Tumgik
#bu düzen yıkılsın
proofhead · 1 year
Text
Pentagram - Makina Elektra Plağım (2023)
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
onderkaracay · 1 year
Text
Tumblr media
🗣️ Patlama Noktası
Üzerimize yıkılan
Kader mi?
Aç gözlülük mü?
Yoksa cehalet mi?
Hangisi Anadolu
Bu yükü taşıyamayan sensin
Bize bir yanıt ver
Yurdun her tarafında ürettiğin depremler ile yanıtı veriyorsun aslında
Bize derste ver Anadolu
Us ver, duyunç ver, bir daha kimseye kanmayalım
Bizimde yüreğimizde ve aklımızda senin gibi depremler devinimler oluyor
Devrimler olsun takdiri ilahi kadercilik, aç gözlülük ve cehalet devrilsin
Bu düzen sömürünün ve kodamanların üzerine yıkılsın diye
Bizimde içimizde de depremler oluyor anne
Bizi üzerinde yaşatmayacak isen neden doğurdun?
Kendimize gelmemiz için mi bunca acı
Bir umut ver bize yüreğimiz azıcık soğusun
] Önder KARAÇAY [
9 notes · View notes
biryerolsa · 8 months
Text
Akepe yıkılsın
2 notes · View notes
ayseinwonderhell · 2 years
Text
Görünüşümüz Kaderimiz Değildir
Selamlar hepinize araba kardeşlerim. Bugün sizi buraya toplamamın bir sebebi var. Yıllardır dile getirilmeyeni dile getirmek istiyorum. Bıkmadık mı yıllardır tasarımlarımızla, markamızla bize yüklenen kimliklerden?  Bıkmadık mı elimizde olmayan, varoluşumuzla gelen sinirli, tatlı, sert gibi etiketlerden? Gelin bir olalım bu düzen yıkılsın!
Siz Ferrari kardeşlerim, bu sürat seni de yormadı mı, istemiyor musun artık sakin, mütevazi bir yaşamı? Sen Bmw, o sinirli damgası yapıştırılmış görünüşünün altındaki kırılgan ve hassas kalbini kimler görebiliyor? Peki ya sen Fiat 500c yeri gelince sinirlenmek, basıp gitmek senin hakkın değil mi? Porsche sana sordular mı "futbolcu ve ünlü oyuncu taşıyacağın, dondurma çubuklarında insanlara umut olarak pazarlanacağın bir dünyaya gelmek ister misin?" diye. 
Bakın Maserati yanımızdan geçti gitti ne oluyor burada diye bakmadı bile. Bu kadar halktan kopuk bir yaşam sığar mı arabalığa? Bu kadar mı sana yüklenmiş rollerin esiri oldun? Sen milyon liralar olsan nolur?
Bakın burada plakasını vermek istemeyen bir Toyota dostumuz var. Daha hayatında sadece tek kişiyi taşıyarak bir yolculuğa çıkmamış. En az 3-4 kişilik aileleri yüklenmiş hep. Kimilerinin hasret kaldığı kalabalıklardan şikayetçi o da. Bu misyonu ben yüklemedim ki kendime diye isyan ediyor, ben de bu dünyada gecelerin aranan yüzü olmak isterdim diyor.
Çıkalım bu çerçevelerimizin dışına, kurtulalım pırangalarımızdan. Ben bir Doblo olarak bu memleketin tüm mangallarını sırtlamaktan yoruldum, ben de haftasonu Caddebostan'da güneş gözlüklerimi takıp kahvemi yudumlamak istiyorum. Alışacaksınız! Arkasında bir küçük mangal, kames top olan Lamborghini’ler görmeye alışacaksınız! Sinirli, makas atan, trafik kurallarını yıktığında Bmw’ler kadar olası karşılanan Mini Cooper’lara alışacaksınız! Çıkacak tüm Volvo’lar safezonelarından! Teslim olmayacağız önceden çizilmiş kaderlerimize, boyun eğmeyeceğiz!
1 note · View note
cemyafilmarsiv · 7 months
Text
youtube
Pentagram - Bu Düzen Yıkılsın
1 note · View note
Text
0 notes
artmusicchannel · 2 years
Text
Tumblr media
Pentagram: Bu Düzen Yıkılsın
0 notes
devr1m · 3 years
Text
bu düzen yıkılsın
20 notes · View notes
menemennpastirma · 3 years
Video
youtube
Pentagram - Bu Düzen Yıkılsın
Sözleri: Dualar tutmadı Gönüller doymadı Kadınlar gülmedi Şu ömrümüzde
Hesaplar bitmedi Saraylar yetmedi Savaşlar durmadı Şu ömrümüzde
Vebali hala boynumuzda
Davullar çalınsın Köleler uyansın Silahlar yakılsın Bu düzen yıkılsın
Destanlar yazılsın Umutlar yayılsın Sınırlar açılsın Bu düzen yıkılsın
Her anı bir sihir Hem ilaç hem zehir Emanet bir seyir Şu ömrümüzde
#müzik #metal #heavymetal #powermetal #folkmetal #thrashmetal #pentagram #mezarkabul #budüzenyıkılsın
(Kaynak: https://youtu.be/xmWY_6iOyFg)
2 notes · View notes
masumcetin · 5 years
Photo
Tumblr media
Hatırlamıyorum, hiç unutmadım çünkü
—————————————————————— Karin Karakaşlı ———————
Yaşandığı ânın yakıcılığından arınmış, hani lavken kül olmuş bir hayat parçacığıdır anı ——————————————————————
Derler ki, uykuya dalmadan önce son düşündüğünle, sabah gözünü açtığında ilk hatırladığın meramındır. Esasın… Uykuya çok zor teslim olurum ama o an geldiğinde mutlaka bir hayale sığınıyorumdur. Sadece kendim için uydurduğum bir hikâyeye. Olmayı istediğim yerde, olmayı istediğim halde, olmayı istediğim kişilerle. Kendi seçtiğim hayat ihtimalinde. Sabah uyandığımdaysa parmakların arasından su gibi kayan bir rüyanın peşindeyimdir genelde. Rüya dediysem, hayatta korktuğum ne varsa, bilinçaltımın sinsi bir oyunu olarak karşımda bulduğum şeyin adıdır genelde. Yaşamaktan korktuğun şeyleri rüya niyetine gördüğünde, nihayetinde bütün korkularını korkmuş oluyorsun. Deli cesaretinin kısa tarifi böyle bir şey. Son düşündüğüm bir hayal, ilk hatırladığım bir rüya… Anı ve rüyanın o tuhaf dansı eşliğinde akıyor hayatım. Bazen bir rüyayı zihnine kaydetmek için gerçek bir anınmış gibi çaba harcaman gerekir. Bazen de hayatının anılarını silik rüyalar gibi hatırlarsın. Eksiklik duygusuyla. Neresinden büksen çembere oturmayan bir çıkıntılıkla. Sonunda şöyle düşünürüm hep. Anılar da benim rüyalar da. Rüya gibi anılar, anı gibi rüyalar da.
Hafızanın girdaplı diyarında
Unutmanın ve hatırlamanın gizemli ülkesi hafıza hep büyüledi beni. Büyünün içinde hayranlık da var, korku da. Bir kez efsunlanınca, peşinden gidersin o bitmeyen keçi yolunun. Kimi zaman dehliz ve sarnıçlara, kimi zaman bitimsiz merdivenlere dönüşür yol. Yerin yedi kat zifirî dibi de yıldızlı göğün altı da senindir. Lapis okyanus senin, perili orman senin, kum fırtınalı çöl ve o dingin bozkır senin.
Yaşadığımızla anımızın o garip ilişkisi, nam-ı diğer hafızanın küçük oyunları insanlık tarihi boyunca çözdükçe akla dolanan bir bilmece oldu. Antik Yunan’da insanın algı sınırlarını aşan her şeye olduğu gibi hafızaya da tanrısal bir rol biçilmişti. Yunan mitolojisinde bellek tanrıçası Mnemosyne, Gaia ile Uranos'un Titan adı verilen on iki çocuğundan biriydi. Dilleri ve kelimeleri icat ettiği kabul edilse de asıl sözlü edebiyatın temsilcisi olarak ortaya çıktı. Bu sözlü geleneğe bağlı ozanların koruyucusu ve ilham perisi olan Müzler de (Dokuz Musalar), Mnemosyne'nin Zeus'tan olma kızlarıydı. Müzler; şiiri, müziği, astronomiyi, tarihi, dansı, destanı, tragedya ve komedyaları ilham ederdi. Tıpkı anneleri gibi onlar da her şeyi olduğu gibi kaydeder ve tastamam hatırlardı. Ne de olsa dünya o zaman daha yekpâre, hayat daha bütündü.
İki nehir iki tercih
Bu bağlamda en ilginç hikâyelerden biri de yeraltı dünyası Hades’te sularından içene her şeyi unutturan Lethe nehri ile insana her şeyi hatırlama gücü veren Mnemosyne nehrininkidir.
Yunancada unutkanlık ya da gizleme anlamlarına gelen Lethe, ile hafıza anlamındaki “mneme” sözcüğünden türeyen Mnemosyne, insana Antik Yunan’ın farklı inanç sistemleri uyarınca iki seçenek dayatır. Lethe’nin suyundan içenler, geçmiş fani hayatlarına dair her şeyi unutur. Mnemosyne’nin suyunu içenlerse her şeyi hatırlayarak mutlak bilgiye kavuşur.  
Zıt anlamlı kelimeler genellikle karşıt iki kutup olarak dururken, hatırlamak ve unutmak söz konusu olduğunda paranın iki yüzü gelir aklıma. Hatırlamak ve unutmak tıpkı Lethe ve Mnemosyne nehirleri gibi birbirini çağırır. Biri “Hatırladın mı?” dediğinde, “Unutmadın değil mi?” diye de sormuş olur. O yüzden “Hatırladın mı?” sorusunu soranın tek beklediği, dilediği yanıt “Hiç unutmadım ki” dir. Öyle ya, hatırlamak için önce unutmuş olmak gerekir.
Bazen sen hatırlamayı seçersin, bazen de hatıran seni seçer. Eski bir sen’e dalmak özgür iradenle karar verdiğin bir eylemse, aslında anının ağırlığından kurtulmuşsun demektir. Yaşandığı ânın yakıcılığından arınmış, hani lavken kül olmuş bir hayat parçacığıdır anı. Güvenlikli bir mesafeden ona bakabilmenin rahatlığına sahipsindir.
Ama hafıza asla bu konforlu alanla yetinmez. Çoğu kez anılara gafil avlanırsın. Hatırlamayı seçmemişken, ihtimal ondan bucak bucak kaçmışken, ihmal hatta inkâr edilmişliğinin intikamını almaya yeminli bir anı bir anda sinsice kıstırır ruhunu. Çağrışımlarla ve duyularının oyunuyla çıkagelir. Bir koku, bir tad, bir şarkı, bir söz, gözünün önünde beliren hiç çekilmemiş bir fotoğrafla. İnce sızıyla gelir anı. Muhatabı kalmamış hikâyesiyle. “Neyin var?” sorusuna verilecek upuzun bir “Hiiiiç”le. Hiçbir şeyin yoktur, anlatamadığın bir anıdan öte.
Unutma değil unutama
Kendine yoldaş ararsın. Şu iç kanamaya bir yâren. Zamana direnen, her kuşağa kendini yeniden kaydeden şarkısıyla Esmeray gelir mesela imdadına. Unutama beni der. Unutma beni değil, unutama beni. İstesen de azmetsen de unutmak gelmesin elinden. Yenil hafızana. O korunaklı, o riyakâr surların yıkılsın. Hortlak anılar ruhuna tırmansın. Nefes alama. Soluksuzluğunda hatırla beni. Beni hatırla. Öyle bir hatırla ki unutmak mümkün olmasın bir daha.
Usul usul söyler Esmeray şarkısını. Hece hece. Feleğin çemberinden geçmiş ama halen salıncakta sallanan bir kadının serzenişiyle.
Boğazında düğümlenen hıçkırık olayım Unutma beni, unutama beni Gözünden damlayamayan gözyaşın olayım Unutma beni, unutama beni Gölgen gibi adım adım Her solukta benim adım Ben nasıl ki unutmadım Sen de unutma beni, unutama beni 
Unutma beni unutama beni hem bir yakarış hem bir bedduadır. İzinin kalmasını isteme, yaşananın hakkını talep ediştir. Çünkü biri unutursa, silinirsin. Toza dönmekse toprağa karışmaya benzemez. Yok sayıldığında ölemezsin. Yasın tutulmaz çünkü varlığın inkâr edilmiştir.
Allah biliyor, üzerimde zaman zaman tahakküm kurmayı deneyen, kurtulmayı istediğim çok anım var. Ama hani, hafızamdan sırf bu anıların kaydını silmeyi önerseler, duygusundan olmaya razı gelir miyim şu anıların, inanın bilemiyorum. Acıyla öğreniriz en çok. Çentik çentik hatalardan. Bile bile kanışlardan. Bir türlü taşmayan son damladan. Neden sonra yaşananın, yaşatılanın ham duygusuyla ödeşip hayat bilgisini kaydeder hale gelebildiğimizde, hafıza işlevini tamamlamış olur. Şimdi tevekküllü acıdır artık elimizdeki. Öğreten ve şifalandırandır. Tıpkı o şarkıdaki gibi.
Bitmek bilmez kapkaranlık geceler boyunca Unutma beni, unutama beni Ayrılığın acısını kalbinde duyunca Unutma beni, unutama beni Sevişirken, öpüşürken Yapayalnız dolaşırken Unutmaya çalışırken Unutama beni, unutama beni 
Bakmayın hafızanın da insafa geldiği zamanlar vardır. Hafıza bazen bizi bizden korur. Büyük travma ve kazalar sonrası ya da ağır bir sarhoşlukta hat kopar ve bir yerden sonrasını hatırlamayız. Çok fena iz bırakacağını hissettiğim konuşmaları, o konuşma sırasında bile bile unuturum ben. Ama geriye mutlaka duygusu kalır. O duyguyla takip ederim tarihimi.
Ülke tarihinin unutturma üzerine kurulu olduğu bizim gibi topraklarda toplumsal hafıza, delirmemizi önleyen sigortadır. Kimin ne uğruna öldüğünü, kim tarafından öldürüldüğünü, nelerin mükerrer olarak yaşatıldığını kaydeder. Hem kendi hem de sonraki kuşaklar için. Çünkü hakikate hep ihtiyaç vardır. Anılara eşlik eden o duygu, hakikatin de adıdır. Ve hafıza gayrı resmi tarih kaydıdır.
Hakikatinize ve adalet duygunuza kastedildiğinde, elinizde kalan tek seçenek, kimi zaman sığınağınız kimi zaman cehenneminiz olan o hafızanıza sahip çıkmaktır. Böyle olsun istedim. Hafıza eşliğinde upuzun bir yolculuğa çıkmayı. Şarkılar, filmler, anılar, kuramlar, resmî tarih anlatıları, sözlü tarih kayıtları, bir ninenin ağıdı, güngörmüş bir beyefendinin hatıratı, varlığı, sesi, sözü düzen tarafından reddedilmişin haykırışı, beş yaşında bir çocuğun “Ben hayatımda böyle bir şey görmedim” şeklindeki o gülümseten isyanı eşliğinde hatırlamayı. Ben bunu nasıl unuturum sorusuyla hafızanın çatlaklarında dolanmayı. Dağıla dağıla tamamlanmayı. Hani Turgut Uyar’ın dizesidir: “Sonradan en güzel unuttukları olacak anları dolduruyorlardı.”  O doldurulmuş anların hakkını arıyorum. Var mısınız fıçıları kırmaya?..
Tumblr media
Karin Karakaşlı, Hatırlamıyorum, hiç unutmadım çünkü (P24) 19 Eylül 2019 Fotoğraf: Julio Medem’in 1998 yapımı, “Los amantes del Círculo Polar” (Kutup Çizgisi Aşıkları) filminden, (Najwa Nimri & Fele Martínez). 
youtube
64 notes · View notes
yamtaronbasi · 5 years
Text
Tumblr media
Atsızlığı nam eden yiğitlerim atlansın;
Kor taşıyan avuçlar,pas çözsün,pusatlansın!
Yıkılsın Ergenekon; yurtlarım azatlansın!
Hainlere kargışlı,kahpe acun dar olsun!
“Vaktiyle bir Atsız varmış”; var olsun!
Ayzıt yarenlik etsin,kurt doğursun Almıla,
Demir yığan,vade az,koşsun Atam Irkıl’a,
Kara Ozan söyleye,gök çöke yer yıkıla,
Bay kılınsın budunum,kalanı bizar olsun!
“Vaktiyle bir Atsız varmış”; var olsun!
Sançar bas kahkahayı,çınlat Tanrı Dağı’ndan,
Kara Kağan gafleti,az bu gaflet çağından,
“Kurtkaya elini çöz”,çık sürgün otağından,
“Kanlı sınır boyları yağıya mezar olsun”
“Vaktiyle bir Atsız varmış”; var olsun!
Deli kurt Çakır alsın, Gökçen’i terkisine,
Açığma-kün kul olsun, Burkay’ın kargısına,
İ-çing katun delirsin, Kürşad’ın korkusuna
“Hayat çelik kollarla atılan bir zar olsun”,
“Vaktiyle bir Atsız varmış”, var olsun!
Geçmesin geri gelen o mektubun yarası,
Selim Pusat sorgusu,bir mektebin sırası,
Yurt olmaya yetmesin iki kutbun arası,
Atam’a süngülerim, kılıçlarım yar olsun,
“Vaktiyle bir Atsız varmış”, var olsun!
Bozkurtlar diriliyor,ey kutlu atam Atsız,
Yolların başıdır bu; onun için pusatsız,
Bir işimiz hep yarım! Yapılmıyor Kürşat’sız!
Ve katında ona da kırk ayrı selam olsun,
‘Vaktiyle bir Atsız varmış’, var olsun!
Anılmadan yaşarsın ve bilmeden acımı,
Belirsiz mezarlarda bir “tabutluk” geçimi,
-ki bugünün erleri, iyi görsün öcümü,
Böyle düzen, böyle çağ, böyle devran kahrolsun,
“Vaktiyle bir Atsız varmış”, var olsun!
Ordularla yenilmez bir gayız var kanında,
Bizim gönlümüzdesin, Kürşad’ın sofrasında,
Dilek adlı sarayın, artık Tanrı Dağı’nda.
Kutlu Atam durağın, en kutlu diyar olsun,
Vaktiyle bir Atsız varmış; var olsun.
Sen ömründe bir kere,bir kere sevinirken,
Tanrı yolu uzaktır! Biz sıkı giyinirken,
Ve demirdağ bir daha,bir daha delinirken,
Yastığımız mezar taşı,yorganımız kar olsun,
“Vaktiyle bir Atsız varmış”, var olsun!
195 notes · View notes
sertmgfr88-blog · 5 years
Text
Tumblr media
Atsızlığı nam eden yiğitlerim atlansın;
Kor taşıyan avuçlar,pas çözsün,pusatlansın!
Yıkılsın Ergenekon; yurtlarım azatlansın!
Hainlere kargışlı,kahpe acun dar olsun!
“Vaktiyle bir Atsız varmış”; var olsun!
Ayzıt yarenlik etsin,kurt doğursun Almıla,
Demir yığan,vade az,koşsun Atam Irkıl’a,
Kara Ozan söyleye,gök çöke yer yıkıla,
Bay kılınsın budunum,kalanı bizar olsun!
“Vaktiyle bir Atsız varmış”; var olsun!
Sançar bas kahkahayı,çınlat Tanrı Dağı’ndan,
Kara Kağan gafleti,az bu gaflet çağından,
“Kurtkaya elini çöz”,çık sürgün otağından,
“Kanlı sınır boyları yağıya mezar olsun”
“Vaktiyle bir Atsız varmış”; var olsun!
Deli kurt Çakır alsın, Gökçen’i terkisine,
Açığma-kün kul olsun, Burkay’ın kargısına,
İ-çing katun delirsin, Kürşad’ın korkusuna
“Hayat çelik kollarla atılan bir zar olsun”,
“Vaktiyle bir Atsız varmış”, var olsun!
Geçmesin geri gelen o mektubun yarası,
Selim Pusat sorgusu,bir mektebin sırası,
Yurt olmaya yetmesin iki kutbun arası,
Atam’a süngülerim, kılıçlarım yar olsun,
“Vaktiyle bir Atsız varmış”, var olsun!
Bozkurtlar diriliyor,ey kutlu atam Atsız,
Yolların başıdır bu; onun için pusatsız,
Bir işimiz hep yarım! Yapılmıyor Kürşat’sız!
Ve katında ona da kırk ayrı selam olsun,
‘Vaktiyle bir Atsız varmış’, var olsun!
Anılmadan yaşarsın ve bilmeden acımı,
Belirsiz mezarlarda bir “tabutluk” geçimi,
-ki bugünün erleri, iyi görsün öcümü,
Böyle düzen, böyle çağ, böyle devran kahrolsun,
“Vaktiyle bir Atsız varmış”, var olsun!
Ordularla yenilmez bir gayız var kanında,
Bizim gönlümüzdesin, Kürşad’ın sofrasında,
Dilek adlı sarayın, artık Tanrı Dağı’nda.
Kutlu Atam durağın, en kutlu diyar olsun,
Vaktiyle bir Atsız varmış; var olsun.
Sen ömründe bir kere,bir kere sevinirken,
Tanrı yolu uzaktır! Biz sıkı giyinirken,
Ve demirdağ bir daha,bir daha delinirken,
Yastığımız mezar taşı,yorganımız kar olsun,
“Vaktiyle bir Atsız varmış”, var olsun!
CANER KARA
2 notes · View notes
zerdacann-blog · 6 years
Text
Hangi insanî, vicdanî, ahlakî gerekçeyle bedelli askerlik?
Parası olmayanı hangi yüzle asker yapacak, kendinizi korutturacak, cephelere süreceksiniz?
Yıkılsın bu düzen batsın bu dünya demeyen parasızların aklına şaşarım
21 notes · View notes
befealue · 3 years
Text
mini bottle
2019′dan 2021′e asal sayılardan 3′e bölünenlere içilip bitirilmiş olanlardan yarısı bitmişlere sokak köşelerinden kütüphane raflarına uzun yürüyüşler ve farklı rotalardan -ve yabancı yüzlerden ve onun heyecanından saat kısıtlamalarına ve rotası belli yürüyüşlere -ve hep aynı yüzlere yıkılsın bu düzen, sokaklarda buluşalım gel
0 notes
seninkafacom · 3 years
Text
Pentagram |"Sur" Yayında!
Pentagram |”Sur” Yayında!
Pentagram “Bu düzen yıkılsın” parçasınsan sonra yeni bir parça ile karşımızda. Animasyon video klip ile yayınlanan parçayı dijital platformlarda bulabilirsiniz. Gökalp Gönen’in yazıp yönettiği 2015 tarihli kısa film “Golden Shot / Altın Vuruş”tan uyarlandı.
youtube
View On WordPress
0 notes
st4rcorpses · 3 years
Text
Tumblr media
0 notes