You did not have to search far for me, for I have been with you since the beginning. Look for my soul inside of yours.
A Rumi inspired piece I wrote back in 2017 when I was known as Honour Speaks on Instagram (I have since left Instagram several years ago.) I was heavily influenced by sufi style back then. Giving this piece new life. Dedicating it to a dear friend of mine.
Akşam dokuzda uyudum ve bu saatte kalktım. Uyusam uyurum ama sonra geç kalkmaktan çok korkuyorum çünkü doktor randevum var. Hayatımda ilk kez psikiyatra gidicem ve diycem ki UYKU DÜZENİMİ HALLEDEMİYORUM! Gün içinde çoğunlukla enerjimin olmadığını, birazcık bişi yapıp yığıldığımı söyliycem ama kan falan almasını istiyorum, umarım benim lafıma göre dan diye bi ilaç bişi vermez hemen. Psikolojimi etkileyecek ya da bağımlısı olmam gerekecek bişi kullanmaktan da baya korkuyorum. Muhtemelen pek çok şeyi daha söylemek isteyip söyleyemiycem ya da bilmiyorum nasıl oluyor işler pek fikrim yok. Biraz heyecanlıyım, umarım ii gelir bi şekilde. İnsanın tek başına araştırarak ve davranışlarını değiştirmeye çalışarak çözemeyeceği ya da çözmekte çok zorlandığı şeyler olduğunu kabul ediyorum, çevremiz de bize destek olmak konusunda hiç elverişli değilse, hele de tam tersine sırtımızdaki yükün en büyüğü onlarsa kaçınılmaz oluyor galiba psikiyatr/psikolog. Hiç tanımadığımız birine "ehe benim sorunlarım var ya" diye gidip bi şeyler anlatmak fikri hala çko tuhaf geliyor, halbuki sene olmuş 2024 aş biraz kardeşim
Sinirlenince dualar makbuldür diye bir şey duymuştum beynime kan sıçradığı an isteklerimi aklıma getirmeye çalışıyorum. Kişisel gelişim, yoga işine bak kardeşim
2-3 haftadır aksatmadan cilt bakımı yapıyorum, cilt bakımı dediğim de 2 serum, nemlendirici sürmek. Ama insan buna bile üşenir mi üşeniyor, rutin oluşturup uyduğunda alışkanlık haline getiriliyor işte. Totalde 5 dk bile sürmeyen bu şeye nasıl üşendiğim konusu hiç konumuz değil. Buna bir de 2 gündür kuru fırçalama ekledim, sonumuz hayrola. Geçen gün ağabeyim insanı, at kılı fırçasını görünce bu ne, at mısın kardeşim sen niye kendini fırçalıyorsun ki diyor. İnanılmaz haklı ahahsh tabii işin geyiği bir yana işte kan dolaşımı bilmemnesi ıvır zıvır, bir de böyle şeyler yaptıkça sanki insanın kendiyle uğraşası geliyor, bundan bi keyif almaya başlıyorsun, enteresan
Duygularımı aldılar Tanrım, Fatihalar can verdiler kalbimde. Duygunun şuur altı kazasında çarpan bir kalbim olduğunu unuttuğumu da unuttum.
Şimdi, herkes herkesiyle mutlu olsun. Ötelenen her aşk, şeylere karışan hiçbir şey artık. Ağlamak, ezberimin mürekkebinin bittiği yerde kan akıtan bir solungaç. Hayvanların parodilerinden şikayet eden bir aşkın, insana rast gelmediğinin kabul ovasında çiçek topluyorum garip ben…
Daha da bu kadar büyük sevmem. Başkasına umut falları açıp beni ağlatan günah Tanrısı gözlerimin önünde can verdi aşkta.
Sevmeyi toplayan çocukluğum, çiçeklere gün yüzlü mısralar dizdi. Şikayet, namüsait bir telaşta…
Daha da büyük sevemem. Kıyamet, gökyüzünün yeryüzüne rastlamak gerçeği ve ben kalbimi bir savaşta kaybettim. Gazi mutluluğumun onu ziyaret ettiği gecelerde, o adam hep o kadını sevdi.
Bu aşk da bitti. Gecenin hecesi, tesettürlü bir kadın artık. Allah bütün sevabını kabul etsin bu ayrılığın.
Sevdi, herkes herkesi Tengrim. Saati yelkovan ile akrep öldürdü, durdu bence zaman aşksızlıkta. Rahmeti bol ümitler, berduş yalnızlıkta şimdi.
Daha da büyük sevemez be kardeşim, bu kalp. Küçüldü, minyatür kaldı hep bu kof sevdalara. Tengrim, sanma ki Tengrimsin bundan gayri. Sen hâlâ Tanrımsın. Kalemimin ucu bucağı koparken gecenin namusuna, beni sen yarattın o zalim imkansızlıklara.
Bir daha doğalım, en doğasında olsun doğalından. Ölüme fokurdayan nefretler, bizi yiyip bitiren zamanın olsun.
Daha da sevmez bu kalp, Tengrim. Acabası köpük dolan kötüler, umudumu biber gazına boğdu. Öksürmeden nefes alamam aşka ben…
Çatkapı misafir geldi ben reglim diye cinnet geçirirken kardeşim ya ben de iyi başlangıç yaptığım satranç maçından çıkmak zorunda kaldım herkesin kendine göre derdi var gibi bir yorum yaptı... Beynime kan sıçradı o an ve öfkemi nasıl açıklasam bilemeyip öyle ağzım açık kaldım bir anlığına...
Birazdan bileklerimi ve bacaklarım kesicem önüme gelen ilk kişi sendin ve sana yazmak istedim ve senin asla umrunda olmayacak o yüzden görüşürüz galiba kan kaybından ölmeden önce konuştuğum son kişi olacaksın ve bu da senin umrunda olmayacak senden tek istediğim bu mesajı paylaşman.Birşeyler söylemek istiyorum hiç kimseye güvenmeyin ailenize bile ve evet akran zorbalığı yüzünden intihar ediyorum.Şu an evde kimse yok 7 8 saate eve birileri gelecek ve kan kokusu genizini yakacak ve ben ölmüş olacağım
Görüşmek üzere.Gerçi o imkansız
Bunu ne zaman sordun bilmiyorumm ama öyle şeylere gerek yok kardeşim benim hayat herşeye rağmen yaşamaya değer
merhaba efe, sana bu yazıyı ankaradaki sikik yurt odamdan yazıyorum. evet, kazandım. seni çok özledim. bir yılı doldurduk tam bugün. düşünüyorum, sindiriyorum ama aklım almıyor efe. nasıl ölürsün ki sen. daha dün gibi her şey. şarkı söyleyecektim senle özlene daha. biliyor musun biraz kırıyorum kabuğumu. insanlara söylüyorum şarkı azar azar. ne düşündüklerini bilmiyorum ama. sen severdin. şebnem söylmeyi hala götüm yemiyor (: senden sonra iki defa içtim sadece sanırım çilekli link. boğazım düğümleniyor. seni çok özledim. benden önce bu dünyadan kurtulacağını hiç düşünmemiştim. biliyor musun, attack on titan mangası da geldi türkiyeye. final de verdiler. sen zaten biliyordun ama. mangayla aynıydı final. üzülme o yüzden kaçırmadın bir şey. teoman da kalktı çakalla düet yaptı. görmediğin iyi oldu hem. içime dikenler batıyor gibi martım. ellerim titriyor sürekli. hastaneden çıkamaz oldum. babamla kavga ediyoruz. saçımı maviye boyadım. kazıdım. burnumu deldirdim. terk edildim. terk ettim. her martı görüşümde seni hatırlardım. ankaraya geldiğimden beri kargalarda arıyorum seni. kan bağım olmadan kardeşim olan iki kişi. bir de kargalar. bazen senin hatıranı anmak için soğuk kahve ve kruvasan yiyorum. yürüyorum ankarada sonra. teomanı ve fatmayı dinliyorum yürürken de. seni çok özledim efe. neden gittin? değdi mi bari? mutlu musun olduğun yerde? seni hiç unutmayacağım. her şey için teşekkür ederim küçük martım. ışıklar içinde uyu, olur mu?
Bugün mahallede yaşadığım bir olayı anlatacağım. Bizim mahalle de oturan kadının oğluyla kardeşim kavga etmiş (kardeşime de ilk teması kendi oğlu kurup, küfür etmiş.) ve kadın gelip kardeşime 2 defa azarlayıp "senin bacaklarını kırarım, burdan geçmiceksin" diyerek çocuğu ağlatmış..(
Ben gidip yine alttan alıp " ne oldu abla" diyerek sordum ve "benim muhatabım sen değilsin, annen gelsin" diyerek başından savmaya çalıştı. Benimle muhatap olmayıp, el kadar çocuğu neden tehdit ediyorsun? Daha sonra "sen kimin bacağını kırıyorsun?"diyerek sordum, "kimsin sen" diye. Bana dediği şu; "benim oğluma böyle yaparsa kırarım" Bu kavganın içinde bana " seni öldürürüm, seni parçalarım, seni gebertirim" diye bir çok cümle sıraladı..
Kaçıncı yüz yılda yaşıyoruz anlamıyorum? 10 yaşındaki bir çocuğu "seni öldürürüm, senin ayaklarını kırarım" demek ne demek? Sen kimsin?. Neymiş sinir hastasıymış, kan çıkarmış.. hastalığın varsa gidersin tedavinin olursun, alırsın ilacını da oturursun yerine.
Bunun üstüne bir de bana terbiyesiz diyor.. terbiyeyi senden mi öğreneceğim ben? Hadsiz pislik..
Televizyona çıkan insanları kınıyorlar, hikayelerine atıyorlar aynı şeyleri gelip kendileri yapıyorlar. Kurduğu cümleler bir insanı öldürmeye teşebbüs edebilecek bir insanın cümleleri, bir vahşetin, bir katilin..
Ama hakkından iyi gelip, güzelce haddini bildirdim. Aynı şey kardeşim değil başka birinin başına gelseydi, yine aynı şekilde savunurum. Sen 9 ay taşıdın da bizim annelerimiz taşımadı mı?
Gelip güzelce kavga etmeyin siz arkadaşsınız diye uyarsa eyvallah, gelip annemle, babamla konuşsa da eyvallah ama sen çocukla münakaşaya girip onu tehdit edemezsin.! Arkadaşları içinde onu rezil, rencide edemezsin! O çocuk bu anı ömrü boyunca unutamayacak ve hep insanlara yan gözle bakacak. Senin psikolojin iyi değil diye insanların psikolojisiyle de oynamayazsın!