Tâceddin es-Sübkî (ö. 771/1370)
"Ey doğru yolu arayan kişi! Geçmiş âlimlere karşı edep yolunu tutman ve açık bir delil olmadığı sürece onların birbirleri hakkındaki eleştirilerini görmemen gerekir.
Eğer gücün yetiyorsa [bunları] tevil et ve [onlara karşı] hüsnü zanda bulun. Bu da olmuyorsa aralarında gerçekleşen meseleleri görmezden gel! Zira sen bunun için yaratılmadın. O hâlde seni ilgilendiren şeyle uğraş ve seni ilgilendirmeyen şeyleri de terk et!"
Leknevî, er-Ref' ve't-tekmîl, 425
Güzel olacak. Toparlanacağız. Olumsuz şeyler olmayacak. Allah'ın takdirinde varsa da bizi sarsmaması için dua edeceğiz. Allah'a hüsnü zan besleyeceğiz. Rızkımız azsa artacak, daha gelmesine çok varsa yaklaştırılacak. Beklediğimiz gelene kadar kendimizi harcamayalım yeter.
Dostluk hassasiyet ister, sabır ister, güven ve özveri ister.
Dostluğun temeli güvendir.
Güven ekseninde şekillenir dostluk.
Her dost güvenilir ama her güven telkin eden insan dost değildir.
Bu Dünyada dostluk ve sadakat kisvesine bürünmüş nice düşmanlar var.
Dost, eylem ve söylemleriyle her zaman ve zeminde güvenen ve güven verendir.
Bir kabukta iki badem gibidir dostlar.
Dostlukta güven esas, şüphe istisnadır. Şüphenin esas, güvenin istisna olduğu dostluk bir kelebeğin ömrü kadar süremez, mumdan kayıklarla alev denizini geçmeye benzeyen şüphe esaslı dostluk, nihayetinde hakikat menziline varmadan erir ve biter.
her şeyi lâtif görmekte fayda var. her şeye muhammedî bir gözle bakacaksın. “ben ne küfrü teftişe memurum, ne hayrı tespite memurum” diyerek herkese karşı hüsnü zan üzere olmak gerek. ne mâlum beş dakika sonra tüm kötü huylarından kurtulmayacağı?
“Her şeyi lâtif görmekte fayda var. Her şeye Muhammedî bir gözle bakacaksın. “Ben ne küfrü teftişe memurum, ne hayrı tespite memurum” diyerek herkese karşı hüsnü zan üzere olmak gerek. Ne mâlum beş dakika sonra tüm kötü huylarından kurtulmayacağı...”
hayatı güzelleştirmek bizim elimizde bence. hüsnü zan ederek, olanda bir hayır vardır diyerek, herşeye şükür gözüyle bakarak Allaha tevekkül etmek lazım. aslında nasıl düşünürsen öyle yaşarsın. İslam herşeyi güzelleştiriyor, Allahı tanımak her derde deva...
Biraz içimi dökeceğim. Aslında gerçekten iç dünyamda çok karmaşık bir süreçten geçiyorum. Eminim herkes gibi. Çünkü burası dünya ve imtihan olacağız bir şeylerle. Öncelikle insanız. Ve hata yapacağız. Bazen yolumuzu kaybedeceğiz. Kendimizden uzağa düşeceğiz. Bazı şeyleri anlamlandırmaya çalışırken yorulup tükeneceğiz. Şeytan dilimizi duaya sevk ettirmemek için elinden geleni yapacak. Bu süreçlerde yanınızda Allah için sevdiğiniz, size Allahı unuttuğunuzda yardım eden dostlarınızın olması o kadar önemli ki. Evet ben biliyorum Allah çok merhametli ama bazen hatırıma getiremiyorum. O küçük dünyamda boğulup, o dertten hiç çıkamayacağımı zannediyorum. O durumlarda Allah merhametli kardeşim, bu da geçecek diyen bir dost en büyük zenginliğimiz. Bugün bir telefon konuşmamda çok sevdiğim bir ablam dedi ki Özlem ben seni şu an nasıl dinliyorum, seni seviyorum iyi olmanı istiyorum bu duyguyu kalbimize koyan Allah, bizi yaratan seni benden az mı düşünüyor. Şüphesiz ki O bizim menfaatimizi bizden daha fazla düşünüyor. Bütün karamsar bulutlar çekti gitti o zaman. Allaha hüsnü zan beslemeliyiz.Allahın bize yazdığından başkası bize isabet etmez. Her şeyin anahtarı Onun yanında her şeyin dizgini Onun elinde. Öyleyse bir şey olmadığında üzülmek yerine demeyeceğim üzülebiliriz biz insanız ama bu üzüntü ile ömrümüzü heba edip, başka hiçbir iyi şeyi göremeyecek hale gelmek yanlış olur. Aksine bir şey olmuyorsa, Allah benim için daha güzelini ayarlıyor. O benim üzülmemi istemiyor.Bu hadiseden bir şey öğrenmemi istiyor. Rabbim çok merhametli, kuluna kaldıramayacağı yükü yüklemez. Unutmayalım biz sadece anı görüyoruz. O şeyin iç yüzünden habersisiz. Resmin bütününü Allah görüyor. O halde kendimizi hırpalamamızın alemi yok. Nereden biliyorsun ki nimet zannettiğin belki nikmettir.
Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.” (Bakara Suresi, 216)
O halde Allaha hüsnü zan besleyelim hep beraber. Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler diyelim ne dersiniz dostlar ♡
Hasan-ı Basri şöyle derdi: “Bir takım kimseleri bağışlanma temennileri eğlendirip oyalamış, sonunda bu dünyadan tevbe etmeden gitmişlerdir. Onlar: ‘Çünkü biz Rabbimize hüsnü zan besliyoruz’ derlerdi. Yalan söylüyorlar; zanları iyi olsaydı amelleri de iyi olurdu.”
Buraya girme sebeplerimden biri de yazılarınızı, paylaştıklarınızı okumak.. İyi geliyor okuduğum kitapların verdiği o dingin hazzı veriyor. Başka bambaşka birinin hayatına dair kesitlere şahit olmak yorum yapmadan bir kalıba sokmadan sadece okumak. Buna çok ihtiyacımız var. Çünkü öyle bir döngüdeyiz ki yazılan hitap etsede, sevmediğimiz kişiden geliyor ise bal olsa zehir niyetine okuyoruz. Burası bana nasıl kullanıyorsam öyle hitap etti. Niyette bu şekilde devreye girdi zaten. Sormak değilde teşekkür etmek adına yazdım bu boşluğa, emeğinize sağlık. Sadece siz değil, yayınladığınız da herkes görsün istedim. Güzelliğe ihtiyacımız var. Yoksa dünya karanlığını koruyor. Kaleminize, düşüncenize sağlık. Sevgiler, selamlar 🌼
e ben çok duygulandım ama 🥺
kalbime hafif bir çarpıntı peydah olmuştu şimdi ritmi iyice değişti 🌸 Allah razı olsun, hüsnü zan dolu bir yorum. ben çok teşekkür ediyorum, güzel baktığınız, güzel gördüğünüz, güzel yorumladığınız için.
seviyorum burayı, üç beş sene önce yazdıklarımı okuduğumdaki hissi yine seneler sonra aynı hoşlukla okumak iyi geliyor. birilerine de olumlu gelmesi iyi hissettirdi, olumsuz yorumların bir hayli fazla olduğu anonim kutusunda sizin bu cümleleriniz çiçek açtı.
Otur şöyle nefes al dinlen Ve anlat ne var ne yok halin nasıl Eğer dersen "vaktim yok dilim yorgun Çamaşır dağ gibi Bulaşık bir ziyafet sonrası kadar çok Ve çocuklar Aç uykulu ve huysuz" O vakit koştur didin işin bitince otur Sonra anlat halin nice keyfin nasıl Ey Berat hanım dersen ki "Bu ne zalim adam Halimi bilmez halden anlamaz Küçük bir şeyi mesele yapar" -Ne büyük yalan- Doğrusu var hakkın N'etsem n'apsam Kollarını bilezik Boynunu kordon Ayağını hal hal donatsam Yine hakkın kalır Bizi hoş görünüz Sabırlı olunuz Çocukları dövmeyiniz Zinhar beddua etmeyiniz Sui zan değil hüsnü zan ediniz Ve acaba ikaz ettik hata mı ettik a.c.Zarifoğlu
"Bizim silahımız hüsnü zan, doğruluk ve iyi haldir. Tabanca ve tüfek laubali ve düşüncesizler içindir. İşte bu yüzden bir gün gelip bize şiddete meylettiniz; insanları öldürdünüz diyemeyeceksiniz! "Bizler öldürenler değil; hayat kurtaranlarız!..."