#genç bir doktorun anıları

[kendinebozgun]

dünyada hiç kimsenin bana ihtiyacı olmadığı gibi'

[essnuu]

AKILLI İNSANLAR MUTLULUĞUN SAĞLIĞA BENZEDİĞİNİ ÇOK ÖNCEDEN FARKETMİŞTİR . Mutluyken fark etmezsiniz ; ama yıllar geçtikçe geçmişte kalan anılar , ah anılar..

[kahirlarim]

“aynaya bakıyorum da geçen yılın bıraktığı izleri görüyorum yüzümde. gözlerim daha sert, huzursuz bakar olmuş, ağzımda daha kendinden emin.”

mihail bulgakov, genç bir doktorun anıları.

[ladyofforest]

Genç Bir Doktorun Anıları Kitap Analizi

Rusya’nın devrim döneminde, daha eğitimini yeni bitirmiş gencecik doktorların yaşadıklarını konu alan bu kitap, özünde üç doktor üzerine odaklanır. Doktor Bomgard, tıp fakültesini derece ile bitirmiş ve tayini ücra bir köye çıkmış bir doktordur. En büyük korkuları gelir hep başına, hepsini teker teker yener, fıtığın da üstesinden gelir ters doğumun da. Rusya’nın acımasız kışlarında insanlara yardıma köyden köye koşar, on binlerce insanın derdine deva olur. Onun yaşadıklarını okuduğumuzda, tıp mesleğine saygısı pekişiyor insanın. Bilimsel ve insani yönü bakımından dolu dolu olan kutsal bir alan olduğunu yeniden anlıyoruz. 

Bomgard’ın görev yeri değiştiğinde, yerine üniversiteden arkadaşı başka bir doktor gelir lakin bu doktorun pek de hoş olmayan bir geçmişi olduğu ortaya çıkar. Bomgard’a kıyasla daha sanatsal, daha duygusal bir anlatım bürür kitabı ve Sergey Polyakov’un hikayesine onun günlüğünü okuyarak tanık olmaya başlarız. Polyakov morfin bağımlılığına tutulmuş, bunu uzun süre insanlardan saklamıştır. Kontrolü elinde tuttuğunu kendine inandırsa da hastanenin eczanesinden morfin çalmaya kadar ahlaki açıdan sorgulanabilir davranışlara sürüklenmesine sebep olan bu bağımlılık, bağımlılığın doğasını çok başarılı bir şekilde resmetmiş.

Son doktor ise, hata sonucu doktorların elinde ölen insanların katilinin doktorlar olup olmadığı tartışılırken kendini gösteriyor. Doktor Yaşvin, Rusya’nın çalkantılı devrim dönemleri sırasında kendisini esir altında tutan adamı tabancayla defalarca vurmuş biri. Bu da savaş döneminde ve konu insanın kendi canı olduğunda, doktor bile olsa savunmak için her şeyi yapmaya hazır olduğunu gösteriyor.

Oldukça yalın bir dille anlatılmış, betimlemeleri başarılı, insana tıpla alakalı farklı açıları tanıtan ve dönemin politikasından da bahsetmekten çekinmemiş, okunmaya değer bir kitap.

[cecero]

"Dayanamıyorum, sahte ve pişmanlık içeren cümlelere dayanamıyorum." Genç Bir Doktorun Anıları - Mihail Bulgakov

23.04.23

[denizeyuruyen]

"Ah, kalbim soğuktan, yalnızlıktan, etrafımda kimselerin olmamasından nasıl da acıyor!"

- Mihail Bulgakov - Genç Bir Doktorun Anıları

[vazgecmelerustasi]

İst’AN’bul

Bir yıl geçti, yeni bir yıl daha geçecek ve bu da geçen yıl gibi bir yığın sürprizle dolu olacak...

...demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş.

MİHAİL BULGAKOV 

https://youtu.be/1XNjqQILBMw  🎶🎵

[thelunarbaby]

#newarrivals 📚

[caligulaburada]

Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyor ve benden saklıyor dünyayı. Bırakalım saklasın.

Artık ihtiyacım yok ona, dünyada hiç kimsenin bana ihtiyacı olmadığı gibi.

[mesafelermavisimdi]

[notmekani]

Mihail Bulgakov - Genç Bir Doktorun Anıları PDF indir

Mihail Bulgakov – Genç Bir Doktorun Anıları PDF indir

Mihail Bulgakov – Genç Bir Doktorun Anıları PDF indir

[adinserter block=”1″]

Kitap Adı: Genç Bir Doktorun Anıları Yazar Adı: Mihail Bulgakov Yayınevi: TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI Telif Bildirimi: Telif Hakkı Uyarısı Bildirimi için Tıklayınız.

[adinserter block=”2″]

Genç Bir Doktorun Anıları Hakkında Bilgi 

Devrim zamanı Rusya… Karakışı aratmayacak kadar soğuk, kasvetli bir eylül günü, tıp…

[bookitaplik]

Heyecanla beklenir ya bazen. İşte öyle bir zaman.

[ladyofforest]

Akıllı insanlar mutluluğun sağlığa benzediğini çok önceden fark etmiştir: Mutluyken fark etmezsiniz; ama yıllar geçtikçe, geçmişte kalan mutluluğunuza ilişkin anılar, ah, anılar!..

Genç Bir Doktorun Anıları, Mihail Bulgakov

[dileksahin82]

Merhabalar, iyi akşamlar dilerim herkese 🙋😊 Resimde görmüş olduğunuz üçlüyü bu hafta okumuş bulunmaktayım. Aslında yorum olayını biraz askıya almış olsam da bu üçlüye dair bir kaç cümle söylemeden okunmuşlar arasına kaldırmak istemedim doğrusu.. *Şimdi efendim Stefan Zweig ‘Amok Koşucusu’ ile başlayalım öneclikle; Stefan’ın kitaplarını spoiler vermeden yorumlamak hayli güç ama genel anlamda konusunu özetlemek gerekirse genç bir doktorun Hollanda Doğu Hint Adaları’nda yapmayı kabul ettiği zorunlu hizmet yıllarında Avrupa’lı bir kadınla karşılaşır, yalnızlığın pençesinde ki genç doktor kendisine ihtiyacı olduğunu bildiği halde kadının ona karşı takındığı kibirli tavırdan dolayı öfkelenir ve meslek etiğine uymayacak şekilde kadını geri çevirir. Fakat hemen sonra pişman olarak ona yardım etmek için kadının peşine düşer, lakin zaman hayli kısıtlı olduğundan ve kadın aşırı kibirli olduğundan söz konusu yardımı yapamaz. Kadına yardım etmeyi saplantı haline getiren doktor Malezya halkında rastlanan bir nevi öldürücü delilik olan hummanın etkisi altına girer ve hikaye hiç tahmin edemeyeceğiniz bir sonla biter. Zweig insan psikolojisini kitaplarında harmanlamayı çok seven bir yazar ve yaptığı betimlemeler sizin kitabın içine girmenize hayli kolaylık sağlıyor diyebilirim doğrusu.. *İkinci kitabımızda yine bir Stefan eseri olan ‘Yakıcı Sır’; bu hikayemizde de bir çocuğun gözünden yetişkinlerin hayatlarını anlamaya çalışıyorsunuz. Annesiyle birlikte tatilde olan 12 yaşında ki Edgar’ın çapkın bir Barona karşı verdiği içsel mücadele anlatılıyor. Çocukların bir türlü anlamlandıramadığı yetişkinlerin bir çok durumunu, onun duygularıyla tekrar çözmeye çalışıyorsunuz. Yetişkinlerin duygu durumlarında ki git gellerin onların çocuk dünyasında nasıl tahribatlar açtığına tanıklık edecek ve bazen de hayıflanacaksınız. Ve o küçük duru görüşüyle bir savaştan mağlupken nasıl galip çıktığına şaşıracaksınız.. 🙈 *Gelelim üçüncü ve son kitabımıza Mihail Bulgakov’un ‘Genç Bir Doktorun Anıları’; bu kitap deyimi yerindeyse bir gecede soluksuz okuyabileceğiniz türden bir kitap. Akademi’den yeni mezun olan genç bir doktor Dr. Bomgard, devrim zamanı Rusya’da kara kışın başında şehirden hayli uzakta olan ıssız bir hastaneye tayin edilir. Kısa bir süre burada olacağını düşündüğü için çıkan tayine itiraz etmek istemez ama ne var ki hiçte öyle düşündüğü gibi olmaz. Daha önce sadece akademide uygulamasını gördüğü ama hiç pratik yapmadığı bir çok olayla yüzleşmek zorunda kalır. Adını bile anmak istemediği bir sürü vakayla karşı karşıyadır ve dahası orada ki bütün sorumluluk kendisinde olduğu için hiç bir kaçış yolu da yoktur. Ters doğum, Frengi, Boğulmuş Fıtık, Cerrahi operasyonlar ve daha neler neler. Bu herkesin unuttuğu ıssız köyde günde en az 100 hastaya bakar ve daha önce hiçbir deneyimi olmamış olmasına rağmen bütün bu vakaların altından alnının akıyla kalkar. Benim çok heyecanla okuduğum öykülerdi doğrusu, doktorluk mesleğinin zorluğunu hemen hepimiz biliriz ama bu denli iç dünyalarına şahitlik etmek sanırım sizleri de benim kadar şaşırtacaktır. Bir de ekstra bir not olarak Ercan Kesal’ın Peri Gazozu kitabını okuyan arkadaşlar bu kitap da onun türevi tarzında onu sevdiyseniz bunu da seveceğinizi garanti edebilirim. Bu akşamlık benden bu kadar efendim, bir sonraki kitap yorumların da görüşmek ümidiyle kitaplarla kalın, hoşçakalın..📚🤓🎈

[zamankaybolmaz]

"Bu olanlarda benim hiçbir suçum yok," diye düşünüyordum ısrarla ve kendimi kahrede kahrede. "Diplomam var, on beş sınavın hepsinden en yüksek notları aldım. Daha büyük şehirdeyken onları peşin peşin uyarmıştım, bir yerde asistan doktor olarak başlamak istiyorum demiştim. Ama hayır... Onlar gülümseyip, 'Alışırsın' dediler. Hah işte, al sana alışmak! Ya fıtıklı birini getirirlerse? Söylesenize, ona nasıl alışayım? Hem ayrıca hasta kendini benim elimin altında nasıl hissedecek? Artık öteki dünyada alışır o da."

Mihail Afanasyeviç Bulgakov / Genç Bir Köy Hekimi

[dileknursin]

"fakat okumak, okumak ve daha çok okumak gerek..."

Genç Bir Doktorun Anıları/Mihail Bulgakov