Genç Sevgilim Götten Manyak Zevk Alıyordu! (Mert 41 Y., Zonguldak)
Merhaba 31'ciler, ben Mert. 41 yaşındayım. Zonguldak'ta yaşıyorum. Anlatacağım hikaye bundan 4 sene önce Ekim ayında başladı. Yaşadığım ilçe 25 bin nüfuslu küçük bir sehir. Ben muhasebecilik yapıyorum. Çevremde sevilen sayılan gözde bir bekardım o zamanlar. Kızlarla ufak ama ciddi olmayan birkaç maceram olmuştu. Ta ki 23 yaşındaki Merve'yle tanışana dek. Merve tam bir esmer bomba. Minyon tipli 1.55 boyunda, 49 kiloda tam bir afet. Düz uzun simsiyah saçları beline kadar gelir. Dolgun dudaklar, harika bir yüz, ince bel, dolgun kalça ve biçimli bacaklar.
Merve'yle tanıştığımda doktor yanında sekreter olarak çalışıyordu. Zamanla yakınlaştık ve sevgili olduk. Çok sexy bir kızdı. Her bulduğumuz yerde otelde, büromda, arabada sevişiyorduk. Bakire olduğu için oral ve anal seksten başka şansımız yoktu. Ama bana o kadar güzel oral seks yapıyordu ki, bakire olduğuna inanamıyordum. Sikimi yalayışı, ağzına boşaldığımda hiç iğrenmemesi çok tecrübeli olduğunu düşündürücüydü, ama açıkcası bu beni çıldırtıyordu. Sevişirken ona çok nazik davranıyordum, kıyamıyordum. Ama kendisi, "Götten istiyorum!" diyerek ilk adımı atmıştı.
Ben onu götünden sikerken, Merve o kadar manyak zevk alıyordu ki, onu götünden sikilmeye kimin alıştırdığını merak ediyordum. Sorduğumda, "Soru sorma, devam et!" demişti. 23 yaşında bir kızın bu kadar tecrübeli olması kafamı karıştırıyordu, ama itiraf da etmiyordu. Daha öpüşürken ıslanıyordu ve amı vıcık vıcık oluyordu.
Onu o kadar çok kıskanıyordum ki, bu kıskançlık bana farklı zevkler hayal ettiriyordu. Merve'nin başka erkekler tarafından öpüldüğünü, okşandığını, götünden sikildiğini, ağzına fışkırtıldığını düşündükçe çıldırıyordum. Ama bu kıskançlık aynı zamanda bana kahredici bir zevk veriyordu. Tıpkı bir pørnø yıldızı gibi sevişiyordu. Bir erkek veya erkekler Merve'ye o kadar çok şey öğretmişlerdi ki, o da başka erkeklerden öğrendiklerini benim üzerimde uyguluyordu.
Onu tatmin edemediğimde kızıyor, "Böyle olmuyor, biz en iyisi ayrılalım!" diyerek yetersizliğimi yüzüme vuruyordu. Hayal gücümün çalışması artık beni bile korkutuyordu. Başka erkeklerle konuşurken gülümsemesi bile kıskançlık duygularımı kabartıyordu. Ama gurur yapıp kıskandığımı belli etmiyordum.
Bir gece Bara gittik. Kalabalık bir gruptuk ve gruptaki kızlardan birinin doğumgünüydü. O gün tartışmıştık ve bana soğuk davranıyordu. Kısa eteği ve uzun çizmeleriyle her zamanki gibi tam bir afetti. Arkadaşlarıyla gözümün önünde eğlendi, kıvırta kıvırta oynadı dans etti. Ben sadece izledim. Tabi Barda bulunan bütün erkekler de gözleriyle yiyip bitirdiler Merve'yi. O kadar kıskandım ki, kalbim gümbür gümbür atıyordu. O gece alkol aldı ve ben onu arabanın içinde tenha bir yol kenarında götünden siktim.
Alkol aldığında o kadar kolay havaya giriyordu ki, anında sekse hazır hale geliyodu. Bu beni korkutuyordu. Çünkü bir keresinde bir itirafta bulunmuştu. Daha sevgili bile değilken sadece arkadaşken, Amasra'ya balık yemeğe gitmiştik. Orda iki bira içmişti. Sevgili olduktan sonra, "Eğer o akşam Amasra'dan dönerken bana dokunsaydın sana karşılık verirdim!" diye itiraf etmişti. Alkolün kendi üzerindeki bu azdırıcı ve yoldan çıkarıcı etkisini çok iyi bilmesine rağmen ısrarla içmek ve kendini kaybetmek istiyordu. Benim yanımdayken sorun yoktu, istediği kadar içebilirdi, ama ya benim olmadığım ortamlarda içerse? Bu düşünce beni çıldırma noktasına getiriyordu.
Bir ara, ilaç mümessili olacağım diye tutturdu. Aslında beni çıldırtmak için yaptığını biliyordum. Başarıyordu da. Kıskançlık içimi kavurduğunda dışa vuramıyordum, susuyordum, ama donup kalıyordum, yine de kızdığımı anlıyor, bundan müthiş bir zevk alıyor, bana yüklenmekten zevk alıyordu. İlaç mümessili olmak konusundaki ısrarlarına dayanamadım ve kabul ettim. Yüzüme en çıldırtıcı ve çapkın gülümsemesiyle bakıp, "Ama sürekli seyahat halinde olacağım, otellerde kalacağım, toplantılardan sonra akşam yemekleri oluyor, alkol almak zorunda kalacağım, bunları kabullenebilecek misin?" diye sordu. Tam can evindem vurmuştu.
İlişkimiz 8 aydır sürüyordu. Merve'nin belirsiz ve beni kıskançlık krizlerine sokan davranışları yüzünden kavgalı, ayrılmalı-barışmalı, fırtınalı bir ilişki olmuştu. Ama ikimiz de birbirimizden ayrı yapamıyorduk.
Ben tam bir tutkuyla resmen hipnotize olmuştum. Seviyordum ve aşkından ölüyordum, gözüm hiçbir şeyi görmüyordu. Olumsuzlukları, tereddütlerimi, herşeyi kenara atıp Merve'ye evlenme teklif ettim. Beni reddetti. Bir süre sonra teklifimi tekrar ettim, korktuğunu, yaşadığımız şehirde mutlu olamayacağımızı, büyük şehire taşınırsak kabul edebileceğini söyledi. Ama işim nedeniyle benim gitmem mümkün değildi.
İlişkimizin ciddiye binmesiyle, özellikle evlilik teklifinden sonra Merve'de bir değişiklik oldu. Bana, "Bir kız sarhoşken ilişkiye girse bekaretini kaybettiğini anlayabilir mi?" gibi saçma şeyler sormaya başladı. Eski erkek arkadaşıyla alkollüyken seviştiklerini, hiçbir şey hatırlamadığını, erkek arkadaşına sorduğunda bekaretine zarar vermediğini, sadece anal yaptıklarını anlattığından bahsetti.
Anladığım şuydu, Merve aslında bakire değildi ve bana bunu baştan söyleyemediği için sarhoşken sevişme hikayesi uyduruyordu. Ona, bekaretin benim için önemi olmadığını, bakire olsun olmasın onu sevdiğimi, evlenmek istediğimi söylememe rağmen, hikayesinde ısrar etti. Şüphelendim ve bilgisayarının ayarlarını değiştirip Chat sohbetlerini gizli dosyaya kaydedecek şekilde ayarladım. Birkaç gün sonra herşeyi öğrendim. Üniversitedeki eski erkek arkadaşıyla ortak arkadaşları olan bir başka erkekle sohbetini okudum. Başka bir erkeğe en gizli sırrını o kadar rahat itiraf ediyordu ki. Eski erkek arkadaşıyla sevişirken bekaretini kazayla nasıl kaybettiğini, sonra da olan oldu diye erkek arkadaşının evine taşınmasını, aylarca karı-koca gibi aynı evde birlikte nasıl yaşadıklarını yazmıştı...
Satırları okurken donup kaldığımı, bir süre nefes alamadığımı, müthiş bir acı çektiğimi hatırlıyorum. Ama aynı zamanda sikimin kazık gibi sertleştigini, kıskançlık ve zevk karışımının uyuşturucu gibi içimi yaktığını hatırlıyorum. Dayanamayıp sikimi çıkardım ve 31 çekmeye başladım. Merve'nin, benim biricik sevgilimin, o harika kızın bekaretini kaybederken attığı çığlıkları, başka bir erkeğin altında sikilirken aldığı zevki, ağzını dolduran başka bir yarrağı nasıl boşalttığını hayal ederek masturbasyon yaptım. Boşalmam yarım saat sürdü.
Yüzüne vurmadım, kendiliğinden itiraf etmesini bekledim. Bakireliğin benim için önemi olmadığını her fırsatta söyledim. Ama bunları yaşadığını itiraf edemedi, bana güvenemedi.
Birkaç gün sonra Chat kayıtlarında, İstanbul'da yaşayan bir kız arkadaşıyla yaptığı sohbeti okudum. Kız arkadaşı, Merve'ye, yanında çalıştığı doktoru soruyordu! Meğerse Merve'nin, yanında çalıştığı doktorla ilişkisi varmış, ve ben bunu yine Chat kayıtlarından öğreniyordum. Kararımı verdim, Merve'den ayrılacaktım. Onu unutabileceğime kendimi ikna etmek için Ereğli'ye gittim. Orada bir çiftle buluştum. Kocasıyla birlikte kadını siktik. Müthiş seks dolu bir maceraydı. Kendimce Merve'nin bana söylediği yalanların intikamını almıştım.
Ayrılma kararını söylediğimde elindeki tek silahı yani seksi kullanmaya kalktı. Bana müthiş bir oral seks yaptı, "Tamam evlenelim, kabul ediyorum!" dedi. Ama ben, "Artık çok geç!" dedim. Yine de bildiklerimi yüzüne vurmadım. Merve halen, beni çok oyaladığı için ve evlilik teklifini reddettiğim için ayrıldığımı zannediyor.
Şimdi başka birisiyle evliyim. Ama evliliğim çatırdıyor. Çünkü karım çok düzgün ve ahlaklı bir kadın. Ben böyle kadınlarla yapamayacağımı öğrendim. Bana Merve gibi seksi seven ve yaramaz kadınlar lazım. Karımdan boşanacağım ve Merve'yi bulup, dizlerimin üzerine çöküp benimle evlenmesi için yalvaracağım. Beni kıskançlıktan delirtmesi için tüm hayatımı ayaklarının altına sermeye hazırım.
[Mert]
125 notes
·
View notes
Penthouse at Regency Towers - 1985
Regency Towers, 3111 Bel Air Dr. at Las Vegas Country Club, was the first residential high-rise in Las Vegas. The 28-story, 226-unit condominium was built by Chanin Development, aka Wonder World Inc, and completed in '73. Sales were slow and the developer defaulted on the property. Paradise Development (Irwin Molasky & Herb Tobman) bought all remaining units in '76.
Irwin Molasky (one of the original buyers), Moe Dalitz, and Homer Rissman (architect of Regency Towers and several strip hotels) were residents.
These photos are of Penthouse 28G, scanned from an issue of Designer's West Magazine by Evan Collins, CARI stream. Credits listed are: Interior Design by Lilyan Parker Interiors; Architectural renovation by Marnell-Carreo; Photos David Glomb.
116 notes
·
View notes
hi im katie jay isa(bel) :-)
white + jewish + t4t transfem + 18 + she/her
currently into : wrestling, jrwi, star trek, d20, kollok, torchwood, pacrim, occasionally iasip, mythic quest, the flash and sonic. i saw the tv glow fanatic
og transfem sparrow oak-garcia truther, jay ferin understander, hollyleaf & clover field apologist, tgirl harry kim enthusiast, toshjack girl, joyce kelly ceo
wrestling sideblog @maxbuck
haties inc member and @muttmoxley's silly girlfriend 🪲❤️
dm for commission info!!
previously known as; jayferins → transfemsparrow → pariskim
181 notes
·
View notes
Biz ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim.
Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda.
Ateşin yanında barut,
barutun yanında ateş olasın diye!
Rakı sofralarında söylenip,
acı tütün çiğnercesine sevdik
Anlayamadılar…!
Nazım Hikmet RAN
49 notes
·
View notes
CRITIC’S PICK
Review: ‘Merrily We Roll Along,’ Finally Found in the Dark - Jesse Green
Jonathan Groff, supported by Daniel Radcliffe and Lindsay Mendez, is thrillingly fierce in the first convincing revival of the cult flop Sondheim musical.
Jonathan Groff’s central performance in “Merrily We Roll Along” at the Hudson Theater is “unmissable” and helping to give “the show the hard shell it lacked,” our critic writes. Credit...Sara Krulwich/The New York Times
[Excerpts]
But with the opening of its first Broadway revival, after 42 years in the wilderness and the death of Sondheim in 2021, “Merrily” is no longer lost. Maria Friedman’s unsparing direction and a thrillingly fierce central performance by Jonathan Groff have given the show the hard shell it lacked. Now heartbreaking in the poignant sense only, “Merrily” has been found in the dark.
The contrast between the pleasures that music can provide and the damage obvious in Frank’s demeanor immediately frames what follows as a solo psychodrama. Yes, Charley Kringas, who writes the words, and their friend Mary Flynn, a novelist turned theater critic, are there throughout, trying to encourage his better angels and corral his worse ones. But despite high-wattage, laser-focused performances by Daniel Radcliffe and Lindsay Mendez, they have no effect on him; they are clearly Frank’s pawns, willing or otherwise.
How he destroys Mary, and nearly Charley as well, not without their assistance, is revealed as the musical’s formerly absent spine. In the first scene, a 1976 party for “Darkness Before Dawn,” a hack hit movie Frank has produced now that he no longer writes music, Mary is dispatched with barely a blink, or drunkenly dispatches herself.
In the next scene, as Charley enumerates Frank’s misplaced priorities in a 1973 television interview — Radcliff handles the song “Franklin Shepard, Inc.” superbly — Groff’s coldblooded rage is terrifying. Collateral damage along the way includes Frank’s first wife, Beth (Katie Rose Clarke); his second, Gussie (Krystal Joy Brown); his probable third, Meg (Talia Simone Robinson); his producer, Joe (Reg Rogers); and even his adorable young son. Who but a monster would betray such a punim?
“Merrily” is thus no longer, as it seemed in 1981, the story of the gradual, almost inevitable dimming of youth’s sweet illusions but rather the story of their falsity in the first place. Frank is only devoted to Mary and Charley when he doesn’t have access to anyone more useful. To think he turned into that monster is a mistake: He always was one, as Sondheim clearly understood. “That’s what everyone does,” Mary sings once the three-way friendship has collapsed. “Blames the way it is/on the way it was/On the way it never ever was.”
If in seeking to sweeten the main story it still leans too heavily on thin satire for laughs — morning news shows, Hollywood sycophancy — the trajectories for the secondary characters, especially Beth and Gussie, who are now more than cannon fodder, at last make some sense.
In this production, though, it wouldn’t matter much if they didn’t. Radcliffe’s wit and modesty, combined with Mendez’s zing and luster, provide perfect settings for what is now (as it has never been previously) the inarguably central performance. Groff, always a compelling actor, here steps up to an unmissable one. With his immense charisma turned in on itself, he seems to sweat emotion: ambition, disappointment and, most frighteningly, a terrible frozen disgust.
I don’t know whether that’s what Furth intended, but Sondheim is brutally clear about the insidiousness of great talent. In Frank, it eats everything it can find, eventually including itself. “Who says ‘Lonely at the top’?” he sings amid the end-stage cynicism of his loveless Bel Air party. “I say, ‘Let it never stop.’”
What a strange and daring thing for the great and greatly missed Sondheim to dramatize, and for Friedman to forefront. I’d call it heartbreaking if the result weren’t finally such a palpable hit.
19 notes
·
View notes