birbirimizi kırıp üzüyoruz,peki geri toparlanabilir mi diye hiç mi düşünmüyoruz? Bulaştık aşk denen illete oturduk kumar masasına koyduk bütün duygularımızı en önemlisi umutlarımızı.. Peki bu masadan yenilgeyle kalksam pişman olucak mıyım? bir bina kolay yıkılır önemli olan onu sag salim dikmekte. Peki sana birkez daha gelsem açar mısın kapılarını üzüleceğini tekrardan bile bile açar mısın kalbinin kapılarını bana? İzin verir misin binani yikmama yada izin verir misin binani mühürleyip güzelleştirmeme? Güvenir misin bana ya da güvenmesen bile beni yaninda tutup arkanı bile bile döner misin bıçaklayacagımı tahmin etsen bile? Sana çok kırgınım. Düzelteceğine inanmiyorum aksine daha çok dağıtıp hiç düzenlemeyecegini biliyorum. Benim en büyük savaşımdı bu saçma sapan hissler ve duygular. Her savaşı kazanirken bir sana yenildim her seferinde. Şimdi eline bir hançer veriyorum beni hayal kırıklılığına uğratacağını bile bile. Yumdum gözlerimi kalbimi eline veriyorum ister kır ister parçala herşeyi bilerek göz yumuyorum tekrardan sana. Yeterki içindeki o karanlık mezara gömme beni yeterki sevgilim..
Gelecekteki çocuğuma söz veriyorum; ne annem gibi bir anne olacağım sana, ne de babam gibi bir baba bulacağım. Sen, benim hissettiklerimi hissetmeyeceksin. Geceleri örtüyü kafana çekip, sessiz çığlıklar atmayacaksın. Nefret etmeyeceksin benden. Başına ne gelirse gelsin "Annem kızar!" değilde, "Anneme söylemeliyim, o halleder." diyeceksin. Islanmayacak sürekli göz bebeklerin, yalnız kalıp tek başına sırtlanmayacaksın onca yükü. Arkadaşlarınla bir aradayken aniden aklına düşüp hüzün bağlanmayacak yüzün, herkesin babasını anlattığı ortamda sessiz kalmayacak dudakların. Başını huzurla koyacaksın yastığa. Ha olacak belki tartışmalarımız, kavgalarımız, ama asla öldürmeyeceğim ruhunu ve öldürtmeyeceğim. Söz veriyorum sana güzel bebeğim, sen benim yaşadıklarımı yaşamayacaksın.
Okullar açılıyo... Koskoca 3 ay geçti... Hiç değilse evden uzaklaşıyoruz diyoruz ama okulda evden farksız kalıyo. Yorulduk yaa. Geleceğimiz diyoruz ama gelecek diye bişey var mı o da bilinmez. Sahi ney biliniyo ki? Mesela yarın ne olacağı biliniyo mu? Bilinmiyo. Veya ölüm biliniyo mu? Bilinmiyo. Peki ne biliniyo? Hayatın zorlukları, hissizlik, bunalma, yaşama sevinci olmaması... Bilinmezlikler içinde kayboluyoruz. Kitap okuyarak düşüncelerimi arka plana atmaya çalışıyorum. Müzik dinleyerek kafamı doldurmaya çalışıyorum. Yalnızlığı seçerek zorlukları azaltmaya çalışıyorum. Ama ne fayda? İlla bi yerden daha çıkıyo hayatın kördüğüm ipinin ucu... Napıcaz biz bu kördüğümleri? Napıcaz karmaşıklığı? Üstüne bi de gelecek kaygısı çekenler var... Siktiğimin hayatında ne kolay oldu ki???