Tumgik
#kelimeler kifayetsiz kalıyor
geceninkaranligi-2 · 6 months
Text
Tumblr media
1K notes · View notes
yazarinsesi · 3 months
Text
ORHAN VELİ- ANLATAMIYORUM
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum
Şair "Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda" dizesinde; acı çeksem size acımı ağlayarak anlatsam beni anlar mısınız, haykırışlarımı duyar mısınız? demek istiyor. Benim yazımla beni okurken dokunabilir misiniz gözyaşlarıma, benim aşkımı hissedebilir misiniz? demek istiyor. En sevdiğim yer;
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu, Bu derde düşmeden önce...
"AŞK" öyle bir duygudur ki... Birisini sevince, "AŞIK" olunca bütün şarkılar onun için çalmaya başlar. Bütün şiirleri ona adarsın mesela. Bütün güzel sözler, mısralar, kelimeler onu ifade eder. Her şey onun için olur bir anda... Belki yanlıştır ama dünyanın merkezine koyarsın onu. Her şeyi ona adarsın. Duyduğun, gördüğün her şey onu ifade ettirir sana. Şair diyor ki şarkılar, kelimeler bana bu kadar anlamlı gelmezdi "Bu derde düşmeden önce." Bu dert ne peki? Bu dert "AŞK" ,"AŞK DUYGUSU" bu derde düşmeden önce yani aşık olmadan önce şarkılar, kelimeler bana bu kadar anlamlı gelmezdi demek istiyor. "Bir yer var biliyorum" diyor şair. Belki de o yer şair için o kadının yanı. Ona içinden geldiği gibi her şeyi söylemek istiyor, onu duyuyor. Ama şair "AŞK" duygusu içinde öyle bir karamsarlık yaşıyor ki anlatamıyor. Anlatamıyor onu ne kadar sevdiğini, gösteremiyor. Belki korkuyor, belki çekiniyor, belki biliyor ki başkası var... Aşkını içine gömmüş bir şekilde ölmeyi bekliyor belki. Anlatamaması çok acı, bu kadar derin yazılar yazan şairin korktuğunu veya çekindiğini düşünmüyorum. Bence başka birisi vardı... O yüzden aşkını kalbine gömmüş, yıllar önce. Bize de bu şiiri okuyup, yorumlayıp onunla birlikte acı çekmek kalıyor.
7 notes · View notes
Text
elini tutarsam başka bir hikayenin canını acıtacağımdan korkuyorum. ve ben hikayelerden korktukça kendi omuzlarıma dikiş atıyorum. kırmızı ve tenim, güzeliz. siyah ve gecem, acıyız. bu gece şarap, acı ve güzeliz. kanıyoruz ancak, ipliklerim hazır. ipliklerim kırıklardan. iğnelerim çok. iğnelerim kemiklerden. ne arıyorum bilmiyorum. ama unutmuyorum. arayarak bulduğun kaybolur nasıl olsa. hissederek bulduğunu kaybetmez insan. ve nasıl hissediyorum biliyor musun kanadıkça. gözünü kapatarak içi iğne dolu bir kutuda boncuk aramak gibi ararken ellerin elbette kanayacak. ve evet an gelecek kelimeler kifayetsiz kalacak. ama ben şimdi seninle her şeyi açık açık, kelimeler kıyafetsiz kalsın isteyerek. daha fazla kırılma diye kendi kalbine bağırırken insan, sesinin şiddetinden bir kırık daha oluşuyor. kendini yıpratmaktan kimse kimseye yara veremiyor. kimselere seslenemiyor sonra. sesimizi yükseltecek halimiz yok zaten yorgunuz. yorgun ve sarhoşuz. ağzımız yayılıyor başlasak. fena da içmişiz. içtikçe de düşünmüşüz. insandaki bütün yaralar kendiyle yaptığı savaştan kalıyor. ama onlar yaptı demek ben yaptım demekten iki gömlek üstte oluyor, bu yüzden o gömleği deliliğine giydiriyor. nasıl. güzel delirdim mi?
62 notes · View notes
Text
Tumblr media
Ölen kızının elini bırakmayan baba. Kelimeler kifayetsiz kalıyor.
44 notes · View notes
Text
Artık yazamıyorum seni.
Kelimeler kifayetsiz kalıyor sevgime
5 notes · View notes
bilinmeyendekiyalniz · 3 months
Text
içim titriyor sana baktığım her an
midemi değişik bi bulantı esir alıyor
kalbim gereğinden çok daha hızlı atıyor
serin ve huzurlu bir rüzgar tenime değiyor
gözlerim yaşadığım duyguların yoğunluğuna yenilip gözyaşlarıyla doluyor
dizlerimin bağı çözülüyor
başımı döndürüyorsun
ve kelimeler kifayetsiz kalıyor seninle
2 notes · View notes
mavigece65 · 5 months
Text
Yorgunum!
Dinlenmek için yöneldiğim kağıtlar, kalemler de yoruldu. Mürekkebi kurudu acı yazmaktan. Belki de ağlıyordur aslında, mürekkep niyetine gözyaşlarını akıtıyordur, kurumuştur bu yüzden.
Yazmakta yetmiyor bir yerden sonra. Kifayetsiz kalıyor kelimeler. Yirmi dokuz... Yirmi dokuz harf yan yana kaç şekilde yazılırsa yazılsın, onlar da yoruldu. Onlar da anlatamıyor artık bir şeyleri. Sanırım artık susmak gerekiyor. Sadece susmak...
5 notes · View notes
birsarhosunruhu · 7 months
Text
kelimeler kifayetsiz kalıyor onun sinirli gözlerine bakarken, korkuyorum.
2 notes · View notes
geceninkaranligi-2 · 2 months
Text
Tumblr media
104 notes · View notes
benegenincisi97 · 1 year
Text
canımız yanıyor kelimeler kifayetsiz yapılan her şey yetersiz kalıyor, ama sorarsanız ders çıkardık? 99 depremi, sorarsan ders çıkardık, Elazığ depremi sorarsan ders çıkardık yetmedi mi bu kadar ders yetmedi mi onca can kaybı yetmedi mi bu kadar acı? alamadık mı hala dersimizi ? sınav kağıdı bomboş. Onca yetim kalan çocuk, annelerinin kokularına doyamayan bebekler, evladını kaybeden onlarca belki de yüzlerce annenin babanın feryadı.. Kızıma ev değil mezar almışım diyen bir ebeveyninin feryat figanı, sırf çocuklarına vermek için cebinde bisküvi taşıyan babanın çaresizce: çocuklarıma verecektim kimse çıkmadı demesi kadar acı veren ne olabilir başka. Hatay neredeyse haritadan silindi binlerce insanın canını hiçe saydılar ölüme terk ettiler! halk tepki göstermese bakılmayacaktı belki de.. Söylemek isteyip söyleyemediğim yazmak isteyip yazamadığım onlarca, binlerce şey var acımız büyük Allah hepimizin yardımcısı olsun umuyorum ki bu felaketten bir DERS çıkarabilişizdir.
12 notes · View notes
kafabiindunya · 8 months
Text
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, yine aynı şekilde yaşardım fakat her şeyden, hayattan, mutluluktan, gülmekten, sevinçten ve onlarca güzel histen habersiz yaşayıp giderdim. Hiç ummadığım anda tanıştık ve bu kadar mutlu olacağımı ve gerçekten gerçek aşkı bulacağımı düşünmezdim hiç. 5 ay olacak, bu süre içinde o kadar güzel zamanlara ve duygulara şahit oldum ki... Neredeyse her gün beraberdik, beni sırtında gezdirdin, beni öptün hatta ve hatta 2 kere akşam dışarı çıktık birlikte gökyüzünü seyrettik. Her şey 1 ay içinde oldu dolu dolu güzel bir Ağustos ayı geçirdim. Aşk yok diyordum, aşk varmış gerçekten. Sana her geçen gün daha da aşık oluyorum, seninle saatlerce bakışabilirim inan ki. Bazı anlar oluyor kalbim çarpıyor içim içime sığmıyor nefesim kesiliyor heyecandan, seni bir an önce görüp yan yana olmak için. Anlatamıyorum gerçekten satırlarca yazmak istiyorum ama hani kelime bulamıyorum anlatacak bu kadar güzel bir şeye basit kelimeler yetmiyor, kifayetsiz kalıyor. 109 gün oldu, 3 ay 17 gün oldu sevgilim sana "Evet" diyeli. Şu yaşımda şu baskıda çok güzel yaşadım sayende günlerimi, Eylül ayına bile çok güzel girdim. Dün akşam, hiç unutamayacağım o akşam. Romantikliği iliklerime kadar hissettim bitanem kalbim çarpıyor hâlâ hatırladıkça, o günü tekrar tekrar yaşadıkça. Çok güzeldi tıpkı sen gibi :) Çok ama çok seviyorum seni sevgimi anlatacak kelime bulamıyorum, kalbimin atışlarına engel olamıyorum. Bunu okuduğun an, şu an bak bu cümleleri okurken bana bak heyecanıma anlarsın zaten anlatmama gerek o yüzden, bunları okuduktan sonra da sarılacak mısın öpecek misin bakalımm merakla bekliyor olacağım. İyi ki sen sevgilim, iyi ki biz. Hayatıma girdiğin ilk günden beri şükrediyorum böyle bir güzelliği tatlılığı hayatıma soktuğu için Allah'a. Hep ol hayatımda sadece sen ol yeter bana, kocaman öpücükler sana bitanem kocaman sevgilerr. 🤍😽
4 notes · View notes
kohnelerdehisler · 2 years
Text
sana ettiğim bütün iltifatlar havada kalıyor. senin güzelliğinin karşısında... bütün kelimeler kifayetsiz kalıyor. verdiğim her çiçek ağlıyor. kendine 'geceyim ben, karanlığım' diyorsun ama gündüz bile senin ruhunun ışığı karşısında sarhoş oluyor... sen benim gecem, gün ışığım, sahip olduğum herşeysin. sen benim herşeyimsin. seni sevdiğimi kabul etmesen bile ben seni seviyorum, bana garip garip şeyler hissettiriyorsun. her ne kadar bunu kabullenmek istemesen de sen benim ilkim ve sonumsun sevgilim...
~A
9 notes · View notes
Text
Belki de beş dakika bile olmadı, enkaz altında kalan bir öğretmenimin öldüğümü öğrendim. Günlerce dua ettim, ağladım, yalvardım iyileşsin diye ama olmadı. Bu gün gitti ayrıldı aramızdan. Ne diyeceğimi bilmiyorum, herşey o kadar üst üste ve berbat geliyor ki kelimeler kifayetsiz kalıyor. Belki mesleğini hakkıyla yapan nadir öğretmenler arasındaydı. Öyle ki öğrencileri toplanıp çıkartmıştı onu enkazdan.Atlatamıyorum Ne depremi ne ölümleri ne yıkılan memleketimin acısını hiçbirini atlatamıyorum... Şu anda bayılıp birkaç ay uyanmamak istiyorum.
Bu şarkı öğretmenimin anısına belki dinlersiniz...
2 notes · View notes
derilx · 1 year
Text
Tumblr media
ama zaman akıyor, yüzler daha da anlamsız kelimeler kifayetsiz kalıyor. 
6 notes · View notes
kenopsia52 · 2 years
Text
Artık canım mı yanıyor bilmiyorum ama konuşamıyorum bağırıp çağırmak istiyorum ama yapamıyorum kelimelerimi kaybediyorum yok oluyorum çok zor durumdayım ama kimseye de anlatamıyorum anlamıyorlar. Ağzım da dilimde çıkmak için can atan kelimeler cümleler var ama ağzımı açtığım an kelimelerim kifayetsiz kalıyor... Artık ne yapacağımı bilmiyorum ortadan kaybolmak istiyorum ama yapamıyorum beceremiyorum hiç bir şeyi başaramıyorum. Hatam ne hatalarım neler onu ayırt edemiyorum ben. Ben bunları hakedecek ne yaptım ki? Tanrım söyle bana? Adam bunları hakedecek ne yaptı? Herkese şifa olmaktan başka ne yaptı? Kötü birisiyim diyerek herkesi uzaklaştırdı kendisinden ama yardım da etti... Ama sonunda yalnız kalan o oldu sonra da buraya gelip içini döktü. Kim bilir kimler gördü kimler hissetti? Ama tanıdığı yoktu burada anlamasalar bile okuyorlar. Adamın içinde ki imparatorluğu yok olma aşamasına gelmişti. Ya bu uğurda aşk için savaşıp imparatorluğunu kaybedecekti. Ya da Aşkı yok sayarak imparatorluğu için savaşıp imparatorluğunu kurtaracaktı... Ya da bu savaşta can verecekti.
5 notes · View notes
keemlenyekun · 2 years
Text
uykusuz bir baş ağrısı
aslında amaçsız bir yazı yazmak niyetinde değildim. oldukça planlı bir “vanya dayı” yazısı yazmak istiyordum. o da güzel hikaye değil mi sayın defter? kış uykusu ile birlikte, akün sahnesinde izlenen bir vanya dayı eşliğinde. 
hayatımda daima plan yapıyorum -yaşım 34 olmak üzere- hiç bir zaman bu planları uyguladığımı hatırlamıyorum. sonunda şuna kanaat getirmiştim oğlum sercan “sen planı hazırlamayı seviyorsun, ama plansız yaşamaktan acı çektiğini bilsen de zevk alıyorsun.” ne kadar da mazoşist bir tespit!
geçelim efendim geçelim bu saçmalıkları. uykum var, uyuyamıyorum, oğlumu özledim, canımın yarısını özledim, sabah erken denilecek bir saatte kalkıp köye gidip ot çöp toplayacağım. şu harikayı koyup başlıyorum;
youtube
uykusuz ve yalnız gecelerde iyi gidiyor. 
adliye stajımın son günlerindeyim. bu ülke avukatların aslında çok ama çok önemli bir iş yaptığını ne zaman anlayacak acaba? staj dedikleri saçma sapan iki imzadan ibaret. ülkenin neresi doğru ki bu doğru olsun değil mi? 
ceza yargılamamdaki levelleri birer birer geçiyorum. beraat kararımı istinaf mahkemem bir yıl sonrasında onadı. savcılık tabi ki bir paragraftan oluşan dilekçe ile yargıtaya gidecek. hayatımızın bu aşaması ise yaklaşık iki sene sürecektir. hatta daha fazlası. ne kadar da kafkaesk bir ülke? 
tam da bu arada şunu koyalım: 
youtube
danıştay? ulu danıştayımız henüz temyiz dilekçemi hskya tebliğ edemedi. “dava”da karanlık bir koridor vardır hani. yanlış hatırlamıyorum değil mi? joseph k. bayılıyordu, havasız leş bir mahkeme koridoru. herkes çalışıyor aslında ama hiç bir şey üretilemiyor. 
makul sürede yargılanmama sebebiyle anayasa mahkemesine gideceğim. ceza davası gözaltı tarihinden başlarsak 6 yılı geçmiş durumda. 
avukatlık stajında birisiyle tanıştım, ihraçmış, adam eşini kaybetmiş koronadan. benden bir yaş büyük. sevgili defter, bazen kelimeler kifayetsiz kalıyor. geride kalan bir çocuk. kendimi gecenin bu amansız anında onun yerine koyarsam hiç uyuyamam. ne çok acı var. değil mi? 
herkesin şifasını anlatan bir taş anıt olsaydım keşke? taştan bir kütle, ama şifaya ihtiyaç duyan herkesin şifası. 
allah her şeyi görüyor. değil mi? 
eminiz yani buna. şahit değiliz ama eminiz. şahitlik için bir miktar ölmemiz gerekiyor zira. şahitliğe kimin cesareti var peki? ama eminiz. Rab edindiğimiz allaha şükürler olsun, bu eminliğimi kaybettirmesin hiç bir zaman. 
ne anlatıyordum. plansızlık. şimdi planlar yapıyorum. Avukat Sercan P. vay anasını be. ama bu planda bir sakatlık çıkacakmış gibi. olumluyum sakın yanlış anlama sayın defter. malum seçim de yaklaşıyor. olur mu? her şey bir anda olmadı mı kötü anlamda. iyi olanlarda bir anda oldu, olmaya devam ediyor üstelik. 
bazen mesleğe iade edilirsem ne olacak diye düşünüyorum. sevgili yargı erkini azıcık tanıyorsam korkak bakışlar altında beni ezmeye çalışacaklar. 6 yılda her şeyi unutan sercan zorlanacak haliyle, ama ezdirmek mi? orası pek olası değil. mesleğin başındaki sessiz sercoyu çok ararlar. ahahahah. 
mesleğe iade gibi bir planım yok, avukatlığa dair bir kaç ufak plana başladım. uygulanamayacak olan planlar. avukatlık zor sevgili defter. hem de çok zor. 
hayatımda yeni evre başlıyor yani. altı ay sonra stajım bitince. ülke için de öyle. yeni başlangıçlarda usta oldum artık malum. 
ulan değişimden nefret edip it gibi korkan ben nasıl oluyor da bu kadar başlangıç yapıyorum hayatta. ben memur çocuğuyum yahu, 40 yıl aynı saatte zile basan bir adamın oğluyum. böyle bir hayat düşledim hep. 4 yılda bir keskin dönüşler yaptım hayatımda. sanki 2023 keskin bir viraj için ideal bir yıl. bakalım hangi şehirde ne yaparken açacağım gözlerimi? 
tek bir fark var artık, değişmeyecek kadar güzel bir ailem. bahsetmek bile istemiyorum. çünkü ne zaman iyi bir şeylerden  bahsetsem kötü bir şey oluyor. oğlum ve hanımım da şurada kalbimin gizli bir noktası olarak kalmalı. 
evet, gecenin bir yarısı ancak bu kadar saçmalanıyor. 
vesselam. 
4 notes · View notes