Tumgik
#ama bazen yaşamamak da iyidir
dengesizim · 7 months
Text
valla bana rahat yaramıyo ve yaramaması da lazım amk yapmak istediğim o kadar şey var bi şekilde yetiştirmem gerek
2 notes · View notes
afitapy · 5 years
Text
Tumblr media
LOUI JOVER- SIMPLE PLAN
Beynimin duvarını kemirip aşmaya çalışan iki fare biri siyah öteki beyaz. Siyah olan öfkeli beyaz ise korkak. Öfke de korku da kendilerine. Kemirmeleri benim zihnimde.
DÖKÜNTÜ 1
Beyaz fare:
Şu fare saçmalığını kes! Ben beyaz. Özür dilerim bu kadar kaba bir çıkış yapmak istememiştim. Gerçekten kusura bakma. Kalbini kırmadım değil mi? üzmedim seni? Dayanamıyorum işte bazen.. Sen de biliyorsun kontrol edemiyorum korkuyorum.. Korkum öyle somut şeylere değil. Kıytırık bir örümcek ya da lokiş bir yılana değil hayır. Korku duygusu da değerlidir, kullanılamayacak kadar. Evet korku güzeldir. İptila değil. Kontrol mekanizmasıdır. Kedini kontrol edersin, check & balance sistemidir. Bir işi yapmaktan vazgeçiren korkudur. Bırak şimdi yapmak istemediğim için yapmadım ayaklarını. Yapamadın çünkü korktun, ihtimaller geldi gözünün önüne yığınla, çekindin insanlardan, yapacağın işten hatta kendinden evet kendinden çekindin. Sonunda ne hale geleceğini gördün bir fare gibi kaçtın. Hayır hayır sen değil ben kaçtım ve bu zihne sıkışıp kaldım.
Kemir kemir.
Olabileceğim yaratık..
Kemir kemir kemir.
Siyah fare:
Sana kaç kere söyledim onun fare gibi kaçması beni de fare yapmıyor. İlla bir hayvana benzeteceksen beni aslan olsun. Daha asil! onun korkusunu bana yıkma. Sen evet evet sen. Sen de bırak artık okumayı kime diyorum! Hey klavye üzerinde hareket eden el! yazma yeter artık kimse bizi okumak zorunda değil. Zaten sen de okusunlar diye yazmıyorsun. Sen de delirmek üzeresin. Kendi acizliğini bir de şu farenin korkaklığını benim dilimden anlatıp durma!
Kemir kemir kemir.
Nefret et kendinden umurumda değil.
Kemir.
Sen daha kötüsünü yaşamalısın çünkü korktun. Kıytırık örümcekten ya da lokiş yılandan korksaydın daha iyiydi.
Hoş sen gelecekten de korkmadın, sen insandan korktun. Belki senden daha aciz...
Kemir.
En az senin kadar aciz bir insandan korkmak seni ne yapar biliyor musun?
Yo delirtmez, delilik seni korkusuz kılar, seni özgürleştirir.. Delirmek kurtuluştur. Korku iptiladır. Hapseder seni kendi düşüncelerine, başkalarının düşüncelerine, hatta sözlerine. Bir insana olan korku, senin ruhunun ve düşüncelerinin, onun iki dudağı arasından çıkacak olan sözlerle, senin aleyhinde imzaladığı bir sözleşmedir.
Kemir kemir kemir.
Öfke güzeldir. Öfke iyidir. Çünkü doğaldır. Korku tecrübelerle oluşur. Çayın sıcak olduğunu bilmeyen bir çocuk korkusuz, anne ise korkaktır. Çocuk çaya uzandığı anda korkar, çocuğun korkusu ise çaydanlığa dokunduğunda başlar acır. Acı çocuk için kötüdür, şoktur. Tekrar yaşamamak için bu korkuyu unutmaz.
Beyaz fare:
Yanılıyorsun! Korku sonradan kazanılmaz. Korku insanlık tarihinin başından beri vardı, var olacak. Küçük bir bebeğe bir ses kaynağından, yüksek bir ses aralığında ses gönderirsen çocuk korkacaktır. Büyüdüğünde bu sesten korkmaması muhtemeldir. Farklı bir örnek olarak küçük bir çocuğun karanlıktan korkmasını ele alabiliriz. Karanlık çocuğa bir şey yapmamıştır. Daha önce çocuğun başına karanlıkta bir şey gelmemiştir ama her çocuk karanlıktan korkar..
Kemir kemir
–hayır benim korkum bir insana değil-
Siyah fare:
Evet senin korkun binlerce insana köle! Bilinmezlik korkuyu doğurur. Bebek ilk defa duyduğu her sesten korkar aniden gelen yüksek ses herkesi korkutabilir. Yıl 2014 yer Varşova/Polonya, Gregor Golebiowich (gjegoj golebioviç) 65 yaşında Starae Miasto’da bir Metallica konserinin başlangıç şarkısında aniden duyduğu bateri sesinden korktuğu için konser alanında hayatını kaybetti.
Kemir, kemir, kemir
Karanlık başlı başına bir hikaye.. Karanlık insanların büyüdüklerinde korkmamayı öğrendiği, görememe durumudur..
8 notes · View notes
ladysbooks · 5 years
Text
Gece Efendi -4
Ben gece efendi hükümsüzlerin kralı, mutsuzluğun baş tacı, kederin habercisi, ızdırabın geçmişten bir dostu, hatırlamanın en hakikatli aşığı, umutsuzlukla ruhumu aydınlattığım ışığım geçmişte kaybolmuş, umutsuzlukla aydınlattığım bu kentte hayaletlerle kaybetmiş bir kişiyim.
Sevginizin yüceliği sizi şaşırtmasın. Sevginiz bu kadar büyük olmasaydı o zaman şaşırabilirdiniz. Bırakın çağlayan nehir sizi sesiyle büyülesin. Bu büyü ömrünüzün sonuna kadar sizi yeni bir aşka oradan yepyeni bir aşka esir etsin.
Bilmenizi isterim ki bu dünya kendi içinde yanan bir alev topudur. Eylemler düşüncelerden daha önemlidir. İnsanlar düşünmek üzerine düşünmek yerine eylemeyi daha doğru bulurlar fakat yine de gerçekten eyleme geçmeleri gerektiğinde aynı sizin gibi korkaktırlar. Cesur olmak sandığınız gibi yel değirmenleriyle savaşmayı gerektirmez. Cesur olmak binlerce kez her seferinde yeniden bir daha hiç eskisi gibi sevemeyeceğini düşünürken yepyeni bir şeye veya birine aşık olmak ve bunun için kendi içinde veya dışında mücadele etmektir. Fakat bunun için kılıcınızın, karakterinizin ve ruhunuzun keskin olması gerekir. En ufak bir çizik sizi geçmişi o ait olduğunuzu sandığınız toprakları hatırlatabilir. Bunun bir geri dönüş olduğunu sansanız bile bu bir artık ait olmadığınız topraklara bakıştır. Fakat cesaret, bu ağaçların kök saldığı toprakları yenecek kuvvetedir.
Sizin birini sevmeniz ve birinin sizi sevmesi sandığınız kadar kötü bir şey değildir. Duygu en açık tabirle şu hayatta yaşanması gereken bu acı bile olsa en güzel şeydir. Size bende olmayan bu özeliği veremem çünkü bu bana doğuştan verildi ve bir mücadele sonucu almadığım bu şeyin nasıl kaybedileceğini bilmemekteyim. Fakat bildiğim bir şey var ki o da bunu kaybetme isteğinizin ruhunuzun derinliklerinden gelmesidir. Belki bu duygusuzluğu edinme hissinizi kaybetmek isteyebilirsiniz. Sevilmeden hayatta kalmak bir hiç olmaktan başka bir şey değildir. Bu yarı tanrı yarı insan olsanız bile böyledir. Belki korkunuz onun dışında birini sevebilme ihtimalinizdir. Bu korkunuzu kaybetmeye ne dersiniz?
İnsan olmak düşündüğünüz gibi şatafatlı bir şey değildir. Her daim öleceğinizi bilmek ve sevişmeyi bile bunun için istemektir. Oysa sizin ölüm korkunuz olmadığı için sevmek için sevişiyorsunuz. Ayrıca çok insan intihar etmeyi tüm ömrü boyunca aklından bile geçirmez. Bu sadece bazı insanlara verilmiş geri alınması gerekilen kusurlu bir özelliktir. Çünkü insan aynı sizin gibi yaşamak için doğar.
Bazı şeylerin varlığı mutlu ettiği gibi yokluğu mutsuz etmeyebilir. Aynı şekilde yokluğu mutlu etmezken varlığı mutsuz edebilir. Bazen bir hiçe değer verdiğimizi göremeyiz. Bazen bir hiç için geçmişe yanlış bir özlem duyabiliriz. Sevgiyi göstermek aynı buna benzer. Bir hiçi başka bir insanın eline vermektedir. Bir hiçin bu kadar değerli olduğu tek yer aşktır. Arzunun tatmini bu hiçlerin yani sevgi sözcüklerinin birbirine verilmesiyle olur. Bazen sadece arzunun devamı için bu sevgi sözcüklerini verirsin. Karşındakini mutlu etmek için değil. İşte benim ilk isteğim sizi mutlu etmek olsa bile ikinci isteğim sizi sevebilme isteğimi arttırmaktır. İşte ben mutlu etmeyi böyle öğrendim.
Kendinizle konuşmamanız kendinize yaptığınız şiddeti dolambaçlı yoldan tercih etmenizdir. Dolambaçlı yolun daha çok çiçekle dolu olduğunu söyleyebilirsiniz ve hatta ben bunu kabul edebilirim. Fakat dışarıdan bakmak gerektiğinde bunun böyle olmadığını göreceksiniz. Bazen kendimizi yok etmemek için karşımızdakini yok etmemiz gerekirse acıtmamız gerekir.
Canınızın acıdığını biliyorum ama hissedemiyorum. Çünkü herkes aynı sevmez. Sevse bile dilin dili dönmez ve bunu anlatması farklıdır. Fakat kişi karşısından aynı şekilde sevmesini ister. Siz ölüm giydirilmiş bir bedenden sizi sevmesini beklemektesiniz. Bu sizi bir sanrıya götürebilir ama çoğunlukla götürebileceği en iyi yer bir uçurum kenarıdır. Ölmeyeceğiniz için ise en iyi yapacağınız şey manzarayı izlemek olacaktır. Umarım uçurum kenarında manzarayı izlerken bu aşkın sizin yarattığınız bir şey mi? Yoksa gerçekten var olan bir şey mi olduğunu düşünürsünüz? Bu soruların cevabı sizi korkutabilir. Öncellikle hiçbir zaman sevmediğinizi düşünebilirsiniz. Fakat işte karakterinizin keskinliği ve cesurluğunuz tam burada işe yarayacaktır. Bu etki geçtiğinde geriye tiksinti ve utançtan başka bir şey kalmaz. Ama bazen melankoli ele geçirebilir. İşte o zaman kişi ölmeden ölebilir. Sizin söylediğiniz gibi yaşamamak yaşamaktan daha iyidir denilebilir. Korku bilmemizin önüne geçse bile bazen bilmek bir durumdan çıkmanın en iyi yoludur.
Aşk mücadeledir ve sevgiyle karşındakini isteyerek veya istemeden değiştirirken savaşmaktır. Bu karşındakiyle ölümüne girdiğin bir savaştır fakat karşındaki artık yoksa kazanan biri yoktur. Çünkü kazandığını söyleyeceğin biri yoktur. Burada hakiki olan tek şeyin aşkın kaybedilmesidir. Son kez görme isteğiniz bu aşkın daha yarısında siz henüz onu öldürmemişken veya o sizi öldürmemişken gerçekleşmesinden dolayıdır. Fakat yine de kaybedilen tek şey aşk. Burada onu tekrar görme isteğinizin kaybetme isteğinizden olduğunu söyleyemeyiz ama devam etme isteğinizden olduğu açıktır. Yine de siz sonunda kaybedeceğiniz bir aşk olduğu için bunu kaybetme isteğinizden olduğunu düşünebilir ve kendinize isyan edebilirsiniz. Aslında etmelisiniz!
1 note · View note