Text
Bitlis'te Neler Yapılır? Bitlis'te Mutlaka Yapılması Gerekenler!
Bitlis Kalesi’nden Nemrut Krater Gölü’ne, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’ndan lezzet şölenine Bitlis’te mutlaka yapılması gerekenler, Bitlis’te neler yapılır gelin birlikte keşfedelim. Bitlis’in eşsiz güzelliklerini doyasıya yaşayın! Bitlis, Türkiye’nin doğu sınırlarında gizlenmiş bir hazine gibidir. Zengin tarihi, etkileyici doğal güzellikleri ve lezzet dolu mutfağıyla Bitlis, keşfedilmeyi bekleyen…
View On WordPress
#Adır Kilisesi#Ahlat Selçuklu Mezarlığı#Bitlis Etnografya Müzesi#Bitlis Kalesi#Bitlis mutfağı#Bitlis yapılacaklar#Bitlis&039;te Mutlaka Yapılması Gerekenler#Bitlis&039;te Neler Yapılır#Bitlis&039;te yapılacaklar#Nemrut Krater Gölü
0 notes
Text
Travel Konya 04 / Konya Etnografya Müzesi:
1975 yılında bölge müzesi tarzında eğitim amaçlı olarak inşa edilen bu binada hizmete girmiştir.
Müze giriş katında bulunan ana salonda Konya ve çevresine ait oyalar, peşkirler, bindallı kıyafetler, silahlar, kemer ve kemer tokaları, bilezikler, fes askıları, kahve fincanları, hamam aksesuarları gibi etnografik eserlerle hat sanatında kullanılan yazı takımları sergilenmektedir.
10 notes
·
View notes
Text
Etnografya müzesi/ Ankara 💖
#mustafa kemal atatürk#atatürk#kemalistbiradam#atatürk anıtı#mustafa kemalin askerleriyiz#vodkaverinbana#velevkirenkliyiz#kadehsenvegece#atam izindeyiz#bokmutluyuzaqq#karpuzluantidepresan#kaanbubelli#mustafa kemal paşa#postlarim#sevimliucube#yuhbelkii#enisteyjia#simseklerintanrisi#gazi mustafa kemal#umutbittigezegeniyakin#robots#raziyeez#retro#explore#popüler#atamizindeyiz#mustafa kemal atat?rk#ataturk#atama
17 notes
·
View notes
Text
Aydın Nazilli Etnografya Müzesi
10.11.22 12:28
12 notes
·
View notes
Text
Mardin’de “Gaia Anlatıları” adlı sergisi
https://pazaryerigundem.com/haber/188352/mardinde-gaia-anlatilari-adli-sergisi/
Mardin’de “Gaia Anlatıları” adlı sergisi
Elvan Asarkaya’nın çalışmalarına, içinde yaşadığımız gezegene duyduğu hayranlık ve sevgi ile birleşen çocuksu merakı yön veriyor.
Şehmus EDİS / MARDİN (İGFA) – Sanatçı Elvan Asarkaya’nın Uydu görüntüleri ile gerçekleştirdiği “Gaia Anlatıları” adlı sergisi, 9-19 Ekim tarihleri arasında Mardin Arkeoloji ve Etnografya Müzesi sergi salonunda izleyicilerle buluşuyor.
Aldığı eğitim doğrultusunda, grafik tasarım çalışmaları ve görsel sanatların birçok alanında deneyler yapan Elvan Asarkaya, anlatıyı değiştirecek yeni araçlar bulmaya odaklandığını ifade etti.
Bu öğrenme tutkusu, Asarkaya’nın, memur ailesinin gö��ebe yaşamından beslenen yaratıcılığı, sürekli değişen yaşamda görünmeyeni görmesini sağladığını belirten Asarkaya,” Zaman içinde her yolculuğun oluşturduğu deneyimleri birer eyleme dönüştürme arzusu çalışmalarında kendini gösteriyor. İçinde yaşadığımız coğrafyanın yazılı tarih öncesi ve sonrası kültürlerine duyduğu merakın dünyamız Gaia’ya yansıması, 2020’de küresel olarak hep birlikte yaşadığımız krizle şekillendi” dedi.
“Gaia, birçok yönden benim için bir mentor olduğunu kaydeden Asarkaya,” . Kuş bakışıyla uydu görüntülerinde gezmenin o tuhaf duygusu, onu algılama şeklimi değiştirmeme çok katkı sağladı. Bu, aynı zamanda içinde yaşadığımız coğrafyanın farklı irtifalarda, farklı mevsimlerde ve farklı açılardan nasıl görüldüğüne dair anlatılara ek bir hikâye yazmakla da bağlantılıdır.
Bu keşifleri, ilk önceleri ekran görüntüsü almaktan bir seviye ileride, hafif photoshop müdahalelerinden oluşuyordu. Bu yolculuk benim gördüğüm görüntüleri ortaya çıkaran, ufak dokunuşlardan oluşan büyülü bir dünyanın figürleri ile tanışmamı sağladı. Gaia Anlatıları’nın nasıl oluştuğunu şöyle anlatıyor: “Binlerce yıl boyunca uygarlıkları doğuran, büyüten, besleyen ve yine bağrına gömen bu gizemli Mezopotamya’nın hikâyeleri, sanki yeryüzüne çizilmiş gibiydi ve karşılaştığım her portre ve figürde yaratıcılığın sembolü kadın adeta taçlandırılıyordu.”Yeryüzü şekillerine uydudan bakıldığında ortaya çıkan hikâyeleri dijital olarak değerlendirmenin yollarını aradıysa da “arketiplerimizde gömülü anlamın izini sürerken, klasik resmin bu anlamı zenginleştirdiğini vurgulayan yorumlar aldım.” ifadelerini kullandı.
“Kâğıt veya tuval bezi üzerine rapido kalemin noktalarıyla yeniden yorumlanan resimlerin monokrom özelliği, altın yapraklarla derinleştirildiğini vurgulayan Asarkaya,” Gaia Anlatıları’nın, görsel algının mana alemine aralanan bir kapısından girerek, dijital ortam ile kâğıdı birlikte kullanmasını, mananın maddeye dönüşme süreci olarak görebiliriz.” Bunun yanında, “yeniden üretim” süreci yönüyle çağdaş sanat olgusuna da bir gönderme yapıyor. Gula, sağlık, şifa ve tıp tanrıçasıdır. Gula, hastaların iyileşmesi ve sağlıklarının geri kazanılması için dua edilen bir tanrıçadır. Babil ve Sümer toplumlarında doktorlar ve şifacılar için kutsal kabul edilmiştir. Dukan Gölü, Süleymaniye, Irak Duqan Lake, Sulaymaniyah, Iraq Bu çalışmada mekân ve figür arasındaki ortak sessizliği, hareketsizliği, bir tür dinginliği görüyoruz: Bu ifadeye tanıklık, bir an mı, şimdi mi, geçmiş mi, gelecek mi yoksa rüya mı bilmiyoruz.”
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Antalya Etnografya Müzesi
1 note
·
View note
Text
TÜRKSOY, Budapeşte’de Vilmos Diószegi Kitabı Tanıtım Toplantısını Düzenledi // Written in TR & RU by Assist. Prof. Dr. Timur B. Davletov
TÜRKSOY, Budapeşte’de Vilmos Diószegi Kitabı Tanıtım Toplantısını Düzenledi Yazan: Dr. Öğr. Ü./Assist. Prof. Dr. Timur B. Davletov | [email protected] Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Budapeşte’te Macaristan Etnografya Müzesi ev sahipliğinde, Dr. Öğr. Üyesi Dávid Somfai Kara ve Dr. İstván Sántha tarafından kaleme alınan ve Dr. Öğr. Üyesi Timur B. Davletov’un editörlüğünde Türkçe…
View On WordPress
0 notes
Text
İSTANBUL TÜRK VE İSLAM ESERLERİ MÜZESİ | MUSEUM OF TURKISH AND ISLAMIC ARTS
Herkese Selam!
Osmanlı Dönemindeki İbrahim Paşa Sarayı, günümüzde Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak hizmet vermekte.
Kısa bir zaman yolculuğu yapılacak olunursa: Sultan Ahmet Meydanı, Bizans Döneminde atlı araba yarışlarının yapıldığı Hipodrom'dur. Biz de ilk olarak, müze girişindeki Hipodrom'un kalıntılarını inceledik.
Müzenin üst katında, Dört Halife ve Emevi Dönemi'nden başlayan ve kronolojik sırada ilerleyen düzende, Türk ve İslam Eserleri bulunmakta.
Kutsal Emanetler Bölümünde; İslam dininin peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.)e ait ayak izi, sakal teli, aile soyu belgeleri gibi eserler bulunmakta. Zamanında Kabe'den getirilen Kabe örtüleri Kabe kapı kilitleri de burada.
Müzenin alt katı ise Etnografya Bölümü için ayrılmış. Bölümün en önemli eseri, İstanbul'un Osmanlı tarafından fethine tanıklık eden Haliç Zinciri'dir. Osmanlı Sultanı Fatih Sultan Mehmet'in, uğruna karadan gemileri yürütmesine neden olan Haliç Zinciri.
İlerledikçe Osmanlı Dönemine ait kahve kültürü, orta oyunu, kıyafetler ve takılar gibi o döneme ışık tutan canlandırmalar bulunmakta.
Sultan Ahmet Meydanı'nda #müzekart ile ziyaret edebileceğiniz, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi'ni, daha önce duymuş muydunuz?
#düşlerimiyaşıyorum#duslerimiyasiyorum#sergi#türkveislameserlerimüzesi#kutsalemanetler#yolculuk#zamandayolculuk#zamanda yolculuk#istanbul#müze#müzecilik
0 notes
Text
Tiran Gezi Rehberi: Şehir Turu ve Tarihi Yerler
Tiran, tarihi ve kültürel mirası ile büyüleyici bir şehirdir. Bu şehirde gezilecek tarihi yerler ve müzeler, tarihin derinliklerine yolculuk yapmanıza olanak tanır. Ayrıca Tiran'ın simge yapıları da ziyaretçilerini etkileyici bir atmosferle karşılar. Yerel lezzetler ve restoranlar ise damak tadınıza hitap ederken, doğal güzellikleri de göz kamaştırıcıdır. Tarihi etkinlikler ve festivallerle renklenen Tiran, aynı zamanda gizli cennetlere ev sahipliği yapar. Yerel el sanatları ve hediyelik eşyalar da alışveriş severler için cazip seçenekler sunar. Tiran'da gece hayatı ve eğlence mekanları da unutulmamalı, bu şehirde unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz.
Tiran'ın Tarihi Ve Kültürel Mirası
Tiran, tarihi ve kültürel mirasıyla ünlü bir şehirdir. Zengin tarihine ve kültürel mirasına sahip olması nedeniyle birçok turisti cezbetmektedir. Tiran’da bulunan tarihi yerler ve müzeler şehrin zenginliklerini yansıtmaktadır. Bu yerler arasında Ethem Bey Camii, Tiran Kalesi ve Etnografya Müzesi gibi önemli yapılar bulunmaktadır. Ayrıca, şehirdeki kültürel miras ziyaretçilere tarihi ve kültürel bir deneyim yaşatmaktadır. Geleneksel el sanatları, müzik ve dans gösterileriyle Tiran, kültürel zenginliğini ortaya koymaktadır.
Gezilecek Tarihi Yerler Ve Müzeler
Tiran, tarihi ve kültürel mirasıyla ziyaretçilere birçok gezilecek yer ve müze seçeneği sunmaktadır. Tiran'ın zengin tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyenler için birçok tarihi mekan ve müze bulunmaktadır. Özellikle Tiran Kalesi ve Ethem Bey Camii gibi tarihi yapılar, şehrin tarihini ve kültürünü en iyi şekilde yansıtmaktadır. Ulusal Tarih Müzesi ve Sokrat Fan Noli Evi Müzesi gibi müzeler de Tiran'ın zengin tarihini ziyaretçilere aktarmaktadır. Bunların dışında Piramida Bunk'Art Müzesi ve Sanat Galerisi gibi farklı konseptlere sahip müzeler de ziyaretçilere tarihi ve kültürel bir deneyim sunmaktadır.
Tiran'ın Simge Yapıları
şehrin önemli sembollerini ve tarihi yapılarını kapsayan bir gezi rehberidir. Tiran'a gelen turistlerin en çok ziyaret ettiği yapılar arasında bulunan simge yapılar, şehrin kültürel mirasını ve tarihini yansıtmaktadır. Bu yapılar arasında en bilineni ve simgesi olan Ethem Bey Camii ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. 18. yüzyılda Osmanlı zamanında inşa edilen cami, Osmanlı dönemi mimarisinin en güzel örneklerindendir. Hala aktif bir ibadet yeri olan cami, şehrin tarihi dokusunu korumaktadır. Diğer bir simge yapı ise Tiran Saat Kulesi’dir. 1822 yılında inşa edilen saat kulesi, şehrin simgelerinden biri olup, şehir merkezinde bulunan Skanderbeg Meydanı’nda yer almaktadır. Tarihi dokusuyla ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunmaktadır.
Yerel Lezzetler Ve Restoranlar
Tiran şehri, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleri ile değil, aynı zamanda leziz yerel yemekleri ve popüler restoranları ile de tanınır. Tiran'a gelen ziyaretçiler, şehrin kendine özgü mutfağının tadını çıkarmak ve çeşitli restoranları denemek için heyecan duyarlar. Bu şehirdeki yerel lezzetler genellikle deniz ürünleri, zeytinyağlı yemekler, kebap çeşitleri ve taze sebzelerden oluşur. Ayrıca, Tiran'ın meşhur kahvaltıları ve tatlıları da oldukça popülerdir. Tiran mutfağı, Osmanlı, İtalyan ve Yunan mutfaklarından etkilenmiştir, bu nedenle şehirdeki restoranlarda farklı lezzetleri deneyimlemek mümkündür. Eğer Tiran'a yolunuz düşerse, mutlaka şehrin en iyi restoranlarını ziyaret etmelisiniz. Burada hem geleneksel Tiran yemeklerini tadabilir, hem de dünya mutfaklarından seçenekler bulabilirsiniz. Aşağıda Tiran'ın en popüler restoranlarından bazılarına dair bir liste bulabilirsiniz: Restoran Adı Spesiyalite Adres Mangal Evi Kuzu şiş Merkez Mah. 123 Sok. No:4 Liman Balıkçısı Taze deniz ürünleri Sahil Cad. 45 Olive Restoran Zeytinyağlı yemekler Papatya Sok. 6
Tiran'ın Doğal Güzellikleri
Tiran, doğal güzellikleriyle her mevsim ziyaretçilerini etkileyen bir şehirdir. Şehrin doğal güzellikleri, dağlar, nehirler, göller ve yeşil alanlar gibi birçok farklı özellikten oluşmaktadır. Şehirde bulunan pek çok doğal güzellik, ziyaretçilere huzurlu ve dinlendirici bir atmosfer sunmaktadır. Tiran'ın doğal güzelliklerinden biri de **Dajti Dağı**'dır. Bu dağ, şehrin hemen arkasında yükselmekte olup, ziyaretçilere muhteşem bir manzara sunmaktadır. Aynı zamanda dağda bulunan ormanlık alanlar ve yürüyüş parkurları, doğa ile iç içe vakit geçirmek isteyenler için ideal bir seçenektir. Tiran'ın bütünleştiği **Lana Nehri**, şehrin doğal güzelliklerinden bir diğeridir. Nehrin kenarında yürüyüş yapmak veya piknik yapmak, ziyaretçilere şehrin stresinden uzaklaşabilecekleri bir ortam sunmaktadır. Ayrıca nehrin etrafında bulunan kafeler ve restoranlar, ziyaretçilere nehir manzarasında yemek yeme imkanı sunmaktadır.
Tarihi Etkinlikler Ve Festivaller
Tiran, tarih boyunca çeşitli etkinliklere ve festivallere ev sahipliği yapmıştır. Şehrin zengin kültürel mirası, tarihi festival ve etkinliklerle daha da renklenmektedir. Özellikle tarihi yapıları ve kültürel değerleriyle bilinen Tiran, her yıl binlerce turisti bu etkinliklere çekmektedir. Bu etkinlikler arasında en önemlilerinden biri **Tiran Tarih Festivali**'dir. Her yıl düzenlenen bu festival, şehrin tarih ve kültürünü yansıtmakta ve ziyaretçilere zengin bir deneyim sunmaktadır. Ayrıca **Geleneksel El Sanatları Fuarı** da Tiran'da önemli bir etkinliktir. Bu fuar, şehirdeki el sanatlarını ve geleneksel el işlerini tanıtmaktadır. Bunun yanı sıra **Uluslararası Müzik Festivali** ve **Tiran Uluslararası Film Festivali** gibi etkinlikler de şehrin kültürel hayatını zenginleştiren önemli organizasyonlardır. Bu festivaller, yerel halkın yanı sıra uluslararası katılımcıları da ağırlayarak Tiran'ı kültürel anlamda önemli bir merkez haline getirmektedir.
Tiran'ın Gizli Cennetleri
Tiran, turistik yerler arasında popüler bir destinasyon olmasının yanı sıra keşfedilmeyi bekleyen birçok gizli cennete de ev sahipliği yapmaktadır. Eğer şehirde gizli güzellikleri keşfetmek istiyorsanız, bu yazıda size rehber olacak bazı önerilere yer vereceğiz. Tiran'ın gizli cennetlerinden biri olan Dajti Dağı, şehre yukarıdan muhteşem bir manzara sunmaktadır. Buraya teleferikle çıkabilir ve tepeden şehri seyredebilirsiniz. Ayrıca burada doğa yürüyüşleri yapabilir, piknik yapabilir ve temiz dağ havasının tadını çıkarabilirsiniz. Dajti Dağı, şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktasıdır. Bunun yanı sıra Tiran'ın gizli cennetlerinden bir diğeri de Petrela Kalesi'dir. Bu tarihi kale, şehir merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta yer almaktadır ve sakin ve huzurlu bir ortamda tarihi bir yolculuk yapmanızı sağlar. Kaleye çıkarak etkileyici manzarayı izleyebilir ve tarihi yapıyı keşfedebilirsiniz.
Yerel El Sanatları Ve Hediyelik Eşyalar
Tiran, tarihi ve kültürel mirasıyla öne çıkan bir şehirdir. Şehirdeki el sanatları ve hediyelik eşyalar da bu zengin mirası yansıtmaktadır. Tiran'ı ziyaret eden turistler, yerel el sanatlarının ve hediyelik eşyaların benzersiz güzelliklerini keşfetme fırsatı bulurlar. Tiran'ın sokaklarında dolaşırken, geleneksel el sanatlarıyla süslenmiş dükkanlara rastlamak mümkündür. Bu dükkanlarda genellikle el yapımı halılar, seramikler, ahşap oymacılığı ve geleneksel kıyafetler gibi ürünler satılmaktadır. Bu el sanatları, Tiran'ın kültürel kimliğini yansıtan önemli birer sembol haline gelmiştir. Ayrıca, şehirde bulunan pazar yerleri ve el sanatları fuarları da yerel el sanatlarının ve hediyelik eşyaların popüler bir platformudur. Burada, zanaatkarların el emeği göz nuru eserleriyle karşılaşmak mümkündür. Turistler, bu pazar yerlerinde yöresel el sanatlarını inceleyebilir ve sevdikleri için hatıra olarak hediyelik eşyalar satın alabilirler.
Tiran'da Gece Hayatı Ve Eğlence Mekanları
hakkında konuşmak gerekirse, şehir geceleri de oldukça canlı bir atmosfere sahiptir. Tiran'ın gece hayatı oldukça hareketli ve eğlencelidir. Şehirde birçok bar, gece kulübü ve canlı müzik mekanı bulunmaktadır. Tiran geceleri, zengin eğlence seçenekleri ile ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Şehirde bulunan eğlence mekanları arasında genellikle canlı müzik performanslarına ve DJ'lerin setlerine ev sahipliği yapan mekanlar ön plana çıkmaktadır. Bu mekanlarda yerel müzisyenlerin performanslarına şahit olabilir ve Tiran'ın yerel müzik sahnesini keşfedebilirsiniz. Ayrıca Tiran'da bulunan gece kulüpleri de şehrin gecelerine renk katan mekanlardan biridir. Dans etmeyi sevenler için ideal olan bu mekanlarda, farklı müzik tarzlarına ve eğlence seçeneklerine rastlamak mümkündür. Tiran'da gece hayatı, her yaş ve zevke hitap eden geniş bir yelpazeye sahiptir. Read the full article
0 notes
Text
Bitlis'te Gezilecek Doğal Ve Tarihi Yerler!
Bitlis ve çevresinde gezilecek yerler turuna çıkmaya hazır mısınız? Doğal güzelliklerle Bitlis’in gizemli tarihine ve zengin kültürüne dair detaylı rehber burada! Antik kentler, muazzam doğal parklar, tarihi kalıntılar, müzeler ve yöresel pazarlar sizi bekliyor. Hayalinizdeki seyahati planlamak için bize katılın ve Bitlis’in büyüleyici dünyasını keşfedin. Doğal güzellikleriyle ünlü Bitlis, aynı…
View On WordPress
#Ahlat Botanik Bahçesi#Ahlat Selçuklu Mezarlığı#Ahlat Tarihi Müzesi#Bitlis alışveriş merkezleri#Bitlis AVM#Bitlis çarşı#Bitlis doğal yerler#Bitlis Eski Camii#Bitlis Etnografya Müzesi#Bitlis Evleri#Bitlis gezilecek yerler#Bitlis Kalesi#Bitlis Müze Kompleksi#Bitlis müzeleri#Bitlis pazarlar#Bitlis tarihi mekanlar#Bitlis tarihi yerler#Bitlis Yenişehir Çarşısı#Bitlis yöresel pazarlar#Bitlis&039;in doğal güzellikleri#Bitlis&039;te gezilecek müzeler#Bitlis&039;te gezilecek tarihi yerler#Bitlis&039;te gezilecek yerler#Güroymak Göleti#Nemrut Krater Gölü#Tatvan Sahili
0 notes
Text
.
Travel Ankara 208 / Yenimahalle - Toprak Mahsulleri Ofisi Müzesi:
Ankara - Yenimahalle ilçesindeki Toprak Mahsulleri Ofisi Ankara Başmüdürlüğü kurumunun içinde bulunan, kurum tarihi ve tarım müzesidir. Denetimleri Ankara Etnografya müzesi müdürlüğünce yapılan müze 2009 yılında açılmıştır.
Müzede Türkiye' deki tarım faaliyetleri kapsamında geçmişten günümüze kadar kullanılmış olan tarım araç gereçleri ve fotoğrafları sergilenmektedir. Bu eşyaların büyük çoğunluğu, Türkiye' nin farklı şehirlerinden ve TMO' nun 1938 yılından beri faaliyet gösterdiği taşra teşkilatlarından toplanmıştır.
8 notes
·
View notes
Text
5 bin yıllık Harput Kalesi’nde, Arkeolojik Kazılar Devam Ediyor. Prof. Dr. İsmail Aytaç, Çalışmalarla İlgili Konuştu
Urartu Krallığı tarafından kurulan ve tarihe ışık tutan 5 bin yıllık Harput Kalesi'nde, bir yandan arkeolojik kazılar bir yandan da restorasyon çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Harput Mahallesi'nde Urartu Krallığı tarafından kurulan ve tarihe ışık tutan 5 bin yıllık Harput Kalesi’nin tahrip olan surları, başlatılan kazı ve restorasyon çalışmalarıyla ayağa kaldırılıyor. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü idaresinde bir firma tarafından yürütülen 'Harput Kalesi Restorasyonu 3. Etap Projesi' çerçevesinde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Bu çerçevede Kızlar Burcu, Bizans duvarı ve Belek Burcu alanlarında hem kazı hem de restorasyon çalışmaları devam ediyor. Harput’ta yapılan arkeolojik kazıların 2014 yılından beri başkanlığını yapan Prof. Dr. İsmail Aytaç, yapılan kazı çalışmaları ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. İşte sorduğumuz sorular ve Prof. Dr. İsmail Aytaç’ın cavapları:
- Harput Kalesinin Tarihçesi Hakkında Bilgi Verir misiniz? Harput’un tarihi, 2016 yılında Harput Kabartması’nın ortaya çıkmasıyla Orta Tunç Dönemi’ne (M.Ö. 2000-1850 yılları arası) kadar uzanmaktadır. Bölge, M.Ö. 16. yüzyıldan M.Ö. 12. yüzyıla kadar Hurri-Mitanni, Hitit, İşuwa ve Asur krallıkları tarafından kontrol edilmiştir. Urartu kralı II. Sarduri zamanında Harput Urartu’ya bağlı bir eyalet merkezi olarak planlanmıştır. M.Ö. 660-M.Ö. 560 yılları arasında Medler, M.Ö. 560-M.Ö. 331 yılları arasında da Persler bölgeye egemen olmuşlardır. M.Ö. 301’den M.Ö. 53 yılına kadar Sophane, Seleukos ve Armenia Krallıklarını görmekteyiz. M.Ö. 53-M.S. 55 yılları arasında Roma-Part mücadelesi sonrasında ise M.S. 64-305’de Roma hâkimiyeti ön plana çıkmıştır. M.S. 309-379 Sasaniler, 379-476 arasında ise Roma İmparatorluğu söz sahibi olmuştur. 5-6. yüzyıllarda Bizans-Sasani mücadelesini ve 7. yüzyılda ise İslâm orduları görmekteyiz. Bölge, 8. yüzyılın ilk yarısına kadar, Emevi-Bizans mücadelesine sahne olmuştur. Bu dönemden 935’e kadar da Abbasi-Bizans savaşlarında sık sık el değiştirmiştir. 935-938 yılları arasında kısa süren Hamdaniler devrinden sonra Harput 1085 yılına kadar Bizans’ın elinde kalmıştır. 1085 yılında Çubukoğulları Harput’u ele geçirerek bölgenin Türkleşmesinde önemli rol oynamıştır. 1115 yılında Artuklu idaresi başlamıştır. 1185 yılında İmameddin Ebu Bekir’in kurduğu Harput Artukluları, 1234 yılına kadar devam etmiştir. 1234-1289 arasında Anadolu Selçuklu Devleti, 1289’dan 1339’da ise İlhanlı egemenliği hâkim olmuştur. 1339-1364 arası Eretnaoğulları, 1364-1465 yıllarında Dulgadır-Memlük, 1645-1507 arasında da Akkoyunlular tarafından idare edilmiştir. 1507 yılında Safevi Devleti’nin eline geçen Harput, 1516 yılında ise Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimine girmiştir. Harput Mahallesi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde, 30.05.1985 tarih ve 1089 sayılı ilgili Koruma Bölge Kurulu'nun kararı neticesinde Kentsel Sit Alanı, Harput Kalesi de aynı tarih ve sayı ile I. Derece Arkeolojik Site Alanı ilan edilmiştir. Harput ve çevresi 2005 yılında Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi olarak seçilmiştir. Harput Kentsel Tasarım Projesi de 19.02.2009 tarih ve 2057 sayılı kararla Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanmıştır.
- Harput Kalesinde Kazılar Ne Zaman Başladı ve Ne zaman tamamlanacaktır? İlk olarak Harput iç kalede 1995-1999 yılları arasında Ertuğrul Danık tarafından yüzey araştırması yapılmıştır. Ayrıca 2001 yılında yayınlanan "Ortaçağ'da Harput adlı çalışmalarda; Harput'un Ortaçağ yapıları ile birlikte özellikle İç Kale'nin ayrıntılı çalışmaları aktarılmakta olup ilk defa İç Kale ve İç Kale içindeki kimi birimlerin rölöveleri verilmiştir. Harput İç Kale Kazıları ise, iki dönemde gerçekleştirilmiştir. İlk dönem kazıları, 2005-2009 yılları arasında Elazığ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Müdürlüğü’nün Başkanlığında, Prof.Dr. Veli Sevin’in bilimsel danışmanlığında yapılmıştır. Bu yıllar arasında 2. bölge olarak adlandırılan Urartu Sarnıcında, 3. bölge Artuklu Sarnıcında, 5. bölge orta mahalle adasında, batı yamacı Atölyeler Grubu ve Harput İç Kalesi’nin güneyinde bulunan güney yamaç evinde kazı çalışmaları yapılmıştır. İkinci dönem kazıları ise, 2014 yılında Elâzığ Valiliği ve Fırat Üniversitesi iş birliği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ve Bakanlar Kurulu Kararı ile Prof. Dr. İsmail AYTAÇ’ın Başkanlığında kazı çalışmalarına yeniden başlanmıştır. 2014 yılı kazı çalışmaları, 1. Bölge Artuklu Sarayı’nın önü, 3. Bölge Belek Burcu ve çevresi, ayrıca Belek Burcu’nun doğusundaki tonozlu mekânda yapılmıştır. 1. Bölgede 300 ve 3. Bölgede 300 m2 olmak üzere 600 m2 alanda kazı yapılmıştır. 2015 yılında kazı çalışmaları üç farklı alanda gerçekleştirilmiştir. Bu yıl içinde yaklaşık 900 m2’lik alanda çalışılmıştır. 2016 yılında kazı çalışmaları üç farklı alanda gerçekleştirilmiştir. 10x10 m2’lik kareleme alanları belirlendikten sonra, 1. Bölge Artuklu Saray Önü açmaları, 5. Bölge açmaları ve Urartu su sarnıcı havalandırma sondajı açmalarında sürdürülmüştür. Doğu ve batı sur duvarı üzerine, ziyaretçilerin şehri görebilecekleri yaklaşık 60 m2’lik bir alana temperli camdan 2 (iki) adet seyir terası yapılmıştır. Harput İç Kale 2017 yılı arkeolojik kazı sezonu, 1. Bölgede (Artuklu Sarayı önü) ve 2. Bölgede toplam 800 m2’lik bir alanda gerçekleştirilmiştir. 2018 yılı kazı çalışmaları, arazi çalışmalarını kazı çalışmaları ve restorasyon çalışmaları olmak üzere iki başlık altına toplayabiliriz. Arkeolojik kazı çalışmaları;1.Bölge’de (Sarayönü), 5.Bölge (Orta Mahalle) restorasyon projesine dahil edilen 6. Bölge’de, restorasyon projesine yönelik Fahreddin Kara Arslan Burcu’nda olmak üzere toplam 3 bölgede yapılmıştır. 2019 yılı kazı çalışmaları, arazi çalışmaları, “kazı ve koruma uygulamaları” olmak üzere iki başlık altında değerlendirilmiştir. Bu yıl arkeolojik kazılar kısa sürmüş, koruma çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Harput İç Kalesinde kazı çalışmaları toplamda 7000 m2 alanda yapılmıştır. 2020 yılında, Covid-19 salgın nedeniyle kazı evinde teknik çizim, eserlerin temizliği, fotoğraf çekimi ve tasnifi yapılmıştır. 2021 yılı kazı çalışmaları; Urartu Açık Hava Tapınım Alanı kazı ve temizlik çalışmaları, Fahrettin Karaaslan Burcu üstü K-20 ve L-19 açmaları, Orta Mahalle O-4 ve P-4 açmaları, II. Bölge / F-13 açması (Arkeolojik Sondaj Kazısı) olmak üzere farklı alanlarda yapılmıştır. 2022 yılı kazı çalışmaları; O-4 açmasındaki iki bağımsız sarnıçta kazı çalışmaları tamamlanmıştır. Bu yıl, Türk Tarih Kurumu Başkanlığının proje destekleri kapsamında Harput İç Kalede yer alan Urartu su sarnıcı/zindan’ın tonoz ve havalandırma kubbesi tamamlanmıştır. 2023 yılı kazı çalışmaları; Sarayönü mutfak bölümündeki tandırlarda konservasyon çalışması yapılmıştır. Burç duvarlarında ve kale kapılarında derz boşalmaları olduğu için güçlendirme çalışması yapılmıştır. Demirci atölyesi konservasyon çalışması devam ediyor.
- Harput İç Kale Kazılarında bulunan Küçük Buluntulara örnek verir misiniz ve hangi yüzyıl aralığında tarihlendiriyorsunuz? Harput İç Kale kazılarında görülen figürlü seramik fragmanlarını, Ortaçağ’a tarihlendirmekteyiz. Figürler, boyalı kazıma tekniği ile yapılmıştır. Vazo/ibrik dışındaki fragmanların iç yüzeyleri tamamen, dış yüzeyleri ise belli seviyelerde beyaz/krem renk astarlı, sarımsı yeşil, açık mat yeşilimsi, şeffaf yeşil ve şeffaf yeşilimsi krem sırlı, yeşil, kahverengi ve hardal sarısı renklerinde de boyalıdır. 1 numaralı tabak fragmanında kıvrımlı balık figürü; 2 numaralı kâse fragmanında, profilden yürür pozisyonda bir adet aslan figürü; 3 numaralı tabak fragmanında da sıralı kuş figürleri resmedilmiştir. Figürlerin etrafı ise çiçeklerle dekore edilmiştir. 4 numaralı vazo/ibrik büyük fragmanda ellerinde kaşık benzeri çalgı aletleri ile dans eden dansöz bir kadın, küçük fragmanda ise yanak yanağa resmedilmiş bir çift yer almaktadır. Fragmanlardaki kompozisyonları bir bütün olarak değerlendirdiğimizde eğlence ve aşk temalı bir kompozisyon işlendiğini söyleyebiliriz. Figürlerin üst kısmında ise bordür içine alınmış sülüs yazı bulunmaktadır. Okunamadığı için kabın etrafını çevreleyen yazının ne ile ilgili olduğu anlaşılamamıştır. Anadolu Selçuklu Devleti’ne ait sikke, üç kardeş devri (H.644-665/M.1246-1266) sultanlarından IV. Rükneddin Kılıç Arslan’a ait olup sultanın ikinci defa tek başına sürdüğü saltanatı (H.655-663/M.1257-1264) sırasında Lulu’da basılmış olmalıdır. Ön yüzünde Mühr-ü Süleyman motifi içinde sağa dönük aslan figürü olan Ebu Said Bahadır Han’a (H.716-736/M. 1316-1335) ait İlhanlı sikkesi ise olasılıkla Sivas’ta darp edilmiştir. 1658-1711 arasına tarihlenen Nürnberg jetonu da, usta Cornelius Lauffer tarafından hesaplama jetonu olarak üretilmiştir. Osmanlının 24. padişahı Sultan I. Mahmud’a (H.1143-1168/M.1730-1754) ait sikkenin ön yüzünde padişahın tuğrası, arka yüzünde ise, duribe fi Konstantiniyye 1143 yazısı yer almaktadır. Kolye uçları genel olarak günlük hayatımızda süs objeleri içinde değerlendirmekte olduğumuz ve yüzükler kadar popüler olan bir diğer takı grubunu oluşturmaktadır. Kazı çalışmalarında da geneli metal olan kolye uçları ile bulunmuştur. Bunlardan sağdakinin üzerinde, nazar gibi hallerden korunmak adına yapılmış tılsım kolyedir ve üzerinde bu amaca uygun olarak “Maşallah” yazısı vardır. Harput İç Kale’de, 2017 kazı sezonu boyunca ele geçirilen eserler arasında farklı form ve tipolojiden oluşan temrenler de bulunmaktadır. Özellikle Bizans Dönemi’ne tarihlendirilen yassı temren örneğinin omuz, bel, bilezik kısımları ve genel kondisyonu diğer örneklere oranla daha iyi durumdadır. Benzer temren örnekleri, Ayanis Kalesi, Gevale Kalesi, Karacahisar Kalesi gibi farklı kale kazılarında da görülmüştür. Bu tip kısa mesafeli temrenler, hem av için kullanılır hem de savaşlarda zırhsız düşmana atılırdı. Harput İç Kale’de görülen yassı tip temrenlerin, yine aynı bölgede yer alan Taşkun Kale ve Aşvan Kale yerleşimlerinde de var olduğu bilinmektedir. Urartulardan Osmanlı dönemine kadar farklı kültürlerin izlerini taşıyan boncuklar, yapılış itibarı ile kendi dönemlerinin estetik algısını günümüze yansıttığı için önemli arkeolojik buluntular arasındadır. Harput İç Kale’de yoğun miktarda metal obje bulunmuştur. Çoğunluğu Geç Osmanlı Dönemi’ne ait olan bu eserler arasında; kapı, pencere, mobilya aks amı, mutfak gereçleri, terzi aletleri ile günlük yaşamda kullanılan birçok obje yer almaktadır.
- Harput Kalesindeki çalışmaların Turizme Katkısı nedir? Son yıllarda Harput’ta İç Kale (1. Derecede Arkeolojik Sit Alanı) başta olmak üzere birçok tarihi eserde arkeolojik kazılar yapılmış, bu eserlerin restorasyon projeleri tamamlanmış ve uygulama aşamasına gelinmiştir. Ayrıca Harput, bütün olarak 2018 yılında UNESCO Kültür Mirası Geçici listesine kabul edilmiştir. Aşağıda bahsedeceğim çalışmalar sonucunda Harput Kalesine gelen yerli ve yabancı turist sayısında artış beklenmektedir. Turizm destinasyonunda Harput önemli bir ivme kazanacaktır.
Harput İç Kalede Kazı, Konservasyon, Restorasyon ve Turizm Amaçlı Yapılan Genel Çalışmalar Osmanlı (Orta) Mahalle Restorasyon Projesi: Orta Mahalle ve Urartu Kurban Kesim alanını restorasyon projesi İl Özel İdaresi tarafından çizdirilmiştir. Bu proje ilgili kurul tarafından onaylanmıştır. Bu alanın restorasyon projesinin yapılarak turizme açılması önemlidir. Bu proje kapsamında 2022 yılı kazı sezonunda, Harput İç Kalede yer alan Çubukoğulları Dönemine (M.1085) tarihlenen “Fetih Cami ve Çilehanesi” nin Konservasyon çalışmaları yapıldı. Osmanlı (I Nolu) Konut Restorasyon Projesi: Harput İç Kaledeki Osmanlı (I Nolu) Konut’un restorasyon projesi İl Özel İdarenin Harput İç Kale Kazılarına ayrılan ödenek ile çizimi yapılmıştır. Restorasyon projesi İlgili kurul tarafından onaylanma aşamasındadır. Bu projenin uygulaması yapılarak Harput İç Kale Kazı evi olarak kullanılması ve ayrıca etnografik eserlerin sergilenmesi planlanmaktadır. Urartu Su Sarnıcı (Zindan) Restorasyon ve Konservasyonu Projesi: Urartular döneminde sarnıç olarak yapılan ve Artuklu Döneminde, Haçlı Kral ve Kontlarının, ayrıca IV. Murat Bağdat ve Revan seferlerinde esir aldığı Safevî Komutanlarının hapsedildiği Zindanın restorasyon projesi İl Özel İdarenin Harput İç Kale Kazılarına ayrılan ödenek ile çizimi yapılmıştır. Kazı Başkanlığı olarak 2021 Yılı Eylül ayında bu alanın konservasyonu yapılıp, ışıklandırması yapılmış ve geçici olarak ziyarete açılmıştır. 2022 yılında Türk Tarih Kurumu Başkanlığı tarafından konservasyon uygulaması tamamlanmıştır. Atölyeler: Harput İç Kale Kazılarında çok sayıda atölyeler gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu atölyeler; Demirci atölyesi, Maden eritme atölyeleri, cam atölyeleri, seramik atölyeleri, kalaycı ve terzi atölyelerin sponsorluk yolu ile turizm amaçlı canlandırılması yapılacaktır. Demirci atölyesinin içten destek verilerek, etrafındaki beden duvarları yükseltilecek ve üzeri de düz dam ile kapatılarak turizme kazandırılacaktır. Orta Mahalle Atölyeler Bölgesindeki Urartu Açık Hava Tapınım Alanı ve Su Sarnıcı: Urartu Açık Hava sarnıcı, kaya oyularak kuzey güney doğrultulu yapılmıştır. Yaklaşık 2 m genişliğinde, 8.70 m uzunluğunda ve 3.90 m derinliğindedir. 2021 yılında Açık Hava Sarnıcının üzerindeki Geç Dönem Osmanlı duvarları (tahribata uğramış ve yıkılma durumundaki) ilgili kurul tarafından izinleri alınarak bir kısmı kaldırılmıştır. 2022 yılında da tamamen duvarlar kaldırılmış olup bu alanda Urartu Dönemi Açık Hava Tapınım Alanı ve su sarnıcı bütün olarak turizme kazandırılmıştır. Artuklu Sarnıcı Konservasyon Çalışmaları: Artuklu dönemine tarihlenen bu sarnıç esasen yağmur suyu toplamak için kullanılmaktaydı. Kayaya oyulmuş 52 adet basamakla inilen yapının dip kısmında 2 m çapında bir su haznesi bulunmaktadır. Ortalama genişliği 2.30 m olup, yüksekliği tonozlu mekânın olduğu yerde 11 m’ye kadar çıkmaktadır. Sarnıcın aydınlatmasının kandiller ile sağlandığı düşünülmektedir. Kazı çalışmalarının sarnıç ile ilgili kısmı 2015 yılında tamamlanmıştır. 2021 yılı kazı sezonunda, Türk Tarih Kurumu Başkanlığı tarafından desteklenen proje kapsamında Artuklu su sarnıcında konservasyon çalışması yapılmıştır. 2023 yılında ise bu sarnıcın üstünde yer alan Demirci Atölyesinin konservasyon çalışması başlamıştır.
O-4 Açması Kayaya Oyulmuş Su Sarnıçları: 2021 ve 2022 yıllarındaki kazı çalışmalarında O-4 açması içinde iki adet birbirinden bağımsız sarnıca ulaşılmıştır. Bu sarnıçların derinliği -11 m’dir. İki sarnıcın kazı çalışmaları tamamlanmıştır. Kürsübaşı Alanı Konservasyon Çalışması: Harput Kürsübaşı geleneği Türk seyirlik oyunları içerisinde UNESCO asil listesinde yer almaktadır. Kalede orijinal Kürsübaşı mekânı günümüze gelen konut kazı ile ortaya çıkarılmıştır. 2021 yılı kazı sezonunda, Orta Mahallede Etnografik eşyalar serildi. Ayrıca bu mekân içinde Kaleden çıkarılan taş eserlerin sergileme alanının düzenlenmesi yapılmıştır. Kürsübaşı alanı etnografik eserler ile turizme açılması neticesinde çok yoğun bir şekilde ziyaretçi akınına uğramıştır. Artuklu Sarayı Projelendirme Çalışması: Artuklu Saray önündeki 2200 m2 kazı bölgesinin restorasyon projesinin çizilmesi planlanmaktadır. 2023 yılında bu alanda yer alan tandırlarda Konservasyon/Restorasyon çalışmaları başlamıştır. Harput Kalesi 3. Etap Sur Restorasyonları Çalışması: 2022 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Harput Kalesi 3. Etap Harput Kalesi Surlarının Restorasyon çalışmaları Bizans Surlarında, Belek Burcunda ve Kızlar Burcunda başlatılmıştır. Elâzığ Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından denetimi yapılmaktadır.
Read the full article
0 notes
Link
#ÇerkezköyTarihi#MalkaraAntikKenti#NamıkKemalEvi#RakocziMüzesi#SarayTrenİstasyonu#SüleymanpaşaKale#Tekirdağ#TekirdağMüzesi#Tekirdağtarihiyerleri
0 notes
Text
Városliget’te konumlanan
Yeni Etnografya Müzesi Binası
Marcel Ferenz ve Napur Architect iş birliğiyle tasarlanan Etnografya Müzesi’nin yeni binası, park ortamıyla eş zamanlı olarak uyumlu ve çevredeki kentsel alanla iletişim kuran dinamik ancak basit çizgilere sahip. Şehir Parkı (Városliget), 1896'da Ulusal Binyıl Sergisi’nde burada olduğu için Etnografya Müzesi için tanıdık bir mekan.
https://bit.ly/3OWue6Y
0 notes