Tumgik
#efeler
Text
Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana âşık olur muydunuz?
3391km
18 notes · View notes
aydinrehberi · 18 days
Text
Bomba İmha Uzmanı Fünye ile Müdahale Etti
Aydın’ın Efeler ilçesinde, Girne Bulvarı’ndaki bir akaryakıt istasyonunun önünde bırakılan Aydın’da şüpheli çanta, büyük bir paniğe neden oldu. Kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından park halindeki bir aracın yanına bırakılan çanta, çevredeki vatandaşlar ve akaryakıt istasyonu çalışanları arasında endişeye yol açtı. Durumu fark eden akaryakıt istasyonu çalışanları, çantanın uzun süre…
0 notes
paganizmturkiye · 1 month
Text
Efe ve Zeybek Kültüründe Bitkiler - Bu Kültürün Pagan Dönemle İlişkileri
Onlar, zor zamanların zorlu savaşçılarıydılar. Gencecik yaşlarında Osmanlı Devleti’nin ücra köşelerinde savaşlara sürüklendiler, can yoldaşlarını bu savaşlarda kaybettiler. On yıllar sonra, kocamış bir halde memleketlerine geri döndüklerinde, sözlenerek ayrıldıkları yavuklularının başkasına yar olduğunu, aile fertlerinin hastalıktan kırıldığını, dahası geçimlerini sağlayacak topraklarının ağır vergiler dolayısıyla sömürgeci yerel beylere verildiğini öğrendiler. Bu durumda onlara sahip çıkması gereken Devlet görevlilerinin bırakın bu görevlerini yapmayı, yerel sömürgecilerle işbirliği ettiğine de tanık oldular. Bu Devlet için şehit ve gazi olmuşlar, bu devletin toprakları için savaşmışlardı ancak köylerine geri döndüklerinde kendi topraklarının tefeci-bürokrat işbirliği ile yağmalandığını, değer verdikleri ne varsa ellerinden alındığını gördüler. Tek çareleri düzene başkaldırmaktı, bunu yaptılar: Kendilerini en iyi savunabilecekleri yerleri, dağ başlarını mesken tuttular; vahşi hayvanlar ve yaban bitkileri ile koyun koyuna yaşadılar. Sığındıkları dağların hayvanlarını ve bitkilerini yücelttiler; kendi aralarında yaban hayvanların seslerini taklit ederek haberleştiler, ellerini bir alıcı kuş kanadı gibi havaya kaldırarak yaptıkları zeybek dansında kartalı örnek aldılar; ihanet etmeyecekleri, çıktıkları yoldan sonunda ölüm bile olsa dönmeyecekleri şeklindeki yeminlerini defne ağacı altında dillendirdiler, defneyi yeminlerine şahit gösterdiler; efelek (efelik) bitkisiyle karınlarını doyurdular. Ve öldüler; adalet ve namus için mücadele ederken son nefeslerini verdiklerinde dağ başlarının mücadeleci ağacı ardıç dibine gömüldüler. Onlar hep hayata tutunmak istediler; mücadelelerini simgeleyen zeybek oyununa başlarken güç versin diye toprağa ellerini sürdüler, toprağa kökleriyle tutunan bitkiler gibi hayata tutunmaya çalıştılar, bitkilerden güç aldılar. Onlar, adaletsizlikler karşısında efelenen, efelenirken çiçeklenen zeybekler idiler.
Her idealist askeri yapıda ritüel davranışlar (kutsiyet atfedilen törensel kurallar) ön plana çıkar. Zeybek oyunu, savaşa hazırlanan zeybeklerin töreni olduğu kadar, arkadaşlarının ölümü üzerine yapılan bir tören olma özelliğini de taşır. Hatta törenlerinin bir kısmı antik çağ kültlerinden izler taşır. Bu yüzden Zeybek oyunu, bir oyun olmanın ötesinde bir tören, daha da ötesi kutsal kaynaklardan güç alan ritüel bir uygulamadır. “İzmir’in kavakları”, “Söğüt de Efem yar sensin”, “Ardıçtandır kuyuların kovası”, “Sobalarında kuru da meşe yanıyor efem”, “Evlerinin önü mersin” gibi efe türkülerinin içinde Anadolu’nun bitkilerinin bulunduğu görülür. Kavak, antik çağda bitki ve şarap tanrısı Dionysos kültünde erginlemenin sembolü, söğüt, meşe ve mersin ise su, av ve ay tanrıçası Artemis’in bitkileridir. Ardıç ağacı ise antik çağlardan bu yana mezar yapımında kullanılan önemli bir ağaçtır. Ayrıca zeybek başlıklarındaki rengarenk çiçek motifleri de efe kültürünün bitkisel kaynakları olduğunu açıkça belli eder. Zeybek kültürü antik kültler içinde en fazla Şarap Tanrısı Dionysos (Bakhus) kültüne benzetilmektedir. “Dionysos” isminin Türkçe’si ise “Nysa Dağı’nın Işık Tanrısı” anlamına gelmektedir. Nysa Antik Kenti de efe diyarı Aydın İli’nin Sultanhisar İlçesi’ndedir. İlk haliyle bitki tanrısı olan, sonraları Şarap Tanrısı’na dönüşen Dionysos kültündeki törenlerde ateşler yakıldığı bilinmektedir. Ege Bölgesi’ndeki bağbozumu sırasında bereketle ilgili olarak “Zeybek Ateşi” yakılır. Zeybeklerde “ateş kültü”nün önemli bir yer tuttuğu görülmekte olup, bu kült Zeybek kültürünün tarihsel bağının oldukça derinlere gittiğini de göstermektedir (1). Efe öldüğünde; yüksekçe bir kaya üzerine yatırılır, baş ve ayak uçlarına ardıç, çam ve meşe ağacından büyük ateşler yakılır, zeybekler de bağlamayla “yas zeybeği” oynarlardı. Gerek bağbozumundaki “Zeybek Ateşi” gerekse efe öldüğünde yakılan ateş, bu kültürün tarihsel bağları konusunda önemli ipuçları vermektedir. Osmanlı Devleti döneminde zeybeklerin dindışı ilan edilmelerinin önemli nedenlerinden birinin zeybeklerin ateş kültüne ilişkin uygulamaları olmalıdır. Ancak “Zeybek Andı” dolayısıyla Zeybek kültürünün satanist olduğunu ileri sürerek “kötücül” bir inançmış gibi haberler yapan sığ popüler kültür temsilcilerinin iddia ettiği gibi bu kültür satanizm olarak adlandırılamaz. Zeybek Andı, kurulu bozuk düzene başkaldırının, bozuk düzene muhalif olmanın getirdiği bir tavrın sonucudur. Zeybek Andı’nda; “Şeytana bel bağlanır mı?” sorusuna zeybeklerin verdiği cevap “Yardımcımızdır bağlanır” şeklindedir. Buradaki şeytanı çapulculuk, kuralsızlık ve eşkiyalık olarak algılamamak gerekir. Bu tür kişilere zeybekler tarafından verilen isim “Çakal” veya “Çalıkakıcı” dır. Zeybekler halkın can, mal ve namusunu koruyan erdemli isyancılardır. Zeybeklerin hal ve tavırları Osmanlı yönetimince İslamiyet’e aykırı görülmek suretiyle bu kültür halk gözünde küçük düşürülmeye çalışılmıştır. Zeybekler ettikleri yeminde kendilerini şeytanın yanındaymış gibi göstererek bozuk düzenin bel bağladığı inanç sistemine karşı ironik bir de eleştiri yöneltmiş oluyorlardı: “Senin inancının gereği mazluma işkence yapmak ise ve bu inanç tanrıyı kendi tekeline alarak zulmüne devam edecekse, ben de şeytana bel bağlarım” mesajı verilmiş oluyordu. Neolitik Çağ’dan itibaren dinsel inanışlar, merkezi otoritenin tahakkümünü pekiştiren bir unsur olarak kullanılmıştır. Düzenin çürüdüğü zamanlarda bu tahakküm sömürmeye doğru ivme kazandığında ve adaletsizliklerin meşrulaştırılmasında araç durumuna geldiğinde, merkezkaç kuvvetler de devreye girecek ve sosyo-ekonomik açıdan sömürülen halk bu zinciri kırmak için mücadele verirken bu mücadelenin üstyapısı olan ideolojiyi de yaratacaktır. Nitekim sömürüye başkaldıran efeler, bu başkaldırının kültürel üstyapısını da yemin, tören, giyim-kuşam ve hareketleriyle ortaya koymuşlardır.
Zeybek Andı’nda yer alan şeytan olumlamasının bozuk düzene başkaldırı ile ilgili olduğunu Ege’nin bitkileri yardımıyla görebilmekteyiz. Efelerin belden aşağı giydikleri renkli potura (Şalvar) “çaşır” veya “çakşır” denilir. Çaşır veya çakşır Anadolu’nun endemik bitkilerinden Ferula (Şeytanteresi)’ nın diğer bir ismidir. Antik Yunan Mitolojisinde Prometheus, bir Ege adasından tanrılara ait ateşi çalarak insanlara ateşi kullanmayı öğreten kişidir. Prometheus ateşi çalmak için şeytanteresi bitkisini kullanmıştır. Prometheus Zeus’a başkaldırmış, insanlar ile tanrıları eşit düzeye çıkarmak, dolayısıyla adaletsizliği önlemek için çalışmıştır. Ancak baştanrı Zeus bu hareketinden dolayı Prometheus’u dağların doruklarındaki bir kayada işkenceye mahkum etmiştir. Ege efelerinin çıkışı da devlet otoritesinin adaletsiz uygulamalarına başkaldırmaya dayanır. Hatta giydikleri elbiseler Osmanlı yönetimince zaman zaman İslamiyet’e aykırı bulunmuş, bu elbiseleri giyenler hakkında ölüm fermanları çıkarılmıştır. Gerek Antikçağ ve gerekse günümüz efe kültüründe ortak nokta ise şeytanteresi bitkisidir. Bu bitkimiz adaletin ve haksızlığa başkaldırının simgelerindendir. Ferula anatolica (Anadolu şeytanteresi) adlı bitkinin Denizli ve Manisa’da yetişen nadir endemiklerimizden olması da adaletsizliğe karşı mücadelenin Ege’nin doğasında bulunduğunu gösterir bizlere (2). Görüleceği üzere Osmanlıya başkaldıran zeybekler ettikleri yeminde şeytanı olumlamış, Şeytanteresi (Ferula) bitkisi ile isimlendirilen giysiler giymiş; Prometheus da şeytanteresi bitkisiyle hakim düzene başkaldırarak ateşi insanlara kazandırmıştır. Her iki durumda da hakim ideolojiye ve inanç sistemine karşı bir başkaldırı söz konusudur, mücadelenin olmazsa olmaz koşulu ise yakılan ateşlerdir, bu ateşler efe ve zeybekleri içlerine alsa bile…
Mitolojide Apollon ve Artemis’e özgülenen defne ağacı (Laurus nobilis) Osmanlı Dönemi’nde Efe kültürünün totem niteliğinde kutsal bir ağacı konumunu devam ettirmiştir. Efe ve zeybek kültüründe bu ağaca ‘Teknel veya Ölüm Ağacı” denirdi. Bu ağaç ölümün olduğu kadar, bedeli ölüm olsa bile vefakarlığın da sembolü olarak kabul edilmiştir. Efe kültüründe, Efe’nin yanına kızan (Genç erkek) kabul edilebilmek için bir tören yapılır. Bu törende sabahın ilk ışıkları ile dağa çıkılır. Merasim sonunda, “Teknel” (Tenhal) denilen ağaca silahlar asılır. Efe ve zeybekler normal zamanlarda bu ağacın olduğu dağlarda gezmezler. Tören sonunda bu ağaç ile kızan özdeşleştirilir; Efe yatağanını (bıçağını) bu ağaca saplar, “Sözünde durmayanın şu yatağan böğrüne batsın mı” diye sorardı. Böylece Efe, grubuna yeni katılan genç erkeğe ihanetinin bedelinin ölüm olacağını hatırlatırdı. Ege dağlarında gezen kızanlar da herhalde bu ağacı gördüklerinde ve kokusunu duyduklarında, kızanlığa giriş töreninde verdikleri sözleri hatırlarlardı. Ağacın keskin ve uyandırıcı kokusu mesajın unutulmamasını sağlayan bir hatırlama aracıydı belki de. Efe geleneğinin Ege’nin özgün florasıyla ilişkisini göstermesi açısından ilginç bir ritüeldir bu uygulama. Bu bitki özellikle 1000 metreden daha düşük yükseltilerde yetişir. Antik çağlarda Daphne olarak bilinen bu ağacın mitolojideki öyküsü de efelerin ritüelleriyle örtüşmektedir. Zira Daphne Apollon’un sevdiği kızdır. Apollon’dan kurtulmak, bakire kalabilmek için kendini defne ağacına dönüştürür. Daphne kendisine Artemis’i örnek almaktadır. Artemis tapımlarında da Artemis tapınaklarına sadece bakire genç kızlar ile bir kadınla birlikte olmamış genç erkekler kabul edilirdi. Kızan ve Zeybekler de Efe’nin izni olmadan evlenemezlerdi. Kızanların bakir kalmaları ile Teknel (Defne) ağacının mitolojik hikayesi birbirine oldukça paraleldir. Zaten kızanlık töreninin sonunda da teknel ağacı ile Kızan’ın özdeşleştirilmesinin mantığında bu vardır. Zeybek kültüründe defne ağacının kesilmesi ve yakılması yasak ve günahtı. Bu ağacın yetiştiği yerlerin bereketli olduğuna inanılırdı. Defne ağacının meyveleri kutsal sayıldığı için bu meyveyi zeybekler silahlarına sürerlerdi. Böylece onun kendilerini koruyacağına, silahlarını güçlü kılacağına inanırlardı. Bu ağaca zeybekler arasında “Ölüm ağacı”, yetiştiği dağlara da “ölüm dağı” denirdi. Bu nedenle Zeybekler, zorunlu olmadıkça bu ağacın bulunduğu dağlarda gezmezlerdi (1). Defne ağacının yapraklarında güçlü bir zehir vardır. Antik çağlarda rahipler bunu çiğneyince kendilerinden geçerler ve delirecekmiş gibi olurlardı. O zaman aşkın duruma geçerek biliciliğe başlarlar, gaipten, yani bilinmeyenden haber verirlerdi. Yani defne antik çağlarda tanrıya ve öteki aleme geçiş aracıydı. Efe kültürüne kadar uzanan kokulu defne ağacının kutsallığının kaynağı da defne ağacının bu özelliği olsa gerektir. 2005 yılının sonlarında yolum İzmit il merkezine düştü. Kent merkezinde E-5 karayolunun hemen yanıbaşındaki bir parkta pek hoş ve gelişkin bir defne ağacı dikkatimi çekti. Bir vatandaşımızın her akşam bu ağaç altında demlendiğini gördüm. Bir merhabadan sonra söz defne ağacına geldi “Ne güzel bir defne bu” dediğimde: “Çok seviyorum bu ağacı, insan gibi o, onun altında içerken güven veriyor bana. İki çataldan oluşan gövdesi birbiriyle dayanışan ve sırt sırta veren insanlara benziyor. Bazen bir insana sarılır gibi sarılırım ona, okşarım elimle gövdesini, severim onu” şeklinde bir cevap vermişti. Yurdumuz insanı defne ağacını gerçekten de kişileştirmekte, ona olumlu insani özellikler atfetmektedir.
Antik Anadolu uygarlıklarının ve efe kültürünün ortak bitkilerinden biri de ardıç ağacıdır (Juniperus). Efe öldüğünde, baş ve ayak ucuna ardıç dalları konarak ateşler yakılırdı, ayrıca efenin mezarının başına da ardıç ağacı dikilirdi. Cenaze töreninde ardıç ağacının keskin kokusu herhalde törene mistik bir hava katıyordu. Dayanıklı bir odunu olan ardıç, Frig ve diğer Anadolu uygarlıklarında da mezar yapımında kullanılan çok önemli bir ağaçtı. Frig tümülüslerinde genellikle ardıç ağacıyla kaplanmış mezar odaları yapılırdı Gerçekten de ardıç türlerimizin insanı çarpan çok etkili bir kokusu vardır, özellikle yağmurlu havalarda kokuları belirgin bir şekilde artar. Bu kokularından dolayı yerli ardıç türlerimizden Juniperus foitidissima “kokulu ardıç” olarak adlandırılır. Ardıç kokusu, mezarın yanından geçen kişiye mezarda yatanı hatırlatma, ölen kişinin anılmasını sağlama gibi bir işlev görüyor olmalıdır. Belki de efenin mezarına ekildiği ve yitip giden efeden geriye kalan tek işaret ardıç ağacı olduğu için bu ağaca ‘arda kalan’ anlamında ardıç ismi de verilmiş olabilir. Zira Efelerin mezarlarına ardıç ağacı dışında başka bir işaret konulmazdı.
Ülkemizde endemik çeşitleri yetişen Rumex (Labada) bitkisinin bir diğer adı da Efelek veya Efelik’tir. Efe yatağı görkemli Bozdağ’da da Rumex tmoleus (Bozdağ efeleği) adında endemik bir efelek yetişir. Aydın’ın güneyindeki Bafa Gölü’nü çevreleyen dağlardan birinin ismi de Labada Dağları’dır yani Efelik Dağları. Rumex bitkisine Efelik isminin verilmesinin nedeni herhalde dağlara çıkan efe ve zeybeklerin en önemli yemeklerinden birinin bu bitki olmasıdır. Anadolu insanı günümüzde de bu bitkiyi doğadan toplayarak yemeğini yapar. Efe olmak için dağa çıkmak zor geliyorsa size, Efelik’ten yapılan yemeği yiyerek içinizdeki efeyi uyandırabilirsiniz. Efe kültürü, Ege’ye ve ülkemize özgü bitkilerden güç almaktaysa, bu kültürü üzerinde yaşadığı topraklar dışına özgülememiz de yanlış olur. Binlerce ve belki de milyonlarca yıldır bu topraklarda yetişen özgün bitkilerden güç almıştır Efe kültürü.
Efe kültürünün baskın olduğu Aydın, İzmir ve Manisa illerindeki antik kentlerde yer alan İon nizamında tapınakları çevreleyen sütun başları koçboynuzu motifleri ile bezenmişlerdir. Örneğin Mikale (Samsun Dağı) Yarımadası’nı çevreleyen Priene, Magnesia ve Didyma antik kentlerindeki “İon nizamlı” sütun başları koçboynuzu motiflidirler. Zeybekler de kendilerini koçlarla özdeşleştirirler. Bir zeybek özlü sözünde “İki koç başı bir kazanda kaynamaz” denilerek iki efenin aynı dağda barınamayacağı vurgulanmıştır. Aydın ve İzmir’deki tapınakların sütunları da hep koçbaşlı İon nizamındadır. Koçbaşı motifinin ortasında (Yani koçun alnında) bazen bir çiçek motifi bulunur. İon tapınaklarını çevreleyen koçbaşlı İon sütunları Anatanrıça’nın erkek unsurunu sembolize ederler. Afrodit inancında da Adonis, tanrıçanın oğludur ve bitki tanrısıdır, bitkiler kadar kısa yaşayan genç erkekleri sembolize eder. Zeybek oyununda da bir alıcı kuş olan kartal betimlenmektedir. Zeybek atasözlerinden birinde de “Alıcı kuşun ömrü az olur” denilerek zeybeklerin uzun yaşayamayacakları vurgulanmaktadır. Zeybeklerin başlarına giydikleri çiçek motifli başlıklar, bu savaşçıların doğada kamufle olmalarını sağladığı kadar “ömürlerinin bitkiler kadar kısa olduğu” yönündeki bir inanışı da sembolize etmektedirler. Adonis inancında çiçekler bir mevsim kadar kısa yaşayan Adonis’i sembolize etmekte, zeybek kültürünün çiçek motifli başlıkları da bu inanışla ilişkili görülmektedir. Afrodisyas Antik Kenti’ndeki Afrodit tapınağının sütun başlıklarında koçbaşı motifli sütunlar Adonis’ten başkası değildir. Bu kentteki İon sütunlarındaki koçbaşı formunun uçlarında veya aralarında çiçek ve bitki motifleri vardır. İlk önceleri bitkilerin, sonrasında ise şarabın tanrısı olan Dionysos inancında da delikanlılar başlarına sarmaşık çiçekleri takarak törenler yaparlardı. Günümüz Anadolu’sunda Kurban Bayramı törenlerinde kurbanlık koçların başının çiçeklerle rengarenk süslenmesinde Batı Anadolu’nun binlerce yıl önceki inanç ve kültürünün etkisinin bulunduğu yadsınmaz bir gerçekliktir. Zira günümüz Anadolu’sunda “Kınalı Koç Kurban Etme” geleneğinde koça sürülen kına kanı sembolize etmekte, kınayla birlikte koça takılan çiçekler de Kibele inancındaki gibi Attisin (Koçun) kanından çiçeklerin yeşereceği ve bereketin geleceği inancıyla örtüşmektedir. Günümüz Anadolu’sunda kurbanlık koçların başına takılan çiçekler ve vücutlarına yakılan kınalar onların çiçekler kadar kısa ömürlü oldukları, kısa zaman sonra yaşamlarını yitireceklerini de göstermektedir; aynı Kibele’nin Attis’i, Afrodit’in Adonis’i ve Anadolu’nun Efes’i gibi. Dolayısıyla zeybek başlıklarındaki çiçek motifleri de başlığı taşıyanın kanlı bir ölüme ne kadar yakın olduğunu gösterir. 1915’te Çanakkale Savaşı’na gönderilen gencecik evlatlarımıza da anaları tarafından kınalar yakılmış, bu kınalar bir ilkbahar günü rengarenk çiçeklere dönüşmüştür. Bu satırların yazarının dedesinin babaannesi olan Hatice Ana, 1910 yılında, hala koca bir defne ağacının bulunduğu köy meydanında, geri dönülmez savaş yolculuğuna uğurladığı dal gibi boyvermiş kınalı İzzet’ini öpmeye boyunu yetiştirememiştir de bir taşın üzerine çıkarak yüzünü sürebilmiştir oğluna; belli ki şehitliğe namzet oğlunun önünde eğilmesini istememiştir. O Hatice Ana ki, kızgın güneş altındaki ekin tarlalarında buğday, sayvanda ilkyaz kokulu çayır biçen koçyiğidinin başını güneşten korusun diye ona çiçek motifli “çevre”ler örerek genç yaşına getirmiş, güneşten bile sakındığı evladının yine çiçek olup yaban ellerde solacağını “ölüm ağacı” altındaki son dokunuşunda hissetmiştir (3).
Ege bölgemize yolunuz düşerse çıkıverin hele dağlarına, efelenen bitkilerini göreceksiniz. Çiçekleri kural tanımaz, ferman dinlemez buraların; inadına açarlar dağların doruklarında, bulutlu göklere doğru savururlar cepkenlerini, size bu dansın türküsünü söylemek düşer:
Eğilmez başın gibi – Gökler bulutlu Efem – Dağlar yoldaşın gibi – Sana ne mutlu Efem – Oyna, yansın cepkenin – Yansın güneşten tenin. – Gün senin, şenlik senin – Sana ne mutlu Efem…
Yazı: Hasan Torlak
Kaynakça:
1- Ali Haydar AVCI, Zeybekler ve Zeybeklik Tarihi, E Yayınları, İstanbul, 2004
2- 17.04.2006 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde; “ÖĞRETMENDEN YENİ BİTKİ” başlığı ile yayımlanan haberde “Ege Bölgesi’ndeki dağları gezerek bin kadar bitkiyi resimleyip arşivleyen 60 yaşındaki emekli öğretmen Hulusi Kütük, Ege Üniversitesi Botanik Bölümü’ne “Ferula anatolica” ismiyle yeni bir bitki kaydettirdi. Kütük’ün 50 kadar bitkinin isimlendirilmesi için de çalıştığı bildirildi. Kütük, çalışmalarını kitap haline getireceğini belirtti” şeklinde bir haber yer almıştır. Bu haberde belirtilen bilgilerin doğrulanması, uzun zamandır izine rastlanılmayan, yok olduğundan şüphe duyulan Anadolu Şeytanteresi’nin yok olmadığı anlamına gelecek ve bitkinin “Veri Yetersiz” statüsünün düzeltilerek “Çok Tehlikede” statüsüne geçirilmesi sonucunu doğuracaktı. Tarafımdan Prof. Dr. Tuna Ekim’e bu durum iletildiğinde, konu adı geçen tarafından da ilginç bulunmuş ve Sayın Ekim konuyu araştırmış, araştırması sonucunda; bitkinin İzmir’in Ödemiş ilçesinde Prof. Dr. Hayri Duman ve asistanı tarafından yetiştiğinin tespit edildiği, bitkinin Veri Yetersiz (DD) şeklindeki tehlike durumunun Çok Tehlikede (CR) şeklinde değiştirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu haber, yok olduğundan şüphelenilen nadir bir bitkimizin hayata tutunduğunu kanıtlaması açısından sevindiricidir.
3-Hatice ve Hasan Oğlu İzzet 1911 yılında şehit düşmüştür.
Tumblr media
0 notes
aydinkizyurdu · 1 month
Text
youtube
İncir Kız Öğrenci Yurdu, üniversite kampüsüne yürüme mesafesinde, öğrencilerin konforlu ve güvenli bir ortamda eğitim hayatlarına devam etmeleri için tasarlanmış modern bir öğrenci yurdudur. Hem akademik hem de sosyal ihtiyaçları göz önünde bulundurularak sunulan geniş ve rahat odalar, modern olanaklar ve samimi atmosfer ile öğrencilerimize ev konforunu aratmayacak bir yaşam alanı sunuyoruz.
Aydın Merkez Kız Öğrenci Yurdu
0 notes
cngdental · 3 months
Text
Aydın CNG Dental Diş Kliniği
CNG Dental Diş Kliniği: Sağlıklı Gülüşlerin Adresi
Aydın'da bulunan CNG Dental Diş Kliniği, geniş hizmet yelpazesi ve uzman kadrosu ile ağız ve diş sağlığınızı korumak için yanınızda. Kliniğimizde sunduğumuz başlıca hizmetler arasında diş protezi, diş implantı, zirkonyum kaplama, gülüş tasarımı, diş detertrajı, dolgu ve diş çekimi bulunmaktadır. Ayrıca, laboratuvar hizmetleri, muayene ve röntgen ile eksiksiz bir diş tedavi süreci sunuyoruz.
Kliniğimiz sadece yerel hastalara değil, yurt dışından gelen hastalara da hizmet vermektedir. Sağlık turizmi kapsamında, hastalarımıza havalimanından VIP transfer, Aydın gezisi ve konaklama gibi olanaklar sağlıyoruz. Böylece tedavi sürecinizi keyifli ve konforlu hale getiriyoruz.
Kliniğimiz hakkında daha fazla bilgi almak veya randevu oluşturmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. İletişim bilgilerimiz: www.cngdental.com.tr, telefon: 0532 369 94 20, e-posta: [email protected]. Adresimiz: Muğla Bulvarı İstiklal Mahallesi No:74 Efeler/Aydın.
Sağlıklı ve estetik bir gülüş için CNG Dental Diş Kliniği olarak sizleri bekliyoruz.Aydın CNG Dental Diş Kliniği - Diş Protezi, İmplant, Gülüş Tasarımı ve Sağlık Turizmi Hizmetleri
1 note · View note
gundembuca · 5 months
Text
Buca’da alt yapıçalışmaları devam ediyor
Tumblr media
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın seçim vaatleri arasında öne çıkan yağmur suyu ayrıştırma hatlarının geliştirilmesine yönelik projeler tüm hızıyla devam ediyor. Buca’da yapımı süren 16 km’lik yağmur suyu, 10 km’lik atık su hattı planlandığı şekilde ilerliyor. İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan “Buca’da aşırı yağışlarda oluşabilecek taşkınlar bu proje sayesinde önlenecek. Ayrıca Körfez’in temizliğine de büyük katkı sağlanacak” dedi. İZSU Genel Müdürlüğü, yağmur suyu hatlarını birleşik sistemden ayıracak ayrıştırma projelerine tüm hızıyla devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın seçim sürecinde açıkladığı şehrin geleceğine yön verecek projelerin en önemli ayaklarından birini Buca’daki yatırım oluşturuyor. Su baskınlarını önlemenin yanı sıra Körfez temizliği için de büyük bir öneme sahip çalışmalar kapsamında Buca’da, yağmur suyu ve kanalizasyon hatları ayrılarak daha büyük ölçüde hatlar inşa ediliyor. Fırat Mahallesi’nde sürdürülen çalışmalar hakkında bilgi veren İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, “Yağmur suyu ayrıştırma projemiz çerçevesinde, ilçemize 16 kilometrelik yağmur suyu hattı yapıyoruz. Ayrıca 10 kilometrelik atık su hattı inşa ediyoruz. İZSU olarak Kozağaç Deresi’nin taşkın debisini de değerlendirerek 2 kilometrelik güzergâhta dere ıslahı çalışmasını gerçekleştirdik. Projemiz sayesinde, hem Buca’nın aşırı yağışlara karşı direnci artacak hem de yağmur suları Körfez’e kirlenmeden ulaşacak” dedi. Çalışmalar devam ediyor Çalışmalar kapsamında Fırat, Yenigün, Efeler, Akıncılar, Kozağaç, Yaylacık, Vali Rahmi Bey, Çamlıkule, Dumlupınar, Adatepe ve Yıldız mahalleri ile Kaynak Caddesi’nde 9 kilometrelik yağmur suyu menfezi, 4.5 kilometre atık su hattı ve 4.5 kilometre muhtelif çaplarda yağmur suyu ızgarası imalatı tamamlandı. Uğur Mumcu ve Özmen caddelerinde ise yağmur suyu menfezi ve atık su hattı imalatları devam ediyor. https://www.youtube.com/watch?v=q_yYJ6wVhkc&t=614s Read the full article
0 notes
istanbulmedya · 8 months
Text
Efeler Klima Servis Merkezi
Aydın Efeler Klima Servisi hafta içi her gün aktif olarak görevini yerine getiren özel servisimiz hafta sonu da sizlere hizmet vermeye devam eder. Kullanmakta olduğunuz klima aniden bozulması hayat kalitenizi düşürebilir. Sıcak yaz günü arıza yapması gibi olumsuz durumlara karşı her zaman aktif olan ve yetkin bir özel servise başvurmanız gerekebilir. Efeler Klima Servis olarak sizlere acil durumlarda da destek vermeye özen gösteririz. Bu nedenle mesai saatlerimiz dışında da özel servis faaliyetini devam ettiren bir nöbetçi ekibimiz bulunur. Bize ulaştıktan kısa bir süre sonra bulunduğunuz konuma ulaşılarak gerekli işlemler hızla yerine getirilir. Bu sayede klima arızası nedeniyle mağduriyet oluşması önlenir. Klima Efeler Servisi tüm bölgelerinde aktif olarak görev yapar. Bu büyük ve kalabalık şehirde klima arızası nedeniyle mağduriyet yaşamamanız için tarafımızdan üstün bir çaba gösterilir. Oldukça gelişmiş ve hassas parçalara sahip olan klima cihazlarınızı güvenilir ellere teslim etmeniz gerekir. Klima Efeler Servis bizden daha önce hizmet almayanların endişe ve isteklerinin farkında olarak faaliyetlerimize devam ederiz. Bu doğrultuda sürecin her aşamasında sizlerle iletişim içinde kalarak yapılan işlemler ve gerekli olan uygulamalar hakkında bilgilendirme yaparız. Klima servisi hizmet veren bir özel servis olarak işimize verdiğimiz önemi her aşamada sahaya yansıtırız. Kalabalık bir şehirde faaliyet göstermenin getirdiği sorumluluk doğrultusunda hareket ederiz.
Tumblr media
0 notes
Text
Aydın Efeler Klima Servisi
Aydın Efeler Klima Servisi klima sahibiyseniz mutlaka sizinde dikkatinizi almıştır. klimanızın çalışmasında oluşan su.yaz aylarında bu miktar çok yüksek olabiliyor. Miktar hemdış ortam hava sıcaklığı ve nem oranıyla hemde soğutulan alanın sıcaklığı ve nem oranıyla alakalıdır. Efeler Klima Servis Kısacası hava ne kadar daha sıcak ve nem oranı ne kadar daha yüksek, cihazınız bir o kadar daha fazla su oluşturacaktır. Rahat olun, klimanızın çalışması sonucu oluşan su klimanızın arızalı olduğu manasına gelmez. Doğal bir durumdur aksine klimanızın sağlıklı çalıştığının bir belirtisidir. Bazı istisnayi hariç tabi. Klima Efeler Servisi Klima seçilirken, klimanın takılacağı mekanın, hacmi, güneş ışınlarından etkilenme yalıtım durumu göz önüne alınmalıdır. Klima Efeler Servis Klima etiketinde yer alan BTU/h değeri, klimanızın bir saatte ortamdan taşıdığı ısı miktarını belirtmek için kullanılır. Çok fazla kapasitede BTU/h değerinde seçilmiş klima cihazı, dur-kalklardan dolayı daha fazla elektrik tüketimine ve ilk kurulum esnasında fazla para ödenmesine neden olacaktır. Klima Servisi Enerji verimliliği yüksek 'A tipi' cihazların tercih edilmesi ilk yatırım maliyeti yüksek olsa da enerji tasarrufu yaparak uzun vadede tüketici lehine sürekli kazanç sağlayacaktır.
Tumblr media
0 notes
rehbertr · 2 years
Photo
Tumblr media
Anadolu'nun Güzel Şehri | 09 Aydın #aydın #aydınhaberleri #aydıngeziyor #aydınmerkez #didimgezi #didimtatil #kuşadası #kusadasitatil #aydınlı #didim #kuşadası #çine #buharkent #germencik #incirliova #efeler #nazilli #soke #bozdoğan #köşk #koçarlı #kuyucak #sultanhisar #karacasu #yenipazar #karpuzlu #Aydınfirmaları #Aydınfirmarehberi #Aydınfirmaekle #Aydınyenifirmalar (Aydın) https://www.instagram.com/p/CppdJxDsBcz/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
pnfc · 2 months
Text
i haint watched the dang chibisode and idk if ill actually watch it with sound on sdfjk but i have a hurt feeling about them casually imbuing perry with speech for a one off gag because the idea that he needs to talk to communicate is fake. we had 4 seasons of wacky magic hijinks cartoon where perry never needed verbal speech to communicate. they couldve done this gag at any point in the show but they didn't, and the fact that they didn't felt significant. perry's muteness is such a core part of his character, to me, to the way i conceive of him/write him. i don't wanna overreact to a goofy little side cartoon (even tho i'm doing it anyway) but it's still the characters, and it still upsets me! ok that's it i've said my piece
#ill watch it at some point but despite my silence i have been like obsessively anxious about this cartoon#and pestered my friend to watch it for me sDFJKL#in a month this will have either ruined pnf for me forever or i'll have changed my mind and i like it actually its fine#for now anyway i have tons of comic sketches about perry's muteness that i no longer wanna finish and share...maybe someday but not now#i had a rly great day actually but now im falling asleep in bed tipsy and a little teary over this. cuz i love perry a lot he's#really special to me. i also got that star wars perry shirt in the mail today btw. and. it's such a good pj shirt#but back on topic#it sucks when an aspect of a character that is CORE to your appreciation of them becomes casually disregarded by the writers at some point#like im certainly not ever accepting an interpretation of perry like 'secretly hed really like to be able to talk' because its#never ever been communicated. like the idea that heinz wd prefer if perry was human. its just not in the show. the opposite is true in fact#so im left feeling stupid for caring about something that some writers(inc. dan) felt was unimportant. makes me not wanna continue my art#which sux cuz i like my comic ideas! id love to finish them. i hope i get over this.#i overreact to live-updating media when im fixated on it wh is why i prefer getting into dead fandoms haha#but they keep on bringing them back to life dont they...im never safe#it was funny me trying to explain to my friend why i efel so strongly about this meanwhile hes tried to explain why he feels so strongly ab#ut AYA and my stance on that episode has always just been “cute! its fine” lmao#@ dwampy you guys made the show that follows a specific rhythm and set of rules designed to appeal to obsessive autistic brained people ok#you invited my overreaction. unsheathes katana etc#ok im goint to sleep#meta
72 notes · View notes
nickeldalm · 2 years
Photo
Tumblr media
it was gonna be a simple thumbnail but i think i put in too much efforts
389 notes · View notes
aydinrehberi · 8 months
Text
Aydın'da Kadın Bıçaklanmış Halde Bulundu
Aydın Son Dakika haberi… Kadın evinde ölü bulundu, 3 kişi göz altında! Efeler ilçesinde, Cuma Mahallesi’nde meydana gelen üzücü bir olayda, bir kadın evinde bıçaklanmış halde ölü olarak bulundu. 55 yaşındaki Semra Kocaman’ın yardım çığlıklarını duyan komşuları, durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirerek polis ve sağlık ekiplerini çağırdı. Olay, 202. sokak üzerindeki bir apartmanın 2.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
solargeist · 1 year
Photo
Tumblr media
we hope we see you again !!!!!!!
281 notes · View notes
aydinkizyurdu · 1 month
Text
Tumblr media
İncir Kız Öğrenci Yurdu, üniversite kampüsüne yürüme mesafesinde, öğrencilerin konforlu ve güvenli bir ortamda eğitim hayatlarına devam etmeleri için tasarlanmış modern bir öğrenci yurdudur. Hem akademik hem de sosyal ihtiyaçları göz önünde bulundurularak sunulan geniş ve rahat odalar, modern olanaklar ve samimi atmosfer ile öğrencilerimize ev konforunu aratmayacak bir yaşam alanı sunuyoruz.
https://aydinmerkezkizogrenciyurdu.com/
0 notes
colorisbyshe · 1 year
Text
I do have an issue with the "why are y'all criticizing the barbie movie while you're silent about movies for ~boys and men" argument not just because... people aren't silent about those films, maybe you just aren't following the right people (or the people you follow are so divested from the ~films from men they just ignore them entirely, idk) but also because... are those films... claiming to be feminist?
I never got the argument of "Why do you criticize *thing made to empower women* so much more?" that pops up all the fucking time. Like, obviously I'm more critical of a thing claiming to help me because... if it doesn't actually help me (and potentially even HARMS me), that needs to be highlighted so future ventures to empower me... actually DO empower me?
The same way if I go swimming, if we're just swimming in bathing suits, I'm not inspecting the suit fabric, but if you hand me a raggedy life jacket and tell me it'll protect me from the strong currents... I'm gonna... inspect the life jacket. Because if it doesn't do the job it claims it does, I'm fucked.
Like, yes, all film should probably be held up to critical inspection on some level because with or without intent it can harm (or enact positive change!) BUT if something EXPLICITLY exists to ~fight the patriarchy man, I'm gonna ask "Hey, does this... actually fight the patriarchy?"
You can like the barbie film. You can even get warm and fuzzy feelings from it. But other people, ESPECIALLY other women, are allowed to question if a. the empowerment... actually empowers and b. if it does at a cost to the women it doesn't empower.
Criticism of a thing you like doesn't have to make you like it less (although it certainly can and SHOULD in some cases) but it will help you understand it more. That's a good thing!
16 notes · View notes
istanbulmedya · 9 months
Text
Kombi Efeler Servisi
Aydın Efeler Kombi Servisi onarım gerektiren kombi için profesyonel teknisyenler hizmet götürmekte tüm arızası giderilen ürünlerde bir yıl işçilik ve yedek parça garantisi vermekte. Satış sonrası kombi arızalarında profesyonel saha ekipleri çözüme kavuşturuyor. Teknisyenler kapsamlı arıza tespiti yapılarak hızlı çözümler yapılmakta. Efeler Kombi Servis profesyonel bir işlemdir ve sertifikalı uzmanlar tarafından gerçekleştirilmelidir. Kendi başınıza kombi tamiri yapmaya çalışmak, cihazın daha fazla hasar görmesine neden olabilir ve güvenlik riski oluşturabilir. Tamir işlemi sırasında doğalgazla çalışan kombilerde özel dikkat gereklidir, bu nedenle uzman teknisyenlerin hizmetlerine başvurmak en güvenli yol olacaktır. Kombi Efeler Servisi bizler uzmanlık alanımız olan kombi bakım onarımında en iyisi konumda olmaya devam ederek siz müşterilerimize güven olacağız. Tamirat bakım işinde kadrosunda işinde profesyonelliği ilke edinmiş iş bilen teknisyenler doğrultusunda arızalı ürünleri çalışır vaziyete alıyoruz. Kombi Efeler Servis profesyonel yardım almak, kombinin ömrünü uzatmanın yanı sıra güvenliği de garanti altına alır. Kombi tamiri, ev sahipleri için ısınma sistemlerini sorunsuz bir şekilde çalıştırmalarına yardımcı olan kritik bir süreçtir. Kaliteli olmanın yükünü bilerek hedeflerine ilerleyen firmamız olasılık ve varsayımlar içinde kalmayarak her daim tamirat bakım sektöründe üstüne koyarak gelişimini sürdürmekte. Fırsatçılık yapmayarak esnek ödeme seçenekleri esaslı çalışmayı ilke bilmiştir Seviye ölçekli davranış eğitimi alarak insan ilişkilerinde saha ekibini eğiten kurumumuz müşteri diyaloglarında en iyisi olmuştur.
Tumblr media
0 notes