#bağdad
Explore tagged Tumblr posts
Text

Bir gün Hazret‐i Abdülkâdir kaddese’llâhü sırrahu’l azîz vaaza geç kalmış. Cemaatin beklememesi için, devrinin âlimlerinden olan oğlu, kürsüye gelerek iki saat vaaz etmiş. Fakat etrafında ne bir heyecan ne bir alâka uyandırabilmiş. Nihayet Hazret‐i Abdülkâdir kuddise sırruhu’l‐azîz telâşla gelerek: “Özür dilerim ey cemaat, geciktim. Valideniz yumurta pişirmişti, sahan düştü yumurtalar kırıldı..” Deyince, cemaat ağlaşıp feryat etmeye başlamış. O zaman Abdülkâdir Hazretleri’nin oğlu: “Aman baba, iki saattir bunca söz söyledim de kimseye tesir etmedi. Sen, yumurtalar düştü kırıldı, deyince cemâat birbirine girdi” diye hayret etmiş. Eve gidince hayretini babasına açmış ve hikmetini sormuş. O da, “Ey Oğlum! Eğer sen de Bağdad çöllerinde 25 sene nefsinle mücâhede etseydin, semeresini görürdün” buyurmuşlardır.
29 notes
·
View notes
Text

DİNDE KIRK PRENSİP (GAZALİ)
SAKINMA KONUSUNDA Düşündürücü Örnekler:
1- Zünnun el-Mısrî, hapisteydi ve açtı.
Bir dostu ona helâl malından bir yemek yapıp gönderdi.
Gardiyan, yemeği getirip kendisine teslim etmek isteyince,
Zünnun onu geri çevirdi ve daha sonra onu göndermiş olan dostundan şöyle özür diledi:
"Senin yemeğin helâldi.
Fakat, mahpuslara zulmeden gardiyanın eli değince, helâlliği bozuldu.
Ben de bu sebepten onu geri çevirdim."
2- Bişr el-Hafi, sultanların şehre (Bağdad) getirdikleri sulardan içmezdi.
Ve derdi ki, sultanların mallarında veya yönetimlerinde zulüm ve haksızlık bulunması ihtimali vardır.
3- Bir zât, evinde yanan lambayı söndürüp karanlıkta oturdu.
Çünkü hizmetçi, evde ateş bulunmadığı için, lambayı hak hukuk gözetmeyen komşunun fitilinden yaktığını söylemişti
4- Bir zât, ilaç içince, bunun üstüne biraz dolaşıp hareket etmesi gerektiğini söylediler. Kendisi buna şu karşılığı verdi:
"Ben şimdiye kadar hep Allah teâlâ için hareket ettim.
İlacın etkisi için hareket edemem."
Talep ve istek üzerine verilen mal veya yemek her zaman helâl değildirler.
Çünkü, bunlar gönül rızası ile verilmemiş olabilirler.
Onun için, istemek zorunlu ise, hiç olmazsa başkasının yanında istemekten sakınmak lazımdır.
Çünkü istemek başkasının yanında olursa, kendisinden istenen kişi utancından dolayı istenileni verir.
Bir şeyi gönül rızası ile değil, utanç yüzünden vermek ise, onu alana helâl etmez.
Bir kimseyi döverek malını almak ne ise, onu utanç gibi manevî bir baskı altına sokarak malını almak da odur. Kişi, bu iki hâlde de, rızası olmadığı hâlde, kendisini vermeye mecbur hisseder. Çünkü şeref ehli için, cimrilikle itham edilmek kamçılarla dövülmek gibi acı vericidir.
Kendisini olduğundan daha çok dindar veya âlim göstermek suretiyle başkasından bir şey almak da helâl değildir.
Çünkü bu bir çeşit aldatmaktır.
Aldatmak ise, hangi çeşitten olursa olsun haramdır.
Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm şöyle buyurmuştur:
"Bizi aldatan bizden değildir."
112Imam Gazali Risaleleri 13
Bir şeyin helâl veya câiz olduğuna dair verilen fetva (hocanın sözü), her zaman o şeyi helâl veya câiz etmez. Çünkü fetvayı veren, konu ile ilgili olan ve onun hükmünü olumsuz etkileyen bazı hususları bil-
meyebilir.
Bunları bilen ise kişinin kendisidir. Bu se-
beple, kişinin fetvayla birlikte kalbine de danışması
lâzımdır.
Buna işaret eden Allah Resûlu aleyhissalatu
vesselâm şöyle buyurmuştur
Müftüler sana fetva verseler de, sen bir de kalbine danış."
"Ben de bir beşerim. Davalarınızın iç yüzünü bilmem.
Onun için, söz ve delillerinize bakarak hükmederim.
Bu sebeple, şayet birinize hakkı olmayan bir malı verirsem, ona ancak bir ateş parçası vermiş olurum."
Bil ki, helâl olan şeyde kalbe yansıyan bir nur, bir ışık ve bir rahatlık vardır.
Haram olan şeyde ise, bunun aksine, kalbe yansıyan bir karanlık, bir gölge ve bir sıkıntı vardır.
Bu sebeple, bir şeyin kalp üzerindeki etkisini gözetleyerek onun hakkında hüküm vermek mümkündür. Ancak, bu hüküm de yanlış olabilir.
Çünkü bunun doğru olması için, kalbe yansıyan etkileri objektif olarak değerlendirmek lazımdır.
Halbuki insan, kendisini ilgilendiren konularda genellikle kendi lehinde değerlendirme yapmaya ve olayları kendi istediği şekilde tercüme etmeye mütemâyildir.
Bazı kimseler şöyle derler: "Dünyada helâl bir şey kalmamış, her şey haram olmuştur.
Çünkü muâmele şekilleri bozuktur, alıp veren insanlar da zâlim
ve fâsıktırlar.
Bu durumda, şu mal helâl, bu mal haram, diye bir ayırım yapılamaz.
SAYFA113 DİNDEKIRKPRENSİN
Bu sebeple, ya hepsinden sakınıp otla beslenmeye çalışmak, ya da mecburiyet var diyerek hepsinden ihtiyaç miktarı yararlanmak lazımdır."
Samimî olarak da söylense bu düşünce tarzı yanlıştır.
Çoğu zaman da, bu türlü sözler, haramların önünü açmak için söylenir.
Kesin olan şudur ki, mal her zaman helâl, haram ve şüpheli olmak üzere üç kısım hâlinde bulunur.
Asr-ı saâdette de bu böyleydi, şimdi de böyledir, kıyamete kadar da böyle olacaktır.
Bir malın helâl olması için, onu haram kılan bir sebebin görünürde bulunmaması yeterlidir.
Böyle bir malın helâl olduğuna hükmetmek için, onu derinlemesine ve inceden inceye araştırmaya gerek yoktur.
Çünkü eşyada asıl olan hüküm (veya vasıf) helâl ve temiz olmaktır.
Bu hükmü (vasfı) ancak, ortada olan olumsuz bir sebep değiştirebilir.
Böyle bir sebep yoksa, o hüküm (vasıf) kalıcı olur.
Bundan dolayı, Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm, zahirde necaset taşımayan bir müşrikin tulumundan aldığı su ile abdest almış, Hz. Ömer de bu örnekten esinlenerek bir hıristiyanın temiz görünen testisinden su içmiştir.
Çünkü, o sırada bu kaplarda necis edici bir şey bulunmamıştır.
Hiç şüphesiz ki, daha geriye gidilse, bir zaman bu kaplarda necis olan içkilerin veya domuz yağının bulunmuş olması muhtemeldir.
Ancak bu ihtimal, hazır vaziyetteki temizlik hükmünü ortadan kaldırmaz
114Imam Gazali Risaleleri 13
Kazanç yolu bilinmeyen bir müslümanın malı da helâl kabul edilir.
Çünkü müslümanlar hakkında hüsn-i zan etmek asıldır. Fakat zâlim olduğu, hak yediği ve gayr-i meşrû iş yaptığı bilinen bir kimsenin malını alırken (veya yemeğini yerken), bunun kaynağını araştırmak vâciptir.
Kaynağı helâl ise, sorun yoktur.
Ancak, bu türlü kimselerin malından sakınmak yine de takvaya daha uygundur. Çünkü, bu malın helâl gibi görünen kaynağı haram da olabilir.
Bu haram olmasa bile, böyle bir kimsenin minneti altına girmek ve kalbinde ona karşı sevgi duymak doğru değildir.
Onun için, Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm şöyle dua etmiştir:
"Allah'ım! Beni fâsık bir kimsenin mal ve yardımına muhtaç etme ki, kalbim onu sevmesin."
Şunu da bil ki, mal beş kısımdır.
01, nasıl kazandığı bilinmeyen müslümanın malıdır.
Bu mali yemek câizdir.
Fakat, haram olma ihtimali bulunduğu zaman ondan sakınmak evlådır.
02, salahatla tanınan bir kimsenin malıdır.
Bu maldan sakınmak gereksiz olan vesvesedir.
Bundan sakınmak, mal sahibini itham edici bir anlam taşırsa, o durumda da günahtır.
Çünkü, salahatle tanı nan kimseler hakkında sebepsiz bir şekilde su-i zanda bulunmak veya onları sâlih olmamakla itham etmek haramdır.
03, kazancının tamamı veya çoğu haram olan kimsenin malıdır.
Bu maldan sakınmak vaciptir. ١٠١
SAYFA 115 HELÂLRIZIKARAMAK
04, kazancının çoğu helâl, azı haram olan kimsenin malıdır.
Bu kimsenin malından sakınmak (ve meselâ yemeğini yememek, hediyesini kabul etmemek) vâcip değildir.
Fakat, takvaya uygundur.
05, kazanç yolu meçhul olan ve fakat hak yemekten, haksızlık yapmaktan ve günah işlemekten sakınmadığı malum olan kimsenin malıdır. Bu malın kaynağını araştırmadan ve onun helâl olduğunu öğrenmeden ondan yararlanmak câiz değildir.
.Bu zikrettiğimiz hükümler olağan hallerdeki genel hükümlerdir.
Fakat bazen genel hükmü geçersiz kılan veya değiştiren özel haller ve olağanüstü durumlar da bulunabilir.
Alimler, şeriatin temel ölçüleri ışığında bu hallerin özelliklerine göre yeni bir hüküm belirlerler.
Bu konuda şunları da bilmekte yarar vardır:
Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm, kendi hizmetçisi Büreyre'nin yemeğini yerdi. Büreyre ise, fakir olduğu için herkesten sadaka alırdı.
Buna rağmen, Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm, yediği şeyi ona kimin verdiğini sormazdı.
Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm, değişik kimselerden gelen hediyeleri kabul ederdi ve bunların nasıl kazanıldıklarını sormazdı. Yalnız sadaka olmaları ihtimali varsa, onların sadaka olup olmadıklarını sorardı.
116
Imam Gazali nim Risaleleri 13
Sadaka (ve zekât) iseler, kendisinden ve âile hal- kından uzaklaştırırdı.87
87-Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm, zekât ve sadakanın
kendisi ve aile halkı için haram olduğunu söylerdi.
Bu sebeple, bunları almazdı.
Hediyeyi ise kabul ederdi.
Ancak, kendisi de karşılık verirdi.
Çoğu zaman da onun verdiği karşılık, hediyeden çok daha fazla olurdu.
Bu durumu bilen bazı bedeviler, ona az bir hediye getirip karşılığında yıllık geçimlerini temin eden şeyler götürürlerdi.
Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm, davet edildiği yemeklere giderdi ve şüpheyi gerektiren bir durumla karşılaşmadığı sürece, bu yemeklerin helâl bir maldan yapılıp yapılmadığını sormaz ve soruşturmazdı.
Allah Resûlu aleyhissalatu vesselâm ve onun ashabı, herkese açık olan çarşı ve pazardan muhtaç oldukları gıda maddelerini ve diğer ihtiyaçlarını alırlardı.
Fakat bu şeylerin helâl yollarla temin edilip edilmediğini sormazlardı.
Bu örnekler de gösteriyor ki, bazı kimselerin söylediklerinin aksine, çoğu şeyler helâldir.
Onun için, ortada haramlığa delâlet eden açık bir delil bulunmadığı sürece, her şey fetva yönünden helâl sayılır.88
88-Hırsızlık malını satın almak caiz mi, değil mi?
Bunu bilerek almak ebette ki caiz değildir.
Kuvvetli bir şüphe mevcutsa yine caiz değildir.
Hırsızın. malı rayicinden çok ucuz satmaya râzı olması ve endişeli olması da bu şüphelerdendir.
Ancak, yukarıda verilen bazı örneklerde de geçtiği gibi,
şüphe taşıyan, gölge düşen ve olumsuzluk karışan şeylerden sakınmak takvaya daha uygundur
#DİNDE #KIRK #PRENSİP
#SAKINMA #KONUSUNDA #DÜŞÜNDÜRÜCÜ #ÖRNEKLER:
#İMÂM-I #GAZALİ #RİSALELERİ
#HELÂL #RIZIK #ARAMAK
#YEDİNCİ #PRENSİP
#i̇mâm#gazâlî#Dinde kırk#Prensip DİNDE KIRK PRENSİPSAKINMA KONUSUNDA DÜŞÜNDÜRÜCÜ ÖRNEKLER:İMÂM-I GAZALİ RİSALELERİHELÂL RIZIK ARAMAK YEDİNCİ PR
5 notes
·
View notes
Text
İslam ve Sünnet Üzere Ölmek;
Fudayl "İslâm ve Sünnet üzere ölenlere ne mutlu!" demiş, sonra bidatlerin ortaya çıktığı zamana ağlamış, sonra "Durum bu olduğuna göre çokça 'Mâşaallah/Allah'ın dilediği oldu' deyin" diye eklemiştir.
/el-Lalekai, 268; Şuabu'l İman, 9474; Tarihu Dimeşk, 48/398...
Ayrıca "Târihu Dımeşk'te şu ziyâde vardır: "Fudayl şöyle demiştir: Mâşâallâh diyen kimse Allah'ın işine teslim olmuş olur"
"Zemmu'l Kelâm"da Muhammed b. Ebî Berze'nin şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Ömer b. Abdulaziz mevkıfta şöyle dua ederdi:
"Allahım, beni İslâm ve Sünnet ile faydalandır ve ikisi hususunda beni bereketlendir!"
"Târihu Bağdad"da Talha b. Ubeydullah el-Bağdâdî'nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Ahmed b. Hanbel ile bir deniz yolculuğunda karşılaştım. Uzun süre hiç ağzını açmıyordu. Konuştuğu zaman da 'Allahım, bizi İslâm ve Sünnet üzere öldür' diyordu."
"Tabakâtul Hanâbile"de rivâyet edildiğine göre el-Hasen b. Eyyüb şöyle demiştir: "Ahmed b. Hanbel'i işittim. Ona 'Allah seni İslâm üzere yaşatsın ey Ebû Abdullah' denildi de o 've sünnet üzere' diye ekledi."
"El-Vera"da rivâyet edildiğine göre el-Merrûzî şöyle demiştir: "Ebû Abdullah'a 'İslâm ve Sünnet üzere ölen kimse hayır üzere mi ölmüş olur?" diye sordum. Dedi ki: 'Sus bakayım. İslâm ve Sünnet üzere ölen kimse tamamen hayır üzere ölmüş olur."
Lalekâî'nin rivayet ettiğine göre Avn şöyle demiştir: "Kim İslâm ve Sünnet üzere ölürse onun için her hayrın müjdecisi vardır."
/El-İbanetus Suğra,Dinin ve Sünnetin Asılları
..
7 notes
·
View notes
Text
SONUNA KADAR OKURSANIZ MAKSAT ANLAŞILMIŞTIR
KAYNAK VERDİĞİM HADİSLER KÜTÜB-İ SİTTEDE GEÇİYOR YANİ SAHİHDIR
Öyle insanlar vardır ki bilgisizce insanları Allah yolundan saptırmak ve Kur´anın âyetlerini alaya almak için "Boş sözler" satın alırlar. İşte boylclcri için, hor ve hakir kılan bir azap vardır.
-Lokman Suresi 6.ayet
Müfessirler bu âyet-i kerimeyi farklı şekillerde izah etmişlerdir. Ebi Ümame el-Bâhilî (r.a.)den nakledilen bir görüşe göre, âyette zikredilen "Boş sözler satın almak"tan maksat şarkı söyleyen cariyeler satın almaktır.-Ebi Ümame, Resulullahm şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Şarkı söyleyen cariyeieri satmayın, satın almayın, onlan (Bu hususta) eğitmeyin. Onların ticaretinde hiçbir hayır yoktur. Onların paraları haramdır." Ebu Ümame bu âyetin, Resulullaha bu gibi konularda indiğini söylemiştir.
-Tirmizî, K. Tefsir el-Kur´an Sure: 31, Hadis no: 3195
Diğer bir kısım âlimler ise "Boş söz satın almak"tan maksadın, şarkı ve türkü söylemek ve onları dinlemek olduğunu söylemişlerdir.
Abdullah b. Mes´ud, Abdullah b. Abbas, Cabir b. Abdullah, Mücahid, Sa-id b. Cübeyr ve İkrime bu görüştedirler.
Bazı âlimler de buradaki "Boş söz satın almak"tan maksadın, oyun âletleri satın almak olduğunu söylemişlerdir. Bu görüş Hasan-ı Basrî, İbn-i Cü-reyc ve Mücahid´den nakledilmektedir. Dehhak ve İbn-i Zeyd ise, satın alınan boş söz´den maksadın, Allaha ortak koşmak olduğunu söylemişler ve görüşlerine delil olarak da bundan sonra gelen âyeti gösterm işi erdir.
Taberi, âyet-i kerimede zikredilen "Boş söz"den maksadın, kişiyi Allah yolundan alıkoyan ve Allah ve Resulü tarafından yasaklanan her türlü söz olduğunu söylemiş ve âyet-i kerimenin umumî olan ifadesinin bunu gerektirdiğini beyan etmiştir.
Ayet-i kerimede, boş sözler satın alanların, bunları, insanları Allahm yolundan saptırmak için satın aldıkları beyan edilmiştir. Burada zikredilen, Allahın yolundan maksat, Kur´an okumak, Allahı zikretmek ve kulu, Allaha yaklaştıracak her türlü ibadet, her türlü itaat ve Allahm dinidir. Batıl sözleri satın alanlar, insanlan bu sözler vasıtasıyla Allahın yolundan alıkoyarlar ve Allahın diniyle alay ederler. Bu itibarla onlara, kıyamet gününde hor ve hakir düşüren çetin bir azap vardır. Zira onlar hem kendileri sapmış hem de diğer insanlan saptırmışlardır.
-Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 6/430-431.
“Ümmetimden bir takım kavimler gelecek; zinayı, ipeği, içkiyi ve çalgı aletlerini helal sayacaklar! Yine bir takım topluluklar bir dağın yanına konaklayacaklar. Onlara ait koyun sürüsü ile bir çoban her sabah onlara gelecek. Bunlara bir de fakir ihtiyacı için gelecek de ona;
-Buhari 12/5649
İmran bin Husayn (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Ümmetim arasında semadan atılan helak edici atışlar, suret değişimi ve yerin dibine geçirilme görülecektir!”
Sahabeler:
−Ey Allah’ın Rasulü! Bu ne zaman olacak? diye sordular.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Çalgı aletleri ortaya çıkar, şarkıcı cariyeler çoğalır ve şarapların içileceği vakit!”
Tirmizi 2309, İbni Ebi’d-Dünya Zemhu’l-Melahi 1/b, Ebu Amr ed-Dani es-Sünenu’l-Varide fi’l-Fiten 39/a ve 40/b, İbnu’n-Neccar Zeylu Tarih-i Bağdad 18/252
4 notes
·
View notes
Photo

أرخص العروض فقط لدى شركة هوما تركية للسياحة والسفر في أنطاليا🏝️ برنامج ٧ ليالي🎉في أنطاليا،فتحية و مرماريس تاريخ ١٥ تموز 💐 فندق في مركز أنطاليا و مرماريس٤نجوم✨ نظام النص بورد فقط ب ١٩٩$ دولار السعر ثابت كل الموسم💫 سارعوا بلحجز نحن في انتظاركم #iraq🇮🇶 #bağdad #qatar🇶🇦 #bahreyn https://www.instagram.com/p/CCEhXbBJwfk/?igshid=18n405pqg0uks
0 notes
Text
Kimin üzerinde nimetler ortaya çıkarsa, hamdini arttırsın.
Dertleri çoğalan kimse, istiğfara sarılsın.
Fakirlik kendisini sıkıştıran kimse
(لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ )
(la havle ve la kuvvete illa billah)
sözünü çok yapsın.
(Hatîb, Tarihu Bağdad; 2/52)
28 notes
·
View notes
Text

🔰 "Əgər məni şəhid etsən, sənə şəfaət edərəm..."
📝 Bugünkü görüşdə Şəhid Hacı Qasım Süleymaninin ailəsi tərəfindən İnqilabın Ali Rəhbəri İmam Xameneiyə hədiyyə edilən şəhidlik arzusu haqqında əlyazması:
"Qatilimi axtarıram və onunla görüşməyə necə də həvəsliyəm... O, məni xoşbəxtliyin zirvəsinə çatdıracaq.
Gəl! Xahiş edirəm gəl!
Səbrim tükəndi gəl!
Qınından çıxarılmış iti qılıncla gəl. Boğazım kəsilməyə və qanım cismimdən tökülməyə hazırdır. Gəl məni bu zindandan xilas et. Ey əsirlik qıfılımın açarı!
Gəl, gəl, gəl!
Mən o azad insanın ardıcılıyam ki dedi: Əgər məni şəhid etsən, sənə şəfaət edərəm...
İlahi bu səhralarda, şəhərlərdə və qəriblikdə nə axtardığıma sən şahidsən. Ey izzətli və qüdrətli olan, məni itirdiyimə yetir!"
Bağdad
23.09.2014
"İslam Dünyası Xəbərləri"
2 notes
·
View notes
Photo



Zaha Hadid 31 oktyabr 1950-ci ildə İraqın Bağdad şəhərində anadan olub. İraq əsilli İngilis vətəndaşı olan Hadid, bir dekonstruktivist Memar kimi tanınır. Memarlığı öyrənmədən əvvəl Beyrut Amerika Universitetinin Riyaziyyat fakültəsini bitirən Zaha Hadid, memar olmaq qərarına gələrək London Architectural Association’da təhsilə başladı. Zahah Hadid 1980-ci ildə Londonda memarlıq bürosunu qurdu. Hadidin təhsil aldığı məktəblər arasında Graduate School of Design, Harvard Universiteti, İllinoys Universiteti, Hochschule für Bildende Künste və Knowlton Memarlıq Məktəbi kimi nüfuzlu müəssisələr var. 2004-cü ildə Pritzker Memarlıq Mükafatını alan ilk qadın memar olaraq tarixə düşdü. Memarlığa verdiyi töhfələrə görə CBE-yə layiq görülən Hadid, Beyrut Amerika Universitetindən də fəxri diplom aldı. 2008-ci ildə Forbes jurnalının "Dünyanın 100 ən güclü qadını" siyahısında 69-cu oldu. Hadid ,öz ölkəsi İraq üçün də bir sıra layihələrə imza atıb .
Həmçinin,Bakıdakı Heydər Əliyev adına Mədəniyyət Mərkəzinin də memarı Hadiddir.
Zaha Hadid 30 mart 2016-cı ildə bronxit diaqnozu ilə xəstəxanaya yerləşdirilən Hadid bir gün sonra 31 may 2016-cı ildə Mayamidə infarkt nəticəsində vəfat elədi..
29 notes
·
View notes
Text

Kasas Suresi 38. Firavun dedi ki: “Ey ileri gelenler! Sizin için benden başka bir ilah tanımıyorum".
Naziat Suresi 23-24. Firavun derhal (adamlarını) topladı, (onlara) bağırdı ve: “Ben, sizin en yüce Rabbinizim!" dedi.
Fahreddin er-Razî, Firavun’un bu iddiasının kendisinin göklerin, yerin, dağların, bitkilerin ve insanların yaratıcısı anlamına gelmediğini, böyle bir iddianın ancak kendisinde delilik bulunan bir insandan sadır olabileceğini belirttikten sonra, Firavun’un bu ilahlık iddiasını şu şekilde tefsir etmektedir: “Hiç kimse üzerinde, benden başkasına ait emir ve yasak koyma hakkı yoktur".
Mefatihu’l Gayb, c, 22, sf. 476
18.yy Osmanlı dönemi Bağdad Mahmud el-Alusî ise şöyle demektedir: Firavun topladığı kalabalığın içinde kalkıp hitap etmek suretiyle nutuk çekerek o büyük lafı etmiş, böylece kendisini halkı yönetenlerin hepsinden üstün tutmuştur.
Ruhu’l Meâni, c. 16, sf. 53
Şeyhulislam İbn Teymiyye şöyle demektedir:
Her kim Allah-u Teâlâ’yı bırakıp kendisine itaat edilmesini isterse, bunun durumu tıpkı Firavun’un durumu gibidir. Her kim kendisine Allah ile beraber itaat edilmesini isterse, bu kimse de insanların kendisini Allah’a denk tutmalarını ve Allah gibi sevmelerini istemiş olur. Oysa Allah, yalnızca kendisine ibadet edilmesini, dinin tamamen kendisine has kılınmasını, dostluk ve düşmanlığının sadece kendisi için olmasını emretmiştir.
Mecmuu’l Fetâva, c. 14, sf. 328
Ebu’l Ala el-Mevdudî, Firavun’un bu iddiasını, “Bu mısır ülkesinin sahibi benim. Tüm emir ve yasakların çıkış kaynağı ben kabul edilebilirim. Benden başka hiç kimse emir vermede yetkili değildir” şeklinde tefsir ettikten sonra şunları eklemektedir; Firavun’un durumu peygamberler tarafından getirilen ilahi kanundan bağımsız olarak siyasi ve hukuki hâkimiyet id-diasında bulunan devletlerin durumundan hiçte farklı değildir. Bu devletler, kanun koyucu, emir ve yasaklar belirleyici olarak ister bir kralı görsünler, isterse millet iradesini.. Ülkenin Allah’ın belirleyip Peygamberlerin tebliğ ettiği kanunla değil de, kendi koymuş oldukları kanunlarla yönetilmesi durumunda, Firavun’un durumu ile kendi durumları arasında hiç bir fark kalmaz.
Tefhimu’l Kur’an, c. 4, sf. 184
#islam#din#iman#şeriat#tevhid#tauhid#tawheed#firavn#firavun#Mısır#antik mısır#pharaon#pharoah#pyramid#egyptian pyramids#piramit#heykel#sfenks#rabb#tefsir#ayet#kuranı kerim#kuran#allah#rasulullah#sure#ayeti kerime#hakimiyet#kitap tavsiyesi#kitap alintilari
27 notes
·
View notes
Text

Ey Can..!
Haberin var mı..?
Sen'in dertlerle, kederlerle harap olmuş..
Yıkılmış gönlünde..
Hakk'ın gizli bir hazinesi vardır..!
Aklını başına al da..
Şu yıkık gönül köyünü..
Bağdad şehri ile bile değişme..!
Allah'a yemin ederim ki..
Sen'in şu karanlık gecen..
Yüzlerce gündüzden daha iyidir..!
Geceyi verme, gündüzü arama..! »»
Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi
Cuma Geceniz Aşk Ola 🌼🌒🌼
10 notes
·
View notes
Text
Ey can! Haberin var mı? Senin dertlerle, kederlerle harap olmuş, yıkılmış gönlünde, Hakk'ın gizli bir hazinesi var. Aklını başına al da,
şu yıkık gönül köyünü, Bağdad şehri ile bile değişme! Allah'a yemin ederim ki, senin şu karanlık gecen, yüzlerce gündüzden daha iyidir. Geceyi verme, gündüzü arama!...
113 notes
·
View notes
Photo
Sən necə demişdin? Bir şey olarsa Sükutu birinci pozan qazanar. Hamı danışanda, hamı güləndə, Çəkilib kənarda duran qazanar.
Həzin bir küləyə qarşı durmuşam, Bir mənəm, bir qələm, bir də ki, kağız. Yenə fəsilləri qarışdırmışam, Gah sən gecikirsən, gah da ki, payız.
Məni axtarışa verib oradan, Heç vaxt görmədiyim Bağdad şəhəri. Deyirlər belə də yazılıb ünvan: İstanbul gecəsi, Bakı səhəri...
Bir məktub qoymuşam Eminönüdə, Uzunsaç, qəhvəyi, balaca məktub. Bax orda, düz sizin evin önündə, Hələ də gözləyir balaca məktub.
Bu gün bilmişəm ki, deməyəsən sən, Yazdığım məktublar nə üçün gəlmir. Poçtalyon deyir ki, o sən deyilsən, Yaşın da özünü büruzə vermir.
Gəlmişəm deyim ki, çıxıb gedirəm, Bu adsız, yiyəsiz, yönsüz şəhərdən. Bağdada xəbər ver, hicrət edirəm, Ünvanım növbəti sənsiz şəhərdə...
Raqif Raufoglu ©
20 notes
·
View notes
Text
Amerika, Kuzey Irak’ta ve Erbil’de uranyum yüzünden bulunuyor-2
Amerika, Kuzey Irak’ta ve Erbil’de uranyum yüzünden bulunuyor-2
ERBİL / KUZEY Erbil – IRAK – Erbil’de konuştuğum Türkmenler Amerika burada sadece petrol için durmuyor. Dağlarda uranyum var. Biraz ötede İran var. Aşağıda İsrail var. Kürdistan Amerika için çok önemli. Amerika en az 10 yıl Erbil’e terketmez” dediler.
(more…)
View On WordPress
#Amerika#Arap Baharı#Araplar#Arba-ilu#Arbela;Arbira#Asurlular#Babilliler#Bağdad#Basra#Berlin Bergama Müzesi’#Beytekin#Cihan Bank#Çukurca#Erbil#Erbil Atabekleri#Gulan Caddesi#Hacı Molla İbrahim Camii#Hakkari#Haneka Mahallesi#Hürriyet#İhsan Doğramacı#İsrail#Kale Camii#Kale Meydanı#Kayseri Pazarı#Kerkük#Kivunim#Küçük Ali#Kürdistan#Kürdistan International Bank
0 notes
Text
Yüzlerinde hayır açıkça görülen bir cemaat içinde İmam Gazzâlî'yi gördüm. Üzerinde yamalı bir elbise ve elinde ibrik vardı. Kendisine dedim ki:
-Ey imam, Bağdad medreselerinde ders vermen bundan daha iyi değil miydi?
Bana derin derin baktı ve dedi ki:
-Seâdet dolunayı, müridlik feleğinde doğunca akıl güneşi vuslat yolunu gösterdiği için böyle yaptım...
6 notes
·
View notes
Text
📗 TARİHTE BUGÜN (20 MART):📌
1918 - Türk Kadını Dershanesi açıldı. Dershanede yabancı dil, Türkçe ve müzik dersleri ile konferanslar verildi.
1942 - Naziler, Polonya'nın Zgierz kentinde 100 Polonyalıyı bir çalışma kampından alıp öldürdüler.
2003 - Irak Savaşı: ABD, Irak'ı istila etmeye başladı. Bağdad hava bombardıman saldırısına uğradı (Şok ve Dehşet Harekâtı).
2005 - Mersin'de Metropol miting alanında yapılan Nevruz kutlamalarının ardından, Türk bayrağını yere atıp yakma girişiminde bulunuldu. Olay, yurtta infiale yol açtı.
1 note
·
View note
Text
Günahsız Ölmeye Vesile Olan Zikir
1) Lâ ilâhe illallâhu vahdehu ve Allahu ekber.
2) Lâ ilâhe illallâhu vahdeh
3) Lâ ilâhe illallâhu lâşerîke leh.
4) Lâ ilâhe illallâhu lehül'mülkü velehül'hamd.
5) Lâ ilâhe illallâhu ve la havle vela kuvvete illa billâh.
Bu hadisi şerifin müjdesi bir gün içinde kim bunu okursa veya bir gece içinde okursa yahut bir ayın içinde okursa veya okuduğu gün ölürse veya okuduğu gece,gece çıkmadan ölürse veya okuduğu ayın içinde ölürse günahları affedilmiş olarak ölür. Günahsız ölür.
(Hatib, Târihu Bağdad,no:597, 2-181, Nesâi es-Sünenü'l kübra, no:9773)
Hadis-i Şerifin ravisi Eğarr Ebu Muslim(radiyallahu anh) dedi ki:
"İşte her kim bu kelimeleri öleceği zaman söylerse (cehennem) ateş(i) ona dokunmaz."
(İbnu Mace, edeb:54,no:3794)

89 notes
·
View notes