bu ne anlama geliyor? Günümüzde kaç insanın
herhangi bir iş güvencesi var?
465
00:41:13,905 --> 00:41:15,861
Sayı gittikçe daha da azalıyor.
466
00:41:15,984 --> 00:41:19,183
Peki, sence sendikalar bu durumu dönüştürebilir mi?
467
00:41:19,310 --> 00:41:25,233
ya da sendikalar için
yeni bir model öne sürebilir miyiz?
468
00:41:25,336 --> 00:41:27,934
Bence sendikaları savunmalıyız
ve onlarla birlikte çalışmalıyız
469
00:41:28,088 --> 00:41:33,634
fakat güvencesiz iş yaşamı
büyük bir sorun. Söz konusu insanlar
470
00:41:33,742 --> 00:41:39,095
yarı zamanlı çalıştıklarından, sadece mevsimlik iş bulabildiklerinden
471
00:41:39,231 --> 00:41:41,354
ya da yasal olarak katılım gerekliliklerini sağlayamadıklarından
472
00:41:41,458 --> 00:41:43,751
sendikal yapıların parçası değiller.
473
00:41:43,841 --> 00:41:47,558
Peki ya başka tür sendikal yapılar düşünebilir miyiz?
474
00:41:47,675 --> 00:41:53,340
Asıl zorluk burada aslında.
475
00:41:53,442 --> 00:41:56,923
Sendikalar senin de dediğin gibi
ücretli iş konusunda
476
00:41:57,048 --> 00:42:04,178
hayli katı ve geleneksel şekillerde
düşünmeye eğilimlidir,
477
00:42:04,735 --> 00:42:13,082
fakat küreselleşme nedeniyle yaşanan
onca değişimi düşününce
478
00:42:13,223 --> 00:42:18,073
yeni işçiyi aslında, türlü şekillerde
üretim gerçekleştiren kadınlar;
479
00:42:18,198 --> 00:42:22,398
örneğin bakım işlerini üstlenen
kadınlar oluşturuyor.
480
00:42:22,509 --> 00:42:30,981
Buna rağmen sendikalar örgütlenmemiş insanları
nasıl örgütleyeceğini düşünmüyor
481
00:42:31,084 --> 00:42:35,303
ki sendikaların işi
bu değil midir?
482
00:42:36,803 --> 00:42:42,692
Mesela neden sendikalar
mahkûmları örgütlemeyi düşünmüyor?
483
00:42:42,983 --> 00:42:46,891
Amerika'daki hapishane sisteminde
on yıllardır
484
00:42:47,018 --> 00:42:53,178
hapishanelerde
sendika kurma çabaları oldu.
485
00:42:53,530 --> 00:42:58,443
Hatta bu sayede
hapishanelerde çalışanlar... daha iyi...
486
00:42:58,540 --> 00:43:02,663
Aslında "daha iyi hapishane” ifadesinden kaçınırım.
487
00:43:02,776 --> 00:43:06,603
ama bazen kendimi bunu zikrederken buluyorum.
-Seni affediyoruz.
488
00:43:06,731 --> 00:43:13,326
Küba hapishaneleri hakkında
yaptığım araştırma beni hayli etkiledi.
489
00:43:15,208 --> 00:43:20,333
Kübalı mahkûmlar, "özgür” dünyanın
insanlarının üye olduğu
490
00:43:20,475 --> 00:43:26,978
sendikalara üyeler, onlarla aynı
ücret skalasında maaş alıyorlar
491
00:43:27,104 --> 00:43:29,765
ve aynı haklardan faydalanıyorlar.
Bu büyük bir fark yaratıyordu.
492
00:43:29,886 --> 00:43:35,650
Bizi yeni dünyaya
taşıyacak şeylerin
493
00:43:35,757 --> 00:43:41,280
neden eski örgütlenme modelleri,
494
00:43:41,412 --> 00:43:51,440
hakikate ilişkin yerleşik kanaatler ve eski yapılar olduğunu
varsayıyoruz?
495
00:43:52,755 --> 00:43:58,050
Günümüzde bir şekilde prekarya,
proletaryanın yerini alıyor olabilir
496
00:43:58,157 --> 00:44:00,418
ya da ikisini birlikte değerlendirmemiz
gerekiyor olabilir,
497
00:44:00,532 --> 00:44:04,987
diğer yandan ilgimi çeken birçok hareket var;
ev işgal eden insanlar ya da...
498
00:44:05,145 --> 00:44:12,678
Barselona'da insanların evlerini haczeden bankalara karşı
499
00:44:12,775 --> 00:44:17,484
mücadele eden harika bir organizasyon var.
500
00:44:17,625 --> 00:44:24,307
Önemli bir toplumsal hareket hâline geldi.
501
00:44:24,410 --> 00:44:29,852
Hatta oluşumun lideri Ada Colau'ya kent yönetiminde
siyasal yetki verildi.
502
00:44:30,376 --> 00:44:33,934
Latin Amerika'da, Avrupa'da
503
00:44:34,084 --> 00:44:38,065
ve birçok başka yerde
yeni ekonomik mahrumiyet şekillerini
504
00:44:38,181 --> 00:44:43,298
dikkate alarak çalışan
yeni organizasyon şekilleri görüyoruz.
505
00:44:43,706 --> 00:44:48,141
Bu konuyu temel alan ittifaklar kuruyorlar.
Sorulabilecek soru şudur;
506
00:44:48,245 --> 00:44:53,974
Irkın ve sınıfın merkeziliğini
görmemize imkân veren,
507
00:44:54,099 --> 00:44:58,338
sınıfın yeni-küresel ekonomi içinde,
508
00:44:58,462 --> 00:45:01,916
yeni bir şekilde ifade edileceği
yöntemler ileri sürülüyor mu?
509
00:45:02,046 --> 00:45:06,229
Bu noktada ulusaşırı
ittifaklar kurmanın olasılıkları neler?
510
00:45:06,375 --> 00:45:11,610
İlgilendiğim, olasılıkların neler olduğudur.
511
00:45:11,794 --> 00:45:16,051
Bölmek istemezdim
ama kalan son dakikalarımızda
512
00:45:16,158 --> 00:45:22,496
izleyicilerimizi bu sohbete katılmaya davet edeceğim.
513
00:45:23,390 --> 00:45:26,562
Bir mikrofonu elden ele aktarabilirsek...
514
00:45:27,618 --> 00:45:30,260
Şuraya ulaştırabilir miyiz mikrofonu?
Teşekkür ederim.
515
00:45:34,933 --> 00:45:40,446
Merhaba. Gerçek hayattan
kahramanlar olarak burada olduğunuz
516
00:45:40,552 --> 00:45:44,938
ve mücadelede yanımızda durduğunuz için
teşekkür ederek başlamak istiyorum.
517
00:45:45,028 --> 00:45:48,992
Yaralarınız olduğunu biliyorum. Yine de buradasınız. Hak savunucuları olarak...
518
00:45:49,108 --> 00:45:54,287
yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak... yola devam ediyorsunuz.
519
00:45:56,399 --> 00:45:57,660
Ben de hareketin içinden biriyim.
520
00:45:57,755 --> 00:46:01,047
Dahası her gün ırkçılık ve cinsiyetçilikle
mücadele ediyorum.
521
00:46:01,368 --> 00:46:05,413
Mücadele ederken gruplar hâlinde olmak
daha iyi
522
00:46:05,535 --> 00:46:09,996
ama içinde bulunduğum topluluklarda
en çok can yakan şey
523
00:46:10,112 --> 00:46:15,294
renkli insanların ya da kadınların
bir kovanın içindeki yengeçler gibi
524
00:46:15,411 --> 00:46:23,192
birbirlerini ısırması oluyor. Bu canımı yakıyor.
525
00:46:23,281 --> 00:46:27,820
Darbe, yakınınızdakilerden gelince
nasıl üstesinden geldiğinizi merak ediyorum.
526
00:46:31,684 --> 00:46:34,152
Bunu ikimizin de mi cevaplamasını
istiyorsun?
527
00:46:34,546 --> 00:46:36,016
Hayır, bence sen cevapla.
528
00:46:36,114 --> 00:46:38,790
Eminim farklı iyileşme teknikleriniz
vardır.
529
00:46:41,394 --> 00:46:51,722
Evet, bu gerçekten sınav verilen bir problem
ama bence aynı zamanda bizi
530
00:46:51,826 --> 00:46:59,867
topluluğumuzu nasıl inşa ettiğimiz,
topluluğumuzun kimlerden oluştuğu
531
00:46:59,979 --> 00:47:02,430
ve topluluğumuzu yaratmamıza
kimlerin el vermiş olduğu
532
00:47:02,551 --> 00:47:05,590
sorularına da götürüyor.
533
00:47:07,733 --> 00:47:14,247
Daha önce kimlik siyaseti hakkındaki
endişelerimi dile getirdim.
534
00:47:14,371 --> 00:47:19,492
Bence “kimlik siyaseti” terimi gereğinden çok fazla ve yanlış şekillerde kullanıldı, ki...
535
00:47:19,724 --> 00:47:29,381
Siyah insanlar, yerli insanlar,
Latinx insanlar,
536
00:47:31,623 --> 00:47:37,316
kadınlar, LGBTQ hareketi,
sakat hareketi...
537
00:47:37,641 --> 00:47:49,437
ülkedeki demokrasi söz konusuysa en büyük
ilerlemeyi kaydedenler topluluklardır.
538
00:47:49,999 --> 00:47:56,057
Buna rağmen "onlar sadece kimlik..."
539
00:47:56,173 --> 00:48:02,431
“şahsi çıkarlar…”
“sadece kimlik politikası..." gibi indirgemelerle
540
00:48:02,548 --> 00:48:05,876
bu toplulukları
marjinalize etme çabası var.
541
00:48:05,976 --> 00:48:08,360
Öncelikle bunu ikrar etmek gerekir.
542
00:48:08,457 --> 00:48:12,144
ve elbette ardından
hayatta kalmanın yollarını bulmak zorundayız.
543
00:48:12,242 --> 00:48:17,978
Geçen gün sana da bahsettim;:
Yakınlarda konferanslarımdan birinde
544
00:48:18,059 --> 00:48:23,390
biri bana neden suikasta
kurban gitmediğimi sordu.
545
00:48:23,475 --> 00:48:27,087
Suikasta kurban giden insanlar adına
546
00:48:27,189 --> 00:48:34,037
"Sen neden hâlâ buradasın?" diye sordu.
Ben de "Bilmiyorum." dedim. Gerçekten bilmiyorum.
547
00:48:35,371 --> 00:48:42,364
Bildiğim şu ki burada olduğum sürece
çalışmaya devam etmek
548
00:48:42,464 --> 00:48:52,706
ve artık yaşamda olmayanlar adına tanıklık etmeyi sürdürmek
benim sorumluluğum.
549
00:48:53,204 --> 00:48:59,318
Tabii sürdürmek,
”öz bakım” adını verdiğimiz şeyi gerektiriyor.
550
00:48:59,419 --> 00:49:03,038
Buradaki öz bakım, “kolektif kendine bakma” olarak anlaşılmalı.
551
00:49:03,132 --> 00:49:05,786
çünkü sıklıkla kendine bakmanın
552
00:49:05,889 --> 00:49:09,363
bireysel bir süreç olduğunu
varsayıyoruz.
553
00:49:09,474 --> 00:49:12,703
Kendimizi iyileştirmek için bir kenara çekiliyoruz
554
00:49:12,809 --> 00:49:22,819
ve sonra mücadele için topluluklarımıza geri dönüyoruz.
555
00:49:22,917 --> 00:49:30,129
Bazıları nasıl kişisel ve kolektif sağaltım yöntemleri
geliştirebileceğimiz
556
00:49:30,236 --> 00:49:37,301
konusunda... İnsanların kendilerini bir bütün olarak
557
00:49:37,436 --> 00:49:47,559
mücadele alanına nasıl getirebilecekleri konusunda yaratıcı fikirler üretiyor.
558
00:49:49,723 --> 00:49:56,475
Çünkü kolektif olarak yüklenmek durumunda olduğumuz birçok travma var...
559
00:49:56,564 --> 00:49:59,964
Senin de dediğin gibi
çok fazla acı ve travma var.
560
00:50:00,062 --> 00:50:05,833
Bununla başa çıkmak için genellikle "gider bir terapist buluruz” yaklaşımı hâkim.
561
00:50:05,928 --> 00:50:07,997
"Bireysel olarak
ne yapmamız gerekiyorsa yaparız."
562
00:50:08,117 --> 00:50:11,851
Bunu kolektif olarak nasıl
yapacağımızı hiçbir zaman konu etmedik
563
00:50:12,146 --> 00:50:17,167
ve bence bu dönemin
büyük sınavlarından biri bu.
564
00:50:17,302 --> 00:50:24,197
Genç hak savunucularının irdelemesi gereken
büyük sınavlardan biri bu.
565
00:50:24,369 --> 00:50:30,598
Bence sen yeterince genç görünüyorsun.
Malum, insan yaşlandıkça...
566
00:50:30,980 --> 00:50:33,987
-Herkes genç görünüyor.
-Öyle...
567
00:50:35,782 --> 00:50:37,877
-Judith, sen peki?...
-Ben sadece...
568
00:50:37,984 --> 00:50:41,666
Şunu tekrar edeyim, çok fazla acı
ve korku var ve gittikçe artıyor.
569
00:50:41,786 --> 00:50:46,352
Büyük bir korku içinde yaşayan
çok sayıda vatansız insan olduğuna tanığız.
570
00:50:46,475 --> 00:50:51,152
Polise ve göçmenlik bürosu memurlarına
keyfi yetkiler veriliyor.
571
00:50:51,271 --> 00:50:54,993
Hükümetimizin kontrolü kaybettiği aşikâr.
572
00:50:55,084 --> 00:50:59,469
Önümüzü göremiyoruz ve
ekonomik eşitsizlik hızlanarak artıyor.
573
00:50:59,588 --> 00:51:02,675
İnsanlar mali durumlarını stabil kılan
574
00:51:02,816 --> 00:51:07,566
şeyleri kaybetmenin
derin korkusunu yaşıyor.
575
00:51:07,707 --> 00:51:10,927
Durumunun iyi olduğunu düşünen insanların mali durumu artık iyi değil,
576
00:51:11,111 --> 00:51:13,033
anksiyetenin yeni türlerini deneyimliyorlar.
577
00:51:13,139 --> 00:51:15,552
Durumları hiçbir zaman iyi olmamış insanlar ise
578
00:51:15,655 --> 00:51:19,025
hayatları boyunca yaşamadıkları türde bir anksiyetenin altında eziliyorlar.
579
00:51:19,145 --> 00:51:22,655
İşte tüm bunlar sebebiyle zaman zaman köpürüyoruz, değil mi?
580
00:51:22,756 --> 00:51:27,534
Öfkeliyiz, patlıyoruz, bir yerlerden kuvvet alma ihtiyacı içindeyiz.
581
00:51:27,636 --> 00:51:30,981
Birlikte bir şey inşa etmediğimiz için böyle oluyor.
582
00:51:31,097 --> 00:51:33,862
Bir araya gelip birlikte bir şeyler
inşa etmeye başladığınız anda
583
00:51:33,997 --> 00:51:38,920
bir şeyin parçası olursunuz.
Bu solun bir sorunudur. “Sol” denen şey
584
00:51:39,035 --> 00:51:44,559
bir bakıma biziz, henüz bir şey inşa etmiş değiliz.
585
00:51:44,679 --> 00:51:48,176
Hâlâ yönümüzü bulamadık.
586
00:51:48,277 --> 00:51:51,068
İnşa etmemiz gereken şeyi henüz inşa etmedik. Bu noktada aklıma
587
00:51:51,171 --> 00:51:53,761
Angela'nın
"canlandırıcı adalet” kavramı geliyor.
588
00:51:53,854 --> 00:51:57,362
Bu, Angela’nın hapishane sistemine karşı öne sürdüğü
alternatifti.
589
00:51:57,477 --> 00:52:01,126
Toplulukların içindeki insanların
birbirini ve kendilerini
590
00:52:01,237 --> 00:52:05,687
iyileştirme gücü olduğunu
ve bundan güç aldıklarını ileri sürüyordu.
591
00:52:05,802 --> 00:52:10,924
Bence bu fikrin üstüne daha çok
düşünmemiz gereken bir güzelliği var.
592
00:52:11,045 --> 00:52:17,632
Bir araya gelip bunun bire bir
nasıl gerçekleşeceğini etraflıca düşünmeliyiz.
593
00:52:18,802 --> 00:52:23,711
Sanırım bizimle konuşmak isteyen
daha da genç biri var.
594
00:52:24,470 --> 00:52:32,293
Selam. Adım Alia Moore.
Bir soru sormak istiyorum.
595
00:52:33,362 --> 00:52:37,920
Kapalı cezaevlerini
nasıl kapatabiliriz?
596
00:52:39,091 --> 00:52:41,715
-Kapalı cezaevleri mi
-Vay canına.
597
00:52:41,937 --> 00:52:45,247
...
-Bu harika bir soru.
598
00:52:46,538 --> 00:52:48,972
Bu harika bir soru.
599
00:52:50,154 --> 00:52:55,989
-Pekalâ, gerçekten bir cevap istiyor musun?
-Evet.
600
00:52:57,117 --> 00:53:00,806
Aslında bir cevabım yok ama ben
601
00:53:01,178 --> 00:53:05,146
Hapishanelerin geleceğimizi
kurmasını istemeyen
602
00:53:05,277 --> 00:53:12,166
çok daha büyük bir grubun parçasıyım.
603
00:53:13,104 --> 00:53:18,241
Öncelikle yeni hapishaneler
inşa edilmesini engellemeliyiz
604
00:53:18,379 --> 00:53:28,211
Ülkenin pek çok yerinde
bu konuları irdeleyen insanlar var.
605
00:53:28,688 --> 00:53:30,994
Çoğu, şöyle bir sav ileri sürüyor:
606
00:53:31,144 --> 00:53:34,045
"Gençler için başka
bir yer gerek…”
607
00:53:34,210 --> 00:53:39,369
Gerekenin ıslahevleri olduğunu varsayıyorlar. “Çocuk adalet sistemi..." dedikleri şey bu.
608
00:53:39,492 --> 00:53:43,597
Hayır, hayır! Yeni hapishaneler olmamalı.
609
00:53:44,292 --> 00:53:48,367
Diğer yandan, mevcut hapishaneleri kapatmak için de bir çaba var.
610
00:53:48,445 --> 00:53:50,875
Mesela Rikers Adası...
611
00:53:50,966 --> 00:53:55,969
Sakatlık konusundan
bahsettik konuşmanın başında.
612
00:53:56,063 --> 00:54:07,755
Rikers Adası ülkedeki
en büyük üç akıl hastanesinden biri.
613
00:54:08,986 --> 00:54:14,356
Chicago ve Los Angeles
Cook's County ile birlikte.
614
00:54:15,213 --> 00:54:25,514
Baskı devam ederse Rikers Adası kapatılacak.
615
00:54:25,933 --> 00:54:36,123
Artık var olmayacak. Ama aynı zamanda
hapsetme ile ilgili bir şeyler yapmalıyız...
616
00:54:36,234 --> 00:54:40,123
“Hapsetme” kelimesini bilir misin?
Hiç duydun mu?
617
00:54:41,152 --> 00:54:45,393
“Hapsetmek”, insanları hapse atmak
anlamına gelir.
618
00:54:45,714 --> 00:54:49,392
Başka bir terim daha var.
O da topluma kazandırma.
619
00:54:50,408 --> 00:54:53,297
Anlamı...
620
00:54:54,886 --> 00:54:56,838
-İnsanları hapisten...
-İnsanları hapisten çıkarmak.
621
00:54:56,935 --> 00:54:59,242
Kesinlikle.
622
00:54:59,742 --> 00:55:05,691
Bahsedebileceğim
başka stratejiler de var.
623
00:55:05,778 --> 00:55:10,705
Hapishane evrimi, hapishanelerin tasfiyesi dışında
624
00:55:10,812 --> 00:55:17,499
başka şeyler anlamına da geliyor.
625
00:55:17,603 --> 00:55:25,597
Mühim olan, hapishanelere ihtiyacı
olmayan bir toplum yaratmaya çalışmak.
626
00:55:27,546 --> 00:55:31,744
O zaman bu... Sen söyle
sence neye ihtiyacımız var?
627
00:55:33,205 --> 00:55:36,660
Aklına ilk ne geliyor?
628
00:55:37,161 --> 00:55:38,730
-Okul.
-Okullar! Kesinlikle!
629
00:55:39,515 --> 00:55:43,765
Hapishane yerine okul. Gördünüz mü?
630
00:55:46,891 --> 00:55:52,078
Ondan sonra barınma, sağlık
ve tüm bu konulardan bahsedebiliriz.
631
00:55:52,200 --> 00:55:56,586
Cezaevlerinden kurtulmaya çalışmak tam olarak bu demek.
632
00:55:56,702 --> 00:55:59,873
Sorun ve cevabın için
çok teşekkür ederim.
633
00:56:01,016 --> 00:56:03,202
Çok güzel. Çok güzel.
634
00:56:08,574 --> 00:56:12,903
Ama temel bir sorun var.
Çocuklara öğretilen...
635
00:56:13,832 --> 00:56:17,187
Çocuklara
en başından önyargı öğretiliyor
636
00:56:17,294 --> 00:56:20,758
ve ayrımcılığa da bu neden oluyor.
Anne babalara ulaşıp
637
00:56:20,851 --> 00:56:24,047
homofobiyi, transfobiyi
ve benzeri şeyleri durduramazsak
638
00:56:24,137 --> 00:56:25,099
bunu nasıl durduracağız?
639
00:56:25,222 --> 00:56:27,772
Çocuklara böyle öğretilmesi
çocukların suçu değil.
640
00:56:31,009 --> 00:56:34,092
Yalnızca birkaç şey söyleyeceğim.
641
00:56:34,174 --> 00:56:44,363
Judith'in bu konuda
söyleyecekleri olduğunu biliyorum.
642
00:56:46,916 --> 00:57:05,039
Karşılaştığımız sorunların çok büyük
olması bizi sıklıkla hüsrana uğratır.
643
00:57:05,138 --> 00:57:08,763
Irkçılık
bu devasa sorunlardan biri.
644
00:57:08,874 --> 00:57:19,867
Bir gün ırkçılığın dünyamızdan
silineceğine nasıl inanabiliriz?
645
00:57:21,041 --> 00:57:26,930
Peki ya homofobinin? Kadın meselesinin...
646
00:57:27,099 --> 00:57:30,843
Böyle bir günün geleceğine
nasıl inanabiliriz?
647
00:57:31,000 --> 00:57:39,326
O gün biz hayatta olmayabiliriz. Bence işin anahtarı böyle düşünmek.
648
00:57:39,574 --> 00:57:49,100
Büyük sorunlara meşru bir yaklaşımla eğilebilmek adına
649
00:57:49,200 --> 00:57:56,319
çözümleri şimdi, hemen bulmamız
gerektiğine inanıyoruz.
650
00:57:57,184 --> 00:58:00,379
Anlatabiliyor muyum?
651
00:58:00,519 --> 00:58:03,653
Bir bakıma
bunu bize kapitalizm öğretti.
652
00:58:03,786 --> 00:58:09,859
cevabı hemen istememizi gerektirecek
zamansallıklar içinde yaşıyoruz.
653
00:58:09,959 --> 00:58:15,959
Şu anda bir cevabın yoksa, yaşam süren boyunca elinde bir yanıt olmayacaksa
654
00:58:16,058 --> 00:58:26,010
ne önemi var? Her şeyin ölçütü
“benim hayatımdır” dersen, o zaman nasıl olacak?
655
00:58:26,237 --> 00:58:29,531
Soruna yanıt vermenin
elbette başka birçok yolu var
656
00:58:29,617 --> 00:58:40,782
ama konu eşitlik, adalet için yaptığımız çalışmalar olunca
657
00:58:40,892 --> 00:58:48,244
bu çalışmalarla insanları farklı bir zamansallığa
nasıl teşvik ederiz diye düşünüyorum.
658
00:58:48,348 --> 00:58:57,214
Peki, hem farklı bir zamansallık bilinciyle, hem de tutkuyla ve aciliyetle bu çalışmaları yapmayı öğrenebilir miyiz?
659
00:58:57,321 --> 00:58:59,875
Elbette, tüm anne babalara
ulaşmaya çalış! Denemekten vazgeçme...
660
00:58:59,990 --> 00:59:06,627
Ama ebeveyn ebeveyndir... Çoğu değişmeyecek.
Peki, bir sonraki kuşakta
661
00:59:06,725 --> 00:59:11,580
ve ondan sonrakinde ne olacağını
düşünmeye ne dersin? ?
662
00:59:11,809 --> 00:59:20,179
Yerli halkların, bizim kullandığımız
kapitalist zamansallığa kıyasla
663
00:59:20,277 --> 00:59:27,962
daha geniş, çok daha kapsayıcı
zamansallıklarla düşünmesini seviyorum.
664
00:59:29,364 --> 00:59:33,312
Biz şöyle düşünüyoruz...
Beş yıl sonra ne sonuç alacağız?
665
00:59:33,659 --> 00:59:38,884
Mesela içinde bulunduğun topluluk adına bir bağışçı bakınıyorsun,
666
00:59:39,003 --> 00:59:44,220
Bağış yapacak kurum iki yıl, beş yıl sonra
alınacak sonucu sorar.
667
00:59:44,884 --> 00:59:51,614
Soruyu şöyle sorduğumuzu düşün:
Yüz yıl sonraki sonuç ne olacak?
668
00:59:53,423 --> 00:59:55,941
İki yüz yıl sonraki sonuç ne olacak?
669
00:59:57,865 --> 01:00:02,837
Bence artık
böyle düşünmeye başlamalıyız
670
01:00:03,602 --> 01:00:09,228
çünkü insanların yüzlerce yıl önce
yaptığı çalışmalar olmasa
671
01:00:09,325 --> 01:00:13,627
şu anda burada
toplanmış olmayacaktık.
672
01:00:17,142 --> 01:00:27,071
Bizlerin, bizden önce yaşamış,
sömürgeciliği toptan yok etmeye çabalamış,
673
01:00:27,159 --> 01:00:34,855
ya da kölecilikten kurtulmak
mümkün olmasa da pes etmemiş
674
01:00:34,949 --> 01:00:38,946
insanların hayallerinin belirtisi olduğumuzu düşünüyordum.
675
01:00:39,045 --> 01:00:46,555
Herşeye rağmen mücadele ettiler ve biz de şimdi
o sebatın kanıtı olarak buradayız.
676
01:00:47,019 --> 01:00:51,751
Dolayısıyla bizim de
o uzayıp giden tarih algısına
677
01:00:51,883 --> 01:00:56,675
sahip olma sorumluluğumuz olduğunu
akılda tutmalıyız.
678
01:00:56,770 --> 01:00:59,697
Büyük bir fark yaratıyor gibi
görünmese de
679
01:00:59,809 --> 01:01:02,873
şu anda yaptıklarımız,
bir fark yaratacak.
680
01:01:02,985 --> 01:01:09,051
Bundan iki yüz yıl sonra
bir yerlerde toplanan bazı insanlar
681
01:01:09,209 --> 01:01:13,419
birlikte olduğumuz kısa sürede
yaptıklarımız için
682
01:01:13,532 --> 01:01:17,034
bize müteşekkir olacaklar.
683
01:01:18,387 --> 01:01:22,346
Bence bu şekilde düşünmeye
başlamalıyız.
684
01:01:23,088 --> 01:01:26,147
-Şu anda bitirmek olmaz.
-Judith de konuşmak ister bence.
685
01:01:26,283 --> 01:01:28,006
Tamam.
686
01:01:28,820 --> 01:01:33,747
Kısa konuşacağım.
Senin yaşındayken şöyle düşünürdüm...
687
01:01:34,736 --> 01:01:40,893
Tanıdığım başka queer kimse yoktu
ve durumumdan öyle bahsedilirdi ki
688
01:01:41,030 --> 01:01:44,194
annem babam öyle bahsederdi ki
“düzeltilmek” için
689
01:01:44,304 --> 01:01:47,936
psikiyatri kurumuna
yollanacakmışım gibi gelirdi
690
01:01:48,138 --> 01:01:51,442
ama neyse ki böyle düşünmeyen
başka insanlarla tanıştım.
691
01:01:51,691 --> 01:01:55,930
Biraz itaatsizlik,
biraz sana öğretilenlere karşı gelmek,
692
01:01:56,037 --> 01:01:57,713
biraz eleştirel düşünmek,
693
01:01:57,808 --> 01:02:00,166
birlikte yeni bir şeyler
düşünebileceğin bir topluluk bulmak...
694
01:02:00,245 --> 01:02:05,148
Mesela bana İsrail'in
Yahudi halkı için kurtuluş olduğu,
695
01:02:05,258 --> 01:02:07,758
Orta Doğu'da bir demokrasi feneri
olduğu öğretilmişti.
696
01:02:07,852 --> 01:02:14,462
İsrail'in kuruluşunun çok sayıda
Filistinlinin toplu ölümü
697
01:02:14,569 --> 01:02:19,559
ve sekiz yüz binden fazla Filistinlinin
sürülmesiyle olduğunu,
698
01:02:21,020 --> 01:02:23,507
Batı Şeria ve Gazze'de
yaşayan insanların
699
01:02:23,605 --> 01:02:28,206
temel siyasi haklardan mahrum olduğunu
700
01:02:28,308 --> 01:02:32,004
ve yasal olarak eve dönme haklarını
kullanma yolları engellenmiş
701
01:02:32,106 --> 01:02:36,158
altı milyondan fazla Filistinli
mülteci olduğunu öğretmediler.
702
01:02:36,257 --> 01:02:39,609
Demem o ki bana da çok şey öğretildi
703
01:02:39,726 --> 01:02:43,989
ama öğrendiklerini bırakıp yeniden öğrenebilir, düşünebilir,
704
01:02:44,067 --> 01:02:46,585
düşünmene yardım edip
sana destek olacak,
705
01:02:46,692 --> 01:02:50,726
sana öğretilenin ötesine geçmen için seni cesaretlendirecek
706
01:02:50,820 --> 01:02:53,057
toplulukların parçası olabilirsin.
707
01:03:04,731 --> 01:03:10,118
Teşekkür ederiz. “İçinde bulunduğumuz zaman” sona erdi
fakat daha uzun bir gelecek zaman olacak.
708
01:03:10,246 --> 01:03:13,767
Belki de şöyle bitirmeliyiz:
709
01:03:13,890 --> 01:03:22,351
En başta konuştuğumuz meselelerin bahsini açmak üzere bir söz vererek…
710
01:03:23,245 --> 01:03:30,431
Bir belediye binasındayız değil mi?
Burası da belediye meclisinin salonu.
711
01:03:30,529 --> 01:03:36,141
Oakland'ın merkezindeyiz.
Daha doğrusu Oakland'ın bir parçasının merkezindeyiz.
712
01:03:37,513 --> 01:03:42,217
Peki, bu mekânın erişilebilir olmasını
garantilemek için ne yapacağız?
713
01:03:42,674 --> 01:03:44,226
Bence bunu düşünelim.
714
01:03:44,317 --> 01:03:47,563
Bu soruyu kendi oluşumlarınıza,
topluluklarınıza götürün.
715
01:03:49,545 --> 01:03:52,070
Geldiğiniz için çok teşekkürler.
Çeviri: Eceworx ve Derya Bayraktaroğlu
Son okuma: Derya Bayraktaroğlu , Deniz Gül
Deniz Gül’ün “Kazı ve Yüzey” çalışmasının Çeviri programı için Derya Bayraktaroğlu tarafından seçilmiştir.
0 notes