Tumgik
#evde etkinlik
bakbi3452 · 1 year
Text
HAYVANAT BAHÇEMİZ
BakBi YapBi kanalından merhabalar. Etkinliklerle dolu bir video serimiz başlıyor. Etkinliklerimizi yaparken ilgili hikayelerimizi de sizler için seslendirdim. Umarım beğenirsiniz. 1. Bölüm Bahçe Yapım aşaması . . . Toplam 14 hayvanımız olacak. Etkinlik şunları içerecek; – metin – origami – her hayvanın sürpriz bir etkinliği Ayrıca her hayvan için QR kod ile hızlıca seslendirme bölümüne ya da…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
silentnotes · 3 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
✨durum güncellemesi ✨
bu ayın başında bir dernekle yaz kursu öğretmenliği için anlaştım elhamdülillah. haftada 3 gün ve sadece temmuz sonuna kadar. günlerim etkinlik bulmak ve bu kısa zamanda çocukların akıllarında kalıcak bilgileri nasıl kolay anlatabilirim diye düşünerek geçiyor. öğrencilerim çok tatlı ama ders saatlerimiz çok az🥲 Süre yetersiz ama fazla konu var. etkinlik yaparak oyun oynayarak ve cüz derslerini alarak geçiyor saatlerimiz dernekte. biraz yoruluyorum çünkü hem ev hem dernek beni yordu. annem hala köyde. ev işi, yemek derken vücudum bu yeni düzene ayak uydurmuş değil. ev hanımlığı çok çok büyük bir olay. annem evde olduğu zamanlar ben çok ev işi veya yemekle uğraşmıyorum. Geçtiğimiz 14 gün beni inanılmaz yordu. çamaşır, bulaşık, ev süpürme silme ve en önemlisi YEMEK ağhhhh
10 notes · View notes
1sairbisikletle · 4 months
Text
Meursault'la Konuşmalar 43
Çarşamba günü seansım vardı. Doktorla korkularım hakkında konuştuk. Tezi bitirmekten korktuğumu düşündüğümü söyledim. Biraz bunun üzerine konuştuk. Tezimle ilgili rutin oluşturmaya karar verdik yine yeniden. Şu anda da bilgisayarın başına bunun için oturdum. Ama yirmi dakikadır boş boş geziniyorum ekranlar arasında. Dün bir iş teklifi aldım. Yayıncılık alanında. Yapmaktan da zevk alacağım bir iş. Bakalım nasıl ilerleyecek süreç. Bu teklifin geleceğini kestirmiştim ama nasılını bilmiyordum. Doktora bundan bahsettiğimde akışına bırak, en kötü ne olabilir dedi. Dibe düşmekten korkuyorum tekrar dedim. Çünkü bu sıra dibe doğru gidiyormuşum hissinden kurtulamıyorum. Toparlanmam gerek.
Tumblr media Tumblr media
Bu hafta çok dolu bir haftaydı. Hatta geçen hafta da. Öğrenci görüşmeleri, katıldığım birkaç etkinlik vs. Örneğin, Çağlar Fidan söyleşisine gittim seanstan sonra. Söyleşide birkaç soru sordum, etkinliğin sonunda Fidan soruların zorlayıcı olması çok güzeldi dedi sonra bana dönüp "siz çok güzel zorluyorsunuz yalnız" dedi gülerek. Ben de sabredip cevapladığı için teşekkür ettim. Hoş bir an olarak kaldı. Öncesinde Galatasaray Ünv.'nin kafeteryasında oturduk arkadaşlarla. Kampüs ortamını pek özlemediğimi fark ettim. Yeni neslin konuşma tarzına, davranışlarına tahammül etmek güç.
Geçen pazar tiyatroya gittim, Toz'a. Emre Abi hediye etmişti bileti. Çok güçlü bir oyun, Zerrin Tekindor da çok güçlü ve inanılmaz yetenekli bir oyuncu. Çok etkilendim oyundan. Ama Zerrin Hanım tizleri çok ve abartılı kullandı oyun boyunca. Rahatsız etti beni o tonlamalar. Bilmiyorum. Belki de tahammülümün sınırlı olduğu bir gündü. Öncesinde yayıncı bir arkadaşımın verdiği bir roman dosyasını bitirdim. İki gün sürem vardı, bitiremem sanmıştım ama ilginç bir şekilde az zamanda bitirdim. Önceki gün de yan mahallemize açılan espressolab'a gidip çalışmıştım. Güzel bir mekan olmuş, giderken de teslimat noktasına gelen kargomu aldım. Korfu Üçlemesi'ni heyecanla bekliyordum çünkü dizisini de çok keyifle izlemiştim. Neyse, tiyatro başlamadan önce bitirdim dosyayı, son iki sayfa kala kalktım oyuna gittim. Aslında keyifliydim yani oyuna girerken. Çıkışta kalan iki sayfayı da bitirip gönderdim arkadaşıma. Eve geldiğimde bizimkiler de sofraya oturuyordu, iyi zamanlamışım.
Tumblr media Tumblr media
Geçtiğimiz cuma babam geldi Maraş'tan. Bir aile dostumuzun kızının düğünü için. Pazar günü evdeki herkes o düğüne gitti ben de tiyatroya işte. Pişman mıyım, hayır. Salı günü de kahvaltıdan sonra babamı havalimanına götürdüm. Döndüğümde saat dörttü. Bütün günüm gitti bir bakıma ama bu vaktin çoğunda araba kullanıp Fidiro Kahvesi'nin İhtiyaç Odası bölümlerini dinlediğim için iyi geldi. Araba kullanmayı bu kadar sevmeseydim dünyamız.
Dün Şeyma'yla Suadiye'de spontane bir study date yaptık. Sonra karşıya toplantıya geçtim. Cağaloğlu'na uzun zamandır gitmiyordum, güzel oldu. İki saat planladığımız toplantı 4 saat sürdü. Çıkışta elimiz kolumuz kitapla doluydu, öyle döndük eve her birimiz. Annem tabii ki söylendi "yine mi kitap, evde yer kalmadı" şeklinde. Haklı aslında. Bugün masamda yükselen kitap yığınlarına dur dedim ve neredeyse ağlayarak daha önce okuduğum kitapları kütüphaneden koliye aktardım. Yenileri yerleştirdim ama yine sığmadı. Bir süre kitap almamalıyım gerçekten. Kolileri koyacak yer de bulamadım. Ev üstüme üstüme geliyor, sinirlerim de aşırı derecede bozuk çünkü kitapları kolilemek demek kendi evimde göçebe olmak demek. nefret ediyorum bundan. Bir seramikçiden birkaç bardak sipariş etmiştim. Onlar geldi önceki gün. Annem hiç beğenmedi. Gördükçe söyleniyor "bunlar ne böyle, niye aldın, gerçekten beğendin mi, çok çirkinler vs. vs." Çok güzel olmasalar da sade ve hoşlar bence. Ayrıca ucuzlardı ve evdeki bardaklarımız çizildiği için artık kullanmamamız gerekiyor. Onların yerine aldım bir nevi. Annemle sürekli minör çatışma halindeyiz. Yoruluyorum.
Şimdilik hayat böyle. Yazıyı bitirince teze bakar mıyım? Bilmiyorum Meursault, hiçbir şey bilmiyorum.
12 notes · View notes
yeniibirben · 1 month
Text
duyu gelişimi için traş köpüğüyle etkinlik,evde oyun hamuru yapma,kinetik kum oynama gibi etkinlikleri bizim köfteden çok ben seviyorum
2 notes · View notes
gunncem · 2 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
evet bugüüünn biraz hüzün biraz dumaan... karışığımsı(?) ilk fotoğraf hariç diğerlerini sabah kahvaltı (saat 1’de gittik) yapmaya gittiğimiz yerdeki evde çektim: ayna çok güzeldi, fincan çok güzeldi... ilk fotoğrafta da anneannemin evinin üst sokağıydı (eski evi maalesef) kendini bildi bileli aynı yerde oturan kadın gecen sene sonunda evinden çıkmak zorunda kaldı yine MAALESEF bazı problemlerden ötürü. bugün o taraflardan yürüdük biraz eve dönerken (teyzemlere) muğla’nın bu sokakları, anneannemin evi benim için safe place gibi bi seydi ki düşününce hâlâ öyle, çok çokkk huzurlu hissettiriyor beni ama bazı insanların düşüncesizlikleri yüzünden bütün anılar veya huzur veren şeyler sezen aksu’nun da dediği gibi “eskidendi, çok eskiden..” olarak kalıyor.
ne yazık ki her şey istediğimiz gibi gitmiyor bazen ama sonuçta şey değil mi nefes alıyorsak hâlâ bi umut var 🤠 anneannem bu konuda çok örnek aldığım birisi, her açıdan örnek aldığım biri. iyi ki var. neyse ki onunla aynı yerde olmak bile beni mutlu ediyor.💐
akşam üstü de o caddelerde dolaşmak o kadar güzel oluyor ki hani başkalarına eziyet olabilir fakat bana zevk veriyor resmen, bi şey almasam bile veya yiyip içmesem bile sadece yürüyeyim veya dolaşayım. ve bugün o caddede yürürken aklıma pastanede oturup çayın yanında güzel bi tatlı yemenin veya sadece çay bile içmenin ne kadar keyifli olduğunu düşündüm, tek başına veya başka biriyle çok güzel bi etkinlik bence. ve evet o çok sevdiğim takıcıya uğramadım bugün ama tekrar uğrayacağım mutlaka🙌🏻 başka yerlerde falan da var dediler de bakalım benimkinin eline su dökebilecekler mi?? (gerçekten böyle saatlerce dolaşmayı sevdiğim sayılı yerler var)
ve bu arada friends’in ilk sezonunu bitirdim bugün, nasılım?💪🏽💪🏽💪🏽
4 notes · View notes
bugunbirazleylayim · 1 year
Text
Saat 8.30 da Ramada otelde sokak hayvanları için etkinlik var çevremdeki herkesi gitmeye teşvik ettim herkes gidiyor bilin bakalım kimin gitmeye hiç enerjisi yok :') evde mayisik bir şekilde iki seksen yatıyorum ve mesaj atan herkese evet evet 8.30 orada görüşürüz diyorum :')
8 notes · View notes
apkdrv · 10 months
Text
My Child Lebensborn Apk İndir
Tumblr media
my child lebensborn apk, my child lebensborn apk indir Lebensborn çocuklarının gerçek tarihini anlatan hikaye bazlı bu oyunda, çocuğuna backyardım et. Polygon: 'My baby Lebensborn 2. Dünya savaşı sonrası masumların kalbe dokunan hikayelerini anlatıyor' LevelUp: 'Yaşadığım en etkileyici oyun deneyimlerinden.' 2. Dünya Savaşı sonrası Norveç'te küçüokay bir Lebensborn çocuğunu evlat ediniyorsun, ama ebeveynlik çocuğun saldırgan ve nefret dolu bir toplumda büyürken oldukça zor. Lebensbornların gerçek hikayelerinden esinlenmiş bu oyunda savaşın farklı bir tarafını göreceksiniz. Düşmana olan nefretin zafer sonrası bile nasıl mağduriyet yaratabileceğini keşfedin. Onlara destek ol ve geçmişlerini keşfet. Zamanını ve kaynaklarını çocuğuna bakabilmek için dengelemen gerekiyor. Zor sorulara yanıtlar bulacaksın: Nefret, zorbalık, tarih ve suçlamanın etkilerini keşfet. Özgürlüğü kutlayan bu ülkede bir yer bulabilmeleri için Klaus/Karin'e Alman işgalinin bıraktığı mirasla yüzleşmekte yardım et. Sen bir değişim yaratabilirsin. Ana Özellikler: -Çocuğun duyguları, kişiliği ve dünyaya bakışını seçimlerinle etkile. -Çocuğun mimik ve vücut dilinde yaptığın tercihlerin etkisini gözlemle -Gerçek olaylara bağlı etkileyici bir hikayeyi deneyimle -Para kazanmak için işe git, daha sonra evde yemek pişir, el işi yap, ormanda yiyecek ara ve oyun oyna. -Zamanını ve kaynaklarını dikkatli kullan -Bir okayız ya da oğlan evlat edin ve onları hayatlarındaki zor bir yılda destekle. Remaster'da neler eklendi? Daha Fazla Etkinlik: Çocuğunuzla daha fazla zaman geçirin ve okayüçüok çocuğunuz büyüdüokayçe birlikte çeşitli aktivitelerin tadını çıkarın. - Daha fazla tarif deneyin - zanaat çam konisi hayvanları - Göldeki taşları atla - Ormanda çiçek seçin - Birlikte mevsimsel aktivitelerin tadını çıkarın Ve dahası! Belki de her seferinde postayla aldığınız gazete kupürlerini kullanmanın yeni bir yolu vardır? Yeni Anılar Yapın: Günlüğünüz artworkık çocuğunuzla birlikte geçirdiğiniz yıldan daha fazla anı var. Güzel bir bahar gününde birlikte seçtiğiniz güzel çiçekleri kim atabilir? Odaları anılarınızla süsleyin. Derginiz mücadelelerinizi ve mutlu anları da tutacaktır. Çocuğunuzla etkileşim: Bu yeniden düzenlenmiş versiyonda çocuğunuzla daha özgürce oynayın ve etkileşim kurun. Çocuğunuzla mümkün olduğunca çadequate etkinlik denerken zamanınızı ve kaynaklarınızı yönetin! Para her zamanki gibi sınırlıdır, ancak belki de fazla mesai yapmamak için daha fazla neden vardır. Geliştirilmiş grafikler: Çocuğumun Lebensborn'un grafiklerini wormünün seviyesine getirmek, çocuğunuzu gıdıklamak ve onlardan iç açıcı tepkiler almak için evcil hayvan! Norveç doğasının güzelliği artworkıokay daha belirgindir ve açık havada yapacak daha çok şeyiniz var! Dikkat: Sadece 1GB kullanılabilir belleği olan bazı cihazlarda oyunu çalıştırma problemleriyle karşılaşabilirsiniz. Teknik destek için lütfen bize [email protected] 'da ulaşın. Read the full article
4 notes · View notes
Text
Dayak Yemeyi Severim
Okul bittiğinden beri sağ sola savruluyormuş gibi hissediyorum. Oysa yapacak çok iş vardı, gerçekleştirilmeyi bekleyen hayaller, hedefler, istekler... Şimdi hepsi sanki öylesine düşünüp geçiştirdiğim basit şeyler gibi geliyor ki öyle de olabilirler. Yine ikiyüzlü gibi hissediyorum inançlarıma söverken. Ama kimseyi suçlamıyorum, beceriksizliğimi başkalarının omuzlarına yüklemeyeceğim. Ne büyüğüm ne de küçük, aşığım ama aşka inanmıyorum, uzun vadeli hesaplarımın sonuna kısacık bir sürede vardığım noktada bir karış önümü göremezken koşar adım ilerliyorum. Yaşıyorum ama hissetmiyorum, sanki ruhum hayatımı uzaktan izliyor gibi yaşadığım andan geriye hiçbir şey kalmıyor. Duygularım var ama gerçekliği meçhul, kafamda kurduğum senaryolar ile üçe dörde beşe bölünüyorum ve gerçek olanı bulmak her seferinde daha da zor hale geliyor. Ivy'nin son yazısında hoşuma giden bir kısım var (birden fazla var da,) kendi ağzına sıçmak ile ilgili. İnsanın en büyük düşmanı bizzat kendisi oluyor çoğu zaman. Benim de en büyük düşmanım benim ve kendimi başarısızlığa uğratma konusunda harika bir başarı gösteriyorum.
Şu aralar yolunda giden en güzel şey karate ve tek sosyal ortamım olan karate sınıfı. Aldığım en iyi karar olabilir buna başlamak. Başta sırf evde uzun süre tek kalıp kafayı yemeyeyim diye gittiğim etkinlik sanırım şu zamanlarda ilaç gibi oldu.
Tumblr media
Kıyafetleri giyip kuşağı bağladıktan sonra ipini koparmış kurbanlık dana gibi etrafta koşturmak, takla atmak, hareketleri ezberlemek, dayak yemek ve birileri tarafından fırlatılmak o kadar iyi geliyor ki artık dayak bağımlısı olduğumu söyleyebilirim. Acilen hayata dönemem gerek. Yolunda giden birçok şey varken, hala inancımı kaybetmemişken hayata güzel bakıp kendisinden lezzet alabilirim. Aksi zaten şımarıklık olurdu ya da olmazdı bilemiyorum, şimdilik bu kadar yazdım, uzun süre yazmadıktan sonra biraz zor geldi ama devam edeceğim. Görüşürüz öbüyorum >:
Tumblr media
7 notes · View notes
abolisyonistvegan · 2 years
Text
Hayvan Hakları ve Veganlık Günleri 2022 Başlıyor
Tumblr media
1 Kasım 2011’de, Türkiye’deki 20 civarı veganın katılımı ya da desteğiyle, Türkiye’nin ilk Dünya Vegan Günü etkinliği İstanbul’da gerçekleşti. Bu veganlar, Türkiye’deki vegan nüfusunun tamamına yakındı. Medyada seslerini duyurmaya çalışıyor, yürüttükleri bloglar ve sosyal medya platformlarında insanlara vegan tarifler veriyor, evde nasıl kolayca vegan süt, vegan peynir ya da vegan et ikâmeleri yapacaklarını anlatıyorlardı; bu tariflerde bahsettikleri alışılmadık içerikler birçok kulağa yabancı geliyordu. Gittikleri restoranlarda vegan yiyeceği tarif etmek için yaşadıkları zorluklardan ve kendilerince ürettikleri çözümlerden bahsediyorlardı.
11 yıl sonra bugün, Türkiye’de onbinlerce vegandan; kolayca tedarik edilebilen onlarca çeşit vegan süt, peynir ve vegan et bazlı yiyecekten, çeşit çeşit bakım ve hijyen ürününden bahsedebiliyoruz. “Soya kıyması”, “nohut unu”, “besin mayası” gibi içerikler kolayca temin edilebilir ve hayatımızı kolaylaştırır hâle geleli uzun zaman oluyor. Özellikle de pandemide mecburi hâle gelen online alışverişler, bu tür içerikleri her yerde yaşayan insanlar için daha da ulaşılabilir hâle getirdi. Veganlığı duymayan kalmadı; neredeyse her gün ana akım medyada veganlıkla ilgili olumlayıcı ya da şüpheyle bakan yazı ve programlara rastlıyoruz. Sosyal medya ise, veganların orijinal fikirlerle veganlık anlattıkları sayfalarla dolup taşıyor. En önemlisi de, artık vegan hareketin kuramsal bir altyapısı var ve veganlığın hayvan haklarıyla doğrudan bağlantısı gittikçe daha fazla kabul görüyor.
Toplumdaki türcülüğün hayvanların üzerine kâbus gibi çöktüğü binlerce yıldan sonra, sadece 11 yıl içinde bu kadar olumlu gelişmenin yaşanması, bizleri bu Kasım’daki vegan ayı etkinliklerimizi bir temaya odaklamaya teşvik etti. Temamız; değişim. Bu temayı merkeze aldığımızda, aklımıza hayvan hakları hareketi, veganlık ve toplum ilişkisine dair farklı meseleler de geldi.
Dünya değişiyor.
Özellikle de son dönemlerde toplum üzerindeki etkisini sert bir şekilde hissettiğimiz pandemi, ekonomik kriz, savaş, göç, ve bunlarla bağlantılı olarak da ele alınabilecek muhafazakârlaşma, elbette hayvan hareketini de etkiledi. Pandemi, aktivizm biçimlerimize sosyal mesafe engeli koydu; ekonomik kriz vegan alışverişlerimizi etkiledi; savaşlar insanların hayvan meselesine bakışını olumlu ve olumsuz yönde etkiledi; göçle gelen kültürel etkileşimler hayvan meselesini daha geniş çapta düşünmeye teşvik etti; muhafazakârlaşma ise, hayatını olduğu şekilde korumaya çalışan insanları, veganlığı yaşamlarını değiştirmeye zorlayan bir komplo teorisi olarak gösteren kara propagandaya ikna olmaya daha açık hâle getirdi. Aynı muhafazakârlaşma, insan hakları hareketlerini de olumsuz etkiledi ve vegan aktivistlerin insan ve hayvan hakları arasındaki bağlantılar üzerine farklı düşünceler geliştirmesine, bu düşünceler doğrultusunda eylemliliğin de farklılaşmasına yol açtı.
İnsanlar değişiyor.
Veganlık, insanların yaşamlarında önemli değişikliklere vesile oluyor. Öncelikle, hayvanlarla olan ilişkimizi doğru bir platforma taşıyarak, hayvan meselesini daha gerçekçi bir biçimde düşünebilmeye yönlendiriyor. İkincisi, bir başkası için hayatımızda düşünsel ve pratik değişimlere gidebildiğimizi, bu güce sahip olduğumuzu fark ettiriyor. Bu da, gerek hayvan gerekse insan hakları meselelerinde daha aktif bir rol oynamamızın önünü açıyor. Üçüncüsü, veganlık sayesinde hayatımızı yeni lezzetlere ve yeni yaşam pratiklerine açmak, yaşam kalitemizi önemli oranda artırıyor. Ve dördüncüsü, diğer veganlarla yaptığımız bilgi alışverişi sayesinde, sosyal yaşamımız daha zengin ve keyifli bir hâle geliyor.
Aktivizm değişiyor.
Bir zamanlar Türkiye’de hayvan hakları aktivizmi dendiğinde, insanların akıllarına sokak hayvanları için yapılan mama kampanyaları, ya da kürk ve fayton benzeri tek bir hayvan kullanımına odaklanan eylemler dışında bir şey gelmezdi. Sokağa çıkıp insanlara veganlık anlatmak, vegan yemek tarifleri paylaşmak, veganların pikniklerde bir araya gelmesi gibi etkinliklerin “pasifizm” olarak etiketlendiği bir dönem dahi oldu. Ancak vegan sayısı arttıkça, hareketin kuramsal altyapısı güçlendikçe ve tüm hayvanların eşit değerde olduğu bilgisi yerleştikçe, vegan stant, sosyal medyada yaratıcı yollarla veganlık anlatımı ve vegan buluşmaların ne kadar etkili aktivizm yöntemleri olduğu daha fazla netleşti; bu çalışmalara katılan vegan sayısı arttı ve Türkiye’de veganlık temelli bir taban hareketi kendisini göstermeye başladı.
Kasım ayı boyunca, bu meseleler üzerine yoğunlaştığımız sunumlar, atölyeler, forumlar ve sosyal medya etkinlikleri gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Gelin, hayvan hakları ve veganlığı değişim teması merkezinde birlikte masaya yatıralım.
[Program detayları sosyal medya hesaplarımız üzerinden duyurulacak ve eklenecektir]
2 notes · View notes
bakbi3452 · 1 year
Text
Hayvanat Bahçemiz - Deve Kuşu
BakBi YapBi kanalından merhabalar. Etkinliklerle dolu bir video serimiz başladı. Etkinliklerimizi yaparken ilgili hikayelerimizi de sizler için seslendirdim. Umarım beğenirsiniz. 13. Bölüm – Deve Kuşu . . . Toplam 14 hayvanımız olacak. Etkinlik şunları içerecek; – metin – origami – her hayvanın sürpriz bir etkinliği -ayrıca her hayvan için QR kod ile hızlıca seslendirme bölümüne ya da…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
pazaryerigundem · 15 days
Text
Başkan Bozbey, fenomenlerle buluştu
https://pazaryerigundem.com/haber/187513/baskan-bozbey-fenomenlerle-bulustu/
Başkan Bozbey, fenomenlerle buluştu
Tumblr media
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu yıl 3.’sü düzenlenecek olan ‘Bursa Gastronomi Festivali’ne katılarak tanıtımını yapacak olan sosyal medya içerik üreticileriyle bir araya geldi. Başkan Bozbey, “Otel ve restoran menülerinde artık ‘Bursa gastronomisi’ diye ayrı bir bölüm oluşturulmalı. Bizler de bir konu üzerinde çalışıyoruz. Tamamen Bursa yemeklerinin yer aldığı bir alan oluşturmayı amaçlıyoruz” dedi.
BURSA (İGFA) – Bursa’nın tescilli lezzetlerini dünyaya duyurmak amacıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘Uluslararası Gastronomi Festivali’, 13 Eylül Cuma günü başlıyor. Bursa’ya özgü ürünlerin, tatların ve Bursa’ya özgü ürünlerle üretilen yenilikçi lezzetlerin öne çıkacağı festivalde, gastronomiye dair yarışmalar, söyleşiler, atölyeler düzenlenecek. Melek Baykal, Sahrap Soysal, Nebil Özgentürk, Maria Ekmekçioğlu gibi ünlü isimlerin söyleşi ve sahne gösterileriyle yer alacağı festivalde, Oğuzhan Koç ve Fettah Can rüzgarı da esecek.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de festival öncesinde sosyal medya içerik üreticileriyle buluştu. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki buluşmaya, Başkan Mustafa Bozbey ve eşi Seden Bozbey’in yanı sıra Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Pınar Işıkyıldız, BURFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Işıkyıldız, Kültür AŞ Genel Müdürü Yankı İçöz ve Bursa’ya dair içerik üreten 60’a yakın sosyal medya kullanıcısı katıldı. Samimi bir ortamda gerçekleşen buluşmada, misafirlere tamamen Bursa’nın tescilli lezzetleri ikram edildi.
Tumblr media
“TAM ANLAMIYLA GASTRONOMİ FESTİVALİNE DÖNÜŞMÜŞ OLACAK” Sosyal medya kullanıcılarının Bursa’ya ve Gastronomi Festivali’ne dair görüş ve düşüncelerini dinleyen Başkan Mustafa Bozbey, Bursa’nın üreteceği değerlerle birlikte gastronomi alanında daha fazla tanınmasını amaçladıklarını söyledi. Bursa’nın hem unutulmaya yüz tutmuş tatlarını ortaya çıkartacaklarını hem de tescillenmiş ürünlerini tanıtacaklarını ifade eden Başkan Bozbey, Bursa’nın köylerinde unutulmuş ya da bir iki evde yapılan Bursa’ya has yemekleri de yaşatmayı amaçladıklarını dile getirdi. Bu sene Gastronomi Festivali’ni panayır havasından çıkartacaklarını belirten Başkan Bozbey, “Gastronomi Festivali için Merinos Parkı’nı farklı bir anlayışla daha geniş bir şekilde kullanacağız. Bir tarafta Bursa’nın tatlarını sunan bilinen işletmeler, diğer tarafta köylerin ürettiklerini ürünleri sergileyen kadın kooperatifleri, başka bir yerde Gastronomi Müzesi bizleri karşılayacak. Bursa’ya dair çeşitli etkinlik ve yarışmalar olacak. Bunlarla birlikte tam anlamıyla gastronomi festivaline dönüşmüş olacak. Ayrıca kardeş şehirlerimiz dahil olmak üzere yurt dışından ve yurt içinden katılımcılar yer alacak. Farklı tatlar da Bursalılarla buluşacak. İleride bizler de o şehirlerde düzenlenecek festivallerde yerimizi alacağız. Bu sayede uluslararası boyutu da yavaş yavaş oluşturacağız” dedi.
Tumblr media
“BURSA, FESTİVALE 17 İLÇESİYLE HAZIRLANDI” Bursa’nın tatlarını tanıtmanın yanında kentin farklı değerlerini de tanıtmış olacaklarını söyleyen Başkan Bozbey, Ulu Cami’yi, Yeşil Türbe’yi, Kapalı Çarşı’yı, Hanlar Bölgesi’ni ve Aktopraklık bölgesini daha iyi tanıtmış olacaklarını belirtti. Bursa’nın tatlarını kentin her bir köşesine taşımak amacıyla ‘Gastronomi Tırı’nın da 17 ilçeyi gezdiğini ifade eden Başkan Bozbey, “Bursa, 17 ilçesiyle birlikte Gastronomi Festivali’ne hazırlandı. 13-15 Eylül tarihleri arasında hep birlikte festivali düzenleyeceğiz. Yerelde, ulusalda ve uluslararası alanda tanıtım yaptıkça yerli ve yabancı turistler Bursa’ya gelince gastronomisini de merak edecek. Otel ve restoran menülerinde artık ‘Bursa gastronomisi’ diye ayrı bir bölüm oluşturulmalı. Yemek konusunda detaylı bilgilere de yer verilmeli. Bizler de bir konu üzerinde çalışıyoruz. Tamamen Bursa yemeklerinin yer aldığı bir alan oluşturmayı amaçlıyoruz. Gelen konuklarla sadece Bursa yemeklerini buluşturmak istiyoruz. Bunları sağladıkça Bursa, gastronomi konusunda sahip olduğu zenginliği daha fazla duyuracaktır” diye konuştu.
Program, soru cevapların ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.  
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
dudocatering · 20 days
Text
1 note · View note
tanitimlarim · 4 months
Text
Fakir Hypo Clean: Güçlü Temizlik Çözümü
Fakir Hypo Clean, özellikle ev temizliğinde hijyen ve etkinlik arayanlar için geliştirilmiş bir temizlik ürünüdür. Bu ürün, güçlü formülü sayesinde mikrop, bakteri ve virüslerle mücadelede etkili bir çözümdür. Fakir Hypo Clean, geniş bir yüzey yelpazesinde kullanılabilir ve derinlemesine temizlik sağlar. Mutfak, banyo, zeminler ve hatta bazı dış mekan yüzeyleri için idealdir. Özellikle evde hijyenin önem kazandığı bu dönemde, Fakir Hypo Clean, günlük temizlik rutinine dahil edilecek mükemmel bir üründür.
Fakir Hypo Clean, kullanımı oldukça kolay ve pratiktir. Ürünün sprey başlığı sayesinde doğrudan uygulanabilir ve gerektiğinde silinip durulanabilir. Bu sayede temizlik işlemi hem hızlı hem de zahmetsiz bir hale gelir. Ürünün formülü, yüzeylerde kalıntı bırakmadan temizler ve hoş bir koku bırakır. Fakir Hypo Clean, güçlü yapısı sayesinde en zorlu kir ve lekelerle bile başa çıkabilir, bu nedenle kullanıcılar tarafından tercih edilmektedir.
Ürünün içeriği, temizlik esnasında kullanıcıların sağlığını da göz önünde bulundurur. Fakir Hypo Clean, dermatolojik olarak test edilmiş olup, cilt dostu bir yapıya sahiptir. Ayrıca çevre dostu bileşenler içerir, bu da çevresel etkileri minimize eder. Bu yönüyle Fakir Hypo Clean, sadece etkili bir temizlik sunmakla kalmaz, aynı zamanda sürdürülebilir bir temizlik çözümü sunar.
Fakir Hypo Clean'in geniş kullanım alanları vardır. Mutfak tezgahları, ocaklar, banyo fayansları ve lavabolar gibi sık kullanılan yüzeylerin yanı sıra, zeminlerde ve hatta dış mekan mobilyalarında bile etkili sonuçlar verir. Ürünün, ev temizliğini daha etkili ve hızlı hale getirmesi, kullanıcı memnuniyetini artırır. Fakir Hypo Clean, güçlü formülü sayesinde, evde güvenle kullanılabilecek bir temizlik ürünüdür.
Fakir Hypo Clean, hijyen ve temizlik ihtiyacını karşılayan, güçlü ve güvenilir bir üründür. Hem evdeki zorlu kir ve lekeleri kolayca temizler hem de çevre dostu yapısı ile dikkat çeker. Fakir Hypo Clean, pratik kullanımı ve etkili sonuçları ile her evde bulunması gereken bir temizlik ürünüdür. Bu nedenle, temizlik rutinlerinde güvenle tercih edilebilir ve evde hijyenin sağlanmasına büyük katkı sağlar.
0 notes
elazigsurmanset · 6 months
Text
Elazığ Belediyesi Çocuklara Unutulmaz Bir Ramazan Yaşatıyor
Tumblr media
Ramazan'ın manevi atmosferini yaşatan Elazığ Belediyesi, çocuklara yönelik özel etkinlik alanıyla da miniklerden ve ailelerinden tam not aldı. Eğlenceli Ramazan Akşamları Ramazan Etkinlikleri kapsamında çocuklara özel programlar düzenleyen Elazığ Belediyesi, miniklerin keyifli vakit geçirmelerini sağlıyor. Çocuk etkinlik alanında ücretsiz olarak sunulan imkanlar arasında şunlar yer alıyor: Çeşitli oyun aletleri Animasyon gösterileri Şişme oyun parkuru 13.00 ile 23.00 saatleri arasında Elazığ Belediyesi Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi'nde ücretsiz ikramlarla unutulmaz bir Ramazan ayı yaşayan çocuklar, doyasıya eğleniyor.
Tumblr media Tumblr media
Ailelerden Başkan Şerifoğulları'na Teşekkür Çocuk Etkinlik Alanı'ndan çok memnun olduklarını ifade eden aileler, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları'na yaptığı organizasyondan dolayı teşekkür ettiler. Bazı Ailelerin Görüşleri: "Çocuklarımız burada kaliteli bir vakit geçiriyor. Her Ramazanda olduğu gibi bu Ramazanda da çocuklarımız düşünülmüş. Allah Belediye Başkanımız Sayın Şahin Şerifoğulları'ndan razı olsun." "Hem büyükler için hem de çocuklar için çok güzel bir yer. Gerçekten çok güzel. Tebrik ederim. Elazığ'a böyle bir alan lazımdı." "Çocuklarımız Ramazan'da evde sıkılıyorlardı. Bizde bu alana eğlenmeleri için getirdik. Her şey çok ince ayrıntısıyla düşünülmüş. Yetişkinler için çocuklar için birbirinden güzeler ekinlikler yapılıyor. Belediye Başkanımız Sayın Şahin Şerifoğulları'na bu organizasyonu düzenlediği için teşekkür ederiz." "Hem bizler hem de çocuklarımız burada stres atıyoruz. Çok güzel bir ortam. Belediye Başkanımızı çok seviyoruz ve takdir ediyoruz. Çalışmaları çok güzel. Yapmadığı iş kalmadı. Elazığ'ı ayağa kaldıran bir başkanımız var." "Böyle bir alan yaptıkları için Elazığ Belediyesi'nden Allah razı olsun. Hemşehrilerimiz çocukları ile buraya gelip eğlenebiliyorlar." Elazığ Belediyesi'nin bu anlamlı organizasyonu, Ramazan'ın manevi atmosferini en güzel şekilde yansıtıyor ve çocuklara unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Read the full article
0 notes
kih7un · 9 months
Text
Gece Gece Bulaşık Yıkamak: Zorunlu Rutin mi, Yoksa Terapi mi?
Tumblr media
Hayatın Koşturmacası
Hayatın içinde, bazen küçük ev işleri bile çok büyük bir sorun gibi görünebilir. Özellikle gece yarısı saatlerinde, yorgun argın bulaşık yıkamak... Acaba gerçekten bu kadar zor mu, yoksa beklenmedik bir terapi mi?
Bulaşık Yıkamanın Önemi
Tumblr media
Bulaşık yıkama, günlük rutinler içinde genellikle en sevilmeyen işlerden biri olarak görülür. Suya, köpüğe, kirli tabak çanağa dokunmak; birçoğumuz için pek tercih edilen bir etkinlik değildir. Ama bazı insanlar için bulaşık yıkamak, günün stresinden arınma ve kendisiyle baş başa kalma zamanı olabilir.
Bulaşık Yıkamanın Terapi Etkisi
Tumblr media
Bulaşık yıkamak, bir sonraki güne hazırlık yapmanın yanı sıra, aile için kahvaltı düşünmek ve kendi içsel dünyasına vakit ayırmak için bir fırsat olabilir. Psikologlar, tekrar eden hareketlerin meditasyon etkisi yarattığını ve basit ev işlerinin zihinsel bir arınma süreci olduğunu söylüyor. Yani, bulaşık yıkamak aslında bir terapi niteliği taşıyabilir.
YouTube'da Paylaşılan Video
Bu konuyu ele alan bir YouTube videosu, bulaşık yıkamanın terapi etkisini samimi bir şekilde anlatıyor. Videoda, gece biri evde sessizlik içinde bulaşıkları yıkamaya karar veriyor. Ev sahibi, misafirleri geleceği için mutfakta tertemiz bir ortam istiyor. Bu video, birçok insanın kendisinden bir şeyler bulabileceği ve ortak bir deneyimi ifade ediyor.
Gece geç saatlerde bulaşık yıkamak zor gibi görünse de, aslında bir terapi niteliği taşıyabilir. Bu küçük anlarda, dikkatimizi işin monotonluğundan alıp, içsel dengeye odaklanabiliriz. Belki de en güzel hikayeler, sessiz mutfak anlarında başlar.
0 notes
finansca66 · 1 year
Text
Rahatlığın ve Şıklığın İkameti: Terlikler ve Sandaletler
Ayakkabılar giyim tarzımızın önemli bir parçasıdır ve her koşulda konforlu olmaları gerekmektedir. İşte bu noktada terlik ve sandaletler devreye girer. Hem rahatlığı hem de şıklığı bir araya getiren bu ayakkabılar, hem günlük hayatta hem de özel günlerde tercih edilen bir seçenektir.
Terlikler
Terlikler, rahatlığı ile bilinir ve genellikle evde kullanılır. Ancak son yıllarda, tasarımcılar terlikleri yeniden şekillendirdi ve şık ve zarif tasarımlar ortaya çıkardı. Terliklerin farklı renklerde ve desenlerdeki seçenekleri, onları günlük giyimde popüler bir tercih haline getiriyor. Ayrıca, tatil planlarınızda deniz veya havuz kenarında şık ve konforlu bir seçenek olarak terlikleri düşünebilirsiniz.
Kadın Terlikler
Kadın terlik, hem rahat hem de zarif olma amacıyla tasarlanmıştır. Genellikle ince kayışlar, parlak tokalar veya dantel detayları ile süslenirler. Bu tasarımlar, kadınların günlük giyimlerini tamamlamak veya özel bir etkinlik için şık bir seçenek aradıklarında tercih ettikleri bir stil sunar. Kadın terlikler, plaj tatillerinden şehir içi gezmelere kadar birçok farklı ortamda mükemmel bir tercihtir.
Sandaletler
Sandaletler, açık ayak parmakları ve hafif tabanları ile tanınır. Yaz aylarında sıklıkla tercih edilirler, çünkü ayakların rahatça nefes almasını sağlarlar. Sade sandaletlerden, inci ve taşlarla süslenmiş lüks tasarımlara kadar pek çok farklı sandalet çeşidi bulunur. Kadın sandaletler genellikle zarif tasarımlar ve ince kayışlar ile gelirken, erkek sandaletleri daha dayanıklı ve rahat bir seçenek sunar.
Sonuç olarak, terlikler ve sandaletler, her yaş ve tarza uygun geniş bir seçenek yelpazesi sunar. Hem günlük kullanım hem de özel günler için bu ayakkabıları düşünmek, rahatlığı ve şıklığı bir arada arayan herkes için mükemmel bir seçenektir.
0 notes