#bilimsel haberler

[cilginfizikcilervbi]

Modern Fiziğin Başlangıcı: Bir X Işını Hikayesi

Modern Fiziğin Başlangıcı: Bir X Işını Hikayesi Günümüzde Tıp sanayi medikal görüntüleme hizmetlerinde, tüm havalimanlarında, alışveriş merkezlerinde güvenlik amacıyla kullanılan X Işınlarının hayatımıza nasıl girdiğinin hikayesi olacak bu hikaye… X Işınları Alman Fizikçi; Wilhelm Conrad Röntgen’e İlk Nobel Fizik Ödülünün Sahibide Yaptı. Alman bilim insanı Wilhelm Röntgen ilginç özellikleri olan…

[sadecedoruk]

BAŞAK BURCUNDA NEPTÜNYEN YENİ AY 😁

15 Eylül’de 21 derece Başak burcunda Neptün etkili bir yeni ay meydana gelecek. Bu yeni aya Uranüs’ün çok güzel bir desteği olacak. Bir de Denebola isimli sabit yıldızda etkisini gösterecek. Şimdi bu yeni ayın bireysel, dünya, Türkiye üzerinde ne gibi etkileri olabilir birlikte göz atalım.

BİREYSEL; Başak yeni ay zamanlarının anahtar kelimeleri; düzenlemek, toparlamak, hazırlık yapmak, temizlemek, detaylandırmak, el oyalayan işler, çok çalışmak, hizmet vermek, sağlıkla ilgili konular, beslenmek, detoks, kolay beğenmeme ve hata arama, mükemmele ulaşma gayreti, kontrol etmek, analiz etmek, vesvese ne endişeler demektir.

Yeni ay zamanı bir tarafımız yapılması gereken işlerin peşinde koşarken bir tarafımız ise hiçbir şey yapmak istemeyebilir. Zira bu sefer ki yeni ayın başrolünde Neptün var. Neptün olması çok fazla kör noktalarımız olabileceğini, bir şeyi en ince ayrıntısına kadar baksak bile eksik bir şeylerin olabileceğine işaret etmekte.

Belli ki bu dönemde yapılması gereken işler kapımıza dayanacak. Hatta bu işler çokça el oyalayan, zaman isteyen işlerde olabilir. Duygusal açıdan kafamız biraz karışabilir. Yanlış anlaşılmalar çokça yaşanabilir. Sezgiler devrede olacak ama yanıltıcı olabilir çünkü Neptün’ün sert kontağı olacak.

Başak dönemleri strateji oluşturma ve hazırlık zamanlarıdır. Aklınızda olan işlerin hazırlığına başlamak, nelere ihtiyacınız olduğunu tespit etmek ve bu eksikleri gidermek için en güzel zamandır. Fakat Neptün kontağından dolayı odaklanma sorunları, dağılma, kafayı toplamakta zorlanma olabilir.

Şöyle bir dip bucak temizlik yapmak, artık size hizmet etmeyen ne varsa toparlamak, kaldırmak ve atmak içinde kolları sıvayabilirsiniz. Giymediğiniz eşyalarınız, bilgisayarınızda yer tutan ama hiçbir şeye hizmet etmeyen resimler ve videolar, masanızda veya çekmecelerinizdeki çer çöp ne varsa temizliğe girişmek için harikadır. Ama temizlik yaparken dikkat edin, kimyasal zehirlenmelere maruz kalmayın.

Bu yeni ay, sağlıkla ilgili konulara odaklanma ve daha sağlıklı alışkanlıklar geliştirme şansı sunabilir. Bu dönemde yeni iş fırsatları veya projeler ortaya çıkabilir. Fakat Neptün olduğu için işin içinde, dışarıdan bir gözün sizi

değerlendirmesine izin vermekte fayda var. Bu dönemde gönüllü çalışmalar veya başkalarına yardım etme fırsatları ile karşılaşabilirsiniz. Ama böyle durumlarda kendinizi kaptırmadan yardımlarınızı yapmalısınız. Kendinizi adarcasına değil.

Boğa burcundaki Uranüs’ün olumlu açısı ile finansal konularda sürpriz olumlu gelişmelere işaret edebilir. Geleneksel düşüncelerden ve kalıplardan kurtarmaya, hayatımızda yeni bir bakış açısı katmaya ve yeni yaratıcı projeler başlatmaya cesaret edebiliriz. Daha özgür, daha kafamıza göre hareket etme ihtiyacı artabilir. Yeni elektronik aletlere ihtiyacımız olabilir ama Merkür retrosu 17 Eylül

itibari ile bitecek. Alımlarınızı bu tarihten sonra yapmakta fayda var.

Sağlık olarak ise; genel anlamda bağırsaklar, bağışıklık sistemi, karnımız, pankreas, karaciğer hassas olabilir. Kabızlık yanda ishal gibi durumlar gündemimiz olabilir. 21 derece başak burcu safra kesesine işaret eder. Safra- safra kesesi ile ilgili sorunlar meydana gelebilir.

DÜNYA ÜZERİNDE; Başak burcu dünya astrolojisine göre; sağlık sektörü, beslenme, tarlalar, tahıllar, işçiler, çalışanlar, memurlar, hizmet sektörü, doktorlar, ilaçlar, sosyal hizmetler, fırınlar, sendikalar ile temsi edilir. Dünya astrolojisine göre Neptün

ise; zehirlenmeler, belirsizlikler, denizler, politik skandallar, uyuşturucular, gazlar ile ilgilidir. Uranüs ise birden gelişen olaylar, yıldırımlar, elektrik yüklü konular, skandallarla ilgilidir.

Başak burcu sağlıkla ilişkilendirildiğinden, bu yeni ay, dünya genelinde sağlıkla ilgili konuların odaklanmasına neden olabilir. Salgın hastalıklarla ilgili haberler ve gelişmeler gündemin önemli bir parçası olabilir. Sağlıkla ilgili bilimsel gelişmelerde olabilir.

Bu dönem, çevresel meselelere daha fazla dikkat çekecek haberler okuyabiliriz. Çevre kirliliği, iklim konusunda ki sorunlar, su kaynaklarına ilişkin problemler

olabilir. Başak burcu çalışan kesimi ifade ettiğinden dolayı; dünyada artan işsizlik haberlerini sıkça görebiliriz.

İşin içinde Neptün olduğundan dolayı; üzerinde zehirlenme vakaları artabilir. Beslenme ile ilgili krizler ortaya çıkabilir. Denizler, sular, boğazlarla ilgili sorunlar söz konusu olabilir. Deniz kaynaklı depremler meydana gelebilir. Ekonomiye etki edecek olan politik skandallar söz konusu olabilir. Gaz, doğal gazlar fiyatlarında çok ciddi artışlar söz konusu olabilir. Su ile ilgili stresli durumların oluşmasına neden olabilir. Sel olaylarının artışı söz konusu olabilir.

Uranüs’ün desteği ile de yeni

teknolojik ve dijital gelişmelerin yanı sıra, kripto varlıkları da çokça konuşacağımız bir yeni ay süreci olabilir.

Denebola sabit yıldızının etkin olması; halkta utanç duygusunu tetikleyecek gelişmeler, rezilliklerin, skandalların ortaya çıkması, vatikan ile ilgili gelişmelere işaret eder. Talihsiz bir yıldız olarak nitelendirilen denebola, etkin olduğunda kitlesel üzücü durumların oluşmasına neden olabilir.

TÜRKİYE AÇISINDAN İSE; Yeni ayın gerçekleştiği anda gökyüzünde Aslan burcu yükseliyor. Sanatçılar, sahne alan

kişiler, yöneticiler, lüks tüketim ürünleri, borsa üzerinde etkili olabilir.

Neptün’ün etkin olması, finansal konularda ki belirsizlik, yön bulamama ya da skandal gelişmeler gibi etkileri olabilir. Ya da ekonomik olarak yeni hamlelerin açıklanması ama bu hamlelerin tam olarak toplumda anlaşılamamasına işaret edebilir. Özellikle krediler, vergiler, bankalarla ilgili konularla ilgili olabilir.

Fakat boğa burcunda seyahat eden Uranüs’ün destekleyici kontağı ile teknolojik ve dijital yatırımların artması söz konusu olabilir. Sürpriz bir finansal destek,

ekonomik anlaşma da gündeme gelebilir.

Bu dönem ülkede sağlık harcamaların artması söz konusu olabilir. Sağlık sektörüne ilişkin yeni düzenlemeler, yeni adımların atılması olası ama bu adımların da iyi organize edilmesi gerekiyor.

Bu kıyağımı da unutmayın sayın başaklar 😁

[kuscamgaliba]

cok yakinda guzel haberler verip kacicam sanirim burdan bilimsel degil hissel

[aynodndr]

BOŞTUR BOŞ

Yazsam mı şu hususta ?

Yazsam mı bu hususta?

Misal : Ömer dizisinde daha başörtüsü bağlamayı bilmeyenlerin İslâm eleştirisi dizisi yapmalarını... Şalı dikişi görünür tarzda örtüyor dindar hatunlar , bunlar sokağa da çıkmıyor? Gibi gibi... Halktan kopuk sanatçılarımızı... Shitsel ' de / orijinalinde yani Museviler' in çok ama çok dindar oluşlarını...

Ordan uyarladıkları ile bizim gerçeklerimizin uyuşmazlığını...Bizim dindarlığımızın sakız orucu bozar mı hojam formunda kaldığını...

Yazsam mı?.

Sonra düşününce saniyelik , yaw ne kadar boş diye vazgeçmek...

Günümüz halet- i ruhiyesi aşağı yukarı böyle hepimiz için...

Ömer Hayyam demiş ya:

"Ey kör! bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş!

Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!

Şu durmadan kurulup dağılan evrende...

Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!.. "

Oysa ne çok tutunup kalıyoruz bazı anlara...

Meselâ babam , su ister misin denilen enkazdan çıkarılan çocuğun muayenem yapılmadı daha demesine...

Ben, gecekonduda hijyenik şartlarda değil eldivensiz hamur yapıyor soba üstünde diye tefe koyup alay ettikleri fenomen çocuğun arkasından yas tutan sosyal medya klavyeşörlerine...

Ya da sınava 3 ay kaldı YKS kitaplarım kaldı evin altında diyen evladımıza...

Psikolog , çok fazla deprem haberi izleyenler merhamet yorgunu olur dikkat dikkat diyor...

Oysa...

Yakıyor ateşten haberler yakıyor...

Ne yapsak olmuyor...

Ne oldu ne yaşadık biz böyle son yıllarda, sana ibret gerek ise demiş ya Yunus Emre...

Nasıl ibret & hayret olmaz ki makam olarak?

Neler yaşamadık ki?

Bir tarafta...

Alnı secdeli denilen insanlar , vatan evlatlarını vuruyor da arkadaşı elinize sağlık diyor...

Bir tarafta...

Kadın , tedavi ile sahip olduğum ikiz çocuklarım 8. kattaki evde selin altında kalıp kayboldular diyor televizyonda...

Sonra iki yıl okul tatili , tek harf öğrenmiyor çocuğum uyuyor durmaksızın tükenmişlik sarıyor 11 ve 12. sınıf çöpe gidiyor...Ateşli hastalıklar tuhaf günler kafa toplamaya fırsat tanımıyor...

Hastalık kol geziyor pandemi can yakıyor...

Sonra yangın...

Sonra deprem...

Deprem..

5. Kol faaliyetleri...

Yalan haberler, dezenformasyonlar...

Diyanet ' e sorulan bir evlatlık sorusu üzerinden sapık Akepeliler torunumu evlat diye alıp sonra evlenecekmiş diyor bir siyasetçi, siyasetçi böyle deyince troller coşuyor,bilimsel düşüncesi olmayan insanlar depremden ölür bunun suçlusu oy verdikleri Beştepe ' dir diyor öbür siyasetçi...

Siyasetçiler siyaset yapmayak artık deyu siyaset yapıyorlar...

Âlakasız bir konudan konuşurken okulda bir çocuk, tek adam rejimi yüzünden öldü insanlar , vali hep cumhurbaşkanına telefon etmiş de onay almadan yardım gönderememiş seferberlik olmamış ölmüşler diyor... Oysa sabah ilk anlarda kışladan çıkan askerlerin görüntüleri varken acının üstünde özellikle tepiniyor birileri...Ve okul çocuklarını sosyal medyada zehirliyor birileri...

Selâdan imamdan sarıktan tekbirden irite olanlar diğer tarafta göze çarpıyor ...

Kendini böyle tanımlayan insana ne denmeli yani ? Hem

ne yapsın ki alternatif olarak insanlar ? Haluk ' un Amentüsü ' nü mü okusunlar enkazdan çıkarken ? Evrenin ulu mimarına selam mı çaksınlar ? Yaşasın laiklik diye mi slogan atsınlar?

Seküler aydın kesimimizi ne mutlu ederdi acaba ? Herkese ayar vermeyi seven ikna odası mucitçileri, bakıp bakıp olmuyor olmuyor bu milletten diyorlar afet deprem sel yangın demeden...

Elin Japon ' u depremde Allah u Ekber demiyor o halde kentsel dönüşümü yapmayan herkes bundan sorumludur ve ranttır bu dediğimizde cana paha biçilemez diyenler cahilin önde gidenidir diyorlar ya..

Halbuki azıcık empati bu kadar zor mu ?

Bir öğretmen bir gün sonra okulum var öğrencilerime kavuşacağım derken balkondan yalın ayak karların üstüne atladım, okul yok , öğrencilerim yok diyor...

Biz de olabilirdik aynı durumda...

Hiç mi yumuşamıyor kalpler?

Bir doktor bu kadar çok ağlayan erkek görmedim hiçbir yerde diyor...

"Gariplere göynür özüm" / yanar içim/ gidenlerin ardından ruhumuz kanıyor...

Devlete millete küfretmeyi bırakıp yaraları sarmaya çalışsak...

Çalışsak hep birlikte...

Sen ben demeden...

Kin ve nefret tohumu ekmeden yapsak bunu...

Çok mu şey istiyorum?

Topla bizi Ya Rab !

Perişanlığımızı sana arz ediyoruz hâlimiz sana âyan...

Aman Ya Rab aman...

Varlığına birliğine yoktur güman...

Nüket Belsan Taşören

[gelmeyin]

Muhabir Haber: Güncel Olayları Takip Edin!

Muhabir Haber olarak, sizlere en son haberler, son dakika gelişmeleri ve ilgi çekici makaleler sunuyoruz. Amacımız, dünyada ve Türkiye'de yaşanan önemli olayları tarafsız bir şekilde aktarmak ve okurlarımıza güncel bilgiler sunmaktır.

Gündemimizdeki konular arasında siyaset, ekonomi, teknoloji, kültür-sanat, spor ve daha birçok alan yer almaktadır. Ülkemizde ve dünyada meydana gelen olayları yakından takip ederek, objektif bir bakış açısıyla analiz ediyor ve okurlarımıza doğru bilgi sağlıyoruz.

Muhabir Haber olarak, her gün yapılan etkileyici keşifleri ve bilimsel gelişmeleri sizlerle paylaşıyoruz. Yeni teknolojiler, uzay çalışmaları, tıp alanındaki yenilikler ve daha pek çok konuda sizi bilgilendiriyoruz. Aynı zamanda sanat dünyasının nabzını tutarak, müzik, sinema, tiyatro ve edebiyatla ilgili haberleri de sizlere sunuyoruz.

Sağlıktan eğlenceye, seyahatten spora kadar geniş bir yelpazede haberlerimize yer veriyoruz. Spor tutkunları için en güncel spor haberlerini, takım transferlerini ve maç analizlerini sunuyor, heyecan dolu anları kaçırmamanız için sizleri bilgilendiriyoruz.

Muhabir Haber olarak, doğru ve tarafsız habercilik anlayışını benimseyerek, okurlarımızın güncel olaylardan haberdar olmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Siz de Muhabir Haber'i takip ederek, dünyada ve ülkemizde neler olup bittiğini anında öğrenebilir, haberlerin nabzını tutabilirsiniz.

Güncel haberleri takip etmek ve en son haberlere ulaşmak için Muhabir Haber'i ziyaret edin. Bilgiye ulaşmanın en hızlı ve güvenilir kaynağı olduğumuzu kanıtlamak için sizleri bekliyoruz!

[elazigsurmanset]

MEB Şurası Yönetmeliği Kaldırılmadı..

Milli Eğitim Bakanlığı, MEB Şurası'nın artık toplanmayacağı yönündeki haberleri yalanladı. Yapılan açıklamada şu bilgiler yer aldı: MEB Şurası Yönetmeliği Kaldırılmadı: Bazı basın yayın organlarında yer alan, MEB Şurası'nın artık toplanmayacağı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi. 10 Aralık 2022 tarihinde yürürlüğe giren Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı Yönetmeliği'nin 6. ve 16. maddeleri kapsamında hazırlanan "Millî Eğitim Şûrası Yönergesi"nin Mart 2024'te yayımlandığı ve MEB Şurası ile ilgili çalışmaların bu yönerge doğrultusunda devam edeceği ifade edildi. 21. Milli Eğitim Şurası Gerçekleşecek: 1921 yılında başlayan ve Türk milli eğitim sisteminin gelişiminde önemli rol oynayan Milli Eğitim Şuraları'ndan bugüne kadar 20 tanesinin gerçekleştirildiği belirtildi. 21. Milli Eğitim Şurası'nın düzenlenmesi için de çalışmaların devam ettiği ve "dijital vatandaşlık, eğitimde yapay zeka, öğretmen yetiştirme, yeni teknolojiler ve öğrenme ortamlarının dönüşümü" gibi birçok başlıkta istişareler için teknik ön çalışmaların tamamlandığı açıklandı. Bakanlığın Bilimsel Danışma Kurulu: MEB Şurası'nın Bakanlığın bilimsel danışma kurulu olduğu ve evrensel değerler ve standartlar göz önünde bulundurularak kalite, eşitlik ve etkililik ilkeleri ile milli ve toplumsal değerlere dayalı bir Türk milli eğitim sistemini geliştirmek amacına katkı sağlamak için çalışmalarına devam edeceği vurgulandı. MEB Şurası'nın toplanmayacağı yönündeki haberler doğru değildir. 21. Milli Eğitim Şurası'nın düzenlenmesi için çalışmalar devam etmektedir. MEB Şurası, Türk milli eğitim sisteminin gelişmesinde önemli bir rol oynamaya devam edecektir. Read the full article

[fisiltihaberleri]

Türkiye İşçi Partisi Bodrum’da ezberler bozulacak... Türkiye İşçi Partisi, Bodrum ilçesinin gittikçe büyüyen sorunlarına çağdaş, bilime dayalı, katılımcı bir belediyecilik anlayışı ile çözüm getirecek ve umutsuz Bodrum Halkının seçeneği olacak belediye başkan adayını ve meclis adaylarını belirlemiştir.

Bodrum’u, halkın merkezinde olduğu yenilikçi belediyecilik anlayışıyla tanıştıracak olan Türkiye İşçi Partisi; ilçenin su, yol, altyapı ve rant gibi kronikleşmiş sorunlarını, sürece ilgili sivil toplum kuruluşları, kurumlar, bilim insanları ve akademileri de dahil ederek bilimsel ve akılcı projelerle çözmeyi hedeflemektedir. Partinin adayı Bodrum’da ezberleri bozacak ve ilçenin yıllardır mahkum olduğu eski moda, ilkel ve yozlaşmış siyaset anlayışına son verecektir. https://www.fisiltihaberleri.com/haber/turkiye-isci-partisi-bodrumda-ezberler-bozulacak-10381.html

#sondakika #haber #istanbul #izmir #türkiye #ankara #haberler #sondakikahaber #takip #turkey #gündem #asker #galatasaray #tbt #turkiye #vatan #bilgi #bayrak #mhp #instagram #rte #magazin #15temmuz #video #chp #ultraslan #pöh #fatihterim #akp #gundem

[tibbivearomatikbitkiler]

Gana'nın ilk yardımda kullanılan şifalı bitkileri tehdit altında

Gana'nın ilk yardımda kullanılan şifalı bitkileri tehdit altında

#AmamaShelterbeltOrmanRezervi, #AşırıHasat, #AsukeseOrmanRezervi, #BitkiÇeşitleri, #BitkiTıbbıAraştırmaMerkezi, #BitkiTıbbıBilimselAraştırmaMerkezi, #BitkiselAcıÜretimi, #BitkiselIlaçlar, #BiyoçeşitlilikKaybı, #EtnobotanikBilgi, #FarmakolojikEtki, #GanaGelenekselTıp, #GanaOrmanları, #GanaOrmansızlaşmaOranları, #GanaŞifalıBitkiler, #GanaDaBitkiselIlaçKullanımı, #GanaDaŞifalıBitkiler, #GanaDakiYerelTopluluklar, #GanaNınEtnobotanikGelenekleri, #GelenekselBitkiBilgisi, #GelenekselTıp, #KorumaProgramları, #ModifiyeTaungyaSistemi, #OrmanRestorasyonu, #OrmanYangınları, #Ormansızlaşma, #OrmansızlaşmaEtkileri, #TarımsalGenişleme, #YerelBilgi, #YerelTopluluklar https://is.gd/lX8YHo https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/haberler/gananin-ilk-yardimda-kullanilan-sifali-bitkileri-tehdit-altinda/

Gana’nın ilk yardımda kullanılan şifalı bitkileri tehdit altında, yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, güneybatı Gana’daki orman toplulukları, 83’e kadar rahatsızlığı tedavi etmek için 70 şifalı ağaç türü kullanıyor. Bu bitkiler, farmakolojik faydaları olan yüksek düzeyde biyoaktif bileşikler içerir, ancak birçoğu aynı zamanda aşırı hasat ve büyük ölçekli ormansızlaşmaya neden olan bölgedeki tarımsal genişleme gibi faktörler tarafından da tehdit altındadır. Batı tıbbına ve kültürel algılara erişim eksikliği nedeniyle geleneksel tıp, orman kenarındaki birçok topluluk için birincil tedavi kaynağıdır. Yazarlar, hükümet öncülüğündeki koruma programlarının ve geleneksel bilginin korunmasının, bu şifalı ağaç türlerinin korunması açısından önemli olduğunu söylüyor.

Yeni bir araştırmaya göre, Gana’nın güneybatısındaki geleneksel tıbba erişimi olmayan kırsal topluluklar, 83’e kadar rahatsızlığı tedavi etmek için düzinelerce şifalı ağaç türü kullanıyor . Ancak çalışmanın yazarları, bu ağaç türlerinin çoğunun aynı zamanda aşırı hasat ve tarımsal genişleme gibi faktörler nedeniyle de bölgede ormansızlaşmaya yol açtığını söylüyor.

Heliyon dergisinde yayınlanan çalışma, Asukese Orman Rezervi ve Amama Shelterbelt Orman Rezervi’nin kenarlarındaki toplulukların 33 taksonomik aileden 70 tür şifalı ağaç kullandığını ortaya çıkardı. Bu ağaçlara atfedilen ilk beş farmakolojik etki, anti-inflamatuar, anti-sıtma, anti-mikrobiyal, anti-bakteriyel ve üremeyi artırıcı özelliklerdir.

Gana Enerji ve Doğal Kaynaklar Üniversitesi Orman Bilimleri Bölümü’nde öğretim görevlisi olan ortak yazar Michael Asigbaase, “Bitkisel ilaç, kırsal toplulukların ‘ilk yardımı’ gibidir ve bazı uzak bölgelerdeki tek yardımdır” dedi. “Bütün topluluklarda şifalı bitkiler var. Hatta bazı durumlarda klinik ve hastanelerden yardım bulamayan insanlara da yardım edebildiler.”

Araştırma yazarları, bölgedeki şifalı ağaçların kullanımını anlamak için Yerli Akan-Bono halkı ve Kusaasi ve Waala gibi kuzey kabileleri de dahil olmak üzere dört topluluktan 88 katılımcıyla röportaj yaptı. Bulgular, toplumun bitki özellikleri, iyileştirici etkileri, çeşitleri ve yan etkileri hakkındaki bilgisini değerlendiren bir Yerli bilgi endeksi de dahil olmak üzere beş parametre kullanılarak değerlendirildi. Parametrelerin geri kalanı, bilimsel literatürde tıbbi özelliklerin ne sıklıkta belirtildiğine, türlerin ve bitkilerin parça değerlerine ve bunların aile içindeki kullanımına baktı.

Gana’daki uzak yerel topluluklar için şifalı ağaçlar, ormanların kenarlarında yaşayan toplulukların kolayca erişebildiği göz önüne alındığında birincil tedavi kaynağıdır. Batı geleneksel tıbbındaki son gelişmelere rağmen, Afrika’daki birçok ülkede geleneksel tıbba bağımlılık, geleneksel tıbbın nispeten yüksek maliyeti, sınırlı sağlık hizmeti kapsamı ve sağlık personeli sayısı ve geleneksel tıbbın kültürel olarak normalleşmesi nedeniyledir.

Asigbaase, Mongabay’a şöyle konuştu: “Gana’daki pek çok topluluk bitkisel ilaçları geleneksel [Batı] tıbbından daha etkili olarak algılıyor çünkü bunlar mevcut, uygun fiyatlı ve bunların nasıl hazırlanacağı ve uygulanacağı konusunda ortak bilgi var.” Gana’daki geleneksel şifacılar, çeşitli tıbbi türleri kullanarak sağlık hizmetlerinin tahminen %70’ini sağlıyor . Sonuç olarak Ganalı kabileler, temel sağlık ihtiyaçları için toplam 1.360 şifalı bitki türüne ilişkin geleneksel tıp bilgilerini topladı.

Araştırmaya göre dul katılımcıların evli veya bekar katılımcılara göre şifalı bitkiler hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğu ortaya çıktı. Yazarlar, bunun, çok sayıda bakmakla yükümlü oldukları kişilerin olması veya eşlerini kaybetmiş olmaları nedeniyle sınırlı gelir veya Batı tıbbı kaynaklarına erişimle ilişkili olduğunu söylüyor.

Yaygın olarak neem ağacı olarak bilinen Azadirachta indica, en sık alıntı yapılan şifalı ağaç türüydü.

Asigbaase, “Fabaceae, Apocynaceae, Arecaceae [aileleri] ve bunların yakından ilişkili familyalarının bitki türlerinin genellikle farmakolojik değeri olan yüksek düzeyde biyoaktif bileşikler içerdiği rapor edilmiştir” dedi.

“Bulgularımızla tutarlı olarak, bazı çalışmalarda çeşitli ağaçların insan, bitki ve hayvan hastalıklarının tedavisinde kullanımına ilişkin etnobotanik bilgiler rapor edilmiştir.”

Riskli bir tedavi

Yaygın olarak kabul edilen tıbbi değerlerine rağmen, bu ağaçlar topluluk üyeleri tarafından başka amaçlar için de kullanılmaktadır. Bunlar arasında yakıt olarak odun kömürü yapımı ve inşaat ve marangozlukta kereste olarak kullanılması da yer alıyor; bu kullanımlar ağaç türlerinin korunmasına tehdit oluşturuyor. Çalışmada, tarımsal genişleme, ağaç kesimi, madencilik, kentleşme ve iklim değişikliği gibi daha geniş tehditlerin de ormansızlaşma nedeniyle şifalı ağaç türlerinin kaybına katkıda bulunduğu belirtildi.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programına göre, Gana’daki mevcut ormansızlaşma ve orman bozulma oranı her yıl 135.000 hektardır (333.600 dönüm). Heliyon makalesinde yer alan Asigbaase ve birkaç meslektaşının Asukese ve Amama orman rezervlerinin yakınında gerçekleştirdiği bir başka çalışma , adı geçen şifalı bitki türlerinden yedisinin neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

Temel olarak doğadan elde edilen bu bitkilerin aşırı hasadı, çalışma alanındaki şifalı bitki kaybının en önemli nedenleri arasında yer alıyor. Bu çalışma için görüşülen sakinlerin algısına göre, şifalı bitkiler on yıl içinde yerel olarak yok olacak.

Gana’nın etnobotanik gelenekleri üzerine yapılan başka bir çalışmanın araştırmacıları, bu türlerin kaybının geleneksel bilgilerinin, maneviyatlarının ve tarihlerinin silinmesi anlamına geldiğini söylüyor . Enerji ve Doğal Kaynaklar Üniversitesi’nde ekoloji dersi veren Bismark Ofosu-Bamfo’ya göre, Gana’daki çoğu kabilede ağaçlar ve kültür arasında güçlü bağlar var.

“Odumase gibi bazı kasaba isimleri kelimenin tam anlamıyla ‘Odum ağacının altında’ [ Milicia excelsa ] anlamına gelebilir. Perşembe günü doğan bir erkeğe verilen ad ve aynı zamanda bir isim olan Onyina gibi bir isim [Yaw Onyina], Ceiba pentandra’nın yerel ismiyle aynı “ dedi.

Ofosu-Bamfo, Afrika maunu olarak da bilinen Khaya türünün kabuğu gibi ağaçlara olan talebin çoğunlukla bitkisel acı üreticilerden yüksek olması nedeniyle bitkisel ilaçların sürdürülebilir hasadının önemli bir zorluk olduğunu söyledi. Mide ülserlerinin tedavisi için araştırılan Khaya grandifoliola gibi bitkilere olan talep bazen ağaçların tamamen kesilmesine ve kabuklarının soyulması ile sonuçlanmaktadır .

Ofosu-Bamfo, “Bitkisel ilaç kullanıcılarının yerelden endüstriyel ölçeğe kadar koruma taahhüdüne ihtiyaç var” dedi. “Ağaçlara alternatifler, bazıları aynı tıbbi koşullar için kullanılan ağaçlarla aynı ailede olan, yakın akraba odunsu tırmanıcılarda (lianas gibi) mevcut olabilir.”

1975 yılında hükümet Bitki Tıbbı Bilimsel Araştırma Merkezi’ni (CSRPM) kurdu ve daha sonra Bitki Tıbbı Araştırma Merkezi (CPMR) olarak yeniden adlandırıldı. Asigbaase ve meslektaşlarına göre hükümet, Gana toplumunda geleneksel tıbbın öneminin farkında.

Araştırmada “CPMR’nin faaliyetleri ve bu tür bitkisel ilaçların etkinliğini doğrulayan diğer bilimsel çalışmalar, Gana’da bitkisel ilaçların kullanımını daha da teşvik etti ve artırdı” diyor.

Çalışma alanındaki toplulukların şifalı ağaçları korumaya çalışmasının yollarından biri, bölgede sık sık yaşanan orman yangınlarını hedef alan, hükümetin öncülüğünde orman restorasyonu ve koruma programlarıdır. Bu programların etkileri henüz değerlendirilmemiştir.

Asigbaase, “Yerel topluluklar ilk yangınla mücadelede kritik bir rol oynuyor ve erken tespite, yangını kontrol altına almak için sınırların temizlenmesine ve ağaç dikilmesine yardımcı oluyor” dedi.

“Topluluklar aynı zamanda yenilikçi bir orman restorasyon aracı olan Modifiye Taungya Sistemine [MTS] de katılıyor. Katılımcılara, ağaçların gölgesi kapanana kadar mahsul yetiştirmeleri için bozulmuş orman arazilerinin bir kısmının verildiği bir tarımsal ormancılık sistemidir.”

Geleneksel bitki bilgisinin nesiller boyunca azaldığını gösteren benzer çalışmaların bulgularının aksine, yazarlar farklı yaş, cinsiyet, din ve eğitim düzeyleri arasında benzer düzeyde etnobotanik bilgi buldular. Bu, türlerin korunmasında rol oynayabilecek yerel topluluklardaki bireyler arasında etkili bir bilgi aktarımı olduğunu göstermektedir.

Asigbaase, “Bu etnobotanik bilgi aktarımı, ebeveynlerin eğitimi ve kulaktan kulağa tavsiyeler aracılığıyla topluluk bilgisinin paylaşılması yoluyla mümkün oldu” dedi.

“Yerel topluluklarda ‘Hastaysan susmamalısın’ şeklinde tercüme edilebilecek bir söz vardır” diye ekledi. “Böylece topluluk [üyeler], birikmiş etnobotanik bilgilerini paylaşarak sağlık sorunlarına çözümler keşfediyorlar.”

[piyasahaberleri]

3 boyutlu baskılı beynin temsili görüntüsü. — Reddit/@st314Dikkate kıymet bir bilimsel zaferle bilim adamları, organik beyin dokusuna benzer şekilde çalışan ilk 3D baskılı beyin dokusunu yarattılar. Wion'dan Haberler bildirdi.Bu, nörolojik ve nörogelişimsel sorunlara yönelik en ileri tedavilerin araştırılmasında büyük bir başarıdır.Ek olarak bu durumun, Parkinson ve Alzheimer hastalığı da dahil olmak suretiyle fazlaca çeşitli nörolojik ve nörogelişimsel hastalıkların tedavisini hususi olarak hedefleyen bilimsel araştırma projeleri üstünde mühim bir pozitif yönde tesiri olacaktır.Wisconsin Üniversitesi Waisman Merkezi'nde sinir bilimi ve nöroloji profesörü olan Su-Chun Zhang şunları söylemiş oldu: "Bu, beyin hücrelerinin ve beynin bazı bölümlerinin insanlarda iyi mi yazışma kurduğunu anlamamıza destek olacak son aşama kuvvetli bir model olabilir."Kök hücre biyolojisine, sinir bilimine ve birçok nörolojik ve psikiyatrik bozukluğun patogenezine bakışımızı değiştirebilir."Bilim adamları, beyin hücrelerini, daha yumuşak bir "biyo-mürekkep" jeli içinde uyarılmış pluripotent kök hücrelerden yetiştirilen nöronlarla 3D oynatıcıya yerleştirerek beyin dokusunu geliştirdiler.Uzmanlara nazaran, "baskı tekniği, beyin organoitleri ve beyni incelemek için kullanılan minyatür organlar da dahil olmak suretiyle öteki yaklaşımlarda görülmeyen ileri düzeyde bir duyarlılık sunuyor. Bu teknik, uygun organizasyon ve denetim ile hücre türleri ve düzenlemeleri üstünde denetim sağlıyor. "Bu, bilim adamlarına araştırma çalışmalarında esneklik sağlar ve bu da alanda köktencilik aşama kaydetmelerin önünü açar.

[finansca66]

Gossive: Teknoloji ve Bilim Dünyasına Bakış

Gossive, teknoloji ve bilim konularında güncel ve ilgi çekici içerikler sunan bir online platformdur. Bu platform, her seviyeden okuyucunun ilgisini çekecek çeşitli konuları ele almaktadır. İşte Gossive’nin odaklandığı başlıca konular:

Teknoloji Haberleri

Gossive, teknoloji dünyasındaki en son gelişmeleri ve yenilikleri takip eder. Akıllı telefonlar, bilgisayarlar, yapay zeka ve daha fazlası hakkında güncel haberler ve incelemeler sunar. Teknoloji meraklıları için vazgeçilmez bir kaynaktır.

Bilim Keşifleri

Gossive, bilimsel keşifleri ve araştırmaları paylaşarak bilimseverler için ilgi çekici içerikler sunar. Uzay, biyoloji, fizik ve diğer bilim dallarında yapılan önemli keşifleri ele alır.

Teknoloji İncelemeleri

Gossive, en son teknoloji ürünleri hakkında ayrıntılı incelemeler sunar. Bu incelemeler, kullanıcıların doğru kararlar vermesine yardımcı olurken, yeni teknolojilerin avantajlarını ve dezavantajlarını açıklar.

[berktopuz]

😸Bilimsel araştırma: Kediler insanların mutluluk seviyesini yükseltiyor 💡Evcilleştirilme tarihleri, Eski Mısır dönemine kadar uzanan kediler, pek çok dinde kutsal veya şanslı hayvan olarak kabul edilmiştir. Kedilerin toplumsal olarak gördüğü değerin yanı sıra, bireysel olarak da insanlara pek çok fayda sağladığı bilinen bir gerçektir. 🐈Refah seviyesini artırıyor! 🔸Avustralyalılar tarafından yürütülen bir çalışmada kedi sahiplerinin evcil bir kedi dostu olmayan insanlardan daha iyi psikolojik durumları var. Anketlerde, kendilerini daha mutlu, daha özgüvenli ve daha az gergin hissettiklerini, daha iyi uyuduklarını, daha iyi odaklandıklarını ve hayatlarındaki sorunlarla daha iyi yüzleştiklerini ifade ediyorlar. 🐈Çocukların mutluluk seviyesini artırıyor! 🔸Yaşları 11-15 arasında değişen 2200'den fazla İskoç gençle yapılan bir ankette , kedileriyle güçlü bir bağı olan çocukların yaşam kalitesi daha yüksekti. Ne kadar bağlıysalar, kendilerini o kadar zinde, enerjik ve özenli ve daha az üzgün ve yalnız hissettiler; ve yalnız, boş zamanlarında ve okulda geçirdikleri zamandan daha çok keyif aldılar. 🐈Kötü ruh halinden insanları kurtarıyorlar 🐈Stres seviyesini düşürüyor 🔸Zürih Üniversitesi'nden K.Stammbach ve Dennis Turner'ın açıkladığı gibi , kediler sadece bize bağımlı olan küçük varlıklar değildir. Onlardan da huzur alıyoruz. Farklı stresli durumlarda onu arama olasılığınıza bağlı olarak kedinizden ne kadar duygusal destek aldığınızı ölçen eksiksiz bir bilimsel ölçek var. 🐈Kedi sahipleri insan ilişkilerinde daha başarılılar 🐈Genel anlamda sağlıklı olma seviyesini arttırıyor 🔸Araştırmacılar 13 yıl boyunca 4.435 kişiyi takip etti. Kan basıncı, kolesterol, sigara ve vücut kitle indeksi gibi diğer risk faktörleri hesaba katıldığında bile, geçmişte kedi sahibi olan kişilerin, hiç kedi sahibi olmamış kişilere göre o dönemde kalp krizinden ölme olasılığı daha düşüktü. ----------------------------- #ciltgüzelliği #diyetlistesi #zayıflamakistiyorum #detoks #almanya #yemek #estetik #ciltlekeleri #müzik #lezzet #botoks #sondakika #haberler #güzellik #magazin #sondakika #ciltbakımı #yemektarifleri #komikvideolar #tiktok #video #instavideo https://www.instagram.com/p/CoFMWTVNVrY/?igshid=NGJjMDIxMWI=

[cilginfizikcilervbi]

Arabistan'nın Bir Kentsel Ütopya Yaratma Planı

Arabistan’nın Bir Kentsel Ütopya Yaratma Planı

Arabistan’nın Bir Kentsel Ütopya Yaratma Planı: The Line – Neom City The Line; ilk olarak, 10 Ocak 2021 Suudi veliaht prensi Muhammed Bin Salman tarafından devlet televizyonunda yayınlanan bir sunumla açıklanmıştı. Arabistan’nın Bir Kentsel Ütopya Yaratma Planı: The Line – Neom City Bu tasarlanan çizgi şehir, 170 kilometre uzunluğunda, 200 metre genişliğinde, 500 metre yüksekliğinde, sahil…

[habermozaik]

EYT ne zaman çıkacak? EYT’de son durum (EYT ile ilgili son haberler)

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusundaki çalışmalarla ilgili son gelişmeler ve haberler vatandaşlar tarafından araştırılıyor.

‘EYT ne zaman çıkacak? EYT’de son durum ne?’ şeklinde araştırmalar birçok kişinin gündeminde yer alan maddeler arasında. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, EYT ile ilgili yeni açıklamalarda bulundu. Peki, EYT ne zaman çıkacak? EYT ile ilgili son haberler gelmeye devam ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) hakkında yeni açıklamalara yer verdi. Bakan Bilgin, EYT ile ilgili çalışmaların sürdüğünü belirtirken, EYT’nin çıkacağı güne yönelik de tarih verdi. Peki, EYT ne zaman çıkacak? EYT’de son durum ne? BAKAN BİLGİN’DEN EYT AÇIKLAMASI Ortak Paylaşım Forumu’na katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, EYT hakkında son değerlendirmelerde bulundu. “EYT’DE SONA YAKLAŞTIK” Bakan Vedat Bilgin açıklamasında, “Yoksulluk sınırını 20-25 bin açıklayan araştırma şirketleri var bunlar bilimsel temellerden yoksun açıklamalar. Asgari ücretle ilgili düzenlememiz var. Bir de biliyorsunuz çok konuşulan Emeklilikte Yaşı Bekleyenler(EYT) ile ilgili çalışmalarımız var. Kapsamlı, bütün sorunları aşmaya yönelik  olduğunu söyleyeyim. Onda da sona yaklaştık tahmin ediyorum aralık ayının başında açıklayacağız.

Özellikle geleceği ile ilgili endişeleri giderecek şeffaf bir düzenleme olacak. Ücretlerin enflasyon karşısında da uğradığı kaybı ortadan kaldıracak bir asgari ücret ve toplu pazarlık sistemiyle Türkiye’nin demokrasisine de katkı yapacak bir çözüm yaklaşımını bu sene gerçekleştirirsek görevimizi yapmış sayılacağız. Özel sektörü de kapsayan EYT ile ilgili düzenleme ve ücretlerimizde toplu sözleşmelerle ve asgari ücretle rahatlatacak bir proje yapacağız” ifadelerinde bulundu. Daha Fazla Ekonomi Haberi için EYT ne zaman çıkacak? EYT’de son durum (EYT ile ilgili son haberler) yazısı ilk önce Deşifre Haberler üzerinde ortaya çıktı. Read the full article

[aydinrehberi]

Samsun haberler: Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uygulanmaya başlanan tıbbi çamur tedavisi (peloidoterapi) ile kireçlenme, romatizma, bel, boyun ve eklem rahatsızlığı bulunan hastaların hayat kalitelerinin artırılması amaçlanıyor. Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uygulanmaya başlanan tıbbi çamur tedavisi (peloidoterapi) ile kireçlenme, romatizma, bel, boyun ve eklem rahatsızlığı bulunan hastaların ömür kalitelerinin artırılması amaçlanıyor.Sağlık Bakanlığının belirlediği kriterlere nazaran Afyonkarahisar'dan getirilip hazırlanan tıbbi çamur, yaklaşık 45 santigrat dereceye kadar ısıtılıyor. Tıbbi çamur, daha sonra boyun ve bel fıtığı ile kireçlenme üzere rahatsızlıkları bulunan ve kas ağrısı çeken hastalara uygulanıyor.Tıbbi çamur, hastaların ağrıyan bölgelerinde 20 dakika bekletiliyor ve 10 seans uygulanıyor.Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Uzmanı Işık Gökçe Aydın, kent aydın haberleri muhabirine, tıbbi çamur tedavisinin Karadeniz Bölgesi'nde yalnızca hastanelerinde uygulandığını söyledi.Tıbbi çamur tedavisinin dejeneratif eklem hastalıklarında (kireçlenme) kullanıldığını belirten Aydın, "El ve diz kireçlenmesi, boyun ve bel fıtığı hastalarında, kas romatizmasında uygulanmaktadır. Bu tedaviyi almak için hastalarımızın Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Polikliniğinden randevu alarak muayene olmaları gerekiyor. Muayeneleri sonucunda uygun görülen hastalara tedavi için randevu verip raporunu çıkarıyoruz. Toplumsal Güvenlik Kurumu bu tedaviyi karşılıyor." dedi.Aydın, tedavide Afyonkarahisar'dan getirilen organik ve inorganik açıdan güçlü tıbbi mineralli çamuru kullandıklarını anlatarak, şunları kaydetti: "Peloid tedavisi ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalarda, hastalarda ağrıda azalma, fizikî işlevlerde düzelme, ömür kalitesinde artma, ağrı kesici ilaç kullanım ölçüsünde azalma olduğu görülmüştür. Ünitemizde günde 18 hastaya tedavi uygulayabiliyoruz. Ünitemiz yeni açılmasına karşın hastalarımız tarafından büyük ilgi ve talep görmekte. Vakitle ünitemizi genişleterek daha fazla hastaya hizmet vermeyi ümit etmekteyiz.""Önümüzdeki 2-3 hafta büsbütün dolu"Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ersin Köksal da hastanelerinde birçok alanda hizmet verildiğini, bunlardan birinin de tıbbi çamur tedavisi olduğunu söyledi.Bu ünitede kas ağrısı ve kronik ağrılarla ilgili tedavi yapıldığını lisana getiren Köksal, "Karadeniz Bölgesi'nin tek tıbbi çamur tedavi merkezi, hastanemizde mevcut. Tedavi başladıktan sonra hastalarımızdan ağır bir talep aldık. Önümüzdeki 2-3 hafta büsbütün dolu." diye konuştu.Tıbbi çamur tedavisi gören Rahmi Binbir, geceleri uyuyamadığını, tedavi başladıktan sonra ağrılarının dindiğini tabir etti.Hüseyin Özata, kireçlenme nedeniyle boynunu oynatamadığını ve ağrı oluştuğunu belirterek, "İnternetten araştırdım, bu türlü bir kısım olduğunu gördüm. Muayene olduktan sonra tedaviye başladım. 6 seans oldu. Evvelki yaşantıma nazaran çok çok uygunum, daha da âlâ olacağımı düşünüyorum." dedi.Omuz bölgesinde ağrıları olduğunu anlatan Güler Karadağ, araştırmasının akabinde çamur tedavisinin aklına yattığını vurgulayarak, "Bunu omzuma uygulatmalıyım dedim. Uygun ki o denli düşünmüşüm, çok âlâ geldi. 7. seansım, kolumu rahat kaldırıp indirebiliyorum." diye konuştu.Kaynak: kent aydın haberleri / İlyas Gün - Yeni Tedavi,Ağrı,Tıbbi,Bel,Çamur,Kireçlenme ve daha fazla aydın haber yazıları okumak için Vilayet Haberleri > Aydın sayfasını ziyaret edebilirsiniz. https://rehberaydin.com/samsun-haberleri-samsun-egitim-ve-arastirma-hastanesinde-tibbi-camur-tedavisi-yogunlugu/

[kaynaknotlarim]

Bilgi 2