#ahbap
Explore tagged Tumblr posts
menemennpastirma · 1 year ago
Text
Adam gibi sanatcı var, gerçek zulme ses çıkaran, ve bir de çakma sanatçılar var, vatanına çamur atan, ıvır zıvır uydurmaca haklardan veya kediden/köpekden bahseden…
Haluk Levent: "Kenya’da Birleşmiş Milletler Sivil Toplum Örgütleri toplantısında aslında Ahbap faaliyetleri konusunda konuşmam istenmişti. Ama son dakikada konuşma metnimi değiştirme kararı aldım. İsrail’in Gazze ve Refah soykırımını protesto edeceğiz. Her yerde edeceğiz."
Kaynak: https://twitter.com/haluklevent/status/1788616257383579788
9 notes · View notes
alarakcplan · 3 months ago
Text
Alara had her own share of mental distractions. It hadn’t exactly been fair for her to act like Colt had been the only one with his head elsewhere. There’d been a moment back there, where she’d nearly made a critical mistake - a rookie mistake - when she’d let her mind wander for just a second to the fights she had had with her cousins. 
As she watched Colt struggle through the self-criticism and guilt and anger at himself, she knew she shared some of the blame for this whole mess too. 
Moving to sit down beside him, while maintaining pressure on his head injury, she let out a sigh. “You and me both, ahbap.” She finally admitted, a rare show of vulnerability on her part that she wouldn’t have expressed to anyone but Colt.  “Should we… you know, talk about what’s going on in our lives that’s got us both so out of it? Talk about our…” she paused, as if the word were gross, as if she couldn’t believe she was about to actually say it. “…feelings?” 
Hell really must have frozen over for Alara Kaplan to be volunteering to discuss how she was feeling. 
Tumblr media
Colt found it difficult to speak up about what he'd been going through lately, even with Alara who knew him better than most. As much as he tried to believe that he was okay and that he would be okay, Colt knew that it was only a matter of time before it caught up to him. And this was that unfortunate moment.
His head hurt like hell, but not so much as the look on her face when he could tell that it was a mixture of disappointment and anger coursing through her. It was the same electric mixture that was coursing through him as well, but the guilt was rising up to meet it just as quickly. Her pressure on his head didn't do much other than remind that he had been pushing himself head first through his problems and solved none of them.
All he'd done was make them worse as he couldn't even shake his head to keep from hiding the way that he knew things were only spiraling even more out of his control. And Alara was his latest addition to his pile of mistakes as he couldn't meet her eyes. He knew that was happening and it was hard to explain, not without it sounding completely and utterly his own fault.
Tumblr media
Once he caught her gaze, Colt knew that he couldn't it in anymore when it was affecting more than him and his performance but it was affecting things with Alara too. Someone that he didn't keep anything from as he let out a sigh that came out as a cough. "Not really. No, I'm not."
9 notes · View notes
istanbulunbeyfendisi · 5 months ago
Text
Tumblr media
Üç ahbap Çavuşlar
141 notes · View notes
matmazelnoraliya · 6 months ago
Text
"İnsan bazen yalnızlığını başkasıyla gezdirir bazen de başkasında gezer yalnızlığıyla..."
"Teselli" olsun isterdin kaçırdığın şu son vapurun adı o Üsküdar'a gitse sen tutar yanlış bir adaya inerdin
Nice tesellidir ki bu aşk, insan sevdiğinden utanır sen ki kaldın kendine iki kıyıda bir ahbap, san ki vuslat tamamdır
Ne uzun bir sefermiş yalnızlık, gemisiz, kaptansız, adasız gözlerin terk ettiği bir bahçede ağaç olmak, dalsız, yapraksız
Haydar Ergülen, Üzgün Kediler Gazeli
55 notes · View notes
kotukarma · 5 months ago
Text
Tumblr media
Ölümün puslu vadisinden yeni yıla.
Henüz kurtulamamışken enkazlardan.
Henüz yıkayamamışken kirli ellerimi, yüzümü.
Yeni enkazlar yeni yangınlar...
Ruhum sığmıyor titreyerek sarıldığım yorganlara.
Kafamdaki sesler eşlik ediyor, diş tıkırtılarıma.
İnan bana zerre tahammül edemiyorum bu hayata.
Hangi asgari rakam ısıtabilirki beni.
Dünya son demlerini ya��ıyor, zaman gittikçe daraldı yılların aydan farkı yok.
Hangi ayın mevsimini yaşadığımı kestiremiyorum.
Herşey çok hızlı yaşanıyor.
Dünyada olup bitenleri çözmeye çalışırken yıllardır ihmal ettiğimi fark ettim kendimi.
Zayıflamışım, göz altlarım kararmış. Kullandığım ilaç sayıları artmış.
Odaklanma sorunu yaşıyorum sanırım.
Çevremde hatrı sayılı ahbap kalmamış.
İnsan sevilmek, anlaşılmak ister sanırım.
Güzel bir duygudur eminim.
Yorgunum....
Vücudumdaki ağrıların ve krampların çok fazla uyumaktan olduğunu öğrendim.
Uyumak, duş almak, yemek yemek para kazanmak...
Bir insanın varlığının karşılığı bir reklam arası kadar olmamalı.
Hakikate ulaşmak lazım..
Yolundayım az kaldı...
32 notes · View notes
hisboslugu · 3 months ago
Text
acı dindi diyorum bazen, yağmur dindi der gibi. öyle kendiliğinden ya da tanrı istediğinden. yüzüklerim yok, takmıyorum. kolyelerim yok, istemiyorum. öyle çok şimşek çaktı gece. ben sonu z harfi olarak düşündüm, son harfi olarak. ben zeni düşündüm ahbap.
44 notes · View notes
muallimesblog · 7 months ago
Text
Tumblr media
SAY­GI­LI İLE AR­KA­DAŞ OL!
Usul bilir, Adap bilir, Sınır bilir. Üzül­mez­sin!
GÖ­ZÜ­TOK İLE DOST OL! İkram bilir, Kural bilir, Doy­mak bilir, Fe­rah­lar­sın!
GÖR­GÜ­LÜ İLE AHBAP OL! Yol bilir, Yor­dam bilir, Kural bilir, Ra­hat­lar­sın!
ALÇAK GÖ­NÜL­LÜ İLE YAREN OL! Hal bilir, Ahval bilir, Gönül bilir, Mutlu olur­sun!
AKIL­LI İLE AR­KA­DAŞ OL! Az ko­nu­şur, Hak ko­nu­şur, Mert ko­nu­şur, Ra­hat­lar­sın!
MERT İLE DOST OL! Mert­lik bilir, Vefa bilir, Dost bilir, Yü­rek­le­nir­sin!
AH­LAK­LI İLE YOLA ÇIK! İhanet etmez, Yolda sat­maz, Ar­ka­dan vur­maz, Huzur bu­lur­sun!
22 notes · View notes
okuryazarlar · 8 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
1970 yılı Ocak ayında Ian Popay ve eşi Jennie, İpek Palas'ta dört gün geçirmişler. Şark Ekspresi ile yaptıkları yolculukta Oxford'lu türk bir öğrenci ile ahbap olan genç çiftin birkaç günlük İstanbul seyahatine dair fotoğraflar, Ian Popay'in kişisel blog sayfasından alınmıştır.
39 notes · View notes
bilgeyim · 3 months ago
Text
Tumblr media
Günaydıaaan bu hafta hastanede dördüncü gün. Artık hemşireler annemle, kantinci ağbiler benle ahbap günaydınlaşıyoruz.
Kantinden enstantanelerle kocam kişisiyle yaşlılık planlarına düştük sabah sabah.
Benimle birlikte kan tahlili yaptırmak, düzenli dengeli beslenmek, alkolü az tüketmek ve sigarayı bırakmak zorundasın. Yaşlılıkta nerede olacağımızı bunlar belirleyecek... @vintagedelikanlisi Okeyyyy.
17 notes · View notes
kirilmisdizeler · 1 year ago
Text
soğuk bir kış günü, vazgeçtim ciğerimi cehennem ateşi gibi yakan günler. bir yuva, vazgeçtim üç oda bir mezar. karşımda yıllarca sevdiğim adam, vazgeçtim bi kere nasılsın demeyen bir ahbap. acır gibi bakıyor, vazgeçtim benim yangınım içerde bunu dışarıdan gören tek kişi. tebessüm eden insanlar, vazgeçtim halime acıyanlar. soracağım nerde mermi izleri vazgeçtim, kim temizledi kanları. kıyafetlerini almışlar diyeceğim vazgeçtim, hırkası asılı onu unutmuşsunuz. o kendini öldürdü diyorlar vazgeçin, onu siz öldürdünüz. diyemedim,vazgeçtim
24 notes · View notes
sillagen · 1 year ago
Text
Yaklaşık dört yıldır izole yaşam sürmek durumunda kaldığım için kendi kendime takılmak çoğu zaman canımı sıksada yani yalnızlık Allah'a mahsustur. İnsan iki kelam edecek bir yerde kahve icebilecek insana ihtiyaç duyuyor. Kaliteli bir ahbap ve yoldasa her daim ihtiyaç vardır o size fazlalık gibi hissetirmez bir bütün gibi hissettirir. Artık eski ben gibi kalabalık ortama gelemiyorum yani belli bir saat dilimi ya da günden sonra kalbumbaga gibi kabuğumun içinde kendimi dinlemek istiyorum. Kendimle muhabbet de çoğu zaman sarmıyor tabi ama kendini dinlemenin sevilmez bir sevilir tarafı oluyor garip bir delilik.
26 notes · View notes
madsgellertisnotdead · 10 months ago
Text
Ermm so yesterday i went to a concert of Haluk Levent (brilliant singer and founder of ahbap, a charity if you didnt know) and it was brilliant although i would have liked it more if they hadnt made us wait for an hour but anyways what i wanted to say was for the tenrose shippers so he has a song called "Ankara" and i think thats so bloody tenrose codded yknow so lemme translate the lyrics of some specific parts for ya
"En zor bu gerçekten"
"Sevdiğimi söylemeden"
"Ayrıldım yine senden"
Which translates to
"That is the hardest thing"
"I leaved you once again"
"Without saying that i love you"
And for the chorus (well the first two sentences of the chorus)
"Yoksun sen aslında"
"Yalnızım bu kumsalda"
Which translates to
"You are not actually here"
"Im all alone in this beach"
And erm...i think that sounds quite familiar eh🤨
12 notes · View notes
notmejustmyecho · 2 days ago
Text
hərdən mene dublajlı filmlərdəki səs tonuyla''senin sorunun ne ahbap?!'' deye bir serzeniş gelir ele bil yuxaridan
6 notes · View notes
tartillo · 1 month ago
Text
Kargocu abiyle ahbap olduk resmen ama hala eve getirmemekte ısrar ediyo abi hani seviyodun beni
2 notes · View notes
yesiliris · 4 months ago
Text
Filmlerde görüyordum mezarlara konuşuyorlardı. Mezar başında konuşulmuyormuş. Mezarında başında kalınca anladım. Mezarda benim adım yazıyordu. Garipti. Ölmemiştim ki ben nasıl olur da şimdiden yerim hazırdı?
Sonlar ne zaman gelir bilmeyiz. Ayrılık gelip çatar elini uzatamazsın, Çünkü bazen elini uzattığında tutacak bir toprak bile olmaz. Bazı cinayetlerin katilleri insanların içinde,belki en sevilen kişilerden. Bazı cinayetler vardır sessiz,sedasız,kansız. En çok o acı verir. En süründürücü ölümdür o ölüm. Nefes almak istersin de dünyada oksijen biter. Zorunda kalırsın ölmeye. Direnmek boşuna.
Vefasız yarin gidişi de Vedasız olur. Koyarsın kapının önüne onunla anılarını. O gelip almaz ama sen ara ara açıp neleri bıraktın o kutuya bakarsın.
Bazı Vedalar vardır sadece arkanı dönüp gitmen gerekir ama çivilenip kalırsın. Öyle ki o Vedalar sabaha kadar bi kaldırımda ağlatır.
Kimse kimseden ayrılmaz bazen. Hiç Bi zaman bir olmamış iki kişi ayrılmak için sözcüklere ihtiyaç duymaz. Sessizce giderler. Ceketini alıp açması gereken bir kapı yoktur. Çünkü bazı ayrılıklar vardır ki hiç kimse kimseye ev olmamıştır.
Aşk öyle Nalettir. O lanet alır seni yapmam dediklerinle ahbap eder. Sonlar gelir,başlangıçlar geçer zaman akar ama sen bir anda kalırsın. Sayıp söversin ama gelsin istersin. Bazen bi kaşık su da boğmak istersin,bazen ölsün istersin,bazen hiç tanımamış olmak. Ama gelsin istersin. "Gitmiş olsam da sana tekrar geldim" desin diye yolcu geçmez yola bakan pencerenin dibinde çölleri aşan mecnunu beklersin.
Bazen içinden hiç Bi şey gelmez. "Bi şey olmadı" dersin ama içindeki heyecan,sevinç,umut ölmüştür. Öyle isteksizsindir her şeye. Öyle ağırdır kalbin.
Güçlü rolünü iyi yaptığını düşünürsün. Yoksa herkes göre göre neden sırt çevirsin? Sonra anlarsın kimse sana yönünü hiç dönmemiş ki nasıl anlasınlar seni. Aslında beceriksiz bi oyuncu olduğunu sadece kimsenin zamanı olmadığını.
Herkesin dostu olmaya çalışırsın yalnızlığını gizlemek için. Bilmezsin ki herkesin dostu olan kimsenin dostu değildir.
İyi değilim demeyi kendine yediremezsin. İyi olacağım dersin ama o zaman sen anı yakalayamadan geçip gider. Sanarlar sen hep böyleydin. Zaman geçtikçe yok oldun. Şimdi ne vardın ne yoktun. Ebedi tarih oldun. Öyle tozlu sayfalarda geçmişle un ufak bir kavanozda mahkum.
6 notes · View notes
seli-m · 5 months ago
Text
Kırk yıllık tüccara satarlar tere
Ahbap çavuşları pek uyar gördük
Gül yüzler haşlanmış hep yara bere
Öfkeyle bağdaşık göz boyar gördük
4 notes · View notes