Tumgik
#genelkurmay
baydno · 2 years
Photo
Tumblr media
1958 yılındaki gizli görüşme... İsrail ile Türkiye arasında savunma ve #istihbarat alanlarındaki işbirliğinin temeli, 1958 yılına gidiyor. O dönemde İr*n, Irak, Pakistan, İngiltere ve Türkiye arasında yapılan Bağdat Paktı nedeniyle İsrail ile olan ilişkiler gergindi. İsrail, Arap ülkelerini doğrudan kendisine tehdit olarak görürken, dönemin İsrail Başbakanı Ben Gurion ile Dışişleri Bakanı Golda Meir, Türkiye’ye gizli bir ziyarette bulundu. İki ülke liderlerinin görüşmesi öncesi Başbakan Menderes, #Genelkurmay Başkanı’nından da “olumlu görüş” almıştı. Görüşme yeri ne başkent Ankara ne de herhangi bir kara parçasında olacaktı. Görüşme, denizde; devlete ait olan Savarona yatında bile değil, sivil bir yatta gerçekleşti. Mevkidaşları Başbakan Menderes ve Dışişleri Bakanı Zorlu ile görüşen ikili, iki ülke arasındaki güçlü ilişkilerin temelini attı. Eski Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Başkanı Amiral Sezai Orkunt’a göre bu görüşme o kadar gizliydi ki sadece 10 kişi biliyordu. İlişki grafiği inişli çıkışlı da olsa bu anlaşmanın detayları hiçbir zaman açıklanmadı. İki ülke arasında ne kadar sorun yaşansa da istihbarat servisleri #MOSSAD ile #MİT’in yakın temasta olmasının arkasında bu anlaşmanın olduğu iddia edildi. Not: Artık storylerde paylaştığım uzun yazıları, #BAYDNOKesit etiketi altında post olarak atacağım. Normal, her zaman yazdığım yazılarda problem yok, onlar yine aynı şekilde devam edecek. @baydno https://www.instagram.com/p/CkQ6Yo2tPoO/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
turkudostu61 · 11 months
Text
Tumblr media
3 notes · View notes
1sinavahazirlik · 1 year
Text
Anayasa soruları | Milletvekilleri tarafından TBMM Başkanlığına sunulur
Anayasa Sorularını online çözmek istiyorsanız buraya bakabilirsiniz... 1) Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerinden birisi değildir? A) Milletlerarası anlaşmaları onaylamak ve yayımlamak B) Yüksek Seçim Kurulu Başkanını seçmek C) Genelkurmay Başkanını atamak D) Millî Güvenlik Kurulunu toplantıya çağırmak ve başkanlık etmek Read the full article
0 notes
algeyapi · 2 years
Text
"Türk milletine açık mektup..."
“Türk milletine açık mektup…”
Ben bir Güneydoğu gazisi eşiyim. Kahramanım, Balyoz davasından tutuklu. (more…)
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
altinovaguncel · 2 years
Text
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yunanistan’ı aklını başına alması konusunda ikaz ediyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yunanistan’ı aklını başına alması konusunda ikaz ediyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda ikaz ediyoruz.” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ege Bölgesi’ndeki en büyük birleşik müşterek fiili atışlı arazi tatbikatı EFES 2022’nin “Seçkin Gözlemci Günü“ne katıldı. Konuşmasına MHP Genel…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
hfzikra78 · 2 months
Text
Tumblr media
OYUMU KİME VERECEĞİM?
Oyumu, doğduğu yıl kuran öğretimi yasaklandığı için, gizli kapaklı samanlık köşelerinde kuran öğrenen babama vereceğim.
Ezanın aslına uygun okunmasının yasak olduğu yıllarda minarenin merdivenlerinde ezan okumak zorunda kalan dedeme vereceğim...
Oyumu, okuyamayan kız kardeşlerime vereceğim.
Liseyi yarım bırakmak zorunda kalan eşime vereceğim,
Oyumu, daha İmam Hatip Orta okulunda iken başını açmamak için okulu terketmek zorunda kalan yeğenime vereceğim.
Oyumu İmam Hatipli olduğum için askeri okula alınmadığım,
Üniversitede önüne takoz konduğu için kaybolan yıllarıma vereceğim.
Meclise baş örtüsü ile girdiği için HADDİ BİLDİRİLEN KADINA vereceğim oyumu...
...
Huzur içinde başını örterek okuluna devam etme imkanı yakalayan kızlarıma vereceğim...
Oyumu huzura, barışa vereceğim.
...
Oyumu, "Nerede kaldınız! Neden bu kadar geciktiniz?" diyen Afrikalı aça...
"Yüz yıldır sizin geleceğiniz günü bekliyorduk" diyen Bosnalı teyzeye vereceğim.
"Onlar Türk askeridir kızım, korkma! Onlar kimsenin namusuna ilişmez" diyen Afrin'li anneye vereceğim oyumu.
Oyumu, 15 Temmuz gecesi Tank egzozunu tişörtü ile tıkayan mucit gençlere vereceğim...
Apartmanın tepesinden, F16 nın üzerine atlayan yiğide vereceğim oyumu...
Genelkurmay karargahını işgal eden teröristlere müdahale için, yanındaki polis amirine: "Abi beş yüz kişiyiz. Dalalım içeriye... En fazla yüzümüz ölür." diyen matematikçiye vereceğim.
Kurşunlara göğsünü siper ederek son uykuya yatan ve özgür bir sabaha uyanmamızı sağlayan ölümsüz ÖMER HALİSDEMİR’e, FETHİ SEKİN’e vereceğim oyumu...
Ben oyumu, çalınmış geçmişimi geri alabileceğimi gösteren, geleceğimizi kaptırmamayı vaad edenlere vereceğim.
Ben oyumu çocuklarımın geleceğine vereceğim.
Not:Bu paylaşımı yayalım lütfen.
87 notes · View notes
sillagen · 2 months
Text
Bugün mor çiçekli şalvarımı giydim. Çorabımın içine de şalvarı koydum belimde bir beylik silahım eksik. Amerika'a dikkat etsin hareketlerine ben genelkurmay başkanı başbakanınızım
28 notes · View notes
yasamsallik · 1 month
Text
Tumblr media
Yüz yıllık dram.. Gurbetteki 56 şehit
İTİLAF devletlerinin Çanakkale Savaşı’ndan önce coğrafi konumu nedeniyle lojistik merkez olarak seçtikleri ve savaş hazırlıklarını yaptıkları Ege’deki Limni (Limnos) Adası yaklaşık 100 yıldır bilinmeyen bir sır gizliyor.
Çanakkale Savaşı sırasında hayatını kaybeden 56 Türk askeri Limni’de yatıyor. Türk askerleri için bir anıt da dikilmiş. Limni Adası’nda Çanakkale Savaşı’nda ölenler için 3 ayrı mezarlık bulunuyor. İlki 1’inci Dünya Savaşı’nın sonunda Osmanlı ile İtilaf Devletleri arasında mütarekenin imzalandığı (5 Ekim 1918) Mondros Limanı’nda.
“Mondros İttifak Mezarlığı”nda 148 Avustralyalı ve 76 Yeni Zellandalı asker yatıyor. Winston Churcill’in karargâhını kurduğu ve 2 ay kaldığı adanın Portianu sahil köyünde ise Çanakkale Savaşı’nda hayatlarını kaybedenler için iki ayrı mezarlık var.
İlki 352 müttefik kuvvetler askerinin yattığı mezarlık, ikincisi de Müslüman mezarlığı. İngiliz Ulusal Topluluğu Savaş Mezarlıkları Komisyonu’nca (CWGC) yapılan Müslüman mezarlığında granitten bir anıt da dikili. Anıtın üzerinde üç levha var. Biri Arapça harfler ile yazılı. Ada’nın kuzeyine bakan ikinci levhada İngilizce “170 Mısırlı asker bu noktaya yakın yerde gömülüdür”, güneye bakan üçüncü levhada ise yine İngilizce “56 Türk askeri bu noktaya yakın yerde gömülüdür” yazıyor.
Bir tarafı denize bakan mezarlığın etrafı kısa bir duvar ve küçük taşlarla çevrili. Burada yatan Türk askerlerinin kimlikleri bilinmiyor. Türk askerlerinin Çanakkale Savaşı sırasında esir düşerek Ada’ya getirildikleri ve 1917-1919 yılları arasında öldükleri tahmin ediliyor.
YERİNİ BÜYÜKELÇİ KEŞFETTİ
Limni’de Türk askerlerinin yattığı mezarlığı, yaklaşık 100 yıl sonra adayı ziyaret eden ilk Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Kerim Uras tespit etti.
Mondros Antlaşması’nı Agamemnon adlı Yunan zırhlı gemisinde imzalayan Hüseyin Rauf Orbay’dan sonra Ada’yı ziyaret eden ilk Türk diplomatı olan Uras, yerel yetkililerin, “Burada sizin askerler de gömülü” demesi üzerine mezarlığı görmek istedi.
Büyükelçi Uras, Ada’nın devlet ve yerel yetkilileri ile temaslarında “Türk askerlerinin yattıkları mezarlığın elden geçirilmesi, kimliklerin tespit edilmesi ve mezarlığın şehitlik statüsüne dönüştürülmesi” talebini iletti. Edinilen bilgilere göre, TC Atina Büyükelçiliği Askeri Ataşeliği vasıtasıyla, Limni’de yatan Türk askerleri ile ilgili Genelkurmay arşivlerinde inceleme başlatıldı. Milli Savunma Bakanlığı sitesinde “Yurtdışı şehitliklerimiz” bölümünde, Yunanistan için Pire şehri yanı sıra, Rodos ve Korfu (Kerkira) adalarındaki Türk şehitlikleri ile Sakız (Hios) Adası’ndaki Kara Ali Şehitliği hakkında bilgiler yer alıyor.
Kaynak: Hürriyet
27 notes · View notes
okuryazarlar · 2 months
Text
Tumblr media
Dünyanın ilk kadın savaş pilotu ve Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen, 23 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı.
Sabiha Gökçen'e "Gökçen" soyadı, henüz havacılıkla ilgisinin olmadığı 1934 yılında soyadı kanununun çıkmasıyla Atatürk tarafından verildi.
➡️1935'te Türk Hava Kurumu'nun Türk Kuşu Sivil Havacılık Okulu'na girdi. Ankara'da yüksek planörcülük brövelerini aldı. Gökçen, 7 erkek öğrenci ile birlikte Rusya'ya Kırım'a gönderildi ve orada yüksek planörcülük eğitimini tamamladı.
➡️1936'da Eskişehir Askeri Hava Okulu'na girdi ve burada aldığı özel eğitimden sonra askeri pilot oldu. Eskişehir'de 1.Tayyare Alayı'nda bir süre staj yaptı, avcı ve bombardıman uçakları ile uçtu. 1937 yılında Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı'nın da katıldığı bir törenle kendisine Türk Hava Kurumu Murassa (İftihar) Madalyası verildi. 30 Ağustos 1937'de askeri uçuş brövesi aldı.
➡️Sabiha Gökçen, Türkkuşu'nda 1955 yılına kadar başöğretmenlik yaptı.
➡️Gökçen 1938'de Balkan devletlerinin davetlisi olarak, uçağıyla Balkan turu yaptı.
➡️Türkiye'ye dönüşünün ardından Türk Hava Kurumu Türkkuşu'na "Başöğretmen" tayin edildi ve 1955'e kadar bu görevini başarıyla sürdürdü.
➡️1996'da havacılık kariyerinin en büyük ödülünü aldı. Amerikan Hava Kurmay Koleji'nin mezuniyet töreni için düzenlenen Kartallar Toplantısı'nın onur konuğu olarak katıldığı Maxwell Hava Üssü'nde ki törende "Dünya Tarihine adını yazdıran 20 Havacıdan biri" seçildi. Gökçen bu ödüle layık görülen ilk ve tek kadın havacı oldu.
Ruhu şad olsun! 🙏🏻❤️
18 notes · View notes
dolunay66 · 1 year
Text
Yıl 1934, Haziran Ayı...
Leylek yavruları yumurtadan çıkalı henüz bir ay olmuştu.
İrileşmişlerdi ama hala uçamıyorlardı. Yuvada anne ve babanın getirdiği yiyeceklerle beslenmek zorundaydılar.
Marmara’ da sıcak bir ikindi vaktiydi.
Uludağ zirvelerinden inen 6 kartal, Bursa Orhangazi' de bir leylek yuvasına saldırdı. Anne ve baba leylekleri öldürüp, 4 yavruyu kaçırdılar.
Aradan bir kaç gün geçti.
Yine bir grup kartal, yine Orhangazi' de başka bir leylek yuvasına saldırdı. Ancak bu kez yuva boştu. Nasıl haberleştiler ise, leylekler yavrularını güvenli bir yere gizlemişti.
Sonra her yerden haberler gelmeye başladı.
Kartallar gruplar halinde leylek yuvalarına saldırıyordu.
Bir kaç gün sonra ülkenin dört yanından Bursa, Aydın ve Trakya' ya yüzlerce leylek akın etti.
Aynı şekilde kartallar da toplanıyordu.
İnsanlar, çevrelerinde leylek ve kartal sayısının olağanüstü arttığının farkındaydı.
Gökyüzünde bir hareketlenme vardı.
Bir şeyler oluyordu.
Bu kuşlar neden toplanıyordu?
Bu neyin habercisiydi?
Leyleklerin ve kartalların toplanması iki ay sürdü.
Aylardan Ağustos.
Aydın' da Menderes deltasında inanılmaz bir savaş başladı.
Havada amansız bir mücadele vardı.
Bir tarafta leylekler, diğer tarafta kartallar.
Halk başı yukarıda, bu savaşı izliyordu.
Kartallar güçlü pençeleriyle, leylekler de uzun gagalarıyla savaşıyordu.
İnsanların gönlü leyleklerden yanaydı. Köylüler yaralanıp yere inen leylekleri tedavi etmeye çalışıyorlardı. Nineler yaralı leyleklerin başında dua ediyordu.
Hatta Kızılay' ı göreve çağıranlar bile oluyordu.
Kimileri ağaçlara tırmanıyor, yuvalardaki yavru leyleklere yiyecek ulaştırıyordu.
Ülkenin genelkurmay başkanı Mareşal Fevzi Çakmak' ın bu savaşa müdahale etmesini isteyenler bile vardı.
Ama günler geçiyor, savaş sürüyordu.
İki taraf da kayıplar veriyordu.
Daha da ilginci; hem leyleklere, hem de kartallara ülkenin değişik yerlerinden sürüler halinde takviye geliyordu.
Herkes birbirine soruyordu.
Bu savaşı kim kazanacak?
Kartallar güçlüydü, ama leylekler sayıca üstündü. Üstelik daha organize idiler.
Genç leylekler kartalları yoruyor, tecrübeli yaşlılar ise yorulan kartala öldürücü gagayı vuruyordu.
Ayrıca insanların yardımı nedeniyle leylekler yerleşim birimlerine yakın bölgelerde savaşıyordu.
Kartalların savaşı ormanlık, dağlık alanlara çekmesine izin vermiyorlardı.
Her yerden ölü ve yaralı haberleri geliyordu.
Sayıları yüzlerle ifade ediliyordu.
Neyse ki günler sonra savaş bitti.
Kazanan, sayıca üstün olan leyleklerdi.
Kartallar bölgeyi terketmek zorunda kalmıştı.
Bu bir kurgu değil.
Bir öykü de değil.
Zaytung haberi hiç değil.
Yaşanmış bir olay.
1934 yılında yüzlerce insanın izlediği ve Cumhuriyet dahil, pek çok gazeteye konu olmuş bir savaştı bu.
Hatta, o günlerde Türkiye' de bulunan New York Times gazetesinin muhabirinin Amerika' ya bu haberi geçtiği söylenir.
Derler ki; leyleklerin ve kartalların savaşı, bir kaç yıl sonra Kara Harp Okulu' nda havacılık dersinde işlendi.
İki tarafın savaş taktikleri öğrencilere anlatıldı.
Kıssadan hisse:
Yıllar önce yaşanan bu leylek ve kartal savaşı, tarihi bir gerçeği hatırlatıyor bize;
"Birleşenler kazanır..."
Tumblr media
51 notes · View notes
turkudostu61 · 1 year
Text
Tumblr media
0 notes
34-ist-34 · 2 years
Text
"Neredesin darbe yaptık, gözaltına alınacaksın" diyen Fetö'cü Semih Terzi'ye;
"Bizde kapıya gelene sıkılmaz, neredesin söyle ben geleyim ...çocuğu" diyen İsmail Metin Temel Paşa.
Ömer Halisdemir'e;
"Semih Terzi vatan hainidir, onu karargâha girmeden öldür, bu yolun sonunda şehadet var. Hakkını helal et" diyen Zekai Aksakallı Paşa.
"Hakkım helal olsun, vatan sağolsun komutanım" diyen, verilen görevi kahramanca yerine getiren ve 30 kurşunla şehadete erişen Ömer Halisdemir.
Kaçırıldığı, silah zoruyla tehdit edildiği, boğazı sıkılmak suretiyle öldürülmeye teşebbüs edildiği halde, "Beni öldürebilirsiniz, önüme koyduğunuz ihanet kağıdını imzalamam ulan" diye bağıran Genelkurmay Başkanı.
Darbeci hainlere; "Yere yatmam, isterseniz vurun" diyen bürokrat.
"Bizi gözaltına alacaksanız rütbelerimize eşdeğer asker alsın, böyle olmamalı" diyen Fetö'cü albaya cevaben;
"Albayın ağzını bantlayın" diyen Barış Dedebağ.
Görevli olan asteğmen oğluna;
"O vatan hainlerinin emrine uyarsan, anam babam var diye buralara bir daha gelme sakın.
Onlara karşı dik durup şehit de olsan, başımın üstünde yerin var" diyen baba.
Genelkurmay Başkanlığı önünde bekleyen kalabalığa;
"Genelkurmay'ı kurtarmamız lazım. 500 kişiyiz, aynı anda içeri dalalım. 200 kişi şehit oluruz. Kalanlar burayı kurtarır" diyen delikanlı.
Koltuk değnekleriyle köprüye koşarken, "Nereye dede?" diye soranlara
"Cennete" diye cevap veren dede.
Polis aracından megafonla;
''Sevgili vatandaşlarımız, lütfen buradan ayrılmayın.
Varlığınız bize güç veriyor'' anonsu yapan polis.
Evin damına çıkıp, darbeci hainlerin kullandığı jetlere "Yakıtın bitmeyecek mi ulan" diye bağıran abi.
"Efendim, sizi deniz yoluyla adalara kaçıralım" diyen otel yetkilisine; "Öleceksem milletimle birlikte ölürüm" diyerek İstanbul'a iniş yapan Cumhurbaşkanı.
Meclis kürsüsünde;
"Biz buradan gidersek 'korktu' derler. Millet meydanlara inmez. Bizim burada yapmamız gereken ölmektir" diyen milletvekili.
Kısıklı’da; "Abdülhamid'i deviriyorlar, yetişin!" diye feryad eden ve köprüde şehit olan genç.
Yerde yaralı halde yatarken "Cumhurbaşkanım lütfen sizi bir kez göreyim" diyen yiğit.
Yerde diz çöküp o yiğidin alnından öpen, "Buradayım" diyen Cumhurbaşkanı.
Köprüde polisin; "Gitmeyin, vurulursunuz" uyarısına,
"Ben giderim abi. Öleceksek adam gibi ölelim" diyen adam.
Saraçhane'de belediye binasının önündeki havuzda abdest alıp gözlerini kırpmadan şehadete koşan mert insanlar.
Kendisine, "Halka kurşun sık" emri veren komutanını dinlemeyip, halka kurşun sıkmamak için kendi kafasına sıkan asker.
Sokağa çıkan gençlere;
"Çıkın, eğer bugün sokağa çıkmazsak bir daha hiç çıkamayız" diyen teyze.
Tarlasındaki saman balyalarını yakarak F-16'ları engelleyen, 15 Temmuz sonrası devletin samanları için ödeyeceği parayı reddeden çiftçi.
Güneydoğu'da çatışmayı bırakıp namlusu soğumadan Ankara’ya gelip şehit olan Özel Harekâtçı kahramanlar.
Birlikte omuz omuza mücadele edip yine birlikte şehit olan ikizler, 'oğlu vurulmasın' diye önüne atlayan baba, babasının başucundayken atılan bomba ile bedeni parçalanan oğul, çocuklarını evde bırakıp tankların karşısına dikilen anne, başı kopan şehidi kıyafetlerinden tanıyan eş.
İYİ Kİ VARSINIZ.
İYİ Kİ VARDINIZ.
BU MİLLETİN GÖNLÜNDE EBEDİYEN VAR OLACAKSINIZ.
SİZE MİNNETTARIZ.
Tumblr media Tumblr media
51 notes · View notes
melikemordemjaponi · 1 year
Text
✽ #very important
US Chief of Staff Mark Milley: "We will begin a new phase of relations with the Autonomous Administration and the SDF on the economic, social and military levels.
#Mark _ Milley, "Our allies in Syria need to strengthen their defensive capabilities to confront any external aggression, so we will work to open academies in this regard to train their fighters on modern and advanced weapons"...!!!
Rojava security on Twitter (+photo)
✽ABD Genelkurmay Başkanı MARK MİLLEY:
"Özerk Yönetim ve QSD ile ekonomik, sosyal ve askeri düzeyde ilişkilerde yeni bir aşamaya başlayacağız. Mark Milley, "Suriye'deki müttefiklerimizin herhangi bir dış saldırıya karşı savunma yeteneklerini güçlendirmeleri gerekiyor, bu nedenle savaşçılarını modern ve gelişmiş silahlar konusunda eğitmek için bu konuda akademiler açmaya çalışacağız"...
Twitter üzerinden Yavuz Özcan
✽超重要
マーク・ミリー米軍統合参謀本部議長 「我々は、(北および東シリア)自治政府とシリア民主軍との経済、社会、軍事レベルでの関係の新たな段階を開始する。シリアにいる同盟国は、外部からの侵略に立ち向かうために防衛力を強化する必要があり、この点でアカデミーを開設し、近代的で高度な武器について戦闘員を訓練するよう努力する」...!!!!
Twitter/ロジャヴァ・セキュリティさんより(画像とも)
Tumblr media
6 notes · View notes
adioyun · 2 years
Note
İletini açsana
emriniz olur genelkurmay cumhurbaşkanı başbakanım
11 notes · View notes
maho0326 · 2 years
Text
GAZİLER GÜNÜ
Sakarya Meydan Muharebesi'nin kazanılmasının ardından, Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK'e TBMM'nin 19 Eylül 1921 günü mareşallık rütbesi ve gazilik unvanının verilmesi nedeniyle bugün gaziler günü olarak kutlanmaktadır.
13 Eylül 1921′ de kazanılan Sakarya Zaferi'nin hemen ardından, 14/15 Eylül gecesi, Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa ile Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Edirne ve Kozan Milletvekilleri sıfatıyla Büyük Millet Meclisi Reisliği'ne cepheden telgrafla şu önergeyi gönderdi:
“Bizzat muharebe meydanındaki tedbiriyle muzafferiyetin amil ve müessiri olmuş Başkumandan Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine müşirlik rütbesi ile gazilik ünvanı tevcihini teklif ve istirham ederiz. Büyük Millet Meclisi'nin bu teveccühünün milletimiz tarafından doğrudan doğruya bütün orduya müteveccih bir eser-i takdir ve taltif olacağı kanaaatinde bulunduğumuzu arz eyleriz.”
Bugün vatanın bağımsızlığını ve bölünmez bütünlüğünü borçlu olduğumuz gazilerin günü; başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Milli Mücadele Gazileri ve bütün gazilerimizin Gaziler Günü kutlu olsun...🇹🇷💐🏅🎖
7 notes · View notes
aynodndr · 1 year
Text
OYUMU KİME VERECEĞİM..?
Oyumu, doğduğu yıl kuran öğretimi yasaklandığı için, gizli kapaklı samanlık köşelerinde kuran öğrenen babama vereceğim,
Ezanın aslına uygun okunmasının yasak olduğu yıllarda minarenin merdivenlerinde ezan okumak zorunda kalan dedeme vereceğim,
Oyumu, okuyamayan kız kardeşlerime vereceğim,
Liseyi yarım bırakmak zorunda kalan eşime vereceğim,
Oyumu, daha İmam Hatip Orta okulunda iken başını açmamak için okulu terketmek zorunda kalan yeğenime vereceğim,
Oyumu İmam Hatipli olduğum için askeri okula alınmadı��ım,
Üniversitede önüne takoz konduğu için kaybolan yıllarıma vereceğim,
Meclise baş örtüsü ile girdiği için HADDİ BİLDİRİLEN KADINA vereceğim oyumu...
Huzur içinde başını örterek okuluna devam etme imkanı yakalayan kızlarıma vereceğim...
Oyumu huzura, barışa vereceğim,
Oyumu, "Nerede kaldınız..! Neden bu kadar geciktiniz..?" diyen Afrikalı aça...
"Yüz yıldır sizin geleceğiniz günü bekliyorduk" diyen Bosnalı teyzeye vereceğim,
"Onlar Türk askeridir kızım, korkma..! Onlar kimsenin namusuna ilişmez" diyen Afrin'li anneye vereceğim oyumu,
Oyumu, 15 Temmuz gecesi Tank egzozunu tişörtü ile tıkayan mucit gençlere vereceğim...
Apartmanın tepesinden, F16 nın üzerine atlayan yiğide vereceğim oyumu...
Genelkurmay karargahını işgal eden teröristlere müdahale için, yanındaki polis amirine: "Abi beş yüz kişiyiz. Dalalım içeriye... En fazla yüzümüz ölür." diyen matematikçiye vereceğim,
Kurşunlara göğsünü siper ederek son uykuya yatan ve özgür bir sabaha uyanmamızı sağlayan ölümsüz ÖMER HALİSDEMİR’e, FETHİ SEKİN’e vereceğim oyumu...
Ben oyumu, çalınmış geçmişimi geri alabileceğimi gösteren, geleceğimizi kaptırmamayı vaad edenlere vereceğim,
Ben oyumu çocuklarımın geleceğine vereceğim......
Alıntı..
Ergün küçüktopçu
3 notes · View notes