Tumgik
#kaçış planı
yalnzardc · 25 days
Text
Tumblr media
Afet farkındalık eğitimi
Deprem
Deprem öncesi :
Afet çantası hazırlamak ;
Evdeki lişi sayısına göre hazırlanıyor, ilk yardım çantası, pilli radyo, maske, düdük, termal battaniye, sabun, defter kalem, çöp torbası, pil, ilaçlarınız, özel ihtiyaçlarınız, temiz su, peksimet gibi gıdalar, mevsime göre baddaniye kışlık yada yazlık kıyafetler Dış kapının çok yakınına asmamız gerekiyor.
Tehlike avı ;
Bulunduğumuz alanı tarayıp tehditleri tesbit etmemiz laızm. Depremlerdeki ölümlerin çoğu insan kaynaklı hatalar sonucu oluyor. Büyük vitriner, ağır tablolar kitaplıklar vs. Bize risk olacak şeyleri sabitliyeceğiz.
Yatağın yanında sürekli terlik bulunduracağız.
Mutfak dolaplarını kapaklarını kilitlenebilir yapabilirsiniz. Üst raflara ağır şeyleri yada porselenleri koymayacağız.
Kaçış planı ;
Girdiğiniz alanda kaç tane çıkış olduğuna bakmak gerekiyor ve kaçış yapacağımız yönü öncesinde hazır tutmamız gerekiyor, kaçacağımız rotada bizi engelleyecek şeyleri kaldıracağız. Ütü masaları genelde kapı arkasında durur oysa depremde o düşüp kapıyı kilitleyecektir.
Kaçış yolunuzun açık olduğundan hep emin olun, panik olmadan sakince o rotadan çıkın.
Deprem sonrası toplanma alanı belirlemek ;
E devletlen baktığınızda her yerim toplanma noktası farklıdır bunu öğrenin. Ve evdeki herkse öğretin.
Şehir dışı kişisi ;
Şehir içi hatlar çöksede şehir dışı hatalar çökmeye biliyor, bunun için bir şehir dışı kişisi belirleyip onun numarasını herkesin ezberlemesi gerekiyor, biri kurtulduğu vakit o kişiye mesaj atacak ben kurtuldum şuradayım o kişi de diğerleri ile arasında iletişimi sağlamış olacak.
Deprem anı ;
Önceden bir çök kapan tutun yeri belirleyeceğiz. Yaşam üçgeninde kalan kişilerin hayatta kalma olasılığı daha yüksek
Bir dizimiz yerde bir dizimiz ayak yerde olacak şekilde çöküyoruz (böylece sarsıntı biter bitmez kalkıp çıkabilelim) elimizi başımız üzerinden omur iliğimiz üzerine koyup öne doğru kapamıyoruz ve daha önceden belirlediğimiz dikey sağlam bir cisme tutunuyoruz.
Bekleyip deprem bitince deprem çantasını alıp kaçış yolundan çıkıcaz. Vakit varsa gaz ve elektriği kapatacağız.
Deprem sonrası ;
Dışarıya çıkınca yıkılma tehlikesi olan şeylerin büyük binaların yanında durmamamız gerekiyor.
Arama kurtarma ekiplerine yardımcı olmak lazım.
Sel
Sel suları çok şiddetli akar ve içinde kesici şeyler dahil herşeyi barındırabilir o yüzden bir karış bile olsa sel suyuna girmemek laızm.
Ayak bileğinizi geçecek bir su sizi sürükleyebilir, diz kapağınıza gelen bir su bir arabayı sürükleye bilir.
Yangın
Yanıcı madde ateş ve oksijen bu üçünden biri bir arada olmazsa yangın olmaz, yangın anında bu üçünden hangisi uzaklaştırabiliyorsak onu uzaklaştırız.
Mutfakta alev alanı yağa kesinlikle su dökülmemli
7 notes · View notes
photographss-world · 2 years
Text
Tumblr media
İnanılmaz bir kaçış planı yapıyorum şimdi her gece. Her gece biraz daha derin bir tünel kazıyorum kendi içime...
Murathan Mungan...
318 notes · View notes
gezginkral · 2 years
Text
İnsan yoruldukça bir kaçış planı bile olmuyor içinde bulunduğu durumdan,ama biliyor ki bir şekilde ne kadar yorgun olursa olsun ayağa kalkıp oradan kaçması gerektiğini…Bu hemen olmuyor ve bunun olması öyle kolay değil,hele ki ayağa kalkmak için ufacık bir dermanı bulunan bir insan için…Hayat her insan için aynı eşitlikte değil maalesef…
5 notes · View notes
Text
Alice?
14.05.2024 01.49 İçimde anlamsız bir huzursuzluk var.
15.05.2024 04.36
Alice bu gece ilk kez sesimi duymadan uyudu. İçimde anlamsız şüphelerin olduğu dönemde böyle bir şey yapması şüphelerimi çığ etkisine döndürecek. Umarım 6. hislerim yanılıyordur. Şimdilik böyle bir yazı kalsın, umarım bir gün bunu ona atmam gerekmez. Alice bir gün bana bir silah doğrultsa içimde en ufak bir korku olmazdı. Arkamda birinin olduğunu düşünürdüm. Ona düşündüğünden daha fazla değer veriyorum.
16.05.2024 03.04
Alice perşembe gününe kadar benden ayrılacak tam bir hafta var. Beni sevdiğini ve bir takım iltifat kelimelerini söylerken çok isteksiz. Göğüs kafesimde manasız bir sıkışma var. Umarım kafamda kurmaktan başka bir şey yapmıyorumdur.
İlişkinin ilk dönemlerinde yazdığım bir yazı vardı telefonumun arka planı yaptığım. Her hikayenin bir sonu vardır Alice! Onu ise şimdi yazıyor olmak üzücü. Epeyde erken. Bana bir keresinde "beni tanımlar mısın demişti?". Normalde böyle bir soru ile karşılaştığımda karşımda kimin olduğunu umursamadan küfür ederdim. Bilirsiniz insanlar bencildir. Konu kendileri olduğunda dört kulakla sizi dinlerler ve hep konu kendileri olsun isterler. Bu keyifi onlara vermekten pek haz almam. Alice böyle bir soru sorduğunda onu geçiştirdim ve o gece sadece bu soruyu düşündüm. Günışığı yavaştan odaya girdiğinde Alice'i yorumladım odamda ki her nesne dinledi. Canlı olsalardı eminim aşık olurlardı. Alice kimdi? Şimdi ise vakti geldi. Öncelikle elbette Alice'i tanıtmak lazım. Kızıl karışık ve kabarık saçlar bu saçlar Alice'in zihnihi yansıtıyor yahut Alice her seferinde karışık durmaması için elinden geleni yapardı. Alice düşüncelerini ve hissettiklerini dışa yansıtmaktan keyif almazdı ve bunu çok iyi başarıyordu. Onu hep kıskandım. Çünkü onun aksine ben saçları dağınık göz altları mor ve nefret dolu bir çift gözdüm. Olmak istediğim kişi hep Alice olmuştur. Bunuda burada itiraf etmiş oldum. Ona baktığımda neler hissetiğini rahatlıkla görebiliyor ve her seferinde içimde bazı şeyler kıpırdıyordu. Duygularını dolu dolu yaşıyor ve benimde bazı tozlu duygularımı ortaya çıkarıyordu. Kısacası bana fazlasıyla iyi gelirdi. Alice uyuduğunda onu göğsüme çekip kulaklığımı takar sabaha kadar şarkı dinleyip saçlarıyla oynardım(Mehmet Güreli - Kimse bilmez). Fazla itiraf dolu bir yazı oluyor her neyse. Sabaha doğru uyur uyandığımda ise Alice'ten fazlasıyla azar yerdim. Çapaklı gözlerimle ona bakıp efsunkâr dudaklarının hareketlenmesi izlerdim. Alice makyaj yaptığında onu dikkatlice izlerdim her bir zerresini kapattığında benim gözümde bazı duyguları da örtülüyordu. Güçlü bir zihin kırılgan bir kalp. Bir sorunun cevabı daha ortaya çıkmış oldu, evet zihnine aşık oldum fakat Alice ile birlikte duygularla düşünmeyi ve akılla hissetmeyide öğrendim. Ard arda yakılan iki sigaradan sonra hikayeyi yazmaya devam edebilirim. Sigara demişken Alice'in sigara içişi hep ilgimi çekmiştir. Sigarayı ciğerlerine çekmekten ziyade zihnine çekiyor ve bazı cevapsız sorulardan kaçardı. Kaçmak pek onluk değildir çünkü Alice'in %90'ı hırs. Fakat bazı dünyevi dertleri ne hırs çözebildi ne de bilim. Her neyse Alice'i size tanıtmaya devam edebilirim. Simetrik bir yüz, çekik ve kenevir rengi gözler. Evet bu gözlerin üzerinde durmazsam kendime haksızlık ederim. Gördüğü her şeyle dalga geçebilen bir çift göz. Çok ilgi çekici olmalı? Bu süreçte o gözlerden kaçan hiçbir şey görmedim. O gözler bana döndüğünde suç işlemiş gibi bir şüphe basardı içimi. Anlamsız bir ürperti… Kulaklarına büyük denildiğinde bu gözler size döner ince kızıl kaşlar havaya kalar ve vücudunuz yavaştan adrenalin üretmeye başlar o an hayatta kalmak için bir kaçış noktası bulmanız gerekir. Bu konuda pek zorluk çekmedim çünkü üstünü örtebileceğim bir sürü şeye sahip. Kulaklarını 8-9 kere görmüşümdür en çokta onları severdim. Kahkaha attım. Her konuda az çok bilgisi olan ve bilgisi olmayan bir konuda susabilen bir Alice. Susmak konuşmaktan daha büyük bir erdemliktir. Alice susup beni küçük çocuk gibi dinlerdi. Sadece dinler arada bir solgun mor dudaklarıma bakar ve dinlerdi. Hayatta en son isteyeceğim şey onu kırmak oldu. Melankolik biri olarak bu ilişkide onuda kendime benzeteceğim diye çok korktum. Tek korktuğum şey bu oldu. Artık belleğimin bütün sokaklarında yağmur yağıyor Alice. Kendime olan sinirimden gözlerimin dolduğu kısımdayız. Sence hikayenin sonu bu muydu Alice? Sence bu hikayenin bir devamı yazılacak mı?
Binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa. Seviyorum seni Alice.
1 note · View note
ceffelkalem · 8 days
Text
Tımarhaneden kaçış planı yapıyoruz sürekli.
0 notes
kalbimden-kalemime · 24 days
Text
"Muntazam Çizgi" Hiç Olmadı Mı Yoksa Bozuldu Mu
Duygu Terim'in kaleme aldığı, "Aslında Her Şey Yolunda" kitabından "Muntazam Çizgi" hikayesini okurken yazmak istediklerimi yazacağım.
"Muntazam Çizgi" de evlendikten iki yıl sonra, bebeğini doğmadan kaybettikten dört ay sonra tek başına, dört günlük bir kaçış planıyla, kocasından her şeyden uzaklaşan yemek masasında papatya çayı içemeyerek atlatamayacağını düşündüğü şeylerden kaçan ve içindeki çocuk sevgisiyle etrafta oynayan küçük bir çocuğu izlerken kocasından uzak bir otelde yabancı bir adamla ve onun oğluyla baş başa kalan Aslı'nın hikayesi.
"Bavulunun taşlara takılmasına aldırmadan yürüdü. Haftanın son iki gününde izin almış, dört günlük bir kaçış planı yapmıştı. Mutluydu. Olmalıydı. İçindeki boşluğu doldurmalı, kendisini tamir edip öyle dönmeliydi. Uçağa bindiğinden beri kendisine hatırlatıyor. Bunun için yüzlerce kilometre geldi. İşten biraz erken çıkıp eve kocasından önce gitse, cam demlikte demlediği papatya çayını uzun yemek masasında tek başına içse acısını hafifletmeye yetmez miydi? Yetmezdi." (s.22)
Odasının balkonuna çıkıyor, düşünmemeye çalıştığı düşünceleriyle baş başa kalıyor.
"Balkona çıktı. İki sandalyeyle küçük bir masa var. Oturup ayaklarını balkon korkuluğuna dayadı. Yazlıkların arasından görünen denizi izledi bir süre. Gözlerini kapadı, uzaktaki denizin kokusunu hissedip gücünü yeniden toplamaya çalıştı. (...) Aklına gelen düşünceleri kovalayamadı." (s.24)
Yazmadığım kısımları hastaneyle ilgili hatırladıkları. Sonra kahvaltı etmek için bahçeye çıkıyor.
"Duvara dayalı iki kişilik masalardan birine oturdu. Ayak bileklerinde biten beyaz keten elbisesinin en üstteki düğmesini açtı. Geniş kumaşı bacaklarının arasına alıp bacak bacak üstüne attı. Ameliyat yerinin ince sızısını hissetti." (s.24)
"Bembeyaz masa örtüleri, kahvaltılıklar, kızarmış hamurun huzurlu sıcak kokusu. Üstünde reçellerin olduğu masa örtüsü kirlenmiş, biraz çilek biraz da incir reçeli." (s.25)
O sırada babasıyla kahvaltı yapan küçük bir oğlan çocuğunu seyretmeye başlıyor. Sonra keyfi yok tekrar odasına çıkıyor.
"Son zamanlarda pek iştahı yok, birkaç lokma atıştırıp odasına çıktı. Bavulunu yine açmadı. Deniz çantasından çıkardığı mayosunu giydi. İçine kitabını ve oda anahtarını koyduğu havlusu kolunun altında odadan çıktı. Acele etmeden, yol tarifi almadan yürüdü." (s.25)
Çakıllı yollardan geçerek sahile ulaşıyor. Kumda havlusuna uzanıp, okumak için aldığı kitabı çıkarıyor.
"Aylardır okumadığı kitabı eline aldı. Ayraç olarak kullandığı soluk renkli ultrason çıktısını kitabın rastgele bir sayfasına koydu. Gözlerini satırlar arasında kaydırdı, okuyamadı. 'Burnu anneye benziyor galiba,' demişti doktor gülümseyerek. Kemerli burnundan aldığı yarım nefes ciğerlerine dolamadı, ..." (s.26)
"Çocuklarını kaybettikten sonra iyice uzaklaştılar birbirlerinden. İkisinin de, beni anlamıyorsun, dediği konuşmalar bile yapılmıyordu. Aslı'da sevdiklerini kaybetmiş insanların hâlâ yaşadıkları için duydukları utanç duygusu, toprağa çekilme ağrısı, kocasında yas sürecinin ne zaman biteceğine dair sabırsızlık. İçinden bir parçayı mezara koymuş gibi değildi, bütün varlığını kaybetmişti." (s.26)
Yine aynı baba ve oğulu seyrettikten sonra odasına dönüyor.
"Aslı denize girmeden aynı yolu yürüyerek otele döndü. Suyu izlemeyi yüzmeye tercih ederdi. İçinde hep bir tedirginlik olduğundan belki, ya ayağımın değmediği yere sürüklenirsem." (s.27)
Uyku saati.
"Akşam yemeğine çok vardı. Kırış kırış olmuş keten elbisesini çıkardı, sandalyenin üstüne attı. Sabun kokulu yorganı burnuna kadar çekti, aylardır unuttuğu uykudaki huzur vücudunu sardı. Şehirde, kocasının yanında bıraktıklarını sabun kokusu alıp götürmüştü sanki." (s.27)
Uyandığında telefonu çalıyor.
"O sırada telefonu titriyordu. Yüzünü buruşturarak baktı. Eşim yazıyor, başında ve sonunda birer kalp. (...) Telefonundaki kırmızı simgeyi yukarı kaydırdı." (s.28)
Tek başına akşam yemeği yemek için bahçeye çıkıyor. Izgara balığın yanındaki patates kızartmalarını sürekli denk geldiği küçük çocukla paylaşıyor.
"Çocuk Aslı'ya bugün havuzda neler yaptığını, yarın neler yapacağını anlattı. Elinden tutup onu böcekleri gördüğü yere götürdü. Adamla Aslı arasındaki yabancılığın gerilimi çocuğun varlığıyla buharlaştı." (s.29)
Öylece zaman geçiyor.
"Garsonun yanlarına gelmesiyle fark ettiler, masalar boşalmış, bahçede yalnız onlar var. (...) Babası çocuğun sağa sola saçılmış oyuncaklarını toplarken Aslı ayağa kalktı, bacakları titriyor, ağzı kupkuru. Cesareti şaraptan, ortadaki dört kişilik masayı işaret etti. 'Çaylarımızı şu masada içelim mi? Sanırım buraya sığamayacağız." (s.30)
Hikayeyi bitirdiğimde benim de bacaklarım titredi,içim huzursuz oldu,evli bir yabancıyla aynı masada olmanın huzursuzluğu,sonra sorguladım Aslı neden tek başına yaptı bunları. Kocası nasıl bir yabancı oldu da ya da o yaşadıkları yüzünden yabancılaştı da uyuyamadığı uykuları ondan uzakta uyuyabildi. Balkonda iki sandalye vardı, kahvaltı masasında da öyle ama o tek başına oturdu. Hikayeye ismini veren "muntazam çizgi" yani ütü yaparken çizgiye dikkat etmesi, yani öyle bir muntazam çizgi ya yoktu ya da çizgi bozuldu ya da sonuçta hikayenin öncesini, sonrasını bilmediğimize göre o her şeyin muntazam olması, o özen, o hizmetçiye evriliş kayıplara ve uzaklaşmaya sebep oldu. Ben sadece düşündüklerimi yazıyorum öyledir demiyorum. Allah şaşırtmasın derim hep, yani yanlışlıkla boşluğa ya da zor zamana denk gelip bir de üstüne toplum manipüle edip bir hatayla evlenme korkusu olan biri olarak gayet huzursuz eden bir hikaye okudum. Çünkü çocukluğumdan beri önce işim, kendi hayatım olması gerekiyor diyorum. Gelinlikleri sevmiyorum, hayran hayran bakmıyorum. Özenmiyorum. Birkaç çocukluk fotoğrafı var akraba düğünlerinde beyaz elbise gibi gelinlik gibi giydirmişler onlara bile bakasım gelmiyor, biraz daha yaşım büyüyünce renkli elbiseler giymişim zaten,yani zaten o yaşta çocuk o kıyafeti, balerin bilemedin prenses kıyafeti gibi algılamıştır. Sürdüren ya da yapabilen insanlara da saygı duyuyorum, güçlü görüyorum. Kendime yakıştıramadığımdan düşüncelerimi yazıyorum, yaşayan yapabilen insanları küçümsediğimden değil. Aile olabilmek neden küçümsensin çok saygı duyuyorum. Hikayede olduğu gibi de olabiliyor adı evlenme oluyor aile olamıyorsun, kendi başına tatile gidip, kocasının telefonunu açmayıp evden uzaklaşmak istemek nasıl bir yalnızlıktır diye düşündüm ya da hikayede adı geçmiyor ama sen'i kimse nasıl bir sensizliktir. Düşündüm de gideceği yerleri de kimseye sormadan, tarif almadan gidiyordu, uzun süre her şeyi tek başına yapmışlık,sürekli kendi başının çaresine bakmışlık,anlatmaya çalışmaktan çoktan vazgeçmişlik hissettiğim bir hikaye. İnsanın kocası yabancıların en yakını olduğunda ondan uzakta yabancı bir masada yabancılarla bir süreliğine yakın oluş benim içimi çok yordu. Yabancılaşma. Uzaklaşma. Huzursuzluk. Yas sürecinden belki de ama beraber toparlanmak yerine ayrı ayrı dağılmak denilir mi bilmiyorum. Çünkü kocasının ne durumda olduğuna dair çok bir şey yazılmamış. İlk öyküdeki Onur gibi aldatıyor mu yoksa "Karşı Kaldırımdakiler"in Altan'ı gibi çabalıyor mu hiç anlaşılmıyor açıkçası. Yoksa iki karakteri birden yaşayan bir adam mı var. Önümde kitap yazıyı yazarken televizyonda Bodrum Masalı 32. bölüm tekrarı dönüyor. Hani şu dediğim; uyutan masallar yerine uyandıran hikayeler meselesine çok güzel manzara oluyor. Gayet toz pembe bir evlilik teklifi sahnesi varken önümdeki kitaptan yazdığım incelemede, evliliğin içindeki yabancılaşma, uzaklaşma, kayıp sonrası toprağa çekilme isteği var. Tamam okuduğum da gerçeklik payı olmayabilir yazı, kurgu sonuçta ama hayatın acımasız yanlarını esirgemeyen,saklamayan bir yazı. Uyuşturulmak, manipüle edilmek yerine belki de uyandırılmaya, acıtılmaya ihtiyacımız var. Korkmaya,dikkat etmeye ihtiyacımız var. Aslı akıllı kız teklifi kabul etmiyor, yüzüğü parmağına değil kolyesine takıyor. Söyledikleri de çok güzel. Kendisine teklif edilme sebebinin bir kızın yakınlaşmasının özrü olmasını istemiyor yüzüğe baktığında bunu hatırlamak istemiyor ve bana güzel bir sebep ver o zaman takarım diyor da ben de yazıyı yazarken şey diyorum e böyle güzeldi nasıl böyle oldu nasıl parmağına taktın olmamış bu hikaye ama sen tam zamanında yetiştin aynı anda yazarak her şey aydınlandı. En önemlisi şuydu kaybetmekten korktuğun için diyor hatta ben de bir tane ekleyeyim kendi ihtiyaçların,isteklerin ve kolaycılığın,kullanma arzun için buna gerek yok, ben hep senin yanında olacağım korkma diyor ya da diyorum. E baksana evlenmişler tatile giderken bile yanında değil demek ki yanında olmak için evlenip bir kutunun içine iki kişi hapsolmak gerekmiyor sadece kalp meselesi. Onun da yetip yetmeyeceği değişirse saygı duyarım.
0 notes
bergenthequeen-blog · 3 months
Text
ya1
Gizli Şaheser Operasyonu: Yaşlı kadın karakter, kendisini sanat dünyasına sokmak için müzeye gizlice sanat eseri yerleştirir. Ancak planı beklenmedik şekilde ters gider ve karakter, müzede komik ve çılgın bir kaos yaşar.
Yaşlı Kızlar Gecesi: Karakter, arkadaşlarıyla birlikte gece kulübüne gider ve gece boyunca gençleri kıskandıracak hareketler yapar. Dans pistinde sergilediği çılgın danslar ve gençlere olan yaklaşımı herkesi güldürür.
Komşu Kaosu: Karakter, komşusunun evinde yaşanan bir partiye sızar ve beklenmedik şekilde partiyi baştan sona alt üst eder. Evin içinde yaptığı komik ve tuhaf hareketlerle hem komşularını hem de seyirciyi eğlendirir.
Sokak Sanatçısı Macerası: Karakter, bir gün sokak sanatçısı olarak kendini kanıtlamaya karar verir. Ancak sanat eserlerini oluştururken yaptığı komik hatalar ve yaşadığı absürt maceralar, hem kendisi için hem de izleyiciler için eğlenceli bir deneyim sunar.
Evcil Hayvan Komedis: Karakter, bir evcil hayvan barınağında gönüllü olarak çalışır ve bu süreçte karşılaştığı komik ve sevimli hayvanlarla yaşadığı maceraları konu alır. Hem hayvanların tuhaf davranışları hem de karakterin onlarla olan etkileşimleri seyirciyi güldürür.
Süpermarket Serüveni: Karakter, süpermarkette alışveriş yaparken karşılaştığı komik ve tuhaf durumlarla dolu bir maceraya atılır. Etraftaki diğer müşterilere ve çalışanlara karşı gösterdiği abartılı ve eğlenceli davranışlarıyla herkesi etkiler.
Gizli Dedektiflik Görevi: Karakter, bir dedektiflik görevini üstlenir ancak görevin ciddiyetiyle başa çıkamaz ve işleri eğlenceli bir hale getirir. Klasik dedektiflik yöntemlerini kullanırken yaşadığı komik hatalar ve absürt durumlar senaryoya mizah katar.
Yaşlı Kaçaklar Takımı: Karakter, yaşlı arkadaşlarıyla birlikte kaçak bir maceraya atılır. Beklenmedik şekilde kaçış planı başarılı olur ve yaşlı kaçaklar takımı, hem kendileri hem de izleyiciler için komik ve heyecan verici bir macera yaşar.
0 notes
sinemahanedani1 · 4 months
Text
Sinema Hanedani'nin çeşitli film önerileri, seyircilere benzersiz deneyimler sunar. Moduna Göre Film Önerisi aracılığıyla, herkesin zevkine uygun bir seçenek bulması kolaylaşır. Sinema Hanedani, film tutkunları için bir hazinedir. Film seçiminde doğru yolu bulmak, zaman alabilir ama keyifli bir serüven sunar. Sinema Hanedani'nin sunduğu öneriler, her ruh haline hitap eder. Örneğin, romantik bir akşam için "Aşkın Gücü" gibi kalbinizi ısıtacak bir film seçebilirsiniz. Ya da macera arayanlar için "Kaçış Planı" gibi heyecan dolu bir seçenek tercih edebilirsiniz.
0 notes
cointahmin · 4 months
Text
Coinbase CEO’su Brian Armstrong, yatırımcılara yaptığı birinci çeyrek yarar konuşmasında, Coinbase’in operasyonlarını ABD dışına taşıma planı olmadığını söyledi. Armstrong 5 Mayıs’ta yaptığı konuşmada, ABD’deki düzenleyici belirisizliğe karşın firmanın uzun vadede ABD pazarına yüzde 100 bağlı olduğuna dair teminat verdi. CEO, konuşmasının devamında: “Açık konuşayım, ABD’ye yüzde 100 bağlıyız. Bu şirketi ABD’de kurdum zira burada hukukun üstünlüğünün hakim olduğunu gördüm. Bu sahiden çok kıymetli ve ABD’nin bu işi hakikat yapacağına dair nitekim iyimserim” sözlerini kullandı. Armstrong Düzenleyici Netlik Konusunda UmutluBrian Armstrong, kongrenin yakında kripto firmalarının uyması gereken net bir kurallar dizisi yayınlayacağına inanıyor. Fakat Armstrong’un yorumları büsbütün optimist değil. CEO, Menkul Değerler Borsası Komisyonu’nun öngörülemeyen yaptırım aksiyonlarından tasa duyduğunu belirtti. Armstrong konuşmasının devamında: “Komisyonla süregelen temaslarımıza karşın, Coinbase ile ilgili spesifik tasalarının ne olduğu konusunda istediğimiz kadar net değiller ve bu yüzden çok fazla spekülasyon yapmaktan kaçınmak zorundayım. Karşılaşabileceğimiz rastgele bir potansiyel SEC davasının vakit çizelgesini kestirim etmek bilhassa zor” sözlerini kullandı. Coinbase’in 2 Mayıs’ta Coinbase International Exchange’i (CIE) faaliyete geçirmesiyle birlikte, birçok uzman platformun ABD’den bir kaçış yolu aradığını düşünmeye başladı. Borsa Singapur, Hong Kong, El Salvador, Filipinler, Tayland ve CIE’nin şu anda lisanslı olduğu Bermuda dahil olmak üzere dünya çapında 30 farklı ülkede müşterilere hizmet sunuyor. Avrupa Birliği’nin Kripto Varlıkları Piyasaları (MiCA) mevzuatı hakkında konuşan Armstrong, AB’nin düzenleyici ilerleme açısından önde olduğunu söyledi. Armstrong: “MiCA isimli kapsamlı kripto mevzuatını kabul ettiler ve tüm bölge için tek bir net kural kitabı oluşturdular. Bu hayli güçlü bir adım” diyerek kelamlarına devam etti. İngiltere ve Washington’a yaptığı seyahattan yeni döndüğünü söyleyen Armstrong, her iki bölgede de stablecoin’ler ve piyasa yapısı üzere mevzular üzerinde çalışan yasa tasarıları olduğunu belirtti. 
0 notes
sinyallervesistemler · 5 months
Note
Nasıl eve kaçış planı
finaller bitecek işte notlarım açıklanacak devre kuramı hariç diğer derslerin hepsinden gecmissem bütleri beklemeye gerek yok babayı arayıp bilet aldiricam sonra da köyüme donucem bence mükemmel bir plan değişiklik iyidir
0 notes
akilfikirgezegeni · 6 months
Text
"Alışmak ölmekten beter geliyor. Alışmak bir yara bağrımda kanıyor. Sen yoksun kollarım boşluğu sarıyor. Alıştım bir tanem alıştım sana... "
"Alışkanlık" en basit tabirle, bir şeye olan tutkunun iki uç noktası olan ve verdiği acıdan veya hazdan tam tersi kuvvetini unutmak suretiyle ondan kaçmak için benliğin bile isteye uyuşturulma işidir. Misal; ızdırabın en had safhada yaşandığı elim olaylar sonucu unutmak istediğiniz anılarınız var ve bu eza hali size haddinden fazla yükler yüklemeye uğraşıyor. Sizi müşkül duruma sokan ve bir an önce unutulması gereken bu durumdan kurtulmak için en kolay kaçış şekli olan içki içmek suretiyle işleri çözmeye çalışıyorsunuz diyelim. Yani eskilerin deyişiyle "derdi kederi alkolde boğmak", istiyosunuz. 🤷‍♂️ Fakat sizi boğan bu sıkıntı öyle bir iki kadeh parlatarak çıkacak gibi de değil olsun. İlk kaçış anı muhtemelen sizi rahatlatacak, bir sonraki kaçış planı için ise hazırlık yapmanızı sağlayacaktır. Lâkin burada bilinmesi gereken asıl konu sizin ne yaşadığınız ve neyi unutmak için o içki masasına oturduğunuz değildir. Bilakis alkol sizi yeterince teskin edebilme gücünden ötürü ilk sırayı alarak mevcut kederi dağıtmış gibi gözükür. Yani bir nevi sahte ve görünmez perde misâli belli vakitler oyalanacak bir kamuflaj örtüsü... Bu örtü o kadar ince ve hassastır ki, siz farkına bile varmadan etrafınızı sarıverir. Bir üç beş on, derken birde bakmışsınız derdinize derman olması için yandaş seçtiğiniz o şey sizi ele geçirmiş ve çoktan alışkanlığınız olmuştur bile... Artık elinizde elemi hazza dönüştürecek sihirli bir iksiriniz vardır ve onu bırakmak eskisinden daha güç bir mesele haline gelecektir. Gelin bu örneği tam tersine çevirelim. Diyelim hayatınızda sizi mutluluktan uçuran harika gelişmeler var. Canım bu saadeti bir iki kadehle kutlamadıktan sonra ne kıymeti var ki?, diyerek yine aynı kadehi elinize aldığınız vakit bu kez de sözde kendinize ödül olarak verdiğiniz alkol miktarı artarak yerini başka bir alışkanlığa bırakabilir. Gelelim başta söylediğim önermeye; demek ki, insanın şu hayatta kaçınmak için çabaladığı iki duygu olan "Acı ve Haz" aynı zamanda onun aliskanliklarının da kaynağı gibi gözükmekte... Üstelik bu alışkanlığı yaratmak için birinin ötekini yok etmesi gerekmekte. Verdiğim alkol alışkanlığı örneğini pek çok alışkanlık davranışı için düşünmek mümkün. Madde kullanımı olarak alkolden daha fazla yıkım yaratan bir sürü keyif verici madde olduğu aşikar. Hem mutluluğu katlamak hemde üzüntüden kaçmak için kullanılan bu maddelerin hepsi kullanım şeklinden ziyade miktarının artması sonucu alışkanlık yaparak insanın vazgeçilmesi noktasına gelir. Hülasa, derdini unutmak içinde neşeni artırmak içinde kullanılan bu maddeler maalesef sizi altın ortada tutmak için tasarlanan şeyler değildir. Bilakis ortası yoktur! İşte tehlikenin başladığı yerde tam olarak burasıdır. Yani alışkanlığın başladığı yer. Buradan sonrası ne acı ne de hazzın artık eskisi gibi yaşanamayacağı çorak ve verimsiz bir çöl arazisi anlamına gelir. Biz insanlar her ne kadar rasyonel bir aklın varlığına inansak ta, daha çok duygularımızın bizi yönlendirmesi sonucu edindiğimiz alışkanlıklarımızla yaşar ve yolumuzu bu alışkanlıklar üzerinden devam ettiririz. Bildiğimiz şekliyle hayat, bize daha katlanabilir geldiği içindir belki de bu durum ya da bilinmezden aşırı korktuğumuz için böyle bir yola basvururuz. Sebep ne olursa olsun alışkın olunan şeyi sürdürmek isteriz. Üstelik zararını bildiğimiz halde hemde... Şimdi şöyle bir düşünün! Hayatınızda sizi mutlu ettiğini veya size normalden daha fazla acı çektirdiğini düşündüğünüz kaç alışkanlığınız var? Ve bu acıdan kaçmak için farklı kaç alışkanlık edindiniz? Ya da normal ve sade mutluluklarınız için kaç tane şaşaalı sahte birer cennet yaratmak adına hangi alışkanlığı "Yahu bu olmadan yapamıyorum. İyi ki zamanında böyle bir şeye alışmışım"dediğiniz garip tutkularınız var?
Aslına bakarsanız gerçek mutluluk, içsel huzuru bulduğumuz anda başlar. O, sahte cennetlerde değil, basit ve doğal anlarda aranmalıdır. Unutulmamalıdır ki, sahte mutluluklarla dolu bir dünya olsa olsa geçici bir gölgeden ibarettir o kadar...
Sağlıcakla kalın/ içaforiz
0 notes
ultra-bahtsz-bedevi · 11 months
Text
Bir kaçış planı yap
Kendine bir kapı bul
1 note · View note
onlyalperend · 1 year
Video
youtube
Akgün'ün Kaçış Planı Ayağına Geldi | Son Yaz
0 notes
lfmcn · 2 years
Text
En İyi Hapishane Filmleri
Tumblr media
Konusu nedeniyle geneli hapishanede geçen filmleri sevenler için hazırladığımız en iyi hapishane filmleri listemizden izlemediğiniz film varsa mutlaka izleyin.
1) Yeşil Yol (The Green Mile)
Bir hapishane görevlisi Paul Edgecomb, mahkumların son yolculuklarında görevlidir. Bir gün John Coffey isimli siyahi ve cüssesi büyük bir adam, 2 küçük kızı öldürmek suçundan idama mahkum edilir. Peki mahkum gerçekten suçlu mudur? Paul ve John’un arkadaşlığı ve John’un idamına kadar bir süreci izlediğimiz bu filmde, yürekler dayanmaz. Bir çok ödüle layık görülen Yeşil yol, en iyi hapishane filmlerinde listemizde tabi ki yer alıyor. https://www.youtube.com/watch?v=hfa5F-kRTq4
2) Geçmişin Gölgesinde (American History X)
Derek, babası siyahiler tarafından öldürülünce kendi öfkesini dizginleyemeyerek nefret dolu bir insana dönüşür. Bu nefreti hayatına başkalarına da saldıracak kadar yön verir. Bir gün iki siyahiyi öldürerek bir katil olur ve hapishaneye yollanır. Gönderildiği hapishanede yaptığı şeyleri ve nefretini düşünmek için çok zamanı olacaktır. https://www.youtube.com/watch?v=XfQYHqsiN5g Mutlaka izlemeniz gereken korku filmleri görmek için hemen tıkla!
3) Brubaker
Henry Brubaker, Wakefield hapishanesine atanan bir hapishane müdürüdür. Cezaevinin durumunu koşullarını öğrenmek amacıyla hapishaneye mahkum olarak gizli bir kılıkla girer. Hapishanedeki koşullarının ne kadar zor olduğunu ne kadar zor olduğunu öğrenmesi çok uzun sürmeyecektir. Suistimaller ve haksızlıklar arasında doğru bildiğini yapmak düşündüğü kadar kolay değildir.
4) Kaçış Planı (Escape Plan)
Dünyanın en iyi güvenlik uzmanlarından biri olan Ray Breslin, kendisinin inşa ettiği hapishaneye suçlu olarak girer. Böylece hapishanenin güvenliğini test edip, kendi  hapishanesinden kaçmayı başarabilecek mi görebilecektir. Hapishanenin tanınmış mahkumlarından olan ve sadece daha iyi hapishane şartları isteyen Emil ile arkadaşlık kuran Ray’ın planı çok daha farklıdır. İzlemedim Derseniz Üzüleceğiniz En iyi Bruce Willis Filmleri listemizi gördünüz mü?
5) Kaçış Planı 2: Hades (Escape Plan 2: Hades)
Önceki filminde dünyanın en güveli hapishanesinden kaçmayı başaran Ray, en güvendiği adamlarından birisi olan Shu Ren’in Hades olarak bilinen bilgisayarlı tekno-terör savaş-labirentinde kaybolması ile yine kolları sıvar. Dünyanın en iyi güvenlik uzmanının artık yeni bir hedefi vardır: arkadaşını kurtarmak! Aksiyonun bitmediği bu filme, en iyi hapishane filmlerinden biri diyebiliriz.
6) Deney (The Experiment) 
Almanca adıyla Das Experiment, bizim ülkemizde Deney adıyla vizyona giren 2001 yapımı filmde, belirli bir miktar para verilerek 20 kişilik ekip oluşturulmuştur. Grupta 8 kişi gardiyan 12 kişi mahkum olarak deneye tabi tutulurlar. Amaç mahkum ve gardiyanların psikolojik durumlarını test etmektir ancak deney gittikçe daha ciddi bir hal almaya başlayacak ve kontrolden çıkacaktır. 
7) Hücre 211 (Cell 211)
Gardiyan olmak üzere olan Juan, işe erken geldiği bir gün bir talihsizlik yaşar ve tavandan başına bir parça düşer. Gardiyan arkadaşları da onu 211 numaralı hücreye götürürler.Ancak Juan baygın bir şekilde yatarken hapishanede ayaklanma çıkar ve Juan’ın artık mahkumların arasından canlı çıkabilmek için mahkum rolünü oynaması gerekecektir.
8) Suç Çıkmazı (Felon)
Ailesi ile mutlu ve huzurlu bir hayat süren Wade Porter’un evine hırsız girer. Ailesini korumak amacıyla hırsızları öldüren Wade artık bir katildir ve 3 yıl süreyle yüksek düzey güvenlikli hapishaneye mahkum edilir. Hapishane koşullarını ne derece kötü, yaşanmaz düzeyde olduğunu ortaya koyan film, mahkum-gardiyan ilişkilerini de gözler önüne seren bir başyapıt.
9) Son Kale (The Last Castle)
Savaş taktikleri konusunda bilgili general Irwin, bir komple sonucu hapishaneye atılır. Atıldığı hapishanenin müdürü Albay Winter ise mahkumları dize getirmek için elinden geldiğince baskı kurmaya çalışan birisidir. Irwin savaşta öğrendiği taktikleri kullanarak mahkumları koordine edip, Albay Winter’ı görevinden uzaklaştırmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır.
10) Zindan Adası (Shutter Island) 
Başarılı yönetmen Martin Scorsese’in yönettiği Zindan Adası filminde, Massachussets sahili açıklarındaki bir adada, suç işlemiş akıl hastaları tedavi edilmektedir. Bu yarı hapishane yarı hastane olan binada bir katilin esrarengiz şekilde kayboluşunu soruşturmakla görevlendirilen Teddy ve Chuck’ı bir çok garip olay bekliyordur. Muhakkak izlemeniz gereken hapishane filmlerinden biri, izlemeden geçmeyin. Read the full article
0 notes
bergenthequeen-blog · 3 months
Text
co3
Dinî Kurallarla Dolu Kaçış Macerası: Ana karakter, dini bir topluluğun sıkı kurallarıyla başa çıkmak zorunda kalırken, absürt ve komik kaçış deneyimleri yaşar. Örneğin, kendi cenaze törenini düzenlemeye çalışırken ortaya çıkan komik durumlar veya kırsal bir kilisede yaşanan tuhaf olaylar senaryoya mizah ve gerilim katabilir.
Kurgusal Şehirdeki Karanlık Cinayetler: Ana karakter, bir kurgusal şehirde yaşanan beklenmedik cinayetlerin içine çekilir ve bu cinayetleri çözmeye çalışırken absürt ve komik engellerle karşılaşır. Örneğin, bir cinayetin ardında gizemli bir kilise tarikatının olduğunun ortaya çıkması veya şehirdeki tuhaf karakterlerin cinayet soruşturmasını karmaşıklaştırması gibi olaylar senaryoya gerilim ve mizah katar.
Cinayet Planı Girişimleri: Ana karakter, karanlık bir planı hayata geçirmeye çalışırken, beklenmedik ve komik engellerle karşılaşır. Örneğin, bir cinayet planı yaparken tuhaf ve komik hatalar yapması veya başka birinin cinayetini engellemeye çalışırken kendini korkunç bir durumun içinde bulması gibi olaylar senaryoya derinlik ve mizah getirebilir.
Kara Mizahla Dolu Aile İçi Çatışmalar: Ana karakter, ailesiyle yaşadığı karanlık ve komik çatışmaların içine çekilir. Örneğin, aile üyeleri arasındaki absürt rekabetlerin kavgaya dönüşmesi veya ailenin karanlık sırlarının açığa çıkmasıyla yaşanan komik durumlar senaryoya mizah ve gerilim katar.
Komik Kaza Sonrası Kurtuluş Çabaları: Ana karakter, bir kaza sonrası hayatta kalmak için mücadele ederken, absürt ve komik engellerle karşılaşır. Örneğin, bir araba kazasından kurtulduktan sonra ormanda kaybolması veya bir uçak kazasından sağ kurtulduktan sonra hayatta kalma mücadelesi vermesi gibi olaylar senaryoya gerilim ve mizah getirebilir.
0 notes
gazetebankacom · 2 years
Text
Tumblr media
Terra kurucusunun kaçış planı suya düştü! Bitcoin fonlarını aktarmaya çalışan Kwon’a kötü sürpriz! http://dlvr.it/SZ4ftx
0 notes